Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 PAZAR KONUĞU 7NÎSANI991
DOÇ DR MANSUR BEYAZYUREK
Alkol,erkekliğiöldürüyorRamazan sonuna yaklaşıyor. Bahar geliyor. Bazıları için "alkol
mevsimi" başlıyor. Alkol tüketiminin bahar ve yaz aylarıyla
birlikte daha da arttığı biliniyor ülkemizde. Alkolün kişiler
üzerindeki sonuçları ise en hafifi trafik kazasından başlayarak
alkolizme uzanan tehlikeli bir tablo çiziyor.
Alkolün insanlar üzerindeki etkisi üzerine Bilim ve Teknik
ekimizin sorumlusu Orhan Bursalı, Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi'nde alkol ve uyuşturucu bağımlılarmın
tedavi gördüğü AMATEM'de klinik şefı olarak görev yapan Doç.
Dr. Mansur Beyazyürek ile konuştu.
SÖYLEŞİ ORHAN BURSALI , ~ ~ ~ ~ ~
\Mansur Bey, alkolün insan üzerine et-
kileri konusunda durmadan yeni araştırmalar ya-
pılıyor; yeni bulgular elde ediliyor. Bunlardan bi-
risi de örneğin alkolik bebek olayı. Alkolik an-
nelerin bebeklerinin kanlannda yüksek oranda al-
kol çıkıyor. önce alkolik bebek olayı nedir?
Alkol öyle bir madde ki, alındıktan hemen beş
dakika sonra kanda konsantrasyonu artmaya baş-
lıyor ve yaklaşık bir saat içinde en yüksek seviye-
sine ulaşabiliyor. Hamile anne alkol alırsa aşağı
yukarı kandaki kan konsantrasyonuna yakın bir
şekilde fetüs kanında da alkol görülebiliyor. Ha-
mileliğinde de devamlı alkol kullanan bir alkol ba-
ğımlısı düşünün, çocuğunun da alkollü doğma-
sında tuhaf görülecek hiçbir şey yok.
• I B ^ H Burada annenin alkolik olması mı söz
konusu yoksa alkol alan her anne için mi geçerli
söylediğiniz?
Evet, hamileliği sırasında alkol alan her anne-
nin çocuğu, en azından doğumsal birtakım ano-
malilerle doğma riski taşır. Alkolik anne sürekli
alkol kullandığı için bebeği etkileme riski daha
fazla. Hiç alkol almayan bir erkek, alkollüyken
cinsel ilişkide buJunduğunda, alkol spermde bir-
takım değişikliklere neden olacağından bebeğin
anormal doğma şansı da çok fazla. Çünkü çok
çabuk geçiyor kana. Biliyorsunuz, gazino dönüş-
lerinde koklatıyorlar, alkolün kana geçişi öyle hızlı
ki hemen belli oluyor.
•••^•70/a/ alkol sendromu saptanan bebek-
lerde bunun etkileri nasıl geriliyor. Geri zekâhlık
söz konusu oluyor mu? Bu konuda yeni çalışma-
lar var mı?
Geri zekâlılık söz konusu. Yüzde birtakım de-
formitelerle doğmalan söz konusu. Biraz önce
Eğer bir kişi çok az miktarda,
örneğin bir duble alkol alıyorsa
ve o aldığı bir duble alkol kendi
hayatında birtakım olumsuz
değişikliklere neden oluyorsa,
o insanın alkolle problemi
vardır. Ama kişi üç duble alkol
alıyor ve buna rağmen normal
hayatını devam ettirebiliyor ve
fiziksel belirti ortaya
çıkmıyorsa, o kişinin bize göre
alkolle problemi yok demektir.
söyledim, baba da anne de alkol kullanıyorsa be-
beğin sağlıklı doğması çok zor. Geri zekâlıhğın
sebeplerini sıraladığımızda birleşme sırasında al-
kollü olma da bir sebep olarak gösteriüyor. Geri
zekâlı, hatta ölü doğması şansı çok fazla böyle
bir bebeğin.
••••//gMf bir diğer gelişme de alkolle kan-
ser arasında kurulmaya çaltşılan ilişki. Bu alan-
da ne gibi gelışmeler var?
Şöyle, alkol tahriş edici bir maddedir. Kanse-
rin meydana gelisindeki hipotezlerden biri de kro-
nik tahriş hipotezıdır. SUrekli alkol kullanan bir
kişinin gırtlağında, yemek borusunda kronik bir
tahriş söz konusu olacağından bu tip insanlarda
en azından yemek bonısu kanseri çok daha sık
görülebilir. Alkol almayanlara kıyasla.
M ^ H B Bir de alkolün hormon dengesini boza-
rak kansere yol açabileceği konusunda yeni bir
gelişme var.
Bakın, hep aynı mekanizma. Alkol, biraz ön-
ce söylediğim gibi tüm sistemlere etki ediyor. Do-
layısıyla hormonal sistemi de bozacaktır. Kanse-
re tam olarak neyin yol açtığı bilinmemekle bir-
likte daha çok kadınlarda görülen meme kanseri
ya da yumurtalık kanseri türlerinin hormonal bir-
takım dengesizlikler sonucunda geliştiği şeklin-
de bir görüş var. Alkol tüm sistemleri etkilediği
gibi hormonal sistemi de etkileyecektir. Tkbii bu
dolaylı bir etkidir, direkt olarak etkilediğini söy-
lediğimizde çok iddiab bir söz söylemiş oluruz.
••••İJöy/e bir sonuç çıkarmak mümkün mü?
Madem ki hormonal dengeyi bozuyor, kadmlık
hormonu östrojeni arttınyor, o halde alkol erkek-
lerde dişileşmeye yol açabilir mi?
Tabii, erkeklerde çok az da olsa östrojen hor-
monu vardır. Östrojen hormonu fazlalaştıkça ka-
raciğer bunu normal sevi>esine indirir. Eğer kro-
nik alkol kullanımı söz konusuysa karaciğer de
fonksiyonunu gittikçe yitireceğinden göreceli ola-
rak Östrojen seviyesi erkeklerde de yüksek olacak-
tır, dolayısıyla biraz dişilere has hareketler, ko-
nuşma tarzları söz konusu olacaktır.
••••i Rastladığınız bu tip olaylar var mı?..
Tabii var. Kronik alkoliklerde memelerin bü-
yümesi dahi görüfebiliyor. Ancak bunlar da epey-
dir bilinen şeyler ve yine endirekt bir etki söz ko-
nusu. Çünkü direkt olarak östrojen seviyesini yük-
seltmiyor, karaciğeri tahrip ediyor.
••^HiAlkolün cinsellik üzerine etkisi nedir?
Uzun süre kullanıldığı durumlarda kadınlarda
bir frijidite (soğukluk), erkeklerde de empotans
(iktidarsızhk) söz konusu. Biraz önce de söyledim,
hemen alınır alınmaz hücreleri etkileyebiliyor, bir-
takım defektlere neden olabiliyor, dolayısıyla uzun
süre kullanıldığında bir erkeklik gücü kaybı dahi
söz konusu olabilecektir.
lerdir?
Alkolün, alkolikliğin kalıtsal etkileri ne-
Yapılan son araştırmalara göre vücutta bir en-
zim eksikliğine neden oluyor, doğan bebeklerde
alkolik olma, alkol bağımlısı olma oranının çok
daha fazla olduğu söyleniyor. Yine yapılan baş-
ka bir araştırmaya göre alkolik anne - babadan
doğan çocuklann alkolik olma şansı çok daha
fazla.
Ama bu kalıtımsal mı, yoksa bir görme şekli
mi, yani anne - babanın hareketlerini, tavnnı be-
nimseme şekli mi, sorusu da önemli. Bunun için
şöyle bir çahşma yapılmış: Alkolik anne - baba-
dan doğan tek yumurta ikizlerinden birisi anne
-babanın yanında, diğeri alkolik olmayan bir or-
tamda büyütülmüş. Obür çocukta da yine alkole
eğUim görülmüş. Bu da genetik geçiş yaklaşımı-
m kuvvetlendiriyor.
^ • ^ M Alkolizm olayını tanımlar mısınız, kim-
lere alkolik diyorsunuz?
Ben alkolik kelimesini sevmiyorum. Bunun kar-
şımzdakini aşağılayıcı bir hali var. Biz ya alkol
bağımlısı ya da alkolle problemi olan kişi diyo-
ruz. Kişinin alkol kullanımı eğer onun sosyal ha-
yatını, aile hayatını, işini ve sağhğını etkileyecek
düzeydeyse o kişiye biz alkolle problemi olan ki-
şi diyoruz. Eğer bu durum alkol kullanımını hiç-
bir an dahi bırakmamaya gidiyor ve alkol kulla-
nımına kısa bir süre için olsa bile ara verdiğinde
birtakım fiziksel belirtiler ortaya çıkabiliyorsa o
kişiye de aıkol bağımlısı diyoruz.
^^K^m Alkolün vücuttaki seriivenini çizebilir
misiniz?
Alındıktan beş dakika sonra alkolün kandaki
düzeyi artmaya başlıyor. Ahnan rniktar ne olur-
sa olsun 40-60 dakika sonra maksimum duzeye
ulaşıyor. Çünkü mideden ve ince bağırsaklardan
emiliyor ve çok süratli bir şekilde beyin bariyeri-
PAZAR
KONUĞU
birimler var. örneğin Ankara Tip Fakültesi'nde başansızlığı olarak göstermek çok yanlış. Hemen
A N Ş UR
BEYAZYÜREKDoç. Dr. Mansur Beyazyürek 1950 Adana
doğumlu. Orta eğitimini Saint Benoit Fransız
Lisesi'nde tamamladı. Cerrahpaşa Tip
Fakültesi'ni bitirdikten sonra, 1982'de ruh
sağlığt ve hastalıkları uzmanı oldu. 1983"te
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahklart
Hastanesi'nde çahşmaya başladı. 1988 yılında
üniversite doçentliğine yükseldi. 1989'da klinik
şefı oldu... 1988 yılında Birleşmiş Milletler
Uyuşturucuyla Mücadele Fonu'nun verdiği bir
bursla bir süre Fransa'da Marmottan'da
çalıştı, daha sonra Cenevre'de Dünya Sağlık
Örgütü'nde alkol ve uyuşturucu maddelerle
ilgili bölümde ve Lozan'da uyuşturucu madde
ve alkolle ilgili kliniklerde incelemelerde
bulundu. Halen Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi'nde alkol ve uyuşturucu
bağımlılarmın tedavi gördûğü AMATEM'de
klinik şefı olarak görevlL
aynlmış birkaç yatak var, ama diğer hastanele-
rin çoğunda alkol bağımlısı olan kişiler diğer psi-
kiyatrik hastalarla birlikte tedavi ediliyorlar. Bu
yanlış bir uygulamadır, çünkü bu hastalar akıl
hastası değil.
t^KK^MPeki bu hastanelerin dışında özel mer-
kezler var mı?
Hayır, alkol için bizim merkezinıiz dışında özel
bir merkez yok. Alkol tedavisi aşama aşama git-
mesi gereken bir tedavidir. Alkolle problemi olan
ya da alkol bağımlısı olan kişilerin önce organik
tetkikleri yapılmalıdır, organik açıdan tedavi edil-
meleri gerekir. Şu ana dek hep yaptığı fiziksel tah-
ripten söz ettik dikkat ettiyseniz. önce bunlann
tedavisi gerekir, bu tedavi de 15-20 günden az sür-
mez. Alkol dediğimiz gibi fızik bağımlıhk yapar,
fizik'bağımlılık yapan bir maddeyi kestiğinizde
yoksulluk belirtileri dediğimiz bir kriz ortaya çı-
kar. Bu krizin tedavisi çok önemlidir, özellikle al-
kol bağımlılarım ölüme götürebilir bu kriz. Aşa-
ma aşama gitmek gerekir. Fizik bağımlıhk teda-
vi dönemi bittikten sonra hastayla oturulup kar-
şılıklı konuşulur, problemi anlatılır ve tedavi edil-
mesi gereğine, tabii eğer hastanın kişiliği, duru-
mu, isteği uygunsa ikna edilir, psikoterapiye alı-
mr, biz burada hem bireysel hem grup terapi uy-
guluyoruz. Hasta iki aylık bir dönem bizim mer-
kezirnizde psikoterapik tedavi gördükten sonra ta-
burcu edilir. Sonra belirli günlerde davet edilir ve
grup terapilere böylece devam eder. Bu yaklaşık
bir yıl kadar sürer.
Kendi dışmdaki sorunlardan dolayı sü-
rekli alkol alan ve alkol bağımlısı haline gelen
kimseler sayıca çok mu?
Oldukca. Grup tedavisinin de yaran var. Grup-
taki herkes alkol bağımlısı, diğer alkol bağımlı-
larım da görerek, bir çeşit aynada kendisini gör-
me gibi kendinı dışarıdan gözleme imkânı bıdu-
yor ki bu tedavide çok önemli.
••••>!/£<?/ bağımlılığımn nedenleri üzerine
bir şeyler söyler misiniz. sizin tedavi ettiğiniz has-
talar niçin alkolik olmuş?
Sıkıntıdan kurtulmak için. Bu sosyal bir prob-
lem olabilir, eşiyle bir scrunu olabilir, anne-
babayla bir problemi vardır, bunun getirdiği bir-
takım sıkıntılar olabilir, maddi sıkıntılar olabi-
lir, bir rahatlama aracı olarak kullanıbyor alkol.
Alkol bağımhlarımn yüzde 75'inde sekonder bir
psikiyatrik sorun, yani başka bir psikiyatrik so-
run yok. Hastaların yüzde 25'inde buna rastlanı-
yor. Örneğin hastada primer depresyon var aslın-
da ve çöküntüyü bastırmak için arkasından alkol
ahyor ya da fobik bozukluğu, korkusu var, kor-
kuyu bastırmak için alkol ahnaya başhyor. Fobik
bozukluk psikolojik bir sorun, korkuyu yenmek
Doç.Dr. Mansur Beyazyürek, arkadaşınuz Orhan
ni geçerek beyinde de etkisini göstermeye başlı-
yor. Zaten en belirgin etkisi merkezi sinif siste-
mindedir.
Biliyorsunuz, ilk alkol almaya başlayan kişi al-
kolü aJdıktan biraz sonra kendihde bir hoşluk, bir
rahatlama, gevşeme hissediyor. Bu his tamamen
alkolün beyin korteksine yaptığı depresan, yani
baskılayıa etkiden kaynaklanıyor. Yani aslında al-
kol rahatlatmamaktadır, tam tersine baskı altına
alıyor. Fakat baskı altına aldığı hücreler korteks
hücreleri olduğu için, yani beyin kabuğu hücre-
leri olduğu için bu sefer korteks altı dediğimiz bas-
Alkol, hem fiziksel hem de
psişik bağımlıhk yapan bir
madde. Uzun süre
kullanımında, kısa bir süre
dahi alınmasa, titreme,
terleme, çarpıntı gibi
birtakım fiziksel belirtilerin
ortaya çıkması söz
konusudur. Psişik bağımlılık
da huzursuzluk yaratır.
kılanan davranışlar ortaya çıkıyor. Korteks bas-
kı altına alındığında kişi kendini rahatlamış his-
sediyor, halbuki yaşanşn olay rahatlama değil,
beynin tamamen baskı altında olması.
^ • • H Alkolün keyif vericiyönüyle, hareketle-
rimizi engelleyici yönünün, beynin farkîı bölge-
lerince düzenlendiğini söyleyen görüşler var.
Bu durum da tamamen alkolün kandaki yoğun-
luğuyla ilgili. Diyefim ki bir duble rakı bir saat
içinde 40 mg'ye kadar kandaki düzeyi yükseltir
ve korteksteki depresan, inhibitör etkisi ortaya çı-
kar, ahnan miktar arttıkça düze>
r
100 - 200 mg'ye
çıkar, zaten 100 mg'den sonra hareketlerde bozuk-
luklar başlar. Genellikle kanda 100 mg'ye kadar
olan konsantrasyon legal hudutlar içinde kabul
edilir, örneğin ABD'de böyledir. 100 mg'ye kadar
olan yoğunluğa pek bir ceza verilmiyor. 100 mg'yi
geçtikten sonra hareketlerde bozukluklar başlıyor.
Konsantrasyon 200 - 300 mg olduktan sonra ko-
maya doğru bir gidiş söz konusu, artık anestezjk
etkisi başlıyor, insan hiçbir şey duyamaz oluyor.
400 mg'den sonra da koma söz konusu.
Artık tamamen şuurun yitimi söz konusu. Ta-
bii bunun acil tedavisi gerekiyor. Acil olarak te-
davi edilmezse kişi ölebilir. Tedavi edildiği takdir-
de kurtanlabilir.
^•^••4/Aro/ bağımlılığımn kökenleri üzerinde
durmak istiyorum, Bu fiziksel mi, yoksa psişik
bir olay mıdır?
Alkol hem fiziksel hem de psişik bağımlılık ya-
pan bir madde. Uzun süre kullanımında kısa bir
süre dahi alınmasa birtakım fiziksel belirtiler or-
taya çıkması halinde,titreme,terleme, çarpıntı gibi
fiziksel belirtiler söz konusudur. Kişi bir süre al-
kol kullanmadığı zaman huzursuzluk hissi duya-
binr, ama hiçbir zaman fiziksel belirti ortaya çık-
mazsa, buna da psişik bağımlıhk deriz. Ama al-
kol aynı anda hem psişik hem de fiziksel bağım-
lılık yapan bir maddedir.
• • ^ H Türkiye'de bu sorunun boyutları nedir?
Alkol bağımhlığı bir ülkede yüzde 1 ile 10 ora-
nında değişiyor, yani bir toplumda yüzde 1-10 ara-
sında görülebiliyor. Örneğin ABD'de ve Kanada1
da yüzde 7 ile yüzde 10 oranında. Ülkemizde bu
oranın en düşük olduğunu varsaysak, 60 milyon-
luk bir ülkede yüzde 1 olduğunu varsaysak 600
bin gibi bir rakam ortaya çıkar ki bu az değil. Yüz-
de 2 olduğunu düşünsek 1 milyon 200 bin kişi de-
mektir.
^ • ^ • B Bu insanlar ülkem>zde nerelerde tedavi
ediliyor?
Türkiye'de alkol bağımlısı olanlar hastanelerin
psikiyatri kliniklerinde veya devletin psikiyatri
hastanelerinde tedavi ediliyor. 1983'e kadar alkol
bağımlısı kişiler diğer psikiyatrik problemi olan
kişilerle birlikte tedavi ediliyordu. Hemen her yer-
de bu böyleydi. Halen ülkemizde çok yerde aynı
şekilde tedavi edih'yor. 83 yılında biliyorsunuz bi-
zim AMATEM servisimiz açıldı, ilk kez alkol ba-
ğımlısı kişiler yalnızca alkol bağımlılannın teda-
vi gördüğü bir yerde tedavi edilmeye başladılar.
Bir iki üniversite hastanesinde de ayrılmış küçük
için alkol alıyor, alkol aldıkça rahathyor, korku-
yu yendiğini samyor. Halbuki alkol korkunun te-
davisi değil, bu sefer bir kısır döngü içinde alkol
bağımlısı olup çıkıyor.
• • • i Depresifbir durumdayken, alkol almak
iki kat arttınyor o zaman?
Olayı daha çok arttınyor, daha çok depresif ha-
le getiriyor ve alkole bağımlı depresyon gelişiyor.
Depresyonu yenmek ya da sıkıntıyı atmak, rahat-
lamak için alkol almak kişiyi ruhsal çöküntüye
sürüklüyor.
Sürekli alkol kullanımının
kişiyi depresyona itmesi
yüzde 80 rastlanan bir olay.
Bu oranı tedavi için
gelenlerde saptadık. Burada
fiziksel bir bağımhlığı tedavi
ettikten sonra depresyonu
tedaviye başlıyoruz. Intihar
olaylarının yüzde 25'ini
alkolikler oluşturur.
Bu tip insanlar hastaların ne kadarım
oluşturuyor?
Sürekli alkol kullanımının kişiyi depresyona it-
mesi yüzde 80 rastlanan bir olay. Bu oranı tedavi
için gelenlerde saptadık. Burada fiziksel bir ba-
ğımlılığı tedavi ettikten hemen sonra depresyonu
tedavi etmeye başhyoruz. Intihar olaylarının yüz-
de 25'ini alkolikler, yüzde 80'ini alkolik ve dep-
resifler oluşturur.
^K^t^L4lkolizmın tedavi şansı nedir, tedavi ol-
muş hastaların çoğu yeniden başlıyor mu?
Evet, bu yalnız bizde değil, bütün dünyada böy-
le. Ama konuşmanın içinde geçti alkol vücutta
çok büyük bir tahribat yapıyor, biz yeniden baş-
layacağım bilsek de o insana yardımcı olmak du-
rumundayız. Bir daha başlasa yine yardımcı ol-
mak durumundayız. Tekrar başlamayı tedavinin
ekleyeyim, bizim başanmız yüzde 20. Yani bizde
yatan 100 hastadan yirmisi bir daha içmiyor, 80"i
yeniden başlıyor.
• ^ • M Bunun bir süresi var mı? Mesela altı ay
dayanmış bir alkol bağımlısı artık kurtulmuş di-
yebilirmiyiz?
Biz hastalarımıza şunu söyleriz, deriz ki, siz al-
kol bağımlısısınız, ölünceye kadar alkol bağımlı-
sı kalacaksınız, ama ayık olmanız gerekir. Nasıl
bir penisüin alerjisi var bir insanın, nasıl bir do-
matese, polene alerjisi var, tıpkı bunun gibi sizin
de alkole alerjiniz var. Siz ömür boyu alkole aler-
jisi olan bir kişisiniz. Alkol aldığınız takdirde beş
ya da on yıl sonra, tekrar bağımlı olma durumun-
dasınız. Bunun için ölünceye kadar alkol alamaz-
sıruz, bağımhsınız, ama ayık kalacaksınız. Onun
için böyle bir süre koymak doğru değil.
M H H O halde alkol alımıyla alkole bağımlılık
arasında fazla bir mesafe yok diyorsunuz.
Tabii sürekli alkol alımıyla alkole bağımlılık
arasında fazla bir mesafe yok. En azından psiko-
lojik bağımlıhk seviyesinde sürdürüyor insanlar
alkol kullanmayı. İki gün içmesem bırakınm, ra-
mazanda bir ay içmedim, on gün içmedim gibi
şeyler hep insanın kendini rahatlatması.
• • • L 4 U bağımlıların tedavisinde ilaç kul-
lanıyor musunuz?
özellikle ilk yoksunluk döneminde yani ilk yat-'
tıkları zaman tabii. Zaten kullanmasak ölümcül
bir durumla karşılaşabiliriz.
••••İ/Ve tür ilaçlar bunlar?
Bizim kullandığımız blenzodiyamitin, ilk gelen-
ler için söylüyorum bunu ve antidepresanlar. İlk
yoksunluk döneminde serum takıyoruz, bol vita-
min veriyoruz.
i H I ^ H / 4 rtemus diye bir ilaç var, o bizde pek
kullanılmıyor galiba.
Şöyle, artemusun kullamlmasını şahsi olarak
etik bulmuyorum. Artemus, alkolün yıkımını ase-
taldehid dediğimiz bir maddenin seviyesinde kı-
nyor. Asetaldahid vücutta artmaya başhyor ve bu
sefer kişide bulantı, kusma, kızartı gibi belirtiler
ortaya çıkıyor. Amaç hastamn alkolden tiksinme-
si. Oysa bağımlıhk o kadar farklı bir olay ki tik-
sinmeyle bir ilgisi yok. Beyin hücreleriyle ilgili bir
olay. Hasta eğer iyi bir bağımhysa, artemus kul-
lanmasına rağmen alkol alacaktır ve bu sefer ase-
taldehıdin fazla miktarda yükselmesiyle ölüm söz
Bursalı'TB rahatlamak için aiınan alkolün asbnda beyni baskı altına aldığını anlatıyor.
Hiç alkol almayan bir erkek,
alkollüyken cinsel ilişkide
bulunursa, alkol spermde
birtakım değişikliklere neden '-
olacağından, bebeğin anormal
doğma şansı da çok fazla.
Çünkü çok çabuk geçiyor
kana. Baba da anne de alkol
kullanıyorsa, bebeğin sağlıklı
doğması zor. Geri zekâlılık,
yüzde birtakım
deformasyonlar sözkonusu.
konusu olabilecektir. Ben onu etik bulmuyorum,
zaten kullanmıyoruz biz.
'on zamanlarda alkolizmi kesin tedavi
edecek birtakım ilaçlar, maddeler üzerinde haber-
ler okuyoruz. Bu mümkün müdür?
Bağımlılığın mekanizmasını açıklarken kloni-
din diye bir maddeden bahsettim. Dünya Sağlık
Örgutü'nün bir yetkilisi geçen yıl hastanemize gel-
diğinde bu konuyu tartıştık. Hemen her bağım-
lılık tipinde, alkol, esrar, hatta sigara, klonidin
kullanıhyor. Ama bunlann hepsi araştırma aşa-
masında. Mutlaka birtakım yararlan olacaktır. Ne
tip bir ilaç bulunursa bulunsun kişiye mutlaka psi-
kolojik, destekleyici bir yaklaşım gerekecektir.
\Hep alkolün zararları üzerine konuştuk.
Peki hiç yaran yok mu?
Alkol alındığında yararh olan bir madde de-
ğil. Bunu kesinlikle vurguluyorum. AJkolün tek
bir yaran var, o da antiseptik özelliği.
• ^ ^ ^ B Damarlan genişletici özelliği üzerinde
duruldu bir ara.
Damarlan genişletici özelliği var ama damar-
lan genişletmek için alırsak başka şeyleri tahrip
edeceğiz. Damar genişletici başka bir şey alma
şansımız da var. Antiseptik dezenfektan olarak
kullanılmasının dışında hiçbir yaran yok.
^••^•5/z alıyor musunuz?
Ahyorum ama benim alkol almam bunun za-
rarh olmadığını göstermez.
^^M^M Alkolün sosyal bir özelliği, bir iliteşim
aracı olma özelliği yok mu?
Çok yaygın kullanılıyor, özellikle devletin sat-.
tığı bir madde. Ancak şu var, alkol sosyal ileti-
şim aracı tabii, ama kendimi, sizi, hepimizi, yani
alkolü bir sosyal iletişim aracı olarak gören her-
kesi katarak söylüyorum; ben alkol alarak arka-
daşlanmla daha rahat bir iletişim kurabiliyorsam,
daha rahat sohbet edebiliyorsam, benim başka bir
problemim var demektir.
^KKK^tProblemsiz hayat var mı?
Hayat yok. Onun için alkol kullanılacak de-
mektir. Ama yine de bunlan her zaman tartışmak,
konuşmak laam. öyle bir şey ki insan giderek öz-
gürleşiyor, evrensel boyutta düşünelim, bundan
50 - 100 yıl öncesine göre insan daha özgür. öz-
gür insan özgürlüğünü pahalı ödüyor, yalnız in-
san oluyor. fiısan sosyal bir varhktır, ancak yal-
nızlık topluluk içinde olmakla kaybolan bir şey
değil. Toplum içinde de yalnız olabilir insan. öz-
gürlüğünü yalnızlıkla ödüyor. Bu nedenle bağım-
lılık yapıcı, rahatlatıcı maddelerin kullanımı son
yıllarda arttı. Mesela ataerkil ailede, geniş aile-
lerde bu tip bağımlıhk yapıcı maddelere fazla ih-
tiyaç yok.