25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet bahıbı Cumhurıyet Malbaacılık \c Gazetecılık Turk -Vnonım Şırketı adına Nadır Nıdi 9 Gcnel Yayın Muduru Hasaa Cemal. Muessese Müduru EniiK Ifakhgil. YSuı îşlcrı Mudurj Ok» GOMHSİD. £ Haber Merkea Muduru Valf» Bajcr, Sayfa Duzenı YOnetmenı Ali Acar 4} Tematctler WKARA MııortTM, IZMlR. Hikmtl Çrtinklym, ADANA Ç I* Poütık» Ü U ••»toapc louhıi Haberkn Şcav U k » . Ekooomı I M l u g , D« Hıbcrlcr b p ı fclo, l Ş4kıu Kctrad, Kültür Cdal ÜflHr, Efjum. Gcaav ŞftvtoB, Yun HajKTİen Sccfet Dotaft. Spot Duupnuu Itıiiaıik Dızı ¥^ıl«- I m Çıkfkıa. Mısıırnu ŞaMl Al)«j. Dnzülmt «.Mdak t u n 0 kjordım.or \kıxl Hııı*ll # Mllıliiet tral Ert« 0 Mulusrte lakaı ta> 0 Baıte-PUniuu Scjl Ow>bq«>tlı £ RekLun An* Tonı 0 Ek Yıymlır Hity. Akjol 0 Idare Hurrta Cım 0 lıkunt ö«d«r Çdfc 0 Bılc Ijten Sai laal 0 Pmocd S«ni OkUj AkML ¥ü(» lo<r. Haaı , HlluoH Ç«i.k»™. Okv U|ır H n . hku Sefcık, AB Siracm, Akan l u b » v* l-cvo-v CumhmiTU Maıbucüık ™ GuctedKk TA_ş TOrk OcU> Cad 39/41 C*J«İO0<J 34334 lıt PK 2 « Isunbul Td 512 (B 05 (20 !«). Tetex 22244, Fu. (1) 326 «0 72 0 BtUvbr U k a c Zlyı GOİalp Btv lnkıllf S No 19/4. Td 133 11 41-47. Tdet 42344. F t t (4) 133 0! 65 0 b a m H Zljl Bh 1352 S 2/5 Td. 13 12 30. Teta 52359. Fn. (51) 19 53 60 c InOoü Cad 119 S. Nc I Kal 1 Td 19 r 52 14 tuil. Tde*. 62155. Fac (71) 19 25 71 TAKVİM: 5 AÖUSTOS 1991 lmsak: 4.12 Güneş: 5.56 öğle: 13.14 tkindi: 17.08 Akşam: 20.23 Yatsı: 21.59 Şu ada senin, bu ada benim/Yelkovan kuşlannın peşisıra Onları Boğaz'da ya da Marmara'da, suya değecek gibı buyuk bir hızla uçarken görürsünüz. Yıldırım posta servisi gibi. Çok acele bir yere yetiş- mek isterler sanki. Nereye giderler? Bunu kimse pek bilmıyor. En hızlı de- niz motorları bile saatte 40-50 mil hızla uçan bu gizemli kuşlann yanında yaya kalır. Boğaz'ın ortastna sandal ya da tekne ile açılıp yakından izlerse- niz yelkovan kuşlannm kargadan biraz daha irice sivri gagalı boz-kahve kırçıl renkli olduğunu gorürsunüz. Bu kuşların boyle başıboş özgurce uçuşu, gön- lünuzu çelerse, aynı duyguya takılan Orhan Velı'nin dizelerini mırıldanabi- lirsiniz: "Gun olur, alır başımı giderım/Denizden yeni çıkmış ağlann ko- kusunda/Şu ada senin bu ada benim yelkovan kuşlarının peşi sıra/Dunya- lar vardır, düşünemezsiniz/Çiçekler gurultüyle açar/Gürültüyle çıkar du- man topraktan/Hele martılar hele martılar/Her bir tuylerinde ayn telaş/Gün olur başıma kadar mavi/Gun olur başıma kadar guneş/Gün olur deli gi- bi..." Eğer çağımızda şiirin yerini gerçekçiliğin aldığını düşünüyor ve ro- mantizm yerine yelkovan kuşları hakkında 'bıümsel' bir açıklama istiyor- sanız, o zaman Doğal Hayatı Koruma Derneği kuş Alanlan Proje Sorum- lusu Murat Yarar'ın sozlerine kulak verin: "Her gün binlercesini Boğaz'ın uzerinde uçarken görduğumuz yelkovanlar (puffınus), hakkında çok az bilgi sahibi olunan kuş turlerinden biridir. Yelkovanın Batı Akdeniz ve Atlan- tik'te yaşayan 'puffinus puffinus'un alt turü mu olduğu yoksa bağımsız bir tur mu olduğu bile henüz kesinlik kazanmamıştır. Bölgemizdeki yelkovan- lar hakkında yapılmış çalışmaların sayısı da çok azdır. Yelkovan Karade- niz ve Doğu Âkdeniz'de (Ege ve Marmara da dahil) yaşamaktadır. Ege ve Karadeniz arasında beslenme amacıyla surekli mekik dokuyan bu kuşlar, bu sırada gruplar halinde Boğaz'dan geçerler. Yelkovarüarın üreme alanlan konusunda ise bilgiler son derece azdır. Kesin olarak bilinen üreme alanları Ege'deki bazı Yunan adalandır. Bunun dışında Karadeniz'de Bulgaristan kıyılannda iki veya uç falezde üredikleri konusunda teyit edilmemiş bilgiler vardır. Hayırsızada ve diğer Marmara Denizi adalannda üreyip üremedik- leri konusunda ise bilgi yoktur, gelecekte bu konuda araştırmalar yapmayı planlıyoruz. Yelkovanlar, küçük balıklar, küçuk deniz canlıları ve balıkçı gemilerinin artıkları ile beslenirler. Bu kuşlar henüz nesil tukenme durumu ile karşı karşıya değillerdir. Ancak beslendikleri denizlerin kirlenmesi ve do- layısıyla deniz canhlannın azalması, doğrudan bu kuşu etkilemektedir. Ancak üreme alanlarının tahminen ıssız, kayalık adalar olması, insan eliyle gelebi- lecek tahribatı azaltmaktadır. Derneğimizin yakın ilişki içinde olduğu Medmaravis-Mediterranean Marine Bird Society-Akdeniz Deniz Kuşları Der- neği, bu kuş türunün biyoloji ve ekolojisi ile özellikle ilgilenmektedir." (Fotograf: KEREM ÇALIŞKAN) Ikbancı dil bilen kanrtlasuı! liîbana dil eğitimi yapmış, yabana dfl öğrerimi veren kamu persondi, yabana dü tazminan alabflmek için sınava girmek zorunda FİGEN ATALAY Kamu personeli yabancı dil bilgisi seviye tespit sınavı, üni- versite öğretim elemanlan tara- fından tepkiyle karşılanıyor. Yabana dil eğitimi yapmış, ya- bancı dil öğretimi veren öğre- tim elemanlan, yabancı dil taz- minatı alabilmek için bu sına- va girerek bildikleri yabana dili kanıtlamalarının istendiğini, bunun nedenini anlayamadık- lannı belirtiyorlar. Boğaziçi Üniversitesi Yaban- cı Diller Yuksekokulu okutma- nı Dilek Tokay, profesor, do- çent, asistan, okutman, öğre- tim görevlisi olarak görev ya- pan öğretim elemanlarının, ya- bancı dil bilimi, yabancı dil ve edebiyatı, yabancı dil eğitimi dallarında mezun olduklan yuksek öğretim kunımlanndan aldıklan lisans, yuksek lisans, doktora duzeylerindeki diplo- malannı, dil eğitimindeki bü- tün deneyimlerini, öğretim ele- manı olarak çaüşüklan kurum- lara kabul edilebilmek için al- dıklan sınavlann geçerliliğini, yurtdışında çeşitli akademik et- kinlikJer nedeniyle aldıklan ser- tifîkaları, bröveleri bir tarafa koyup bu sınavı kazanmak al- ternatifıyle karşı karşıya bulun- duklarım söyledi. Üskudar Amerikan Lisesi ile Ingiliz Dili ve Edebiyatı konu- lannda Prof. Dr. İh&an Doğra- macı imzalı lisans ve yuksek li- sans universite diplomalarına, çeşitli Ingiliz üniversitelerinden 'dil eğitimi etkinlikleri' konu- lannda sertifikalara sahip oldu- ğunu, ODTÜ ve Boğaziçi Üni- versitesi'nde çeşitli gorevlerde bulunduğunu belirten Dilek Tokay, "Hepsini bir tarafa ko- yup A diizeyinde tngilizce bi- lebileceğimi kanıtlamak için bu sınava girmek dunımundayım. Ve tabii benim gibi yuzlerce ki- şi var" diye konuştu. Devlet Bakanı 'Edremit Körfezi'ne bir şeyler yapılmah' KAZIM ÖĞÜN BURHANtYE — Burhani- ye kanahzasyon şebekesinin tehlike çanları çaldırdığı Edre- mit Körfezi'nde kirlilik kaygı- sı her platformda tartışılıyor. Yöre belediye başkanlan, Ed- remit Körfezi'nin kirlenmekten "kurtarüması" için devlet des- teği istiyor. Körfezi çevreleyen beldelerin ortak arıtma tesisi- ne kavuşturulması oneriliyor. Burhaniye kanalizasyon şe- bekesiyle kışlık 22 bin, yazlık 100 ile 200 bin arasında deği- şen nüfusun evsel atıklannın bırakılacak olması, Edremit Körfezi'nin kirliliğiyle ilgili kaygılan derinleştiriyor. Çağrılar uzerine çevreden sorumlu Devlet Bakanı Ali Ta- lip Özdemir, geçen hafta Bur- haniye'ye gelerek ilgililerden bilgi aldı. LeyleklerAvrupadan mesaj getirdi Avrupa Topluluğu, Türkiye'nin leylek ve yarasaları korumayı öngören uluslararası anlaşmaya imza aüp taraf olmasını istedi. beyaz leylekler ve yarasalarla il- İDtL GÜRSEL ANKAIL\ — Avrupa Toplu- gili bilgi toplanması istendi. Sözleşme taslaklannı incele- luğu, Türkiye'nin "Leylek ve Ya- yen Çevre Müsteşarlığı yetkilile- rasalann Konınması" Sözleşme- ri, yarasa ve leyîeklerin bir an si'ne taraf olması için Dışişleri önce korumaya alınması gerek- Bakanlığı'na başvurdu. Bonn tiğini belirterek sözleşmeler için Konvansiyonu çerçevesinde "olumlu" görüş vereceklerini oluşturulan antlaşma taslağı için söylediler. Çevre Müsteşarlığı Müşaviri Tansu Gürpınar, "Göçmen Ya- bani Hayvan Türlerinin Konın- ması Sözleşmesi"ne Türkiye'nin taraf olmaması halinde dünya- da leyîeklerin korunamayacağını söyledi. Leyîeklerin konınması sozleşmesinde Türkiye'nin kilit ülke olduğunu dile getiren Gür- pınar, "Diinyadaki leylek popiı- İasyonunun >ıızde 90'ı Türkiye üzerinden goç ediyor. AT, ley- lekler konusunda bize muhtaç" dedi. Her yıl Türkiye'den 250 bin civannda leylek geçtiğini ak- taran Gürpınar, şunlan söyledi: "Bu sayı, bugıio sulak alan- lann DSI tarafından kurutul- ması başta olmak üzere birçok nedenden öturü yarı yarıya azaldı. Leylekler, sosyal kuşlardır. İn- sanlann bulunduklan verlerde yaşarlar. Istanbul Boğazı uzerin- den Türkive'ye giren leylekler, Çukurova ve Dogu Akdeniz bo- yunca uçarlar. Oradan NU Nehri boyunca ilerleyerek ekvatora ge- çerler. Turkiye, leyîeklerin bu goç yolları uzerinde -;ok onem- li bir >er oluşturur." Ankara Üniversitesi emeklı öğretim uyesi Prof. Dr. Bahtiye Mursaloğlu, leyîeklerin guneşe doğru göç ettikleri için Turkiye- de kutsal sayıldığını ve "Hacı Kuş" olarak adlandırıldıklannı söyledi. Mursaloğlu, leyîeklerin tukenmeden koruma altına alın- ması gerektiğini de kaydetti. Leyîeklerin konınması için hazırlanan sözleşme taslağında "leyîeklerin yaşam alanlannın koruma altına alınması, avcılı- ğın önlenmesi, yuksek gerilim hatlannın leyîeklerin göç giızer- gâhlan üzerinden geçirilmeme- si, zirai ilaçların dikkatli kullanılması" gibi maddeler yer alıyor. Istanbul Havacılık Müzesi 'cafeterya* açıyor C-47 Dakota'ya gel, dondurma yîyelim! ASLI KAYABAL Mitolojinin puslu dünyasında haberci, Tanrı Hermes'ti. Ma- ia ile Zeus'un oğlu Hermes, 'ka- natlı sandallan' ile bütün buy- ruklan, tannlar ve insanlara ulaştınrdı. İnsan için uçmak, her zaman gizemini korudu. So- nunda füzeler çağına dek gelin- di. Uçaklann dünyasına daha yakın olmak ve bu dev araçla- nn tarihi öyküsünü dinlemek yerine görmek için tstanbuPda fan Ahmet Çelebi'nin Padişah IV. Murat döneminde Galata Kulesi'nden Üsküdar Doğancı- lar'a dek uçtuğu biliniyor. Yine aynı padişah dönemin- de cesur denemeler yapılmış. Lagari Hasan Çelebi padişahın kızı Kaya tsmihan'ın doğumu için düzenlenen şenliklerde, 50 okka (60 kilo) barut yükle, ye- di fışekli bir rokete binmiş. Ma- ceracı Hasan Çelebi'nin fıtilini yardımcısı ateşlemiş. Hasan Çe- lebi kartal kanatları ile göğe doğru suzülmuş. Barut tükenin- Yeşilköy'deki Havacılık Müzesi, hem eski ilginç uçaklarla hem de Hazerfan Ahmet Çelebi'ye kadar uzanan Türk havacılık tarihinin ilginç bilgileri ile dolu. Havacılık Müzesi'nde yer alan tarihi uçaklardan birinde, eski kumanda direksiyonu, pilotluğun baslangıç günlerine uzanan bir nostaljiyi simgeliyor. (Fotograf: İBRAHİM GÜNEL) Yeşilköy'e dek uzanmanız gere- kiyor. Havacılık Müzesi yaklaşık 13.000 m ! 'lik bir alanı kapsıyor. Uçak meraklılan müzeyi geniş bir alan içinde geziyor. Uçakla- nn içine ara swa girilebiliyor. Yetkililer halkm tahribat yaptı- ğını aktanyor. Sergilenen uçak- lann çoğu Hava Kuwetleri'nde görev görmüş uçaklar. Burası askeri bir muze, ama herkese açık. Müzenin müdürü aynı za- manda ressam olan Albay Şiik- rü Çağlayan. "Havacılık Müzesi" kişiyi renkli bir dünyanın içine çeki- yor. Ast. Kıdemli Başçavuş Emin Bayramlar, Müze rehber- liğini üstleniyor. Müzede birin- ci bölüm "Türkiye'de Havacı- lık". Türkiye'de havaahğın tanhi, adı ile ortaokul yıllannda tanış- tığımız Hazerfan Ahmet Çele- bi'ye dek dayandınlıyor. Hazer- ce Sarayburnu'nda Sinanpaşa Köşku'ne inmiş. Tarihte üzucu deneyler de var. Turk bilgini, Arap dili soz- lükçüsü ve hattat İsmail Cevheri 1010 yılında kapı kanatları ile uçmayı denemiş, ancak duşerek ölmuş. Hava Kuvvetleri, Selçuklu kültürünün simgesi "çift başlı kartal"ın sağa bakan başını simge olarak kullanmış. Havacılık tarihi ile ilgili mü- zede 1356 tarihli ilk roket kro- kileri de görulebilir. Humbara- cı (topçu) Ali Paşa'mn silah ki- tabında yer alan krokiler ile İb- rahim Hakkı'nın "ay tutulma- sı ve dünyanın yuvarlaklığı"yla ilgili krokısi ilginç ornekler. Uçuş denemeleri de bugun- den oldukça uzakta. Türkiye'- de ilk balon uçuşu 1785'te ger- çekleşmiş. Bir Iranlı ve iki Türk- un bindiği balon Topkapı Sara- yı'ndan havalanmış ve Bursa'- ya gitmış. Istanbul'da ilk mo- torlu uçuş ise 1909'da Baron de Catters'ce gerçekleştirilmiş. 500 kıloluk Joisin uçağı ile havala- nan Catters, aralık ayında Hurriyet-ı Ebediye'den kalkmış ve Bulgar Hastanesi'nin önune ınmış. tkinci ana bölum "dunya ha- vacılığı"nı konu edinmiş. Bu bolümde Leonardo da Vinci'nin çizimlerinden jet uçakları çağı- na dek olan sureçte hızla gelişen teknolojik gelişme şerit gibi ge- çiyor. Bu şerit uzerinde "balon çağı", "havagemileri", "uçak düşüren kişiler'*, "rekor uçuşlar" ve "helikopterin öyküsü" bazı ara duraklar. Üçuncu bölüm "uçak hanga- n . " Bu karanlık mekânda do- kuz özgün uçak var. İzleyici Kayseri yapısı ve Turkiye'de tek orneği olan "Pezetel" model uçağı burada görebilir. Rus ya- pısı deniz uçağı "Grigrowicht M-5", 1916 yıhnda Görele'ye mecburi iniş yapmış, bugün mu- zede. Ayrıca F-4'lerin jet mo- torları, keşif uçaklan da bura- da sergileniyor. Bu arada muze yetkilileri, C-47 Dakota tarzı bir uçağı ka- feterya şeklinde düzenlemişler. Bu uçak-kafeterya pek yakında hizmete açılacak. Aynca "plas- tik model uçak" yapma merak- lılan için bir kulup oluşturul- muş. Kulup çalışmaları her cu- martesi 13.00-17.00 saatleri ara- sında gerçekleşiyor. Yolu Yeşil- köy'e düşenler "Havacılık Mü- zesı"ni mutlaka görmeli. Uçak- ların 'çekici' dünyasına yakın- laşmak isteyenler için müze pazartesi ve salı günleri dışında her gün 9.00-12.00/13.00-17.00 arasında açık. Foça antik îiyatrosu için bakanlığın ayırdığı 5 milyon lira, 30 kişilik arkeoloji ekibinin ekmekparasını bile karşılamıyor Meslek aşkına, boğaz tokluğuna kazıArkeoloji bölümünün arkeolojiye sevdah- öğrencileri geceleri Tekel hangarlarında yatıyor, gündüzleri antik tiyatroyu gün ışığına çıkarmaya çalışıyorlar. ŞEVKİ \\CÎ FOÇA — 12 Ion kentinden biri Fhokaia'de (Foça) antik ti- yatro, geceleri Tekel ambarların- da yatan, gündüzleri 'boğaz tok- luğu'na, ozvenyle çalışan arke- oloji sevdalısı oğrencilerle ba- kanlığın ayırdığı 5 milyon lirayı nasıl yetiştireceğinin hesabını yapan yonetıcilerle çıkarılmaya çalışılıyor... Ege'nin sevimli, şirin turistik, betonarmeye direnen beldesi Fo- ça'da bugunlerde farkh bir he- yecan yaşanıyor. 1952 yıhnda Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal'ın başladığı, At- hena Tapınağı'nm sutunlarının bulunduğu, ancak değişik ge- rekçelerle surdürulmeyen çalış- maları bugün Doç. Dr. Omer Özyigit ele aldı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakultesi Arkeoloji Bolümü'nden yaklaşık 25 öğren- cinin, görevli arkeologların bu kez cabası antik tiyatroyu orta- ya çıkarmak için. Geçen yıl yi- ne Doç. Dr. Özyiğit'in ortaya çı- kardığı, Herodot'un kitabında yazdığı antik duvar da aynı eki- bin uğraşı alanında. Foçalı yurttaşlar ekibin heye- canını izlerken çalışmalara bir ad da takmış: — Boğaz tokluğuna kazı. Kültur Bakanlığı'nın çalışma- lar için ayırdığı ödenek 5 milyon lira. Yapılan hesaplar 30 kişilik ekibin kazı boyunca ekmek gi- derini bile karşılamayacağını gösteriyor bu paranın. Arkeoloji bölümünün arkeolojiye sevdah öğrencileri Tekel'in ambarlann- da geceliyor. Bayan öğrenciler için en azından bir iki oda bu- lunmuş. Doç. Dr. Özyiğit, ode- neğin yetmeyeceğini, ama her şe- ye karşın çalışmaları sürdüre- ceklerini söylüyor. Değişik ozel kuruluşların yiyecek giderlerine katkı sağladığmı belirtiyor. An- tik tiyatroyu bulmalarının ve gun ışığına çıkarmalannın ken- dileri için en buyuk ödül olaca- ğını da ekliyor özyiğit. Okulu geçen yıl bitiren arke- olog Gamze Özbutev'in heyeca- nı yüzünden okunuyor. Güçlük- lerin kendilerini yıldıramayaca- ğını anlatıyor: "Bazı kuruluşlar yiyecek ko- nusunda yardım ediyor. Bu ka- zıyı surdurmekte karariıyız. Oğ- renci arkadaşlar işçi gibi çalışı- yorlar. Gerekirse sınırlı harçlık- lannı bile bu iş için verecekleri- ni söyluyorlar." Kazı başkanı Özyiğit, çalıştık- ları verin bitişiğindeki ilkokulun bir sınıfının kendilerine verilme- si ve yatakhane olarak kullana- bilmeleri için 3-4 aydır yetkililer- le yazıştıklannı, ancak bir sonuç alamadıklarını vurguluyor. Geçen yılki çalışmalara önemli ölçüde maddi yardım sağlayan Foça Belediye Başkanı Nihat Dınm ise bu >ıl ekonomik sorunlar yuzunden destek ola- madıklarını söylüyor: "Geçen yılki kazılan destekle- dik. Bu yıl ise hem belediyemi- zin içinde olduğu ekonomik sı- kıntı hem de hukuki nedenler- den dolayı bu desteği veremiyo- ruz. Burada onemli olan Kültur Bakanlığı'nın ayırdığı odenek. 5 milvonla bu işlerin yurümeyece- ği ortada. çalışmaiar için daha çok odenek ve daha çok olanak yaratılmalıdır." Erkek, yalnız tatil peşinde • ANTAIAA (AA) — Turkiye Seyahat Acenteleri BirUği'nin (TURSAB) PlAR'a yaptırdığı 'yurtiçi ve yurtdışı seyahat araştırmalan', erkeklerin, tatile genellikle yalnız çıkmayı tercih ettiklerini ortaya koydu. Araştırma ile evli kadınların, erkeklerin tam tersine, tatilde de eşi ve çocuklarının yanında olmayı yeğledikleri belirlendi. Araştırmanın 'yurtdışı seyahat' ile ilgili bölümünde, kadınların yuzde 63'ünün bir başka ülkedeki tatile aileleri ile birlikte gitmeyi seçtikleri kaydedilirken bu oranın erkeklerde yüzde 38 gibi oldukça duşük olduğu bildirildi. Hastanelere kötü not • İSTANBUL (AA) — Fahri başkanuğını Cumhurbaşkam Turgut Ozal'ın eşi Semra özal'ın yaptığı Türk-Alman Sağbk Vakfı'nın konuğu olarak çeşitli sağlık kuruluşlannda incelemelerde bulunan vakıf üyesi Alman parlamenter Bernd Reuter, Türkiye'de devlet hastanelerinde büyük eksiklikler ve kötu hizmet belirlediklerini bildirdi. Türkiye'den dün sabah ayrılan Reuter, Atatürk Havaalam'nda yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Devlet hastanelerinde büyük eksiklikler ve kötü hizmet belirledik. Çapa Tıp Fakultesi Hastanesi'ni ziyaretimizde kaza yapan bir hastanın acil servis önünde sedyesizlikten beklediğine tanık olduk. Hastane de çok bakımsızdı. Ateşbaz Veli Türbesi • KONYA (AA) — Konya'da eski Meram yolu uzerinde bulunan klasik Selçuklu dönem kumbetleri tipindeki Ateşbaz Veli Türbesi onarılacak. Vakıflar Bölge Müdürü Erdoğan Çalışkan, yaptığı açıklamada, Türbe'nin iç onarımı ile çevre düzenlemesinin 30 milyon liralık harcamayla - - gerçekleştirileceğini bildirerek türbe hakkında şu bilgileri verdi: "1285 yıhnda ölen Mevlevi Ateşbaz Yusufa ait olan türbenin, kesme taşlardaı S köşeli gövdesi, sekizgen piramit tuğla örgülü bir külahla kapatılmıştır. Taş döşeli kemerli kapısının altında mezar mahzenine inilen bir de kapısı vardırî' Tarihi Myra'ya düzenleme • KALE (AA) — Antalya'nın Kale ilçesinde bulunan antik Myra Tiyatrosu'nda, çevre duzenlemesi ve temizlik işleri yapılacağı bildirildi. Tarihi ve turistik yerlerin işletilmesinden sorumlu il ozel idare müdurlüğü yetkililerinden alman bilgiye göre eşsiz bir tarihi kalıntı olan Myra Tiyatrosu'nun, daha iyi korunması ve temiz tutulması için, çevre duzenlemesi yapılacak. Yeru" ve yabancı turistlerin büyük ilgısinı çeken ve günümüzde çeşitli sosyal faaliyetlerin düzenlendiği antik tiyatronun temizleme çalışmaları, yıl sonuna kadar tamamlanacak. İhale ile yaptınlacak temizlik ve çevre düzenleme işlerine, 25 milyon lira harcanacak. Yetkililer, Myra Tiyatrosu'nun Romalılar tarafından inşa edildiğini, tiyatronun iki katlı olduğunu ve içerisinde 35 oturma sırası ile sirk, arena alanı ve sutunlu mabet bölümünün bulunduğunu bildirdiler. Arkeolojik kazılar • MUT (AA) — Içel'in Aydıncık ilçesinde bulunan Kelenderis antik kentinde 5 yıldır sürdürülen arkeolojik kazılann bu yılki bölümü tamamlandı. Selçuk Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi öğretim üyesi Doç. Dr. Levent Zoroğlu başkanlığındaki ekibin bir ay süren kazılan sırasında antik kentin batı nekropolundeki bir mezarda M.Ö. 4. yüzyü" *dn kalma pişmiş topraktan yapılmış emzikli fincan, kâse ve bronz ayna bulundu. Arkeolojik kazı çalışmaları programı çerçevesinde Gulnar ilçesinde bulunan Meydancık Kalesi'ndeki kazı çalışmalarına ise yeni başlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle