15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AĞUSTOS 1991 Butto açlık grevinde • tSLAMABAD (AA) — Eski Pakistan Başbakanı ve muhalefet partisi lideri Benazir Butto'nun, partisine bağlı kişilere yapılan baskılan protesto etmek amacıyla sembolık bir açlık grevine başladığı bildirildi. Butto'nun liderliğindeki Pakistan Halk Partisi (PPP), Benazir Butto'nun 12 saat süren açlık grevinin dün sabah erken saatlerde yuzlerce kişinin alkışlarıyla başladığını kaydetti. ABD, Baltık'ı 'kayıracak' • VVASHINGTON (AA) — ABD Başkanı George Bush'un, SSCB'nin Baltık cumhuriyetlerine ticarette en çok gözetilen ulus statusü tanıma istediği bildirildi. Bush, SSCB ile imzaladığı ticaret anlaşmasını, kabul edilmesi için Kongre'ye gönderirken Baltık cumhuriyetleri Litvanya, Letonya ve Estonya'ya da SSCB'ye tanınandan ayn olarak ticarette en çok gözetilen ülke statüsünün tanınmasını istediği belinildı. Yeni uydu yörüngede • HOUSTON (AA) — jABD'nin uzay raekiğı Atlantis, Büyük Okyanus üzerinde görevini yapmayan bir haberleşme aracı ile değiştirilecek olan uyduyu yörüngesine oturttu. 2 ton ağırlığındaki uydu, çift motorlu bir roketin mancınık hareketiyle yeryuzünden 35.000 km. yükseklikte ekvator hattı hizasında yorüngeye oturtuldu. Temel işlevlerinden biri uzay mekikleriyle irtibatın kuv vetlendirilmesi. Atlantis'in biri kadın 5 kişilik mürettebatı, ozon tabakasının gözlemlenmesi, ortamın bunye uzerindeki etkilerinin saptanması gibi çeşitli deneyler yapıyorlar. Komor adaları karagık • ANTANANARIVO (AA) — Komor adaları hükumeti, Devlet Başkanı Mohammed Said Djohar'ın yuksek mahkeme başkanı tarafından görevden alındığını yalanladı. Enformasyon Bakanı Muhammed Adomo, Reuter'e telefonla verdiği demeçte, Devlet Başkanı Djohar'ın halen görevde bulunduğunu belirtti. Devlet başkanının bugün öğleden sonra kabine toplantısına katıldığını belirten Adomo, Djohar'ın daha sonra bir radyo konuşması yaparak hâlâ iktidarda bulunduğuna dair halka guvence vereceğini kaydetti. "Birlik'e evet" • MOSKOVA (AA) — Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov'un sözcüsü, Azerbaycan'ın yeni birlik sozleşmesini 8 eylülde yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinden sonra imzalayacağını bildirdi. Sdzcü Osman Mirzayev, Interfaks ajansına yaptığı açıklamada bu karara neden gerek göruldüğü konusunda bilgi vermedi, ancak Bakü'deki gözlemciler, Muttalibov'un "halktan yetki almış bir devlet başkanı olarak" yeni sözleşmeye ımza koymak istediğini belirtiyorlar. SACa yeni dtizenleme • OFFUTT HAVA ÜSSÜ (AA) — ABD, Stratejik Hava Komutanlığı'nı (SAC), Pentagon'un yeni savaş doktrini çerçevesinde yeniden düzenledi. SAC'ın son 40 yılda başlıca görevi, SSCB'den gelen nükleer tehdide karşı koymaktı. Soğuk savaşm sona ermesi, _>oğu Avrupa'daki değişimler ve silahsızlanma konusunda ilk anlaşmaların yapılması ile global stratejisini yeniden belirleyen Pentagon, Amerikan kuvvetlerinin nukleer savaş riskinin yanı sıra bölgesel çatışma tehdidine de karşı koymak zorunda olduğunu bildirdi. DIŞ HABERLER CUMHURİYET/9 Arafat, Tilistinlileri kimin temsil edeceğine Israil karar veremez'dedi 6 Doğu Kudüs içîn ödün yok'FKÖ lideri, Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin de Barış Konferansı'nda temsil edilmeleri gerektiğini belirterek "Biz Izak Şamir'in doğrudan ya da dolaylı direktiflerini kabul edemeyiz' şeklinde konuştu. Arafat, ABD'yi, İsraü'in'şantajlarına'boyun eğmekle suçladı. Dış Haberler Servisi — ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Fas'taki temaslarını tamamla- yarak dün Tunus'a gitti. FKÖ lideri Yaser Arafat ise Ortado- ğu Barış Konferansı'na Doğu Kudüslü Filistinlilerin de katıl- ması ilkesinden taviz vermeye- ceğini söyledi. Ajansların haberlerine gore Fas'ta Kral 2. Hasan ile göru- şen Baker, Kral'dan, Filistinli- leri Barış Konferansı'na katıl- malan için ikna etmesini istedi. Şirad Sarayı'nda iki saat sü- ren gorüşmeden sonra Kral Ha- san, Arap-tsrail barışının odak noktasını oluşturan konferans için belirgin bir vaatte bulunma- dı. Arap-İsrail sürtüşmesinde uz- laşma zemini sağlamak için baş- ta gelen bir aracı devlet olarak değerlendirilen Fas, ABD Dışiş- leri için acil bir başvuru kayna- ğı olmaktan öte uzun vadede yardımına başvurulacak bir güç olarak göruluyor. Siyasal göz- lemcilere göre James Baker, FKÖ lideri Yaser Arafat'ı, ba- rış masasını kurmak için orta- ya konan ABD mekik diploma- sisinde bu aşamada 'yakın üg» odağına almak istemiyor.' Baker, Kral Hasan'a, "tki iil- kenin, Ortadoğu bansının ku- rulması için olumlu yaklaşım yönünde herkesi etkileyebilece- ğini, bir daha zor ele geçecek bu koşullar altında Filisünlileri sü- reci tıkaraamak konusunda ik- na edebilecegini" soyledi. Kral Hasan, siyasetini netleş- tirmeden once diğer Arap ülke- lerinin hükümetleriyle danışma- larda bulunacağını belirtti. Fransız Antenne-2 televizyo- nuna bir demeç veren FKÖ li- deri Yaser Arafat, Barış Konfe- ransı'nda Filistinlileri kimin temsil edeceği konusunda taviz vermeyeceğini söyledi. Arafat, barış çabalannı sürduren ABD Dışişleri Bakanı James Baker'a Avrupa'mn korkulu düşü: Ayrılıkçı akımlar Ayn ayn vl«slar frfUr koyııaca 0*tu Avrepa'MR Mid rajM«Me Mr çatı tttmi» rnant zmria kınkıMı. *•rarki lr»«Mışj« çttMftt tskl çtklşmeitr sı yâzüne çıktı vı •kononlk gartfc HMk Ktdaa MrMrtntıa ktMttam* Mçtofe Y«w« tatı *»r«M kanyk *yftfartı lıltyor. Ulustanıı tartl kMdl kMdHntM »lıiftsi HktJint •*M*tan Bat * " ^ * m . •""•*• >»wimiwM <ııttiaww>ı çafınim- W» yandM da (MPKI Wçta»** |*UfM •kıûkriık akmiMi Bab'ya <a »çnmasıiKİaıı çeklalyortar. 'İRLMtflA Kaay IrtMtfa. 1 mılyon Protestan. 600 000 bın Katolık Vıllardır Protestanlann aynmcı polıûkası altında ealen Katolıkler Kuzey Irlanda'nın l'lanca Cumhunyetı ile bır'eşmesını ıstıyor Çojjunluktakı Protestanlar ıse ya Büyük Bntanya ya baJMıflm sürdürülmesınden ya da baflımsız bir devlet kurulmasmdan yana SaltçyalıUr 2 5 milyon ısOyortar Özerfclık r 1 mılyon Keıtçe komj$uyonar Kûrrürel özerklık peşmdeler _• 5 7 mılyon Kökenlen Hollandalı VValonlarta söztü bır savaşım ıçensındeier V a M a r : 3.3 mılyon Fransızca ' kofiuşuyortar taklıtan 2 5 ralyon Vızcaya. Alava Gınpuzcoa ve Navarro ıllen ozerk Aynlıkçı terönst ETA örgütû. bağımsız bır devlet kurmak ıstıyor < I PO.0NYA ALMANYA 10 mılyon Katalonya ılı — özerk Franco dönemınden ben merkezı yûneOmle aralan açık. RanikaMar 400 000 radıka! ayrılıkçı bombalı saldırılar duzenleyerek adayı anavatandan koparmaya çalışıyor 1.8 mılyon Yugoslavya nın er zengın cumhunyetı 25 Temmuz ^ 1991 fle bağımstzhk ılan edıtdı Gunlerce karlı çatışmalar yaşandı BaOımsızltk kazanma olasılıklan yüksek M y a r 1 mılyon 1920 ile 1940 arası ayr bır devlet olaraK ya$adılar Hıtter-Stalın anlasmasıyia SSCB ye ".atıldıiar 11 Mart 1990 da bağımsızlık an edıldı Ltttııyablar: 1 4 mılyc ı 1920 ile 1940 arası ayn Dır devlet olarak yaşadılar Hıtler-Stalm anlaşmasıyla SSCB'ye katıidılar 4 Mayıs 1990da bağımsıztık ılan edıldı UtraırfaMM: 2,8 mılyon 1919 ile 1940 aras ayn bır devlet olarak yaşadılar Hıtler Stalın anlaşmasıyla SSCB'ye katıidılar 11 Mart 199O'da bağımsızlık ılan edıldı Bayaz RwUı 9 5 rnılyon Batı yörelen 1921 de Polonya'nın elıne geçt 1939 da .enıden SSCB'ye katıidılar 27 Temmuz 1990 da bağımstzhk ılan edıldı UknrMhlar 37 mılyon Batı yörelen 1921 de Polonya nın elıne geçtı 1939 da yeniden SSCB ye katıidılar 16 Temmuz 1990 da bağımsızlık ılan edıldı , r. 2 7 milyon 1940ta SSCB ye Katıidılar 23 Hanran 1990 da bağımsızlık ılan edıldı Slovaklar 5 mılyon Hıtler m Kararıyla 1939 dan 1945'e dek ayn bır devlet olarak yaşadılar Komûnıst rejımler 1989 da cökünce egemenhk ıstemınde bulundular r 4 4 mılyon Kendılennı Batı Avrupa nın bır parcası olarak gönjyortarN 25 Hazıran 1991'de bafiımsızlık ılan edıldı 26 hazırandan bu yana kanlı catısmalar yasanıyor r. 2 mılyon Baskı söylûyorlar Amaçları, Arnavutluk la bırleşmek 1 mılyon Ayrımcı polıtıkalar karşısında 300 OOO'ı Tûrkıve'ye sığındı Bunıarın yansı Bulganstan'a gen dondü Macartar: 2 mılyon 1940 ta Macanstan a katıidılar 1947'de yeniden Romanya sınırlarına alındılar Dıktatör Cavuşevsku'nun çökmesınden sonra Rumenlerle çatışmaya gırdıler Dış Haberler Servisi — Soguk savaşm sona ermesi ve Avru- pa'nın tekrar birleşmesi, başta yaşlı kıta olmak üzere tum dün>-a- da büyük bir sevinçle karsılanmıştı. Ancak bu mutluluk ve iyim- serlik uzun sürmedi. Soğuk sa^'aşın ve blok disiplininin sona er- mesi ile Avrupa'da milliyetçilik ve aynlıkçı akımlar mantar gibi bitmeye başladı. Sovyetler'in Baltık cumnuriyetlerinden Yugos- lavya'ya, Romanya'da Macar azınlığın yaşadığı Transilvanya'dan Ç«koslovakya'ya kadar ayrılıkçı akımlar bir anda her yanı sardı. Bu gelişme, AT ulkelerini de çok >akından ilgilendiriyordu. Çunkü Fransa, İspanya, İngiltere ve Belçika gibi AT ülkelerinin kendi azınlık sorunlan vardı. Dogu Avrupa ve Balkanlar'da başlayan akım bir siire sonra Batı Avrupa'ya sıçrayabilir, Avrupa Toplulu- ğu için ciddi bir iç sorun oluşturabüirdi. Bu bakımdan, Bau Av- rupa yaşlı kıtadaki ajnukçı akımları yüreklendirmekten ozenle kaçındı. Ancak Batı'nın aynı özeni sozgelişi Ortadoğu için gös- terdiği söylenemez. Nitekim Kuzey Irak'ta kurulan "Guvenli Bol- ge", Irak'ın bir parçasını Bagdat hükumetinin denetimi dışında tutmaktadır. Alman Der Spiegel dergisi, Avrupa'daki milliyetçi akımlan gös- leren aynntılı bir şema hazırladı. gezileri sırasmda birçok mektup gönderdiğini, ancak yanıt ala- madığını belirtti ve şimdiye ka- dar ABD ile örgütten kimsenin resmen gorüşme yapmadığını kaydetti. Arafat, Filistin tarafının Ba- rış Konferansı'na katılacak he- yet konusunda taviz verip ver- meyeceğinin doğrudan kendisi- ne sorulmasım beklediğini ifa- de etti. ABD'nin tutumunu eleştiren Arafat, Amerikan yönetiminin Israil'in "şantajlanna" boyun eğerek butun koşullan kabul et- tiğini söyledi. İsrail'in tutumunu "dayat- mak" şeklinde yorumlayan Arafat, "Eger tsrail, bu konfe- ransa 'evel' demişse FKÖ'nıin yer almasına, Filistin devletinin kurulmasuıa, Kudüs'ten temsil- cilerin bulunmasına ve Kudüs'- ün statüsünün karara baglan- masına koydugu 'hayır'ın ABD yönetimi tarafından kabul edil- diği içindir" şeklinde konuştu. Arafat, Amerikan yönetimi- nin, İsrail'in ve ABD'deki Ya- hudi lobisine teslim olduğunu iddia ederek yine Filistinlilerin bedel ödeyecek taraf olacağını belirtti. Arafat dun Reuter ajansına verdiği demeçte de "Kudüs tar- tışma konusu olamaz, biz Şa- mir'in doğrudan ya da dolaylı direktiflerini kabul edemeyiz" dedi. İsrairin koşullan İsrail, Barış Konferansı'na katılmak için uç koşul öne sü- rüyor: • FKÖ ile ilgisi olan Filistin- liler, konferansa katılmayacak. • Doğu Kudüslü Fiüstinliler konferansta temsil edilmeyecek. • Batı Şeria ile Gazze dışında, dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan Filistinliler konferans- ta yer almayacak. Konferansa 'Evet' Ote yandan tsrail kabinesi, Başbakan Izak Şamir'in gelecek ekim ayında bir Ortadoğu Ba- rış Konferansı'na katılma konu- sundaki şartlı kabulunü büyuk çoğunlukla destekledi. Dün ka- binenin 4 &aat suren toplantısm- dan sonra bir açıklama yapan Ulaştırma Bakanı Moşe KaUav, hükümetin, kararı buyük ço- ğunlukla kabul ettiğini bildirdi. İsrail Radyosu da 20 uyeli ka- binede karann 3'e karşı 16 oy- la kabul edildiğini, Göçmen Bakanı Izak Peretz'in oylama- ya katılmadığını belirtti. THE SUNDAY TİMES 'in İddİdSU îsrail Saddam'ı öldürtmod tngiliz gazetesine göre israil, Körfez savaşı sırasında Saddam Hüseyin'in yakın çevresine bir "katiller grubu" sokmayı başardı. Ancak bu grup Saddam'ı öldürme fırsatını bulamadı. LONDRA (Ajanslar) — Ingiliz Sun- day Times gazetesi, İsrail'in, Irak Dev- let Başkanı Saddam Hüseyin'i Körfez savaşı sırasında öldurtmeyi planladığı- m öne sürdü. AA'nın haberine göre Sunday Times, tsrail ve ABD gizli ser- vislerine dayanarak verdiği haberde, İs- rail'in, Saddam Hüseyin'in yakın çevre- sine bir "katüler grubu " sokrnayı başar- dığmı, ancak grubun Irak Devlet Baş- kanı'nı öldurme fırsatını bir türlü yaka- layamadığını bildirdi. Gazete, Körfez savaşı öncesinde İsrail ajanlanndan oluşan bir başka ekibin de Irak'ın nükleer programı konusunda bil- gi toplayarak bu bilgiler ışığında Irak'- ın nukleer tesislerine sabotajlar düzen- lediğini ve atom bombası yapımını en- gellediğini ileri sürdü. Bu ikinci ekibin aynı zamanda Irak askerlerinin hareketleri ve Scud füzele- rı konusunda da bilgi topladığını kay- deden Sunday Times, ajanlann, tsrail gizli servisi MOSSAD adına çalışan Iraklılar olduklarını belirtti. MOSSAD'ın Irak ordusu ve hüküme- tinde görev yapan 4 ile 6 ajanı bulundu- ğunu, hatta bunlardan birinin Baas Par- tisi liderlerinden olduğunu öne süren ga- zete, ajanlardan bazılarının, Körfez sa- vaşı sonrasında Irak'tan Türkiye'ye sı- ğınanlar arasına gizlenerek kaçtıklannı da iddia etti. öte yandan Ingiliz Sunday Times ga- zetesi, gümrük kayıtlanndan edindıği ka- nıtlara dayanarak tngiltere'nin Körfez sa- vaşı öncesinde Irak'a 8 tonun üzerinde uranyum sattığını haber verdi. Sunday Times'ın bu konudaki son ha- beri, tngiliz hükumetinin, bugüne kadar Irak'a ihraç edilen radyoaktif malzeme- nin çok düşük ve zararsız düzeylerde ger- çekleştirildiğine ilişkin açıklamalan üze- rine yeni kuşku bulutlan topladı. Irak'a satıldığı belirtilen 8.6 tonluk maddenin "tüketilmiş uranyum" oldu- ğu kaydediliyorsa da bu nitelikteki uran- yumun pahalı, kompleks reaktöt işlem- İeriyle atom bombası yapımında kulla- nılan plütonyuma küçük miktarlarda planladıdönüştürülebileceğine dikkat çekiliyor. Gazete, ısınımını büyük ölçüde ta- mamlamış olan "tükenmiş uranyumun", ingiltere Ticaret ve Endüstri Bakanlığı'- nın (DTI) izni alınarak 1988-90 yıllan arasında üç parti halinde Irak'a gönde- rildiğini kaydetti. Bir DTI yetkilisi, bu miktann "tngil- tere'nin 40.000 tonu bulan tüketilmiş uranyum stoklannın yanında pek az kaldığını" savunuyor. Irak Atom Enerjisi Komisyonu'nun sürgündeki eski başkanı Hüseyin Şahris- tani'ye göre 8.6 ton uranyum, Bağdat'ın 20 km güneyinde yer alan Tuveyle Nük- leer Araştırma Merkezi'ne sevkedildi. Gazetenin Şahristani'den yaptığı ahn- tıda, Bağdat'm asıl hedefmin, tüketilmiş uranyumu yeniden zengialeştirerek bir iki yıl içinde atom bombasını üretmek olduğu belirtiliyor. ATnin banş girişimi başansız 'Yugoslavya kaosa sürükleniyor9 Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Van Den Broke, Yugoslavya'daki AT adma sürdürdükleri barış girişimlerinde başarılı olamadıklannı açıkladı. POLTITKADA LÜBNAN'DAKİ YAŞITLARI GİBt - Yugoslavya'da yavaş yavaş Lübnan'da yıllardır alışılagelen sahneler tekrarlanmaya başlıyor.Hırvatistan'da iki çocuk, Lubnan'daki yaşıtlan gibi artıksokak larda 'savaşçılık' oynuyor. (Fotoğraf: AFP) Dış Haberler Servisi — Yu- goslavya'nın Hırvatistan Cum- huriyeti'nde Başkanhk Konseyi- nin ateşkes karanna rağmen ça- tışmalar surerken, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Milo- sevic, AT'nin ülkedeki krize ço- züm bulmak için bir askeri güç göndermesini kabul etmeyecek- lerini açıkladı. Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Van Den Broke ise Yugos- lavya'da AT adma sürdürdükle- ri banş girişimlerinde başansız- lığa uğradıklannı açıkladı ve Yu- goslayya'nın bir kaosa sürüklen- diğini söyledi. Van Den Broke, dün düzenle- digi basın toplantısmda, "Ne ya- zık ki bir sonuca ulaşmadıgı için girişimlerimize burada son ver- mek zonındayız" dedi. Yugoslavya Dışişleri Bakanlı- ğı kaynakları, Hollanda, Lük- semburg ve Portekiz dışişleri ba- kanlanndan oluşan AT heyeti- nin, görüştükleri altı cumhuri- yet liderlerinin hepsinden Hırva- tistan için bir ateşkes antlaşma- sı imzalamalannı istediklerini, fakat Sırbistan ve müttefik cum- huriyetlerin sadece Hırvatistan1 da çatışan taraflann ateşkes ant- laşmasına imza koymaları ko- nusunda ısrar ettiklerini bil- dirdiler. Aynı kaynaklar, AT heyetinin Başkanlık Konseyi ile toplantı- sına Sırbistan Cumhuriyeti ile Kosova ve Voyvodina özerk böl- gelerinin temsilcilerinin katılma- dığını kaydediyorlar. öte yandan Slobodan Milose- viç, Yugoslavya'da bulunan AT heyetiyle yaptığı görüşmelerin ardından yayımladığı bildiride "Yugoslavya'da yabancı askeıie- rin bulunması, ülkenin siyasi ba- gımgzlı£ına ters düşecek ve AT- nin Yugosla\7a tarafından kabul edilen iyi niyetli girişimlerinin dışına çıkacaktır" dedi. Sırbis- tan Devlet Başkanı, banşın sağ- lanması için Federal Başkanlık Konseyi'nin kesin ve koşulsuz ateşkes çağrısına uyulması ge- rektiğini belirtti. Hırvatistan'da cumartesi günü kurulan yeni ulusal birlik hükumeti ateşkes karannı kabul etmiş, ancak ateş- kesin Sırp yanlısı Karadağ tem- silcisi Branko Kustic'in başkan- lık edeceği bir komisyonca de- netlenmesine karşı çıkmıştı. SORÜNLAR ERGUNBALa Ortadoğu: Herkesin HesabıVar ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Ortadoğu konferansı toplanması önerısinin tüm taraflarca kabul edilmesi barış umutlarını arttırdı. Yıllardır bir türlü uzlaşamayan İsrail ve Araplar, ne oldu da konferansın toplanması konusunda kısa sürede görüş bir- liğine vardılar? Sanırız bunda, ABD'nin dünyada tek süper güç kalması- nın, Körfez savaşından sonra Ortadoğu sahnesinde baş oyuncu olarak sivrilmesinin rolü oldu. Tarafların ansızın barış istemesinden çok ABD'nin bu ko- numu, günümüzdeki noktaya gelinmesinde önemli rol oy- namıştır. Düğüm, Suriye'nin önemli tavizler vererek Baker planını kabul etmesi ile çözüldü. Şam, artık BM'nin gözetiminde ve Dünya Teşkilâtı'nın etkin rol oynayacağı bır konferans üze- rinde ısrar etmiyor, İsrail'le doğrudan görüşme yapmayı da kabul ediyordu. Hafız Esad'ın bu tavizi vermesinın en önemli nedeni, tek süper güç olan ABD'ye yaklaşma, ülkesinin içi- ne düştüğü yalnızlıktan kurtulma hesabı idi. Bölgede artık Sovyetler'in desteğine güvenemeyen Suriye lideri, VVashing- ton'a "hayır" demekten çekinmişti. Suriye'nin bu tutumu, İsrail'i de yumuşamaya zorlamış- tır. ABD'yi gücendiren bir Tel Aviv, VVashington'la Şam ara- sındaki yakınlaşmanın artmasına tanık olabilir, ileride daha büyük baskılarla karşılaşabilirdi. Üstelik İsrail'in Sovyetler'- den gelen Yahudi göçmenlerin yerleşim programı için 10 mil- yar dolara gereksinmesi vardı. Lübnan ise Şam'dan o yolda talimat aldığı için konferan- sa _katılmayı kabul etmiştir. Ürdün Kralı Hüseyin'in barış konferansını ve israil'le doğ- rudan görüşmeyi nazlanmadan kabul etmesinde, kuşkusuz banş arzusu kadar, ABD'nin gözüne tekrar girme çabası da rol oynamıştır. Körfez savaşında Saddam yanlısı tutumu ne- deni ile ABD'de kara listeye alınan Ürdün, büyük bir ekono- mik krizin içindedir. Ayrıca Amerikan Kongresi, Ürdün'ü ce- zalandırmak için dondurduğu 110 milyon dolarlık ekonomik yardımı tekrar başlatmak için Kral Hüseyin'in Baker'ın ba- nş planına somut katkılarda bulunmasını beklemektedir. Konferansa, gözlemci olarak katılmayı kabul eden Suudi Arabistan Kralı Fahd ise ülkesini Irak tehdidinden koruyan VVashington'un ricasını geri çeviremezdi. Nitekim çevirme- di. FKÖ'ye gelince; bu örgüt de Saddam'ı desteklemesi ne- deni ile VVashington tarafından kara listeye alınmıştı. Sov- yetler Birliği'nin artık ABD'ye karşı bir denge unsuru olma- dığı ortamda FKÖ de VVashington'la ilışkilerini düzeltme ça- başına girmiştır. Özetle, bölge ulkelerini Baker Planı'nı kabul etmeye iten temel etken, barış arzusundan önce ABD'nin gözüne girme isteği olarak ortaya çıkıyor. Barışı da kuşkusuz Istiyorlar. Ama Sovyetler Birlıği, eski gücünü ve konumunu korumuş olsaydı, Suriye, Ürdün ve FKÖ, toplanacak konferansın niteliği ko- nusunda herhalde daha fazla dırenirler, İsrail'le doğrudan görüşmeyi kabul etmeden önce, Tel Aviv'in "toprağa karşı barış" ilkesini kabul etmesini isterlerdi. Böylece ABD'nin dünyamızda tek süper güç konumuna girmesi, ilginç bir rastlantı olarak Ortadoğu Barış Konferan- sı'na giden yolu açmıştır. Bu barış, eğer gerçekleşebilirse, Pax Americana (Ameri- kan Barışı) olacaktır. En büyük tehlike ise Filistinlilerin satışa gelmesidir. Zira bölgede bir Filistin devletinin kurulmasını ıstemeyen tek ül- ke İsrail değrldtr. Suriye ve Ürdün'deki yönetimler de dina- mik, demokratik bir Filistin devletini kendileri için tehlike ola- rak görürler. Eski Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, Filistinlilerin hak- ları için mücadele ettiğini söyleyerek İsrail'le ayrı bir anlaş- ma yapmış, Sina'y geri almıştı. Günümüzde Arap liderlerin aynı yola başvurmayacakla- rına ilişkin hiçbir güvence yoktur. KlBRIS Denktaş Ledsky'ye sert tepki gösterdi KKTC Cumhurbaşkanı, Nelson Ledsky'nin "Siyasi eşitlik ancak anlaşmadan sonra olur" şeklindeki açıklamasını eleştirdi. Dış Haberler Servisi — ABD Başkanı George Bush'un, eylül aymda bir "Kıbns Konferansı" duzenleneceğini açıklamasınm, soruna taraf olan ulkelerdeki yankıları suruyor. Yunanis- tan'da muhalefetin hükümete olan yoğun tepkisi sürerken, ABD'de yayımîanan Washing- ton Post gazetesi, Yunanistan'- ın dörtlü zirveyi kabul etmek için "toprak konusunda esneklik" koşulu getirdiğini bildirdi. KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş ise, ABD Dı- şişleri Bakanlığı Kıbns Özel Koordinatörü Nelson Ledsky'- nin, "Siyasi eşitlik, ancak an- laşmadan sonra olur" şeklinde- ki açıklamasına sert tepki gös- tererek, "Ledsky'nin koordi- natorlük görevini kabul edip etmeyecegimizi düşünmemiz gerekebilir" dedi. ABD'de yayımîanan Was- hington Post gazetesüıde önce- ki akşam yayımîanan bir ha- berde, Başkan Bush'un, "Kıb- ns için konferans duzenleneceğini" açıklamasına kadar yaşanan gelişmeler açık- landı. Gazetenin haberine gö- re Türkiye'den once Yunanis- tan'ı ziyaret eden Bush, Yunan Başbakanı Konstantin Mitsota- kis'ten, Cumhurbaşkanı Özal'a bir mesaj getirdi. Mesajda, Türk tarafının Kıbns'ta toprak konusunda esneklik gösterme- si durumunda Atina'nın dört- lü zirve onerisini kabul edece- ği bildiriliyordu. Bush'un dörtlü toplantıya Ankara'da açık destek göster- diğini hatırlatan gazete, dörtlü formülu Ankara'ya gelen ingil- tere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd'Ün de desteklediğini kay- detti. Habere göre Atina ve Rum- lar, dörtlü toplantının KKTC'yi tanımaya gerekçe ol- masından kaygılanmışlardı. Post, KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş'ın, Vasiliu'- nun eşiti olarak toplantıya ka- tılıp katılmayacağının daha belli olmadığını da bildirdi. Kıbns konusunda VVashing- ton'un şubat ayından beri Ati- na ve Ankara ile yoğun trafık sürdürdüğünü hatırlatan gaze- te, Dışişleri Bakanı James Ba- ker ile Türk tarafı arasında "bir dözlne" mektup değişimi yapıldığını bildirdi. KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş, ABD Dışişleri Ba- kanhğı Kıbns özel Koordina- töru Nelson Ledsky'nin "siyasi eşitlik, anlaşmadan sonra oîor" şeklindeki sözlerini tep- kiyle karşıladı. Denktaş, konuyla ilgili ola- rak dün yaptığı açıklamada, "Ledsky'den eşitlik hakkı istemediklerini" söyledi. Rauf Denktaş, "Ledsky'nin böyle bir görüşü varsa ve bu hükumetinin de goriişü ise her- halde koordinatörlük görevini kabul edip etmeyecegimizi dü- şünmemiz gerekecek" dedi. Ledsky'nin "eşitlik, anlaşma- dan sonra" şeklindeki sözleriy- le, Rumlar gibi 1960 antlaşma- sını ret ve inkâr ettiğini göster- diğini ifade eden Denktaş şöy- le konuştu: "1960'ta tescil ettigimiz eşit- Uğimizi, ortaklıgımızı, self- determinasyon hakkımızı, ege- menligimizi, biz, Sayın Ledsky'den istemiyoruz. Bun- lar, halkımızın kanı ve canı pa- hasma elde ettiği haklardır. Ve- rilmesi ve elimizden alınması mümkün olmayan statülerdir. Ledsky, Ankara'da düzenle- diği basın toplanüsmda, Denk- taş'ın, Kıbns'ta bir çözüm ; çin önce iki toplumun siyasi eşitli- ğinin sağlanmasını isteyen gö- rüşlerini benimsemediğini be- lirtmiş ve "Denktaş, Kıbns so- rununun çözümü için bir anlaş- ma zemini arandığı böyle bir dönemde 'siyasi eşitlik önşartı' ile karşımıza çıkmasın. Siyasi eşitlik, siyasi bir anlaşma sag- lanmasından sonra olur" de- mişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle