22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7NÎSAN1991 DIŞ HABERLER A TZİRVESİ CUMHURİYET/U Denktaş: Kıbras sorunu çöztilstin • ANKARA (AA) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Kıbns sorunu artık halledilmelidir" dedi. Denktaş, dün Ankara'ya geldi. KKTC Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada, Kıbns sorununun 28 yıldır sürdüğünü belirterek, "Konu, insaflı bjr şekilde halledilmelidir" diye konuştu. Denktaş, dün Cumhurbaşkanı Turgut özal ile göriiştü. Denktaş, bugün lstanbul'a geçecek. Washington'a göre aylardırKürt hareketinin desteklenmeyeceği mesajı verildi ABD: Rürtler vanlıs anladı UFUK GÜLDEMİR Beyaz Saray kendisini 'Kürtlere ihanet etmiş' olarak görmüyor. Washington'a göre iki ay önce dış temsilciliklerin Kürtlerle temasının yasaklanması, ABD'ye gelen Kürt liderleri ile görüşme yapmanın reddedilmesi, Kürtlere verilen mesajlardı. Ancak Kürtler bu mesajları algılayamadılar. rat New York aydınlannı' temsil ettiği- ni, üstelik "Kuveyl'te savaşmaya karşı çıkbğını' oysa 'Kuveyt'te savaşmayı des- teklemiş sıradan Amerikalılann', Kürt- lere yardım uğruna Amerikalılann ölme- sine raa olamayacağını söyluyor. Yöne- tim, "Kuzey Dakotalı çiftçiler kim ol- duklannı dahi bilmedikleri Küıiler için Amerika'nın sonuçtan beürsiz bir savaşa girmesine karşı çıkar" diyor. Yani, ba- sında yer alan 'ABD'nin Kürtleri yan yolda btraktığY eleştirilerinin, Amerika'- nın büyük çoğunluğunun tercihlerini yansıtmadığını ileri süruyor. Yönetim, Amerika'nın çoğunluğunun reel politik'- in ğereklerini anlayacağını düşunüyor. 2) Amerikan yönetiminin kendisini sa- vunurken dile getirdiği ikinci nokta, kri- zin basından bu yana 'Kürtlerin destek- leneceği yönünde Itimseye bir işaret ve- rilmemiş olmasına' dayanıyor. Yoneti- me göre, 'Amerika dogru sinyalleri ver- di, ama Kürtler bunu algılayamadı.' Bu WASHINGTON — Irak'ın Kürt Nal- kına karşı yürüttügü katliamlara kayıtsız' kalmakla suçlanan ABD yöne- timi, kendisini 'Kürtlere ihanet etmiş' olarak görmüyor, çünkü aylar önceden bir Kürt hareketinin desteklenmeyeceği sinyalini verdiğini, ama 'Kürtlerin bunu algılayamadıgını' söyluyor. ABD yönetimi, son günlerde Ameri- kan basınının yoğun bir eleştiri kampan- yası ile karşı karşıya bulunuyor. Bu kampanyanın, ana temasını 'hem Kürt- leri ayaklanmaya teşvik ettiniz, hem de Amerika'nın ahlaki sicilini lekeleyecek biçimde onlan Saddam Huseyin'in in- safına terk ettfoiz' cümlesi oluşturuyor. ABD yönetimi bu eleştirilere iki noktay- la yanıt veriyor. I) Yönetimi, Kürtleri 'yan yolda bırakmakla' suçlayan köşe yazarlarının 'elit bir ahlak anlayışı ve liberal demok- J savı kanıtlamak için gösterilen örnekler arasmda ABD'nin bundan iki ay önce yeryüzündeki belli başh merkezlere gön- derdiği gizli bir telgrafla Kürtlerle teması yasaklamış olması bulunuyor. Ayrıca geçen aylarda ABD'ye gelen Kürt lider- leri ile göruşülmemiş olması da örnek olarak veriliyor. Önceki günkü Wall Stret Journal gazetesinde, şubat ayında ABD'ye gelen Kürt liderlerin nasıl insan haklanndan sorumlu Büyükelçi Rkhard Schifter ile görüşme yapmak umuduyla ABD Dışişleri Bakanlığı'na gittiği, ama burada iki genç memur tarafından alı- nıp bakanlık dışında bir sandviççi dük- kânına götürüldükleri uzun uzun anla- tılıyor, tüm bunlardan kastedilen, 'ABD'nin Kürtlere dogru mesajlar ver- diği, ancak onların biraz da Irak ordu- sunun ABD'den darbe yemiş olmasım fırsat görerek kendi