20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 7NİSAN1991 Insan Bunlar, Insan... (Baştarafı 1. Sayfada) duğu çamurun içinde kaybolmuş. Ağlıyor yağmuıia birlikte: — Top seslerini duyunca fırladım yatak- tan. Kimya korkusuyla battaniye bile alma- dım üstüme..." * Katliam korkusuyla Saddam'ın zulmünden kaçan insanların dramıdır bu. Açlık, soğuk ve hastalıktan bugüne kadar 1500 kişi ölmüş. Türk-lrak sınırının iki yanmdaki dapdara- cık bir şerıde 280 bin kişi sıkışmış durumda. Irak topraklarında 60 kilometrelik bir derin- likte ise hareket halinde olan 700 bin kişinin varlığından söz ediliyor. Ne yapmalı? İnsanlık gerçekten büyük bir sınavdan ge- çiyor. Böyie bir tragedyanın salt izleyicisi ol- makla yetinmek, insanlığa yakışmaz. Her şeyden önce Saddam yönetiminin masum halka karşı, insanlık dışı eytemleri- ne tümüyle son vermesi için Bagdat üzerin- de uluslararası baskının yoğunlaştırılması gerekir. BM Güvenlik Konseyi'nin uyarı ni- teligindeki kararı, bu konuda ne ölçüde et- kili olabilir. bir soru işaretidir. Çünkü, Bağdat yola getirilmeksizin bu in- sanların evlerine geri dönmelerini sağlamak kolay olmayacaktır. Bunun için, can güven- Itği konusunda Saddam yönetiminden inan- dıncı güvencelerin bir an önce alınması ve korku içinde yollara dökülen yüz binlerce in- sana inandırıcı biçimde duyurulması şarttır. İnsanlık adına yaptlması gereken bir baş- ka görev, olağanüstü güç koşullarda can derdine düşmüş insanlara her türlü yardımın derhal yağdınlmaya başlanmasıdır. Bu gö- rev öncelikle ABD ile birlikte Batı Avrupa ül- kelerine düşmektedir. Altı çizilmesi gereken bir başka konu da şu: Yasanmakta oian tragedya, Batı'daki ba- zı odaklarda neredeyse Türkiye'nin Irak sı- nırını açıp açmamasına indirgenmek isteni- yor. Hem yakışıksız, hem de gerçeği yansıtma- yan bir yaklaşımdır bu. Sınır çizgisı bir yerde kaybolmuş gibidir. Türkiye tarafında sınır resmen değiise de fi- ilen kapalı değildır zaten. Birkaç yüz bin ki- şi, sınır çizgisinin Türk tarafına sığınmıştır bi- le... Türkiye elinden gelen yardımı bu insan- lara şimdiden yapmaya başlamıştır. Onun için, bazı Batı başkentlerinde bilinçli biçimde başlatıldığı dikkati çeken vicdan operasyonlan yerine, masum insanların ev- lerine bir an önce dönmelerini sağlayacak etkili eylemlere geçil'melidir. Yani. Bağdat'a yönelık yoğun baskı, sınır- daki insanlara acil yardım... Anababa günleri yaşanıyor, insanların la- fa karnı tok! Sığııımacılarayardım 6 dandıyor' YUSUF TOPRAK OSMAN YILDIZ KASIM KADtRHAN ULUDERE/DİVARBAKIR — Irak ordu birliklerinden ka- çarak Türkiye sınırına yığılan sı- gınmacıların girişi, alınan yoğun güvenlik önleöılerine karşın sü- rüyor. Irak sınır kesiminin sıfır noktasındaki Altınyayla yakın- lanndan, mayınlı bölge olması- na karşın çok sayıda Iraklının Türkiye tarafına girdiği görüldü. Irak askerlerinin, Çukurca'ya gelen yolu, Türk sınınna 6 kilo- metre kala keserek akışı önleme- ye çalıştıklan kaydedildi. Bölge- deki yağışlı ve soğuk hava nede- niyle her gün ortaJama 30 çocu- ğun yaşamını yitirdiği kaydedil- di. Dun Işıkveren kesimindeki güvenlik güçlerinin telsizlerin- dçn sık sık, "Burada çok ölıi var, kazma kürek gönderilsin" anonslan duyuldu. Iraklı sığınmacılara yönelik yardımlar artmaya başladı. Ja- ponya hükumeti sığınmacılara 10 milyon dolar yardım yapaca- ğını açıklarken Kanada da 2.8 milyon dolar tutarında yardım sağlayacağını bildirdi. Bu arada Avrupa'da bulunan Türk aydın- ların, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a gön- derdikleri \>ir mesajda, Irak'ta- ki Kürtlere yönelik soykınmın durdurulması istenirken Mardin Kapalı Cezaevi'ndeki Davut Ak- taş adlı bir hükümlü katliamı protesto etmek için kendini yaktı. Türkiye sınırında yığılan Iraklı mültecüerin geçişleri sürü- yor. Dün de bölgedeki çeşitli noktalardan geçişler olurken yo- ğun bir askeri hareketlilik göz- lendi. Konvoylar halinde Işıkve- ren kesimine hareket eden askeri araçlarda masa, sandalye ve ge- ri hizmetlerde kullanılan eşyalar bulunuyor. Bir askeri yetkili, bölgedeki güvenliği sağlamak için 10 kadar jandarma bölüğü oluşturulacağını söyledi. Helsinki VVatch'dan Bu arada Uluslararası tnsan Haklan örgütlerinin önde gelen- lerinden Helsinki Watch, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'a baş- vurarak, Irak sınırının bir an ön- ce açılmasını istedi. Özal'a gön- derilen yazıda, "Sadece Türki- ye'nin degil, Iraklı Kürtterin baş- vurduğu diçer iilkelerin de insani nedenierle zaman yitir- meden sınırlarını açmaları gerekmektedir" denildi. Yardnpiar süriiyor Çevre il ve ilçelerde başlatılan kampanyalarla sağlanan yar- dımlar Işıkveren Karakolu önünde toplanıyor ve yolun bo- zuk olması nedeniyle ancak traktörlerle taşınıyor. Sığınma- cılar arasında belli bir işbölümü olmamasından ötürü dağıtım sı- rasvnda kargaşa yaşandığı göz- leniyor. Şırnak Vali Yardımcısı Ünal Yıldınm, şu ana kadar böl- geye 100 kamyon dolusu yardım ulaştığını bildirdi. Sığınmacılar için bölgedeki ilk seyyar hasta- ne de Altınyayla köyü yakınla- rında oluşturuldu. Hastanede ilk etapta 100 kadar sağlık per- sonelinin görev yapacağı açık- landı. Işıkveren'e gönderilen ve çoğunluğunu da unun oluştur- duğu yardımlann değerlendiril- mesi için Işıkveren köyü yakı- nında 4 adet seyyar fırın kunüdu. Sınırdaki son durumu gör- mek amacıyla önceki gün Işık- at yürüdüler ve Şorti asma köp- rüsünden Çukurca yoluna cıkar- tüdüar. Buradan Iraklı göçmen- ler kamyonlara bindirilerek Çu- kurca'daki 49 numaralı sınır ta- şının ardındaki Irak toprakları- na kurulacak olan çadırkent alanına götürüldüler. veren'e gelen SHP rnületvekUleri SlğinmaCllara dlŞ Cumhur Keskın ve Abdulkadır ar - * Ateş'ten oluşan heyet, dün de Ortabağ kesimindeki sığınmacı- larla görüştü. Bu arada Işıkveren Karakolu- nun yamnda toplanan 5 bin do- layındaki Iraklı sığınmacı, "Sı- ğınmacılann bir arada bulun- masının sağlanması" amacıyla Altınyayla kesimine götürülmek istendi. Güvenlik güçlerine karşı koyan sığınmacılar, "Bizi Sad- dam'a götürüyorsunuz" diyerek hareket etmediler ve bu isteği ge- ri cevirdiler. Üzümlü'de bekleyen Iraklı göçmenler dün Çukurca'ya alın- Bu arada Japonya, Irak htt- kümet kuvvetlerinden kaçan Kürt mültecilere 10 milyon do- lar acil yardım yapacağını açık- ladı. Japonya Dışişleri Bakanlığı dün yayımladığı bir bildiri ile bu paranın Japonya tarafından BM felaketzedelere yardım kurulu- şuna 22 ocakta hibe edilen 38 milyon dolardan sağlanacağmı belirtti. Kanada da Irak'tan ka- çan Kürtlere 2.8 milyon dolar tutarında yardım sağlayacağını bildirdi. Kanada Dışişleri Baka- nı Joe Clark, 3.3 milyon Kana- dılar. Çoluk çocuk denklerinı da Doları tutanndaki yardımın toplayan Iraklılar dün saat do- uluslararası Kızılay ve Kızılhaç kuz sıralannda Kemer tepesini aşarak yaklaşık üç, üç buçuk sa- Irak BM'nin ateşkes karannı kabul etti Dış Habeıier Servisi — Irak, Birleşmiş Milletler (BM) Güven- lik Konseyi'niu 687 sayıh ateş- kes karannı kabul etti. AFP'nin haberine göre Irak Parlamentosu dün Güvenlik Konseyi'nin 687 sayılı ateşkes karannı görüşmek üzere toplan- dı. Parlamento Başkanı Mehdi Salih, yaptığı konuşmada mil- letvekiÜerinden kararı kabiıl et- melerini istedi. Salih, "Parla- mentonun dış ilişkiler ve hukuk komisyonları, ABD-Siyonist komplosunu başansızlığa uğrat- mak için kararı kabul etmekten başka çıkar yol olmadığını bil- dirdiler" dedi. Daha sonra yapılan oylama- da, Güvenlik Konseyi'nin Kör- fez savaşını resmen sona erdiren 687 sayılı ateşkes kararı 31'e karşı 160 oyla kabul edildi. Güvenlik Konseyi'nin geçen çarşamba günü aldığı ateşkes karan Irak için ağır yaptınmlar öngörüyor. Kararda, Irak'nr» tütn kimyasal ve biyolojik silah- larının yok edilmesi, Kuveyt'le 1963 yılında çizilen sınırları ta- nıması, savaş tazminatı olarak petrol gelirlerinden tespit edile- cek bir yüzdeyi vermesi isteni- yor. Bağdat yönetimi 687 sayılı resmi ateşkes karannı kabul et- tiğini dün gece BM'ye resmen bildirdi. Iraklı diplomatlar, Irak Dışiş- leri Bakanı'nın ateşkes kararının kabul edildiğini belirten 23 sayfalık Arapça mektubunun BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ve Güvenlik Konseyi Başkanına ileüldiğini söy- lediler. Mektupta aynca, Irak'a uygu- lanan bütün yaptınmların der- hal kaldırılması istenerek, sınır düzenlenmesinden bölgenin si- lahsızlandınlmasına dek birçok noktada karardan yakınıldı. Bağdat'm BM'ye ilettiği mek- tupta "çekince" anlamına gele- cek ifadeler bulunduğunu belir- ten ABD'nin BM nezdindeki temsilcisi Thomas Pickering, Irak'ın BM'nin kesin ateşkes karannı "açık bir şekilde, şiip- heye yer vermeksizin" kabul et- mesi gerektiğini söyledi. Pickering CNN muhabirinin sorulannı yanıtlarken, Irak'ın BM yetkililerine gönderdiği me- sajı daha yakından incelemek is- tediklerini de belirtti. Irak haber ajansı İNA, Gü- venlik Konseyi'nin önceki gece yarısından sonra aldığı, Kuzey Irak'ta Kürtler'e karşı girişilen uygulamalan kınayan 688 sayı- lı karannı "Irak'ın içişlerine mttdahale" olarak nitelendirdi. İNA, Güvenlik Konseyi'nin söz konusu karanyla ilgili yoru- munda "bu karar kesin anla- mıyla Irak'ın içişlerine tam bir miidahaledir. Irak böyle bir ka- ran reddeder" denildi. Yorumda "Irak'ın komşula- n tran ve Türkiye'ye gelince, onlann Kürtlerin acılan konu- sanda en son konuşmalan gere- kir" denilerek İran rejimi "ge- rici ve diktatoryal" olarak nite- lendi. İNA, Türkiye'nin ise "Kürt- lere en küçük ulusal haklann- dan yararlanma hakkını verrne- mekte ve yünittüğü kampanya ile Kürtlerin çoğunluğunun ya- şadıgı kendi topraklarındaki baskıyı örüneyi amaçladığı" id- diasında bulundu. Bu arada Saddam Hüseyin'- in hükümette değişiklik yaptığı bildirildi. A^'nın haberine gö- re Saddam Hüseyin, Savunma Bakanı Sadi Tuma Abbas'ı gö- revinden aldı ve yerine damadı Hüseyin Kâmil Hasan'ı atadı. Dolarda sanayici (Baştarafı 1. Sayfada) nıt geldi: "tspat et istifs edeyim". "Merkez Bankası Bilançolan- •ın trdelenmesi" semineri için Istanbul'a gelen ve dün akşam Mülkiyeliler Birliği'nin Kuruçeş- me'deki lokalinde düzenlenen kokteylde Memduh Haaoğlu ile karşılaşan Rüşdü Saracoğlu, 27 mart tarihinde İSO Meclis top- lantısında yaptığı konuşmayı anımsattı. Saracoğlu ile Hacıoğ- lu arasında şu konuşmamn geç- tiği duyuldu: Saracoğlu: "Merkez Bankası önceki cuma günkü davramşı nedeniyle bazı kimseleri zengin etti diye bir suçlama yaptınız, bu yanlıştırî' Hacıoglu: Evet ben bunda ıs- rar ediyorum. Merkez Bankası önceki haftaki davramşı nede- niyle baa kimselere servis verdi. Saracoğlu— Merkez Banka- sı'nın bu işlemlerinde bazı kim- seler zarar görür, bazılan yarar- lanır, piyasa budur. Ama Mer- kez Bankası'nın bunu bilerek yaptığını iddia ediyorsanız bunu kanıtlamak zorundasınız. Hacıoglu: Merkez Bankası o haftaki davranışıyla bazı kimse- lere servis vermiştir. Saracoğlu: Bunu kanıtlayın o zaman, kamüayabilirseniz ben çeker giderim, Merkez Bankası başkanlığından istifa ederim. Rüşdü Saracoğlu, önceki gün yaptığı konuşmada, kuru, Mer- kez Bankası'nın satışa koyduğu 20 milyon dolar değil, asıl Ha- zine'nin avnı gün Merkez Ban- kası'na 1 trilyon liralık ödeme yapmasının düşürdüğünü söy- lemişti. "Merkez Bankası Büançolan- nın lrdelenmesi" seminerinin dünkü otunımunda konuşan Merkez Bankası Başkan Yar- dımcısı Ercan Kumcu ile Hazi- ne Müsteşar Yardımcısı Mahfi Eğflmez, kamu fınansman açık- larına dikkat çektiler ve devle- tin ciddi bir şekilde vergi topla- maya yönelmedikten sonra so- nınlann süreceğini belirttiler. Türkiye'deki banka sistemi ve Merkez Bankası'yla ilişkileri uzerinde duran Ercan Kumcu, kamu finansman birliğinin ve bunun getirdiği parasal birliğin sağlanması gerektiğini vurgula- dı. Türkiye'nin iki yıl üst üste yüzde 10 büyümesinin mümkün olmadığını belirten Ercan Kum- cu, Körfez krizi olmasaydı da ekonomide bugünkü durgunlu- ğun olacağını söyledi. Kumcu, kurda ve faizde istikrar istedik- lerini ifade etti ve "Faiıde bir patlamaya müsaade etmemiz mümkün degil. Belki o zaman kuriardaki istikrardan vazgece- bUiriz" dedi. Hazine-Merkez Bankası iliş- kileri uzerinde konuşan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardım- cısı Mahfi Eğilmez, bu iki ku- rum arasında son 2-3 yılda "sı- cak bir ilişkinin ve iyi bir diya- lognn" kurulduğunu söyledi. Para programımn Merkez Ban- kası'ndan sonra en büyük savu- nucusunun Hazine olduğunu kaydeden Mahfi Eğilmez, Mer- kez Bankası'nın bağımsızbğını savunurken de şunlan kaydetti: "Bugün bağımsız bir Merkez Bankası, Hazine'nin teminabdır. Merkez Bankası'nın bağımsız olması demek, gelişigıizel para basılmaması demektir. Bu du- rumda Hazine de üzerine gelen lüzumsuz yüklerden kurtulorsa ve Merkez Bankası'na gitmezse, ekonomi politikalaıia ilgili be- lirsizlikler ortadan kalkar." Bütçe sapmalarının yuzde 80'e vîirdığını ve eylül ayına ge- lindiğinde bunun programımn yapılamayacağını vurgulayan Mahfi Eğilmez, sözlerini şöyle tamamladı: "Nereye varacağını bilemedi- ğimiz bütçe açığı ile önümüze çok büyük faturalar geliyor. Bu- nu odüyoruz. Hazine aslında ta-' lihsiz bir kuruluş. Sadece mad- di fatura degil, manevi fatura da ödüyor." Semiucrüı kapanışında dü- zenlenen panelde konuşan gaze- temiz yazarlanndan Osraan Ulagay da ekonomide kötüye gi- dişin gözler önüne serildiğine işaret ederek "Acaba geçen yıl- dan işlerin bu noktaya geldiğini görmek mümkün değil miydi? Politik kadrolara gerekli uyan lar yapılamaz mıydı?" sorulan- nı yöneltti. SADDAM'A PROTESTO — Çoğunluğunu kadınlann oluşlurduğu protestocular ABD Büyükelçiliği önünde. (Fotoğraf: Banş Bil) Türkîye Irak arasında konsolosluk krîzî mi? (Baştarafı 1. Sayfada) Eğer işbirligi arıusundaysalar, suçlulan verirler. Anlayış göster- mezlerse uluslararası kuralların icap ettiği şeyler yapüır." Bir gazetecinın, "Konsolosluk çevresinde her şey kontrol altın- da mı?" şeklindeki sorusunu, "Her şey kontrol altındadır" şeklinde yanıtlayan Alptemoçin, daha sonra sözü Dışişleri Sözcü- sü Murat Sungar'a bıraktı. Sun- gar, Istanbul'daki Irak Konso- losluğu çevresinde her şeyin kontrol altında olduğunu yine- ledikten sonra, "Bir ufak nok- tayı belirtmeHvim. Büyükelçilik- ler ile konsoloslukların statüsü farklıdır. Konsolosluklarda her türlü takibat Türk kanunlaruun uygulanmasına imkân vermektedir" diye konuştu. SHP Genel Sekreter Yardım. cısı Ertuğrul Günay dün düzen- lediği basın toplantısında, gaze- tecilerin sorusu üzerine, Irak Konsolosluğu'ndan ateş açılarak iki kişinin öldürülmesini "vahim" bir olay olarak nitele- di. Olayın, Türkiye toprakların- da işlenen bir suç olduğuna ve yasalann uygulanması gerektiği- ne işaret eden Günay, "Ancak diplomatik bazı incelikler var, onu sarsmak istemiyorum" de- di. Günay, olayın irili ufaklı bü- tün Irak yöneticilerinin ne kadar yasalara aykın bir tutum içinde olduklannın göstergesi olduğu- nu kaydetti. Olaylı gösteriler Dün öğle saatlerinde Kuğulu Park'ta toplanan 150-200 kişilik bir grup buradan Birleşmiş Mil- letler binasına doğru yürüdü. Irak yönetimini protesto eden. sloganlar atan gruba güvenlik görevlileri müdahale etti. Bu sı- rada altı kişi gözaltına alındı. Çoğunluğunu kadınlann oluş- turduğu grubun arasında Irak Milli Türkmen Partisi Yönetim Kurulu üyesi Dr. Aydın Bayatlı da bulunuyordu. BM önünde bir süre bekleyen göstericilerden üç kişilik bir temsilci, BM Tem- silciliği'ne girerek yetkililerle bir süre göruştü. Bu sırada ABD Büyükelçi'iği önünde de a>n bir grubun top- landığı gözlendi. Yaklaşık yanm saat sonra her iki grup bir ara- ya gelerek yürumek istedi. An- cak polis engelledi. Göstericilerin bir bölümü, Tu- ran Emeksiz Sokağı'ndaki Irak Büyükelçiliği'ne yöneldi. Bura- da yapılan gösteri sırasında ka- pıya gelen Büyükelçi El Tıkriti, güvenlik görevlileriyle tartıştı ve göstericilerin tutuklanmasını is- tedi. Tıkriti'nin, "Yakalayın on- kelçilikleri önüne siyah çelenk lan, bir avnç serseri" diye bağu-- koydular. Malatya MiUetvekili dığı duyuldu. Bu sırada büyü- İbrahim Aksoy, her iki ülkeyi lilik l BM G l i k K i 'kelçilik görevlileriyle gazeteciler arasında da tartışmalar oldu. Bir büyükelçilik gönevlisi de gös- tericilere, Arapça "Hepinizi öl- düreceğiz hainler" diye bağırdı. Gostericiler de buna, "Hain Saddam" sloganıyla karşuık ver- diler. Güvenlik görevlileri, yak- laşık 20 kişilik grubu olay yerin- den uzaklaştınrken elçiliğin gü- veoiık görevlisi de dışan çıkarak kapîya konan siyah çelengi çiğ- nemeye başladı. Dağıtılan gös- tericilerin bulunduğu tarafa doğru silah çeken elçilik şoförü Muhammed Al Jabour gözaltı- na alındı. Yetkililer, Jabour'un çektiği silahın ağzına mermi sü- rülduğünün belirlendiğini kay- dettiler. öte yandan Halkın Emek Panisi milletvekilleri, dün SSCB ve Çin Halk Cumhuriyeti Büyü- Guvenlik Konseyi'nde çe- kimser oy kullandıkları için kı- nadıklarını söyledi. Tıkriti: Haberler Batı kaynaklı Önceki gün Mazlum-Der yö- neticileriyle görüşen Irak Büyü- kelçisi El Tıkriti'nin görüşme sı- rasında yaptığı açıklama, dün dernek tarafından "basın bülteni" olarak dağıtıldı. Mazlum-Der yöneticilerinin so- rulannı yanıtlayan El Tıkriti, Kuzey Irak'taki olaylarla ilgili bilgilerin Batı kaynaklanndan elde edildiğini belirterek şunla- rı söyledi: "Bu haberler doğru değil. Bu katliamı yapanlar isyancılardır. Biz bu durumu basın yayın or- ganlannı davet ederek kamuo- 1 milyon Kürt sınırda (Baştarafı l. Sayfada) lar nedeniyle Genelkurmay Baş- kanlığı'nın sınır ötesi bir operas- yon düzenlenmesi isteği var mı?" şeklindeki sorusuna, "Hayır" karşılığını verdi. Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, sınır olaylan nede- niyle dün bakanlıkta bir basın toplantısı yaptı. Toplantımn he- men başında Türkiye'nin Kör- fez krizi ve savaşı boyunca izle- diği politikayı anlatan Alptemo- çin, Türkiye'nin bölgede banş ve istikrann sonsuza dek süre- cek şekilde sağlanmasını arzu ettiğini belirtti. Irak'ın son dö- nemdeki politikasının iç banş ve iç meseleler olmanm ötesine vardığına işaret eden Alptemo- çin, "Milyona varan halk evle- rini terk ederek komşu ülkelere doğru göçe başlamıştır. Bu da bölge barışını tehdit eder boyu- ta ulaşmıştır" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ABD gezisinin hemen ardmdan toplanan Milli Giiven- lik Kurulu'nun BM'ye yaptığı çağn sonrasında Güvenlik Kon- seyi'nin 688 sayılı kararı aldığı- nı bildiren Alptemoçin, kararı şöyle değerlendirdi: "Önemli bir adımdır. Kara- nn içindeki unsurlar ciddi uya- rılar ihtiva etmektedir. Irak'ın bunlara riayet etmesini temen- ni ediyoruz. Bölgede bulunan insanlara acil malzeme, giyecek yiyecek yardımı yapılmasını te- menni ediyoruz. Konscy'in ça- lışma tarzı bellidir. Körfez kri- zi döneminde de 12 karar almış- tır. Bu 12 karann da istekkre cevap verdiği söylenemez. Pro- ses adım adım yürümektedir. Türkiye'nin talebi de tartışünuş ve bir karar alınmışür. İlk adım olarak ihtiyaçlara cevap veren bir karardır. Irak kendisine ya- pılan çağn ve uyarılara kulak verirse mesele halledilmiştir. Tersi olursa BM neler yapıima- sı lazımsa onlan yerine getirir." Alptemoçjn, Uludere'de 150 bin insanın, Çukurca'da ise 130 bin insanın yansının Türk top- raklannda, yansımn ise sınırda yuna da göstereceğiz. Bunlar is- yancı idiler. Sizin ülkenizde is- yan edilse, siz ne yaparduuz? Biz halkırnıza zulüm yapmıyoruz, balkımızı katletmiyonız. Sizin iddialannızı ispata deliliniz var mı?" Irak'ın Istanbul Başkonsolos- luğu önünde gösteri yapan Türkmenlere konsolosluk bina- sından açılan yaylmı ateşiyle il- gili soruşturma süTüyor. Olaj' sırasında otomatik silah- lardan çıkan kurşunlarm isabet etmesi nedeniyle yaşamını yiti- ren Necdet Asat Bakkaloğlu (32) ile Yılmaz Seyit Sıddıkoğlu^ nun (29) salı günü Fatih Cami- i'nde kılmacak öğle namazından sonra toprağa verileceği oğrenil- di. İstanbuFdaki Türkmen gnıp- lanmn cenaze töreni sırasında gösteri yapma olasılığmın bu- lunduğu belirtildi. Bu arada Okmeydanı'ndaki Irak Başkonsolosluğu önünde- olduğunu belirterek, sınırdan 60 kilometre derinlikte de 1 milyon insanın hareket halinde olduğu- nu söyledi. Bu insanlann Tür- kiye'ye mi, yoksa İran'a mı göç ettiklerinin belli olmadığını kay- deden Alptemoçin, Batı'ya şu çağnyı yaptı: "Son birkaç gtin içinde böl- gede ölenlerin sayısı 1500'e ulaş- mıştır. Burada bir insanlık su- çu işlenmektedir. Uluslararası camianın daha aktif rol alması gerekmektedir. Bu trajediye se- yirci kalmayın. En kısa zaman- Korucular, Kalaşnikof (Baştarafı I. Sayfada) aynı görüntüyü yineliyorlardı. Gazetecilerden bir bölümü teyplerini devreye sokup otoma- tik silahlardan yayılan sesleri kaydetmeye çalışırken diğer bö- lümü de "Bir Kalaşnikof mer- misinin kaç lira edebileceğinin" hesabını yapıyor, devletin orta- lama zarannın faturasım çıkar- maya çalışıyordu. Kamyonlarla getirilen gıda maddesi ve diğer malzemeleri, sırtlannda, iki bin metre yük- seklikte tutulan sığınmacılara ulaştırmaya çalışan köylüler, konunun bu yönüne şu şekilde^ açıkhk getiriyorlardı: "Kalaşnikof zengini bunlar. Sınınn büyük bölümünde peş- merge girişini engellemek için görevlendirildiler. Ancak her korucu kendi bölgesinden Türkiye'ye girmek isteyen peş- mergenin silahını aiarak geçme- sine göı yumdu. Peşmergelerin üzerierinde silahın yanı sıra yüz- lerce de mermi vardı. Her koru- cuya en az 20-30 silah düştü. El- lerindekilere bakın, silahlann en iyilerini kendileri için ayırdılar, diğerlerini ise 15-20 milyondan satıyorlar. Sıktıklan mermiler de devletin olmadığı için kimse hesap sormaz. Hem sıkmazsa eUerindekj binlerce mermiyi na- sıl bitirecekler?" Köylülerden sonra bazı askeri yetkililer de doğruluyorlardı bu yöndeki söylentileri. Irak vatan- dajlarının bir anda gelişen gö- çü sırasında sınırda yeterli gü- venlik önlemi alınmadığı için peşmerge silahlarının önemli bölümü koruculann eline geç- mişti. Halen de alınan önlemle- re karşın sınırdan girişler engel- lenemiyordu. Bunlan göeleyen ve toplama merkezlerine kadar götüren korucular, karşılığında silahlarını alıyorlardı. ki güvenlik güçlerinin kuşatması devam ediyor. Polisin, Şişli Cumhuriyet SavcüığYnın isteğjy- le bir süre daha bina çevresinde bekleyeceği kaydedildi. Finlandiya'da da ateş Irak'ın Finlandiya Büyükelçi- liği'nden de göstericilere ateş acıldı. AA'nın Helsinki kaynaklı haberine göre Finlandiya Rad- yosu, büyükelçilik görevlileri- nin, Kürt göstericilerin buyükel- çilikteki Irak bayrağını indirme- ye çalışması üzerine ateş açtık- lannı bildirdi. Ateş açılması sonucu kimse- nin yaralanmadığını, gösterici- lerden bazılannın gözaltına alın- dığım belirten polis, büyükelçi- lik çevresindeki güvenlik önlem- Ierini arttırdı. Finlandiya Içişleri Bakanı da olayla ilgili kapsam- h bir soruşturma açılmasını em- retti. da yardıma koşun. Insanoğlu büyük bir sınavdan geçmekte- dir. Paris Anlaşması imzalanır- ken başlayan kriz büyük bir buhrana, sonuçlan nerelere va- racağı bilinmeyen bir duruma varmıştır. İnsanlığın değer ver- diği tüm kavramlar altüst ol- muştur. Türkiye'yi geçen sefer olduğu gibi yalmz bırakmayın." Bakan Alptemoçin, Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler'in böl- gedeki olaylar nedeniyle hükü- met tarafından görevlendirildi- ğini, aynca basına yardımcı ola- bilmek için bölgede bir basın merkezinin oluşturulacağını da acıkladı. ABD Dışişleri Bakanı James Baker 7 günlük Ortadoğu gezi- sinin ilk durağı olan Türkiye'- de bugün Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal ile göruşecek, yann da güney sınırına giderek sığınma- cılarla ilgili incelemelerde bu- lunacak. Bugün saat 19.00'da Esenbo- ğa Havaalanı'na inmesi bekle- nen ABD Dışişleri Bakanı, doğ- rudan Köşk'e geçeçek. Cum- hurbaşkanı Turgut Özal ile bir süre göruşecek olan Baker, ya- nn sabah Diyarbakır'a gidecek. ABD Dışişleri Bakanı, buradan Türkiye'nin guney sınınna geçe- rek Iraklı Kürt, Türk ve Arap kökenli sığınmacılarla ilgili in- celemeler yapacak. Baker'ın bu incelemelerine Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alp- temoçin'in de eşlik etmesi bek- leniyor. örgütleriyle BM Felaketzedelere Yardım Koordinatörti ve Ulusla- rarası Mülteciler örgütü'ne gön- derileceğini kaydetti. öte yandan sığınmacılara bat- taniye ve cadır dağıtmak için bir Boeing 707 uçağının Ingilte- re'den Türkiye'ye hareket ettiği bildirildi. Fransa hükümetinin Iraklı sı- ğınmacılara göndereceğini açık- ladığı iki ucak dolusu 50 tonluk yardım Diyarbakır'a ulaştı. llaç, battaniye ve çadırdan oluşan yardım malzemesi dün öğle sa- atlerinde Türk yetkililere teslim edildi. Almanya'dan sığınmacılar için gönderilen 400 çadır ve 6 ton ilaç ile tıbbi malzeme Diyar- bakır'a geldi. Diyarbakır Hava- alanı'na inen 2 Alman nakliye uçağının getirdiği yardım, Kızı- lay'a ait araçlarla bölgeye nak- ledildi. Kuzey Irak'tan kaçarak Türk sınınna ulaşan göçmenler için de Bitlis'te SHP-HEP-DYP ve RP yöneticileri bir yardım kam* panyası başlattılar. Avrupa'da bulunan Türk ay- dınlar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a gön- derdikleri mesajda Irak'taki Kürt halkına yönelik soykınmın durdumlmasını istediler. Lond- ra'daki Türkiye büyükelçiliği ve Bonn'daki Türkiye konsoloslu- ğuna verilen aym içerikteki mc- sajlarda da sınırlarda bekletilen göçmenlerin bekletilmeden ül* keye alınarak katliamdan kurtat nlmaları istendi. ! Söz konusu mesajlarda imza-j lan bulunan Avrupa'daki Türl| aydınlan şöyle: > Dursun Akçam, Oya Baydar, Fakir Baykurt, Dr. Akgül Bay- lav, Cahit Baylav, Nihat Beh- ram, Habip Bektaş, Nafiz Bos- tancı, Fuat Bultan, Gani Canse- ver, lsmail Çoban, Molla Demi- rel, Liliana Ege, Ragıp Ege, Afi Eliş, Aydın Engin, Gültekin Ga- zioğlu, Fatoş Güney, Doğan Görsev, Alp Hamuroğlu, Kara- bey Kalkan, Fevzi Karadeniz, Banş Pirhasan, Merih Pirhasan, Nebahat Pohlreich, Sami Suluk, Prof. Server Tanilli. Vedat Tür- kali, Dr. Fikret Yıldız, Melike Yurdatapan, Şanar Yurdatapan; Dr. Fikret Zengin. Mardin Kapalı Cezaevi'nde yatan Davut Aktaş adındaki hü- kümlünün Irak yönetimincö Kürtler uzerinde uygulanan soy* kınmı protesto etmek amacıyla kendisini yaktığı bildirildi. Kc^ ğuştaki diğer hükümlülerin ve gardiyanların müdahalesiyle kurtanlan Aktaş, birinci derece- de yanık teşhisiyle Mardin Dev- let Hastanesi'ne kaldınldı. Askeri barikat •_ Bu arada bölgede inceleme- lerde bulunan Devlet Bakanı Vehbi Dincerier'e, Türkiye'ye gi- riş yapmak üzere yaklaşık 100 bin kişilik bir grubun sınınn sı- fır noktası yakmlarında bekle- dikleri yolunda brifing verildî. Brifingde, son alınan haberlere göre Türkiye sınınna 6 kilomet- re kala Irak askerlerinin yolu kestikleri ve akışı önlemeye ça- lıştıkları da bildirildi. Tahran Radyosu'nun haberij ne gore tran'a sığınan mülteci sayısımn 500 bine ulaştığı açık: landı. İran dini lideri AyetuHaİ Ali Hamaney, bir bildiri yayımî layarak İran halkından mülteci; ler için yardım istedi. Tahran Radyosu yaptığı bir siyasi yo^ rumda da Türkiye'ye sığınan mültecilerin sayısımn 250 bulduğunu belirtti. Af çağrısı yinelendi ! Irak, evlerini terk edip ülke dışına kaçan vatandaşlar içiıi yaptığı af çağnsmı yineleyerek evlerine döneceklere gerekli kor layhğın sağlanacağmı bildirdiî Bağdat Radyosu dün sabahki Kürtçe yaymında, ülkenin kuze- yinde meydana gelen ayaklanma nedeniyle evlerini terk edip dağ- lık araziye sığman veya ülke dı- şına kaçan Iraklılar için af ilan edildiğine ilişkin haberini tekrar yayımladı. Radyo, Irak'ta bulunan va^ tandaşlara dönmeleri için biıj hafta, ülke dışmda olanlara is<; 2 hafta süre tanındığmı hatırlaty tı. î Radyo, aftan yararlanarak ev-' lerine dönmek isteyenlere Iral( Silahlı Kuvvetleri tarafından gfrj rekli kolaylığın gösterileceğln^ de duyurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle