Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 AĞUSTOS 1991
Tahran
Radyosu suçladı
• TAHRAN (UBA) —
Tahran Radyosu, Başbakan
Mesut Yılmaz'ın, Irakb
Kün liderleri Mesut
Barzani Ue Celal
Talabani'yi Irak'tan PKK'yı
uzaklaştırmalan konusunda
tehdit ettiğini öne sürdü.
Radyoya bir açıklama
yapan PKK lideri Abdullah
öcalan'ın, Türk emniyeti
tarafından PKK'ya karşı
başlaulan harekete ABD
öncülüğünde müttefik
güçlerin de katılması
halinde onlara karşı da
salduılara girişeceklerini
söyledi. Tahran Radyosu,
îngiliz îşçi Partisi ve Avam
Kamarası üyesi
McHarvey'in de ellerinde
Türkiye'nin Kün köylerine
yaptığı saldınya ilişkin
filmler bulunduğunu ve bu
fılmleri bütün dünyaya
göstereceklerini açıkladığmı
duyurdu. Tahran
Radyosu'nda yer alan
haberde, Irak Kürt liderleri
Mesut Barzani Ue Celal
Talabani'nin Türkiye'yi
ziyaretleri sırasında
Başbakan Mesut Yılmaz'ın,
PKK'nın Irak'tan
uzaklaştırılmasını istediğini
bildirdi.
Powell'ın
açıklaması
• LONDRA (AP) — Eski
Ingiltere Başbakanı
Margaret Thatcher'ın özel
danışmanı Charles Powell,
Ingiltere'nin Körfez
savaşının sürmesini
istediğini, ancak ABD'nin
bu isteğe karşı çıkarak
savaşı durdurduğunu öne
surdü. Îngiliz hükümetinin,
Saddam'a ait birliklerin tam
denetiminin sağlanamadığı
gerekçesiyle savaşı
sürdürmek istediğini
söyleyen Povrell, ateşkesin
Irak'a toparlanmak için
zaman kazandırdığını
belirtti.
Osijek'e saldırı
• BELGRAD (AP) —
Yugoslavya'da Hırvatistan'ın
Osijek kasabası ordu
birliklerince havan topu
yagmumna tutuldu.
Saldında on kişi öldü, çok
sayıda kişi yaralandı. Ordu
yetkilileri Hırvatların açtığı
ateşe karşıhk verdiklerini
belirtirken, Hırvat bir
yetkili saldırıyı "sivillere
karşı işlenmiş bir savaş
suçu" diye niteledi. Bu
arada Hırvat güçler dün
Pokrac'ı yeniden ele
geçirdiler. öte yandan
^ederal Başkanhk Konseyi,
»•umhuriyetler arası
sorunları göruşmek üzere
dün Belgrad'da bir kez
daha bir araya geldi.
Mkotini
düşüren damla
• LONDRA (ANKA) —
Sigaralann filtresine
damJatıldığında nikotin ve
ziftin yüzde 95'ini alan,
böylelikle sigara içenleri
zararh maddelerden
koruyan Accudrop adlı sıvı
Avrupa'da piyasaya
sürüldü. Markeletter tıp
dergisindeki habere göre
ABD'de kurulu Ultratoch
firmasınca geüştirilen, bir
yıl önce bu ülkede satışa
çıkan ve ABD Gıda-llaç
Idaresi onayını almış
bulunan madde rrusır
şurubu, su, sitrik asit,
sodyum benzoat, potasyum
sorbate ve yapay renklerden
oluşuyor.
flk ziyaret
Çin'e
• PEKİN (AFP) — Burma
Devlet Baskanı General
Saw Maung ilk resmi
ziyaretini Çin'e yaptı. Çin
Devlet Başkanı Yang
Shangkun'un davetlisi
olarak Pekin'e gelen Saw
Maung, Başbakan Li Peng
Ue de görüşecek.
Görüşmelerde iküi
ilişkilerin ve her iki ülkeyi
de ilgilendiren uluslararası
konuların ele alınması
bekleniyor.
Vasiliu: sonın
Türk askerleri
• LEFKOŞA (AA) —
Rum yönetimi lideri Yorgo
Vasiliu, Kıbns sorununun
hiçbir zaman toplumlararası
bir sorun olmadığıru öne
sürdü. Simerini gazetesine
göre VasUiu, bir Amerikan
gazetesine verdiği demeçte,
'Türkiye'nin Kıbns'ta
askerleri vardır,
»omürgecileri vardır, sorun
onJardır. Gelişmeleri
yönlendiren bu faktörlerdir'
diye konuştu. Yorgo VasUiu,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın, Avrupa'ya katılma
emelini gerçekleştirebUmek
için önce kendi evini bir
düzene koymak ve Kıbrıs
sorununu çözmek zorunda
olduğunu artık anladığım
ileri sürdü.
DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
MOSKOVA'DA DARBE
Batı,Gorbfyi gerî istiyor
Ortaktavır: Gorbaçov görevine iade edilsin, ekonomikyardım dondurulsun
Dış Haberler Servisi— Batı'mn Sovyetler
Biriiği'nde 'Mihail Gorbaçov'u devlet
başkanhğından uzaklaştırarak yönetime el
koyan yeni ekibe karşı izleyeceği tutum açıklık
kazandı. İlk günkü tepkilerde gözlenen
"ihtiyat" ve "şaskıniık" yerini kesin isteklere
bıraktı. Başta ABD Başkanı George Bush
olmak üzere Batıü liderler, dün yaptıkları
açıklamalarda, Mihail Gorbaçov'un tüm
yetkileri korunarak devlet başkanlığı görevine
iade edilmesi, Soyyetler Birliği'nde anayasaya
uygun olarak seçilmiş meşru organlann
yeniden işbaşına getirilerek anayasal düzenin
yeniden kunilması taleplerini ileri sürdüler.
Batı'mn Kremlin'deki yeni yönetime karşı
tehdidi ise daha önceden programlanmış
ekonomik yardımların dondurulması, askıya
alınması ya da durdurulması. Batı'mn en
duyarlı olduğu noktalardan biri de
Gorbaçov'un başlattığı siyasi ve ekonomik
İNGİLTERE
Ingiltere Dışişleri Bakanı Do-
uglas Hurd, Mihail Gorbaçov-
un görevine iade edilmesini iste-
di. Hurd, Îngiliz yayın kurumu
BBC'ye verdiği demeçte,
SSCB'de hukuk egemenliğinin
yeniden kurulması ve Gorba-
çov'un göreve geri getirilmesi ge-
rektiğine inandıklarım açıkladı.
Ingiltere Dışişleri Bakanı,
Rusya Federasyonu Devlet Baş-
kanı Boris Ydtsinin tavnnı "Ce-
sur ve ilkeli" olarak nitelendire-
rek "demokrasi ve reformlann
Vettsin'in şahsında sûngeleşti-
ğini" belirtti.
Hurd, yardım programlanmn
reformlann sürmesine ve Sovyet
yönetiminin uluslararası taah-
hütlerine sadık kalmasına bağlı
olduğunu belirterek "En sonun-
da reformun kazanacagına
inandıgım" söyledi.
ALMANYA
Federal Almanya Başbakanı
Helmut Kohl. Mihail Gorba-
çov'un derhal görevine iade edil-
mesini istedi. Kohl'un açıklama-
sı hükümet sözcüsü Norbert
Schaefer tarafından duyurulur-
ken Dışişleri Bakanı Hans Diet-
rich Genscher tarafından yapı-
lan yazılı açıklamada da Bonn-
un "Sovyetler Birliği'nde anaya-
sal düzenin yeniden kurulması-
nı, bunun için Devlet Başkanı
Mihail Gorbaçov'un tüm yetki-
leriyie görevine iadesini istedigi"
bildirildi. Gencsher açıklama-
sında, isteklerinin ülkeler tara-
fından imzalanan ve kabul edi-
len Avrupa ilkelerine tamamen
uygun olduğunu kaydetti.
FRANSA
Fransa Dışişleri Bakanı Ro-
land Dumas, ülkesinin Sovyet li-
deri Mihail Gorbaçov'un göre-
vine iade edilmesini istediğini
açıkladı. Dumas, Lahey'de ba-
sına yaptığı açıklamada Hollan-
Times'dan alınmıştır
da Başbakanı Ruud Lubbers'in
AT adına Gorbaçov'la bir gö-
ruşme yapmasını da önerdi.
Gorbaçov'un "sağlık" gerek-
çesiyle görevden uzaklaştınldığı-
nı hatırlatan Dumas, Lubbers-
in Gorbaçov'la kısa süre içinde
yapacağı bir göruşmede, sağlık
durumu hakkında fikir edinebi-
leceğini beürtti.
JAPONYA
Japonya, sanayUeşmiş ülkele-
rin oluşturduğu G-7 grubunun
SSCB'deki durumu göruşmek
üzere toplanmasını önerdi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü
Taizo VVatanabe, konuyla ilgili
açıklamasında, yapılmasını iste-
dikleri toplantının amacının
SSCB'deki durum hakkında gö-
rüş alışverişinde bulunma ve alı-
nacak önlemleri belirleme olma-
sı gerektiğini belirtti.
"Japonya, bu gjbi durumlar-
da G-7 çerçevesinde isbirligi ya-
pılmasının onemli olduğu
göriişundedir" diyen VVatanabe,
hükümetinin ABD, îngiltere ve
Almanya ile G-7'nin toplanma-
sı konusunda temasta bulundu-
ğunu, ancak şimdilik bu konu-
da hiçbir karar aJmmadığını
sözlerine ekledi.
AT
Sabetay Varol'un Bniksel'den
bildirdiğine göre dün toplanan
AT dışişleri bakanları, Mihail
Gorbaçov'un görevine iade edil-
mesini istedi ve topluluğun Sov-
yetler Birliği'ne yapmayı öngör-
düğü ekonomik yardımların
önemli bir bölümünü askıya al-
maya karar verdi. NATO dışiş-
leri bakanlan ise bugıin öğleden
sonra olağanüstü toplanarak
SSCB'de meydana gelen geliş-
meler karşısında ittifakın tutu-
- munu belirleyecek. Cuma günü-
Mihail Gorbaçov'un devrilme-
sinden sonraki durumu göruş-
mek üzere AT liderlerinin bir
doruk toplantısı yapacaklan ha-
ber verildi.
AT'nin Sovyetler'e yapmayı
öngördüğu yardımın Sovyet
LENtNGRAD—Kentin en geniş meydanında toplanan 100 bin kişi Gorbi'nin devrilmesini protesto etti. (Fotograf: REUTER)
reformlann sürdürülerek, demokratikleşme ve
piyasa düzenine geçişin sağlanması. İnsan
haklanna uyulması konusunda da ısrarlı
davranan Batı, Moskova'nm uluslararası
antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini de tam
olarak yerine getirmesini istiyor. Batı'mn
gözunde Mihail Gorbaçov, hâlâ Sovyetler
Birliği'nin yasal devlet başkanı olarak
görülüyor. O nedenle, yeni yönetime meşruiyet
sağlayacak tutumlardan özenle kaçınıhyor.
akınlarının da gündeme geldiği
bildirildi.
Çekoslovakya, şimdiden
SSCB sınınndan girişlere kısıt-
lama getirdi. Ancak Polonya ve
Macaristan'ın henüz bu konuda
bir önJem almadıklan kaydedü-
di.
İSPANYA
Ispanya, Mihail Gorbaçov'u
görevden alarak yerine gelen yo-
netimin Gorbaçov'un başlattığı
reformlan sürdürmemesi duru-
munda daha önce vermeyi taah-
hüt ettiği 1.5 miiyar doları bu-
lan kredileri dondurma tehdi-
dinde bulundu.
Ispanya Başbakanı Felipe
Gonzalez, gazetelere yaptığı
açıklamada Mihail Gorbaçov-
un görevden ahnmasıru "darbe"
diye nitelendirerek Sovyetler'de-
ki durumu "son derece kritik ve
ciddi" oTarak yorumladı.
YUNANİSTAN
Yunanistan'da SSCB'deki ge-
Uşmeler, Kıbns konusuna olabi-
lecek etkileri de göze alınarak
değerlendiriliyor.
Dışişleri Bakaru Andonis Sa-
maras, özel bir radyo istasyonu-
na verdiği demeçte, bu konuda
şimdiden herhangi bir tahmin-
de bulunmak istemediğini, an-
cak Mihail Gorbaçov'un Kıbns
ile Ugili tutumunun Atina tara-
fından hep takdirle karşılandı-
ğını söyledi. Samarai, "SSCB^
deki gelismelerin Kıbns konu-
sunu etkilememesini dilerim"
dedi.
Bu arada Başbakan Konstan-
tin Mitsotakis başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu,
SSCB'deki gelişmeleri görüştü.
Toplantıdan sonra yapılan açık-
lamada son gelismelerin
SSCB'nin demokrasi yolunda-
ki ilerlemesini durdurmaması ve
bölgede yeni bir istikrarsızlık
dönemi ile yeni çatışmalara yol
açmaması dileğinde bulunuldu.
E^stonya9 tam
bağınısızlık
îlanetti
TALLIN (Reuter) —
SSCB'nin Baltık cumhuriyetle-
rinden Estonya, bağımsızlığmı
Uan etti. Estonya Parlamentosu,
dün gece yaptığı toplantıda oy
birliği ile "derhal geçerli olmak
üzere tam bağımsulık" ilan et-
ti. Parlamento, yeni anayasa
uyannca, 1992'de seçimlerin ya-
pılmasını da kararlaştırdı.
Estonya, geçen yıl "egemen-
liğini" ilan etmiş ve bunun ba-
ğımsızlığa giden yolda bir adım
olduğunu belinmişti. Estonya
yönetimi, bağımsızlığın, Sovyet
yöneticüeri Ue göruşmelerden
sonra gerçekleştirileceğini bildir-
mişlerdi.
Ancak parlamentoda dün ge-
ce yapılan konuşmalarda millet-
vekilleri, Mihail Gorbaçov'un
"saga darbe ile devTildigini", ye-
ni yönetimle görüşme yapmarun
anlamsız olduğunu, bu nedenle
derhal bağımsızhk ilan edilme-
si gerektiğini savundular.
Bilindiği gibi Estonya, Birin-
ci Dünya Savaşı'ndan sonra
1918'de bağımsızlığmı ilan
etmişti.
Estonyalı komünistler ise ba-
ğımsızlık ilanının askeri muda-
haleye yol açabüeceğini belirtti-
ler. Dün sabah Estonya başken-
tine, 66 Sovyet tankı ile 40 zırh-
h araç girmişti. Ancak bir olay
kaydedilmedi.
ekonomisüıin kısa vadeli gelece-
ği açısından büyük önem taşıdı-
ğı ifade edildi. Önceki akşam bir
TV konuşması yapan Fransa
Devlet Baskam François Mitter-
rand, yardım kesme kararı al-
mak için "vaktin erken
olduğunu" belirtmiş, Ingiltere
Başbakanı John Major ise bu
yardımın hemen askıya alınma-
sını istemişti.
DOâü AVRUPA
Çekoslovakya, Polonya ve
Macaristan, SSCB'de Gorba-
çov'un devrUmesiyle meydana
gelen gelişmelere karşı ortak bir
tutum belirlemek için dün bir
toplantı düzenlediler.
Varşova'daki toplantıya 3 ül-
kenin dışişleri bakan yardımcı-
lan ile savunma ve içişleri ba-
kanhklanndan üst düzey yetki-
lüer katıldılar. YetkUUer, toplan-
üda SSCB'de meydana gelen de-
ğişikliklerin kendi ekonomileri
üzerindeki etkilerini ele aldılar.
Toplantıda, Polonya, Macaris-
tan ve Çekoslovakya'ya,
SSCB'den muhtemel mülteci
Sovyetgenemller, müdahalenin sinyallerinigeçen ay verdiler
Darbe, 'geüyoruırf demiştiSovyet muhafazakâr gazetelerinden Sovyetskaya Rossiya
gazetesinde, Önde gelen 12 muhafazakâr generalin
imzasıyla yayımlanan bir bildiride, gerçekleşecek darbeden
sonra ordunun yönetimden çekileceği belirtilmişti.
Dış Haberler Scrvisi— Gorbaçov'un,
KGB, ordu ve Komünist Parti'nin mu-
hafazakâr kanaduun işbirliğiyle devril-
mesi dünyada 'şok' etkisi yaratırken, In-
gUtere'de yayımlanan Jaae's Intelligence
Review dergisi, 'darbenin ayak seslerinin
geçen ay duyuJduğunu' ileri sürdü.
Jane's Intelligence Revievv dergisinin
Yazı Işleri Müdüru Henry Dodds, önceki
gün darbenin gerçekleştirümesinden son-
ra yaptığı bir açıklamada, Sovyet ordu
ve İçişleri Bakanhğı yetkililerinin, dar-
benin ilk sinyallerini geçen ay verdikle-
rini söyledi. Dodds, muhafazakâr Sov-
yetskaya Rossiya gazetesinde geçen ay
yayımlanan ve 12 muhafazakâr yöneti-
cinin imzasını taşıyan bir yazıda, *çok ya-
kın bir tarihte Gorbaçov'un devrileceği-
nin, ancak onun yerine kurulacak olan
askeri yönetimin uzun süre iktidarda
kalma>
i
acağının' işaretlerinin verildiğini
belirtti.
Sovyetskaya Rossiya gazetesinin 23
temmuz tarihli sayısında yayımlanan ya-
zı, içlerinde Kara Kuvvetleri Komutanı
General Valentin Varennikov ve İçişleri
Bakan Yardımcısı General Boris Gro-
mov'un da bulunduğu 12 muhafazakâr
yöneticinin imzasını taşıyor. Bu iki ge-
neralin, önceki gün gerçekleştirilen darbe
sırasında ordu birliklerini ve İçişleri Ba-
kanhğı'na bağlı askerleri yönlendirdik-
leri sanılıyor.
Gazetede yayunlanan yazıda, Sovyet
ve özellikle de Rus halkına, 'vatanını sev-
meyen, halkını acıklı bir kolelige ve guç-
liilere tabi olmaya itenlere' karşı ayaklan-
ma çağnsı yapıhyor. Yazıda, Sovyet dev-
letinin, 'hilekâr ve düzenbaz patronlann,
zeki ve kurnaz döneklerin ve açgöziü.
hırsız kapitatistlerin iziediği yıkıcı ve gü-
dümlü politikalann sonucunda yok olu-
şa gömüldüğü" savunuluyor.
Yazıda, orduya da şoyle seslenih'yor:
"Askeri birttklerimizin, güvenligin garan-
tisi ve ülkedeki botiin sagiıklı gnçterin si-
peri olarak öoe çıkacağından ve bir ic sa-
vaş Ue anavatanın parçalanmasına izin
vermeyeceklerinden eminiz".
Önceki günkü darbeyi gerçekleştiren
Olağanüstü Hal Devlet Komitesi'nde yer
alan Savunma Konseyi Başkan Yardım-
cısı Oleg Baklanov da bir başka dergide
yayımlanan ordunun böyle bir darbeden
sonra uzun zaman yönetimde kalmaya
ıstekli ounadığuu da şu ifadelerle dile ge-
tirmişti: "Ordu, eger ekonominin ve top-
lumun yönetilmesinde sorumluluk al-
mak zorunda kalırsa, kurulacak hükü-
mete ancak belirli bir süre için alt düzey-
de destek verebilir. Ordu, yönetimi en kı-
sa zamanda sivillere devredecek ve sivil
kurumlann oluşturulmastna çalısacak-
ür."
Jane's Intelligence Review dergisinin
Yazı tşleri Müdüru Dodds, bu ifadelere
ve ordu içinde de liberal unsurlar bulun-
masına karşın, ordunun, muhalefeti et-
kisiz hale getirmeden yönetimden aynl-
mayacağına inandığım söyledi.
Gorbi de uyarmıştı
Bunun yanı sıra, Sovyetler Birliği Dev-
let Başkanı Gorbaçov da, Ingiltere'nin
başkenti Londra'da düzenlenen sanayi-
leşmiş 7 ülkenin (G-7) toplantısı suasın-
da, ülkesindeki demokratik sürecin teh-
dit altına girebileceği yolunda uyanda
bulunmuştu. ABD, Ingiltere, Fransa, Ka-
nada, Japonya, Italya ve Almanya lider-
lerine birer mektup gönderen Gorbaçov,
Sovyetler Birliği'ndekî gıda, üaç ve ço-
cuk ihtiyaç maddeleri sıkıntısının tehli-
keli boyutlara ulaştığım ve ülkedeki eko-
nomik gerilemenin önü ahnmaz bir du-
ruma gelmeye başladığını belirtmiş, bu
durumun büyük sosyai huzursuzlukla-
ra yol açabileceği uyansında bulunmuş-
tu. Gorbaçov, sosyai huzursuzluğun, ül-
kedeki demokratik sürecin sekteye uğra-
masını getirebileceğini belirterek, bu ül-
kelerden ekonomik yardım istemişti.
POLJTIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
MoskovtfUaki Darbe ve
Düşündürdükleri
Mihail Gorbaçov'u iktidara bürokrasi getirdi. İktidardan de-
viren de yine bürokrasi oldu. Gorbaçov, 1985te iktidara bü-
rokrasinin reformcu ve muhafazakâr kanatian arasındaki uz-
laşma sonucunda geldi. İki kanadın da görüşbirliği içinde
oJdukları bir nokta vardı: Sistem tıkanmıştı. Ekonomi gerili-
yor, Sovyetler Birliği ile Batı arasındaki mesafe tehlikeli bi-
çimde büyüyordu. Bürokrasinin muhafazakâr kanadı, bu aç-
mazdan kurtulabılmek için reformcu kanadın ön plana çık-
masını kabul etti. Reformculann başansı, muhafazakârların
da kurtuluşu olacaktı. Gorbaçov, bürokrasinin iki kanadı için
de umut kaynağı idi. Nitekim Politbüro'da Gorbaçov'un Ko-
münist Partisi Genel Sekreterliği'ne getirilmesini destekle-
yenlerden biri de muhafazakârların liderierinden eski Dışiş-
leri Bakanı Andrei Gromiko idi. Gromiko, Politbüro'da yap-
tığı konuşmada, "Gorbaçov'un tebessümü tatlıdır, amadiş-
leri de çeliktendir. Ona güvenebiliriz" demişti.
Gromiko, bu konuşmayı yaptıktan birkaç ay sonra Gorba-
çov, kendisini görevden alarak yerine Eduard Şevardnad-
ze'yi atadı.
Bürokrasinin muhafazakâr ve reformcu kanatian arasın-
daki uzlaşma, kısa süre sonra çekişmeye dönüştü. Bürok-
rasi bir yandan reform istiyor, ama öte yandan reformlann
önünde en büyük engel olarak sahnede sivrilryordu. Bürok-
rasi, kurtuluş umudunu reformlann başanya ulaşmasına bağ-
lamıştı, ama bu başarının gerçekleşebilmesi için ayrıcalık-
larını terk etmesi, toplumun ekonomik ve sosyai yaşantısını
denetimden vazgeçmesi gerekiyordu. Bürokrasinin, iktida-
rını sürdürebilmek için umudunu bağladığı reformlar, o ikti-
darı temellerinden sarsan niteliğe bürünüyor, daha da teh-
likelisi, bu tabakamn dışındakı çevrelerin denetimine geç-
meye başlıyordu. Bürokrasi, bu muazzam çelişkiyi yaşarken,
milliyetçı ve aynlıkçı akımlar hızla güçleniyor, ekonomi çö-
küntüye gidiyor, ülke parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya
kalıyordu.
Ve bürokrasinin muhafazakâr kanadı, reformcu kanada,
sonunda "dur" dedi. "Arkadaş. sen kontrolü elinden kaçır-
dın. Bu işi ben kendi yöntemlerimle yapacağım".
Muhafazakâr kanadın, reformcu kanada 1985'te yaktığı
yeşil ışık, önceki gün kırmızı ışığa dönüştü.
Soruna bu açıdan bakıldığında, Gorbaçov'un iktidara ge-
tirilmesi de görevden alınması da aslında bürokrasinin iç he-
saplaşmasının dışa vurumlarıdır. Sovyet halkı iki olayı da tri-
bünlerden seyretmiş, haberi, ancak bürokrasi tarafından
açıklandıktan sonra öğrenmişti.
önceki gün iktidarı reformculardan geri alan muhafaza-
kâr kanat büyük bir olasılıkla ekonomik reformlara devam
edecektir. (Bu nokta kendi açıklamalarında da belirtilmiştir).
Ama, bu reform politikası kuşkusuz, çok daha temkinli, sı-
nırlı ve denetimli olacaktır. Yani bürokrasinin iktidarını tehli-
keye sokmayan bir reform politikası izlenmeye çalışılacak-
tır.
Bu açıdan, akla Polonya'daki Jaruzelski modeli geliyor.
Ancak hemen behrtmeli ki Polonya ile Sovyetler Birliği ara-
sında büyük fark vardır. Jaruzelski, fazla güçlük çekmeden
duruma hâkim olabilmiş, sonra da akılcı ve esnek bir polrti-
ka ızleyerek muhalefetle diyalog kurmuştu. Yüzden fazla mü-
liyetten oluşan, 15 cumhuriyeti de kaynaşma içinde bulunan
Sovyetler Birliği'nde ise durumu denetim altına almak çok
daha zor olabilir. Sözgelişı önceki gün başlayan madenci-
ler grevi yayılabilir, orduda bölünme meydana gelebilir. Bu
takdirde Sovyetler Birliği çok kanlı gelişmelere sahne olabi-
lir. Önümüzdeki birkaç gün, bu bakımdan yaşamsa) ön&me
sahiptir.
• • *
Komünist Partisi'ne gelince... Parti, tehlikede gordüğü ik-
tidannı Kızıl Ordu'nun yardımı ile kurtarmıştır. Ama ne itginçtir
ki böylece kendi idam fermanını da imzalamıştır. Birbirieri
ile her konuda kavga eden iki büyük düşman Troçki ve Sta-
lin'in yüzde yüz görüş birliği içinde oldukları tek nokta var-
dı: Orduyu politikanın dışında, Parti'nin sıkı denetimi altın-
da tutmak. Aslında bu, tüm komünist liderlerin kabul ettik-
leri, uymaya büyük özen gösterdikleri temel ilkelerden biri
idi. Önceki günden beri ise Kızıl Ordu politikanın içindedir
ve parti ancak ordu sayesinde iktidarını güvence altına ala-
bilmiştir. Komünist Partisi, bundan böyte, Kızıl Ordu'nun gö(-
gesinde iktidarını sürdürebilecektir. (Darbeye karşı giderek
yayılan dırenme karşısında, bu iktidarın ne kadar devam ede-
ceğı de şimdilik bellı değildir.) Bu açıdan, Jaruzelski'nin dar-
besınden sonra Polonya Komünist Partisi'nin düştüğü du-
rumda kaldığı söylenebilir.
Sovyetler Birltği'ndeki olaylardan alınacak kuşkusuz bir
dizi ders var. Ama bunların belki de en önemlisi şudur: De-
mokrasi, yukarıdan verilmez. Çünkü yukarıdan verilen de-
mokrasi, yine yukarıdan geri alınabilir. Demokrasi, ancak ta-
bandan geldiği, kitleter tarafından kurulduğu zaman sağlam
temellere oturabilir.
Bunun için de toplumlann belirli aşamaJardan geçmesi ge-
rekiyor.
Soruna uzun vadeli bakılırsa biz Sovyet toplumunun da
bu aşamalardan geçip eninde sonunda demokrasiyi kura-
cağına inanıyoruz.
DARBENIN ARDINDAN
\anıtsız kalan sorular
kendisi gerekse diğer darbe li-
derleri Gorbaçov'un reformla-
nna karşıt görüşler dile getir-
diler. Tutucu Komünist Parti
gazeteleri dışında kalan tüm
gazeteleri kapatarak daha şim-
diden glasnosta sekte vurdular.
Yaoayev'in diğer ülke liderle-
rine yönelik konusmasında
"pazar ekonomisi" sözü geç-
medi.
S»vyet halkı Cwha-
e»v'a ve referaüara ae
« I c U e •«§•>? Gorbaçov
ekonominin giderek kötüleşti-
ği son yıllarda gözden düşmüş-
tü. özellikle geçen sonbahar ve
kıs aylannda Gorbaçov'un par-
tinin tutucu kanadına yaklaş-
masının ardindan Yeitsin gibi
radikal reformcular halkın gö-
zünde daha çok puan kazanmış-
tı. Ancak Savunma Bakanı D4-
mitri Yazov ve Başbakan Va-
lentin Pavlov gibi darbe lider-
leri de pek sevilen kisiler değil.
KaatBvyBaaa tepkM
a e y t a d e T Yeitsin ülke ça-
pında genel grev çağnsında bu-
lundu, ancak ne ölçüde destek
göreceği belli değil. Sovyeüer
Birüği'nin kuzey yöresi Vorku-
ta'da ve Sibirya'nın Kuznet yö-
resinde maden işçileri greve
başladı. Litvanya Başbakanı
Vytautas Landsbergjs halkı şid-
det olaylarından uzak durma-
ya çağırdı. Ukrayna'daki Ba-
ğımsızlık Hareketi Yeltsin'in
çağnsını destekliyor.
ae »Um? 60
yaşındaki Sovyet lideri darbe
gerçekleştirildiği sırada Kınm'-
ın Foros kasabasında dinleni-
yordu. Darbenin mimarlann-
dan Gennady Yanayev bir ba-
sın toplantısı düzenleyerek
"Gorbaçov şu anda Kınm'da
dinleniyor, bir yandan da teda-
vi gorüvor. Doğal olarak baş-
kanlıgı sırasında epey yoruldu.
Sağlığını yeniden kazanması
için zamana gereksinimi var"
dedi. Ne var ki Gorbaçov'un
hasta olduğuna inananlann sa-
yısı çok değil. Rusya Federas-
yonu Başkanı Boris Yeitsin
Gorbaçov'un gözaltında tutul-
duğunu söyledi.
Orda, Mrtlk iferlsfaHİe
•d? Denetimi elinde bulundu-
ran tutucular başta olmak üze-
re askeri liderler, Gorbaçov'a
karşı birleşmiş görünüyor. Bu
birliğin dağüıp dağılmayacağmı
kestirmek oldukça guç. Pazar-
tesi gecesi seçkin Tamanskaya
tankçı tümeninin bir bölümü
Yeitsin yandaşlarına katıldı.
Kimi tankçı komutanlar da
halka ateş açmayacaklanm bU-
dirdüer.
Ye«J liderler
•alk ve p«Ii(ik ref«nala-
ra BC «leiMe İMglı? Her
ne kadar Yanayev acU önlem-
lerin, süregelen reform hare-
ketlerinin reddi anlamına gel-
mediğini söylediyse de gerek