23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
=^%& CUMHURtYET/4 HABERLER 13 EYLÜL 1991 SEÇIM '91 POÜTİKA GÜNLÜĞÜ Listelere itiraz • ANKARA (AA) — Erken genel seçim dolayısıyla güncelleştirilmek üzere askıya çıkartılan sandık seçmen listelerine karşı itiraz ve başvurular için tanınan süre yann saat 17.00'de sona erecek. Seçime katılacak siyasi partilerden SHP ve DYP aday adayları için önseçim veya aday yoklaması ise 15 eylül pazar gunü yapılacak. YSK'nın belirlediği seçim takvimine göre, güncelleştirilmek üzere 5 eylülde askıya çıkartılan sandık seçmen listelerine karşı yapılan başvuru ve itirazlar, en geç 15 eylüle kadar karara bağlanacak. Kesinleşen listelere göre, ilçelerin toplam ve kesin seçmen sayısı ile sandık sayısı en geç 20 eylul tarihine kadar YSK'ya bildirilecek. PTTden gecikmesiz hizmet • ANKARA (ANKA) — PTT, 20 ekim genel seçim etkinlikleri süresi içinde posta hizmetlerinin gecikmesiz yürütülebilmesi için seçim postalarına öncelik tanınması karan aldı. PTT Genel Müdürlüğu'nden yapılan yazılı açıklamada, posta taşıma ve tesliminde herhangi bir aksakhğa yer verilmemesi için gerekli personel takviyesinin yapılacağı belirtildi. Üzerinde seçime ait olduğu işaret edilerek postaya verilecek taahhütlü posta gönderileri ile kolilerin kayıtlı olarak ve ilk postayla varış yerine yollanacağı kaydedilen açıklamada, alınan diğer önlemler şöyle sıralandı: "Varış yerine ulaştınlan seçim işaretli koli ve taahhütlü gönderilerin alıcı adresine özel-ulak işaretli gönderiler gibi götürülerek teslim edilmesi sağlanacak. Yüzde 25 korkusu • ANKARA (ANKA) — Eski Adalet Bakanı, ANAP Sıvas Milletvekili Şakir Şeker, yürürlükteki seçim sistemiyle bir partinin yüzde 25 oyla tek başına iktidara gelmesinin mümkün olduğunu belirterek, "En buyük korkum ANAP'ın yüzde 25 ile tek başına iktidar olmasıdır" dedi. Şeker, seçim takviminin başlamasmdan sonra anayasa gereği Adalet, Içişleri ve Ulaştırma bakanlannın istifa zorunluhığunun "son derece mantıksız" olduğunu söyledi. Çıkmaz boya çıkmazı • ANKARA (AA) — 20 ekimde yapılacak erken genel seçimde, oy kullanan seçmenlerin parmağının çıkmaz boya ile işaretlenmesi zora girdi. Mükerrer oy kullanımının önlenmesine yönelik olarak, oyunu kullanan seçmenlerin çıkmayan boya ile işaretlenmesi uygulamasımn, MilletvekUi Seçimi Kanunu'nda değişiklik yapan ve erken genel seçimde uygulanacak esasları belirleyen kanunda da, yer almasından sonra Devlet Malzeme Ofîsi Genel Müdürluğu (DMO) çıkmaz boyanın temini ile görevlendirildi. Çıkmaz boyamn temini için girişimlerde bulunan DMO'ya Almanya, Fransa ve Hindistan'dan numuneler geldi. TMO Genel Müdürü istifa etti • ANKARA (AA) Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet özgüneş, görevinden istifa etti. Ahmet özgüneş, istifa gerekçesini AA'ya Isviçre'nin Zürih kentinden teleforüa açıklarken, "Modern işletmecilik kurallanna ters dusen siyasi ve idari