Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 26NİSAN1991
Anlaşmanın içerigî ne?
(Baftarafı 1. Sayfada)
lan anlaşmanın Saddam Hüse-
yin'in yönetimde kalma şansını
arttırabileceğine de dikkat cek-
tiler. Irak'taki Künlere yeniden
özerklik verilmesi durumunda
Türkiye açısından PKK sorunu-
nun yeniden ön plana çıkabile-
ceğine de işaret eden kaynaklar,
"Bu durumda gerek Bagdat yö-
netirainden, gerekse Kürt lider-
lerdea PKKnın anırötesi tero-
rist etkinliklerine izin verilme-
mesini isteyebiliriz. Bunun için
yeniden göriişmeler yapılması
miimkiindür" dediler.
Dışişleri Bakanhğı yetkilileri
Bağdat'ta vanlan ilke anlaşma-
sına ilu temeJ unsurda özetlene-
bilecek bir yakJaşım sergiliyor-
lar. Bu unsurlann birincisi,
Irak'm içişlerine müdahale edil-
memesi çerçevesinde biçimleni-
yor. Yetkililer, Kürt liderleriy-
le yapılan görüşmelerin Irak'ın
iç politikasıru ilgilendiren boyu-
tuyla Türkiye'nin müdahale ala-
nı dışında kaldığını vurguluyor-
lar. Bu gerekçeyle resmi yorum-
lardan da kaçınılıyor.
Dışişleri'nin yaklaşımının
ikinci unsurunu ise Bağdat'ın
Kürt halkına taruyacağı yeni
haklann çerçevesi oluşturuyor.
Bu kapsamdaki değerlendirme
şu noktalarda toplanıyor:
1. Irak'ta hukuksal açıdan
geçerli olan, ancak işletilmeyen
1970 anlaşması, bu ülkedeki
Kürt haJkının daha demokratik,
güvenli ve eşıtlikçi bir ortamda
yaşamasına olanak tanıyordu.
Bu anlaşmanın şimdi kâğıt üze-
rinde kalmaktan kunarılarak
uygulamaya geçirilmesinin ka-
Irak, Zaho
(Baftarafı I. Sayfada)
kurulan kamplann BM'ye dev-
redilmesi için Genel Sekreter
Cuellar'a başvurdu.
Zaho'da bulunan Iraklı silahh
polisler, müttefık güçler ile Bağ-
dat yönetimi arasında
"gerginlik" nedeni olrnaya dün
de devam etti. Irak'ın BM tem-
silcisinin "Zaho'nun
boşaltıldığını" açıklamasından
önce yoğun bir diplomatik tra-
fîk yaşandı.
ABD, Irak'ı, güvenlik güçle-
rini Zaho kentinden hafta so-
nunda kadar boşaltması konu-
sunda uyararak, müttefik kuv-
vetlerin, bölgeyi, Iraklı sığınma-
cılar için güvenli hale getirmek
amaayla ne gerekiyorsa yapaca-
ğını açıkladı. Beyaz Saray Söz-
cüsü Mariin Fitzwater, gazeteci-
lere yaptığı açıklamada, "Irak
kuvvetlerinden bölgeyi terk el-
melerini istedik ve bunun ger-
çekleşmesini sağlamak amacıv-
la gerekli adımlan atmak için
hazırlandığımızı belirttik" dedi.
Bağdat, Kuzey Irak'taki Kürt
mülteci kamplannın yönetimi-
nin ABD'den BM idaresine ge-
çirilmesi için tekrar BM'ye baş-
vurdu. Irak Dışişleri Bakanı Ah-
met Hüseyin, dün BM Genel
Sekreteri Javier Perez De Cuel-
lar'a gönderdiği mektupta, bir
Amerikan subayının pazartesi
günü Zaho'da, Irak askeri tem-
silcisine verdiği bilgiye göre,
ABD'nin Amadiyah şehri ve
çevresinde bir yardım operasyo-
nu başlatacaklarının öğrenildi-
ğini açıkladı.
Irak'ın BM temsilcisi Abdül
Emir El Anbari, Irak'ın 50 po-
lis hariç Zaho kentinde bulunan
tüm kuvvetlerini "tüm tarafları
tatmin etmesi için" boşalttığını
söyledi. Büyükeiçi Anbari'nin,
bu açıklamayı, müttefiklerin,
Irak askerlerinin Zaho'dan hafta
sonuna kadar çıkmasını öngö-
ren üJtimatomuna cevaben yap-
tığı kaydedildi.
rarlaştınlması olumludur.
2. 1970 Anlaşması "Arap ve
Kürt halklannın kardeş bağlar-
la birbirierine bağlanmaları"
esasından hareketle Kürtlere ye-
rel iktidar hakkı getiriyor ve
Irak'ı Arap ve Kürtlerden olu-
şan birleşik bir devlet olarak
ilan ediyor. Bu hükümler, Irak'-
ın toprak bütünlüğünün ve ba-
ğımsız Kürt devletine giden yo-
lun kapalı tutulmasının, Irak
Kürtlerinin bu idealden vazgeç-
melerinin de güvencesidir. Do-
layısıyla bu hükümierin asılma-
ması durumunda, Irak'ta bir
bolunme ve bağımsızlık müca-
delesi gündemden kalkacak,
bölge Kürtlerinin birleşik devlet
ideali geçerliliğini yitirecektir.
3. Türkiye'nin Kürt sorunu-
na yaklaşımı, konunun genel
bölgesel bir sorun olmadığı,
topraklannda Kürt nüfusu ba-
rındıran ülkelerin iç sorunu ol-
duğu doğrultusundadır. Bura-
dan hareketle Türkiye Lozan
Anlaşması gereği "azınlık" sta-
tüsüne sahip olmayan Kürtlere
kendi dillerini kullanma hakkı
vermiştir. Kürt nüfusunun Irak,
Iran ve Suriye'de yaşadığı so-
runlarla Türkiye'deki konumu
birbirinden çok farklı, kıyasla-
ma ve ortak değerlendirmeye
olanak vermeyen bir kapsamda-
dır.
4. Irak'ın kuzeyinde yaşayan
Kürt halkının haklarının geniş-
ietilmesi planlajıırken Türkmen-
lerin de eşit haklardan yararlan-
maları ve Kürt ve Arap halkla-
rını yanında "ikinci smıf" bir
topluluk durumuna düşürülme-
meleri önemlidir.
5. Bütün bu görüşlerle Irak'-
ın kuzeyinde bir Kürt yönetimi
kurulması Türkiye'yi "rahat-
Siz" etmeyecektir. Ancak sını-
rötesi baa bolücü etkinliklere ve
propagandaya izin verilmesi du-
rumunda ciddi bir tedirginlik
doğacağı ve Türkiye'nin gerek
Bağdat'la, gerekse Kürt yöneti-
miyle ilişkilerinin sıkmtılar ya-
şayacağını tahmin etmek güç
değildir. PKK gibi terörist olu-
şumların etkinliklerine izin ve-
rilmemesi konusunda Bağdat'-
la ve Kürt Iiderleriyle ileride gö-
rüşme yapılması ve sorunun çö-
zümü için ortak çaba harcan-
ması da gündeme gelebilir.
Muhalefetin tepkisi
SHP Genel Başkanı Erdal
Inönü, Nazilli'de dün yaptığı
konuşma sırasında "Benim ba-
şından beri söyledigim, bir iil-
kede insanlar kendi aralarında
anlaşarek huzur bulabilûier. Bu
olanağı bulınorlarsa bundan
memnunluk duyarım. Biz dün-
>anın her ulkesinde Türkiye'de
de Irak'ta da a\nı şeyi söylüyo-
ruz. Eğer bir anlaşmaya vardı-
larsa bu memnuniyet vericidir.
Ancak onun şekline o insanlar
karar verir. Ona kanşmam. Dı-
şardan da kimse kanşamaz"
ifadesini kullandı.
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel de Izmir'de dün
rotaryenlerin toplantısındaki
konuşmasında şöyle dedi:
"Türkiye 26 etnik menşe'den
insanlara sabiptir. Siyasi emel-
lerine atet edenlere, rey kozu ya-
panlara karşıyız. Hararn olsun
deriz. Bunu yapanlar namerttir.
Buyle yaparsanız ülkeyi böler-
siniz. Türkiye'de Kiirtçe konu-
şanlar da bu ülkenin gerçek sa-
hipleridir. Milletvekili olurlar,
Yargıtay, Anayasa Mahkemesi
üyesi olurlar, general olurlar.
Ama kendi devletimi anyonım
derse diğer insanlarla başlan
derde girer. Türk-Kürt (artışma-
sına girilmean. Dünyada bir
Kürt tahriki vardır. Türkiye
akıllı hareket etmek zoranda-
dır."
"«»•••• B l
...
t ; i i*?ilı*rf
!l,?jü
'Herkes kendi yoluna'
Iraklı konıma görevtisi Hayat Faik Taha (sakallı) teslim oldu. (Fotograf: Suat Kozluklu)
Iraldı sanık teslim oldu
(Baftarafı 1. Sayfada)
ce tutuklanarak cezaevine ko-
nuldu.
Irak Ankara Büyükelçisi Rah-
fi Daham FJ Tıkriti'nin dün
konsolosluk binasından gösteri-
cilere ateş açan koruma görev-
lisinin Türk yetkililere teslim
edileceği yolundaki açıklaması
üzerine konsolosluk binası
önünde meraklı bir bekleyiş ya-
şandı. Saat 16.20 sıralarında
konsolosluk binasına gelen İs-
tanbul Barosu avukatlanndan
Refah Gözün ve ihracatçı Ah-
met Can Futacı, konsolosluk
yetkilileriyle görüşmek istediler.
Ahmet Can Futacı, konsolosluk
ataşesi Hıdır Hüseyin'in kendi-
sini telefonla arayarak avukat
tutmasını istediğini açıkladı.
Daha sonra konsolosluk onüne
gelen Güvenlik Şube Müdürü
Veda Kaymış ve Şişli Emniyet
Amiri Cahil Yıldıztekin, Iraklı
yetkililerle görüşmek üzere bina
içine alındı. Yaklaşık yarım sa-
at süren görüşmeler sonucunda
polis yetkililerinin olayın faili ol-
duğu belirtilen 27 yaşındaki ko-
ruma görevlisi Hayat faik Taha
ile birlikte binadan cıktıklan gö-
rüldü. Hayat Faik Taha ve olay-
da kullanıldığı sanılan Kalaşni-
kof marka uzun namlulu silah,
siyah bir naylon torba içinde
Şişli Cumhuriyet Savcısı Olcay
Seçkin'e teslim edildi. Sanık
zanhsı Hayat Faik Taha'nın sav-
cılıkça alınan ifaesinde suçu ka-
bullendiği öğrenildi. Savalik ifa-
desinin tamamlanmasından
sonra Hayat Faik Taha, tutuk-
lanması istemiyle nöbetçi 3.
Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk
edildi. Mahkeme de Hayat Fa-
ik Taha'nın adam öldürmek su-
çundan tutuklanmasına karar
verdi. Sanık zanlısı Taha'nın,
mahkeme başkanı Elmas Giiner
tarafından alınan ifadesinde,
"olay günü göstericilerin konso-
Bağdat'ta öpüştüler
(Baştarafı J. Sayfada)
bani, "Kürtlere otonomi veril-
mesi konusunda Saddam Hüse-
yin ile ilke anlaşmasına vardık.
Tüm Kürtlere köylerine ve ev-
lerine dönmeleri için çağn
yapıldı" demişti. Talabani, ko-
nuya ilişkin anlaşmanın önü-
müzdeki hafta Bağdat'ta Kur-
distan Demokratik Parti lideri
Mesul Barzani tarafından imza-
lanacağını söylemişti.
Saddam Huseyin ile gorûşen
Talabani başkanlığındaki Kürt
heyetinde, Kürdistan Demokra-
tik Partisi, Kürdistan Demokra-
tik Halk Partisi ve Kürdistan
Sosyalist Partisi'nin ust düzey
temsilcileri de bulunuyordu.
AFP'nin haberine göre Irak
Başbakaru Hammadi, dün dü-
zenlediği basın toplantısında,
KYB lideri Talabani'nin sözle-
rine ekleyecek hiçbir sözü olma-
dığını belirtti. Irak yönetimi,
Hammadi'nin bu sözleri ile il-
ke anlaşmasını doğruladı.
Hammadi, daha sonra "II
Mart 1970 anlaşması, demokra-
si, çoğulculuk, basın özgürluğu.
Kürdistan'ın guvenliği, mülieci-
lerin dönüşü ve BM ile anlaşma
hakkında söylenenlerin bepsi
doğru" dedi.
Çeşitli Kürt gruplarının
Londra'daki temsilcileri, Tala-
bani'nin Saddam'Ia görüştük-
ten sonra vanlan "ilke anlaşma-
sı "na ilişkin açıklamalarını de-
ğerlendirirken, Irak yönetimine
güvenmek için hiçbir neden bu-
lunmadığını vurguladılar ve va-
rılacak anlaşmanın ancak ulus-
lararası güvencelerle inandırıcı
olabileceğine dikkat çektiler.
Kürdistan Demokratik Parti-
si'nin Londra'daki sözcüsü Şer-
wan Dizaye, konuyla ilgili açık-
lamasmda şu ifadelere yer ver-
di.
"Yaşadıgımız deneylerin ışı-
ğında Saddam rejimiyle vanta-
cak berhangi bir anlaşmadan
Sığınmacı gtivence istiyor
(Baftarafı 1. Sayfada)
ölümüyle sonuçlanan olaydan
sonra 49. sınır taşındaki çadır-
kentin güvenliğini ABD asker-
lerine bırakan Türk askerleri,
dün yeniden çadırkentte güven-
lik görevi yapmaya başladılar.
Sınır bolgesindeki müttefık güç-
lerin, kamplara astıkları ABD.
Ingiliz ve Fransız bayrakları da
Türk hükümetinin isteği üzeri-
ne indirildi.
Cumhuriyet muhabirleri
Ufuk Tekin ve Yusuf Toprak'-
ın Silopi Hac Konaklama Tesis-
leri'nde bannan Kürtler arasın-
da yaptıkları belirlemelere göre
Saddam-Talabani "ilke
anlaşması" heyecanlı karşılan-
dı. Haberi îngüizyayın kurulu-
şu BBC ve Irak'ın resmi ajansı
IRNA aracıüğıyia öğrenen Kürt
sığınmacılar, gazetecileri "an-
laşmanın aynntıları" konusun-
da soru yağmuruna tuttular.
Abdülkerirn Yusuf adındaki sı-
ğınmacı, "Kendi kaderimize
kendimiz m't karar vereceğiz"
diye sorduktan sonra şu değer-
lendirmeyi yaptı:
"Saddam ile Talabani arasın-
daki anlaşma iyi, ama bu anlaş-
maya Amerika'nın da imza
koyması lazım. Bizî tek başımı-
za Saddam'Ia karşı karşıya bı-
rakmamalan gerekir. Yoksa
Saddam tekrar saldıracaktır.
Amerika'nın ya da diğer mütte-
fik güçlerin bize sabip çıkması
durumunda ise bunu yapamaz.
Bence Talabani tek başına de-
gil, Amerikalilan da yanına ala-
rak bu anlaşmayı yapmalıydı."
Anlaşmanın doğruluğuna
BBC'yi dinledikten ve Türk ga-
zetelerini gördükten sonra inan-
losiuğa saldırdıklannı ve ellerin-
de silah olduğunu, göstericileri
Kürt sanarak silahıyla üzerleri-
ne ateş ettiğini" anlattığı öğre-
nildi. Taha, güvenlik güçlerinin
koruması altında Bayrampaşa
Cezaevi'ne götürüldü.
Dışişleri BakanlığYndan sanık
zanlısı Hayat Faik Taha'run
Türk güvenlik görevlilerine tes-
lim edilmesinden sonra yapılan
açıklamada, "Türk hükümeti-
nin, ulusal yasalara ve uluslara-
rası anlaşmalara dayanarak,
ölüme neden olan suçlu ve suç-
luların, suçun işlendiği silahla
birlikte teslim edilmesini Irak ta-
rafından kararlı bir şekilde
istediği" bildirildi. Açıklamada,
Irak tarafının bu isteme olumlu
yanıt vererek ateş edenin koru-
ma gorevüsi olduğu ve bu kişi-
nin suç aleti silahla birlikte Türk
makamlarına teslim edileceğini
bildirdiği duyuruldu.
kuşku duymak için haklı neden-
lerimiz var. Ancak gerekli ga-
rantileri alarak güvenimizi taze-
lersek, Kürt halkı nihai anlaş-
mayı olumlu karsılayacaktır."
Dizaye'nin sürgündeki birçok
Kürt tarafından paylaşılan gö-
rüşleri, diğer Kürt sözcüleri ta-
rafından da düe getirildi. Lond-
ra'daki Kürt Enformasyon ve
Eğitim Projesi'nin yöneticisi
Kernal Mira«vdeli de açiklama-
sında, "Tüm Kürtler, Saddam
Hüseyin'in her türlü vaadinden
kuşku duyar. Güveneceğimiz
yegâne şey, uluslararası
garantilerdir" dedi.
Irak ile Kürt liderler arasın-
da vanlan anlaşmaya, ülkedeki
Şii muhalefet sert tepki göster-
di. BBC'nin haberine göre Isla-
mi Dawa Partisi tarafından ya-
pılan açıklamada, anlaşmanın,
Şiilere karşı daha yoğun baskı-
lar yapılacağınm işareti otduğu
öne sürüldü.
dığını belirten Muhammet isimli
sığınmacı da bunun Saddam
Hüseyin'in, partisi BAAS ile
birlikte yönetimden gitmesi ya
da Batılı güçlerin Kürtlerin uzun
süre korunabileceği bir bölgede
kalması durumunda gerçekleşe-
bileceğini söyledi.
Bu arada Silopi'deki çokulus-
lu gucün konuşlandırıldığı
kampta bir brifıng veren Ingi-
liz Yarbay Keer Graham da an-
laşmaya, dağdaki peşmergelerin
sıcak bakmadığını söyledi. Gra-
ham, "Henüz Barzani'nin im-
za koymadığı bu anlaşmanın
dagdaki peşmergeler arasında
tepkiyle karşılandığını gözlem-
ledik. Daha önce de bu tip an-
laşmalar yapılmış ama hepsi de
bir süre sonra Saddam tarafın-
dan çiğnenmiş" dedi.
"tlke anlaşması" Diyarbakır,
(Baştarafı 1. Sayfada)
tanbul'a gelen Başbakan Yıldı-
nm Akbulut, Tarabya Oteli'nde
ilçe başkanlanyla saat 10.45'te
bir araya gelerek toplantı yap-
tı. Toplantıya davet edildikleri
halde "Genç Demokratlar"ın
adayı Talat Yılmaz ile Gazios-
manpaşa İlçe Başkanı İbrahim
Yüdız'ın kat lmadığı gözlendi.
Uzun zamandır ilçe başkan-
larının yaptıkları toplantılara
katılmayan Üsküdar İlçe Başka-
nı Necdet Tarık Pişkin ise Ta-
rabya Oteli'nin kapısında Baş-
bakan'ı karşılayarak elini öptü.
Toplantıya aynca ANAP Teşki-
lat Başkanı Orhan Demirtaş,
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu
ile olaylı kongrede divan başkan
yardımcılığı yapan Malatya Mil-
letvekili Talat Zengin katıldı.
Başbakan Yıldırım Akbulut'un
birlik ve beraberlik üzerine yap-
tığı konuşmadan sonra ilçe baş-
kanlanndan Semra Özal'ın des-
teklenmesini isteyerek şunlan
söyledi:
"Ankara'daki toplantıda he-
piniz bana U kongresini çözmem
için selahiyet verdiniz. O gün-
den bugüne ne degişti ki. Ma-
dem aksi fikirleriniz vardı bunu
niye Antalya'daki toplantıda
Cumhurbaşkam'na sövleraedi-
niz. Toplantıda bana bu işin bi-
tirileceğine dair >erdiğiniz sozü
yerine getimıenizi istiyonım. Bu
konu partinin iç meselesidir."
Başbakan'ın toplantıdaki bu
sözleri uzerine Fatih İlçesi İkincr
Başkanı Yaşar Karayel, Üskü-
dar İlçe Başkanı Necdet Tank
Pişkin ve Ümraniye tlçe Başka-
nı Mehmet Çakır söz istediler.
Yaşar Karayel o günkü toplan-
tıda Fatih İlçe Başkanı Talat
Yılmaz'ın "Sayın Başbakanım
ilçe olarak sizi destekleriz. An-
cak bu benim adaylık konumu
degiştirmez" şeklindeki sözleri-
ni hatırlatması üzerine, Pişkin
ile Çakır da konuşmanın aynı
şekilde gerçekleştiğini ifade
ettiler.
Diğer ilçe başkanlarından ses
çıkmazken, Kadıköy İlçe Başka-
nı Mustafa Çebi'nin Yaşar Ka-
rayel'i hedefleyerek, "Bir kere
sen o toplantıda yoktun" dedi-
ği duyuldu.
Bu arada söz alan Kadıköy il-
çe Başkanı Mustafa Çebi,
"Hiısnii Bey İslanbul'da top-
lantı üstüne toplantı yapıyor.
Konuşmalannda yangının ustü-
ne körükle gidiyor" dedi. Baş-
bakan Yıldırım Akbulut, Çebi'-
yi "Hüsnü Doğan yanlış yapı-
yor. Ben onuhla konuşurum"
şeklinde yanıtladı. Toplantıda
tekrar söz isteyen Üsküdar İlçe
Başkanı Necdet Tank Pişkin,
"Kellemizi istiyorlar, ben kelle-
mi kolay teslim etmem, kongre
ertesi 29 nisanda size istifamı
sunacağım" dedi. Toplantının
Muş ve Kızıltepe geçici bannma
merkezlerinde de olumlu karşı-
landı. Arkadaşımız Osman Yıl-
dız'ın haberine göre Cephe ka-
rarlannı memnunlukla karşıla-
dıklannı anlatan kamplardaki
peşmerge liderleri, "Kürt soru-
nu savaşla da olsa banşla da ol-
sa mutlaka çözüme kavuşacak-
tır. Önderlerimiz Bağdat'la ya-
pacaklan her türlü anlaşmayı
kesinlikle BM garantisine alma-
lıdıriar. Saddam çaresizlikten
banş görüşmesine oturmuştnr"
dediler.
Çukurca'dan arkadaşımız Er-
gün Aksoy'un bildirdiğine göre
1 Iraklırun ölümü 4 kişinin de
yaralanması olayının ardından
kamp güvenliğini ABD'li asker-
lere bırakan Türk askerleri, dün
tekrar 49. sınır taşındaki çadır-
kentte güvenlik önlemleri aldı.
I.İÂ. /sıfnto Sistemlerini Görmeiea Karor Vermeyin!
®
E.C.A. Kat Kaloriferi E.C.A. KOMBİ
HEM KAT KALORİFERİ HEM ŞOFBEN
• Ücretsiz proje ve anahtar teslimi komple sistem
• Peşin fiattna size özel taksitlerle
A Kullanılan bütün malzemelerde E.C.A. Kalitesl - Servis emniyeti
A Yakıt tercihi sizin (Doğal Gaz - LPG - Sıvı yakıt)
bîmtas
Tel.: 149 60 35 - 145 24 37 - 145 03 56
Fax: 145 03 57 BİMTAŞ A.Ş. ELGİNKAN TOPLULUÖU KUHULUŞUDUR
OLIVER LAKE QUARTET
2 Mayts 1991, Saat 21:00 İSTANBUL
CEMAL REŞIT REY KONSER SALONU
5 Mayıs 1991, Saat 20:00 İZMİR
ATATURK KULTÜR MERKEZİ SALONU
Bilet Satış Yerleri: IsUnbtıl Omal Keşit Key 148 53 92Vakkorama
Takslm 151 15 71 Suadi>e 360 90 90. Izmlr Alatürk. Kultur
Merkezi 25 41 15. Vakkorama Alsancak 21 65 90. Beymen
Alsancak 22 72 75. Organizas>on POZİTİF 144 33 94
PENDİK BELEDİYESİ SUNAR
51. YILINDA KÖY
ENSTİTÜLERİ
Program:
Saat 13.00: Köy Enstitüleri Fotograf Sergisrinin Aplışı
Saat 14.00: Açış Konuşması
-Fblklor
— Köy Enstitülcrinde Sanat
(KartaJ Sanat fşligi Tiyatrosu)
— Dinleti (Alaarön Us)
— Folklor
— Köy Enstitüleri ve Türk Edebiyan (Panel)
Konuşmacılar Mehmet Başaran, Vedat Günyol, Sami
Karaören. Mahmut Makal
Tarih: 27Nisan 1991 Cumartesi
Ybr; PENDİK BELEDİYESİ ATATÜRKKÜLTÜR EVİ
BÜLENT DİKMENER
HABER ÖDÜLÜ
• 12.YILTÖRENİ#
Konuşmacı: UĞUR MUMCU
"Körfez Savaşı ve Basın"
Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek
Konferans Salonu.
29 Msan 1991 Pazartesi Saat: 17.00
son bölümunde Akbulut, Talat
Yılmaz'ın davetli olduğu halde
toplantıya katılmadığına üzül-
düğünu belirterek, "Talal anla-
yışlı çocuktur. Ben onunla ko-
nuşup kendisini ikna ederim"
dedi.
Bu arada toplantıda bulunan
ilçe başkanlarından biri, Cum-
huriyet'e görüşmeyle ilgili bilgi
verirken, "Başbakan bu mese-
leyi mutlaka halledeceğini özei-
likle vırrguladı. Hatta, Talat
Yılmaz'ın kazanma ihtimalini
gündeme getirerek 'Gerekirse
kongreyi iptal ettiririm' dedi.
Cumartesi günü (yann) yeniden
İstanbul'a gelip gerekirse dele-
gelerle tek tek konuşacağını
söyledi" şeklinde konuştu.
Özal'la görüşme
Başbakan Yıldmm Akbulut
dün saat 11.00'de Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'la haftalık ola-
ğan görüşmesini yaptı. Akbulut,
toplantıdan sonra programında
yer almamasına karşın ikinci kez
İstanbul'a geldi. Akbulut'u ha-
vaalanında karşılayan başkan
adayı Talat Yılmaz; daha sonra
ilçe başkanlannın katıldığı Ta-
rabya'daki yemeğe katılmadı.
Toplantıda ilçe başkanlarına,
"Bu işi bu gece bitirecegim. Hal-
letmeden dönmejeceğim" diyen
Akbulut, Talat Yılmaz'ı yaklaşık
2 saat bekledi. Bu arada ilçe
başkanlanna, "Herkes bu konu-
daki tavrını ortaya koysun" di-
yen Akbulut, yemeğe katılan il-
çe başkanlan arasında oylama
yaptı. Oylama sonucunda 22 il-
çe başkanı Semra Özal'ın liste-
sini desteklemeye "evet" cevabı
verirken, Gaziosmanpaja llce
Başkanı İbrahim Yıldız ile Üm-
raniye İlçe Başkanı Mehmet Ça-
kır "hayır" cevabı verdi. Akbu-
lut, daha sonra ilçe başkanları-
na Talat Yılmaz'ın yemeğe katıl-
ması için bulunup ikna edilme-
sini istedi. Ancak, bütün arama-
lara karşın Talat Yılmaz'dan bir
haber alınamadı. Akbulut saat
00.15'te, "Bundan böyle herkes
kendi yoluna. Bu meseleyi sizler
aranızda halledeceksiniz" diye-
rek, Atatürk Havalimam'na ha-
reket etti. Akbulut'u alanda
beklediği belirtilen Talat Yıhnaz
kendisi>1e yaklaşık bir saat sü-
reyle görüştü. Akbulut'un, "Bu
işten çekilmelisin. Partinin men-
faati bo\le gerektiriyor. Diğer
arkadasların seni desteklemek-
ten vazgeçtiler" şeklindeki söz-
lerine karşın Talat Yılmaz'ı bir
türlü ikna edemediği belırtildi.
Yılmaz'ın, Akbuiut'a "Arkamda
tek bir delege kalsa bile kongre-
deki adaylığım surecek. Demok-
rasinin geregi herkesin sandık-
tan çıkan delege oyuna saygı
göstermesini bekliyorum" de-
mesinden sonra Başbakan, Yıl-
maz'a başanlar dileyerek Anka-
ra'ya döndü.
Efe'nin düğününe
(Baftarafı 1. Sayfada)
rine eğitilen köpeklerle sürekli
arama yapılıyor. Içeri girenlerin
üzerinde kontrol amacıyla otel
girişine bir'X-Ray' cihazı yerleş-
tirildi.
Emniyet Müdürü Mehmet
Ağar dün Swiss Otel'e giderek
alınan emniyet önlemlerini ye-
rinde inceledi. Bu arada otelin
önünde Çevik Kuvvet ekipleri-
ni taşıyan sekiz otobüsün bek-
lediği görüldü.
Düğünün yapılacağı salonun
dekorasyonunu üstlenen Vakko
fırması da son duzenlemeleri ta-
mamladı. Vitali Hakko ve oğlu
Cem Hakko da dün otele gele-
rek bir süre dekorasyon çalışma-
larını izlediler.
Özal ve Beşikçioğlu ailesinin
düğun için baştan 800 kişiyi ça-
ğıracaklan bildirilmişti. Ancak,
konuk sayısının 1400'e çıktığı
öğrenildi. ANAP yönetimi ile
bakanlar ve milletvekillerinden
200'e yakın kişinin davetli oldu-
ğu belirtiliyor. îki gün sonra
ANAP Istanbul il başkanhğı
için oy kullanacak olan ilçe baş-
kanlan da düğüne davet edildi.
Ancak Semra Özal'ın karşısına
aday olarak çıkan Talat Yılmaz
(Fatih) ile 'fino köpek' esprisi-
ni yapan Necdet Tank Pişkin'e
(Üsküdar) davetiye verilmedi
Semra Özal'ın ü başkanlığına
karşı çıkan bakanlardan sadece
Abdülkadir Aksu'nun düğüne
katılması bekleniyor. Devlet Ba-
kanı Mehmet Keçeciler Iran'da
olduğu için düğüne katılamaya-
cak. Cemil Çiçek ile azledilen
bakan Hüsnü Doğan ise düğü-
ne gelmeyeceklerini açıkladılar.
Gelinlige polis koruması
Önceki gün İzmir'den annesi
ve kızkardeşleriyle birlikte İstan-
bul'a gelen gelin Zeynep Beşik-
çioğlu dün Efe Özal'la birlikte
oturacaklan Ali Vafi Köşkü-
ndeki dairelerine bir süre uğra-
dı. Köşkün hemen karşısına gü-
venliklerini sağlamak için yeni
bir bekçi kulübesi yapımına baş-
landı. Zeynep'in kızkardeşleri ise
dünü tstanbul'da alışveriş yapa-
rak geçirdi.
Nikâhı kıyacak Sarıyer Bele-
diye Başkanı thsan Yalçın ise
"Ne övünülecek, ne yerinilecek
bir şey yapıyonım" diyerek ta-
nıklann kendisine de bildirilme-
diğini, törenden beş-on dakika
önce vazılacağını ifade etti.
Efe ve Zeynep Beşikçioğlu dü-
ğünden sonra balayı için italya-
ya giderken, Semra özal da ön-
ce kongreye, kazanırsa koltuğu-
nu bile ısıtamadan 2 mayısta
Cumhurbaşkanı'yla birlikte
üzakdoğu gezisine gidecek.
Bu arada eski Cumhurbaşka-
nı Kenan Evren de Efe özal'ın
düğününe katılmak için dün
Marmaris'ten İstanbul'a geldi.
Hangisi doğru?
FtGEN ATALAY
Anadolu liseleri ile Türk ve
yabancı özel okullara giriş sınav-
lan yaklaşırken, geçen yıl oku-
tulan ilkokul 4. sınıf sosyal bil-
giler kitabının bu öğretim yılın-
da değiştirilmesi, sınavlara gire-
cek oğrenciler ve velilerde tedir-
ginlik yaratıyor. Îki kitabın çe-
lişkili bilgiler içermesi nedeniyle
oğrenciler hangi kitaptan çalışa-
caklannı bilemezken, Milli Eği-
tim Bakanlığı yetkilileri, "sınav-
larda müfredatın esas alınacagı-
nı, kitapların bağlayıcı
olmadığım" belirtiyorlar.
1989-90 öğretim yılında oku-
tulan ilkokullar için sosyal bil-
giler 4 kitabı, 1990-91 öğretim
yılında değiştirildi. Bu iki kitap
arasında bazı farklıhklar bulu-
nuyor. Örneğin, geçen yıl oku-
tulan kitabın 184. sayfasında
Babil'in nasıl >ikıldığı "Hititler
saldırdılar. Babil yakılıp yıkıldı
ve yagmalandı" diye anlatılır-
ken, aynı konuda yeni kitabın
184. sayfasında "Babiller M.Ö.
539 yılında Persler tarafından
ortadan kaldınldı" deniliyor.
Asurluların ortadan kaldınl-
masında da iki kitap arasında
çelişki bulunuyor. Bu konu ge-
çen yıl okutulan kitabın yine
184. sayfasında "Asurlan Kalde-
liler, Kaldelileri de İran'dan ge-
len Persler ortadan kaldırdı", bu
yıl okutulan kitabın aynı sayfa-
sında ise "Babiller ile İran'da ya-
şayan Medler birleşerek bu dev-
lete son verdiler" biçiminde an-
latılıyor.
özel Okullar Sınav Yürütme
Kurulu Genel Sekreteri Mehmet
Çamoğlu, sınavlarda öğrencile-
re okumadıklan konulardan so-
nı gelmeyeceğini söyledi. Bu yıl
sınava girecek öğrencilerin, ge-
çen öğretim yılında hangi kitap-
lan okudularsa onlardan so-
rumlu tutuunalan gerektiğini
belirten Çamoğlu, "İki kitap
arasında çelişkili bilgiler varsa
bu tür konulardan soru gelmez"
dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı yetki-
lileri ise Talim ve Terbiye Kuru-
lu Başkanlığı'nın bu konuda al-
dığı karara göre sınavlarda müf-
redatın esas alınacağını, ders ki-
taplannın yol gosterici nitelik ta-
şıdıklannı, öğrencilerin kitaptan
değil müfredattan sorumlu tutu-
lacaklannı bildirdiler.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim
ve Terbiye Kurulu Başkanı Ömer
Okutan imzasıyla Bilgi İşlem
Dairesi Başkanlığı'na "Merkezi
Sistem Sınav Sorulan" konu-
sunda gönderiien yaa şöyle:
"Bilindiği gibi, ders kitaplan,
sadece bir eğitim aracı olma ni-
teliğini taşırlar. Her ders kitabı,
ders programına uygun olarak
ve bu program esas alınarak ha-
zııianır. Ancak yine de her ders
kitabında, ders kitabına sadık
kalınmakla beraber \-azar lecrü-
besi ve bu tecrübeye dayalı yo-
nımunun bulunması tabii göröl-
mektedir. Bu itibarla, test sonı-
su hazuiama gibi işlemlerde ders
kitaplarından yararlanılması
mümkün olmakla beraber, ders
programının esas alınması ge-
rekmektedir."
Ancak yetkililer, müfredatı
öğretmenlerin ders kitaplann-
dan anlattığı, öğrencilerin de ay-
nı kitaplardan çalıştığı bir du-
rumda, öğrencilerin kitaplardan
nasıl sorumlu tutulamayacakla-
n, sınavda soruların geçen öğ-
retim yılında okutulan sosyal
bilgiler kitabından mı yoksa bu
öğretim yılında okutulan kitap-
tan mı geleceği veiki kitapta çe-
lişkili bilgilerin yer aldığı konu-
lardan soru gelip gelmeyeceği
konulanna açıkhk getirmediler.
Okuldan
atılıııa kalktı
ANKARA (AA) — Mflli Eği-
tim Bakanlığı, Ortaokul ve Or-
taöğretim Kurumlan Disiplin
Yönetmeliği'nden 'okuldan sü-
rekli uzaklaştırma' cezasını çı-
karttı.
AA'nın bakanlık yetkililerin-
den aldığı bilgiye göre 12 Eylül
döneminde hazırlanarak yüriir-
lüğe giren ve çok katı hükümler
taşıdığı ifade edilen disiplin yö-
netmeliği, tümüyle incelenerek
büyük ölçüde yumuşatüdı. Ba-
kanlık yetkilileri, "yönetmeliğin
sadece cezaları içeren bölümü-
nün değil, tümüyle ele alınıp in-
ceJendiğinLyeJcatı hükümierin
öğrenci lehine değiştirildiğini"
söylediler.
Yönetmeliğin, "Disiplin Ce-
zalan ve Bu Cezalan Gerektiren
Davranışlar" başlıklı 5. madde-
sinin uyarma-mahrumiyet-
kınama başlığını taşıyan (A),
"Okuldan Kısa Süreli
Uzaklaştırma" başhğını taşıyan
(B) fıkralan günün koşullarına
göre değiştirildi. "Tasdikname
ile Uzaklaştırma" başhğını taşı-
yan (C) ve "Okuldan Uzun Sü-
reli Uzaklaştırma" başhğını ta-
şıyan (Ç) fıkralan ise anayasa-
da yer alan öğrenim hakkına
ters düştüğü gerekçesiyle kaldı-
nldı.