20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 26NİSAN1991 Anlaşmanın içerigî ne? (Baftarafı 1. Sayfada) lan anlaşmanın Saddam Hüse- yin'in yönetimde kalma şansını arttırabileceğine de dikkat cek- tiler. Irak'taki Künlere yeniden özerklik verilmesi durumunda Türkiye açısından PKK sorunu- nun yeniden ön plana çıkabile- ceğine de işaret eden kaynaklar, "Bu durumda gerek Bagdat yö- netirainden, gerekse Kürt lider- lerdea PKKnın anırötesi tero- rist etkinliklerine izin verilme- mesini isteyebiliriz. Bunun için yeniden göriişmeler yapılması miimkiindür" dediler. Dışişleri Bakanhğı yetkilileri Bağdat'ta vanlan ilke anlaşma- sına ilu temeJ unsurda özetlene- bilecek bir yakJaşım sergiliyor- lar. Bu unsurlann birincisi, Irak'm içişlerine müdahale edil- memesi çerçevesinde biçimleni- yor. Yetkililer, Kürt liderleriy- le yapılan görüşmelerin Irak'ın iç politikasıru ilgilendiren boyu- tuyla Türkiye'nin müdahale ala- nı dışında kaldığını vurguluyor- lar. Bu gerekçeyle resmi yorum- lardan da kaçınılıyor. Dışişleri'nin yaklaşımının ikinci unsurunu ise Bağdat'ın Kürt halkına taruyacağı yeni haklann çerçevesi oluşturuyor. Bu kapsamdaki değerlendirme şu noktalarda toplanıyor: 1. Irak'ta hukuksal açıdan geçerli olan, ancak işletilmeyen 1970 anlaşması, bu ülkedeki Kürt haJkının daha demokratik, güvenli ve eşıtlikçi bir ortamda yaşamasına olanak tanıyordu. Bu anlaşmanın şimdi kâğıt üze- rinde kalmaktan kunarılarak uygulamaya geçirilmesinin ka- Irak, Zaho (Baftarafı I. Sayfada) kurulan kamplann BM'ye dev- redilmesi için Genel Sekreter Cuellar'a başvurdu. Zaho'da bulunan Iraklı silahh polisler, müttefık güçler ile Bağ- dat yönetimi arasında "gerginlik" nedeni olrnaya dün de devam etti. Irak'ın BM tem- silcisinin "Zaho'nun boşaltıldığını" açıklamasından önce yoğun bir diplomatik tra- fîk yaşandı. ABD, Irak'ı, güvenlik güçle- rini Zaho kentinden hafta so- nunda kadar boşaltması konu- sunda uyararak, müttefik kuv- vetlerin, bölgeyi, Iraklı sığınma- cılar için güvenli hale getirmek amaayla ne gerekiyorsa yapaca- ğını açıkladı. Beyaz Saray Söz- cüsü Mariin Fitzwater, gazeteci- lere yaptığı açıklamada, "Irak kuvvetlerinden bölgeyi terk el- melerini istedik ve bunun ger- çekleşmesini sağlamak amacıv- la gerekli adımlan atmak için hazırlandığımızı belirttik" dedi. Bağdat, Kuzey Irak'taki Kürt mülteci kamplannın yönetimi- nin ABD'den BM idaresine ge- çirilmesi için tekrar BM'ye baş- vurdu. Irak Dışişleri Bakanı Ah- met Hüseyin, dün BM Genel Sekreteri Javier Perez De Cuel- lar'a gönderdiği mektupta, bir Amerikan subayının pazartesi günü Zaho'da, Irak askeri tem- silcisine verdiği bilgiye göre, ABD'nin Amadiyah şehri ve çevresinde bir yardım operasyo- nu başlatacaklarının öğrenildi- ğini açıkladı. Irak'ın BM temsilcisi Abdül Emir El Anbari, Irak'ın 50 po- lis hariç Zaho kentinde bulunan tüm kuvvetlerini "tüm tarafları tatmin etmesi için" boşalttığını söyledi. Büyükeiçi Anbari'nin, bu açıklamayı, müttefiklerin, Irak askerlerinin Zaho'dan hafta sonuna kadar çıkmasını öngö- ren üJtimatomuna cevaben yap- tığı kaydedildi. rarlaştınlması olumludur. 2. 1970 Anlaşması "Arap ve Kürt halklannın kardeş bağlar- la birbirierine bağlanmaları" esasından hareketle Kürtlere ye- rel iktidar hakkı getiriyor ve Irak'ı Arap ve Kürtlerden olu- şan birleşik bir devlet olarak ilan ediyor. Bu hükümler, Irak'- ın toprak bütünlüğünün ve ba- ğımsız Kürt devletine giden yo- lun kapalı tutulmasının, Irak Kürtlerinin bu idealden vazgeç- melerinin de güvencesidir. Do- layısıyla bu hükümierin asılma- ması durumunda, Irak'ta bir bolunme ve bağımsızlık müca- delesi gündemden kalkacak, bölge Kürtlerinin birleşik devlet ideali geçerliliğini yitirecektir. 3. Türkiye'nin Kürt sorunu- na yaklaşımı, konunun genel bölgesel bir sorun olmadığı, topraklannda Kürt nüfusu ba- rındıran ülkelerin iç sorunu ol- duğu doğrultusundadır. Bura- dan hareketle Türkiye Lozan Anlaşması gereği "azınlık" sta- tüsüne sahip olmayan Kürtlere kendi dillerini kullanma hakkı vermiştir. Kürt nüfusunun Irak, Iran ve Suriye'de yaşadığı so- runlarla Türkiye'deki konumu birbirinden çok farklı, kıyasla- ma ve ortak değerlendirmeye olanak vermeyen bir kapsamda- dır. 4. Irak'ın kuzeyinde yaşayan Kürt halkının haklarının geniş- ietilmesi planlajıırken Türkmen- lerin de eşit haklardan yararlan- maları ve Kürt ve Arap halkla- rını yanında "ikinci smıf" bir topluluk durumuna düşürülme- meleri önemlidir. 5. Bütün bu görüşlerle Irak'- ın kuzeyinde bir Kürt yönetimi kurulması Türkiye'yi "rahat- Siz" etmeyecektir. Ancak sını- rötesi baa bolücü etkinliklere ve propagandaya izin verilmesi du- rumunda ciddi bir tedirginlik doğacağı ve Türkiye'nin gerek Bağdat'la, gerekse Kürt yöneti- miyle ilişkilerinin sıkmtılar ya- şayacağını tahmin etmek güç değildir. PKK gibi terörist olu- şumların etkinliklerine izin ve- rilmemesi konusunda Bağdat'- la ve Kürt Iiderleriyle ileride gö- rüşme yapılması ve sorunun çö- zümü için ortak çaba harcan- ması da gündeme gelebilir. Muhalefetin tepkisi SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Nazilli'de dün yaptığı konuşma sırasında "Benim ba- şından beri söyledigim, bir iil- kede insanlar kendi aralarında anlaşarek huzur bulabilûier. Bu olanağı bulınorlarsa bundan memnunluk duyarım. Biz dün- >anın her ulkesinde Türkiye'de de Irak'ta da a\nı şeyi söylüyo- ruz. Eğer bir anlaşmaya vardı- larsa bu memnuniyet vericidir. Ancak onun şekline o insanlar karar verir. Ona kanşmam. Dı- şardan da kimse kanşamaz" ifadesini kullandı. DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel de Izmir'de dün rotaryenlerin toplantısındaki konuşmasında şöyle dedi: "Türkiye 26 etnik menşe'den insanlara sabiptir. Siyasi emel- lerine atet edenlere, rey kozu ya- panlara karşıyız. Hararn olsun deriz. Bunu yapanlar namerttir. Buyle yaparsanız ülkeyi böler- siniz. Türkiye'de Kiirtçe konu- şanlar da bu ülkenin gerçek sa- hipleridir. Milletvekili olurlar, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi üyesi olurlar, general olurlar. Ama kendi devletimi anyonım derse diğer insanlarla başlan derde girer. Türk-Kürt (artışma- sına girilmean. Dünyada bir Kürt tahriki vardır. Türkiye akıllı hareket etmek zoranda- dır." "«»•••• B l ... t ; i i*?ilı*rf !l,?jü 'Herkes kendi yoluna' Iraklı konıma görevtisi Hayat Faik Taha (sakallı) teslim oldu. (Fotograf: Suat Kozluklu) Iraldı sanık teslim oldu (Baftarafı 1. Sayfada) ce tutuklanarak cezaevine ko- nuldu. Irak Ankara Büyükelçisi Rah- fi Daham FJ Tıkriti'nin dün konsolosluk binasından gösteri- cilere ateş açan koruma görev- lisinin Türk yetkililere teslim edileceği yolundaki açıklaması üzerine konsolosluk binası önünde meraklı bir bekleyiş ya- şandı. Saat 16.20 sıralarında konsolosluk binasına gelen İs- tanbul Barosu avukatlanndan Refah Gözün ve ihracatçı Ah- met Can Futacı, konsolosluk yetkilileriyle görüşmek istediler. Ahmet Can Futacı, konsolosluk ataşesi Hıdır Hüseyin'in kendi- sini telefonla arayarak avukat tutmasını istediğini açıkladı. Daha sonra konsolosluk onüne gelen Güvenlik Şube Müdürü Veda Kaymış ve Şişli Emniyet Amiri Cahil Yıldıztekin, Iraklı yetkililerle görüşmek üzere bina içine alındı. Yaklaşık yarım sa- at süren görüşmeler sonucunda polis yetkililerinin olayın faili ol- duğu belirtilen 27 yaşındaki ko- ruma görevlisi Hayat faik Taha ile birlikte binadan cıktıklan gö- rüldü. Hayat Faik Taha ve olay- da kullanıldığı sanılan Kalaşni- kof marka uzun namlulu silah, siyah bir naylon torba içinde Şişli Cumhuriyet Savcısı Olcay Seçkin'e teslim edildi. Sanık zanhsı Hayat Faik Taha'nın sav- cılıkça alınan ifaesinde suçu ka- bullendiği öğrenildi. Savalik ifa- desinin tamamlanmasından sonra Hayat Faik Taha, tutuk- lanması istemiyle nöbetçi 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme de Hayat Fa- ik Taha'nın adam öldürmek su- çundan tutuklanmasına karar verdi. Sanık zanlısı Taha'nın, mahkeme başkanı Elmas Giiner tarafından alınan ifadesinde, "olay günü göstericilerin konso- Bağdat'ta öpüştüler (Baştarafı J. Sayfada) bani, "Kürtlere otonomi veril- mesi konusunda Saddam Hüse- yin ile ilke anlaşmasına vardık. Tüm Kürtlere köylerine ve ev- lerine dönmeleri için çağn yapıldı" demişti. Talabani, ko- nuya ilişkin anlaşmanın önü- müzdeki hafta Bağdat'ta Kur- distan Demokratik Parti lideri Mesul Barzani tarafından imza- lanacağını söylemişti. Saddam Huseyin ile gorûşen Talabani başkanlığındaki Kürt heyetinde, Kürdistan Demokra- tik Partisi, Kürdistan Demokra- tik Halk Partisi ve Kürdistan Sosyalist Partisi'nin ust düzey temsilcileri de bulunuyordu. AFP'nin haberine göre Irak Başbakaru Hammadi, dün dü- zenlediği basın toplantısında, KYB lideri Talabani'nin sözle- rine ekleyecek hiçbir sözü olma- dığını belirtti. Irak yönetimi, Hammadi'nin bu sözleri ile il- ke anlaşmasını doğruladı. Hammadi, daha sonra "II Mart 1970 anlaşması, demokra- si, çoğulculuk, basın özgürluğu. Kürdistan'ın guvenliği, mülieci- lerin dönüşü ve BM ile anlaşma hakkında söylenenlerin bepsi doğru" dedi. Çeşitli Kürt gruplarının Londra'daki temsilcileri, Tala- bani'nin Saddam'Ia görüştük- ten sonra vanlan "ilke anlaşma- sı "na ilişkin açıklamalarını de- ğerlendirirken, Irak yönetimine güvenmek için hiçbir neden bu- lunmadığını vurguladılar ve va- rılacak anlaşmanın ancak ulus- lararası güvencelerle inandırıcı olabileceğine dikkat çektiler. Kürdistan Demokratik Parti- si'nin Londra'daki sözcüsü Şer- wan Dizaye, konuyla ilgili açık- lamasmda şu ifadelere yer ver- di. "Yaşadıgımız deneylerin ışı- ğında Saddam rejimiyle vanta- cak berhangi bir anlaşmadan Sığınmacı gtivence istiyor (Baftarafı 1. Sayfada) ölümüyle sonuçlanan olaydan sonra 49. sınır taşındaki çadır- kentin güvenliğini ABD asker- lerine bırakan Türk askerleri, dün yeniden çadırkentte güven- lik görevi yapmaya başladılar. Sınır bolgesindeki müttefık güç- lerin, kamplara astıkları ABD. Ingiliz ve Fransız bayrakları da Türk hükümetinin isteği üzeri- ne indirildi. Cumhuriyet muhabirleri Ufuk Tekin ve Yusuf Toprak'- ın Silopi Hac Konaklama Tesis- leri'nde bannan Kürtler arasın- da yaptıkları belirlemelere göre Saddam-Talabani "ilke anlaşması" heyecanlı karşılan- dı. Haberi îngüizyayın kurulu- şu BBC ve Irak'ın resmi ajansı IRNA aracıüğıyia öğrenen Kürt sığınmacılar, gazetecileri "an- laşmanın aynntıları" konusun- da soru yağmuruna tuttular. Abdülkerirn Yusuf adındaki sı- ğınmacı, "Kendi kaderimize kendimiz m't karar vereceğiz" diye sorduktan sonra şu değer- lendirmeyi yaptı: "Saddam ile Talabani arasın- daki anlaşma iyi, ama bu anlaş- maya Amerika'nın da imza koyması lazım. Bizî tek başımı- za Saddam'Ia karşı karşıya bı- rakmamalan gerekir. Yoksa Saddam tekrar saldıracaktır. Amerika'nın ya da diğer mütte- fik güçlerin bize sabip çıkması durumunda ise bunu yapamaz. Bence Talabani tek başına de- gil, Amerikalilan da yanına ala- rak bu anlaşmayı yapmalıydı." Anlaşmanın doğruluğuna BBC'yi dinledikten ve Türk ga- zetelerini gördükten sonra inan- losiuğa saldırdıklannı ve ellerin- de silah olduğunu, göstericileri Kürt sanarak silahıyla üzerleri- ne ateş ettiğini" anlattığı öğre- nildi. Taha, güvenlik güçlerinin koruması altında Bayrampaşa Cezaevi'ne götürüldü. Dışişleri BakanlığYndan sanık zanlısı Hayat Faik Taha'run Türk güvenlik görevlilerine tes- lim edilmesinden sonra yapılan açıklamada, "Türk hükümeti- nin, ulusal yasalara ve uluslara- rası anlaşmalara dayanarak, ölüme neden olan suçlu ve suç- luların, suçun işlendiği silahla birlikte teslim edilmesini Irak ta- rafından kararlı bir şekilde istediği" bildirildi. Açıklamada, Irak tarafının bu isteme olumlu yanıt vererek ateş edenin koru- ma gorevüsi olduğu ve bu kişi- nin suç aleti silahla birlikte Türk makamlarına teslim edileceğini bildirdiği duyuruldu. kuşku duymak için haklı neden- lerimiz var. Ancak gerekli ga- rantileri alarak güvenimizi taze- lersek, Kürt halkı nihai anlaş- mayı olumlu karsılayacaktır." Dizaye'nin sürgündeki birçok Kürt tarafından paylaşılan gö- rüşleri, diğer Kürt sözcüleri ta- rafından da düe getirildi. Lond- ra'daki Kürt Enformasyon ve Eğitim Projesi'nin yöneticisi Kernal Mira«vdeli de açiklama- sında, "Tüm Kürtler, Saddam Hüseyin'in her türlü vaadinden kuşku duyar. Güveneceğimiz yegâne şey, uluslararası garantilerdir" dedi. Irak ile Kürt liderler arasın- da vanlan anlaşmaya, ülkedeki Şii muhalefet sert tepki göster- di. BBC'nin haberine göre Isla- mi Dawa Partisi tarafından ya- pılan açıklamada, anlaşmanın, Şiilere karşı daha yoğun baskı- lar yapılacağınm işareti otduğu öne sürüldü. dığını belirten Muhammet isimli sığınmacı da bunun Saddam Hüseyin'in, partisi BAAS ile birlikte yönetimden gitmesi ya da Batılı güçlerin Kürtlerin uzun süre korunabileceği bir bölgede kalması durumunda gerçekleşe- bileceğini söyledi. Bu arada Silopi'deki çokulus- lu gucün konuşlandırıldığı kampta bir brifıng veren Ingi- liz Yarbay Keer Graham da an- laşmaya, dağdaki peşmergelerin sıcak bakmadığını söyledi. Gra- ham, "Henüz Barzani'nin im- za koymadığı bu anlaşmanın dagdaki peşmergeler arasında tepkiyle karşılandığını gözlem- ledik. Daha önce de bu tip an- laşmalar yapılmış ama hepsi de bir süre sonra Saddam tarafın- dan çiğnenmiş" dedi. "tlke anlaşması" Diyarbakır, (Baştarafı 1. Sayfada) tanbul'a gelen Başbakan Yıldı- nm Akbulut, Tarabya Oteli'nde ilçe başkanlanyla saat 10.45'te bir araya gelerek toplantı yap- tı. Toplantıya davet edildikleri halde "Genç Demokratlar"ın adayı Talat Yılmaz ile Gazios- manpaşa İlçe Başkanı İbrahim Yüdız'ın kat lmadığı gözlendi. Uzun zamandır ilçe başkan- larının yaptıkları toplantılara katılmayan Üsküdar İlçe Başka- nı Necdet Tarık Pişkin ise Ta- rabya Oteli'nin kapısında Baş- bakan'ı karşılayarak elini öptü. Toplantıya aynca ANAP Teşki- lat Başkanı Orhan Demirtaş, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ile olaylı kongrede divan başkan yardımcılığı yapan Malatya Mil- letvekili Talat Zengin katıldı. Başbakan Yıldırım Akbulut'un birlik ve beraberlik üzerine yap- tığı konuşmadan sonra ilçe baş- kanlanndan Semra Özal'ın des- teklenmesini isteyerek şunlan söyledi: "Ankara'daki toplantıda he- piniz bana U kongresini çözmem için selahiyet verdiniz. O gün- den bugüne ne degişti ki. Ma- dem aksi fikirleriniz vardı bunu niye Antalya'daki toplantıda Cumhurbaşkam'na sövleraedi- niz. Toplantıda bana bu işin bi- tirileceğine dair >erdiğiniz sozü yerine getimıenizi istiyonım. Bu konu partinin iç meselesidir." Başbakan'ın toplantıdaki bu sözleri uzerine Fatih İlçesi İkincr Başkanı Yaşar Karayel, Üskü- dar İlçe Başkanı Necdet Tank Pişkin ve Ümraniye tlçe Başka- nı Mehmet Çakır söz istediler. Yaşar Karayel o günkü toplan- tıda Fatih İlçe Başkanı Talat Yılmaz'ın "Sayın Başbakanım ilçe olarak sizi destekleriz. An- cak bu benim adaylık konumu degiştirmez" şeklindeki sözleri- ni hatırlatması üzerine, Pişkin ile Çakır da konuşmanın aynı şekilde gerçekleştiğini ifade ettiler. Diğer ilçe başkanlarından ses çıkmazken, Kadıköy İlçe Başka- nı Mustafa Çebi'nin Yaşar Ka- rayel'i hedefleyerek, "Bir kere sen o toplantıda yoktun" dedi- ği duyuldu. Bu arada söz alan Kadıköy il- çe Başkanı Mustafa Çebi, "Hiısnii Bey İslanbul'da top- lantı üstüne toplantı yapıyor. Konuşmalannda yangının ustü- ne körükle gidiyor" dedi. Baş- bakan Yıldırım Akbulut, Çebi'- yi "Hüsnü Doğan yanlış yapı- yor. Ben onuhla konuşurum" şeklinde yanıtladı. Toplantıda tekrar söz isteyen Üsküdar İlçe Başkanı Necdet Tank Pişkin, "Kellemizi istiyorlar, ben kelle- mi kolay teslim etmem, kongre ertesi 29 nisanda size istifamı sunacağım" dedi. Toplantının Muş ve Kızıltepe geçici bannma merkezlerinde de olumlu karşı- landı. Arkadaşımız Osman Yıl- dız'ın haberine göre Cephe ka- rarlannı memnunlukla karşıla- dıklannı anlatan kamplardaki peşmerge liderleri, "Kürt soru- nu savaşla da olsa banşla da ol- sa mutlaka çözüme kavuşacak- tır. Önderlerimiz Bağdat'la ya- pacaklan her türlü anlaşmayı kesinlikle BM garantisine alma- lıdıriar. Saddam çaresizlikten banş görüşmesine oturmuştnr" dediler. Çukurca'dan arkadaşımız Er- gün Aksoy'un bildirdiğine göre 1 Iraklırun ölümü 4 kişinin de yaralanması olayının ardından kamp güvenliğini ABD'li asker- lere bırakan Türk askerleri, dün tekrar 49. sınır taşındaki çadır- kentte güvenlik önlemleri aldı. I.İÂ. /sıfnto Sistemlerini Görmeiea Karor Vermeyin! ® E.C.A. Kat Kaloriferi E.C.A. KOMBİ HEM KAT KALORİFERİ HEM ŞOFBEN • Ücretsiz proje ve anahtar teslimi komple sistem • Peşin fiattna size özel taksitlerle A Kullanılan bütün malzemelerde E.C.A. Kalitesl - Servis emniyeti A Yakıt tercihi sizin (Doğal Gaz - LPG - Sıvı yakıt) bîmtas Tel.: 149 60 35 - 145 24 37 - 145 03 56 Fax: 145 03 57 BİMTAŞ A.Ş. ELGİNKAN TOPLULUÖU KUHULUŞUDUR OLIVER LAKE QUARTET 2 Mayts 1991, Saat 21:00 İSTANBUL CEMAL REŞIT REY KONSER SALONU 5 Mayıs 1991, Saat 20:00 İZMİR ATATURK KULTÜR MERKEZİ SALONU Bilet Satış Yerleri: IsUnbtıl Omal Keşit Key 148 53 92Vakkorama Takslm 151 15 71 Suadi>e 360 90 90. Izmlr Alatürk. Kultur Merkezi 25 41 15. Vakkorama Alsancak 21 65 90. Beymen Alsancak 22 72 75. Organizas>on POZİTİF 144 33 94 PENDİK BELEDİYESİ SUNAR 51. YILINDA KÖY ENSTİTÜLERİ Program: Saat 13.00: Köy Enstitüleri Fotograf Sergisrinin Aplışı Saat 14.00: Açış Konuşması -Fblklor — Köy Enstitülcrinde Sanat (KartaJ Sanat fşligi Tiyatrosu) — Dinleti (Alaarön Us) — Folklor — Köy Enstitüleri ve Türk Edebiyan (Panel) Konuşmacılar Mehmet Başaran, Vedat Günyol, Sami Karaören. Mahmut Makal Tarih: 27Nisan 1991 Cumartesi Ybr; PENDİK BELEDİYESİ ATATÜRKKÜLTÜR EVİ BÜLENT DİKMENER HABER ÖDÜLÜ • 12.YILTÖRENİ# Konuşmacı: UĞUR MUMCU "Körfez Savaşı ve Basın" Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu. 29 Msan 1991 Pazartesi Saat: 17.00 son bölümunde Akbulut, Talat Yılmaz'ın davetli olduğu halde toplantıya katılmadığına üzül- düğünu belirterek, "Talal anla- yışlı çocuktur. Ben onunla ko- nuşup kendisini ikna ederim" dedi. Bu arada toplantıda bulunan ilçe başkanlarından biri, Cum- huriyet'e görüşmeyle ilgili bilgi verirken, "Başbakan bu mese- leyi mutlaka halledeceğini özei- likle vırrguladı. Hatta, Talat Yılmaz'ın kazanma ihtimalini gündeme getirerek 'Gerekirse kongreyi iptal ettiririm' dedi. Cumartesi günü (yann) yeniden İstanbul'a gelip gerekirse dele- gelerle tek tek konuşacağını söyledi" şeklinde konuştu. Özal'la görüşme Başbakan Yıldmm Akbulut dün saat 11.00'de Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'la haftalık ola- ğan görüşmesini yaptı. Akbulut, toplantıdan sonra programında yer almamasına karşın ikinci kez İstanbul'a geldi. Akbulut'u ha- vaalanında karşılayan başkan adayı Talat Yılmaz; daha sonra ilçe başkanlannın katıldığı Ta- rabya'daki yemeğe katılmadı. Toplantıda ilçe başkanlarına, "Bu işi bu gece bitirecegim. Hal- letmeden dönmejeceğim" diyen Akbulut, Talat Yılmaz'ı yaklaşık 2 saat bekledi. Bu arada ilçe başkanlanna, "Herkes bu konu- daki tavrını ortaya koysun" di- yen Akbulut, yemeğe katılan il- çe başkanlan arasında oylama yaptı. Oylama sonucunda 22 il- çe başkanı Semra Özal'ın liste- sini desteklemeye "evet" cevabı verirken, Gaziosmanpaja llce Başkanı İbrahim Yıldız ile Üm- raniye İlçe Başkanı Mehmet Ça- kır "hayır" cevabı verdi. Akbu- lut, daha sonra ilçe başkanları- na Talat Yılmaz'ın yemeğe katıl- ması için bulunup ikna edilme- sini istedi. Ancak, bütün arama- lara karşın Talat Yılmaz'dan bir haber alınamadı. Akbulut saat 00.15'te, "Bundan böyle herkes kendi yoluna. Bu meseleyi sizler aranızda halledeceksiniz" diye- rek, Atatürk Havalimam'na ha- reket etti. Akbulut'u alanda beklediği belirtilen Talat Yıhnaz kendisi>1e yaklaşık bir saat sü- reyle görüştü. Akbulut'un, "Bu işten çekilmelisin. Partinin men- faati bo\le gerektiriyor. Diğer arkadasların seni desteklemek- ten vazgeçtiler" şeklindeki söz- lerine karşın Talat Yılmaz'ı bir türlü ikna edemediği belırtildi. Yılmaz'ın, Akbuiut'a "Arkamda tek bir delege kalsa bile kongre- deki adaylığım surecek. Demok- rasinin geregi herkesin sandık- tan çıkan delege oyuna saygı göstermesini bekliyorum" de- mesinden sonra Başbakan, Yıl- maz'a başanlar dileyerek Anka- ra'ya döndü. Efe'nin düğününe (Baftarafı 1. Sayfada) rine eğitilen köpeklerle sürekli arama yapılıyor. Içeri girenlerin üzerinde kontrol amacıyla otel girişine bir'X-Ray' cihazı yerleş- tirildi. Emniyet Müdürü Mehmet Ağar dün Swiss Otel'e giderek alınan emniyet önlemlerini ye- rinde inceledi. Bu arada otelin önünde Çevik Kuvvet ekipleri- ni taşıyan sekiz otobüsün bek- lediği görüldü. Düğünün yapılacağı salonun dekorasyonunu üstlenen Vakko fırması da son duzenlemeleri ta- mamladı. Vitali Hakko ve oğlu Cem Hakko da dün otele gele- rek bir süre dekorasyon çalışma- larını izlediler. Özal ve Beşikçioğlu ailesinin düğun için baştan 800 kişiyi ça- ğıracaklan bildirilmişti. Ancak, konuk sayısının 1400'e çıktığı öğrenildi. ANAP yönetimi ile bakanlar ve milletvekillerinden 200'e yakın kişinin davetli oldu- ğu belirtiliyor. îki gün sonra ANAP Istanbul il başkanhğı için oy kullanacak olan ilçe baş- kanlan da düğüne davet edildi. Ancak Semra Özal'ın karşısına aday olarak çıkan Talat Yılmaz (Fatih) ile 'fino köpek' esprisi- ni yapan Necdet Tank Pişkin'e (Üsküdar) davetiye verilmedi Semra Özal'ın ü başkanlığına karşı çıkan bakanlardan sadece Abdülkadir Aksu'nun düğüne katılması bekleniyor. Devlet Ba- kanı Mehmet Keçeciler Iran'da olduğu için düğüne katılamaya- cak. Cemil Çiçek ile azledilen bakan Hüsnü Doğan ise düğü- ne gelmeyeceklerini açıkladılar. Gelinlige polis koruması Önceki gün İzmir'den annesi ve kızkardeşleriyle birlikte İstan- bul'a gelen gelin Zeynep Beşik- çioğlu dün Efe Özal'la birlikte oturacaklan Ali Vafi Köşkü- ndeki dairelerine bir süre uğra- dı. Köşkün hemen karşısına gü- venliklerini sağlamak için yeni bir bekçi kulübesi yapımına baş- landı. Zeynep'in kızkardeşleri ise dünü tstanbul'da alışveriş yapa- rak geçirdi. Nikâhı kıyacak Sarıyer Bele- diye Başkanı thsan Yalçın ise "Ne övünülecek, ne yerinilecek bir şey yapıyonım" diyerek ta- nıklann kendisine de bildirilme- diğini, törenden beş-on dakika önce vazılacağını ifade etti. Efe ve Zeynep Beşikçioğlu dü- ğünden sonra balayı için italya- ya giderken, Semra özal da ön- ce kongreye, kazanırsa koltuğu- nu bile ısıtamadan 2 mayısta Cumhurbaşkanı'yla birlikte üzakdoğu gezisine gidecek. Bu arada eski Cumhurbaşka- nı Kenan Evren de Efe özal'ın düğününe katılmak için dün Marmaris'ten İstanbul'a geldi. Hangisi doğru? FtGEN ATALAY Anadolu liseleri ile Türk ve yabancı özel okullara giriş sınav- lan yaklaşırken, geçen yıl oku- tulan ilkokul 4. sınıf sosyal bil- giler kitabının bu öğretim yılın- da değiştirilmesi, sınavlara gire- cek oğrenciler ve velilerde tedir- ginlik yaratıyor. Îki kitabın çe- lişkili bilgiler içermesi nedeniyle oğrenciler hangi kitaptan çalışa- caklannı bilemezken, Milli Eği- tim Bakanlığı yetkilileri, "sınav- larda müfredatın esas alınacagı- nı, kitapların bağlayıcı olmadığım" belirtiyorlar. 1989-90 öğretim yılında oku- tulan ilkokullar için sosyal bil- giler 4 kitabı, 1990-91 öğretim yılında değiştirildi. Bu iki kitap arasında bazı farklıhklar bulu- nuyor. Örneğin, geçen yıl oku- tulan kitabın 184. sayfasında Babil'in nasıl >ikıldığı "Hititler saldırdılar. Babil yakılıp yıkıldı ve yagmalandı" diye anlatılır- ken, aynı konuda yeni kitabın 184. sayfasında "Babiller M.Ö. 539 yılında Persler tarafından ortadan kaldınldı" deniliyor. Asurluların ortadan kaldınl- masında da iki kitap arasında çelişki bulunuyor. Bu konu ge- çen yıl okutulan kitabın yine 184. sayfasında "Asurlan Kalde- liler, Kaldelileri de İran'dan ge- len Persler ortadan kaldırdı", bu yıl okutulan kitabın aynı sayfa- sında ise "Babiller ile İran'da ya- şayan Medler birleşerek bu dev- lete son verdiler" biçiminde an- latılıyor. özel Okullar Sınav Yürütme Kurulu Genel Sekreteri Mehmet Çamoğlu, sınavlarda öğrencile- re okumadıklan konulardan so- nı gelmeyeceğini söyledi. Bu yıl sınava girecek öğrencilerin, ge- çen öğretim yılında hangi kitap- lan okudularsa onlardan so- rumlu tutuunalan gerektiğini belirten Çamoğlu, "İki kitap arasında çelişkili bilgiler varsa bu tür konulardan soru gelmez" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı yetki- lileri ise Talim ve Terbiye Kuru- lu Başkanlığı'nın bu konuda al- dığı karara göre sınavlarda müf- redatın esas alınacağını, ders ki- taplannın yol gosterici nitelik ta- şıdıklannı, öğrencilerin kitaptan değil müfredattan sorumlu tutu- lacaklannı bildirdiler. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Ömer Okutan imzasıyla Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'na "Merkezi Sistem Sınav Sorulan" konu- sunda gönderiien yaa şöyle: "Bilindiği gibi, ders kitaplan, sadece bir eğitim aracı olma ni- teliğini taşırlar. Her ders kitabı, ders programına uygun olarak ve bu program esas alınarak ha- zııianır. Ancak yine de her ders kitabında, ders kitabına sadık kalınmakla beraber \-azar lecrü- besi ve bu tecrübeye dayalı yo- nımunun bulunması tabii göröl- mektedir. Bu itibarla, test sonı- su hazuiama gibi işlemlerde ders kitaplarından yararlanılması mümkün olmakla beraber, ders programının esas alınması ge- rekmektedir." Ancak yetkililer, müfredatı öğretmenlerin ders kitaplann- dan anlattığı, öğrencilerin de ay- nı kitaplardan çalıştığı bir du- rumda, öğrencilerin kitaplardan nasıl sorumlu tutulamayacakla- n, sınavda soruların geçen öğ- retim yılında okutulan sosyal bilgiler kitabından mı yoksa bu öğretim yılında okutulan kitap- tan mı geleceği veiki kitapta çe- lişkili bilgilerin yer aldığı konu- lardan soru gelip gelmeyeceği konulanna açıkhk getirmediler. Okuldan atılıııa kalktı ANKARA (AA) — Mflli Eği- tim Bakanlığı, Ortaokul ve Or- taöğretim Kurumlan Disiplin Yönetmeliği'nden 'okuldan sü- rekli uzaklaştırma' cezasını çı- karttı. AA'nın bakanlık yetkililerin- den aldığı bilgiye göre 12 Eylül döneminde hazırlanarak yüriir- lüğe giren ve çok katı hükümler taşıdığı ifade edilen disiplin yö- netmeliği, tümüyle incelenerek büyük ölçüde yumuşatüdı. Ba- kanlık yetkilileri, "yönetmeliğin sadece cezaları içeren bölümü- nün değil, tümüyle ele alınıp in- ceJendiğinLyeJcatı hükümierin öğrenci lehine değiştirildiğini" söylediler. Yönetmeliğin, "Disiplin Ce- zalan ve Bu Cezalan Gerektiren Davranışlar" başlıklı 5. madde- sinin uyarma-mahrumiyet- kınama başlığını taşıyan (A), "Okuldan Kısa Süreli Uzaklaştırma" başhğını taşıyan (B) fıkralan günün koşullarına göre değiştirildi. "Tasdikname ile Uzaklaştırma" başhğını taşı- yan (C) ve "Okuldan Uzun Sü- reli Uzaklaştırma" başhğını ta- şıyan (Ç) fıkralan ise anayasa- da yer alan öğrenim hakkına ters düştüğü gerekçesiyle kaldı- nldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle