18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 29 HAZİRAN 1991 Kırım egemenlik ilanetti • MOSKOVA (AA) — SSCB'deki Kınm Türkleri, 1944 yılında Stalin rejimi arafından terk etmeye :orlandıklan "tarihsel vatan (Ctnm Yanmadası üzerinde Kınm Türk halkımn egemenliğini" ilan ettiler. Geçen çarşamba gününden t*ri Kınm Yarımadası'nın en büyuk kenti Simferepol'de çalışmalannı iürdürmekte olan Kınm Fürkleri'nin kurultayında iiin kabul edilen egemenlik lanıyla, Kınm Yanmadası izerinde söz sahibı ılabilecek tek halkın Kınm Türkleri olduğu ve bu nalkın kendi toprakları izerinde kendi geleceğini Jzgürce belirleme hakkına sahip olduğu vurgulandı. Kınm Türklerinin "ulusal haklannın" elde edilmesi çin mücadele edecek ve Kırım Türk halkımn yasal '.emsılcisi olacak 31 üyeli bir 'meclis' oluşturulmasına karar verilen kurultayda, bu neclis "Kınm Türkleri'ne Stalin rejimi tarafından lygulanan soykınmın ionuçlannı orıadan uldırmak için hem SSCB'de hem de iluslararası düzeyde çaba iöstermekle" görevlendirildi. Slovakların ayrılık rüyası • Dış Haberier Servisi — Çekoslovakya federasyonunun küçük cumhuriyeti Slovakya'da da bağımsızlık talebi güçleniyor. Gözlerini Yugoslavya'daki gelişmelere diken ve Slovenya'yı örnek alan Slovak liderler, artık Avnıpa'da yeni tür devlet biçimlerine gereksinildiğine inanıyorlar. Federal anayasa gözden geçiriliyor. Çek ve Slovak parlamentolarında yeni anayasa taslağı ve güç dağılımının olası paylaşımı tartışılıyor. Ortadoğu barışı • PARİS (AA) — Israil Başbakanı Izak Şamir, işgal akındaki topraklarda yaşayan Filistinlilerle "sağlam ve haklı bir anlaşma" sağlantnası amacıyla, bir Ürdün-Filistin heyetiyle göruşmeye hazır olduklannı açıkladı. Şamir, Israil'in Ürdün'den bu konuda teklif beklediğini belirtti ve "Filistin temsilcilerinin kimler olacağını ve onlarla konuşmayı isteyip istemeyeceğimizi göreceğiz" dedi. FKÖ ile bağlantısı olan Filistinlilerle görüşmeyeceklerini tekrarlayan Şamir, işgal altındaki topraklarda seçim düzenlenmesinin, "çok zor" olduğunu söyledi. Schwarzkopf emekli oluyor • WASHINGTON (AA) — ABD Başkanı George Bush'un Körfez Savaşı'nda müttefîk birliklere komuta eden ABD'li General Norman Schwarzkopfun emekliliğini resmen onayladığı bildirildi. ABD Savunma Bakanlığı, Schwarzkopfun şu anda bulunduğu rütbesi korgenerallikten 31 ağustosta emekli olacağını açıkladı. SchwarzkopPun emekliliğinin ABD Senatosu tarafından da onaylanması gerekiyor. Irnklı Ttirkmenler • LONDRA (AA) — İngiltere Parlamentosu'nda Irak konusunda yapılan bir toplantıya katılan İngiliz milletvekilleri ve akademisyenler, Iraklı Türkmenlerin sayısından ve içinde bulunduklan durumdan habersiz oldukiannı belirttiler. Uluslararası Özgür Irak Komitesi'nin kumluşu amacıyla yapılan toplantıya katılan Iraklı Türkmen lider İzzeddin Kocava, sosyal demokrat eğilimli Komite Başkanı David Owen'Ia yaptığı görüşmede, Iraklı Türkmenlerin şu anda çok zor durumda oldukiannı, Saddam yönetinri ile Kürtler arasında sıkıştıklannı anlattı. Yugoslavya E-5 kanayolunu kapattı Türk işçüeri, Macaristan üzerinden dönmeye hazırlanıyor Gurbetçînin yolıına savaş barikatıYaz tatillerini Türkiye'de geçirmek üzere yola çıkan Türk işçileri, Avusturya-Yugoslavya sınınnda bekliyorlar. Ankara'nın sonunda çözüm bulmak amacıyla Macaristan nezdinde yaptığı girişimler üzerine Budapeşte, Türk işçilerine transit vize vermeyi kabul etti. Dış Haberier Servisi — Yu- goslavya'da ortaya çıkan geliş- meler, yaz tatillerini geçirmek üzere Türkiye'ye doğru yola çı- kan gurbetçileri apansız yakala- dı. Yugoslavya'nın E-5 karayo- lunu kapatması üzerine, Türk işçileri Yugoslavya-Avusturya sınınnda beklemeye başladılar. Slovenya radyosu, Yugoslav or- dusuna bağlı savaş uçaklannın Avusturya sımnnı bombalan sı- rasında üç Türk'ün de öldüğü- nü duyurdu. Bu arada, Maca- ristan, Türk işçilerine transit vi- ze vermeyi kabul etti. Slovenya' nın Avusturya sını- rına yakın bölgelerde dün öğle saatlerinde kadar şiddetli çatış- malar yaşandı. Slovenya radyo- su, federal orduya bağlı uçak- ların, Avusturya sınırındaki Maribor yakınını bombaladık- larını duyurdu. Radyo, born- bardıman sırasında sınırda bek- leyen Türk işçilerinin de ölmüş olabileceğini bildirdi. AA'nın haberine göre Yugos- lav ordu birlikleri ile Sloven mi- lisleri arasında çıkan çatışmalar sırasında Avusturya smırında geçiş için bekleyen bir Türk iş- çisine ait otomobil büyük hasar gördü, üç Türk de öldü. Slovenya Enformasyon Ba- kanbğıbasın merkezinden veri- len bilgiye göre, dün Yugoslav- ya'nın Slovenya Cumhuriyeti'- nin, Avusturya ile olan sınınn- da meydana gelen çatışmalarda Ölen üç Türk vatandaşının kim- likleri henuz belirlenemedi. Türklere uyarı Türk vatandaşlannın çatışma bölgelerindeki anayollarda bek- lediklerine dikkat çeken yetkili- ler, anayolların daha emniyetli olduğunu, bu yollardan çıkma- malan halinde ölüm tehlikesi ile karşılaşacaklannı sanmadıklan- nı kaydettiler. Olaylann başlamasından ön- ce Türk vatandaşlannı uyardık- larını hatırlatan yetkililer, Türk vatandaşlannın, bulunduklan yerlerdeki mahalli yetkililerle ilişki kurarak, emniyetli bir şe- kilde bölgeden tahliye edilmele- rini talep etmeleri gerektiğini de belirtiyorlar. Macaristan'dan kolaylık Yugoslavya'daki kanşıklık nedeniyle Avusturya - Yugos- lavya sınırına yığılan Türk işçi- lerinin scrununa çözüm buhın- du. Ankara'nın söz konusu iş- çilere transit vizesi verilmesi için Macaristan nezdinde önceki gün gerçekleştirdiği girişime Buda- peşte olumlu yanıt verdi. Macaristan Dışişleri Bakanlı- ğı, dün bir nota ile Türkiye'nin Budapeşte büyükelçiliğine bil- dirdiği kararına göre Avrupa'- nın çeşitli ülkelerindeki Türk iş- çilerine ve Türkiye'den Avru- pa'ya giden turistîere kriz süre- since transit vizesi verilecek. Macaristan'ın Ankara Büyü- kelçiliği'nden bir yetkili konu ile ilgili bilgi verirken sınırda tran- sit vizesi alacak olan Türk işçi- lerinin çalıştıkları Ulkede yasal olarak yaşadıklannı gösteren belgeler sunmak zorunda olduk- iannı söyledi. Aynı yetkili Türkiye'den Avrupa'ya gide- cekler ülkelerden vize almış ol- malan gerektığini bildirdi. ALMANYA YENÎ GÜZERGÂH — Maribor sınır kapısının kapatılmasından sonra Türk işçilerinJıı Macaris- tan üzerinden Türkiye'ye gelmelerinin daha güvenli olacağı bUdiriliyor. Başbakan Ante Markoviç, federal biriiklerin denetimiele geçirerek amaana ulaştığını duyurdu Yugoslavyadaordu ateşkesilanettiMarkoviç'in Yugoslav ordusunun Slovenya'da duruma hâkim olduğunu açıklamasına karşın Sloven kaynakları, çatışmaların sürdüğünü ve federal birliklerin saldırmaya devam ettiklerini öne sürdüler. Dış Haberier Servisi — Yu goslavya'ya bağlı Hırvatistan \c Slovenya'nın bağımsızlıklarını ilan etmeleriyle Slovenya'da baş layan çatışmalann dün sabah tırmanışa geçmesinin ardından duruma hâkim olan federal or- du ateşkes ilan etti. Yugoslav ordusuna ait sava- uçakları dün Slovenya'daki ha vaalanlannı bombaladılar. Slo venya'mn Italya, Avusturya ve Macaristan ile olan sınır kapıla- nnın denetimini ele geçirmek için orduyla Sloven birlikleri arasında şiddetli çatışmalar meydana geldi. Yugoslavya Baş- bakanı Ante Markoviç öğleden sonra yaptığı açıklamada, ordu- nun ateşkes ilan ettiğini duyur- du. Ancak Sloven kaynakları, ateşkese rağmen ordusunun sal- dırılara devam ettiğini ileri sürdüler. Yugoslav savaş uçakları dün öğleye doğru Slovenya'nın baş- kenti Lyubliyana'daki iki hava- alanına saldırıya gecti. Lyubliya- na radyosunun haberine göre fe- deral orduya ait iki savaş uçağı, başkente 30 kilometre uzakhk- taki Brnik havaalanını bomba- ladı. Slovenyalı kaynaklar, uçak- lann attığı bombalar ve makine- li tüfeklerle açılan ateş sonucun- da havaalanı binasının yandığı- nı, hangann tahrip olduğunu, Slovenya'ya ait iki eski ucağın da yara aldığını, ancak pistlerin ve Federal ordu birlikleri, Slovenlerin direnişi karşısında kimi zaman teslim olmak zornnda kabyoriar. (Fotofraf: AP) kontrol kulesinin sağlam oldu- ğunu bildirdiler. Brnik havaala- nının kontrolü halen Slovenler- de olmakla birlikte, havaalanı federal ordunun kuşatması al- tında bulunuyor. Slovenya Enformasyon Baka- nı Jelko Kacin, cumhuriyetin en önemli endüstri kenti olan Ma- ribor'un havaalanının da ordu- ya ait iki uçak tarafından bom- balandığını açıkladı. Slovenya'nın Italya, Avustur- ya ve Macaristan ile olan sınır kapılannın denetimi ele geçir- mek için ordu birlikleriyle Slo- ven güçler arasında meydana ge- len şiddetli çatışmalarda, iki ta- raftan da çok sayıda askerin öl- düğJsamlıyor. Slovenya Enfor- masyon Bakanlığı yetkililerinin dün sabah yaptıkları açıklama- da, cumhuriyetin her uç ülkey- le arasındaki toplam 25 sınır ka- pısından 12'sinin, ordunun eli- ne geçtiği bildirildi. Cumhuriyetin Avusturya sını- nnda yer alan ve Slovenlerin kontrolü altında bulunan Polja- ne sınır kapısında dün sabah kı- sa arahklarla üç çatışma meyda- na geldiği, son çatışmada iki Sloven milisin öldüğü bildirildi. Avusturya kaynaklarının verdi- ği habere göre çatışmalarda çok sayıda kişi de yaralandı. Slovenya'nın Maribor kasaba- sında bir kışladan açılan ateş so- nucunda da bir Sloven polis ya- şamını yitirdi. İngiliz yaym ku- rumu BBC'nin verdiği habere göre olayda bir polis de yaralan- dı. Yugoslavya Başbakanı Ante Markoviç dün öğleden sonra Belgrad'da yaptığı açıklamada, Yugoslav ordusunun ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Başbakan Markoviç radyoda yaptığı ko- nuşmada, Slovenya'da kontrolü ele geçirerek amacına ulaşan or- dunun, saldırılara son verdiğini söyledi. Yugoslavya Savunma BakanlığYnın bu konuda yayım- ladığı bildıride de ordu birlikle- rinin. "başka care kalmaması durumunda ateşkese son verecekleri" belirtildi. Ordunun ateşkes kararının ilan edilmesinin ardından açık- lama yapan Sloven yetkililer, or- dunun saldırüarının devam etti- ğini ileri sürdüler. Solvenya Sa- vunma Bakanı Janez Jansa öğ- leden sonra düzenlediği basın toplantısında, "Yugoslav ordu- suna ait uçaklann bombarduna- na devam ettikieri yolunda ha- berier alıyorum" dedi. Gazeteciler öldü Federal ordu birlikleriyle Slo- venler arasında Lyubliyana ha- vaalanı çevresinde sabah meyda- na gelen çatışmalar sırasında iki Avusturyalı gazetecinin öldüğü bildirildi. AFP ajansının habe- rine göre, ordu tanklanyla Slo- venler arasında makineli tüfek- lerle gerçekleşen çatışmada iki ateş arasında kalan iki Avustur- yalı foto muhabirinin bindiği araç, bir kurşuna hedef olarak alev aldı. Kayıplar Çatışan federal ordu birlikle- ri ile Sloven savunma birliklerin- den ölen ve yaralananlann sayısı hakkında sağhkh bilgi elde edi- lemiyor. Ancak çeşitli kaynak- lardan alınan bilgiler, ölü sayı- sının, Slovenya Savunma Baka- nı Janez Jansa'nın yaptığı açık- lamanın tersine, düşük olduğu- nu gösteriyor. Savunma Bakanı Jansa önceki akşam yaptığı açıklamada, ölü sayısının 100'e ulaştığını söylemişti. Slovenya Savunma Bakanlığı, Yugoslav ordusunun saldırıya geçmesinden dün sabaha kadar geçen süre içinde üç Sloven mi- lisinin öldüğünü duyurdu. Yu- goslav ordu kaynaklannın dün sabah Belgrad'da yaptıkları açıklamaya göre federal birlik- lerin verdiği kayıp sayısı ise 5. Ordu açıklamasında, ölen 5 Yu- gpslav askerinin, Slovenler tara- fından düşünilen bir helikopter- de görevli oldukları bildirildi. THE WALL STREET JOURNAL Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlık tarihini irdeledi Dk önee Romalılar böldtiYugoslavya toprakları üzerinde ilk bölünme Roma Imparatorluğu'nun doğu ve batı olarak ikiye aynlması ile başladı. Daha sonra Habsburg hanedanlığı ile belirginleşen bu ayrışma, Ikinci Dünya Savaşı'nda karşılıklı katliarnlara kadar vardı. Slovenya ve Hırvatistan tüm bu bölünmeler sırasında Batı dünyası içinde kalırken Sırbistan, Karadağ ve Makedonya sırasıyla Bizans ve Osmanlı împaratorlukları idaresi altında kaldı. Dış Haberier Servisi— Yugos- lavya Federasyonu'nun bugun karşı karşıya kaldığı parçalanma sorununun kökleri Roma lmpa- ratorluğu'nun doğu ve batı ola- rak ikiye ayrılmasına kadar uza- nıyor. The Wall Street Journal gazetesinde yer alan ve David Fnım imzasıyla yayımlanan bir yazıda, Yugoslav halkımn dil ve etnik benzerlikler göstermesine rağmen tarihi olaylar nedeniyle ayrı duştüğü belirtiliyor. Yazıda Josip Tilo döneminde, komu- nist yönetim her ne kadar bu ta- rihsel deneyimleri unutturmaya çalıştıysa da soğuk savaş done- minin sona ermesi ve Avrupa- nın bölünmuşlüğünün ortadan kalkmasının Yugoslavya'nın bo- lunmüşlüğünü tekrar gündeme getirdiği ileri sürülüyor. Gazetede yer alan habere gö- re Yugoslavya topraklarında ilk bölünme Roma lmparatoru Di- yojen'in imparatorluğunun tek adamla yönetilemeyecek kadar büyuk olması sonucu gündeme geldi. Diyojen, üçüncü yüzyılın sonlannda, imparatorluğu doğu ve batı olarak ikiye ayırmaya ka- rar verdi. İki Roma tmparator- luğu'nun aynldıklan bölge, bu- gunku Yugoslavya toprakiarına denk düşuyor. Makedonya, Sırbistan ve Ka- radağ'ı kapsayan bölgeler o dö- nemde Bizans tmparatorluğu idaresi altında kaldı. Bu yönetim 600 yıl kadar sürerken Yugoslav- ya topraklarında kültürel ayrım iyice belirginleşti. Bu dönemde Hırvat ve Slo- venler Larin alfabesi kullandılar. Roma Katolik Kilisesi'ne bağ- landılar. Sırplar, Makedonyalı- lar ve Karadağlılar ise eski Slav alfabesini kullanırken Doğu Or- todoks ayinlerine katıldılar. Yugoslavya topraklan uzerin- deki ikinci belirgin ayrışma Habsburg Hanedanları döne- minde yaşandı. Avusturya Habsburg İmparatorluğu döne- minde, 1719 ile 1878 tarihleri arasında sınırlar Yugoslavya topraklarının ortalarına kadar genişletildi. Hırvatlar ve Sloven- ler, Habsburg hanedanlığı sınır- larında kalırken Sırbistan, Ma- kedonya ve Karadağ, Osmanlı Imparatorluğu'na bağlandılar. Sırbistan ve Makedonya'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlıklarını sağlamaları için verdikleri savaş 1878 yılın- da sonuçlandı. Balkan yanma- dasında Türklere karşı verilen savaşlar ise daha uzun yıllar al- dı, ardından bölge ülkeleri ken- di aralannda savaşmaya başla- dılar. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun 1908 yılında Bosna'yı ele geçirmesine sinirle- nen bir Sırplının Habsburg Ar- şüdükü Ferdinand ile kansını Saraybosna'da 1914 yılının 28 haziranında öldürmesi Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcı sayıldı. Slovenya ve Hırvatistan Birin- ci Dunya Savaşı sırasında Avusturya-Macaristan İmpara- torluğu sınırlan içinde kalırken Sırbistan ve Karadağ, bu impa- ratorluğa bağlı orduların saldı- rısına uğradı. En zaîim savaş suçları arasın- da sayılan ve İkinci Dünya Sa- vaşı'nda pek çok Sırpın, Yahu- di'nin ve Bosnah Müslümanın katline neden olan kınm, Hır- vatistan'da Almanlar tarafından desteklenen ve 1941 yılında ku- rulan faşist yönetim döneminde gerçekleşti. Ante Paveliç'in dört yıl boyunca sürdürdüğü katlia- ma Sırplar savaş sonrasında yi- ne soykırımla karşıhk verdiler. Hırvatistan ve Slovenya'nın bağımsızlık ilanı yönetimi deparçaladı Başkanlık Konseyi'nde 4 kişi kaldı Slovenya ve Hırvatistan devlet başkanları Milan Kuçan ile Franjo Tudjman'ın cumhuriyetlerinde bağımsızlık ilan etmeleri, Federal Başkanlık Konseyi'nde çözüme ulaştuilamayan devlet başkanlığı sorununu çıkmaza soktu. Dış Haberier Servisi — Yugoslavya- yı oluşturan altı cumhuriyetin devlet baş- kanları, Karadağlı Momir Bulatoviç, Makedonyalı Kiro Gligorov, Sırp Slobo- dan Miloseviç, Hırvat Franjo Tudjman, Bosnah Alija İıetbegoviç ve Slovenyalı Milan Kuçan en son olarak devlet baş- kanı seçimindeki anlaşmazlıkları gider- mek amacıyla bu ay başmda Saraybos- na'da bir araya gelmişti. Ülke hâlâ dev- let başkansız olduğu gibi, 25 haziranda Slovenya ve Hırvatistan'da bağımsızlık ilan edilmesi ile Yugoslavya'da iç savaş başladı. Hırvatistan'ın Veliko Trgvisce kentin- de 1922 yılında doğan Franjo Tudjman, komünist partiye uye olduktan sonra 20 yıl sureyle Josip Tito'nun yanında yer al- dı. Önce partizandı, ardından Sovyetler Birliği ile müttefîk olan Yugoslav ordu- sunda subay oldu. Tito ile Josef Stalin 1 in arası açıldığı '-ralarda en genç gene- ral unvanını elde etti. Düşunceleri, ge- nerallik koltuğundan işçi tarihi dersleri verdiği öğretim üyeliği koltuğuna geçtik- ten sonra değişmeye başiadı. Uzun yıl- lar hapishanede kaldıktan sonra siyaset sahnesine Hırvatistan Demokratik Bir- lik Partisi başkanı olarak girdı ve seçim- lerle devlet başkanlığı gorevine geldi. Slovenya'nın kuzeyinde 1941 yılında doğan Milan Kuçan, Tudjman'ın hapis- hanede bulunduğu yıllarda Yugoslavya Komünist Partisi'nin basamaklannı tır- manıyordu. Önce partinin gençlik örgü- tünde, daha sonra Merkez Komite'de ide- olojiden sorumlu olarak çalıştı. Sloven- ya parlamento başkanhğına da yüksel- di. 1986'da Slovenya Komünist Parti li- derliğine geldiğinde, Yugoslavya'nın ku- zey cumhuriyetlerinde Bolşevizm terk edilmiş, Sırphların hâkimiyetine karşı tepki duyulmaya başlanmıştı. Kuçan. cumhuriyetinin devlet başkanlığı koltu- ğuna, Yugoslavya Komünist Partisi'nden aynldıktan sonra bağımsız komünist ola- rak oturdu. Avrupa arabuluculuk yapmayahazırlanıyor SABETAY VAROL LÜKSEMBURG — Yugos- lavya'daki son gelişmeler, dün başlayan Avrupa Topluluğu do- ruğunun tüm dikkatlerini üze- rinde yoğunlaştırdı. Topluluğun Avrupa kıtasının göbeğinde yer alan bu krizde başlıca arabulu- cu rolü oynamak üzere tüm olanaklarını harekete geçirme hazırlığı içinde olduğu gözleni- yor. 12'lerin liderleri, dönem başkanı Lüksemburg, bir önce- ki dönem başkanı Italya ve bir sonraki dönem başkanı Hol- landa Dışişleri Bakanlan'nın alelacele Belgrad'a gönderüme- sine karar verdi. Üç bakan ve beraberindeki 35 kişilik heyet dün akşam sa- atlerinde İtalya'ya ait bir aske- ri uçakla yola çıktı. AT delegas- yonunun gerek federal Yugos- lav hükümeti gerekse Sloven ve Hırvat yönetimi sorumlularıy- la temaslarda bulunmakla gö- revlendirildiği kaydedildi. AT doruğunda Yugoslav kri- zi dışındaki konular söz konu- su bunalımın iç savaş boyutu- na ulaşması yüzünden geri pla- na düştü. Kıbns meselesini Yu- nanistan Başbakanı Konstann'n Mitsotakis'in akşam yemeği sı- rasında yapılan gündemsiz gö- rüşmelere getirdiği haber veril- di. Öte yandan topluluğun Belg- rad'a gönderdiği heyet calışma- larını tamamladığı takdirde, bugun Lükbemburg'a dönerek toplantı halindeki AT Konseyi1 ne bilgi verecek. Üç dışişleri bakanının hazır- layacağı rapora göre topluluk, Yugoslavya'ya yaptığı yardımı bloke edip etmeme hususunda karar verecek. Bu yardımım 1991'den itibaren beş yıllık sü- re için 805 milyon ECU'ye ulaş- tığı ifade edildi. 12'lerin Körfez krizinin dene- yimlerinden hareketle bu kez inisiyatifı ABD'ye kaptırmama çabası içinde olduğu anlaşılı- yor. Yugoslav kriziyle ilgili ola- rak kaleme alınan bir önerge taslağında Avrupa Topluluğu ülkelerinin liderleri "Mevcut krize tek taraflı eylemler yoiuy- la veya güç ve tehdide başvura- rak banşçı bir çözüm bulmanın olanak dışı" olduğunu vurgu- ladılar. Topluluk bu açıklamasıyla federal Yugoslav yönetimi ve bağımsızlık ilan eden iki cum- huriyeti aynı kefeye koyma ha- zırlığı içinde olduğunu göster- di. Avnıpa Topluluğu AGİK Pa- ris Sözleşmesi'nin öngördüğü süreçleri harekete geçirme ka- ran alması da bekleniyor. Bu süreçlerden biri AGİK üyesi 35 ülke temsilcilerini bir konfe- ransta toplamak olacak. Ancak Berlin'deki AGİK Dışişleri Ba- kanları toplantısı sırasında ka- rarlaştınlan ve aynntılan hak- kında kesin bügilerin henüz so- mutlaşmadığı bir mekanizma- yı harekete geçirmenin güçlük- leri üzerinde duruldu. AT doruğu Yugoslav yöneti- mi ve özellikle Sırp liderlere devlet başkanlığıyla ilgili bu Ul- kede mevcut anayasal ilkenin çahştırılması çağnsında bulun- mayı öngördü. Doruk, azınUk hakları da dahil olmak üzere tüm insan haklannın muhfaza- sını da talep ederek Ulkenin toprak bütünlüğünün korun- masını da savunmayı amaçlı- yor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle