23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET/6 HABERLER 13 EYLÜL 1991 SEÇIM'91 Deniz Baykal Kemer'de • KEMER (AA) — SHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Fötr şapka sallamakla demokrasi olmaz. Demokrasi kafayı değiştirmekle olur" dedi. SHP'nin Kemer ilçe binasınm açılışında konuşan Deniz Baykal, Türkiye'de 20 ekimde yapılacak seçimlerin büyük olasılıkla 1950, 1973 seçimleri gibi, yeni bir iktidar seçimine dönüşeceğini bildirdi. Baykal, konuşmasmı şöyle sürdürdü: "20 ekim seçimleri bir yeni iktidann kurulmasına ve iktidar değişikliğine neden olacaktır. Türkiye'de bir dönem kapanıp, yeni bir dönem açılacaktır. Kapanan dönemi hiçbir vatandaşım aramayacaktır. Bütün hedefimiz ülkenin siyasi hayatında yeni bir devre açmaktır!' dedi. DSP'nin adaylan • Haber Merkezi — DSP'de aday adayı başvurulan sürüyor. Başvuru kabulünün son 6 gününe girildiği dün aday adayı sayısı 58O'i buldu. DSP'ye aday adayı olmak üzere başvuruda bulunanlar arasında gazeteci Ender Coşkun (Izmir), eski CHP'li Senatör Hasan Güven (Trabzon), Sanyer Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Sarıkaya (lstanbul 3. bölge) da katıldı. öz Çelik- tş Sendikası Genel Sekreteri Metin Türker de DSP'den milletvekili aday adayı olacağını açıkladı. DSP'de milletvekili aday adayı başvurularıyla Rahşan Ecevit ilgileniyor. İrfan Tînaz. Çin'e gitti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İrfan Tınaz, Çin Halk Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Zhang Lianzhong'un resmi konuğu olarak dün Çin'e gitti. Tınaz, 19 eylüle kadar .sürecek ziyareti sırasında, Çin Halk Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri'ne ait bazı kurum, karargâh ve birliklerde incelemelerde bulunacak. Efe'ye yardım kampanyası • KONYA (AA) — DYP Konya tl Başkanı Zafer Uğur Eken, ANAP lstanbul İl Başkanı Semra özal'ın bazı basın organlarında yer alan "Zavallı Efe'nin hiçbir şeyi yok" şeklindeki açıklaması üzerine yardım kampanyası başlattıklannı bildirdi. Eken, ilk aşamada parti binasında geçici bir kumbara yaptıklarım, ayrıca bağışlan kabul edeceklerini belirterek "Zavallı Efe'nin haline acıyoruz. Boğaz'daki villanın kirasım nasıl odeyecek?" diye sordu. Efe Özal'a yardım kampanyası uyarınca oluşturulan kampanyaya ilk bağışı da Eken yaptı. Pankarta engel • SAMSUN (AA) — Samsun ilçe seçim kurulu, ANAP milletvekili aday adayı Mustafa Erol'un başvurusu üzerine, DYP tarafından asılan, "hesap soracağız" yazılı pankartın indirilmesini kararlaştırdı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, ANAP Samsun 1. bölge milletvekili aday adayı Mustafa Erol, vilayet binası karşısına asılan ve üzerinde "hesap soracağız" yazılı bulunan bez pankartın, Seçim Yasası'na aykırı olduğu öne sürülerek, ilçe seçim kuruluna başvurdu. tlçe seçim kurulu, başvuru üzerine toplanarak, pankartın propaganda amacını taşıdığını ve propaganda döneminin. henüz başlamadığı için pankartın indirilmesini kararlaştırdı. tlçe seçim kurulunca oy birliğiyle alınan karar, DYP Samsun Merkez tlçe Başkanlığı'na bildirildi. SHP lideri tnönü, Cumhuriyeti 20 Ekim seçimlerinden çıkacak sonucu değerlendirdv Demokrasi gelecek,Ozalgidecek ŞÜKRAN KETENCİ SHP Genel Başkanı 20 ekim seçimlerinden ne beklediğini şu cümlelerle anlatıyor: "ANAP iktidannın sonunu getirecek, Özal'ı götürecek, de- mokrasiyi getirecek." "Çünkü" diyor SHP lideri, "ANAP ve Özal gitmeden Türidye'ye demokrasinin gel- meyecegi bilinen bir şey" SHP'nin tstanbul'da seçim kampanyasında kullanılmak üzere tuttuğu Gümüşsuyu Işıl Apartmam'ndaki daire henüz dösenme aşamasında. Partililer, adaylar tarafından keşfedileme- diği için de sessiz, çakşüabilir bir ortam niteliğini koruyor. Sıcak seçim kampanyasına girilmeden ön hazırlıklann heyecanı, öne çıkanlacak mesajlann tartışma- ları dikkat çekiyor. Bu günlerin boşa gitmemesini amaçlayan ErdaJ ınönü için kamuoyunun dikkatini çekecek ziyaretler, me- saj verecek gazetecilerle îkili özel görüşmeler düşünülmüş. Bu çerçevede SHP Genel Başka- nı'na istediğiniz konuda, istedi- ğiniz kadar çok soru sorma şan- sınız var. Abartısız, içtenlikli, gerçekçi yanıtları ile de gazete- ci gözünde her zaman olduğu gibi puan topluyor. Yandaki odada Sevinç Ha- nım ile seçim kampanyasının yetkiüleri arasında renkli, sıcak bir tartışma var. Sevinç Inönü, kendisinin hangi çerçevede olur- sa olsun öne çıkanlması öneri- lerine itiraz ediyor. tstese de is- temese de kamu oyunun dikka- tinin üzerinde olduğu anlatılma- ya çalışılıyor. Sevinç Inönü bir yandan diğer lider eşlerinin ço- ğundan farkb olarak politikanın doğrudan içinde olmadığnı, as- la olmayacağinı vurguluyor, di- ğer yandan da seçim kampanya- sının en ince aynntısını çok bü- yük bir heyecanla izlediği, çok yoğun çalıştıği gözlemleniyor. Erdal Inönü, Başbakan Yıl- maz'ın da yeni bir seçim olası- Biz sosyal demokrat parti olarak anayasa ve yasa değişikliklerinden, sosyal devlet ilkelerinden söz ederken liberal parti olduğunu iddia eden DYP de benzeri şeyleri söylüyor. Genel çerçevede konsensüs var. tstikrarlı bir hükümet çıkmasa da koalisyon olsa da olmasa da anayasa ve yasa değişiklikleri için koalisyon sağlanacaktır. Bu konuda uzlaşma . mutlaka sağlanacaktır. Türkiye'de demokrasiye geçiş sürecinin işletildiği çok önemli bir seçim olacaktır. SHP lideri Erdai tnöoü, 1 i. (Fbtograf: ZAFER AKNAR) lığından söz etmesi haberini gü- lümsemeyle karşıbyor; "tkinci bir seçim olmaması onlaruı eün- deydi. Lyanlanmın dinlemedi- ler. Ne kadar haklı oldugumuz ortaya çıluyor" diyor. Henüz sıcak seçim kampan- yası dönemine girilmeden, se- çim sonuçlan bilinmeden, bu se- çimin sonuçlan ile Türkiye'ye istikrar getireceğinden söz edi- lememesinden, herkesin ikinci bir seçimi gündeme getirmesin- den söze giriyoruz. Inönü, her şeye rağmen bu se- çimin Türkiye için çok önemli bir dönemeç noktası olduğu ka- nısında, bu seçimi demokrasiye geçiş aşaması olarak niteliyor. Gerçek demokrasiye geçişte zo- runlu bir aşama olarak gördü- ğü seçimin getireceği sonuçları şöyle özetliyor: "ANAP iktidannın sonunu getirecek. Bu seçimin ilk önemli sonucu ANAP iktidan ile biriik- te Özal'ın da gitmesi olacak. Çünkü ANAP kendinden bek- leneni yapmadı. Ara dönemin bıraktıgı demokrasi dışı tortula- n ortadan kaldırmadı. Türki- ye'nin demokratik yapıya ka- vuşması için gerekeni yapmıyan ANAP'ın gitmesi, beklenen bir şey. ANAP ve Özal gitmeden Türkiye'ye demokrasinin gelmi- yecegi bilinen bir şey. Bir de ekonomideki fütursuz gidiş var. Bu sona erecek. Öncelikle enf- lasyonun hızı düşüriilecek. Ge- lir dağılımındaki bu çarpık tabio düzeltilecek. Elbette ekonomide sonuç almak daha uzun bir za- man isteyecek. Ancak gerçek demokrasiyi getirecek başta anayasa, siyasi partiler, sendi- kalar, seçim yasalan olmak üze- re ilgili bütun yasalarda yapıla- cak değişiklikler için 6 aylık bir zaman yetecektir." tnönü iktidar için yeterli ço- ğunhığu elde edememeleri halin- de seçimden bekledikleri bu so- nuçlara nasıl kesin gözu ile ba- kabildiklerini anımsattığımızda, muhalefet partilerinin bu genel çerçevede bir ittifaklan olduğu- nu vurguluyor. tnonü, "Seçim sonunda bir sürpriz olmaz mı?" sorusunu şöyle yanıtlıvor: "Biz sosyal demokrat parti olarak görüşümüzün gereği ana- yasa ve yasa değişikliklerinden, sosyal devlet ilkelerinden söz ederken, liberal parti olduğunu söyleyen DYP de benzer şeyler söylüyor. Diğer partiler de bu- nu yapryor. Genel çerçevede bir konsensüs var. Rekabet, ayınm, içerik üzerinde, kimin daba iyi yapacağı yolunda olacak. Geç- mişin sonımluluğunu taşıyan, geçmişte ellerinde imkân varken bunlan yapmamış liderler ya- nında ben kendi şahiım adına daha şanslı durumdayım. Seçim sonucu ne olursa ol- sun, anayasa ve >asa degişikli- ği isteyen siyasi partiler çoğun- lugu parlamentoda olacaktır. tstikrarlı bir hükümet çıkmasa da koalisyon olsa da olmasa da koalisyon dışından anayasa ve yasa değişiklikleri için koalisyon sağlanacaktır. Bu konuda mut- laka uzlaşma sağlanacaktır. Seçim sonucunda istikrarlı bir hükümet kurulamıyorsa tekrar seçime gidilecektir. Ama bu kez halkın iradesini yansıtan de- mokratik bir seçim oiacakor. İs- tikrarlı bir hükümet kurulabil- mesi halinde ise hemen seçime gidilmeyecektir. Ancak demok- ratik bir anayasa ve yasalar için zaten bütün partilerin verilmiş sözü vardır. Her şıkta bu seçim Türkiye'de demokrasiye geçiş sürecini işlettiği için çok onem- li bir seçim olacaktır." SHP lideri, ÖTjaVın cumhurbaşkarüığından istifa etmesini istedi Inönü: Ozal sahaya insinHANDAN ŞENKÖKEN KINIK/BERGAMA — SHP Genel Başkam Erdal tnönü, pa- zar günü yapılacak önseçimde milletvekili aday adayı olduğu Iz- mir 2. seçim bölgesinde delegeler- den oy istedi. Milletvekili adayı olarak önseçi- me katılan tnönü, "Pazar günü yapılacak ön- seçimlerde bana, 20 Ekimde yapılacak genel se- çimde de SHP'ye oy vermenizi istiyorum. Par- timi de, kendimi de size emanet ediyorum" de- di. Erdal Inönü, Kınık'ın Dündarlı beldesindekı kahvede yuıttaşlarla yaptığı sohbette, "Adayı- nız olarak oy istiyonım. Biz genel başkan olsak da, parti içinde demokrasiyi yürüttüğümüzü, an- cak böyle gösterebiliriz" dediğinde, bir yurttaş, 'ilk defa bir genel başkan delegeden oy istiyor' düşüncesini dile getirdi. Inönü, Cumhurbaşka- nı Özal'ın konuşmalanna da "1980 öncesini ha- tırfayın, ondan sonra gelen parti Türkiye'ye is- tikrar getirdi, şimdi iktidardaki partiye oy verin" biçiminde açıkça ANAP'a oy verilmesini isteme- sini eleştirerek şunları söyledi: "Sayın Özal, eğer siz ANAP için propagan- da yapmak istiyorsanız istifa edin. Cumhurbaş- kanlığı'ndan inin sahaya: berkes gibi, hepimiz gibi. Geçin o zaman partinin başına. O zaman ANAP için oy isteyin. Bir cumhurbaşkanı ola- rak nasıl bir partiye oy verin diye sesleniyorsu- nuz. Bnna hakkınız yoktur. Cumhurbaşkanlığı yeminine sadık kalmıyorsunuz, çiğniyorsunuz. Böyle şey olmaz, bnnlann hepsinin hesabını so- racağız." Bir yurttaşın "Bundan onceki cumhurbaşka- nı da böyle yapmışn" demesi üzerine tnönü, "Tabii, tabii Sayın Evren de böyle yapmıştı. Ama vatandaş tam tersini yaptı. Vatandaş ne ya- pacağını biliyor" karşılığını verdi. Konuşmasında sık sık "ANAP'ı süpürüp ata- cagız, onun yerine SHP'yi iktidara koyacağız, tek başına iktidar olacagız" göruşünü yineleyen Erdal Inönü, oylann hiç bölünmemesini istedi. SHP Genel Başkam, "Sizce DSP nasıl bir par- tidir, Ecevit çağdaş soku mu, yoksa çağdaş sağa lider mi" sorusunu şöyle yamtladı: 'Bugünlerde bu işler çok kanştı. Bir defa de- mokratik olmadıgına hiç şüpbe yok. tşte demok- ratik olsa, önseçım yapar. 1987 genel secimle- rinde de önseçim yapmadı. O zaman belki im- kân yoktu. Yasaklar yeni kalkmışü. Aradan dört yü geçti. Şimdi önseçim yapmamak için hiçbir neden yok. Bir de sağlıklı bir partiyiz diyoıiar. Bu ne bicim sağlıkb parti? DSP güya saglıklı par- tiymiş. Bir partinin sağlığı nasıl beUi olur? İş yap- tığı zaman. Seçim zamanı, adaylan belirieme za- manı, neden partiye güvenmiyoriar? Neden par- tililer seçmiyor adayları? Niye genel merkezde oturanlar, kendileri beliriiyor adaylan? Böyle parti demokratik olur mu? Sol mu, sağ mı ora- sı da belli değil. Ben onun için otoriter parti di- yorum." ANAP'ın seçimde yok olup gideceğini savu- nan tnönü, 26 Mart seçimlerinde ANAP'ın üçüncü parti olduğunu anımsatarak o zamandan bu yana hiçbir şey yapmadığım, bu gunlerde se- çim olduğu için "bir şeyler vermeye çalıştıkla- n"nı anlartı. Bir yurttaş, "O da kurtarmıyor Ge- nel Başkanım" diye tepkisini belirtince tnönü, "U işten geçti, ANAP eriyip gidecek. Hep be- raber süpürecegiz. Son daldkada yapüan şey neyi kurtanr. Öbür partilere de yüz vermeyeceksiniz. SHP tek başına iktidar olacak" biçiminde ya- mtladı. Erdal Inönü, Kınık'ta yaptığı konuşmada ik- tidara geldiklerinde ANAP'tan "hesap soracaklannı" vurgulayarak "Sormazsak siz biz- den hesap sorarsınız. Yağma yok. Demokrasi içinde her şey açıktır. Örtiilemez, örtbas edilemez" dedi. ANAP iktidannca verdikleri so- ruşturma önergelerinin, araştırma isteklerinin hep engellendiğini, hiç olanak tamnmadığım be- lirten Inönü, "Anayasaya madde konuldu. O dönemde yapılan şeylerin hesabı sonılmayacak diye. Böyle şey olur mu? Yapılan >olsuzlukla- nn, haksızlıklann, suiistimallerin besabını sora- cağız. Yasalar buna imkân veriyor, yasalar içinde bunu yapacağız. Başlangıçta, bir bakan riişvet alırken yakalandı. Yüce Divan'a kadar gitti. Şimdi bu yüzden Yüce Divan'a gider korkusuy- la hiçbir soruşturmaya imkân vermiyoriar" di- ye konuştu. PAZAR GÜNÜ SEÇİME GİRECEK 1468 ADAYINDAN SADECE 47? Sİ KADEV SHPlde önseçim: Saçı ıızıın, şaıısı yok YURDAGÜL ERKOCA SHP'de pazar günü önseçime katılacak 1468 aday adayından yalnızca 47'si kadın... En fazla kadm adayın bulunduğu tstan- bul'da ise bu sayı 7'yi aşmıyor. Önseçim öncesi görüştüğümüz kadınların çoğu ortak bir göriiş- te birleşiyor: "Önseçim, bu ko- şullarda kadınlar için eşitiikçi bir sistem değil". önseçime ka- tılacaklan bölgelerde bütün gün mahalle mahalle dolaşıp delege- lerle ilişki kurmaya, partililere kendini tanıtmaya çalışan kadın aday adaylarının karşılaştığı en büyük zorlukların başında "bolgecüik" ve "erkek adaylann deiegeler üzerindeki hâkimiyeti" geliyor. Kadın aday adaylann genel merkezi 43 kontenjan adaylığı için uygulamayı düşündüğü yüz- de 25'lik kotayı onaylamakla birlikte biraz kuşkuyla baktık- ları görülüyor. Kadınların önemli bir bölümü Parti Mecli- si'nin 21 ya da 22 eylüldeki top- lantısında karara bağlanacak olan kontenjanda kadın kotası Jale Candan Perihan Ergun A>U Akbal rürkan Akyol uygulamasında "kadın haklan için miicadele etmiş kadınlara" öncelik tanınması gerektiği gö- riişünü savunuyorlar. SHP'nin lstanbul 8. Bölge aday adaylarından PM üyesi Ayla Akbal, kotayı savunduğu- nu belirterek erkeklerle kadınla- nn koşullanrun eşit olmadıgına dikkat çekiyor. Akbal, kadınla- nn binbir sorun içinde bu mü- cadeleyi sürdürdüklerini belirte- rek "kotayı savuodugunu" söy- lüyor. tstanbul, 4. Bölge aday aday- larmdan Nermin Çetin'in de gö- rüşü aynı. Gerek uye yazımında gerek delege seçimlerinde hemen tüzüksel hem de pratikteki uy- gulamalardan dolayı önseçim sürecinin kadınlar aleyhine işle- diğine dikkat çeken Çetin, "hemşerilik" gibi, "çıkar iUşkileri" gibi birtakım yakınlaş- malann kadınlar tarafmdan ku- rulmadığinı, bunun da kadınla- nn tercih edilmesini engellediği- ni belirtiyor. 1974 yılından bu yana sendi- ka ve derneklerde avukatlık ya- pan Nermin Çetin, erkeklerle di- yalog kurmakta zorluk çekmi- yor. Ancak bütün kadınlar için aynı durumun söz konusu olma- yacağma dikkat çekerek partinin il, ilçe yönetimi ve PM'de kota uygularken milletvekilliği seçi- minde kota uygulamamasım bir çifte standart olarak değerlendi- Inönü, Mitterrand ilegörüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP Genel Başkanı Er- dal tnönü'nün pazartesi günü gideceği Fransa'da Cumhurbaş- kanı François Mitterrand ile bir araya gelmesi bekleniyor. Fransız Sosyalist Partisi'nin resmi davetlisi olarak bu ülkeye gidecek olan Inönü, üst düzey yetkililerle de temasta buluna- cak. Eski Başbakan Michel Ro- card, Eğitim Bakanı Leonel Jo- spin ile de bir araya gelmesi bek- lenen Inönü, Sosyalist Parti 1. Sekreteri Pierre Mouroy'un da- vetlisi olarak bu ülkede buluna- cak. Alınan bilgilere göre geçen mayıs ayında Fransız Sosyalist Partisi, "Iki parti arasındaki Uiş- küeri gebştirmek amaayla" Inö- nü'yü davet etti. TÜSES'e ben- zer biçimde Fransa'da faaliyet gösteren Jean Jaures Vakfı ile ilişkiler de görüşmeler sırasında ele alınacak. Seçim kampanyası nedeniyle Fransa'ya gitmekte bir süre te- reddüt eden SHP Genel Başka- m'nın daha önce planlanan 19-20 eylülde Berlin'de toplana- cak Sosyalist Enternasyonal Başkanlar Toplantısı'na katıl- maktan vazgeçtiği bildiriliyor. Öte yandan SHP Genel Sek- reteri Hikmet Çetin, bugün Norveç Dışişleri Bakanı Thor- vald Stolenberg ile görüşecek. Norveç Büyukelçiliği'ndeki ye- mekte iktidar partisi Norveç sosyal demokratlan ile SHP ara- sındaki ilişküerin de gündeme gelmesi bekleniyor. riyor. Çetin, "Bize, parti yöne- timine kaülın, ama ülkeyi yönet- me sonımluluguna katılmayın deniyor. Aday adayı olmalan için kadınlar teşvik edebilirler- di. En azından kadınlardan adaylık ücreti ahnmavnbilirdi. Başka yöntemler de bulmak mümkündü" diyor. PM üyelerinden Nilgün Süer, Türkiye'de önseçimin değil ka- dınlar, erkekler için de demok- ratik olduğuna inanmadığını söylüyor. Süer de erkekleri, ken- di adaylıklan için üye kaydı yap- tıkları, deiegeler üzerinde hâki- miyet oluşturduklan görüşünde. Bu yiizden ön seçimde aday ol- madığını belirten Süer, konten- jan adaylığı için başvurup vur- mamakta da tereddütlü. Süer, kontenjanda uygulanacak kota uygulamasının olumlu olduğu- nu söylüyor, ama parti içinde kadın haklan için mücadele et- miş kadınlara öncelik tanınma- sını talep ediyor. Kontenjandan milletvekili olacak kadınların bir sonraki seçimlerde önseçime girmesi gerekliği göruşünü savu- nan Süer, bu süre içinde kadının kendisini örgüte kabul ettirecek çalışmayı yapması gerektiğini vurguluyor. "Her seçimde baş- ka kadınlara şans tanınmah" diyor. PM kontenjan adaylığına başvuran kadınlardan PM üye- si Gölay Gün, kontenjanda ka- dınların bulunmasının kadın seçmenleri etkileyeceğini ve bu- nun da partinin oy oranını art- tıracağını belirtiyor. tstanbul 2. Bölge'den aday adayı olan tstanbul il kadın ko- misyonu başkam ve eski PM üyesi Perihan Ergun kadın aday- lar için onseçtmi Donkişot'un değirmenlerle savaşına benzeti- yor. VTT SHPbölücülerle işbirliği yapıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit, SHP'nin se- çim kampanyasında ANAP'a ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a değil, kendilerine yük- lendiğini belirterek "Ama bu kez SHP'nin DSP'ye yönelik atışlan karavana olacak. Çün- kü yükselen ak güvercin, SHP'nin raenzili dışına çıktı" dedi Ecevit, partısının sosyal de- mokrat oylan böldüğü yolun- daki eleştirilere de karşı çıka- rak "SHP'nin 'Oylarınızı bölmeyin' slogam da geri tepip kendini vuracak. Çünkü sosyal demokrat ve demokratik sol oylann bölünmemesini iste- yenler, 20 ekimde oylannı, hız- la çözülen SHP'de degU, hızla büyüyen DSP'de birieştirecekler" diye konuştu. DSP lideri, dun yaptığı ya- zılı açıklamada geçen yü Bay- rampaşa, bu yıl da Hacıbektaş ve Bartın'da yapılan seçimle- rin, DSP'nin sosyal demokrat veya demokratik sol oylan böl- mek şöyle dursun, hızla çoğalt- tığmı gösterdiğini belirtti. Ece- vit, şöyle dedi: "Bu önemli merkezlerde ya- pılan ve gerçek kamuoyu yok- laması niteliğinde olan seçim- lerin hepsinde, DSP'nin ka- zandığt oylann büyük çogun- luğu, SHP'den değil, SHP'nin asla erişemeyeceği, ama DSP'ye çok sıcak bakan ke- simlerden geldi. DSP bu yü, Hacıbektaş'ta yüzde 500'ü, Bartın'da yüzde 300'leri bulan oy artışlannı, SHP'ye hiçbir zaman oy vermeyen ve verme- yecek o kesimlerden sağladı. Eğer DSP olmasaydı, bu oylar sagcı partilere kalacaktı; SHP'den umut kesenlerin oy- lan da çaresizlikten, sağdaki veya soldaki partilere savrulup gidecekti." Seçmenin geçen yıllarda SHP'ye büyük kredi açtığım ve j SHP'yi ana muhalefette ve be- \ lediyelerde sınadığını da vur- gulayan Ecevit, "Ama SHP iki sınavda da sınıfta kalmıştır" dedi. DSP h'deri Ecevit yazılı açık- lamasmda, SHP'nin HEP ile seçim ittifakı yapmasını da do- layh biçimde eleştirdi. "Bizi oy bölmekle itham eden SHP, şimdi hem kendi içinde bölük pörçüktür, bem de Türkive'yi ve Türk ulusunu bölmek iste- yenlerle güçbiriiği yapmaktadır" diyen Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "SHP'nin ortaklık kurduğu partinin daha geçen gün dü- zenlediği bir toplantıda, PKK'nın yani kendi soydaşla- rına soykınm uygulayan bu azılı terör orgütünün, bayrak- lan asılmış, 'Vur gerılla vur, Kürdistan'ı kur' slogam atıl- mıştır. tster Türk, ister Kürt kökenli olsun, Türk ulusunun hem gerçek demokrasi ve hak- ça düzen, hem de ulusal birlik ve barış isteyen tıim unsurlan, hızla küçüleo SHP'yi, kucağı- na diiştüğü bölüculerie baş ba- şa bırakacak ve tüm güçlerini ve oylannı, toplantılanndan 'ulusal birlik' slogam yükselen DSP'de toplayacaklardır." Erdal Inönü, demokrasiye ge- çiş için konsensüse vardığını söylediği partilerin birbirine çat- maya başladıklannı anımsattığı- mızda, "Kampanya içinde bir- birinizle daha da ağır çaüsacak- sınız. Seçim sonuna kadar bu anlaşma bozulmaz mı?" soru- sunu yanıtlarken ise şöyle diyor: "Seçim yanşı içindeki suçla- malar dikkat ederseniz genel çerçevede vanlmış anlaşmayı ortadan kaldırmıyor. Suçlama- lar kimin daha gerçek demok- rasi, sosyal devlet ilkelerinden yana oduğu üzerinde. Kimse bo zorunluluklan ret etmiyor. Bu nedenle birbirimize ne kadar kı- zarsak kızalım, bu genel çerçe- venin dışına çıkılması söz konu- su değildir." Bu noktada ister istemez se- çim kampanyalannda benzer vaat ve mesajlann verilmesi gündeme geliyor. — Sayın tnönü nerede ise bü- tün partiler askeri darbeler kar- şısında, gerçek demokrasi özle- minde, anayasa ve yasa değişik- liklerinde, sosyal devlet ilkele- rinde birleşiyor. tktidar partisi bile. sağ-sol partiler, aynı şey- leri söylüyor gibisiniz. Halkın kafası kanşıyor. Gerçekten ne- dir farkınız? tNÖNÜ — Fark, genel çerçe- venin dışında işin aslına girildi- ğinde var. Hatırlayacaksınız sendikal haklar için anayasa ve yasa değişikliği konusunda DYP ile görüştük. Çalışanlara sendikal haklarının verilmesi için anlaştık. Ancak sendikala- ra siyasi partilerle ilişki kurma konusuna gelince bizim önerile- rimizi DYP kabul etmedi. Biz sosyal demokrasinin geleneksel, çağdaş yaklaşımlarını destekli- yoruz. Sendikalara siyaset hak- kında olduğu gibi her konuda öze ayrıntıya girildiğinde fark ortaya çıkacaktır. ANAP'ın etkisinin azalması ile farklar daha açık meydana çıkacaktu-. ANAP'ın karşısında bir liberal parti olarak bugün DYP'nin geldiği çizgi 1980 ön- cesi çizgi değildir. Türkiye'de siyasi partilerin farklı bir gelişmesi var. Batı'nın ideolojik normları tam manası ile uygulanmıyor. Türkiye'deki pratiğin gelişim, değişim süreci daha farkb. CHP çağdaş devleti kurma sorumluiuğu içinde kö- rulmuş bir parti, zaman içinde sosyal demokrasi çizgisine geli- yor. DP, CHP'nin alternatifı olarak kuruluyor, liberal olu- yor. CHP'nin muhalifi olarak devletçiliğin karşısında görünen liberal partiler iktidar uygula- malarında zaman zaman daha katı devletçilik yapıyorlar. Bu- nun içindir ki şimdi ANAP'ın karşısında altematif olan DYP işçi hareketine SHP gibi bakıyor görünuyor. İncelenirse bazı ha- reketleri liberal partiye uyuyor, ancak bazı hareketleri tam sosyal-demokrat çerçeveye giri- yor. Çünkü ANAP'ın keyfi mü- dahale sistemi, insan kayırma- ları, aile yönetimi, piyasa, kö- şeyi dönme felsefesi, sosyal dev- let ilkelerini tamamen gözardı etmesi, alternatifı liberal parti- yi de halkın benimsediği sosyal demokrat ilkelere yakmlaştırdı. Bizim önerdiğimiz pek çok şeyi diğer partiler de önermeye, sa- vunmaya başladılar." — Bütün bu söyledikleriniz-' le siz de bu seçimlerde bir net- lik, yerli yerine oturmayışı dog- ruluyorsunuz. Böyle bir karma-' şada bu seçimlerden gerçekten ne bekleyebiliriz? İNÖNÜ — Demokrasiye dö- nüş hareketi başladığında siya-' setçiler yasaklıydı. Yabancılar 10 sene sonra yeni bir darbenin' olasılığından söz ediyorlardı.ı Şimdi 12 eylülden 11 yıl sonrai seçime gidiyoruz. Bu, Türkiye'-' de her on yılda bir ihtilal olaca- ğı kuralının en azından işlemi- yeceğini gösteriyor. 12 Eylül dö- neminin bir daha yasanmıyaca- ğının işaretleri var. Ülkemizde aslında ihtilallere gerekçe yapı- lan üzücü olaylar kesilmiş değil.. Doğu, Güneydoğu yörelerimiz- de her gün bir yeni üzücü olay- la karşılaşıyoruz. Ekonominin çıkmazlan ortada. Ama hep bir-, likte demokrasi içinde çare an- yoruz. Erken seçimin de fayda- sı bu. İşler çıkmaza girdiğinde demokrasi içinde çözüm arama- nın önemli yollanndan biri. Bu- nun için biz uzun zamandır er- ken seçim istiyorduk. tçinde bu- lunduğumuz çıkmazlann çözü- münün parlamentodan geçme- sini istiyorduk. Bizimle, "iste- mekle erken seçim olmaz" diye alay edenler sonunda sözümü- ze geldiler. Bizim baskımız so- nuç verdi. tktidar için de sonun- da seçim kaçınılmaz oldu. Bizim sosyal demokrat parti olarak diğer partilerden farkı- mıza gelince. Bizim netliğimiz, farkımızvaatlerimizde. Elbette anayasa ve yasalann yasakçı dü- zeninde, gerçek sosyal demok- rat partinin ayırımında tered- dütler oluyor. örneğin bizim düzenimizde sendikalar özgür- ce siyasete ağırhklannı koyabi- lecekler. Ara dönemin bütün yasaklı yasaları temizlenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle