Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 HAZİRAN 1991 CUMHURÎYET/17
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGUN
Devlet Meteoroloji İşleri Genel
Müdûriüğü'nden alınan bilgiye
göre; bütün böigetenmiz parçalı
bulutiu ve açık geçecek. HAVA
SICAKLIĞI: önemli bir defiişik-
lik olmayacak. RÜZGÂR: Kuzey
ve batı yönlerden hafif, ara sı-
ra orta kuvvette esecek. Deniz-
lerde. Karadeniz'de gündoğusu
ve kesislemeden, Marmara ve
Ege'de yıldız ve karayelden, Ak-
deniz'öe gunbatısı ve lodostan
2-4, yer yer 5 kuvvetinde saat-
tB 4-16, yer yer 21 deniz mffi hız-
„esecek
gûneyw
esecek
km
hafif
k k
kQ ûk M
,,
, k
ğ
Maru
Aûapazar
Adıyaman
Afyon
Afln
Artarı
Antakya
AnUlya
AfMn
Aydm
Bdıtesır
Bieck
Mnoût
Btts
Bokı
Bursa
Çanaktaıe
Çonjm
Dencf
A 3S°20°Dıyartalac
A 28° 20° EtSrne
A 37" 21° Erancan
A 32° W Eramım
A 28° 10° Eskışehır
32° 18° Gaaamep
30°21°(Snssun
37° 20° Manısa
30° T7° KMaraj
32°17°M»ran
26°10°Mujla
8°M
32° 17° GûmûstBne A
2 3 ° W ° H * l * i A
36c
23°lsp»U A
32° 17° Isanbui A
28°WİB™r A
30°16°ICare A
32° 18° Kasömonu A
A 32° W Kaysejı
A 31° 19° Kifttarai
A 30°19°Korv»
A 30° 13° Kûtehya
A 34° 18° Malatya
38°2<°Niflde
25°18°OnJu
30°14°Fte
29° 17° Samsun
33° 15° Siirt
25°18°Sinop
33°21°Snas
23° 9°*knOaO
32°M°*abzon
32°15°lıncei
33°17<>
Van
32° 17° Ytagat
35° 18° ZonguMa*
A 35° 22°
A 36°21°
A 28° 22°
A 35° 20°
A 33°»°
A 34° 15°
A 26° 18°
A 28» 17°
A 2*>17°
A 36° 22°
A 23° 16°
A 29° 12°
A 24°1«°
A 27° 18°
A 30° 19°
A 36° 18°
A 24° 16°
A 31° 16°
A 24° 18°
•£x- A-aç>k BboluOu G-guneşi K-kariı S-sst Y^a(|muriu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Müzikte yarım
tonlardan oluşan ses
dizisi. 2/ Güneyden
esen yel... Yapının ya
da arsanın boyutla-
rını ve sınırlarını
gösteren harita. 3/
Nişan... Kaplarda su
nedeniyle oluşan
tortu... Hollanda'nın
plaka işareti. 4/ Bü-
yük makamdaki
kimseleri hoş sözler-
le, fıkra ve öyküler-
le eglendiren kimse...
Beğenilen nitelikleri
taşıyan. 5/ Kıllannda ve gözlerinde
doğuştan boya maddesi bulunmadı-
ğı için her yanı beyaz olan insan ya
da hayvanlara verilen ad. 6/ Bir işi
yaptırabilme gücü... "Levazım" söz-
cüğünün kısa yazıhşı... Olumsuzluk
belirten bir önek. 7/ Bir nota...
ödünç verme. 8/ Iktisatta türdeş bir
bütüne eklenen son birime verilen
ad. 9/ Kilime benzer, renkli ve mo-
tifli uzun yolluk... Tropikal Asya'da
yaşayan bir sığır türü.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çimento yapımında fınndan ezil-
meden çıkan pişirme ürünü. 2/ Pembe renkli şarap... tskambil
kâğıtlarıyla oynanan bir tür oyun. 3/ Ateş... GUneydoğu Ana-
dolu'da daha çok kadınlann çeşitli yerlerine yaptırdıkları bir
tür dövme... Hile. 4/ Birbirine ekli çok hafif parçalardan olu-
şan ve kendi kendine hareket eden soyut heykel... Oylumlu. 5/
Çeşitli malzemelerin bir araya getirildiği üç boyutlu sanat yapı-
tı. 6/ Yurdumuzda kunılmuş yirmi bir köy enstitüsünden biri.
7/ Dahil... Küçük mağara... Arapça'da "ben" 8/ Bir akarsuyun
kaJkerli bir alanda oyarak oluşturduğu darboğaz... Su. 9/ Süs
için yapılmış giysi kıvnmı... Bir yapının ortasında yer alan üstü
açık alan.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Servis otobüsleri
20 HAZtRAN 1931
Şehrin muhtelif
mahallelerinde yeni yeni
otobüs hatları vücude
getirilmekte, otobüs faaliyeti
çoğalmaktadır. Bu otobüsler
şoförlerin şahsi malı olup
şirket mahiyetinde
bulunmadığından Tramvay,
Seyrisefain -ve
Şirketihayriyenin kanuni
itirannı davet edememektedir. Taksim-Şişhane - Galata -
Eminönü - Bahçekapı - Köprü tarikile Galata -
Ağahamamı - Firuzağa - Sıraselviler - Taksim arasında
yeni bir servis açılacaktır.
Diğer taraftan Sirkeci ile Bakırköy arasında işlemek
üzere diğer bir hat için daha hazırlık yapılmaktadır.
Belediyeye otobüslerin rekabet kastile hızlı gittiklerinden
ve kaza vukuuna sebep olduklarından şikâyet edilmiştir.
Belediye sür'atleri tahdit edecektir.
Şoförler taksi fiatlarını da ehemmiyetli surette
düşürmuşlerdir. Bir çok yerlerde şoförlerin pazarlıkla
gittikleri, geceleri Tepebaşı'ndan Sirkeci'ye 40-50 kuruşa
müşteri taşıdıkları görülmektedir. Bir çok şoförler
işsizlikten şikâyet etmekte olduklarından Belediye taksi
ücretlerinin tenzilini tetkik edecektir.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Silahsızlanma görüşmeleri
20 HAZtRAN 1961
Genel bir silahsızlanma konusunda
temmuz ayında yapılması
tasarlanan konferansa hazırlık
mahiyetinde olmak üzere bugün,
VVashington'da Başkan Kennedy'nin
silahsızlanma işleri müşaviri
Mccloy ile Sovyetler Birliğinin
Birleşmiş Milletlerdeki daimi
delegesi Zorin arasında görüşmeler
başlamaktadır. Kennedy
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığında yapılacak olan
görüşmelerde başhca iki konu ele alınacaktır:
1- 31 temmuz 1961 tarihinde başlaması kararlaştırılan
Silahsızlanma Konferansına hangi devletlerin katılacağı,
2- Bu konferansta ele alınacak
konutların anahatlarının tesbiti.
Siyasi çevreler bugünkü
müzakerelerden bir netice alınacağı
hususunda pek iyimser
gözükmemektedirler. Zira
silahsızlanma konusunda
Sovyetlerin görüşü ile Birleşik
Amerika'nın siyaseti arasında derin
farkların mevcut olduğu malumdur. Hratçef
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Gorbi'ye eleştiri
20 HAZİRAN 1990
Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin 28. Kongresi'ne iki
hafta kala toplanan Rusya Federasyonu Komünist Partisi
Konferansı'nda Mihail Gorbaçov'un perestroyka
politikası delegeler tarafmdan şiddetle eleştirildi.
Gorbaçov konferansta yaptığı konuşmada ülkede ikilik
yaratmaya çalışanları sert bir şekilde uyararak SSCB'nin
bugünkü yapısının korunabilmesi için Rusya Federasyonu
ile nerkez arasında işbirliğinin zorunlu olduğunu belirtti.
"însanları gözleri ile sağaltan"
îlköğretim Müfettişi Köy Enstitüsü çıkışlı
MEHMET NACİ ÖCAL'ı
yitirdik.
20.6.199İ Perşembe (bugün) Maltepe Merkez
Camii'nde kıhnacak ikindi namazından sonra
Küçükyah Mezarlığı'nda toprağa
verilecektir.
AİLESİ
'Cezâv,r ~«'*<''
A t ı n a
:
i \ Tunus • Sam
Kahıre"
DUNYADA BUGUN
Amstonlam f
Amman f
Atına /
Bajdal /
Barcetana /
Basal t
BMfn ı
Bom i
Brttsd /
Budapese /
Cenevre /
Csayir /
Odde 1
Duba /
fiviüun
6kne /
HHsnki /
Kopvhag
Kün l
Leftosa
16°
36°
31°
* 40°
k 26°
l 20°
l 28°
\ 22°
k 20°
* 17°
k 24°
V 30°
* 28°
y 42°
^ 42°
» 19°
( 32»
* 18°
* 32°
\ 18°
* 20°
^ 29°
Lsningnd
Londra
Uadnd
Milano
Mortnul
Moskm
Uunh
New York
Oslo
Psis
Prag
Rryad
ROTH
Sofy»
Sam
-HAvn
Imus
Varşma
Venedık
Vıyana
Wasfwıgtoı
Zûritı
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
_
—
A
A
A
n —
A
18°
21
24
24
2T°
23°
20°
23°
18°
44°
28°
30°
33°
_
20°
25°
24°
—
23°
T4BÜŞMA
*Cair©' Neresi?
Bir sözcük Türkçeye mal olmuş ve kökleşmişse, onu artık
yazımda (imlada) Türk ağzındaki söylenişi ile
seslendirmeliyiz. Latin abecesini kullanmamız bize bu olanağı
vermektedir.
Sayın Dr. Ergin Sencer, Arapça kökenli
adlann Türkçe yazımları hakkındaki değin-
melerime yanıt veriyor (Cumhuriyet Tartış-
ma 11 Haziran 1991). "AbdüKahap" yada
"Ümmü Gülsüm"ün Türk abecesi ile ya-
zımı, bunların Arapçadaki söylenişine uyar
mı diye soruyor. Yanıtım: Sayın Sencer
haklıdır; uymaz! Yalnız bunlar değil, Türk-
çeye geçmiş yüzlerce Arapça sözcük vardır
ki bunların Arapça söylenişi ile Türkçede-
ki seslendirilişleri birbirine uymaz. îşte be-
nim değinmek istediğim sorun da burada:
Bir sözcük Türkçeye mal olmuş ve kökleş-
mişse, onu artık yazımda (imlada) Türk ağ-
zındaki söylenişi ile seslendirmeliyiz. Latin
abecesini kullanmamız bize bu olanağı ver-
mektedir. Bu abece sayesinde, sözcükleri
kurmada kullandığımız sesleri, yazıya he-
men hemen tümüyle yansıtabiliyonız. Arap
abecesinin kullanıldığı dönemde böyle bir
sorunumuz yoktu. Çünkü Arapçadan
Türkçeye geçmiş sözcükleri, kural olarak
Arap harfleriyle aslına uygun biçimde ya-
zıyorduk. Ama böyle yazılmış sözcüğü
Arap kendi hançeresine göre seslendirerek
okurken biz, Türkçeleşmiş biçimiyle seslen-
diriyorduk. îşi inada bindirip Arap kökenli
Türkçeleşmiş sözcüğü Arap ağzı ile oku-
makta direnenlerle de alay ediyorduk.
"Anadolu Feneri"ni "tnna-tuli- finnari"
diye okumaya kalkan softa bozuntusu öy-
küsündeki tip bunlardandır. Şunu da ekle-
yeyim: Şimdilerde çocuklanna bu adlan ve-
ren pek yok, ama aramızda yaşayan çok sa-
yıda Abdülvahap ya da Ümmü Gülsttm adı-
nı taşıyan yurttaşımız var. Doğum tarihle-
ri 1928'den önce ise bu yurttaşlann adı, nü-
fus kütüklerine Arap harfleriyle kaydedil-
miştir; ama kütükler yeni harflere
çevrilirken bunlar yazımda da Türkçe söy-
lenişi ile Abdülvahap ya da Ümmü Gülsüm
olmuşlardır. Banka "müdiri" Rüştii B«y'-
in adının yazımı ile ilgili duyarlığına itira-
zım da işte bundan kaynaklamyor. Kendi-
sinin adının yazımı ile ilgili tutumunu ge-
reksiz ve yersiz bir işgüzarlık sayıyorum.
Nüfus kütüğünde nasıl yazdı olursa olsun,
binlerce Rüştü'ye herkes Rüştü derken ve
bu adı böylece yazarken, bu baya neden
"Rüşdii" demeye zorlanalım ki?
Son bir nokta: "Abdel-Wahap"ın ölü-
münü bildiren haberi yazan genç gazeteci-
yi adı böyle yazdı diye azaılamış değilim.
Sayın Sencer bunda yamlıyor (Zaten böyle
bir yetkim de yok). Sadece, kendi bilgi dü-
zeyime göre bir açıklama yaptım ve bu ko-
nuda özeoli olmak gereğini belirttim. Ama
eğer o haberi yazan genç gazetecinin şefı ol-
sa idim, kendisinden, yazısında haberin
mahreci olarak gösterdiği "CAIRO"nun
(Yayımlanan haberde haberin çıkış yeri ay-
nen böyle yazılmıştı) Arabistan'ın neresi-
ne düştüğünü herhalde sorardım! Bilmem
derdimi anlatabiliyor muyum Sayın Dr.
Sencer?
Prof. Dr. AYDIN AYBAY
Taksim-İstanbul
Dimya Çevre Günti ve Kurban KesnnL».
Turizme büyük umutlar bağlayanlar bu manzarayı gören
turistlerin hakkımızda neler düşüneceklerini akıllarına
getirmiyorlar mı?
5 Haziran Dünya Çevre Giinii; öğleyin
saat 13.30'da fakülteye gitmek üzere oto-
büs durağına geliyorum. üzaktan yol üze-
rinde çırpınan koyunları görünce bir kaza
olduğunu düşünüyorum, içim burkuluyor.
Yaklaşınca hayvanların o gün Erzurum'a
gelecek olan Sayın Mesut Yılmaz için kur-
ban edilmek üzere ayaklan bağlı bir şekil-
de dizilmiş olduklarim görüyorum. Çevre-
de bulunanlar hayv'anların saat 11.00'den
beri bu şekilde yol üzerinde çırpındıklarını
anlatıyorlar. Tam on tane koyun ve her ko-
yunun başında belinde bıçağı olan kasap-
Soruyorum herkese. Bu, barbarlık değil
de nedir? Aslolan insan hakları, hayvan
sevgisi, çevre sorunlan gibi konularda bol
bol laf üretmek değil, somut adımlar at-
maktır. Kurban edilen hayvanların etleri-
nin nasıl değerlendirildiği konusunda bilgi
sahibi değilim. En azından etlerin bazı yar-
dım kurumlarına verildiğini umuyorum.
Durum böyleyse bir politikacmın herhan-
gi bir kenti ziyaretinde onun için kurban
kesmek isteyenler Et-Balık Kurumu'ndan
belli miktarda etin herhangi bir yardım ku-
runuına gönderilmesini sağlayabilirler. Di-
İar bekliyorlar. Hayvanlar çırpındıkça sü- nimıze göre de hayır işlerinin gizli yapılması
rütülerek yolun kenarına getiriliyorlar. Da- gerekmiyor mu?
ha sonra Hiikümet Meydam'nda da aynı Turizme büyük umutlar bağlayanlar bu
durumda 10 kadar koyun görüyorum. Ve manzarayı gören turistlerin hakkımızda ne-
kentin birçok yerinde aynı manzaranın gö- ler düşüneceklerini akıllarına getirmiyorlar
rüldüğünü duyııyorum. Sayın Özal'ın Er- mı?
zurum'a gelişlerinde koyunlann yerinde ko- Çevre sorunları hakkında nutuk atanlar
ca koca ineklerin çırpmdığını anımsıyorum. bu şekilde çevreye nasıl zarar verildiğini bi-
liyorlar mı?
Sürekli yurtdışına giden politikacılanmız
bizden fersah fersah ileri Avrupa ülkelerin-
de bu tip törenlerin nasıl yapıldığını gözle-
miş olmalılar. Bütün bu şatafatlı törenle-
rin gerekli olup olmadığı da tartışılabilir.
Ama mutlaka gerekiyorsa bu törenler kü-
çük çaplı festivallere dönüştürülebilir. Ço-
cuklara armağanlar verilebilir, büyüklere
küçük sunularda bulunulabilir. Bu biçim-
de politikacıların çok daha sempati topla-
yacaklanna yürekten inanıyorum.
Bütün politikacılara, kendileri için yol-
larda hayvanlann katledildiği herkese ses-
leniyorum. Ortak çıkarlarınız söz konusu^
olunca pekâlâ bir araya gelip çok çabuk ka-
rarlar alıyorsunuz. Lütfen ortak bir karar
alarak bu işlemin yasaklanmasını sağ-
layInız^ ' •* r
Bu, ülkemizin çıkarlan açısından çok
önemli bir adım olacaktır.
Konuya duyarlı herkesi yardıma çağı-
rıyorum.
Yrd. Doç. Dr. MEMNUNE YAMAN
Erzunım
TC
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ
İSKİ
İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İHALE DUYURUSU
Aşagıda özdliklcri belirtilen kapalı zarf ile teklif alma yöntcmindeki ihale ile UgOenenler, ihale doıyasını ISKt GE-
NEL MÜDÜRLÜÛÜ TİCAR£T İŞLERt DAİRE BAŞKANLIÖrNDA görebilir ve dosya bedebni İSKİ GENEL MÜ-
DLRLUGU merkez veznesine yatırarak alabilirler.
Uteklilerin şannameye uygun haarlayacaklan kapalı teklif mektuplannı ihale lanhinde saat 11.00'e kadar aşagıda
belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜCÜ'ne giriş, tarih ve numarasuu k;eren alındı makbuzu karşılıjında
teslim etmeleri gerekmektedir. Tekhf zarflan saat M.OOHe thale Komisyon Ba^kanlıjj'nca aplacak
İSKİ Ntt İŞİN ADI KEŞtF BEDELİ
tHALE
TARİHİ
GEÇİCt
TEMİNAT
DOSYA
BEDEÜ
T.9224 4.440.000.000 2.7.991 222.000.000 1.300.000
-272.800.000
100.000.000
3.7.991
4.7.991
429.000.000 5.7.991
13.640.000
5.000.000
21.450.000
100.000
30.000
130.000
100.000 Ad. 3/4 Ana "musluk
22.000 Ad. 1" ana musluk
Y.9638 Yemek taşıma işi
Y.9665 Personel taşımak üzere
1 minibüs kıralama işi
V.9675 Çeşitli çap ve miku_xU
surgulu vana
Not: 1- Postadakı gecikmeler dikkate abnmaz.
2- İSKİ 2886 sayılı Devlet tbale Kanunu'na tabi olmayıp ihaleyi yapip yapmamakta, diledigine kısmen veya ta-
mamen yapmakta uygun bedebn tesbit v« takdirinde serbesttir.
ADRESİ: İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Aksaray Meydanı 34410 Aksaray-İSTANBUL
TEL : 588 38 00 (35 Hat)
TELEX : 23923 ISU-tr
FAX : 588 38 83
İNGİLTERE'DE
YAZ OKULU
Inlemational Language
Academies OXFORD
KONAKLAMA
YAŞ S1NIR1
3 HAFTA
4 HAFTA
AİLE
12-18
£ 1005^
£ 1190.
OKUL
U-l!
£ 123Or
£ 1490,
FtYATA DAHIL OLANLAR
Tam pansiyon okul ya da hafta
arası yarım, hafta soou tam
pansiyon aile konaklaması
Haftada 20 saat egitim
Tam gün ve yanm gün gezileri
Sosyal, sportif faaliyetler
• Vize ücretleri
Havaalanı transferleri
• Gidiş-dönüş UÇAK BlLETİ
GB U s u OknBan Aceatni
FEFA A.$.
Hüsrevgerede Cad. 142'3
Ş0200 Ttşvikiye/İSTANBUL
¥AX: 160 37 10
TEL: 136 18 68 - 136 13 80
TEŞEKKÜR
Babamız ÖMER LÜTFÜ ÖZBAKAR'ın beyin amehyatını
başarı ile gerçekleştiren Haydarpaşa Numune Hastanesi
Beyin Cerrahisi Servisi'nden
Prof. Dr. MAHİR TEVRUZ
Op. Dr. NEZİH ÖZKAN
Ojx Dr. ERHAN EMEL
Op. Dr. SERDAR ARMAĞAN
Dr. TUNCAY KANER
Dr. BÜLENT DEMİRGİL
ÎLE Hızır Acü Servis hemşirelerine ve ameliyathane
personelinden CELAL İNCEKAYA'ya teşekkür ederiz.
Aüesi adına ERDOĞAN ÖZBAKAR
İLAN
(İZMİR 5. İCRA TETKİK MERCİİ
HÂKİMLİĞt'NDEN
Dosya No: 1991/392
Alacaklıları ile konkordato akdeımek üzere mühlet talebınde bu-
lunan 1038 Sok. No: 18/B Yeşildere-tzmir adresinde Imaj Deri Gi-
yim Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şli. vekili Av. Baykut Aktan'ın talebi
uzerine mahkememizce yapılan inceleme neticesi alacaklıları ile kon-
kordato akdetmek üzere tİK'nın 285 ve müteakip maddeleri gereğin-
ce İKİ AY MÜHLET VERİLMESİNE ve İzmir Barosu avukatların-
dan Av. Erdoğan Keser'in konkordato komiseri tayinine 7.6.1991 gün
ve 1991/392 ve 1991/432 sayı ile karar verilmistir.
Keyfiyet ilan olunur.
Basın: 28699
Bayram günlerinde, bütün Türkiye'nın
gazetesi Gazetecüer Cemiyeti'nin
yaymladı$ı Istanbul Bayram'dır.
Nerede olursaruz olun, bu güzel tatil
günleıtni gazetenizle renklandirebilirai&iz.
BAYRAM'DA
İSTANBUL
Adns:
Gazetecüer Cemiyeti
Cağaloglu-Istanbul
Tel: 513 83 00 (3)
Teleks: 23508 yetı tr
Fax: 526 80 46
Ankaıa
Tel 117 24 0 5 - 1 1 7 30 87
İZMİR
9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Esas No: 1989/981
Davacı Ali Veral vekili Av. lsmet Aıslan tarafmdan davah Maliye
Hazinesi aleyhine açılan tzmir Menderes ilçesi, Özdere Köyü Kuru-
kemer mevkiinde kain güneyinde dere ve 1155, 1163, 1184 ve 1165
parseller, kuzeyinde 1172 parsel, batısında 1156 ve 1172 parsel nolu
taşınrnazlar, doğusunda fundalık ve çalılık ile çeyrili 29379 m"lik ta-
şınmazın zilyetliğe dayanılarak adlarına tescili için dava açılmıştır.
Taşınmazda hak iddia edenlerin ilanlardan itibaren 3 ay içinde iti-
raz davası açmaları ve mahkememiz dosyasına bilgi vermeleri ilan
olunur. Basın: 27967
AINKARA NOTLARl
MUSTAFA EKMEKÇt
Eski Hamam Eski Tas,
Su daYok!
Emekli General, eski Milletvekili Sadık Aldoğan'ın kızı Gö-
nûl Ozansü aradı telefonla. Ankara'ya gelmişti. Büroda bu-
luşup görüştük. Yakınlarımdan Yıldız Ecevit de vardı birlikte.
Yıldız Ecevit OLTTÜ'de toplumbilimci. Gönül Ozansü'ye ta-
kıldım:
— Sadık Aldoğan sağ olsaydı ne derdi bu durumlara aca-
ba? "Eski hamam eski tas" mı derdi? "Yalnız tellaklar de-
ğişti!"
Bir ANAP'lıya bunu söyiedim; "Eski hamam eski tas, ama
su da yok!" diye ekledi.
Biz gazeteciler, bir yerde, Sadık Aldoğan'a çok haksıztık
etmişiz. Adamın adını, "küfürbaz"a çıkarmışız. Yok, "Sadık
Aldoğan yine küfretti", yok "Eski hamam eski tas" dedi diye
sözcüklerini seçip yazmışız, karşımıza zehir zemberek bir
adam çıkmış. Sadık Aldoğan'ı yakından tanımadım, gazete-
lerde okuduklanm kalmış belleğimde. Ben de herkes gibi öyie
düşünüp gitmişım. Nahit Saçlıoğlu, yayımladığı "Sadık
Aldoğan" adlı yapıtında değinıyor bu yanına da. Sadık Aldo-
ğan öyie küfûrbaz biri değilmiş; dobra dobra konustuğu, bir
çeşit, ağzına gelen sözcüğü söylediği için öyie tanınmıs git-
miş. O, 1942'den 1965 yılına dek politikayla uğraştı. Nahit
Saçlıoğlu'nun anlattıklarına göre en ağır sözcükleri, o da çok
kızdığı zaman, kimi politikacılar için söylediği şu sözlermiş:
"İnsan bu adamın yaptıklarına neresiyie güleceğini bile-
miyor!"
Nahit Saçlıoğlu kimi politikacılar için "eşşek soyu", "hay-
siyet fukarası", "cahil", "hain", "korkak" dediğipi duymuş.
Saçlıoğlu, şöyle diyor:
"Sıradan olmayan her kişinin benimseyip kullandığı kütür
ya da hakaret sözcükleri vardır. Vaktiyle Recep Peker'in emir
subayı olarak Atatürk'ü yakından tanımak olanağı bulmuş
olan Em. Korgeneral Danyal Yurdatapan'dan işittiğime göre
Atatürk de çok kızdıklarına Ah anası belli babası yüzelii' der-
miş." Anayasa Mahkemesi'nin emekli üyesi Nahit Saçlıoğlu
şöyle sürdürüyor:
"Aldoğan'ın yaptığı bütün siyasi konuşmalarda elbette bu-
lunmuş değilim. Ne var ki kimi gazeteler yaptığı her konuş-
mada küfürierden söz ediyorlardı. Bir gece onlarda bu
gazetelerden birini göstererek "Paşam, gene kütretmişsiniz"
diye takıldım. "Yalancı keratalar, yazıyorlar işte, yann konuş-
mam var. İşin yoksa gel dinle" dedi. Erteşi günü topiantıları-
na gittim. Konuşması gerçekten sertti. İktidara suçlayarak
hücum ediyordu. Fakat içinde küfür yoktu. Ne var ki belli ga-
zeteler ertesi günü küfrettiğini yazmışlardı. Bunlan görüp oku-
duktan sonra kendi kendime, insan gazete haberlerine
dayanarak biyografi yazsa ne kadar hata yapacak ve vebal
artına girecek diye düşündüm."
Gönül Ozansü'yle konuşurken Almanya'dan gelen Dursun
Atılgan, İstanbul'dan gelen Ahmet Aşıcı da var, soyleşiyoruz.
Gönül Ozansü'ye:
— Sadık Aldoğan sağ olsaydı hapislerden çıkamazdı di-
yorum; takılıyorum...
Sadık Aldoğan, Menderes döneminde sert konuşmaların-
dan dolayı tutuklandı, hapis yattı. Parasal sıkıntılar çekti. Yıllar
sonra Adnan Menderes, kendisine ricacı göndererek ne is-
teği varsa yerine getireceğini bildirir; Aldoğan gelen elçiye
şu karşılığı verr:
— Sayın Başbakana söyleyiniz; ilgilerinden ve beni düşün-
müş olmalarından dolayı kendilerine çok teşekkür ederim.
Hiçbir ihtiyacım olmadığı gibi şahsım ve yakmlanm için de
hiçbir isteğim yoktur. Kendisinden beklediğim, memleketi hu-
kuka uygun, partizanlık yapmadan, adaletle yönetmesi, eko-
nominin kötüye gitmesine neden olan politikasım
değiştirmesi, gericilere ve gericiliğe taviz veımekten vazge-
çip laikliğe sımsıkı sanlması, bir de Celal Bayar'a uymama-
sıdır. Bunlar yapılması mümkün ve yapabileceği şeylerdir.
Bunlan yaparsa yalnız memlekete değil, kendisine de büyük
hizmet etmiş olacaktır. Tuttuğu sakat ve yanlış yolda yürü-
meye devam ederse, dilemem, amma korkarım kendisine de
memlekete de çok büyük zararlar verecektir. Bunları bütün
kırgınlığımıza rağmen, kendisinden yaşça büyük eski birdos-
tun uyarıları olarak kabul buyursunlar...
Hacı TÖ, zenginliğinin büyük bölümünün, gazetecilere aç-
tığı davalardan gelen paralarla oluştuğunu soylemişti. Böy-
le zenginlik mi olur? Aldoğan Paşa sen sus!
Sadık Aldoğan'ı anlatıyor Gönül Ozansü; diyelim Sadık Al-
doğan kimi paşalara mı kızdı?
— Bunlar paşa değil maşa, dermiş. Profesörieri eleştirir-
ken de:
— Bunlar Mısır Çarşısı Profesörü! (Mısır Çarşısında baha-
ratları kanstırıp bir şeyler yaparlar ya, öyie!)
Sadık Aldoğan'ın torunu Şadi Ozansü, 12 Eylülde, çalıştt-
ğı Marmara Üniversrtesi'nden gözaltına alınır, tutuklanır. Asis-
tanlıktan uzaklaştırılır, dört yıl hapis yatar, çıkar.
Emekli General Sadık Aldoğan'ın torunu Şadi Ozansü,
141-142'den yargılanmıştır. O yargılanırken kimi 12 Eylül pa-
şalan gelip, yargıçlarla, savcılaıia konuşmalar yaparlar; "Bun-
lan mahkûm edin!" demek isterler. Şimdi Aldoğan Paşa
haksız mıdır, "Bunlar paşa değil maşa" demekte? Sus Paşa
sus!
Güncel konuya geliyorum; Mesut Yılmaz'ın hükümeti ku-
rulacak, ama yasamı uzun olmayacak. ANAP, Mesut Yılmaz
1
ın elinde bitecek! Mesut Yılmaz, istifayı kararlaştıran
Akbulutçulara karşı "Erken seçime giderim!" diye gözdağı
vermiş. Eee, giderse ne olacak? Olacaklar bellidir. Akbulut-
çularla, Yılmazcılar arasındaki oy oranı farkı, tehlikenin -kendi
açılarından- büyüklüğünü gösteriyor. Seyircilerin ise keyflne
diyeçek yok!
TÜSİAD'ın kokteylinde Hacı TÖ'yü gördüm. Yıllardır ilk kez
görüyordum yakından; gülüyordu, ama yapmacık... Kimse
Hacı TÖ'yü alkışlamadı!
"Kandırılmış Akbulut!", kurultay öncesinde 760 delege he-
saplıyordu. Hacı Semra Hanım, delege delege dolaşıp oyla-
rı Mesut Yılmaz'a kandırmayı başardıl Ancak taban bunu
bağışlamayacak, "kandırılmış Akbuluf'un yanında yer ala-
caktı.
İlk olay Ege'de patlak verdi. 17 haziran pazartesi akşamı
Selçuk'ta Efes antik tiyatroda Hacı Semra Hanım, Yunus Em-
re gecesinde konuşurken 12 bin kişilik tiyatrodan tek tük al-
kış sesi geldi.
Sunucu, "Şimdi sayın devlet büyüğümüzün mesajı
okunacak" deyince "yuuuh" sesi tiyatroyu çınlattı...
İLAN
SALİHLİ SULH HUKUK
YARGIÇLIĞI'NDAN
Dosya Esas No: 1990/185
Karar Esas No: 1991/287
Davacı: Çetin Özbaş
Vekili: Av. Recep Adıgüzel-Salihli
Davalı: Mehmet Altınok
Dava: Tescil
Yukarıda taraflan yazılı tescil davasında, davab Mehmet Alunok
adına çıkarılan gerekçeli karar ilamı ile bu karann ternyiz edildiğine
dair dilekçe adresi bulunamadığından tebliğ edilememiş olduğu bil-
dirilmiş olmakla;
1) Davalının, Salihli'de bulunan S.S. Salihli Küçük Sanayi Sitesi Yapı
Kooperatifi'nde bulunan 24 blok, 2215 ada, 19 bağırasız bölüm no'lu
50 m' miktarındaki dükkân ile ilgili yargıçljğtmızca verilen kararda
vasıf ve nitelikleri belirlenmiş söz konusu bağımsız bolümün tapuda
davalı tarafmdan ferağının icbanna karar verilmistir.
2) Yukanda taraflan yazılı tescil davası ile ilgili hüküm, davalı Meh-
met Altınok'a ait olan bağımsız bölumun tapuda davalı tarafmdan
feragırun icbanna seklindeki istemin dışında karar verilmis olması usule
aykırı olduğuna dair temyiz dilekçesinde davalıya tebliğ edilememiş
olduğundan;
Yukanda yazılı her iki maddedeki hususlann davalı Mehmet Altı-
nok'a tebliğ yerine geçerli olmak üzere kendisinin de isterse yasal sü-
resi içinde temyiz etmek üzere İLANEN TEBLİĞ OLUNUR.
Basın: 28689