Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 HAZİRAN 1991 EKONOMİ CUMHURtYET/U
Maden işçileri
• lş-Sendika Servisi—
TTK ve MTA işyerlerinde
çalışan maden işçijerinin
toplusözleşme farkı ve
kıdem tazminatlarından
oluşan toplam 300 milyar
lirahk alacaklannın
ödenmesi amacıyla
Başbakan Mesut Yılmaz'la
önceki gün bir telefon
görüşmesi yapan Genel
Maden-tş Sendikası Genel
Başkanı Şemsi Denizer,
bugün Başbakan'dan yanıt
beklediklerini söyledi.
Denizer, daha önce
Başbakan olduğu dönemde
Yıldınm Akbulut'tan
ödemeler konusunda söz
aJdıklannı ancak
ödemelerin halen
yapılmadığını belirterek
şöyle konuştu: "Toplu-
sözleşme imzalanalı 4.5 ay
oldu. Biz bu kadar zaman
bekledik. Bundan sonra
yapacağımız işleri pazartesi
günü yapılacak temsılciler
meclisinde açıklayacağım.
Para verilmezse bu işin
duru yokturî'
TMO'ya yeni
kredi
• ANKARA (AA)—
Toprak Mahsulleri Ofisi
(TMO), daha önce aldığı
500 milyon dolarlık
kredinin geri ödenmesinde
kullanılmak üzere yeni bir
dış kredi alacak. 150
milyon dolar tutarındaki
kredi, Japon Fuji Bank
öncülüğünde Mitsui Taiyo
Kobe (Japon), Sanwa Bank
(Japon) ve
Commerzbank'ın (Alman)
oluşturduğu
konsorsiyumdan alınacak.
Hazine garantili ve 1 yıl
vadeli olan krediye ilişkin
anlaşma, 12 temmuzda
Londra'da imzalanacak.
Edinilen bilgiye göre,
Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'nın kamu
kuruluşlarının yurtdışında
aJacağı kredileri izne
bağlanmasından sonra,
TMO kredisi, yurtdışından
alınacak ilk kredi olacak.
Hazine avansı
• ANKARA (ANKA)—
Merkez Bankası'nın
Hazine'ye kullandırdığı
avans tutarı 7-14 haziran
günleri arasındaki bir
haftalık dönemde 2 trilyon
984 milyar lira artarak 6
trilyon 538 milyar liraya
ulaştı. Merkez Baakası
verilerine göre, bu dönemde
iktisadi devlet
teşekküllerine kullandırılan
kredi de bir milyar lira
artarak 216 milyar liraya
ulaştı. Böylece, Merkez
Bankası'nın kamu kesimine
kullandırdığı kredi 2 trilyon
985 milyar lira arttı ve 6
trilyon 754 milyar lira
düzeyine vardı.
Almanyada malzeme avı
ESİN SUNGUR
Federal Almanya kredisiyle
Sovyetler Birliği'nde yaptırıla-
cak asker konutlan ihalesinde
pay kapma yanşına giren Türk
firmaları eski Doğu Almanya
bölgesinde inşaat firması ve
malzeme avına çıktı. Ihalenin 4
bin 420 konutluk ikinci bölil-
münde, kontrat bedelinin yüzde
20'sinin eski Doğu Almanya
bölgesindeki eyaletlere akıtılma-
sı zorunluluğunun getirilmesi
yeterlilik kazanan Türk fırmala-
rında Alman ortak arayışını
başlattı.
İhaleye Almanya tarafından
sağlanan finansmanın belli öl-
çüde ülkeye geri çekilmesini
amaclayan söz konusu madde-
nin, eski Doğu Almanya bölge-
sinde inşaat firmalannın yeter-
siz olması ve malzemehsrin de
kalitesizliği nedeniyle sorun ya-
rattığı belirtiliyor. İhaleden pay
almaya çalışan Türk müteahhit-
lik fırmalannın kontrat madde-
sini yerine getirebilmek için böl-
gede yoğun bir arayışa girdiği,
buna rağmen standarta uygun
malzeme bulmakta ve uygun or-
taklıklar kurmakta zorlandıkla-
n vurgulanıyor.
Borissovv bölgesinde 725 ko-
nut yapımı için haziran ayında
sözleşme imzalayan ENKA İn-
şaat'ın yetkilileri, ihalenin ilk
bölümünde yapılân kontratlann
hiçbirinde yer almazken kendi
sözleşmelerine konulan söz ko-
nusu maddenin işlerin yürüme-
makta da çok zorianryoruz. Es-
ki Doğu Almanya bölgesinde
doğnı düriist çalışan inşaat fir-
ması yok. Malzemeler de Sovyet
standartlanna göre yapılıyor"
diye konuştular.
Bu maddenin aşılabilmesi için
Doğu Almanya bölgesinde bir
ticari şirketle anlaşıp onun üze-
rinden mal transferi yolunun da
denenebileceğini belirten yetki-
liler, ihalenin ikinci bölümünü
oluşturan 4420 konut için Kore
Kontrat bedelinin yüzde 20'sini eski Doğu
Almanya bölgesindeki eyaletlere akıtmak
zorunda olan Türk müteahhitlik firmaları
bölgede malzeme ve ortak arayışına girdi.
sini zorlaştırdığını söylediler.
Yoruma açık bir ifade şeklinde
yer alan maddenin mal alımı ya
da işçilik biçiminde kullanılabi-
leceği gibi, ortakhk kurmak
şeklinde de olabileceğini anlatan
ENKA yetkilileri, "Ancak mal-
zeme bulmakta da ortak bul-
- firmalannın da yeterlilik alma-
sının fiyat konusunda büyük re-
kabet yaratacağına işaret ediyor-
lar. ENKA yetkilileri, ihalenin
ikinci bölümünden pay aimak
isteyen Federal Alman müteah-
hitlik firmalannın işçilik açısın-
dan Türk fırmalanyla yanşama-
yacağına işaret ederek, ikinci
bölümde yeterlilik alamayan
birçok Türk firmasının Alman
firmalarıyla taşeronluk yapabi-
leceğini belirttiler.
îhalenin ikinci bölümü için
yeterlilik kazanan Baytur firma-
sının yetkilisi Ergin Tansu da
Alman firmalarıyla kurulacak
ortaklıkların ihale aşamasında
belgelenmesi anlamına gelen
yüzde 20'lik kaynak aktarımı
maddesini gerçekleştirmek için
arayışa girdiklerini bildirdi.
Sovyet askerleri için yaptırıla-
cak konutlann ikinci bölümü 5
ayn bölgeyi kapsıyor. Türk in-
şaat firmalarından ENKA,
STFA, Tekser, Baytur, PEM
konsorsiyumu ile Nurol-Metiş
ve Yüksel tnşaat'ın oluşturduğu
EWC konsorsiyumunun yeterli-
lik aldığı ikinci bölümde, Slo-
nim bölgesinde 1440 konut, Ba-
ranvvitsch bölgesinde 600 konut,
Berasa bölgesinde 720 konut,
Lida bölgesinde 880 konut ve
Marina Gorka bölgesinde 780
konut ihaleye çıkarıldı.
EKONOMIDE KULIS
MERAL TAMER
F-16 projesi için Başkan Bush'tan destek istenecek..
F-16'lar Bush'u bekliyor160 uçaklık ikinci paket F-16 projesi ile ilgili
görüşmelerden sonuç alınamaması sonrasında,
projenin 1995 yılında başlayabilmesi için ABD
Başkanı Bush'tan destek istenecek.
EVREN DEĞER
ANKARA — ABD Başkanı
George Bush'un önümüzdeki
ay Türkiye'ye yapacağı resmi
ziyarette, siyasi konulann ya-
nı sıra F-16 projesi ile diğer as-
keri konular ve projeler de efe
alınacak. Ankara'daki. askeri
kaynaklar, özellikle ikinci pa-
ket F-16 projesinin finansma-
nına ilişkin sorunun Başkan
Bush'un ziyareti sırasında çö-
zümlenebileceğini belirtiyorlar.
Askeri kaynaklardan edini-
len bilgiye göre ziyaret sırasın-
da güney kanat yasası kapsa-
mında Türkiye'ye verilmesi
önerilen malzemelerle AK-
KUM anlaşması sonrasında ve-
rilebileck malzemelere ilişkin
listelerde de oynama yapılacak.
Bu kapsamda da ABD'nin
Türkiye'ye vermeyi önerdiği
M60 Al tankları ile M-113
zırhlı personel taşıyıcılarının
adedinin arttırılmasına çalışıla-
cak.
Edinilen bilgiye göre Başkan
Bush'un ziyareti sırasında ele
alınabilecek askeri konular ve
projeler şöyie:
F-16 projesi: tkinci paket
F-16 projesi için Türk ve ABD
yetkiliieri arasında sürdürülen
görüşmelerde sonuç alınamadı.
Türk tarafı projenin yüzde
75'inin ABD, yüzde 25'inin ise
ulusal kaynaklardan finanse
edilmesini isterken ABD bu
oranların tam tersini istiyor.
ABD tarafı ayrıca uçakların
40'arlık paketler halinde veri-
lebileceğini, anlaşmalann her
bir 40 uçak için ayn ayrı yapı-
labileceğini belirtirken Türk ta-
rafı bunu da onaylamıyor.
İkinci paket F-16 projesinin
1995 yılının başında başlayabil-
mesi için ise en geç 1 ay içinde
bu konunun çözüme kavuştu-
rulması gerekiyor.
Patriot sisteati: Körfez
savaşında Irak'ın scud füzele-
rine karşı etkili olan patriot fü-
zelerinin alımı konusunda
Türkiye'nin finansman sorunu
bulunuyor. Daha önceden
ABD'nin ortaya attığı "Türk
Savunma Fonu"nun işlerlik
kazanamaması üzerine patriot-
ların alımı güçleşti. Ayrıca as-
keri kesimin patriotların yete-
rince etkili olup olmadığı konu-
sunda da kuşkulan bulunuyor.
VardiM •alzencsi:
Türkiye'ye verilmesi kararlaş-
tınlan AH-IS cobra helikopter-
lerinin adedinin arttınhnası is-
teniyor. Ayrıca güney kanat
yardım yasası kapsamında
ABD tarafından Türkiye'ye
önerilen C-130, AT-38 ve F-4
uçaklan'nın kullanım ömrü
uzatılmış olan aynı uçaklarla
değiştirilmesi isteniyor. AK-
KUM anlaşması sonrasında ve-
rilmesi planlanan 160 adet M60
Al tankı ile 300 adet M-113
zırhlı personel taşıyıcının ade-
dinin de arttınlması isteniyor.
İnşaat fuarı
Türk
firmalan
görücüde
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)— Körfez savaşında ABD
uçaklan tarafından yoğun şekil-
de bombalanan Irak ve Kuveyt1
in yeniden inşasına talip ölan
Batı'nın dev inşaat firmaları,
Türkiye'de taşeron firma arayı-
şına girdi. Yaklaşık 250 dolayın-
da Batılı firma önümüzdeki
ekim ayında Ankara'da düzen-
lenecek olan 1. Uluslararası İn-
şaat Fuan'nda Türk fırmalan ile
taşeronluk için anlaşma zemini
arayacaklar. İdeal Fuarcılık fir-
ması tarafından düzenlenen fu-
ara, lran, Irak, Sovyetler Birli-
ği, Romanya, Almanya ve Çe-
koslovakya'dan resmi heyetler
de davet edildi.
1-5 ekim tarihleri arasında
Ankara'da yapılacak olan 1.
Uluslararası İnşaat Fuan'na,
başta ABD olmak üzere, Hol-
landa, Avusturya, Finlandiya,
Belçika, Yunanistan, Ingiltere,
İran, Fransa, Almanya, Portekiz
gibi ülkelerden firmalar katıla-
cak. Fuarda inşaat malzemele-
rinin yanı sıra bir binanın genel
donanımında kullanılan çimen-
to, seramik, demir, beyaz eşya,
elektrik ve elektronik donanım,
mobilya gibi ürünler de sergile-
necek. Fuara Türkiye'den AT-
FA, Yüksel İnşaat, Çukurova
Holding, Anayurt İnşaat, Kut-
lutaş gibi firmalar katılacak.
Firma yetkilileri, Türkiye'de
ilk kez uluslararası bir inşaat fu-
arı yapıldığına dikkat çekerek
'Fuarda Batılı inşaat firmalan
Türk firmalan ile lanışacak, on-
lann kapasitesini öğrenecekler"
dediler.
Deyam
ediyor..TYT BANK, Yeni farz oranlannı yine TYT
BANK hizmetiyle sunmaya devam ediyor.
Şimdi bu tabloyu inceleyin ve tasaiTuflarınızı
TYT BANK'da değerlendirmeye devam edin.
Yine kazanın.
TYT BANK Faiz Orankm
Vadesiz <
1ay vadeli *
3 ayvadeii «
6ayvadeii «
1 yıl vadeli
c
X>57
X»71*
K»65
&61
3§C Bıleşık (aı/ hesabıvfa villık geiırısı 7 92-24'ıur.
3'ef ayiık ek gelirieriniz:
6ayvadeii <
(Jaydübırfaı/odemelı)
1 yıl vadeli c* C A
ı1awlabırfai2«İCTndı) # • 9w
Dovfeinize yüksek gelir.
Dfeta
$
DM
6
5
i*rv.
8
8
1A,V
9
9
• *rv
11
11
13
13
B A N K
TORKİYE TURİZM YATIRIM ve
DIŞ TİCARET BANKASI A.Ş.
TYT BANK HtMyt:
Cumhunycl Cad. 301 Harbıye/İSTANBUL
TEL 13451 «HlOhaOUI 5O2T-13O84 5O
TYT BANK Nmosnuije:
Nuruosmanıyc Cad. 94 CağaloJlu/lSTANBl.'L
TEL 512 86 44-4*
TYT BANK Kapalıprsı:
Sandal Bedeslenı Sk 14 Kapalıçarşı/İSTANBUL
TEL 511 29 91
TYT BANK Aakro:
Cınnah Cad Gorcme Sk. Na/mı Bcy Iş Mcrkczı
1/2 Kavakhdere/ANKARA TEL 127 2« 70-72
TYT BANK AnUlyı:
Cımhunycl Cad 70/A ANTALYA
TEL. 18 75 3«(4hall
TYT BANK İzmır:
Cumhunyel Bulvarı 8VA Alancak/IZMIR
TEL 13 53 54
COMECONresmen dağıtıldı
Doğu Blokü'nda siyasi çözülmeyi ekonomik ve
askeri çözülme izliyor. Doğu Bloku'nun
ekonomik örgütü COMECON dağıtıldı.
Ekonomi Servisi — Doğu
Blokü'nda siyasi çözülmeyi eko-
nomik ve askeri yönden dağıl-
ma izliyor. Doğu Bloku ülkele-
rinin ekonomik örgütü COME-
CON dağıtıldı, askeri örgütü
"Varşova Paktı" ise pazartesi
günü Prag'da yapılacak bir se-
romoni ile tarihe gömülecek.
COMECON'u oluşturan do-
kuz ülkenin ticaret bakanları
COMECON'u fesh edecek k'a-
rarnameyi imzalamak için dün
Budapeşte'de bir araya geldiler.
Macar yetkililer seromoninin
ardından COMECON'un mal
varlığının paylaştırılmasından
sorumlu bir tasviye komitesi ku-
rulacağını belirtiyorlar.
COMECON bakanlan, pazar
ekonomisine geçişte karşılaşıla-
cak sorunlar için danışmaya da-
yalı yeni bir organizasyonla iş
birliğinin surdürülebileceğini
belirttiler. Avrupaü bakanlar
böyle bir organizasyonda Küba
ve Vietnam gibi ülkeleri yanla-
rında istemiyorlar. Polonya ti-
caretteki çöküşü önleyecek bir
organizasyon istiyor. Polonya
Dışişleri Bakanı Krzystof Skn-
bisevski perşembe günü, "Yeni
bir COMECON düşiinülemez.
Biz eski COMECON üyesi Av-
BORSACILARIN
BANKACILARIN • YATIRIMCILARIN
D İ K K A T İ N E
YATIRIM YÖNETİMİ VE
BORSA UZMANLIĞI SEMİNERİ
KAYITLAR BAŞLAMIŞTIR
DÜZENLEYEN
KURSİYER SAYISI
SEMİNER DÖNEMİ
SEMİNER SAATLERİ
EÛITMENLER
İSTANBUL MÜLKİYELİLER VAXF1
25 KİŞİ
8 TEMMUZ-28 TEMMUZ 1991
HAFTA İÇERİSİ 18.00-21.00 VE
PAZAR GÜNLERİ 13.00-18.00
SPK, IMKB UZMANLARI ve ÜNlVERSlTE
ÖĞRETİM ÜYELERl
SEMİNER PROCRAMI:
1. HAFTA
Mali Piyasalar-Sermaye Pıyasası
Türk Sermaye Piyasası Kurumları-Araçlan-Yeni Duzenlemeler
Borsa'nın Organuasyonu ve Temcl Dûzenkmeler
Borsa'da Pazarlar ve Işleyiş Kuralları
2. HAFTA
Finansal Planlama - Finansal Analız
Menkjl Kıymetler
Risk Analizı - Dejerleme - Portföy Seçimi ve Yönetimi
3. HAFTA
Hisse Senetleri ve Borsa
Aracı Kurumlan ve Aiım Salım Teknikleri
Muhasebeleştirme - Vergılendırme
Örnek Olay - Vaka Çözümü - Tanıjma
Sınav
Kapamş Kokteyli ve Sertinka Dağıtımı
İSTANBL'L, MÜLKİYELİLER VAKFI
MıudUm Naci C«J. No: 153 Kurocrpne
Tel: 157 21 «1 - 157 54 70 Fıx: 163 31 2»
rupa devletleri arasında çok
yönlü haberleşme ve danışman-
lık saglayacak geçki bir şey
istiyoruz" dedi.
Bölgedeki ticaret 1990 yıhn-
da yüzde 20 ile 30 arasında düş-
müştü, Batılı ekonomistler bu
oranın 1991'de yüzde 30 ile 50
arasında düşmesini bekliyorlar.
Geçen sene üretimdeki yüzde
onluk duşüşün temel nedeni sa-
tışlann azalrnasından kaynakla-
nıyor. Üretimde dUşüşün diğer
bir nedeni de planlı ekonomiden
pazar ekonomisine geçişte uygu-
lanan reformlann ekonomiler-
de doğurduğu daralmalar. Do-
ğu Avrupa bölgesel ticaretinin
çöküşü COMECON'un takas
sistemi yerine konvertible para
ekonomisi sistemine geçişine de
bağlanıyor. Doğu Avrupa Sov-
yetler'e hammadde karşılığı,
Sovyetler de Doğu Avrupa'ya
üretilmiş mal karşılığı ödeyecek
dolar bulamadıklan için ticaret-
te zor günler geçiriyorlar.
1949 yıhnda Doğu Bloku ül-
kelerinin ekonomilerini entegre
etmek amacı ile kurulan ve Sov-
yetler Birliği'nin kontrolünde
bulunan COMECON, Doğu
Avrupa'nın ticaretini elinde tu-
tan bir kurum olmuştu. COME-
CON'u oluşturan ülkelerin ba-
şında Sovyetler Birliği gelirken,
diğer üyeler Avrupalı müttefik-
leri Bulgaristan, Çekoslovakya,
Macaristan, Polonya ve Ro-
manya ve ayrıca Üçüncü Dün-
ya müttefikleri olan Moğolis-
tan, Küba ve Vietnam'dan olu-
şuyordu.
Sovyetler'de
özelleştinne
Sovyetler Birliği Parlamento-
su ekonomiyi canlandırmak ve
pazar ekonomisine geçebilmek
için önemli kararlardan birini
dün aldı. Kamu kuruluşlarının
^zelleştirilmesi kararı belli stra-
tejik sektörler hariç tutulmak
kaydıyla parlamentodan geçti.
Yasa bir özelleştirme bakanlığı
kurulmasını öngörüyor ve "ül-
kedeki bütiin kuruluşlar
özelleştirilebilir" fikrini savunu-
yor. Yüksek Sovyet, yasa tasla-
ğını 261 'e karşı 56 oyla onayla-
dı. Kuruluşlann ne şekilde özel-
leştirileceği önümüzdeki günler-
de oarlamentoda tartışılacak.
Sendikaalan Japonya'ya götürdü
I Yıl 1988... Sakıp Sabancı
ve Lassa Genel Müdürü Ha-
zım Kantarcı, Japonların dev
lastik üreticisi Bridgestone'u
Türkiye'ye çekmeye çalışırlar-
ken Lassa'da grev patlıyor.
Grev sadece Lassa'da değil,
işverenler sendikası KİPLAS
ile işçi sendikası Laspetkim-
İş'e üye olan çeşitli işyerlerin-
de... ' "
Japonlar daha "bismillah"
demeden patlayan bu grev
üzerine Sabancı KİPLAS'ı bir
yana iterek tek başına toplu-
sözleşme imzalıyor ve Japon-
lar daha fazla ürkmeden grev
25 günde bitiyor. Bu olayın ar-
dından KİPLAS, Lassa'yı iş-
verenler sendikasından ihraç
etmeye kalkıyor. İhraçlar, ce-
zalar falan derken...
Yıl 1990...
Lassa Bridgestone'la ev-
lenmış. Brisa doğalı 1 yıl ol-
muş. Bir grev daha... Bu se-
ferki grev tam 109 gün sürü-
yor ve bardağı taşıran damla
da bu oluyor. Brisa Genel Mü-
dürü Hazım Kantarcı ve Sa-
bancı Grubu üst yöneticileri,
"Nerede hata yaptık, yanlış
olan ne..." diye uzun uzun
düşündükten sonra "diyalog
eksikliği" teşhisini koyuypr-
lar. Kantarcı o günleri "KİP-
LAS ve Laspetkim-İş, kendi
aralarında bir diyaloğu ya
da diyalogsuzluğu sürdürü-
yorlardı. İşin asıl tarafı olan
bizler dıştan seyirci kalıyor-
duk. Sonra da bizim payımı-
za sürpriz olarak grevler
düşüyordu" diye anlatıyor.
Brisa yönetimi soruna "ile-
tişim eksikliği" teşhisini koy-
dukîan sonra sendikacılarla
görüşmeleri birinci elden yü-
rütmeye, firmanın durumunu,
sorunlarını sendikacılarla
payiaşmaya karar veriyor
ve Kantarcı'nın ıfadesine gö-
re başta Laspetk TI-İŞ Genel
Başkanı Vahdet Karabay ol-
mak üzere sendikacılarla ilk
sağlıklı diyalog başhyor. Kan-
tarcı o dönemi şöyle anlatıyor:
"Karşılıklı görüşmeleri-
mizde detaylara inince gör-
dük ki bu yol doğru yol de-
ğil. Menfaatleri birbirine zıt
kesin taraflar olmak yerine
aynı hedeflerde birleşme
konusunda sendikacılarla
mutabık kaldık. Bu mutaba-
katı daha sonra alt kademe-
İşçi-işveren
iüşkilerindeki
tıkanıkbğın ancak
taraflar arası
sürekli diyalogla
aşılabileceğine
inanan Brisa Genel
Müdürü Hazım
Kantarcı,
Laspetkim-İş
Sendikası Başkanı
Vahdet Karabay ve
4 arkadaşını
Japonya'ya
götürerek son
grevin 1947 yılında
yaşandığı
Bridgestone'daki
işçi-işveren
diyaloğunu yerinde
gösterdi.
lerdeki sendikacılar ve isve-
ren temsilcileriyle de sağla-
dık. Mutabık kaldığımız ko-
nu şuydu: Öncelikle şirke-
tin büyüyüp kendi sektö-
ründe rekabet etmesi sağ-
lanacak. Daha sonra da
büyüyüp malını rekabet ko-
şulları içinde satabilen şir-
ket, çahşanlannın yaşam
düzeylerini arttıracak. Kar-
şılıklı işbirliği çerçevesinde
işveren olarak biz de iş gü-
venliği vaadinde bulunduk
ve şirket ciddi bir sarsıntı-
da olmadığı sürece işçi çı-
kartmayacağımtz teminatını
verdik."
Aracıyı (KİPLAS) ortadan
kaldırıp sendikacılarla dogru-
dan diyaloğa başladıktan
sonra Brisa, KİPLAS'la tüm
bağları kopartıyor ve geçen
nisanda KIPLAS'tan aynlıyor.
Kantarcı, daha sonra bir adım
daha atarak sendikacılara Ja-
ponya'daki işçi-işveren ilişke-
lirini göstermek istiyor. Çün-
kü örneğin Bridgestone'da
en son grev 1947 yılında ya-
pılmış. Kantarcı "Bu insanlar
44 yıkjır grev yapmadan bir-
birleriyle anlaşıyorlarsa,
bundan öğreneceğimiz şey-
ler olmalı" diyerek
Laspetkim-İş Başkanı Vahdet
Karabay, başkan yardımcısı,
şendika avukatı ve stratejisti,
İzmit Şube Başkanı ve Brisa
işyeri temsılcisınden oluşan 5
kişilik sendikacı grubunu ma-
yısta Japonya'ya götürüyor.
Japonya'da Bridgestone1
cular 5 gün süreyle sendika-
cılara brifing veriyorlar. Bizim
Türk sendikacılar önceleri Ja-
pon sendikacıları pek anlaya-
mıyorlar. Çünkü Japon sendi-
kacılar için "uyuşamamak",
"anlaşamamak " gibi kav-
ramlar yok. Bizim sendikacı-
lar, "Pekiyi anlaşamadığınız
zaman ne yaparsınız? " diye
sorduklarında. Japonlar "Ne-
den anlaşamayahm, mutla-
ka anlaşırız" diyerek ve so-
ruyu anlayamamış halde şaş-
kınlıklarını ifade ediyoriarmış.
Sonunda Türk sendikacıları
Japonya'daki sistemi anla-
mışlar, yararına da inanmış ve
"Türkiye'de bu sistemi yer-
leştirme konusunda biz ön-
cü olacağız. O seref bize ait
olacak" diyerek Türkiye'ye
dönmüşler.
Hiç kredi kullanmıyor
Türk-Henkel... Yüzde
50 hissesı Alman Hen-
kel fırmasına ait. Ger
kalan yüzde 50 ise Çu-
kurova Grubu'nun sa-
hibi bulunduğu Yapı
Kredi ve Pamukbank
arasında yüzde 25'er
paylaştırılmış. Diğer
bir deyişle Türk ortak-
ları 2 banka ama Türk Can Paker
Henkel tek kuruluş kredi kullanıyormuş.
Genel Müdür Can Paker, "Ne iç ne de dış
tek kuruş kredi kullanmryoruz " dediğinde
önce kulaklanmıza inanamadık. Ama Paker
ısrar etti: "Son 3 yıldır ne iç ne de dış hiç
kredi kullanmadan işlerimizi yürüttük."
Pekiyi nasıl yürütmüşler? 'Yüksek know
hovv'lı mal sattığımız için bunu
başarabildik" diyor Paker.
Can Paker, Alman Henkel Grubu'nun da
Yönetim Kurulu'nda. 15 yönetim kurulu üye-
sinden biri. 55 ülkede faaliyette bulunan ve
toplam iş hacmi Koç Topluluğu'ndan biraz da-
ha irice olan Alman-Henkel firması da hiç kre-
di kullanmıyor mu yoksa? 'Hayır' dıyor Paker,
Ben Türk Henkel adına konuşuyorum."
Alman Henkel firmasının üst düzey yetkili-
leri yılda 2 kez Türkiye'deki işlerini denetle-
mek üzere ülkemize geliyorlar. Türkiye'deki iş-
leri deyince Türk-Henkel'in yanı sıra Izmir'deki
Turyağ firması yani Tursil-Persil gibi deterjan-
lar da var. Alman-Henkel'cilerin ülkemizdeki
son toplantısı önceki haftaydı ve Unilever ile
İzmir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'un
'himayelerinde' kıyametler kopartan deterjan
patırtısı'nın hemen ertesine rastladı.
Alman Henkel firmasının en yüksek 5 yö-
neticisi arasında yer alan yürütme kurulu üye-
si ve markalı ürünler (Tursil-Persil gibi) sorum-
lusu Dr. Morwind'i Türkiye'de yakalayınca
kendisıne Bu ne iştir' diye sorduk. Yanıtı il-
ginç:
"TANSAŞ'ta Alo-Ariel, Mintax, Fab gibi
deterjanların raflardan indirilmesi kararı,
Unilever in ana firmasının izlediği bir stra-
teji olamaz. Eğer öyle olsaydı, başka ülke-
lerde de benzeri yöntemler uygularlardı.
Öyle olmadığma göre bu işin Türkiye'deki
Lever-İş yöneticilerinin kafasından çıktığı
anlaşılıyor."
Yabancılar akıl erdiremez
Türkiye'ye gelen^abancıların bazı şeyleri
hiç akılları almıyor. Orneğin Koç gibi Sabancı
gibi ailelerın nasıl bu kadar zengin olabildik-
lerini, örneğin şirketlerde tutulan "defter"
sistemini...
OECD Genel Sekreteri gibi ya da Fransız
Renault, Alman Daimler-Benz gibi uluslara-
rası dev firmaların en üst düzey yetkililerinin
Türkiye'ye geldiklerinde biz gazetecilere yıl-
lardan beri sordukları değişmez soru şu:
"Bazı aileler nasıl bu kadar zenginleşe-
bilmiş? Türkiye'de sermaye nasıl olup da
bir elin parmaklanm geçmeyecek sayıda
ailenin elinde toplanabilmiş? Sermayenin
bu şekilde temerküzü, Latin Amerika'da bi-
te yok."
Onları şaşırtan başka şeyler de var kuşku-
suz. Türkiye'ye sermaye getirme konusunda
çekimser davrananlara "neden" diye sordu-
ğumuzda bazıları şu yanıtı veriyor: "Türk fir-
malan 3 defter tutuyorlar. Biri devlete, bi-
ri yabancı ortağa, üçüncüsü de kendileri-
ne... Böyle bir sistem bize güven vermi-
yor."
Faturasız mal satmak, satılan mala fatura
vermemek, ülkemizde adeta bir "hastalık".
Esnafın büyük çoğunluğu, neredeyse dük-
kânlarının baş köşesine "fatura isteme ben-
den, buz gibi soğurum senden..." diye lev-
ha asacaklar.
Birde "distribütörlük meselesi " var. Bir
yabancı firmanın Türk müdüründen öğrendi-
ğimize göre "distribütörlerin çogunluğu-
nun sebeb-i mevcudiyeti, faturalı malı fa-
turasıza çevirmekmis." Yani kendilerinin fa-
turasız mal satmaları söz konusu değilmiş.
Ancak müşterilerinin çoğunluğu da kesınlik-
le faturalı mal istemiyormuş Bu noktada dist-
ribütör araya giriyor, ana firmadan malı fatu-
ralı oiarak alıp nasıl beceriyorsa faturasız ola-
rak satıyormuş.
Devletin vergi kaybını, malın iki kez el de-
ğiştirmesi nedeniyle gereksiz yere pahalılaş-
tığını düşünen yok. Pardon var! Bazı yaban-
cı firmalar düşünüyorlar ve Türkiye'ye gel-
mekten vazgeçiyorlar.
Turizmciler gelecek sezondan uınudu kestiler
Tıırizm satılığa çıktı
Gelecek yıldan da ümidi kesen turizmciler
teşislerini elden çıkarma telaşı yaşarken
TÜRSAB Başkanı, Kalkınma Bankası'nın on
binlerce yatağı almak zorunda kalabileceğini
söyledi.
ÜMİT OTAN
İZMİR — Turistik yörelerde
bayramda da umulan hareket-
liliğin sağlanamaması, beklenti-
lerin gerçekleşmemesi turizmci-
lerin bu yıldan ümitlerini tü-
müyle kesmelerine neden oldu.
Turistik yörelerde birçok tesis
hiç açılmazken birçoğu da satıl-
mayı bekliyor. Turizm gelecek
yıldan da umutfu değil. TÜR-
SAB Başkanı Bahattin Yucel,
turistik yörelerdeki kapanan ve
satılmayı bekleyen tesislerin sa-
yısının az bile olduğunu belirte-
rek "Pazarlamaya destek veril-
mezse Kalkınma Bankası yüz-
lerce, binlerce değil, on binler-
ce yatağı almak zorunda kalır"
dedi.
Turistik tesis işletmecileri
bayram tatillerinin turizmciye
soluk aldırmaya da yeterli olma-
dığıru, bayram nedeniyle açılan
çoğu tesisin birer birer kapan-
maya başladığını söylediler. Ku-
şadası Komlid yetkilisi Tevfik
Bağcı yöredeki tesislerin yakla-
şık yüzde 10'unun açılmayacak
gibi göründüğünü vurgulayarak
şöyle konuştu:
"Şu an 10'u aşkın tesis saü-
lıkta. Baynun tatfllerinden son-
ra vanlan gercek şu: Bu yıl ge-
çen yıhn yüzde 40 kapasitesine
zor yetişilir. Herkes ümit dün-
yaa deyip açtı ama sonucta hüs-
rana ugradılar. Yöremizdeki te-
sislerin yüzde 10'dan fazlası se-
zonda kapıtannı kapak totacak.
Yine de net rakamlar vermekten
kaçınmak lazım, ama görünen
gerçekier de var. Örnefin böynk
acentelerin tur operatörleri or-
talıkta görtinmüyori&r. Köçök
bagfauıtdar yapıhyor ama yeterli
olamaz. Tesis sahipleri işin al-
tından kalkamaymca teşislerini
Kalkınma Bankası'na bıraka-
cak. tsUtistild bflgjler de bunu
gösteriyor "
Türkiye Seyahat Acentaları
Birliği Başkanı Bahattin Yücel
Türkiye'de yatak kapasitesinin
fazla olduğu görüşüne katılma-
dığını, ancak geçen yıllarda bir-
çok yanlışlar yapıldığını vurgu-
layarak şunlan söyledi:
"Teşvikkr veriürken pazaria-
mı yanma bizim söyledigimiz
ağırhklar verilseydi bu dunıma
gelinmezdi."