müdahaleler, istifa etmemi gerektirdi" dedi. TMO'nun fınansman kaynaklanm yeterince sağlayamadığını belirten özgüneş, "Hububat ve bakliyat destekleme alımlan için gerekli ödemeleri yüzde 75'ten yaptığımız için çiftçiye borcumuz var. Bakiye yüzde 25'lerin ödeme zamanı da geldi. Ancak, alım yapmakla görevlendirihnemize rağmen fınansman kaynaklan yaratılması mümkun olmadı. Bu şanlar altında göreve daha fazla devam edemeyeceğimi anladım ve istifa ettim." dedi. 1989 seçim sonuçlarının yeni seçim yasası ile değerlendirilmesi: Tek başına iktidar zor1989'da birinci parti durumunda olan SHP'nin oyu, bugünkü seçim sistemiyle orantılandınldığında Meclis'te 183 sandalye sahibi oluyor. DYP 160, ANAP 80 milletvekiliçıkarabiliyor. O dönemdebarajıyüzde l'den daha az oyla geçemeyen RP ve DSP'nin barajı geçtiği düşünülürse RP 20, DSP 7 milletvekilini Meclis'e sokma şansına sahip. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — 1989 yerel seçimlerinin ü genel meclisi so- nuçlan dikkate alındığında, hiçbir par- tinin tek başına iktidar olamayacağı so- nucu ortaya çıkıyor. Türkiye genelinde seçmen eğiliminin ortaya çıktığı son se- çim olan 26 Mart sonuçlan, bugünkü se- çim yasasına göre orantılandırıldığında SHP 183, DYP 160, ANAP 80 milletve- küi çıkarabiliyor. Yüzde l'den daha az bir oy oranıyla barajı aşamayan RP ve DSP'nin barajı geçtikleri düşünülürse, çıkaracaklan milletvekili sayısı toplam 25 dolayında oluyor. 26 Man'ta SHP yüzde 28.7 Ue birin- ci, DYP yüzde 25.1 ile ikinci, ANAP 21.8 ile üçüncü, RP 9.8 Ue dördüncü, DSP 9.0 ile beşinci parti olmuşlardı. Bu oy oranlan, bugünkü seçim yasa- sı ve baraj sistemi dikkate alınarak mil- letvekilliğîne orantılandınldığuıda hiçbir parti tek başına iktidar yolunu açan 226 sandalyeyi bulamıyor. ANAP 1987 se- çimlerinde bölge barajı avantajını kulla- narak orta büyüklükteki birçok ilde 4-0, 5-0 gibi sonuçlar almışu. Örneğin Ça- nakkale"de yuzde 40 oy alan ANAP, yüz- de 25 oy alan SHP ve yüzde 22 oy alan DYP'ye rağmen 4 milletvekilligıni birden kazanmıştı. Çanakkale"de 1989'da ANAP yüzde 24, DYP yüzde 28, SHP yüzde 31 oy aldı. Bu durumda dört mil- letvekilliği üç parti arasında.paylaşüıyor. 1987'de Zonguldak'ta da DSP'nin yuz- de 26'lık oyu boşa gitmiş, milletvekillik- lerini ANAP ve DYP paylaşnuştı. 1987'de ANAP'ın tüm milletvekillerini aldığı, ancak 89 sonucuna göre şemsiye- nin tümüyle değiştiği iller şunlar: Erzurum 1. bölge, Ağn, Adıyaman, Ankara 5. bölge, Çankın, Çanakkale, Gümüşhane, tçel 2. bölge, lstanbul 8. bölge, Kayseri, Konya, Kahramanmaraş 2. bölge, Ordu, Rize, Trabzon 1. bölge, Urfa, Uşak, Van, Yozgat. 1989 sonuçlanna göre ANAP 1987'de milletvekilliği çıkardığı birçok ilde de bölge barajını aşamıyor. ANAP'ın böl- ge barajını aşamadığı iller şunlar: Edirne, Amasya, Elazığ, Gaziantep, Isparta, Kırşehir, Kocaeli, Kahramanma- raş, Muş, Rize, Samsun, Trabzon, Tun- celi, Zonguldak. RP 1987'de barajı yüzde 0.2 oyla ka- çırmıştı. Bu partinin bu açığı kapattığı düşünülürse, 1989 sonuçlanna göre şu il- lerde milletvekili çıkarma şansı var: Elazığ, Erzurum, Sıvas, Van, Muş, Bingöl. RP'nin bu illerdeki oy oranı yüzde 20'yi aşıyor. DSP'nin yüzde 10'luk ülke barajının yanı sıra en düşük çevre barajı olan yüz- de 20'yi yakaladığı yerler ise şunlar: Edirne, Zonguldak, Ordu. Seçimin kaderini önemli ölçüde etki- leyen tstanbul'da ise SHP büyük bir avantaja sahip. 1950*den bu yana hemen her seçimde Istanbul'da birinci olan par- ti, Türkiye çapında da birinci oluyor. 1989*3 göre Istanbul'da SHP yüzde 35 ile birinci, ANAP yüzde 22 ile ikinci, DYP yüzde 15 ile üçüncü, DSP ise yüz- de 13 ile dördüncü sırada. Bu durumda SHP, milletvekilliklerinin yüzde 70-80'ini alıyor. Genel bir değerlendirme^pıldığında Meclis'teki sandalye dağılımı da şu $e- kilde gerçekleşiyor: SHP: 183, DYP: 160, ANAP: 80, DSP: 7, RP: 20. SEÇİM VE REKLAM/ DSFYİ CENAJAISS-GREY TANITIYOR 'Ortadirek'ten Gözün AycbnTürkiye'ye' Bülent ve Rahşan Ecevit, reklam kampanyası için degişik fotoğ- raflar çektirdi. YURDAGÜL ERKOCA ECevit, hafta başında lstan- bul sokaklanndaydı. Boğaz'da dolaştı. Balıkçılarla tokalaştı, yurttaşlarla sohbet etti. Rume- likavağı'nda eşi Rehşan Ha- nım'ın, bakkaldan aldığı peynir, ekmeği arabasırun içinde yedi... Ve bu arada da gazetecilerin fo- toğraf çekmesine itiraz etmedi. Yakın çevresinin "Son dere- ce çekingendir, siyasi şovdan hoşlanmaz" diye tanımladığı DSP liderinin tstanbul şovu, Cenajans-Grey'in kendisine ka- bul ettirebildiği seçim kampan- yasının birkaç taktiginden biriy- di.. Ecevit'i ve DSP'nin seçim kampanyasını üstlenen, Türki- ye'nin bu konuda en deneyimli reklam ajansı Cenajans-Grey'in bu alandaki çalışmalan 1979 yı- lında AP'nin "mor afiş" kam- panyasıyla başhyor... 1980'li yıllarda, Turgut Ozal'ın başba- kanlıgı süresince ANAP'ın rek- lamını üstlenen Ajans'ın erken genel seçimler gündeme geldi- ğinde de DSP'yi secimlere hazu- layacağı duyulmuştu. Diğer par- tilere oranla çok kısıtlı bir büt- çeye s'hip olduğu bilinen DSP'nin reklam kampanyası- nın, alanında en iddialı ajanslar- dan birince üstlenilmesi kamu- oyunda "Bu işin içinde Turgut Özal parmağı var" söylentileri- ne yol açmıştı. Ajansın başka- nı ve Ecevit Kampanyası'nın muşteri temsilcisi Nail Kecili bu ıddialan yanıtlarken "DSP'nin kampanyasını neden kabul et- tiklerini şöyle açıklıyor: "Türk reklam sektörü adına biderin de çok fazla ketek olma- dığımızı göstermemiz lazundı." Bunun ne anlama geldigini sorduğumuzda da yanıtı "Ra- kiplerimiziD btitçekri ve olanak- lan ortada. Biz bu iş için 2 mil- >ar lirayla 5 milyar lira arastn- da bir biitçeye sahibiz. Eger bu seçim sonunda DSP'nin oylan yüzde 20, 30 artarsa, ANAP ya da DSP'nin oylanysa 5-8 ora- nında artarsa, Bu birim başan- mızdır sonunda" oluyor. Cenajans-Grey, bu kampan- yayı DSP'den öte, Ecevit üze- rinde yoğunlaştırmış... Müşteri temsilciliği işini Keçili'yle birlik- te, şirketin başkan yardımcısı tepesinden tstanbul'u seyreder- ken, "Eninönü'nde gtiverdnlere yem verirken" fotoğraf çektir- mesi gibi maddeler bulunuyor. Yazı ekibinin hazırladığı slogan- lar arasında ise "Engeller bizi yıldırmaz, adaletten saptır- maz", "Politik acdara son", "Aydmlık Türkiye iktidar DSP" gibi sloganlar da yer alı- yor. Kampanya öncesi hazırla- nan ve "Halkm DSP'de gönnek isteyebilecegi isimler" başhğı al- tında da Cem Boyner, Mehmet Barlas, Uzeyir Garih, Hayri Ko- HİKMETÇETİMKAYA Cenajans Grey'in başkanı ve 'Ecevit Kampanyası'nın müşteri temsilcisi Nail Keçili, DSP kampanyasını neden kabul ettiklerini açıklarken "Türk reklam sektörü adına bizlerin de çok fazla kelek olmadığımızı göstermemiz lazımdı" dedi. Aykut TaJuğ yönetiyor. Kam- panyanın basında ise 20 yıldır metin yazarhğı yapan Ümit De- nizer var... Yardımalan Bülent tlterberk ve Zeynep özgür'le birlikte sloganlan ve stratejiyi tespit eden Denizer, kampanya çahşmasına başlamadan önce Ecevit'e çok geniş bir öneriler paketi hazırlamış. Çoğu Ecevit'- ler tarafından kabul görmeyen oneriler arasında "Ecevit Belg- rad ormanlannda jogging ya- parken", "Yttksek bir binanın zakçıoğlu, Aydın Boysan, Gen- co Erkal, AtÛlâ Dorsay gibi ka- muoyunun yakından tamdığı isimler bulunuyor. Ecevit, ajansın kitleyle kura- cağı iletişime ajansm kanşması- m istemiyor. Bu yüzden de Cenajans-Grey ağırhkb olarak medya aracüığıyla tarutım yolu- na ağırhk veriyor... Kampanya- nın sanat yönetmenliğini Erkul Yazgan, üstlenmiş. Grafikerle- rin başında ise Cengiz Karaman var... Reklamcıların seçim keyfi SHP'nin adaylarını önseçimle belirlemesi ve genel seçimlerde tercih sisterninin kullanılacak olması, çok sayıda adayı kişisel tanıtıma yöneltti. Çok sayıda milletvekili ortalama 50 milyon reklam masrafım goze aldı. ne bir ajans bularak reklam ha- zırlıklanna başladı. Bu milletve- killeri arasında ön seçime girdiği halde listelerde yer alacağma ke- sin gözüyle bakan SHP'liler de yer alıyor. Reklam ajanslan bel- li prensipleri ve çalışma yöntem- leri belirlemeye başladılar. Hiç- bir ajans, aym partiden de olsa, aym bölgeden iki adayın tanıtı- mını üstienmiyor. Ajanslar, ta- nıtımını üstlendikleri milletve- killerinin şansını arttırmak için de seçim bölgelerindeki seçmen portresini araşünyor ve çalışma- lannı gizlilik içinde yörütüyor- lar. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA — Genel seçimler- de tercihli sistemin kullanılacak olması ve SHP'nin adaylannı ön seçımle belirlemesi, reklam- cılann işine yaradı. Kendi par- tileri içindeki rakipleri karşısın- da avantajh dunıma geçmek is- teyen milletvekillerinin, kişisel reklam yapmaya yönelmesi çok sayıda reklam ajansıru "siyasi reklamcüığa" yöneltti. Adayların 24 eylülde kesinle- şecek olmasına karşın, kendisi- ni şanslı görerek ortalama 50 milyona ulaşan reklam masra- fım şimdiden gözden çıkaran çok sayıda milletvekili, kendisi- Seçimlerde bir partinin pro- pagandasım yapmak için hazır- lanan Midas TV Limited, erken seçimin bir baskın biçinünde gündeme gelmesiyle ilgi alanını "milletvekillerinin kişisel reklamlan" olarak belirledi. Midas TV Limited'in bu kara- rında, seçimlerde tercihli siste- min uygulanacağı tahmin edil- mesi de etkili oldu. Şirketin Ge- nel Müdürü Mehmet San, bir ABD-lngilız-Japon şirketinden yurtdoışındaki siyasi propagan- da çalışmalan konusunda bilgi desteği aldıklarmı ancak seçim tarihinin çok erken olması ne- deniyle milletvekili bazında ça- hşmaya girmekten başka seçe- nekleri kalmadığuu söyledi. Sa- n, milletvekili bazında reklam hazırlıklanrun ilk adımının, o milletvekilinin seçim bölgesinde "seçmen yönelim analizi" yap- mak olduğunu söyledi. Beş ki- şilik bir ekibin, tanıtımmı üst- lendikleri milletvekillerinin se- çim bölgesine gönderildiğini bil- diren San şunlan söyledi: 'Kuüs "Öncelikle seçim bölgelerin- de seçmenlerin sosyal durumla- nnı, o bölgedeki işçi, memur, esnaf, köylü yoğunluğunu sap- tıyoruz. Milletvekillerinin hitap edeceği seçmenlerin bir portre- sini çıkardıktan sonra her ilde farklı bir çalışmayı gündeme ge- tiriyoruz. İkinci aşamada, mil- letvekilinin yöresi için yaptıkla- rını belirleyip bunların anlatıl- dığı mektuplaı hazırhyoruz. Mektuplan, o yöredeki seçmen- lerin yüzde 30'una gönderece- ğiz." San milletvekillerinin değişik saç biçimleri ve değişik renkte- ki giysilerle fotoğraflannın çe- kildiğini, fotoğraflann 30-40 ki- şilik gruplara gösterilerek dü- şüncelerinin sorulduğunu belirt- ti. Milletvekillerinin video ka- setlerinin etkili olması için dik- siyon çalışmalan da yaptıkları- nı kaydeden San, reklamını üst- lendikleri SHP Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler'in saçının kısaltıldığını, gözlüğü- nün değiştirildiğini ve kendisine daha çok yakışan koyu renk giysilerin seçildiğini anlattı. SHP'nin önseçimlere giren aday adaylannın bTOşür ve afiş- lerle reklam çahşmalannı sürdü- ren ajanslardan Repromat'm teknik müdürü AJi Kamil Üç- baş, 24 eylülden sonra adayla- nn reklam çahşmalanna da baş- layacaklanm bildirdi. Hazırla- dıklan afiş ve broşürlerde aday adaylannın olumlu yönlerini ön plana çıkanrken ANAP'ın olumsuz yönlerini de kullandık- lanru anlatan Üçbaş, milletve- kili olma şansı görmedikleri ki- şilerin reklamını yapmadıklan- nı vurguladı. Üçbaş, bu kişile- rin başvurulannı reddederken bunu söylemek yerine, "Şu an çok meşgulüz. Sizin işinizi yetiştiremeyiz" demeyi yeğle- diklerini söyledi. Aday Adayı Inönü '0y' Istiyor... KINIK — SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, alışılagelmiş- liğin dışında işler yapıyor... Önceki gün SHP II Başkanı Turhan Karakaş'ı arıyor: — Yarın sabah İzmir'e geliyorum. Önseçime katılan mil- letvekili aday adayı olarak karşılamaya karşıyım. Arkadaş- lar benim için hiç yorulmasınlar... Olacak iş mi bu? Ana muhalefet partisinin genel başkanı olacaksınız ve tan- tanasız, gösterişsiz seçim çevrenize geleceksiniz. Önseçim delegelerinın karşısına çıkıp sesleneceksiniz: — 15 eylül pazar günü yapılacak milletvekili Önseçimle- rinde aday adayıyım. Eğer benı yıne milletvekili seçmek is- tiyorsanız, bana oy verin... Koskoca genel başkan önseçim delegelerinden oy ister mi? Dedik ya Erdal Bey, alışılagelmişliğin dışında bir parti li- deri. Seçim bölgesine geldiği yetmiyormuş gibi bir de bro- şür bastırmış. Önseçim delegelerine dağıtıyor gittiği her yer- de. Broşür, her milletvekili aday adayınınki gibi. Dört sayfa ve kapağında bir fotoğratı var. Sağ alt köşede ise bir tümce dik- kati çekiyor: — Önseçim bir demokrasi şölenidir... İzmir ikinci seçim çevresinde milletvekili aday adayı olan İnönü şöyle diyor. — Türkiye'nin bu evrensel değışim sürecine ayak uydur- masının, çağı yakalamasmın tek yolu var: Tutarlı bir sosyal demokrat iktidarın kurulması... Erdal İnönü, alçakgönüllü bir lider. Bugüne dek Türk si- yasal yaşamında hiçbir parti lideri önseçim çalışması yap- madı. Köylerde, kasabalarda, kentlerde delegelere seslen- medi, oy istemedi. Ama İnönü, önseçim delegelerinden oy istiyor. — Ben de İzmir'in ikinci seçim bölgesinde önseçime gi- riyorum ve her aday adayı gibi ben de desteğinizi istiyorum. 1986 ve 1987'de beni İzmır milletvekili seçerek onuriandı- ran partili arkadaşlarıma bu vesileyie bir kez daha teşekkür ediyorum... Erdal tnönü'yte birlikteydik tüm gün. Kınık'ın Dündarlı kö- yünde bir kahvede çay içerken sorduk: — Sayın İnönü, DSP sızce sol parti midir, yoksa çağdaş sağ parti midir? İnönü, çayından bir yudum aldı. Ardından da "Vallahi sağ mı, sol mu orasını bilmem ama" deyip ekledi: — Otoriter 'es' Partisi (OSP) benim kanımca... Söyleşimiz böylece başlamış oldu. İnönü, anlatıyordu: —Eğer DSP lideri sol parti olduğunu saviıyorsa, niye önse- çim yapmıyor. Neden adaylar iki kişinin dudağıyla belirleni- yor Deminki sorumuza gelince... Kimi iş adamlan Sayın Ece- vit'i çağdaş sağcı olarak görüyoriar... Acaba SHP neden önseçime gidiyordu? Diğer partiler gibi SHP'de merkez yoklaması yapamaz mıydı? İnönü, bu sorulara 'Hayır' yanıtını veriyor. Nedenini şöyle açıklıyor: — Bir partinin milletvekillerini üç-beş kişi saptıyorsa, o par- ti Türkiye'ye nasıl bir demokrasi getirebilir acaba? Çayından bir yudum daha alıyor İnönü. Ama çayı soğu- muş. il Başkanı, sıcak çay bardağını uzatıyor. İnönü inatçı, eskisinde diretiyor: — Ben çayımı Kimseye vermem... Vermiyor da... Tam bu sırada bir köylü yurttaş kulağımıza fısıldıyor: — Deniz Bey de Erdal Bey'in genel başkanhğı kendisine bırakacağını sanmıştı, aldandı... İnönü, çayını bitirirken şöyle diyor: — Ne hazindir ki kendine Demokratık Sol sıfatını uygun gören bir parti önseçimden kaçıyor ve adaylar tek kişi tara- fından saptanıyor. Bunun neresı sol, neresı demokratık?.s Dündarlı'da delegelere soruyor İnönü: — Burada kaç önseçim delegesi var? Delegeler yanıt veriyor: — Yedi tane Sayın Genel Başkanım... İnönü: — İyi, iyi sevindim. 15 eylüle dek kendimi, 20 ekimde de partimiz SHP'yi size emanet ediyorum... Sekiz araçlık konvoy Kınık'a doğru hareket ediyor. Tanta- nadan, gösterişten uzak bir Genel Başkan Kınık'a giriyor. Oradan Bergama, Aliağa ve Foça... Koskoca Genel Başkan önseçim delegelerinden oy isti- yor... Önseçimden kaçan tüm partilerin genel başkanları inö- nü'nün bu demokratik davranışı karşısında bakalım neler söyleyecekler? RP örgütünde 'MÇP tepkisi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM'de temsil- cisi bulunmayan RP, MÇP ve IDP'nin 20 ekimde yapüacak genel seçimlerde kurmaya ça- hştıklan "üçlü itrifak" özellik- le RP üst kademeleri ve örgü- tünden gelen tepkiler nedeniy- le çıkmaza girdi. Cumhuriyet 1 in konuyla ilgili sorulanm ya- mtlayan bir RP yöneticisi, "Böyle bir ittifak, yanırlı ola- çağı kadar zararu da olur. Özellikle Dofu ve Güneydo- ğu'da MÇP Qe yapılacak bir iş- b'uiip oy kaybına yol açabilir" dedi. RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan, dün sabah partisinin Balgat'taki genel merkezine gelişi sırasında ga- zetecilerin sorulanm yanıtlar- ken, "Çabşmalar devam edi- yor. Şu anda bir açıklama yap- mak için erken olur" dedi. Televizyonun marifeti Cumhurbaşkam Turgut özol'ın Kayseri gezisi beklenen ilgiyi görmedi. özal, yaptığı yurt gezilerinde Malatya'dan sonra belki de en çok ilgiyi Kayseri'de görüyordu. Özal, yirte aym ilgiyi göreceğini umuyor olmahydı. Ancak ANAP'hlar bir gun öncesinden meydanm boş olacağı telaşına kapıimışlardı We - ANAP'hlar valilik araayla Köy Hizmetleri, DSİ, Karayollan, Sağlık Müdürlüğü ve benzeri resmi kurulusiarda çahşan işçi ve memurlara özal'ın konusma alanında bulunmaları için emir verildiği iddia ediliyor. Ve meydan konuşmasında bulunanlann çoğu da resmi kurum ve kurulusiarda çalışanlardan olusuyordu. Tüm bu çabalara karşın, Cumhuriyet Meydam'nda ancak 2 bin 500'e yakın dinleyici toplanabildi. Yerel gazete muhabirleri, tepeden boy boy boş alanları çekerken gerek devletin televizyonunun muhabirlerine ve gerek Star-1 'in kameramanlanna Erkan Zenger ve diğer ANAP yetkilileri meydandaki bu şasaalı kalabalığı (!) televizyon ekramna nasjl sığdıracaklan anlatılıyordu. Doğrusu bizlerde bu kalaoahğın akşam televizyon ekranlanna nasıl yansıyacağını merak ediyorduk. Çekim sırasında bazı gazeteciler durumu yakından izleyen ANAP'lılara, "Televizyon iyi gösterir herhalde!" biçimindeki sorusuna ANAP'hlar da, "Bunlar iyi çocuklar nasıl çekeceklerini bilirler!" yanıtını veriyorlardı. Doğrusu ne denli iyi çocuk oldukiannı akşam Kayseri Gazeteciler Cemiyeü'nde Kayserili gazeteciler olarak izlediğimiz televizyon ekramndaki görüntülerden anladık. Cumhurbaşkam özal, televizyonlarımızın bu iyi kameramanlannı ne kadar ö'düllendirse yeridir. Ozal'ı kızdıran SHP'liMiUetvekilliğine soyunan aday adayları, elden geldiğince seçmenlerin tepkisine ve talebine uygun bir yolla propaganda yapmaya çalışıyorlar. SHP'den Adana 3. seçim çevresinden aday adayı olan eski sendikacı Omer Fethi Gûrer de hem delegelere hem de seçmenlere "özal'ı kızdırabilen en eski aday adayı" olduğunu anlatıyor. Yüreğir, Karataş ve Yumurtalık ilçelerinde oturan onbinlerce seçmene mektuplar gönderen ömer Fethi Gürer, DÎSK'e bağlı Teksül-lş Sendikası Çukobirlik Şube Başkanhğı görevini yürütürken bağıtladığı bir toplu iş sözleşmesine dikkat çekiyor. Gazete ve dergi arşivlerinden fotokopileri mektuplanna ekleyen Gürer, 1979'da ûcretlere yüzde 400 zam ahnmasını sağlayan, lokavtın hangi gerekçeyle olursa olsun yasak, dayanışma ve hak grevinin ise yasal olduğunu bildiren sözleşme hakkmda bilgiler veriyor. Ve tabii Cumhurbaşkam Turgut özal'ın, MESS Başkanı sıfatıyla Çukobirlik sözleşmesine olan tepkisine dikkat çekiyor. "Bu tûr sözleşmeler işyerlerinin zarar etmesine neden olur, IMF vereceği borcu da vermekten vazgeçer, olmaz böyle şey" dediğine işaret ederek soruyor: Cumhurbaşkam özal ile partisi ANAP'ı kızdıracak, yapamadığını yapacak bir parti varsa o da SHP'dir, DYP değil." Genel seçimlerde uygulana- cak Türkiye ve bölge barajla- nna karşı bir önlem olarak gerçekleştirilmesine çalışılan RP, MÇP ve IDP seçim ittifa- kıyla ilgili olarak görüştüğü- müz bir RP yetkilisi, yapılacak işbirliğinin partilerine yarar kadar zarar da getirecek nite- likte olduğunu belirterek, "Böyle bir ittifak, özellikle de MÇP ile işbirtiği, Dogu ve Gü- neydoğu'da partimiz için za- rarlı olabilir" dedi. Yapılacak işbirliği konusunda RP Genel Merkezi'ne örgütten de tepki- ler geldiği öğrenildi. RP Genel Sekreteri Oguz- han Asiltürk ise, bu görüşe ka- tümadığmı belinerek, "Bu bir birieşme değil ki, tepki gelsin. Nihayet seçim sistemine karşı bir tedbirdir" dedi. Asiltürk, partilerin almış olduğu oy ora- nında hak sahibi olması için calışıldığmı, "kimsenin kimse- nin sutından kazançu çıkma- yı düşünmedigini'" belirtti. Ku- rulan alt komisyonda çıkanla- cak ortak seçim listesinde ter- cihli oy kullarulmaması için seçmenlerin uyanlacağını da açıklayan Asiltürk, Necmettin Erbakan dışında, ittifaka ka- tılacak diğer partHerin genel başkanları dahil hiçbir adayı- nın seçim bölgelerinin henüz belirlenmediğini söyledi. Genel seçimlerde kurulma- sı düşünülen "uçlü ittifak" ko- nusunda görüştuğümiiz MÇP Genel Başkan Yardımcıların- dan Şevket Bülent Yatanici ise, "prensip olarak anlasmaya va- rüdıgını, ancak aynnülara he- nüzjBÜmediŞini" söyledi. IDP yetkilileri ise, aynntıla- nn belirlerunesi için MÇP ve RP örgütünden gelecek yanıt- lann beklendiğini belirttiler. Son olarak 1989 yılında ya- pılan il genel meclisi secimle- rinde RP yüzde 9.8, MÇP Yüzde 4.1, IDP ise yüzde 1 oranında oy almışlardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle