Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 27 HAZİRAN 1991
-• m-
Ozal: Bunlar oligarşinin temsilcisi
BAŞKENTTENAHMETTAN
(Baftarafi 1. Sayfada)
Nezih Demirkent ise haberin
doğruluğunu tartışmayacağıaı
belirterek "Zaman kimin dog-
ra söylediğİBİ elbette ortaya çı-
karacakür" dedi. Demirkent,
demokrasinin savunuculan ba-
şında gazetecilerin yer aldığını
da hatırlatarak "açıklık politi-
Itaa geregi bazen sevflmeyen ka-
berierin çıkmasından rahatsız
ojunmaması gerektigiııi" söyle-
di.
"GizK kalmış Özal-Güreş gö-
rüşroesini açıklıyoruz", "Ordu
erken seçim istedi" başlıklı ha-
ber kamuoyunda ve siyasi çev-
relerde yankı uyandırdı. Bay-
ram Gazetesi'nin birinci sayfa-
sında yer alan haber aynen
jöyle:
"GeneUcunnay Başkanı Or-
general Doğan Güreş, Cumhnr-
başkanı Turgut Özal'a, ülke so-
runlannın aşılması için Tiirk Si-
latüı Kuvvetkri'nin gerekli gör-
düğii çözinnün, 'Bir an önce er-
ken seçime gidümesi' oldugunu
söytedi.
29 Mayıs 1991 Çarşamba gn-
aü Çankaya Köşkü'nde yapüan
göraşmede, Orgenersl Gureş'in
bn sözterini farklı biçimde yo-
rmnlayan Cumhurbaşkanı
Özal, 'Yani bu sözleriniz bir ne-
vi muhtıra mı oluyor' diye sor-
du. Gireş'in, 'Hayır' yanıb flze-
rine, 'Eğer muhtıra ise söyledik-
lerinizi kamuoyuna açıklanm'
diyen Özal, Güreş'in, 'O zaman
ben de bunlan dostça söylediği-
mi açıklanm' demesiyle rahat-
ladı ve şubat ayından önce bir
erken seçime gitmenin söz ko-
nusu olmariıgını bildirdi. GeoeJ-
kunnay Başkanı Orgeneral Gtt-
reş ise Ozal'ın bn sözferine, 'Ne
kadar erken yaparsanız o kadar
iyi olur. Bir an önce yapmanızı
tavsiye ederim' karşıhgmı verdi.
Cumhurbaşkanı Özal ve Ge-
nelkunnay Başkanı Orgeneral
Giireş, yaptıklan ikili göriişme-
den sonra yakın çevreterine, ne-
lerin konnşulduğunu uzun uzun
anhttıl^r, Bu çevreierden topar-
lanan bilgilere göre Orgeneral
Güreş, son aylarda Silahh Kuv-
vetler mensuplanna yönelen te-
rörün sıkjntı yaratbğını iletti.
Özeüüde orduda kritik görev-
lerde bolunmuş ya da halen bn
tör görevleri yerine getiren ge-
neraDere karşı girişilen saldın-
Imru huzursadugu derinleştirdi-
gini anlatan Orgeneral Gttreş ile
Cnmhurbaşkanı Özal arasında-
ki konuşma daha sonra şoyle
bu huzursuzluğu ben de şansen
duyuyorum. Artık generailer bi-
le öldünilüyor. Aynı akıbete al-
baylar, genç subaylar, astsubay
ve erler de uğruyor. Olaylar sa-
dece Güneydoğu'da değil, An-
kara'da, lstanbul'da, Adana'da
yaşanıyor. Bu durum, ciddi sı-
kıntılar yaratıyor. Benim altun-
da da ciddi rahatsızlık var.'
'— Haklısuuz. Devleti yıprat-
mak, siyasi istikrarı bozmak is-
teyenler yeniden kıpırdanmaya
başladılar. Ama çıkanlan son
kanunla (Antiterör Yasası) dev-
letin kararlı bir şekilde bu olay-
ların üzerine gideceğini gös-
terdik.'
'— Sadece kanunla olmuyor
Sayın Cumhurbaşkanım. Poli-
sin baskı altında olduğu için gö-
revini yapamadığı gibi bir izle-
nim doğuyor. Tek rahatsızlığın
terör olmadığmı siz de biliyor-
sunuz. Ekonominin durumu or-
tada. Kamuoyunda da bUytik
rahatsızlık var. Onu da rnüsahe-
de ediyorum. Hükümetin yete-
rince güçlü olmadıgı, Meclis'in
çözüm bulamadığı inancı yay-
gınlaşıyor. Bu ytizden, bir an
önce seçim yapılmasında yarar
olduğu inanandayım. Memle-
ket, artık bir seçim yapıhrsa fe-
rahlayacaktır.'
GenelkDrmay Başkanı Orge-
neral Güreş'in sozlerini o ana
kadar itiraz etmeden dinleyen,
hatta zaman zaman başını öne
dognı sallayarak bu sozlere ka-
tıldığını beiirten Özal, son söz-
leri duyunca biraz irkiliyor ve
sonıyor:
'— Yani, bu sözleriniz bir ne-
vi muhtıra mı oluyor?'
'— Hayır.'
'— Eğer muhtıra ise bu söy-
lediklerinizi kamuoyuna açıkla-
nm.'
'— O zaman ben de bunlan
dostça söylediğimi acıklanm.
Kaldı ki muhtıra değil. Gerçek-
ten dostça söylenmiş sözler. Be-
nim, benim altımın ve kamuo-
yunun görûşlerini yansıtıyor.'
'— Biliyorsunuz, seçim konu-
su Meclis'in takdirindedir. Be-
nim bir müdahafcm olamaz.'
'— Sayın Cumhurbaşkanım,
Meclis'te ANAP çoğunluğu du-
ruma hâkim ve sizin, bu millet-
vekilleri üzerindeki etkinizi her-
kes biliyor. Bir vesile bulup, uy-
gun bir şekilde erken seçimin za-
ruri hale geldiğini söylerseniz,
bu sözleriniz etkili olacaktır ka-
naatindeyim.'
'— Şubat ayından önce seçim
yapmamız söz konusu değil. Bu
yıl mumkün görmüyorum.'
'— Ne kadar erken yaparsa-
nız o kadar iyi olur. Bir an ön-
ce yapmanızı tavsiye ederim."'
Külliyen yalan,
asparagas
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
bayram tatüini geçirmekte oldu-
ğu Marmaris Okluk koyunda
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Güreş ile görüşmesi sırasın-
da, Güreş'in erken seçim istediği
yolundaki haberlerin "küUryen
yalan, asparagas" olduğunu
söyledi. özal, bu konuda gaze-
tecilerin sorulannı yanıtlarken
şöyle dedi:
"Yani ben bayret etüm. Ne-
zita Demirkent gibi Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı'nın gazetesjn-
dc hem de isimsiz yazıyor. Dik-
kat edin. Agır bir cevabunız
var. Hem bir taraftan demok-
rasi havarisi kesiliyor, hem de
böyie muhtıra, biimem ne özk-
mi içinde bulunacaklar. Oligar-
şinin temsücisi bunlar. Bnnlann
içerigine iüşkin nerşey tamamıy-
la uydunna. Bir kere Genelkar-
may Başkanı, siyasi otoriteyi
kabul etmiş bir adam. Bu konu-
da eskileriyk, yani daha evvel-
Id hadiselerte hiç alakâsı olma-
yan bir kimse. Tiırkiye'nin bu-
gtinkü durumunu da biliyorsu-
nuz. Bunu yazabilmek için in-
sanın hakikaten bu gibi bir öz-
iem içinde olması lazıın. Bunu
izah edemezler."
özal, bu tür konuların Tür-
kiye'nin gündeminde tutulmak
istendiğini, ancak bunun geçerli
olmayacağım söyledi. Cumhur-
başkanı, "Böyle bir endişeniz
var mı? Muhtıra ya da darbe
gibi" diye soran bir gazeteciye
yanıt olarak, "Hayır, hayır. Hiç
böyle bir şey olmaz. O devirler
geçti bir kere Türkiye'de. Bu
bazı insanlann hayaUerinden ge-
çivor. Bunu biz bÜiyoruz ve ma-
alesef de bazı gazetelerin hayal-
lerinden geçiyor. Ama millet
bunlan iyi tanıyor tabü" dedi.
özal, Orgeneral Doğan Güreş
ile yaptıgı haftahk olağan görüş-
melerin çerçevesinin TSK oldu-
ğunu, Güneydoğu Anadolu'da-
ki bazı konular ile Türkiye'nin
etrafındaki askeri durumların
bu görüşmelerde ele alındığını
kaydetti. özal, gunlük siyasi de-
ğerlendirmelerin bu görüşmeler-
de kesinlikle ele alınmadığını,
Silahh Kuvvetler'in modernizas-
yonunun ve diğer sorunlann ele
ahndığını ve bunun dışma çıkıl-
madığım kaydetti.
özal, "Erken seçim konusun-
da ne düşunüyorsunuz" diye so-
ran bir gazeteciye, "Meclis'in
karan. Meclis karar verir, erken
seçim olur. Benim tahminim,
önümuzdeki sene olur bir kere.
Ama, bu mayıs haziran mı, ey-
lül ekim mi, bttemem. Ama ber-
Inönü: Seçim takvimi açıklansın
(Baştarafi 1. Sayfada)
Konuşmalar
'— Sayın Cumhurbaşkanım,
ğini vurguladı. Halkın iktidara
büyük tepkisinin olduğunu, bu
nedenle Yıldınm Akbulut'u
ANAP'hlann genel başkanlık-
tan da indirdiğine dikkati çeken
Inönü, "Ancak, partinin bütün-
lüguyle güttugü politikada bir
degişikük yoktur. Ama, halkın
beklentileri konusunda angaje
obnuştnr. Bu hüküroet anayasa-
yı ihlal etmemeti ve seçim konu-
sunda anayasanın geregini yeri-
ne geürmetidir. Bu konnda ben
bir açıklık getireceklerine
inanıyorum" dedi.
tç ve dış politikada sorunla-
nn büyüklüğüne ve ANAP'ın
yetersizliğine de işaret eden Inö-
nu, bir gazetecinin, DYP ile ge-
çen aylarda ortak yayımladıklan
deklarasyona dikkat çekerek,
"Geregini yapanz" dediklerini
vurgulaması üzerine de, bunun
hükümetin ortaya koyacağı dav-
ranışlara bağlı olduğunu söyle-
di. SHP lideri, ara seçim ya da
genel seçim konusuna bir açık-
hk getirilmemesi halinde muha-
lefet partilerinin de buna yöne-
lik girişımlerde bulunacaklannı
ifade etti.
SHP lideri, ANAP'ın sorunu-
nun "yüzde 10 barajını aşıp
aşamamak" olduğunu da kay-
dederken, halkın tepkisinin art-
tığını ve seçime gitmedikçe oy-
lanrun daha da düşeceğini be-
lirtti. Inönü, Türkiye'de genel
seçimlerin dört yılda bir yapıl-
dığını da anımsatırken, hiçbir
zaman 5 yıl bir ara verümediği-
ni, askeri rejim döneminde ge-
tirilen bu uygulamanın da yeni
anayasayla birlikte ortadan kal-
kacağını dile getirdi.
Ülkede siyasal istikran sağla-
yan unsurun demokrasi olduğu-
nu da anlatan Inönü, özal'ın
"Koalisyon olmasın" mesajlan-
na karşıhk olarak da, "Halkın
tepkisini anlamakta en çok zor-
luk çeken de Sayın Özal. Hep
kendi fikirlerini anlatıyor ve ta-
rafsız davranamayacagım yine
göstermeye çalışıyor. Koalisyon
olacak mı olmayacak mı, ona
halk karar verir. Cumhurbaşka-
nı degil. Cumhurbaşkanı yanlış
halde kasım degil. önümüzde-
ki yıl olur. Olur da... (Güle-
rek)" yanıtım verdi. özal, ara
seçim olup olmayacağı sorusu-
na ise "O arbk erken seçimin
durumuna bagh" diye konuştu.
Okluk Jcoyundan gazetecile-
rin kendisini izlemek için yerleş-
tiği lngiüz koyuna kadar yüze-
rek gelen özal, daha sonra sır-
ünda bornozu bulunduğu halde
gazetecilerin sorularını yamtla-
dı. Cumhurbaşkanı, Orgeneral
Doğan Güreş haberiyle ilgili
olarak yaptığı yazılı açıklama-
yı da getirterek okudu. Cum-
hurbaşkanhğı Sözcüsü Büyükel-
çi Kaya Toperi'nin imzasını ta-
şıyan açıklama şöyle:
"26 Haziran 1991 tarihh Bay-
ram Gazetesi'nde yayımlanmış
olan 'Gizli kalan Özal-Güreş
görüşmesini acıklıyonız', 'Ordu
erken seçim istedi' başlıklı ha-
ber tamamen uydurma ve ya-
landır. Bütüniıyie hayal mahsn-
la bu haber demokrasi havarisi
geçinen bazı bilinen kişilerin
gerçek yüzlerini ve şuur altlan-
na yerleşmiş olan 'Muhtıra',
'Ordu müdahalesi' gibi özlem-
lerini ve demokrasi ile ve bugün
içinde bulundugumuz banş ve
refah ortamıyia bağdaşmayacak
utanılacak antidemokratik anla-
yışlannı ortaya çıkarması bakı-
mından ibret verickUr.
Bu gibi tamamen asılsız ha-
berleri uydunıp Bayram Gaze-
tesi gibi yayın organlanna ya-
zanlann takdirini yiıce milleti-
mize bırakıyomz."
özal, bu haberin Bayram Ga-
zetesi'nde yayımlanmasının ha-
berin tekzip edılememesi açısm-
dan da önemh olduğunu kay-
detti.
Genelkurmay Genel Sekreter
Vekıli Kurmay Albay Halil Ka-
anlamalar yaratacagına halka
tarafsızlığıyla yardımcı olmalı"
diye konuştu. İnönü, ANAP'ın
istediği zaman küçük partilere
destek olduğunu, işine geldiği
zaman da seçim sistemini değiş-
tirdiğini, sonra da "Koalisyon
olmasın" diye görüşler ortaya
attığını anlatarak, "Halknmz da
bunlan göriiyor" dedi.
Inönü, "Siz iktidara hazır ol-
duğunuzu soyieyebiliyor musu-
nuz" sorusuna ise, "Söyleriz,
söylüyoruz" diyerek, bunun için
programlarını hazırladıklarım
ve ülke sorunları hakkında çe-
şitli komisyon ve ekip çahşma-
larıyla ortaya koyduklan rapor-
lann da bunun belirtisi olduğu-
nu söyledi.
laycı, şu yazılı açıklamayı yaptı:
"1. 26 Haziran 1991 günii ya-
yımbuıan Bayram Gazetesi'nde
'Ordu, erken seçim istedi' baş-
lıklı bir yazıda, Cumhurbaşka-
nı Sayın Turgut Özal ile Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Do-
ğan Güreş'in, 29 Mayıs 1991
Çarşamba gttntt yapüklan gö-
rttşmede, ülke sonınlannın aşıl-
ması için Ttirk Silahlı Kuvvet-
leri'nin erken seçim yapılması-
m istedigine ilişkin bir haber ya-
yımlanmıştır.
2. Gerçekle ilgisi olmayan, si-
yasi içerik taşıyan bu haberde
yayımlanan konuşmalar ve Ge-
nelkurmay Baskanı'na atfeduen
ifadeler hayal üriinüdür.
3. Kamuoyunun aydınlatıl-
ması ve dogru bilgilendirilmesi
için bu açıklamanın yapılması-
na gerek görülmüştür."
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Nezih Demirkent ise yaptığı
açıklamada şöyle dedi:
"Haberin doğruluğunu tartı-
şacak degilim. Bildigim kada-
nyla Ankara'da çalışan sorum-
lu bir gazeteci arkadaşımız ha-
beri yazmış, Istanbui'da bulu-
nan deneyimli arkadaşlanmız
da haberi uygun bir şekilde de-
gerlendirmiş bulunuyoriar. Za-
man kimin dogru soyiedigini el-
bette ortaya çıkartacaktır.
Anlayamadıgım husus, Sayın
Toperi'nin haber dolayısıyla
'muhtıra', 'ordu müdahalesi'
gibi bazı kelimeleri kullanarak
bu yolda bir ozlem olduğunu di-
le getirmiş olmasıdır. Demokra-
sinin kurallaruu korumak, mes-
legimizin, asH görevidir. Dene-
yimli arkadaşlanmın antide-
mokratik bir anlayış içinde ol-
duklannı ileri sürmek yanlışür.
Ve gelecek için birtakım ciddi
yanhşüklan gundeme getirecek
bir davranıştır.
Kaldı ki büdigim kadanyla bu
haber daha önce yüksek tirajlı
bir gazetede de konuşutanuş, ya-
yımlanıp yayımlanmaması tar-
tışılmışür. Sayın Özal ve Sayın
Toperi şuna emin olmahdır: De-
mokrasinin savunur-ulannın ba-
şında gazeteciler yer almaktadır.
Ama açıklık politikası gereği
bazen de sevmedigimiz haberier
çıkıyorsa bundan da rahatsız ot-
mamak gerekir. Ben tekrar edi-
yorura, zaman gerçekleri orta-
ya çıkaracaktır."
öte yandan, tartışmalara ne-
den olan, "Ordu seçim istedi"
haberi, geçen hafta yayımlanan
Tempo dergisinin 'Fısıltı' köşe-
sinde de "ad ve yer" belirtilme-
den BayTam Gazetesi'ndeki ha-
berin benzeri biçiminde yer
almıştı.
(Baftarafı 1. Sayfada)
ğı koltuğu bile kazanamayanlar.
Ama onlar için yine de ber
şey bitmiş degil. Başbakan Yıl-
maz, onlann istikbale yeniden
umutla bakmalannı saglayacak
bir müjde verdi:
"Tttrn Babh demokratik ülke-
lerde olduğu gibi ülkemizde de
siyasi bakan yardımcdıklaruun
ibdası için anayasa degişikngi
önerisi verecegiz."
Yılmaz, yine de vefalı bir li-
der. Bakan olamayan bu 70 kü-
sur Idşiye vaat yerine oğüt de ve-
reoihrdi: "Jnsan bakan olmadan
da mutlu olabilir. Osman Bö-
lükbaşı hayatında hiç bakan ol-
madı. Ama kendisi çok mutlu
bir insandır" gibi...
Başbakan Yılmaz, bnnu yap-
madı. Açık bir biçimde bu 70
mutsuz insan için "Batı
ülkelerindeki" gibi "bakan
yardımcılığı" önerdi.
Bakan olamayan bir insan
için bakan yardımcısı ulmak hiç
kuşkusuz gerçek bir teselli mü-
kfifaüdır. Bu mukâfata kavuş-
mak için ise "yalmzca küçuk bir
anayasa değişikligi" gerek-
mektedir.
Bir de elbette, bu hükümetin
5 temmuz günü güvenoyu
alması...
Eski Başbakan Akbulut'un
dünkü sürpriz açıklaması, 70
mutsuz insan için yeni bir umut
ışıgı oldu. "Güvenoyu
vermeyecegim" diyen Akbulut,
yeni bir kabine kurulmasuıa or-
tam hazırlayacak.
Yeni bir kabine, bu 70 mutsuz
insan için yeni bir şans demek.
Gerçi ANAP hükümetine,
ANAP eski lideri Akbulut'un
güvenoyu vermemesini ANAP'-
ın bölünmesi olarak görenler
var. Ama bn bizce doğru bir
sapüuna degil.
Akbulut'un arkasındakiler-
den Namık Kemal Zeybek de
aynı kanıda. Zeybek, "Güveno-
yu vermemek niçin seçimk so-
nuçlansın? Mesut Bey, yeni bir
kabine listesi daha hazuiar, onu
güvenoyuna sunar" diyor.
Bu, elbette yalmzca
"Mesutçu" 70 mutsuz adam için
değil. "Akbulutçu" 90 mutsuz
adam için de yeni bir umut ışı-
gı. Kurulacak ikinci Yılmaz hii-
kttmeti, birinci Ydmaz hükümeti
bakanlanna verdigi türden bir-
iki haftalık bakanlık heyecanı
saglayacak.
Anayasanın verdigi olanaklar
ölçüsünde yeni dengelere göre
yeni hükümetler kurulabilecek.
Bu konuda degişmez siyasal ka-
lıplar, engeller yok. Yeni hükü-
metler, yeni dengelere göre ye-
niden oluşturulabilir.
Tıpkı birinci Yılmaz hükümeti
gibi._
Yılmaz hükümeti, kongre ve-
ya parti grubu dengesine göre
değil. çok degişik siyasal gerçek-
lere göre oluşturuldu.
Kongre dengesine göre kmrul-
saydı, 40 kişilik MKYK listesia-
de 39. sıraya layık görülen MBS-
taf a Taşar'a parti genel sekreter-
ligi herhalde verilmezdi.
Aynı biçimde, milletvekiH
dengesine göre kurulsaydı, "ba-
kan yapılmasuı" diye 91 millet-
vekUinin deklarasyon verdigi Ta-
şar, fiili "Başbakan siyasi
yardımcısı'' olamazdı.
Yılmaz bükümetinin iki nu-
marası olan Pakdemirli'ye veri-
len, ekonomide "tek adam'lık
statüsü de öyle...
Pakdemirli, "Semra Hanım
partiye genel başkan seçilirse
memleketi terk ederim" diye
açıklama yapmamış mıydı?
Semra Özal, ANAP'a genel
başkan degil, İstanbul'a il baş-
kanı olarak bem Pakdemirii'yi
başka ülkeye göçmekten kurtar-
dı bem de onu, açıkça destekle-
diği Yümaz hükümetine Başba-
kan yardımcıa yapb.
Siyasal dedikodular, Semra
Hanım'ın Adnan Kahveci'ye ba-
yılmadıgı yolundadır. Ama bu,
Kahveci'nin bakanhgına engel
olamıyor. Çünkü gorunmez
dengeler var.
Mesut Yılmaz'ın Dışişleri Ba-
kanugı'ndan istifa etmesine yol
acan bakanlardan birisi Kâmran
tnan'dır. Ama şimdi dengeler
Yıtmaz'ı tnania birlikte ynhym».
ya zoriamışür. Hem de kendi
kabinesinde.
Bn göriinmez denge örnekle-
ri, Yılmaz'ın kabinesine "ker-
hen" aldığı yirmi küsur bakan
için de tek tek dogrudur. Yıl-
maz, bu kabineyi kendisini ilk
baştan beri destekleyen en yakın
arkadaşlannı (Kalemli ve Akar-
calı hariç) dışanda bırakarak
kurabilmiştir.
Göriinmez dengeler, Akbu-
lut'un dün yaptıgı "güvenoyu
vermeyecegim" açıklaması ile
hükümeti nereye kadar götüre-
bilir? Akbulut'a dün telefonda
bu soruyu sorduk.
"Ben onu bikmem" dedi.
"Ben oy vermeye gitmeyecegim,
ötesini arkadaşlanm bilir."
"Arkadaşlar"ın ise Akbulut'-
un izinden gideceklerini soyle-
mek zor. Çünkü işin ucunda
ANAP hükümetini engelleyip
seçime gitmek var. Buna ise ka-
rar verecek "arkadaş" sayısı ye-
terli degfl.
Ama göriinmez denge hükü-
metini bu "arkadaşlar" yüzün-
den hayli zor günlerin bekledi-
ği kesin...
T
Haydi Beyoğlu'na çıkalım...
C u m h u r i y e t K ı t a p K u l ü b ü
İ s t a n b u l F i l m A j a n s ı
B e y o ğ l u S i n e m a s ı i ş b i r l i ğ i i l e
Ö d ü 11 ü F ı I m I e r - K i t a p S e r g i s ı - A f ı ş v e K a r t l a r
ingilizce zamanı:
SUMMERSC/ÎOO/TIME
Bu yaz da, çağın dili İngilizce'yi
"İngiliz Kültür " öğretiyor.
30 yılı aşkın süredir,
her yaz, her kış olduğu gibi...
Genç, neşeli ortamda... İngilizce' nin uzmanlanyla ...
"İngiliz Kültür", British Council' in
Türkiye' de desteklediği tek kuruluştur.
İstanbul da ve İngiltere' de her yaşa uygun özel ve
genel amaçlı
îngilizce için, "İngiliz Kültür "ü arayın .
I>* Hrıt.-M .*ı/mli
•00*00*
o*o*o*o
oo***oo
ODtllOO
o*o*o*o
•oo*oo*
II
tstanbul Türk-tngiliz Kültür Derneği
Nişantaşı Eğitim Merkezı: Süleyman Nazif Sok. No. 68 Nişantaşı Tel: 132 82 00 (5 Hat)
Kalamış Eğitim Merkezi: Manolyalı Sok. No. 6 Kalamış Tel: 347 55 64
28 Haziran Cuma:
29 Haziran Cumartesi.
30 Haziran Pazar.
1 Temmuz Pazartesı:
2 Temmuz Salı:
3 Temmuz Çarşamba:
4 Temmuz Perşembe:
T a n g o I a r
Yön.: F.E. Solanas
1985 Venedık Jurı Ozel Ödülü
E r k e k I e r
Yön.: D. Dörrie
1986 Vevey Güldürü Fılmlen
Büyük ödülu
Benim Güzel Çamaşırhanem
Yön.: S. Frears
1986 Rıo Büyuk Odulü
G ü n e y
Yön.: F.e. Solans
1988 Cannes En İyi Yönetmen ödülu
A ğ ı t
Yön.: Z. Fabri
1982 Berlin Gümüş Ayt Ödülü
T a x i B I u e s
Yön.: P.Loungine
1990 Cannes En lyı Yönetmen ödülü
B a ğ I a B e n i
Yön.: P.AImadovar
1990 Karlovy - Vary Jüri Özel Ödülü
Galeri • 146 97 38 • 132 64 26
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
Ataturk Eğitim Fakultesı Resırn Bolumu öğrencılerı
GENÇLER SERGİSİ
7 Haziran - 31 Temmuz
D E R İ M O D K Ü L T Ü R M E R K E Z İ
S a b ı t y o l u B e $ k a ^ d e $ l « ' O u r a k K a z i ç e î m e
İ S T A N B U L 5 4 7 1 6 M-6 f «
Osmanlı
Kumaş ve Işlemeleri
Sergisi
ATİUA tKŞİNOZLUGİL
KOUKSlfONU
19 Haziran - 25 Temmuz
1991
SANAT GALERISİ
TEL 524 35 92
146 97 38
132 64 26
RÖNESANŞ
SANATEVİ
Öğretiriz,
kazandınrız.
1990 yılı Süper eğitimle
Gerçek hocalarla,
24 birincilik
ikincilik ve ilk sıralar
RÖNESANS SANAT EVİ
Caddebosian Tel: 3680060
1991 Y u n u s N a d i Ö d i i l l e r i Kısa Film B i r i n c i l e r i
D ü e t
Yön.: Yeşim Ustaoğlu
Onlarla Pek Sık Görüşmedik
Yön.: Hakkı Mısırlıoğlu
Kısa fılmler suarelerde. fılmlerden once gosterılecektır.
Hatta boyunca sınema gırışınde Cumhuriyet Kitap Kulübü kıtap sergısı
duzenlenecek, aynca tstanbul Uluslararası Film Festivali parelelınde Sınema
Severler Derneğt tarafından duzenlenen afış yarışması bınncılerının afış
kartpostalları ve posterlerının satışı yapılacakor.
SAĞLIK ve GÜZELLİK REHBERİ ÇANAJANS 1510044 FAX: 1514155
FROKTOLOGIE
HEMOROİD-FrSTÛL
VARİSLERİN
INFAROT, İĞNE
İLE TEDAVİSİ
Op. Dr. Hayatl F. KOCAL
Bankalaria anlaşma vardır
Runei Cd. Ogan Ap.
No.16-2 Nişantaşı
Tel: 141 35 89
132 0120
UMUT OPTIK
Artüc Birden Fazla. Gözlüğe gerek yoJc
VARİLUX
CAM
Her uzaklıktan
sajlarnet
ORGANİK
CAM
Normai camdan
% 50 hafif, kınlmaz
LENTİLUX
CAM
Nornial camdan
% 80 daha ınce
ANTIREFLE
CAM
Işığa Karşı
gözü koruyan
TİTAL
CAM
Normai camdan
% 40 daha ınce
Çalışma slstemlmiz bllglsayarttdtr
Gözlüğûnüz PHOTOCENTRON cıhazıyla resim çekilıp, merkezJenerek yapılır.
Umut Optikte güleryüzle tanışın.
Cad No 228-3 (Tohrettın Konm Gökay Köşkü Karysı Zlve<boy Yolu)
GöztepeTet:366 03 91 Fax: 368 03 91
Deniz
Tıp Merkezi
Polıkiınık, Râotgen, Laboratuar
EVLERDE
ROIMTGEN
CEKİLİR
24 saat Acll Servis
Nokta Durajı BOSTANCI-İST.
. 3881534
K A D I K O Y
LISKUR
SURUCU
KURSU
T A K S İ T L E
D«vrel»r:
Hafta Şonu: 29 Haziran
Hatta içı: 1 Temmuz
Sabah - Akşam
KADIKÖY (SâJOUuç«?me Camı yan)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79