Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
bahıbı Cumhurıyet Malbaacılık \c Gazetecılık Turk -Vnonım Şırketı adına
Nadır Nıdi 9 Gcnel Yayın Muduru Hasaa Cemal. Muessese Müduru
EniiK Ifakhgil. YSuı îşlcrı Mudurj Ok» GOMHSİD. £ Haber Merkea
Muduru Valf» Bajcr, Sayfa Duzenı YOnetmenı Ali Acar 4} Tematctler
WKARA MııortTM, IZMlR. Hikmtl Çrtinklym, ADANA Ç
I* Poütık» Ü U ••»toapc louhıi Haberkn Şcav U k » . Ekooomı I M l u g , D« Hıbcrlcr b p ı fclo, l
Ş4kıu Kctrad, Kültür Cdal ÜflHr, Efjum. Gcaav ŞftvtoB, Yun HajKTİen Sccfet Dotaft. Spot Duupnuu Itıiiaıik
Dızı ¥^ıl«- I m Çıkfkıa. Mısıırnu ŞaMl Al)«j. Dnzülmt «.Mdak t u n 0 kjordım.or \kıxl Hııı*ll # Mllıliiet
tral Ert« 0 Mulusrte lakaı ta> 0 Baıte-PUniuu Scjl Ow>bq«>tlı £ RekLun An* Tonı 0 Ek Yıymlır
Hity. Akjol 0 Idare Hurrta Cım 0 lıkunt ö«d«r Çdfc 0 Bılc Ijten Sai laal 0 Pmocd S«ni
OkUj AkML ¥ü(» lo<r. Haaı
, HlluoH Ç«i.k»™. Okv
U|ır H n . hku
Sefcık, AB Siracm, Akan l u
b » v* l-cvo-v CumhmiTU Maıbucüık ™ GuctedKk TA_ş TOrk OcU> Cad 39/41 C*J«İO0<J
34334 lıt PK 2 « Isunbul Td 512 (B 05 (20 !«). Tetex 22244, Fu. (1) 326 «0 72 0
BtUvbr U k a c Zlyı GOİalp Btv lnkıllf S No 19/4. Td 133 11 41-47. Tdet 42344. F t t (4) 133
0! 65 0 b a m H Zljl Bh 1352 S 2/5 Td. 13 12 30. Teta 52359. Fn. (51) 19 53 60
c InOoü Cad 119 S. Nc I Kal 1 Td 19 r 52 14 tuil. Tde*. 62155. Fac (71) 19 25 71
TAKVİM: 5 AÖUSTOS 1991 lmsak: 4.12 Güneş: 5.56 öğle: 13.14 tkindi: 17.08 Akşam: 20.23 Yatsı: 21.59
Şu ada senin, bu ada benim/Yelkovan kuşlannın peşisıra
Onları Boğaz'da ya da Marmara'da, suya değecek gibı buyuk bir hızla
uçarken görürsünüz. Yıldırım posta servisi gibi. Çok acele bir yere yetiş-
mek isterler sanki. Nereye giderler? Bunu kimse pek bilmıyor. En hızlı de-
niz motorları bile saatte 40-50 mil hızla uçan bu gizemli kuşlann yanında
yaya kalır. Boğaz'ın ortastna sandal ya da tekne ile açılıp yakından izlerse-
niz yelkovan kuşlannm kargadan biraz daha irice sivri gagalı boz-kahve kırçıl
renkli olduğunu gorürsunüz. Bu kuşların boyle başıboş özgurce uçuşu, gön-
lünuzu çelerse, aynı duyguya takılan Orhan Velı'nin dizelerini mırıldanabi-
lirsiniz: "Gun olur, alır başımı giderım/Denizden yeni çıkmış ağlann ko-
kusunda/Şu ada senin bu ada benim yelkovan kuşlarının peşi sıra/Dunya-
lar vardır, düşünemezsiniz/Çiçekler gurultüyle açar/Gürültüyle çıkar du-
man topraktan/Hele martılar hele martılar/Her bir tuylerinde ayn telaş/Gün
olur başıma kadar mavi/Gun olur başıma kadar guneş/Gün olur deli gi-
bi..." Eğer çağımızda şiirin yerini gerçekçiliğin aldığını düşünüyor ve ro-
mantizm yerine yelkovan kuşları hakkında 'bıümsel' bir açıklama istiyor-
sanız, o zaman Doğal Hayatı Koruma Derneği kuş Alanlan Proje Sorum-
lusu Murat Yarar'ın sozlerine kulak verin: "Her gün binlercesini Boğaz'ın
uzerinde uçarken görduğumuz yelkovanlar (puffınus), hakkında çok az bilgi
sahibi olunan kuş turlerinden biridir. Yelkovanın Batı Akdeniz ve Atlan-
tik'te yaşayan 'puffinus puffinus'un alt turü mu olduğu yoksa bağımsız bir
tur mu olduğu bile henüz kesinlik kazanmamıştır. Bölgemizdeki yelkovan-
lar hakkında yapılmış çalışmaların sayısı da çok azdır. Yelkovan Karade-
niz ve Doğu Âkdeniz'de (Ege ve Marmara da dahil) yaşamaktadır. Ege ve
Karadeniz arasında beslenme amacıyla surekli mekik dokuyan bu kuşlar,
bu sırada gruplar halinde Boğaz'dan geçerler. Yelkovarüarın üreme alanlan
konusunda ise bilgiler son derece azdır. Kesin olarak bilinen üreme alanları
Ege'deki bazı Yunan adalandır. Bunun dışında Karadeniz'de Bulgaristan
kıyılannda iki veya uç falezde üredikleri konusunda teyit edilmemiş bilgiler
vardır. Hayırsızada ve diğer Marmara Denizi adalannda üreyip üremedik-
leri konusunda ise bilgi yoktur, gelecekte bu konuda araştırmalar yapmayı
planlıyoruz. Yelkovanlar, küçük balıklar, küçuk deniz canlıları ve balıkçı
gemilerinin artıkları ile beslenirler. Bu kuşlar henüz nesil tukenme durumu
ile karşı karşıya değillerdir. Ancak beslendikleri denizlerin kirlenmesi ve do-
layısıyla deniz canhlannın azalması, doğrudan bu kuşu etkilemektedir. Ancak
üreme alanlarının tahminen ıssız, kayalık adalar olması, insan eliyle gelebi-
lecek tahribatı azaltmaktadır. Derneğimizin yakın ilişki içinde olduğu
Medmaravis-Mediterranean Marine Bird Society-Akdeniz Deniz Kuşları Der-
neği, bu kuş türunün biyoloji ve ekolojisi ile özellikle ilgilenmektedir."
(Fotograf: KEREM ÇALIŞKAN)
Ikbancı
dil bilen
kanrtlasuı!
liîbana dil eğitimi yapmış,
yabana dfl öğrerimi veren
kamu persondi, yabana dü
tazminan alabflmek için sınava
girmek zorunda
FİGEN ATALAY
Kamu personeli yabancı dil
bilgisi seviye tespit sınavı, üni-
versite öğretim elemanlan tara-
fından tepkiyle karşılanıyor.
Yabana dil eğitimi yapmış, ya-
bancı dil öğretimi veren öğre-
tim elemanlan, yabancı dil taz-
minatı alabilmek için bu sına-
va girerek bildikleri yabana dili
kanıtlamalarının istendiğini,
bunun nedenini anlayamadık-
lannı belirtiyorlar.
Boğaziçi Üniversitesi Yaban-
cı Diller Yuksekokulu okutma-
nı Dilek Tokay, profesor, do-
çent, asistan, okutman, öğre-
tim görevlisi olarak görev ya-
pan öğretim elemanlarının, ya-
bancı dil bilimi, yabancı dil ve
edebiyatı, yabancı dil eğitimi
dallarında mezun olduklan
yuksek öğretim kunımlanndan
aldıklan lisans, yuksek lisans,
doktora duzeylerindeki diplo-
malannı, dil eğitimindeki bü-
tün deneyimlerini, öğretim ele-
manı olarak çaüşüklan kurum-
lara kabul edilebilmek için al-
dıklan sınavlann geçerliliğini,
yurtdışında çeşitli akademik et-
kinlikJer nedeniyle aldıklan ser-
tifîkaları, bröveleri bir tarafa
koyup bu sınavı kazanmak al-
ternatifıyle karşı karşıya bulun-
duklarım söyledi.
Üskudar Amerikan Lisesi ile
Ingiliz Dili ve Edebiyatı konu-
lannda Prof. Dr. İh&an Doğra-
macı imzalı lisans ve yuksek li-
sans universite diplomalarına,
çeşitli Ingiliz üniversitelerinden
'dil eğitimi etkinlikleri' konu-
lannda sertifikalara sahip oldu-
ğunu, ODTÜ ve Boğaziçi Üni-
versitesi'nde çeşitli gorevlerde
bulunduğunu belirten Dilek
Tokay, "Hepsini bir tarafa ko-
yup A diizeyinde tngilizce bi-
lebileceğimi kanıtlamak için bu
sınava girmek dunımundayım.
Ve tabii benim gibi yuzlerce ki-
şi var" diye konuştu.
Devlet Bakanı
'Edremit
Körfezi'ne
bir şeyler
yapılmah'
KAZIM ÖĞÜN
BURHANtYE — Burhani-
ye kanahzasyon şebekesinin
tehlike çanları çaldırdığı Edre-
mit Körfezi'nde kirlilik kaygı-
sı her platformda tartışılıyor.
Yöre belediye başkanlan, Ed-
remit Körfezi'nin kirlenmekten
"kurtarüması" için devlet des-
teği istiyor. Körfezi çevreleyen
beldelerin ortak arıtma tesisi-
ne kavuşturulması oneriliyor.
Burhaniye kanalizasyon şe-
bekesiyle kışlık 22 bin, yazlık
100 ile 200 bin arasında deği-
şen nüfusun evsel atıklannın
bırakılacak olması, Edremit
Körfezi'nin kirliliğiyle ilgili
kaygılan derinleştiriyor.
Çağrılar uzerine çevreden
sorumlu Devlet Bakanı Ali Ta-
lip Özdemir, geçen hafta Bur-
haniye'ye gelerek ilgililerden
bilgi aldı.
LeyleklerAvrupadan mesaj getirdi
Avrupa Topluluğu, Türkiye'nin leylek ve
yarasaları korumayı öngören uluslararası
anlaşmaya imza aüp taraf olmasını istedi.
beyaz leylekler ve yarasalarla il-
İDtL GÜRSEL
ANKAIL\ — Avrupa Toplu-
gili bilgi toplanması istendi.
Sözleşme taslaklannı incele-
luğu, Türkiye'nin "Leylek ve Ya- yen Çevre Müsteşarlığı yetkilile-
rasalann Konınması" Sözleşme- ri, yarasa ve leyîeklerin bir an
si'ne taraf olması için Dışişleri önce korumaya alınması gerek-
Bakanlığı'na başvurdu. Bonn tiğini belirterek sözleşmeler için
Konvansiyonu çerçevesinde "olumlu" görüş vereceklerini
oluşturulan antlaşma taslağı için söylediler.
Çevre Müsteşarlığı Müşaviri
Tansu Gürpınar, "Göçmen Ya-
bani Hayvan Türlerinin Konın-
ması Sözleşmesi"ne Türkiye'nin
taraf olmaması halinde dünya-
da leyîeklerin korunamayacağını
söyledi. Leyîeklerin konınması
sozleşmesinde Türkiye'nin kilit
ülke olduğunu dile getiren Gür-
pınar, "Diinyadaki leylek popiı-
İasyonunun >ıızde 90'ı Türkiye
üzerinden goç ediyor. AT, ley-
lekler konusunda bize muhtaç"
dedi. Her yıl Türkiye'den 250
bin civannda leylek geçtiğini ak-
taran Gürpınar, şunlan söyledi:
"Bu sayı, bugıio sulak alan-
lann DSI tarafından kurutul-
ması başta olmak üzere birçok
nedenden öturü yarı yarıya
azaldı.
Leylekler, sosyal kuşlardır. İn-
sanlann bulunduklan verlerde
yaşarlar. Istanbul Boğazı uzerin-
den Türkive'ye giren leylekler,
Çukurova ve Dogu Akdeniz bo-
yunca uçarlar. Oradan NU Nehri
boyunca ilerleyerek ekvatora ge-
çerler. Turkiye, leyîeklerin bu
goç yolları uzerinde -;ok onem-
li bir >er oluşturur."
Ankara Üniversitesi emeklı
öğretim uyesi Prof. Dr. Bahtiye
Mursaloğlu, leyîeklerin guneşe
doğru göç ettikleri için Turkiye-
de kutsal sayıldığını ve "Hacı
Kuş" olarak adlandırıldıklannı
söyledi. Mursaloğlu, leyîeklerin
tukenmeden koruma altına alın-
ması gerektiğini de kaydetti.
Leyîeklerin konınması için
hazırlanan sözleşme taslağında
"leyîeklerin yaşam alanlannın
koruma altına alınması, avcılı-
ğın önlenmesi, yuksek gerilim
hatlannın leyîeklerin göç giızer-
gâhlan üzerinden geçirilmeme-
si, zirai ilaçların dikkatli
kullanılması" gibi maddeler yer
alıyor.
Istanbul Havacılık Müzesi 'cafeterya* açıyor
C-47 Dakota'ya gel,
dondurma yîyelim!
ASLI KAYABAL
Mitolojinin puslu dünyasında
haberci, Tanrı Hermes'ti. Ma-
ia ile Zeus'un oğlu Hermes, 'ka-
natlı sandallan' ile bütün buy-
ruklan, tannlar ve insanlara
ulaştınrdı. İnsan için uçmak,
her zaman gizemini korudu. So-
nunda füzeler çağına dek gelin-
di.
Uçaklann dünyasına daha
yakın olmak ve bu dev araçla-
nn tarihi öyküsünü dinlemek
yerine görmek için tstanbuPda
fan Ahmet Çelebi'nin Padişah
IV. Murat döneminde Galata
Kulesi'nden Üsküdar Doğancı-
lar'a dek uçtuğu biliniyor.
Yine aynı padişah dönemin-
de cesur denemeler yapılmış.
Lagari Hasan Çelebi padişahın
kızı Kaya tsmihan'ın doğumu
için düzenlenen şenliklerde, 50
okka (60 kilo) barut yükle, ye-
di fışekli bir rokete binmiş. Ma-
ceracı Hasan Çelebi'nin fıtilini
yardımcısı ateşlemiş. Hasan Çe-
lebi kartal kanatları ile göğe
doğru suzülmuş. Barut tükenin-
Yeşilköy'deki Havacılık Müzesi, hem eski
ilginç uçaklarla hem de Hazerfan Ahmet
Çelebi'ye kadar uzanan Türk havacılık
tarihinin ilginç bilgileri ile dolu.
Havacılık Müzesi'nde yer alan tarihi uçaklardan birinde, eski kumanda direksiyonu, pilotluğun
baslangıç günlerine uzanan bir nostaljiyi simgeliyor. (Fotograf: İBRAHİM GÜNEL)
Yeşilköy'e dek uzanmanız gere-
kiyor.
Havacılık Müzesi yaklaşık
13.000 m
!
'lik bir alanı kapsıyor.
Uçak meraklılan müzeyi geniş
bir alan içinde geziyor. Uçakla-
nn içine ara swa girilebiliyor.
Yetkililer halkm tahribat yaptı-
ğını aktanyor. Sergilenen uçak-
lann çoğu Hava Kuwetleri'nde
görev görmüş uçaklar. Burası
askeri bir muze, ama herkese
açık. Müzenin müdürü aynı za-
manda ressam olan Albay Şiik-
rü Çağlayan.
"Havacılık Müzesi" kişiyi
renkli bir dünyanın içine çeki-
yor. Ast. Kıdemli Başçavuş
Emin Bayramlar, Müze rehber-
liğini üstleniyor. Müzede birin-
ci bölüm "Türkiye'de Havacı-
lık".
Türkiye'de havaahğın tanhi,
adı ile ortaokul yıllannda tanış-
tığımız Hazerfan Ahmet Çele-
bi'ye dek dayandınlıyor. Hazer-
ce Sarayburnu'nda Sinanpaşa
Köşku'ne inmiş.
Tarihte üzucu deneyler de
var. Turk bilgini, Arap dili soz-
lükçüsü ve hattat İsmail Cevheri
1010 yılında kapı kanatları ile
uçmayı denemiş, ancak duşerek
ölmuş.
Hava Kuvvetleri, Selçuklu
kültürünün simgesi "çift başlı
kartal"ın sağa bakan başını
simge olarak kullanmış.
Havacılık tarihi ile ilgili mü-
zede 1356 tarihli ilk roket kro-
kileri de görulebilir. Humbara-
cı (topçu) Ali Paşa'mn silah ki-
tabında yer alan krokiler ile İb-
rahim Hakkı'nın "ay tutulma-
sı ve dünyanın yuvarlaklığı"yla
ilgili krokısi ilginç ornekler.
Uçuş denemeleri de bugun-
den oldukça uzakta. Türkiye'-
de ilk balon uçuşu 1785'te ger-
çekleşmiş. Bir Iranlı ve iki Türk-
un bindiği balon Topkapı Sara-
yı'ndan havalanmış ve Bursa'-
ya gitmış. Istanbul'da ilk mo-
torlu uçuş ise 1909'da Baron de
Catters'ce gerçekleştirilmiş. 500
kıloluk Joisin uçağı ile havala-
nan Catters, aralık ayında
Hurriyet-ı Ebediye'den kalkmış
ve Bulgar Hastanesi'nin önune
ınmış.
tkinci ana bölum "dunya ha-
vacılığı"nı konu edinmiş. Bu
bolümde Leonardo da Vinci'nin
çizimlerinden jet uçakları çağı-
na dek olan sureçte hızla gelişen
teknolojik gelişme şerit gibi ge-
çiyor. Bu şerit uzerinde "balon
çağı", "havagemileri", "uçak
düşüren kişiler'*, "rekor
uçuşlar" ve "helikopterin
öyküsü" bazı ara duraklar.
Üçuncu bölüm "uçak hanga-
n . " Bu karanlık mekânda do-
kuz özgün uçak var. İzleyici
Kayseri yapısı ve Turkiye'de tek
orneği olan "Pezetel" model
uçağı burada görebilir. Rus ya-
pısı deniz uçağı "Grigrowicht
M-5", 1916 yıhnda Görele'ye
mecburi iniş yapmış, bugün mu-
zede. Ayrıca F-4'lerin jet mo-
torları, keşif uçaklan da bura-
da sergileniyor.
Bu arada muze yetkilileri,
C-47 Dakota tarzı bir uçağı ka-
feterya şeklinde düzenlemişler.
Bu uçak-kafeterya pek yakında
hizmete açılacak. Aynca "plas-
tik model uçak" yapma merak-
lılan için bir kulup oluşturul-
muş. Kulup çalışmaları her cu-
martesi 13.00-17.00 saatleri ara-
sında gerçekleşiyor. Yolu Yeşil-
köy'e düşenler "Havacılık Mü-
zesı"ni mutlaka görmeli. Uçak-
ların 'çekici' dünyasına yakın-
laşmak isteyenler için müze
pazartesi ve salı günleri dışında
her gün 9.00-12.00/13.00-17.00
arasında açık.
Foça antik îiyatrosu için bakanlığın ayırdığı 5 milyon lira, 30 kişilik arkeoloji ekibinin ekmekparasını bile karşılamıyor
Meslek aşkına, boğaz tokluğuna kazıArkeoloji bölümünün arkeolojiye sevdah-
öğrencileri geceleri Tekel hangarlarında
yatıyor, gündüzleri antik tiyatroyu gün ışığına
çıkarmaya çalışıyorlar.
ŞEVKİ \\CÎ
FOÇA — 12 Ion kentinden
biri Fhokaia'de (Foça) antik ti-
yatro, geceleri Tekel ambarların-
da yatan, gündüzleri 'boğaz tok-
luğu'na, ozvenyle çalışan arke-
oloji sevdalısı oğrencilerle ba-
kanlığın ayırdığı 5 milyon lirayı
nasıl yetiştireceğinin hesabını
yapan yonetıcilerle çıkarılmaya
çalışılıyor...
Ege'nin sevimli, şirin turistik,
betonarmeye direnen beldesi Fo-
ça'da bugunlerde farkh bir he-
yecan yaşanıyor.
1952 yıhnda Ord. Prof. Dr.
Ekrem Akurgal'ın başladığı, At-
hena Tapınağı'nm sutunlarının
bulunduğu, ancak değişik ge-
rekçelerle surdürulmeyen çalış-
maları bugün Doç. Dr. Omer
Özyigit ele aldı. Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakultesi Arkeoloji
Bolümü'nden yaklaşık 25 öğren-
cinin, görevli arkeologların bu
kez cabası antik tiyatroyu orta-
ya çıkarmak için. Geçen yıl yi-
ne Doç. Dr. Özyiğit'in ortaya çı-
kardığı, Herodot'un kitabında
yazdığı antik duvar da aynı eki-
bin uğraşı alanında.
Foçalı yurttaşlar ekibin heye-
canını izlerken çalışmalara bir
ad da takmış:
— Boğaz tokluğuna kazı.
Kültur Bakanlığı'nın çalışma-
lar için ayırdığı ödenek 5 milyon
lira. Yapılan hesaplar 30 kişilik
ekibin kazı boyunca ekmek gi-
derini bile karşılamayacağını
gösteriyor bu paranın. Arkeoloji
bölümünün arkeolojiye sevdah
öğrencileri Tekel'in ambarlann-
da geceliyor. Bayan öğrenciler
için en azından bir iki oda bu-
lunmuş. Doç. Dr. Özyiğit, ode-
neğin yetmeyeceğini, ama her şe-
ye karşın çalışmaları sürdüre-
ceklerini söylüyor. Değişik ozel
kuruluşların yiyecek giderlerine
katkı sağladığmı belirtiyor. An-
tik tiyatroyu bulmalarının ve
gun ışığına çıkarmalannın ken-
dileri için en buyuk ödül olaca-
ğını da ekliyor özyiğit.
Okulu geçen yıl bitiren arke-
olog Gamze Özbutev'in heyeca-
nı yüzünden okunuyor. Güçlük-
lerin kendilerini yıldıramayaca-
ğını anlatıyor:
"Bazı kuruluşlar yiyecek ko-
nusunda yardım ediyor. Bu ka-
zıyı surdurmekte karariıyız. Oğ-
renci arkadaşlar işçi gibi çalışı-
yorlar. Gerekirse sınırlı harçlık-
lannı bile bu iş için verecekleri-
ni söyluyorlar."
Kazı başkanı Özyiğit, çalıştık-
ları verin bitişiğindeki ilkokulun
bir sınıfının kendilerine verilme-
si ve yatakhane olarak kullana-
bilmeleri için 3-4 aydır yetkililer-
le yazıştıklannı, ancak bir sonuç
alamadıklarını vurguluyor.
Geçen yılki çalışmalara
önemli ölçüde maddi yardım
sağlayan Foça Belediye Başkanı
Nihat Dınm ise bu >ıl ekonomik
sorunlar yuzunden destek ola-
madıklarını söylüyor:
"Geçen yılki kazılan destekle-
dik. Bu yıl ise hem belediyemi-
zin içinde olduğu ekonomik sı-
kıntı hem de hukuki nedenler-
den dolayı bu desteği veremiyo-
ruz. Burada onemli olan Kültur
Bakanlığı'nın ayırdığı odenek. 5
milvonla bu işlerin yurümeyece-
ği ortada. çalışmaiar için daha
çok odenek ve daha çok olanak
yaratılmalıdır."
Erkek, yalnız
tatil peşinde
• ANTAIAA (AA) —
Turkiye Seyahat Acenteleri
BirUği'nin (TURSAB)
PlAR'a yaptırdığı 'yurtiçi
ve yurtdışı seyahat
araştırmalan', erkeklerin,
tatile genellikle yalnız
çıkmayı tercih ettiklerini
ortaya koydu. Araştırma ile
evli kadınların, erkeklerin
tam tersine, tatilde de eşi ve
çocuklarının yanında
olmayı yeğledikleri
belirlendi. Araştırmanın
'yurtdışı seyahat' ile ilgili
bölümünde, kadınların
yuzde 63'ünün bir başka
ülkedeki tatile aileleri ile
birlikte gitmeyi seçtikleri
kaydedilirken bu oranın
erkeklerde yüzde 38 gibi
oldukça duşük olduğu
bildirildi.
Hastanelere
kötü not
• İSTANBUL (AA) —
Fahri başkanuğını
Cumhurbaşkam Turgut
Ozal'ın eşi Semra özal'ın
yaptığı Türk-Alman Sağbk
Vakfı'nın konuğu olarak
çeşitli sağlık kuruluşlannda
incelemelerde bulunan vakıf
üyesi Alman parlamenter
Bernd Reuter, Türkiye'de
devlet hastanelerinde büyük
eksiklikler ve kötu hizmet
belirlediklerini bildirdi.
Türkiye'den dün sabah
ayrılan Reuter, Atatürk
Havaalam'nda yaptığı
açıklamada şöyle dedi:
"Devlet hastanelerinde
büyük eksiklikler ve kötü
hizmet belirledik. Çapa Tıp
Fakultesi Hastanesi'ni
ziyaretimizde kaza yapan
bir hastanın acil servis
önünde sedyesizlikten
beklediğine tanık olduk.
Hastane de çok bakımsızdı.
Ateşbaz Veli
Türbesi
• KONYA (AA) —
Konya'da eski Meram yolu
uzerinde bulunan klasik
Selçuklu dönem kumbetleri
tipindeki Ateşbaz Veli
Türbesi onarılacak. Vakıflar
Bölge Müdürü Erdoğan
Çalışkan, yaptığı
açıklamada, Türbe'nin iç
onarımı ile çevre
düzenlemesinin 30 milyon
liralık harcamayla - -
gerçekleştirileceğini
bildirerek türbe hakkında
şu bilgileri verdi: "1285
yıhnda ölen Mevlevi
Ateşbaz Yusufa ait olan
türbenin, kesme taşlardaı S
köşeli gövdesi, sekizgen
piramit tuğla örgülü bir
külahla kapatılmıştır. Taş
döşeli kemerli kapısının
altında mezar mahzenine
inilen bir de kapısı vardırî'
Tarihi Myra'ya
düzenleme
• KALE (AA) —
Antalya'nın Kale ilçesinde
bulunan antik Myra
Tiyatrosu'nda, çevre
duzenlemesi ve temizlik
işleri yapılacağı bildirildi.
Tarihi ve turistik yerlerin
işletilmesinden sorumlu il
ozel idare müdurlüğü
yetkililerinden alman bilgiye
göre eşsiz bir tarihi kalıntı
olan Myra Tiyatrosu'nun,
daha iyi korunması ve
temiz tutulması için, çevre
duzenlemesi yapılacak. Yeru"
ve yabancı turistlerin büyük
ilgısinı çeken ve günümüzde
çeşitli sosyal faaliyetlerin
düzenlendiği antik
tiyatronun temizleme
çalışmaları, yıl sonuna
kadar tamamlanacak. İhale
ile yaptınlacak temizlik ve
çevre düzenleme işlerine, 25
milyon lira harcanacak.
Yetkililer, Myra
Tiyatrosu'nun Romalılar
tarafından inşa edildiğini,
tiyatronun iki katlı
olduğunu ve içerisinde 35
oturma sırası ile sirk, arena
alanı ve sutunlu mabet
bölümünün bulunduğunu
bildirdiler.
Arkeolojik
kazılar
• MUT (AA) — Içel'in
Aydıncık ilçesinde bulunan
Kelenderis antik kentinde 5
yıldır sürdürülen arkeolojik
kazılann bu yılki bölümü
tamamlandı. Selçuk
Üniversitesi Arkeoloji ve
Sanat Tarihi öğretim üyesi
Doç. Dr. Levent Zoroğlu
başkanlığındaki ekibin bir
ay süren kazılan sırasında
antik kentin batı
nekropolundeki bir
mezarda M.Ö. 4. yüzyü" *dn
kalma pişmiş topraktan
yapılmış emzikli fincan,
kâse ve bronz ayna
bulundu. Arkeolojik kazı
çalışmaları programı
çerçevesinde Gulnar
ilçesinde bulunan
Meydancık Kalesi'ndeki
kazı çalışmalarına ise yeni
başlandı.