22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KNÎSAN1991 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 BASKENTTEN AHMET TAN Baştarafı /. Sayfada) Nedeni çok uçuk... traa Air'in uçaklanndan biri- ,inin adı "Kürdistan"mış. •Kurdistan" İran'daki 17 ilden }irisinin adı. tranlılar uçaklan- aa THY gibi "kod" adı olarak t»azı şehirlerinin adlannı koyu- yorlar. İran Air'in "Kurdistan" adlı uçagı Tahran'dan Türkiye've her yolcu getirdiğinde sonın çıkıyor- muş. Baa hassas Turk yetkililer, tran Buyukelçiliği aracılığı ile, tran Air'in dikkatini çekmişler. "Başka isirade bir uçak gon- derin..." Bu yetkililer, herhalde Ata- türk Havalimanı'nda "Kürdis- tan" adlı bir uçağın dolaşması- nı "Lozan ruhıT'na falan aykı- n bulmuş olmalılar. Öyie ki bir v ıl once işler çok gerginleşmiş, tran Büyükelçili- gi'ne söz konusu addaki uçağın inişine bir daha izin verilmeye- ceği lisanı munasipie bUdirilmiş. Iranlılar da "yiğitlik de Kur- distan uçağı biz de kalsın" diye- rek, "Azerbaycan" gibi, başka addaki uçaklan Turkiye hatuna koymuşlar. Buna karşılık mı, değii mi bi- lemiyonız. Ama Türkiye de pa- zartesi gunu, Ankara'ya gelecek olan İran Cumhurbaskanı'nın Anıtkabir ziyareti yapmamasını olgunlukla kar>ılıyor. Türkiye ile tran arasında go- ninfir bir yakınlaşma goze çar- pıyor. tki ülke arasında 1975 yı- lından bu yana ilk kez devlet başkanı düzeyinde bir ziyaret gerçekleşmesi bunun bir göster- gesi. Ama asıl yakınlaşmay ı or- ••»»•a çıkaran, yüz binlerce Kuzey ülının sınırlara benzer bir bi- ııde yıgümış olraası. Ankara ve Tahran zorunlu jç karşısında farklı yaklaşım- u benimsedikleri balde, aynı kaygı ve hedefi pa> laşıyorlar. Kaygı, "gelenlerin yerieşip bir daha ulkelerine donmeme ola- sılığı". Hedef ise, onları ulkele- rine geri gondermek ve ulusla- rarası alanda işbtrligi de dahil olmak uzere herhangi bir "Kurk devleti" kurulmasına izin vermemek. Rafsancani'nin ziyareti ger- çekten çok onemli. Bu, Rafsan- cani heyetinde iıç bakan ve çok sayıda iıst duzey devlet yetkilisi bulunmasından değil, ziyaretin Saddam Hüseyin'in Celal Tala- bani ile "otonomi" uzerinde an- laşmış olduklan bir doneme rastlamasından kaynaklanıyor. İki cumhurbaşkanı arasında- ki goruşmelerde Irak Kurtleri ve Saddam temel konuyu oluş- turacak. Hem, tran Dışişleri Bakanlı- ğı Sozcu Yardımcısı Kadiri baş- kanlığında halen Ankara'da bu- lunan heyetin verdiği izlenim bem de Turk Dısişleri ve hukiı- rael kaynaklannın değeıiendir- raeleri, İran'ın da Türkiye gibi kendisini "Saddamlı hayaf'a ha- zırladığını gösteriyor. tranlıların "Saddam'la yaşamaya" hiç itirazlan yok. Goz onundeki bir Saddam, tran'ın kazandığı zaferin 8 yıl- lık savaş sonunda hep canlı ve hatırda kalmasını saglayacak. Türkiye'nin ise çok itirazı var- dı. Bunu bizzat Cumhurbaşka- nı'nm ağzından ifade etti durdu. Ama bu itirazlar, evdeki hesap- ların çarşıya uymadıgı ortaya çı- kınca silinmeye başladı. Çunku, Saddam'ı Batı gozden çıkaramamıştı. ABD, '•Saddam- lı >aşam"a razı olunca Ozal'ın yapacağı fazla şey kalmadı. Türkiye "Saddamlı yaşam" için kaldırım doşemeye başladı bile. Tank Aziz'in Ankara'da ka- bulü bunun ilk işareti olacak. 2 ay once Talabani'yi diyalog için Ankara'j a davet eden Tür- kiye, şimdi Talabani'nin Sad- dam'la diyalog kurmasına sevin- mek durumunda kaldı. Dun Dışişleri yetkilileri, Kurt- lere verilecek otonominin Türk- iye larafından "çok olumlu" ol- duğunu anlaüyorlardı. Çunku. sınırlanmızdan içeriye girmiş, hemen sınır ötesine yığılmış yuz binlerce sığınmacıdan kurtul- manın tek yolu, bu "otonomi" idi. Otonomi, Iraklı Kurtleri yurtlanna dondurecek sihirli değnekti. Ama bu değneğin iki ucu da pis... İki nedenle: Birincisi, "otonomi", ulusla- rarası platformlarda, Turkiye1 yi köşeye sıkıştırmak isteyenle- re tez oluşturacak. İkincisi ise, kendi ordusu, kendi nıali kaynakları, kendi gu- venlik gucü olan bir Irak Kur- distan ozerk bolgesi, Turkiye1 nin sınır guvenliği için her za- man bir tehdit demek. Saddam- OzaTa THY tepkisi (Baştarafı I. Sayfada) soylemediği doğnı da bu" dedi. Türk-Iş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, "Bir cumhurbaşkanımn her toplusözleşmede, her grevde kalkıp sendikacdan tehdit etme- sinin kesimler karşısında taraf- sız kalma ilkesiyle bağdaşmaya- eağı açıktır" diye konuştu. Hava-Iş Sendıkası'ndan yapı- lan yazılı açıklamada, 25 gun- dur grevde olan THY'de yenıden başlayan toplusozleşme gorüş- melerinin olumlu bir aşamaya geldığine dikkat çekilerek "Tam bu noktada Sayın Cumhurbaş- kanımn alışık olduğumuz, ya- bancısı olmadığımız tavrı orta- ya çıkö. 'KİTleri kapatınz.' Gö- rüşmelerin olumlu gittiği bir noktada çalışanları tahrik ede- rek kapatınz demek gorüşmeleri sabole etmektir. Uyuşmazlığın gerçek nedeni sendikal politika- lar değii gorulduğu gibi huku- met politikalandır. Tahriklere ve her şeye rağmen goruşmeleri kesmeyeceğiz. Turk Hava Yolla- n'nı kapatmayacağız" denildı. Hak-Iş Genel Başkanı Neca- ti Çelik ise konfederasyon ola- rak cumhurbaşkanlığı makamı- nın ışçi-işveren ilişkilerine mu- dahalesine karşı olduklannı soy- ledi.OteyandanTHYveHAVAŞ- ta 10 bin 500 işçinin surdurdü- la otonomi için el sıkışan, Tala- bani'nin BBC'ye >erdiği "PKK, Kurt halkı için mucadele eden yurtsever bir örguttur" demeci- nin uzerinden iki ay bile geçmedi. Özerk Kürdistan'ın, bu "yurt- sever brgüf'e, kendi öz y urdun- da kucak açmayacağını duşun- mek, Sayın Cumhurbaşkanı'mn ifadeleri ik "kıçustu oturtmak"- la sonuçlanabilecek. İran'ın PKK turunden bir derdi yok. Ama yine de ülkede 3 milyo- na yakın Kurt asıllı yurttaş bu- lunduğu için otonomi konusu ile Turkiye gibi yakından ilgili. Çünkü, Tahran yonetimi bili- yor ki, Irak uzerinde dolayısıy- la, Ortadoğu'da soz sahibi ol- maııın yolu elinde "Kiiri kartı" tutmaktır. Ama İranlılar bu "kartı" Turkiye gibi sağa sola goslermi- yorlar, "Benim elimde bunlar- dan 12 milyon tane var" falan demiyorlar. Ülkeye muhalif Kurt lider davet edip gizlice go- rüşmuyorlar... "Mollalar" yönetimindeki iran'ın dış politikası. "laik cum- hurbaşkanı"nın yonettiği Turk- iye'den çok daha akılcı, sağdu- yulu ve gerçekçi. Bu yuzden "Saddamlı yaşam" İran'a hiç koy mayacak... ğü grev 26. günune girerken ta- raflar dun de goruşmeleri sur- durduler. THY Genel Mudurlu- ğu'nde yapılan toplantıya THY yetkilileri ile Hava-Iş vonetıeileri katıldı. Tarafların uç gundur sürdüklerı goruşmelerde ucret zamlarını henuz ele almadıkla- rı, ağırlıklı olarak idari konular- daki uyuşmazlıkları değerlen- dirdiklen bildirildi. Dun y'akla- şık 5 saat süren toplantıda her iki taraf da birbirinden 'yeni teklif beklediğinden parasal ko- nular ele alınamadı. 'Parasal ko- nulann da ele alınacağı' goruş- menin bugun ya da yarın yapı- lacağı belirtildi. G O Z L E M UĞURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) çan ve oluşturulan "güventik bölgesi" içine yerteştirilen Kürt- lerin evlerine dönmelerini sağlarsa, bu gelişme bölgede ba- nşın kurulmasına yardımcı olur. Varılan bu ilke anlaşmasının uygulanabilmesi, bu anlaş- manın "Kurdistan Yurtsever Birliği" ve Mesut Barzanı'nın lıderliğindekı "Kürdistan Demokrat Partisi" dışındakı öteki Kürt örgütlerince de onaylanıp benimsenmesine bağtıdır. Örneğin "Kurdistan Cephesi"mn Londra'dakı sözcüsü, bu aniaşmayı güven vericı bulmuyor. Bu yüzden bu aşamada "Kuzey Irak'taki Kürt sorunu çözülmüştür" demek yanlış olur. Bu özerk statünün güven verici bir barış sağlayacağı pek söylenemez. Kürtlerın bölgede devlet kurma çabaları yenı değii. "Özerk statû" de daha önce denendi; denendi ve başarısızlıkla so- nuçlandı. Kürt devleti kurma ginşimlerine ilk kez 20. yüzyılın ba- şında 1. Dünya Savaşı yıllarında rastlandı. Bu amaçla, istanbul'da "Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti" kuruldu. 1908 yılında ilan edilen 2. Meşrutiyet'ten sonra ku- rulan bu dernegın başına da Şûra-ı Devlet Başkanı Seyyit Abdülkadir getırildi. Bu derneği, 1918 yılında kurulan "Kur- distan Teali Cemiyeti" izledı. Seyyid Abdülkadır'ın gırışimleri ile kurulan bu örgütün ya- nında "Kürt Talebe Heyvi Cemiyeti", "Kürt Neşri Maarrf Ce- miyeti", "Kürt Kadınlar Teali Cemiyeti" ve "Kürt Milli Fırkası", "Kürt Kulübü" gıbı örgütler de oluşturuldu. Kurdistan Teali Cemiyeti'nın Adana ve Diyarbakır'da da şubeleri açıldı. Dernegın Istanbul merkezı "Jin" ve "Kürdistan" adlı iki der- gi çıkanyordu. Bu örgütlenme çabalarının amacı bir Kürt devleti kurmak- tı. 20. yüzyılda ilk Kürt devleti, Şeyh Mahmut Berzenci ta- rafından kurulmuştu Mondros Mütarekesi'nden sonra İn- giliz generali Arnold VVilson desteğı ile Süleymanıye'de ku- rulan Kurt devleti kısa ömürlü oldu. Kürdistan adıyta devlet kurma girişimleri Sevres Antlaş- ması'nm 62. ve 64 maddelerine de yansıdı. 62. madde Türkiye'yi Suriye'den ayıran sınır "kuzeyinde Kürt unsurunun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde özerklık" yerilmesinı öngörüyordu. Özerk Kürt devletinin sınırları da ingıltere, İtalya ve Fransa tarafından atanacak bir komis- yonca çizilecekti. 64. maddede Kürtlere, "Türkiye'den aynlarak bağımsız bir devlet kurma arzusunu kanıtlarlarsa" o zaman Cemıyet-i Ak- vam Meclisı'ne başvurma hakkı tanıyordu. Ulusal Kurtuluş Savaşı, Sevres Antlaşması'nın uygulan- masına olanak tanımadı. Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. 1922 yılında ismail Semko liderltğindeki Kürt ayaklanması İran tarafından bastırıldı. 1925 yılındaki dinsel görüntülü Şeyh Sait ayaklanması da Türkiye Cumhuriyeti tarafından bastırıldı. 1930 yılında Irak'ta başgosteren Kürt ayaklanması da Irak ve Ingılız kuvvetlerince bastırıldı. Ayaklanmanın lideri Mah- mut Berzenci de teslım oldu. Molla Mustafa Barzani ise direnişi sürdürdü. Ancak di- renişte basarı gösteremeyince Sovyetler'e sığındı. Uzun sü- re Sovyetler Birliği'nde yaşadı. Kürtler, 2. Dünya Savaşı yıllarında da bir devlet kurma girişıminde bulundular. 1946 yılında Kadı Muhammed lider- liğinde Mehabad'da kurulan bu Kürt devleti de ayakta ka- lamadı. Batı Azerbaycan'da kurulan bu "Mehabad Kürt Cumhuriyeti" İran tarafından yıkıldı. Kadı Muhammed de asıldı. Molla Mustafa Barzani, 1958 ihtilalinden sonra Irak'a dö- nerek "özerk Kürt devleti" kurma çalışmalannı başlattı. BA- AS yonetimi ite Barzani arasında bu konularda anlasma sag- lanamadı. Bunun üzerine Barzani liderliğindeki Kürtler, 1961'de Irak yönetımine karşı ayaklandılar. 11 Mart 1970 ta- rihındeBAASrejımı ile Kürtler arasında özerklik statüsü ko- nusunda uzlaşma sağlandı. Bu uzlaşma ile Irak Cumhuri- yeti'nin "Araptarla Kürtlerden olusan bırieşik devlet" olduğu kabul edildi. Anlaşmaya göre özerklik, 1974 yılında işleriik kazanacaktı. 1974 yılında özerklik statüsü açıklanınca Kürtler yeniden ayaklandılar. Bu ayaklanma, iran ve ABD tarafından da des- teklendı. iran, Irak ile 6 Mart 1975 günü Cezayır Anlaşması'nı im- zalayarak Kürtlere verdiği desteği çekti. Barzani ayaklanması, BAAS rejimi tarafından bastırıldı. 1930'dan 1977 yılına kadar savaşan Kürdistan Demokrat Partisi'nın lideri Molla Mustafa Barzani, 9 Şubat 1977 gü- nü ABD Başkanı Carter'a yazdığı mektupta, '"fanm asırdan fazla bir zamandır ki halkım bütün güvenini, umudunu ba- na bağladı. Şimdi ben bu umudu size devrediyorum" diye- rek tarih sahnesinden çekildi. İki yıl sonra da Amerika'da oldü. Seksenli yıllardaki Celal Talabani ve Mesut Barzani'nin lıderliğindekı ayaklanma "Halepçe katliamı" ile sonuçlan- dı. Körfez savaşı sonrasında ABD'nin yeşıl ışığı ile başla- yan Kürt ayaklanması da Talabani ve Saddam arasında uz- laşma ve öpüşme ile bir "özerk statû" doğurdu. Bu anlaşma ve uzlaşmalann kimseye güven vermedtği şimdiden bellidir Ortadoğu siyasetinde kimin kiminle, ne zaman dost, ne zaman düşman olacağı bilinmez. Çûnkü Ortadoğu, kum ve petrolden oluşan bir çamurdur! ııuıını ıııınuı D UKABLOLUVl THZT£XTYAY!NLARAUYCUN40Cri. SS CM. i l CM FLAT SQUA*E. 37 CM 51 C» IN LINE. IŞIK UNSIMALARINI ÖNLEYEN RESIH TÛPÜ ILE [N KALITELI RENK VE KESIM • MULTISISTEM • YURT ÇAFINA YAYCIN 500 SEKVIS • BIL6ISAYAR VE VlDEO RECORDER BAĞLANTILARI İÇİN ÖZEL SCART SOKETI • / YIL GARANTILI BOL YEDEK PARÇA • GiLIN BULUŞALIH DAHA BIRÇOK AVANTAJINI ANIATALIM G R U N D I G ' T E T E K N O L O J İ N İ N Ü S T Ü N L Ü Ğ Ü N Ü Y A Ş A Y I N . GRUnDIG
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle