20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r 7 NİSAN 1991 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Uevlet Meteoroloji Isleri Gene Müdürtüğû'nden alınan bilgıye gö- ne bütün bölgeler buluflu; Marma ra, Ege, Iç Anadolu, Akdenız, Bati Akdeniz yağmur, yer yer sağanak yağışlı geçecek. HAVA SlCAKLi- Gl: Onemlı bır değtşiklik olmaya- cak. RÜZGÂR: Güney ve doğu, yurdun kuzeybatı kesimlennde ku- zey ve doğu yönlerden orta kuv- vette, yurdun kuzeybatı kesimle- nnde yer yer kuvvetii esecek. De- niztenje Karadeniz ve Kuzey Ege'de gündoğusu ve poyraz, Marmara, yıldız ve poyraz, diğer denizlerde kıble ve kesişlemederı 5 kuvveön- de, saatte 4 ııa 16 yer yer 21 denız mılı hızia esecek. Dal- ga yûkseMigı 1. yer yer 1,5 ile 2 metre dolayında olacak. Van Göiû'nde hava: ParçaJı bulıırJu geçecek. Rûzgâr gü- ney ve batı yönlerden orta kuvvette esecek. Göl. kûçük dalgalı, görüş uzaklığı 10 km cıvarında bulunacak. Botı Bursa ÇanaMofe Cofurt Denzk Y 20° 11° OyartBkif B 18° ¥ 15" 5°Edime B 15° PErancan A VP Y 13° 5°Ercurum B 9° 1° Esltşehı' Y 13° 3°Gjaantap Y 20P 13° ûresun Y 18° 9°GûmüşlaneB 11° B 11° 5°H*Wn " "" Y 18° 7°lsf)artı Y 17° 3°lsöı*ıi Y 15° 3°lzm» B 12° 6°Kare B 15° T°KaS*nonı Y 12» Y 0 ° 2°Ka*s»n Y 17" 5°Kırtfcre* Y 17° 9°Kon*a B 14° 3°Kükhya Y 16° 8°Mabtya J Hetsınkı ^ ^ Leningrad Moskova |ash Cta* fc*ç* B-bukı«u G^ûne* Martı S-as* Y-yajmurtu BULMACA 1 2 3 A 1 • 2 3 4SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 L.l/ Bir cins sülün... jOsmanlı toprak dü- zeninde yıllık geliri yüz bin akçeyi aşan dirlik. 2/ Akdeniz bölgesinde bir akar- su... Kanşık renkli. ,3/ Divan edebiyatı nazım şekillerinden biri... Canh, diri. 4/ Yabanansı. 5/ Ziftle 'kaplı yuvarlak bir ;sepetten oluşan ve Fırat ırmağında kul- lanılan sandal... Ce- zayir'de bir liman kenti. 6/ Az pişirilmiş yumurta. 7/ ' lskandinav ülkelerine özgü üflemeli bir çalgı... Dinde bağnazlığı aşırılı- ğa vardıran kimse. 8/ Bir işi yerine getirme... Bilgiçlik taslayan kimse 9/ Yağı alınmış sütten ya da yoğurttan yapılan peynir... Kimi belgelere ge- çerlik kazandırmakla yükümlü kamu görevlisi. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Lezzet... Erzurum yöresinde saya töreninde verilen ad. 2/ Yüce... Osmanh devletinde kapıkulu as- lcerlerine ve kimi görevlilere üç ayda bir verilen ücret. 3/ De- miryolu... Toplanan süprüntüleri alıp atmakta kullanılan saplı kap. 4/ Bezekçilikte kullanılan yeşil ve pembe dalgalı bir çeşit sedef. 5/ Çocuk... Düzen, hile. 6/ XVIII. yüzyüda Fransa'da inoda olan gösterişli bir bezeme biçemi.7/ Saz, yaprak gibi bit- kilerden örülmüş taban örtüsü... Kurşun boruların ağzıru aç- jnakta kullanılan ucu sivri takoz. 8/ Çorum'un bir ilçesi... Bir tür lngiliz birası. 9/ Hızlı uçan, uzun ve dar kanatlı kuş... Ağ- lama, inleme. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Ses kraliçesi 7 NİSAN 1931 Gazetemiz tarafından tertip edilen Ses Kraliçeliği müsabakasında birinciliği kazanarak Güzel Ses Kraliçesi olan Hüdadat Şakir Hanım bir kaç ay evvel Paris'e gitmiş ve oradan Nis'e giderek beynelmilel güzel ses müsabakasına iştirak etmisti. Hüdadat H. 16 milletin iştirak ettiği bu müsabakada altıncılık gibi iyi bir derece aldıktan sonra . v 'Milletler şarkısı" filmine iştirak etmiş ve bir kaç şarkı okumuştu. Ahiren Milletler şarkısı Fılmi ikmal edilerek Istanbul'a da gönderilmiştir. Herkesin merak ve sabırsızlıkla beklediği bu fılim, cumartesi akşamından itibaren Glorya şinemasında gösterilmeğe başlanacaktır. Hüdadat Şakir Hanımın Avnıpa'da kazandığı muvaffakiyet ve sesinin filme uygunluğu "MilletleT şarkısı" filmine olan merakı bir kat daha arttınnaktadır. Ses Kraliçemiz, Milletler şarkısı filmine iki şarkı okumuştur. Bunun birisi Türkçe olup, Cemal Reşit Beyin bestelediği halk şarkılanndan "Ayın on dördü.!' şarkısıdır. Diğeri de "1ravyata"dan bir parçadır. Hüdadat Şakir Hanım söylediği halk şarkısı ile alafrangada olduğu kadar alaturkada da muvaffakiyet gösterdiğini isbat etmektedir. Milletler şarkısı fılmi yalnız milletlerin şarkısmdan ibaret değildir. Bu fılim merakh bir hikâyeyi de ifade etmektedir. Bilhassa, bu hikâyenin kahramanları sırasma ğeçen Fransız'lann meşhur ve dilber artistlerinden Dolli pavis ile Simon Serdan filme başka bir parlaklık yermektedirler. Glorya sineması mudiriyeti bu fılmi halka göstermeden evvel hususî bir matine yapacaktır. Bu matineye erkânı matbuat ile rüesayı memurin davet edilecektir. 30 YIL ONCE Cumhuriyel Subaylara oy hakkı 7 NtSAN 1961 Kurucu Meclis'in öğleden sonraki pturumu saat 14.30'da açıldı. Söz alanlardan Avni Doğan, 27 Mayıs Inkılâbı sırasındaki tutumu ile Türk ordusunun şerefli bir imtihan yerdiğini, subaylara oy hakkı tanımakla orduyu politikaya atmış olunmıyacağını söyledi. Bahri Savcı aynı tezi savundu. Rauf Gökçe konuşmasında İsmet Giritli'ye cevap verdi. Müteakıben söz alan Kenan Esengin, uzun uzun alkışlanan konuşmasında Balkan Harbinde ordunun t>olitikaya girmesinin sebeplerini izah etti ve: —Subayları cemiyetin içinden dışarı atamazsımz. Elbette düşünecek ve münakaşa edecektirî'dedi. kifayet önergesinin kabulünden sonra 7 adet tâdil teklifi öya konuldu reddedildi. Bunlardan birinde teklif sahibi, erlerin oy kullanamaması karşısmda aynı yaştaki kadınlann oy kullanmasının cinsler arasında aynlık doğuracağını iddia etmekte idi. Neticede subaylara oy hakkı verilmesini sağlayan 7 nci madde açık oya kondu. 463 kişi lehte, 38 kişi aleyhte oy kullandılar. 4 kişi çekimser kaldı. Bu suretle subayların oy kullanmalan kabul edildi. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet ANAP'ta kongre virajı 7 NİSAN 1990 ANAP'ın yakın geleceği belirleyecek Merkez Karar ve Yönetim Kurulu loplantısı, bugün Başbakanlık Konutu'nda iftar yemeği sonrasında başlayacak. Parti içi muhaJifler Başbakanlık Konutu'nda toplanmasına tepkf Şösterdikleri MKYK'ya, kongrenin en geç bu yılın şonbahar aylarında yapılması isteği ile gidecekler. Hasan Celal Güzel, Yılmaz taraftarlan ile muhafazakârlar, Başbakan Yıldırım Akbulut'u, "Erken kongre tarihini açıklamaya" ve ANAP Başkanlık Divanı'nda yeni düzenlemeye zorlayacaklar. Hasan Celal Güzel ve arkadaşlarının MKYK'da kongrenin 15 eylülde toplanması yolunda bir önerge verecekleri ve başkanlık âivanmm istifasını isteyecekleri öğrenildi. Y 17° 8° Y 18° 8° Y 20° 12° Y 16° 4° B 14° 5° Y 14° 3° B 11° 7° B 12° 8° 11° 7° e 15° 8° Y 11° 7° Y 12° 4° Y 13° 6° 8 12° 8° B M° 6" Y 13° 5° B 10° 2° Y 12° 2° Y 11° 7° 4° Van 4°Ybzgal 7"Zongutok • ^ DÜNYA'DA BUGÛN Amman Alına BaÇdat Barcelona Basel B«lgrad Befiın Bonn Brûksel Budapeste Cezayır C«Me Ouba FıanKtun Grne Hetsınld Kahıre Kopenhag Y 12° A 26° Y 16" B 23° B 18° Y 10° Y 20° B 14° B 13° Y 10° Y 18° Y 10° B 17° A 27° A 35° B 13° A 22° Y 11° Y 21° B 10° B 13° A 21° Unıngrad Lonürs Madid Milano Montreaı Moskova MOnh New York Oslo Pans Pn« Rıyad Ploma Sofya S B 15° Y 12° B 16° Y 12° B 13° B W° Y 5° Y 12° Y 13° A 37° Y 15° Y 15° B 21° Tunus Vatşova Venedk Viyana B ie° Y 14° Y 10° WaslmgtDn Zûnh Y 10° TABTISMA Fethiye'deki Ormanı Bizim ormanlarımızı hangi oranda halka açmamızın uygun olacağı konusunda aydınlanmızı ve politikacılarımızı düşünmeye çağınyoruz. 20 Mart 1991 günlü Cumhuriyet gazete- sinde bitkibilimci Sayın Ali Yılmaz tarafın- dan yayımlanan "Fethiye'deki Günliik Ormanı" isimli yazı biz ormancılaruı ve ül- kemizin en önemli dertlerinden birini dile getirmiştir. Ülkemiz çok dağhk ve engebeli bir topoğrafik yapıya sahiptir. Bu nedenle de toprak erozyonu çok önemli bir etken ol- maktadır. Uzun yıUardan beri bu önemli et- ken üzerinde durulmadığından, ülkemizin bitki örtüsü çok zarara uğramış, dağlarımı- zın ve tepelerimizin birçoğu, Ay yüzeyi gi- bi kayalık hale gelmiştir. GünlUk ormanlarının korunması için söylenen ve yazının başına alınmış olan üç tümceyi, birkaç sözcüğünü değiştirerek ül- kemizin bütün ormanlannı kapsayan yerin- de bir istek olarak aşağıya yazıyorum: Kendilerini iüke ormanlarının sahibi sa- yanlardan son dileğimiz: Bu doğa harikası emanet ne orman idaresinindir ne yöre hal- lunındır ne de piknikçilerindir. Ülkemizin onnanlan, doganın, tüm insarrfar adına bize emanet ettiği bir dilber, bir tarih, bir anıt- tır. Hepimiz iistüne titreyerek bu dunya emanetini korumakla gorevliyiz. Bu sözlerin belirttiği gerçeği, ülkemizin aydınlarına özellikle politikacılarımıza an- latamamanın üzüntüsü içindeyiz. Sayın Ali Yılmaz, Katrancı koyundaki piknik yerinde gördüğü acıklı durumu, çok güzel şekilde anlattıktan sonra "Pek çok agacın dallanna insanlar asılmış, dallar kı- rtlmış. Gövdelerinde >e toprak üstünde gö- ler? Birkaç yıl önce acıklı durumlannı ya- kından gördüm. Sayın Yılmaz yazısının sonunda günlük ormanlarının sıkı bir şekilde kontrol altına alınmasını istiyor ve "Günliik ormanlarının bir metre yakınına avcılar, cebinde kibrit, çakmak. çakı olanlar yaklaşamaz deyin. Ne olur, insanlık onurumuz adına, doğamn bi- ze armağan ettiği bu harika emanete sabip çıkın" diyor. Aynı şeyi biz bütün ormanla- nmız için söylüyoruz, çünkü her birinin ayn güzelliği ve ayn yararlan bulunmaktadır. Geçende yetkili bakanımız, televizyonda yaptığı konuşmada "Ormanlann halka açıl- makla daha iyi konınacağım" söyledi. Sa- yın Ali Yılmaz'ın söylediklerine tamamıyla ters diişen bu görüşe kattlamıyoruz. ABD'nin güney bölgesinde gördüğümüz ormanlar, bütünüyle telörgü içerisine alın- mıştı. Ayrıca telörgülere ceryan veriliyordu. Dokunan ölmüyor, fakat sopa yemiş gibi oluyordu. Bu kadar sert önlemler almala- nnın sebebini sorduğumuzda, "Çevre hal- kı ormanın kıymetini tam olarak öfrenin- ceye kadar telörgülere elektrik vermek zonındayız" dediler. Bizim ormanlarımızı hangi oranda hal- ka açmamızın uygun olacağı konusunda ay- riinen köklerde yandamalar. Onca insan ve araç tarafından alüvyon toprak basıla ba- sıla sıkıştınlmakta. Tüm ağaçlar neşesini yi- tirmiş, küskiinleşmiş, durgunlaşmışlar. Ko- nuklann yüzlerine gülemiyorlar" demekte- dınlanmızı ve politikacılarımızı düşünme dir. ye çağınyoruz. Sormak isteriz, ülkemizin diğer orman- larındaki durum nasıldır? Oralardaki ağaç- lar, insanlann yüzlerine gülebiliyorlar mı? Bu satırlann yazarı', 45 yıl önce Sankamış'ta görevüydi. O zaman Sarıkamış ormanları 90 bin hektar idi, 2/3'ü Ruslar tarafından dikilerek yetiştirilmişti. Şimdi Sarıkamış or- manları 30 bin hektara inmiş ve seyrekleş- miştir. Kalan kırık dökük ve yaralı, bereli Prof. Dr. TAHStN TOKMANOGLU çamlar insanlann yüzlerine nasıl gülebilir- TMMOB Orman Müh. Od. Ba^kanı Yeterli ve etkili önlemler alınmazsa, ya- kın bir gelecekte ülkemizin tamamı, Ay yü- zeyi gibi kayalık ve üzerinde herhangi bir bitki bulunmayan çıplak arazi haline gele- cektir. Torunlanmıza da yaşama olanağı kalmayacaktır. Bizden söylemesi, iözleri- mizde asla abartma bulunmamaktadır. T.G ANTALYA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No: 1990/31 Karar No: 1990/811 C. Sav. No: 1990/2 Hâkim: Hasan Yaşar Oktay 20966 Kâtip: Nazmi Doganer Davacı: K.H. Sanık: TURGAY KURT - Hayrettin oğlu, RemziyeUen olma, 1964 doğurolu, Kars iü Kağızman ilçesi, Kumbet mahallesi, Hane II, Cilt: 002/01, Sayfa: 29*da nüfusa kayıth olup halen Antalya Kenanevren Bulvan 122 sokak, Tas Apanman No: 17'de oturur, evli, çocuksuz, okur yazaı, sabıkasız, mandıtacüık yapar. Suç: Halk sağlığına zararlı gıda maddesi SrMSk"*^ ---«—* : ~ Suç Tarihi: 14.9.1988 Yukanda açık kimliği yazılı sanık hakkında açılan kamu davası- mn raahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık Turgay Kurt'un olay zamanı Al- tın Yaylacı firması ismi ile yoğurt imal ettiği, Antalya Belediyesi A.Ş. lşletraesi tarafından 22.9.1988 tarihinde yapılan inceleme sonunda ve alınan aynı tarihli rapor münderecatından sanığın imal ettiği yoğurt- lann gıda maddeleri nizamnamesinin 52. maddesine göre insan sağ- lığına az veya çok zararlı olduğunu bildirir rapor münderecatı ışığın- da sanığın C. Savcıhğı tarafından TCK'nın 3%. maddesini ihlal etti- ğinden bahisie kamu davası açılmış, sanık duruşmada suçunu tevil yollu ikrar etmiş, mahkememizce Adli Tlp Kurumu'ndan mütalaa is- tenmiş, Adli Tip Kurumu Başkanhğı 5. Ihtisas Kurulu'nun 30 Ni&an 1990 gün ve 808 karar sayılı mütalaasından sanığın imal ettiği yoğurt- larda gıda maddeleri tüzüğünün 52. maddesine göre EbCoril bulun- maması gerektiğinden bakteriyolojik analizinde ekoli tespit edilmış, suça konu orijinal ambalajb yoğurt numunesinin bu hali ile 59/A mad- desi geregince sağlığa az veya çok zarar vermiş derecede bozulmuş sayüacağı oy birliği ile mütalaa edildigi anlaşümış ve bu şekilde sanı- ğın savunmasına itibar edilmeyerek TCK'nın 396. maddesi uyarınca cezalandınlmasına karar verilmiştir. Sanığın eylemine uyan TCKnın 396. maddesi geregince 3 ay hapis ve 5000 lira ağır para cezasıyla cezalandınlmasına, Sanık hakkmda başkaca antırma ve eksiltmeye takdiren yer olma- dığına, Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının süresi nazan dikkate ahnarak 647 sayılı kanunun 4. maddesi geregince beher gttntt 300 lira hesabıyla ağır para cezasına çevrilerek neticeten sanığın 27.000 lira para cezasıyla cezalandınlmasına, Sanık hakkında hükmolunan ağır para cezalan aynı neviden oldu- ğundan TCK'nın 72. maddesi geregince içtima ettirilerek neticeten ve içtimaen sanığın OTUZİKİBİN LİRA AĞIR PARA CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA. . Hükmolunan cezanın miktan itibanyla 647 sayılı kanunun 5. mad- desinin takdiren tatbikine yer olmadığına, Sanığın duruşmadaki hal ve tavn, ahlaki temayülleri, suç işleme hakkındaki eğilimi nazarı dikkate alınarak erteleme halinde ileride suç islemekten çekineceğine dair mahkememize olumlu kanaat gel- mediğinden, hükmolunan cezanın 647 sayılı kanunun 6. maddesince takdiren yer olmadığına, TCK.nun 402. maddesi geregince hükmolunan hapis cezası müd- detine müsavi olarak sanığın cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline, Iş yerinin fiilen işleniş şekli ve niteliğine göre takdiren 7 gün süre ile kapatılmasına, Kesinleşen karar özetlerinin büyük harflerle yazılmak suretiyle ve kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan işyerinin goze carpan bir yerine yapıştınlmasına, aynca karar özetimn mahkemece C.Sav- cüığına bildirilerek ve masrafı bilahara hükümlüden alınmak üzere Ankara-tstanbul ve îzmir'de yayımlanan ve tirajı 100.000'in üzerinde bulunan gazete ve ayrıca suç yerinde yayımlanan mahalli bir gazete- de derhal ilan edilmesine, Aşağıda dökümü yazılı (6000r TL) yargılama giderinin sanıktan tah- sili ile hazineye irat kaydına, Sanığın yuzüne karşı Yargıtay yolu açık olmak üzere 13.9.1990 ta- rihinde verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13.9.1990 T.C KAYSERÎ 2'NCİ SULH CEZA MAHKEMESİ HÜKÜM ÖZETİ Esas No: 1990/316 CSav. Es. No: 1990/1160 Karar No: 1990/825 Davacı: K.H. Samk: Önder ATEŞ: Dursun oğlu, Zeynep'ten olma 1964 Klu Ge- merek ilçesi Talazoğlu köyü nüf. kayıth olup halen Kayseri Karpuza- tan mevkiinde bulunan TAM-ET-PASTIRMA SUCUK İMALATHA- NESİNİN tMALATINDAN SORUMLU MESUL MÜDÜR Suç: Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet Suç Tarihi: 7.2.1990 Karar Tarihi: 1.11.1990 Sanık hakkında açılan kamu davasımn yapılan yargılası sonunda; GEREĞt DÜŞÜNÜLDÜ: Saruğın mesul müdürlûğünü yapüğı Tam- Et pastırma suçuk imalathanesinde imal ettiği pastırmanın gıda mad- deleri tüzüğüne aykırı oluşu nedeniyle TCK.nın 398. mad., 3506 sa. 19 md. 647 Sa. 4. md. TCK.mn 72. md., TCK.nın 402/1-2. maddeleri uyannca sonuçta 490.000 lira ağır para cezası, 3 ay süreyle meslek, sanat ve ticaretinin tatiline, 7 gün süreyle ışyerinin kapatıbnasına, aynca karar kesinleştiğinde karar özetinin büyük harflerle yazılmak sure- tiyle kapatılan iş yerinin göze çarpan bir yerine kapatma süresi ka- dar kalmak şartıyla yapıştınlmasına, Aynca karar özetinin C.SavcılığTna gönderilerek masraflarının bi- lahare sanıktan alınmak uzere Ankara, İstanbul ve Îzmir'de yayımla- nan trajı 100 binin üzerindeki bir veya iki gazete ile suç yerinde ya- vımlanan mahalli hir pa7f t rpde ilanına karar verilmiştir. 1 11.1990 GAYRt MENKULÜN AÇIKARTIRMA İLANI ANKARA GAYRİ MENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDEN Dosya No: 1990/1014 Satılmasına karar verilen gayri menkulün cınsi, kıymeti. adedi, ev- safı: Ankara Keçiören ilçesi Kavacık Subayevleri Mahallesi Dinç So- kak 16 nolu 2 katlı köşkün bulunduğu yere rastlayan imann 5479 ada 9 parselini teşkil eden 537 m 1 miktannda arsası bulunan kârgir ev bir borçtan dolayı Ankara Belediyesi mezat salonunda açıkarttırma su- retiyle satılacaktır. Geniş evsafı dosyada mevcut şartnameye ilisik bi- lirkişi raporunda açıklanmıştır. TAKDİR EDİLEN DEGERİ: 260.000.000. TL. dir. KDV gayri menkulün alıcısına aittir. Satış sarüan: - -^-vtv 1— Satış 7/5/1991 gtinü saat 9.45'ten 10.00'a kadar yukanda yaa- b yerde açıkarttırma suretiyle yapüacakttr. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin *t* 75'ni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı gecmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıa çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 17/5/1991 günü aynı yer ve saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağı ve satış masraflanm geç- mesi şartıyla % 40 arttırana ihale olunur. 2— Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin "7ı 20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn temi- nat mektubunu vermderi lazımdır. Satış pesin para Uedir, alıcı iste- diğinde 20 gunü gecmemek üzere mehil verilebilir. DeJlaliyeresmiihale pulu, tapu harc ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler saüş be- delinden ödenir. 3— lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayri men- kul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddiala- rını dayanağı bdgeler ile on bes gün içinde dairemize bildirmeleri la- zımdır; aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaş- madan hariç bırakılacaklardır. 4— Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcıa ve tflas Kanunu'nun 133. maddesi geregince ihale feshedilir. İki ihale arasmdaki farktan ve % 30 faizden alıcı ve kenlleri mesul tutulacak ve hiçbir hukme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5— Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmcsi için da- irede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıaya bir ömegi gön- derilebilir. 6— Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatınj kabul etmiş sayılacakları, başlıca bilgi almak isteyenlerin 1990/1014 sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan ilan olunur. 18/3/1991 (tc lf. K. 126) (+) tlgıliler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 22872 ANKARA NOTLARI T.C. ANTALYA 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No: 1990/429 Karar No: 1990/1397 C.S E. No: 1990/676 Hâkim: Fevzi Derbüneli 20847 C. Savcısı: Fevzi Çakı 20393 Kâtip:' Ayşe Uyar Davacı: K.H. Sanık: Yüksd Görgün, Mehmet ve Asiye oğlu 1955 D.lu Kotahya Şaphane ilçesi Türegen Mah. Kütük 55'te nüfusa kayıth, Antalya Varhk Mah. Ulusoy Bul. Sarcan Ap. 2/8 de oturur, evli, 2 çocuklu, okurya- zar, serbest çahşır. Vekili: Av. Yadigâr Taş, Antalya Barosu avukatlanndan. Suç: Gıda Tüzüğüne muhalefet Suç Tarihi: 11.10.1989 Atılı suçtan yukanda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkeme- mize açılan kamu davasımn yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda: HÜKÜM Sanığın satmış olduğu karabiber paketlerinin gramaj eksikliği te- spit edildiğinden ve kırmızı biberdeki boya maddesi katkısı bulundu- ğunda, eylemine uyan TCK'run 396/1 maddesi geregince sanığın geç- miş hali ve kişiliği göz öhünde tutularak asgari hadden hareketle tak- diren 3 ay hapis ve 3506 sayılı kanunla TCK'nın 19. maddesi göz önün- de tutularak 20-OOOr lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, Sanığın kişiliğine göre 647 S.K'nun 4/1 maddesi geregince günlU- ğü 5.000T lira hesabı ile 3 aylık hapsin 450.0OOr lira ağır para cezası- na çevrilmesine, para cezalan aynı neviden olduğundan büieştirile- rek sonuçta sanığın 470.000^ lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nın 402/1 maddesi geregince hapis müddeti kadar 3 ay süre ile meslek, sanat ve ticaretinin tatiline, suçun işleniş şekli dikkate alı- nvak takdiren 7 gün müddetle iş yerinin kapatılmasına, TCK'nın 402/2 maddesi geregince kapatma süresi kadar, yani 7 gün müddetle karar özetinin büyük harflerle yazılarak iş yerinin göze çarpan bir yerine yapıştırılmasına, Karar özetinin Izmir. İstanbul veya Ankara'da çıkan tirajı 100.000'in üzerindeki bir gazetede Antalya da çıkan mahalli gazetede yayımlan- masına ve masrafın sanığın kendisinden alınmasına, Sanığın mesleği devamlı icra etmesi nedeni ile cezasının tecili ha- linde üzerinde uslandırıcı bir etki yaratacağı yolunda mahkemeye ka- naat gelmediğinden tecil talebinin reddine, Aşağıda dökümü yazılı 20.950? lira yargılama giderinin sanıktan tahsiline, Yargıtay yolu açık olmak Uzere sanığın yokluğunda vekili Av. Ya- digâr Taş'ın yüzüne karşı C.Savcısı Fevzi Çakı'nın huzuru ile talebe uygun olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10.12.1990 Basın: 23240 MUST\FA EKMEKÇİ Tanilli Altmış Yaşında: (5) Hakkâri'de Uygarlık Tarihi...İlginç bir rastlantı; bugün, ServerTanilli'nin vurulduğu gü- nün yıldönümü. Geçmiş yıllardan birincle, böyle bir günde aradığımda o: — Ah, sevgili Ekmekçi, ben unuttum bile! demrşti. 7 Ni- sandı... Tanilli'yi vuran yakalanmadı, hiçbiri yakalanmadı. Ama orv lar, bayrama yetişecek, bir çeşit "af" olan ertelemeden ya- rarlanacaklar. Tanilli'yi vuran da yararlanacak. Doğan Öz'ü öldüren de Abdi ipekçi'yi öldüren de... Cezaevlerinde, adam öldürmeden, haksız yere yatanlar da vardır bağışlama, af, adaletsizlikleri de örter. Doğan Öz, 24 Mart 1978 sabahı öldürûlmüştü. Sanık ola- rak İbrahim Çiftçi yakalandı, dört kez ölüm cezasına çarptı- nldı. Sonunda Askeri Yargrtay Daireler Kurulu'nda, 7'ye karşı 8 oyla, aklanıp salıverildi. Bir gün, bir bayan okur telefon et- ti: "Size önemli bir şey söyleyeceğim!" diyordu. Bir barda çalışan S.K. adında bir kadın: — Doğan Öz'ün katilini ben kurtardım! demiş. Daha bir- çoğunu kurtardım! (S.K.'nin ilk adı Sevtap) Yazamadım. Yapabileceğim bir şey yoktu; günlerce bar- ları dolaştım, S.K.'yi bulabilir miyim diye. Bulsam ne olacaktı ki? Doğrular mıydı? Olayı, savunman Veli Devecioğlu'na an- lattım. Veli Devecioğlu, Doğan Öz davasını izleyen savun- mandı. Devecioğlu 12 Eylül'ün civcivli bir gününde, son Yargıtay dilekçesinde, bir yerde şöyle demişti: "Bu dava böyle biterse, adalet onulmaz bir yara alacak- tır. Sesimiz adalet arayan mağdurtann çığlığıdır. Bu haksız- lığı her yerde haykıracağız. Katilleri bırakıp aydın ve kitap kovalayan devlete, Doğan'ın katili Çiftçi değilse, kim oldu- ğunu, neden yakalanmadığını bıkmadan, usanmadan sora- cağız. Sayın Yargıçlar, yüreğimizin bütün acısı ve olanca gücüyle, son olarak size sesleniyoruz; Katil Çiftçi'dir. Bunu aklayan herkes tarih karşısmda sorumlu olacaktır. Vakit varken ya- pılan yanlışı düzeltiniz ve tarihe ve çocuklarımza, altın birer ad bırakınız. Yerel mahkeme hükmünü onayan önceki ka- rarmız, bu vicdanın sesidir. O sese yeniden sahip çıkınız. Doğruluk ve haklılık, özünde bir güçtür, buna hem gücünüz hem de yetkiniz vardır. Biliniz ki hiç kimseye kin duymuyo- ruz, yalnızca adalet istiyoruz ve bunu sizlerden bekliyoruz." Ben, cezaevlerinin boşalmasından yanayım. Cezaevinde beklemek çıldırtır insanı. Sabahattin Ali, Sinop Cezaevi'nde yatarken 1933'te, "Onuncu Yıl" dolayısıyla af çıkacağt söy- lenmektedir. Arkadaşı Ayşe'ye şunları yazar: "Ayşe, bir satır yazacak halde değilim. İstibdâl (koyver- me) havası deriermiş buna... Boğuluyorum. Teşbih falan de- ğil, fiziKman boğuluyorum. Nereden çıkardılar bu af lafını... Ancak bir iki ay istifade edebileceğim... Böyle olduğu halde tıpkı imtihan günlerindekine benzeyen bir heyecan duyuyo- rum..." ("İki Gözüm Ayşe", Ataol Yayınları, sayfa 130) Ramazan boyunca, laiklikten ne denli uzaklaştığımız çık- tı ortaya, Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin Bursa'daki top- lantısına giderken Inegöl'de, "Besler"de öğleyin bir köfte bile yiyememiştik. Öğleyin her yer kapalıydı. Hakkâri'de, Orduevi'nde, tablodaki Atatürk'ün elinden ka- dehle sigarayı yok edivermiş biri! 180x140 tabloda, Atatürk'- ün eli bir tuhaf kalmış; iyi mi? Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Başar, Marmara Üniversitesi'n- den iki doçente "Askerin Duası" diye bir kitap mı hazırlat- mış ne? Her askerin cebinde miymiş? Görenler söyledi. Hakkâri'de ramazan boyunca, büfelerde içki satılmıyormuş. Orduevi'nde de içki yasakmış. Akşam yemekleri de 17.30'a mı alınmış? Tekel Müdürü ameliyat oimuş da sağınlara zu- ladan içki gelmiş! Onlar bir şey mi? Çankaya'da iftarlar ve- rildi, toplu namaz kılındı. Server Tanilli'nin başı çektiği bir aydınlar grubu, Avrupa'- dan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ı, Birleşmiş Milletler'in yetkili organlarını uyardılar. Kürt halkı- na karşı sürdürülen kırımın durdurulması için harekete geç- meye çağırdılar. Aydınlar, aynı başvuruyu Türk yetkililere de yaptılar. Başvurulardaki imzalar şöyle: Dursun Akçam, Oya Baydar, Fakir Baykurt, Akgül Bay- lav, Cahit Baylav, Nihat Behram, Habip Bektaş, Nafiz Bos- tancı, Fuat Bultan, Gani Cansever, Ismail Çoban, Molla Demirel, Liliana Ege, Ragıp Ege, Ali Eriş, Aydın Engin, Gül- tekin Gazioğlu, Fatoş Güney, Doğan Görsev, Alp Hamuroğlu, Karabey Kalkan, Fevzi Karadeniz, Nevin Karadeniz, Barış Pirhasan, Merih Pirhasan, Nebahat Pohlreich, Sami Sülük, Prof. Server Tanilli, Vedat Türkali, Dr. Fikret Yıldız, Melike Yurdatapan, Şanar Yurdatapan, Dr. Rkret Zengin. (Not: Ankara Notları'nı yazdıktan sonra öğrendim; ceza- ların ertelenmesiyle ılgilı yasa taslağı Meclis'e sevk editir- ken Bakanlar Kurulu'nda daraltıldı; 'devlete karşı işienen suçlar' kapsam dışı bırakıldı. Bu, büyük haksızlık; Meclis'te düzeitilmesini bekleyelim.) DİL DERNEĞİ'NİN AYLIK DİL VE YAZIN DERGİSİ ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ'NİN NİSAN 1991 SAYISI ÇIKTI ÇTD'yi gazetednize sorunl.. ÇTD'nin bu sayısında ÖMER ASIM AKSOY, MAHMUT TALİ ÖNGOREN, TUNCER UÇAROL, LEYLA S. UZUN, ŞEMSETTİN ÜNLÜ, MUZAFFER UYGUNER, DİNÇER SEZGİN, ŞÜKRÜ KAYA'nın yazılan; ERHAN BENER, GÖNÜL C. KARTALOĞLU'nun çevirileri; GÜLTEN AKIN, TALİP APAYDIN, ÜLKÜ Y. GÜNAY, BERİN TAŞAN, ULUER AYDOĞDU, MEHMET M. TUZCU, S. ALİ, OKTAY RİFAT'ın şiirleri; FİDAN KURT'un öyküsü; TAN ORAL'ın çizgisi yer alıyor. Yıllık sürdürûm: 36.000 lira, altı aylık: 18.000 lira; Posta çeki hesabı: 30 51 11; Dağıtım: GAMEDA. Dil Demeği: Tuna Cad. 5/12, Kızılay-Ankara Tel.: 135 24 56 ÇTD'yi gazetednize sorun.'.. ÎLAN RİZE SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/146 Davacı Rize Fener mahallesinden Mehmet Kahraman tarafından Nuri Van ile Abdullah Van'ın mirasçüannı belirtir mahkememizde açılan veraset davasımn yapılan yargüaması sırasında verilen ara karan geregince; Muris Nuri Vanlı eşi Fatma Zehra Vanh adına çıkarılan açıkla- malı davetiyelerin bila tebliğ olduğu yaptırılar zabıta tahkikatuıda da adresi meçhul olduğu anlaşüdığından hakkında tebligatın ilan yolu ile yapılmasına karar verilmiştir. Eşiniz Nuri Vanh'mn ölümü ile açılan veraset davasında, mirasta mülkiyet veya intifa hakkında tercihiniz sorulacaktır. Dunışmamn atıh bulunduğu 29.4.1991 günü saat 9'daki Rize Sulh Hukuk Mah- kemesi'nde bulunmadığınız veya kendinizi bir vekil ile temsil ettir- mediğiniz takdirde kocamzdan kalan mirasta mülkiyet hakkını tercih etmiş sayılacağınız davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olu- nur. 15.3.1991 Basın: 46405 ERFELEK CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NDAN Erfelek Sulh Ceza Mahkemesi'nin 22.11.1990 tarih ve 1989/117 - 1990/103 Esas ve Karar sayılı ilamı ile Erfelek ilçesi tnesökü köyün- den Rasim oğlu, 1966 DMu Sanık Safi Koç hakkında Gıda Maddeleri Tüzüğüne aykmlık suçundan, Gıda Maddeleri Tüzüğünün 304 ve 331. maddeleri delaletiyle TCK.nın 398, 647/4, 72, 402/1 md ve 402/son maddesi uyarınca neticeten: 470.000 TL. ağır para cezası, 3 ay müd- detle meslekten men ve ilanen teşhirine karaı verilmiş olmakla; TCK'ın 403/son maddesi gercğince sanık hakkında verilen hukura ilanen duyurulur. Basın: 23380
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle