Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
!i AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Hıristiyanlık
propagandagı
i • KONYA (AA) —
ÎKonya'da Hıristiyanhk
Jpropagandası yaptıkları
bildirüen 4'ü bayan, 7
yabancı uyruklu yakalandı.
-Alınan bir ihbarı
değerlendiren Konya
-Emniyet Müdürlüğü siyasi
-şube ekipleri, Hıristiyanhğı
övücü nitelikte Türkçe
basıhnış broşürleri ev ve
işyerlerinin posta kutulanna
-atan Finlandiya uyruklu
Muaref Kaikko, Johanns
'Waishenenf, Mikael
'Vaishenenf, İrlanda uyruklu
Mikael Aluster Bon,
Thomas Vilham, Avustralya
uyruklu Simone Louise ve
Singapur uyruklu Keh Chee
Kin Stephen'i suçüstü
yakaladılar. Bu kişilerle
birlikte Hıristiyanhğı övücü
nitelikte 5 bin 500 adet
broşür ile 4 adet İncil ele
geçirildi. Yabancı uyruklu 7
kişinin tutuksuz
yargılanacakları bildirildi.
Barışa katkı
konferansı
• ANKARA (AA) —
Altındağ Belediyesi, İHD ve
Çağdaş Gazeteciler
Derneği'nin katılımıyla 5-10
ağustos tarihleri arasında
'Barışa Katkı' konferansı
düzenlenecek. Altındağ
Belediyesi'nden yapılan
açıklamada, konferansta
ağırlıklı olarak Körfez
savaşının ele alınacağı
belirtilerek şoyle denildi:
"Banşa katkı konferansları,
herhangi bir nükleer savaş
felaketinin insan soyunu ve
dünya uygarhğını yok
edeceği, her yıl
silahlanmaya harcanan
milyarlarca liranın,
yoksulluğun ve geriliğin
nedeni olduğu, kimyasal
silah ve termik santralların
doğa, çevre ve insan
yaşamında yarattığı
tahribatı anlatmak amacıyla
gündeme getirilmiştir;'
ANAP'tan
trafige düzen
• ANKARA (ANKA) —
ANAP Genel Başkan
Yardımcısı ve Tekirdağ
Milletvekili Ahmet Karaevli,
şehiriçi trafik hizmetleri
konusunda belediyelere
daha fazla sorumluluk ve
yetki verileceğini açıkladı.
Ahmet Karaevli yaptığı
yazılı açıklamada, trafik
aoarşjsi sorununun ^,-± 5
kSrttnden çözümü için*—* "
ANAP iktidarının bazı
yenilikleri uygulamaya
koyacağını bildirdi.
Karaevli, söz konusu
yenilikler çerçevesinde,
kırsal alanlardaki trafik ile
ilgili görevlerin
jandarmadan alınarak polis
örgütüne devredilmesine
ilişkin yasa tasarısının
Bakanlar Kurulu'nda kabul
edilerek TBMM'ye sevk
edildiğini belirtti.
Hükümetin trafikten
sorumlu bir bakanhk
oluşturmak yerine bir trafık
hizmetleri genel müdürlüğü
oluşturmayı uygun
gördüğünü kaydeden
Karaevli, bu kararın en kısa
sürede uygulamaya
konulacağını kaydetti.
Türkiye'deki toplam araç
sayısımn 1990 yılı sonu
itibarıyla 4 milyon 8 bin
888'e ulaştığını ifade eden
Karaevli, alınan kararların
uygulanmasıyla trafik
sorununun "bir işkence,
korku ve kâbus" olmaktan
çıkacağım savundu.
'Sulukııle
kavgası'
• ANKARA (UBA) —
Hasan Celal Güzel,
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'la Başbakan Mesut
Yılmaz arasındaki kavgayı
'Sulukule kavgası'na
benzetti. Son günlerde sık
sık gündeme gelen
'hükümet-Köşk kavgası'nı
değerlendirirken,
tartışmaların gerçek
olmadığını belirten Güzel,
"Teşbihte hata olmaz.
Sulukule'de para karşılığı
mahalle kavgalan çıkanlır
ve herkes bunu zevkle izler.
Bunlar yapmacık
kavgalardır. Özal-Yılmaz
kavgası da bir Sulukule
kavgasıdır." dedi.
Arazi
anlaşmazlıgı
• MUŞ (AA) — Muş'un
Bulanık ilçesi Adıvar
köyünde arazi anlaşmazlığı
yüzünden çıkan silahlı
çatışmada 4 kişi öldü, 3
kişi yaralandı. Olayla ilgili
10 kişi gözaltma alındı.
Yaşar ve Kaya aileleri
arasında arazi anlaşmazlığı
tzünden başlayan
.drtışma, kısa sürede silahlı
çatışmaya dönüştü.
Çatışmada, Cemal Yaşar
(25), Nurettin Kaya (45),
Avni Yaşar (31) ve
Abdülcabbar Kaya (35)
öldü. Ağır yaralanan 3 kişi
Erzurum ve Diyarbakır
devlet hastanelerinde tedavi
altına alındı.
Genelsekreteryardımcılıkları Inönü ileyenilikçileri karşı karşıyagetirdi. Çetin arada kaldı
SHP'de MYK bunalınuANKARA (Cumhu-
riyet Biirosu) —
SHP'nin yeni oluşan
MYK'sındaki görev
dağüımı, huzursuzluğa
yol açtı. Genel sekreter
yardımcılıklarının da-
ğüımı, "Yenilikçiler"i hoşnut etmezken,
Genel Başkan Erdal tnönü ile ayrı nok-
talara düştüler. Genel Sekreter Hikmet
Çetin ise iki kesim arasında dengeyi sağ-
lamaya çalışıyor. öte >"andan Deniz Bay-
kal'ın içinde bulunduğu "Yeni Sol" da
görev dağılımını "yetersiz ve bütünleşti-
rici olmaktan uzak" diye eleştiriyor.
Önceki gece geç saatlerde eksik üyey-
le devam eden toplantı sonunda, genel
sekreter yardımcılannı açıklayan Hikmet
Çetin'e de tepki oluştu. Çetin'in, tnönü
ile Yenilikçiler arasında bir denge oluş-
turmaya calıştığı öğrenilirken özellikle
Yiğit Gülöksüz'ün genel sekreter yardım-
cılıklannın dışında tutulması, eleştiri ko-
nusu oldu.
Çetin'in, Inönü'nün onayını alarak
yaptığı görev dağılımı şöyleydi:
Ertugrul Giinay (siyasal planlama,
propaganda, basm sözcülüğü), Güneş
Gürseler (örgüt üye yazımı), Mehmet
Mogultay (hukuk, parti sekretaryası),
Cevdet Selri (sendika, meslek kuruluş-
lan, demokratik kitle örgütleri), Fikri
Sağlar (seçim hazırlıkları), Abdülkadir
Ateş (dış iüşkiler, parti içi eğitim). Çe-
tin, MYK'nın diğer üyelerinden Yiğit
Gülöksüz'e yerel yönetimler, yayın ve se-
çim komitesi üyeliği, Korel Göymen'e
araştınna, dokümantasyon ve seçim ko-
mitesi üyeliği, Birgen Keleş'e parlamen-
to ve kamu kuruluşlarıyla iüşkiler, Er-
can Karakaş'a seçim komitesi üyeliği, Se-
dat Doğan'a da halkla ilişkileri verirken,
Inönü ile daha etkin görev almak iste-
yen Yenilikçiler arasında denge oluştur-
maya çalıştı. Ancak oluşan tablodan Ye-
nilikçiler tatmin olmadılar. Partinin se-
çim dönemecine girdiğini düşünen bu
kesim, "daha etkin ve dinamik bir yapı-
lanma için genel sekreter yardımcılıkla-
rının daha değişik bir biçimde
doldurulmasını" istiyordu. Bununla bir-
likte, "seçim dönemine girildiğini
düşünen" bu kesim, sorunu daha fazla
büyütmeden bu aşamada olabildiğince
partiye destek verme çabasında. Bu ne-
denle dognıdan eleştiri yapmaktansa, ve-
rilen görevleri kabul ederek ancak soru-
na da işaret eden bir tutum içine girme
eğilimindeler.
Dün kendi aralarında telefonla başba-
şa görüşmelerle bu sorunu değerlendiren
"Yenilikçiler", olayı fazla büyütmeden ve
partiyi yaralayıcı ve etkinliğini zayıfla-
tacak bir pozisyona düşürmemek için
eleştirilerini bu aşamada saklı tutmayı
kararlaştırdılar.
Önceki günkü toplantıda, Inönü tara-
fından da desteklendiği bildirüen Meh-
met Moğultay, Cevdet Selvi, Korel Göy-
men, Birgen Keleş, Ertuğnıl Günay ve
Güneş Gürseler'den oluşan genel sekre-
ter yardımcıhkları için muhalefet oluş-
muş ve toplantı bu nedenle anlaşma sağ-
lanamaması üzerine bazı üyelerin katıl-
mamasıyla devam etmişti. Bir süre son-
ra da Çetin, genel sekreter yardımcılık-
larını açıklamıştı.
Yenilikçiler'in, durumlarını önümuz-
deki günlerde bir kez daha gözden ge-
çirdikten sonra gerek Inönu ve Çetin, ge-
rekse parti yapılanması ve seçim hazır-
lıkları konusunda görüşlerini daha da
netleştirmeleri bekleniyor.
Bu arada SHP Denizli Milletvekili ve
Parti Meclisi üyesi Adnan Keskin, Yeni
Sol'dan hiç kimsenin parti genel sekre-
ter yardımcılıklarına atanmadığını eleş-
tirerek "SHP yönetimi paylaşımcüıktan
uzak, dışlayıcı ve hatta hizipçi bir anla-
yışın içindedir" dedi.
Keskin, kurultay öncesi tartışmaların
kapatıldığı ve birlikteliğin sağlandığı yo-
lundaki sözlerin gerçekleri yansıtmadı-
ğını belirterek "Kurultayda ortaya çıkan
sonuçlar, partide yetki kullanımı ve gö-
rev bölüşümünde herkese olanak tanın-
masını öngörmektedir. Fakat parti yöne-
timi biriikteliği yalnızca vitrinde beraber
görünmek olarak algılamaktadır. Bu, ge-
nel sekreter yardımcısı seçimleriyle da-
ha da somutlaşmıştır. Parti Meclisi'nin
üçte birini oluşturan Yeni Sol'dan hiç
kimsenin bu göreve seçilmemesi bu dü-
şüncemizi dogrulamıştır" dedi. Keskin
kurultay sonuçlarının, Yeni Sol'dan se
çilip gelen 15 kişinin partinin yetkili or
ganlarında görev almasını gerektirir ni-
telikte olduğunu vurguladı.
Düzce'de konuşan DYP lideri Demirel, kasımda seçim istedi
'ANAPı sandığa gömürfSusan Türkiye'den konuşan Türkiye'ye biz
getirdik. ANAP'lı Türkiye'den ANAP'sız
Türkiye'ye, çileli Türkiye'den çilesiz Türkiye'ye
de biz götürürüz. Düzce'yi biz vilayet yapacağız.
HAKKI ERDEM
MEHMET KIDIMAN
DÜZCE —
Bartın Beledi-
ye Başkanlığı
seçiminin en
'J önemli kozla-
nndan il yap-
ma vaadi, dün
de Düzce'de gündeme geldi. Bu
kez DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel, Düzce'ye il yap-
ma vaadinde bulundu. Demirel,
en geç kasım ayında seçime gi-
dilmesini isteyerek "Seçime gi-
delim, millet bu kısa korku için-
de girmesin" dedi.
Muhalefetin erken seçim tar-
tışmalarına yön verecek ve Yıl-
maz'ın "kaderini belirieyecek"
Bartın seçimleri sürerken Demi-
rel, dün Düzce'de bir miting dü-
zenledi. Mitinge DYP Bursa
Milletvekili Cavit Çaglar'ın he-
likopteriyle gelen Demirel, ön-
ce miting alanı üzerinde bir tuf
atarak helikopterin penceresin-
den vatandaşları selamladı.
Anıtpark Alanı'nda umduğu
ölçüde kalabalık bulamayan
Demirel, DYP mitingi nedeniyle
Düzcelilerin kent dışında başka
yerlere götürülmesi için organi-
zasyonlara girişildiğini öne sür-
dü. Demirel'in bu savlanna
Düzce'de her yıl geleneksel ola-
rak düzenlenen toplu sünnet tö-
reni için vatandaşlann büyük
bölümünün yaylaya götürülme-
sinin neden olduğu öğrenildi.
"Bu meydanlarda. benim ko-
nuşmamdan rahatsız olanlar
var. Olmaya da devam edecek-
tir" diyen Demirel, Yılmaz hü-
kümetinin emeklemekte oldu-
ğunu söyledi. Demirel, "Çanka-
ya'ya 'Doğal ve daimi liderim'
dedikten sonra Çankaya seni
hükümet olarak tanır mı?" di-
ye konuştu.
Ülkedeki sorunların çözümü-
nün halkın elinde olduğunu be-
lirten Demirel, temmuz ayına
göre bir yıllık enflasyonun yüz-
de 68.5 olduğunu belirterek
"Bu enflasyonun anası kim, ba-
bası kim" diye sordu. Demirel
sorusunun yanıtını da kendisi
"Bunun anası da babası da hal-
kın içine çıkmaya yüzleri olma-
yan, halka yalan söyleyen, son-
ra da 'Bana inanmıyorsanız,
Bush'a sorun' diyenlerdir" söz-
leriyle verdi.
lktidarı kendisinden sonra
meydana gelip yaptıklarının
doğru olduğunu savunmaya ça-
ğıran Demirel, memura verilen
zammın yüzde 40'ta kalmasına
dikkat çekti. Demirel, isim ver-
meden Ecevit'e yönelik eleştiri-
lerini sürdürürken de 1979'da
kan dökülen ve kuyruklar olan
bir Türkiye devraldıklarını bil-
dirdi ve "Şimdi fazla bir şey
söylemek istemiyorum. Yarın
günü gelecek milletin önünde
herkesle hesaplaşacağız" dedi.
Demirel, 1979'da göreve geldik-
lerinde kan dökülmesinin engel-
lenmemesinin nedeni olarak da
Kenan Evren'i gösterirken
"Kan dokülmesini önleyecek
teşkilatın başında olan adam
'Biraz daha kan dökülsün de
Çankaya'ya çıkayım oturayım'ı
kafasına koymuştu. Ama o kan
denizinde boğulacak" diye ko-
nuştu. Demirel, ülkenin iki-
ye bölünmüş olacağmı savuna-
rak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye böyle bir siyasi ik-
tidarı hak etmemiştir. Bunlar
gitmelidir. Gideceklerdir. Arka-
lanna bile bakamayacaklardır.
Acaba arkamıza teneke mi bag-
ladılar diye. Gelin millet sizden
kurtulsun, siz de kurtulun. Mil-
letin içine çıkamayacaksınız.
Gelin kurtulun. Sandığı kasımı
geçirmeden getirin. Millet bu kı-
şa korku içinde girmesin. Susan
Türkiye'den konuşan Türkiye'-
ye biz getirdik, ANAP'lı Tür-
kiye'yi AlNAP'sız Türkiye'ye,
çileli Türkiye'yi çilesiz Türkiye'-
ye de biz götürürüz."
Demirel, Düzceülere il yapma
vaadinde bulunurken de şöyle
konuştu.
"Düzce'nin vilayet olmak
hakkıdır. Sekiz senedir niye
yapmaddar? 'Oy sizden, hizmet
bizden' diyorlar. Bu, vatanda-
şa hizmet degil, vicdanını satın
almakür. Ben buraya geliyonım
diye Düzce il olacak sözlerini el
altından yayıyorlar. Düzce'yi
biz vilayet yapanz. Gelin bon-
lan sandığın içine gömün, san-
dığın içi bir siyaset kabristanı-
dır. Bunlar da oraya gömül-
sun."
Demirel, konuşmasından
sonra helikopterle Ankara'ya
döndu.
ANAYASA MAHKEMESİYETKİLİLERÎNİN GÖRÜSÜ:
Üniversitelerde türban yasak
._ . . _ . . _ VANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Anayasa Mahkemesi
yetkilileri, "üniversitelerde tür-
ban giyilmesine ilişkin" yorum-
lann "dognı olmadığını" bildir-
diler. Yetkililer, verdikleri "yo-
rumhı ret" karan nedeniyle üni-
versitelerde türban giyilemeye-
ceğini vurguladılar.
Eski Cumhurbaşkanı Kenan
Evren'in başvurusu üzerine
üniversitelerde türban takma
serbestisini" iptal eden bir yet-
kili, "Bu karar yüriirlüktedir.
Türbana ilişkin verdiğimiz ka-
rann adı, yonımlu reddir. Ya-
ni iptale dahi lüzum yoktur" de-
diler. Aynı yetkili, Kadının Sta-
tüsü ve Sorunlan Genel Müdür-
lüğü'nün kuruluş yasasındaki
bazı maddelerle, "yüksekögre-
tim kurumlannda kılık ve kıya-
fet serbestisi" getiren hüVmün,
Anayasa Mahkemesi'nin daha
önceki kararına aykırı olduğu-
nu ifade etti.
Anayasa Mahkemesi yetkili-
lerinin konuya ilişkin göruşleri
ise özetle şöyle:
"Mahkeme, 'Bu konuda da-
ha önce verilen karar
yürürlüktedir' diyor. Bu incele-
meyle getirilen yeni kanun, üni-
versitelerde türban giyme ser-
bestisi getiremez. Anayasa
Mahkemesi'nin önceki karan
yürürlüktedir. Bu kanun, o ka-
rarla ortadan kaldınlamaz. Ana-
yasanın 153. maddesine göre
Anayasa Mahkemesi'nin karar-
lan yasama organına baglı. Öy-
le kanun çıkanlmaz. Anayasa
Mahkemesi'nin aleyhine kanun
da olmaz."
Sinema • Tiyatre • Gösteri 146 97 38 • 132 64 26
Vahşi bir dunyada seruvenlerin en büyüğu,
hayatta kalma ba
Jack London
KIJUS Maria Brandauer Ethan Hawke
(Mephı^ot ıCluOzanlarDerneğı)
" i o n R a n d a l K l e i s e r
9 Ağustoe 1991den iöbaren
Beyoğlu EMEK - Kadıkoy BEKS
Ankara AKUN - Izmır IZMIR
Çemberlıtaş ŞAFAK Sınemalarında :Im'o'cw:lın»
BETTE MIDLER WOODY ALLEN
Deborah ve Ntek,
t6 evlilik yıtdonumlerind«,
arolanndakt butun sorunların
rmıhosvbesinı
yopmaya korar v«rdîter...
Ak^vcnş mcrfcazinın
orto yertnd*!
MANZARALARI"SCENES FROM A MALf
3. HAFTA
Beyojlu EMEK (144 84 39) 12 00-14 15-16 X-18 45-21 15
(336 01 12) 12 30-14 15-16 30-18 45-21 15 ^
(127 7S5«)12 15-14 3O-16 45-19OO-2115 ' ^
ST1N6 KATHUENTURNER
B©yoâluDÛNYA(149 93 61)
12 00-14 15-1630-1845-21 00
Evde Tek Basına
FMmının Super Ekıb
JOHN \
MALREENOH\R\
SHEKDY
VÖN CHRB CCH.UMBLS
JOHN HUGHES
ANTHONV OUINN
MACAUIAY CULKIN *
AJ^IADEUS PREDATOR-2
4. ve SON HAFTA 5. HAFTA
Ş.Şİ KENT (141 62 03) C taf ŞAf AK-2 (516 26 60)
Ç.te» ŞAFAK-4 (516 26 605 Ankva BATI (11t B3 23)
YOUNGGUNS-I(147 69*Tı ıi 0C 13 3C '6 0C--6 45-21
30
(S1S MSOl ıı X 13 30 '« 0C ^630-21 00
(S72 1**31 V X-13O0 15 ÜO-f' »-19 0O-21 D0
ÇDt ŞAFAK
5 Ağustos
6 Ağuslos
7 Ağustos
Beytgiu S1MEF0P !143 70 71)
5 Ağustos CAZIK
6 Ağustos ŞETTAN ÇKARAN
7 Ağustos TANRILA8 ÇLDBMIŞ
OIMALI - 2
S Ağustos EVM TEK &AŞINA
3 1516 ?6 60|
BOSSA
MONTHALll İSA
MRINUK
SAJfHOŞlUĞU
VAHŞİ DUYGULAR
:f n r t m K»dn,3y *s P36 go 501
MONTBEAIXI BA 7 ftğustos BOBA
DERINUK SASH09.JĞU 8 Ağustos ÇINGENELB ZAMANI
REKLAM FİLMI DAfilTIMINOA
FÎDfl
• 1 L l 1 1
1 !•! 1 1149 50 33
V /J
- ^
TnrirnıTbaratTvSaoaTİLıd JtL
\RTIK BE>OĞLl"!ND\
KESTLİLERE AİT
BİR KÖŞE YtR
Havj Sok r - B l Y e m MelekSok l
BC>L>JIU Ttl 149 95 9" - 151 2J 35
Sinema • Tlyatro
Göstori
M6 97M • 132 64
riffllcı
LEVENT OYA
m C A BAŞAR
GÜNDOĞARKEN
rGEREGI >
DÜŞÜNÜLDÜ
Yılrr.az. E
Yo7ieten»L«vent K
Scz MmıkîGünolcğarktn
Kareograf:îSâıt Soîonen
Ses.ısak! Stıras
G6*t«n M»rfcexL TW- 384 72 10
Vıttotım. TUaun. Tel IS1 26 88
Vokkoruru Suadır» TeL 3SC 8? <2
RUMELİ
HISAR1
KONSERLERİ
8-18 Ağustos.Sıat 21:15
Gİ Ş E L E R :
Rumeli Hısan Gişesı, Tel: 157 73 50
Bostancı Gösteri Merkezı, Tei: 384 72 10
Vıkkorama Taksım, Tel: 151 28 88
Vakkorama Suadıye, Tel: 350 87 42
GUNLERİN KOPUGU
AHMET TAN
VatanMillet-GururİffetKDV
ANKARA — Açılacak yeni
ekonomik pakette birinci
umut zamlarsa. ikinci umut
yeni vergilerdir. Türkiye'nin
vergi rekortmeni yıllardır, bir
genelev işletmecisidir. Matild
Manukyan, bilindiği gibi Er-
meni asıllı bir yurttaşımızdır.
Vergi dairelerini süsleyen öz-
deyişlere göre ise, "\Aergi ver-
mek büyük yurtseverlik"tir.
Eğer öyleyse, Türkiye'nin
en büyük vatanseveri, bu Er-
meni asıllı vatandaşımızdır.
Üstelik Madam Manukyan,
öteki işadamlarının aksıne, bu
yurtseverliği devletten bir ku-
ruş yardım, teşvik kredisi tü-
ründen bir destek almadan
ayrı post elde etmektedir: Ge-
lir Vergisi ve Katma Değer
Vergisi.
Gelir Vergisi anlaşılabilir.
Ama devlet, genelevlerden
niçin Katma Değer Vergisi aJ-
maktadır?
Genelevierdeki "sermaye"
nin, "kapital" ile bir ilgisi yok-
tur. Buradaki sermaye, aslın-
da "emek"tir ve buradaki üre-
tim veya hizmet sürecinde
sermayeye katılan herhangi
bir değer yoktur.
Öyte olduğu halde, yurttaş-
lara KDV fişi kesilmektedir.
Bu fişler ise, yurttaşın ba-
şına iş açmaktadır. Çünkü, bu
fişlerin vergi iade formlanna
işlenmeleri çok risklidir.
Nitekim bir okurun başı
gerçekleştirmektedir.
Öte yandan, paralı askeıiik
mevzuatı konuşulurken, va- dercle girmiş.
tanseverliğin yalnız sınır boy- Özetle şöyle:
larında silahla nöbet bekle- "Biraz çakırkeyifliksonucu,
mek olmadığı, para vererek biraz da gençlik günlerini ya-
de vatana hizmet edileceği detmek üzere, iki arkadaş ge-
kabul edilmişti. neleve gittik. Buradan aldığı-
Herhalde Efe Özal'ın önü- mız fişler, dalgınlıkla öteki
müzdeki yıl, eşi ile ABD'ye alışveriş fişleriyle karışmış.
göçerek askerlik hizmetini Bunları iade formuna geçirir-
" b e d e l l i
olarak" yap-
mak istemesi
de Manukyan
modeli bir
yurtseverlik
sergilemek is-
temesinden...
Manukyan
örneği üzerin-
de biraz daha
durmak gerek.
Türkiye'deki
iş mevzuatı,
her işyeri ve iş
sahibinin (şo-
förler, bakkal-
lar, doktorlar
"Biraz
çakırkeyiflik
sonucu, biraz da
gençlik günlerini
yadetmek üzere,
iki arkadaş
geneleve gittik.
Buradan aldığımız
fişler, dalgınlıkla
öteki alışveriş
fişleriyle karışmış."
ken de fark et-
medim. Servis
şefi, beni çağı-
rıp herkesin
içinde rezil et-
ti. Durum, eşi-
min kulağına
gitti. Fişin baş-
kasına ait ol-
duğunu söyle-
yecek falan ol-
dum. Amadin-
lemedi. Evi
terk etti. Şim-
di, şunu top-
lumda tartış-
mak gerek. Bu
tür yerler yüz
dahil) bir meslek odasına ve kızartıcı ise, niçin devlet res-
derneğine kayıtlı olmasını men izin veriyor, işletmecilik
emreder. yapıyor, buralardan vergi top-
Manukyan, vergi daireleri- luyor?"
ne kayıtlı birçok işletmenin, Talihsiz okurun isteği üze-
işyerinin sahibi. Ama kendisi- rine tartışma açsak bile, bu
ni ne ticaret odası kabul eder, tartışmaya devleti çekmek
ne Esnaf ve Sanatkâriar Kon- çok zor. Çünkü, böyle bir tar-
federasyonu. tışma, örneğin, Manukyan tü-
Bu yüzden, örneğin, İstan- rü vergi yükümlülerinin dev-
bul Ticaret Odası her yıl üye- let bütçesine olan katkılarını
lerinin verdiği vergileri açık- yok edebilir.
larken, en büyük vergi yü- Tıpkı bazı Doğu ve Güney-
kümlüsünün rekorunu açıkla- doğu illerinin beledıye baş-
yacak kimse bulunmaz. kanlannın yaptığı gibi, devlet-
Bunu açıklamak devlete te de genelev yasakçılan çı-
düşer. kabilir.
Devlet, gerçek bir yurtsever O zaman da, başta, Sayın
olan Manukyan'ın hakkını Cumhurbaşkanı'nın maaş ve
Manukyan'a teslim eder. Çün- ödenekleri ile bakanların, de-
kü Manukyan, devletinguru- ğerli milletvekillerinin, muhte-
rudur. rem Diyanet işleri başkanla-
Ama yine de kimi devlet rının ve imamiarın aylıkları
adamları, Manukyan'ın yaptı- tehlikeye düşebilir. Ülkedeki
ğı işi "yok" sayarlar. Çünkü, keçi, inek ve eşeklerin na-
işin ucu kendilerine dokuna- muslarının tehdit altına gir-
caktır. Oysa ki aldıkları maaş- mesi de cabası...
larda, Manukyan'ın sermaye- En vatansever yurttaşı-
lerinin alın (ve belki göbek) te- mız Manukyan'a selam; va-
ri vardır. tan millet, gurur iffet, fa-
Ayrıca devlet, Manukyan
1
ziletli cemiyet nutuklarına
dan ve sermayelerinden iki devam...
PROF. SAVCI TERÖR YASASI'NI DEĞERLENDtRDt
Anayasa Mahkemesi
bir ayıbı kaldırdı
KAZIM ÖĞÜN
BURHANtYE — 'Anti Te-
rör Yasası'nın tartışıldığı pa-
nelde konuşan Prof. Bahri
Savcı, Anayasa Mahkemesi'-
nin Terörle Mücadele Yasası'-
na ilişkin karanyla ilgili olarak
"Anayasa Mahkemesi. olusal
egemenligin amacı olan, ulu-
sal egemenlige aykın bir ayıbı
kaldırdı. Bu, onarılmaz
ayıptı" dedi.
Burhaniye-Ören Festivali
çerçevesinde düzenlenen 'An-
ti Terör Yasasf adlı panelde
konuşan Prof. Bahri Savcı,
günümuzde suç ve suçluyu be-
lirlemek için bilimsel yöntem-
ler bulunduğunu vurgulayarak
şunları söyledi:
"Bizim yöneticilerimjz, ay-
n şeyler düşiinülmesini hazme-
demezler. Teröıie Mücadele
Yasası çıkanldı. Bir bölümü
salıverildi, bir bölümü bu kap-
samın dışında bırakıldı. Ana-
yasa Mahkemesi bunu iptal et-
ti. Anayasa Mahkemesi, ulu-
sal egemenligin amacı olan,
ulusal egemenlige aykın bir
ayıbı kaldırdı. Bu, onanlmaz
ayıptı. DüşüDceyi de terör say-
maktaydı. Terör maddi, fızi-
ki bir iştir. Sonuçlar dogunır.
Halbnki düşünce bunn dofur-
maz. Bir düşünce sahibi bu-
nun için kurbandır. Bu bile bir
işkencedir."
Hukukçu Halit Çelenk ise
1961 Anayasası'nın demokra-
tik rejime saygıh bir anayasa
olduğunu vurgulayarak "De-
mokrasinin temelinde ekono-
mik nedenler var. Üretki sınıf-
lann ortak çıkardığı deferler-
den üreticilerin aldığı payla bu
oran paylaşılır. 12 Mart'ta bir
faşizm geldiyse bunun teme-
linde de bu öge vardır. Alagel-
dikleri pay azalmıştır. Bu fa-
şizm 12 Mart faşizmidir. 1961
Anayasası, 12 Mart dönemin-
de kaldınldı, 1982 Anayasası
getirildi" diye konuştu.
Katüin bir milletvekili
olduğu iddialm doğrulmmadı
Lojman cinayetinde
belirsizlik sürüyor
ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) — Ankara Emniyet
Müdürlüğü yetkilileri TBMM
lojmanlarmda öldürülen SHP
Milletvekili Erol Güngör'ün
oğlu Mustafa Güngör'ün ka-
tilinin bir milletvekili olduğu
yolundaki iddialar konusunda,
"Ne doğrulanz, ne yalanlanz"
dediler.
Mustafa Güngör'ün öldü-
rülmesi olayıyla ilgili soruştur-
mayı çok yönlü >ıirüttüklerini
açıklayan yetkililer, cinayetin
bir milletveküi tarafından iş-
lendiği iddialarınm, mevcut
varsayımlardan birisi olduğu-
nu, üzerinde özellikle' durula-
cak herhangi bir kanıt elde
edemediklerini söylediler. Yet-
kililer, "Cinayetin bir millerve-
kiü tarafından işlendigi varsa-
yunı yoktur diyemeyeceginıiz
gibi, vardır da diyemiyornz.
Ancak soruştunnayı her türln
olasılık üzerinde durarak
sürdürüyoruz" diye ko-
nuştular.
Geçen Kurban Bayramı'nın
2. günü evinde ölü bulunan
Mustafa Güngör'ün vücudun-
da bıçak yarası ve kurşun izi-
ne rastlanmıştı. Mustafa Gün-
gör'ü, kız arkadaşı Çiğdem
Taşkıran evinde ölü bulmuş ve
polise haber vermişti. Emniyet
yetkililerinin bugüne değin
sürdürdülderi çahşmalar, cina-
yetin aydınlatılmasını sağla-
mazken cinayet silahmdan çı-
kan kurşun çekirdeğinin bulu-
namaması da dikkat çekmişti.