Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 13 EYLÜL 1991
Mitterrand'dan
çagrı
Kıbrıs zirvesi içîn belirsizlikDış Haberler Servisi — Kıbns zirvesi ne zaman
yapüacak? Sorunun çözümüne ilişkin olarak son iki
ay içerisinde atılan adımlar ve ortaya çıkan
gelişmeler, zaman konusunda farkh beklentileri
ortaya çıkardı.
Başbakan Mesot Yılmaz'ın Paris'te, Yunanistan
Başbakanı KonsUntin Mitsotakis ile yaptığı ikili
görüşme, Kıbns zirvesi için iki ülkenin henüz hanr
olmadıklannı gösterdi. ABD ve BM'nin Kıbns
zirvesinin bu ay içinde yapılması yolunda
gösterdikleri ısrarlı tutuma karşı, Yılmaz, genel seçim
öncesinde zirvenin yapılmasrnın zor olduğunu söyledi.
Mitsotakis ise "Kıbns konusunda eskiye oranla daha
az iyimserim" dedi.
Yılmaz ve Mitsotakis'in açıklamaları, Turkiye ile
Yunanistan arasında Kıbns sorununun çözümüne
ilişkin bir uzlaşmanın sağlanamamış olmasmı da
ortaya koydu. Zirvenin biçimi, KKTC'nin siyasi
eşitliği, toprak ve yerlerinden edilenler komılannda
iki ülke arasmdaki görüş aynhklan Paris
buluşmasında bir kez daha su yüzüne çıktı.
Bilindiği gibi, Yunanistan KKTC'nin siyasi eşitliğine
karşı çıkıyor, aynca Kıbns zirvesinin Türkiye'nin
önerdiği biçimde (dörtlü zirve) gerçekleştirilmesi
konusunda da "temkinli" bir tutum izliyor. Turkiye
ise masaya oturmanın birinci koşulu olarak
KKTC'nin siyasi eşitliğinin tamnmasım, toprak ve
yerlerinden edilenler konulannın da görüşmeler
sırasında ele aünmasını istiyor.
BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın temsilcileri
Oscar Camillion ve Gustave Feissel'ın Atina, Ankara
ve Lefkoşa'da yaptığı temaslar sürerken, Birleşmiş
Milletler'in bu ay içinde zirvenin yapılmasında ısrarlı
olduğu belirtiliyor. Camillion ve Feissel, taraflan
zirve öncesinde bir çerçeve anlaşmasına varmalan için
ikna etmeye çalışıyor.
Bu arada, ABD Dışişleh Bakanı James Baker'ın,
Turkiye, Yunanistan, KKTC ve Kıbns Rum Kesimi'ne
gönderdiği son mektupta, "zirve tarihini belirleyin"
şeklinde bir istekte bulunmasına ve bu isteğin Yümaz-
Mitsotakis görüşmesinde ele alınmasına karşın
Ankara ve Atina zamanlama konusunda bir
anlaşmaya varmış görünmüyor.
Kıbns konusunda Yümaz-Mitsotakis görüşmesinden
sonra ortaya çıkan olumsuz havaya karşın,
önümüzdeki günlerde sorunun çözümü yolunda ve
anlaşmazlıklann giderümesi konusunda özellikle
ABD'nin girişimlerinin yoğunlaşması bekleniyor. BM
Genel Sekreteri'nin, Güvenlik Konseyi'ne önümüzdeki
gunlerde sunacağı raporun da, son gelişmeler
çerçevesinde önemi artıyor. Kıbns için hava ısınıyor.
• PARİS (AA) — Fransa
Cumhurbaşkanı François
Mitterrand, Avrupa'da
nükleer silah bulunduran
ülkelere, SSCB'deki
başansız darbe girişiminin
ardından, atom silahlaruun
güvenliğinin tartışılacağı bir
toplantı yapılması
çağrısında bulundu.
Mitterrand, önceki gün
düzenlediği basın
toplantısında, "Avrupa'da
nükleer güce sahip dört
ülke arasında en kısa
zamanda bir toplantı
yapılmasının kaçınılmaz
hale geldiğini
düşünüyorum" dedi.
Fransa'nm dışında, ABD,
İngiltere ve SSCB de
Avrupa'da nükleer silahlara
sahip bulunuyorlar.
Rehineler
sorunu
• BEYRUT (AP) — lran
yanlısı Islami Cihad örgütü
rehine krizini çözmek için
elinden geleni yapmaya
hazır olduğunu açıkladı.
Beyrut'ta uluslararası bir
haber ajansına Amerikalı
rehine Terry Anderson'un
fotoğrafı ile birlikte bir
bildiri gönderen örgüt,
kapsamlı çözüme ulaşılması
için her türlü desteği
vereceğini bildirdi. BM
Genel Sekreteri Perez de
Cuellar'ın çabalarının
sevinçle izlendiği belirtilen
bildiride Islami Cihad'ın
tüm rehinelerin bir an önce
özgürlüklerine
kavuşmalarını istediği
vurgulandı.
Türk ve Yunan başbakanlan dün ikinci kez bir araya geldiler
Ege'de TtirkYunan ortak arayışıYunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis,
Ege kıta sahanhğına ilişkin olarak Başbakan
Mesut Yılmaz'ın önceki akşamki açıklaması
üzerine görüşme talebinde bulundu. Yılmaz-
Mitsotakis görüşmesinde Ege'de ortak sismik
araştırmalar yapılması eğilimi yeniden belirdi.
PARİS (Cumauriyet) — Baş-
bakan Mesut Yılmaz ile Yuna-
nistan Başbakanı Konstantin
Mitsotakis. dun Paıis'te ikinci
kez bir araya gelerek, Ege
Denizi'nde petrol arama ve son-
daj çalışmalan yapılması konu-
sunda 30 dakika süren bir gö-
rüşme yaptılar.
Türk ve Yunan başbakanla-
nmn önceki günkü görüşmesin-
den sonra Yılmaz'ın, Türk ga-
zetedlere yaptığı Yunanistan kı-
ta sahanlığı konusunda Lahey
Adalet Divanı'na gitmekten
vazgectiği yolunda bir izlenim
aldığıru söylemesinin, Atina'da
uyandırdığı tepki üzerine dün
Yılmaz ve Mitsotakis, Avrupa
Demokratik Birliği'nin konfe-
ransı sırasında yeniden bir ara-
ya geldiler.
ANKARA
Papandreu'nun Atina'da kı-
ta sahanlığı konusunda Türkle-
re taviz verildiği yolunda demeç
vermesi üzerine Mitsotakis, Yü-
maz'la yeniden görüşmek gere-
ğini duydu. Yunanistan tarafı-
nın görüşme isteği Mitsotakis'-
in kızı Dora Bakoyanis tarafın-
dan Türk tarafma iletüdi. EDU
toplantısımn yapıldığı Hotel de
Vüle Sarayı genel kurulunun ar-
ka taraflannda yapılan ve yak-
laşık yanm saat süren gorüşme-
de Mitsotakis, durumu anlata-
rak Yılmaz'a bu konuda Türk
gazetecilere yaptığı açıklamanın
aslını sordu. Yılmaz, kıta sa-
hanlığı konusunda iki ülkenin
çahşma gruplan halinde topla-
narak, konu üzennde görüşme-
ler yapacaklannı söyledi.
Bunun üzerine Mitsotakis,
Yunan gazetecilerinden en kı-
demlilerinden biri olan Yannis
Kartalis'i yanlanna çağırarak,
Mesut Yılmaz'ın konuyu bir de
ona anlatmasını istedi. Yılmaz,
durumu gazeteciye anlattı.
Buna göre, önceki günku gö-
rüşme sırasında iki ülke başba-
kanlan bir Ege haritası uzerin-
de petrol araması yapılabilecek
sorunsuz bölgeler üzerinde gö-
ruş alışverişinde bulundular. Bu
çerçevede, 6 mil içinde bulunan
sahalarda Ege'de bu konuda
1987 yılında patlak veren kriz-
den önce yapıldığı gibi sismik
araştırmalar yapılmasına yeni-
den başlayabileceği eğilimi be-
lirdi. Bunun için konunun ortak
açıklamada belirtilen dışişleri
bakanları arasında yapüacak
olan çalışma grubu toplantüa-
rmda ele alınması uygun görül-
dü. AA'nın adı gecenYunanlı ga-
zeteciye atfen verdiği habere gö-
re göruşmede iki başbakan,
Ege'de şüphe götürmeyen böl-
gelerle ilgili birer harita getirdi-
ler. Gazeteciye göre, Yılmaz, bu
haritalarda şüphe götürmeyen
bölge olarak aynı göruşün pay-
laşıldığı yerlerde, bundan böy-
le sonda] çalışmalan yapüabile-
ceğini belirtti. Yunanlı gazeteci-
ye göre Yılmaz, Türkiye'nin bu
konudaki tutumunun, bu bölge-
lerde Türk-Yunan ve yabancı
şirketlerden oluşacak konsorsi-
yum kurulması şeklinde olduğu- Başbakan Mesut Yılmaz, Pa-
nu ifade etti. ris'te devam eden EDU toplan-
Iki ülke başbakanının pTog- tılan sırasında dün de tngiltere
ramda öngörülmeyen biçimde Başbakanı John Major ve Paris
beklenmedik buluşmalan, Türk Belediye Başkanı Jacoues Chi-
ve Yunan gazetecileri arasında rac ile görüştü.
Kıbns zirvesiyle ilgili 'sfirpriz İki başbakanın da programı-
gelişme' diye nitelendi. Ancak
daha sonra Mitsotakis'in ve Yıl-
maz'ın çevresinin yaptıkları
açıklamalann, bu buluşmanın
bir 'aydınlatma görüşmesi'nden
ileri ghmediği ortaya çıktı.
EDU'nun dunkü öğle yeme-
ğinde, Mitsotakis ve Yılmaz
aralannda boş bir sandalye bu-
lunmasına rağmen bir süre soh-
bet ettiler. Daha sonra masada-
ki bu sandalyeye Avusturya Dı-
şişleri Bakanı Mock oturdu.
Gözler BM'nin
temaslarında
Elçilikte
patlama
ANKARA (Cumburiyet Bü-
rosu) — Kıbns'ta federal çözü-
me yönelik dörtlü zirvenin 20
ekim erken genel seçimleri son-
rasına kalması Yılmaz-
Mitsotakis görüşmesinin doğur-
duğu karamsarhğın ardından
gözler BM'nin temaslanna çev-
rildi.
Diplornatik kaynaklardan
edinilen bilgiye göre, 8 maddeli
çerçeve anlaşması üzerindeki
million ve Gustave Feissel, bu
anlaşmazlık noktalan giderüme-
dikçe dörtlü zirvenin yapılması-
nın fazla anlam taşımayacağım
savunuyorlar. Dışişleri Bakan-
lığı sözcüsü Murat Sungar da
Kıbns'ta son durumu değerlen-
dirirken, "BM yetkiBlerinin
dörtlü rirveye yaklaşımında bir
'Düans degişikligi' olduğunu ifa-
de etti. Sungar, bu degişikliği
dörtlü zirvenin, taraflann anlaş-
• KOPENHAG (AA)—
Danimarka'nm başkenti
Kopenhag'daki Turkiye
büyükelçiliğine önceki gece
kimliği belirlenemeyen
kişilerce patlayıcı madde
atıldı. Büyükelçilik
yetlcUileri AA muhabirine,
bina yakınında amatörce
yapılmış, patlama gucü
olmayan yama maddelerin
atıldığını bunun da binaya
isabet etmediğini kaydetti.
Polis saldırganlarla ilgili
herhangi bir ize
rastlanamadığını açıkladı.
görilş aynhklan henüz gideril- ma menzıhne gırmesı durumun-
medi. Kıbns Rum yönetimi, an- *> yapüacak bir toplantıolmak-
laşma sonrasında oluşturulma-
t a n s a
. '
h e T
*
o m
}
d
*
t a m b ı r m
? "
- tabakat sağlandıktan sonra nı-sı hedeflenen federasyonda
cumhurbaşkanının rotasyon
esasıyla iki toplum arasında el
değiştirmesi ükesine halen kar-
şı çıkıyor. Türklere en fazla yüz-
de 25 oranında toprak bırakıl-
ması ve Rum göçmenlerin ku-
zeydeki yerleşim bölgelerine za-
man ve sayı kotasma bağh ol-
maksızm geri dönmeleri şekün-
deki Rum yaklaşımı da, KKTC
yönetiminin desteğini bulmu-
yor.
