Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 HAZİRAN 1991
SİNEMA
\flsflk filmler yine yasak
• ANKARA (AA) — Türk vatandaşhğından çıkanlmış
sanatçılara ait yapıtlann Türkiye'ye sokulması ve
dağıulmasını yasaklayan kararname yurürlukten
kaldırılırken, duzenlemede filmlerin yer almamasının,
denetimde kanşıklığa yol açabileceği belinildi. Yasaklı
sanatçılara ait her tilrlü yazılı yapıt, resim, kartpostal,
plak, video ve ses bantlannın Türkiye'ye sokulması ve
dağıtımınl yasaklayan 18 mayıs 1983 tarih ve 83-6588
sayılı kararname yürürlükten kaldırılırken, yeni
duzenlemede, "Sinema Eseri" ile ilgili hiçbir bilgi yer
almıyor. Kültür Bakanlığı yetkilileri, Bakanlar Kurulu'na
sunduklan teklifte filmlerin de yer aldığını belirtirken,
yayınlanan kararda sinema filmlerinin bulunmaması
yüzünden vatandaşlıktan çıkanlmış sanatçılara ait
filmleri denetlemelerinin miımkün olmayacağı- görüşünü
savunuyorlar. Geçen yıllarda Yılmaz Güney'in "Yol",
"Sürti", "Umut" gibi filmleri için Bakanlar Kurulu
karanna göre gösterim izni verilmemiş, fîlmi getiren Efes
FUm Şirketi fılmi Danıştay karan üe gösterime
sokabilmişti.
TÖREN
Üayınevlerine onıır plaketi
• KtUtUr Servisi — Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından
yayın dünyasına 40 yıh aşkın süre emek veren
yayınevlerine önceki gece Mülkiyeliler Birliği'nde
gerçekleştirilen bir törenle onur plaketleri verildi.
Sunuculuğunu Müjdat Gezen'in yaptığı törende konuşan
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Aygören Dirim,
Türkiye'de yayıncüığı fazla tanınmayan bir meslek
olduğunu söyledi. Aygören Dirim, konuşmasında
Türkıye'de yayınalığrn ekonomik, kültürel ve demokratik
ortamın var olmasına bağladı. Dirim'in konuşmasından
sonra yaym dünyasında 40 yıh aşkın bir süredir yer alan
yayınevlerinden Remzi Kitabevi, Inkılap Kıtabevi, Arkın
Kitabevi, lstanbul Maarif Kitaphanesi, Varlık Yayınları,
Dost Yayınlan, özyürek Yayınlan Yayınevi ile Ingiliz
Ecnebi Kitabı Mukaddes Şirketi Yayınevi'ne onur plaketi
verildi. Remzi Kitabevi sahibi Erol Erduran da plaketini
gazetemiz yazarlanndan Türkiye Yazarlar Sendikası
Başkanı Oktay Akbal'dan aldı. Bu arada yazar Rıfat
Ilgaz'a da 80. yaşgünü dolayısıyla Türkiye Yayıncılar
Birliği tarafından bir onur plaketi verildi. (Fotoğraf:
Ibrahim Günel)
SERGİ
Büyülü çahşmalar
• Kkltttr Servisi — Italyan sanatcı Claudio
Parmiggiani'nin enstalasyon çalışmalan Bologna'daki
Modern Sanat Galerisi'nde izleyiciyi büyülü bir geziye
çıkarıyor. Sanatcı, "Resmin geleneksel araçlanndan çok
nadir yararlanıyorum. Tablo yapmıyonım. Ben resim
yapmayan bir ressamım. Bir resmi boyamak büyülü bir
işlem yapmak gibi. Işık ve gölgeyi tek bir ruhla
düşlüyonım" diyor. Yukanda sanatçmın "Dunya
1988-1989" adını verdiği bronz bir çalışması görülüyor.
MÛZİK
'Iiverpool Oratoryo'
• Kiütiir Servisi — Paul McCarthney pop muzikten
klasik müziğe yöneliyor. Sanatcı önümüzdeki 28 haziran
günü Liverpool'daki Anglikan katedralinde kendisinin ilk
klasik opera yapıtı olan "Liverpool Oratoryosu"nu
seslendirecek. Paul McCarthney oratoryoyu kompozitör
Carl Davis'le birlikte yazdı. Sanatçıya konserde Kraliyet
Orkestrası ve korosu eşlik edecek. 90 dakika sürecek
olan konser sonbaharda compect-disc olarak çıkacak.
Paul McCarthney, "Çok heyecanhyım. Uzun zamandır
düşlediğim bir işi gerçekleştiriyorum. Umanm gülünç
duruma düşmem. Elbette bir Mozart değilim, ama iyi bir
şeyler çıkacağını umuyorum" diyor.
Afrika müziği yaşam savaşında
• AKKRA (AA) — Kalıtım bilimcilerle antropologlar,
insan kökeninin Afrika kıtasına bağlı olduğu üzerine çok
önemli kanıtlar topladıkları yakın zamanlarda, olasıdır,
muzik sanatının en derin köklerini besleyen Afrika,
ekonomik somürünun doğurduğu kultur tahribatma
karşın kendi müziğini korumak için direniyor. Gana'da
kurulmuş olan "Panafrikan Orkestra", tüm Afrika
ülkelerinin geleneksel çalgılarını Batı müziğinin Afrika
doğasıru tümden ezme tehlikesine karşı kullanmak için
hazırlanıyor. Ingiliz Reuter Ajansı'nın muhabiriyle
yaptığı söyleşide "Kuruluşumuz, Afrika'nın toplumsal,
ekonomik özgunüğü için son derece önemli olan
bağımsızlık ve kendine guven düşüncesine dayanıyor"
diyen topluluğun kurucusu ve yönetmeni Nana Danso
Abiam, Afrika'mn, birçok alanda olduğu gibi muzikte de '
Batılı kaynaklara çok fazlasıyla bağımlı olduğunu
vurgulamakta. Gana'nın her köşesinden köylerden gelen
25 müzisyen, topluluğun bugünkU elemanları. Yönetmen
Abiam'm ideali, kıtayı bütünüyle simgeleyecek
enstrümanlardan kurulu 108 üyeli bir çoksesliliğe
yönelmek. 1988 yılında kurulan orkestra, farklı
bölgelerin aslında bir arada kullanılmayan çalgılarını
birleştirmekle Gana'da takdir toplamış. 12 "Atenbeten"
bambu flütleri bir dizi davul, karmaşık aksak ritimleriyle
desteklerken, üç adet "Gyile", tahta ksilofon onlara
katılıyor. Tek telli yayh bir çalgı olan "Gonje", oturumu
tamamlıyor. Beste ve düzenlemelerini yönetmen Abiam'ın
yaptığı topluluk, 37 yaşındaki kurucusunun akademik
temelinde etkinliğini surdürüyor. Şef Abiam, batı
müziğinin nota sisteminden yararlandıklarını belirtirken
bunun çalmayı köylerinde atalannın izinden öğrenen
topluluk elemanlarına kolayhk sağladığını, yenı bir
bestenin öğrenimine hız kattığını kaydetmiş.
KÜLTÜR-SANAT
19. ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ
CUMHURÎYET/7
Açıkhavada bale geceleriLyon Opera Balesi, bu
aİcşam ve yarın akşam
Açıkhava
Tiyatrosu'nda iki
gösteri sunacak.
Topluluğun repertuan
modern balenin çok
önemli örneklerinden
oluşuyor.
Kültür Servisi — Lyon Ope-
ra Balesi, bu akşam ve yann ak-
şam 21.30'da Açıkhava Tiyatro-
"su'nda iki gösteri sunacak. Top-
luluğun programında bu akşam
'Luminescences' (Koregrafi:
Nils Christe / Mttzik: Francis
Poulenc), 'Steptext' (Koregrafi:
Williarn Forsythe / Müzik: J. S.
Bach), "Beş Tango" (Koregra-
fi: Hans van Manen / Müzik:
Astor Piazzolla), "Jardi
Tancat" (Koregrafi: Nacho Du-
ato / Müzik: Maria del Mar
Bonnet) yer alıyor. Lyon Ope-
ra Balesi yann akşam da 'Lumi-
nescences", 'Steptext', "Bogus
Pomp" (Koregrafi: Ralph Le-
mon / Müzik: Frank Zappa) ve
"Aşk Şarkılan" (Koregrafi:
VVilliam Forsythe / Müzik:
Aretha Franklin, Dionne War-
wick) adlı yapıtlan sunacak.
Lyon Opera Balesi çok kısa
bir süre içinde uluslararası alan-
da une erişti ve Maguy Marin,
Mathilde Monnier, Jean-
François Duroure, Lucinda
Childs, Karole Armitage, Ralp
Lemon, AngeUn Preljocaj gibi
koregraflann işbirliğiyle çağdaş
yapıtları içeren geniş bir reper-
tuar oluşturdu.
Lyon Opera Balesi, VVilliam
Forsythe, Jiri Kylian ve Mats
Ek gibi dansın büyük adlanyla
ve genç Fransız yaratıcılarla ya-
pılan yoğun çalışmalardan ve
1985 yılında sahnelenen "Kül
Kedisi" balesinin kazandığı bu-
vük başandan sonra Çin, Bre-
zilya, Avustralya, Hindistan,
Kanada ve beş kez de ABD'de
GÖRÜLMEYE DEGER— Lyon Opera Balesi sanatçüan, WiUiam Forsythe, Hans van Manen gibi son dönemin ünifl koregreflan-
nın vapıtlannı sanacaklar.
turneler gerçekleştirdi.
Topluluğun yöneticilerinden
Françoise Adret, Fransız - Rus
okulunun ünlü adlanyla eğitim
gördukten sonra 1948'de deko-
runu Fernand Leger'nin, koreg-
rafisini Serge Lifar'ın gerçekleş-
tirdiği"Le Pas D'Acier" deko-
nınu Georges Braque'ın hazır-
ladığı ve Rene' Char'ın bir şiirin-
den yola çıkan "La Conjura-
tion" adlı balenin koregrafisini
üstlendi.
1951'de Amsterdam Opera
Balesi'ni kuran Françoise Ad-
ret, Fransa'ya döndükten son-
ra Roland Petit ile de çalıştı.
1960'h yıllarda Nice Şehir Ba-
lesi'ni ve Panama Ulusal Bale-
si'ni kuran Adret, 1960'lann
sonlannda yeniden ülkesine dö-
nerek ilk Fransız Ulüsal Koreg-
rafi Merkezi olan Çağdaş Bale
Tiyatrosu'nu kurdu ve yönetti.
1980-82 arasında Lyon Ope-
ra Balesi'nin sanat yönetmenli-
ğini üstlenen Adret, 1985'ten
başlayarak da topluluğun genel
yönetmenliğine getirildi. 60 ka-
dar koregrafisi bulunan Adret,
1987'de Lyon Opera Balesi'yle
birlikte Dans Ulusal Büyük
ödülü'nü aldı.
Topluluğun yardımcı yönet-
meni Yorgos Lttkos, profesyo-
nel olarak ilk kez Roland Petit
Balesi'yle dans ettikten sonra
Sessizlik Tiyatrosu'na kateldı,
ardından da Zürih Opera Bale-
si'nde çalışmalannı sürdürdü.
1970'lerin ortalannda Roland
Petit/Marsilya Ulusal Balesi'n-
de önce dansçı, sonra yönetici
olarak görev alan Lukos, Ame-
rikan Bale Tiyatrosu ve Lond-
ra Fesüval Balesi gibi ünlü grup-
larla da çaüşo. 1984'te Franço-
ise Adret'nin isteğiyle Lyon
Opera Balesi'ne katılan Yorgos
Lukos, 1988 yıundan bu yana
topluluğun yardıma yönetmen-
liğini yapıyor.
Melos Dörtlüsünün müzisyenleri aynı anda soluk alıp veriyorlar
Çeyrek yüzyıllıkbirliktelikEVİN ÎLYASOĞLÜ
Festivalin tek kuarteti Melos
Dörtlıisü 17 haziran günu Mo-
zart (KV 458), Dvorak (op. 34)
ve Schumann'dan (op. 41/111)
oluşan bir program sundu. Ha-
ni uzun yıllar evli kalan çiftler
vardır, biri diğerınin biraz son-
ra ne diyeceğini, nasıl diyeceğı-
ni mutlaka duyumsar! Aralann-
da karşılıklı bir saygı ve hâlâ
paylaşacak bir coşku duyulur.
Işte tam yirmi beş yıldır birlik-
teliğıni sürduren Melos Dörtlü-
su de böyle bir tabloyu andın-
yor. Onca yıl hiç aynlmadan ça-
hşmış, dağarcıklanndaki her ya-
pıtı sindirene kadar karşılıklı
tartışıp yerleştirmişler...
Sonuçta her çaldıklan kuar-
tet dört kişinin aynı anda alıp
verdiği bir soluk; kusursuz bir
uyum yaratıyor. Mozart ve
Dvorak'ı dınledikten sonra,
konser arasında 'Acaba daha
başka, daha kusursuz nasıl ça-
lınabilir bu eserler?' diyen dın-
leyiciler, Schumann'm La Ma-
jör Kuarteti'nden sonra "Keş-
ke biraz daha uzasaydı, biraz
daha çalsalardı' diyerek salon-
dan aynldılar.
Yirmi beş yıhn birikiminde
kimbilir ne çok yapıt vardır da-
ğarcıklannda. Yıllık programla-
nnı nasıl yaparlar, nasıl seçer-
ler, sistematik bir sıralamalan
var mıdır? Uzun süre üst uste
çahp sonra yıllarca unuttukları
kuartetler olur mu? Topluluğun
birinci kemancısı VVilhelm
Mekber'e soruyoruz:
"Gerçekten çok geniş bir da-
ğarcıgımız oluştu. Dile kolay,
yirmi altıncı yüımızı süriiyoruz..
FESTİVALDE
BUGÜN
Sema Gösterisi (Ataturk
Kültür Merkezi Büyük Salon,
18.30)
Venedik Solistleri (Aya trini,
18.30)
Lyon Opera Balesi (Açıkhava
Tiyatrosu, 21.30)
: FESTtVALDE
YARIN
GEÇEN YIL GÜMÜŞ YLLIM KUTLADI —Geçen yıl kunıluşunun gümüş yıiını kutlayan Me-
los Dörtlüsü'nde Wilbelm Melcher (keman), Gerhard Voss (keman), Hennann Voss (viyola)
ve Peter Buck (viyolonsel) yer alıyor.
Bazen tutku halinde uzun sure
programınuza aldığımız yapıtlar
oluyor, Örneğin, bir zamanlar
Verdi'nin kuartetini ust üste yıl-
larca çaldık. Sonra da unutmu-
şuz. Yıllar sonra eski bir dost
bulmuş gibi >eniden ve doğal ki
yeni bir birikimin getirdiği an-
layışla ele aldık. Şu sıralarda bol
bol Mozart çalıyoruz, lurneler-
de, plaklarda Mozart yıiını kut-
luyoruz. Programlanmızda yir-
minci yıizyıl yapıtlarına da
önemli bir yer ayınnz. Dağar-
cığınuzı konseri düzenleyenlere
tümuyle sunuyoruz, onların is-
teği doğrultusunda program
oluşuyor."
Kurulduğundan bu yana hiç-
bir uyesi değişmeyen Melos
Dörtlüsu Stuttgart'ta yaşıyor,
Stuttgart Muzik Akademisi'nde
ders verıyor. Topluluğun tarihi
değerdeki çalgılan da guzel ton
duyurmasının bir başka etke-
ni... Daha nice yıllar böyle bir-
likte çalmayı planlıyorlar.
Singapur Senfoni ve
Stadler
Uluslararası İstanbul Festiva-
li'nde çeşitli ülkelerden gelen bir
dinleyici kitlesi olmasa da çoku-
luslu bir yorumcu kitlesi var.
Singapur Senfoni Orkestrası ile
çalan Rus kemana Sergey Stad-
ler, 18 haziran akşamı Beetho-
ven'ın Keman Konçertosunu
yorumladı. Orkestranın şefı
Choo Hoey'yi geçen yıl İstanbul
Devlet Senfoni Orkestrası ile
dinlemıştik. Kendi orkestrasırun
başında, kendi çalıştırdığı top-
luluk ile dinledik bu kez.
Stadler parlak, romantizmin
iyıce duygusal sınırlarında çal-
dı Beethoven Konçertosunu.
Yer yer küçülen tonuna orkest-
Tttrk Klasik ve Tksavvuf
Mnsikisi Toplulugu / Ahmet
Öztaan (Ataturk Kültür
Merkezi Konser Salonu,
21.30)
Lyon Opera Balesi (Açıkhava
Tiyatrosu, 21.30)
ra sesini daha da kuçülterek eş-
lik etti. Bazen de orkestra solo-
yu bastıran bir yoğünluğa yuk-
seldi. Stadler'in bu konçenoda
alışageldiğimiz Kreisler kadanz-
lan yerine Beethoven'ın bir za-
manlar aynı konçertoyu piyano
için uyarlayıp, piyanoya göre
yazdığı kadanzları kemana
uyarlaması ilginçti.
Brahms'ın Re Majör'op. 73
iki numaralı Senfonisinden son-
ra topluluk bis olarak çok alımlı
bu
1
yapıtla alkışlara karşıhk ver-
di. 'Dance of Ibe Yao People'
başlığı altında otantik Çin mu-
ziğinden Mao Yuen tarafından
Batı tekniğine uyarlanmış bir
parçaydı. Şef ve üyelerin en coş-
kulu çaldığı, dinleyicilerin de en
keyifli dinledikleri eser oldu.
Bulgar sanatcı Vladimir Çukiç'in yapıtları Vakko Sanat Galerisi'nde
Caz müziği eşliğinde 'Saxuality'
AHU ANTMEN
Hayal gucunun yarattığı bir
zaman ve mekân. Yalmzca sa-
natçımn içinde var olan, yaşa-
yan.ama yarattığıyla 'şimdi'ye,
'btıraya' yansıyan...
Fantastik realizmin önemli
sanatçılarından Erol Deneç'ten
sonra, Vakko Sanat Galerisi.yi-
ne aynı turde çalışan bir sanat-
çımn yapıtlannı sergiliyor: Bul-
gar sanatcı Vladimir Çukiç.
Tıpkı Deneç gibi Çukiç de "ba-
sit şeyleri bize garip gösterebi-
len o olaganustü güc", mistisiz-
min gızi içinde kendini kaybet-
mış... Bu kayboluş, Hint ve Mı-
sır uygarlıklanndan izler taşıyan
ozgün baskılarında açığa
çıkıyor.
Vakko Sanat Galerisi'nın
bulteninde, Çukiç'in izleyiciyi
"tanımlanamayan zaman ve
mekânlara" goturduğu soyleni-
yor. Belki. Ama belki de tanım-
lanamadığı kadar da var olan,
gerçek bir dünyayı yansıtıyor bu
yapıtlar. Kaynağını geçmişte ya-
şamış, ancak etkısi hâlâ suren
uygarlıklardan almasıyla, kısa-
cası yaşamdan beslenmesiyle,
son derece var olan bir dun>a-
ya goturuyor Çukiç izleyiciyi,
kendisinin olduğu kadar, izleye-
Italya, Yugoslavya, Macaristan
gibi ülkelerde gerçekleştirilen
çeşitli bıenallerde sergilenmiş,
aynı yıl Varna Grafık Bıenali'n-
de birincilık odulu kazanmış.
Sanatçımn Hollanda, Belçika.
Almanya, ABD, Finlandıya,
da. Şimdi ise sanatını caz din-
leyerek surdürüyor ve bunu şöy-
le anlatıyor:
"Bütün çalışmalanm caz mü-
zisyenlerinin etkisini taşıyor.
Özellikle John McLaughlin, Pa-
co de Lucia, Jan Garbarek, Ra-
Vakko'da özgünbaskılannı sergileyen
Çukiç'in yapıtlarında caz tutkusunun açık
izleri var. Yapıtları John McLaughlin, Jan
Garbarek, Weather Report gibi ünlülerin
etkisini taşıyor. Bulgar sanatcı Vladimir
Çukiç'in özgünbaskı çalışmaları ay sonuna
kadar Vakko'nun Beyoğlu'ndaki sanat
galerisinde görülebilecek.
x
nin de iç dünyasına...
1958'de Hasköy'de doğan
Çukiç, Bulgaristan Guzel Sanat-
lar Akademisi'ni bitirdikten
sonra grafik sanatlar dalında
uzmanlaşmış. Çukiç'in yapıtla-
rı, 1987'den bu yana Japonya,
İtalya ve Fransa'da sanat gale-
rilerinde ve ozel koleksiyonlar-
da yapıtları da bulunuyor.
Vladimir Çukiç'in yapıtların-
da caza olan tutkusunun da iz-
lerı var. Zaten bir caz muzisye-
ni olmakmış tutkusu, en başlar-
vi Shankar, VVeather Report."
Yapıtlarına bakıldığında da
isimleri dikkat çeki>or hemen:
"Saxuality", "Mahavishnu",
"The Dream of the Pyra-
mids"... Bu arada bultende
"Saxuality" "cinsellik" olarak
çevrilmiş, ama sanatcı ustunde
durarak "Sexualit> değil, sak-
sofonun etkisiyle sasuality " di-
yor. Aslında ıkisıni bırbirinden
pek farklı bulmuyor: "Saksofo-
nun çok heyecan verici bir sesi
var, cinselliği çagnştınyor ben-
de..."
Vladimir Çukiç, Bulgaristan'-
da iyi sanatcıların olduğunu
söylüyor, ancak ekliyor:
"Kültür dttzeyi pek yhksek
değil. Zaten insanlann çok pa-
rası da yok. Bizde, sanalçıların
çoğu Batı'ya açılmak ve Batı'-
da unlu olmak için uğraşıyor.
Önceleri Kultur Bakanlığı sergi-
ler duzenler \e yapıtlar satın
alırdı. Ancak o da pek iyi bir
sistem sayılmazdı. Çiınkii bep
Komünist Parti'ye yakın res-
samlann resmi saOn alımyordu.
Şimdi sanatcı yalmzca sanatıy-
la yaşayamıyor, bicek iş yapı-
yor mutlaka."
Çukiç'in yapıtlan. 29 hazira-
na dek Beyoğlu Vakko Sanat
Galerisi'nde görülebilecek.
Caulfield öldü
• LOS ANGELES (AA)
— 'Blue Skies', 'Monsieur
Beaucaire1
, 'Dear Ruth' gibi
filmlerin Amerikalı yıldızı
Joan Caulfield 69 yaşında
öldu. Joan Caulfield'in iki
hafta önce getirildiği
hastanenin yetküileri,
sanatçımn kanserden
öldüğunü açıkladılar.
Televizyon dizilerinde de
oynayan aktris Joan
Caulfield, 1973'te çevirdiği
son filmı 'The Doberman
Heist'ten sonra
Broadvvay'da 'Butterflies
are Free", 'Plaza Suite1
gibi
oyunlarda rol almıştı.
Sarıyer
etkinlikleri
• Kültür Servisi —
Boğaziçi Sanyer Çevre ve
Kultür Günleri çerçevesinde'
bugun Sarıyer Belediyesi
Türk Sanat Müziği
Korosu'nun konseri saat
15.00'te yer alacak. Grup
Mizah'ın sokak dinletisi
saat 16.00'da başlıyor. Ümit
Tunak ve Mutlu Torun'un
arp-gitar dinletisi ENKA
Sadi Gülçelik Vakfı'nda
saat 17.00ye başlayacak.
TYS'nin Sanyer'deki
standında ise saat
17.30-20.00 arası Fazıl
Husnu Dağlarca, AUol
Behramoğlu, Alpay
Kabacalı ve Öner Ciravoğlu
kitaplarını imzalayacak.
'Kanlar Koğuşu' adlı film
ise saat 20.30'da
gösterilecek.
Mahkûmlardan
sinema dergisi
• Kultur Servisi —
Dünyada ilk defa
cezaevinde hazırlanan bir
sinema dergisi, "Sinema
Günleri", bugun Beyoğlu
Sineması'nda açılacak bir
sergide tanıtılacak. Dergiyi
Buca Cezaevi'nde idam
cezası ile yargılanan
mahkûmlar hazırladı.
Yaklaşık bir ay önce de
"Sinema Günleri"ni konu
alan bir sergi Ankara'da
Kızılırmak Sineması'nda
açılmıştı. Henuz tek sayı
olarak çıkan derginin
Beyoğlu Sineması'nda
bugün gerçekleştirilecek
tanıtmı sergisine sinema
sanatçüan ve yönetmenler
de katılacak.
MozaıtTı
telekart
• Kultur Servisi —
Fransa'da Telecom
Mozart'lı 1 milyon telekartı
hızmete soktu. Böylece
Mozart yıh boyunca ünlu
besteci daha ozel bir kimlik
kazandı. 40 frank veren her
Fransız, Mozart'lı telekarta
sahip olabilıyor.
Aksoy
görevinden
alındı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Ankara ll
Kultur Müdurü Yahya
Aksoy görevinden alındı.
Aksoy'un yerine Kültür
Bakanlığı Araştırma
Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanlığı'nda
uzman olarak görev yapan
Mesut Yıldırım atandı.
Çizgili konser
• ANTALYA (AA) —
Sanatcı Özdemir Erdoğan,
Antalya'da "Çizgi
Tiyatrosu" ile birlikte
sahnaye çıkacak. özdemir
Erdoğan, kızı Yonca
Erdoğan'la birlikte 24
haziran pazartesi günü
Antalya Konyaaltı Açıkhava
Tiyatrosu'nda konser
verecek. Fosforlu iplerden
oluşturulan sekillerin
karanlıkta siyah giysiler
giyen oyuncular tarafından
hareket ettirilmesiyle
gerçekleştirilen "Çizgi
Tiyatrosu" da konser
arasında kısa oyunlar
sergileyecek.
BüGÜN
• llgaz'ın imza günü
Rıfat Ilgaz saat 17.00-19.30
arası Ataköy Atrium'da
kitaplarını imzalayacak.
• Burçak Evren'le yüz
yüze Ataturk Kitaplığı'nda
Yüz Yüze"nin konuğu
Burçak Evren. Gün, saat
16.00'da başhyor.
• Dlalarda Iznik A. Bilgin
Turna'mn tarihi Nicea-lznik
üzerine dialı söyleşisi saat
21.00'den itibaren Yeşil
Bizans'ta.