22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS 1991 HABERLER CUMHUkııhl/5 Yeni birlikler Kuzey Irak'ta Türk kontrolü sürüyorGenelkurmay Başkanhğı üst düzey askeri yetkilileri, Kuzey Irak'ta operasyonu gerçekleştiren iç güvenlik harekât timlerinin önceki günc abahından itibaren geri çekilmeye başladıklarını, bölgeye sınır jirliklerinin sevkine başlandığını açıkladı. Yetkililer, "Bu harekât göstermiştir ki, siyasi otorite emir verdiği zaman PKK'yı nerede olursa olsun vurabiliriz" şeklinde konuştular. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Genelkurmay Başkan- hğı, Kuzey Irak'taki PKK kamplanna düzenJenen harekât sonrasında harekâtı gerçekleşti- ren biıiiklehn çekilmesine kar- şın 'operasyon bölgesindc Tiirk askeri birliklerinin kontrolünün sürdiıgunu" büdırdı. Genelkurmay Başkanhğı üst duzey askeri yetkililerinden edi- cülen bilgiye göre operasyonu gerçekleştiren iç güvenlik hare- kât timleri önceki gün sabahın- dan itibaren geri çekilmeye baş- .arken, bölgeye sırur birlikleri- ain sevkine başlandı. Üst duzey- Je bir askeri yetkili, Kuzey [rak'taki operasyon bölgesine sevk edilen yeni birliklerin ne kadar süre ile bu bolgede görev yapacağı karannın siyasi maka- ma ait olduğunu soyledi. Konu- nun bugün yapılacak olan milli güvenlik kurulu toplantısında ele ahnabileceğini kaydeden ûst duzey yetkili, "Şu anda orada- ki kontroliimttz devara ediyor. Siyasi makam ne zaman çekttin derse o zaman geri gelinecek" dedi. Üst düzey askeri yetkili, Turk birliklerinin bölgeden cekilme- sinin ardından PKK'lıların ye- niden Kuzey Irak'taki Kurt kampına geri donebileceğine ilişkin soruya ise "Bu harekât göstermiştir ki PKK'yı siyasi otorite emir verdiği zaman ne- rede olurlarsa olsunlar vurabi- liriz. Yeniden yerleşirlerse emir verilince yine vurunız" diye ko- nuştu. Bu arada PKK'nın Irak top- raklarmdan Türkiye içlerine sız- ma olasıhğına karşı Kuzey Irak'ta bir "tampon" bölge oluşturulması konusu da siyasi ve askeri çevrelerin gündemin- de bulunuyor. Halen bolgede bulunan Türk askeri birlikleri- nin hükümetin önümüzdeki günlerde alacağı bir karar son- rasında Türkiye'ye dönmesinin ardından Turkiye ve Irak top- raklannda 2.5'ar kilometrelik bir alanda "bir tampon bölge" oluşturulması planlanıyor. öte yandan askeri kaynaklar bölgedeki operasyon sırasında ele geçirilen silah, mühimmat ve teçhizatın yam sıra PKK mili- tanlarının "adı, soyadı, kod adı, kampa ne zaman katıldığı, ne tür eğitim aldıgına ilişkin" nüfus kütükleri şeklinde duzen- lenmiş belgelere "istihbarat" açısından buyük önem veriyor- lar. Ele geçirilen silah ve mühimma- tın dökumü ise şöyle: "621 adet Kalaşnikof tüfek, 111 adet RPG-7 roketatar, 3 adet ucaksavar makineli tüfegi, 1 adet Bikisi marka otomatik tüfek, 6 adet 57 mm'lik geri tep- mesiz top, 4 adet Kannas mar- ka makineli tüfek, 253 adet el bombası, 14 adet AKMS mar- ka tüfek, 4 adet Bruno marka mavzer, 5 adet 60 mm'lik ha- van, 9 adet G-3 piyade tüfeği, 1 adet MG-3 makineli tüfek, bin adet Kalaşnikof mermisi, 8 bin 100 adet RPG-7 roket mermisi, 4 bin 315 adet Bruno mermisi, 20 bin 860 adet Kannas tüfek mermisi, bin 244 adet şarjör." Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu: Askerlik süresinin indîrimizamanalırANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Milli Savunma Bakanı Barlas Doğu, askerlik süresinin birkaç ayhk kısa bir zaman di- limi içerisinde indirilemeyeceğini açıkladı. Bakan Doğu, dun son günlerde üzerinde sıkça durulan as- kerlik süresi üzerinde yazılı bir açıklama yaptı. Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin reorganizasyon ve modernizasyon faaliyetlerinin surdüğunü bildiren Doğu, açıklamasında ozetle şoyle dedi: "Takdir edilecektir ki askerlik süresi büyük ölçüde moder- nizasyon ve reorganizasyon çalısmalan uygulamalarına bağımlı bir husustur. Esasen söz konusu çalışma ve uygulamaiar. mil- letlerarası politik askeri durum ve gelişmeler yakınen izlenmek suretiyle hükümet programı çercevesinde Genelkurmay Başkan- lıgı'nca bir sistem bütünlügü içinde ele alınmaktadır. Bu itibarla askerlik süresi hakkında birkaç ay gibi kısa bir zamanda sonu- ca gitmenin mümkün ve uygun olmayacagı aşikârdır. Ancak raodernizasyon ve reorganizasyon, plan ve prograrnlanyla ba- zı mevcut düzenlemelerin gerçekleştirilmesine paralel olarak TSK'nın mevcutları üzerinde değişikliğe gidilirken, askerlik sü- resinin kısaltümasının da degerlendirileceği tabiidir." IIIKoydaki 2 numandı yüzer havuzun kaldınlmmsından sonra tstinye biraz nefes aldı. Koy, yakında tamanuyU eski göröntüsüne kavuşacak. (Fotograf: SERDAR AKINAN) İstinye Koyu'nda deniz gözükmeye başladıtstanbul Haber Servisi — İstinye Koyu biraz daha nefes aldı. tstinye Tersanesi'nin 2 numaralı yüzer havuzunun geçen gün- lerde törenle kaldırılmasının ardından 26 ağustosta, Başbakan Mesut Yümaz'ın da katılacağı bir törenle 3. yüzer havuz da sö- külecek. Böylece koy tamamen doğal şörüntüsüne kavuşacak. Ulaştırma Bakanı Ibrahim Özdemir, Tstanbul'un ve Boğaz'ın özeÛiklerine uygun turistik amaçh projeler uygulanacagını, bu- nun için de uluslararası ihale açılacağmı söyledi. Bu arada tarihi tersane kaldınlırken çalışanları mağdur et- meyeceklerini söyleyen özdemir, "tstinye'deki 630 isçL, ıı™nnhiı alaalanna göre Pendik ve Camialu tersaneleriyle bakanufımı- za baglı Deniz Işletmeleri ve Deniz Nakliyaü Şirkeü'nde istih- dam edüecekJer" dedi. tstinye Koyu'nu doğal görüntüsüne kavuşturmak için çalış- malar sürerken 1973 yılında Yargıtay'ın "tersanenin kaldınl- ması durnmunda dava yolunu açık" bıraktığı bin metre karelik bir alanın lapulu sahipleri de Denizcüik Bankası'nı mahkeme- ye vermeye hazırlanıyor. Halen tersane duvarlan içindeki 100 ada 1 numaralı parsel- deki bin metre karenin 16320/155520 hisselerinin bir kismına sahip olduğunu öne süren 75 yaşındaki balıkçı Rubi Akgiü, ara- zinin annesinden kendisine ve akrabalarına kaldığını söyleye- rek şunlan anlatıyor: "Deli Fuat Paşa derlerdi, burada bir paşanın yaha vardı. 1940 yılında Emniyet Sandıgı'na borçtan bu yalı ve çevresi Denizci- lik Bankası'na satılıyor. Arada benim annemin arazisi de. Da- va üzerine dava açtık. Ancak en son 1973'te Yargıtay 155320 hissedardan 40 kadar hissedann olduğunu, bunlann tam tem- sil edilmesinin saglanması gerektigini de belirterek dava yolu- nu açık bırakmıştı. Şimdi tekrar gidip dava açacağız," Denetlenen 12 bin işyerinden 11 bininin ruhsatı yok Işyerleriııin çoğu ruhsatsız İSTANBUL (AA) — İstan- bul Büyukşehir Belediyesi ekip- lerinin ruhsatsız işyerlerini belir- emek için başlattığı denetimler- Je mûhürlenen bir hurda demir fabrikasının işçileri, kararı pro- testo etmek için denetim ekip- lerinin önünü keserek fabrika- dan çıkmalannı bir süre engel- lediler. Kâğıthane ve Levent sanayi bölgesinde başlattıkları ruhsat denetimleri öncesinde basına bilgi veren İstanbul Büyukşehir Belediyesi Kontrol Daire Başka- nı Aziz Kurt, İstanbul'daki 12 bin, birinci sınıf gayri sıhhi mü- essese, akaryakıt dolum ve sa- tış yerleri ile taşocaklanndan 11 bin tanesinin ruhsatsız olarak faaliyet gosterdiklerini söyledi. İstanbul'da bu tür işyerlerinden yalnızca bin tanesinin ruhsatlı olduğunu ifade eden Kurt, ge- çen yıl kontrol Daire Başkanh- ğı'na bağlı, Zabıta, Ruhsat, Ik- tisadi Teftiş ve Yanıcı-Patlayıcı Kimyevi Depolar Müdürlüğü ekiplerimn 82 bin işyerini denet- lediğini belirtti. Bu yılın temmuz ayı sonuna kadar da 55 bin 466 işyerinin de- netlendiğini bildiren Kurt, dene- timlerde 1.5 milyar lira dolayın- da para cezası kesildiğini kay- detti. Aziz Kurt, denetimleri süren yaklaşık 12 bin, birinci sınıf gayri sıhhi işyerinin bilgisayara kaydedilmesi çalışmalanna baş- landığını da belirtti. Yalnızca, Nadir Nadi'yi yitirmenin burukluğu değil duyduğumuz... Düşünce adamlarının... kalemi ile yol gösterenlerin, erdemleri savunanların, müziği yüreğinde duyanların bizlere teker teker, usul usul veda etmesinin burukluğu... Y O R U M A J A N S İLKOKUL EĞİTİMİNDE BİR ASAMA T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖÖZEL FONO İLKOKULU üçüncü yılına güçlû ve deneyimli olarak giriyor • 26 kişilik sınıflar H Seçkin yönetici ve öğretmen kadrosu H Audio-visual yöntemlerle ilk sınıftan başlayan Ingilizce dersleri B Kolej sınavına hazırlayan test çalısmalan I Eğitiminde bilgisayar kullanımı B Müzik, resim, beden eğitimi derslerinde branş öğretmenleri I Uygulamalı, çağdaş, tam gün eğitim I Ödevlerin öğretmen denetiminde yapıldığı etüd dersleri I Eğitici sosyal faaliyetler, baie, folklor, bando I Periyodik sağlık kontrolleri I Öğle yemekleri ve ikindi kahvaltılan için beslenme uzmanı denetimi I İlkokul öncesi ana sınıflarında çocuklarm sosyal gelişmesi, dinlenme ve beslenmesini amaçlayan tam gün eğitim BÜTÜN SINIFLARA KAYITLAR YAPILMAKTADIR Gündoğdu Cad. 49 M«rter - İstanbul Tel: 554 34 16 - 575 52 12 - 575 47 98 - 575 13 52 Fax: 584 27 42 "ÖZEL FONO İLKOKULU" FONO Mektupla Öğretim Kurumu'nun bir kuruluşudur. DUNYADA BUGUN ALISIRMEN ir Dönem Kapandı Çocuk; üç yaşlanndadır. Evin içinde koltuğunun altında ga- zeteler, bağırarak dolaşmaktadır: "Akşam, Havadis, Tebe- can... gazteee... gazteee..." Çocuk; 12-13 yaşlannda Ankara'da Yenigün gazetesinin Ka- raoğlan Çarşısı'ndaki kırık dökük elle çevrilen makinelerinin bulunduğu idarehanesine iki üç dakika uzaklıktaki küçük ev- de keman dersi almaktadır. Çocuk; matbaa mürekkebi soluyarak büyümüş, Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Ankara'ya kaçan babasının ardından annesiyle Anadolu'ya gitmiştir. Küçük Nadir, Ankara'da elektrıği bile olmayan evde keman çalmakta, üç dakika ötedeki matbaada Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen gazete çıkmakta, canlanan Anadolu kentinde ye- ni Türkiye Çumhuriyeti oluşmaktadır. 1920'li yılların ikinci yarısında istanbul'a özgü ılık bir son- bahar akşamüstü, yatılı okuduğu Galatasaray Lisesi'nden müdürün özel iznı ile çıkan delikanh Nadir, elinde keman ku- tusu, koltuğunun altında notaları, o sıralarda Türkiye'nin en ışıklı ve şık caddesinin köşesındeki işhanındaki merdivenle- ri tırmanmaktadır. Biraz sonra hocası Berger'in yanına gire- cek, notayı sehpaya koyacak ve çalmaya başlayacaktır. Da- ha ilk notalarda o güne değin yaşamadığı bir olayla karşıla- şacak, nefes alışları hızlanacak, yanakları pembeleşecektir. Işhanının merdivenlerinden inerken delikanh, kendini alabil- diğine özgür hissedecektir. Öyle kı içindeki aydınlığtn yanın- da caddenın ışıkları sönuk kalacaktır. Delikanlı; matbaa mürekkebini soluyarak, Ankara'nın ilk günlerinin havasını cığerlerine çekerek, müziğin güzelliğty- le aydınlanarak yetişecektır. Belkı de koşullan değişık oisaydı müzısyen olacaktı. Ama yazgı ve aile, ona başka yükümlülükler koymuştu. Delikanh Nadir, bir yandan toplum yasalarını okuduğu, bir yandan dostu Mozart'ın "müzığini yaşadığı" Viyana'dan Türkiye'yi de izlemektedir. 23 yaşındaki Nadir'i Kubılay ola- yı, Vıyana'da yakalar. Olaydan duyduğu üzüntüyü dile getir- mek üzere babası Yunus Nadi'ye bir mektup yazar ve orada Kubilay için bir anıt yapılması önerisinde bulunur. Yunus Nadi, 10 Mart 1931 tarihli Cumhuriyet'te oğlunun bu yazısını kendi köşesinde yayımlar. İlk başyazıdır bu. Daha sonra 1 Nisan 1936'da "Günü Gününe Yaşıyanları- mızı Düşünelim" başlıklı başyazısı ile resmen babası ile pay- laşmaya başlar son yıllarına dek yazdığı sütununu. Sonrası tüm Cumhuriyet okurlarının bildiği parlak, ama za- man zaman güçlüklerle, üzüntülü günlerle dolu özverili bir yaşam. 75 yaşında, 23 yıl önce yazdığı kitabında da yer alan ve Türk Dil Kurumu'na karşı girişimi kınayan yazısından dolayı yargılandı Nadir Nadi. Selimiye Kışlası'nin koridorlarında yanında taşıdığı nayton torbanın içine kimseye göstermeden gasiyan ediyordu. Son duruşmaya, ilerlemiş ülserini aldırmak için geçirdiği ameli- yatının henüz iyileşme devresinde olduğu için gelememişti. Karar, 2.5 ay mahkûmiyetti. Gerekçe ise halkı yasalara karşı itaatsizliğe teşvikti. Oysa ortada yaşa falan yoktu. İlhan Abi (hepimız İlhan Selçuk'a İlhan Abi deriz) ve diğer arkadaşlarla birlıkte Nadir Bey'ın evıne gidip kararı bildirdik. Üzerinde bir ropdöşambr vardı. Berin Hanım sordu: — Ne olacak şimdi Nadir? Nadir Bey fazla aldırmamıştı. — Ne olacak, dedi, herkes nasıl yatıyorsa ben de gidip ya- tacarjım. Duygularını fazla dışa vurmayan, düşünce özgürlüğüne, âaima ölçülü olmasına özen gösterdiği yaşamını adamtş Na- dir Bey'e bir gün sormuştum: — Nadir Bey, gazete ikinci Dünya Savaşı yıllarında sizin bir yazınız yüzünden kapatıldığında ne hissetmiştiniz? ı — Fazla bir şey değil, dedi. Eve gidip keman çalmıştım. Ben zaten sanatla uğraşmak isterdim. Ama beni zorunluluk- lar böyte bir yaşama irti. İlk günlerini soluduğu Cumhuriyet Devrimi'nin ilkelerini sa- vunma zorunluğuyla bu yola atılan Nadir Nadi, bu yükümlü- lüğünü gık demeden onurla, dirençle bütün bir yaşam sür- dürdü. O başka türlü olamayacağı için Nadir Nadi olmuştu. Nadir Nadi yok artık. Onunla birlikte gazetecilikte bir dönem kapandı. Artık "Başyazar" kalmadı. O, mürekkep koklayarak, Kurtuluş Sa- vaşı Ankarası'nın havasını soiuyarak bugünlere ulaşan ku- şağın son temsilcısıydi. Nadir Bey'in son kitabı "Dostum Mozart'-'ın "Bitirırken" bö- lümünü Mozart sözcüğünü değiştirerek buraya aktarmak is- terim. Ve Nadir Nadi öluyor. ... Bizler de gelıp geçiyoruz. Bizden sonrakiler de gelipge- çecekler. Ve Nadir Nadi bizlere sevgı, umut ve direnç dağıt- mayı yine tuttuğu ışıkla sürdürecek. Hoşçakal büyük Nadir Nadi, sevgili dostumuz bizim. KlSA KISA • Fransa'da şehirlerarası bir yolda dun sabah mevdana gelen trafik kazasında, 8 Turk vatandaşının öldüğü bildirildi. Polis kaynakları, ulkenin kuzeyindeki şehirlerarası Saulx-Luxeuil yolunda, 8 Türk vatandaşının bulunduğu aracın sollama yaparken karşı yönden gelen bir kamyonla çarpıştığını belirttiler. Arabada bulunan 8 Türkün olay yerinde öldüğü kaydedildi. Kazada ölen Türk vatandaşlannın kimlikleri hakkında henuz bilgi verilmedi. • Cankurtaran sahili açıklannda boğulan ve Baytur adlı gemide yağcı olarak çalıştığı belirlenen Mohammet Mejrveci adlı gencin cesedi dun sabah karaya vurdu. Karaköy nhtımında 90 yaşındaki Ulvi Zaim adlı kişinin cesedi bulundu. öte yandan Kumkapı Mollataşı caddesindeki caminin tuvaletinde yüksek dozda uyuşturucu kullanarak komaya giren 34 yaşmdaki Ahmet Çetiner, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı. • Büyükçekmece Haramidere'de bir süre önce başı kesik olarak cesedi bulunan gencin katiUeri yakalandı. Haramidere Köprüsü civannda başı kesilerek yola atılan cesedin inşaat taşeronu Fariz Erdoğan'a ait olduğunu belirleyen güvenlik kuvvetleri, cinayetle ilgili geniş kapsamh soruşturmayı sürdürdüler. Cesedin kimliğinin belirlenmesinden sonra çevrede araştırma yapan Esenyurt Jandarma Karakolu ekipleri, cinayeti işledikleri anlaşılan Nurettin özbalık (26) ve Fahrettin özbalık (25) adlı kardeşleri sanık olarak yakaladılar. Sanıklardan Nurettin özbalık, yapılan sorgulamasında Erdoğan'ı imam nikâhh eşi Halime Öznil ile ilişki kurduğu için öldürdüğünü itiraf etti. Çeşitli inşaatlarda taşeron olarak çalışan kardeş sanıklar, daha sonra cesedin başını gömdükleri yeri jandarmalara gösterdiler. • Gebze'de kumar masasında tartışma cinayetle sonuçlandı. Güzeüer Mahallesi'ndeki bir kahvehanede, önceki gece kumar oynayan Hüseyin özdemir ile Ekrem Çiçek bir süre sonra aralannda çıkan bir anlaşmazlık yüzünden tartışmaya başladılar. Çiçek'in, özdemir'i, "Ben sana gösteririm" diye tehdit ettiği belirtildi. Gece aynı mahallede tekrar karşılaşan Özdemir ve Çiçek, yeniden tartıştılar. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Ekrem Çiçek (36), Hüseyin özdemir'i (41) bıçaklayarak ağır yaraladı. Kartal Devlet Hastanesi'ne kaldırılan özdemir yaşamını yitirdi. Polis yetkilileri Ekrem Çiçek'in gözaltına ahndığını belirterek soruşturmanın surduğünü kaydettiler. • 1991-92 oğretim yılı öğrenci kayıt ve kabullerinde okul yöneticileri, oğretmenler ve memurlar, velilerden kesinlikle para almayacaklar. Milli Eğitim Bakanhğı bu konuda yeni bir genelge yayımladı. Genelgede, oğrenci kayıt ve kabullerinde uyulması gereken esasların genelgelerle belirtilmiş olmasına rağmen geçen öğretim yıllarında bazı aksakhklann olduğunun saptandığı belirtilerek "Eğitim- öğretim için gerekli olmayan ve fantezi sayılacak harcamaların yapılmasının velilerden istenemeyeceği" kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle