Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r
¥
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 13 EYLÜL 1991
Abdülaziz Oldürüldü mü?
MELtH CE VDET ANDAY
Gerçeklerin tarihten gizlenemeyeceği, tarihin
doğnılan bir gün mutlaka ortaya çıkaracağı inan-
cına ben p>ek yatkın olamamışımdır. Tarih, Dan-
ton'un hırsızlıkla suçlanıp idama gönderildiğini
yazıyor diye ben de bu sava katılacak değüim.
Tarihçinin yansız olabilme güçlülüğü bir yana,
geçmiş olaylan ara$ünnadaki beige yetersizliği,
Jcimi soruiûan içinden çıkılamaz duruma sok-
maktadır. Mithat Paşa davasında hiçbir suçu ol-
madığını öne siiren Sait Paşa'ya karşı, Kâmil Pa-
şa onu ağır biçimde suçlamaktadır. Hangisinin
haJdı olduğunu tarih ortaya çıkaramadı. (1)
Mkthat Paşa mahakemesi
Said Pmp hatıratının bir bölömüne merhom
MMhat Paşa mmhaktmeâme Uflda Medfe-i Vn-
kda w fcrUtedede ypâm görâpneler we kmrar-
lara ajnnuş. BonuUki •—"••• da her zaman-
U (ibi MÇU ba*kalarua yükteyerek kendini te-
•te çriuu-nuya çahşm*ktaB ibarct oktuguaa an-
iamak göç degO.
Hatıntımia da betirttigi *xtn vaktiyle Avrn-
Iiıiı jjjriiMi lnıı t tı"lflıı riiıftıl Fay nııı
I Said Fkşa^ jüktemlf ofctaUanndan,
f bulara katşt keadini savuma hakkı-
u kBÜaaausı soa dcrece dogaMır. Aacak, Said
Tafa haOratuua yayndaamasuıdaa önce de Tan
gazeteriyle baa nuduüeler, hatta aulan nwciis-
lerde yer alaa IdşUeria görü$ vt tanzalaruı fotofr
raflar almaa kopydertıi yayuüatmıştı. O imza
nkMertodra biri olarak ben «e zorunlu olarak
b« koaada da gerçe# diic gettrmeye gerek gö-
rtyonun.
S«ı koansa •ak»Jeterde Srtan Abdölarizin
öldiiriüıı>esi kakkMdaki Temyiz Mahkemcsi ila-
u u Ufkia Medto-i VMkdâ tataaagnın kopye-
ai yayıatandıktaıı soora buanıı (Temyiz Mafcke-
mesi aizami mahkemeJeriıı soa kaü olarak, ora-
da o u y l u u hikiiaafcri dcftiştİKbİfecek hiçbir
ı ve yaaal cezatann aygwi*amMa
veya affedUmesJ ve aafifletilıaesi yalmzca salta-
*ata ait Mr hak oktafa beUrtünJstir) cnmksini
*• şekitde yornmlnyor "Mahkeme-i Temyizin
küoaiaa degiftirecek yasal bir merci otmadıgı
laydı, verflea hiknün def^tirilmesâ gerefiııi ve
yapdmadıfı için defiştiriiegMdiiiııi gös-
k k i r
f pf f
ftrma. ni? Ve o ctmkdeki %r
öaeart bir kanıt ofoşturdagıı apk degü midir? "
Söz koausa cünkaia açık anlamı ceza hökmü-
•Ma yasal olarak keateük kazaadı*ı ve affcdil-
mnd ya da haflfletibnesi İÇİB saitanatça sahip ohı-
h gereke-
cefi oktagn haMe, olay bir mmaaunaya döaüş-
tirilerek çözonö çoganlugnıı g&röşiiııe bırakıl-
•UftL Sadi Pafa'aın öyte fikr-i dakik ve tefslr-i
rakik Ue kemlisiııi iaiıı içindeıı çıkartmaya çalı-
aıp, knUn&tff, batka oy ve imza sakibi iyeier
kakknda acfrete yoi açoıaya •grafması dogru-
n çok ttgiaçtir. Said Paşa bu noktayı açıkliğa
kavuştuıırlarsa sonuma çözkmiaM koiayia$tır-
mış olur. Eger SuJtaa AbdUaziz ökNiriUıııiş ise
adı geçea Meclis-i Vökeiâ tntanagMi yvkardaki
gibi beürriz bir bfc^de yornnılaaıaya gerek yok-
tur; yok eger, keadisinia kuacua göre İMtifear
etmiş ise, o takdirde baslaûlaa doayet nahake-
mesi Abdalaziz'i tahttaa İMÜiMİeri yok eteek
İÇİB Saray'ca karartaşünlan bir dava kü. Bu tak-
dirde Said Paşa'mn bu düzeaJ kaarlcyaalardaıı
çekinecegi yerde, S«Han-ı Sabtk'ı (2) ikaa etme-
ye çahşması, başanunazsa da sadaretten çeküme-
si gerekmez a^ydi? DognuatauafsahAi Mr sad-
razam makaauBi degil yerİMİ ynrduaa bile ter-
keder de masom iasanlara idam kükaıiiHiin ay-
goJanmaauıı deslekleaBezdL
Ben o zamaH tasradaa gdeli çok oimanıiftı.
Hal' vakasıada ise tstanbal'da degUdim. Olay
bakkındaki biigilerim gazeteierde yayuüanaD
haberterden ibaretti. Bir de yargtfauuuun baabuı-
gıcıada Makmud Bey'la (Fafa'na) dace Saray'a
takdim ettlgi bir cariyenin olay gütt Saray'dan
çıkıp Mahmad Bey'in evine döaistede Abdü-
laziz'ia katiedMiiiııe ttişkia bigi venneaiyle
Makmud Bey'in ba haberi SuJtan AbdülhamkTe
an etmeai üzeriae olay kakkıada İBcetetac ve so-
mşturma yapdmas için irade çtkHgudaa yargı-
lamanın basiadiguu işitmiş Miııı. Şuaa da beiirt-
meHyim id, yargdanınaıua Mtmestaıdea soara bir
aksam Said Pasa, Makmad Nedin Pasa ve Ha-
rkiye Naan Aam Pasa le ben Saray'a davet edfl-
miştik. Yemekten soara Harem bakçestnde kii-
çuk bir köşke söIüriMuk; Saltan Abdülhamid
de oradaydı. ^areti iuerine oturdogumuzda,
Hüakir AbdüiazizİB öUiiriilıneaiMİeabatoede-
rek, yamndaki mükürlü bohçayı açıp içinden çf-
kardıgı kanlı dbbeieri bize veraüt ve sonra yine
toplayıp bobçalayarak üzeıtei keadi nühnimk
bana mnhörietıııigdL Katfikr kakkında hepimiz
lanet okumuş; b* eüm etkiaia altında bir siire
dana cinayet hakkında konnştmktan sonra, sul-
tanın ihn vennesi iuerine Saray'dan ayninıifük.
Sonralan anla^ıldıguıa göre gerek Said gerek
Mahmod Nedim Pasaiar Saray'ın çevresinde (en-
deraa ve binunnda) oianlan ögrenmek için ge-
rekli aracıiara saaip oMmklarudan bu dnrum
kendilertace gizü ofanayıp, eibiseierin gosterume-
sindeki amaç Asun Paşa ile benim ikna edilme-
miz inüş.
Her ne hal ise, mahkemenin sonunda Temyiz
Makkemesi Ceza Dairesi'nin Adliye Nezare-
ti'nden tezkire ile BâbıâU'yle gönderilen iiftmı
üzeriae, konunua öaemi nedearyle yapüacak in-
cdeme sonunda ber iyenin tek tek görösünü bfl-
dirmesi geregi Reis-i Vukelfl'dan bUdirilerek gö-
rişmelere başlandı. Nafıa Nazın Hasan Fenmi
Efendi (Paşa) göriişlerini açıklarken, gazeteier-
de gönikn yazılardan yola çıkarak, karann u>-
gnlaamasuun Avrapa'da kötü sonuçlara yol açıp
açmayamgTnın aalasimaa gerektigine ve bu işin
Haridye Nezaretine daştifmnii belirrtL Bunun
üzerine Haridye Nazın Aam Paşa "Süfera U-
rafındaa buaa inşldB şimdiye kadar hiçbir şey
söylenibjMdi; yaluz İagUtere Pariaaaenton'nda
söz koeasu edildigi Muzurus Paşa tarafından
bildirlmiş" dedi. Said Paşa bu gibi siyasi bir ko-
nunun simdklen öf mülmesinin mftmktin olma-
dıgı karşılıgını verdi. Bir kopyesi haüratında yer
alaa Muzurus Paşa'nın bu telgrafı her nedense
mecnste oknnmayarak, görüşme oybirügıyle so-
nuçlandırdıp tntanak da bu yoMa düzenJendi.
Bundan dokuz on gün sonra alınan irade üze-
rine Mabeyn-i Hümayftn'da heyet-i vükeia, mü-
şirier ve sadrazamdaa olnsan bir meciis topia-
nıp, Said Paşa her ne hilunete dayanıyorsa, kuş-
kusuz Abdilha«id'İB oaayıyla, bu medisin baş-
kanfagMdan çekflmiş ve başkantak eski sadrazam
Safvet Paşa'ya verüınisdi. Said Paşa'aın hatıra-
tında "Medis MyderudeB bir çogu görişlerini
bizzat yaznuş, bir kısnu tarif ederek yazdınnış
ve sırayla tataaagı imzatamakta idiler. tmza sı-
raa AdMye Nazan Cevad Paşa'ya gektigi sradaydı
ki, ŞeyhMUslam ve azledilen sadrazamla auzara
istenildik. Zat-ı şahane (Abdnlhamid) toplanü-
nın konusu kakkında bazı açıklaBularda bulu-
narak özellikle saltanata measup bazı kadınla-
nn saikaatia Nosredye Kaan'na çağnlmalanaa
iüşkn bigi verdL Konunun önemi nedeniyle Sa-
ray'da toabuaa mecas tekrar dnnımo görBşmek-
te oldvfun irade bnyvmasıyle, heyet-i vükeia
ie askeriyeden oiuşaa MecUs-i Fevkaladenin ka-
ran ertesi güne ertelendi. Banun üzerine diger
üyeler yani Cevdet Pasa Ue ondan sonra isimleri
yazılan onbir kisi tarafından tutanak imza edil-
menüşti..." vb. deailmektedb-. Işte Said Paşa'nın
da anlattıg] gibi eksik kalmış tutanagın kesinleş-
miş gibi yayınhuıması batın sayüjr tnhaflıklar-
dandır.
Bannnla birttkte, uyeleria açıkiamalanyie bir-
likte verdikleri oylarmın büyük çognningu mah-
kemece verilen karann uygalanmaa merkezin-
deydL Kuşkusıız, bir padişahın kadlleri hakkın-
da baaka bir karar verflmeyecegi açdcor. Said Pa-
şa'nn oyn da her zamankJ gibi tereddndK de olsa
söyle İBDJŞ: "Temyiz Makkemesi'nce onaylanmıs
olan kakaıe Haat ediür. Bununla beraber ceza-
nın uygulanması ve degiştirilmesinde padişahın
haklan açıkür.' Borada kullandıgı "mnU" söz-
cügü 'Itaat edümesi gereken" ve "uygulanması
gereken" demek olacagı gibi "cezanın uygulan-
ması ve degiştirilnesinde padişahın haklan
açıktır" ibaresi gerçi bUineni bfldirmek (malu-
ma Uam) kabüinden bir deyim olmakla birlikte,
bu deyimle feraaım •ygubuıması yönünün pekis-
tirümek istendigi açıktır. Diger oylar arasında,
fotofrannı akhnp yayınladıklan benim açıkla-
mamsa şöyleydi: "Kanunun hiikmanan uygulan-
ması göriişündeyim. Ancak bunun aynen icrası
veya kafinetlaMsi hakkuda ilham-ı rabbani pa-
ımınıı göBİüne nasıl dogarsa isabed onda-
Fk b i Sid P ' üg g
dır". Fakat benim görüsümle Said Paşa'nın mü-
tereddki görüşü arasında temdde bir fark var
nudır?
Nihayet o Heyet-i Fevkalade'nin ikinci kez ola-
rak ertesi günü Mabeyn-i Hümayna'da toplan-
dıgı nrada, bir gün önceki tamamhnmamış tu-
tanafu bitirlnMsi yo)ana gkütecegi yerde, son-
ralan —^JAfm- göre, bhi "Mahkûmlar hak-
kında Temyiz mahkemesinde ooaylanaa cezala-
nn uygnlanauwı" ve digeri "Temyiz Mahkeaaesi
itamında yazıh bolnnan cezanın hafifletilmesi"
olmak özere iki oy pusulaa yazümış imiş.
Aradaa geçea bir gttn zarfmda Muzuras Pa-
şa'nın telgrafının içeriğine ve bu telgrafta Mid-
hat Paşa lebia* lifuz ^••«•ılmp>g için Mösyö
Gladstoa« tarafındaa Denaadet Ingfltere Sefi-
rine veriMigi »öytenen talimatm şeldbri ögrenen-
ler cezaau hafifletiİBMSi görüşîae, olaylardan
haberdar ediimeyenlerse cezanın uygulanması gö-
lüşöne kaûlnuşlar ve Said Paşa'ya uyarak ceza-
nın hafifktilaMsi görüşüne katılıp ük toplantı-
da görüş belktmeyenler Me öçancü bir şık ol-
madıtudan cezaaa hafifletiteeai görüştne ka-
tılffiifİFr
Ba aaiBval üzere cezanın takftfl görü-
süade olanlar azmlıku ve Said Paşa da banlar
araamda olarak, paaulalann zarfa konmaayte su-
nalan tntanak üzerine Hakân-ı Sabık da güya
merhamet ederek annlıgnı görüşünü terdh et-
miştir.
Bntiin oianlan bir tertip, sttrdnrnlen davanın
düzmeceden ibaret olduğunu Adliye Nezareti'n-
de ikea •••TJIM» ve ısfadMt uygnlamalannı mü-
keaunden yüririüge geçirdigui hatıratında be-
Hrtea SaM Paşa'aıa göza öainde «yreyan eden
yargılamamn bir oyandan ibaret oMuganu o za-
man ögrenmiş otsaydık göröşnıelerde hazır bu-
tunan vicdan sakibi iiyelerden bJçbirinin bu hük-
mü kabul etmeyecegi mohakkaktı.
Hatıratta adı geçen "Müterdm Röştü Paşa az-
ledilmiş ise de hayatta idi. Midhat Paşa Suriye,
Hamdi Pasa A>dın, Sadık Pasa Cezayir Akde-
niz, Ahmed Vfefik Paşa Hmteveodigâr (Bursa) va-
liliklerinde, Edhem Paşa Viyana Saferetinde,
Mahmud Nedim Paşa Dahiliye Nezareti'nde,
Arif Paşa Şnra-yı Devlet başkanlıgında ve Saf-
vet Paşa Devair mifettişli«ude bulunuyorlardı.
Hayreddin Paşa da azledUmekle birUkte snrekli
olarak padişaha tasanlar sunuyordu. Bu 10 kişi
sadaretden aynlmıs idi. Banlardan bazılan gü-
venüklerini, bazılan rabatlan, bazılan da onur
ve Uşisel çıkarianu sadarete dönüşlerinde ara-
dıklan ve benim bu sadaretimden aoşout olma-
dıgımı bilmedikleri, tersine çok istekli oldugu-
ma, ve varlıgunın onlann yukselmesini engelle-
digine inandıklan için kraatime sürekli karşı çı-
layoriardı. thmtas yapmak ve kişisel çıkanmı kol-
lamak eümden getanediginden Saray'ın içinde ve
dışuda birtalom kimseler aleyhimde idller" şek-
Undeki ifadesine "görnlüyor İd Said Paşa bagün
hayatta olmayan ve içlerinden biri dışında diger-
lerinin bepsinin ayannda devlet adamı yetişme-
si milletin en büyük emeU olan dejerii selefkri-
ni, hatta belki bütün seçkinleri ve halkı kendisi-
ne rakip ve karsıt addedecek kadar kunıntuya
yenik düşmiiş. Hiç degilse siyasi yaşamdan bü-
tün bütiüM uzaklaşdınaak için "»finm mahke-
meden az çok yararianmıs olmasını, hatta Mid-
(Arkası Sa. 19. Su. 3'dei
HALDUN
AYDINGÜN
ınıı2 0 0 0 ' L E R İ N Ö Y K Ü L E R İ
ÇIKTI
"BU KEZ HALDUN AYDINGÜN ALIŞTIĞIMIZ
DOĞA YAZILARIYLA DEĞİL, KURGU BİLİM
ÖYKÜLERİYLE KARŞIMIZDA"
PostaKutusu 607
34435 Sırkecı Istanbul
21.6.1943 - 6.9.1991
ACI KAYBEVIIZ
Sevgili eşim, eşsiz insan,
Çocuklanm Cihan, Hasan ve Meydan'ın
yiğit babalan
ABBAS COŞKUN'u
zamansız kaybetmenin acısı içindeyim.
Anısı dolu dolu yaşayacak.
EŞİ KADtME COŞKUN
re ÇOCUKLARI
EVET/HAYm
OKT4Y AKBAL
Seçjm Sonrası Gerçek Bir
Seçim!
• Birden herkes Demirelci kesildi! "İnsan belleği unutkandır"
•9Ö2Ü Süteyman Demirel'e çok yakıştyor On yıl başbakantık
görevinde bulunmuş, iki kez darbeyle devrilmiş bir politikacı
yığınlann umut besiediği bir lider oluverdi.
Bunu kendisi mi başardı. Hayır, bir kısım basın hemen her
gün başlıklarda yer vererek; bir takım yazarlar sürekli söz ede-
rek onu günün adamı yaptılar. Nasıl 1973-78 günlerinde da-
ğa tasa "Umudumuz Ecevit" sloganlarıyla Bülertt Ecevit her-
kesin gözdesi olduysa, şimdi de Demirel "Kurtarıcı Baba"
sloganıyla önde gelen bir lider haline getirilmiştir.
Aziz Nesin dermiş ki "Bir kez daha darbeyle düşürülürse,
Demirel komünist olacak." Şaka diye soylenmiş bir söz! De-
mirel, Demirel'dir! Onun gerçekten değiştiğini sanmak bü-
yük bir aldanışa düşmektir. İnsanlar değişir mi? Değişir! Ama
seçim öncesindeki tutumuyla Demirel'in olumlu yönde de-
ğiştiğine inanmak kolay değil.
Bir kez daha Milliyetçi Cephe'yi kurmakta olduğunu gör-
müyor musunuz? Gerçi Ecevit de onunla yarışıyor. Herkesi,
değişik görüş ve düşüncede herkesi partisine çağırıyor. Oy-
sa Demirei sağda, solda, ortada kim varsa, 'Ozal'dan Kur-
tulma Cephesi'nde bir araya toplamak uğraşı içinde... İleri
sürülen adaylarına bir bakın, birbirleriyle uziaşmaz, anlaş-
maz nice kişiye kollannı açmaktadır.
Sözde bu seçim Ûzal'ı Çankaya'dan indirme savaşımı imiş!
Demirel ve ortaklan, bu arada SHR seçimde çoğunluk elde
ederierse önce Özal'ın cumhurbaşkanlığını oaadan kaldıra-
caklarmış, sonra da yeni bir seçim yasası hazırlayıp anaya-
sada birtakım değişiklikleri tamamladıktan sonra yeniden ge-
nel seçime gideceklermiş.
Yani 20 Ekim'de oluşacak TBMM'de iki ya da üç parti ço-
ğunluğu elde ederse yeni Meciis bir iki yıl içinde dağılacak-
mış. Açıkçası yeni Meciis, bir çeşit kurucu meciis görevini
yapacakmış. Bu söze inanmak kolay değildir. Binbir güçlük-
le seçimleri kazanıp Meclis'e gelen kişiler acaba bir iki yıl
sonra yeniden seçilme savaşımına atılmayı göze alabilirter
mi?
DYP ve SHP'nin bunu sağlamak için seçime giren aday-
lardan bu konuda kesin söz almaları gerekmez mi? Daha
doğrusu "Partinin erken seçime gitmek kararını kabul ede-
ceğime söz veririm" gibilerden imzalı belge.
Böyle bir durum seçmenlerin oylarını da etkileyecektir. Ma-
dem ki bu seçim geçici bir nitelik taşıyacak, o zaman seçile-
cek kişilerde daha üstün nitelikler aramak kaçınılmaz ola-
caktır. Yani anayasayı değiştirecek, hatta yepyeni bir anaya-
sa hazırlayacak kurucu mecliste yer alması gerekenlerin bu
konularda yeterli kişiler olmaları.
; Demirel, sağdan, sokjan, ortadan tanınmış insanları aday
Olmaya çağınyor. Buna göre Demirel'in halk karşısında ver-
diği sözü tutacağına inanmak gerekmektedir. Ne var ki şim-
diye dek Demirel'in sözlerini yerine getirdiği pek söylenemez.
Hele DYP önemli bir kazanç sağlarsa "bir seçim sonrasına
kadar bu düzeltmeler, yenileştirmeler ancak yetişir" deyip ver-
diği sözden vazgeçmesı de olasıdır.
20 Ekim 1991 genel seçimini demokratik bir seçim say-
mak güçtür. ANAP'ın kendi çıkarına göre düzenlediği mad-
delerle SBP, HEP gibi önemli siyasal oluşumlar, saf dışı bı-
rakılmışlardır. Gerçek anlamda demokratik bir seçim, her şey-
den önce 82 Anayasası'nın baştanbaşa değiştirilmesine, o
anayasaya bağlı olarak pek çok yasanın ortadan kaldınlma-
sına bağlıdır.
Demirel'in ve İnönü'nün verdikleri 'yeni bir genel seçim'
sözünü tutmalarını kamuoyu umutla bekleyecektir.
İSTANBUL BAROSU
BAŞKANLIĞI'NDAN
1 — 12939 sicil sayılı Av. Nejat Karakadılar'ın, Avukatlık Yasa-
sı'nın 72/a ve 5/g maddeleri gereğince 9.5.1991 tarihınde adı baro
levhasından silinmiştır.
2 — 12333 sicil sayılı Av. Ferruh Çalışır'ın baroya bıldirdiği ad-
reslerinı terk ettiği, yeni adres bıldirmedıği anlaşılmakla, Avukat-
lık Kanunu'nun 43,81-72. maddeleri gereğınce adı baro levhasından
6.6.1991 tarihinde silinmiştır.
llgili kişiler adreslerinde bulunmadığı ıçın bu kayıt sılme ışlem-
leri kendilerine duyurulamamıştır
llanen tebliğ olunur.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
AKTiF BANKACILIK
Telefon ve elektrik
bir telefonla
ödemeye
ne dersiniz?
AloBankayıarayın.
Numarası 180 01 01.
Artık telefon ve elektrik* faturalarınızı. yerinizden bile
kalkmadan. bir telefonla ödeyebilirsiniz... AloBanka sayesinde!
Ayrıca kiralannızı, taksitlerinizi de bir telefonla ödeyebilir,
dilediğiniz kişi ya da kuruluşa havale gönderebilır ve kredi kartı
ödemelerinizi yapabilirsiniz!.. Pek yakında, su faturalarınızı da
bir telefonla ödeme imkâmna kavuşacaksınız.
Türkiye'de ilk kez ve yalmzca Yapı Kredi'nin sunduğu bu
imkândan yararlanmak için, Tele-İşlemli bir Yapı Kredi Şubesı'ne
başvurarak, AloBanka kartınızı ve AloBanka şiftenizi alın. İster
yurtiçinden, ister yurtdışmdan, evinızden, işyerinizden. telefonu
olan herhangi bir yerden AloBanka'yı arayın, bir telefonla
ödeme yapın. AloBanka'dan yapacağınız
tüm ödemelerin belgelerı her ay adresinize
gönderilecektir.
AloBanka, Yapı Kredi hizmetleriyle ilgili bilgi almanız, bakiye
sormanız, ödeme ve havale yapmanız için günün 24 saati, yılın
365 günü, gece. gündüz, bayram, tatil hizmetinizdedir.
AloBanka
Ç A G • A
K O
G U V E N l
İŞTE ALOBANKA HİZMETLERİ:
BuhlzmeUcr jnlnızMoBmkjtU nt\ Bugündenl
» Vacfcn asrnıl hesia
• Vadaztnrihasp
• Km» Karn "«s»
• Hesap tesmunfu
• Son öoene \M*i
• Ûdenmes genlisn asgan tutr
• 5er haap takıyra
BMun (>Jım<Ml. lhwlt •»
> önef jvgjamâ
» Bakiye bıgı-en
»H«sâpiar aras, luvac
• KraJ « t ] ödemea
• FTonMr/GofcJ
• T
•M»
e a r t a m *
• Düani OdOKkr
• Tsiestrms
»Onbanu
» FtnlKrel
• Otcmotıl KTKM
• KmılKratsl
• Sgorta Hnmmeri
• AloBanka Oan hızmet aiahineraz rç-r. dıgıtsl-tuşlu te&onürt kuUamanız gerckmektalr
• AloSanka >ı Isttnbui ;«ndan aradığırııda once İ5tantxjl'jn «odu otan (1 ı. sonra 180 01 01 ı tuşlayın
• Şuanda Istanbtl numarasıvla iıztnet veren AloBarıKa>i. peKjak/nda AnKara (4) 180 01 01 ve Izmır |51) 8 0 0 1 01
numaralanndan ûa ara>3bılır5inı:
•$imdillk fllnıı Istınbu: *nm<»u yıküım ııt AktK Elrkthk fıturıUn ıçfn gecrrii obn bu Ktzmrt. pekyıkiKb
butun TurtlytyJ kapszyacaktır Bu hametien jvnrlınm»* için başruru yapttgınızda eskı btr Aktaf Eltktrik
faturanat dayaıuruzda getırmeyi unuttruymt
Siz
y '*
Al
de
» Ş
oB
Yapı
a m
a n k a
Kredi İmkânlar
a y a b a ş
r a h a t l ı ğ ı n ı
Dünyası'
1 a y ı
y a ş a y
nda
n .
ı n !
YAPI^CKREDi
"hizmette sınır yoktur"
M
İLAN
BOZOVA
2. KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1978/352
Karar No: 1987/6
Davacı Maliye Hazinesi tara-
fından davalı Abuzer Yıldınm
aleyhine mahkememizde açılan
tespite itiraz davasının yapılan
yargılaması sonunda: Bozova il-
çesi, Kargılı köyüne ait 127 no-
hı parselle ilgili 1978/352 esa»,
1987/6 sayıh kararla dosyanın
görevli Bozova Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne gönderilmesine
karar verilmiş, davacı mirasçı-
lanndan Ayşe Yüdınm, Elif Yıl-
dınm, Emine Yüdınm, Gülistan
Yüdınm, Hadice Yıldınm, Meh-
met Yıldınm ve Fatma Yüdı-
nm'ın (üm araraalara rağmen
bulunamadıklanndan, işbu ka-
rar adı geçen davalı mirasçıla-
nna ilanen teblig olundugu, Uan
tarihinden itibaren 15 gün ıçe-
risinde tem>iz isteğinde bulun-
madıklan takdirde kesinleşecegı
bususu ilanen tebliğ olunur.
20.6.1991
Basın: 49273
İLAN
GÖRDES
KONKORDATO
KOMtSERLtĞt NDEN
Gördes lcra Tetkik Merci Ha-
kimliğinin 1991/14 esas ve
199134 sayılı ilamı ile tayin ediJ-
diğim;
Gördes Otobüs Işletmecisi
Nakıpağa Mahallesi Softa
Damlarında mukim Mehmet
oğlu 1946 DJu tbrahim AYDIN
adlı $ahıstan alacaklı olanlann
alacaklannı kayıt ettirmesi için
3.7.1991 tarihinden 4.9.1991 ta-
rihine kadar 2 aylık süre veril-
miş, ancak yasal islemlerin
benuz tamamlanmadığmdan lc-
ra Iflas Yasası'nın 287'nci mad-
dasi gereğince 4.9.1991
tarihinden itibaren (2) ay daha
uzatılmasına Gördes tcra Tetkik
Merci Hakimüği'nce 4.9.1991
tarihinde karar verilmiştir.
Borçlu Ibrahim Aydın'dan ala-
caklı olanlara ilanen duyurulur.
Basın: 35314
tLAN
ÎX)KAT ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESf'NDEN
991/156
Davaa Mustafa Recep Alaca
vekili tarafından açılmış bulu-
nan çek iptali davası Ue ilgili
olarak,
Davacı Mustafa Recep Ala-
ca'ya ait Şekerbank Tokat Şu-
besi'nce verilmiş çek koçanının
kaybolduğu ve içerisinde
R0324501 seri nolu çekJerin bu-
lunduğu iddia edildiğinden;
Yukanda seri nosu yazüı çe-
ki ellerinde bulunduran şahısla-
nn ilan tarihinden itibaren üç ay
içerisinde mahkememizin
1991/156 esas nolu dosyasına
müracaat etmeleri, aksi takdir-
de çeklerin iptaline karar veri-
leceği ilanen duyurulur.
Basın: 49272
İNGİLİZCEYİ
8 AYDA
KONUŞUN
Sizi Amerikalı
dosUanmızla tanıştıralım.
349 59 38
Kimliğimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
ÖZLEM ŞENTÜRK