Halen adadaki iki toplum yö-
netimleriyle göruşmelerini sür-
düren BM yetkilileri Oscar Ca-
hai anlaşma platformu olarak
algılanması diye açıkladı.
BM yetkililerindeki bu yakla-
şım değişikliği, özelükle Türk ve
Amerikan yönetimlerinin zirve-
nin eylül ayı içinde yapılması
yönündeki ısrarlannı da 'boşa
çıkarmış' oldu. Nitekim önceki
günkü Paris buluşmasında, Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın Yuna-
nistan Başbakanı Konstantin
Mitsotakis'e 'zirve, fırsatını
kaçırmayahm' diyerek, dörtlü
toplanünın geciktirilmemesi yö-
nünde siyasi bir anlayış birliği
sağlanmasım istediği öğrenildi. SICAK KARŞILAMA— Yümaz, Fransa Başbakanı Edith Cresson tarafından Metignon Sarayı'nın önünde karşılandı.
run son derece yoğun olması ne-
deniyle Major ile ayaküstü bir
görüşme yapabilen Yıhnaz, In-
giltere Başbakanı'na, Yunanis-
tan Başbakanı Konstantin Mit-
sotakis ile yaptığı görüşme hak-
kında bilgi verdiğini söyledi. Yıl-
maz, "Özellikle Kıbrıs'ı
anlattım" dedi.
Eski Fransa Başbakanı ve Pa-
ris Belediye Başkanı Chirac'ın,
30 eylülde toplanacak Türkiye-
Avrupa Topluluğu Ortaklık
Konseyi toplantısı öncesinde
dördüncü mali protokolün ser-
best bırakıunası ve işbirliği pa-
ketinin yürürlüğe girmesi için
EDU toplantısına katüan AT
başbakanlan nezdinde çaba
barcadığı belirtildi.
Başbakan Yılmaz'ın Chirac ile
yaptığı yaklaşık 30 dakikalık gö-
rüşme sonrasında Başbakanlık
Sözcüsü Valım Eralp, Chirac'ın
Türkiye'nin AT'ye katılması ko-
nusunda Türkiye'ye en yakın tu-
tum takınan kişi olduğunu vur-
guladığını söyledi.
Chirac'ın, Türkiye'mn çok
önemli olduğunu, bu itibarla
dördüncü mali protokol ve işbir-
liği paketinin bir an önce yürür-
lüğe girmesi konusunda AT ül-
kelerinin on ikinci ülkeyi mut-
laka ve mutlaka ikna etmesi ge-
rektiğim birkaç kez vurguladığı-
nı belirten Eralp, Chirac'm Yıl-
maz ile yaptığı görüşme öncesi,
konuyu diğer bazı AT ülkesi
başbakanlan ile ele aldığını soy-
Iediğini bildirdi.
Sözcü, mali protokol ve işbir-
liği paketinin yürürlüğe girme-
si konusunu Chirac'm Yunanis-
tan Başbakanı Konstantin Mit-
sotakis ile yaptığı görüşme sıra-
sında da ele aldığı yolunda kuv-
vetli bir izlenim edindiklerini be-
lirtti.
Chirac ve Yümaz'ın görüşmesi
sırasında bugün yayunlanacak
EDU deklarasyonunda Kıbns
konusunun Türk tarafım rahat-
sız etmeyecek bir şekilde yer al-
ması yolunda da mutabakata
vanldığı öğrenildi.
ABD ve BM
eylülde ısrarlıŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — BM Güven-
lik Konseyi diplomatlan Kıbns
zirvesinin eylüJ ayı içinde yapıl-
ması konusunda ısrarlı. önce-
ki gün Paris'te yapılan Yılmaz
- Mitsotakis görüşmesi hakkın-
da başkentlerinin değerlendir-
mesini yansıtan Güvenlik Kon-
seyi'nin Batılı diplomatlan, Ge-
nel Sekreter Perez de Cuellar-
ın da zirveyi eylül içinde yapma
konusunda ısrarlı olacağmı bil-
diriyorlar. Yıhnaz-Mitsotakis
görüşmesini takiben başkentler
arasında "üst düzeyde girişim-
lerin yoğunlaşacağuu" belirti-
yorlar. Yümaz-Mitsotakis gö-
rOşmesinden taraflann
"aynlıklan" vurgulayarak çık-
masuun yarattığı karamsar ha-
vaya karşın, bir Batüı diplomat
"görüşme çökmedi, bizim için
önemH otan budur, Türk ve Yu-
nan Başbakanlan arasmdaki
görüşmenin genelde iyimser ha-
va içinde geçmesi umut verici-
dir, halen telkin imkânı
mevcnttur" değerlendirmesini
yaptı.
Aynı diplomat, Yılmaz-
Mitsotakis ortak büdirisinde,
Kıbns konusunda görüş ayn-
hklannm varhğma dikkat çekil-
mesinin sürpriz olmadığını da
vurguladı. Dışişleri Bakanı Ba-
ker mektubunda, taraflar ara-
smdaki görüş aynhklannın var-
hğmdan söz etmesine karşın
zirvenin eylül ayında olması ko-
nusundaki temennisini dile ge-
tirerek, "Ortak büdiride başba-
kanlann aynhklann gkJerilmesi
yöniınde kişisel girişimde bulu-
nacaklannı ifade etmeleri son
derece olumlu bir işarettir" de-
di.
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker cumartesi gunü Mitsota-
kis ve Yümaz'a gönderdiği mek-
tupta, "Tarafların anlaşma
menzmne girmesinden ABD'-
nin memnoB olduğnnu, anlaş-
mazüklar mevcut olmasına rag-
men ABD'nin e>lülde yapüacak
bir zirveyi destekledigini" bil-
dirdi. Mektubun Mesut Yü-
maz'a gönderilmesıne dikkat
çeken diplomatlar, "Bu tutum,
Mesut Yılmaz'ın sürece angaje
görülmesL, dörtlü zirveye Yü-
maz'ın katılmjnanın beklenmesi
anlamına gelir" dediler. Diplo-
matik kaynaklar, Dışişleri Ba-
kanı Baker'ın mektubunu taki-
ben ABD Başkanı Bush'un, te-
lefonla Mitsotakis ve Cumhur-
başkanı özal'ı aradığını, aynı
mesajı tekrarladığmı öne sûru-
yorlar.
öte yandan BM sekretaryası
zirve çaiışmalannı yoğun bi-
çimde sürdurüyor. Hafta so-
nunda New York'a dönecek
olan BM Genel Sekreteri'nin
muhtemelen pazartesi günü zir-
ve davetini yapması bekleniyor.
Cuellar geçen hafta, yardıma-
sı Gnstave Feissel, Kıbns'a ha-
reket ettiği sırada yaptığı açık-
lamada, "zirvenin eylül ayı için-
de gerçekleşmesinin mümkün
göründügünü" söyledi. Cuel-
lar'ın açıklamasında "eylül"
sözcüğunü kullanması, Güven-
lik Konseyi'deki beklentiyi ey-
lül ayı Ue belirledi. Zirvenin er-
telenmesi ya da yapümaması
durumunda Genel Sekreter, ne-
denini Güvenlik Konseyi'ne
açıklamakla yükümlü. Cuellar
daha önce de ceşitli defalar ifa-
de ettiği gibi zirvenin yapılma-
ması durumunda "suçluyu"
Güvenlik Konseyi'ne "ifşa ede-
cek." Diplomatlara göre Turk-
iye dörtlü zirveyi öneren taraf
olarak "baştan başını
baglamış" durumda. Turkiye-
nin Genel Sekreter'ce onerilen
bir "dörtlü zirveye" "hayır" de-
mesi olasılık dışı.
öte yandan Kıbrıs Türk ta-
rafının BM sekretaryasınca zir-
ve için hazırlanan "anlaşma
pi«u
n
na "kökten" itirazlan ol-
duğu belirtiliyor.
Başbakan Yılmaz Kıbns konusunda Yunanistan ile derin görüş ayrdıklan olduğunu söyledi
Zirveye daha çok mesafe varMİNE G. SAULNIER
PARİS — Başbakan Mesut
Yümaz, Turkiye ile Yunanistan
arasında, Kıbrıs sorununun çö-
zümüne ilişkin olarak derin gö-
rüş aynlıklan olduğunu söyledi.
Yılmaz, Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis ile yaptı-
ğı görüşmeyle ilgili olarak "Kıb-
ns konusundaki görüş ayrüıkla-
nna karşın üişkilerimizde diya-
log tesisine imkân veren olum-
lu bir gelişme var" dedi. Yümaz,
Kıbns'ta tarihin tekerrür etme-
sine izin verilmeyeceğini bildir-
di.
Yıhnaz, Avrupa Demokratik
Birliği (EDU) toplantısında par-
ti liderlerinin düzenlediği basın
toplantısında söz alarak Kıbrıs
konusunda Türkiye'nin goruşle-
rini düe getirdi. Yunanistan Baş-
bakanı Mitsotakis de ülkesinin
görüşlerini Yılmaz'ın hemen ar-
dından anlattı.
Başbakan Yılmaz, Yunanistan
Başbakanı Mitsotakis ile önce-
ki gün yaptıkları görüşme sıra-
sında, BM Genel Sekreteri Pe-
rez de Cuellar'ın Kıbns'a ilişkin
cabalan üzerinde durduklanm
belirtti. Yümaz, "İki ülke arasın-
da henüz derin görüş ayrdıklan
olduğunu tespit etmiş bulunuyo-
ruz. BM'nin 649 sayüı karan,
Kıbns'ta yaşayan ber iki toplum
için de adil bir çözüme uygun
zemin oluşturaıaktadır. Kabii-
lünde yarar var. Sayın Mitsota-
kis ile bundan sonraki temasla-
nmıa da olumlu adımlar atmak
yönünde çaba harcayarak sürdü-
receğiz. Turkiye, Kıbns'ta tari-
hin bir kez daha tekerrür etme-
sine izin veremez" dedi.
Yılmaz'dan hemen sonra söz
alan Mitsotakis de iki ulke ara-
sındaki görüş ayrüıklanru doğ-
rulavarak "Ancak BM Genel
Sekreteri Cuellar'ın konuyla il-
gili olarak BM Güvenlik Konse-
yi'ne sunacağı rapora kadar ya-
ni önümüzdeki birkaç gün için-
de olumlu gelişmeler kaydet-
mekte yarar var" diye konuştu.
Mitsotakis, varolan anlaşmaz-
lıklara karşın Kıbns sorununun
BM Güvenlik Konseyi kararlan
çerçesinde çözülmesi gerektiği-
ne ışaret etti.
Bu arada Başbakan Mesut
Yümaz, önceki aksam geç saat-
lerde sona eren basın toplantı-
sında da Kıbns zirvesinin yapıl-
ması için daha çok mesafe oldu-
ğunu söyledi.
Başbakan Yi'ma?, Türkiye'nin
Kıbns konusunda dörtlü zirve-
nin dışında bir çözümü kabul et-
meyeceğini de belirterek, "Dört-
lü zirve iki toplum arasında va-
nlan çözümkrin tescU edileceği
bir toplantı olacaktır" dedi. Yıl-
maz, ABD Dışişleri Bakanı Ja-
mes Baker'ın mektubuna da kı-
sa süre içinde yanıt verüeceğmi
büdirdi.
Başbakan Yümaz, Yunanistan
Başbakanı Mitsotakis'in görüş-
meden sonra düzenlediği basın
toplantısında, "eskisinden daha
az iyimserim" şeklindeki sözle-
ri konusunda da, "Ben getirken
de gerçekçiydim, şimdi de ger-
çekçiyim. Aşui iyimser olmak
için bir neden gönnüyornm. Şu
anda Sayın Mitsotakis'in de da-
ba gerçekçi olduğu kanısında-
yım" dedi.
PARİSTEN AHMET TAN
Alışkanlık Dügüm Düğüm
(Baştara/ı 1. Sayfada)
Mesut Yümaz'ı halâ Dışişleri.
Bakanı mı sanıyor, yoksa ken-
disini Amerikan Başbakanı mı?
Mr. Baker'ın Türkiye'de ve
Yunanistan'da dışişleri bakanla-
n dururken başbakanlan) mek-
tup yazması niye?
Mesut Yümaz, önceki gece
Amerikalı bakanıa mektubunu
"ait okhığu adrese", Dışişleri Ba-
kanlığı'na ilettiğini anlamh bir
tebessümle açıklıyor.
Bu arada Baker'ın mektubun-
da yer alan "Kıbns zirvesi için
tarih belirlerne" talebinin ise çok
zor gerçekleşeceğini una ediyor.
Yılmaz, ustıınu örtmeye çahş-
madan Yunanlı meslektaşıyla
yptığı görüşmeyle ilgili başka
bir noktanın da altını çiziyor
— Yunanistan, Türkiye'nin
AT yolunu Ukamayı surdürecek.
Hatta yılan bikâyesine dönen
600 milyonluk 4. mali protoko-
lün önündeki engeli bile kaldır-
mayacak. tşin özeti şu:
Türk ve Ynnan başbakanlan
üçüncü bir ülkede (Fransa) bu-
luştular. Dördüncü bir dilde
(Almanca) konuştular. Kıbns
dügümünü çözmek için önce
birbirlerini, sonra da dngümü
yokladılar. AÜantik'in ötesinde-
ki eiin uzattıgı mektnp zaten iki-
sini de tedirgin etmişti.
İki saat konuştuktan sonra
"En iyisi biz bu düğüme şimdi-
lik hiç dokunmayalım" sonucu-
na vardüar.
Ama aynlırken de "dostlar
müzakerede görsünler" diye bir
"dostluk anlaşması imzalaya-
lım" demeyi de ihmal etmediler.
Yunanlı çıktıktan sonra ken-
di ülla^inin gazetecilerine "dost-
luk anlaşması yanlış anlaşıhr"
diye düşündügünden olacak
herhalde "Goriişmeye geldiğim-
den daha az iyimserim" demeyi
ihmal etmedi.
Turk Başbakanı da benzer şe-
yi farklı biçimde ifade etti:
— Ben zaten gerçekçiydim.
Şimdi de öyleyim...
Mesut Yılmaz'la daha sonra
bem genel hem özel görüştük.
Gerçekte kendisi "gerçekçi"ydi.
"Hem Turkiye hem de Yuna-
nistan, mevcut sorunlarla, an-
laşmazuklarla yaşayabUir. Bunu
gördük. Ama bizim istediğimiz,
iki komşunun işbirliği potansi-
yellerini biraz olsun harekete ge-
çirmektir. Bunun çabası içinde-
yiz. Samyorum Saym Mitsotakis
benzer düşüncede. Ama bir çı-
kış noktası gerekiyor. Bunu ya-
ratmamız gerek. Bu da zaman
alacak. Böyle bir görüşmenin
yapılmış olması bile büyük ba-
şan."
Ydmaz'm bu son cümlesi dip-
lomatik dilde, "Hiçbir şey yapa-
mazdık. Ama görüştük. Bu da
bir şeydir" anlamına geliyor.
Yılmaz ve Mitsotakis gercek-
ten sürpriz yaptılar. Ama bn
sürpriz konuşmanın uzunluğuy-
du. Baş başa görüşmenin sonu-
na dognı içeriye teknisyenler
alındı. Bunlara dışanya ne söy-
leneceğini hazırlama görevi ve-
rildi. İki başbakan bir başka $a-
lona geçip göruşmelerini surdür-
düler.
Yılmaz, Özal gelenegini
sürdürme-sürdürmeme çizgisin-
de... Mitsotakis'le yapbgj goriiş-
mede tutanak rutulmadıgı anım-
satıldıgmda "Daha sonra
tutacağız" diyor. Tutanagı yaz-
dıracak olan kendisi. Mitsota-
kis'le yaptığı baş başa görüşme-
nin gerçek unsurlannı bu tuta-
nağa nasıl ve ne kadar geçece-
|ini yine kendisi belirieyecek.
Ozal'ın Bush'la yaptığı gibi...
Ama yine de dunım Özal-
Bush görü^melerindeki gibi de-
gil. Yılmaz bunun altını çizmek
ister gibi "Biz yabuzca konuş-
tuk. Bir karar almadık" diyor.
•
İki ülke başbakanlaruun bu-
luşmasından çıkabilecek tek el-
le tutulur sonuç, Yunanistan'ın
Rumlar üzerinde "çalışma
yapmayı" kabul etmesi. Bilindi-
ği gibi Atina buna yatkın degil-
"di. Mitsotakis, Yunanistan Va-"
tandaşldt Yasasf nın 19. madde-
sini degiştirecekkrini vaat etmiş.
Bu maddede Batı Trakya Türk-
lerinin Yunan vatandaşlıgından
çıkarümasına olanak hazırlayan
tuzak hükümler yer alıyor.
Yunanistan AGİK ilkelerine
göre zaten bn maddeyi degiştir-
mek zorundaydı. Bu zonınlnlu-
ğu bir jest gibi sunmak istiyor.
Turkiye de Yunanistan da so-
nınlaıia yasamaya alışkm iki ül-
ke Bu alışkanlık, düğümlerin
çözülmesi için çaba sarf etmeyi
engelliyor. Bnna bir de Atian-
tik'len uzayan pannaklar ekle-
nince sorunlar süriip gidiyor.
İki başbakan bir anlamda,
"uzlaşmazlığın devamı" üzerin-
de uzlaştılar. Mitsotakis'in
Türkiye'ye ziyareti üe "dostluk
anlaşması" bu "uzlaşmanın" ke-
nar süsü...
Öteden ben Turkiye ile bir
"saldırmazlık anlaşması" imza-
lamaktan söz eden Ynnanistan,
bu "dostluk anlaşması" ile ken-
di kamuoyuna istedigini elde et-
tik görüntüsü verebilecek.
Aynı şeyi, başta Amerikaular
olmak Uzere öteki ülkelere kar-
şı da kuUanabilecek. "Ben, Yu-
nanistan Başbakanı olarak
Türkiye'yi ziyareti büe kabul et-
tim, anlaşma imzalamaya da
.hazınm" diyebüecek.
Böylece Bush'un ve BM Ge-
nel Sekreteri'nin bekledigi New
York'taki dörtlü zirvenin gerçek-
leşmemesinin sonımluluğu ve
kusunı daha çok Turkiye üzeri-
ne kaymış olacak.
Yunanistan'da Türkiye'den
daha afu* bir kamuoyu baskısı
var. Dün Mitsotakis'in, Yümaz'ı
toplantı salonunun arkasma çe-
kip yeniden görüşmek zorunda
kalması, bunun bir tip ornegi.
Bu görüşme, Türk ve Yunanlı
gazeteciler arasında heyecan
uyandırdı.
Acaba Baker'm mektubundan
sonra Başkan Bush da New
York zirvesi için "yeniden görü-
şüp aniaşın" diye tetefon mu ac-
Ü7
Oysa ki Amerika'mn baskısı
da olsa bem Mitsotakis, hem de
Yümaz bu konuda taban taba-
na ters anlayış içindeydiler. Bu
anlayışı ne Baker'ın mektubu
degiştirebilirdi ne de Bush'un te-
lefonu.
Çünkü Turkiye, New York'ta-
ki dörtlü zirvenin bir müzakere
masası olmasını istemiyordu.
Temel konulann formule bagla-
nıp yalnızca JBIM atmak için bu-
Inşulmasında kararlıydı.
Atina ise bnnun tersine, gö-
rüşmetere zirvede devam edüme-
sini istiyordu.
Dunkü heyecan uyandıran gö-
rüşme, New York buluşması>la
Ugfli degildi. Çünkü taraflar bir-
buierine söyleyeceklerini önce-
ki günkü uzun göruşmede anlat-
mışlardı. İkinci görüşme ve ye-
mekteki sohbet, gazetecilerin
haber çuVartma telaşı ile yarat-
Uklan yanlış anlama ile ilgiliy-
di. Yjlmaz'm, Ege sorunu konu-
sunda Lahey Adalet Divanı'na
Atina'nın gitmekten yana olma-
dığı yolundaki izlenimi, Atina-
da kıyamet kopartmıştı. Pa-
pandreu, "Hükümet bizi sattı"
diye demeç vennişti.
Oysa satış için belge gerekh'y-
di. Ortada ise belge yoktu.
Ege'nin iki yakasının bir ara-
ya gelmesi zor. Çünkü kamuoy-
lan once kendi hukümetlerine
güven duymuyorlar. tki komşu
ülkede de hükümederin arkasm-
da gerçek anlamda mutlak bir
halk deslegi yok.
Sonınlann çözümü için belki
de ilk koşul, iki ülkede de en az
yüzde 51lik bir halk.destegine
sahip iktidarlann işbaşına gel-
mesi. Böylesine güçlü iktidariar
işbaşına gelmediği sürece iki
komşunun sorunlan süriip gide-
cek.