Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7
KÜLTÜR
'Güney'in fîlmi bizinı arşivde yok'
• ANKARA (ANKA) — Kültür Bakanı Gökhan Maraş,
Yılmaz Güney ile ilgili herhangi bir dokümanın bakanlık
arşivinde bulunmadığını söyledi. Türkiye'ye dönen Yılmaz
Güney'in eşi Fatoş Güney'in "Yılmaz'ın filmleri Kültür
Bakanlığı arşivinde" iddiasını anımsatan Kültür Bakanı
Gökhan Maraş şunları söyledi: "Yılmaz Güney'in filmi
bizim depo ya da arşivde yok. Varsa da ben bilmiyorum.
Ama yine de bir araştırtayım. Zaten insanlar kendi
elindeki filmleri gösteriyorlar. Bildiğim kadarıyla bizim
bakanlığın arşivinde Yılmaz Güney'in oynadığı ya da
yönetmenlik yaptığı ya da uzaktan yakından ilintili
olduğu bir film yok. Ama daha önce de belirttiğim gibi
yine de araştırtacağım"
'Çelik Gülersoy'a Saygı' gecesi
• Kültür Servisi — İstanbul Büyükşehir Belediyesi
"Çelik Gülersoy'a Saygı" adı altında bir gece düzenledi.
10 ağustos cumartesi gecesi saat 20.30-23.30 arasında
Açıkhava Tiyatrosu'nda yer alacak gecede Zeki Çetin ve
saz arkadaşları, bir konser yerecek. Piyanoda Nükte
Uğurel, viyolonselde Sami Öztop ve flütte Cem Birder'in
dinletisi de gece programında izlenebilecek. Daha sonra
Turing'in hazırladığı "Bir Renk Demeti" adlı belgesel
gösterilecek. İzleyiciler programın ikinci yarısında, Saim
Akçıl Gençler Orkestrası, Nedim Erağan ve Tango
Dostlan Orkestrası'nı dinleyebilecek. Programa Engin
Ece şef, Nezahat Onaner Ergmen solist olarak katılıyor.
Gece boyunca Erol Evgin ile Eser ve Engin Noyan da
sunuş ve müzikleriyle yer alacak.
YARI$MA
'Ada Sahilleri
• Kültür Servisi — Adalar Belediyesi tarafından
düzenlenen "Ada Sahilleri" konulu karikatür yanşması
sonuçlandı. Adalar Belediye Başkanı Recep Koç,
karikatür sanatçılan Semih Balcıoğlu, Turgut Çeviker,
Kâmil Masaracı ve Sanat Çevresi Dergisi sahibi Hamit
Kınaytürk'ten oluşan seçici kurul, yarışmaya gönderilen
69 karikatür arasında yaptığı değerlendirme sonucu
Mahmut Akgün'ü birinci, Muhittin Köroğlu'nu ikinci ve
Tuncer özer'i UçüncU seçti. Yarışmada, Hasan Seçkin,
Ali Herkül Çelikkol, Kadir Doğruer, Ekrem Borazan ve
Fethi Gürcan Mermertaş ise mansiyon aldılar. Yarışmanın
ödül töreni ve sergi 24 ağustos cumartesi günü
Büyükada'da Adalar Festivali kapsamında
gerçekleştirilecek. Mahmut Akgün'ün birinci seçilen
çahşması yukarıda görülüyor.
FESTİVAL
4
Eski İstanbul Evleri'
• Kültür Servisi — 3. Uluslararası Katibim Kültür ve
Sanat Festivali dün başladı. 11.
ağustos pazar gününe dek sürecek festival kapsamında
bugiAi*saat 18.00'de Üsküdar Belediyesi Kent Orkestrası
Şemsipaşa Meydanı'nda bir konser verecek. Meydanda
ayrıca Kardelen müzik dinletisi, KKTC, Arnavutluk ve
Azerbaycan müzik ve halk danslarının gösterisi, Eser ve
Engin Noyan konseri de yer alacak. Salacak'ta saat
19.00'dan itibaren Amedee sokak palyaçosu, Kangal
•anat Topluluğu'nun sahneleyeceği "Bizim Diyar" adlı
oyun ve Buse müzik dinletisi izlenebilir. Fethi Paşa
Korusu'nda, 'Eski İstanbul Evleri Yaşama Kültürü'
konulu bir konferans düzenlenecek. Saat 19.00'da
başlayacak konferansa Cengiz Bektaş konuşmacı olarak
katılıyor. Ayrıca Arif Şentürk konseri ve Azerbaycan
dans topluluğunun gösterileri de koruda izlenebilir.
Kısıklı Güzel Izmir Gazinosu'nda ise Ekin Sanat Merkezi
Halk Müziği Topluluğu'nun gösterisi ve Coşkun Demir
konseri yine saat 19.00'dan itibaren yer alacak.
FELSEFE
Güz §eminerleri
• ANKARA (ANKA) — Türkiye Felsefe Kunımu'nun
eeleneksel felsefe etkinlikleri 25-26 ekim tarihlerinde
Istanbul'da gerçekleştirilecek. Etkinlikler "Felsefe
Açısından Dil ve Kültür" semineri ile başlıyor. Türkiye
Felsefe Kurumu'ndan verilen bilgiye göre kasım ayı
başlarmda, tıp, hukuk ve felsefe çevrelerinden
konuşmacılann katılacağı ve etik-tıp ilişkisinin
tartışılacağı "Zorunlu Tedavi Kavramı ve Sorunlan"
konulu seminerden sonra, ay sonunda, Türkiye'de
felsefenin gelişmesinde büyük katkıları bulunan Alman
felsefeci Hans Reichenbach anısına "100'üncü Doğum
Yıhnda Hans Reichenbach" toplantısı gerçekleştirilecek.
1991 yıhnın "Yunus Emre Sevgi Yılı" olması nedeniyle
arahk ayı ortalannda gerçekleştirilecek toplantının
konusu da "Felsefe Açısından Yunus Emre" olarak
L -lirlendi. lki gün sürecek bu toplantıya yabancı bilim
adamları da katüacak.
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı
"îstanbul'a kazandırdığı kültür
ve sanat yapılan, yeşil dokular ve
bu konularda yazdığı
eserlerden dolayı"
Türkiye Turing ve Otomobil
Kurumu (TTOK) Genel Müdürü
Sn. Çelik GÜLERSOY'a
verilecek teşekkür plaketinin
sunulacağı
lik^ Çülersoy'a Saygı"
gecesini İstanbullulara
duyurur.
Yer : Açıkhava Tiyatrosu
Tarih : 10 Ağustos 1991
Saat : 20.30-23.30
Yunan sanatçı Dimitri Alithinos'un yapıtı Demokrasi Parkı'na gömüldü
\feraltma gizlenen bellekBnlent Erkı
Toprağın altında böyle bir
nesne olduğunu bilmemiz,
bilmeyenlere söylememiz
çok ilginç bir duyarlılık.
Gülsün Karamustafa
Akdenizli bir insanın
çahşması. Toprak ve
İcültürle derinden ilgili.
Derin izler bıraktıracak bir
çalışma.
ASLI KAYABAL
Sessizüğe gizlenmiş yapıtlar...
Yunanlı sanatçı Dimitri Alithi-
nos geçen mayıs ayı içinde Ga-
leri BM'de bir sergi açtı. Sanat-
çı, galerideki boş mekanda kar-
şılıkb iki duvarda birbirine ba-
kan diskler sergiledi. Alithinos
1
un diskleri bir süre sonra "gizli
objeter"e dönüşecek ve sessizli- -*•
ğe karışacaktı.
Dimitri Alithinos 1981 yılın-
dan beri ürettiği yapıtları yer al-
tına saklıyordu. Bu süreçte Yu-
nanistan, Çin, Nepal, Endonez-
ya ve Kıbns ana duraklar olmuş-
tu. Alithinos'a göre gömülü ya-
pıtlann her biri bir "enerji
kaynağı" ya da sanatçının dü-
şünde sessizlikte yol alan "bir
uzay gemisi".
Sanatçının bir ay boyunca
Galeri BM'de sergilenen büyük
boyutlu diski de toprağın kat-
manlarına karıştı. Maçka'daki
"Demokrasi Parkı"nda, 3 met-
re derinliğinde bir alan kazıldı.
Bu alanın zemini beton kaplan-
dı ve üzerine naylon gerildi. Bü-
yük disk bu zemine yerleşti-
rildi. Üzerine ikinci kez nay-
lon ve stroforlar gerildi. Bu ara-
da kazılı alanın yakımnda duran
grayder çalışmaya ve diskin üze-
rine toprak yığmaya başladı.
Disk kahverengi toprak yığını-
nın altında görünmez oldu.
Üç ay önceki görüşmemizde
Alithinos, gizlediği yapıtlannın
ardında bir "bellek" yaratma
düşüncesinin varolduğundan sö-
zediyordu. Sanatçı, "gizli işle-
ri"nde enerjinin özgür bırakıl-
dığını, izleyicinin görünmez ya-
pıtın karşısında ondan yayılan
enerjiyi duyumsayacağını akta-
nyordu.
Maçka Parkı'nda kazı alanı
"arkeolojik bir sahaya" benzi-
KAZI SIRASI.NDA SÜRPRİZ — Demokrasi Parkı'ndaki alan,
Dimitri Alithinos'un "disk"inin gömülmesi için kazılırken kazı-
lan alandan "ceylan yiyen bir aslan heykeli" çıkıverdi. Aslan hey-
keli, restore edildikten sonra gömülü alan üzerinde bir köşeye
konulacak. Üzerine de çalışmaların tümünii anlatan bir yazı ya-
zılacak. Alithinos, buna "Toprağı terk eden ve toprağa giden iki
heykelin öyküsü" diyor. (Fotograflan tBRAHİM GÜNEL)
yordu. Ancak bu kez toprak, bir
nesneyi ortaya çıkarmak yerine
gömmek için kazılıyordu. Bu
arada hoş bir sürpriz olmuş.
Alithinos'un diski toprak altına
giderken tersine bir süreçte,
"ceylan yiyen bir aslan heykeli"
kazı sırasında gün yüzüne çıka-
nlmış. Sanatçı, "Bir yapıt gömii-
liirken, aynı alanda bir digeri
geldi. Bu düzen dışı bir durum"
diyor. Yapıtı gömülürken Alithi-
nos bir hayli üzgün, "Üzgü-
nüm. Ama bu çalışma tamam-
lanmamış olsa daha çok iizüliir-
diim. Yakın bir dost gidiyor"
diyor.
Yunanlı sanatçının diski gö-
mülürken çeşitli sanatçıIar ve
dostlan da parkta kazılı alan-
daydı. Bu sanatçılardan Gülsiin
Karamustafa, "Onemli bir çalış-
ma. Akdenizli bir insanın çahş-
ması. Toprak ve kültürle derin
ilgili. Böyle bir sergilemeye ta-
nık ohnak insanı düşündürüyor.
Derin izler bıraktıracak bir
çalışma" diyor.
Galeri BM'nin yöneticisi Be-
ral Madra ise "Bu çalışmanın
uygulanışı üzerine sanatçı ile bir
ay önce konuştuk. Öncelikle pa-
rasal olanak aradım. Sonuçta
yılmadık ve kendi olanakları-
mızla gercekleştirdik. tstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlı-
ğı'ndan izin aldık. Sonunda ger-
çekleşti, memnunum" diyor.
Grafik sanatçısı Bülent Erk-
men ise "İlginç, beyecan verici.
Toprağın altında böyle bir nes-
ne olduğunu bilmemiz, bilme-
yenlere söylememiz çok ilginç
bir duyarlılık. 65 yıl sonra yapı-
lacak bir kazıda olduğu gibi
çıkabilecek" diyerek belirtiyor
düşüncesini.
Diskin gömüldüğü alan aynı
sabah kazılmış. Kazıda görevli
işçiler parktaki bu hareketlilik
karşısında biraz şaşkındılar.
Grayderin gürültüsü, toprak yı-
ğını diski örtene dek sürdü.
Fakat, yapıt tümüyle örtül-
dükten sonra ne olacaktı? Üze-
rine özel bir işaret yerleştirilecek
miydi? Alithinos, "Bir yetkiii
kazı sırasında bulunan ceylan yi-
yen aslan heykelinin restore edil-
dikten sonra gömülü alan üze-
rine, bir köşeye konulacağını
söyledi. Üzerine de tüm çauşrna-
ların öyküsünü aktaran bir yazı
yazdacak sanınm. Toprağı ter-
keden ve toprağa giden iki hey-
kelin öyküsü" diyor.
Mayıs ayında yaptı|ımız gö-
rüşmede Alithinos "Beni güne-
şin doğduğu Doğu ilgilendirir"
demişti. Sanatçının geçmiş, şim-
di ve gelecek sarmalında sessiz-
liğe kattığı yapıtlannın bundan
sonraki durağı ise Mısır olacak.
Gelecekte Alithinos'un yapıtla-
rı bu çağdan bir iz olarak varo-
lacak.
JackLondon'ın romanından uyarlanan 'Beyaz Diş', yann gösterime giriyör
Yabanıl dünyada yaşam savaşı"Beyaz Diş", yann Istanbul'da
Beyoğlu Emek, Kadıköy Reks ve
Çemberlitaş Şafak'ta, Ankara'da
Akün Sineması'nda, tzmir'de
îzmir Sineması'nda gösterilmeye
başlanacak.
Kültür Servisi — Ünlü Amerikalı ya-
zar Jack London'ın romanından beyaz-
perdeye uyarlanan "Beyaz Diş" adh
fılm yann beş sinemada gösterilmeye
başlıyor. Randal Kleiser'in yönettiği
"Beyaz Diş" Istanbul'da Beyoğlu
Emek, Kadıköy Reks ve Çemberlitaş Şa-
fak'ta; Ankara'da Akün Sineması'nda,
Izmir'de de tzmir Sineması'nda görüle-
bilecek.
Yönetmen Randal Kleiser'in daha ön-
ce "Grease" ve "Mavi Göl" (The Blue
Lagoon) gibi filmlerde imzası var. "Be-
yaz Diş"te rehber Alex Larson'ı Klaus
Maria Brandauer canlandırıyor. Bran-
dauer, "Mefisto", "Albay Redl",
"Hanussen" ve "Benim AfrikanT'da-
ki rolleriyle son dönemin usta ve gözde
oyuncularının başında geliyor. Genç se-
rüvenci Jack Conroy'da ise "Ölü Ozan-
lar Derneği" adlı filmdeki Todo Ander-
son rolüyle anımsayaca|ımız Ethan
Hawke'u izleyeceğiz. Ethan Hawke, son
olarak Jack Lemmon'la birlikte "Dad"
adlı filmde oynadı.
"Beyaz Diş"in oyunculan arasında
bir zamanlar John Cassavetes'in gözdesi
olan Seymour Cassel de var. Seymour
Cassel, beyazperdeye ilk adımını Cassa-
vetes'in yönettiği ünlü "Gölgeler" ile at-
mış, daha sonra yine Cassavetes'in
"Yüzler" adlı Fılminde de oynamıştı.
"Yüzler", Cassel'e, yardımcı erkek
oyuncu dalında bir Oscar'ın yanı sıra
New York Film Eleştirmenleri Ödülü'-
nü de getirmişti.
Alaska'nın güç koşullannda bir ya-
şam savaşının öyküsü olan "Beyaz Diş"-
te genç maceraperest Jack Conroy, reh-
ber Alex Larson, yarı-kurt, yarı-köpek
Beyaz Diş ve acımasız Beauty Smith'in
serüvenlerini izleyeceğiz:
Küçük yaşta Hintli Grey Beaver tara-
fından ehlileştirilen Beyaz Diş, daha
sonra sahibi tarafından Beaty Smith'e
BEYAZ DİŞ'İN SERÜVENLERİ — "Beyaz Diş" adlı filmde, kurt kökenli Be-
yaz Diş'in insanlar arasında yaşamaya başladıktan sonraki serüvenlerini izleyeceğiz.
verilir. Ama yeni sahibinin acımasız dav-
ranışları karşısında yeniden azgın bir ca-
navar olur. Jack, Beyaz Diş'i Smith'in
elinden kurtaracak, büyük bir sabırla
hayvanın güvenini kazanmaya çalışacak-
tır...
Doğa-insan ilişkilerini ele aldığı ve
toplumsal sorunlan irdelediği öykü ve
romanlarıyla yüzyıl başlarmda dünya
edebiyatının önde gelen yazarlan arasına
giren Jack London (1876-1916), ilk
büyük ününe 1903 yılında yayımlanan
"Vahşetin Çagrısı" adlı romanıyla eriş-
mişti. Uzun yıllar yoksulluk içinde ya-
şayan, gazete satıcılığından tayfalığa,
balıkçılıktan deniz polisliğine kadar çok
çeşitli işlerde çalışan London, "Vahşe-
tin Çağrısı"ndan sonra yalnızca yazar-
lık yapmaya başlamıştı.
1913 yılında artık Amerika'nın, bir öl-
çüde de dünyanın en çok okunan, en çok
telif ücreti alan yazan olan Jack Lon-
don, en çok okunan romanlarından
"Martin Eden"in kahramanının yaptı-
ğı gibi, kendi yaşamına kendi eliyle son
vermişti.
"Beyaz Diş"te de olduğu gibi Jack
London ilk dönem roman ve öykülerin-
de sert doğa koşullannda ya da acıma-
sız bir toplumsal çevrede özverili ve güç-
lü kahramanlann, seıüven dolu roman-
tik yaşamlannı konu almıştı. En önem-
Ii iki romanı sayılan "Martin Eden" ve
"Demir Ökçe"de ise hem devrimci ya-
zar kişiliğini hem de bireysel başkaldı-
rıya dayanan yaşam felsefesini ortaya
koymuştu.
ABD edebiyatında Mark Twain ve
Walt VVhitman'ın ilerici, demokrat ge-
leneklerini sürdüren Jack London, dün-
ya görüşünü gençlik çağında yaşadığı,
gördüğü olaylar çevresinde oluşturmuş,
düşünsel olarak toplumcu bir dünya gö-
rüşüne varmıştı.
Onemli yapıtları arasında "Kurt Ka-
m", "Uçurum İnsanlan", "Deniz Kur-
du", "Adem'den Önce" de bulunan
London, ABD edebiyatının yirminci
yüzyılın ilk otuz yılındaki toplumcu eği-
limini etkilemiş, John Dos Passos, L'p-
ton Sinclair, Sinclair Lewis ve John Ste-
inbeck gibi yazarların yolunu açmıştı.
Washingtonlu Doğal Hayatı Koruma
Derneği üyelerinin "Beyaz Diş" filmiyle
ilgili görüşleri ilginç: "Beyaz Diş bir kur-
gu filmi. Gerçekte Kuzey Amerika'da
sağlıklı bir kurdun hiçbir insana saldır-
dığı görülmemiştir. Amerika'da kurtlar,
eskiden beri yok edilmeye çalışıldıklan,
gunümüzde de işkence ve eziyete uğra-
dıkları için onları yeniden yabanıl alan-
lara dondürmek, onları gelecek kuşak-
lara bırakabilmek amacıyla bütün ülkeyi
kapsayan büyük bir çaba içindeyiz..."
SANATKULISI
Müstakbel baba
Beatty
Ünlü Amerikalı oyuncu War-
ren Beatty, yıllardır Hollywo-
od'un en büyük çapkınlanndan
biri olarak tanınır. Julie Chris-
tie, Diane Keaton, Madonna,
Warren Beatty'nin birlikte oy-
nayıp baştan çıkardığı kadınlar
arasında. Beatty bugüne kadar
bütün bu ilişkilerden 'kazasız
belasız' sıyrılmayı başarmıştı.
Ama geçenlerde yapılan bir
açıklama Beatty'nin bu kez 'pa-
çayı kaptırdıgı' yolunda birta-
kım yorumlara yol açtı. Elli
dört yaşındaki VVarren Beatty,
yakında baba olacaktı. Holl-
ywood'un müzmin bekârı,
'Bugsy' adlı filminde oynattığı
otuz üç yaşındaki Annette Be-
ning'in kendisinden hamile ol-
duğunu, 1992 yıh başlarmda bir
çocuk beklediklerini açıklıyor-
du. 'tyi haber', doğalhkla Be-
atty'nin artık evliliğe adım attı-
ğını düşündürdü birçoklarına.
Ama Warren Beatty'den evlene-
ceği yolunda bir açıklama çık-
madı.
Cazın
Picasso'su
Cazın en büyük adlanndan
Miles Davis'in Paris serüveni
çok eskilere uzanır. Bir zaman-
ların ünlü filmi, Louis Malk'in
'tdam Sehpası'nın müziğinde
bile Miles Davis'in imzası var-
dır.
Ünlü trompetçi artık yıllar-
dır Fransa'da yaşamıyor, ama
anlasılan Fransızlar onu unuta-
mamışlar. Geçenlerde Paris'te
düzenlenen bir törenle Miles
Davis'e Legion d'Honneur nişa-
nı verildi. Fransa Kültür Baka-
nı Jack Lang, törende yaptığı
konuşmada, altmış beş yaşında-
ki caz müzisyenini 'cazın Picas-
so'su olarak nitelerken, belki de
Miles Davis'in ressam yanına da
bir gönderme yapmak istiyordu.
Jack Lang'ın övgülerini dinler-
ken gözlerinde yaşlar beliren
Miles Davis ise '1949 yılında ilk
gelişimden bu yana Fransa'ya
âşıgım" dedi. "Bu ülkede insan
kendi bildigini yapmaktan
korkmuyor..."
Gürsel,
Soğukçeşme
Sokağı'nda
Son olarak 'Son Tramvay'
adlı kitabı yayımlanan Nedim
Gürsel, bugünlerde sık sık So-
ğukçeşme Sokağı'na gidiyor.
Gürsel, haftanın üç günü Çelik
Gülersoy'un İstanbul Kitaplığı'-
nda çalışıyor, Fatih Sultan Meh-
met dönemiyle ilgili bazı belge-
leri inceliyor. Nedeni, Gürsel'-
in son zamanlarda tarihsel bir
anlatı üzerinde çalışıyor olma-
sı. Romanın adı, büyük bir ola-
sılıkla 'Bogazkesen' olacak. Bo-
ğazkesen, Rumelihisarı'nın on
beşinci yüzyıldaki adı. Gürsel'-
in romanı, hem Fatih dönemin-
de hem de gunümüzde geçecek.
Anadoluhisan'nda oturan bir
yazar, karşı yakada sürekli gör-
düğü Rumelihisan'ndan yola çı-
karak bir roman yazıyor. Ro-
manı yazarken de birtakım
olaylar geçiyor başından. "Fa-
tih dönemiyle ilgili hem Paris'-
te hem de ABD'de Boston'da
incelemeler yaptım" diyor Ne-
dim Gürsel. "Şimdi de Istan-
bul'da çalışıyorum. Gülersoy'-
un İstanbul Kitaplığı'nda çok
iyi malzeme var..."
Taocu seks
sakıncasız
• Kültür Servisi — Jolan
Chang'ın yazdığı ve İlhan
Güngören'in çevirdiği Yol
Yayınlan'nca yayımlanmış
olan "Taocu Sevişme ve
Seks" adh kitaba, içerik
bakımından 18 yaşından
küçüklerin maneviyatı
üzerinde muzır etkisi
olacağı gerekçesiyle
"Küçükleri Muzır
Neşriyattan Koruma
Kurulu" 1983 yılında tahdit
koymuştu. Yayıncının bu
karara karşı Ankara I.
ldare Mahkemesi'nde açtığı
dava sonucunda "Kitabın
bilimsel nitelik taşıdığı ve
küçükler bakımından
sakıncalı bir içeriği
bulunmadığı için tahdit
kararı iptal edilmiş ve iptal
kararının bozulması
dileğiyle Milli Eğitim,
İçişleri ve Adalet
bakanlıklarınca Danıştay'a
başvurulmuştu. Edinilen
bilgiye göre Danıştay
1991/1358 sayıh kararla
temyiz talebini reddetti ve
idare mahkemesi kararını
onadı. Böylelikle sözü
geçen bakanlıklarla yayıncı
arasında sekiz yıldan beri
süregelen ihtilaf kesin
olarak çözümlendi.
Eratalay'dan
Afrika
sanatı
• Kültür Servisi — v
V
Halya'da Bergamo'da
Afrika sanatını konu
edinen bir sergi açıldı.
Doğa Bilimleri Müzesi'nde
yer alan sergi kapsamında
Afrika sanatına özgü 400
kadar parça sergileniyor.
Sergide, pişmiş toprak ve
ahşaptan yapılan kadın ve
erkek figürinleri, çeşitli
boyut ve şekillerde
maskeler, gündelik hayatta
kullanılan nesneler yer
alıyor. Afrika sanatına
özgü tüm bu yapıtlar geniş
bir kronolojik çerçeve
içinde sunuluyor. Çağdaş
Afrika sanatından
örneklerin yanında, izleyici
eski dönemlerin Afrika
sanatına özgü objeleri de
görebiliyor. Yukarıda yer
alan tahta maske Batı
Sudan Çölü'nden gelmiş ve
doğaüstü bir gücü
simgeliyor. Afrikahlar bu
maskeyi yaş dönemleri
geçişlerinde kullanıyor.
'Çingene
Gecesi'
• Kültür Servisi — Türk-
Ingiliz Kültür Derneği
Sosyal Faaliyetler Komitesi
'Çingene Gecesi'
düzenliyor. Gece, Ingiliz
Konsolosluğu'nun
bahçesinde bu akşam
yapılacak. İlk üçe girenlere
çeşitli ödüllerin verileceği
bir kıyafet yarışmasının
düzenleneceği gecede
çingeneler fal bakacak,
konuklara kokoreç dağıtılıp
kuzu çevrilecek. Gecede
ayrıca Çigan orkestrası ve
Çingenelerden oluşan saz
topluluğunun eşliğinde bir
dansöz, oryantal şov
yapacak. Çingene gecesinin
başlama saati 20.00.
Montreal Film
Festivali
• KUItür Servisi — Sevinç
Eratalay'ın ikinci kasedi
'Bekliyorum' çıktı. îlk
çalışmalannı 'Dost Kokusu,
Dost Selamı' adlı kasedinde
toplayan Eratalay, 1987'de
piyasaya çıkan bu kaset
sonrası yurtiçi ve
yurtdışında çeşitli konserler
vermişti. Klavye, klasik ve
akustik gitar, saz, flüt,
perküsyon ve koltuk davulu
gibi enstrümanların
kullanıldığı kasette
Eratalay'ın beste
derlemelerinden oluşan 11
parça bulunuyor.
j
• MONTREAL (AA) —
22 ağustos - 2 eylül tarihleri
arasında yapılacak
Montreal Film Festivali'ne
bu yıl 50 ülkeden 225'i
uzun metrajlı olmak üzere
310 filmin katılacağı
bildirildi. Festival Başkanı
Serge Losique, 21 uzun
metrajlı filmin katılacağı
resmi yarışma bölümünün
genç yeteneklere açık
olduğunu söyiedi. Festivalde
yarışma dışında gösterime
görecek 40 uzun metrajlı
film arasında, geçen yıl En
İyi Yabancı Film Oscan'nı
alan ve yöneımenliğini
Isviçreli Xavier Koller'in
yaptığı "Umuda Yolculuk"
filmi de bulunuvor.