Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/14 DİZİ-RÖPORTAJ 26NİSAN1991
"Sınıf' adlı kitabından ötürü hüküm giyip beşparasız kalan Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin'le birlikte gazete çıkarır
Baskılı yıllarda bir Marko Paşa
80 yıllık
bir çınar:
RIFAT ILGAZ
Necati Güngör
1944 yılının başlanydı, Rıfat Ilgaz ikin-
ci şiir kitabı olan "Sınıf"ı yayımladı.
Dün yanın kanını içen Hitler canavarının
sohığu kesilmek üzereydi, ama savaşın kötü
etkisi ülkenin üstünde kara bir bulut gibi
duruyordu daha. Amansız kışı yine odun-
suz, kömürsüz geçirmişti insanlar... Yok-
luklara, yoksulluklara göğüs gerilmişti yi-
ne. Rıfat Ilgaz'ın tüberkülozdan arta ka-
lan ciğerleri iki yanlı su toplamıştı. Rapor-
luydu. Evden çıkmaması gerekiyordu. Ama
içinin pek daraldığı saatlerde kendisini so-
kağa atıyor, bir iki tanıdık yüz anyordu ko-
nuşmak için.
Yeryüzü bahara gebeydi!
O gün yine sokağa çıkıp semt kahvesin-
de bir öğretmen arkadaşıyla birkaç saat çe-
ne çalmıştı. PertevniyaJ Lisesi'nin önünde
aynldılar. Evi yakındı, köşeyi döndü, so-
kağa girdi...
Birden iki insan, birbirine benzeyen iki
karartı Ugisini çekti. Kim olabilirlerdi ki?
Oturduğu dairenin üst katında ev sahibinin
kızı, uyan işaretleri veriyordu. Durumu an-
lar gibi oldu. Biraz da içgüdüsel bir dür-
tüyle gerisin geri çekildi sokaktan.
Polisle köşe kapmaca
"Sınıf" bir ay kadar önce yayunlanmış,
üç hafta içinde hemen toplaulmıştı! Gelen-
ler, onu tutuklamaya gelmiş olmalıydılar.
Su toplayan ciğerleri, hücrenin soğuk be-
tonunda ölüme sürüklerdi kendisini! Içgü-
düsü yamltmıyordu Ilgaz'ı... Kafasını to-
pariayınca, kesin kaçmaya karar verdi. Göz
göre göre ölüme gidemezdi!
Yetmiş beş gün, fazlası var eksiği yok,
polislerle köşe kapmaca oynadı. Onlar ara-
dı, o saklandı, kaçtı... Evinden, genç kan-
sından, yolunu gözleyen çocuklanndan
uzakta... Raporun süresi bitince, devam-
sızlık gerekçesiyle işine son verildi.
Dünyada faşizmin soluğu kesile dursun,
icerdeki gölgeleri hâlâ esip gürlüyor, Ismet
Paşa'yı savaştan kaçmakla suçluyorlardı.
Ne var ki Ismet Paşa savaş rüzgârlannın ar-
tık ters döndüğünü anlamayacak saflıkta
değildi. Faşizm, Nazizim ölümün eşigindey-
di artık. Tek parti diktatörlükleri sonsuza
kadar ülkelerin yazgısına hükmedemeye-
cekti!
İsmet Paşa, o yılki 19 Mayıs söylevinde,
ülkedeki ırkçı-Turancı odakları hedef ala-
rak oklarını fırlattı. Bu söylev, birçoklan
gibi Rıfat Ilgaz'ın da rahat bir soluk alma-
sını sağlamıştı. Gönül rahathğı içinde gidip
teslim oldu. Derhal tutuklandı. Çıkanldı-
ğı tstanbul 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkeme-
si'nde bilirkişi raponı lehinde olmasına kar-
şın altı aya hüküm giydi!
Altı ay sonra hapisten çıktığında öğret-
menliği elinden alınmış, "müstafî" sayıl-
mışu. Tüberküloz ciğerlerini çökertmişti.
Felsefe bölümündeki öğrencüiği de sona er-
mişti. Can derdiyle kendini Heybeliada Sa-
natoryumu'na attı. Kötü, umut kırıcı gün-
lerden geçiyordu. Hastane parasını çıkar-
mak için yatüğı yerden yanlar yazıyor, Ba-
bıâli'ye uîaştınyordu. Ama bu iş düşündü-
ğü kadar kolay olmuyordu kuşkusuz.
1945'in aralık başında hastaneden aynldı-
için fırsat kolluyordu. Celâl Bayar-Adnan
Menderes ikilisinin başı çektiği eski CHP'li-
ler, Milli ŞeFin korkulu gölgesinden kur-
tulmaya, kendi varlıklannı göstermeye ge-
reksinim duyuyorlardı. tkinci Dünya Savaşı
yangını söndürülmüş; Amerika, Sovyetler
Birliği'nin kolundan çıkmış, bu kez ona
cephe almıştı. Komünizm tehlikesine karşı
hür dünyanm jandarmalığını üstlenme gö-
revini vermişti kendi kendisine.
Bu politik rüzgâr Türkiye üzerinde de et-
kisini göstermekte gecikmedi. Soğuk sava-
şın kapdan usul usul aralanıyor, komünizm
tehlikesinin suçluları aranmaya başlanıyor-
du. Suçlulardan biri belliydi: Köy Enstitü-
leri'nin kuruculanndan eski Milli Eğitim
Bakanı Hasan Âli Yücel'di. Üstat, solcu
öğretmenleri korumuş ve kollamıştı, onla-
rın savına göre. Bunun en yakın örneği de
Rıfat Ilgaz'dı!
gaz. Ne garn! Sonuçta, Yücel bu mektubu
kendi lehine"olarak mahkemede kullanmış,
hakkındaki savları çürütmüştü. Zor du-
rumda kalan Reşat Şemsettin Sirer'se göz-
lerini kısarak öfkesini bakışlarına yükleye-
rek Rıfat Ilgaz'a uzatıyordu işaret parma-
ğını! Hem öğretmenlikten hem de sanator-
yumdan kovulması anlamına geüyordu
bu...
Evet, bir kez daha tedavisi yanm kalmış-
tı; bir kez daha işsizliğin acımasız yüzüne
siirgün edilmişti! Ama insanın kara günler-
de de kapısıru çalan bazı dostları vardı. Rı-
fat Ilgaz'ın dostunun adıysa Sabahattin
Ah'ydi... Aşağı yukan aynı yazgıyı payla-
şan, aynı bilinçli serüveni yaşayan, yürek-
leri aynı duyarhkla çarpan iki dosttular. Bir
de Aziz Nesin, üç...
Sabahattin Ali'yi ilk kez 1934'te görmüş-
tü Rıfat Ilgaz, Ankara'da. Kendisi genç bir
sim'e kadar biraz taban gücü, biraz da
iman gücüyle yürüyorlardı. Parti üyesi iş-
çilerle tarnşıyor, günün olaylan üstiine söy-
leşiyorlardı. tkisinin de yazar olduğunu bi-
len işçiler, onlara yeni bir gazete çıkarma-
yı önerdiler bir gün. Adı "Marko Paşa" ol-
malı, haJkın dertlerini dile getirmeliydi bu
gazete. Bu adı öneren de Dokumacı Rıza
admda bir işçiydi.
önceleyin öneri üzerinde konuşulmuş,
bir sonuca bağlanmadan bırakılmıştı öyle-
cene. Sonra aynı öneriyle Sabahattin Ali de
karşılaşmış ve pek benimsemişti.
"Marko Paşa"nın ilk sayısı 25 Kasım
1946'da yayımlandığında, künyesinde Sa-
bahattin Ali, sahibi ve sorumlusu olarak
görünüyordu. Gerçekten de parayı koyan
oydu... Rıfat Ilgaz'sa bu sırada Boğazlı-
yan'da bulunuyordu. Atanalı birkaç hafta
Rıfat Dgaz 401ı yıUarda luüemi ile kavgasına en zor şartlarda kaülmayı bir görev bilmişti.
Rıfat Ilgaz, 6 ay hapis yatıp çıktığı
zaman öğretmenliği elinden alınmıştı,
"müstafi" sayılmıştı. Tüberküloz
ciğerlerini çökertmişti. Felsefe
bölümündeki öğrenciliği de sona
ermişti. Kötü, urriut kıncı günler
geçiriyordu. Hastane parasını
çıkartmak için yattığı yerden yazılar
yazıyordu.
Esat Adil'in partisinde tanıştıkları
işçiler Rıfat Ilgaz ve Aziz Nesin'e
birlikte gazete çıkarmayı önerdiler.
"Marko Paşa" adını öneren de
dokumacı Rıza adındaki bir işçiydi.
Marko Paşa'nın ilk sayısı 25 Kasım
1946'da yayımlandığında künyedeki
sahibi ve sorumlusu Sabahattin Ali'ydi.
ğında henüz iyileşmemişti! öğretmenliğe
dönmenin yollarını araştırmaya çalışacak-
tı... O zaman devlet eliyle yeniden hasta-
neye yatabilirdi.
O su-alarda Milli Eğitim Bakanhğı'na Re-
şat Şemsettin Sirer getirilmişti. Atama iş-
Iemini yapacak kurulda da, Halil Vedat Fı-
rath vardı. Halil Vedat Bey, edebiyat dos-
tu Nahit Hanım'm eşıydi. Onun da etkisiyle
Rıfat Ilgaz yeniden öğretmenliğe almdı,
Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesine atandı.
iki ay kadar öğretmenlik yaptıktan son-
ra, tedavisi için Tstanbul Validebağ Sana-
toryumu'na gönderildi.
Yıl, 1946. Cumhuriyet Halk Partisi'nin
içinden çıkan bir grup muhaüf, büsbütün
yıpranmış olan iktidan köşeye sıkıştırmak
O gunlerde basmın gündeminde yer alan
Hasan Âli Yücel - Kenan Öner davasının-
konusu buydu.
Hasan Âli'ye destek
Rıfat Ilgaz ciğerlerinin isyanını bastırmak
ve onlan iyileştirmek üzere yattığı sanator-
yumda, Hasan Âli'nin köşeye sıkıştınlma-
sını sineye çekmedi. 1leri sürülen savm ash
yoktu. Kendisini öğretmenliğe atayan ba-
kanhğın başında Reşat Şemsettin bulunu-
yordu. Tam tersine, Hasan Âli'nin yöneti-
mi sırasında "müstafi" duruma düşürül-
müştü! Durumu bir mektupla Yücel-Öner
davasma bakan mahkemeye bildirdi.
Böylece Hasan Âli'yi kurtarmak uğnına
kendisini okkanın altına atıyordu Rıfat II-
ozan, öteki biraz daha ünlü bir yazardı.
Ayaküstü tanışmışlardı, o kadar... Onu da-
ha yakından tanıdığında takvimin ibresi
1945'in üzerindeydi. Esat Adil Müstecap-
hoğlu'nun evinde karşılaşmışlar; dostluk-
lan, Sabahattin Âli'nin ölümüne dek sür-
müştü.
Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin'-
den söz açıp da gündeme "Marko Paşa'-
'yı getirmediniz mi, olmaz, mozayik eksik
kalırdı.
Rıfat Ilgaz, "Suııf" kitabından ötürü hü-
küm giyip de işsiz güçsüz ve de beş parasız
kaldığı gunlerde Aziz Nesin'le birlikte Esat
Adil'in partisine gidip geliyorlardı. Parti bi-
nası Taksim'deydi. lkisi de para bakımın-
dan "ril" olduklarından Babıâli'den Tak-
geçmiş gecmemişti. Aziz Nesin imzalı bir
mektup aldı, bir kucak da gazete... Bu ga-
zeteleri satması isteniyordu. Ilgaz, Türkçe
öğretmenliğinin prestijini kullanarak bir ki-
tapçıdan rica etti satmasmı. Kitapçı Muhit-
tin Efendi pek umutlu değildi, ama Rıfat
Hoca'yı da kırmak istemedi. Yirmi beş adet
"Marko Paşa"yı bırakıp görevli olduğu
okula gitti.
Akşam olmamıştı daha o gün. Muhittin
Efendi soluk soluğa okula geldi, "Aman"
diyordu, "Aman Hocam, gelecek sayıyı bi-
raz fazla göndersinler!"
Okuryazar insan sayısının oldukça düşük
düzeyde bulunduğu bir Orta Anadolu ka-
sabasında Sabahattin Ali'nin "Marko Pa-
şa"sı birkaç saat içinde kapışılmıştı. Yıl,
1946.
• f
Muhalefet görevi
Celâl Bayar gibi Atatürk'ün başbakan-
hğını yapmış eski bir komitacının, Adnan
Menderes gibi bizzat Atatürk tarafından
Meclis'e sokulmuş eski CHP kodamanının
büe MiUi Şefe karşı "ölçülü" muhalefet
yapabildiği bir ortamda, "Marko Paşa"
yazarları gerçek birer halk kahramam su-
retinde pala salhyorlardı. Gazete, tek ba-
şına bir muhalefet partisi görevi yapıyor-
du iktidara karşı. Iktidara meydan rauha-
rebeleri kazanarak gelmiş olan koskoca ts-
met Paşa'ya karşı çıkmak, onun politika-
lannı eleştinnek hiç de azımsanacak bir \ş
değildi. Tek parti egemenliğini kırmak is-
teyen DP ileri gelenleri, "Marko Paşa"nm
yürekli çıkışlannı alkışlamaktan kendilerini
alamıyorlardı.
tşte bu nedenledir ki 1950 seçimlerinde
iktidan ele geçiren Demokratlar, hazırladık-
lan hükümet programına "mizah neşriya-
tıyia mücadele" maddesi koymayı unutma-
yacaklardı. Daha dün Sabahattin Ali'nin
yönelttiği eleştirileri alkışlayan Menderes,
Meclis kürsüsünden mizah gazeteleriyle
mücadele sözü veriyordu yandaşlanna.
Haksız da sayıknazdı hani... Mizah deni-
len silahın vurucu gücünü yaşayarak gör-
müştü!
Çok karariar
1948-49 yılları arasında üç ay kadar
"Marko Paşa"nın sorumlu müdürlüğünü
üstlenen Rıfat Ilgaz'ı yeni mahkûmiyetler
bekliyordu! Arûk dilinden düşürmediği şar-
kısını söyleyerek katıhyordu yargılamala-
ra: "Geçti davalarda ömrüm / thtiyar ol-
dnm bugün / Çok karariar dinledim / Bi-
karar oldnm bugün..."
"Marko Paşa"da yayımlanan kimi ya-
zılar dolayısıyla yine hakkında dava açıl-
mış, îkinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı
Salim Başol tarafından beş yıl, beş ay, yir-
mi beş güne hüküm giydirümişti... Doğru-
su ya bu mahkûmiyetler fazla üzmüyordu
Rıfat Ilgaz'ı...
Çünkü onun, sırtını dayadığı dağ gibi ci-
ğerleri vardı! Ne zaman hekhne başvursa,
asla yüzünü kara çıkarmıyorlardı! Her baş-
vunısunda kapı gibi bir rapor tutuşturuyor-
lardı eüne: Ciğerlerinden hastadır! Bu yüz-
den hapishanelerdeki adı "Hastaneci"ye
çıkmıştı. Olsun... Bu kez yine çıkmıştı dok-
tora, bir yıllık hava değişimi raporunu al-
mış, Babıâli'nin yolunu tutmuştu...
Yeni yayınlar, yeni kovuşturmalar ken-
disini bekliyordu, bekletmek, arayı soğut-
mak olmazdı!
StRECEK
RIFAT ILGAZ
HABABAM
8IN1F1 80YASINDA RHŞVLTİN
AIAMANCAS!
Rıfat Ilgaz -
YİNE OKURLARIYLA BİRLİKTE!
IMZAGÜNÜ
•YARIN 27 NİSAN CUMARTESİ
. 14.00-19.00
Cumhuriyet Kitap Kulübü Merkez Sergi Salonu,
Türk Ocağı Cad. 39-41, Cağaloğlu-İstanbul
Cumhuriyet
kitap kulübü
T A K S I T L E
KÎTAPV E R 1 Y O R
DILEYEN HERKESE'*>
8 AY VADELİ
SEÇKİN
YAZARLAR
ÜNLÜ
YAPITLAR
YAYINLARI ^ ^
V CAN Q
<32M YAYINLARI • W
. Ç1NAR B
W
VAYINLARI ^
^fflft rltW*-l
^ S P KITA8EV1
ALTIN b BİLGİ
KİTAPLAR YAYINEVl
CEM
YAYINEVl
ONUR
YAYINURI
@ ÇAĞDAŞ
^ ^ YAYINLARI
m RAYEL
U
WINEVI
TOROS
YAYINLARI
400 seçme kitap Elden teslim
(') Sadece Isunbul İl sınırları içlnde.
Blr telefon yeterlı
TELEFON : 512 05 05 / 516
7. ÇOCUK TİYATROLARI ŞENLİĞİ (22-28 NİSAN 91) GİRİŞ ÜCRETSİZDİR
TAJtlH
1İ NİSAN 1991
PAZAfTESI
23 NİSAN 1W1
14 NtSAN l * n
ÇAR^AMSA
25 NİSAN 1
26 NİSAN
CUMA
SAAI
27 NtSAN 1V«1
CUMAITESI
2* NtSAN 1M1
PAZAt
— H A M İ Y I MLEtTVIöltUl SAHNESI-
TÜ*?K TICABfr BANKASt
-DAĞ DENtZE KAVUSTU-
-AÜ HE TİMTO$-
»co«
" M M M ARKADASIM TOK"
5E1IB TlrA.TKOSU COCUK
~rfTH f AN'
5EH»? IIYATKOSU COCUH «UK$IYE«tE»i
-PfT» PAN"
— FATtH tESAT NUM SAHNESI —
Dll »BIA COCUK IHAI8OSI,
ÇEKMGE BMt SIÇBA»
1DH ABIA COCUK TKATSOSU
çtm»Gt »ı» SK;«A«
' j H t IlCABfl ?AN«.ASI
DAĞ DENİZE KAVU$TU "
- USKUDAK M.CİLAL SAHNESI —
AflCADAS COCUK T'YATPOSJ
• A Y1NIN f ENDİ AVCIYI YPNDİ"
AKAOAS COCUK IKMHOSU
• AYININ FENDİ AVCIYI YENO4"
'ÜKK riCARE' 3ANKASI
"OA& DENİZE KAVUSTU"
8AtlS OY
"AÜ IIE TtMTOS"
L HAIK KUTUPHANES1 OY
-MNOKYO"
İL HALK KUTLJPMANESI
-HNOICYO"
IIVATBO ElEtE CCCUK •|»»TBOSU
ALADOİNİN SİHHHİ LAMBASI"
T tAIBC - EL' : O r
L K TlYA'öOSU
ALADDIN IN SİHIRLI IAMSASI "
Stms IIYAIKOSU
-1AKIS «E»VANI~
iAB'VER MAtK E M COCüK TIY
AYININ FENDİ AVCJYI YENDİ"
ZIIÎAA- BANKASI cocu«
-OtMANDAKl SIR"
5AHINİEÜ COCUK KOBO5U
SABIYE8 HAIK E M COCUK TIY
OOZAM-
if-l« IIYAIKOStJ
«UtUDA «AHAT DU* "
T
IYATRO I N S A N
-GUVfRClNliR DOSTTUK"
— KADIKOY HALDUN TANEK SAHNESI —
5AR1YEB MALK E M COCJK TIY
••GOZART"
KOCAEU KÜIUB IırAIBOSU
MASAL BAHÇESI'
Sf M* -HAIBOSU COCUK KUBS
"HENSEL M.E GtETEl"
ARKADAS COCUK IIJATBOSU
"AYIMN HNDİ AVCIYI YENOt'
TI>AT»O HE1E COCUK IUAIRO5U
AIADDİNİN SİHİRÜ LAM8ASI •
BABIS Oy
ONCJLAB1
' Ali IIE TIHTO5-
KARTAt SANAI iSllG
-DOsnuK sA«ıasi"
SEHIS 'HA'İOSUCOCÜK KIJR5
PET€« PAN"
KARIAL SANAT (SltC-
• DOSTLUK ŞARKISI
KOCAELI BÖlGE IIYAIROSU
-AU H.E VEU'NİN SİHİRU
SANCHGI
5EHIB T
uATROSJ
-MAVİ MASAl'
İL HAL< HLJTlJPHANESl OYUNCULARl
•rtNOKro"
AİK KUfU
•HNOICYO-
5 İ H * HYATRO5U COCUK KUBS
-HENSEL ttE GCETH "
TEVFIK GEIEN8E COCUK IIYAIBO5U
"MUTLUIUK ADASI-
SEHIR IIYA'ROSU
KIÜMIZI PAtUCLAB'
KASTA BElEDIYESı COCUK n»
'AYININ FENM AVCIYI YENDİ"
Tirebolu'dan aldığjm nüfus
cüzdanımı, SSK kartımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
HASAN AYDIN
NOfus cüzdaumı kaybettim.
Hükümsüzdür.
MÜLKİNAZ BAĞRIYANIK
SOSYALDEMOKRAT HALKÇI PARTİ
YEREL
YONETIMLER
KURULTAYI
27 - 28 Nisan 1991
SELİM SIRRI TARCAN SPOR SAIONU
ANKARA
İL GENEL MECLISLERİ • BELEDİYELER
İL VE İLÇE YÖNETİCİLERİMİZİ
BELEDIYE BAŞKANLARIMIZI
İL GENEL MECLİSİVE
BELEDIYE MECLİSİ
ÜYELERİMİZİ
KATILMAYA VE
KATKI YAPMAYA
ÇAĞIRIYORUZ
MERKEZ YURÜTME KURULU
SOSYALDEMOKRAT HALKÇI PARTİ
SHP KADIKÖY İLÇESİNDEN DUYURU
26.4.1991 cuma günü Caddebostan Maksitn Gazinosu'nda düzenlemiş
olduğumuz yemekli gece, 155.1991 çarşamba günü aynı yerde yapılmak
üzere ertelenmiştir.
Saygıyla duyururuz.
İLÇE BAŞKANLIĞI