22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN 1991 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGUN Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdûriüğü'nden alınan bilgiye göre; bütün böigetenmiz parçalı bulutiu ve açık geçecek. HAVA SICAKLIĞI: önemli bir defiişik- lik olmayacak. RÜZGÂR: Kuzey ve batı yönlerden hafif, ara sı- ra orta kuvvette esecek. Deniz- lerde. Karadeniz'de gündoğusu ve kesislemeden, Marmara ve Ege'de yıldız ve karayelden, Ak- deniz'öe gunbatısı ve lodostan 2-4, yer yer 5 kuvvetinde saat- tB 4-16, yer yer 21 deniz mffi hız- „esecek gûneyw esecek km hafif k k kQ ûk M ,, , k ğ Maru Aûapazar Adıyaman Afyon Afln Artarı Antakya AnUlya AfMn Aydm Bdıtesır Bieck Mnoût Btts Bokı Bursa Çanaktaıe Çonjm Dencf A 3S°20°Dıyartalac A 28° 20° EtSrne A 37" 21° Erancan A 32° W Eramım A 28° 10° Eskışehır 32° 18° Gaaamep 30°21°(Snssun 37° 20° Manısa 30° T7° KMaraj 32°17°M»ran 26°10°Mujla 8°M 32° 17° GûmûstBne A 2 3 ° W ° H * l * i A 36c 23°lsp»U A 32° 17° Isanbui A 28°WİB™r A 30°16°ICare A 32° 18° Kasömonu A A 32° W Kaysejı A 31° 19° Kifttarai A 30°19°Korv» A 30° 13° Kûtehya A 34° 18° Malatya 38°2<°Niflde 25°18°OnJu 30°14°Fte 29° 17° Samsun 33° 15° Siirt 25°18°Sinop 33°21°Snas 23° 9°*knOaO 32°M°*abzon 32°15°lıncei 33°17<> Van 32° 17° Ytagat 35° 18° ZonguMa* A 35° 22° A 36°21° A 28° 22° A 35° 20° A 33°»° A 34° 15° A 26° 18° A 28» 17° A 2*>17° A 36° 22° A 23° 16° A 29° 12° A 24°1«° A 27° 18° A 30° 19° A 36° 18° A 24° 16° A 31° 16° A 24° 18° •£x- A-aç>k BboluOu G-guneşi K-kariı S-sst Y^a(|muriu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Müzikte yarım tonlardan oluşan ses dizisi. 2/ Güneyden esen yel... Yapının ya da arsanın boyutla- rını ve sınırlarını gösteren harita. 3/ Nişan... Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu... Hollanda'nın plaka işareti. 4/ Bü- yük makamdaki kimseleri hoş sözler- le, fıkra ve öyküler- le eglendiren kimse... Beğenilen nitelikleri taşıyan. 5/ Kıllannda ve gözlerinde doğuştan boya maddesi bulunmadı- ğı için her yanı beyaz olan insan ya da hayvanlara verilen ad. 6/ Bir işi yaptırabilme gücü... "Levazım" söz- cüğünün kısa yazıhşı... Olumsuzluk belirten bir önek. 7/ Bir nota... ödünç verme. 8/ Iktisatta türdeş bir bütüne eklenen son birime verilen ad. 9/ Kilime benzer, renkli ve mo- tifli uzun yolluk... Tropikal Asya'da yaşayan bir sığır türü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çimento yapımında fınndan ezil- meden çıkan pişirme ürünü. 2/ Pembe renkli şarap... tskambil kâğıtlarıyla oynanan bir tür oyun. 3/ Ateş... GUneydoğu Ana- dolu'da daha çok kadınlann çeşitli yerlerine yaptırdıkları bir tür dövme... Hile. 4/ Birbirine ekli çok hafif parçalardan olu- şan ve kendi kendine hareket eden soyut heykel... Oylumlu. 5/ Çeşitli malzemelerin bir araya getirildiği üç boyutlu sanat yapı- tı. 6/ Yurdumuzda kunılmuş yirmi bir köy enstitüsünden biri. 7/ Dahil... Küçük mağara... Arapça'da "ben" 8/ Bir akarsuyun kaJkerli bir alanda oyarak oluşturduğu darboğaz... Su. 9/ Süs için yapılmış giysi kıvnmı... Bir yapının ortasında yer alan üstü açık alan. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Servis otobüsleri 20 HAZtRAN 1931 Şehrin muhtelif mahallelerinde yeni yeni otobüs hatları vücude getirilmekte, otobüs faaliyeti çoğalmaktadır. Bu otobüsler şoförlerin şahsi malı olup şirket mahiyetinde bulunmadığından Tramvay, Seyrisefain -ve Şirketihayriyenin kanuni itirannı davet edememektedir. Taksim-Şişhane - Galata - Eminönü - Bahçekapı - Köprü tarikile Galata - Ağahamamı - Firuzağa - Sıraselviler - Taksim arasında yeni bir servis açılacaktır. Diğer taraftan Sirkeci ile Bakırköy arasında işlemek üzere diğer bir hat için daha hazırlık yapılmaktadır. Belediyeye otobüslerin rekabet kastile hızlı gittiklerinden ve kaza vukuuna sebep olduklarından şikâyet edilmiştir. Belediye sür'atleri tahdit edecektir. Şoförler taksi fiatlarını da ehemmiyetli surette düşürmuşlerdir. Bir çok yerlerde şoförlerin pazarlıkla gittikleri, geceleri Tepebaşı'ndan Sirkeci'ye 40-50 kuruşa müşteri taşıdıkları görülmektedir. Bir çok şoförler işsizlikten şikâyet etmekte olduklarından Belediye taksi ücretlerinin tenzilini tetkik edecektir. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Silahsızlanma görüşmeleri 20 HAZtRAN 1961 Genel bir silahsızlanma konusunda temmuz ayında yapılması tasarlanan konferansa hazırlık mahiyetinde olmak üzere bugün, VVashington'da Başkan Kennedy'nin silahsızlanma işleri müşaviri Mccloy ile Sovyetler Birliğinin Birleşmiş Milletlerdeki daimi delegesi Zorin arasında görüşmeler başlamaktadır. Kennedy Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığında yapılacak olan görüşmelerde başhca iki konu ele alınacaktır: 1- 31 temmuz 1961 tarihinde başlaması kararlaştırılan Silahsızlanma Konferansına hangi devletlerin katılacağı, 2- Bu konferansta ele alınacak konutların anahatlarının tesbiti. Siyasi çevreler bugünkü müzakerelerden bir netice alınacağı hususunda pek iyimser gözükmemektedirler. Zira silahsızlanma konusunda Sovyetlerin görüşü ile Birleşik Amerika'nın siyaseti arasında derin farkların mevcut olduğu malumdur. Hratçef GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Gorbi'ye eleştiri 20 HAZİRAN 1990 Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin 28. Kongresi'ne iki hafta kala toplanan Rusya Federasyonu Komünist Partisi Konferansı'nda Mihail Gorbaçov'un perestroyka politikası delegeler tarafmdan şiddetle eleştirildi. Gorbaçov konferansta yaptığı konuşmada ülkede ikilik yaratmaya çalışanları sert bir şekilde uyararak SSCB'nin bugünkü yapısının korunabilmesi için Rusya Federasyonu ile nerkez arasında işbirliğinin zorunlu olduğunu belirtti. "însanları gözleri ile sağaltan" îlköğretim Müfettişi Köy Enstitüsü çıkışlı MEHMET NACİ ÖCAL'ı yitirdik. 20.6.199İ Perşembe (bugün) Maltepe Merkez Camii'nde kıhnacak ikindi namazından sonra Küçükyah Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ 'Cezâv,r ~«'*<'' A t ı n a : i \ Tunus • Sam Kahıre" DUNYADA BUGUN Amstonlam f Amman f Atına / Bajdal / Barcetana / Basal t BMfn ı Bom i Brttsd / Budapese / Cenevre / Csayir / Odde 1 Duba / fiviüun 6kne / HHsnki / Kopvhag Kün l Leftosa 16° 36° 31° * 40° k 26° l 20° l 28° \ 22° k 20° * 17° k 24° V 30° * 28° y 42° ^ 42° » 19° ( 32» * 18° * 32° \ 18° * 20° ^ 29° Lsningnd Londra Uadnd Milano Mortnul Moskm Uunh New York Oslo Psis Prag Rryad ROTH Sofy» Sam -HAvn Imus Varşma Venedık Vıyana Wasfwıgtoı Zûritı A A A A A A A A A A A A A _ — A A A n — A 18° 21 24 24 2T° 23° 20° 23° 18° 44° 28° 30° 33° _ 20° 25° 24° — 23° T4BÜŞMA *Cair©' Neresi? Bir sözcük Türkçeye mal olmuş ve kökleşmişse, onu artık yazımda (imlada) Türk ağzındaki söylenişi ile seslendirmeliyiz. Latin abecesini kullanmamız bize bu olanağı vermektedir. Sayın Dr. Ergin Sencer, Arapça kökenli adlann Türkçe yazımları hakkındaki değin- melerime yanıt veriyor (Cumhuriyet Tartış- ma 11 Haziran 1991). "AbdüKahap" yada "Ümmü Gülsüm"ün Türk abecesi ile ya- zımı, bunların Arapçadaki söylenişine uyar mı diye soruyor. Yanıtım: Sayın Sencer haklıdır; uymaz! Yalnız bunlar değil, Türk- çeye geçmiş yüzlerce Arapça sözcük vardır ki bunların Arapça söylenişi ile Türkçede- ki seslendirilişleri birbirine uymaz. îşte be- nim değinmek istediğim sorun da burada: Bir sözcük Türkçeye mal olmuş ve kökleş- mişse, onu artık yazımda (imlada) Türk ağ- zındaki söylenişi ile seslendirmeliyiz. Latin abecesini kullanmamız bize bu olanağı ver- mektedir. Bu abece sayesinde, sözcükleri kurmada kullandığımız sesleri, yazıya he- men hemen tümüyle yansıtabiliyonız. Arap abecesinin kullanıldığı dönemde böyle bir sorunumuz yoktu. Çünkü Arapçadan Türkçeye geçmiş sözcükleri, kural olarak Arap harfleriyle aslına uygun biçimde ya- zıyorduk. Ama böyle yazılmış sözcüğü Arap kendi hançeresine göre seslendirerek okurken biz, Türkçeleşmiş biçimiyle seslen- diriyorduk. îşi inada bindirip Arap kökenli Türkçeleşmiş sözcüğü Arap ağzı ile oku- makta direnenlerle de alay ediyorduk. "Anadolu Feneri"ni "tnna-tuli- finnari" diye okumaya kalkan softa bozuntusu öy- küsündeki tip bunlardandır. Şunu da ekle- yeyim: Şimdilerde çocuklanna bu adlan ve- ren pek yok, ama aramızda yaşayan çok sa- yıda Abdülvahap ya da Ümmü Gülsttm adı- nı taşıyan yurttaşımız var. Doğum tarihle- ri 1928'den önce ise bu yurttaşlann adı, nü- fus kütüklerine Arap harfleriyle kaydedil- miştir; ama kütükler yeni harflere çevrilirken bunlar yazımda da Türkçe söy- lenişi ile Abdülvahap ya da Ümmü Gülsüm olmuşlardır. Banka "müdiri" Rüştii B«y'- in adının yazımı ile ilgili duyarlığına itira- zım da işte bundan kaynaklamyor. Kendi- sinin adının yazımı ile ilgili tutumunu ge- reksiz ve yersiz bir işgüzarlık sayıyorum. Nüfus kütüğünde nasıl yazdı olursa olsun, binlerce Rüştü'ye herkes Rüştü derken ve bu adı böylece yazarken, bu baya neden "Rüşdii" demeye zorlanalım ki? Son bir nokta: "Abdel-Wahap"ın ölü- münü bildiren haberi yazan genç gazeteci- yi adı böyle yazdı diye azaılamış değilim. Sayın Sencer bunda yamlıyor (Zaten böyle bir yetkim de yok). Sadece, kendi bilgi dü- zeyime göre bir açıklama yaptım ve bu ko- nuda özeoli olmak gereğini belirttim. Ama eğer o haberi yazan genç gazetecinin şefı ol- sa idim, kendisinden, yazısında haberin mahreci olarak gösterdiği "CAIRO"nun (Yayımlanan haberde haberin çıkış yeri ay- nen böyle yazılmıştı) Arabistan'ın neresi- ne düştüğünü herhalde sorardım! Bilmem derdimi anlatabiliyor muyum Sayın Dr. Sencer? Prof. Dr. AYDIN AYBAY Taksim-İstanbul Dimya Çevre Günti ve Kurban KesnnL». Turizme büyük umutlar bağlayanlar bu manzarayı gören turistlerin hakkımızda neler düşüneceklerini akıllarına getirmiyorlar mı? 5 Haziran Dünya Çevre Giinii; öğleyin saat 13.30'da fakülteye gitmek üzere oto- büs durağına geliyorum. üzaktan yol üze- rinde çırpınan koyunları görünce bir kaza olduğunu düşünüyorum, içim burkuluyor. Yaklaşınca hayvanların o gün Erzurum'a gelecek olan Sayın Mesut Yılmaz için kur- ban edilmek üzere ayaklan bağlı bir şekil- de dizilmiş olduklarim görüyorum. Çevre- de bulunanlar hayv'anların saat 11.00'den beri bu şekilde yol üzerinde çırpındıklarını anlatıyorlar. Tam on tane koyun ve her ko- yunun başında belinde bıçağı olan kasap- Soruyorum herkese. Bu, barbarlık değil de nedir? Aslolan insan hakları, hayvan sevgisi, çevre sorunlan gibi konularda bol bol laf üretmek değil, somut adımlar at- maktır. Kurban edilen hayvanların etleri- nin nasıl değerlendirildiği konusunda bilgi sahibi değilim. En azından etlerin bazı yar- dım kurumlarına verildiğini umuyorum. Durum böyleyse bir politikacmın herhan- gi bir kenti ziyaretinde onun için kurban kesmek isteyenler Et-Balık Kurumu'ndan belli miktarda etin herhangi bir yardım ku- runuına gönderilmesini sağlayabilirler. Di- İar bekliyorlar. Hayvanlar çırpındıkça sü- nimıze göre de hayır işlerinin gizli yapılması rütülerek yolun kenarına getiriliyorlar. Da- gerekmiyor mu? ha sonra Hiikümet Meydam'nda da aynı Turizme büyük umutlar bağlayanlar bu durumda 10 kadar koyun görüyorum. Ve manzarayı gören turistlerin hakkımızda ne- kentin birçok yerinde aynı manzaranın gö- ler düşüneceklerini akıllarına getirmiyorlar rüldüğünü duyııyorum. Sayın Özal'ın Er- mı? zurum'a gelişlerinde koyunlann yerinde ko- Çevre sorunları hakkında nutuk atanlar ca koca ineklerin çırpmdığını anımsıyorum. bu şekilde çevreye nasıl zarar verildiğini bi- liyorlar mı? Sürekli yurtdışına giden politikacılanmız bizden fersah fersah ileri Avrupa ülkelerin- de bu tip törenlerin nasıl yapıldığını gözle- miş olmalılar. Bütün bu şatafatlı törenle- rin gerekli olup olmadığı da tartışılabilir. Ama mutlaka gerekiyorsa bu törenler kü- çük çaplı festivallere dönüştürülebilir. Ço- cuklara armağanlar verilebilir, büyüklere küçük sunularda bulunulabilir. Bu biçim- de politikacıların çok daha sempati topla- yacaklanna yürekten inanıyorum. Bütün politikacılara, kendileri için yol- larda hayvanlann katledildiği herkese ses- leniyorum. Ortak çıkarlarınız söz konusu^ olunca pekâlâ bir araya gelip çok çabuk ka- rarlar alıyorsunuz. Lütfen ortak bir karar alarak bu işlemin yasaklanmasını sağ- layInız^ ' •* r Bu, ülkemizin çıkarlan açısından çok önemli bir adım olacaktır. Konuya duyarlı herkesi yardıma çağı- rıyorum. Yrd. Doç. Dr. MEMNUNE YAMAN Erzunım TC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İHALE DUYURUSU Aşagıda özdliklcri belirtilen kapalı zarf ile teklif alma yöntcmindeki ihale ile UgOenenler, ihale doıyasını ISKt GE- NEL MÜDÜRLÜÛÜ TİCAR£T İŞLERt DAİRE BAŞKANLIÖrNDA görebilir ve dosya bedebni İSKİ GENEL MÜ- DLRLUGU merkez veznesine yatırarak alabilirler. Uteklilerin şannameye uygun haarlayacaklan kapalı teklif mektuplannı ihale lanhinde saat 11.00'e kadar aşagıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜCÜ'ne giriş, tarih ve numarasuu k;eren alındı makbuzu karşılıjında teslim etmeleri gerekmektedir. Tekhf zarflan saat M.OOHe thale Komisyon Ba^kanlıjj'nca aplacak İSKİ Ntt İŞİN ADI KEŞtF BEDELİ tHALE TARİHİ GEÇİCt TEMİNAT DOSYA BEDEÜ T.9224 4.440.000.000 2.7.991 222.000.000 1.300.000 -272.800.000 100.000.000 3.7.991 4.7.991 429.000.000 5.7.991 13.640.000 5.000.000 21.450.000 100.000 30.000 130.000 100.000 Ad. 3/4 Ana "musluk 22.000 Ad. 1" ana musluk Y.9638 Yemek taşıma işi Y.9665 Personel taşımak üzere 1 minibüs kıralama işi V.9675 Çeşitli çap ve miku_xU surgulu vana Not: 1- Postadakı gecikmeler dikkate abnmaz. 2- İSKİ 2886 sayılı Devlet tbale Kanunu'na tabi olmayıp ihaleyi yapip yapmamakta, diledigine kısmen veya ta- mamen yapmakta uygun bedebn tesbit v« takdirinde serbesttir. ADRESİ: İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydanı 34410 Aksaray-İSTANBUL TEL : 588 38 00 (35 Hat) TELEX : 23923 ISU-tr FAX : 588 38 83 İNGİLTERE'DE YAZ OKULU Inlemational Language Academies OXFORD KONAKLAMA YAŞ S1NIR1 3 HAFTA 4 HAFTA AİLE 12-18 £ 1005^ £ 1190. OKUL U-l! £ 123Or £ 1490, FtYATA DAHIL OLANLAR Tam pansiyon okul ya da hafta arası yarım, hafta soou tam pansiyon aile konaklaması Haftada 20 saat egitim Tam gün ve yanm gün gezileri Sosyal, sportif faaliyetler • Vize ücretleri Havaalanı transferleri • Gidiş-dönüş UÇAK BlLETİ GB U s u OknBan Aceatni FEFA A.$. Hüsrevgerede Cad. 142'3 Ş0200 Ttşvikiye/İSTANBUL ¥AX: 160 37 10 TEL: 136 18 68 - 136 13 80 TEŞEKKÜR Babamız ÖMER LÜTFÜ ÖZBAKAR'ın beyin amehyatını başarı ile gerçekleştiren Haydarpaşa Numune Hastanesi Beyin Cerrahisi Servisi'nden Prof. Dr. MAHİR TEVRUZ Op. Dr. NEZİH ÖZKAN Ojx Dr. ERHAN EMEL Op. Dr. SERDAR ARMAĞAN Dr. TUNCAY KANER Dr. BÜLENT DEMİRGİL ÎLE Hızır Acü Servis hemşirelerine ve ameliyathane personelinden CELAL İNCEKAYA'ya teşekkür ederiz. Aüesi adına ERDOĞAN ÖZBAKAR İLAN (İZMİR 5. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞt'NDEN Dosya No: 1991/392 Alacaklıları ile konkordato akdeımek üzere mühlet talebınde bu- lunan 1038 Sok. No: 18/B Yeşildere-tzmir adresinde Imaj Deri Gi- yim Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şli. vekili Av. Baykut Aktan'ın talebi uzerine mahkememizce yapılan inceleme neticesi alacaklıları ile kon- kordato akdetmek üzere tİK'nın 285 ve müteakip maddeleri gereğin- ce İKİ AY MÜHLET VERİLMESİNE ve İzmir Barosu avukatların- dan Av. Erdoğan Keser'in konkordato komiseri tayinine 7.6.1991 gün ve 1991/392 ve 1991/432 sayı ile karar verilmistir. Keyfiyet ilan olunur. Basın: 28699 Bayram günlerinde, bütün Türkiye'nın gazetesi Gazetecüer Cemiyeti'nin yaymladı$ı Istanbul Bayram'dır. Nerede olursaruz olun, bu güzel tatil günleıtni gazetenizle renklandirebilirai&iz. BAYRAM'DA İSTANBUL Adns: Gazetecüer Cemiyeti Cağaloglu-Istanbul Tel: 513 83 00 (3) Teleks: 23508 yetı tr Fax: 526 80 46 Ankaıa Tel 117 24 0 5 - 1 1 7 30 87 İZMİR 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1989/981 Davacı Ali Veral vekili Av. lsmet Aıslan tarafmdan davah Maliye Hazinesi aleyhine açılan tzmir Menderes ilçesi, Özdere Köyü Kuru- kemer mevkiinde kain güneyinde dere ve 1155, 1163, 1184 ve 1165 parseller, kuzeyinde 1172 parsel, batısında 1156 ve 1172 parsel nolu taşınrnazlar, doğusunda fundalık ve çalılık ile çeyrili 29379 m"lik ta- şınmazın zilyetliğe dayanılarak adlarına tescili için dava açılmıştır. Taşınmazda hak iddia edenlerin ilanlardan itibaren 3 ay içinde iti- raz davası açmaları ve mahkememiz dosyasına bilgi vermeleri ilan olunur. Basın: 27967 AINKARA NOTLARl MUSTAFA EKMEKÇt Eski Hamam Eski Tas, Su daYok! Emekli General, eski Milletvekili Sadık Aldoğan'ın kızı Gö- nûl Ozansü aradı telefonla. Ankara'ya gelmişti. Büroda bu- luşup görüştük. Yakınlarımdan Yıldız Ecevit de vardı birlikte. Yıldız Ecevit OLTTÜ'de toplumbilimci. Gönül Ozansü'ye ta- kıldım: — Sadık Aldoğan sağ olsaydı ne derdi bu durumlara aca- ba? "Eski hamam eski tas" mı derdi? "Yalnız tellaklar de- ğişti!" Bir ANAP'lıya bunu söyiedim; "Eski hamam eski tas, ama su da yok!" diye ekledi. Biz gazeteciler, bir yerde, Sadık Aldoğan'a çok haksıztık etmişiz. Adamın adını, "küfürbaz"a çıkarmışız. Yok, "Sadık Aldoğan yine küfretti", yok "Eski hamam eski tas" dedi diye sözcüklerini seçip yazmışız, karşımıza zehir zemberek bir adam çıkmış. Sadık Aldoğan'ı yakından tanımadım, gazete- lerde okuduklanm kalmış belleğimde. Ben de herkes gibi öyie düşünüp gitmişım. Nahit Saçlıoğlu, yayımladığı "Sadık Aldoğan" adlı yapıtında değinıyor bu yanına da. Sadık Aldo- ğan öyie küfûrbaz biri değilmiş; dobra dobra konustuğu, bir çeşit, ağzına gelen sözcüğü söylediği için öyie tanınmıs git- miş. O, 1942'den 1965 yılına dek politikayla uğraştı. Nahit Saçlıoğlu'nun anlattıklarına göre en ağır sözcükleri, o da çok kızdığı zaman, kimi politikacılar için söylediği şu sözlermiş: "İnsan bu adamın yaptıklarına neresiyie güleceğini bile- miyor!" Nahit Saçlıoğlu kimi politikacılar için "eşşek soyu", "hay- siyet fukarası", "cahil", "hain", "korkak" dediğipi duymuş. Saçlıoğlu, şöyle diyor: "Sıradan olmayan her kişinin benimseyip kullandığı kütür ya da hakaret sözcükleri vardır. Vaktiyle Recep Peker'in emir subayı olarak Atatürk'ü yakından tanımak olanağı bulmuş olan Em. Korgeneral Danyal Yurdatapan'dan işittiğime göre Atatürk de çok kızdıklarına Ah anası belli babası yüzelii' der- miş." Anayasa Mahkemesi'nin emekli üyesi Nahit Saçlıoğlu şöyle sürdürüyor: "Aldoğan'ın yaptığı bütün siyasi konuşmalarda elbette bu- lunmuş değilim. Ne var ki kimi gazeteler yaptığı her konuş- mada küfürierden söz ediyorlardı. Bir gece onlarda bu gazetelerden birini göstererek "Paşam, gene kütretmişsiniz" diye takıldım. "Yalancı keratalar, yazıyorlar işte, yann konuş- mam var. İşin yoksa gel dinle" dedi. Erteşi günü topiantıları- na gittim. Konuşması gerçekten sertti. İktidara suçlayarak hücum ediyordu. Fakat içinde küfür yoktu. Ne var ki belli ga- zeteler ertesi günü küfrettiğini yazmışlardı. Bunlan görüp oku- duktan sonra kendi kendime, insan gazete haberlerine dayanarak biyografi yazsa ne kadar hata yapacak ve vebal artına girecek diye düşündüm." Gönül Ozansü'yle konuşurken Almanya'dan gelen Dursun Atılgan, İstanbul'dan gelen Ahmet Aşıcı da var, soyleşiyoruz. Gönül Ozansü'ye: — Sadık Aldoğan sağ olsaydı hapislerden çıkamazdı di- yorum; takılıyorum... Sadık Aldoğan, Menderes döneminde sert konuşmaların- dan dolayı tutuklandı, hapis yattı. Parasal sıkıntılar çekti. Yıllar sonra Adnan Menderes, kendisine ricacı göndererek ne is- teği varsa yerine getireceğini bildirir; Aldoğan gelen elçiye şu karşılığı verr: — Sayın Başbakana söyleyiniz; ilgilerinden ve beni düşün- müş olmalarından dolayı kendilerine çok teşekkür ederim. Hiçbir ihtiyacım olmadığı gibi şahsım ve yakmlanm için de hiçbir isteğim yoktur. Kendisinden beklediğim, memleketi hu- kuka uygun, partizanlık yapmadan, adaletle yönetmesi, eko- nominin kötüye gitmesine neden olan politikasım değiştirmesi, gericilere ve gericiliğe taviz veımekten vazge- çip laikliğe sımsıkı sanlması, bir de Celal Bayar'a uymama- sıdır. Bunlar yapılması mümkün ve yapabileceği şeylerdir. Bunlan yaparsa yalnız memlekete değil, kendisine de büyük hizmet etmiş olacaktır. Tuttuğu sakat ve yanlış yolda yürü- meye devam ederse, dilemem, amma korkarım kendisine de memlekete de çok büyük zararlar verecektir. Bunları bütün kırgınlığımıza rağmen, kendisinden yaşça büyük eski birdos- tun uyarıları olarak kabul buyursunlar... Hacı TÖ, zenginliğinin büyük bölümünün, gazetecilere aç- tığı davalardan gelen paralarla oluştuğunu soylemişti. Böy- le zenginlik mi olur? Aldoğan Paşa sen sus! Sadık Aldoğan'ı anlatıyor Gönül Ozansü; diyelim Sadık Al- doğan kimi paşalara mı kızdı? — Bunlar paşa değil maşa, dermiş. Profesörieri eleştirir- ken de: — Bunlar Mısır Çarşısı Profesörü! (Mısır Çarşısında baha- ratları kanstırıp bir şeyler yaparlar ya, öyie!) Sadık Aldoğan'ın torunu Şadi Ozansü, 12 Eylülde, çalıştt- ğı Marmara Üniversrtesi'nden gözaltına alınır, tutuklanır. Asis- tanlıktan uzaklaştırılır, dört yıl hapis yatar, çıkar. Emekli General Sadık Aldoğan'ın torunu Şadi Ozansü, 141-142'den yargılanmıştır. O yargılanırken kimi 12 Eylül pa- şalan gelip, yargıçlarla, savcılaıia konuşmalar yaparlar; "Bun- lan mahkûm edin!" demek isterler. Şimdi Aldoğan Paşa haksız mıdır, "Bunlar paşa değil maşa" demekte? Sus Paşa sus! Güncel konuya geliyorum; Mesut Yılmaz'ın hükümeti ku- rulacak, ama yasamı uzun olmayacak. ANAP, Mesut Yılmaz 1 ın elinde bitecek! Mesut Yılmaz, istifayı kararlaştıran Akbulutçulara karşı "Erken seçime giderim!" diye gözdağı vermiş. Eee, giderse ne olacak? Olacaklar bellidir. Akbulut- çularla, Yılmazcılar arasındaki oy oranı farkı, tehlikenin -kendi açılarından- büyüklüğünü gösteriyor. Seyircilerin ise keyflne diyeçek yok! TÜSİAD'ın kokteylinde Hacı TÖ'yü gördüm. Yıllardır ilk kez görüyordum yakından; gülüyordu, ama yapmacık... Kimse Hacı TÖ'yü alkışlamadı! "Kandırılmış Akbulut!", kurultay öncesinde 760 delege he- saplıyordu. Hacı Semra Hanım, delege delege dolaşıp oyla- rı Mesut Yılmaz'a kandırmayı başardıl Ancak taban bunu bağışlamayacak, "kandırılmış Akbuluf'un yanında yer ala- caktı. İlk olay Ege'de patlak verdi. 17 haziran pazartesi akşamı Selçuk'ta Efes antik tiyatroda Hacı Semra Hanım, Yunus Em- re gecesinde konuşurken 12 bin kişilik tiyatrodan tek tük al- kış sesi geldi. Sunucu, "Şimdi sayın devlet büyüğümüzün mesajı okunacak" deyince "yuuuh" sesi tiyatroyu çınlattı... İLAN SALİHLİ SULH HUKUK YARGIÇLIĞI'NDAN Dosya Esas No: 1990/185 Karar Esas No: 1991/287 Davacı: Çetin Özbaş Vekili: Av. Recep Adıgüzel-Salihli Davalı: Mehmet Altınok Dava: Tescil Yukarıda taraflan yazılı tescil davasında, davab Mehmet Alunok adına çıkarılan gerekçeli karar ilamı ile bu karann ternyiz edildiğine dair dilekçe adresi bulunamadığından tebliğ edilememiş olduğu bil- dirilmiş olmakla; 1) Davalının, Salihli'de bulunan S.S. Salihli Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 24 blok, 2215 ada, 19 bağırasız bölüm no'lu 50 m' miktarındaki dükkân ile ilgili yargıçljğtmızca verilen kararda vasıf ve nitelikleri belirlenmiş söz konusu bağımsız bolümün tapuda davalı tarafmdan ferağının icbanna karar verilmistir. 2) Yukanda taraflan yazılı tescil davası ile ilgili hüküm, davalı Meh- met Altınok'a ait olan bağımsız bölumun tapuda davalı tarafmdan feragırun icbanna seklindeki istemin dışında karar verilmis olması usule aykırı olduğuna dair temyiz dilekçesinde davalıya tebliğ edilememiş olduğundan; Yukanda yazılı her iki maddedeki hususlann davalı Mehmet Altı- nok'a tebliğ yerine geçerli olmak üzere kendisinin de isterse yasal sü- resi içinde temyiz etmek üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Basın: 28689
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle