20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7NİSAN1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 GENEL KURUL TYS üyeleri toplandı • Kültür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası'nın 10. Olağan Genel Kurulu dün gerçekleştirildi. TYS Baskanı Oktay Akbal, yaptığı konuşrnasında sendikadan aynlan kadın yazarlara seslenerek 'Geçmişte bazı tartışmalar oldu ve hanım üyeler sendikadan ayrıldılar. Biz bu sendikayı niçin kurduk, niçin yaşatmak istiyomz? Yapılacak çok işimiz var. Sendikamızdan aynlan tanınmış hanım yazarlarımızı tekrar sendikaya davet ediyoruz" dedi. Akbal, bugün saat 10.00-18.00 arası Oazeteciler Cemiyeti'nde gerçekleştirilecek yönetim kurulu seçimlerine butün üyelerin katılması çağnsında bulundu. Genel kurulda sözü alan TYS üyesi Edip Polat ise TYS'nin Kürt yazarlarla ilgili hiçbir sey yapmadığını belirterek "TYS, Kültür Bakanhğı ile işbirliği yaparak Kürt kültürünü asimile etmeye çalışıyor" dedi. Bu konuşmadan sonra sözü alan TYS eski Başkanı Aziz Nesin şunları söyledi: "Bülent Ecevit'in başkanlığı döneminde 'sendika özveride bulunsun ve yazarlar otobüslerle Doğu'yu dolaşsın' dedik. Öneri kabul edilmişti, ama gerçekleşmedi. Daha sonra yaptığımız bir kurultayda tsmail Beşikçi, "Doğu seferi yaparak Kürdistan'da Türk emperyalizmi yayıyorlar" dedi. Ama bunun hiçbir doğru yanı yoktu. Beşikçi, halen bizim onur üyemizdir. Ve biz hâlâ onun cezaevinde olmasını protesto ediyoruz!' TYS tkinci Başkanı Demirtaş Ceyhun ise TYS'nin görevlerini tam yerine getirmesi için daha profesyonel bir çalışma sistemi getirelim ve genel sekreterliği yapacak arkadaşa ücret verelim" dedi. Ancak oylama sonunda bu öneri kabul edilmedi. TİYATRO Günaydın, "akçe^sini aldı • Kültür Servisi — Bu yıl üçüncüsü verilen "Altan Erbulak Ödülü"nü "Aşkımızın Gemisi Fındık Kabuğu" oyunundaki rolüyle kazanan tiyatro sanatçısı Erol Günaydın, "Altan Akçesi"ni dün akşam Ses Tiyatrosu'nda düzenlenen bir törende aldı. törende sanatçmın eşi Füsun Erbulak, Erol Günaydın'a bir adet "Altan Akçesi", Kızları Sevim ve Ayşe Erbulak ise orjinal bir karikatür, gümüş bir içki takımı ile Altan Erbulak'm kendi piposunu armağa etti. Erol Günaydın, gözyaşlan içinde kendisine verilen "Altan Erbulak Ödülü"yle ilgili duygularını şöyle dile getirdi. "Tiyatro hevesle başlayan bir tutkudur. ömür boyu koşulan bir maraton. Ben Altan ile birlikte tiyatroyla da aynı anda tanıştım. Birlikte aynı forma altında bu maratonda koşmaya başladık. Ama Altan, elde olmayan nedenlerle koşuyu bıraktı. Bense ben takım arkadaşımın üniformasıyla bu koşuya hâlâ devam ediyonım. Benim tüm tiyatro yaşamım boyunca sürdürdüğüm koşuşturmacada dilim damağınıa yapışmıştı, bu bana "şerbet" oldu. tçimi ferahlatan bir şerbet..'.' Rasim Oztekin ve Ferhan Şensoy'un ardından Altan Erbulak Ödülü'nün bu yılki sahibi Erol Günaydın'ın "Sevgili Altan, kalbimdesin, bunu satmayacağım" sözlerinin ardından Ses Tiyatrosu'nu dolduran izleyiciler, salondaki "Altan Erbulak Locası"nı ayakta alkışlayarak selamladılar. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Avni Dilligil tiyatro ödülleri • tSTANBUL (AA) — Avni Dilligil tiyatro ödülleri açıklandı. Tiyatro oyuncusu müşfık Kenter'e Türk tiyatrosuna çeşitli alanlarda yaptığı katkılar nedeniyle, jüri onur ödülünün verilmesi kararlaşurıldı. Nüzhet Birsel başkanhğında toplanan ve Hayati Asılyazıcı, Haluk Şevket Ataseven, Hami Çağdaş, Yaşar tlksavaş, Seçkin Selvi, Kami Suveren, Dikmen Gürün Uçarer'den oluşan seçici kurul, değerlendirme sonucunu açıkladı. Açıklamada, 'başanh yerli yazar' ve 'başarıh yapım' dallannda ödüle değer eser bulunmadığı bildirildi. Seçici kunılun ödül verilmesini kararlaştırdığı kişiler, dallar ve eserler şöyle: Başanh çeviri: Gencay Gürün (Çılgın Sonbahar). Başarıh yönetmen: Oben Güney (Görüşme Kutlama Çağrı). Başarıh Kadın Oyuncu: Nevra Serezli (Çılgın Sonbahar) ve Aliye Uzunatağan (Bay Hiç). Başanh Yardımcı Kadın Oyuncu: Jülide Kural (Kan Kardeşler). Başarıh Yardımcı Erkek Oyuncu: Taner Birsel (Danton'un Ölümü). Başarıh Dekor ve Kostüm: Naz Erayda (Faustgales-Bir Anarşistin Kaza Sonucu ölümü). Başanh Işık: Onder Arık (Danton'un Ölümü). Jüri Özel Ödülü: Kafesten Bir Kuş Uçtu (Ankara Devlet Tiyatrosu). Jüri özendirme Ödülü: Kerem Kurdoğlu. TOPLANTI Oktay Rifat gecesi • Kültür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası, 8 nisan pazartesi akşamı, Oktay Rifat için bir gece düzenleyecek. Saat 18.00'de başlayacak olan gecenin açıhş konuşmasını Demirtaş Ceyhun yapacak ve Oktay Rifat'm eşi Sabiha Rifat'a bir plaket verecek. Geceye Cevat Çapan, Güven Turan, Tuğrul Tanyol, Fanık Şüyun'un yöneteceği bir açıkoturumda konuşmacı olarak katılacaklar. Candan Sabuncu'nun sunacağı geceye Erol Günaydın ve Tijen Par, Oktay Rifat'm yapıtlannı seslendirerek katılacaklar. Ömer özgeç ise Oktay Rifat'ın şürlerinden yaptığı besteleri seslendirecek. Yedi Oscarlı 'Kurtlarla Dans'filminin yapıması,yönetmeni vebaşoyuncusu:Kevin Costner Nostaljik kovboy işbaşında"Kurtlarla Dans", Costner'a göre "Amerikan tarihinde herkesin bildiği, ama soykırım olarak kabul etmeyi reddettiği" bir dönemi anlatıyor. Fransız Premiere dergisi son sayısında, Kevin Costner'la bir söyleşi yayımladı. Kültür Servisi — "Kurtlarla Daus" filminin prodüktörü, yönetmeni ve ba- şoyuncusu Kevin Costner, aslında seks sembolü, başanh bir oyuncu ve kimse de onun gizli, ama büyük bir yaratıcı ol- duğunu taa fılmin gösterime girmesine kadar bilmiyordu. "Kurtlarla Dans", Costner'ı bir anda sinema dünyasımn zirvesine çıkardı. Film Oscar almadan da gişe rekorlan kırdı, sinema dergile- rinde özel bölümlerde tanıüldı. Costner, böylece Amerika Film Yönetmenleri Derneği'nde Coppola ve Scorsese gibi ünlülerin yanına oturdu.polden Globe Ödülü'nü aldıktan sonra Oscarlan da südi süpürdü. Sinema eleştirmenleri, Costner'ı daha şimdiden Ford ve Hawks gibi dev yönetmenlerle kıyaslamaya baş- ladılar. Los Angeles'ın pek merkezi olmayan bir semtinde doğup büyüyen, dolayısıyla ilkgençliği çeteler arası kavgalarda geçen Kevin Costner, iktisat eğitimi yaptıktan sonra şansını Hollyvrood'da denemeye karar verdi. Şimdiye kadar önceleri ba- şarısız figüranhk denemeleri yapan Costner, daha sonra hetn kaliteli hem de gişe hasılatı yapan filmlerde oynayarak üne kavuştu. "Kurtlarla Dans", Cost- ner'ın açıklamasma göre "Amerikan ta- rihinde herkesin bildiği, ama soykınm olarak kabul etmeyi reddettiği" bir dö- nemi anlatıyor. "Topraklarım almak için Kızılderilileri imha ettik ve onlann kültürlerini yerle bir ettik. Aslında bi- zim bu topraklara hiç de ihtiyacımız yoktu ve sonuç olarak da zaten bu top- raklan şu veya bu şekilde degerlendir- medik". Fransız ayhk sinema dergisi "Premiere" son sayısında, dolayısıyla film Oscar almadan önce Kevin Cost- ner'la bir söyleşi yayımladı. — "Kurtlarla Dans" filmi konusun- da "Bu film benim maziye yazdığım bir aşk mektubu" demiştiniz; nostaljik bir kovboy olarak tanımlayabilir miyiz si- zi? COSTNER— Evet evet, tamamen öy- leyim. Ben gönülden bir maceraperes- tim. Atının üzerindeki adamın yalnızh- ğı, özgürlüğü, serbestliği, bağımsızhğı beni hep etkiledi. Ama ne yazık ki Ba- tı'nın fethine katılmak için 100 yıl geç doğmuşum; ayrıca Hollywood'un epik kovboy filmleri dönemine yetişmek için de 30 yıl geç doğmuş sayıyorum kendi- OSÇARLARI StLtP SÜPÜRDÜ — Kevin Costner'ın ülkemizde de 8 sinemada birden gösterilen filmi, yedi dalda Oscar kazandı. mi. Büyük kovboy filmleri beni çok et- kilemişti ve yaptığım bu ilk filmle eski kovboy fılmlerine saygılanmı sunmak is- tedim. — Babanızın Çeroke kabilesinden bir Kızılderili olduğunu biliyonız; bu neden- le mi filminiz kovboy olraaktan çok Kı- zılderili bir film oldu? COSTNER— Film, Amerikantarihi- nin bir dönemini anlatıyor. Bu dönemi herkes biliyor, ama kimse de bu dönem- de soykınna yapılmış olduğunu kabul et- mek istemiyor. Topraklarına konmak için Kızılderilileri imha ettik, kültürle- rini yaktık, yıktık ve sonra ele geçirdi- ğimiz topraklar da hiçbir işe yaramadı, kullanılmadı, değerlendinlmedi. Ben filmde Kızılderilileri savunmayı amaçla- mıyordum, ama böyle bir konuda film yapmaya kalkışınca da en iyisini yapma- nın gerekliliğine inanıyordum. — Ama yine de beyazların dünyasını betimlerken, özellikle de son derece ide- alize ettiginiz Kızılderili toplumuna oranla çok vahşi ortamlar çiziyorsunuz. COSTNER— Yok canım, doğru de- ğil bu söylediğiniz; filmi dikkatlice izler- seniz meselenin o kadar basit olmadığı- nı göreceksiniz. Benim işlediğim insan- lar her şeyden önce iyi ve kötü yanlanyla yansıyor beyazperdeye. Kızılderililerin de, beyazların da hem iyisi hem kötüsü var. Filmde Kızılderilileri iyi insanlar olarak sunduğumu sanmıyorum; ama onlar bize, yani beyazlara oranla farklı bir gerçeği temsil ediyorlar. Bizim evle- rimiz, mutfaklanmız, oturma odalan- mız, arabalanmız filan var. Onlar ise doğada yaşıyorlar, dolayısıyla onlann hayatını doğa koşullan tayin ediyor. Mesela Kızılderililer doğaya düşkündür, doğayı korurlar, ama bunu bilinçli bir şekilde yaptıklarını sanmıyorum. Çün- kü Kızılderili ava çıktığında sadece ken- disine yetecek kadar av hayvanı vurur, fazlasına ilişmez; çünkü fazla sayıda hayvan vursa buzdolabı yok, onu mu- hafaza edemez. Ben bu filmi yaparken herkese bir şeyler vermek istedim. Fil- mi izleyenlerin kimi öyküyü güzel bir macera olarak tanımladı, bazıları ise bir halkın baskı altına ahnması gibi daha angaje temalar buldular. — Senaryoyu yazarken esinlendiginiz Michael Blake'in kitabındaki Kızılderi- liler Komans aşireünden, filmde ise siz onlan Siular olarak gösteriyorsunuz. Neden? COSTNER— Çünkü çok çabuk im- ha edilen Komans aşireti hakkmda faz- la bilgimiz yok, insanlann da fazla bil- gisi yok. Apaçiler, Çayenler, Irokualar, Mohikanlar gibi bir sürü Kızılderili ka- bilesi vardır; bunlann her biri son dere- ce değişik yaşam tarzlanna sahip. Ama aralannda en çok tanınanı, en çok di- reneni, en çok ayakta kalanı Siular; böy- lece izleyenler olayı daha kolay canlan- dırabilecekler, diye düşündüm. Filmi Güney Dakota'da çektik; burada hem çok büyük bir bizon sürüsü vardı hem de eski tür yaşantılarını surdüren Siular vardı. Bu Siuların 250'si filmde fîgüran olarak oynadı. — Filmin prodüktörü, yönetmeni ve başo>uncususunuz. Bir an için olsun ba- şoyunculuğu bir başka artiste vermeyi düşündünüz mü? COSTNER— Yo hayır, bir an için ol- sa da başrolü başkasına vermeyi düşün- medim. Ama bir ara yönetmenliği bir başkasına vermeyi düşünmedim desem doğru olmaz. Çünkü çekiniyordum, ba- şaramazsam diye korkuyordum ve en önemlisi kitabı sadık bir şekilde aktara- mamaktan korkuyordum. — Yeteneklerinizden tereddüt mü edi- yordunuz? COSTNER— Hayır, yeteneğimden ve filmi çekme konusundaki fikirlerimden şüphem yoktu, ama sonuç konusunda da çok emin değildim. Şehir Tiyatrosu Neil Simon'un oyununu Haldun Taner Sahnesi'nde sergiliyor Yaşamdaıı bir dilim: Dk Gençliğim Engin Uludağ'ın sahneye koyduğu "tlk Gençliğim" 1929 ekonomik krizinin etkilerinin sürdüğü bir dönemde hayatta kalabilme savaşımı veren bir aileyi.bir delikanlının gözüyle aktarıyor. Kültür Servisi — Sahnede iki katlı bir ev. Salon, mutfak, ya- tak odalan... Ayakta kalabilme savaşı veren bir ailenin evi bu. Güldürüleri ve müzikalleriy- le tanınan Amerikah yazar Ne- 0 Simon'un 1983'te yazdığı 'Brighton Beach Memories' adlı oyun 'İlk Gençliğim' adıyla ts- tanbul Belediyesi Şehir Tiyatro-- lan Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde sunuluyor. Tiyatro ile psikolojinin belli noktalarda buluştuğu 'İlk Gençliğim' bir yaşam kesitleri oyunu. Türkçe- ye Cemal Büyükutku'nun çevir- diği oyunun yönetmeni Engin Uludağ. Simon, yapıtlannda genelhk- le Amerikan yaşam biçiminin TtYATRO VE PSİKOLOJİ — Oyunun yönetmeni Engin Uludaf, tlk Gençtitim'in psikolojik yö- nii ağır basan bir oyun olmasa da oyunda tiyatro ve psikolojinin belli noktalarda birbirlerini vaka- ladığını söylüyor. (Fotoğraf: tbrahim Günel) olumlu ve olumsuz yönlerini güldürü havası içinde sunuyor. 'tlk Gençliğim'in baş kahrama- nı, 1929 ekonomik krizinin et- kilerinin sürdüğü bir dönemde, hayatta kalabilme savaşımı ve- ren bir aile. Aileyi kuşatan bu- nalım dönemi, çocukluktan gençliğe adım atan bir delikan- lının gözüyle aktanhyor. Uludağ'a göre 'tlk Gençliğim' yaşamdan bir diUmi sunuyor. Herkesin geçtiği olu- şum süreçlerini konu edinmiş bir oyun. Tüm geride bırakıhnış çağlar bir yaş bölümü. Yaşanan psikolojik süreçler ve kişüik olu- şumları, bir delikanlının heye- can ve duygulannda tanıtılıyor. Uludağ, "Bu oyunla aşüan dö- nemleri bir kez daha yaşatmak ve kendi dönemlerimizle bir karşdaştırmaya gitmeyi amaçla- dık" diyor. Bu kesitler oyununda izleyici 'ışık oyunlan' ile karşı karşıya. Işık oyunlan, yazan kalemi ile konuşturuyor. O yaşamından söz ederken, bu olaylan kaleme ahş şekline tanık olunuyor. Daha önce Çetin Altan'ın 'Telefon Kimin tçin Çalıyor' adh oyununu sahneleyen Ulu- dağ, psikoloji ile yakından ilgi- li bir tiyatro yönetmeni. Tiyat- ro ile psikoloji arasmda bir bağ kuracak olursak, yakalanan ana noktalar neler olabiür? Uludağ, "Psikoloji, tiyatroya yardımcı bir unsur. Bizler psikolojinin ve- rilerini, karakterlerde gizli ipuç- lanm yakalamak için kullanırız. Tiyatrocu, kişiyi psikanalistten farklı ele alır. 'İlk Gençliğim', psikolojik yönü ağır basan bir oyun olmasa da oyunda tiyatro ve psikoloji belli noktalarda bir- birlerini yakalıyor" diyor. Dekorlarını Nilgiin Gürkan'- ın hazırladığı 'tlk Gençliğim' adh oyunda başlıca rolleri Ani tpekkaya, Erhan Abir, Yddıray Şahinler, Can Başak, Gttlçin Akçay, Neşe Altıner ve küçük oyuncular Ahu Karcılıoğlu ile Bnrcu Yurda paylaşıyor. sayın doktor ve eczacılara Lokal antimikotik etkili allilamin türevi preparatımız EXODERIL(naftifin) Solüsyon %1 10 ml.Tık şişelerde tıp kulianımına sunulmuştur. BIOCHEMIE Ges. m.b.H Kundl-Avusturya tarafından geliştirilmiştir. ® ® Tescil edıtmış marka Eczâcıbaşı BuyukdereCad 185 Levent 60710. Istanbul Üçüncü kuşak oral sefalosporin preparatımız Suprax sefiksim 200 mg x 10 tablet O I I p I d A Pediyatrik Oral Süspansiyon sefiksim ioomg/5ml 50 ml tıp kulianımına sunulmuştur. ® Tescıl edılmış marka | Fujisavva Ptiarmaceutical Co., LM. . Osaka Japan I !aralından gelışiınlmıştır Eczâcıbaşı Buyukdere Cad. 185 Levent 80710, Istanbul Eczâcıbaşı Buyukdere Cad 185 Levent 80710. Istanbul IĞDIR 1. KADASTRO MAHKEMESİ ÎLAN TUTANAĞI ESAS NO: 1974/1İ49-1177 PARSEL NO: 17-61 KÖYÜ: Sıçanh köyü-Iğdır DAVACI: Maliye Hazinesi- Igdır DAVALILAR: l- lbrahim kızı Zeynep Demir, 2- Yusuf kızı Zeynep Demir, 3- Guzel Demir, 4- Musa Demir, 5- Hasan Demir (Bolgan) Sıçanlı köyü - Igdır. DAVA: Kadastro tespitinin ip- tali. DAVATARİHİ: 18.2.1971 DURUŞMA'GÜNÜ: 7.5.1991 Yukanda esas ve parsel nu- marası yazılı bulunan dava dos- yalarında davalı bulunan lbrahim kıa Zeynep Demir, Yu- suf kızı Zeynep Demir, Guzel Demir ve Musa Demir yargıla- ma devam ederken ölmüş ol- duklanndan mirasçıları mahkememizce tum aramalara rağmen bulunamadığı gibi ad- reslerinin de tespiti mümkün ol- mamıştır. Bu nedenle olu davalı mirasçıları hakkında ilanen da- vetiye tebliğine karar verilmiştir. Belli edilen günde duruşmaya gehmeniz, aksi takdirde yargıla- manın yokluğunuzda yapılıp ka- rar verileceği ilanen tebliğ olunur. 18.3.1991 Basın: 23018 Eteştirmenler izleyecek • Kültür Servisi — îstanbul Şehir Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu "Aktör Kean", 8 nisan pazartesi günü saat 18.30'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde Tiyatro Eleştirmenleri Birliği için sunulacak. Tek kişilik oyundaki rolüyle Cihan Ünal, geçen yıl Avni DUligil Ödülü'nde En Başarıh Erkek Oyuncu seçilmişti. Eleştirmenler Birliği'nin organize ettiği tek gösterinin biletleri pazartesi günü girişte temin edilebileceği gibi Vakkorama, Galeria ve Beyoğlu Sineması'nda da satışa sunuldu. \ayla'nın resimleri • Kültür Servisi — 1939 Şanlıurfa doğumlu ressam Yaşar Yayla'nın resimleri Taksim Atatürk Kitaplığı'nda sergileniyor. Sanatçmın dün açılan sergisinde suluboya resimler yer alıyor. 1961-65 yüları arasmda Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü Cemal Tollu Atölyesi'ne devam eden Yaşar Yayla 1967 yılında Neşet Günal Atölyesi'nden mezun oldu. Uzun yıllar resim öğretmenliği yapan Yayla, ilk kişisel sergisini geçen yıl Basın Müzesi'nde açmıştı. Tünel'de karmasergi • Kültür Servisi — Tunel Emlak Bankası Sanat Galerisi'nde açılan karma sergide Aysel Aydın'ın çini porselenleri, Cem Çalış'ın heykelleri Sevim Kızılcan'ın suluboya ve Irfan Fehmi Özcanlı'nın yağhboya resimleri yer alıyor. Sergi 3 mayısa dek izlenebilecek. Se\Tsevil ve atölyesi • Kültür Servisi — Gülay Sevsevil ve atölyesinin resim sergisi 9 nisan salı günü Cağaloğlu'nda Basın Müzesi'nde açılacak. 3 mayısa dek sürecek sergide Sevsevil'in yanı sıra Nilüfer Atsan, Ninetle Bivas, Sevim Çeyrekbaşı, Dilek Demirağ, Nuray Dilber, Viki Gülerşen, Övsen Güngör, Necle Hanyaloğlu, Anette Kampeas, Necile Kıyat, Nesime Onur, Hümeyra Oransal, Nur özeren, Selva Suman, Belinde Meyohas, Lily Yuhay ve Nuran Alson'un resimleri görulebilecek. bu hafta bilsak 8NİSAN PAZARTESt : 18.00 Gösteri:"Banş İçin Dizcler" Cüneyt UZUNLAR, Hakan PİŞKİN 19.00" Son Döncm Türk Rcsmindc Dışavurumculuk " ElifAYlTER, Hale ARPACIOĞLU, Bcdri BAYKAM, Fuai ACAROĞLU 9 NtSAN SALI : 18.00 Goaeri:"Banş İçin Dizelcr" Cüneyt UZUNUR, Hakan PİŞKİN 19.00 "PrimitifJazz" Erol PEKCAN 10 NtSAN ÇARŞAMBA : 19.00 DiaGöacri: "Çalışmalar" Ani Çclik AREVYAN 19.00 Sanatlar Arası îlişkilcr 4: "Sinema veTiyalro" Yavurer ÇETİNKAYA 11 NİSAN PERŞEMBE : 19.00 Sanailararası Îlişkilcr 5: "Sinema ve Resim" Gülsün KARAMUSTAFA 19.00 Insan Haklan Platformu: "Birlntiharve Mülteciler Hukuku" Yüksel SELEK, Kamba SOYPAK,Nimci DEMİR Görsel Sanat Atölyeteri Mdunet GÜLERYÜZ yönctiminde (Per. - Cum.) Fotoğraf ve Sinema Atölyesi M. 2ya ÜLKENaLER yöncüminde (P.tesi.-Çarş.-Cıca.) Ta'iChiChu'anHareketli Meditasvon tlhan GÜNGÖREN (HerSa. 14.00 -20.00) Care-Foyer-Bar(Giriş) Röck Cafe-Bar(5.Kat) bilsak, sıraselviler cad., soğancı sok. 7 cihangir 143 28 79-99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle