Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumharıvet Malbaacılık \e Gazct?>.lık Turk ^nonım Şırltçlı adına Nadır Nadl 9 Gcnd Vavr. Mudunı Hasan Crnul, Müesscse Mjduru EJRÎIK Lfaklıgıl, >azı :51er Mudur-j Okn Gonrasin 0 Habc* Mcrkra Mtlduru Yalçm Bayer Sa\fa Duzcnı Yöne!T nenı Alı *cal 0 Tem*:k 'er ANKARA AhM»lT«n, İZMİR Hlkmcl Çrtinltıy*. AOAN\ Ç«in \ıgenoglu k Pohttka Cclftl Baftug* îscaııbiil Habeıkn Şessr KllkjB, Ekonomı Mcnl Tamet. Dıî Habcrtcr b | u •fttcı. H Sendıka Ştluu b m d Kdltur Cdal l«w. Epım Gt«no Şviıa, Yıırı Habcrlcn N««M Dotu Spcr Danısmanı AM«lk.dir > n l M l Dızi iazılar Kmm Çafc|k>s. *raş!ınr.» Şakiı Alpn. DOKlunr AM»llak Yıneı 0 KoonUnıu» lUart Kor»bu 0 Mılı l5 icr Eıttl tıkml 0 Muhuebc KkM ttatr 0 Buı« Plınlam». SeY* Oaubqnt>a # Rckkm V?c Tonıı £ td&re Hıseytn Gaırr 0 lsietme OB«CT ç«Hk 0 Bılgı Ijkm N«g tnl 0 Penonel Srvfı B Ofcts> . Hlkatl C,MMk«™, Ok» " M ı a n . Jlku A* SinK». U M Ti. flflsm w hz>«*. Camhuııvet Maıbaacılık v« Cazetecüjk TA.Ş Türkoca|ı Cad 39/41 34334 Ul PK 246 lsunbui Td 512 05 05 (20 !m), Teta 222« Fii (1) 526 «0 '2 % fi*rotor \afcan: Zıva Cokllp BU Inkıiap S No 19'4. Tel 133 II 41-4- Tdec 42344. Fta. (4) 133 05 6< 0 U»lr H Zıy» Bh 1352 S. 2-3, Td. 13 12 ». Tele» 52359, Fta. (51) 19 53 60 0 U M lnOnu Cad 119 S V- 1 Kal I Td 19 3" 52 (4 bM), Tde» 62155, Fi» (71) » 25 ' I TAKVtM: 23 AĞUSTOS 1991 ltnsak: 4.40 Güneş: 6.14 öglc: 13.12 tkindi: 16.57 Aksam: 19.59 Yatsı: 21.27 Kazılara belediye desteği HÜSEYİN ERCtYAS ~ İZMİR — Kültur Bakanlı- ğı'nın "gülünç" ödenekler ayırdığı arkeolojik kazılar, be- lediyelerin desteğinde yürüyor. Kültur Bakanhğı, bu yıl 39 ka- ZJ yeri için 1 müyar 695 milyon 750 bin lira ödenek ayınrken sadece Selçuk ve Torbalı bele- diyelerinin iki yıllık kazı har- caması 1 milyar lirayı aşıyor. Metropolis ve Efes Antik Kentlerindeki kazılar, Torba- lı ve Selçuk belediyelerinin desteğinde süniyor. Selçuk'taki Efes Antik Ken- ti yöresinde Avusturya Kan Evi'nin yürüttüğü çalışmalar, Selçuk Belediyesi'nden destek görüyor. Kazı çalışmalanna Kültur BakanlığVnın ayırdığı ödeneğin 250 milyon lira do- layında olduğunu belirten Sel- çuk Belediye Başkanı Kamil Subaşı, belediye olarak butçe- lerden 750 milyon lira ayırdık- lannı kaydediyor: Kultür Bakanlığı'nın kazılar için ayırdığı paranın "devede kulak" kaldığını anlatan Sel- çuk Belediye Başkanı Subaşı, konuyla ilgili şu görüşleri dile getiriyor: "Kültur Bakanlığı, tiim Türki>e genelindeki kazılara biıtçesinden 1 milyar 695 mil- yon lira ayırnuş. Koca bakan- lığın gulunç ödeneği kazılann gereğince >urumesine yetmi- yor. Bakanhğın doner serma- yesinin sadece Efes Antik Ken- ti giriş ucretlerinden elde etti- ği para yılda 15 milvar lira. Ysmi bakanhk. Efes'e girişten aJdıgı para kadar bir ödenek dahi ayırmıyor." Arkeolojik kazılara gücü oranında destek veren bir di- ğer belediye de Torbalı Bele- diyesi. Torbalı yakınlanndaki Metropolis Antik Kenti kalın- tıları üzerinde kazı çalışmala- n yürutuluyor. Kazı çalışma- lan, Prof. Dr. Recep Meriç'- in başkanlığında 2 arkeolog ve 9 işçiden oluşan kazı ekibince surdürüluyor. Bu kazı çalış- malan Kültur BakanhğYna 1 milyon 950 bin liraya mal oluyor. Ozdemir Çevre Bakanı oldu ANKARA (AA) — Devlet Bakanı Ali Talip özdemir, ye- ni oluşturulan Çevre Bakanlı- ğı' na atandı. ANAP Konya Milletvekili Ali Talip Özdemir'in, Çevre Bakanlığı'na atanmasına iliş- kin karar, Resmi Gazete'nin dunku mükerrer sayısında ya- yımlandı. Bu arada dun Konya'da bu- lunan Devlet Bakanı Ali Talip özdemir, Türkiye'nin tuz üre- timinin yüzde 67'sinin karşı- landığı Tuz Gölü'nün koruma altına alınması için çaJışmalar yapıldığını bildirdi. Bakan Özdemir, ABD'den sonra dunyada ikinci büyük tuz gölunün ülkemizde bulun- duğuna değinerek "Tuz Gö- lü'nde kirlenme heniız sağlığı tehdit edici dununda degildir. Ancak gerekli her tüıiiı tedbir- ler daba fazla vakit geçirilme- den alınmalıdır" dedi. Çevre Bakanlığı'nm kurul- masırun ülkemiz açısmdan çok Önemli olduğunu vurgulayan Bakan Özdemir, "Çevre Ba- kanlığı 'nın en önemli görevi çevrenin konınmasında koor- dinasyon işlevini yuklenmesi- dir. Aynca yüksek oranda da yapbnm gücü de vardır" diye konuştu. Toplantıda konuşmacılar, Tuz Gölü'nde yıllık uretimin 1 milyon 67'sıni oluşturduğu- na dikkati çekerek Tuz Gölü'- nün korunmasına ilişküı one- rilerini bildirdiler. Görüş ve davmnışlanmızdan, sağlığımıza dek herşey ona bağlı İçimizde yaşayan heykelSERPtL GÜNDÜZ "İçinizdeki ince siz..." Her insanın içinde böyle bir heykel var. Heykeltıraş da siz- siniz. "Içinizdeki biçiminiz..." Her şey buna bağlı... Size güzellik veren, kıvraklığmızı, zihinsel coşkularınızı doğallıkla ifade edebilmeniz... Görünüş ve dav- ranışımzdan, tenininizın doku- suna, sağlığınıza değin her şe> "içinizdeki biçiminiz"i çıkar- mak isteğüııze bağlı. Tüm bunlar için "bilinçli ya- şam teknikleri" seçmeniz gere- kiyor. Bunun da "GeşUlt yaklaşımı" ile sağlanabileceği- ni öne süniyor Nevzat Erkmen. Eğitimci ve pedagog olan Erk- men, bir psikolojik danışman- lık merkezinde "Gestalt yakla- şımı"ndan yararlanarak bırey- sel ve grup çabşmalan yaptın- yor. Erkmen, bugün ABD ve Avrupa ülkelerinde işadamları, ust ve orta kademe yöneticiler, memur ve işçiler, reklamcılar, gazeteciler, sanatçüar ve sporcu- ların yani "daha dolu bir yaşam öztemi duyan" herkesin bu yak- laşımdan yararlandığım söylu- yor. Nedir Geştalt yaklaşımı? Erk- men yanıtlıyor: Pedagog Nevzat Erkmen, daha dolu bir yaşam özlemi duyanların "Geştalt yaklaşımı"ndan yararlandıklarını söylüyor. Erkmen bu yaklaşımı şöyle tamtıyor: Kişinin kendi bedenine, duygularma, düşüncelerine ve çevresinde olup bitenlere karşı bilinçli olması. Geştalt yaklaşımı, çeşitli nedenlerden dolayı yeteneklerinden tam olarak yararlanamayan insanlara, bunları kullanma yollannı öğretiyor. "Kişinin kendi bedenine, dujgularına, düşüncelerine ve çevresinde olup bitenlere karşı bilinçli olması." Bu yaklaşımın, insanlara po- tansiyellerinin gitgide daha bu- yük bölumlerin ortaya çıkarma olanağı verdiğini savunuyor Erkmen. Yani doga, insanoğlu- na kullanabileceği bir potansi- yel \eriyor. Ancak bu potansi- >elin yuzde 10'u kullanılıyor. Birçok nedenden dolayı yete- neklerini kullanamayan insanla- ra potansiyellerini kullanma yollarını da öğretiyor Geştalt yaklaşımı. Dr. Fritz S. Pearls'- in kurduğu bir tedavi yontemı olan Geştalt yaklaşımı, anlam- bilim, sibernetik, davranışçılık gibi Batı'nın; Zen, Yoga, Tao- culuk gibi Doğu'nun öğretileriy- le butunleştırilerek vanlan bir sentez. Erkmen'in açıklamalarına göre, bilinçliliğin vurgulandığı Geştalt çalışmalarında, kişinin uzun yıllar boyunca yitirmiş ol- duğu ölü yanlarına canlılık ka- zandırılıyor. Çocuklara bile ko- laylıkla uygulanabilecek alıştır- malarla, kişi ve aile üyeleri ile özel ve resmi kuruluşlarda çalı- şanların kendilerini tanımaları sağlanıyor. Batı ve Doğu dünyasımn ulaştığı en yeni sentezin, "bi- linçli yaşam teknikleri olduğunu" söylüyor Nevzat Erkmen. Bu tekniği kavrayan kişilerin aralarındaki ilişkiler sağhklı biçimde gelişiyor, stres- lerden arınmış bir yaşam sağla- nıyor. Peki bilinçli yaşam teknikle- ri nedir? "Psiko-pedagojik çalışmalar, bedensel çalışmalar, doğal bes- lenme ve meditasyon" diyor Erkmen. Bilinçli yaşam için psiko- pedagojik çalışmaların gerekti- ğine inanan Erkmen, Geştalt yaklaşımı ile bunun sağlanabi- leceğini savunuyor. Geştalt'ta ders verir gibi bir şeyler anlatıl- mıyor kişiye. Bu alıştırmalarda kişinin "şimdi" ve "bureda"- nın bilincinde olması sağlanı- yor. Yani çevremizin, kendi be- denimizin, duygularımızın ve fantezüerimizin bilincinde ol- mak. Kendini böyle tanıyan ki- şi ölü kalmış potansiyelini orta- ya cıkarıyor. Erkmen, Yoga'yı da bedensel bilinçlilik olarak kabul ediyor. "Kişiyi o kişi yapan şey, öğren- dikleri, düsündükleri. inandık- lan şeyler yani kendisinin kddığı şeyler olduğu kadar, 'yedikleri' şeylerdir de" diyen Erkmen, be- densel çalışmalarda doğal bes- lenmenin önemine de dikkat çe- kiyor. "Bilinçli yaşam teknikieri" arasında "meditasyon"u da sa- yan Erkmen, birkaç dakika içinde uygulanabilecek meditas- yonun, insanın içindeki gizli enerjiyi ortaya çıkarabileceğini; stresleriyle de başa çıkabıleceği- ni söylüyor. "Kendimizi bile gozlemleyen bir yapıda obnamız gerektiğini" söyleyen Erkmen, "Niye gözlemlemek" sorusuna şu açıklamayı yapıyor: "Dikkat edin çocuklann icin- den gelen yaratıcdık, oyuncu- luk, canlılık ve cinsellik ifade- leri onlenmeye çalışdır. Toplu- ma bakarsanız kendi gerçek kimiikleri ve ozgun kimlik ya- pısı olmayan insanlar görursiı- nüz. Sanki kaslanmızı sürekü gergin tutarak bir zırh içinde >a- şarız. En acıklı tarafı da bunun bilincinde degiliz. Bilinçlilik ça- lışmalan ile çıkış \olu aravabi- liriz. Kaslanmızı neden gergin tuttugumuzun bilincinde olur- sak, bunun gereksiz olduğunu da kavranz. Giderek kaslanmızı gergin halinden çozmeyi başara- biliriz. Bazı kimseler bunu vap- maktadır." Ajda Pekkan, 7yıl aradan sonra dün gece Rumelihisan'nda sahneye çıktı Hisar, 4 süper starla parhyorMUHARREM AYDIN "Şu anda kendimi talebe gibi dünyaya veni gelen bir çocuk gi- bi hissedi>orum. Bundan önce- ki yıllarda kendimi hiç önemse- memiştim. Ama bundan sonra yalnız Ajda Pekkan'ı değil, se- simi, yorumumu. sahnedeki in- san Ajda'yı onemseyeceğim." Türk hafif muziğinde "Süperstar" unvanıyla anılan tek sanatçı Ajda Pekkan, üç ay suren yoğun bir hazırlık döne- minın ardından Rumelihisan'n- da vereceğı konser dizısıne bu sözlerle başlıyor. 1 eylüle kadar surecek Rume- Iihisan konserlerinde sanatçıya dev bir orkestra eşlik ediyor. Turhan Yükseler tarafından ku- rulan orkestrada kla\ r yede Tur- han Yükseler ve Nurettin Irmak, bas gitarda İsmail Soyberk, gi- tarda Volkan Başaran, perküs- yonda Cem Erman'ın yani sıra vokallerde sesi ve show yetene- ği Avrupa muzik otoritelerince "mukemmel" olarak kabul edı- len Amerikalı Cherie Thomas Schmitlner, Yeşim ve'Levent yer alıyor. Genç kızları imrendirecek bir "enerjiyle" sahnenin her yanını aşındıran Ajda Pekkan her biri "hit" haline gelen eski parçala- rını yeni kasetlerinde yer verdi- ği kendine ait 12 özgun bestesiy- le bütünleştiriyor. 6 kişilık dans grubunun ritimleri sanatçının enerjik yapısını daha da pekiş- tiriyor. Sahneye çıktığı "Uk gun" de olduğu gibi "heyecanını" gizleyemeyen Ajda Pekkan "Bir Günah Gibi", "Seninleyim", "Haykıracak Nefesim Kalmasa Büe", "Yazık Olur". "Uykusuz Her Gece" ve diğer parçalarını hayranlarının da "mırıl- danmalannı" isteyerek birbiri ardına yorumluyor. Rumelihisan'nın gökyuzüne açık "tarihi mekânı'* bu kez de superstan ağırlıyor. Uzun süren ayrüıktan sonra "kavuşma" ola- njğı bulduğu hayranlannda Aj- da Pekkan; sesi, güçlu yorumu ve sanatçı kişiliğiyle bambaşka bir tat bırakıyor... PROVALARDAN 25 yüdan beri süren öziemREFİK DURBAŞ "Yedi yıl niye ara verdim? Çünkü artık uzun seneler çalışmış olmanın getirdigi bir yorgunluğa girmekte olduğumu hissettim. Hem fizik olarak bem kafa olarak bu yorgunluğu kaldıramadı- ğımı gördüm. Küçiık kuçük bunalımlar geçiriyordum kendi içimde". "Süper Star" Ajda Pekkan, yediyıl aradan sonra geniş kitleler önünde ilk konserini veriyor. Dün akşam başlayan konser için Turhan Yükseler özel bir orkestra kurmuş... Konserin hazırlıkları 3 aydan beri suruyordu. Ece Bar, prova- lar için geniş bir sahneye dönüştürülmüş. Ajda Pekkan, ayağın- da yazlık bir şort, üzerinde kısa kollu bir gömlek sahnede şarkı söylüyordu. Yüzü makyajsız. Sesi, Ece Bar'ın duvarlarında yan- kılanıyordu: "Kapı açık / Arkanı dön ve çık." HİSAR KONSERLERİ — Ajda Pekkan. Rumenhisanndaki kon- serlerinden sonra tzmir Açıkhava'da 6 kez sahneye çıkacak. Son- ra 5 gün Bostancı Gösteri Merkezi'nde hayranlanna seslenecek. (Fotograf: MUHARREM AYDIN) Pekkan söyleyeceği şarkının her rrusrasıyla ayn ayn ilgileni- yordu. Kimi zaman şarkı baştan alınıyor, kimi zaman ortadan... Arada, Amerika'dan getirtilen vokalıst Cherie Thomas sesi ve hareketleriyle şarkıya katılıyor- du. Hazırlık yalnız şarkı söylemekle değil, arada sahne ayakka- bıları deneniyor, pastalar yeniyor, meyve suları içiliyordu. Konser akşamına kadar bu surdü. Orkestranın ara verdiği za- man diliminde Ajda Pekkan konuşuyor: "Aniden evlilik durumu ortaya çıktı ve müziği bir mttddet dü- şünmemek karan aldım. Kendi kendimle kalmak istedim. Çün- kü neredeyse çocuk yaşımdan beri calısnorum. İlk once film ka- riyeri içinde başladı olayım. Sonra esas kariyerim müzikte daha sağlamlaştı. Fakat bütün bunlar olurken ben çok >ıprandım ve arka>3 dönüp baktığım zaman, bir baktım ben hep çalışıyonım. n neyim, kimim, neredejim. nereye gidiyorum, kadın mıyım, cinsimi merak etmeye başladım. Sahnede kişiliğimi oturta- iyordum, sahnenin dışındaki kişiliğimle sahneyi kanştınyor- dum. Yani simge benle esas beni kanştınyordum. Şimdi artık çok rahatım. O yüzden de şimdi Ajda Pekkan konserlere hazuianıyor." Pekkan söz arasında bu yedi yıl içinde iki kaset çıkardığını ve konserlerin arkasmın geleceğini söylüyor. Konserlerde yeni ça- lışmalar? Ajda Pekkan'ın Rumelihisan'nda vermeye başladığı konserin hazırhkları 3 ay sürdü. Söyleyeceği şarkıların her mısrasıyla ayrı ayn ilgilendi. Süperstar, şort ve kısakollu bir gömlekle her şarkının provasını yaptı. "Tabii" diye surduruyor Pekkan, "Hem yeni hem eski şarkıla- nm olacak. Yani bir özlem giderilecek. Belki de 25 senenin özle- mi... Çunkü beni scven kitle ile hep kopuk kopuk beraber olabil- dik." Pekkan, Rumelihisan'nda on bir konser verecek. Daha sonra altı konser tzmir Açıkhava'da olacak. Sonra beş gün Bostancı Gös- teri Merkezi'nde. Devamı belki Almanya'da... "İlk göz ağrım" dediği sinema ne olacak peki? "Sinemaya şimdilik hayır... Hepsini birden sığdıramıyorum. As- lında isterim film yapmak. Ama eskisi gibi o kadar sabnm yok. Eskiden otunırdum film setinde, akşama kadar beklerdim. Ama şimdi onları yaşayamam gibi geli>or. O ışıklar beni çok yornyor. Bir de zaman istiyor." Yakında bir erken seçim gundemde. Partiler kimi sanatçılan milletvekilı adayı olarak bün- yelerinde görmek istiyorlar. Pek- kan'a böyle bir teklif gelirse... "Pek düşunmüyonım. Politi- kayla uzaktan Ugileniyorum ama, kendim, içinde olmayı şimdiki halde düşunmüyonım. Belki bir gün boyle bir değişik ortamda bulabilirim kendimi. İnsanlar hiç önyargılı olmamalı. Yaşadığım sure içinde bunlan da öğrendim. Kendimin olgunlaştığını hissediyorum. Eskiden da- ha önyargılıydım, şimdi de oyleyim ama, biraz daha yumuşak ol- mayı öğrendim. Zaman içinde eriyor o katı yargılar." Ve bu kez o soruyor: "Her insan biraz öyle değil mi?" Sorusunun yanıtını duşunürken o devam ediyor: "Beni tanımayan bir insan dışarıdan çok soğuk görebilir, ama bir dostluk, bir arkadaşlık ya da bir sobbet soz konusu olduktan sonra o zaman içinde de dışandaki benle dışandaki sizle aynı ol- madığını anlıyoruz." Sözu "Süper Star" olmaya getirmek istiyorum. "Super star olmak çok guzel bir his, eğer onu insan taşıyabili- yorsa. Ama taşımayı ogrenince>e kadar da çok zaman kaybettir- di. Kaybettirdiği şeyler oldu daha doğrusu. Şimdi ise bunu taşı- mak bana gurur veriyor. Taşıyabildiğim kadar da taşımak istiyo- rum." Işıksızlık tehlikeli • MALMÖ (ANKA) — Isveç'te Lund Üniversitesi'nde 8-9 yaşlannda 90 öğrencinin bı yıl süreyle üzerinde yapılan deneyler sonucu ışıksız ortamlann hormon dengesizliğine ve fiziksel gelişme eksikliklerine yol açtığı belirlendi. Yapılan deneyler sonucu tum günlerini ışıksız sınıflarda geçiren çocukların konsantre olma eksikliği, fiziksel gelişme aksaklıklan, bulaşıcı hastalıklara daha kolay yakalanma olasıhİdannın arttığı göruldu. Araştırma sonucunda ışığın, özelükle guneş ışınlannın şimdiye kadar bılinen etkılerinin dışında psikolojik etkılerinin de olduğu saptandı. Grolf turizmi beklemede • ANTALYA (AA) — 1990 yılında Turizm Bakanhğı tarafından Türkiye'de de golf turizminin yayılması amacıyla bazı yerler golf alanı ilan edildi. Seçkin turist kitlesine hitap etmesi ve yüksek düzeyde gelir getirici özelliği neden-"* golf alanlanna büyü >(* verildi. Antalya Valisi ^ Saffet Ankan Bedük, ilan edilen golf alanlarında bugüne kadar bir çahşma yapılmamasının üzücü olduğunu, çalışmaların bir an önce başlatılması için gerekli çabanın gösterilmesini istedi. Gemiye ceza • tstanbul Haber Servisi — Istanbul Anakent Belediyesi Çevre Koruma ekipleri dün bir Rumen bandıralı gemiye 100 milyonluk ceza kesti. Anakent Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre Tirgu Frumus adlı 10.394 gross tonluk gemi Tüzla açıklannda kum rasbası yaparak denizi kirlettiği ve yağlı atıklarını denize döktüğü için belediye çevre koruma ekipleri tarafından gemiye 100 milyon lira ceza kesildi. Orman yandı • İSTANBUL (AA) — Beykoz'da öğle saatlerind' çıkan orman yangını bölgede tehhke yarattı. Beykoz Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası'nın arkasında kalan yaklaşık 15 dönümlük ormanhk alanda, dün saat 12.00 sıralannda yangın çıktı. Yaklaşık 3 saat suren yangında, meşe ve kavak ağaçlan ile fundalık alan tamamen yandı. Beykoz, Çubuklu ve Istanbul Boğaz Komutanlığı'na bağlı itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği yangında, Beykoz'a su dağıtılan büyük depo da hasar gördü. Çevrede bulunan Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası ve tstanbul Boğaz Komutanlığı'na ait askeri bölge de yanma tehlikesi geçirdi. Turizmin çöp sorunu • ANTALYA (AA) — Türkiye'nin iki büyük . \ turizm projesinin uygulandığı Guney Antalya ve Side yörelerinde, altyapı yatu-ımlannm, artan yatak kapasitesi karşısında yetersiz kalmaya başladığı ve özellikle çöp konusunda sorunlar yaşandığı bildirildi. Antalya Valisi Saffet Ankan Bedük, bu konudaki yoğun şikâyetler karşısında, konuyla ilgili yetkilileri uyardı. Saldadaki 8 yapı yıkılacak Antalya Kültur ve Tabiat Varhklannı Koruma Kunılu'nca yıkımına karar verilen 8 kaçak yapı için İl Bayındırlık Müdürlüğü de yıkım karan aldı. GÜLÇİN İLCİ BURDUR — Yapılaşmamn yoğunlaşması uzenne "peyzajm ve ekolojik yapının boznlması ve golün kirlenmesi" gıbı tehli- kelere karşı 1989 yılında koru- ma altına ahnan Salda Golu çevresinde yapılaşma önlenemi- yor. Antalya Kültur ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'n- ca yıkımına karar verilen 8 ka- çak yapı için İl Bayındırlık Mü- dürluğu de yıkım İcaran aldı. tl- gili mudurluk, kararını tl tdare Kurulu'na bildirdi. Ancak Ida- re Kurulu'ndan yıkım karan çıkmadı. Vahlikçe mühurlenmiş 8 ka- çak yapının mahkemelik oldu- ğunu belirten yetkililer, Salda'- yı resmi kuruluşlann saldınsın- dan da koruyamadıklannı kay- dettiler. YetkUiler, "Herkesgöl kryısmda kamp yeri istiyor" de- diler. Turizm Bakanhğı tarafından "Salda Gölü Çevre Düzeni Planı" gönderildiğini, kendile- rinin de bu planı onaylanması için Bayındırlık Bakanhğı'na gönderdiklerini belirten Antal- ya Kültur ve Tabiat Varlıkları- nı Koruma Kurulu yetkilileri, "Ancak henüz onanmadı. Onandıktan sonra 1/1000 öl- çekli 'uygulama planı'nın hazır- lanması gerek. Salda'da tam de- netim ancak ondan sonra sağlanır" diye konuştular. Salt günubirlik tesislere ve ça- du^lı kampa izin verilen Salda StT alanında yapılaşma koşul- lanru birkaç noktadan bozma- ya çalışmış, aykın, izinsiz uygu- lamalar için yıkım kararı ver- diklerini belirten yetkililer, "Koruma kurullan kararlar alır. Tüm özel ve tüzel kişilerin bu karariara uyma zorunlulugu vardır. Salda'da gerekli deneti- min ve yıkınun Burdur Valiliğin^ ce yapılması gerekir" dediler. Koruma Kurullan Daire Baş- kanı tlhan Kaymaz da, Salda'- daki yapılaşma için şunları söy- ledi: "Onlar kaçak yapılaşmıştır. Denetim ilgili valüigin görevi- dir, belediyenin görevidir." Bu arada 100 yataklı, sauna- sı, Turk hamamı ve diskosu ile komple bir tesis olarak yapımı tamamlanan ve hizmet \ ermeye başlayan 2 katlı "Otel Şahman'ın, Turizm Bakanlığı'n- dan teşvik kredili olduğu öğ- renildi. Yıkım karan verilen Şahman Otel'in sonradan yap- tığı tuvalet için de kuruldan yı- kım karan çıktı. Yasaların her yerde delindiğini söyleyen Otel Şahman'ın müteahhidi Nevzat Turk, "Bu otetin de çatı katı ön projede yoktu. Sonradan eklendi" diye konuştu. Özellikle koruma altına aJma calışmalarının yoğunlaşması ve SİT kararıyla birlikte çevresin- de yapılaşmamn arttığı Salda Gölu, Türkiye'nin en derin gö- lu olarak biliniyor. Salda, ses- siz, temiz, çam kokulu ve bol oksijenli havasıyla, doğal koy- ları ve plajlanyla bir doğa cen- neti. Kıyılarında tarla balıkçılı- ğı yapılıyor. Tek bir tusa basarak hesap bakiyesinien faiz oranhnna tüm borsa bilgilennden döviz kurlanna dek her türden bilgiyi 0 f t f ff U 0 edinebileceğiniz bir banka ile çalışmanın avantajlarını yaşıyor musunuz DEMİRCOM Hizmetlerimkn yararlonmak k'm 188 11 11 DEMIRBANK iyi günler diler"