15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 AöUSTOS 1991 **** HABERLERIN DEVAMI CUMHURİYET/17 OLAYLAREN ARDENDAKI GERÇEK(Baştarafı 1. Sayfada) Bu bakımdan basında çıkan "PKK'nın kökü kazınıyor.. Bas- bakan kararlıdır.. Hükümet işi ciddiyetle ele aldı.. Irak 'ta eşkı- yantn kökü yok ediliyor" gibi yorum ve başhkları 'İhtiyatla" karşılıyoruz. Kamuoyunun ordumuza gu- veninden ve Güneydoğu'da or- tahğı kana bulayanlara karşı nefretinden kimse kıışku duy- muyor. Ancak profesyonel terör örgutlerine karşı etkili savaşım, profesyonel sehnkanlılık dü'ze- yine ulaşmayı öngörür. Bu, bir hesap kitap, strateji, taktik, sı- yaset isidir. Nefret uyandıran kanlı eyleme karşı tepkisel çıkış -eğer onceden iyice hesaplanıp planlanmamışsa- sonucu belir- lemeye yetmeyecektir. Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin üst düzey sorumlulan da bu konuları çok iyi bilecek kadar yetkin, uzman ve yeterlidirler. En kötüsü, gerek ordu içinde, gerek kamuoyunda oluşan tep- kiyi yatıştırmak amacıyla huku- tnetin hemen böyle bir girişime geçmeyi siyasal açıdan iktidar hesabına yararlı saymasıdır. Dileriz ki bu sorulanmız da- ha önce yetkili çevrelerde yanıt- lanmış olsun; kuşkularımız bo- şa çıksın; ve Silahlı Kuvvetlerı- miz gazete başlıklanna yansıdığı gibi PKK'mn yurtdışmdaki kö- künü kazısm... Ancak, -daha once olduğu gibi- bu kez de sonuç ahnamaz- sa; olayın yalnız askeri düzey de / vlmadığı, daha derinde neden- leri bulunduğu bir kez daha or- taya çıkacaktır. DYP Genel Başkam Demi- rel'in, Meclis'te genel görüşme açılmasım istemesi yerindedir; parlamentonun şu gunlerde hiç- bir şey yokmuş gibi tatilini sür- dürmesi anlaşılır şey değildir. Ne var ki ANAP çoğunlu- ğundan oluşan ve halk tabanı eriyen bu Meclis'in toplanması da yeterli değildir. Sorunu çözmek için her şey- den önce, Ankarada halk ço- ğunluğunun temsil edildiği bir Büyük Millet Mectisi'ni bir an önce oluşturmak gerekiyor. Meclis -ister kapalı olsun is- ter açık- gece gündüz yapacağı çalısmalarla sorunun üstüne git- melU koktenci yöntemlerle çö- züm yollarını bulmahdır. Bu is için ne kadar erken davranüır- sa, yine de gecikmiş sayılırız. IstanbııPda (Baştarafı 1. Sayfada) Büyaitdere Caddesi toerinde 30 bin metrekarelik alanda kurula- cak. Dünyanın en önde gelen mi- marlanndan biri olarak nitele- ni"} Kevin Roche, "Amerika'- oı. görünttşünü değiştiren" ki- şiler arasında sayılıyor. Mimar- lık alanında çeşitli ödülleri bu- lunan Roche, en son 1990'da Amerikan Akademisi Sanat Enstitüsü mimarlık dalı altın madalya ödülünü kazandı. İr- landa asıllı sanatçırun yaptığı pek çok önemli yapı arasında New York'taki UNICEF bina- sı, Metropolitan Müzesi master planı ve Birleşmiş Milletler pla- zası bulunuyor. Roche, ayrıca Japonya, Ispanya ve Singapur'- da da önemli projelere imzası- nı atmış. tkinci yanşmacı SOM (Skid- more, Owings ve Merrill) gru- bu, Connecticut'taki General Electric binası ve Baltimore'da- ki IBM binasırun yanı sıra Mos- kova, Suudi Arabistan, Bah- reyn ve Ispanya'da da önemli projeler gerçekleştirmiş. Ingiliz Ove Arup Associates ise Avustralya'da Sydney Ope- ra binası, Hong Kong'da Hong Kong Bankası, Paris'te George Pompidou Kültür Merkezi gibi projelerin sahibi. E ışişlerTnde (Baştarafı 1. Sayfada) (Dışişleri Bakanlığı Sözcusü.) Merkeze dönen büyükelçiler ise, Kuveyt Büyükelçisi Güner Öztek, Stockholm Büyükelçisi Erdal Akay, Cezayir Büyükelçisi Ömer Ersen, Riyad Büyükelçisi Yaşar Vakış, Roma Büyükelçisi Necdet Tezel (Emekliye ayrılı- yor.) TAHMİNLER 1. KOŞU: F: (1) Casablan- ca, P: (2) Galikan, S: (4) Çiki- tak. 2. KOŞU: F: (4) Umman, P: (5) Fantasia, P: (2) Aysel, S: (7) Papaya. 3. KOŞU: F: (1) K.Dağgüze- li, P: (4) Alderviş, P: (7) Dilay, S: (10) Pınarl 11. 4. KOŞU: F: (4) Goldenegg, P: (9) Nurseren, P: (5) Elifım, S: (8) R.River. 5. KOŞU: F: (1) K.Cansever, P: (4) Koçum, P: (2) Beyoğlu, S: (3) Nesibe. 6. KOŞU: F: (1) Merhaba, P: (5) Beste, P: (2) Bahargülü, P: (3) Leyla 456, S: (8) Gemlik- güzeli. 7 KOŞU: F: (6) Akkor, P: (4) ^ürbatur, P: (3) Şerife, S: (7) Toptepe. Tampon bölge hazırhğı s ı m 1 iu 1i SEMİH İDİZ FATİH M.YILMAZ Kuzey Irak'taki PKK kampla- rına karşı başlatılan askeri ope- rasyon sürerken Türkiye'nin böl- gede oluşturmayı planladığı ta- mpon bölgenin sınırlarınm ge- lişmeler karşısında büyüyebile- ceği öğrenildi. Türkiye'nin tam- pon bölgeye ilişkin olarak birkaç gun içinde BM'ye bilgi vereceği belirtilirken, konudan ABD'nin de haberdar edildiği öğrenildi. Bu arada Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) lideri Celal Tala- bani'nin smır ötesi harekâta iliş- kin sözleri, Dışişleri Bakanhğı çevrelerince "not edildi." Tala- bani, bu konuda Ankara'da ya- pacağı temaslar sırasında "uya- nlacak." Türkiye, oluşturulacak tam- pon böige ile ilgili olarak İran ve Suriye'ye bilgi vermeyecek. Su- riye'nin bu konudaki rabatsızlı- ğını Türkiye'ye bildirdiği öğre- nildi. İslam konferansı Örgülii (tKÖ) Dışişleri Bakanlan Top- lantısı nedeniyle tstanbul'da bu- lunan İran ve Suriye yetkilileri, Türkiye'nin giriştiği operasyon- la ilgili bir dunım degerlendir- mesi yaptılar. Edindigimiz bilgiye göre Türk Silahlı kuvvetleri. sınırdan 30 kilometre güneye kadar Uerlemiş bulunuyor. Dışişleri çevreleri, Kuzey Irak'ta oluşturulması planlanan tampon bölgeye iliş- kin çalışmalara başlandıgım bil- dirirken, bu bölgenin sınırları- nın 5-15 krn'lik bir alanı kapsa- yacagı öğrenildi. Aynı çevreler operasyonlann başanya ulaşma- sından sonra da bu bölge içeri- Kurtıılanlara (Baştarafı 1. Sayfada) na örgut elemanlan tarafından ta- kip edilip edilmediklerinin orta- ya çıkanlmasına çahşıhyor. Bu amaçla Almanya Büyükelçiliği kanalıyla "Almanların geçmiş- te herhangi bir siyasi olaya ka- nşıp kanşmadıklan, PKK ile ilişkilerinin bulunup bulunma- dıgı" konusunda bilgi istendiği bildirildi. Pasaportlarına el konulan ve Tatvan'ı terk etmelerine izin ve- rilmeyen Mark Schimdt, Edgar Fabian, Cornelia Müller, Sven Posner ve Klaus Peter Hanvel- man, "Bizi Tatvan'da tutmala- nnın nedenini anlayamıyoruz, yardımcı olabildiğimiz kadar ol- duk. Şimdiye kadar hep ifade verdik. Buna karşın gitmemize izin vermiyorlar" diye yakındı- lar. Alman turistlerin sorgula- malannın bir bölümünu Al- manya'nın Ankara Konsoloslu- ğu Hukuk ve Konsolosluk Işle- ri Daire Başkan Yardımcısı VVolfgang Dick'in de izlediği öğ- renildi. Yetkililer Alman turistlerin daha önce verdikleri ifadelerle önceki gün yapılan sorgulama- lannda bazı çelişkileri ortaya çı- kardıklannı bu nedenle uzatılan soruşturmarun titizükle yürütül- düğünü söylediler. Yetkililer, "Alman turistlerin Türkiye'ye girdikleri tarihten kaçınlma ola- yına kadar geçen bölümün her safhası oğrenilmeye çalışılıyor" dediler. Yetkililer ifadelerdeki çelişkiler konusunda açıklama yapmaktan kaçındılar. PKK'nın kaçınlma olayını ustlenmesine karşın 10 Alman turistten dün de haber alına- mazken İran üzerinden Irak'a götürüldukleri söylentileri yo- ğunlaştı. Turistlerin Irak'a go- turülme olasılığı üzerinde dur- duklarını kaydeden bir üst dü- zey askeri yetkili şöyle dedi: "PKK'nın, operasyon durdu- rulmadan Almanlan bırakma- yacağı yonündeki açıklaması bi- zim açımızdan hiçbir şeyi degis- tirmiyor. Almanlar artık unu- tuldu. önüne gelen karakoi ve U- çe basıyor. Eşkıyaya ders ver- mek gerekiyor ve verildigi kanı- sındayım da. Devletimizin terö- ristlere taviz verecek bir durumu yoktur. Operasyon durdunıl- mayacak. Aksine operasyonda- ki güç sayısı arttınlacak. Nere- de olursalar olsunlar saklandık- ları yeri saptayacağız." Alman Dışişleri Bakanlığı'n- dan gazetemize yapılan açıkla- mada "Almanya'nın vatandaş- lannın can güvenliğiyle çok ya- kından ilgilendigini" vurguladı ve bakanhk bünyesinde kurul- muş olan "Özel Kriz Ekibi"nin onceki gün PKK tarafından ya- pılan açıklamayı analiz ettiği söylendi. Almanların (Baştarafı 1. Sayfada) varın (bugun) dağlardaki üsle- rinde göruşeceğini söylediğini açıkladı. Ancak göruşmenin hangi ulke toprakları içinde ger- çekleşeceği konusunda bilgi ve- rilmedi. Talabani, ayrıca, Türk ordusunun "Irak topraklanna yaptığı sınır ötesi harekâtı" de protesto ederek, "Uluslararası hukuka göre Türk hükümetinin Irak Kürdislanı'na girme ya da Irak topraklarında askeri bir harekâta girişme hakkı yok" göruşünü savundu. Bu konuyu hukümetle görüşmek için Türk- iye'ye geleceğini belirten Tala- bani, Kuzey Irak'taki şehirlera- rası bölucü teror orgütu usleri- ni birka» ay once kapattıkları- nı, ama dağlarda bölucu usleri- nin olabileceğini soyledi. sinde TSK'dan oluşan sınırlı sa- yıda harekât kabiliyeti yüksek bir birliğin bırakılacagını ve ka- rakollar oluşturulacağını kay- dettiler. Dışişleri çe\Teleri, Türkiye'nin birkaç gün içinde tampon böl- geye ilişkin olarak BM'ye aynn- tılı bilgi sunacagını kaydettiler. Bu arada Türkiye'nin tampon bölge konusunu ABD'ye bildir- diği ve bu konuda "olumlu" ya- nıt aldığı öğrenildi. Edindiğimiz bilgiye göre tam- pon bölge konusunda İran ve Suriye'ye herhangi bir bilgi ve- rilmeyecek. Suriye'nin tampon bölge konusundaki rahatsızlığı- nı Istanbul'da çalışmalarını sur- düren İKO toplantısı sırasında Dışişleri nezdinde dile getirdiği bildirildi. İstanbul'da bulunan İran ve Suriye temsilcilerinin bir araya gelerek Irak topraklannda sür- dürülen sınır otesi operasyonla ilgili olarak durum değerlendir- mesi yaptıkları öğrenildi. İran tarafı, görüşmede Suriye'nin Türkiye'nin diplomatik bir dile uyarılması yonündeki isteğine destek vermedi. Irak'm ise gelişmeler konu- sunda rahatsız olduğu gözleni- yor. Irak dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Muhammet Sa- bet el Sahaf temsilcileri aracılı- ğıyla Türk tarafından gelişmele- re ilişkin bilgi talebinde bulun- du. Ancak SahaPa dışişleri çev- relerince ayrıntılı bilgi verilme- di. Bu arada operasyon öncesin- de Türkiye'nin Irak'a Ankara- daki büyükelçiliği aracılığıyla bilgi verdiği açıklandı. PKK militanlarına karşı dü- zenlenen sınır ötesi operasyon- da Silopi'de konuşlandırılan Çevik Güç'un ıster lojistik, is- ter başka bir amaçla olsun hiç- bir şekilde kullanümadığı bildi- rildi. Yetkili çevreler, Çevik Güç'ün, "çok spesifik" bir mis- yonu olduğunu belirterek sınır ötesi operasyonun "tumüyle Türkiye'nin tasamıfu" olduğu- nu belirttiler. Diplomatik kay- naklar, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen ope- rasyonun Çokuluslu Güç'un ha- beri dışında gerçekleştirilmiş olamayacağını kaydettiler. Operasyon konusu dışişlerin- da açıklama öncesi rahatsızlığa yol açtı. Nitekim Başbakan Me- sut Yılmaz'ın dun yaptığı ope- rasyon konusundaki açıklama- nın Dışişleri Bakanlığı'nın iste- ği üzerine gerçekleştiği öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı, hükümet- ten, bundan sonra girişilecek operasyonlara ilişkin olarak Irak, İran ve Suriye yonetimle- rine zamanında haber verilme- sini istedi. Dışişleri çevreleri, surdürulen operas>onla ilgili olarak geç haberdar edilmekten de rahatsıziık duyulduğunun, Bakanlar Kurulu toplantısı sıra- sında Ankara'ya iletildiğini bil- dirdiler. Dışişleri çevrelerinden edini- Ien bilgiye göre İstanbul ile An- kara arasında Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında çok yoğun bir mesaj trafiği yaşandı. İstan- bul'daki Dışişleri karargâhın- dan Ankara'ya gönderilen bir mesajda, Başbakan Mesut Yıl- maz'ın yapacağı açıklamada, operasyonlar öncesinde Suriye, İran ve Irak yönetimlerine ha- ber verileceğine ilişkin bir ifade- nin yer alması önerildi. Dışişleri Bakanı Safa Giray, Cumhuriyet'in, operasyonla il- gili olarak Irak'a bilgi verilip ve- rilmediğine ilişkin sorusuna, "Bakan düzeyinde olmadı. Da- ha alt düzeyde haber verilmiş olabilir" karşılığını verdi. Irak Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Saed Al Sa- haf ise bu yöndeki sorulara, "Bize bu konuda hiçbir bilgi ve- rilmedi. Bagdat'tan yanıt iste- dik, bekliyonız. O zaman gerek- li yorumu yaparız" dedi. Iraklı bakanın bu yöndeki sözlerine karşm, Irak'ın, Türk tarafından bu konuda bilgi istediği öğrenil- di. Dışişleri Bakanlığı'nın An- kara'ya operasyonla ilgili olarak iran, Suriye ve Irak'a bilgi ve- rilmesi yönünde yaptığı istekte, bu durumun önemli bir rol oy- nadıih bildirildi Irak topraklannda kurulma- sının planlandığı açıklanan 5 km. derinliğindeki "tampon bölge" Arap ülkelerinin diplo- matları arasında hoşnutsuzluk yarattı. Arap diplomatlar, kurulma- sı düşünülen tampon bölge ile il- gili olarak, Güney Lübnan'da lsrail tarafından tek taraflı ku- rulan benzeri bir bölgeye işaret ederek başta Suriye'de olmak üzere çeşitli Arap ulkelerindeki kamuoyunun "Türkiye-İsrail" benzetmelerinde bulunmaMnın "kaçııulmaz" olacağını savun- dular. Kuzey Irak'taki otorite boşluğu nedeniyle, Türkiye'ye doğan "meşru müdafaa hakkı- mn" hatırlatılması üzerine, bu- na net bir yaklaşım getiremedi- ler. 92 MODEL GELİNLİKLER — Modacı Yörgancıoglu'nun Sheralon'da açtıgı "Gelinlik Evi"n- de sergilenen 92 model gelinliklerin fiyatlan 9-20 milyon arasında değişiyor. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) 20 milyonabeyaz düşlerİstanbul Haber Servisi — Uluslararası üne sahip modacı Zühal Yörgancıoglu'nun İstanbul'da açtığı "Gelinlik Evi"nin tanıtımında 1992 yılının gelinlikleri sunuldu. Çalışmalarını uzun yıllardan beri yurtdışında sürdüren Zuhal Yorgancıoğlu ile kızı Müberra Yörgancıoglu'nun "Gelinlik Evi'" Sheraton Oteli'nin içinde yer alıyor. Burada düzenlenen defijede Esin Moralıoğlu, Merve İldeniz, Selda Özer, Sibel Tan, Şebnem Tan, Gül Argün, Dilek Demirpençe, Sibel ÖzUnlü ve Ipek Tenolcay' adlı mankenle, fiyatlan 9-20 milyon lira arasında değişen gelinlikleri sergilediler. Damat rolünü manken Berk Barlas'ın üstlendiği tanıtım defilesinde yer alan gelinliklerin özelikleri ve fiyatlan şöyle: Nostalji: 150 yıl önceki bir gelinlikten esinlenmiş. 15 milyon lira. Sihirii Yollar: Omuzlar açık. Dantelden yapılmış gelinlik vücudu sıkı sıkı sanyor. 9 milyon lira. Kugu Gölü: Dantel üzerine payetler ve kristal boncuklar işlenmiş. Arkada belden aşağı inen 3 metre uzunluğundaki dantel pano kuğu görünümü veriyor. 20 milyon lira. tstridye: Dantel ve tülün birleşiminden yapılmış. Sırtında istridye şeklinde pano ve kuyruk var. 20 milyon lira. Majestik: İpek saten üzerine altın simlerle desenler işlenmiş. 20 milyon. Madonna: Straples bir elbisenin üzerine giyilmiş bir ceketten oluşuyor. Ipek satenden yapılan gelinliği altın simler süslüyor. 12 milyon lira. Altın Kolye. Vücudu sıkıca saran gelinlik omuzları açıkta bırakan drapeli yakayla zengmleştirilmiş. 15 milyon lira. Kala Çiçeği: Omuzları saran geniş yakanın etrafı altın simlerle işlenmiş. 20 milyon lira. Venüs: İpek sanel üzerine altın sim ve taşlarla işlenen gelinlik, aynı motiflerin olduğu eldivenlerle tamamlanıyor. 9 milyon lira. İdiL 40 saat sonra sokakta (Baştarafı 1. Sayfada) İdil'deki Jandarma Tabur Komutanlığı ve polis îojmanla- rına roketatar ve otomatik si- lahlarla saldırı düzenleyen, Köy Hizmetleri şantiyesini de ateşe verdikten sonra güvenlik güçle- riyle 18.5 saat suren çatışmaya giren PKK militanlarının yaka- lanabilmesi için dün geniş çap- ta operasyon düzenlendi. İlçe- deki bazı evlere düzenlenen bas- kınlarda gozaltına alınan çok sayıda kişinin, saldırı sırasında büyük hasara uğrayan Koman- do Taburu binasında sorgulan- dıklan bildirildi. Ola>larda olen veya yaralanan olup olmadığı konusunda dün de bilgi edinile- medi. Saldırıda Tabur Komu- tanlığı yakınlarında bulunan Hocamahmut Camisi'nin de ro- ketatar mermisinin isabet etmesi sonucu büyük hasara uğradığı belirlendi. Güvenlik güçlerinin çatışma- nın hemen ardından SHP ilçe binasını yaylım ateşine tuttuğu da one süruldu. Daha sonra içe- ri giren güvenlik güçlerinin ma- sa ve sandalyeleri kırdıkları, ev- raklan da kullanılamayacak du- ruma getirdikleri saplandı. SHP İlçe Ba>kanı Huseyin Demir, güvenlik güçlerinin son uygula- malanndan korktuklarını bil- dirdi. Demir, "Binamıza düzen- lenen saldırı kasıtlıdır. Güney- doğu'daki SHP yöneticileri, yetkililer tarafından PKK yöne- ticileri olarak görülüyorlar. Özellikle genel raerkez yetkilile- riyle genel başkanımız Erdal İnönü'yü uyarıyorum. Eger parti yöneticilerini koruyama- yacaklan>a lütfen bir açıklama yapsınlar. Ona göre her gün gozaltına alınmayı bekleyen, bi- nalan güvenlik güçlerinin saldı- rısına uğrayan Güneydoğu'da- ki parti yöneticileri de başlan- nın çaresine baksınlar" dedi. Orman Bakanlığı kunıldu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Bakanlar Kurulu'nun dun yapılan toplantısında, Or- man Bakanlığı'nın kurulmasına ilişkin kanur. hükmundeki ka- rarname imzalandı. 8 yıl olan te- mel eğitim süresinin 2000 yılın- dan sonra 10 yıla çıkanlması be- nimsenen toplantıda, ilkokul sonrası 3 yıllık kuran kursların- da okuyanlann 8 yıllık temel eğitim diploması alabilmeleri kararlaştırıldı. Bakanlar Kurulu toplantısın da, geçen toplantıda teşkilat ya- pısına ilişkin bazı tartışmalar nedeniyle imzalanmayan Orman Bakanlığı'nın kurulmasına iliş- kin kanun hükmundeki karar- name imzalandı. Taıım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri ile Orman Bakanlığı olarak ikiye ayrıldı. Orman Ba- kanlığı'nın oluşturulmasıyla ka- binede bakan atanacak sandal- ye sayısı 3'e yükseldi. Bakanlar Kurulu'nda, Millı Eğitim Temel Kanunu'nda deği- şikliğe gidilerek zorunlu eğiti- min 10 yıla çıkartılması konu- sundaki kanun tasarısı da be- nimsendi. Buna göre, 2000 yılı- na kadar 8 yıl olarak belirlenen zorunlu eğitim süresi, 2000 yı- lından sonra 10 yıla çıkartılacak. Kuran kurslanna 8 yıl hakkı Ayrıca, 3 yıllık çıraklık okul- lan ile 3 yıllık Kuran kurslan da ilkokulla birlikte 8 yılük zorunlu eğitim kapsamında sayılacaklar. 3 yıllık Kuran kurslarının 8 yıl temel eğitim hakkından yararla- nabilmesi için, ilkokuldan son- ra Milli Eğitim Bakanlığı'nın uygulayacağı programlar ve ya- pacağı denetimler altında bulu- nacak olan Kuran eğitim mer- kezleri, ilkokul sonrası 8 yıllık zorunlu eğitimi tamamlama dip- loması verebilecekler. Böylece, ilkokuldan sonra zorunlu hale getirilen ortaokul eğitimi gör- meden de öğrenciler, Kuran kurslanna giderek 8 yıllık zo- runlu eğitimlerini tamamlamış sayılacaklar. Bakanlar Kunılu, ayrıca, ku- raklık ve diğer doğal afetler ne- deniyle ürünlerinin yüzde 4O'ı zarar gören çiftçüerin Zirai Do- natım, Kurumlanna olan borçla- nnın ve faizlerinin 30 kasıma kadar ertelenmesini kararlaştır- dı. Aynca, bu durumda olup da hakkında icra takibi yapılacak olan çiftçilerin 10 milyon liraya kadar olan kredi borçları da 31 ekim tarihine kadar Bakanlar Kurulu karanyla ertelendi. GOZLEM UGUR MUMCU T (Baştarafı I. Sayfada) Bu üç harekâttan sınırlı sonuçlar elde edildi. Kampların yerleri biliniyordu, ancak yine de öldürücü darbe indirile- medi. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya gö- re bu dördüncü sınır ötesi harekât ötekilerle kıyas kabul et- meyecek ölçüde kapsamlıdır. PKK, Kuzey Irak, Suriye ve Kuzey İran'da örgütlü. Daha önemlisi Türkiye'de yandaşları var. PKK, başta Federal Al- manya ve İsveç olmak üzere Batı ülkelerinde de örgütlere sahiptir. PKK, bu örgütleri nasıl kuruyor? Bu örgütleri kimler des- tekliyor? PKK, elindeki bunca silahı nereden ve nasıl sağ- lıyor? Batı ülkelerinde PKK gibi bir örgüt nasıl destek bulu- yor? Bu değirmenin suyu nereden gelıyor? Nedir PKK'nın para kaynağı? * • * PKK, her 15 ağustos gününü "atılım günü" ilan eder ve ağustos aylarında eylemlerini yogunlaştırır. PKK saldırıları 15 Ağustos 1984 Eruh baskını ile başla- mış, bugüne kadar sürmüştür. Yalnızca bu yılın ilk sekiz ayında 179 PKK'lı öldürülmüş- tür. Aynı süre içinde 5 subay, 3 astsubay, 21 er ve erbaş şehit düşmüş, 48 sivil yurttaş da aynı çatışmalarda şehit olmuştur. 1984 yılı 15 ağustos gününden bu yana 1073 PKK'lı öl- dürülrnüştür. Aynı dönemde 40 subay, 30 astsubay, 411 er ve erbaş, 49 polis ve komiser, 14 muhtar, 23 öğretmen. 101 köy korucusu şehit düşmüşlerdir. Bu çatışmalarda sivil halktan 939 yurttaş da yaşamlannı yitirmişlerdir. Son bir yıl içinde Ankara ve Adana'da öldürülen korge- neraller Hulusi Sayın ve ismail Selen ile Tuğgeneral Cin- göz'ü de PKK terörü kurbanı olarak saymak yanlış olmaz. Bu son sınır ötesi harekâttan sonra PKK, terör eylemle- rini Ankara, istanbul, İzmir ve Adana gibi büyük kentlerle yurtdışmdaki temsilciliklerimize yöneltebilir. Ortadoğu bölgesindeki kargaşadan kimler kazançlı çıkar? Türkiye'deki terörden kimler kazanç sağlar? Türkü-Kürde, Aleviyi-Sünniye düşman edip kardeş kanı akıtmak isteyen- ler kimlerdir? Kimlerdir halklan birbirlerine kırdırmak isteyenler? *** Arkadaşımız Edip Emil Öymen'in haberi ilginç: Uyuşturucu ve silah kaçakçılarının bankası "Bank ofCre- dit and Commerce" adlı bankaya "Faişa! Finans" adlı İslam bankasının 240 milyon dolar aktardığı İngiliz mali danışman- lık kuruluşu 'Price Waterhouse' tarafından saptanmış. 'Price Waterhouse'un raporunda adı saptanamayan bir başka İslam bankerlik kuruluşunun, kısa adı BCCI olarak bilinen bankaya 85 milyon dolar aktardığı da belirlenmiş. BCCI adlı bankaya 589 milyon dolarlık para aktarılmış. Banka ile İslam bankerlik kuruluşu arasındaki ilişkileri de "Tumblewed" adlı bir şirket ayarlamış. Bu "Faisal Finans", Mısır hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı'nın birlikte kurdukları bir İslam bankasıdır. Faisal Fi- nans, 1983 yılında ANAP hükümeti kurulur kurulmaz açıl- mış ve "faiz" yerine "gelir ortaklığı" adıyla Türkiye'de ve Âv- rupa'daki Türk işçilerinden para toplamıştı. Bir yasal banka ile herkesin alısverişi olabilir. Bu banka- yı uyuşturucu madde kaçakçıları da kullanabilir, kaçakçı- lıkla