23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 13 EYLÜL 1991 Mitterrand'dan çagrı Kıbrıs zirvesi içîn belirsizlikDış Haberler Servisi — Kıbns zirvesi ne zaman yapüacak? Sorunun çözümüne ilişkin olarak son iki ay içerisinde atılan adımlar ve ortaya çıkan gelişmeler, zaman konusunda farkh beklentileri ortaya çıkardı. Başbakan Mesot Yılmaz'ın Paris'te, Yunanistan Başbakanı KonsUntin Mitsotakis ile yaptığı ikili görüşme, Kıbns zirvesi için iki ülkenin henüz hanr olmadıklannı gösterdi. ABD ve BM'nin Kıbns zirvesinin bu ay içinde yapılması yolunda gösterdikleri ısrarlı tutuma karşı, Yılmaz, genel seçim öncesinde zirvenin yapılmasrnın zor olduğunu söyledi. Mitsotakis ise "Kıbns konusunda eskiye oranla daha az iyimserim" dedi. Yılmaz ve Mitsotakis'in açıklamaları, Turkiye ile Yunanistan arasında Kıbns sorununun çözümüne ilişkin bir uzlaşmanın sağlanamamış olmasmı da ortaya koydu. Zirvenin biçimi, KKTC'nin siyasi eşitliği, toprak ve yerlerinden edilenler komılannda iki ülke arasmdaki görüş aynhklan Paris buluşmasında bir kez daha su yüzüne çıktı. Bilindiği gibi, Yunanistan KKTC'nin siyasi eşitliğine karşı çıkıyor, aynca Kıbns zirvesinin Türkiye'nin önerdiği biçimde (dörtlü zirve) gerçekleştirilmesi konusunda da "temkinli" bir tutum izliyor. Turkiye ise masaya oturmanın birinci koşulu olarak KKTC'nin siyasi eşitliğinin tamnmasım, toprak ve yerlerinden edilenler konulannın da görüşmeler sırasında ele aünmasını istiyor. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın temsilcileri Oscar Camillion ve Gustave Feissel'ın Atina, Ankara ve Lefkoşa'da yaptığı temaslar sürerken, Birleşmiş Milletler'in bu ay içinde zirvenin yapılmasında ısrarlı olduğu belirtiliyor. Camillion ve Feissel, taraflan zirve öncesinde bir çerçeve anlaşmasına varmalan için ikna etmeye çalışıyor. Bu arada, ABD Dışişleh Bakanı James Baker'ın, Turkiye, Yunanistan, KKTC ve Kıbns Rum Kesimi'ne gönderdiği son mektupta, "zirve tarihini belirleyin" şeklinde bir istekte bulunmasına ve bu isteğin Yümaz- Mitsotakis görüşmesinde ele alınmasına karşın Ankara ve Atina zamanlama konusunda bir anlaşmaya varmış görünmüyor. Kıbns konusunda Yümaz-Mitsotakis görüşmesinden sonra ortaya çıkan olumsuz havaya karşın, önümüzdeki günlerde sorunun çözümü yolunda ve anlaşmazlıklann giderümesi konusunda özellikle ABD'nin girişimlerinin yoğunlaşması bekleniyor. BM Genel Sekreteri'nin, Güvenlik Konseyi'ne önümüzdeki gunlerde sunacağı raporun da, son gelişmeler çerçevesinde önemi artıyor. Kıbns için hava ısınıyor. • PARİS (AA) — Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Avrupa'da nükleer silah bulunduran ülkelere, SSCB'deki başansız darbe girişiminin ardından, atom silahlaruun güvenliğinin tartışılacağı bir toplantı yapılması çağrısında bulundu. Mitterrand, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, "Avrupa'da nükleer güce sahip dört ülke arasında en kısa zamanda bir toplantı yapılmasının kaçınılmaz hale geldiğini düşünüyorum" dedi. Fransa'nm dışında, ABD, İngiltere ve SSCB de Avrupa'da nükleer silahlara sahip bulunuyorlar. Rehineler sorunu • BEYRUT (AP) — lran yanlısı Islami Cihad örgütü rehine krizini çözmek için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu açıkladı. Beyrut'ta uluslararası bir haber ajansına Amerikalı rehine Terry Anderson'un fotoğrafı ile birlikte bir bildiri gönderen örgüt, kapsamlı çözüme ulaşılması için her türlü desteği vereceğini bildirdi. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın çabalarının sevinçle izlendiği belirtilen bildiride Islami Cihad'ın tüm rehinelerin bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını istediği vurgulandı. Türk ve Yunan başbakanlan dün ikinci kez bir araya geldiler Ege'de TtirkYunan ortak arayışıYunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, Ege kıta sahanhğına ilişkin olarak Başbakan Mesut Yılmaz'ın önceki akşamki açıklaması üzerine görüşme talebinde bulundu. Yılmaz- Mitsotakis görüşmesinde Ege'de ortak sismik araştırmalar yapılması eğilimi yeniden belirdi. PARİS (Cumauriyet) — Baş- bakan Mesut Yılmaz ile Yuna- nistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis. dun Paıis'te ikinci kez bir araya gelerek, Ege Denizi'nde petrol arama ve son- daj çalışmalan yapılması konu- sunda 30 dakika süren bir gö- rüşme yaptılar. Türk ve Yunan başbakanla- nmn önceki günkü görüşmesin- den sonra Yılmaz'ın, Türk ga- zetedlere yaptığı Yunanistan kı- ta sahanlığı konusunda Lahey Adalet Divanı'na gitmekten vazgectiği yolunda bir izlenim aldığıru söylemesinin, Atina'da uyandırdığı tepki üzerine dün Yılmaz ve Mitsotakis, Avrupa Demokratik Birliği'nin konfe- ransı sırasında yeniden bir ara- ya geldiler. ANKARA Papandreu'nun Atina'da kı- ta sahanlığı konusunda Türkle- re taviz verildiği yolunda demeç vermesi üzerine Mitsotakis, Yü- maz'la yeniden görüşmek gere- ğini duydu. Yunanistan tarafı- nın görüşme isteği Mitsotakis'- in kızı Dora Bakoyanis tarafın- dan Türk tarafma iletüdi. EDU toplantısımn yapıldığı Hotel de Vüle Sarayı genel kurulunun ar- ka taraflannda yapılan ve yak- laşık yanm saat süren gorüşme- de Mitsotakis, durumu anlata- rak Yılmaz'a bu konuda Türk gazetecilere yaptığı açıklamanın aslını sordu. Yılmaz, kıta sa- hanlığı konusunda iki ülkenin çahşma gruplan halinde topla- narak, konu üzennde görüşme- ler yapacaklannı söyledi. Bunun üzerine Mitsotakis, Yunan gazetecilerinden en kı- demlilerinden biri olan Yannis Kartalis'i yanlanna çağırarak, Mesut Yılmaz'ın konuyu bir de ona anlatmasını istedi. Yılmaz, durumu gazeteciye anlattı. Buna göre, önceki günku gö- rüşme sırasında iki ülke başba- kanlan bir Ege haritası uzerin- de petrol araması yapılabilecek sorunsuz bölgeler üzerinde gö- ruş alışverişinde bulundular. Bu çerçevede, 6 mil içinde bulunan sahalarda Ege'de bu konuda 1987 yılında patlak veren kriz- den önce yapıldığı gibi sismik araştırmalar yapılmasına yeni- den başlayabileceği eğilimi be- lirdi. Bunun için konunun ortak açıklamada belirtilen dışişleri bakanları arasında yapüacak olan çalışma grubu toplantüa- rmda ele alınması uygun görül- dü. AA'nın adı gecenYunanlı ga- zeteciye atfen verdiği habere gö- re göruşmede iki başbakan, Ege'de şüphe götürmeyen böl- gelerle ilgili birer harita getirdi- ler. Gazeteciye göre, Yılmaz, bu haritalarda şüphe götürmeyen bölge olarak aynı göruşün pay- laşıldığı yerlerde, bundan böy- le sonda] çalışmalan yapüabile- ceğini belirtti. Yunanlı gazeteci- ye göre Yılmaz, Türkiye'nin bu konudaki tutumunun, bu bölge- lerde Türk-Yunan ve yabancı şirketlerden oluşacak konsorsi- yum kurulması şeklinde olduğu- Başbakan Mesut Yılmaz, Pa- nu ifade etti. ris'te devam eden EDU toplan- Iki ülke başbakanının pTog- tılan sırasında dün de tngiltere ramda öngörülmeyen biçimde Başbakanı John Major ve Paris beklenmedik buluşmalan, Türk Belediye Başkanı Jacoues Chi- ve Yunan gazetecileri arasında rac ile görüştü. Kıbns zirvesiyle ilgili 'sfirpriz İki başbakanın da programı- gelişme' diye nitelendi. Ancak daha sonra Mitsotakis'in ve Yıl- maz'ın çevresinin yaptıkları açıklamalann, bu buluşmanın bir 'aydınlatma görüşmesi'nden ileri ghmediği ortaya çıktı. EDU'nun dunkü öğle yeme- ğinde, Mitsotakis ve Yılmaz aralannda boş bir sandalye bu- lunmasına rağmen bir süre soh- bet ettiler. Daha sonra masada- ki bu sandalyeye Avusturya Dı- şişleri Bakanı Mock oturdu. Gözler BM'nin temaslarında Elçilikte patlama ANKARA (Cumburiyet Bü- rosu) — Kıbns'ta federal çözü- me yönelik dörtlü zirvenin 20 ekim erken genel seçimleri son- rasına kalması Yılmaz- Mitsotakis görüşmesinin doğur- duğu karamsarhğın ardından gözler BM'nin temaslanna çev- rildi. Diplornatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 8 maddeli çerçeve anlaşması üzerindeki million ve Gustave Feissel, bu anlaşmazlık noktalan giderüme- dikçe dörtlü zirvenin yapılması- nın fazla anlam taşımayacağım savunuyorlar. Dışişleri Bakan- lığı sözcüsü Murat Sungar da Kıbns'ta son durumu değerlen- dirirken, "BM yetkiBlerinin dörtlü rirveye yaklaşımında bir 'Düans degişikligi' olduğunu ifa- de etti. Sungar, bu degişikliği dörtlü zirvenin, taraflann anlaş- • KOPENHAG (AA)— Danimarka'nm başkenti Kopenhag'daki Turkiye büyükelçiliğine önceki gece kimliği belirlenemeyen kişilerce patlayıcı madde atıldı. Büyükelçilik yetlcUileri AA muhabirine, bina yakınında amatörce yapılmış, patlama gucü olmayan yama maddelerin atıldığını bunun da binaya isabet etmediğini kaydetti. Polis saldırganlarla ilgili herhangi bir ize rastlanamadığını açıkladı. görilş aynhklan henüz gideril- ma menzıhne gırmesı durumun- medi. Kıbns Rum yönetimi, an- *> yapüacak bir toplantıolmak- laşma sonrasında oluşturulma- t a n s a . ' h e T * o m } d * t a m b ı r m ? " - tabakat sağlandıktan sonra nı-sı hedeflenen federasyonda cumhurbaşkanının rotasyon esasıyla iki toplum arasında el değiştirmesi ükesine halen kar- şı çıkıyor. Türklere en fazla yüz- de 25 oranında toprak bırakıl- ması ve Rum göçmenlerin ku- zeydeki yerleşim bölgelerine za- man ve sayı kotasma bağh ol- maksızm geri dönmeleri şekün- deki Rum yaklaşımı da, KKTC yönetiminin desteğini bulmu- yor. Halen adadaki iki toplum yö- netimleriyle göruşmelerini sür- düren BM yetkilileri Oscar Ca- hai anlaşma platformu olarak algılanması diye açıkladı. BM yetkililerindeki bu yakla- şım değişikliği, özelükle Türk ve Amerikan yönetimlerinin zirve- nin eylül ayı içinde yapılması yönündeki ısrarlannı da 'boşa çıkarmış' oldu. Nitekim önceki günkü Paris buluşmasında, Baş- bakan Mesut Yılmaz'ın Yuna- nistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'e 'zirve, fırsatını kaçırmayahm' diyerek, dörtlü toplanünın geciktirilmemesi yö- nünde siyasi bir anlayış birliği sağlanmasım istediği öğrenildi. SICAK KARŞILAMA— Yümaz, Fransa Başbakanı Edith Cresson tarafından Metignon Sarayı'nın önünde karşılandı. run son derece yoğun olması ne- deniyle Major ile ayaküstü bir görüşme yapabilen Yıhnaz, In- giltere Başbakanı'na, Yunanis- tan Başbakanı Konstantin Mit- sotakis ile yaptığı görüşme hak- kında bilgi verdiğini söyledi. Yıl- maz, "Özellikle Kıbrıs'ı anlattım" dedi. Eski Fransa Başbakanı ve Pa- ris Belediye Başkanı Chirac'ın, 30 eylülde toplanacak Türkiye- Avrupa Topluluğu Ortaklık Konseyi toplantısı öncesinde dördüncü mali protokolün ser- best bırakıunası ve işbirliği pa- ketinin yürürlüğe girmesi için EDU toplantısına katüan AT başbakanlan nezdinde çaba barcadığı belirtildi. Başbakan Yılmaz'ın Chirac ile yaptığı yaklaşık 30 dakikalık gö- rüşme sonrasında Başbakanlık Sözcüsü Valım Eralp, Chirac'ın Türkiye'nin AT'ye katılması ko- nusunda Türkiye'ye en yakın tu- tum takınan kişi olduğunu vur- guladığını söyledi. Chirac'ın, Türkiye'mn çok önemli olduğunu, bu itibarla dördüncü mali protokol ve işbir- liği paketinin bir an önce yürür- lüğe girmesi konusunda AT ül- kelerinin on ikinci ülkeyi mut- laka ve mutlaka ikna etmesi ge- rektiğim birkaç kez vurguladığı- nı belirten Eralp, Chirac'm Yıl- maz ile yaptığı görüşme öncesi, konuyu diğer bazı AT ülkesi başbakanlan ile ele aldığını soy- Iediğini bildirdi. Sözcü, mali protokol ve işbir- liği paketinin yürürlüğe girme- si konusunu Chirac'm Yunanis- tan Başbakanı Konstantin Mit- sotakis ile yaptığı görüşme sıra- sında da ele aldığı yolunda kuv- vetli bir izlenim edindiklerini be- lirtti. Chirac ve Yümaz'ın görüşmesi sırasında bugün yayunlanacak EDU deklarasyonunda Kıbns konusunun Türk tarafım rahat- sız etmeyecek bir şekilde yer al- ması yolunda da mutabakata vanldığı öğrenildi. ABD ve BM eylülde ısrarlıŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — BM Güven- lik Konseyi diplomatlan Kıbns zirvesinin eylüJ ayı içinde yapıl- ması konusunda ısrarlı. önce- ki gün Paris'te yapılan Yılmaz - Mitsotakis görüşmesi hakkın- da başkentlerinin değerlendir- mesini yansıtan Güvenlik Kon- seyi'nin Batılı diplomatlan, Ge- nel Sekreter Perez de Cuellar- ın da zirveyi eylül içinde yapma konusunda ısrarlı olacağmı bil- diriyorlar. Yıhnaz-Mitsotakis görüşmesini takiben başkentler arasında "üst düzeyde girişim- lerin yoğunlaşacağuu" belirti- yorlar. Yümaz-Mitsotakis gö- rOşmesinden taraflann "aynlıklan" vurgulayarak çık- masuun yarattığı karamsar ha- vaya karşın, bir Batüı diplomat "görüşme çökmedi, bizim için önemH otan budur, Türk ve Yu- nan Başbakanlan arasmdaki görüşmenin genelde iyimser ha- va içinde geçmesi umut verici- dir, halen telkin imkânı mevcnttur" değerlendirmesini yaptı. Aynı diplomat, Yılmaz- Mitsotakis ortak büdirisinde, Kıbns konusunda görüş ayn- hklannm varhğma dikkat çekil- mesinin sürpriz olmadığını da vurguladı. Dışişleri Bakanı Ba- ker mektubunda, taraflar ara- smdaki görüş aynhklannın var- hğmdan söz etmesine karşın zirvenin eylül ayında olması ko- nusundaki temennisini dile ge- tirerek, "Ortak büdiride başba- kanlann aynhklann gkJerilmesi yöniınde kişisel girişimde bulu- nacaklannı ifade etmeleri son derece olumlu bir işarettir" de- di. ABD Dışişleri Bakanı James Baker cumartesi gunü Mitsota- kis ve Yümaz'a gönderdiği mek- tupta, "Tarafların anlaşma menzmne girmesinden ABD'- nin memnoB olduğnnu, anlaş- mazüklar mevcut olmasına rag- men ABD'nin e>lülde yapüacak bir zirveyi destekledigini" bil- dirdi. Mektubun Mesut Yü- maz'a gönderilmesıne dikkat çeken diplomatlar, "Bu tutum, Mesut Yılmaz'ın sürece angaje görülmesL, dörtlü zirveye Yü- maz'ın katılmjnanın beklenmesi anlamına gelir" dediler. Diplo- matik kaynaklar, Dışişleri Ba- kanı Baker'ın mektubunu taki- ben ABD Başkanı Bush'un, te- lefonla Mitsotakis ve Cumhur- başkanı özal'ı aradığını, aynı mesajı tekrarladığmı öne sûru- yorlar. öte yandan BM sekretaryası zirve çaiışmalannı yoğun bi- çimde sürdurüyor. Hafta so- nunda New York'a dönecek olan BM Genel Sekreteri'nin muhtemelen pazartesi günü zir- ve davetini yapması bekleniyor. Cuellar geçen hafta, yardıma- sı Gnstave Feissel, Kıbns'a ha- reket ettiği sırada yaptığı açık- lamada, "zirvenin eylül ayı için- de gerçekleşmesinin mümkün göründügünü" söyledi. Cuel- lar'ın açıklamasında "eylül" sözcüğunü kullanması, Güven- lik Konseyi'deki beklentiyi ey- lül ayı Ue belirledi. Zirvenin er- telenmesi ya da yapümaması durumunda Genel Sekreter, ne- denini Güvenlik Konseyi'ne açıklamakla yükümlü. Cuellar daha önce de ceşitli defalar ifa- de ettiği gibi zirvenin yapılma- ması durumunda "suçluyu" Güvenlik Konseyi'ne "ifşa ede- cek." Diplomatlara göre Turk- iye dörtlü zirveyi öneren taraf olarak "baştan başını baglamış" durumda. Turkiye- nin Genel Sekreter'ce onerilen bir "dörtlü zirveye" "hayır" de- mesi olasılık dışı. öte yandan Kıbrıs Türk ta- rafının BM sekretaryasınca zir- ve için hazırlanan "anlaşma pi«u n na "kökten" itirazlan ol- duğu belirtiliyor. Başbakan Yılmaz Kıbns konusunda Yunanistan ile derin görüş ayrdıklan olduğunu söyledi Zirveye daha çok mesafe varMİNE G. SAULNIER PARİS — Başbakan Mesut Yümaz, Turkiye ile Yunanistan arasında, Kıbrıs sorununun çö- zümüne ilişkin olarak derin gö- rüş aynlıklan olduğunu söyledi. Yılmaz, Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis ile yaptı- ğı görüşmeyle ilgili olarak "Kıb- ns konusundaki görüş ayrüıkla- nna karşın üişkilerimizde diya- log tesisine imkân veren olum- lu bir gelişme var" dedi. Yümaz, Kıbns'ta tarihin tekerrür etme- sine izin verilmeyeceğini bildir- di. Yıhnaz, Avrupa Demokratik Birliği (EDU) toplantısında par- ti liderlerinin düzenlediği basın toplantısında söz alarak Kıbrıs konusunda Türkiye'nin goruşle- rini düe getirdi. Yunanistan Baş- bakanı Mitsotakis de ülkesinin görüşlerini Yılmaz'ın hemen ar- dından anlattı. Başbakan Yılmaz, Yunanistan Başbakanı Mitsotakis ile önce- ki gün yaptıkları görüşme sıra- sında, BM Genel Sekreteri Pe- rez de Cuellar'ın Kıbns'a ilişkin cabalan üzerinde durduklanm belirtti. Yümaz, "İki ülke arasın- da henüz derin görüş ayrdıklan olduğunu tespit etmiş bulunuyo- ruz. BM'nin 649 sayüı karan, Kıbns'ta yaşayan ber iki toplum için de adil bir çözüme uygun zemin oluşturaıaktadır. Kabii- lünde yarar var. Sayın Mitsota- kis ile bundan sonraki temasla- nmıa da olumlu adımlar atmak yönünde çaba harcayarak sürdü- receğiz. Turkiye, Kıbns'ta tari- hin bir kez daha tekerrür etme- sine izin veremez" dedi. Yılmaz'dan hemen sonra söz alan Mitsotakis de iki ulke ara- sındaki görüş ayrüıklanru doğ- rulavarak "Ancak BM Genel Sekreteri Cuellar'ın konuyla il- gili olarak BM Güvenlik Konse- yi'ne sunacağı rapora kadar ya- ni önümüzdeki birkaç gün için- de olumlu gelişmeler kaydet- mekte yarar var" diye konuştu. Mitsotakis, varolan anlaşmaz- lıklara karşın Kıbns sorununun BM Güvenlik Konseyi kararlan çerçesinde çözülmesi gerektiği- ne ışaret etti. Bu arada Başbakan Mesut Yümaz, önceki aksam geç saat- lerde sona eren basın toplantı- sında da Kıbns zirvesinin yapıl- ması için daha çok mesafe oldu- ğunu söyledi. Başbakan Yi'ma?, Türkiye'nin Kıbns konusunda dörtlü zirve- nin dışında bir çözümü kabul et- meyeceğini de belirterek, "Dört- lü zirve iki toplum arasında va- nlan çözümkrin tescU edileceği bir toplantı olacaktır" dedi. Yıl- maz, ABD Dışişleri Bakanı Ja- mes Baker'ın mektubuna da kı- sa süre içinde yanıt verüeceğmi büdirdi. Başbakan Yümaz, Yunanistan Başbakanı Mitsotakis'in görüş- meden sonra düzenlediği basın toplantısında, "eskisinden daha az iyimserim" şeklindeki sözle- ri konusunda da, "Ben getirken de gerçekçiydim, şimdi de ger- çekçiyim. Aşui iyimser olmak için bir neden gönnüyornm. Şu anda Sayın Mitsotakis'in de da- ba gerçekçi olduğu kanısında- yım" dedi. PARİSTEN AHMET TAN Alışkanlık Dügüm Düğüm (Baştara/ı 1. Sayfada) Mesut Yümaz'ı halâ Dışişleri. Bakanı mı sanıyor, yoksa ken- disini Amerikan Başbakanı mı? Mr. Baker'ın Türkiye'de ve Yunanistan'da dışişleri bakanla- n dururken başbakanlan) mek- tup yazması niye? Mesut Yümaz, önceki gece Amerikalı bakanıa mektubunu "ait okhığu adrese", Dışişleri Ba- kanlığı'na ilettiğini anlamh bir tebessümle açıklıyor. Bu arada Baker'ın mektubun- da yer alan "Kıbns zirvesi için tarih belirlerne" talebinin ise çok zor gerçekleşeceğini una ediyor. Yılmaz, ustıınu örtmeye çahş- madan Yunanlı meslektaşıyla yptığı görüşmeyle ilgili başka bir noktanın da altını çiziyor — Yunanistan, Türkiye'nin AT yolunu Ukamayı surdürecek. Hatta yılan bikâyesine dönen 600 milyonluk 4. mali protoko- lün önündeki engeli bile kaldır- mayacak. tşin özeti şu: Türk ve Ynnan başbakanlan üçüncü bir ülkede (Fransa) bu- luştular. Dördüncü bir dilde (Almanca) konuştular. Kıbns dügümünü çözmek için önce birbirlerini, sonra da dngümü yokladılar. AÜantik'in ötesinde- ki eiin uzattıgı mektnp zaten iki- sini de tedirgin etmişti. İki saat konuştuktan sonra "En iyisi biz bu düğüme şimdi- lik hiç dokunmayalım" sonucu- na vardüar. Ama aynlırken de "dostlar müzakerede görsünler" diye bir "dostluk anlaşması imzalaya- lım" demeyi de ihmal etmediler. Yunanlı çıktıktan sonra ken- di ülla^inin gazetecilerine "dost- luk anlaşması yanlış anlaşıhr" diye düşündügünden olacak herhalde "Goriişmeye geldiğim- den daha az iyimserim" demeyi ihmal etmedi. Turk Başbakanı da benzer şe- yi farklı biçimde ifade etti: — Ben zaten gerçekçiydim. Şimdi de öyleyim... Mesut Yılmaz'la daha sonra bem genel hem özel görüştük. Gerçekte kendisi "gerçekçi"ydi. "Hem Turkiye hem de Yuna- nistan, mevcut sorunlarla, an- laşmazuklarla yaşayabUir. Bunu gördük. Ama bizim istediğimiz, iki komşunun işbirliği potansi- yellerini biraz olsun harekete ge- çirmektir. Bunun çabası içinde- yiz. Samyorum Saym Mitsotakis benzer düşüncede. Ama bir çı- kış noktası gerekiyor. Bunu ya- ratmamız gerek. Bu da zaman alacak. Böyle bir görüşmenin yapılmış olması bile büyük ba- şan." Ydmaz'm bu son cümlesi dip- lomatik dilde, "Hiçbir şey yapa- mazdık. Ama görüştük. Bu da bir şeydir" anlamına geliyor. Yılmaz ve Mitsotakis gercek- ten sürpriz yaptılar. Ama bn sürpriz konuşmanın uzunluğuy- du. Baş başa görüşmenin sonu- na dognı içeriye teknisyenler alındı. Bunlara dışanya ne söy- leneceğini hazırlama görevi ve- rildi. İki başbakan bir başka $a- lona geçip göruşmelerini surdür- düler. Yılmaz, Özal gelenegini sürdürme-sürdürmeme çizgisin- de... Mitsotakis'le yapbgj goriiş- mede tutanak rutulmadıgı anım- satıldıgmda "Daha sonra tutacağız" diyor. Tutanagı yaz- dıracak olan kendisi. Mitsota- kis'le yaptığı baş başa görüşme- nin gerçek unsurlannı bu tuta- nağa nasıl ve ne kadar geçece- |ini yine kendisi belirieyecek. Ozal'ın Bush'la yaptığı gibi... Ama yine de dunım Özal- Bush görü^melerindeki gibi de- gil. Yılmaz bunun altını çizmek ister gibi "Biz yabuzca konuş- tuk. Bir karar almadık" diyor. • İki ülke başbakanlaruun bu- luşmasından çıkabilecek tek el- le tutulur sonuç, Yunanistan'ın Rumlar üzerinde "çalışma yapmayı" kabul etmesi. Bilindi- ği gibi Atina buna yatkın degil- "di. Mitsotakis, Yunanistan Va-" tandaşldt Yasasf nın 19. madde- sini degiştirecekkrini vaat etmiş. Bu maddede Batı Trakya Türk- lerinin Yunan vatandaşlıgından çıkarümasına olanak hazırlayan tuzak hükümler yer alıyor. Yunanistan AGİK ilkelerine göre zaten bn maddeyi degiştir- mek zorundaydı. Bu zonınlnlu- ğu bir jest gibi sunmak istiyor. Turkiye de Yunanistan da so- nınlaıia yasamaya alışkm iki ül- ke Bu alışkanlık, düğümlerin çözülmesi için çaba sarf etmeyi engelliyor. Bnna bir de Atian- tik'len uzayan pannaklar ekle- nince sorunlar süriip gidiyor. İki başbakan bir anlamda, "uzlaşmazlığın devamı" üzerin- de uzlaştılar. Mitsotakis'in Türkiye'ye ziyareti üe "dostluk anlaşması" bu "uzlaşmanın" ke- nar süsü... Öteden ben Turkiye ile bir "saldırmazlık anlaşması" imza- lamaktan söz eden Ynnanistan, bu "dostluk anlaşması" ile ken- di kamuoyuna istedigini elde et- tik görüntüsü verebilecek. Aynı şeyi, başta Amerikaular olmak Uzere öteki ülkelere kar- şı da kuUanabilecek. "Ben, Yu- nanistan Başbakanı olarak Türkiye'yi ziyareti büe kabul et- tim, anlaşma imzalamaya da .hazınm" diyebüecek. Böylece Bush'un ve BM Ge- nel Sekreteri'nin bekledigi New York'taki dörtlü zirvenin gerçek- leşmemesinin sonımluluğu ve kusunı daha çok Turkiye üzeri- ne kaymış olacak. Yunanistan'da Türkiye'den daha afu* bir kamuoyu baskısı var. Dün Mitsotakis'in, Yümaz'ı toplantı salonunun arkasma çe- kip yeniden görüşmek zorunda kalması, bunun bir tip ornegi. Bu görüşme, Türk ve Yunanlı gazeteciler arasında heyecan uyandırdı. Acaba Baker'm mektubundan sonra Başkan Bush da New York zirvesi için "yeniden görü- şüp aniaşın" diye tetefon mu ac- Ü7 Oysa ki Amerika'mn baskısı da olsa bem Mitsotakis, hem de Yümaz bu konuda taban taba- na ters anlayış içindeydiler. Bu anlayışı ne Baker'ın mektubu degiştirebilirdi ne de Bush'un te- lefonu. Çünkü Turkiye, New York'ta- ki dörtlü zirvenin bir müzakere masası olmasını istemiyordu. Temel konulann formule bagla- nıp yalnızca JBIM atmak için bu- Inşulmasında kararlıydı. Atina ise bnnun tersine, gö- rüşmetere zirvede devam edüme- sini istiyordu. Dunkü heyecan uyandıran gö- rüşme, New York buluşması>la Ugfli degildi. Çünkü taraflar bir- buierine söyleyeceklerini önce- ki günkü uzun göruşmede anlat- mışlardı. İkinci görüşme ve ye- mekteki sohbet, gazetecilerin haber çuVartma telaşı ile yarat- Uklan yanlış anlama ile ilgiliy- di. Yjlmaz'm, Ege sorunu konu- sunda Lahey Adalet Divanı'na Atina'nın gitmekten yana olma- dığı yolundaki izlenimi, Atina- da kıyamet kopartmıştı. Pa- pandreu, "Hükümet bizi sattı" diye demeç vennişti. Oysa satış için belge gerekh'y- di. Ortada ise belge yoktu. Ege'nin iki yakasının bir ara- ya gelmesi zor. Çünkü kamuoy- lan once kendi hukümetlerine güven duymuyorlar. tki komşu ülkede de hükümederin arkasm- da gerçek anlamda mutlak bir halk deslegi yok. Sonınlann çözümü için belki de ilk koşul, iki ülkede de en az yüzde 51lik bir halk.destegine sahip iktidarlann işbaşına gel- mesi. Böylesine güçlü iktidariar işbaşına gelmediği sürece iki komşunun sorunlan süriip gide- cek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle