Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS 1991
Butto açlık
grevinde
• tSLAMABAD (AA) —
Eski Pakistan Başbakanı ve
muhalefet partisi lideri
Benazir Butto'nun, partisine
bağlı kişilere yapılan
baskılan protesto etmek
amacıyla sembolık bir açlık
grevine başladığı bildirildi.
Butto'nun liderliğindeki
Pakistan Halk Partisi
(PPP), Benazir Butto'nun
12 saat süren açlık grevinin
dün sabah erken saatlerde
yuzlerce kişinin alkışlarıyla
başladığını kaydetti.
ABD, Baltık'ı
'kayıracak'
• VVASHINGTON (AA)
— ABD Başkanı George
Bush'un, SSCB'nin Baltık
cumhuriyetlerine ticarette
en çok gözetilen ulus
statusü tanıma istediği
bildirildi. Bush, SSCB ile
imzaladığı ticaret
anlaşmasını, kabul edilmesi
için Kongre'ye gönderirken
Baltık cumhuriyetleri
Litvanya, Letonya ve
Estonya'ya da SSCB'ye
tanınandan ayn olarak
ticarette en çok gözetilen
ülke statüsünün tanınmasını
istediği belinildı.
Yeni uydu
yörüngede
• HOUSTON (AA) —
jABD'nin uzay raekiğı
Atlantis, Büyük Okyanus
üzerinde görevini yapmayan
bir haberleşme aracı ile
değiştirilecek olan uyduyu
yörüngesine oturttu. 2 ton
ağırlığındaki uydu, çift
motorlu bir roketin
mancınık hareketiyle
yeryuzünden 35.000 km.
yükseklikte ekvator hattı
hizasında yorüngeye
oturtuldu. Temel
işlevlerinden biri uzay
mekikleriyle irtibatın
kuv vetlendirilmesi.
Atlantis'in biri kadın 5
kişilik mürettebatı, ozon
tabakasının gözlemlenmesi,
ortamın bunye uzerindeki
etkilerinin saptanması gibi
çeşitli deneyler yapıyorlar.
Komor adaları
karagık
• ANTANANARIVO
(AA) — Komor adaları
hükumeti, Devlet Başkanı
Mohammed Said Djohar'ın
yuksek mahkeme başkanı
tarafından görevden
alındığını yalanladı.
Enformasyon Bakanı
Muhammed Adomo,
Reuter'e telefonla verdiği
demeçte, Devlet Başkanı
Djohar'ın halen görevde
bulunduğunu belirtti.
Devlet başkanının bugün
öğleden sonra kabine
toplantısına katıldığını
belirten Adomo, Djohar'ın
daha sonra bir radyo
konuşması yaparak hâlâ
iktidarda bulunduğuna dair
halka guvence vereceğini
kaydetti.
"Birlik'e
evet"
• MOSKOVA (AA) —
Azerbaycan Devlet Başkanı
Ayaz Muttalibov'un
sözcüsü, Azerbaycan'ın yeni
birlik sozleşmesini 8 eylülde
yapılacak devlet başkanlığı
seçimlerinden sonra
imzalayacağını bildirdi.
Sdzcü Osman Mirzayev,
Interfaks ajansına yaptığı
açıklamada bu karara
neden gerek göruldüğü
konusunda bilgi vermedi,
ancak Bakü'deki
gözlemciler, Muttalibov'un
"halktan yetki almış bir
devlet başkanı olarak" yeni
sözleşmeye ımza koymak
istediğini belirtiyorlar.
SACa yeni
dtizenleme
• OFFUTT HAVA ÜSSÜ
(AA) — ABD, Stratejik
Hava Komutanlığı'nı
(SAC), Pentagon'un yeni
savaş doktrini çerçevesinde
yeniden düzenledi. SAC'ın
son 40 yılda başlıca görevi,
SSCB'den gelen nükleer
tehdide karşı koymaktı.
Soğuk savaşm sona ermesi,
_>oğu Avrupa'daki
değişimler ve silahsızlanma
konusunda ilk anlaşmaların
yapılması ile global
stratejisini yeniden
belirleyen Pentagon,
Amerikan kuvvetlerinin
nukleer savaş riskinin yanı
sıra bölgesel çatışma
tehdidine de karşı koymak
zorunda olduğunu bildirdi.
DIŞ HABERLER CUMHURİYET/9
Arafat, Tilistinlileri kimin temsil edeceğine Israil karar veremez'dedi
6
Doğu Kudüs içîn ödün yok'FKÖ lideri, Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin de Barış
Konferansı'nda temsil edilmeleri gerektiğini belirterek "Biz Izak
Şamir'in doğrudan ya da dolaylı direktiflerini kabul edemeyiz' şeklinde
konuştu. Arafat, ABD'yi, İsraü'in'şantajlarına'boyun eğmekle suçladı.
Dış Haberler Servisi — ABD
Dışişleri Bakanı James Baker,
Fas'taki temaslarını tamamla-
yarak dün Tunus'a gitti. FKÖ
lideri Yaser Arafat ise Ortado-
ğu Barış Konferansı'na Doğu
Kudüslü Filistinlilerin de katıl-
ması ilkesinden taviz vermeye-
ceğini söyledi.
Ajansların haberlerine gore
Fas'ta Kral 2. Hasan ile göru-
şen Baker, Kral'dan, Filistinli-
leri Barış Konferansı'na katıl-
malan için ikna etmesini istedi.
Şirad Sarayı'nda iki saat sü-
ren gorüşmeden sonra Kral Ha-
san, Arap-tsrail barışının odak
noktasını oluşturan konferans
için belirgin bir vaatte bulunma-
dı.
Arap-İsrail sürtüşmesinde uz-
laşma zemini sağlamak için baş-
ta gelen bir aracı devlet olarak
değerlendirilen Fas, ABD Dışiş-
leri için acil bir başvuru kayna-
ğı olmaktan öte uzun vadede
yardımına başvurulacak bir güç
olarak göruluyor. Siyasal göz-
lemcilere göre James Baker,
FKÖ lideri Yaser Arafat'ı, ba-
rış masasını kurmak için orta-
ya konan ABD mekik diploma-
sisinde bu aşamada 'yakın üg»
odağına almak istemiyor.'
Baker, Kral Hasan'a, "tki iil-
kenin, Ortadoğu bansının ku-
rulması için olumlu yaklaşım
yönünde herkesi etkileyebilece-
ğini, bir daha zor ele geçecek bu
koşullar altında Filisünlileri sü-
reci tıkaraamak konusunda ik-
na edebilecegini" soyledi.
Kral Hasan, siyasetini netleş-
tirmeden once diğer Arap ülke-
lerinin hükümetleriyle danışma-
larda bulunacağını belirtti.
Fransız Antenne-2 televizyo-
nuna bir demeç veren FKÖ li-
deri Yaser Arafat, Barış Konfe-
ransı'nda Filistinlileri kimin
temsil edeceği konusunda taviz
vermeyeceğini söyledi. Arafat,
barış çabalannı sürduren ABD
Dışişleri Bakanı James Baker'a
Avrupa'mn korkulu düşü: Ayrılıkçı akımlar
Ayn ayn vl«slar frfUr koyııaca 0*tu Avrepa'MR Mid
rajM«Me Mr çatı tttmi» rnant zmria kınkıMı. *•rarki
lr»«Mışj« çttMftt tskl çtklşmeitr sı yâzüne çıktı vı
•kononlk gartfc
HMk Ktdaa MrMrtntıa ktMttam* Mçtofe Y«w« tatı *»r«M
kanyk *yftfartı lıltyor. Ulustanıı tartl
kMdl kMdHntM »lıiftsi HktJint
•*M*tan Bat * " ^ * m . •""•*•
>»wimiwM <ııttiaww>ı çafınim-
W» yandM da (MPKI Wçta»** |*UfM
•kıûkriık akmiMi Bab'ya <a
»çnmasıiKİaıı çeklalyortar.
'İRLMtflA
Kaay IrtMtfa. 1 mılyon Protestan.
600 000 bın Katolık Vıllardır
Protestanlann aynmcı polıûkası altında
ealen Katolıkler Kuzey Irlanda'nın l'lanca
Cumhunyetı ile bır'eşmesını ıstıyor
Çojjunluktakı Protestanlar ıse ya Büyük
Bntanya ya baJMıflm sürdürülmesınden
ya da baflımsız bir devlet kurulmasmdan
yana
SaltçyalıUr 2 5 milyon
ısOyortar
Özerfclık
r 1 mılyon Keıtçe komj$uyonar
Kûrrürel özerklık peşmdeler
_• 5 7 mılyon Kökenlen
Hollandalı VValonlarta söztü bır savaşım
ıçensındeier
V a M a r : 3.3 mılyon Fransızca '
kofiuşuyortar
taklıtan 2 5 ralyon Vızcaya. Alava
Gınpuzcoa ve Navarro ıllen ozerk
Aynlıkçı terönst ETA örgütû. bağımsız bır
devlet kurmak ıstıyor
<
I PO.0NYA
ALMANYA
10 mılyon Katalonya ılı —
özerk Franco dönemınden ben merkezı
yûneOmle aralan açık.
RanikaMar 400 000 radıka! ayrılıkçı
bombalı saldırılar duzenleyerek adayı
anavatandan koparmaya çalışıyor
1.8 mılyon Yugoslavya nın
er zengın cumhunyetı 25 Temmuz ^
1991 fle bağımstzhk ılan edıtdı Gunlerce
karlı çatışmalar yaşandı BaOımsızltk
kazanma olasılıklan yüksek
M y a r 1 mılyon 1920 ile 1940
arası ayr bır devlet olaraK ya$adılar
Hıtter-Stalın anlasmasıyia SSCB ye
".atıldıiar 11 Mart 1990 da bağımsızlık
an edıldı
Ltttııyablar: 1 4 mılyc ı 1920 ile 1940
arası ayn Dır devlet olarak yaşadılar
Hıtler-Stalm anlaşmasıyla SSCB'ye
katıidılar 4 Mayıs 1990da bağımsıztık
ılan edıldı
UtraırfaMM: 2,8 mılyon 1919 ile 1940
aras ayn bır devlet olarak yaşadılar
Hıtler Stalın anlaşmasıyla SSCB'ye
katıidılar 11 Mart 199O'da bağımsızlık
ılan edıldı
Bayaz RwUı 9 5 rnılyon Batı yörelen
1921 de Polonya'nın elıne geçt 1939 da
.enıden SSCB'ye katıidılar 27 Temmuz
1990 da bağımstzhk ılan edıldı
UknrMhlar 37 mılyon Batı yörelen
1921 de Polonya nın elıne geçtı 1939 da
yeniden SSCB ye katıidılar 16 Temmuz
1990 da bağımsızlık ılan edıldı
, r. 2 7 milyon 1940ta
SSCB ye Katıidılar 23 Hanran 1990 da
bağımsızlık ılan edıldı
Slovaklar 5 mılyon Hıtler m Kararıyla
1939 dan 1945'e dek ayn bır devlet
olarak yaşadılar Komûnıst rejımler
1989 da cökünce egemenhk ıstemınde
bulundular
r 4 4 mılyon Kendılennı Batı
Avrupa nın bır parcası olarak gönjyortarN
25 Hazıran 1991'de bafiımsızlık ılan
edıldı 26 hazırandan bu yana kanlı
catısmalar yasanıyor
r. 2 mılyon Baskı
söylûyorlar Amaçları, Arnavutluk la
bırleşmek
1 mılyon Ayrımcı polıtıkalar
karşısında 300 OOO'ı Tûrkıve'ye sığındı
Bunıarın yansı Bulganstan'a gen dondü
Macartar: 2 mılyon 1940 ta
Macanstan a katıidılar 1947'de yeniden
Romanya sınırlarına alındılar Dıktatör
Cavuşevsku'nun çökmesınden sonra
Rumenlerle çatışmaya gırdıler
Dış Haberler Servisi — Soguk savaşm sona ermesi ve Avru-
pa'nın tekrar birleşmesi, başta yaşlı kıta olmak üzere tum dün>-a-
da büyük bir sevinçle karsılanmıştı. Ancak bu mutluluk ve iyim-
serlik uzun sürmedi. Soğuk sa^'aşın ve blok disiplininin sona er-
mesi ile Avrupa'da milliyetçilik ve aynlıkçı akımlar mantar gibi
bitmeye başladı. Sovyetler'in Baltık cumnuriyetlerinden Yugos-
lavya'ya, Romanya'da Macar azınlığın yaşadığı Transilvanya'dan
Ç«koslovakya'ya kadar ayrılıkçı akımlar bir anda her yanı sardı.
Bu gelişme, AT ulkelerini de çok >akından ilgilendiriyordu. Çunkü
Fransa, İspanya, İngiltere ve Belçika gibi AT ülkelerinin kendi
azınlık sorunlan vardı. Dogu Avrupa ve Balkanlar'da başlayan
akım bir siire sonra Batı Avrupa'ya sıçrayabilir, Avrupa Toplulu-
ğu için ciddi bir iç sorun oluşturabüirdi. Bu bakımdan, Bau Av-
rupa yaşlı kıtadaki ajnukçı akımları yüreklendirmekten ozenle
kaçındı. Ancak Batı'nın aynı özeni sozgelişi Ortadoğu için gös-
terdiği söylenemez. Nitekim Kuzey Irak'ta kurulan "Guvenli Bol-
ge", Irak'ın bir parçasını Bagdat hükumetinin denetimi dışında
tutmaktadır.
Alman Der Spiegel dergisi, Avrupa'daki milliyetçi akımlan gös-
leren aynntılı bir şema hazırladı.
gezileri sırasmda birçok mektup
gönderdiğini, ancak yanıt ala-
madığını belirtti ve şimdiye ka-
dar ABD ile örgütten kimsenin
resmen gorüşme yapmadığını
kaydetti.
Arafat, Filistin tarafının Ba-
rış Konferansı'na katılacak he-
yet konusunda taviz verip ver-
meyeceğinin doğrudan kendisi-
ne sorulmasım beklediğini ifa-
de etti.
ABD'nin tutumunu eleştiren
Arafat, Amerikan yönetiminin
Israil'in "şantajlanna" boyun
eğerek butun koşullan kabul et-
tiğini söyledi.
İsrail'in tutumunu "dayat-
mak" şeklinde yorumlayan
Arafat, "Eger tsrail, bu konfe-
ransa 'evel' demişse FKÖ'nıin
yer almasına, Filistin devletinin
kurulmasuıa, Kudüs'ten temsil-
cilerin bulunmasına ve Kudüs'-
ün statüsünün karara baglan-
masına koydugu 'hayır'ın ABD
yönetimi tarafından kabul edil-
diği içindir" şeklinde konuştu.
Arafat, Amerikan yönetimi-
nin, İsrail'in ve ABD'deki Ya-
hudi lobisine teslim olduğunu
iddia ederek yine Filistinlilerin
bedel ödeyecek taraf olacağını
belirtti.
Arafat dun Reuter ajansına
verdiği demeçte de "Kudüs tar-
tışma konusu olamaz, biz Şa-
mir'in doğrudan ya da dolaylı
direktiflerini kabul edemeyiz"
dedi.
İsrairin koşullan
İsrail, Barış Konferansı'na
katılmak için uç koşul öne sü-
rüyor:
• FKÖ ile ilgisi olan Filistin-
liler, konferansa katılmayacak.
• Doğu Kudüslü Fiüstinliler
konferansta temsil edilmeyecek.
• Batı Şeria ile Gazze dışında,
dünyanın herhangi bir yerinde
yaşayan Filistinliler konferans-
ta yer almayacak.
Konferansa 'Evet'
Ote yandan tsrail kabinesi,
Başbakan Izak Şamir'in gelecek
ekim ayında bir Ortadoğu Ba-
rış Konferansı'na katılma konu-
sundaki şartlı kabulunü büyuk
çoğunlukla destekledi. Dün ka-
binenin 4 &aat suren toplantısm-
dan sonra bir açıklama yapan
Ulaştırma Bakanı Moşe KaUav,
hükümetin, kararı buyük ço-
ğunlukla kabul ettiğini bildirdi.
İsrail Radyosu da 20 uyeli ka-
binede karann 3'e karşı 16 oy-
la kabul edildiğini, Göçmen
Bakanı Izak Peretz'in oylama-
ya katılmadığını belirtti.
THE SUNDAY TİMES 'in İddİdSU
îsrail Saddam'ı öldürtmod
tngiliz gazetesine göre israil, Körfez savaşı sırasında
Saddam Hüseyin'in yakın çevresine bir "katiller grubu"
sokmayı başardı. Ancak bu grup Saddam'ı öldürme
fırsatını bulamadı.
LONDRA (Ajanslar) — Ingiliz Sun-
day Times gazetesi, İsrail'in, Irak Dev-
let Başkanı Saddam Hüseyin'i Körfez
savaşı sırasında öldurtmeyi planladığı-
m öne sürdü. AA'nın haberine göre
Sunday Times, tsrail ve ABD gizli ser-
vislerine dayanarak verdiği haberde, İs-
rail'in, Saddam Hüseyin'in yakın çevre-
sine bir "katüler grubu " sokrnayı başar-
dığmı, ancak grubun Irak Devlet Baş-
kanı'nı öldurme fırsatını bir türlü yaka-
layamadığını bildirdi.
Gazete, Körfez savaşı öncesinde İsrail
ajanlanndan oluşan bir başka ekibin de
Irak'ın nükleer programı konusunda bil-
gi toplayarak bu bilgiler ışığında Irak'-
ın nukleer tesislerine sabotajlar düzen-
lediğini ve atom bombası yapımını en-
gellediğini ileri sürdü.
Bu ikinci ekibin aynı zamanda Irak
askerlerinin hareketleri ve Scud füzele-
rı konusunda da bilgi topladığını kay-
deden Sunday Times, ajanlann, tsrail
gizli servisi MOSSAD adına çalışan
Iraklılar olduklarını belirtti.
MOSSAD'ın Irak ordusu ve hüküme-
tinde görev yapan 4 ile 6 ajanı bulundu-
ğunu, hatta bunlardan birinin Baas Par-
tisi liderlerinden olduğunu öne süren ga-
zete, ajanlardan bazılarının, Körfez sa-
vaşı sonrasında Irak'tan Türkiye'ye sı-
ğınanlar arasına gizlenerek kaçtıklannı
da iddia etti.
öte yandan Ingiliz Sunday Times ga-
zetesi, gümrük kayıtlanndan edindıği ka-
nıtlara dayanarak tngiltere'nin Körfez sa-
vaşı öncesinde Irak'a 8 tonun üzerinde
uranyum sattığını haber verdi.
Sunday Times'ın bu konudaki son ha-
beri, tngiliz hükumetinin, bugüne kadar
Irak'a ihraç edilen radyoaktif malzeme-
nin çok düşük ve zararsız düzeylerde ger-
çekleştirildiğine ilişkin açıklamalan üze-
rine yeni kuşku bulutlan topladı.
Irak'a satıldığı belirtilen 8.6 tonluk
maddenin "tüketilmiş uranyum" oldu-
ğu kaydediliyorsa da bu nitelikteki uran-
yumun pahalı, kompleks reaktöt işlem-
İeriyle atom bombası yapımında kulla-
nılan plütonyuma küçük miktarlarda
planladıdönüştürülebileceğine dikkat çekiliyor.
Gazete, ısınımını büyük ölçüde ta-
mamlamış olan "tükenmiş uranyumun",
ingiltere Ticaret ve Endüstri Bakanlığı'-
nın (DTI) izni alınarak 1988-90 yıllan
arasında üç parti halinde Irak'a gönde-
rildiğini kaydetti.
Bir DTI yetkilisi, bu miktann "tngil-
tere'nin 40.000 tonu bulan tüketilmiş
uranyum stoklannın yanında pek az
kaldığını" savunuyor.
Irak Atom Enerjisi Komisyonu'nun
sürgündeki eski başkanı Hüseyin Şahris-
tani'ye göre 8.6 ton uranyum, Bağdat'ın
20 km güneyinde yer alan Tuveyle Nük-
leer Araştırma Merkezi'ne sevkedildi.
Gazetenin Şahristani'den yaptığı ahn-
tıda, Bağdat'm asıl hedefmin, tüketilmiş
uranyumu yeniden zengialeştirerek bir
iki yıl içinde atom bombasını üretmek
olduğu belirtiliyor.
ATnin banş girişimi başansız
'Yugoslavya kaosa
sürükleniyor9
Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Van Den
Broke, Yugoslavya'daki AT adma
sürdürdükleri barış girişimlerinde başarılı
olamadıklannı açıkladı.
POLTITKADA
LÜBNAN'DAKİ YAŞITLARI GİBt - Yugoslavya'da yavaş yavaş Lübnan'da yıllardır alışılagelen
sahneler tekrarlanmaya başlıyor.Hırvatistan'da iki çocuk, Lubnan'daki yaşıtlan gibi artıksokak
larda 'savaşçılık' oynuyor. (Fotoğraf: AFP)
Dış Haberler Servisi — Yu-
goslavya'nın Hırvatistan Cum-
huriyeti'nde Başkanhk Konseyi-
nin ateşkes karanna rağmen ça-
tışmalar surerken, Sırbistan
Devlet Başkanı Slobodan Milo-
sevic, AT'nin ülkedeki krize ço-
züm bulmak için bir askeri güç
göndermesini kabul etmeyecek-
lerini açıkladı.
Hollanda Dışişleri Bakanı
Hans Van Den Broke ise Yugos-
lavya'da AT adma sürdürdükle-
ri banş girişimlerinde başansız-
lığa uğradıklannı açıkladı ve Yu-
goslayya'nın bir kaosa sürüklen-
diğini söyledi.
Van Den Broke, dün düzenle-
digi basın toplantısmda, "Ne ya-
zık ki bir sonuca ulaşmadıgı için
girişimlerimize burada son ver-
mek zonındayız" dedi.
Yugoslavya Dışişleri Bakanlı-
ğı kaynakları, Hollanda, Lük-
semburg ve Portekiz dışişleri ba-
kanlanndan oluşan AT heyeti-
nin, görüştükleri altı cumhuri-
yet liderlerinin hepsinden Hırva-
tistan için bir ateşkes antlaşma-
sı imzalamalannı istediklerini,
fakat Sırbistan ve müttefik cum-
huriyetlerin sadece Hırvatistan1
da çatışan taraflann ateşkes ant-
laşmasına imza koymaları ko-
nusunda ısrar ettiklerini bil-
dirdiler.
Aynı kaynaklar, AT heyetinin
Başkanlık Konseyi ile toplantı-
sına Sırbistan Cumhuriyeti ile
Kosova ve Voyvodina özerk böl-
gelerinin temsilcilerinin katılma-
dığını kaydediyorlar.
öte yandan Slobodan Milose-
viç, Yugoslavya'da bulunan AT
heyetiyle yaptığı görüşmelerin
ardından yayımladığı bildiride
"Yugoslavya'da yabancı askeıie-
rin bulunması, ülkenin siyasi ba-
gımgzlı£ına ters düşecek ve AT-
nin Yugosla\7a tarafından kabul
edilen iyi niyetli girişimlerinin
dışına çıkacaktır" dedi. Sırbis-
tan Devlet Başkanı, banşın sağ-
lanması için Federal Başkanlık
Konseyi'nin kesin ve koşulsuz
ateşkes çağrısına uyulması ge-
rektiğini belirtti. Hırvatistan'da
cumartesi günü kurulan yeni
ulusal birlik hükumeti ateşkes
karannı kabul etmiş, ancak ateş-
kesin Sırp yanlısı Karadağ tem-
silcisi Branko Kustic'in başkan-
lık edeceği bir komisyonca de-
netlenmesine karşı çıkmıştı.
SORÜNLAR
ERGUNBALa
Ortadoğu: Herkesin
HesabıVar
ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Ortadoğu konferansı
toplanması önerısinin tüm taraflarca kabul edilmesi barış
umutlarını arttırdı.
Yıllardır bir türlü uzlaşamayan İsrail ve Araplar, ne oldu
da konferansın toplanması konusunda kısa sürede görüş bir-
liğine vardılar?
Sanırız bunda, ABD'nin dünyada tek süper güç kalması-
nın, Körfez savaşından sonra Ortadoğu sahnesinde baş
oyuncu olarak sivrilmesinin rolü oldu.
Tarafların ansızın barış istemesinden çok ABD'nin bu ko-
numu, günümüzdeki noktaya gelinmesinde önemli rol oy-
namıştır.
Düğüm, Suriye'nin önemli tavizler vererek Baker planını
kabul etmesi ile çözüldü. Şam, artık BM'nin gözetiminde ve
Dünya Teşkilâtı'nın etkin rol oynayacağı bır konferans üze-
rinde ısrar etmiyor, İsrail'le doğrudan görüşme yapmayı da
kabul ediyordu. Hafız Esad'ın bu tavizi vermesinın en önemli
nedeni, tek süper güç olan ABD'ye yaklaşma, ülkesinin içi-
ne düştüğü yalnızlıktan kurtulma hesabı idi. Bölgede artık
Sovyetler'in desteğine güvenemeyen Suriye lideri, VVashing-
ton'a "hayır" demekten çekinmişti.
Suriye'nin bu tutumu, İsrail'i de yumuşamaya zorlamış-
tır. ABD'yi gücendiren bir Tel Aviv, VVashington'la Şam ara-
sındaki yakınlaşmanın artmasına tanık olabilir, ileride daha
büyük baskılarla karşılaşabilirdi. Üstelik İsrail'in Sovyetler'-
den gelen Yahudi göçmenlerin yerleşim programı için 10 mil-
yar dolara gereksinmesi vardı.
Lübnan ise Şam'dan o yolda talimat aldığı için konferan-
sa _katılmayı kabul etmiştir.
Ürdün Kralı Hüseyin'in barış konferansını ve israil'le doğ-
rudan görüşmeyi nazlanmadan kabul etmesinde, kuşkusuz
banş arzusu kadar, ABD'nin gözüne tekrar girme çabası da
rol oynamıştır. Körfez savaşında Saddam yanlısı tutumu ne-
deni ile ABD'de kara listeye alınan Ürdün, büyük bir ekono-
mik krizin içindedir. Ayrıca Amerikan Kongresi, Ürdün'ü ce-
zalandırmak için dondurduğu 110 milyon dolarlık ekonomik
yardımı tekrar başlatmak için Kral Hüseyin'in Baker'ın ba-
nş planına somut katkılarda bulunmasını beklemektedir.
Konferansa, gözlemci olarak katılmayı kabul eden Suudi
Arabistan Kralı Fahd ise ülkesini Irak tehdidinden koruyan
VVashington'un ricasını geri çeviremezdi. Nitekim çevirme-
di.
FKÖ'ye gelince; bu örgüt de Saddam'ı desteklemesi ne-
deni ile VVashington tarafından kara listeye alınmıştı. Sov-
yetler Birliği'nin artık ABD'ye karşı bir denge unsuru olma-
dığı ortamda FKÖ de VVashington'la ilışkilerini düzeltme ça-
başına girmiştır.
Özetle, bölge ulkelerini Baker Planı'nı kabul etmeye iten
temel etken, barış arzusundan önce ABD'nin gözüne girme
isteği olarak ortaya çıkıyor. Barışı da kuşkusuz Istiyorlar. Ama
Sovyetler Birlıği, eski gücünü ve konumunu korumuş olsaydı,
Suriye, Ürdün ve FKÖ, toplanacak konferansın niteliği ko-
nusunda herhalde daha fazla dırenirler, İsrail'le doğrudan
görüşmeyi kabul etmeden önce, Tel Aviv'in "toprağa karşı
barış" ilkesini kabul etmesini isterlerdi.
Böylece ABD'nin dünyamızda tek süper güç konumuna
girmesi, ilginç bir rastlantı olarak Ortadoğu Barış Konferan-
sı'na giden yolu açmıştır.
Bu barış, eğer gerçekleşebilirse, Pax Americana (Ameri-
kan Barışı) olacaktır.
En büyük tehlike ise Filistinlilerin satışa gelmesidir. Zira
bölgede bir Filistin devletinin kurulmasını ıstemeyen tek ül-
ke İsrail değrldtr. Suriye ve Ürdün'deki yönetimler de dina-
mik, demokratik bir Filistin devletini kendileri için tehlike ola-
rak görürler.
Eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, Filistinlilerin hak-
ları için mücadele ettiğini söyleyerek İsrail'le ayrı bir anlaş-
ma yapmış, Sina'y geri almıştı.
Günümüzde Arap liderlerin aynı yola başvurmayacakla-
rına ilişkin hiçbir güvence yoktur.
KlBRIS
Denktaş Ledsky'ye
sert tepki gösterdi
KKTC Cumhurbaşkanı, Nelson Ledsky'nin
"Siyasi eşitlik ancak anlaşmadan sonra olur"
şeklindeki açıklamasını eleştirdi.
Dış Haberler Servisi — ABD
Başkanı George Bush'un, eylül
aymda bir "Kıbns Konferansı"
duzenleneceğini açıklamasınm,
soruna taraf olan ulkelerdeki
yankıları suruyor. Yunanis-
tan'da muhalefetin hükümete
olan yoğun tepkisi sürerken,
ABD'de yayımîanan Washing-
ton Post gazetesi, Yunanistan'-
ın dörtlü zirveyi kabul etmek
için "toprak konusunda
esneklik" koşulu getirdiğini
bildirdi. KKTC Cumhurbaşka-
nı Rauf Denktaş ise, ABD Dı-
şişleri Bakanlığı Kıbns Özel
Koordinatörü Nelson Ledsky'-
nin, "Siyasi eşitlik, ancak an-
laşmadan sonra olur" şeklinde-
ki açıklamasına sert tepki gös-
tererek, "Ledsky'nin koordi-
natorlük görevini kabul edip
etmeyecegimizi düşünmemiz
gerekebilir" dedi.
ABD'de yayımîanan Was-
hington Post gazetesüıde önce-
ki akşam yayımîanan bir ha-
berde, Başkan Bush'un, "Kıb-
ns için konferans
duzenleneceğini" açıklamasına
kadar yaşanan gelişmeler açık-
landı. Gazetenin haberine gö-
re Türkiye'den once Yunanis-
tan'ı ziyaret eden Bush, Yunan
Başbakanı Konstantin Mitsota-
kis'ten, Cumhurbaşkanı Özal'a
bir mesaj getirdi. Mesajda,
Türk tarafının Kıbns'ta toprak
konusunda esneklik gösterme-
si durumunda Atina'nın dört-
lü zirve onerisini kabul edece-
ği bildiriliyordu.
Bush'un dörtlü toplantıya
Ankara'da açık destek göster-
diğini hatırlatan gazete, dörtlü
formülu Ankara'ya gelen ingil-
tere Dışişleri Bakanı Douglas
Hurd'Ün de desteklediğini kay-
detti.
Habere göre Atina ve Rum-
lar, dörtlü toplantının
KKTC'yi tanımaya gerekçe ol-
masından kaygılanmışlardı.
Post, KKTC Cumhurbaşka-
nı Rauf Denktaş'ın, Vasiliu'-
nun eşiti olarak toplantıya ka-
tılıp katılmayacağının daha
belli olmadığını da bildirdi.
Kıbns konusunda VVashing-
ton'un şubat ayından beri Ati-
na ve Ankara ile yoğun trafık
sürdürdüğünü hatırlatan gaze-
te, Dışişleri Bakanı James Ba-
ker ile Türk tarafı arasında
"bir dözlne" mektup değişimi
yapıldığını bildirdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş, ABD Dışişleri Ba-
kanhğı Kıbns özel Koordina-
töru Nelson Ledsky'nin "siyasi
eşitlik, anlaşmadan sonra
oîor" şeklindeki sözlerini tep-
kiyle karşıladı.
Denktaş, konuyla ilgili ola-
rak dün yaptığı açıklamada,
"Ledsky'den eşitlik hakkı
istemediklerini" söyledi.
Rauf Denktaş, "Ledsky'nin
böyle bir görüşü varsa ve bu
hükumetinin de goriişü ise her-
halde koordinatörlük görevini
kabul edip etmeyecegimizi dü-
şünmemiz gerekecek" dedi.
Ledsky'nin "eşitlik, anlaşma-
dan sonra" şeklindeki sözleriy-
le, Rumlar gibi 1960 antlaşma-
sını ret ve inkâr ettiğini göster-
diğini ifade eden Denktaş şöy-
le konuştu:
"1960'ta tescil ettigimiz eşit-
Uğimizi, ortaklıgımızı, self-
determinasyon hakkımızı, ege-
menligimizi, biz, Sayın
Ledsky'den istemiyoruz. Bun-
lar, halkımızın kanı ve canı pa-
hasma elde ettiği haklardır. Ve-
rilmesi ve elimizden alınması
mümkün olmayan statülerdir.
Ledsky, Ankara'da düzenle-
diği basın toplanüsmda, Denk-
taş'ın, Kıbns'ta bir çözüm
;
çin
önce iki toplumun siyasi eşitli-
ğinin sağlanmasını isteyen gö-
rüşlerini benimsemediğini be-
lirtmiş ve "Denktaş, Kıbns so-
rununun çözümü için bir anlaş-
ma zemini arandığı böyle bir
dönemde 'siyasi eşitlik önşartı'
ile karşımıza çıkmasın. Siyasi
eşitlik, siyasi bir anlaşma sag-
lanmasından sonra olur" de-
mişti.