uzaktan yakından ilgileri olmayan işadamları ve İslamcı bankerler de... Ancak bu bankanın uyuşturucu ve silah kaçakçılığı işle- rine bulaştığı kanıtlanmışsa. o zaman aracı şirketler kanalı ile bu bankaya para şırıngaları yapan İslamcı kuruluşlar ge- reken açıklamalan yapmalıdırlar. * "Wall Street Journal" muhabiri Peter Truell'in önceki gün- kü haberınde Faisal Finans'ın, vergi cenneti olarak adlan- dırılan Cayman Adaları'ndaki BCCI şubesine 1982 yılında 171 milyon dolar gönderdiği ve bu paranın "Emtia borsa- sında islami esasiara göre işletHmesi" için sözteşme yaptl- dığı da kaydediliyor. Faisal Finans, "Allah rızası için" şu "BCCI-Faisal Finans" ilişkilerinin Kuran ve hadisierdeki yerini açıklar mı? Fonlar tasfiye ediKyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Bakanlar Kurulu, dün Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli'nin hazııladığı yeni ekonomik paketi tartıştı. Paket- le ilgili kararlar, bugün Başba- kan Mesut Yılmaz ve Pakdemir- li tarafından Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm onayına sunula- cak. Özal. ekonomik paketi onaylarsa, Bakanlar Kurulu hafta içinde toplanarak konuya ilişkin son kararını verecek. Ekonomik paket, kamu yatı- rımlannda kısıntı, vergi önlem- leri, fonlann tasfıyesi, özelleş- tirmede blok satış, ihracat ve yatırımdaki parasal teşviklerin kaldırılması gibi konulan kap- sıyor. Başbakan Yılmaz başkanlı- ğında dün toplanan Bakanlar Kurulu, 3 saati aşkın bir süre, ekonomik paketle ilgli düzenle- meleri ele aldı. Bakanlar Kuru- lu, Pakdemirli'nin ekonomiye ilişkin genel açıklamalarını da dinledi. Toplantıda, bakanlar, seçim tarihinin belirlenmesi için ekonomik düzenlemelerin ve bütçe sınırlanmn ortaya konul- ması gerektiğini savundular. Bakanlar, yapılması düşünülen ekonomik düzenlemelerin so- nuçları ortaya çıkmadan seçim tarihini belirlemenin sakıncalı olduğunu dile getirdiler. Başbakan Mesut Yılmaz da Cumhurbaşkanı Özal ile bugün yapacağı görüşmede, ekonomi- nin düzenlenmesine ilişkin ka- rarnameler sorununun çözum- leneceğini bildirdi. Bakanların tümü, Başbakan Yılmaz'dan, ekonomik düzenlemeler yapılır- ken orta direğin gözetilmesini ve zamdan mümkün olduğu kadar kaçınılmasını istediler. Aykut'un açıklaması Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı tmren Aykut, ekonomik paketle ilgili göruşmelerin çok yoğun geçtiğini, bakanların he- men her konuda Başbakan Yar- dımcısı Pakdemirli'ye sorular yönelttiğini, bu nedenle göruş- melerin tamamlanamadığıru bil- dirdi. Aykut, Ekrem Pakdemir- li'nin toplantının ekonomik pa- ketle ilgili bölümünde Türk eko- nomisinin genel bir değerlendir- mesini yaptığını ve daha sonra ahnacak önlemlere ilişkin bilgi- Ier verdiğini soyledi. Aykut, açıklamasında, bazı önlemler konusunda şunları dile getirdi: "Bütçe, gelir dagılımı, gelir dağılımının sağlıklı düzenlen- mesi, fonlann sayılarının azal- tılması ve özelleştirmenin daha etkin bir şekilde devam ettiril- mesi ile üretimin arttmlması ko- nusunda yeni önlemler ahna- cak. Bunlardan, örneğin fonla- nn -ki bugün sayıiarı 150'yi bu- luyor, pek çogu işlemez halde bulunuyor- sayısı 31'e indirile- cek." Bürokratlar toplantıda Edinilen bilgiye göre Pakde- mirli, ekonomik durum ve ön- lemlerle ilgili Bakanlar Kurulu'- na bilgi verirken Başbakanhğın hemen arkasındaki Eximbank binasında toplanan üst düzey ekonomi bürokratlan da pake- te son biçimini verme çalışma- lanm sürdürdüler. Hazine, Maliye, DPT ve Merkez Bankası üst yöneticile- rinin katıldığı bu toplantıda, tebliğ ve kararname taslakları- nın yazımı da gerçekleştirildi. Ancak, kurmayların yaptıkları bu detaylı çalışma konusunda bakanlara net bir bilgi verilme- diği öğrenildi. Bakanlar Kuru- lu toplantısı bittikten sonra, Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli de Eximbank'a ge- çerek, çalışmalara başkanlık et- ti. Gece geç saatlere kadar sü- ren bu çalışmada, Cumhurbaş- kanı Özal'a bugun sunulması beklenen paketteki kararname ve tebliğ taslaklanna son biçimi verildi. Pakette neler var?.. Dün gece son biçimi verilen pakette yer alan önlemler, ana başhkları ile şöyle özetleniyor: 1— Kamu yatırımlarında kı- sıntı: KİT'ler ile genel ve katma bütçeli idarelerin kalan yatırım ödenekleri yüzde 25'le yuzde 75'e varan oranlarda kesilecek. KÎT'lere ücret ödemeleri dışın- da zorunlu olmadıkça bütçeden transfer yapılmayacak. Bu yol- la, kamuda 3,5-4 trilyon lira ci- vannda tasarruf sağlanması ön- görüluyor. 2— Vergi önlemleri: Vergi konusunda orta vadeli onlemle- re ağırlık verilecek. Bunun için, eylül ayında TBMM'ye kap- samlı bir vergi paketi sunula- cak. Banka ve sigorta muamele vergisi oranını yüzde 5'ten yüz- de 1 'e indiren kararname hazır- landı. Ancak, kararnamenin yürürluk tarihi boş bırakıldı. Bu kararnameye, Maliye Bakanlı- ğı'nın itiraz ettiği öğrenildi. Söz konusu karar, Pakdemirli'nin katılmadığı Cumhurbaşkanı ÖzaPa verilen ekonomi brifin- ginde alınmıştı. Özal'm önerisi üzerine, Başbakan Mesut Yıl- maz da verginin yuzde l'e dü- şürülmesini uygun bulmuştu. Şimdi, Pakdemirli'nin de kamu gelirlerinde azaltma yapacağı gerekçesiyle indirimi 1992 yılı- na bırakma yanlısı olduğu belir- tildi. özal'ın bastırması halinde, bu kararnamenin yürürluk tari- hi 1 eylül olacak, aksi halde 1 Ocak 1992 diye yazılacak. Ver- gi konusunda, kısa dönemde, tahsilatın hızlandırılması ve de- netimlerin yoğunlaştırılmasına ağırlık verilecek. Cezalar arttt- rılacak. 3— Fonlar ve özeUeştirme: Fonlann büyuk bölümü tasfiye edilerek gelirleri bütçeye aktan- lacak. Devam edecek olan bü- yük fonlardan bütçeye yapılan kaynak transferleri de arttınla- cak. ÖzeUeştirme uygulamasında yerli ve yabancı sermayeye blok KİT satışlanna yeniden ağırlık verilecek. İlk etapta TÜPRAŞ ve Petrol Ofisi'nin bu yolla ya- bancı petrol tekellerine satılma- sının gündeme gelebileceği belir- tiliyor. Bunun için uluslararası ihale açılacağı beürtilerek bir sü- redir TÜPRAŞ'la Suudi - Ame- rikan ortaklığı petrol şirketi ARAMCO'nun ilgilendiği ve bazı ön göruşmelerin de yapıl- dığı kaydedildi. 4— Teşvikler: İhracat ve ya- tınmlarda parasal teşvikler bü- yuk ölçude kaldırüıyor. Vergi ve kredi teşviklerine ağırlık verile- cek. Destekleme ve Fiyat İstik- rar Fonu'nun (DEFİF) gelirleri Eximbank'a aktarüarak, sevk öncesi ihracat kredilerinin art- tınlması yoluna gidilecek. Söz konusu fonun, 1 eylülde yüzde 25'i, 1 Ocak 1992'de de yüzde 50'si Eximbank'a devredilecek. İhracata yönelik (DEFİF) öde- meler de 1 ocaktan itibaren yü- rürlükten kalkacak. Söz konu- su fondan ihracatçılann birik- miş alacaklarımn 1.4 trilyon li- ra civannda olduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye göre ekono- mik paket, bugün Ozal'ın görü- şüne sunulacak. Başbakan Yıl- maz, Özal ile haftalık görüşme- sini yapmak üzere bugün Mar- maris'e gidecek. Yılmaz, bugün uçakla Dalaman'a, buradan da Marmaris Okluk Koyu'nda bu- lunan Devlet Konukevi'e geçe- cek. Yılmaz, yaz çalışmalarını sürdüren ve tatil yapmakta olan Özal ile görüşecek. Başbakan Yılmaz'ın Marmaris'e, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcı- sı Pakdemirli ile gideceği belir- tiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle