Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 29 HAZİRAN 1991
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜfl
Meteorok>(j işleri Genel Mü-
düıiûğû'nçfen alınan bilgiye
gûre: Bûtûn bölgeler acık ge-
çecek. HAVA SICAKLlGl: Art-
maya devam edecek. RÜ2-
6AR: Güney ve bat yönlerden
hafii, ara sıra orta kuvvette
esecek. DENİZLERDE RÜZ-
GÂR: Marmara ve Karadeniz
gûndoOusu ve kesişleme, öte-
ki denizlerde kıble ve lodos-
tan 5 kuvvetinde saatte 4-16
yer yer 21 deniz mili hızla
esecek. VAN GÛLÛ: Açık geçecek, rözgâr güney
ve batı yönlerden orta kuvvette esecek, göl kûçûk
dalgalı olacak.
ıVUna
Adapazarı
Wıyaman
Afvon
Agr>
Anöra
Antakya
Antatya
Artvın
Aydın
Battes»
Bılecık
Bıngöl
Bttlıs
8olu
Bursa
Canakfcale
Corum
Demzt
A 34° 22° ftyarbakır
A 23° 13° Edırne
A 34° 20° Enzmcan
A 29° 10° Erzurum
A 26" 8°Esktsetw
A 30° 14° Gaaantep
A 35° 21° ûresun
A. 30°20<
'GûniuştianeA
A 23° 14° Hatoin A
A 36°22°lspara A
A 31° 14° tetanbul A
A 28° 12° Izmır A
A W 1 5 ° Kare A
A 30° 13" Kastamonu A
A 28° 14° Kaysen A
A 29° 15° Kırtdaret A
A 31° 17° Kon»a A
A 27° 14° Kutahya A
A 33° 20° Malatya A
37° 17° Maresa
31° 16° K Maıaş
26° 10° Mersın
26° 7°Mu0a
29°12°Mu$
34° 20° Nığde
24° 18° Ordu
23° 11° Rı»
30° 16° Samsun
30° 14° Stırt
28° 17° &nou
34° 21° Sıvas
24° 8°ttafilaa
28° 14° Trahzon
26° 12° TunraS
33° 14° Uşak
30°13°Van
30° 12° Vteoal
30° 14° ZonguUak
A 33° 19°
A 33° 20°
A 30° 24°
A 33° 18°
A 31° 15°
A 26° 13°
A 24° 18°
A 24° 18°
A 25° 18°
A 35° 23°
A Z7°16P
A 25° 10°
A 27° 17°
A 24° 18°
A 32° 14°
A 31° 14°
A 29° 15°
A 26° 9°
A 27° 16°
I tUIUOU "yaflmorlu
/J« A-açıK B-Duıuilu G-guneşl< K-turtı S sıslı Y-yajmurkı
DÜNYA'DA BUGÜN
Cezayır •? 'V
Tunus
lünus
»feşora A 20»
Venedık A 30°
vîyana B 18°
Vteshınglon--
Zûntı B 19°
BULMACA
6
9
9OLDAN SAĞA:
1/ "Yokluğun —in
»bür adıdır / Üşü-
yorum, kapama
gözlerini" (Ahmed
Arif).2/ Eskilere gö-
re dünya atmosferi-
ain ötesindeki boş-
hıklan dolduran çok
uçucu akışkan...
Maksat. 3/ Tek kişi
tarafından kulianı-
lan bir yanş tekne-
si... Uzaklık işareti.
4/ Liste başı olmuş
hafif müzik parça-
sı... Incc kum ve çi-
mentoyla yapılan düzgün döşeme sı-
vası. 5/ Uzun omuz atkısı... "Uzatır
boynunu arar eşini / Bir tek — gör-
dûm göl kenannda" (Karacaoğlan).
6/ Akciğerleri dinlerken bekimin
duyduğu patolojik ses... Tasvir. 7/
Kalın, kısa ve dtlzgün sopa... Sodyu-
mun simgesi. 8/ Katı, egilip bükül-
mez... Plastik su şişelerine verilen ad.
9/ Parkinson sendromunun başhca
belirtisi olan otomatik hareket yete-
neginin kaybolması.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Delikanb çağımızdaki — / Yal-
vannak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan
gider" (Cahit Sıtkı Tarancı)... Eski Mısır'da güneş tannsı. 2/
Notada durak işareti... Üstten sağa doğru eğik olan basım har-
fi. 3/ Dokubilim. 4/ Bir işi yaptırabilme gücü...'— yıldan uzun
bir gecenin bestesidir bu" (Yahya Kemal). 5/ Uğraş... Menner
Ozerine oyulan ucu kıvnk yaprak motifı. 6/ Nefis olma duru-
mu. 7/ Asker... Üç dört tel ipekten bükülmüş iplik... Matema-
tikte kullanılan sabit bir sayı. 8/ Çelik çomak oyununa ve bu
oyunda kullanılan değneğe verilen ad... Torun sahibi kadın.
9/ Bir cins iri taneli zeytin.
TARTTŞMA
60 YIL ONCE CumhuriYet
Ispanya'da isyan
29 HAZtRAN 1931
"Informationes" gazetesine
Seville'den büdiriliyor: Bu
sabah Tabal'da tayyare
karargâhı zabitlerinin
Ceneral San-Jurjo'nun
emrine itaat etmedikleri ve
hükûmete karşı asil bir
vaziyet aldıklan şayiası
çıkmıştır. Bu mes'ele
hakkında mahalli hUkümet
erkânı kat'î ketumiyet
muhafaza ettiğinden bu
şayialan tevsik kabil
olamamıştır. Esasen
karargâh şehirden 5
kilometre mesafede bulunmakta ve oraya yapılan
. telefonlara da cevap verilmemektedir. Diğer taraftan,
Ceneral Buiz Trille'nin iki bölükten mürekkep bir asker
mttfrezesimn Tabalda'ya sevkini emrettiği, fakat askerler
tam kamyonlara bindirilecekleri esnada karargâhtan bir
memur geldiği ve hareket emrinin geri alındığı
öğıenilmiştir. 4 tayyare yüzbaşısı sabık umum
kumandanhk dairesinde mevkuf bulunmaktadır.
Anlaşıldığına nazaran karargâhm bütün zabitleri isyan
hareketine müzaharet etmemiş ve her halde yansı
hükûmete sadık kalmıştır.
Muvakkat hükûmet reisi M. Zamora matbuat
mümessillerine beyanatında sabahleyin butün Ispanya'da
sükûnun mevcut olduğunu ve Tabal'da tayyare karargâhı
isyanıru hayretle haber aldığını söylemiştir. "Tayyareciler
askeri makamın istediği tayyareleri evvelâ vermekten
imtina etmişler ve sonra da isyan etmişlerdir. M. Zamora
tayyare kuvvetleri kumandanı Franco'nun tevkif •
olunacağını beyan etmiştir. Harbiye Nazın hükûmet
reisine telefon ederek Seville'de hiç bir sey olmadığını
bildirmiştir. Diğer taraftan emniyeti umumiye müdürü ise
Tabal'da tayyare karargâhı isyanını tekzip etmiştir.
30 YIL ONCE Cumhuriyel
Kuveyt'in bağımsızhğı
29 HAZtRAN 1961
Bağdat Radyosu bugün Kuveyt'ten bahsederken "Irakın
Güney vilâyeti Kuveyt" tâbirini kullannuşür.
Aynı Radyonun bildirdiğine göre Basra körfezinde
ikamet eden bir çok Kuveyt'liler General Kasıma ve Irak
Hükümetine kendilerini desteklediklerine dair telgraflar
göndermektedir ve bu telgraflarda "Kuveyt'in anavatana
ilhakının kaçırulmaz bir keyfiyet olduğu" ifade
edilmektedir.
Diğer taraftan bugün Kahirede intişar eden gazeteler
Kuveyt'te yerleşmiş olan birçok Irakhnın tevkif edildiğini,
birçok Iraklı'nın da hudut dışı edildiklerini
bildirmişlerdir. Bu gazeteler Kuveyt mahreçli haberlerinde
Kuveytin bağımsızlığını koruma hususunda azimli
olduğunu yazmışlardır.
Washington siyasi mahfilleri Amerikanın Kuveyt'i
bağımsLZ bir devlet olarak tanıdığuıı ve bu memleketin
Birleşmiş Milletler üyeliği için muracaatuu
destekliyeceğini ifade etmişlerdir.
Birleşmiş Arap Cumhuriyeti, Irak'ın Kuveyt üzerindeki
iddiası karşısında resmi tutumunu açıklıyarak Irakın bu
hareketini tasvip etmediğini bildirmiştir.
öte yandan Suudi Arabistan da Kuveyti desteklediğini
ilân etmiştir.
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Uygulama başladı
29 HAZtRAN 1990
"Sansür ve Sürgün" kararaamesi olarak adlandınlan 424
sayılı kanun hükmündeki kararname dün ilk kez
uygulanarak iki dergi ile bir matbaa kapatıldı.
Kararnamenin birinci maddesi gerekçe gösterilerek 2000'e
Doğru ile Halk Gerçeği dergileri süresiz, bu dergileri
basan tstanbul'daki Dıcak Matbaası da 10 gün süreyle
kapatılarak mühürlendi.
DÜZELTME
• Dünkü gazetemizde, Füsun özbilgen'in "Ve
lnsanlar" kösesinde yer alan iki yazının üst başlıklannda
yanlışhk olmuştur. "Çalkalama taktiği mi?" başhkü
yazının üst başlığı "tstanbul SHP'de çok yönlü
hesaplar", "Kan temizligi" başlıkb yazının üst başüğı
da "Alın teri degil" olacaktır. özür dileriz.
mıdır?
Burada kabri bulunan muhteremin ismi 'Halid' olmasına
karşm kendi sıfatına eklenen oğlu 'Eyyub'un' ismi hem de
tek başına Eyüb olarak yerleşmiştir.
26 mayıs pazar günü Eyüb Lisesi'nin ge-
leneksel 'Pide Günün'de liseden yetişenler
bir olup-bitti ile karşılaştı; kırk yıllık Eyüb
Lisesi'nin adının Eyüb 'Sultan' Lisesi ola-
rak değiştirilmiş olduğu bildirildi.
Son yıllarda böylesi yer, anıt-bina isim
değişikliklerinin moda haline geldiğine ta-
nık olmaktayız. 1980'lerde ne kadar 'Ev-
ren'li yerimiz olduğunu bilmeyen yoktur.
Bu arada eski, Bizans veya Rum isimlerini
de mülileştirme>e başladık. örneğin bir yö-
re adıru eski Rum sözcüğudür diye değişti-
rip 'Yair köyü koydular. Oysa, 'yalı' da
Rum kökenli bir sözcüktür.
Bugün "aanlık" olarak kalan eski lstaa-
bullular iyi bileceklerdir; Eyüb, tstanbul'-
un en eski yerlesim alanlarından biri oldu-
ğu kadar, softa ve bağnazlıktan uzak, di-
nibütün ilim-irfan sahibi, medeni bir
"cemaatin" yaşadığı yöreydi. Eyüb'te, yal-
nızca, "Halid-i Bin Zeyd Eba Eyyub El
Ensar" hazretlerinin kabri ve camii değil,
nice sayılı padişah, vezir, ulema, musikişi-
nas, şair, devlet adamının kabri ve ünlü
Fransu şair ve romancısı, Pier Loti'nin ya-
şadığı ev de vardır.
Işte böyle manevi özellikleri ve bir za-
manlar eşsiz tabiat güzellikleri olan bu il-
çe, Istanbul'un her yerini, kanser hastalığı
gibi saran çarpık kentleşmeden nasibini al-
mış; giderek fabrikalara teslim olmaktan
kurtulamamıştır. Son olarak tstanbul ve
Haliç'in kurtancısı eski belediye başkanı-
nın yıkımı sonucunda da büsbütün tanın-
maz hale gelmiştir.
Eyüb adı ise nedense eskiden beri yalnış
olarak kullamlagelmiştir. Çünkü, Eyüb Ca-
mii avlusunda türbesi bulunan "Halid-i Bin
Zeyt Eba Eyyub FJ Ensar"dır. Arapça olan
bu ada göre Hz. Muhammed'in bayrakta-
n olan ve Istanbul'un kuşatılması sırasın-
da şehit düşen zaün asu adı "HALtD"tir.
Arapçadan gelen bu isme göre Halid-i Bin
Zeyd; Zeyid'üı oğlu ve Eba Eyyub; Eyyub'-
un babası, El Ensar da Medineli demekür.
Kısaca dilimize göre söylersek; Zeyid'in og-
hı, Eyyub'un babası Medineli Halid.
Burada kabri bulunan muhteremin ismi
'Halid' olmasına karşın kendi sıfatına ek-
lenen oğlu 'Eyyub'un' ismi hem de tek ba-
şına Eyüb olarak yerleşmiştir. Hz. Halid'-
in oğlu Eyyub'un ve babası Zeyd'in burayla
ilgisi olmadığı gibi burada mezarlan da
yoktur.
'Sultan' sözcüğüne gelince/Snltan' ne
demektir? Sultan, padişah sanlarından (sı-
fatlarından) biridir. Din büyükleri için bu-
nu bir sıfat olarak kullanmak doğru değil-
dir. Saraylı hanımlar için (Hürrem Sultan,
-Valide Sultan- gibi) kullanılmasının doğ-
ru olduğu bile kuşkuludur. Günümüzde de-
ğerli hanım sanatçılanmıza "sultan" den-
mesi ise (Türkân Şoray'a, 'Türkân Sultan'
denilmesi gibi) sadece bir 'nükteli d«yis'tir.
Gerçi öteden beri, Eyüb'e gidenler,
"Eyüb Sultan'a gidiyornm", "Eyfip Sul-
tan Camii'ne ziyarete gittim" gibi sözler
sarf ederler. Ama Eyüb Lisesi, kuruluşun-
dan bu yana (35 yıldır) sadece 'Eyüb lisesi'
diye anılmıştır. 'Eyüb Sultan Lisesi' den-
diğine tanık olan yoktur.
Eyüb Lisesi'ne, Eyüb Sultan Lisesi adı-
nı uygun görenlerin amaçlarının, tarihi bir
doğruyu veya ahşılagelen bir olguyu belir-
lemek olmadığı açıktır. Bu girişimin ama-
cı Eyüp Sultan Camii ile Eyüp Lisesi ara-
sında bir çağrışım yaratmak ve sonuçta,
okul-cami aynmını ortadan kaldırmaktır.
Eyüb Lisesi'nin, asü kurucusu Sultan Re-
sat'tır. Okulun yanında Sultan Reşat'ın tür-
besi debulunmaktadır. "Reşadiye" olarak
yapılan tarihi Rüştiye Okulu (Bugünkü or-
taokul) binası daha sonra Eyiib Lisesi ola-
rak adlandınlmış, kısa bir süre önce de bu
bina yetersiz bulunarak eski askeri alana
yapılan (Bahariye'deki) yeni binasma taşın-
mıştır. tşte şimdi okul oradadır ve adı da
'Eyüp Lisesf dir.
Kimbilir, bazüan Batüı anlamda okul aç-
tığı için Sultan Reşat'ı sevmiyor herhalde.
Atatürkçü ve laik olduğu iddiasında olan
Sayın Milli Egitim Bakanımız sayesinde
kadrolaşan, Türkçe, tarth ve hatta din bil-
gileri eksik insanlar, şimdi eyleme geçip,
Medine'nin sade vatandaşı Eyyub'u
'sultan' yapmaya kalkıyorlar. Eskiden dol-
muş kâhyalan "Fener, Balat, Eyüb" diye
bağınrlardı, bundan böyle "Haydi Sultan'a
bir-iki" diye bağırırlarsa şaşımayın; bilin
ki dohnuş Eyüb'e gider!
NEJAT HAMLACIBAŞI
Avukat/Taksim
Haydi Beyoğlu'na ç ıka 11m ..
IMZA GUNU
BUGÜN 29 Haziran Cumartesi • 16.00-19.00
ONAT
KUTLAR
SELIM
İLERİ
YARIN AGÂH ÖZGÜÇ • BURÇAK EVREN
Beyoğlu Sineması'nda bugün
ERKEKLER
Yön: D. Dörrie
1986 Vevey Güldürü Filmleri Büyük Ödülü
Seanslar 12.00-14.15-1630-1900-21 15
BeyoğİH Sineması, İstiklal Caddesi
K A D I K O Y
LISKUR
SURUCU
KURSU
T A K S İ T L E
Devreler:
Hatla Sonu: 29 Haziran
Halta Içı: 1 Temmuz
Sabah - Akşam
KADIKÖY {StÇMı&m» Cami yam)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
İNGİLİZCEyi
8 AYDA konuşun.
Sizı Amerikalı
dostlarımızla
tanıştıralım.
349 59 38
GİDERASAK
YAŞARKEN
VedatGünyol
8.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemeli gönderiunez.
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsiizdür.
HÜLYA TUNCER
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNÎVERSİTESt
ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI
BÖLÜMÜNE ÖN KAYIT VE YETENEK
SINAVI İLE OĞRENCÎ ALINACAKTIR
Endustri Ürünleri "Rısanmı Bölümünttn amacı endustrtyel yöntem-
lerle çok sayıda üretilen nesneleri projelendirebilecek meslek adam-
lannı yetiştirmektir. Bölümümüz mezunlan, tasanm hizmetlerini ser-
best bürolar aracüıgı ile verebileceği gibi, özel veya resmi kumluşla-
nn tasanm ofıslerinde de çahşabilir.
Başvuru Koşullan:
1) TC veya KKTC uyruklu olmak.
2) 1989-1990 veya 1991 ÖSS sınavından en az 120.000 veya daha
yflksek puan almış olmak.
Başvuru Tarihi ve Yeri:
Başvurular bizzat ya da posta ile 8-19 Temmuz 1991 tarihleri ara-
sında ODTÜ Öğıenci İşleri Dairesi Başkanlığı-Ankara adresine yapı-
lacaktır. Postadaki gecikmeler ve belirtilen tarih dışında başvuru ka-
bul edilmeyecektir.
Başvnrn için Gcrekli Belgder
1) Bölüm adıru içeren başvuru dilekçesi
2) Adaym 1989-1990 veya 1991 yülanndan birine ait ÖSS Sonuç Bel-
gesinin onayh kopyası (aslı gösterilerek ODTÜ ögrenci İşleri Dairesi
Başkanhğı'nda onaylaulabiür)
3) Bir adet fotoğraf (6 ay içinde çekilmiş olmalı)
4) 70.000 TL başvuru ücretinin yatınldığına dair makbuz. (tş Ban-
kası ODTÜ Şubesi 339319 no'lu hesaba yaünlacak).
Başvuru ücreti iade edilmez.
Yetenek Sın«v Tarihi ve L'ygabunaa:
Sınav ilk aşaması 23 Temmuz 1991, ikinci aşaması 26-27 Temmuz
1991 tarihlerinde Mimarhk Fakültesi binasında yapılacak olup, so-
nuçlar 29 Temmuz 1991 tarihinde açıklanacaktır.
Tüm basvuranlar sınavın ilk aşamasına ahnacaklardır. İlk aşama-
da çizim yetenek sınavı, sözel yetenek sınavı, görsel duyarhk sınavı
yer alacak, ilk aşamada elde edilecek puan sıralamasına göre 75 kişi
ikinci a&amada mülakata gireceklerdir. Tüm elemeler sonucu 30 aday
kayda hak kazanacaktır.
* Adaylar sınava gelirken yanlannda geçerli kimlik belgesi (nüfus
cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, vb.) bulundurmak zorundadır.
* Adaylann sınav için iki adet yumuşak kurşun kalem, bir sügi ve
kalemtıraş bulundurması gerekmektedir.
Adayın sınav tarihinde OYS sonpcu hcrhangi bir programı kazan-
mış olması, yetenek sınavına ginnesini engcilemez. Aynı biçimde ada-
yın yetenek sınavına ginniş olmaa da kazaadıgı programa kayrt ol-
ma hakkını ortadan kaldırmaz.
Not: Eksik belgeli başvurular dikkate alınmayacaktır.
Basın: 29101
SATILIK
8 parça KENVVOOD müzik seti
dolaph 2X120 W
6.500.000 TL.
Tel.: 512 05 05 / 485 - 486
ÜNYE ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN İLAN
Dosya No: 1988/718
Davacı Makbule Akpınar vekilleri Av. Hasan Öztürk, Av. Aydın
Hasdemir tarafından davalılar Fevzi Kayalı, Ömer Kayalı ve arka-
daşları aleyhine açılan ana adı tashihi davasının mahkememizde ya-
pılan açık duruşmaları sonunda:
Davaanın davasının kabulüne dair karann davalılar tarafından tem-
yiz edilmesi ve bu karann Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 19.12.1990
tarih ve 8827 esas, 1347 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar veril-
miş olup, davaya dahi! edilen Mehmet Nuri Önal'ın 3.7.1990 tari-
hinde ölmesi üzerine mahkememizce verilen karar doğrultusunda Meh-
met Nuri Önal'ın mirasçılan olan Zahıde Önal, Mumtaz önal, ls-^
mail Gökhan önal, Hasan Önal, Uğur Önal ve Fatma Önal'a Yargı-'
tayllamının yukanda adı geçenlere ilanen tebüğine karar verildiğin-
den işbu ilanın ilan tarihinden itibaren 15 gun içinde tashihi karar
talebinde bulunulmadıgj takdırde hvıkmün kesinleşeceği hususu da-
vetiye yerine geçerli olmak. üzere ilanen tebliğ olunur. 21.5.1991
Basın: 47796
BAKIRKÖY İKİNCİ ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 990/807
Davacı T.E.K. vekili tarafından davalı Veysel Atasever aleyhine
açılan alacak davasında,
Davalı Veysel Atasever'e Bağcılar Yavuzselim Mah. 3/14 sokak
Fınnaltı Mah. Mahmutbey Cad. No: 115 Bakırköy olarak bildirilen
adresine dava dilekçesi ve davetiye ve duruşma günu tebliğ edileme-
diğinden duruşmanın bırakıldığı 10.9.1991 gunu saat 11.OO'de mah-
kememizde bizzat hazır bulunmanu veya kendinizi bir vekilte temsil
ettirmeniz aksi takdirde hakkında HUMK.nun 398 ve müteakip mad-
deleri gereğince duruşmaya gıyabın:zda karar verileceği hususu ila-
nen tebliğ olunur. Basın: 7531
T.C.
KİLİS
ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1990/349 Esas
1991/132 Karar
19.10.1990 tarihinde müşteki Vakıf Şerbetçioglu'nun dükkânından
eşya çalmak suretiyle hırsızlık suçundan sanık Mustafa oğlu, Nigar'-
dan olma, 1963 doğumlu, Kilis Mullahamit Mahallesi nüfusuna ka-
yıtlı Mehmet Bekler'in mahkememizde yapılan açık yargılaması
sonunda verilen karar gereğince; sanığın eylemine uyan TCK'nın
491/3, 522, 59/2, 3506 sayılı yasa ile değişik 647 sayılı kanunun 4.
ve 5/3. maddeleri gereğince neticeten 750.000 lira ağır para cezası
ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, ancak sanık hakkında ve-
rilen gıyabi hüküm PTT kanalıyla sanığa tebliğ edilemediğinden, 7201
sayılı Tebligat Kanunu gereğince ilanına, ilanın yayınlandığı tarih-
ten itibaren 15 gunlük süre zarfında temyiz edilebilecegi ve bu süre-
nin bitiminde kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur.
Basın: 29492
POLTTIKA VE OTESI
MFHMFn KF.MAI
Ne Çıkar Park Olduysa...
Ötekilerie karışmasın diye buraya Yıldız-Yenimahalle diyor-
lar. Abbas Ağa Parkı'nın karşısındaki kahvede oturuyoruz. Bu-
rası eskiden mezarlıkmış, şimdi park olmuş... Mülkiye'de öğ-
renci iken buraları çok iyi bilen Cahit Sıtkı, "Ne çıkar park
olduysa eski mezarlık" der.
Cahit Sıtkı'nın gelip dinlendiği kahvede şimdi Beşiktaşlı il-
hami Cura ile oturuyoruz.
"Bu kahve eskiden büyükbabamındı" dedi. "Büyükbabarn
sarayda çalışırken Cumhuriyet'ten sonra saraylar devletin
olunca işten çıkarıyorlar. Tramvay şirketine giriyor, oradan da
emekli oluyor. Emeklilikten aldığı para yetmeyince bu kah-
veyi açıyor."
Kilise vakfı olan mor salkımlı kahvenin seçkin müşterileri
var. Neden seçkin? İlhami bir türlü sökemiyor. Cahit Sıtkı kar-
şıdan görününce büyükbabam hemen ocağa sesleniyor.
"Cahit Beye bir kahve fincanıyla..."
Mülkiye öğrencisi Cahit Bey daha o yıllarda itibarlı bir kahve
müşterisidir. l^jşeye, sessiz bir yere, her zamanki yerine otu-
rur, kahvesini içer. Kahvesi orta şekeıiidir. Cebinden kâğıt ka-
lem çıkarır bir şeyler karalar. Saraylı kahveci Rauf Baba, Ca-
hit'in mahalleli iki Ermeni kızını süzdüğünü bilir. Hiç oralı ol-
maz, bilmezlikten gelir. Cahit Bey, kahvesini içer, çiziktirdiği
notlan toplar, gitmeye hazırlanır. Çiziktirdikleri besbelli şiir-
dir.
İki Ermeni kız geçer mi, geçmez mi bilmeyiz. Mahallenin
gençleri de bilmez Cahit'in Ermeni kızları süzdüğünü... Bu
göz süzüşler Rauf Baba ile Cahit Bey arasında bir gizdir.
Buraya gelen sadece Cahit Sıtkı değildir. Başka Mülkiye
öğrencilerı de vardır. Gelirler, otururlar, bağırırlar, çığırırtar,
tavla oynarlar. Cahit bunların htçbirine karışmaz. Rauf Ba-
ba'nın yanında yeri ayrıdır.
İlhami anlatıyor:
"O yıllarda biz çocuğuz, çok şeyi bilmiyoruz Büyükbaba-
mın Cahit Bey'e itibar edişini görüyoruz, neden itibar ediyor
bilmiyoruz. Cahit Bey'in özel fincanı var, özel yeri var. Karşı-
dan göründü mü, yerine başka biri oturmuşsa, büyükbabam
oturanı uyarıyor, 'Cahit Bey geliyor, sen hele oradan şuraya
geç'. Oturan hiç alınmıyor, kalkıyor başka yere oturuyor. Ca-
hit, 'Merhaba' deyip yerine oturuyor."
"Cahit'in şiir yazdığını biltyor musunuz?"
"Bilmiyoruz, ama bir şeyler yazdığını görüyoruz, yazar fa-
lan sanıyoruz. Ne yazarı aklımızın erdiği yok".
"Cahit Bey kimlerle konuşuyor?"
"Yok canım Cahit Bey kimseyle konuşmuyor. Büyükbabam
da kimseyle konuşmaz, ters, aksi bir Erzincanlı. Kahveciliği
de kerhen yapıyor. Aklı fikri hep sarayda, saraydaki yaşamın-
da... Saraym da hiç sözünü etmez. Konuşacak biri oldu mu
sözü değiştirir, başka konulara geçer. Saray artık tehlikeli o*-
muştur."
Mor salkımlı kahve aşağı yukarı gene yerinde duruyor. Ya-
kınında bir ekmek fırını var, elektrikçi, terzi, birkaç dükkân
daha. Eskiden mahallenin yarısı Müslümansa, yansı da Er-
meni ve Rum... Rumlardan hemen hemen hiç kimse kalma-
mış... Ermenilerse tek tük... Ermeni kilisesi, cemaatı azsa
da bakımlı... Gürültü kesildiğinde çan sesi duyulur. Meyha-
nede iki tek atıyorsanız bu çan sesi tatlı bir musiki gibi gelir.
Kilise çanlannın sesi başkadır.
Yenimahaile, adı üstünde yeni... Kenti kaplayan beton yı-
ğınlarından biri olmuş... Parkı geçen yıl onardılar, çevresine
duvar çektiler, çiçek diktiler, bankalardan alınan banklan koy-
dular. Yokuşu çıkanlar durur buradaki banklarda biraz soluk-
lanır.
Cahit Bey'i, Rauf Baba'yı. şairin göz süzdüğü Ermeni kız-
lan anan yoktur. Bir giz gibi görünmüşler, sonra yitip gitmiş-
ler. Buna benzeyen başka öyküler gibi. Ancak Cahit'in şiir-
lerinde görünürler, bilenlere göz kırparlar. Sadece Cahit'in
şiirierinde mi, Sabahattin Kudret'in, Behçet Necatigil'in, Rüş-
tü Onur'un dizelerinde... Sokaklannın adı da şairtere göre:
Şair Nedim, Şair Nigar, Behçet Necati, Rüştü Onur...
ÇALJŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Bir Umut Kapısı"
SORU: Ben yülar boyu prim ödeyen Sosyml Sigortalar'a Ubi
bir çalışanım. Esim uzun bir süredir rahatsız. Has-
talığının Turkiye'de tedavisinin mnmktin olmadığı-
nı, başvurduğumnz saguk kurumlanndaki yetkili
doktorlar söyledi.
Yurtdışında görecefi tedari, hastalık söresini nzaU-
cak. Yurtdışında görecegi tedavi, bizim içiB bir nmot
kapısı.
Sosyal SigorUlar Kununn, sigortalı eşieri için yurt-
dışında tedavi imkftnı tanıyor na?
YANIT Sosyal Sigortalar Yasası'nın 32. maddesi çalışmakta
olan sigortalüara, 3S. maddesi çalışmakta olan sigortahlann
eş ve çocuklanna, 36. maddesi ise Sosyal Sigortalar Kunnnu'n-
dan "Gelir ve Aylık Almakta Olanlar ile Aile Bireylerine Sag-
bk Yardımı Yapüması" ile ilgilidir.
Sağlık yardımı, a) Çalışan sigortalılara, b) Çalışan sigortalı-
lann eş ve çocuklanna, c) Sigortadan gelir ve aylık almakta
olanlara, d) Sigortadan aylık ve gelik almakta olanlann eş ve
çocukanna, değişik olarak uygulanmaktadrr.
Bazı yardımlar yalnızca çalışmakta olan sigortalılara tanın-
mıştır. Çalışan sigortalılara tanınan sağlık yardımlarından biri
de sigortalının yurtdışına gönderilmesidir.
Bu uygulama, "Hastalığın anlaşüdığı tarihten önceki bir yü
içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olması şar-
tıyla, yurtiçinde tedavisi mümkün olmayıp ancak yabana bir
ülkede kısmen veya tamamen tedavisi mümkün görülen ve ma-
lullük halinin önlenebileceği veya önenüi oranda azaltılabile-
ceği kunım sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile tespit edilen
sigortalının ve bu raporda belirtilmiş ise beraber gideceği kim-
senin yurtdışına gönderilmeleri, yabana ülkelere gidip gelme
yol paraları ile bu ülkede kahş ve tedavi masraflarının öden-
mesi"dir. (Kunım sağlık tesisleri sağlık kurulunca verilen ra-
pora karşı, Kunım veya ilgili sigortalıca yapılacak itiraz, Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlrk Kurulu'nca karara bağlanır. Sosyal Si-
gorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca verilen karar kesindir.)
Bu umut kapısı, çalışarak prim ödemekte olan sigortalılar
dışında, herkese kapalıdır.
Yülarca prim ödemiş ve sonuçta aylık almaya hak kazanmış
bir sigortalı ile uzun yıllar prim ödeyen ve ödemeyi de sürdü-
ren bir başka sigortalının eşine de bu kapı kapalı tutulmuştur.
Buna karşılık, bir yıl içinde asgari ücretten 4 ay prim öde-
yen her sigortalı, bu kapıdan geçebilmektedir.
önerimiz, eşinizin bir işyerinde 4 ay asgari ücretten sigortalı
olarak prim ödemesini sağlamanız, sonra da bu umut kapısı-
nuı açılmasını beklemenizdir.
Dileğimiz ise 4 ay asgari ücretten prim ödeyen herkese açık
olan bu kapının, sigortaya uzun yülar prim ödeyip emekli olan-
lar ve eşieri ile yine uzun yülar prim ödeyen ve ödemeyi de sür-
düren sigortalı eşlerine de acılmasıdır.
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
ADANA DEFTERDARLIĞI'NDAN
İŞYERİ KAPATMA DUYURUSU
Aşağıda adı soyadı belirtilen mükelleflerin işyeri, belge düzenine
uymaması nedeniyle, V'ergi Usul Kanunu'nun mükerrer 354. mad-
desi uyarınca 1990 yılı içinde birinci defa 3 gün, ikinci defa 5 gün
sure ile kapatılmıştır.
IŞYERI KAPAT1LAN MÜKELLEFİN
Adı sovadı veya unvanı Metin İşimtekin
Işyerinin adı veya unvanı: Metin İşimtekin (Komisyoncu)
Adresi: Yeni Sebze Hali No: 110-Adana
Kapatma nedeni: Belge düzenine uyulmaması.
Duyurunun kanunı dayanağı: Bu duyuru 213 sayılı Vergi Usul Ka-
nunu'nun 5'nci maddesi hükmü ile aynı kanunun 182 sıra numaralı
Genel Tebliği uyarınca yapılmıştır.
Basın: 28493