15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
!i AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Hıristiyanlık propagandagı i • KONYA (AA) — ÎKonya'da Hıristiyanhk Jpropagandası yaptıkları bildirüen 4'ü bayan, 7 yabancı uyruklu yakalandı. -Alınan bir ihbarı değerlendiren Konya -Emniyet Müdürlüğü siyasi -şube ekipleri, Hıristiyanhğı övücü nitelikte Türkçe basıhnış broşürleri ev ve işyerlerinin posta kutulanna -atan Finlandiya uyruklu Muaref Kaikko, Johanns 'Waishenenf, Mikael 'Vaishenenf, İrlanda uyruklu Mikael Aluster Bon, Thomas Vilham, Avustralya uyruklu Simone Louise ve Singapur uyruklu Keh Chee Kin Stephen'i suçüstü yakaladılar. Bu kişilerle birlikte Hıristiyanhğı övücü nitelikte 5 bin 500 adet broşür ile 4 adet İncil ele geçirildi. Yabancı uyruklu 7 kişinin tutuksuz yargılanacakları bildirildi. Barışa katkı konferansı • ANKARA (AA) — Altındağ Belediyesi, İHD ve Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin katılımıyla 5-10 ağustos tarihleri arasında 'Barışa Katkı' konferansı düzenlenecek. Altındağ Belediyesi'nden yapılan açıklamada, konferansta ağırlıklı olarak Körfez savaşının ele alınacağı belirtilerek şoyle denildi: "Banşa katkı konferansları, herhangi bir nükleer savaş felaketinin insan soyunu ve dünya uygarhğını yok edeceği, her yıl silahlanmaya harcanan milyarlarca liranın, yoksulluğun ve geriliğin nedeni olduğu, kimyasal silah ve termik santralların doğa, çevre ve insan yaşamında yarattığı tahribatı anlatmak amacıyla gündeme getirilmiştir;' ANAP'tan trafige düzen • ANKARA (ANKA) — ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Ahmet Karaevli, şehiriçi trafik hizmetleri konusunda belediyelere daha fazla sorumluluk ve yetki verileceğini açıkladı. Ahmet Karaevli yaptığı yazılı açıklamada, trafik aoarşjsi sorununun ^,-± 5 kSrttnden çözümü için*—* " ANAP iktidarının bazı yenilikleri uygulamaya koyacağını bildirdi. Karaevli, söz konusu yenilikler çerçevesinde, kırsal alanlardaki trafik ile ilgili görevlerin jandarmadan alınarak polis örgütüne devredilmesine ilişkin yasa tasarısının Bakanlar Kurulu'nda kabul edilerek TBMM'ye sevk edildiğini belirtti. Hükümetin trafikten sorumlu bir bakanhk oluşturmak yerine bir trafık hizmetleri genel müdürlüğü oluşturmayı uygun gördüğünü kaydeden Karaevli, bu kararın en kısa sürede uygulamaya konulacağını kaydetti. Türkiye'deki toplam araç sayısımn 1990 yılı sonu itibarıyla 4 milyon 8 bin 888'e ulaştığını ifade eden Karaevli, alınan kararların uygulanmasıyla trafik sorununun "bir işkence, korku ve kâbus" olmaktan çıkacağım savundu. 'Sulukııle kavgası' • ANKARA (UBA) — Hasan Celal Güzel, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la Başbakan Mesut Yılmaz arasındaki kavgayı 'Sulukule kavgası'na benzetti. Son günlerde sık sık gündeme gelen 'hükümet-Köşk kavgası'nı değerlendirirken, tartışmaların gerçek olmadığını belirten Güzel, "Teşbihte hata olmaz. Sulukule'de para karşılığı mahalle kavgalan çıkanlır ve herkes bunu zevkle izler. Bunlar yapmacık kavgalardır. Özal-Yılmaz kavgası da bir Sulukule kavgasıdır." dedi. Arazi anlaşmazlıgı • MUŞ (AA) — Muş'un Bulanık ilçesi Adıvar köyünde arazi anlaşmazlığı yüzünden çıkan silahlı çatışmada 4 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Olayla ilgili 10 kişi gözaltma alındı. Yaşar ve Kaya aileleri arasında arazi anlaşmazlığı tzünden başlayan .drtışma, kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştü. Çatışmada, Cemal Yaşar (25), Nurettin Kaya (45), Avni Yaşar (31) ve Abdülcabbar Kaya (35) öldü. Ağır yaralanan 3 kişi Erzurum ve Diyarbakır devlet hastanelerinde tedavi altına alındı. Genelsekreteryardımcılıkları Inönü ileyenilikçileri karşı karşıyagetirdi. Çetin arada kaldı SHP'de MYK bunalınuANKARA (Cumhu- riyet Biirosu) — SHP'nin yeni oluşan MYK'sındaki görev dağüımı, huzursuzluğa yol açtı. Genel sekreter yardımcılıklarının da- ğüımı, "Yenilikçiler"i hoşnut etmezken, Genel Başkan Erdal tnönü ile ayrı nok- talara düştüler. Genel Sekreter Hikmet Çetin ise iki kesim arasında dengeyi sağ- lamaya çalışıyor. öte >"andan Deniz Bay- kal'ın içinde bulunduğu "Yeni Sol" da görev dağılımını "yetersiz ve bütünleşti- rici olmaktan uzak" diye eleştiriyor. Önceki gece geç saatlerde eksik üyey- le devam eden toplantı sonunda, genel sekreter yardımcılannı açıklayan Hikmet Çetin'e de tepki oluştu. Çetin'in, tnönü ile Yenilikçiler arasında bir denge oluş- turmaya calıştığı öğrenilirken özellikle Yiğit Gülöksüz'ün genel sekreter yardım- cılıklannın dışında tutulması, eleştiri ko- nusu oldu. Çetin'in, Inönü'nün onayını alarak yaptığı görev dağılımı şöyleydi: Ertugrul Giinay (siyasal planlama, propaganda, basm sözcülüğü), Güneş Gürseler (örgüt üye yazımı), Mehmet Mogultay (hukuk, parti sekretaryası), Cevdet Selri (sendika, meslek kuruluş- lan, demokratik kitle örgütleri), Fikri Sağlar (seçim hazırlıkları), Abdülkadir Ateş (dış iüşkiler, parti içi eğitim). Çe- tin, MYK'nın diğer üyelerinden Yiğit Gülöksüz'e yerel yönetimler, yayın ve se- çim komitesi üyeliği, Korel Göymen'e araştınna, dokümantasyon ve seçim ko- mitesi üyeliği, Birgen Keleş'e parlamen- to ve kamu kuruluşlarıyla iüşkiler, Er- can Karakaş'a seçim komitesi üyeliği, Se- dat Doğan'a da halkla ilişkileri verirken, Inönü ile daha etkin görev almak iste- yen Yenilikçiler arasında denge oluştur- maya çalıştı. Ancak oluşan tablodan Ye- nilikçiler tatmin olmadılar. Partinin se- çim dönemecine girdiğini düşünen bu kesim, "daha etkin ve dinamik bir yapı- lanma için genel sekreter yardımcılıkla- rının daha değişik bir biçimde doldurulmasını" istiyordu. Bununla bir- likte, "seçim dönemine girildiğini düşünen" bu kesim, sorunu daha fazla büyütmeden bu aşamada olabildiğince partiye destek verme çabasında. Bu ne- denle dognıdan eleştiri yapmaktansa, ve- rilen görevleri kabul ederek ancak soru- na da işaret eden bir tutum içine girme eğilimindeler. Dün kendi aralarında telefonla başba- şa görüşmelerle bu sorunu değerlendiren "Yenilikçiler", olayı fazla büyütmeden ve partiyi yaralayıcı ve etkinliğini zayıfla- tacak bir pozisyona düşürmemek için eleştirilerini bu aşamada saklı tutmayı kararlaştırdılar. Önceki günkü toplantıda, Inönü tara- fından da desteklendiği bildirüen Meh- met Moğultay, Cevdet Selvi, Korel Göy- men, Birgen Keleş, Ertuğnıl Günay ve Güneş Gürseler'den oluşan genel sekre- ter yardımcıhkları için muhalefet oluş- muş ve toplantı bu nedenle anlaşma sağ- lanamaması üzerine bazı üyelerin katıl- mamasıyla devam etmişti. Bir süre son- ra da Çetin, genel sekreter yardımcılık- larını açıklamıştı. Yenilikçiler'in, durumlarını önümuz- deki günlerde bir kez daha gözden ge- çirdikten sonra gerek Inönu ve Çetin, ge- rekse parti yapılanması ve seçim hazır- lıkları konusunda görüşlerini daha da netleştirmeleri bekleniyor. Bu arada SHP Denizli Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Adnan Keskin, Yeni Sol'dan hiç kimsenin parti genel sekre- ter yardımcılıklarına atanmadığını eleş- tirerek "SHP yönetimi paylaşımcüıktan uzak, dışlayıcı ve hatta hizipçi bir anla- yışın içindedir" dedi. Keskin, kurultay öncesi tartışmaların kapatıldığı ve birlikteliğin sağlandığı yo- lundaki sözlerin gerçekleri yansıtmadı- ğını belirterek "Kurultayda ortaya çıkan sonuçlar, partide yetki kullanımı ve gö- rev bölüşümünde herkese olanak tanın- masını öngörmektedir. Fakat parti yöne- timi biriikteliği yalnızca vitrinde beraber görünmek olarak algılamaktadır. Bu, ge- nel sekreter yardımcısı seçimleriyle da- ha da somutlaşmıştır. Parti Meclisi'nin üçte birini oluşturan Yeni Sol'dan hiç kimsenin bu göreve seçilmemesi bu dü- şüncemizi dogrulamıştır" dedi. Keskin kurultay sonuçlarının, Yeni Sol'dan se çilip gelen 15 kişinin partinin yetkili or ganlarında görev almasını gerektirir ni- telikte olduğunu vurguladı. Düzce'de konuşan DYP lideri Demirel, kasımda seçim istedi 'ANAPı sandığa gömürfSusan Türkiye'den konuşan Türkiye'ye biz getirdik. ANAP'lı Türkiye'den ANAP'sız Türkiye'ye, çileli Türkiye'den çilesiz Türkiye'ye de biz götürürüz. Düzce'yi biz vilayet yapacağız. HAKKI ERDEM MEHMET KIDIMAN DÜZCE — Bartın Beledi- ye Başkanlığı seçiminin en 'J önemli kozla- nndan il yap- ma vaadi, dün de Düzce'de gündeme geldi. Bu kez DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, Düzce'ye il yap- ma vaadinde bulundu. Demirel, en geç kasım ayında seçime gi- dilmesini isteyerek "Seçime gi- delim, millet bu kısa korku için- de girmesin" dedi. Muhalefetin erken seçim tar- tışmalarına yön verecek ve Yıl- maz'ın "kaderini belirieyecek" Bartın seçimleri sürerken Demi- rel, dün Düzce'de bir miting dü- zenledi. Mitinge DYP Bursa Milletvekili Cavit Çaglar'ın he- likopteriyle gelen Demirel, ön- ce miting alanı üzerinde bir tuf atarak helikopterin penceresin- den vatandaşları selamladı. Anıtpark Alanı'nda umduğu ölçüde kalabalık bulamayan Demirel, DYP mitingi nedeniyle Düzcelilerin kent dışında başka yerlere götürülmesi için organi- zasyonlara girişildiğini öne sür- dü. Demirel'in bu savlanna Düzce'de her yıl geleneksel ola- rak düzenlenen toplu sünnet tö- reni için vatandaşlann büyük bölümünün yaylaya götürülme- sinin neden olduğu öğrenildi. "Bu meydanlarda. benim ko- nuşmamdan rahatsız olanlar var. Olmaya da devam edecek- tir" diyen Demirel, Yılmaz hü- kümetinin emeklemekte oldu- ğunu söyledi. Demirel, "Çanka- ya'ya 'Doğal ve daimi liderim' dedikten sonra Çankaya seni hükümet olarak tanır mı?" di- ye konuştu. Ülkedeki sorunların çözümü- nün halkın elinde olduğunu be- lirten Demirel, temmuz ayına göre bir yıllık enflasyonun yüz- de 68.5 olduğunu belirterek "Bu enflasyonun anası kim, ba- bası kim" diye sordu. Demirel sorusunun yanıtını da kendisi "Bunun anası da babası da hal- kın içine çıkmaya yüzleri olma- yan, halka yalan söyleyen, son- ra da 'Bana inanmıyorsanız, Bush'a sorun' diyenlerdir" söz- leriyle verdi. lktidarı kendisinden sonra meydana gelip yaptıklarının doğru olduğunu savunmaya ça- ğıran Demirel, memura verilen zammın yüzde 40'ta kalmasına dikkat çekti. Demirel, isim ver- meden Ecevit'e yönelik eleştiri- lerini sürdürürken de 1979'da kan dökülen ve kuyruklar olan bir Türkiye devraldıklarını bil- dirdi ve "Şimdi fazla bir şey söylemek istemiyorum. Yarın günü gelecek milletin önünde herkesle hesaplaşacağız" dedi. Demirel, 1979'da göreve geldik- lerinde kan dökülmesinin engel- lenmemesinin nedeni olarak da Kenan Evren'i gösterirken "Kan dokülmesini önleyecek teşkilatın başında olan adam 'Biraz daha kan dökülsün de Çankaya'ya çıkayım oturayım'ı kafasına koymuştu. Ama o kan denizinde boğulacak" diye ko- nuştu. Demirel, ülkenin iki- ye bölünmüş olacağmı savuna- rak sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye böyle bir siyasi ik- tidarı hak etmemiştir. Bunlar gitmelidir. Gideceklerdir. Arka- lanna bile bakamayacaklardır. Acaba arkamıza teneke mi bag- ladılar diye. Gelin millet sizden kurtulsun, siz de kurtulun. Mil- letin içine çıkamayacaksınız. Gelin kurtulun. Sandığı kasımı geçirmeden getirin. Millet bu kı- şa korku içinde girmesin. Susan Türkiye'den konuşan Türkiye'- ye biz getirdik, ANAP'lı Tür- kiye'yi AlNAP'sız Türkiye'ye, çileli Türkiye'yi çilesiz Türkiye'- ye de biz götürürüz." Demirel, Düzceülere il yapma vaadinde bulunurken de şöyle konuştu. "Düzce'nin vilayet olmak hakkıdır. Sekiz senedir niye yapmaddar? 'Oy sizden, hizmet bizden' diyorlar. Bu, vatanda- şa hizmet degil, vicdanını satın almakür. Ben buraya geliyonım diye Düzce il olacak sözlerini el altından yayıyorlar. Düzce'yi biz vilayet yapanz. Gelin bon- lan sandığın içine gömün, san- dığın içi bir siyaset kabristanı- dır. Bunlar da oraya gömül- sun." Demirel, konuşmasından sonra helikopterle Ankara'ya döndu. ANAYASA MAHKEMESİYETKİLİLERÎNİN GÖRÜSÜ: Üniversitelerde türban yasak ._ . . _ . . _ VANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Anayasa Mahkemesi yetkilileri, "üniversitelerde tür- ban giyilmesine ilişkin" yorum- lann "dognı olmadığını" bildir- diler. Yetkililer, verdikleri "yo- rumhı ret" karan nedeniyle üni- versitelerde türban giyilemeye- ceğini vurguladılar. Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başvurusu üzerine üniversitelerde türban takma serbestisini" iptal eden bir yet- kili, "Bu karar yüriirlüktedir. Türbana ilişkin verdiğimiz ka- rann adı, yonımlu reddir. Ya- ni iptale dahi lüzum yoktur" de- diler. Aynı yetkili, Kadının Sta- tüsü ve Sorunlan Genel Müdür- lüğü'nün kuruluş yasasındaki bazı maddelerle, "yüksekögre- tim kurumlannda kılık ve kıya- fet serbestisi" getiren hüVmün, Anayasa Mahkemesi'nin daha önceki kararına aykırı olduğu- nu ifade etti. Anayasa Mahkemesi yetkili- lerinin konuya ilişkin göruşleri ise özetle şöyle: "Mahkeme, 'Bu konuda da- ha önce verilen karar yürürlüktedir' diyor. Bu incele- meyle getirilen yeni kanun, üni- versitelerde türban giyme ser- bestisi getiremez. Anayasa Mahkemesi'nin önceki karan yürürlüktedir. Bu kanun, o ka- rarla ortadan kaldınlamaz. Ana- yasanın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi'nin karar- lan yasama organına baglı. Öy- le kanun çıkanlmaz. Anayasa Mahkemesi'nin aleyhine kanun da olmaz." Sinema • Tiyatre • Gösteri 146 97 38 • 132 64 26 Vahşi bir dunyada seruvenlerin en büyüğu, hayatta kalma ba Jack London KIJUS Maria Brandauer Ethan Hawke (Mephı^ot ıCluOzanlarDerneğı) " i o n R a n d a l K l e i s e r 9 Ağustoe 1991den iöbaren Beyoğlu EMEK - Kadıkoy BEKS Ankara AKUN - Izmır IZMIR Çemberlıtaş ŞAFAK Sınemalarında :Im'o'cw:lın» BETTE MIDLER WOODY ALLEN Deborah ve Ntek, t6 evlilik yıtdonumlerind«, arolanndakt butun sorunların rmıhosvbesinı yopmaya korar v«rdîter... Ak^vcnş mcrfcazinın orto yertnd*! MANZARALARI"SCENES FROM A MALf 3. HAFTA Beyojlu EMEK (144 84 39) 12 00-14 15-16 X-18 45-21 15 (336 01 12) 12 30-14 15-16 30-18 45-21 15 ^ (127 7S5«)12 15-14 3O-16 45-19OO-2115 ' ^ ST1N6 KATHUENTURNER B©yoâluDÛNYA(149 93 61) 12 00-14 15-1630-1845-21 00 Evde Tek Basına FMmının Super Ekıb JOHN \ MALREENOH\R\ SHEKDY VÖN CHRB CCH.UMBLS JOHN HUGHES ANTHONV OUINN MACAUIAY CULKIN * AJ^IADEUS PREDATOR-2 4. ve SON HAFTA 5. HAFTA Ş.Şİ KENT (141 62 03) C taf ŞAf AK-2 (516 26 60) Ç.te» ŞAFAK-4 (516 26 605 Ankva BATI (11t B3 23) YOUNGGUNS-I(147 69*Tı ıi 0C 13 3C '6 0C--6 45-21 30 (S1S MSOl ıı X 13 30 '« 0C ^630-21 00 (S72 1**31 V X-13O0 15 ÜO-f' »-19 0O-21 D0 ÇDt ŞAFAK 5 Ağustos 6 Ağuslos 7 Ağustos Beytgiu S1MEF0P !143 70 71) 5 Ağustos CAZIK 6 Ağustos ŞETTAN ÇKARAN 7 Ağustos TANRILA8 ÇLDBMIŞ OIMALI - 2 S Ağustos EVM TEK &AŞINA 3 1516 ?6 60| BOSSA MONTHALll İSA MRINUK SAJfHOŞlUĞU VAHŞİ DUYGULAR :f n r t m K»dn,3y *s P36 go 501 MONTBEAIXI BA 7 ftğustos BOBA DERINUK SASH09.JĞU 8 Ağustos ÇINGENELB ZAMANI REKLAM FİLMI DAfilTIMINOA FÎDfl • 1 L l 1 1 1 !•! 1 1149 50 33 V /J - ^ TnrirnıTbaratTvSaoaTİLıd JtL \RTIK BE>OĞLl"!ND\ KESTLİLERE AİT BİR KÖŞE YtR Havj Sok r - B l Y e m MelekSok l BC>L>JIU Ttl 149 95 9" - 151 2J 35 Sinema • Tlyatro Göstori M6 97M • 132 64 riffllcı LEVENT OYA m C A BAŞAR GÜNDOĞARKEN rGEREGI > DÜŞÜNÜLDÜ Yılrr.az. E Yo7ieten»L«vent K Scz MmıkîGünolcğarktn Kareograf:îSâıt Soîonen Ses.ısak! Stıras G6*t«n M»rfcexL TW- 384 72 10 Vıttotım. TUaun. Tel IS1 26 88 Vokkoruru Suadır» TeL 3SC 8? <2 RUMELİ HISAR1 KONSERLERİ 8-18 Ağustos.Sıat 21:15 Gİ Ş E L E R : Rumeli Hısan Gişesı, Tel: 157 73 50 Bostancı Gösteri Merkezı, Tei: 384 72 10 Vıkkorama Taksım, Tel: 151 28 88 Vakkorama Suadıye, Tel: 350 87 42 GUNLERİN KOPUGU AHMET TAN VatanMillet-GururİffetKDV ANKARA — Açılacak yeni ekonomik pakette birinci umut zamlarsa. ikinci umut yeni vergilerdir. Türkiye'nin vergi rekortmeni yıllardır, bir genelev işletmecisidir. Matild Manukyan, bilindiği gibi Er- meni asıllı bir yurttaşımızdır. Vergi dairelerini süsleyen öz- deyişlere göre ise, "\Aergi ver- mek büyük yurtseverlik"tir. Eğer öyleyse, Türkiye'nin en büyük vatanseveri, bu Er- meni asıllı vatandaşımızdır. Üstelik Madam Manukyan, öteki işadamlarının aksıne, bu yurtseverliği devletten bir ku- ruş yardım, teşvik kredisi tü- ründen bir destek almadan ayrı post elde etmektedir: Ge- lir Vergisi ve Katma Değer Vergisi. Gelir Vergisi anlaşılabilir. Ama devlet, genelevlerden niçin Katma Değer Vergisi aJ- maktadır? Genelevierdeki "sermaye" nin, "kapital" ile bir ilgisi yok- tur. Buradaki sermaye, aslın- da "emek"tir ve buradaki üre- tim veya hizmet sürecinde sermayeye katılan herhangi bir değer yoktur. Öyte olduğu halde, yurttaş- lara KDV fişi kesilmektedir. Bu fişler ise, yurttaşın ba- şına iş açmaktadır. Çünkü, bu fişlerin vergi iade formlanna işlenmeleri çok risklidir. Nitekim bir okurun başı gerçekleştirmektedir. Öte yandan, paralı askeıiik mevzuatı konuşulurken, va- dercle girmiş. tanseverliğin yalnız sınır boy- Özetle şöyle: larında silahla nöbet bekle- "Biraz çakırkeyifliksonucu, mek olmadığı, para vererek biraz da gençlik günlerini ya- de vatana hizmet edileceği detmek üzere, iki arkadaş ge- kabul edilmişti. neleve gittik. Buradan aldığı- Herhalde Efe Özal'ın önü- mız fişler, dalgınlıkla öteki müzdeki yıl, eşi ile ABD'ye alışveriş fişleriyle karışmış. göçerek askerlik hizmetini Bunları iade formuna geçirir- " b e d e l l i olarak" yap- mak istemesi de Manukyan modeli bir yurtseverlik sergilemek is- temesinden... Manukyan örneği üzerin- de biraz daha durmak gerek. Türkiye'deki iş mevzuatı, her işyeri ve iş sahibinin (şo- förler, bakkal- lar, doktorlar "Biraz çakırkeyiflik sonucu, biraz da gençlik günlerini yadetmek üzere, iki arkadaş geneleve gittik. Buradan aldığımız fişler, dalgınlıkla öteki alışveriş fişleriyle karışmış." ken de fark et- medim. Servis şefi, beni çağı- rıp herkesin içinde rezil et- ti. Durum, eşi- min kulağına gitti. Fişin baş- kasına ait ol- duğunu söyle- yecek falan ol- dum. Amadin- lemedi. Evi terk etti. Şim- di, şunu top- lumda tartış- mak gerek. Bu tür yerler yüz dahil) bir meslek odasına ve kızartıcı ise, niçin devlet res- derneğine kayıtlı olmasını men izin veriyor, işletmecilik emreder. yapıyor, buralardan vergi top- Manukyan, vergi daireleri- luyor?" ne kayıtlı birçok işletmenin, Talihsiz okurun isteği üze- işyerinin sahibi. Ama kendisi- rine tartışma açsak bile, bu ni ne ticaret odası kabul eder, tartışmaya devleti çekmek ne Esnaf ve Sanatkâriar Kon- çok zor. Çünkü, böyle bir tar- federasyonu. tışma, örneğin, Manukyan tü- Bu yüzden, örneğin, İstan- rü vergi yükümlülerinin dev- bul Ticaret Odası her yıl üye- let bütçesine olan katkılarını lerinin verdiği vergileri açık- yok edebilir. larken, en büyük vergi yü- Tıpkı bazı Doğu ve Güney- kümlüsünün rekorunu açıkla- doğu illerinin beledıye baş- yacak kimse bulunmaz. kanlannın yaptığı gibi, devlet- Bunu açıklamak devlete te de genelev yasakçılan çı- düşer. kabilir. Devlet, gerçek bir yurtsever O zaman da, başta, Sayın olan Manukyan'ın hakkını Cumhurbaşkanı'nın maaş ve Manukyan'a teslim eder. Çün- ödenekleri ile bakanların, de- kü Manukyan, devletinguru- ğerli milletvekillerinin, muhte- rudur. rem Diyanet işleri başkanla- Ama yine de kimi devlet rının ve imamiarın aylıkları adamları, Manukyan'ın yaptı- tehlikeye düşebilir. Ülkedeki ğı işi "yok" sayarlar. Çünkü, keçi, inek ve eşeklerin na- işin ucu kendilerine dokuna- muslarının tehdit altına gir- caktır. Oysa ki aldıkları maaş- mesi de cabası... larda, Manukyan'ın sermaye- En vatansever yurttaşı- lerinin alın (ve belki göbek) te- mız Manukyan'a selam; va- ri vardır. tan millet, gurur iffet, fa- Ayrıca devlet, Manukyan 1 ziletli cemiyet nutuklarına dan ve sermayelerinden iki devam... PROF. SAVCI TERÖR YASASI'NI DEĞERLENDtRDt Anayasa Mahkemesi bir ayıbı kaldırdı KAZIM ÖĞÜN BURHANtYE — 'Anti Te- rör Yasası'nın tartışıldığı pa- nelde konuşan Prof. Bahri Savcı, Anayasa Mahkemesi'- nin Terörle Mücadele Yasası'- na ilişkin karanyla ilgili olarak "Anayasa Mahkemesi. olusal egemenligin amacı olan, ulu- sal egemenlige aykın bir ayıbı kaldırdı. Bu, onarılmaz ayıptı" dedi. Burhaniye-Ören Festivali çerçevesinde düzenlenen 'An- ti Terör Yasasf adlı panelde konuşan Prof. Bahri Savcı, günümuzde suç ve suçluyu be- lirlemek için bilimsel yöntem- ler bulunduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Bizim yöneticilerimjz, ay- n şeyler düşiinülmesini hazme- demezler. Teröıie Mücadele Yasası çıkanldı. Bir bölümü salıverildi, bir bölümü bu kap- samın dışında bırakıldı. Ana- yasa Mahkemesi bunu iptal et- ti. Anayasa Mahkemesi, ulu- sal egemenligin amacı olan, ulusal egemenlige aykın bir ayıbı kaldırdı. Bu, onanlmaz ayıptı. DüşüDceyi de terör say- maktaydı. Terör maddi, fızi- ki bir iştir. Sonuçlar dogunır. Halbnki düşünce bunn dofur- maz. Bir düşünce sahibi bu- nun için kurbandır. Bu bile bir işkencedir." Hukukçu Halit Çelenk ise 1961 Anayasası'nın demokra- tik rejime saygıh bir anayasa olduğunu vurgulayarak "De- mokrasinin temelinde ekono- mik nedenler var. Üretki sınıf- lann ortak çıkardığı deferler- den üreticilerin aldığı payla bu oran paylaşılır. 12 Mart'ta bir faşizm geldiyse bunun teme- linde de bu öge vardır. Alagel- dikleri pay azalmıştır. Bu fa- şizm 12 Mart faşizmidir. 1961 Anayasası, 12 Mart dönemin- de kaldınldı, 1982 Anayasası getirildi" diye konuştu. Katüin bir milletvekili olduğu iddialm doğrulmmadı Lojman cinayetinde belirsizlik sürüyor ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri TBMM lojmanlarmda öldürülen SHP Milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün ka- tilinin bir milletvekili olduğu yolundaki iddialar konusunda, "Ne doğrulanz, ne yalanlanz" dediler. Mustafa Güngör'ün öldü- rülmesi olayıyla ilgili soruştur- mayı çok yönlü >ıirüttüklerini açıklayan yetkililer, cinayetin bir milletveküi tarafından iş- lendiği iddialarınm, mevcut varsayımlardan birisi olduğu- nu, üzerinde özellikle' durula- cak herhangi bir kanıt elde edemediklerini söylediler. Yet- kililer, "Cinayetin bir millerve- kiü tarafından işlendigi varsa- yunı yoktur diyemeyeceginıiz gibi, vardır da diyemiyornz. Ancak soruştunnayı her türln olasılık üzerinde durarak sürdürüyoruz" diye ko- nuştular. Geçen Kurban Bayramı'nın 2. günü evinde ölü bulunan Mustafa Güngör'ün vücudun- da bıçak yarası ve kurşun izi- ne rastlanmıştı. Mustafa Gün- gör'ü, kız arkadaşı Çiğdem Taşkıran evinde ölü bulmuş ve polise haber vermişti. Emniyet yetkililerinin bugüne değin sürdürdülderi çahşmalar, cina- yetin aydınlatılmasını sağla- mazken cinayet silahmdan çı- kan kurşun çekirdeğinin bulu- namaması da dikkat çekmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle