19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 1991 DIŞHABERLER CUMHURÎYET/11 IPrden Yunanistan'a kmanıa • Dıs Haberier Senisi — Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Yunanistan'da yedi bilyiik gazetenin yayın müdürlerinin beş ile on ay arasında hapisle cezalandırılmalarını Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'e gönderdiği mektupta sert bir dille kınadı. Yunan makamlan, yayın müdürlerini gerilla gruplannın yaptığı açıklamalann yayımianmasını yasaklayan anti-terörist yasayı çiğnedikleri gerekçesiyle mahkûm etmişti. Uluslararası Basın Enstitüsü'nün müdürü Peter Galliner'tn imzasıru taşıyan 11 eylüJ tarihli mektupta sözkonusu basın kanununun Yunan Anayasası'mn basın üzerinde sansür uygulanmasmı yasaklayan 14. maddesiyle çeliştiği ve alınan kararın basın özgürluğune direkt bir saldın nitelıginde olduğu noktalanna dikkat çekildi. 'Yunanistan'ın lekesi' • LONDRA (AA) — Ingiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Guardian, Yunanistan'da yedi gazetenin sonımlu müdürlerinin hapis cezasına çarptınlmalannı, bu ülke için 'leke 1 olarak niteledi ve 'demokrasi ile yönetim böyle olmaz' yorumunu yaptı. Gazetenin, 'özgürlük hücreleri' başlıklı dünkü başyazısında, lerörizmin reklamının önJenmesi amacıyla Yunanistan'da çıkanlan yasanın, söz konusu gazetecilerin 'hapse tıkılmalarına' yol açtığı ve teröristleri için bulunmaz bir propaganda ziyafeti sağladığı kaydedilerek, "tşte bu yasaklayıcı yasaya elefterotipia editörü basın özgürlüğü kaygısıyla karşı koydu ve diğer altı editör de kendisine katıldı. Bu karşı koyuşlarında bir art niyet yok, ticari veya rekabetçi çıkar yok. Bu editörlerin dunımu tüm Avrupa'da kaygı uyandırmalıdır" denildi. Yürütme erki Ifeltsin'in • MOSKOVA (AA) — Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin, Bugün yayımladığı bir karamameyle Bakanlar Kurulu'nu Yüksek Sovyet yerine tümüyle kendisine bağladı. Karamamede, karann piyasa ekonomisine geçişi amaçlayan refonnlann hızlandırılması için alındığı belirtiliyor ve bu karar çerçevesinde Rusya Federasyonu hükümeti bünyesinde görev yapan kadrolann da 'de - ideolojize' edilmesi ve hükümet organlannda siyasi parti üyelerinin görevlendirilmesi yasaklanıyor. Kararnameye göre Yeltsin gerekli gördüğü takdirde Rusya hükümetinin toplantılarına başkanlık edebilecek. Kuveyt'te insan haklan • KUVEYT CITY (AA) — Kueyt'te insan haklan ihlallerinin çok yaygın olduğu bildirildi. Orta- doğu Izleme örgütü adındaki bir kuruluş, Kuveyt yönetimini, "Her fırsatta insan haklarını, genellikle siddet kullanarak ihlal etmekle" suçladı. Kuruluş tarafından haarlanan bir raporda, üikedeki tutuklulann dövüldüğü, elektrik sokuna tabi turulduğu ve üzerlerinde sigara söndürülduğu kaydedildi. Aydınlar, Gorbaçov'a karşı girişilen darbenin çökmesinden sonra dahayüksek sesle düşünüyor Sovyet aydını, sistemi sorguhıyorÖzgürlük, çoğulculuk Sovyet aydını için artık çok şey ifade ediyor. Aydınlar, tornadan çıkmışcasına aynı düşünmek istemiyor. SSCB sorgulanıyor, yönetime yön vermek isteği filizleniyor, Sovyet aydını özgür düşünmek yolunda ilerliyor FATÎH M. YILMAZ MOSKOVA — Aydın olmak sorumluluk gerektiriyor. SSCB'de aydın olmak ise daha büyük bir sorumluluk istiyor. Gorbaçov'a karşı girişilen darbenin çöküşünün ardından Sovyet aydını, hem bir çeli$kiyi yaşıyor, hem de düşuncenin sınırlannı zorluyor. Düşuncenin gelişmesi, sorgulamaktan, şüphelenmekten, özgür düşünmekten geçi- yor. özgür düşünmek, özgür bir ortamda gerçeklesiyor. Sovyet aydını, şimdi daha fazla özgürlük istiyor ve 74 yıllık suskunluktan kurtulmaya çalışıyor. Sarsdarak devinen SSCB sorgulanıyor. Ay- dınlar, analitik dusünmenın zevkini çıkarmak istiyor ve tornaya gırmekten kaçıyorlar. Tor- na, tek biçim aydın uretiyor. Sovyet aydınia- n, çoğulculuğa birey olmanın önemine ina- nıyor. Gecmiş, kolay kolay silinemiyor. Sanatçı- sıyla, gazetecisiyle, yazanyla, öğretim uyele- ri ile Sovyet aydını, aydınlanmalanna neden olan komünist geçmişi silerken zorlanıyor. Birikim, istekleri zorluyor, bir çelişki yaşa- ruyor. Çelişki, SSCB'nin yaşadığı geüşmelerle paralel olarak büyuyor. Bunlar yasanırken de düşünce zorlanıyor. SSCB buyük bir değişi- mi yaşarken ozgur düşunceye sahip aydının da doğuşu gerçeklesiyor. Moskova, SSCB aydınının pazan oluyor. Sanat, edebiyat, basın bu kentte çiçek açıyor. Bu yapıhrken de 74 yıllık geçmiş, nihilizm (hiçcilik), miUiyeîçilik aydına gulumsüyor. Sovyet aydmı, hem kendisini hem de kimin için aydınlık yapacağını yapacağım sorgulu- yor. Sistem çözülüyor. Bu durum, aydın için zorluklar ortaya çıkanyor. Yeni değerler ara- nırken sapma tehJikesi başgösteriyor. Buna karşm suskun yaşamak istenmiyor. Sovyet ay- dını çelişkiyi yaşayarak serpilmek, konuş- mak, yazmalt, kendisini göstennek, yansmak istiyor. Ağustos devrimi bu isteği daha canlı bir biçimde ortaya koyuyor. özgür bir ortamda özgür düşünmek iste- yenJer için konuşmak, sokaktaki insana gö- re zor oluyor. Ölçüp biçmek gerekiyor. So- rumluluk kendisini hissettiriyor. özgur du- şünmeye aday Sovyet aydınlan şu an için ay- dınlığı yakalamaya çalışıyor. Andrei Kortunov (Siyuset bilimci): Dünya bir değişirru yaşıyor. SSCB, bunun gerisinde kalamazdı. Değişim yakalanmak istendi. Bu da büyük bir sancı doğurdu. 1985 yılından bu yana yaşadığımız açıkbğı, belki tam ola- rak içimize sindiremedik. Darbenin çöküşü, değişimi yakalamanın kaçınılmaz olduğunu ortaya çıkardı. Şimdi artık kesinlikle geriye dönuş olamaz. Herkes ileriye bakmah. Ay- dınlara şu anda büyük bir görev düşüyor. Gennady Bantdinov (Gazeteci): SSBC, po- litikacısıyla, aydınıyla, halkıyla büyük bir de- ğişimi yaşıyor. Burada herkese büyük bir gö- rev düşüyor. Bence özgur bir ortamın teme- ünde iyi ekonomi yatar. SSCB'nin ekonomik sorunlannını cözmedikçe, ak sık hastalıklı fi- kirlerle karşılasacağız. Bunlar bir süreç. Çok kişi elenecek. Bunun da olması gerekiyor. Belki ılerde, şimdi yaşadıklanmızdan daha acı çekeceğiz. Bu acıyı, halka az bir şekilde yansıtmak gerekiyor. Vere Sagalayev (Boişoy'da oyuncu): Her- kes istediğini düşünebilmeli. Özgürlük ancak böyle gerçekleşir. Isteyen beat düşünesini be- nimsesin, isteyen milliyetçiliği. Batı'da yüz- lerce düşünce birbiriyle yarışıyor. Ne oluyor? Hiçbir şey. Bizde niye olmasın. özgür olmak istiyoruz. özgürce yasamak, korkmadan is- tediğimiz müziği dinlemek istiyoruz. Kafam özgür olursa daha iyi dans edeceğimi sanı- yorum. Daha yeni yeni öğreniyoruz. Sistemi, demokrasi yönünde işletmek gerekiyor. Bu- nun uzağına dflşersek, komünizm yeniden tek biçim düşünen insanlar yaratmayı sürdünir. Çoğulculuk güzel şey. Arbat Sokağı'na çık- tığımda punkçu, nihilıst beyinleri, tüm eser- lerini özgür Batı demokrasileri içinde verdi- ler. Bizim yaşadıklanmızı yaşasalardı bunu yapabilirler miydi? Çok zor. ABD veAlmanya, Moskova'ya gıdayardımıyapacak; ekonomik yardım iseyakında Baü, kesenîn ağzını açıyorSovyet yönetimi, Avrupa Topluluğu'ndan da 6-7.5 milyar dolar tutarında gıda yardımı istedi. Rusya Federasyonu ise Japonya ile arasında bulunan Kuril Adalan sorununu çözümleyerek Toİcyo yönetiminden 'müyarlarca dolar' yardım almayı umuyor. Dış Haberier Servisi — Batı, Sovyetler Birli- ği'ne yardım için kesenin ağzını açıyor. Alman- ya ve ABD, önumüzdeki kış aylannda Sovyet yö- netimine gıda yardımında bulunacak. Amerikan yönetimi, Moskova'mn son zamanlarda aldığı re- form kararlarının, bu ülkeye ekonomik yardım yapılmasının önündeki engelierin de çoğunu kal- dırdığmı düşünüyor. Diğer yandan Rusya Fede- rasyonu, Japonya ile arasındaki pürüzleri temiz- leyerek Tokyo yönetiminden milyarlarca dolar- lık yardım alma peşinde. Sovyetler Birliği'nde geçen ay gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından, Moskova'ya ekono- mik yardım yapma konusunu sorgulamaya baş- layan ABD, bu ulkede durumun istikrara kavuş- masıyla birlikte, yardımla ilgili tutumunu yumu- şatmaya başladı. AFP Ajansı'mn, üst düzeyli Amerikan yöneticilerine dayanarak verdiği ha- bere göre Washington yönetimi, Moskova'daki gelişmelerden buyük memnuniuk duyuyor. AFP'ye göre Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Kon- feransı (AGİK) Insani Boyut Toplantısı nedeniyle Moskova'da Sovyet yöneticileriyle temasiarda bu- lunan ABD Dışışleri Bakanı James Baker, Was- hington'un Sovyetler Birliği'ne ekonomik yardım yapmasırun önündeki engelierin çoğunun orta- dan kalktığım savunuyor. Ancak Amerikan yö- netimi, Sovyetler Birliği'nde piyasa ekonomisi- ne geçiş için sağlam bir reform planı hazırlan- masını, ekonomik yardım için önkoşul olarak ile- ri sürüyor. Sovyet yetkililer, ekonomik reform programırun bu ay sonuna kadar hazulanacağı- nj bildiriyorlar. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte açlık tehlikesini çok yakımnda hisseden Sovyet yöne- timi, Avrupa Topluluğu'nu da yardımma çağır- dı. AT Komisyonu'nun önceki gün yaptığı açık- lamaya göre Moskova, AT ülkelerinden 800 bin ton et, 900 bin ton şeker ve diğer 15 ürunden olu- şan bir yardım paketi istedi. 199Pin sonu ve İ992'nin ilk çeyreğinde yapıUnası istenen yardı- mın tutan, yaklaşık olarak 6 ila 7.5 milyar dola- rı buluyor. Diğer yandan Rusya ve bağımsızhğını kazanan Baltık ülkeleri de Batı ulkeleriyle bağımsız eko- nomik üişkiler kurma ve ekonomilerini düzelt- mek için yardım sağlama peşinde. ABD, Eston- ya, Letonya ve Litvanya'ya *en çok kaynlan ülke" statusünün tanınacağını açıkladı. Rusya Federas- yonu ise Japonya ile aralarındaki anlaşmazlık- lan gidererek ekonomik yardım almak istiyor. tki ulke arasında 1945 yılından beri sorun olan Ku- ril Adalan konusunda geri adım atarak işgal et- tiği adalan geri vermeye eğilimli olduğunu açık- layan Rusya yönetimi, Japonya'dan 'miJyarlar- ca dolar' ekonomik yardım istedi. Rusya Parla- mentosu Sözcüsü Rnslao Hasbulatov, iki ülke arasında Ikinci Dunya Savaşı'nı resmen sona er- direcek bir anlaşmayı derhaljmzalamaya hazır olduklannı açıkladı. Sovyet vatandaşına seyahat özgürlüğü MOSKOVA (AA) — SSCB Dışisleri Bakanı Boris Pankin, Sovyet tarihinde ilk defa, Sov- yet vatandaşlanna ve yabanala- ra ülke içinde serbestçe dolaşma özgürlüğü tanmacağını açıkladı. Moskova'da yapılan AGtK Insani Boyut Konferansı'nda önceki gün konuşan Pankin, Sovyet vatandaslarının ve yar bancılann ülke içinde serbestçe dolaşmalarma izin verecek yasa- nın 1993 yılında işlerlik kazana- cağım söyledi. Pankin, sivil ve siyasi haklar- la ilgili uiuslararası aniasmalar uyannca, göç etmelerine daha önce izin verÛmeyen Sovyet va- tandaşlannın durumunun yeni- den gözden geçirileceğini, ancak ülke güvenliğini tehdit eden bir- kaç özel durumun bu kapsamın dışında tutulacagıru söyledi. SSCB'nin ülke içindeki etnik çatışmalan önleyemediğine de değinen Pankin, bu çatışmalar- da çok sayıda masum insamn da öldüğünü belirtti ve BM'nin bu konuda çaba harcaması gerek- tiğini söyledi. KüBA ÖLENLERtN HESABINI KtM VERECEK?— Moskova'da yapılan AGtK Insani Boyut Toplanüsı sırasında Sovyet yönetimi, insan haklan konusunda onemli adımlar aüyor. OgDİlanııı ve eslerini, Gurcistan güvenlik guçkriyle girilen çatışmaJarda yitiren, karalar giymiş Gnney Osetyah kadınlar ise ölülerinin besabını verecek birilerini bulma umnduyla, Moskova sokaklannda gösteri yapıyorlar. (Fotoğraf: REUTER) DevletBaşkanı Mesic, orduyu darbeyapmakla suçladı Ordu, Belgrad'ı dinlemiyorYugoslav Devlet Başkanı Mesic'in federal orduya 'kışlaya dön' çağnsında bulunmasma karşılık Federal Savunma Bakanı, ordunun çağrıya uymayacağını açıkladı. Hırvatistan'ın doğusunda çatışmalar sürerken AT gözlemcisini taşıyan heükoptere ateş açıldı. Dış Haberler Servisi — Yugoslavya'da Hırva- tistan'ın doğusunda süren çatışmalarda ölü sa- yısı giderek artarken AT heükopterine ateş açıl- dığı bildirildi. Yugoslavya Devlet Başkanı Stipe Mesic federal orduyu darbe yapmakla suçladı. Yugoslav ordusu, Mesic'in askerlerin kışlalanna dönmeleri için yaptığı çağnya uymayacağını açık- ladı. Yugoslavya'mn Hırvat Devlet Başkanı Stipe Mesic federal ordu birliklerinin yasalara aykırı davrandığını belirterek, "Ordunun yaptığı düpe- düz darbedir" diye konuştu. Hırvatistan Resmı Haber Ajansı HINA'ya demeç veren Mesic fe- deral ordunun kışlasına dönmesini istediği ve "Çok sayıda komntan, başkomntanhğın emirk- rine uymuyor" dedi. Mesic, başkomutanlığın, devlet başkanlığımn emirlerini uygulamasını as- kerlerin engellediğini öne sürerek orduyu terö- rist Sırp gruplarla işbirliği yapmakla suçladı. Federal Savunma Bakanı Venjko Kadijeviç ise Mesic'in çağnsım yanıtlayarak, "Devlet Başka- nı AT ile imzalanan ateşkes anlasmasına uygun emirler vermedigi surece federal orduya bağu bir- likler kışlaya dönmeyecek" dedi. Sözkonusu an- lasmarun, Yugoslav ordusunun Hırvat ulusal mu- hafızlanyla aym anda çekilmesini öngürdüğünü anunsatan General Kadijeviç ordunun Sırplarla işbirliği yaptığı yolundaki suçlamalan da redde- derek MesicM devlet başkanlığı görevini kötüye kuUanmak ve orduya keyfi emirler vermekle suç- ladı. Zagreb'de bulunan yetkililer önceki gün fede- ral orduya ait bir helikoptere Hırvat güçlerince ateş açıldığını bildirdi. AT gözlemcisi Henri Vij- naednts'in yamsıra Yugoslav ordusundan bir ge- neral ile Hırvatistan hükümetinden bir yetküiyi taşıyan helikoptere Okucani yakıniannda otoma- tik silahlarla art arda ateş açıldı. Yolculann sal- dından yara almadan kurtulduğu ancak helikop- terin büyük hasar gördüğu bildirildi. Hırvatistan'ın doğusunda çatışmalar dun de aralıksız sürdü. Hırvatistan televizyonu Zagreb'in 80 km. güneyinde bulunan Kostajnica yakınla- nnda federal ordu destekli Su"p gerillalann sal- dmsı sonucunda 7 Hırvat ulusal muhafızının öl- düğünü duyurdu. Zagreb radyosu da kentin 60 km. güneyinde bulunan Tofusko'da patlak veren çarpışmalarda iki Hırvat güvenlik görevlisinin ya- şamım yitirdiğini bildirdi. Ingiliz Haber Ajansı Reuter ise federal ordu birliklerinin Hırvatistan'ın doğusunda üç köyü havan topu yağmuruna tuttuğunu bildirdi. Reu- ter, Slovenya bölgesinin en büyük kenti Osijek- in de havan topu saldınsına uğradığım duyur- du. Federal orduya bağlı uçaklann Vinkovci ka- sabasını bombaladığı bildirilirken Sırp gerillala- nn da günlerdir kuşatma altmda tuttukları Vu- kovar kasabasına saldırıya geçtiği öne sürüldü. ISVEÇSECtMLERt Gorbfye sert tepki Dış Haberier Servisi — Kü- ba, Sovyetler Birliği'nin ülke- de bulunan eğitim tugayını geri çekeceğini açıklamasına sert tepki gösterdi. KUba Dışisleri Bakanlığı, Sovyetler Birliği lideri Mifca- U Gorbaçov'un Kübalı yetki- lilere danışmadan ve önceden bilgi vermeden böyle bir açık- lama yapmasıru, 'uluslarara- sı Ukeler ve ikili ilişküer açısından ujgunsuz bir davranış' olarak nitelendirdi. Yapılan açıklamanın gerçek- leri yansıtmadığuıı da belirten bakanhk, tugayın 11 bin ki- şiden az ve Küba askeri gii- cüyle karşılaştırıldığında 'sembolik' olduğunu öne sür- du. Bakanlığın açıklamasında ABD Dışisleri Bakanı James Baker'ın Gorbaçov'a söz ko- nusu açıkiamadan dolayı te- şekkür ettiği de vurgulandı. Gorbaçov, önceki gün Moskova'da Baker ile yaptı- ğı görüşmenin ardından dü- zenlenen ortak basın toplantısında, "Küba bderleri ile Sovyet egitim tugayuun ül- kedeo çekiimesioe ilişkin gö- riişmeiere çok yakmda başlayacagız" demişti. INGÜTERE işsizlik sokağa taştı EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Işsizliğin yo- ğun olduğu yörelerde son iki haftadır, gençler otomobil ça- larak kent içinde hız yaparak kazalara neden oluyorlar. Po- lisin müdahalesi üzerine de ta- lan ve kundaklamaya girişi- yorlar. Şimdiye kadar ölen ya da ağır yaralanan ounadı, olaylar maddi hasarla kapan- dı. Ancak poüsiye önlemlerin, gençleri yüdırmadığı, saldır- ganlık ve taşkınüklannın sa- dece polisi değil, etnik azınlık- lar ile itfaiye ve cankurtaran ekiplerini de hedef aldıklan izleniyor. Ardı kesilmeyen olaylar, erken seçim havasma giren iç siyasette en hararetli konu. Olaylar, Oxford, Birming- ham, Cardiff, Newcastle gibi farkh sosyo ekonomik yapıda kentlerin, işsizliğin en yoğun olduğu kesimJerinde yaşandı: Dünyaca ünlü üniversitesi, or- taçağdan kalma kartpostal görünümlü asıl yapılannın ya- nı sıra önemli bir sanayi ken- ti olan Oxford'un kenannda- ki sosyal konutlarda, Bir- mingham'm 1985'te de yoğun çatışmalara sahne olan "Handsworth" semtinde, iş-.' sizliğın ulke ortalamasının' üzerine çıktığı "Newcastle" yakiRİanndaki işçi semtlerin- de, "Cardiff'te ise yine gelir düzeyi düşük bir semtte... Isveç modeK için blmak ya da olmamak' Pazar günü yapılacak olan seçimler, 1982'den bu yana iktidarı elinde tutan (SAP) için kader günü. Üstkottan sesler geliyor. Onlarda döşüyorlar galiba. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Isveç, pazar günü yapılacak genel ve yerel seçimlere hazır- lamyor. 8.3 milyonluk ulkede 6.5 milyo- na yakın seçmen aym sandıkta hem mer- kezi hem de yerel yönetimleri belirleye- cek. Fakat bunlardan yaklaşık 800 bini hâlâ oyunu hangi partiye vereceğini, oy kullanıp kullanmayacağını bilmiyor. Ye- ni iktidarı bu oylar ortaya çıkaracak. 15 eylül pazar, iktidarı 1982'den beri elinde tutmakta olan Sosyal Demokrat Parti (SAP) için kader günü. Çünkü ka- muoyu yoklamaian, yüzde 36-38 oy ora- nıyla, partiye iktidarda kalma yolunda pek ümit vermiyor. tsveç'in Ünlü sosyal demokrat hareketi, dokuz yıllık ekono- mik politikasına halkın olumsuz not ve- reccğinden kaygı duyuyor. lsveçh' seçmen, ekonomik darboğazın gölgesinde sandık başma gidiyor. Ulke- nin GSMH'sındaki artış ya da büyüme hızı yüzde 0 ile 1 arasında, bütçe açığı 6 milyar dolar, ödemeler dengesi açığı 100 milyon dolar dolaymda; işsizlik hızla artarak 11 yıl sonra ilk kez yüzde 3 ba- rajını aşmış bulunuyor; reel enflasyon yüzde 10"un üzerinde; sanayide üretim geriüyor, yatınmlar düşüyor, ulusal ser- maye hızla başka ülkelerde yatınmlara akıyor, ülkenin uluslaıarası rekabet gü- cündeki zayıflama bir türlü engellenemi- yor. Basit bir deyisle, Isveç ekonomisi ta- kattan düsmüş görünüyor. Acaba Sosyal Demokrat Parti Isveç?- teki siyasi egemenliğini bir daha kazan- mamak üzere terk edecek mi? Gerek bu soru, gerekse kamuoyu yoklamaian, îs- veç"in tarihi bir dönemece yaklaştığına işaret etmekte. İsveç sosyal demokrat hareketi, sanıl- dığımn tersine, başnıdan beri net bir ser- best piyasa ekonomisinin savunuculuğu- nu yaptı. Yüksek istihdam, düşük enf- lasyon ve adil gelir dağıhmının belirle- diği bu ekonomik politika, iktisatçılann çoğunluğu tarafından bir tur sosyal- Liberalizm olarak tanımlandı. Sadece ka- mu hizmetlerini denetimde tutmayı amaçlayan SAP, 193O*lardan beri devle- tin üretimde ve para piyasasındaki rolü- nü asgaride tuttu. Doğal kaynakiann bü- yük bölümünü de özel sektöre verdi. SAP 1930'lardan beri serbest piyasa- ya hayli yakm bir karma ekonomik mo- deli yürürluğe koyarken vergi sisteminin yanı sıra 'ekonomik banşı' sağlamak amacıyla iş piyasasının taraflannı da bir- birine yaklaştırmış, kendi ülkesinin so- rumluluğunu duyan bir 'ulusal burjuvazı" ile taleplerini "akılcı yöntem- lerle kabul ettinneyi öğrenmis' bir işçi kesimini ekonomik büyümenin ve refah devletimn ana motorlan kılmıştı. Bu] özellik, yani toplumsal uzlaşma, düşük . enflasyonla yüksek istihdamı mümkün t kıkyor ve Isveç modelinin temelini oluş- ' turuyordu. ( 1932'den bu yana geçen 59 yıl içinde Isveç 53 yıl Sosyal Demokrat Parti üye-' si başbakanlar tarafından yönetilmiş bu-' lunuyor. Bu kadar uzun bir dönem Ül-' kenin kaderine bükmeden, topluma bir, zihniyet olarak yerleşen sosyal demok- rasinin politikada en önemli özelliklerin- 4 den biri, kamu sektörilnün toplumsal ya-' şamdaki yüksek payı. 1988 genel seçimlerine gelindiğinde ls-t veç ekonomisi bütçe fazlası, yüksek ve-' rimliliği, düşük işsizliği ve yüksek döviz t rezervi ile sağlıklı görünüyordu. Ekono- x minin -şaşıracı biçimde- tartışma gün-! deminden düştüğü bu seçimlerde SAP' yüzde 43.2 oy alarak Komünist Parti ile, iktidar oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle