22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 29 HAZİRAN 1991 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜfl Meteorok>(j işleri Genel Mü- düıiûğû'nçfen alınan bilgiye gûre: Bûtûn bölgeler acık ge- çecek. HAVA SICAKLlGl: Art- maya devam edecek. RÜ2- 6AR: Güney ve bat yönlerden hafii, ara sıra orta kuvvette esecek. DENİZLERDE RÜZ- GÂR: Marmara ve Karadeniz gûndoOusu ve kesişleme, öte- ki denizlerde kıble ve lodos- tan 5 kuvvetinde saatte 4-16 yer yer 21 deniz mili hızla esecek. VAN GÛLÛ: Açık geçecek, rözgâr güney ve batı yönlerden orta kuvvette esecek, göl kûçûk dalgalı olacak. ıVUna Adapazarı Wıyaman Afvon Agr> Anöra Antakya Antatya Artvın Aydın Battes» Bılecık Bıngöl Bttlıs 8olu Bursa Canakfcale Corum Demzt A 34° 22° ftyarbakır A 23° 13° Edırne A 34° 20° Enzmcan A 29° 10° Erzurum A 26" 8°Esktsetw A 30° 14° Gaaantep A 35° 21° ûresun A. 30°20< 'GûniuştianeA A 23° 14° Hatoin A A 36°22°lspara A A 31° 14° tetanbul A A 28° 12° Izmır A A W 1 5 ° Kare A A 30° 13" Kastamonu A A 28° 14° Kaysen A A 29° 15° Kırtdaret A A 31° 17° Kon»a A A 27° 14° Kutahya A A 33° 20° Malatya A 37° 17° Maresa 31° 16° K Maıaş 26° 10° Mersın 26° 7°Mu0a 29°12°Mu$ 34° 20° Nığde 24° 18° Ordu 23° 11° Rı» 30° 16° Samsun 30° 14° Stırt 28° 17° &nou 34° 21° Sıvas 24° 8°ttafilaa 28° 14° Trahzon 26° 12° TunraS 33° 14° Uşak 30°13°Van 30° 12° Vteoal 30° 14° ZonguUak A 33° 19° A 33° 20° A 30° 24° A 33° 18° A 31° 15° A 26° 13° A 24° 18° A 24° 18° A 25° 18° A 35° 23° A Z7°16P A 25° 10° A 27° 17° A 24° 18° A 32° 14° A 31° 14° A 29° 15° A 26° 9° A 27° 16° I tUIUOU "yaflmorlu /J« A-açıK B-Duıuilu G-guneşl< K-turtı S sıslı Y-yajmurkı DÜNYA'DA BUGÜN Cezayır •? 'V Tunus lünus »feşora A 20» Venedık A 30° vîyana B 18° Vteshınglon-- Zûntı B 19° BULMACA 6 9 9OLDAN SAĞA: 1/ "Yokluğun —in »bür adıdır / Üşü- yorum, kapama gözlerini" (Ahmed Arif).2/ Eskilere gö- re dünya atmosferi- ain ötesindeki boş- hıklan dolduran çok uçucu akışkan... Maksat. 3/ Tek kişi tarafından kulianı- lan bir yanş tekne- si... Uzaklık işareti. 4/ Liste başı olmuş hafif müzik parça- sı... Incc kum ve çi- mentoyla yapılan düzgün döşeme sı- vası. 5/ Uzun omuz atkısı... "Uzatır boynunu arar eşini / Bir tek — gör- dûm göl kenannda" (Karacaoğlan). 6/ Akciğerleri dinlerken bekimin duyduğu patolojik ses... Tasvir. 7/ Kalın, kısa ve dtlzgün sopa... Sodyu- mun simgesi. 8/ Katı, egilip bükül- mez... Plastik su şişelerine verilen ad. 9/ Parkinson sendromunun başhca belirtisi olan otomatik hareket yete- neginin kaybolması. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Delikanb çağımızdaki — / Yal- vannak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan gider" (Cahit Sıtkı Tarancı)... Eski Mısır'da güneş tannsı. 2/ Notada durak işareti... Üstten sağa doğru eğik olan basım har- fi. 3/ Dokubilim. 4/ Bir işi yaptırabilme gücü...'— yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu" (Yahya Kemal). 5/ Uğraş... Menner Ozerine oyulan ucu kıvnk yaprak motifı. 6/ Nefis olma duru- mu. 7/ Asker... Üç dört tel ipekten bükülmüş iplik... Matema- tikte kullanılan sabit bir sayı. 8/ Çelik çomak oyununa ve bu oyunda kullanılan değneğe verilen ad... Torun sahibi kadın. 9/ Bir cins iri taneli zeytin. TARTTŞMA 60 YIL ONCE CumhuriYet Ispanya'da isyan 29 HAZtRAN 1931 "Informationes" gazetesine Seville'den büdiriliyor: Bu sabah Tabal'da tayyare karargâhı zabitlerinin Ceneral San-Jurjo'nun emrine itaat etmedikleri ve hükûmete karşı asil bir vaziyet aldıklan şayiası çıkmıştır. Bu mes'ele hakkında mahalli hUkümet erkânı kat'î ketumiyet muhafaza ettiğinden bu şayialan tevsik kabil olamamıştır. Esasen karargâh şehirden 5 kilometre mesafede bulunmakta ve oraya yapılan . telefonlara da cevap verilmemektedir. Diğer taraftan, Ceneral Buiz Trille'nin iki bölükten mürekkep bir asker mttfrezesimn Tabalda'ya sevkini emrettiği, fakat askerler tam kamyonlara bindirilecekleri esnada karargâhtan bir memur geldiği ve hareket emrinin geri alındığı öğıenilmiştir. 4 tayyare yüzbaşısı sabık umum kumandanhk dairesinde mevkuf bulunmaktadır. Anlaşıldığına nazaran karargâhm bütün zabitleri isyan hareketine müzaharet etmemiş ve her halde yansı hükûmete sadık kalmıştır. Muvakkat hükûmet reisi M. Zamora matbuat mümessillerine beyanatında sabahleyin butün Ispanya'da sükûnun mevcut olduğunu ve Tabal'da tayyare karargâhı isyanıru hayretle haber aldığını söylemiştir. "Tayyareciler askeri makamın istediği tayyareleri evvelâ vermekten imtina etmişler ve sonra da isyan etmişlerdir. M. Zamora tayyare kuvvetleri kumandanı Franco'nun tevkif • olunacağını beyan etmiştir. Harbiye Nazın hükûmet reisine telefon ederek Seville'de hiç bir sey olmadığını bildirmiştir. Diğer taraftan emniyeti umumiye müdürü ise Tabal'da tayyare karargâhı isyanını tekzip etmiştir. 30 YIL ONCE Cumhuriyel Kuveyt'in bağımsızhğı 29 HAZtRAN 1961 Bağdat Radyosu bugün Kuveyt'ten bahsederken "Irakın Güney vilâyeti Kuveyt" tâbirini kullannuşür. Aynı Radyonun bildirdiğine göre Basra körfezinde ikamet eden bir çok Kuveyt'liler General Kasıma ve Irak Hükümetine kendilerini desteklediklerine dair telgraflar göndermektedir ve bu telgraflarda "Kuveyt'in anavatana ilhakının kaçırulmaz bir keyfiyet olduğu" ifade edilmektedir. Diğer taraftan bugün Kahirede intişar eden gazeteler Kuveyt'te yerleşmiş olan birçok Irakhnın tevkif edildiğini, birçok Iraklı'nın da hudut dışı edildiklerini bildirmişlerdir. Bu gazeteler Kuveyt mahreçli haberlerinde Kuveytin bağımsızlığını koruma hususunda azimli olduğunu yazmışlardır. Washington siyasi mahfilleri Amerikanın Kuveyt'i bağımsLZ bir devlet olarak tanıdığuıı ve bu memleketin Birleşmiş Milletler üyeliği için muracaatuu destekliyeceğini ifade etmişlerdir. Birleşmiş Arap Cumhuriyeti, Irak'ın Kuveyt üzerindeki iddiası karşısında resmi tutumunu açıklıyarak Irakın bu hareketini tasvip etmediğini bildirmiştir. öte yandan Suudi Arabistan da Kuveyti desteklediğini ilân etmiştir. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Uygulama başladı 29 HAZtRAN 1990 "Sansür ve Sürgün" kararaamesi olarak adlandınlan 424 sayılı kanun hükmündeki kararname dün ilk kez uygulanarak iki dergi ile bir matbaa kapatıldı. Kararnamenin birinci maddesi gerekçe gösterilerek 2000'e Doğru ile Halk Gerçeği dergileri süresiz, bu dergileri basan tstanbul'daki Dıcak Matbaası da 10 gün süreyle kapatılarak mühürlendi. DÜZELTME • Dünkü gazetemizde, Füsun özbilgen'in "Ve lnsanlar" kösesinde yer alan iki yazının üst başlıklannda yanlışhk olmuştur. "Çalkalama taktiği mi?" başhkü yazının üst başlığı "tstanbul SHP'de çok yönlü hesaplar", "Kan temizligi" başlıkb yazının üst başüğı da "Alın teri degil" olacaktır. özür dileriz. mıdır? Burada kabri bulunan muhteremin ismi 'Halid' olmasına karşm kendi sıfatına eklenen oğlu 'Eyyub'un' ismi hem de tek başına Eyüb olarak yerleşmiştir. 26 mayıs pazar günü Eyüb Lisesi'nin ge- leneksel 'Pide Günün'de liseden yetişenler bir olup-bitti ile karşılaştı; kırk yıllık Eyüb Lisesi'nin adının Eyüb 'Sultan' Lisesi ola- rak değiştirilmiş olduğu bildirildi. Son yıllarda böylesi yer, anıt-bina isim değişikliklerinin moda haline geldiğine ta- nık olmaktayız. 1980'lerde ne kadar 'Ev- ren'li yerimiz olduğunu bilmeyen yoktur. Bu arada eski, Bizans veya Rum isimlerini de mülileştirme>e başladık. örneğin bir yö- re adıru eski Rum sözcüğudür diye değişti- rip 'Yair köyü koydular. Oysa, 'yalı' da Rum kökenli bir sözcüktür. Bugün "aanlık" olarak kalan eski lstaa- bullular iyi bileceklerdir; Eyüb, tstanbul'- un en eski yerlesim alanlarından biri oldu- ğu kadar, softa ve bağnazlıktan uzak, di- nibütün ilim-irfan sahibi, medeni bir "cemaatin" yaşadığı yöreydi. Eyüb'te, yal- nızca, "Halid-i Bin Zeyd Eba Eyyub El Ensar" hazretlerinin kabri ve camii değil, nice sayılı padişah, vezir, ulema, musikişi- nas, şair, devlet adamının kabri ve ünlü Fransu şair ve romancısı, Pier Loti'nin ya- şadığı ev de vardır. Işte böyle manevi özellikleri ve bir za- manlar eşsiz tabiat güzellikleri olan bu il- çe, Istanbul'un her yerini, kanser hastalığı gibi saran çarpık kentleşmeden nasibini al- mış; giderek fabrikalara teslim olmaktan kurtulamamıştır. Son olarak tstanbul ve Haliç'in kurtancısı eski belediye başkanı- nın yıkımı sonucunda da büsbütün tanın- maz hale gelmiştir. Eyüb adı ise nedense eskiden beri yalnış olarak kullamlagelmiştir. Çünkü, Eyüb Ca- mii avlusunda türbesi bulunan "Halid-i Bin Zeyt Eba Eyyub FJ Ensar"dır. Arapça olan bu ada göre Hz. Muhammed'in bayrakta- n olan ve Istanbul'un kuşatılması sırasın- da şehit düşen zaün asu adı "HALtD"tir. Arapçadan gelen bu isme göre Halid-i Bin Zeyd; Zeyid'üı oğlu ve Eba Eyyub; Eyyub'- un babası, El Ensar da Medineli demekür. Kısaca dilimize göre söylersek; Zeyid'in og- hı, Eyyub'un babası Medineli Halid. Burada kabri bulunan muhteremin ismi 'Halid' olmasına karşın kendi sıfatına ek- lenen oğlu 'Eyyub'un' ismi hem de tek ba- şına Eyüb olarak yerleşmiştir. Hz. Halid'- in oğlu Eyyub'un ve babası Zeyd'in burayla ilgisi olmadığı gibi burada mezarlan da yoktur. 'Sultan' sözcüğüne gelince/Snltan' ne demektir? Sultan, padişah sanlarından (sı- fatlarından) biridir. Din büyükleri için bu- nu bir sıfat olarak kullanmak doğru değil- dir. Saraylı hanımlar için (Hürrem Sultan, -Valide Sultan- gibi) kullanılmasının doğ- ru olduğu bile kuşkuludur. Günümüzde de- ğerli hanım sanatçılanmıza "sultan" den- mesi ise (Türkân Şoray'a, 'Türkân Sultan' denilmesi gibi) sadece bir 'nükteli d«yis'tir. Gerçi öteden beri, Eyüb'e gidenler, "Eyüb Sultan'a gidiyornm", "Eyfip Sul- tan Camii'ne ziyarete gittim" gibi sözler sarf ederler. Ama Eyüb Lisesi, kuruluşun- dan bu yana (35 yıldır) sadece 'Eyüb lisesi' diye anılmıştır. 'Eyüb Sultan Lisesi' den- diğine tanık olan yoktur. Eyüb Lisesi'ne, Eyüb Sultan Lisesi adı- nı uygun görenlerin amaçlarının, tarihi bir doğruyu veya ahşılagelen bir olguyu belir- lemek olmadığı açıktır. Bu girişimin ama- cı Eyüp Sultan Camii ile Eyüp Lisesi ara- sında bir çağrışım yaratmak ve sonuçta, okul-cami aynmını ortadan kaldırmaktır. Eyüb Lisesi'nin, asü kurucusu Sultan Re- sat'tır. Okulun yanında Sultan Reşat'ın tür- besi debulunmaktadır. "Reşadiye" olarak yapılan tarihi Rüştiye Okulu (Bugünkü or- taokul) binası daha sonra Eyiib Lisesi ola- rak adlandınlmış, kısa bir süre önce de bu bina yetersiz bulunarak eski askeri alana yapılan (Bahariye'deki) yeni binasma taşın- mıştır. tşte şimdi okul oradadır ve adı da 'Eyüp Lisesf dir. Kimbilir, bazüan Batüı anlamda okul aç- tığı için Sultan Reşat'ı sevmiyor herhalde. Atatürkçü ve laik olduğu iddiasında olan Sayın Milli Egitim Bakanımız sayesinde kadrolaşan, Türkçe, tarth ve hatta din bil- gileri eksik insanlar, şimdi eyleme geçip, Medine'nin sade vatandaşı Eyyub'u 'sultan' yapmaya kalkıyorlar. Eskiden dol- muş kâhyalan "Fener, Balat, Eyüb" diye bağınrlardı, bundan böyle "Haydi Sultan'a bir-iki" diye bağırırlarsa şaşımayın; bilin ki dohnuş Eyüb'e gider! NEJAT HAMLACIBAŞI Avukat/Taksim Haydi Beyoğlu'na ç ıka 11m .. IMZA GUNU BUGÜN 29 Haziran Cumartesi • 16.00-19.00 ONAT KUTLAR SELIM İLERİ YARIN AGÂH ÖZGÜÇ • BURÇAK EVREN Beyoğlu Sineması'nda bugün ERKEKLER Yön: D. Dörrie 1986 Vevey Güldürü Filmleri Büyük Ödülü Seanslar 12.00-14.15-1630-1900-21 15 BeyoğİH Sineması, İstiklal Caddesi K A D I K O Y LISKUR SURUCU KURSU T A K S İ T L E Devreler: Hatla Sonu: 29 Haziran Halta Içı: 1 Temmuz Sabah - Akşam KADIKÖY {StÇMı&m» Cami yam) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 İNGİLİZCEyi 8 AYDA konuşun. Sizı Amerikalı dostlarımızla tanıştıralım. 349 59 38 GİDERASAK YAŞARKEN VedatGünyol 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gönderiunez. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsiizdür. HÜLYA TUNCER ORTA DOĞU TEKNİK ÜNÎVERSİTESt ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI BÖLÜMÜNE ÖN KAYIT VE YETENEK SINAVI İLE OĞRENCÎ ALINACAKTIR Endustri Ürünleri "Rısanmı Bölümünttn amacı endustrtyel yöntem- lerle çok sayıda üretilen nesneleri projelendirebilecek meslek adam- lannı yetiştirmektir. Bölümümüz mezunlan, tasanm hizmetlerini ser- best bürolar aracüıgı ile verebileceği gibi, özel veya resmi kumluşla- nn tasanm ofıslerinde de çahşabilir. Başvuru Koşullan: 1) TC veya KKTC uyruklu olmak. 2) 1989-1990 veya 1991 ÖSS sınavından en az 120.000 veya daha yflksek puan almış olmak. Başvuru Tarihi ve Yeri: Başvurular bizzat ya da posta ile 8-19 Temmuz 1991 tarihleri ara- sında ODTÜ Öğıenci İşleri Dairesi Başkanlığı-Ankara adresine yapı- lacaktır. Postadaki gecikmeler ve belirtilen tarih dışında başvuru ka- bul edilmeyecektir. Başvnrn için Gcrekli Belgder 1) Bölüm adıru içeren başvuru dilekçesi 2) Adaym 1989-1990 veya 1991 yülanndan birine ait ÖSS Sonuç Bel- gesinin onayh kopyası (aslı gösterilerek ODTÜ ögrenci İşleri Dairesi Başkanhğı'nda onaylaulabiür) 3) Bir adet fotoğraf (6 ay içinde çekilmiş olmalı) 4) 70.000 TL başvuru ücretinin yatınldığına dair makbuz. (tş Ban- kası ODTÜ Şubesi 339319 no'lu hesaba yaünlacak). Başvuru ücreti iade edilmez. Yetenek Sın«v Tarihi ve L'ygabunaa: Sınav ilk aşaması 23 Temmuz 1991, ikinci aşaması 26-27 Temmuz 1991 tarihlerinde Mimarhk Fakültesi binasında yapılacak olup, so- nuçlar 29 Temmuz 1991 tarihinde açıklanacaktır. Tüm basvuranlar sınavın ilk aşamasına ahnacaklardır. İlk aşama- da çizim yetenek sınavı, sözel yetenek sınavı, görsel duyarhk sınavı yer alacak, ilk aşamada elde edilecek puan sıralamasına göre 75 kişi ikinci a&amada mülakata gireceklerdir. Tüm elemeler sonucu 30 aday kayda hak kazanacaktır. * Adaylar sınava gelirken yanlannda geçerli kimlik belgesi (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, vb.) bulundurmak zorundadır. * Adaylann sınav için iki adet yumuşak kurşun kalem, bir sügi ve kalemtıraş bulundurması gerekmektedir. Adayın sınav tarihinde OYS sonpcu hcrhangi bir programı kazan- mış olması, yetenek sınavına ginnesini engcilemez. Aynı biçimde ada- yın yetenek sınavına ginniş olmaa da kazaadıgı programa kayrt ol- ma hakkını ortadan kaldırmaz. Not: Eksik belgeli başvurular dikkate alınmayacaktır. Basın: 29101 SATILIK 8 parça KENVVOOD müzik seti dolaph 2X120 W 6.500.000 TL. Tel.: 512 05 05 / 485 - 486 ÜNYE ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN İLAN Dosya No: 1988/718 Davacı Makbule Akpınar vekilleri Av. Hasan Öztürk, Av. Aydın Hasdemir tarafından davalılar Fevzi Kayalı, Ömer Kayalı ve arka- daşları aleyhine açılan ana adı tashihi davasının mahkememizde ya- pılan açık duruşmaları sonunda: Davaanın davasının kabulüne dair karann davalılar tarafından tem- yiz edilmesi ve bu karann Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 19.12.1990 tarih ve 8827 esas, 1347 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar veril- miş olup, davaya dahi! edilen Mehmet Nuri Önal'ın 3.7.1990 tari- hinde ölmesi üzerine mahkememizce verilen karar doğrultusunda Meh- met Nuri Önal'ın mirasçılan olan Zahıde Önal, Mumtaz önal, ls-^ mail Gökhan önal, Hasan Önal, Uğur Önal ve Fatma Önal'a Yargı-' tayllamının yukanda adı geçenlere ilanen tebüğine karar verildiğin- den işbu ilanın ilan tarihinden itibaren 15 gun içinde tashihi karar talebinde bulunulmadıgj takdırde hvıkmün kesinleşeceği hususu da- vetiye yerine geçerli olmak. üzere ilanen tebliğ olunur. 21.5.1991 Basın: 47796 BAKIRKÖY İKİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 990/807 Davacı T.E.K. vekili tarafından davalı Veysel Atasever aleyhine açılan alacak davasında, Davalı Veysel Atasever'e Bağcılar Yavuzselim Mah. 3/14 sokak Fınnaltı Mah. Mahmutbey Cad. No: 115 Bakırköy olarak bildirilen adresine dava dilekçesi ve davetiye ve duruşma günu tebliğ edileme- diğinden duruşmanın bırakıldığı 10.9.1991 gunu saat 11.OO'de mah- kememizde bizzat hazır bulunmanu veya kendinizi bir vekilte temsil ettirmeniz aksi takdirde hakkında HUMK.nun 398 ve müteakip mad- deleri gereğince duruşmaya gıyabın:zda karar verileceği hususu ila- nen tebliğ olunur. Basın: 7531 T.C. KİLİS ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 1990/349 Esas 1991/132 Karar 19.10.1990 tarihinde müşteki Vakıf Şerbetçioglu'nun dükkânından eşya çalmak suretiyle hırsızlık suçundan sanık Mustafa oğlu, Nigar'- dan olma, 1963 doğumlu, Kilis Mullahamit Mahallesi nüfusuna ka- yıtlı Mehmet Bekler'in mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda verilen karar gereğince; sanığın eylemine uyan TCK'nın 491/3, 522, 59/2, 3506 sayılı yasa ile değişik 647 sayılı kanunun 4. ve 5/3. maddeleri gereğince neticeten 750.000 lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, ancak sanık hakkında ve- rilen gıyabi hüküm PTT kanalıyla sanığa tebliğ edilemediğinden, 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereğince ilanına, ilanın yayınlandığı tarih- ten itibaren 15 gunlük süre zarfında temyiz edilebilecegi ve bu süre- nin bitiminde kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 29492 POLTTIKA VE OTESI MFHMFn KF.MAI Ne Çıkar Park Olduysa... Ötekilerie karışmasın diye buraya Yıldız-Yenimahalle diyor- lar. Abbas Ağa Parkı'nın karşısındaki kahvede oturuyoruz. Bu- rası eskiden mezarlıkmış, şimdi park olmuş... Mülkiye'de öğ- renci iken buraları çok iyi bilen Cahit Sıtkı, "Ne çıkar park olduysa eski mezarlık" der. Cahit Sıtkı'nın gelip dinlendiği kahvede şimdi Beşiktaşlı il- hami Cura ile oturuyoruz. "Bu kahve eskiden büyükbabamındı" dedi. "Büyükbabarn sarayda çalışırken Cumhuriyet'ten sonra saraylar devletin olunca işten çıkarıyorlar. Tramvay şirketine giriyor, oradan da emekli oluyor. Emeklilikten aldığı para yetmeyince bu kah- veyi açıyor." Kilise vakfı olan mor salkımlı kahvenin seçkin müşterileri var. Neden seçkin? İlhami bir türlü sökemiyor. Cahit Sıtkı kar- şıdan görününce büyükbabam hemen ocağa sesleniyor. "Cahit Beye bir kahve fincanıyla..." Mülkiye öğrencisi Cahit Bey daha o yıllarda itibarlı bir kahve müşterisidir. l^jşeye, sessiz bir yere, her zamanki yerine otu- rur, kahvesini içer. Kahvesi orta şekeıiidir. Cebinden kâğıt ka- lem çıkarır bir şeyler karalar. Saraylı kahveci Rauf Baba, Ca- hit'in mahalleli iki Ermeni kızını süzdüğünü bilir. Hiç oralı ol- maz, bilmezlikten gelir. Cahit Bey, kahvesini içer, çiziktirdiği notlan toplar, gitmeye hazırlanır. Çiziktirdikleri besbelli şiir- dir. İki Ermeni kız geçer mi, geçmez mi bilmeyiz. Mahallenin gençleri de bilmez Cahit'in Ermeni kızları süzdüğünü... Bu göz süzüşler Rauf Baba ile Cahit Bey arasında bir gizdir. Buraya gelen sadece Cahit Sıtkı değildir. Başka Mülkiye öğrencilerı de vardır. Gelirler, otururlar, bağırırlar, çığırırtar, tavla oynarlar. Cahit bunların htçbirine karışmaz. Rauf Ba- ba'nın yanında yeri ayrıdır. İlhami anlatıyor: "O yıllarda biz çocuğuz, çok şeyi bilmiyoruz Büyükbaba- mın Cahit Bey'e itibar edişini görüyoruz, neden itibar ediyor bilmiyoruz. Cahit Bey'in özel fincanı var, özel yeri var. Karşı- dan göründü mü, yerine başka biri oturmuşsa, büyükbabam oturanı uyarıyor, 'Cahit Bey geliyor, sen hele oradan şuraya geç'. Oturan hiç alınmıyor, kalkıyor başka yere oturuyor. Ca- hit, 'Merhaba' deyip yerine oturuyor." "Cahit'in şiir yazdığını biltyor musunuz?" "Bilmiyoruz, ama bir şeyler yazdığını görüyoruz, yazar fa- lan sanıyoruz. Ne yazarı aklımızın erdiği yok". "Cahit Bey kimlerle konuşuyor?" "Yok canım Cahit Bey kimseyle konuşmuyor. Büyükbabam da kimseyle konuşmaz, ters, aksi bir Erzincanlı. Kahveciliği de kerhen yapıyor. Aklı fikri hep sarayda, saraydaki yaşamın- da... Saraym da hiç sözünü etmez. Konuşacak biri oldu mu sözü değiştirir, başka konulara geçer. Saray artık tehlikeli o*- muştur." Mor salkımlı kahve aşağı yukarı gene yerinde duruyor. Ya- kınında bir ekmek fırını var, elektrikçi, terzi, birkaç dükkân daha. Eskiden mahallenin yarısı Müslümansa, yansı da Er- meni ve Rum... Rumlardan hemen hemen hiç kimse kalma- mış... Ermenilerse tek tük... Ermeni kilisesi, cemaatı azsa da bakımlı... Gürültü kesildiğinde çan sesi duyulur. Meyha- nede iki tek atıyorsanız bu çan sesi tatlı bir musiki gibi gelir. Kilise çanlannın sesi başkadır. Yenimahaile, adı üstünde yeni... Kenti kaplayan beton yı- ğınlarından biri olmuş... Parkı geçen yıl onardılar, çevresine duvar çektiler, çiçek diktiler, bankalardan alınan banklan koy- dular. Yokuşu çıkanlar durur buradaki banklarda biraz soluk- lanır. Cahit Bey'i, Rauf Baba'yı. şairin göz süzdüğü Ermeni kız- lan anan yoktur. Bir giz gibi görünmüşler, sonra yitip gitmiş- ler. Buna benzeyen başka öyküler gibi. Ancak Cahit'in şiir- lerinde görünürler, bilenlere göz kırparlar. Sadece Cahit'in şiirierinde mi, Sabahattin Kudret'in, Behçet Necatigil'in, Rüş- tü Onur'un dizelerinde... Sokaklannın adı da şairtere göre: Şair Nedim, Şair Nigar, Behçet Necati, Rüştü Onur... ÇALJŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Bir Umut Kapısı" SORU: Ben yülar boyu prim ödeyen Sosyml Sigortalar'a Ubi bir çalışanım. Esim uzun bir süredir rahatsız. Has- talığının Turkiye'de tedavisinin mnmktin olmadığı- nı, başvurduğumnz saguk kurumlanndaki yetkili doktorlar söyledi. Yurtdışında görecefi tedari, hastalık söresini nzaU- cak. Yurtdışında görecegi tedavi, bizim içiB bir nmot kapısı. Sosyal SigorUlar Kununn, sigortalı eşieri için yurt- dışında tedavi imkftnı tanıyor na? YANIT Sosyal Sigortalar Yasası'nın 32. maddesi çalışmakta olan sigortalüara, 3S. maddesi çalışmakta olan sigortahlann eş ve çocuklanna, 36. maddesi ise Sosyal Sigortalar Kunnnu'n- dan "Gelir ve Aylık Almakta Olanlar ile Aile Bireylerine Sag- bk Yardımı Yapüması" ile ilgilidir. Sağlık yardımı, a) Çalışan sigortalılara, b) Çalışan sigortalı- lann eş ve çocuklanna, c) Sigortadan gelir ve aylık almakta olanlara, d) Sigortadan aylık ve gelik almakta olanlann eş ve çocukanna, değişik olarak uygulanmaktadrr. Bazı yardımlar yalnızca çalışmakta olan sigortalılara tanın- mıştır. Çalışan sigortalılara tanınan sağlık yardımlarından biri de sigortalının yurtdışına gönderilmesidir. Bu uygulama, "Hastalığın anlaşüdığı tarihten önceki bir yü içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olması şar- tıyla, yurtiçinde tedavisi mümkün olmayıp ancak yabana bir ülkede kısmen veya tamamen tedavisi mümkün görülen ve ma- lullük halinin önlenebileceği veya önenüi oranda azaltılabile- ceği kunım sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile tespit edilen sigortalının ve bu raporda belirtilmiş ise beraber gideceği kim- senin yurtdışına gönderilmeleri, yabana ülkelere gidip gelme yol paraları ile bu ülkede kahş ve tedavi masraflarının öden- mesi"dir. (Kunım sağlık tesisleri sağlık kurulunca verilen ra- pora karşı, Kunım veya ilgili sigortalıca yapılacak itiraz, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlrk Kurulu'nca karara bağlanır. Sosyal Si- gorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca verilen karar kesindir.) Bu umut kapısı, çalışarak prim ödemekte olan sigortalılar dışında, herkese kapalıdır. Yülarca prim ödemiş ve sonuçta aylık almaya hak kazanmış bir sigortalı ile uzun yıllar prim ödeyen ve ödemeyi de sürdü- ren bir başka sigortalının eşine de bu kapı kapalı tutulmuştur. Buna karşılık, bir yıl içinde asgari ücretten 4 ay prim öde- yen her sigortalı, bu kapıdan geçebilmektedir. önerimiz, eşinizin bir işyerinde 4 ay asgari ücretten sigortalı olarak prim ödemesini sağlamanız, sonra da bu umut kapısı- nuı açılmasını beklemenizdir. Dileğimiz ise 4 ay asgari ücretten prim ödeyen herkese açık olan bu kapının, sigortaya uzun yülar prim ödeyip emekli olan- lar ve eşieri ile yine uzun yülar prim ödeyen ve ödemeyi de sür- düren sigortalı eşlerine de acılmasıdır. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI ADANA DEFTERDARLIĞI'NDAN İŞYERİ KAPATMA DUYURUSU Aşağıda adı soyadı belirtilen mükelleflerin işyeri, belge düzenine uymaması nedeniyle, V'ergi Usul Kanunu'nun mükerrer 354. mad- desi uyarınca 1990 yılı içinde birinci defa 3 gün, ikinci defa 5 gün sure ile kapatılmıştır. IŞYERI KAPAT1LAN MÜKELLEFİN Adı sovadı veya unvanı Metin İşimtekin Işyerinin adı veya unvanı: Metin İşimtekin (Komisyoncu) Adresi: Yeni Sebze Hali No: 110-Adana Kapatma nedeni: Belge düzenine uyulmaması. Duyurunun kanunı dayanağı: Bu duyuru 213 sayılı Vergi Usul Ka- nunu'nun 5'nci maddesi hükmü ile aynı kanunun 182 sıra numaralı Genel Tebliği uyarınca yapılmıştır. Basın: 28493
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle