15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 DIŞ HABERLER 5 AĞUSTOS 1991 80 öğrenciyi öltime götürdü • HARARA-ZIMBABWE (AP) — Afrika ülkelerinden Zimbabwe"de dün meydana gelen feci otobüs kazasında 80 öğrenci yaşamını yitirdi. Kazada öğrencilerden başka 7 yolcu da öldü. Polis yetkilileri kazanın aşın hızdan dolayı meydana geldiğini bildirdiler. Polisin verdiği bilgiye göre otobüs şoförü, yolculann uyanlanna karşın araa büyük bir hızla sürmeye devam edince, keskin bir virajı alamadı ve otobüs devrildi. Feci kazadan yaralı olarak kurtulan bir yolcunun ifadesine göre baa öğrenciler aşın hızla giden şoföre yalvararak, arabayı durdurmasım istediler ve geri kalan yolu yüniyerek gideceklerini söyledileT. Ancak şoför, öğrencileri dinleraedi ve kısa süre sonra feci kaza meydana geldi. Yunan gemisi battı: 21 kayıp • CAPE TOWN (AP) — "Oceanos" adlı Yunan yolcu gemisi dün Güney Afrika'da Cape Town acıklannda şıddetli hrtma nedeni ile battı. Güney Afrikalı yetkililer helikopter ve gemilerin yardımı ile 500'den fazla yolcunun kurtarıldığını, ancak 21 yolcunun henuz bulunamadığını bildirdiler. 7.554 tonluk Yunan gemisi, dün sabah SOS vererek fırtınaya yakalandığını ve yana doğru yatmaya başladığım bıldirmişü. Kurtarma helıkopterleri ile yöredeki gemıler yetişinceye kadar Yunan gemisi battı. Türkiye'de insan hakları • BRÜKSEL (AA) — BM tnsan Haklan Alt Komisyonu, bugün Cenevre'de çalışmalanna başhyor. Komisyonda Ankara, bir süredir askıda bulunan Türkiye'de insan haklan dosyasının gündemden çıkanlmasına çalışacak. Hukümetlere tabi olmayan bağımsız uzmanlann katıldığı alt komisyon toplantıları 28 ağustosa kadar sürecek. Türkiye. Kıbns konusunun toplantı gündemine alınmasını önlemeye çalışacak. AA'ya bilgi veren diplomatik çevreler, bu yılki çalışma döneminde Türkiye aleyhinde bir karar çıkmasının beklenmediğini, en fazla Turkiye dosyasının askıda tutulmaya devam edilmesi göruşünun benimsenebileceğini ifade ettiler. Soydaşlann egitim sorunu • ATİNA/GÜMÜLCtNE (AA) — Yunanistan'da yeni ders yıhnın başlamasına bir ay kala Batı Trakya'daki Tiırk azınhk, çocuklannın bu yıl da çağdışı bir eğitim sistemiyle karşı karşıya kalacakları endişesini taşıyor. Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'in son Gumülcine ve Iskeçe ziyaretlerinde eğitimin düzeltileceği ve Batı Trakya Türklerinin diğer Yunanlılarla eşit haklara sahip olacaklanna dair sözlerine rağmen yeni Türkçe kitaplan henüz getirılmedi. Mücahitierin iddiası • PEŞAVAR (AA) — Afganistan'da yönetime karşı mücadele eden mucahitlenn, ulkenin kuzeydoğu bölgesinde SSCB ve Çin sımnndaki Wakhan bölgesini ele geçirdikleri bildirildi. Pakistan'da açıklama yapan mucahitlenn Midia ajansı, stratejik konuma sahip Wakhan bölgesinin 31 temmuzda ele geçirildiğini iddia etti. Türkiye-KKTC fiberoptik hattı • LEFKOŞA (AA) — Türkiye ile Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti arasında fiberoptik haberleşme sistemi kurulacak. Girne- Anamur arasında deniz altından cekilecek dünyanın en gelişmiş sistemi fiber- optik hatla telefon, teleks, faks, TV, radyo ve data (bilgisayar) haberleşmesi yapılacak. 110 küometre uzunluğunda olacak fiber- optik hat sayesinde, yaklaşık 20 bin abone Türkiye ile haberleşebilecek. Sistemin hizmete konulmasıyla 'denizaşırı haberleşmede zaman zaman yaşanan olumsuzluklar tamamen ortadan kalkacak. Islam Konferansı Örgütü Dışişleh Bakanları Toplantısı çalışmalarına başladı OzaPdan Islaııı AGIK'i önerisiCumhurbaşkam Özal, yaptığı konuşmada, AGİK'in (Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı) Avrupa'da birkaç yıl önce gerçek dışı gibi görünen hedefleri sagladığına dikkat çekerek şöyle dedi: "Islam dünyasının da aynı yönde adımlar atmasının mümkün olduğuna inanıyorum." Islam Konferansı Örgutu Dışişleri Bakanlan Konferansı'nı acan Cumhurbaşkam Turgut Özal, da- ha sonra toplantılara katılan dışişleri bakanlannı kabul etti. Özal, Suudi Arabistan Dışişleri Ba- kanı Prens Suud El Faysal'la göniluyor. (Foloğraf: AA) Dış Haberier Servisi — tslam Konferansı Örgütu (İKÖ) Dışiş- leri Bakanlan Toplantısı, dun CumhurrJaşkanı Turgut Özal'ın yaptığı açış konuşmasıyla başla- dı. Özal, tslam ülkeleri arasın- da Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı (AGİK) benzeri bir oluşum önerdi. özal, kasım ayında lstanbul'da 'OrUdoğu su zirvesi' toplanacağını da kaydet- ti. İKÖ Genel Sekreteri Hamid El Gabid de özal'dan sonra yap- tığı konuşmada, Kıbns sorunu- na değindi ve sorunun cözü- münde BM Genel Sekreteri'nin çabalannı desteklediklerini be- lirtti. Dışişleri Bakanı Safa Giray ise dün İKÖ Bakanlar Konseyı 1 nin dönem başkanlığını, Mısır- lı meslektaşı Amr Musa'dan devraldı. Cumhurbaşkam özal, konuş- masında özellikle İKÖ üyesı ül- keler arasında ekonomik işbir- liğının geliştirilmesinin gereği uzerinde durdu. Özal, İKO top- lantısının Ortadoğu'da bulunan ulkeler ve halklar için pek çok acılara yol açmış, trajik olayla- nn hemen sonrasında gerçekleş- tirildiğine işaret ederek şöyle de- di: "Irak'ın Kuveyt'e saldırma- sından söz ediyorum. Turkiye^ nin bu konudaki politikası, baş- langıcından beri son derece açık bir politika olmuş, anlaşmazlık- lann banşçı yollarla çozumlen- mesi benimsenmiştir. Bu tür haksızlıklann asla olmaması için gereken saglam lemelleri at- mak zorundavız. Birinci şart, hiç kuşkusuz, böliınmelerden ve zarariı anlaşmazlıklardan kaçın- maktır. Banşı ve istikran koru- manın en etkin yolu, ekonomik işbirliğidir." Su zirvesi özal, Akdeniz'e akan Türk nehirlerinden suyu Arap Yarı- madası'na taşıyacak boru hattı- nın konulmasını önerdiğini anımsatarak, Turkiye'nin kasım ayında 'Ortadogu su zirvesi' ola- rak adlandırılan bir toplantıya ev sahipliğî yapacağını söyledi. özal, Ortadoğu'da banşın sağ- lanmasımn, su projesinin ger- çekleşmesini de kolaylaştıraca- ğını belirtti. Cumhurbaşkam Özal, AGtK'in Avrupa'da birkaç yıl önce gerçek dışı gibi görünen hedefleri sagladığına dikkat çe- kerek bu konuda şöyle konuştu: "tslam dünyasının da aynı yönde adımlar atmasının nnim- kiin olduğona inanıyor, bu adımlann cesaret ve ileri göriiş- luliık gerektirdigini biliyornm. Bunun kola> bir iş olmadtğı açıkça görulmektedir. Türkiye, teşkilaümızın AGİK'e katılan tek uyesi olarak tecrubelerini maya hazırdır. Kanımca tslam Konferansı Teşkilatı, bu konuda önemli rol oynayabilir." özal, daha sonra Doğu Avrupa ve SSCB'de yaşanan değişikliklerin bu yörelerde dinsel inançlann yeniden canlanması sonucunu getirdiğini kaydederek "Tann- ya inanan insanlar, daha güçlü toplumlar oluştururiar" dedi. özal, İKÖ'nun adalet, banş, di- yalog ve işbirliği yolunu seçece- ğinden emin olduğunu sözleri- ne ekledi. Cumhurbaşkam özal, daha sonra toplantıya katılan dışişle- ri bakanlannı ve ülke temsilci- lerini tek tek kabul etti. Kuveyt'in özgürlügü İKÖ Genel Sekreteri Gabid de yaptığı konuşmada, Kuveyt'in özgürlüğüne kavuşturulmasm- dan örgüt olarak memnunluk duyduklarını belirterek bu tür olaylann bir daha yinelenmeme- sini istedi. Gabid, Ortadoğu'da TOPLANTIDAN NOTLAR 'Özal, zenginleri sever' Islam Konferansı örgütü Dışişleri Bakanlan toplantısının açıhş gününde Cumhurbaşkam özal, örgüt üyesi 'zengin' ül- kelere sıcak yaklaşımıyla dikkat çekti. özal, İKÖ üyesi siya- hi ülkelerin dışişleri bakanlanndan hiçbirini öpmezken özel- hkle Kuveyt, Suriye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emir- Iiklen dışişleri bakanlanna özel bir ilgi gösterdi. Özal, açış ko- nuşmasını yaptıktan sonra toplantımn yapıldığı Hilton Con- vention Center'ın alt katında İKÖ üyesi ülke dışişleri bakan- lannı kabul etti. özal, burada dışişleri bakanlanna alkolsüz 'minik' bir resepsiyon verdi. Dışişleri bakanlarını veya dışişleri bakanı vekillerini tek tek kabul eden özal, Irak'ın dışişlerinden sorumlu Devlet Baka- nı Muhammed Saed Al-Sahaf'a soğuk davrandı. Sahafa, di- ğer ulke temsilcilerinin de pek sıcak bakmadıklan gözlendi. özal'ın siyahi dışişleri bakanlannı öpmemesi, buna karşılık 'zengin' Arap ülkelerinin temsilcilerine sıcak yaklaşırm, ga- zeteciler arasında, 'Özal, zenginleri sever' yorumlannın ya- pılmasına neden oldu. Cumhurbaşkanı özal, tKÖ Dışişleri Bakanlan toplantısı- nın açış konuşmasına, 'Bismillahirrahmanirnıhim' demeden başlarken Dışişleri Bakanı Safa Giray, Özal'ın 'açıgını', dö- nem başkanhğı g-"5revini devraldıktan sonra kapadı. Giray, yaptığı kısa konuşmaya 'BismillahirrahnıaniiTahinı' sözleriyle başladı. Israil'in işgai ettiği topraklardan çekilmesi ve Kudüs'ün Filistin devletinin başkenti olması ge- rektiğini söyledi. Gabid, Kıbrıs sorununa da dünyanın çeşitli bölgelerindeki Müslüman ulke- ler ve Musluman halklar konu- lanna değinirken yer verdi. Ga- bid, bu konuda şunları söyledi: "Teşkilat olarak Kıbrıs'ta yaşa- yan Müslüman Turklere sempa- tiyle yaklaşıyoruz. Kıbns soru- nuna çozum bulunması yönün- de BM Genel Sekreteri'nin çaba- lannı destekliyoruz. Ve aynca Genel Sekreter'in sorunun çözü- miine UiskİD olarak dörtliı gö- rüşme önerisini desteklemesini de memnuniyetle karşılıyoraz." Gabıd'in konuşmasından sonra İKÖ dışişleri bakanlannın dönem başkanlığına Dışişleri Bakanı Safa Giray getirildi. Gi- ray, dönem başkanlığı görevini Mısırlı meslektaşı Amr Musa- dan devTaldı. Giray-Iraklı bakan Dışişleri Bakanı Safa Giray, dün akşam Irak'ın dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Mnham- met Sayed Al Sahaf ile göruştü. Irakh Bakan, göruşmede Tür- kiye'den, ambargonun kaldınl- ması konusunda destek istedi. Dışişleri Bakanı Safa Giray, gö- rüşmeden sonra yaptığı açıkla- mada, Iraklı bakanla olumlu bir görüşme gerçekleştirıldiğını söy- ledi. Giray, Iraklı bakanın BM Güvenlik Konseyi Yaptınmlar Komitesi'nin ambargo kapsamı dışında bıraktığı gıda, sağlık ve eneji alanlannda Turkiye'nin desteğini istediğini kaydetti. Gi- ray, Türkiye'nin görüşünün BM kararlanna uygun olduğunu Al Sahafa ifade ettiğini beürtti. Gi- ray, bir soru üzerine göruşmede petrol boru hattının açılmasının gundeme gelmediğini, ancak Irakh bakanın, bu konunun BM'de görüşülmekte olduğunu ammsattığını kaydetti. Giray, "tnşallah sonnç lehte çıkar" dedi. BATFDA GEÇEN HAFTA. İNGİLTERE Eşcinsellerin oyunu EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Eşcinsellerin, kendileriyle ilişki kuran 200 siyasetçi, emniyet görevlisi, yargıç, din ve sanat adamının isimlerini açıklama tehditleri fos çıktı. Tıpkı Amerika'daki gibi kamuya mal olmuş kışilerin özel ve cinsel yaşamlan hakkında aynntılı açıklama yapmaları beklenen eşcınseller, "Basım aldatmak için balon uçurduk" dediler. Listenin 'açıklanmaması'na en çok hayıflanan, magazin ve bulvar gazeteleri oldu. Dedikodu, kraliyet ailesi ve unlülerin cinsel yaşamlan, bire bın katılmış, gerçekliği su göturür sansasyonel haberlerle yaşamlannı surduren 'tabloid' basın, eşcinseller listesini ele geçirmek için bir hafta boyunca kıyasıya bir mücadele verdi. Gazete sayfasının yarısı buyükluğunde yayımlandığı için 'tabloid' denen magazin basını, muzmin bir iç kanama gibi surekli okuyucu kaybederken 'eşcinseller listesi' konusu, yaz aylannın mahmurluğu sırasında bir anda tıraj arttırıcı bir kamçı olacaktı. Geçen yıl aynı döneme bakışla gundelik Sun gazetesi 250 bın, 'Daily Mirror' 173 bin, haftalık 'People' 250 bin ve 'News of the World' 230 bin okuyucu kaybettiği için bu gazeteler eşcinsellere karşı yayınlanm sertleştirdiler geçen hafta boyunca. Ama nafile, 'liste' açıklanmadı. Eşcinseller, bir basın toplantısı düzenleyerek "Basına, kendi pejmurdeliğini göstermek için bu oyunu yaptık" dediler. Işın bu kadar basıt olmadığı anlaşılıyorsa da 'işin içinde ne iş olduğu', henuz anlaşılmış değil. Konuya eğilen ciddi gazetelerden 'Sunday Times', eşcinseller listesini haarlayanların, haklannda açılabilecek davalardan korktukları için bu işten vazgeçtiklerini yazdı. İSVEÇ Çingeneler ve sorunu YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — tsveç geçen hafta 1500 kadar Polonyalı Çingenenin istilasına uğradı. 4-5 gun boyunca 200-300 kişiük gruplar halinde feribotla guneydeki Ystad'a gelen Çingeneler, Polonya'da etnik baskıya uğradıklan gerekçesiyle iltica hakkı istediler. Gelenlerin anlattığına göre Çingenelerin toplu goçune Varşova yakınlannda meydana gelen bir trafik kazası neden olmuş, bir Polonyalının ölümüyle sonuçlanan kazaya Çingenelerin yol açtığı anlaşıhnca, bölgede Çingene azınlığa karşı tehditler ve şiddet eylemleri artmıştı. Mülteci akını surerken resmi bir açıklama yapan Isveç Dışişleri Bakanlığı, Polonyalı Çingenelerin can güvenliğinin tehlikede olmadığının anlaşıldığım, bu yüzden topluluğa multeci statusu tanınmayacağını bildirdı. Toplu goç hızından bir şey yitirmeyince de Stockholm, Çingenelerin lsveç'ten geri çevrileceğinin net bir dille anlatılması için Varşova'dan yardım istedi. Polonya TV'sinin yayınının ardından, multeci akım cuma sabahı kesildi. Isveç göçmen bürosunun hızla verdiği sımrdışı kararı üzerine de geçicı olarak kamplara yerleştirilmiş olan Çingeneler, 100-150 kişilik kafileler halinde feribotlarla geri gonderümeye başladılar. Bazı Çingene aileler de kendi isteğiyle geri donuyor. 1970'lerin sonuna kadar oldukça serbest yurütulen İsveç multeci politikası, ülkedeki konjonktürun düşmesi ve işsizliğin artması gibi nedenlerle muhafazakârlann ve merkez sağ eğilimli Center partisinin özellikle yerel yonetimleri tarafından eleştiriliyor. Bu partilerin yönetimde olduğu bazı belediyeler, yasayla beUrlenen multeci kotasını düşurmek için çaba gösteriyorlar. AMERtKA'YI YENİDEN KEŞFETMEK — Kuze> Amerika, 1000 yılhk bir aradan sonra yeni- den keşfediliyor. Kristof Kolomb'dan 500 yıl önce kıtaya ayak basan Viking atalannı anmak ttzere Norveçliler tarafından inşa edilen Gaia adlı gerni, dev dalgalarla ve buzdaglanyla savaşa- rak sonunda Kanada kıyüanna ulaştı. Bir 9. yüzyıl Viking gemisi göriıntüsünde olan Gaia, 1000 yıl once Amerika'yı keşfeden Leif Eiriksson'un gemisinin aynısı. Mayıs ayında Norveç'ten >ola çıkan ve Kuzey Amerika'yı keşfeden Vikinglerle aynı >olu izleyen Gaia'nın 10 kişilik müretteba- tı, 1000 yıl öncesinin olanaklarıyla yolculuk yapmaku zorlandıklannı soylüyor. Kanada'daki çeşitli limanlara uğradıktan sonra New York'a gidecek olan geminin kaptanı Ragoar Thorseth, daha sonra da gelecek yıl Brezilya'da yapılacak olan çevre konferansına gitmek ttzere yelken açacaklannı soylüyor. (Fotograf: REUTER) BELÇÎKA Bürokrasi, yaz uykusunda SABETAY VAROL BRÜKSEL — Ağustos ayıyla birlikte AT'ye ait binalarda faaliyet asgariye inmiş bulunuyor. Avrupa Komisyonu'nun diğer zamanlarda karınca yuvasını andıran koridorlannda şimdi in cin top oynuyor. Birkaç nöbetçi memur dışında kimsecikler yok. Onlann da önemli bir bölumü, sendikal uyuşmazlık yuzunden işi yavaşlatma eyleminı sürduruyor. Bu arada dönem başkanlığuıın yetkisi altında olan üst düzey siyasi faaliyet sürüyor. Örneğin halen başkanlığı yürüten Hollanda'dan başka, bir önceki dönem başkanı Lüksemburg ve Hollandalılardan başkanlığı aralık sonunda devralacak Portekiz'den oluşan üçlü, bu hafta sonu tatilini Yugoslavya'da geçirdi. Avrupah Dışişleri Bakanlan, buyük devletler dahil, butun dünyanın kendilerini 'otorite' saydığı Yugoslav krizıni 'banşçı' yoldan çozmek için canla başla çalışıyor. AT ülkelerinden gelen bir 'silahlı' arabulucu gücün, çatışan taraflan durdurmak için jandarmalık yapmasından bile söz ediliyor. Eğer Fransızlann çok tuttuğu bu çözüm önerisi kabul edilirse, AT ilk kez askeri varlık gösterecek. Tabii, Sırplarla Hırvatlann birbirlerine 'Ustaşi' ya da 'Çetnik' diye aşağılayıcı ifadelerle hitap ettikleri, ateşli duygulann egemen olduğu bir ortamda arabuluculuk yapmak kolay değil. Son olarak Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jacques Poos, Hırvat Milliyetçileri tarafından ölümle tehdit edildi. Lüksemburg gibi küçücük bir ulkenin Dışişleri Bakanı olan Jacques Poos, ocak ayından başlajıp haziran sonuna dek AT dönem başkanlığını başarıyla yürüttü. Haziran sonundaki AT doruğu sürerken Poos -••'. başkanlığındaki AT i troikasının Yugoslavya'ya > göndenlerek birkaç saat ; içinde ateşkes elde etmesi Poos'a buyuk ovguler , yağdırılmasına neden ' olmuştu. ' Tabii, bizim zavallı Poos, Yugoslavya'daki etnik çatışmalara boğazma kadar ' angaje oldu. Böyle durumlarda ne lsa'ya ne de Musa'ya yaranmak mümkun oiduğundan 3 Lüksemburg Dışişleri Bakam'nın başı belada, Hırvat ve Sırp milh'yetçileri kendisini Avrupa'nın 'kilit' adamlarından biri sanıyordur - mutlaka. '- ABD ALMANYA DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLtN — Bu yaz aylannda Berlin'e gelen turistler, şehrin batısında bir okla, "Duvar" istikâmetini gösteren levhaları izleyip Doğu'yla Batı'nın eskiden ayrıldığı yere vannca hayal kınklığına uğnıyor. Çünkü artık ne Berlin Duvarı kaldı, ne de eskiden duvarın olduğu yer seyirlik bir manzara arz ediyor. Tarihe kanşan Berlin Duvan ibret olarak hatırlansın (ve turistler bakacak bir şeye kavuşsun) diye Duvar, 30 yaşına ulaşamadan tarihe karıştıduvann bir parçası yerinde bırakılacaktı. Duvar yaşasaydı, 13 ağustosta 30 yaşına girecekti. Duvann inşa edilme>r e ilk başlandığı yerde Alman yetkililer 200 metre kadarlık bir bölumü yerinde bırakmak istediler. Tabii anıt olarak korunacak bölum "duvarkakanlar" tarafından delik deşik edilmişti. Duvar, once eski haline getirilecek, sonra koruma altına almacaktı. Ama duvara son darbe, geçen hafta uç papazdan geldi. Duvarın korunacağı bu bölumun tam karşısında, batı kesiminde yaşlılann yattığı bir hastane vardı. Hastanenin papazı, Ikinci Dünya Savaşı'nı görmuş yaşh hastalann pencereden devamlı "duvar"a bakmasîmn iyileşmeyi geciktireceğini ve moral bozacağını öne sürünce ortahk ayağa kalktı. Derken ikinci papaz sahneye çıktı. Duvann bulunacağı alan eskiden Doğu tarafında bir kiliseye aitti. Buralaı eskiden mezarlıktı. Kilisenin papazı, "Duvarın ınşası sırasında ölülere yeterince saygısızlık edildiğini" söyleyerek aynî gunahın ikinci kez işlenmesine karşı çıktı ve Burası yeniden mezarlık olmah" dedi. Olayda söz sahibi olan uçüncü papaz ıse duvann korunmasından yana bir derneğin başkanı. "Duvarı Sevenler Derneği"nin bürosu, yaşlılann yattığı hastanenin tam yanında. Dernek Başkanı papaz, hastanedeki yaşlılann zaten pencereden bakamayacak kadar perişan yattığını ileri sürerek itirazları geri çevirdi ve öbur papazlann gazabını üstunde topladı Duvarı koruma projesine nihai ve ölumcül darbeyi ise şehir planlamacıları indirdiler. BCCI'nın kirli işleri ŞEBNEM ATtYAS ~ NEW YORK — Hafta başında Manhattan bölge savcısı, Washington'un en buyük bankalanndan biri olan 'First American' bankasının gizli sahibinin BCCI olduğunu açıkladı. Hafta içinde BCCI'nın Amerikan Merkezi Haber- Alma örgutu CIA ile bağlantılan ortaya çıktı. CIA'nın en azından 1986'dan beri BCCI'mn yasadışı faaliyetlerini bildiğini kanıtlayan bir rapor açıklandı. CIA'nın raporu, BCCI'mn First American'ı 1982'de satın alma girişimini kamtladı. Amerikan hükümet yetküileri, raporun 1986'da Mah'ye Bakanlığı'nın yam sıra Dışişleri Bakanhğı'na gönderildigini beUrttiler. Rapor, CIA'mn BCCI ve First American bağlantısını bilmesine rağmen bir nedenden ötünı buna göz yumduğu şüphesini güçlendirdi. First American Bankası'nın Yönetim Kurulu Başkanı Clark Clfford -aynı zamanda ünlü bir avukat ve demokrat parti danışmam- bankamn yabancı sermaye tarafından kontrol edildiğinin şimdiye dek farkında olmadığını ıddia etmişti. Federal Reserve (Merkez Bankası) tarafından yayımlanan bir raporda BCCI'nın Washington'da, Georgia ve Florida'da üç büyuk Amerikan bankasında kontrolü ele geçirdiği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle