Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 HAZİRAN 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGUN
Meteoroloji Işten Genel Müdüriû-
Jü'nden altnan bılgiye göre ytırdun
kuzeydoflu kesimlen parçalı bulut-
lu, Batı ve Orta Karadeniz, Iç Ana-
ddunun kuzeydoğusu üe Doğu Ana-
dolu'nun ku2eyi yer yer sağanak ve
gokgûrültülü sağanak yaflışlı. difie-
yerter az bcluflu ve açık geçecek.
H*A S4CAKLIĞI: DeJHsmeyeeelc
RÛZGAR: Yurdun kuzey ve batı ke-
simlennde kuzey ve batı dıöer yer-
lerde gûney ve batı yönlerden ha-
ftf, ara sıra orta kuvvette esecek.
Denizterde, Doflu Akdenız'de kıble
ve lodos, diğer deni2lenm>2de yıl-
Ğa ve karayekJerı 3-5, Ege ve Bat
Akdenız'de 6-7 kuvvetinde saat-
te 10-21, Ege ve Batı Akdeniz'de yer yer 27-33 deniz mili hız-
la esecek. Van Gölü'nde hava açık geçecek. Rüznar gûney
ve batı yûnlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl
kûçûk dalgalı oiup görûş uzakiıgı 10 km. dolayında olacak.
Mana
Adapazarı
Mıyaman
Afyon
AJn
Man
Anttya
AnUya
Artvm
Apltn
Balıkastr
Bileok
ftngft
BMs
Bokı
Busa
ÇanaMate
Çonım
DsneJ
A 3Z°24°Orprt>*)r
A 27«17»E*n«
A 40°2e°Erancajı
A 2B° 13° Erzunım
Y
A
A
40°71°Mansa
33° 17° K Mara?
20°ie°MtfSin
27°13°Mu0b
27°14°Mu?
38°J°N>
24o
19°0nJu
A 33°22°G&nüştun«A 2S°1S°Ra
31«18°Sımsuı
30°15°S«rt
27°18°Sınop
34°22°Sws
A 2S°t5°HaMdn
A 36°21°lsparB
A 30° M° Isanbul
A 29°ie»bnr
B 31» WKare
I 27° 13° Kıstainnu A
A
A
A
A
A 30»W>Kırtdaral
A SrnrKonya
A 27° 13» Kütahya
A 3«"21°Matttya
O
23°1S°latBDn
28°14°1jncai
31°17°Uşalı
29° 15° Van
B 35° 17° Zongukbfc
A 34° 21»
A 34° 21*
A 33*24°
A 34" 21°
A 34° 18°
A 29° 18°
A 24° 18°
A 24° 19°
A 23*«°
A 3«°28°
A 24° 19°
A 27° 14°
A 33° 18°
A 24» 19°
A 27° 14°
A 29° 18°
A 25° 13°
A 25° 19°
I DUİUOU 'yaOmurtu • ssi A-aç* B-butolkı G-güneşlı K-tort S-Sısl Y-yj0murtu
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ "— mülkünü yık-
tın Hülâgû Han mı-
sın kâfır / Aman
dünyayı yaktın âteş-
i suzan mısın kâfır"
(Nedim). 2/ Bulaşık
yıkanan musluk tek-
nesi... Bir şeyin ya-
pılmasını yasakla-
ma. 3/ Çölden esen
rüzgâr... Bir hüküm-
dara vergi veren
halk. 4/ Kimyasal
temel madde. 5/
Mektup... Bir yüzey
ölçüsü birimi. 6/ Bir
nota... Gemi güvertesinin enine kon-
muş kirişlerinden her biri. 7/ Süzgeç,
kevgir. 8/ Tavır, davranış... Posta pa-
keti. 9/ Keman yapımı ile ünlü bir
ltalyan ailesi... Gümüş.
YUKAR1DAN AŞAGIYA: 1/ "Sa-
na baktıkça — bulunım aldanırım /
Mai bir göz elem-i kalbime ağlar
sanınm" (Tevfik Fıkrct). 2/ Bir tica-
ret senedinin üzerine yazılan kefil-
lik... Bayrak. 3/ Kızlık zan... Balıke-
sir ilindeki Kaz Dagı'nın mitolojik dönemlerdeki adı. 4/ Bir za-
man birimi... Amaç. 5/ Üstünkörü bir biçimde, geçici olarak
onarma. 6/ Tlp dilinde 'kansız' anlamında kullanılan sözcük.
7/ Afrika'nın güney ucundaki burnun adı... Yunan mitolojisinde
aşk tannsı. 8/ Pasifık yerlilerin çiçekten yaptıklan kolyeye ve-
rilen ad... Hicap... Lityumun simgesi. 9/ Torba biçiminde yor-
gan çarşafı.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Taksilerin vaziyeti
TENZİLATU
AmerAan
MAK-KORMiK
KAZANCiYAN
tiearethannınde »atılm*ktadır.
27 HAZİRAN 1931
Beyoğlu cihetinde otobüs
seferlerinin başlaması ve bu
seferlerin Taksim-Maçka,
laksim-Büyükdere gibi
hatlarda işlemesi Istanbul
şoförlerini büyük bir
endişeye düşürmüştür.
Tramvay Şirketi elinde
mevcut otobüslerden ikisini
Taksim ile Beşiktaş arasında
işletmektedir. Taksimden
Maçka'ya tramvay da olduğu
halde, otobüsler hıncahınç yolcu taşımaktadırlar. Mesafe
kısa olduğu için otobüs seferleri bilâfasıla işlemektedir.
Beyoğlu ciheti şoförleri Tramvay Şirketinin bu yeni
otobüs seferlerinden dolayı Vilâyete müracaate karar
vermişlerİir. Şoförler diyorlar ki:
"— Iramvay Şirketi ray ferşolunmuş ve tramvay işlemekte
olan hatlarda otobüs işletmez. Halbuki, Taksim ile
Maçka arasında tramvay vardır. Şirketin otobüs işletmesi,
mukavelesine mugayirdir. Şirket otobüs işletecek ise
Eminönü-Eyüp, Aksaray-Edirnekapı hatlarına
isletmelidir. Halbuki, bizim en çok çalıştığımız sahada
otobüs, tramvay gibi vasıtalarla rekabet etmemiz
mümkün değildir. Bu takdirde bizim adam başına on
kunışa müşteri taşımaktan başka çaremiz yoktur. Fakat
buna da belediye musaade etmemektedir. Sizin taksiniz
vardır diyor. Şimdi biz de taksüeri kaldınp otobüsler gibi
işlemek istiyonız.
Bundan başka kazanç, plâka parası, ceza gibi bir çok
paralar da hesaba katılırsa otomobillerin vaziyeti kolayca
takdir edilir!'
Şoförlerden bazılan Taksim ile Büyükdere arasında adam
başına yetmiş kuruşa yolcu nakletmeğe başlamışlardır.
Otobüslerden artan ahali taksi otomobillerile
Büyükdere"ye kadar dört buçuk, beş liraya pazarlık
etmekte ve akı kişi olarak otomobillere binmektedir.
Otobüs, taksi rekabeti bu suretle devam eder ve Tramvay
Şirketi de yeni otobüs hatları tesis ederse taksilerin
behemahal fıatlanm tenzil etmek mecburiyetinde
kalacakları anlaşılmaktadır.
30 YDL ONCE Cumhuriyet
Irak, Kuveyt'i ilhak etti
27 HAZİRAN 1961
Irak Dışişleri Bakanlığı bugün
bütün dUnya memleketlerine bir
memorandum göndererek Kuveyti
ilhak ettiğini bildirmiştir.
Bağdatta bir basın toplantısı yapar
General Kasım bugünden itibaren
Kuveyt'te yaşıyan her ferdin Irakh
olduğunu söylemiştir. tkibuçuk
saat süren bu basın toplantısında
Kasım, Kuveytin tarihçesini General Kasım
anlatmış ve hareketinin doğruluğunu ispata çalışmıştır.
Irakta intişar eden bütün gazeteler Kuveytin iltihakı
haberini sekiz sütun başlıklarla vermişlerdir.
Bu arada yayınlanan bir tebliğde halen Kuveyt Şeyhi
bulunan Abdullah El-Salim As Sabahın valiÜğe
getirileceği, fakat Irak hükümetine itaat etmediği
takdirde derhal bu vazifeden azledileceği bildirilmiştir.
Tebliğde aynca Kuveytin Irak tarafından son damla
kanına kadar müdafaa edileceğine işaret edilmiştir.
Kuveyt Radyosu bugünkü yayınında, Irakın Kuveyt
üzerinde iddia ettiği haklann asla varit olamıyacağım,
ilhak keyfiyetinin tamnmıyacağım, Kuveytin bağımsız bir
memleket olarak kalmak istediğini ve icabederse bu
uğurda sonuna kadar çarpışacağmı tekrar etmiştir.
Londra, Irakın Kuveyti ilhak haberini soğukkanlıhkla
karşılamıştır. Resmi kişiler bu konuda demeç vermenin
henüz erken olduğunu ifade etmişlerdir. Bunlara göre,
Kuveytin âkibetini yalnız Kuveyt tâyin edebilecektir.
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Cumhuriyet'e soruşturma
27 HAZİRAN 1990
lstanbul Cumhuriyet Bassavcüığı Basın Bürosu'nca,
gazetemizde yayımlanan bazı makalelerde
Cumhurbaşkanı Turgut özal'a hakaret edildiği savıyla
dört ayn soruşturma başlatıldı. Soruşturmaların dava
açılmasıyla sonuçlanması durumunda Yazı Işleri
Müdürümüz Okay Gönensin'in 4, yazarlarırruzdan llhan
Selçuk'un 2, Oktoy Akbal ve Prof. Dr. Ali Gitmez'in de
birer kez, 4 yıldan az olmamak koşuluyla ağır hapisleri
istenecek.
Kahire ı
DUNYA'DA BUGUN
AmöBrtamB 18°
Aımon
Afnt
Bvcatan
BlMİ
srBom
Briftsd
Budape*
Canevre
Csz^ir
CkUe
Duta
Fmdurt
Gkm
IMsînM
M n
Kopenhao
Kâtn
A 25°
A 22°
A 40°
A 26°
B 27°
A 28°
B 22°
B 23°
B 19°
B 27°
B 29°
A 31°
A 42°
A 40°
B 24°
A 35°
B 17°
A38°
B 17°
B 23°
A 38°
Lenngrad
Londra
Madnd
Mlanc
Montreaf
MostaM
Mûntı
Oslo
Paris
Prag
Roma
Sofys
Vtm
taus
VhyM
Vtradk
Vty«ıa
Mtalnnçt
Zûnh
A 24°
B 19
A 31
A 35
A 30°
B 25°
B 15°
8 22°
B 25°
A43°
A 27°
A 28°
A 39°
8 23°
A 29°
B 20°
Kİ
B 27°
TARTISMA
Kitap Dosfları
Kitapsız "bilgi yıl"lan, sanatçınm, bilim adamlarının
dışlandığı "sevgi yıF'lan ilan etmek, görkemli salonlardadevlet
olanaklannı hesapsızca harcayarak parlak sözler söylemek, bir
ülkenin kültürel açhğını gidermez, bunun adıpolitik yatınmdır.
Üç beş yıl önce kitap okuyan biri diye ta-
nıdığınız, elinde kitap gördüğünüz insanlar
geçmişte kaldı. Insanlann "kiUp çok
pataalı" savı ardına sığınıp kitapla ilişkile-
rini kesmeleri ne acı, ne düşündürücü...
Sık sık yineliyoruz. Kitap yeme, içme, gi-
yinme gibi temel gereksinimler içinde algı-
lanmadıgı için "pahalı" deyivermek en ko-
lay yol. Ne ucuz ki... Ama taksitle giyiıû-
yoruz. Elbette giyinecegiz, çıplak gezeme-
yiz. Taksitle aylık gelirimizi aşan neler ne-
ler abyoruz. Elbette alacagız. tnsanca ya-
şamak için, insana sunulan, insan için üre-
tilen her şeyden elbette yararlanacagız. Akıl
almaz yoğunluktaki üretim-tüketim ilişkisi
içinde ürettiğinden çok tüketmeye yönlen-
dirilen insanlarda "yaruı daha palıalıya
alacmksın" korkusuyla bugünü kurtarmak
birincil işler arasına girdi. Dahası iyice aya-
ğa düşen ekonominin, her türlü karmaşa-
nın yaşandığı günümüzde gunlük zamlar,
denetimsiz yaşam olağanlaşü. Milyonlann
milyarlarla yer değiştirdigi, onlann yüzle-
rin unutulduğu bu ilişki içinde, dün bine al-
dığını bugün on bine alanlar anlaşılmaz bir
mutluluk yaşıyorlar. Yann otuz bine almak-
tan kurtulduklannı düşünüp mutlu oluyor-
lar. Ancak bu ilişki içinde horlanan, "ohna-
sa da olor" deyip boş verilen bir tek kitap
var.
Kitabı kimse sevmiyor. Onun için kitap
sunduğunuz birçoklannın arasından biri çı-
kıp bir teşekkür edince şaşınyor insan. Ço-
gunlukla mahkeme kapısı beklemeye de-
ğer bulunan yazar, yayıncı bir bakıma alış-
mış bu tavra, nerden ne gelecek diye bek-
lerken, biri çıkıp elinize sağbk diyor, ola-
cak şey mi?
Köşesinde sık sık kitaba yer veren, ken-
disi de kitap yazan, bir kitabı bir süre önce
en çok satan ve rnahkemeye buyur edilen
değerli bir gazeteci dostla bu konuda dert-
leşiyoruz ara sıra. Aynı şeylere şaşıyoruz. 60
milyonluk bir ülkede kitabın üç beş bin ba-
sılması, bu üçün beşin bile «tıijiınaman ne-
yin göstergesi? Karşısındakini anlamayan
derdini anlatamayan insanlann çoğaldığı bir
toplumda olsa olsa kültürel yozlaşmanın ne
denli boyutlandığının göstergesidir.
Kitapsız "bilgi yıl"lan, sanatçımn, bilim
adamlanmn dışlandığı "sevgi yıl"lan ilan
etmek, görkemli salonlarda devlet olanak-
lannı hesapsızca harcayarak parlak sözler
söylemek, bir ülkenin kültürel açhğuıı gi-
dermez, bunun adı politik vatınmdır.
Kitap dostlan yügınlığı, bezginliği bırak-
malıdır. Sözgelişi bir paket yabancı sigaray-
la kitap arasındaki seçim yapılmah, kitaba
sahip çıkılmalıdır. Kitabı horgörenlere so-
nıiniahdtr: Nicin kitap için elverişli ucuz kâ-
ğıt Uretilmez? Niçin İcitapta özendirici eko-
nomik uygulamalar (örneğin daha çok vergi
indirimi gibi) yapılmaz? Niçin özelh'kle üc-
retlilere yakıt, yol, giyecekte olduğu gibi, ek
ödemeler düşünülmez? Niçin kitaplar ya-
kılır, yargüanır, yasaklanır? Niçin resmi ki-
taphklar tıngır tıngır boştur? Niçin radyo
ve TV'de yazar, yayıncı, okur ve kitap kı-
sıtlanır? Niçin bu sektöre tek gözle bakılır?
Niçin okuyan, okutan baskı altında tutu-
lur? Niçin?.. Niçin?..
Bu tür sorulann yanıü verildiğinde, top-
lum, salt katlar-yatlar düşü gören insanlar
çoğunluğu olmaktan çıkar, "koşeyi dönme"
için programlanan turediler yok olur, ne is-
tediğini bilen, anlayan, anlatan, tartışan,
üreten, soran sorgulayan, hesap verebilen-
ler onlann yerine gecer. Hepsi bu... Ama
asıl sorun da bu galiba...
Kitap dostlanna merhaba!
SEVGİ ÖZEL
Dil Dernegi Genel Yazmanı/Ankara
Aııkarahıııı Vaarlıklam
Şimdi Atatürk Senatoryumu'nun bulunduğu yerdeki Kırk-
Kızlar Kilisesi'nin akarsulannı, havuzlarını, mahzenlerini
anımsar, tek bir akar su bırakılmaksızın bütün bunlann nasıl
yok edilebildiğine bugün bile şaşanm.
Hemen hemen bütün Ankarahlar yaz ay-
lannı, kenti çepeçevre saran bağlarda ge-
çirirlerdi. Ankaralılann, güneşin ilk ışıkla-
nm gördüğü Hüseyingazi Dagı'nı başlan-
gıç noktası alıp Ankara etrafında geniş bir
daire çizersek bu halkanın Üzerinde önce
dagm yamaana yaslanmış Karacakaya bag-
lan, ardından Çubuk Çayı üzerinde Med-
diye bağlan ve sırasıyla Kubbeli, Aktepe,
Haakadra ve Keçiören baglan vardı. Şehir
merkez olmak üzere bu çemberi tamamlar-
sak, Indriik, Etlik, Ayrah, Aşagı ve Yn-
kan Eglence baglan ile çemberin batı yan-
sında Dikmen, Ayrancı, Çankaya, Esat,
Seyran baglan ile Cebeci sırtlannın ardın-
daki vadide Frenközü bahçeleri vardı. El-
madagı yönünden gelen bir su, Frenközü'-
nü suladıktan sonra Incesa'ya katılırdı. tn-
cesu, yolu üzerindeki yeşillikler arasından
gecer ve kendisı gibi kente dışandan giren
Çubuk Çayı ve Hatip Çayı ile birleşir, şeh-
rin güneyinden çıkar giderdi.
İlk yazın ilk aylarında Ankaralılar, ya-
taklan ile kapkacaklannı -bcnim
yabildiğim 30'lu yıllann başmda daha buz-
dolabı, radyo falan yoktu- civar köylerden
peyledikleri kağnüara yükleyerek tozlu bağ
yollarını tutarlardı. Buna bizi 'baga
göçmek' derdik. Teşrinlerde de (ekim, ka-
sım) bunun tersi, 'sehre göç' başlardı. Bu
arada evin yükü, güzün kaynaülan pekmez,
meyve kurulan, evde yapılan sucuk pastır-
ma üe iyice artmış olurdu. Kağnıyla başla-
yan bu göçler, sonralan aüı araba ile ve en
sonunda da kamyon ile sürdü gitti.
Kimisi üzümüyle, kimisi meyveleriyle ün-
lü ve hepsi de havadar tepelerde, yamaçlar-
da kurulmuş bu bağlar içerisinde ben, do-
ğup (1925) büyüdüğüm Keçiören'i doğal-
lıkla yakından bilirdim. Oteki baglık bah-
çelik yerler gibi Keçiören de zamanında Er-
menilerin kurduklan ve oturduklan bir say-
fiye yeriydi. Alt katlan taş, üst katian, dik-
meler arasına yanlamasına örülmüş
tuğlayla yapılan iki katlı kırmızı evler, he-
men her zaman, otuz kırk dönumlük bir ba-
ğa egemen bir tepecikte ya da yamaçta bu-
lunurdu. Alt katİarda ahır ile pekmez ve şa-
rap yapmak için kullanılan şırahane, üst
katta da odalar bulunurdu. Bunlar, her evin
önünde kuyu bulunan sıradan evlerdi. Bir
de Hamaioghı, Aptaloglu, Karasul vb. gi-
bi ünlü Ermenilerin konaklan vardı ki bun-
lann dağ yamaçlanndan kemerler içinde ge-
tirilen buz gibi sulan, çeşmeleri ve taş ha-
vuzlan vardı. Hâlâ adı bir durakta yaşayan
'dutluk' ipek böceği üretmek için yetiştiril-
mişti. Şimdi Atatürk Sanatoryumu'nun bu-
lunduğu yerdeki Kırk Kızlar Kilisesi'nin
akarsulannı, havuzlannı, mahzenlerini
anımsar, tek bir akarsu bırakılmaksızın bü-
tün bunlann nasıl yok edilebildigini bugün
bile şaşanm. Sanatoryumumuz bu serin
memba sulanyla daha şifa verici bir kurum
olmaz mıydı dersiniz?
Keçiören'de artık gül renkli gül üzümlü,
fesleğen kokulu fesleğen üzümü yetişmiyon
tereyağ, Ankara armudu, mayhoş körbekir
elması, limon sansı dikenli armudu da kal-
madı; aslan başlı çeşmelerden taş havuzla-
ra buzlu sular akmıyor; kapı önlerindeki
'seldieri' serinleten akşam rüzgârlan da çe-
kip gitmiş. Şimdi Keçiören'in -ve saydığım
öteki bağ ve bahçelerin- üzeri, yüzlerce yıl-
lık bir yeşillik ve sayfıye uygarlıgını örten
beton tabakası ile kaplı.
ALAATTİN BİLGİ
Ankara
BEYLIKDUZU'NDE BULUŞALIM
Birliğimize üye konut kooperatiflerinin, yol düzenleme ve
altyapı çalışmalarına Esenyurt Belediye Başkanı
Sayın Dr. GürbÜZ ÇAPAN'ın
katılımları ile düzenlenecek törende başlanacaktır.
6500 konutluk bu dev toplu konut projesinin
gerçekleşmesinden duyduğumuz mutluluğu tüm
Istanbullularla paylaşmak istiyonız.
S.S.HTBŞKDİI
KONUTYAPtKOOPERATİRİRİBİRLİĞİ
Yer : Beylikdüzû, Mehter Çeşme Mahallesi - Esenyurt Tarih: 28.6.1991 Saat: 11.00
BEYLİKDÜZÜ ESENYURT KOOP. • ALTINYILDIZ BEYMEN KOOP.
• TEZYUVA KOOP. • ATABEYKOOP. • BEYLİKKENT KOOP.
• TEZMESKEN KOOP. • ORTAKÖYLÜLER KOOP.
KARABÜK SULH CEZA
HÂKtMLtĞt'NDEN
Esas No: 1990/844
Karar No: 1991/191
tmal edilen ekmeklere etiket yapıştırmamak sucundan sanık Af-
sin ilçesi Seyrantepe Çoğaltan Mahallesi nüfusuna kayıtlı Hacı Be-
kir ve Fatma'dan olma 1953 D.'lu Rüstern Çiçek hakkında
mahkememizin 26.3.1991 tarih ve 1990/844-1991/191 karar sayılı üa-
mı ile TCK'nın 398.647/4. TCK.72 maddeleri uyarınca 3 ay hapis
ve $000 lıra agır para cezası ile tecziyesine, hapis paraya çevrümekle
neticeten 490.000 lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına ve
TCK'nın 402/1 maddesi gereğince hapis cezası müddetine eş olarak
faalin cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline.
Fiilin isleni; sekli ve niteliğine göre iş yerinin 7 gttn müddetle ka-
patümasına.
Dair işbu hükttm 22.5.1991 tarihinde kesinleşmiştir.
Karar ilan olunur.
Basın: 29176
KARABÜK SULH CEZA
HÂKİMLtĞl'NDEN
Esas No: 1990/420
Karar No: 1990/922
lmal edilen ekmeklere etiket yapıştırmamak sucundan sanık efla-
ni Çengeller köyü nüfusuna kayıtlı Mehmet ve Sare'den olma 1939
D.'lu Hasan Dinçer hakkında mahkememizin 13.12.1990 tarih ve
1990/420 esas 1990/922 karar saydı ilamı ile TCK'nın 398.647 SK
4/1, TCK.72 maddeleri uyannca 3 ay hapis ve 5000 lira ağır para
cezası üe tecziyesine, hapis paraya çevrilmekle neticeten 490.000 lira
ağır para cezası ile cezalandınlmasına ve TCK'mn 402/1 maddesi ge-
reğince hapis cezası müddetine eş olarak faalin cflrme vasıta kıldığı
meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline.
Fiilin işleniş şekü ve niteliğine göre i; yerinin 7 gün müddetle ka-
p&tılmasına.
Dair işbu huküm 14.5.1991 tarihinde kesinleşmiştir.
Karar ilan olunur.
Basın: 29177
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Çocuklanmız Nasıl
Yeti!
Geçen Ramazan bayramında, okurumuz Hasan Köse, be-
nim zaman zaman "domuz eti" konusuna değindiğimi dü-
şünerek, elli kadar domuzlu bayram kartı armağan etmişti.
Domuz resmi, Anadolu Uygarlıkları Müzesi'ndeki domuz bi-
çimli kaptan alınmıştı. Ajanstürk Basımevi'nde çoğaltılmış;
belli ki turistlere, isteyenlere satılryor. Okurum Hasan Köse^
nin bu armağantnı değeriendirmek istedim; sevdiklerime bu
kartlardan yoltadım. Domuz fotoğrafı, 4000 yıl önceki Ana-
dolu'yu yansıtıyordu. Demek, Anadolu'da o yıllar domuz 66-
vilen bir yaratıktı ki domuz biçiminde kaplar yapılıyordu. Bu
kartlardan yolladıklarım arasında Nadir Nadi ile Berin Nadi
de vardı. Berin Hanım, domuzlu karta çok gülmüştü. Lond-
ra'da yaşayan Orhan Suda şu karşılığı verdi:
"Sevgili Ekmekçi!
'Domuzlu' kartına bayıldık. Domuzuna güzel bir karttı. O
kart için, Ülkü'yle haber saldım sana. Dr. Ulkü Ankara'ya gi-
diyordu. Selamlarımızı telefonda ilertik kendisine.
Bugün Cumhuriyet Hafta'nın 10-16 Mayıs sayısı geldi. Se-
nin Tezgâh' başlıklı yazını okuduk. On üzerinden yüz alma-
sı gereken bir yazı. İçimizden kutladık seni. Sevgi ile
kulaklarını çınlattık uzun uzun.
Bir pürüz çıkmazsa ekimde iki aylığına gelmek istiyoruz.
Ankara'da seni doyasıya kucaklayacağız.
Hoşça kal. Remzi inanç'a, Halit Çelenk'e sevgilerimizi ilet.
Gözlerinden öpüyoruz. Kalemıne bereket.
Not: Cumhuriyet Hafta'yı. "Kitap" eksiz yoljamaya başla-
dılar. Bir de çok geç yolluyorlar. Ne hıkmettir anlamadık gitti."
Domuz yazılan gerçekten etkili olmuştu. Bir okur da mek-
tubunun altına tek satırlık şu notu düşmüştü:
"Ondan kurban da olur mu abi?"
Domuzlu bayram kartından, eski arkadaşım Hasan Pulur'a
da yollamıştım. "Milliyet" kartının arkasına şunları yazmış
Hasan:
"Sevgili Ekmekçi,
Bayram kartına ve kutlamana geç cevap verdiğim için be-
ni mazur gör...
Özellikle kanına iliştirdiğin 'biraderinin' suretine çok teşek-
kür ederim; ne kadar da sana benziyor...
Eee, ne demişler? Kandır, çeker demişler...
Gözlerinden öperim- Hasan Pulur"
Belli ki Hasan Pulur'u çok kızdırmışım! Kızıp kızmamak
arasında da ikircikli kalmış. Domuz fotoğrafını görünce, gü-
ya benim ona, "Sen domuzsun, al işte!" demek istedtğimi
düşünmüş. Ben, Hasan Pulur'a hiç domuz der miyim? Yan-
lış anlamış! Sonra, domuzu ne denli sevdiğimi Hasancığım
bilmez mi? Kimseden böyle bir tepki gelmedi! Aşkolsun Ha-
sancığım! Bu bayram, domuzlu kartım yoktu, yollayamadım.
İşte, Kurban bayramı da geldi geçti; kimler et yedi, kimler ye-
medi hiç düşündünüz mü? Çocuklar nasıl, neyle besleniyor-
lar? Nâzım'ın dizeleri geliyor usuma:
"Açsınız/Et ile ekmek ile beslenmeye muhtaçsınız."
• • •
Bağnazlarta nasıl başa çıkacağız? Haber, Cumhuriyet'te
bayram öncesii, arife günü çıktı. Güneş Gürson'un haberine
göre Bilkent Üniversitesi'nde bilgisayar bölümünü bitiren
"türbanlı" öğrenci Zehra Kök'ü, YÖK Başkanı Doğramacı
öperek kutlamış. Kız öğrenci buna tepki gösteriyor, şöyle
diyor:
— Hoca'nın yaptığı fetva vermek gibi oluyor. Böyle bir şe-
yin İslamda yeri olduğunu da sanmıyorum. Hocanın yaşı fazla
olduğu için hoş görülebilir...
Ankara'nın göbeğinde "K" ortaokulunda, öğretmene derste
öğrenciler "yağmurun nasıl yağdığım" sordular. Öğretmen,
bulutann yükselerek soğumasıyla yağmurun oluştuğunu soy-
ledi. öğrencilerden kimi ise:
— Yağmuru Allah yağdırıyor öğretmenim! diyoriardı. Öğ-
retmen!
— Ne Allahı oğlum, yağmur fiziksel bir olaydır, anlattığım
koşullarda yağar... yanıtını verdi.
öğrenciler, velilerme, veliler okul müdürüne başvurdular:
— Sizin öğretmeniniz, yağmuru Allah'ın yağdırmadığını
söylemiş!
Okul Müdürü, öğretmeni çağırdı, öğrencilerin, velilerin
önünde şöyle dedi:
— Seni ayaklarımın altına alırım! Eşek, namussuz herif,
defol!..
Yine Ankara'da, adı bende saklı bir okulda, din kültürü öğ-
retmeni, derslerinde, öğrencilere okul tuvaletlerinde aptes al-
dırarak sıralann üzerine çıkarıp namaz kıldırıyor. Öğrenciler
"türban" takmaya özendiriliyor. Bu okulda 1990-1991 öğre-
tim yılı yaz dönemi dışardan bitirme ve beklemeli din kültü-
rü ve ahlak bilgisi dersinin sınav sorulannı getirdi bir öğrenci.
Sınav sorulanndan kimileri şöyle:
"(Orta III. sınıf için): 1- Hazret-i Peygamberimizin a) dede-
sinin b) babasının c) annesinin d) sütannesinin adlarını
yazınız.
2- Papaz Bahira, Ebu Talib'e niçin Hz. Muhammed'i Şam'a
gotürmemesini tavsiye etmiştir? 3- Hz. Peygamberimizin kız
ve erkek çocuklannın adlannı yazınız. 4- İlk Müslümanlar kim-
lerdir? Adlarını yazınız. 5- Hicret olayı nedir? Niçin olmuş-
tur? 6- Medine döneminde Hz. Peygamberimiz müşriklerle
hangi savaşları yapmıştır? 7- Gusül aptesi alması gereken
(cünüp) bir kimse hangi işleri yapamaz? 8- Yolcular için na-
mazda ne gibi kolaylıklar vardır? Yazınız. 9- Dinimizce kut-
şal sayılan Kandil gecelerinin isimlerini yazınız. 10- Türklerin
İslamiyetten önceki dinleri nasıldı? Açıklayınız.
(Orta II. Sınıf): 1- Tabiattaki varlıklara bakarak Allahın var
ve bir olduğunu nasıl anlayabiliriz? 2- Meleklerin ortak özel-
liklerini yazınız. 3- Dört büyük kitabı ve hangi peygamberte-
re gönderildiğini yazınız. 5- Ahirete inanmanın bu dünyada
insana ne gibi faydaları vardır? Kısaca açıklayınız. 6- Kaza
ve kader nedir? Kısaca açıklayınız. 7- Tevekkül nedir? Açık-
layınız. 8- Tarihte kurulan Müslüman-Türk devletlerini yazı-
nız. 9- İmam-ı Azam Ebu Hanife kimdir? Yazınız. 10- Gusül
(boy) aptesinin farzlarını yazınız."
Birinci sınıfa sorulan sorular da bunlann benzeri... Çocuk-
lanmız nasıl yetiştiriliyor? Ülke, tam bir yobazlığın, bağnazln
ğın kucağına atılıyor. Bir Köy Enstitüierini, bir de bugünkü
okulları düşünün, karştlastırın...
TC
KAYSERİ 3. SULH CEZA MAHKEMESİ
YARGIİLANI
Esas No: 1991/95
Karar No: 1991/372
C.S.E. No: 1991/179-67
Hâkim: Ali Bayraktar 19326
Kâtip: Gürsel Ozturk 1040
Davacı: K.H.
Samk: HAYRİ KAYHAN-Tayyar Oğ. Fazile'den olma 1957 DThı
KARPUZATAN MEVKİ ÎMAMOĞLU SUCUKLARI MESUL
MÜDÜRÜ.
Suç: Gıda maddeleri tuzuğune muhalefet.
Suç Tarihi: 11.10.1990
Karar Tarihi: 17.5.1991
Sanık hairirınria açılan kamu davasının yapılan açık yargüaması so-
nunda;
G.DÜŞÜNÜLDÜ: Olay tarihinde Imamoğlu Sucuklan fırmasının
sorumlu müdürü olan sanığın imal edip satışa arz edilen numunele-
rin yapılan analizinde; %40 olması gereken yağ miktannın folOO fazlaa
ile % 43 olduğu, aynı sucuğun yapılan analizinde insan sağlığına az
veya çok zarar verecek derecede bakteri bulunması nedeni ile mahke-
memizce CK'nun 396, 398, 402-1, 2, 3506, 3591 647 sy, 4/1. mdMeri
uyannca neticeten 980.000— lira ağır para cezası, 6 ay sürcyle cünne
vasıta luldığı meslekten men, 14 gün süre ile iş yerinin kapatılmasına
karar verildiği, iş bu huküm özeti masrafmın bilahare hokümlüden
alınmak üzere C.Savcılığı'na gönderilerek lstanbul, tzmir ve Anka-
ra'da neşredilen trajı yüz binin üzerinde bir veya iki gazetede ilanına
ve suç mahallinde yayımlanan yerel bir gazetede ilan edilmesine ka-
rar verildi. 25.5.1991
Basın: 29037