inisiyatifleri ile ayaklandığı, bunun da sonımlulugunun ABD'de olmadığı.' Iraklı general umudu Her ne kadar ABD Başkanı George Bush Irak halkını Saddam Hüseyin'e karşı ayaklanmaya çağırıp, Associated Press'e göre de ClA'ye bu yönde bir ta- limat verdiyse de, bu çağndan amaçla- nan, Irak'ın üç ayn etnik grup arasın- da bölünmesi değil, Iraklı bir generalin yönetime el koyup ülke bütünlüğünü ko- rumaya devam etmesiydi. NVashington'- daki Türk Büyükelçiliği, yönetimin me- sajlannı böyle anladı ve aylar öncesin- den Amerika'nın Irak'ın toprak bütün- lüğünün bölünmesini istemediğini An- kara'ya bildirdi. Yine aynı şekilde, ABD'de görevli Türk basını da ABD yö- netiminin Kürtlerle teması yasakladığı- nı, bunun büyük bir olasılıkla, Kürtle- rin Körfez krizinden kazanan değil, kay- beden taraf olarak çıkacağı anlamına geldiği yönünde değerlendirmeler yap- tı. NVashington'daki Batı diplomatik misyonu da basını da ABD'nin mesaj- larını böyle yorumladı. Ancak, VVall Street Journal'a göre, 'diplomatik birikimleri olmayan' Kürt- ler, bu mesajlan algılayamadı ve ABD'- nin Kürt kartma oynayacağmı düşundü. Bir başka görüşe göre de 'algıladı, ama yine de Irak'(a olanlan bir fırsat olarak gördü ve harakete geçti.' Bunun sonu- cunda da bugün yaşanmakta olan tra- jedi ortaya çıktı. Ancak sorun burada kapanmıyor. Çünkü ABD'nin Körfez krizi kapsamın- daki bu tutumu Kürt konusunun tama- meuterk edildiği anlamına da gelmiyor. SEKTORUN LIDERKURULUŞU VAKIFLEASING HALKA AÇILIYOR Vakıf Leasing; 1990 yılinda kân ve iş hacmi hızla büyüyen bir Finansal Kiralama kuruluşudur. Yatınmlan, çağdaş çalışma yöntemleri ve etkin gücüyle örnek olmakta, sektörü yarınlara taşımada liderlik görevini büyük bir sorumlulukla yürütmektedir. Vakıf Leasing, şimdi halkımıza açılıyor. Siz de zaman kaybetmeden ortak olun. VAKIF LEASİNG HİSSE SENETLERİ İYİ BİR YATIRIMDIR. Türk Leasing Sektöründe Liden Vakıf Leasing, üç yıl gibi kısa bir geçmişe sahip olmasına karşın, ülkemizde Finansal Kiralama işlemlerini yürüten kuruluşlar arasında. KÂR ve İŞ HACMİ açısından birinci sırada bulunuyor. Vakıf Leasing sektördeki payını, hızla yiikseltiyor. A vrupa 'nın En Büyüklerindetv Avrupa'nın ünlii EUROMONEY Grubu'nun çıkardığı ASSET FINANCE and LEASİNG DIGEST Dergisinin yaptığı araştırmaya göre, VAKIF LEASİNG Avrupanın en büyük 100 Leasing şirketi arasmda 76. sırada bulunuyor. Me\vut SermayesiEn Yiiksek Finansal Kiralama Kuruluşu: Vakıf Leasing'in kuruluşunda 8 Mılyar olan ödenmiş sermayesi, 1990'da 30 Milyara çıkanlmıştır. Bu, Aralık 1990 -Mart 1991 itibariyle Leasing şirketleri arasındaki en yüksek sermayedir. Verimlilik Oranu Vakıf Leasing'in yaptığı işlem hacminin yılhk iç verim oranı. ortalama olarak % 103 gibi yüksek bir düzeydedir. KârArhşu Kurulduğu 1988 yılinda 46 Milyon, 1989da 5 Milyarolankâr 1990'da 14 Milyara ulaşmıştır. VakıfBank GüvencesLVdktf Leasing'in en büyük ortağı sermayesinin % 67'sine sahip olan VakıfBarik'tır. Aynca Vakıf Leasing'in diğer hisseleri de. yine VakıfBank kuruluşları arasında paylaşılmıştır.. Bugün kârh bir kuruluşa ORTAK OLACAKSINIZ. Zaman kaybetmeden Hisse Senetlerinizi alın. geleceğe umutla bakın!.. İYİYATIRIMLA M KAZANACAKSMZ.» RAKAMLARLA VAKIF LEASİNG ( 000.- TL) 1989 1990 Ozkaynaklar Finansal Kiralama Hasılan Ödennüş Sermaye DÖNEMKÂRI 18.807.310.- 30.064.663.- 13.500.000.- 5.279.984- 81.749.392.- 106.231.910.- 30.000.000.- 14.071.487.- LEASING, VAKIF FİNANSAL KİRALAMA A.Ş. 30MtLYARÖDENtfdŞSERMAYEÜ VAWLEAStSG, BİR VAKIFBANKKURVLUŞUDVR. VakıfLeasing Hisse Senetleriniru SatişaSumüdupı Tarih : 8 Nİsan 1991 SatışSüresi : 5 tş günü Sattş Yerkri : VakıfBank Menkul Kıymetler Merkezleri ve tüm şubeleri Bir Hissenin (paym) Satış Fıyatt :6.000.-TL. Satışa Sunulan SominalDeğeT : 4.800.000.000.- TL Gündem maddesi Kürtlere yardan Lüksemburg'da yann yapılacak olağanüstü AT zirvesinde, Kürt mültecilere yardım konusu gündemin ana maddesini oluşturacak. SABETAY VAROL BRÜKSEL — Avrupa Top- luluğu (AT), Ortadoğu'daki durumu görüşmek üzere yann özel bir zirve toplantısı diizen- liyor. Son günlerde meydana gelen geüşmelerle birlikte "Kürt möl- tecilere yapılacak yardım" ko- nusunun zirvenin ağırlığını oluşturacağı haber veriliyor... Yarın öğleden sonra Lüksem- burg'da yapılacak bu olağanüs- tü AT zirvesinde, "insancıl yardıın"a aynlacak fonlardan başka, "Kürt sorununun" si- yasi boyutlanrun da ele ahnma- sı söz konusu. Gündemin, "Ortadoğu'nnn çözüm bekle- yen sorunlan" maddesi görü- şülürken bu noktaya değinil- mesi, ancak Ankara'yı rahatsız edecek girişimlerden bu asama- da kaçınılması bekleniyor. BM Güvenlik Konseyi'nin önceki gece aldığı Kürtlerle il- gili karann ardından, Avrupa'- nın takınacağı siyasi tavır bü- yük önem taşıyor. Bilindiği gi- bi Güvenlik Konseyi kararının alınmasında Fransa şimdiye kadar başrolü oynadı. Başlan- gıçta, VVashington'u izleme eği- limi taşıyan Ingiltere kısa bir süre sonra Fransa ile yakın iş- birliğine girişti. ABD de Fran- sa ve Ingiltere'yi izlemek zo- runda kaldı. Siyasi planda, diğer Batı Av- rupa ûlkelerinin, Güvenlik Konseyi daimi üyesi Ingiltere ve Fransa'nın göstereceği yol- da gitmeyi kabul etmeleri şaşır- Ucı olmayacak. Cumhurbaşka- nı François Mitterrand geçen ay yaptığı bir TV konuşmasın- da "Kürt sonınunu" da böige- nin çözum bekleyen sorunlan arasmda saymıştı. Türkiye'nin "resmen" Irak sınırını Kürt mültecilere açma konusunda karşı karşıya olduğu güçlükle- ri iyi bilen bu iki ülkenin, An- kara'da kuşkuyla karşılanacak girişimlerden kaçınacaklan ve diğer on ülke liderini aynı şe- kilde davranmaya itecekleri tahmin ediliyor. 12 ülkenin liderler düzeyin- de bir araya gelerek Ortadoğu konusunu tartışmalan, Körfez savaşının bitiminden hemen sonra Fransa'nın isteği üzerine karar altına aJınmıştı. Konfe- ransın gündemi üç ana paket- ten olusuvor: Birinci paket, "Körfez savaşı sonrası bölge- nin güvenligi ve Avrupa'nın buna katkısı" başlığı taşıyor... İkinci paket, "Ortadoğu'da çö- züm bekleyen siyasal sorunlar ve AT'nin ABD'nin girişimle- rini destekleme yönünde neJer yapabileceğini" tartışmayı amaçhyor. Zirvenin üçüncü ve son gündem maddesi, "Bölge- nin ekonoraik organizasyono ve Avrupa Ue işbirligi" kunu- sunu kapsıyor... ABD'den bağımsız politika Irak'taki multeciler sorunu- nun patlak vermesi yüzünden olağan gündemin alt üst edile- rek önceden hesaplanmayan noktaların ön plana geçirilece- ği ifade ediliyor. ABD Dışişle- ri Bakanı James Baker'ın sürp- riz Ortadoğu gezisi AT liderle- rini bu kez de takvim açısından devre dışı bırakacağa benziyor. Ancak ABD'nin şimdiye kadar Irak'taki yeni facia karşısında en azından "kayıtsız" kalma- sının, Avrupa ülkeleri bünye- sindeki "ABD'den bağımsız bir Ortadoğu politikası" yan- daşlannı güçlendırdiği söylene- bilir. Gözlemciler, özellikle Paris'- in, Avrupa adına, yeni ve "Washington'la rekabeti öngö- ren bir Ortadoğu politikası" başlatmak uzere kollan sıvadı- ğını, bunu hisseden Londra'- nın, söz konusu girişimi engel- lemek için değişik 'taktikler'- in arayışı içine girişini ifade ediyorlar. İngiltere'nin geçen • hafta yapılan NATO Konsey toplantısına Kürt miilteciler so- rununu getirmesi bu şekilde açıklanıyor. Kürt mültecilere yapılacak insancıl yardım konusunda, üye ülkeler teker teker ayıra- cakları parasal fonları sapta- maya çahşıyorlar. LONDRA Ingiliz basını Türkiye'yi suçluyor EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA — Körfez savaşı sırasında Kürtler dahil, Irak muhalefeti ile görüşmeler yapa- rak Saddam Hüseyin yönetimi- nin devrilmesi durumunda Irak'ta ortaya çıkabilecek ola- sılıklan ele alan Ingiltere hükü- meti, Kürt sığınmacıların ge- reksinimleri konusunda bu ne- denle sağlam ve gerçekçi bilgi- ye sahipti. Kürtlerin kuzeye doğru Türkiye ve Iran'a gitmek- ten ve bu ulkelerin de bu sığın- macüan almaktan başka seçe- nekleri olmadığının farkında olan îngiltere, Türkiye'nin, sı- nırı açarak sığınmacıları kabul etmesinde sabırsız davranmadı. Ancak İran'ın, sınınnı kayıtsız şartsız açması da burada dik- katten kaçmadı. Iran, Körfez bunahmında oynamaya çalıştı- ğı ılımlı arabulucu role bir İcez daha girişmiş gibi algılandı. Türkiye ise insani yardımı ge- ciktirdiği gibi sığınmacüara ateş açmaya çekinmeyen, Kvn hal- kına karşı takındığı "baskk-ı tu- tumu yine sürdüren" bir ülke olarak görüldu. Bu çerçevede Ingiliz basını da Türkiye'nin "bir an önce" sınınnı açmasmı, ulusla- rarası yardımın sonradan gel- mesini savunur oldu. "Times" gazetesi, sınınn açılması önce- sinde, "Eğer Türkiye, Birieşmiş Milletler ve diğer yardım örgüt- lerinin hızla olaya el koyması- na izin vermezse sığınmacdann ölümlerinden Ankara sorumlu olacaktır. Çoğunlukla içe dö- nük olan tran dabi sınırlarını açtı. NATO üyesi olan, AT üye- liği söz konusu olan, Batılı de- ğerleri savunduğunu söyleyen Türkiye şimdi soruna sırtını dö- nüyor ve ülkeye girmek için yai- varan on binleree Kürte silab dognıltuyor. Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi oluşu ve Avrupa Konseyi üyeiiği şimdi sınav veriyor" diye yazdı. PARÎS Kürtlerin göçü Sevr'i gündeme getirdi MİNE SAULNİER PARİS — Kuzey Irak'ta Künlerin dramı Fransız bası- nında birinci sayfada manşet- lerde yer alırken Le Monde ga- zetesi dünkü sayısında Sevr Antlaşması ve Kürtlerin geçmi- şini inceleyen yorum ve yazıla- ra bir sayfa yer ayırdı. Bu ya- zılarda Sevr Antlaşması'ndan "Türklere karşı son derece sert ve içeriginin her bakımdan bu- lanık olması nedeniyle uygula- nırlıgı zaten zayıf olan bir antlaşma" diye söz ediyor. Sevr Antlaşması'nın yanında yer alan Kürtlerin, "Daha son- ra Mustafa Kemal tarafından Anadolu'yu Yunan işgalinden kurtarmak için ikna edildikle- ri, fakat savaş yeni Türkiye ta- rafından kazanıldıktan sonra Atatürk'ün onlara karşı tavır aldığı" belirtiliyor. Üç Kurt isyanmın "kanlı şe- kilde bastırüdığı" bildirilen ya- zıda, Türkiye _yönetiminde ilk kez Turgut Özal'ın Kürtlere "dağ Türkü" yerine "Kürt" dediği ve Kürt sorununa bir "Bask" formülü aradığı ileri sürülüyor. Öte yandan 20 Kürt, dün Pa- ris'te Concourde alanında aç- bk grevine başladı. Başkent ay- rıca dünden beri sükûnet içeri- sinde geçen gösıeri yürüyüşle- rine sahne oluyor. KURTULUS 1. SAYI ÇIKTI Bayilerden İsteyiniz. DağıtınrGAMEDA Banka Hesap No llhan Cure adına İş Bankası Aksaray Şubesı 970059
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle