15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AĞUSTOS 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 KÜLTÜR 'Güney'in fîlmi bizinı arşivde yok' • ANKARA (ANKA) — Kültür Bakanı Gökhan Maraş, Yılmaz Güney ile ilgili herhangi bir dokümanın bakanlık arşivinde bulunmadığını söyledi. Türkiye'ye dönen Yılmaz Güney'in eşi Fatoş Güney'in "Yılmaz'ın filmleri Kültür Bakanlığı arşivinde" iddiasını anımsatan Kültür Bakanı Gökhan Maraş şunları söyledi: "Yılmaz Güney'in filmi bizim depo ya da arşivde yok. Varsa da ben bilmiyorum. Ama yine de bir araştırtayım. Zaten insanlar kendi elindeki filmleri gösteriyorlar. Bildiğim kadarıyla bizim bakanlığın arşivinde Yılmaz Güney'in oynadığı ya da yönetmenlik yaptığı ya da uzaktan yakından ilintili olduğu bir film yok. Ama daha önce de belirttiğim gibi yine de araştırtacağım" 'Çelik Gülersoy'a Saygı' gecesi • Kültür Servisi — İstanbul Büyükşehir Belediyesi "Çelik Gülersoy'a Saygı" adı altında bir gece düzenledi. 10 ağustos cumartesi gecesi saat 20.30-23.30 arasında Açıkhava Tiyatrosu'nda yer alacak gecede Zeki Çetin ve saz arkadaşları, bir konser yerecek. Piyanoda Nükte Uğurel, viyolonselde Sami Öztop ve flütte Cem Birder'in dinletisi de gece programında izlenebilecek. Daha sonra Turing'in hazırladığı "Bir Renk Demeti" adlı belgesel gösterilecek. İzleyiciler programın ikinci yarısında, Saim Akçıl Gençler Orkestrası, Nedim Erağan ve Tango Dostlan Orkestrası'nı dinleyebilecek. Programa Engin Ece şef, Nezahat Onaner Ergmen solist olarak katılıyor. Gece boyunca Erol Evgin ile Eser ve Engin Noyan da sunuş ve müzikleriyle yer alacak. YARI$MA 'Ada Sahilleri • Kültür Servisi — Adalar Belediyesi tarafından düzenlenen "Ada Sahilleri" konulu karikatür yanşması sonuçlandı. Adalar Belediye Başkanı Recep Koç, karikatür sanatçılan Semih Balcıoğlu, Turgut Çeviker, Kâmil Masaracı ve Sanat Çevresi Dergisi sahibi Hamit Kınaytürk'ten oluşan seçici kurul, yarışmaya gönderilen 69 karikatür arasında yaptığı değerlendirme sonucu Mahmut Akgün'ü birinci, Muhittin Köroğlu'nu ikinci ve Tuncer özer'i UçüncU seçti. Yarışmada, Hasan Seçkin, Ali Herkül Çelikkol, Kadir Doğruer, Ekrem Borazan ve Fethi Gürcan Mermertaş ise mansiyon aldılar. Yarışmanın ödül töreni ve sergi 24 ağustos cumartesi günü Büyükada'da Adalar Festivali kapsamında gerçekleştirilecek. Mahmut Akgün'ün birinci seçilen çahşması yukarıda görülüyor. FESTİVAL 4 Eski İstanbul Evleri' • Kültür Servisi — 3. Uluslararası Katibim Kültür ve Sanat Festivali dün başladı. 11. ağustos pazar gününe dek sürecek festival kapsamında bugiAi*saat 18.00'de Üsküdar Belediyesi Kent Orkestrası Şemsipaşa Meydanı'nda bir konser verecek. Meydanda ayrıca Kardelen müzik dinletisi, KKTC, Arnavutluk ve Azerbaycan müzik ve halk danslarının gösterisi, Eser ve Engin Noyan konseri de yer alacak. Salacak'ta saat 19.00'dan itibaren Amedee sokak palyaçosu, Kangal •anat Topluluğu'nun sahneleyeceği "Bizim Diyar" adlı oyun ve Buse müzik dinletisi izlenebilir. Fethi Paşa Korusu'nda, 'Eski İstanbul Evleri Yaşama Kültürü' konulu bir konferans düzenlenecek. Saat 19.00'da başlayacak konferansa Cengiz Bektaş konuşmacı olarak katılıyor. Ayrıca Arif Şentürk konseri ve Azerbaycan dans topluluğunun gösterileri de koruda izlenebilir. Kısıklı Güzel Izmir Gazinosu'nda ise Ekin Sanat Merkezi Halk Müziği Topluluğu'nun gösterisi ve Coşkun Demir konseri yine saat 19.00'dan itibaren yer alacak. FELSEFE Güz §eminerleri • ANKARA (ANKA) — Türkiye Felsefe Kunımu'nun eeleneksel felsefe etkinlikleri 25-26 ekim tarihlerinde Istanbul'da gerçekleştirilecek. Etkinlikler "Felsefe Açısından Dil ve Kültür" semineri ile başlıyor. Türkiye Felsefe Kurumu'ndan verilen bilgiye göre kasım ayı başlarmda, tıp, hukuk ve felsefe çevrelerinden konuşmacılann katılacağı ve etik-tıp ilişkisinin tartışılacağı "Zorunlu Tedavi Kavramı ve Sorunlan" konulu seminerden sonra, ay sonunda, Türkiye'de felsefenin gelişmesinde büyük katkıları bulunan Alman felsefeci Hans Reichenbach anısına "100'üncü Doğum Yıhnda Hans Reichenbach" toplantısı gerçekleştirilecek. 1991 yıhnın "Yunus Emre Sevgi Yılı" olması nedeniyle arahk ayı ortalannda gerçekleştirilecek toplantının konusu da "Felsefe Açısından Yunus Emre" olarak L -lirlendi. lki gün sürecek bu toplantıya yabancı bilim adamları da katüacak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı "îstanbul'a kazandırdığı kültür ve sanat yapılan, yeşil dokular ve bu konularda yazdığı eserlerden dolayı" Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu (TTOK) Genel Müdürü Sn. Çelik GÜLERSOY'a verilecek teşekkür plaketinin sunulacağı lik^ Çülersoy'a Saygı" gecesini İstanbullulara duyurur. Yer : Açıkhava Tiyatrosu Tarih : 10 Ağustos 1991 Saat : 20.30-23.30 Yunan sanatçı Dimitri Alithinos'un yapıtı Demokrasi Parkı'na gömüldü \feraltma gizlenen bellekBnlent Erkı Toprağın altında böyle bir nesne olduğunu bilmemiz, bilmeyenlere söylememiz çok ilginç bir duyarlılık. Gülsün Karamustafa Akdenizli bir insanın çahşması. Toprak ve İcültürle derinden ilgili. Derin izler bıraktıracak bir çalışma. ASLI KAYABAL Sessizüğe gizlenmiş yapıtlar... Yunanlı sanatçı Dimitri Alithi- nos geçen mayıs ayı içinde Ga- leri BM'de bir sergi açtı. Sanat- çı, galerideki boş mekanda kar- şılıkb iki duvarda birbirine ba- kan diskler sergiledi. Alithinos 1 un diskleri bir süre sonra "gizli objeter"e dönüşecek ve sessizli- -*• ğe karışacaktı. Dimitri Alithinos 1981 yılın- dan beri ürettiği yapıtları yer al- tına saklıyordu. Bu süreçte Yu- nanistan, Çin, Nepal, Endonez- ya ve Kıbns ana duraklar olmuş- tu. Alithinos'a göre gömülü ya- pıtlann her biri bir "enerji kaynağı" ya da sanatçının dü- şünde sessizlikte yol alan "bir uzay gemisi". Sanatçının bir ay boyunca Galeri BM'de sergilenen büyük boyutlu diski de toprağın kat- manlarına karıştı. Maçka'daki "Demokrasi Parkı"nda, 3 met- re derinliğinde bir alan kazıldı. Bu alanın zemini beton kaplan- dı ve üzerine naylon gerildi. Bü- yük disk bu zemine yerleşti- rildi. Üzerine ikinci kez nay- lon ve stroforlar gerildi. Bu ara- da kazılı alanın yakımnda duran grayder çalışmaya ve diskin üze- rine toprak yığmaya başladı. Disk kahverengi toprak yığını- nın altında görünmez oldu. Üç ay önceki görüşmemizde Alithinos, gizlediği yapıtlannın ardında bir "bellek" yaratma düşüncesinin varolduğundan sö- zediyordu. Sanatçı, "gizli işle- ri"nde enerjinin özgür bırakıl- dığını, izleyicinin görünmez ya- pıtın karşısında ondan yayılan enerjiyi duyumsayacağını akta- nyordu. Maçka Parkı'nda kazı alanı "arkeolojik bir sahaya" benzi- KAZI SIRASI.NDA SÜRPRİZ — Demokrasi Parkı'ndaki alan, Dimitri Alithinos'un "disk"inin gömülmesi için kazılırken kazı- lan alandan "ceylan yiyen bir aslan heykeli" çıkıverdi. Aslan hey- keli, restore edildikten sonra gömülü alan üzerinde bir köşeye konulacak. Üzerine de çalışmaların tümünii anlatan bir yazı ya- zılacak. Alithinos, buna "Toprağı terk eden ve toprağa giden iki heykelin öyküsü" diyor. (Fotograflan tBRAHİM GÜNEL) yordu. Ancak bu kez toprak, bir nesneyi ortaya çıkarmak yerine gömmek için kazılıyordu. Bu arada hoş bir sürpriz olmuş. Alithinos'un diski toprak altına giderken tersine bir süreçte, "ceylan yiyen bir aslan heykeli" kazı sırasında gün yüzüne çıka- nlmış. Sanatçı, "Bir yapıt gömii- liirken, aynı alanda bir digeri geldi. Bu düzen dışı bir durum" diyor. Yapıtı gömülürken Alithi- nos bir hayli üzgün, "Üzgü- nüm. Ama bu çalışma tamam- lanmamış olsa daha çok iizüliir- diim. Yakın bir dost gidiyor" diyor. Yunanlı sanatçının diski gö- mülürken çeşitli sanatçıIar ve dostlan da parkta kazılı alan- daydı. Bu sanatçılardan Gülsiin Karamustafa, "Onemli bir çalış- ma. Akdenizli bir insanın çahş- ması. Toprak ve kültürle derin ilgili. Böyle bir sergilemeye ta- nık ohnak insanı düşündürüyor. Derin izler bıraktıracak bir çalışma" diyor. Galeri BM'nin yöneticisi Be- ral Madra ise "Bu çalışmanın uygulanışı üzerine sanatçı ile bir ay önce konuştuk. Öncelikle pa- rasal olanak aradım. Sonuçta yılmadık ve kendi olanakları- mızla gercekleştirdik. tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlı- ğı'ndan izin aldık. Sonunda ger- çekleşti, memnunum" diyor. Grafik sanatçısı Bülent Erk- men ise "İlginç, beyecan verici. Toprağın altında böyle bir nes- ne olduğunu bilmemiz, bilme- yenlere söylememiz çok ilginç bir duyarlılık. 65 yıl sonra yapı- lacak bir kazıda olduğu gibi çıkabilecek" diyerek belirtiyor düşüncesini. Diskin gömüldüğü alan aynı sabah kazılmış. Kazıda görevli işçiler parktaki bu hareketlilik karşısında biraz şaşkındılar. Grayderin gürültüsü, toprak yı- ğını diski örtene dek sürdü. Fakat, yapıt tümüyle örtül- dükten sonra ne olacaktı? Üze- rine özel bir işaret yerleştirilecek miydi? Alithinos, "Bir yetkiii kazı sırasında bulunan ceylan yi- yen aslan heykelinin restore edil- dikten sonra gömülü alan üze- rine, bir köşeye konulacağını söyledi. Üzerine de tüm çauşrna- ların öyküsünü aktaran bir yazı yazdacak sanınm. Toprağı ter- keden ve toprağa giden iki hey- kelin öyküsü" diyor. Mayıs ayında yaptı|ımız gö- rüşmede Alithinos "Beni güne- şin doğduğu Doğu ilgilendirir" demişti. Sanatçının geçmiş, şim- di ve gelecek sarmalında sessiz- liğe kattığı yapıtlannın bundan sonraki durağı ise Mısır olacak. Gelecekte Alithinos'un yapıtla- rı bu çağdan bir iz olarak varo- lacak. JackLondon'ın romanından uyarlanan 'Beyaz Diş', yann gösterime giriyör Yabanıl dünyada yaşam savaşı"Beyaz Diş", yann Istanbul'da Beyoğlu Emek, Kadıköy Reks ve Çemberlitaş Şafak'ta, Ankara'da Akün Sineması'nda, tzmir'de îzmir Sineması'nda gösterilmeye başlanacak. Kültür Servisi — Ünlü Amerikalı ya- zar Jack London'ın romanından beyaz- perdeye uyarlanan "Beyaz Diş" adh fılm yann beş sinemada gösterilmeye başlıyor. Randal Kleiser'in yönettiği "Beyaz Diş" Istanbul'da Beyoğlu Emek, Kadıköy Reks ve Çemberlitaş Şa- fak'ta; Ankara'da Akün Sineması'nda, Izmir'de de tzmir Sineması'nda görüle- bilecek. Yönetmen Randal Kleiser'in daha ön- ce "Grease" ve "Mavi Göl" (The Blue Lagoon) gibi filmlerde imzası var. "Be- yaz Diş"te rehber Alex Larson'ı Klaus Maria Brandauer canlandırıyor. Bran- dauer, "Mefisto", "Albay Redl", "Hanussen" ve "Benim AfrikanT'da- ki rolleriyle son dönemin usta ve gözde oyuncularının başında geliyor. Genç se- rüvenci Jack Conroy'da ise "Ölü Ozan- lar Derneği" adlı filmdeki Todo Ander- son rolüyle anımsayaca|ımız Ethan Hawke'u izleyeceğiz. Ethan Hawke, son olarak Jack Lemmon'la birlikte "Dad" adlı filmde oynadı. "Beyaz Diş"in oyunculan arasında bir zamanlar John Cassavetes'in gözdesi olan Seymour Cassel de var. Seymour Cassel, beyazperdeye ilk adımını Cassa- vetes'in yönettiği ünlü "Gölgeler" ile at- mış, daha sonra yine Cassavetes'in "Yüzler" adlı Fılminde de oynamıştı. "Yüzler", Cassel'e, yardımcı erkek oyuncu dalında bir Oscar'ın yanı sıra New York Film Eleştirmenleri Ödülü'- nü de getirmişti. Alaska'nın güç koşullannda bir ya- şam savaşının öyküsü olan "Beyaz Diş"- te genç maceraperest Jack Conroy, reh- ber Alex Larson, yarı-kurt, yarı-köpek Beyaz Diş ve acımasız Beauty Smith'in serüvenlerini izleyeceğiz: Küçük yaşta Hintli Grey Beaver tara- fından ehlileştirilen Beyaz Diş, daha sonra sahibi tarafından Beaty Smith'e BEYAZ DİŞ'İN SERÜVENLERİ — "Beyaz Diş" adlı filmde, kurt kökenli Be- yaz Diş'in insanlar arasında yaşamaya başladıktan sonraki serüvenlerini izleyeceğiz. verilir. Ama yeni sahibinin acımasız dav- ranışları karşısında yeniden azgın bir ca- navar olur. Jack, Beyaz Diş'i Smith'in elinden kurtaracak, büyük bir sabırla hayvanın güvenini kazanmaya çalışacak- tır... Doğa-insan ilişkilerini ele aldığı ve toplumsal sorunlan irdelediği öykü ve romanlarıyla yüzyıl başlarmda dünya edebiyatının önde gelen yazarlan arasına giren Jack London (1876-1916), ilk büyük ününe 1903 yılında yayımlanan "Vahşetin Çagrısı" adlı romanıyla eriş- mişti. Uzun yıllar yoksulluk içinde ya- şayan, gazete satıcılığından tayfalığa, balıkçılıktan deniz polisliğine kadar çok çeşitli işlerde çalışan London, "Vahşe- tin Çağrısı"ndan sonra yalnızca yazar- lık yapmaya başlamıştı. 1913 yılında artık Amerika'nın, bir öl- çüde de dünyanın en çok okunan, en çok telif ücreti alan yazan olan Jack Lon- don, en çok okunan romanlarından "Martin Eden"in kahramanının yaptı- ğı gibi, kendi yaşamına kendi eliyle son vermişti. "Beyaz Diş"te de olduğu gibi Jack London ilk dönem roman ve öykülerin- de sert doğa koşullannda ya da acıma- sız bir toplumsal çevrede özverili ve güç- lü kahramanlann, seıüven dolu roman- tik yaşamlannı konu almıştı. En önem- Ii iki romanı sayılan "Martin Eden" ve "Demir Ökçe"de ise hem devrimci ya- zar kişiliğini hem de bireysel başkaldı- rıya dayanan yaşam felsefesini ortaya koymuştu. ABD edebiyatında Mark Twain ve Walt VVhitman'ın ilerici, demokrat ge- leneklerini sürdüren Jack London, dün- ya görüşünü gençlik çağında yaşadığı, gördüğü olaylar çevresinde oluşturmuş, düşünsel olarak toplumcu bir dünya gö- rüşüne varmıştı. Onemli yapıtları arasında "Kurt Ka- m", "Uçurum İnsanlan", "Deniz Kur- du", "Adem'den Önce" de bulunan London, ABD edebiyatının yirminci yüzyılın ilk otuz yılındaki toplumcu eği- limini etkilemiş, John Dos Passos, L'p- ton Sinclair, Sinclair Lewis ve John Ste- inbeck gibi yazarların yolunu açmıştı. Washingtonlu Doğal Hayatı Koruma Derneği üyelerinin "Beyaz Diş" filmiyle ilgili görüşleri ilginç: "Beyaz Diş bir kur- gu filmi. Gerçekte Kuzey Amerika'da sağlıklı bir kurdun hiçbir insana saldır- dığı görülmemiştir. Amerika'da kurtlar, eskiden beri yok edilmeye çalışıldıklan, gunümüzde de işkence ve eziyete uğra- dıkları için onları yeniden yabanıl alan- lara dondürmek, onları gelecek kuşak- lara bırakabilmek amacıyla bütün ülkeyi kapsayan büyük bir çaba içindeyiz..." SANATKULISI Müstakbel baba Beatty Ünlü Amerikalı oyuncu War- ren Beatty, yıllardır Hollywo- od'un en büyük çapkınlanndan biri olarak tanınır. Julie Chris- tie, Diane Keaton, Madonna, Warren Beatty'nin birlikte oy- nayıp baştan çıkardığı kadınlar arasında. Beatty bugüne kadar bütün bu ilişkilerden 'kazasız belasız' sıyrılmayı başarmıştı. Ama geçenlerde yapılan bir açıklama Beatty'nin bu kez 'pa- çayı kaptırdıgı' yolunda birta- kım yorumlara yol açtı. Elli dört yaşındaki VVarren Beatty, yakında baba olacaktı. Holl- ywood'un müzmin bekârı, 'Bugsy' adlı filminde oynattığı otuz üç yaşındaki Annette Be- ning'in kendisinden hamile ol- duğunu, 1992 yıh başlarmda bir çocuk beklediklerini açıklıyor- du. 'tyi haber', doğalhkla Be- atty'nin artık evliliğe adım attı- ğını düşündürdü birçoklarına. Ama Warren Beatty'den evlene- ceği yolunda bir açıklama çık- madı. Cazın Picasso'su Cazın en büyük adlanndan Miles Davis'in Paris serüveni çok eskilere uzanır. Bir zaman- ların ünlü filmi, Louis Malk'in 'tdam Sehpası'nın müziğinde bile Miles Davis'in imzası var- dır. Ünlü trompetçi artık yıllar- dır Fransa'da yaşamıyor, ama anlasılan Fransızlar onu unuta- mamışlar. Geçenlerde Paris'te düzenlenen bir törenle Miles Davis'e Legion d'Honneur nişa- nı verildi. Fransa Kültür Baka- nı Jack Lang, törende yaptığı konuşmada, altmış beş yaşında- ki caz müzisyenini 'cazın Picas- so'su olarak nitelerken, belki de Miles Davis'in ressam yanına da bir gönderme yapmak istiyordu. Jack Lang'ın övgülerini dinler- ken gözlerinde yaşlar beliren Miles Davis ise '1949 yılında ilk gelişimden bu yana Fransa'ya âşıgım" dedi. "Bu ülkede insan kendi bildigini yapmaktan korkmuyor..." Gürsel, Soğukçeşme Sokağı'nda Son olarak 'Son Tramvay' adlı kitabı yayımlanan Nedim Gürsel, bugünlerde sık sık So- ğukçeşme Sokağı'na gidiyor. Gürsel, haftanın üç günü Çelik Gülersoy'un İstanbul Kitaplığı'- nda çalışıyor, Fatih Sultan Meh- met dönemiyle ilgili bazı belge- leri inceliyor. Nedeni, Gürsel'- in son zamanlarda tarihsel bir anlatı üzerinde çalışıyor olma- sı. Romanın adı, büyük bir ola- sılıkla 'Bogazkesen' olacak. Bo- ğazkesen, Rumelihisarı'nın on beşinci yüzyıldaki adı. Gürsel'- in romanı, hem Fatih dönemin- de hem de gunümüzde geçecek. Anadoluhisan'nda oturan bir yazar, karşı yakada sürekli gör- düğü Rumelihisan'ndan yola çı- karak bir roman yazıyor. Ro- manı yazarken de birtakım olaylar geçiyor başından. "Fa- tih dönemiyle ilgili hem Paris'- te hem de ABD'de Boston'da incelemeler yaptım" diyor Ne- dim Gürsel. "Şimdi de Istan- bul'da çalışıyorum. Gülersoy'- un İstanbul Kitaplığı'nda çok iyi malzeme var..." Taocu seks sakıncasız • Kültür Servisi — Jolan Chang'ın yazdığı ve İlhan Güngören'in çevirdiği Yol Yayınlan'nca yayımlanmış olan "Taocu Sevişme ve Seks" adh kitaba, içerik bakımından 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır etkisi olacağı gerekçesiyle "Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu" 1983 yılında tahdit koymuştu. Yayıncının bu karara karşı Ankara I. ldare Mahkemesi'nde açtığı dava sonucunda "Kitabın bilimsel nitelik taşıdığı ve küçükler bakımından sakıncalı bir içeriği bulunmadığı için tahdit kararı iptal edilmiş ve iptal kararının bozulması dileğiyle Milli Eğitim, İçişleri ve Adalet bakanlıklarınca Danıştay'a başvurulmuştu. Edinilen bilgiye göre Danıştay 1991/1358 sayıh kararla temyiz talebini reddetti ve idare mahkemesi kararını onadı. Böylelikle sözü geçen bakanlıklarla yayıncı arasında sekiz yıldan beri süregelen ihtilaf kesin olarak çözümlendi. Eratalay'dan Afrika sanatı • Kültür Servisi — v V Halya'da Bergamo'da Afrika sanatını konu edinen bir sergi açıldı. Doğa Bilimleri Müzesi'nde yer alan sergi kapsamında Afrika sanatına özgü 400 kadar parça sergileniyor. Sergide, pişmiş toprak ve ahşaptan yapılan kadın ve erkek figürinleri, çeşitli boyut ve şekillerde maskeler, gündelik hayatta kullanılan nesneler yer alıyor. Afrika sanatına özgü tüm bu yapıtlar geniş bir kronolojik çerçeve içinde sunuluyor. Çağdaş Afrika sanatından örneklerin yanında, izleyici eski dönemlerin Afrika sanatına özgü objeleri de görebiliyor. Yukarıda yer alan tahta maske Batı Sudan Çölü'nden gelmiş ve doğaüstü bir gücü simgeliyor. Afrikahlar bu maskeyi yaş dönemleri geçişlerinde kullanıyor. 'Çingene Gecesi' • Kültür Servisi — Türk- Ingiliz Kültür Derneği Sosyal Faaliyetler Komitesi 'Çingene Gecesi' düzenliyor. Gece, Ingiliz Konsolosluğu'nun bahçesinde bu akşam yapılacak. İlk üçe girenlere çeşitli ödüllerin verileceği bir kıyafet yarışmasının düzenleneceği gecede çingeneler fal bakacak, konuklara kokoreç dağıtılıp kuzu çevrilecek. Gecede ayrıca Çigan orkestrası ve Çingenelerden oluşan saz topluluğunun eşliğinde bir dansöz, oryantal şov yapacak. Çingene gecesinin başlama saati 20.00. Montreal Film Festivali • KUItür Servisi — Sevinç Eratalay'ın ikinci kasedi 'Bekliyorum' çıktı. îlk çalışmalannı 'Dost Kokusu, Dost Selamı' adlı kasedinde toplayan Eratalay, 1987'de piyasaya çıkan bu kaset sonrası yurtiçi ve yurtdışında çeşitli konserler vermişti. Klavye, klasik ve akustik gitar, saz, flüt, perküsyon ve koltuk davulu gibi enstrümanların kullanıldığı kasette Eratalay'ın beste derlemelerinden oluşan 11 parça bulunuyor. j • MONTREAL (AA) — 22 ağustos - 2 eylül tarihleri arasında yapılacak Montreal Film Festivali'ne bu yıl 50 ülkeden 225'i uzun metrajlı olmak üzere 310 filmin katılacağı bildirildi. Festival Başkanı Serge Losique, 21 uzun metrajlı filmin katılacağı resmi yarışma bölümünün genç yeteneklere açık olduğunu söyiedi. Festivalde yarışma dışında gösterime görecek 40 uzun metrajlı film arasında, geçen yıl En İyi Yabancı Film Oscan'nı alan ve yöneımenliğini Isviçreli Xavier Koller'in yaptığı "Umuda Yolculuk" filmi de bulunuvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle