15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 21 AĞUSTOS 1991 Belediyelere seçim avansı • ANKARA (UBA) — Maliye Bakanlığı, ÎUer Bankası aracılığıyla belediyelere temmuz ayına ilişkin olarak 27 ağustosta 1 trilyon 80 milyar lira ödemede bulunacak. Büytikşehir belediyeleri dışındaki belediyelere 707 milyar lira ödeme yapılacak. Büyükşehir belediyeleri arasında en yUksek ödeme 163 milyar 377 milyon lira ile Istanbul'a yapılacak. lstanbul'u 60 milyar lira ile Ankara, 24 milyar 231 milyon lira ile ızmir, 12 milyar lira ile Bursa, 8.5 milyar lira ile Adana, 3 milyar lira ile Kayseri, 1.6 milyar ile Gaziantep ve 601 milyon lira ile de Konya izleyecek. Ayrıca il özel idaresine de 99 milyar 329 milyon lira ödemede bulunulacak. Kahve toplantLsı yok • tZMtR (ANKA) — Erken seçim çalışmalannı başlatan SHP'nin bu kampanya sırasında kahve toplantılan yapmayacağı bUdirildi. SHP Izmir II Başkanı Turan Karakaş, seçim kampanyalan sırasında "babadan kalma yöntemleri" bir kenara bırakacaklarını bildirerek eski CHP döneminden 1989'da yapılan yerel yönetim seçimlerine kadar kitlelere ulaşmakta araç olarak gördukleri kahvehane toplantılarından vazgeçtiklerini bildirdi. Erken seçim nedeniyle lzmir'de daha çağdaş propaganda yöntemlerine başvuracaklanm belirten Karakaş, "Bunun için çağdaş iletişim araçlarından yararlanmak istiyoruz" dedi Seçime protesto • tSTANBUL (AA) — Yeşiller Partisi Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Celal Ertuğ, "Anti demokratik yasalarla seçime gidilmesi, demokratikleşme ve demokratik partileşme umutlannı yok ediyor" dedi. Prof. Dr. Ertuğ yaptığı açıklamada, ülkede çekilen sıkıniıların şu ya da bu partinin iktidar veya muhalefet oluşundan değil, siyasal sistemin işlerliğini yitirmiş olmasından kaynaklandığım iddia etti. Prof. Dr. Ertuğ, 7 eylülde Ankara'da düzenleyecekleri olağanüstü kurultaylarında, ' ekim ayında yapılması düşünülen erken genel seçimlere tüm panilerin katılması engellendiği için boykot kararı alacaklarım bildirdi. Özden, TteK'i ziyaret etti • ANKARA (AA) — Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Gungör Özden, yüksek mahkemenin, bağımsız yapısı, yansız tutumlan ve eşit yaklaşımlan ile herkese umut olmak istediklerini söyledi. özden, Türkiye lşveren Sendikaları Konfederasyonu'nu ziyaret ederek Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur ve Genel Sekreter Kubilay Atasayar ile bir süre görüştü. özden, "Bağımsız yapımızla, yansız tutumumuzla ve herkese eşit yaklaşımımızla herkese umut olmak istiyoruz. Türkiye*nin anayasa] ve hukuksal sorunlannı çağdaş duzeyde gidererek ilgililere, yasama organına, yurütmeye kadar yeni bilimsel ufuklar açarak halkımızın daha mutlu olmasını, daha gönençli olmasını, banş ortamının artmasını ve ulusal dayamşmasmın güçlenmesini istiyoruz" diye konuştu. TlSK Genel Sekreteri Kubilay Atasayar da yansız tutumun çalışma hayatı içinde en çok ihtiyaç duyulan bir kavram olduğunu belirtti. Demirel'e ziyaretler • tSTANBUL (AA) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, tatilini geçirdiği Tuzla'daki evinde dün bazı işadamları ve sanatçılarla görüştü. Demirel, dün saat 11.00'de ilk olarak Turkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Yaum Erez ile yaklaşık 2 saat baş başa bir görüşme yaptı. Demirel'i daha sonra işadamı Halit Narin ve Osman Aydın da ziyaret ederek bir sıire görüştuler. Demirel'i, saat 15.45'te de sanatçılar Erkin Koray, tskender Doğan ve Kartal Kaan ziyaret ettiler. Yasa taslağı bugün TBMM'ye sunuluyor. Seçim tarihinin 27 ekim olması bekleniyor ANAP yasasıyla seçimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Partiler arası ortak seçim komisyonunda anlaşma sağla- namaması nedeniyle anayasa değişikliklerinden vazgeçen ANAP, 27 Ekim 1991'de erken genel seçim yapılmasına ilişkin yasa önerisi ile seçim yasası de- ğişikliklerini bugün TBMM Başkanhğı'na sunacak. TBMM Genel Kurulu da 23 Ağustos Cuma günu olağanüstü toplana- rak erken seçimi görüşecek. ANAP'ın seçim komisyonun- da yer alan Adalet Komisyonu Başkanı Alpasian Pehlrvanlı, se- çim yasasında yapılacak değışik- liklerle ilgili çalışmalann ta- mamlandığıra, taslağın ANAP grubunda tartışılmasından son- ra son şeklini alacağını soyledi. Pehlivanlı, "Prensip olarak ya- sada biiyük çaplı bir değişiklik olmayacak. Çevre barajlan ve tercih barajı gnıbumuzmı eğili- mine gore kesinleştikten sonra taslağı yann (bugun) TBMM Başkanlığı'na sunanz" dedi. Partiler arası anlaşma sağla- YENl YASA NELER GETİRİYOR 1- Tercıhli oy sistemı ile partiler her seçim bölgesindekı milletvekıli sayısmın ıkı katı kadar aday gösterecek. Aday sıralamasmı partiler kendileri belirleyecek, ancak o seçim bolgesinde partinin aldığı oyun yuzde lS'ı kadar tercih alan aday ön sıraya çıkacak. 2- Ülke barajı yuzde 10'da kalırken, bölçe barajı yuzde 25'e inecek 3- Seçim takvimı 90 günden 60 gune inecek. 4- Oy kullanmayanlara uygulanan 30 bin liralık ceza 50 bin lira olacak. Propaganda sürelerinde değişikik olmayacak. 5- Yurtdışmda bulunan Türk vatandaslarının gumruklerde oy kullanmasıyla ilgili 15 günlük süre 30 ya da 45 gune çıkarılacak. namaması uzerine öncekı gün ANAP'ın seçim komisyonu ye- niden toplandı. Toplantıda; çev- re barajı, tercih sistemi, seçime ilişkin sürelerin kısaltılması ve seçim tarihi yeniden değerlendi- rildi. Komisyon, seçim tarihi olarak 27 Ekim 1991 tarihinin ANAP grubuna önerilmesini kararlaş- tırdı. Komisyonun önerdiği se- çim yasası değişiklikleri ise şöy- le: — Baraj: Ülke barajı aynen kalacak. Ancak çevre barajı yuzde 25'e düşürülecek. Böyle- ce milletvekillerinin partilerin alacaklan oy oranına göre dağı- hmınm daha dengeli bir biçim- de sağlanması amaçlanacak. ANAP'ın komisyon üyeleri, çev- re baraj ının ANAP grubunun eğilimine göre yüzde 20'ye dü- şürülebileceğini veya mevcut ya- sadaki hükümlerin aynen İco- runması yoluna da gidilebilece- ğini belirttiler. — Tercihli sistem: Mevcut ya- sanın tercihli sisteme ilişkin maddesi ise şöyle değiştirilecek: Her seçim bolgesinde çıkarıla- cak milletvekili sayısının iki ka- tı aday gösterilecek. ANAP önceki gün SHP ve DYP'ye iki katı aday yerine yak- laşık yüzde 50 fazlası kadar aday gösterilmesini önermişti. Buna göre 6'h bölgede 9, 5'li bölgede 8, 4'lu bölgede 6, 3'lu bölgede 5,2'li bölgede ise 3 aday gösterilecekti. Ancak ANAP yoneticilerinin, hem milletvekil- lerini hem il başkanlannı tatmin etmek için "iki kat aday" üze- rinde durduğu öğrenildi. Aday sıralamasmı partiler kendi belirleyecekleri yöntemle yapacaklar. Ancak, o seçim bol- gesinde partinin alacağı oyun yüzde 15'i kadar tercih almış olan aday, ön sıraya çıkacak. ANAP'ın seçim komisyonu üye- leri, tercih barajının yüzde 10'a duşürulebileceğini ifade ettiler. Bilindiği gibi Başbakan Yılmaz, MKYK'da tercih barajının yuz- de 10 olması yönunde görüş be- linmişti. Tercihin o bölgeden çıkanla- cak milletvekili sayısı kadar ya- Cumhurbaşkanı Turgut Ozal, dün bir açıklama yapmadı. Yılmaz, daha sonra uçakla İstanbul'a gel- M a r m a r i s okluk Koyu'nda, Baş- di. Başbakan Mesut Yılmaz, akşam da Basın Konseyi'nin Çıra- bakan Mesut Yılmaz'ı kabul ederek haftalık olağan görusmele- ğan Oteli'nde verdiği yemeğe katıldı. Yemekte Devlet Bakanı Hü- rini yaptı. Yaklaşık 5,5 saat suren göruşmede Başbakan Yardım- kıimet Sözcusü lmren Aykut, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ek- cısı Ekrem Pakdemirli ile Bayındırlık Bakanı Hüsamettin Öruç şi Ue konseye üye gazetelerin sahipleri, yayın yönetmenleri ve köşe de hazır bulundu. Başbakan Yılmaz, görüşme hakkında herhangi yazarları katıldılar. (Fotoğraf: SERDAR AKİNAN) SHP GenelBaşkaniy Yılmaz'ıngirişimlerini 'Özctlyöntemleri'diyeniteledi üvtidar uzlaşmadı'SHP'nin tek başına iktidara geleceği görüşünü savunan SHP lideri Erdal İnönü, Başbakan Mesut Yılmaz'ın Seçim Yasası'yla ilgili girişimlerinin "Özal yöntemi" olduğu görüşünü yineledi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — SHP Genel Başkanı Erdal tnöniı, "Nıha- yet erken seçim olacak, SHP tek başına iktida- ra gelecek" derken, seçim yasa- sında uzlaşmaya gitmemekie suçladığı ANAP için, "Demok- rasiye bagltlığı yok" değerlen- dirmesinde bulundu. İnönü, dün düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Mesut Yılmaz'ın seçim yasasıyla ilgili girişimlerini "Özal yöntemleri" diye nitelerken, özetle şu göruş- leri ortaya koydu: "Erken seçim, halkımızın yıl- lardır beklediği bir olay. Biz 29 mart yerel seçimlerinden bu ya- na erken seçim istiyoruz. Halk bu seçimlerde ANAP'ı uçüncu parti yaptı. Ama ANAP, seçi- me gitmedi. Şimdi ANAP'ta ik- tidar degişikliği oMu ve yeni hü- kümet kurulduktan sonra 'Er- ken seçim istiyoruz' diye bize geldiler. 'Biz artık ulkeyi yöne- temiyoruz, ekonomi, iç ve dış ilişküer bozuldu, düzeltecek bir iktidar gelsin' diyorlar. Biz bu nedenle seçime gitmekten mem- nunluk duyuyoruz ve memnun- lukla gidiyonız." Adaletli bir seçim yasası iste- diklerini, ancak ANAP'ın bunu kabul etmediğini dile getiren İnönü, ANAP'm "uzlaşma" di- ye geldiğini, ama kendi istekle- rinin kabul edilmesi için dayat- mada bulunduğunu belirtti. Inonü, seçimin adaletli bir ya- sayla yapılmasını istediklerini ve bunun için de sonuna kadar ça- ba göstereceklerini kaydederek, "Bunu kabul etmiyorlar. Çün- kü ANAP'ın demokrasive bağ- lılığı yok. İstedikleri, halk ira- desinin TBMM'ye yansıması değil" dedi. ANAP'ın kendi başına çıka- racağı seçim yasasıyla seçimle- re gidileceğini, ama bundan SHP'nin zaferle çıkacağını ifa- de eden Inönu, seçim yasasında ANAP iktidarları döneminde 12. değişıkliğin gundemde oldu- ğunu da vurgulayarak, özetle şöyle dedi: "Herzaman kendi durumla- nna en uygun sistemi hazırlıj or- lar. Ama artık çaresi yok. Ikti- darda duramıyorlar. Yeni bir insanmış gibi sunulan Mesut Yılmaz'ın sözlerinin uydurma, kandırmaca olduğu bir haftada ortaya çıktı. Bunlar Sayın Ozal'ın metotlan. 1987'de de Sayın Özal, uzlaşma isteyerek ortaya çıktı. Sonra kendi seçim yasasıyla seçime gittik. Şimdi Sayın Ozal'ın metotlannın artık vüriimediğini ve bunlan artık herkesin tanıdığını göruyoruz." İnonu, ANAP'ın artık ikti- darda duramadığını ve onun için seçime gittiğini de öne sü- rerken, daha adaletsiz bir seçim yasası çıkması halinde ne yapa- caklarını parti meclisi ve grup toplantılannda tartışacaklannı bir soru üzerine belirtti. Öte yandan SHP MYK da, dun öğle saatlerinde başlayan ve aralıkh olarak süren toplantısın- da seçimle ilgili gelişmeler ve ha- zırlıkları ele aldı. MYK'da ay- rıca, emekli hava generallerin- den Yaşar Ertekin, ordu ve son gelişmeler konusundaki düşün- celerini ortaya koyan bir brifıng verdi. Brifıngin, Ertekin tara- fından daha önce hazırlanan bir rapor temelinde gerçekleştiği bildiriliyor. PKK'nın Almanya'da desteği yoktur (Baştarafı 3. Sayfada) Cumhuriyet'in sorularını yanıt- ladı. Eickhoff, Hayri Kozakçı- oğlu'nun Olağanüstü Hal Böl- ge Vaüliği'nden aynlmadan ön- ce 10 Alman turistin kaçınlma- sı olayını "PKK-Alman işbirti- giyle düzenlenmiş bir senaryo" olarak değerlendirmesini bir "şanssızlık" diye nitelendirdi. Kozakçıoğlu'nun Almanya'- ya karşı "kötü niyetli" olmadı- ğmı, ancak eldeki verilerin yan- lış değerlendirilmesinin bu görü- şe yol açüğını sandığını belirten Alman Büyükelçisi, "Ben de biitün verileri ioceledim. Bir çe- viri hatası olmuştu. Bu düzelti- lince, olayın senaryo olduğunu düşünmemizi gerektirecek biç- bir bulgu kalmamıştır" dedi. Eickhoff, Almanya'nın PKK'ya destek verdiği yönün- deki iddialara ilişkin görüşleri- ni ise şöyle açıkladı: "Bu gerçek degfldir. PKK'nın Almanya'da hiçbir resmi deste- ği, yasal statüsü ya da özgurlü- gü yoktur. Izin verilen tek Kürt kunıluşu, Kürdistan Komitesi'- dir. Bu, çeşitli grupları bir arst- ya getiren bir şemsiye örgüttür Kendi ülkesinde PKK'nın hiçbir yasal statü ve özgürlüğe sahip olmadığını belirten Eickhoff, izin verilen tek Kürt kuruluşunun "Kürdistan Komitesi" olduğunu, ancak PKK'nın paravan olarak kullandığı bazı Kürt gruplarının olabileceğini söyledi. ve FKK'nın paravan olarak kul- landığı bazı gruplar olabilir. Biz bu nedenle, Kürdistan Komite- si'nin etkinliklerini çok yakın- dan izliyoruz ve yasal olmayan hiçbir girişime izin venniyo- ruz." Ülkesindeki çok sayıda Kürt kökenli TC yurttaşının Güney- doğu Anadolu'daki gelişmeleri yakından izlediğini de vurgula- yan Büyükelçi Eickhoff, "Bu kişiler arasında çok etkin grup- lar olduğu dogru. Ama Kurt çı- kar ve protestolannı yansıtan et- kinliklerin tümünü PKK ile bag- lantılandırmak büyük hata olur" diye konuştu. Büyükelçi Eickhoff ulkesinin, Turkiye'nin sorunlanna buyük yakınlık duy- duğunu da belirterek "Bizdeki Türk nüfusu nedeniyle sizin so- nınlarınızı paylaşıyoruz. Gü- neydogu'daki dunımu da bu ne- denle yakından izliyoruz" dedi. Genseher'in mektubu Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher'in Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'taki ADötİRK'ÜN \AZDIĞI YURTT4ŞLIK BİLGİLERİ Yayma hazırlayan NuranTezcan 8.000 hra(KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. harekâtına ilişkin bir uyan mek- tubunu Türk hükümetine gön- dermesi üzerine ikili ilişkilerde başgösteren soğukluk konusun- da Büyükelçi Eickhoff şunları söyledi: "Birçok yorumcunun bu me- seleyi abartması ve PKK'nın Al- man hiıkümetinden destek gor- düğü şeklindeki saçma iddiaya yorumlannda yer vennesi beni çok üzdü. Bunlann gerçeklik payı yoktur. Genscher'in mek- tubuna basının tepkisini çok abartılı buluyorum." Alman Büyükelçi, Turkiye'- nin Genscher'in mektubuna gosterdıği resmi tepkiyi ise "Bir dostunuzu uyanrken, eleştirir- ken dostunuzun bu eleştiriye üzülebileceğini de göze alıyorsunuz" diye konuştu. Eickhoff, mektubun yazılması- nın tek nedeninin, "Harekât sı- rasında sivillere zarar gelebile- ceği kaygısından kaynaklan- dığım" vurgularken "Alman hü- kümetinin elinde sivillerin zarar gördügüne, olduriildügüne iliş- kin kanıt var mı" sorusuna da "Evet, vardı" yamtını verdi. pılması zorunluluğu da kaldın- lacak. Bu durumda seçmen, tek tercihte de bulunabilecek. Seçim süreleri: 90 günden 60 güne indirilecek. Propaganda sürelerinde ise değişikliğe gidil- meyecek. Para cezası: Seçimde oy kul- lanmayanlara uygulanacak olan 30 bin liralık para cezası 50 bin liraya yükseltilecek. Gümriiklerde oy: Yurtdışmda bulunan Türk vatandaslarının gumrüklerde oy kullanmaları için tanınan 15 günlük süre de artınlacak. Seçimlerden 15 gün önce başlayan oy kullanma sü- resi, yasal bir engel olmazsa 45 gune veya 1 aya çıkartılacak. ANAP Meclis Grubu, bugün saat 14.00'te seçim yasasındaki değişiklikleri görüşmek üzere yeniden toplanacak. ANAP grubunda 27 Ekim 1991 olarak önerilen erken seçim tarihi de onaya sunulacak. ANAP Grup Başkanvekili Yasin Bozkurt, grup toplantısından sonra seçim yasasında yapılacak değişiklik- leri içeren taslak ile seçim tari- hinin TBMM Başkanlığı'na su- nulacağını söyledi. Bozkurt, TBMM'nin 23 Ağustos 1991 Cuma günü olağanüstü toplan- ması için milletvekillerinden im- za toplandığını belirterek "tm- zalar tamamlandığında TBMM'nin olağanüstü toplan- ması isteğimizi başkanlığa sunacağız" dedi. Anayasa uyarınca TBMM Başkanı, uyelerin beşte birinin (90) imzalı başvurusu halinde Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırabiliyor. TBMM Genel Ku- rulu'nun cuma günkü toplantı- sında, seçim tarihi ile seçim ya- sası değişiklikleri göruşülecek. Değişiklik taslağuıın aynı gün il- gili komisyonlarda görüşülerek TBMM Genel Kurulu'na indiri- lebileceği ifade edildi. Eski Başbakan Yddınm Akbulut, se- çim için tum partililerin "yekvücut" çahşacağını vurgu- larken ANAP yönetimini, tasfı- v e niteliğinde herhangi bir tavır ^ergilememesi gerektiği yönün- de uyardı. öte yandan kongrede Mesut Yılmaz'a karşı çıkan milletvekil- lerinden bazılan, Meclis'teki ezi- ci ANAP çoğunluğundan vazge- çip seçime gidilmesinin "beceriksizlik" olduğunu söyle- di ler. Bu milletvekilleri, Yılmaz- ın; partisinin ve hükümetin uzun vadeli çıkarlarını düşünmek ye- rine Cumhurbaşkanı lurgut Ozal'ın geleceğinin güvenceye alınmasına alet olduğunu öne sürdüler. CİNDORUK TBMM'ye Meclîs-i Mebusan benzetmesi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindo- ruk, iktidar partisinin kendi koyduğu barajların ağırhğın- dan korktuğunu öne surerek ANAP'h milletvekillerine seçil- me değil, adaylık garantisi vere- cek bir sistem aradığını bildirdi. Cindoruk, ANAP'ın düşündü- ğü değişikliklerle Meclis'in nite- liğini yitireceğini söyledi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Gölhan, parti örgütlerini arayarak günün 24 saatini seçi- me ayırmalannı istedi. Düzenlediği basın toplantısm- da iç ve dış olaylann bu denli önemli bulunduğu bir dönemde Turkiye'nin bir seçim iklimine girdiğini kaydeden Cindoruk, ülkenin kalıcı bir demokrasiyi kurabilmesi gerektiğini söyledi. Turkiyynin darbeleri yaşayarak geldiğini ve bu darbelerin açtığı yarayı henüz saramadığını da sa- vunan Cindoruk, şimdi halk ve partilerin önüne bunu düzeltme imkânı geldiğini söyledi. tktidar partisini, yansı yırtıl- mış bir fotoğrafa benzeten ve ikiye bolundüğünü öne süren DYP Genel Başkan Yardımcısı, ANAP'ın demokratik nedenler- le değil, telaşla seçime gittiğini savundu. Seçim komisyonunun önceki günkü toplantısında ANAP'ın, bir seçim çevresindeki milletve- kili sayısının iki misli aday çıka- rılması ve yuzde 10 tercih oyu alan adayın listede yukarı çık- ması yolunda teküfte bulundu- ğunu kaydeden Cindoruk şöyle devam etti: "Böyle bir sistem dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Belki bir federal devlette olabilir, ama Türkiye üniter bir devlettir. Böy- le bir sistem kurarsanız, her par- tinin iç bünyesinde, çevremizin yaşantısında bugüne kadar kay- namayan kazanlar kaynar. Böl- gecilik, tarikatçılık kazanı kay- nar. TBMM niteliğini yitirir. Meclis'i, Osmanlı Mebusan Meclisi'ne çevirirsipiz. Buna kimsenin hakkı yoktur. Seçimden sonra gelen millet- vekilleri, birbiri ile parti içi, aşi- retler arasındaki kavgalara gir- miş, tarikatlar arasındaki vanş- lara sokulmuş yaralı insanlar olurlar... POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Nadir Nadi Hep Yaşayacak... Nadir Nadi, özgürlüğün ve çağdaşlığın simgesiydi... Son kez on gün önce Uğur Mumcu ile birlikte, Amiral Bris- to) Hastanesı'nin 413 nolu odasında ziyaret ettik. — Bugün daha sağhklı görünüyorsunuz efendim! Gözlerinde bir yağmur bulutu saklıydı. Başını salladı: — Hayır iyi değilim... Nadir Nadi hep böyleydi. Gerçegi söylemekten kaçınmaz- dı... Dün sabah saat 8.20'de telefon çaldı... — Nadir Bey'i kaybettik, başımız sağolsun... Dondum kaldım. Boğazımda bir şeyier düğümlendi. Oda- mın duvarianna asılı fotoğraflara baktım. Sonra ayaga kal- kıp, bir süre öyle durdum. Yıl 1986. Yer izmir'de İleri Kitabevi. Nadir Nadi ile kitapla- nmızı imzalıyoruz Yan yanayız. Nadir Bey, bir seyler soru- yor olmalı... Bir başka fotoğraf. İmza günü bitmiş, koluma girmiş. Par- maklan arasında eksik etmediği sigarası. Yürüyoruz uzun süre. Sonra Kordon'da bir restoranda oturuyoruz. Berin Ha- nım, Halit'le daha sonra geliyor. Garson peynir tabağını koyuyor masaya, rakı kadehi do- luyor. Hava limonata gibi serin, imbat esiyor... Nadir Bey bana soruyor: — Hiç mi içmiyorsun Hikmet?.. Başımı sallıyorum... Nadir Bey, Berin Hanım'a dönüyor: — Bu «^x;uk içki içmiyor Berin!.. Eski bir albümden silik fotoğraflar görüyorum şimdi... Tamı tamına 25 yıldır Cumhuriyet'teyim. Nadir Nadfyie ilk karşılaştığım yıl 1967. Çekıne çekine odasından içeriye gir- mıştım. Şöyle yüzüme bakıp, "oturun" demişti. 25 yaşınday- dım henüz. Bir sıgara uzatmış, almamıştım. Sormuştu: — İçmiyor musun? Yalan soylemiştim: — Hayır efendim, içmiyorum... İnanmamıştı, ama bir şey söytememişti. Sadece şöyle de- mişti: — O ciddi röportajlan demek sen yapıyorsun? 1968 yılıydı. Bir köy gezisi yapmak istiyordu Nadir Bey. CHP'Iİ Dr. Lebid Yur- doğlu'na telefon et- tim. Bir gece Torbalı 1 nın Yazıbaşı (Hortuna) köyüne gittik. Köylüler Lebid Yurdoğlu'nu sı- kıştırdıkça. Nadir Bey "hayret neler oluyor" diyordu. Gözlemci bir kişiliği vardı Nadir Bey'in. Ertesi gün, be- nim için hayli ilginç olan geceyi şöyle yan- srtryordu başyazısında Nadir Nadi: "... Dün akşam İz- mir milletvekili, eski Köyişleri Bakanı Lebid Yurdoğlu'nun peşine takılarak yola çıktım. Sayın Yurdoğlu, Tor- balı'nın Hortuna kö- yünde vatandaşlarla "bir sohbet toplantısı yapacaktı. Köy, öte- den beri çoğunlukla CHP'ye oy verirmiş. Gûneş batttktan epey- ce sonra, geç vakit koye vardık. Lüks lam- basının aydınlattığı kahvenin önünde 150 kadar vatandaş CHP milletvekilini bekliyordu. 1960 öncesi-, nin zihnimde klişeleşmiş tablolarından biri ile karşılaşaca- ğımdan zerrece şüphe etmiyordum. Lebid Yurdoğlu "vatan, millet, sakarya" edebıyatı ile söze başlayacak, CHP'nin de- mokrasi yolunda harcadığı olumlu çabaları övecek, AP'ye verip veriştirecek, dinleyenler de: "İsmet Paşa çok yaşa!.." diye onun sözlerine alkış tutacaklardı. Sonra bıraz hoş beş edilecek ve köylüler tanrıya emanet, İzmir'e dönülecekti. Hortuna'da hiç de böyle olmadı. Daha Lebid Yurdoğlu 1 nun ağzından birkaç cümle dökülmüştü kı ortalıkta çetin bir tartışma havası esmeğe başladı. Hayret yahu! Yedi sekiz yıl içinde neler öğrenmemişti bizim köytümüz; toprak davasını biliyordu, kredi mekanizmasının nasıl haksız yere küçük bir azınlık hesabına işlediğini biliyordu, tutün fiyatlarının ne mak- satla köylü aleyhine düşürüldüğünü, sömürü politikasından kimlerin yararlandığını biliyordu ve bugünkü bozuk düzenin hangi koşullar altında düze'tilebileceğini de anladığını belli ediyordu. Lebid Yurdoğlu'nun sözünü kesenler arasında CHP'ye küsmüş eski CHP'liler de vardı..." Ali Sirmen, 1986 yılında Nadir Nadi ile bir söyteşi yapmıştı. 1 Nisan 1936 yılında Cumhuriyet'te ilk başyazısı yayımlanan Nadir Nadi, başyazarlığının 50. yıldönümünde Ali Sirmen'e şöyle diyordu: "Benim elli yıllık başyazarlık hayatımda ana ilkelerim, da- ima gerçekleri öğrenmeye çalışmak, objektif olmak ve bu- nu halka olduğu gibi anlatmak. Tabii Atatürk'e bağfı kalmak. Bu benim gerçekçiliğimin ifadesidir. Atatürk'ün, ülkenin gi- dişini çok iyi gördügüne, Atatürk devrimlerinin ülkemiz için çok önemli, yararlı olduğuna inanmışımdır hep. Bazıları, bu devrim sözcüğünden nedense tedirgin oluyoriar. Bence Ata- türk devrimlerinin Fransız devriminden, büyük devrimlerden bir farkı yoktur. Aynı, paraleldir bunlar ve amacı Türk halkı- nı daha iyi yaşatmak, çağın gerçeklerinin ve gereklerinin da- ha iyi kavranmasını ve ona göre davranılmasını sağlamak- tır. Ne yazık ki, kanımca bunlann hepsi yıkıldı. Ortada kala kala bir tek Cumhuriyet gazetesi kaldı." Tüm bu anlattıklarım eski bir albümden derlediğim silik fotoğraflardır... Yaşamını özgürlüğe ve çağdaşltğa adamış olan Nadir Nadi bizim için ölmedi... O hep yaşayacakiır... Yıi 1986, yer Izmir. tmza günü btaniş. Koluna girmiş parmaklan anuuda eksik etmediği sigarası. SHP'nin ilk iktidar mitingi lzmir'de MYK toplantısında SHP'nin iktidar mitinglerine başlaması kararı alındı. ANKARA (UBA) — SHP Merkez Yürütme Kurulu seçim hazırlıkları ve propaganda ça- hşmalannı değerlendirerek ey- lül ayı başından itibaren 'iktidar" mitinglerinin başlatıl- masını ve ilk mitingin lzmir'- de düzenlenmesini kararlaştırdı. SHP MYK, Erdal İnönü başkanlığında yaptığı yaklaşık altı saat süren toplantısında öncelikle savunma komisyonu tarafından hazırlanan raporu görüştü. Partinin savunma uz- manlan arasında yer alan emekli general Yaşar Derinbu- dak'ın ulusal guvenlik ve ulu- sal savunma konusunda verdiği brifingin ardından SHP iktidannda uygulanacak olan sisteme ilişkin komisyon raporu değerlendirildi. Komis- yonun söz konusu çalışması- nın MYK tarafından incelendikten sonra bir rapor halinde parti meclisinin onayı- na sunulması kararlaştınldı. Toplantıda daha sonra er- ken seçim konusu görüşüldü. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Partililerarası Seçim Komisyonu toplantısı konu- sunda bilgi verirken SHP Se- çim Komisyonu üyeleri de propaganda ve erken seçim ha- zırlıklan konusundaki ilk ça- lışmalar hakkında bilgi verdiler. MYK seçim öncesi "iktidar" mitingleri düzenlen- mesini kararlaştırırken bu çer- çevede ilk mitingin eylül ayı başında lzmir'de düzenlenme- sine karar verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle