Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
' 8 AĞUSTOS 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/Ü
Çevik Güç
erken gidebilir
• LONDRA (Cumhuriyet)
— Ingiltere Savunma
Bakanhğı'nda Silahlı
Kuvvetlerden Sorumlu
Bakan Yaıdıtncısı Archie
Hamilton, Silopi'de
konuşlandırılan 'Çevik
Güç'ün görevinin saptanan
tarihıen önce sona
erebileceğini söyledi.
Silopi'de lngiliz birliklerini
denetleyen Hamilton,
"Bölgede müttefık guçler
olsa da olmasa da Saddam
Hüseyin, Kürtlere bir
saldınya kalkışacak
durumda değil" dedi.
Pinatübo
sönüyor
• MANtLA (AA) —
Filipinler'de 400'den fazla
kişinin ölümüne yol açan
Pinatübo Yanardağı'mn, 59
günluk faaliyetinin
ardından sönmeye başladığı
gözleniyor. Filipinler
Volkanoloji ve Sismoloji
EnstitüsU tarafından
yapılan açıklamada,
volkanın faaliyetinin
tamamen durduğunun
söylenemeyeceği, ancak
hızlı bir etkinlik kaybının
gözlendiği kaydedildi.
Yanardağın faaliyete
> geçmesi nedeniyle bölgede
ı yaşayan 250 bin kişi tahliye
. edilmiş, ABD de Clark
Hava Üssü'nü boşaltmıştı.
Japonya'da
deprem
• TOKYO (AA) —
Japonya'nın başkenti Tokyo
ve ülkenin kuzeyi, ilk
belirlemelere göre Richter
ölçeğiyle 6 şiddetinde bir
depremle sarsıldı. Merkez
üssü Tokyo'nun 100
kilometre
kuzeydoğusundaki deniz
tabanı olarak belirlenen
depremin, ilk bilgilere göre
can ve mal kaybına yol
açmadığı bildirildi.
Belçika'da
toplu cinayet
• BRUKSEL (AA) —
Belçika'da ormanlık bir
arazide, aynı aileye mensup
üçü çocuk beş kişinin
cesetleri bulundu. Savcı
Guy Poncelet, Tournai'de
yaptığı açıklamada,
pazartesi gecesi
öldüruldukleri belirlenen
beş kişinin dun otopsiye
alındıklannı belirtti. Yaşlan
3 ile 13 arasında değişen
biri kız üç çocuk ve anne-
babaları oldukları sanılan
kişüerin cesetleri, Bnlksel'in
60 kilometre güneybatısında
Fransa sınırına yakın bir
koruda, elleri telle
bağlanmış, baş ve esneye
kurşun sıkılmış durumda
plastik torbalar içinde
bulundu.
Aziz Dakin'in
cesedi bulundu
• GELSENKIRCHEN
(AA) — Federal
Almanya'nın Gelsenkirchen
kentinde 26 temmuz günü
kaçırılan Aziz Dakin isimli
11 yaşındaki Türk
çocuğunun cesedi bulundu.
Kaçırma ve öldurme ile
ilgili olarak 1967 doğumlu
S.G. adlı bir Turk gozaltına
alırurken suç ortakları
olduklan belirtilen Kamil
Büyükyıldınm ve Osman
Taşlı adlı iki Türk gencinin
de arandığı açıklandı.
Gelsenkirchen polisi olayla
ilgili olarak yaptığı
açıklamada, dun akşam
gozaltına alınan S.G!nin
ifadesi üzerine
Gelsenkirchen ile
Wanneeickel sınınndaki
çalılıklar arasında Aziz
Dakin'in cesedinin
bulunduğunu belirtti. Aynı
açıklamada, S.GÎnin suçunu
. itiraf ettiği ve iki arkadaşı
ile birlikte Aziz Dakin'i
kaçırdıklarını söylediği
belirtildi.
Kazakistarîda
özel gjrişim
• MOSKOVA (UBA) —
Sovyetler Birliği'ne bağlı
cumhuriyetlerden
Kazakistan'da halkm
liberalizmi benimsediği
bildirildi. Sovyet yetkililer,
1990 yüı sonu itibanyla
Kazakistan'da 900'den fazla
ufak işletme kunılduğunu
belirttiler.
Lraklı
Türkmenler
• LAHEY (AA) — Temsil
Edilmeyen Milletler ve
Halklar örgütü'nün
(UNPO) Lahey'de yapılan
toplantısında, dördüncü
Türk topluluğunun üyeliği
kabul edildi. Böylece
• örgütün üye sayısı da 23'e
dikseldi. Kurucu üyeler
i
4
wrasmda yer alan Doğu
Türkistan Türkleri
(Uygurlar), Kazan Türkleri
(Tatarlar) ve Kırım
Türklerinden sonra Iraklı
Türkmenlerin de UNPO'ya
katılmasıyla örgüte üye
Türk topluluklarımn sayısı
dörde çıktı.
BağdaUölümcül antraks maddesini silah olarak kullanmak için deneyyaptığını kabul etti
Irak'tankorkunç itirafSaddam yönetiminin, biyolojik silah üretmek için yapılan
deneyler kapsamında üretmeye çalıştığı antraks ve
klostridyum botulin maddeleri, bilinen en korkunç
virüslerden sayüıyor.
Dış Haberter Servisi — Irak'ın, biyo-
lojik silah elde etmek için yaptığı deney-
lerde, antraks (şarbon) ve botulizm gi-
bi öldürucü hastalıkldn bulaştırmaya ya-
rayan silahlar üretmeye çalıştığı bildiril-
di.
Irak'taki silah tesislerinde inceleme
yapan 28 kişilik Birleşmiş Milletler he-
yetinin lideri David Kelly, gazetecilere
yaptığı açıklamada, Irak'ın biyolojik si-
lah üretmeyi başardığı yolunda bir be-
lirti olmadığuu, ancak araştırmalarda ol-
dukça ileri bir düzeye gelindiğinin orta-
ya çıktığını soyledi. Kelly'nin açıklama-
sına gore, Irak yonetimi, araştırmalann-
da antraks ve klostridyum botulin gibi
oldurucü maddeler üretmeye çalıştığını
BM heyetine bildirdi.
Irak'ın silah olarak üretmeye çalıştı-
ğı bildirilen antraks veya diğer adıyla
şarbon, insan vucuduna solunum yoluy-
la giriyor ve vucutta çoğalabiliyor. Be-
dende zehir üreten antraks, akciğerlerin
işlevini yiürmesine neden oluyor ve mut-
lak ölumle sonuçlanıyor. Uzmanlann
verdiğı bilgilere göre, antraks sporları,
bomba veya roketle silah olarak atüması
durumunda da ölmüyor ve etkinliğini
sürdürüyor.
Irak'ın silah olarak kulknmaya çalış-
tığı bir diğer madde olan botulin toksin-
lerı ise, vucutta gıda zehirlenmesi gibi bir
etki yaratıyor ve botulizm hastalığına yol
açarak, ölümle sonuçlanıyor.
Uzmanlar, Irak'ın elde etmeye çalış-
tığı biyolojik silahların salgın hastalığa
yol açmadığını ve Batı'da üretilen biyo-
lojik silahlara göre oldukça geri olduğu-
nu bildiriyorlar. Batı'da üretilen biyo-
lojik silahların buyük bir çoğunluğu, vi-
rüslerin genlerinin değiştirilmesiyle elde
ediliyor ve salgın yaratabildikleri gibi,
AIDS turü tedavisi bulurunamış hasta-
lıkları da bulaştırabiliyorlar.
Öte yandan BM yetkilileri, Irak'a
kimyasal malzeme ve teknik sağlayan
firmalann bir listesinin ellerinde bulun-
duğunu behrterek, bu firmalann isim-
lerini sadece ilgili hukümetlere bildire-
ceklerinı açıkladılar.
BM Sözcüsü Fred Eckhard, Irak'ta
inceleme yapan heyet tarafından hazır-
lanan listenin tamamlanmış olmadığı
için basına açıklanmayacağını söyledi.
Alman NDR radyosu dün listede en az
13 ulkeden firma bulunduğunu duyur-
muştu.
BM'deki diplomatlar ise, listede, Al-
manya, ABD, Isviçre, Fransa, Avustur-
ya ve Hindistan gibi ülkelerin son dere-
ce güvenilir fırmalanmn yer aldığını bil-
diriyorlar.
Başkaniık Konseyi'nin önceki gece ilan ettiği ateşkes dün bozuldu
Yugoslavyada4
kısa ateşkes9
Hırvatistan polisi,
Sırp milliyetçilerin
ateş açtıklarını
bildirdi. Hırvatistan
İçişleri Bakan
Yardımcısı Brezak,
"Teröristlerin ateşkese
rağmen suçsuz
insanları öldürmesine
izin veremeyiz" dedi.
Dış Haberler Servisi — Yu-
goslavya'da Federal Başkaniık
Konseyi'nin, Hırvatistan'daki
çatışmalara son vermek amacıy-
la önceki gece ilan ettiği ateşke-
sin dun bozulduğu bildirildi.
Hırvatistan polisi, ateşkesten
sonra Sırp milliyetçilerinin top-
çular ve keskin nişancılann ateşi
sonucunda ölen ya da yaralanan
olmadığını, Hırvat kuvvetleri-
nin ateşe karşılık vermedikleri-
ni belirtti.
Hırvatistan içişleri Bakan
Yardımcısı Milan Brezak ise,
dün düzenlediği basın toplantı-
sında Sırpları tehdit ederek
"Ateşe karşılık venneyecegimizi
garanti edemem. Teröristlerin
ateşkese rağmen suçsuz insanla-
n öldürmeye devam etmesine
izin veremeyiz" dedi.
Yugoslavya haber ajansı
TANJUG'un bildirdiğine göre,
Federal Başkaniık Konseyi'nin
oybirliğiyle aldığı ateşkes kara-
rında, "Hırvatistan Cumhuriye-
ti'nin sınırlan içinde süren çatış-
manın tüm taraflan arasında
uygulanacak önkoşulsuz ateş-
kes, 7 ağustosta yerel saatle
06.00'dan itibaren yürürlüge
girecektir" denildi.
Kararda, 'sıcak temas' duru-
mundaki güçlerin derhal geri çe-
kilmeye başlayarak makineli tü-
fek, havan ve diğer ağır silahla-
rın azami atış menzilinin dışına
çıkacakları da belirtildi.
Yugoslav federal yönetimine
yakın kaynaklar, ateşkes kara-
rında geri çekileceği bildirilen
güçlerin Hırvat askerleri ile Sırp
milisler olduğunu, karann fede-
ral orduyu kapsamadığını belir-
tiyorlar. Bu kaynaklara göre,
"banşı saglamak amacıyla böl-
HIRVATLAR TETİKTE — Hırvatistan askerleri, bir Sırp saldırısına karşı her an tetikte bekliyoriar. (Fotograf: REUTER)
ABD'DE SKANDAL
gede konuşlandınhm" federal
ordu geri çekilmeyip görevüıi
sürdürecek.
Hırvatistan yonetimi, Sırp
asıllıların çoğunluğunu oluştur-
duğu federal ordunun, Sloven-
ya'da olduğu gibi, bölgeden çe-
kilerek kışlasma dönmesini isti-
yor. Federal ve askeri yönetici-
ler ise ordunun çekümesi duru-
munda çatışmaların şiddetlene-
ceğini ve daha fazla kan dökü-
leceğini öne süruyorlar.
Federal başkaniık Hırvatis-
tan'da banşı saglamak amacıy-
la ateşkes ilan etmekle birlikte,
bundan sonra atılacak siyasi
aduTÜann neler olacağına ilişkin
herhangi bir açıklama yapmadı.
Fransa Cumhurbaşkanı Fran-
çois Mitterrand, Yugoslavya'-
nın geleceğinin belirlenmesi
amacıyla uluslararası gözlemci-
ler eşhğinde halkoylaması yapıl-
masını önerdi. Dün kabine top-
lantısından sonra bir açıklama
yapan hükümet sözcusü Jack
Lang, Mitterrand'ın Yugoslav-
ya'da giderek yoğunlaşan çatış-
maları sona erdirmek için hal-
ka danışmayı esas alan gorüşu
desteklediğini bildirdi.
Mitterrand, toplantıda, "Ar-
ük d«mokratik yollarla, halkın
kendisi tarafından belirlenenle-
rin dışında kalıcı bir çöziim ol-
mayacaktır. Zıtiıklann olduğu
her yerde halka danışmak iyi-
dir" diye konuştu.
Fransa Dışişleri Bakanı Ro-
land Dumas da cumhuriyetler
arasında "düriisl bir anlaşma"
yapılabileceğini soyledi.
Dumas, "Bu da sıkı uluslara-
rası kontrol altında halka he-
men danışmayı gerektirir. Bu
danışma işlemi ne kadar erken
olursa, o kadar iyidir" dedi.
Yugoslavya'da, Makedonya
Parlamentosu, cumhuriyetin ba-
ğımsızlığı için 8 eylülde referan-
duma gidileceğini açıkladı. Ma-
kedonya Cumhuriyeti'nin ba-
ğımsızlığı hakkındaki karar, 1,3
milyon seçmenin oyu sonucun-
da alınacak.
Makedonya Parlamentosu'n-
da önemli bir konuma sahip
olan "Makedonya Demokratik
Birlik Partisi"nin referanduma
uzun süre muhalefet ettiği, ba-
ğımsızhk karannın bizzat parla-
mentoda alınmasını savunduğu,
ancak iki gün süren yoğun tar-
tışmalar sonucunda referandu-
ma gitme kararının kabul edil-
diği belirtildi.
Reagan'ın 1980 seçiminde Vehine hesabı'
Eski ABD Başkanı Ronald Reagan,
Demokratlar tarafından, 1980'de seçimi
kaybetme korkusuyla İran'daki rehinelerin
salıverilmesini geciktirmekle suçlanıyor.
REAGAN — Suçlu mu?
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — ABD Kong-
resi, Ronald Reagan'ın 1980 se-
çim kampanyası sırasında İran'-
daki Amerikah rehinelerin salı-
verilmesinin bilinçli olarak ge-
ciktirilip geciktirilmediğini so-
ruşturuyor.
Eski ABD Başkanı Reagan'-
ın sürekli itirazlanna rağmen
Demokratlar, Cumhuriyetçile-
rin seçimi kazanmak için İran'-
daki Amerikalı rehinelerin salı-
verilmesini geciktirdiklerini öne
sürüyorlar. Kongre Başkanı
Thomas Foley ve Senato De-
mokrat Sözcusü George Mitc-
hell önceki gün Kongre Dışiliş-
kiler Komisyonu ile Senato Dı-
şilişkiler Komisyonu'nun yapa-
cağı soruşturmayı koordine et-
meleri yönünde girişimde bu-
lunduklannı bildirdiler.
'Ekdm sürprizi' olarak bilinen
olay, nisan ayında Jimmy Car-
ter'ın danışmanlarından Gary
Sick'in The New York Times
gazetesinde yazdığı bir makale
ile ateşlendi. İran-Kontra skan-
dalı sırasında ortaya atılan id-
diaya göre Cumhuriyetçi Parti'-
nin seçim kampanyası ekibi
İran'a özel bir haberci göndere-
rek Amerikalı rehinelerin seçim-
den önce sahverilmemesi yolun-
da girişimde bulundular. tddi-
alara göre Reagan'ın kampan-
ya ekibi, Carter'ın bir 'ekim
sürprizi'yaparak diplomatik
darbe ile 52 Amerikalı rehineyi
seçim gecesi serbest bıraktıraca-
ğı korkusuna kapıldı. 15 nisan-
daki makalesinde Sick, Rea-
gan'ın kampanya ekibinin
Iran'la temasa geçtiğine dair
güçlü kanıtiar olduğunu öne
sürdü.
Soruşturma sonucunda iddi-
alar doğru çıkarsa Demokratlar
Reagan'ın 1980 kampanyasını
dış politikaya müdahale olarak
niteleyerek siyasi kazanç sağla-
yacaklar.
Öte yandan meclis başkanı
Foley'in soruşturma girişimi-
ni Carter'ın seçimi kaybetme-
sinden öturü 'burukluk
kompleksi' içinde olmaya bağ-
layan Demokratlar da var. De-
mokrat Parti içindeki bu grup,
sonışturmanın sonuçsuz kalma-
sı halinde sonucun yine Demok-
rat Parti açısından zararlı ola-
cağı görüşünde.
Meclis sonışturmasının ba-
şmda DışilişküeT Avnıpa ve Or-
tadoğu Altkomitesi Başkanı De-
mokrat Milletvekili Lee Hamil-
ton bulunacak. Meclis soruştur-
ma ekibinde bulunacak olan
Demokratlar ve Cumhuriyetçi-
ler eylül başında açıklanacak.
Senato soruşturma ekibinin ba-
şında ise Yakındoğu ve Güney
Asya Dışilişkiler Alt Komisyo-
nu başında bulunan Demokrat
Senatör Terry Sanford buluna-
cak. Senato grubu, bu altkomi-
teden oluşacak.
BM'den rehinelerle
görüşme girişimi
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YpRK — BM Genel
Sekreteri'nin yardımcılarından
Gian Domenico Picco'nun re-
hinelerin salıverilmesi goruşme-
lerinde bulunmak amacıyla
Şam'a gittiği bildiriliyor. BM
diplomatlarına göre dun yola
çıkan Picco, Suriye'de bakan
Abdullah Nuri'nin yardımıyla
rehinelerin salıverilmesi için te-
maslarda bulunacak. ABD
Başkanı Bush bir sonuç alın-
ması ihtımaline karşı ilk yardım
ekiplennın hazır bulunmaları-
nı istedi. Rehınelerden Terrj
Anderson ve Thomas Suther-
landı'ı ellerinde tutan Lubnanlı
İslamcı gruplar önceki gun
Beyrutta BM'ye çok önemli bir
mesaj gönderildiğini, 48 saat
içinde mesajın BM Genel Sek-
reteri'ne ulaşacağım açıkladılar.
BM Genel Sekreteri'nin son de-
rece dikkatli açıklamalarına
rağmen, basın sözcusü böyle
bir ileştişimin söz konusu ol-
madığını ileri sürdu. Ancak
dün BM diplomatları, Genel
Sekreter'in büyük bir gizlilik
içinde yardımcısı Picco'yu
Şam'a gönderdiğini açıkladılar.
Gelişme şimdiye kadar rehi-
nelerin salıverilmesiyle ilgili en
ciddi gelişme olarak nitelendi-
riliyor. Beyrut'ta açıklamayı ya-
pan İslam Kutsal Savaşı adlı or-
gut Terry Anderson'un fotoğra-
fı ile birlikte bir haber ajansı-
na gönderdi. Ertesi gun bir Iran
gazetesinde kısa bir sure içinde
bir Amerikalı bir de İngiliz re-
hinenin salıverileceği öngorüsu
yer aldı. Lübnan'da halen 12
-Batılı rehine olarak tutuluyor.
Dünya Şii Örgütü Genel Sekreteri Musawû
Şiilere yardım edilmeli
Güney Irak'taki Şiilerin çok zor durumda
olduğunu ve BM yardımlarının buraya
ulaşmadığını söyleyen Genel Sekreter Musavvi,
Şiilere destek verdiği için Türkiye'ye teşekkür
etti. Musavvi, BM'den, Şiiler için de Güney
Irak'ta 'güvenli bölgeler' oluşturulmasını istedi.
NEW YORK (Cumhuriyet) reteri Perez de Cuellar ve insan
— Dünya Şii Örgütu Genei Sek-
reteri Maulana Sayed Muham-
med Musawi, Irak'ta Şiilerin
çok zor durumda olduğunu,
BM yardımlarının Şiilere ulaş-
madığını söyledi. Dün New
York'taki basın toplantısından
once telefon ile göruştüğümüz
Musawi, Saddam Huseyin'e kar-
şı tedbir alarak Şiilere destek
verdiği için Türkiye'ye teşekkür
etti.
Bir haftadır New York'ta bu-
hakları orgutleri ile temasta bu-
lundu. Musavvi, Genel Sekreter
ile görüşmesinde BM'nin çaba-
larının Şiiler için henüz başla-
madığını belirttiğini, bunun üze-
rine Cuellar'ın yanındaki yar-
dımcısına "başlamadı mı" diye
sorduğunu, yardımcısının da
'Irak hııkumetinin engellemesi
nedeniyle BM'nin guneydeki fa-
aliyetlerine başlayamadığını' te-
yit ettiğini belirtti.
Musavi, önceki gün İslami
lunan Musavvi, BM Genel Sek- Cihad'a çağrı yaparak 'Teroriz-
mi kınadıklannı. bütiın rehine-
lerin serbest bırakılmasını iste-
diklerini'söyledi.
Irak ordusunun ablukası al-
tında 250.000 Şii bulunduğunu
belirten Musavvi, BM'den
"Kürtlere sağlandıgı gibi Şiiler
için de güvenli merkezler oluş-
turulmasını, acilen yiyecek ve
ilaç yardımı gönderilmesini,
Irak hükumetinin Şii rehineleri
sahvennesinin istenmesini' iste-
di. Cuellar, Musavvi'ye bu yon-
de bir güvenlik kararı çıkartıl-
ması için basın toplantısı yap-
masmı önerdi.
Saddam Hüseyin'i Şii lideri
yuce Ayetullah Al-Khoel'i ve bu-
tun siyasi tutukluları serbest bı-
rakmaya çağıran Musavvi, Dun-
ya Şii Örgutu'nun Nevv York,
Londra, Washington'da açlık
grevi başlatacağını belirtti.
POLinKADA
SORUMAR
ERGUNBALa
Arkadaşımız Ergun Balcı yıllık izne çıktığından yazılarına
bir süre ara verecektir.
BATI TRAKYA
Radyasyon
korkusuBulgaristan'da Kozluduy Nükleer
Santrah'ndakisızıntılardan sonra Batı
Trakya'da radyasyon oranımn çok yükseldiği
bildirildi. Kozluduy'da önceki gün yangın
çıktığı haber verildi.
GÜMÜLCİNE/SOFYA
(AA) — Bulgaristan'daki Koz-
luduy Nükleer Santralı'nda
meydana gelen sızıntılardan
sonra Batı Trakya'daki radyas-
yon oranımn güvenlik sımrlan-
nın çok üstune çıktığı iddia
edildi. Gümülcine Belediyesi-
nin başvurusu üzerine Trakya
Universitesi tarafından yağmur
suyundan yapılan ölçümler,
radyasyon miktanmn normalin
çok üzerinde olduğu sonucunu
verdi.
Trakya Üniversitesi öğretim
üyesi Nikos Çangas, Batı Trak-
ya'daki radyasyon miktarının
tam ölçümünu sayacak aygıt-
lardan yoksun oldukları için
bölgedeki radyasyonun düzeyi
hakkmda kesin bir şey söyleye-
meyeceğini, ancak bu düzeyin,
güvenlik sınınnın çok üzerinde
olduğunun anlaşıldığını belirt-
li
-Çangas, Batı Trakya'daki
radyasyon miktarının tam ola-
rak ölçülebilmesinde gerekli ay-
gıtların satın alınabilmesi için
resmi ve yerel makamlardan
maddi yardım da istedi.
Radyasyon miktanmn yük-
sek olduğu iddiaları, son za-
manlarda kanser vakalannda
görülen artış nedeninin bu ol-
duğu yolunda söylentilere yol
açtı.
Kozluduy'da yangın
öte yandan Kozluduy Nük-
leer Santralı'nda önceki gün
öğle saatlerinde yangın çıktığı
bildirildi. İtfaiye tarafından ya-
pılan açıklamada, yangının ana
binanın yakınlarındaki bir
adaptörde çıktığı, ancak tesisin
güvenliği açısından herhangi
bir tehlike oluşturmadığı iddia
edildi.
Yangında, 200 bin levahk ha-
sar meydana geldiği ve adapto-
rün hizmet dışı kaldığı belirtil-
di.
KüZEYIRAK
Kayıp BBC
ekibi lıâlâ sırKuzey Irak'taki Kürt göçü sırasında bu
topraklarda kaybolan üç kişilik BBC
ekibinin akıbeti belirsizliğini korurken
. Kürdistan Demokrat Partisi sözcüsü
Naçirvvan Barzani, KDP'nin de ekibi arama
faaliyetlerini sürdürdüğünü ve önemli
ipuçları elde ettiklerini söyledi.
OSMAN YILDIZ
ZAVtlA/DUHOK — Kuzey
Irak'taki Kürt göçü sırasında
kaybolan ve daha sonra ikisinin
cesedi bulunan uç kişilik BBC
televizyon ekibinin akıbeti be-
lirsizliğini korurken, 'Kürdistan
Demokrat Partisi (KDP) Mer-
kez Komite uyesi Naçinvan
Barzani. "BBC televizyon eki-
bi ile ilgili bazı önemli ipuçları
elde ettik. Bizler de bu olaya
çok onem veriyoruz" dedi.
Bazı gazetelerin, Kuzey
Irak'taki iç kargaşa sırasında
kaybolan ve ardından ikisinin
cesedi bulunan uç kişilik BBC
televizyon ekibine rehberlik
eden Haşim Çiftçi adlı Türkün,
Kürdistan Demokrat Partisi'nin
karargâhında tutulduğu yolun-
daki iddialar, KDP üst düzey
yetkililerince doğrulanmadı.
Konuyu göruştüğümüz KDP
Merkez Komite üyesi ve Mesut
Barzani'nin sağ kolu olan Na-
çinvan Barzani, "Barzani'nin
talimatı üzerine, KDP olarak
bu olaya çok önem veriyoruz.
Olayı kısa sürede aydınlataca-
gız" diye konuştu.
Yaklaşık otuz yüdır Kürt bölt
gesinde yabancı gazetecilerin
gelip gittiğini söyleyen Naçir-
vvan Barzani, bugüne kadar
böyle acı bir olayın yasanmadı-
ğını vurguladı. Ellerinde olayı
aydınlatacak çok önemli kanıt-
lan bulunduğunu belirten Kür-
distan Demokrat Partisi Mer-
kez Komite üyesi Naçinran
Barzani, şunları söyledi:
"Amcamın (Mesut Barzani)
talimatı üzerine çok yönlü bir
araşbnna ve sonışturma başlat-
tık. Bizler bu olaya çok önem
veriyoruz. tnşallah kısa sürede
aydınlığa kavuşturacağız. FJi-
mizde bazı ipuçlan var, bunla-
n çok yönlü olarak araştınyo-
ruz."
"Haşim Çiftçi elimizde mi"
yolundaki bir soruya, "Bu so-
nınuzu cevaplamak istemiyo-
rum" yanıtmı veren Naçinvan
Barzani, "Bu olay bizi de çok
üzdü. Bu cinayeti çözmek boy-
numuzun boreudur. Çüııkfi
topraklanmızda oldu. Bu ne-
denle soruşturmanın sağiıklı ol-
ması için elimizdeki birtakım
ipuçlannı çözdükten sonra
açıklamada bulunacagız" dedi.
FlLİSTÎN
Arafat Batı'dan
yardım istedi
FKÖ lideri, Batılı liderlere Filistinlilerin
haklarını savunmalan için çağrıda bulundu.
Arafat, İsrail ve ABD'nin Filistinlilerin
haklarını gözardı ettiklerini savundu.
Dış Haberler Servisi — FKÖ
lideri Yaser Arafat Ortadoğu
Banş Konferansı konusunda
İsrail ile ABD tarafından daya-
tılmak istenen koşullan kabul
etmeyeceklerini yineledi ve Av-
rupalı liderlerden Filistinlilere
destek vermelerini istedi. İsra-
il Genelkurmay Başkanı Gene-
ral Ehud Barak ise, Golan te-
pelerinin İsrail'in güvenliği açı-
sından yaşamsal öneme sahip
olduğunu söyledi.
AP'nin Filistin Haber Ajansı
WAFA'ya dayanarak bildirdi-
ğine göre Arafat, Banş Konfe-
ransı'nın toplanmasını ilke ola-
rak kabul ettiklerini, ancak bu
konferansa FKÖ ile Doğu Ku-
düslü Filistinlilerin katılması
konusunda ısrarlı olduklarını
söyledi. Arafat şöylededi: "Ja-
mes Baker, bu konferansa ka-
tdacak tüm taraflara güvence
verecegini söyledi. Ama banş
sürecinin en önemli bölumunü
oluşturan Filistin karargâhın-
dan hiç söz etmedi."
Bilindiği gibi Baker son Or-
tadoğu gezisinde, FKÖ'den söz
etmemiş ve FKÖ yetkilileri ile
göruşmemişti. Arafat, WA-
FA'ya verdiği demecte, ABD'-
yi İsrail'in koşullanna 'boyun
egmekle' suçladı.
Avrupa'ya çağrı
Yaser Arafat Batı ve Doğu
Avrupalı liderlere de çağrıda
bulunarak, "Filistinlilerin ntcş-
nı haklarını" savunmalanm is-
tedi. Arafat, bu liderlere gön-
derdiği mesaj larda, "Amerika-
nın Ortadoğu'daki girişimleri
sadece tsrail'in çıkarlannı kd-
luyor, Filistinlilerin çıkarlannı
ise gözardı ediyor " dedi.
Golan tepeleri
İsrail Genelkurmay Başkanı
General Ehud Barak, tsrailli
gazetecilere yaptığı açıklama-
da, Golan tepelerinin İsrail'in
güvenliği açısından 'yaşamsal
öneme' sahip olduğunu söyle-
di. İsrail basınında çıkan ha-
berlere göre de, Suriye Golan'ı
geri almak konusunda ısrar
ederse, Başbakan Izak Şamir
banş konferansıru terk edecek.