20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23NÎSAN1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 6LÜM \azar O'Faolain öldü • DUBLİN (Renter) — Irlanda'nın ünlü yazarlanndan Sean O'Faolain geçen cumartesi günü Dublin'de bir bakımevinde öldü. Kısa öykünün ustalan arasında sayılan, aynca trlanda'nın en büyük romancılarından kabul edilen O'Faolain 91 yaşındaydı. trlanda Başkanı Mary Robinson geçen pazar günü yaptığı bir konuşmada, O'Faolain'in trlanda kültürü ve edebiyatına büyük katkılarından söz etti. Sean O'Faolain yazdığı 20*den fazla kitapta genelde Irlanda müliyetçiliğini irdeledi, yazdığı kitaplar arasında ünlü trlandalı kişiliklerin biyografıleri de bulunuyordu. O'Faolain gençken kısa bir süre IRA'ya da üye olmuştu. lrlanda hükümetinin verdiği en büyük onur ödülüne de değer görülen yazar, gerçekte dünyaca ününü kısa öyküleriyle elde etmişti. SERGİ 'Gtinler ne işe yarar* • Kültür Servisi — Ressam Burhan Uygur'un resim sergisi 27 nisan cumartesi günü Bebek'teki Kilc Sanat Galerisi'nde açılacak. Sergi, 24 mayısa dek izlenebilecek. 1969 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'nden mezun olan sanatçı, ilk sergisini 1968 yılında Istanbui Beyoğlu Şehir Galerisi'nde açmıştı. 1970 yılında Avusturya hükümetinin bursuyla Salzburg Akademisi'ne giden ve ressam Carneille ile çalışan sanatçı, burada ve Amsterdam'da sergiler düzenledi. 1980'li yıllarda 20*ye yakm kişisel sergi düzenleyen Uygur'un sergflerinin çoğunun ilginç başhklan var: 'Hiçlik üzerine kunılan boş hayaller', 'Yoksa dünya cılız bir çocuk elinin bana sunduğu bir günah mıdır?', 'Günler ne işe yarar?', 'Gezginci bir hayaletin ters düşünceleri', 'Dağlar gibi yanımda olabildin mi?' 'Ateşten terliklerle yanıma yaklaşabildin mi?'... (Fotoğraf: Sanatçının 'Assolist Nurhan, Kemani Burhan' adh çaLşması) DERGİ 'New York Review of Books' • Kdltür Servisi — Amerikan "New York Revievv of Books" adh aylık dergi Italya'da "La Rivista Dei Libri" adı altmda yayımlanmaya başladı. ttalyanların "La Rivista Dei Libri"sinin New York Revievv of Books"tan, grafık düzenleme ve kâğıdı açısından daha nitelikli olduğu belirtiliyor. David Levine'nin çizgilerinin yer aldığı 48 sayfahk derginin ilk sayısında, Octavio Paz'ın Meksika-Amerikan ve Avnıpa uygarhğı üzerine bir yazısı ve Umberto Eco'nun "Savaşı Düşünmek" adh yansına yer verildi. YARIŞMA Resim ve fotoğraf yarışması • Kültür Servisi — Hayvanlara daha insanca ve sevgiyle yaklaşma bilincinin yaygınlaşması amacıyla Vakkorama ilkokul öğrencileri ve gençler arasında iki yanşma düzenliyor. 'Hayvan Sevgisi' konulu yanşmalar ilkokul öğrencileri arasında resim yarışması, gençler arasında fotoğraf yarışması şeklinde düzenlenecek. Resim yanşmasına bütün ilkokul öğrencilerinin katılabileceği, amatör fotoğraf yarışmasına ise 1966 ve onu izleyen yıllarda doğmuş gençlerin katılabileceği belirtildi. Yanşmaya son başvuru tarihi 1 haziran olarak belirlendi. Yanşma koşullanyla ilgili bilgileri içeren 'katılma broşürü' Vakko ve Vakkorama mağazalarından edinilebilir. Robert Palmer, "Don't Explain" albümüyle ses gösterisiyapıyor Pop vokalinde gökkıışağı "Don't Explain" albümü, bir saati aşkın süresi boyunca, türden türe sayfalar açan bir vokal atlası. Belli ki Palmer ne heavy- metal'den vazgeçecek, ne de klasik caz baladlanndan. Hemen her şey var bu albümde. YAVUZ BAYDAR dern müzik unsurlannı içeren "RJptide" albümünun cıkması- STOCKHOLM — Pop voka- nı hemen ardından, Duran Du- ünde hiç kimse Robert Palmer ran'dan John Tayktr ve Andy kadar hırsh, iddialı ve işinin ehli Taylor ile Ertegün'lerin yaratı- değil. 41 yaşındaki Pahner, ero- sı "şık" soul gnıbu Chic'ten tik titreşimlerle yüklü, gerilimli Tony Thompson ve Bernard gırtlağında rocktan blues'a, Edwards'ın kurduğu kısa öraür- bossa nova'dan kalipso'ya, new Jü, ama uzun etkili Power Sta- wave'den scul'a ve caza kadar tion'a katılmasıyla basladı. Pal- yayılan bir vokal geleneğini mer muhalifleri, sanatçının "mesafeli" olarak özümleyen, oportünist oluşuna -zamanın hemen her türde söyleme olgun- nabzına göre şerbet vermesine- luğuna erişmiş "entdektöd" bir bunu kanıt olarak gösteriyorlar. şarkrcı. 16 yılhk solo kariyerinin Şöyle ya da böyle, Palmer doğ- içinde, sesini özgün, adını say- ru zamanda doğru bir çıkış yap- gın kılan 13 albüm bulunuyor. tı ve üç "hit'Me ortalığı kasıp kavuran -ve kuşkusuz 1980'in ruhunu inceleyecekler için eşsiz bir müzik belgesi olan- Power Station'a gözleri üzerine çevir- mesini bildi. Bu nedenledir ki dikkatlerden kaçan önemli ya- pıü "Price" hak ettiği ilgiyi çı- kışından birkaç yü sonra buldu. Patlamadan bir yıl kadar sonra da "Addicted To Love" adh Fazla tanmmamasına karşın ko- numu Sting, Bryan Ferry, Bo- wie ve Paul Simon'ınki ile öz- deş. Eşsiz güzellikler içeren yeni albümü "Don't Fjcptain", bu il- ginç müzik adamının uçsuz alanlara uzanan vasıflan, nite- likleri hakkında nihai hükmü kaçınılmaz kılan bir yapıt. Mfl- kemmeliyetçi ve huzursuz bir sanatçı olan Palmer eğer bu al- bümden de hoşnut değilse öm- rünün geri kalan kısmını mut- suz geçirecek demektir. Pahner, belirttik, ta başından beri her türle bilinçli olarak flört etmiş, kendisini sıkmamış bir vokalist. Yaşatrundaki gezginli- ğin de bunda önemi var: Çocuk- hığunu ve ükgençliğini sürdürdü- ğü Malta'da radyodan hem caz vokalin ustalarmı Lena Horne, Nat King Cok, Hendricks / Lambert / Ross... hem Feggy Lce ve Julie London gibi rafine şarkıcüan, hem de Kuzey Afri- ka'dan buraya radyo dalgalany- la gelen Arap seslerini dinlemiş bol bol. 1960'larda Ingiltere'- deyken Motown, Stax gibi soul şirketleriyle doğrudan bağlantı kurmuş; Four Tops ve Tempta- tions gibi gruplann plaklanm ezberlemiş. Bunu New York'a taşınınca daha ilerletmiş. New York'tan sonra taşındığı Baha- ma'nın başkenti Nassau'da Ka- rayip ve Güney Amerika vokal tekniğini de öğrenmiş. Pahner, insan sesini yerküresi biciminde algıhyor. Ama tnüzikseverler onu 1960'lann sonlannda kunılan lngiliz beşlisi Vinegar Joe'nun vokalisti olarak tanıyor. Rhythm/Blues türü müziğiyle tanınan Vinegar Joe, grubun öteki solisti Efcie Brooks'la Pal- mer arasındaki ihtilaftan ötürü dagılınca Palmer'ın solo calış- malanrun kapısı da açıhnış ol- du. 1974'te çıkan ilk albümü "Sneakin Sally", gitgide elek- tronik öğeleri kendisine çeken, ritmik yapısı keskinlesen, siyah vokal üsluplannı sofistikasyon filtresinden geçiren ve güncel akım ve eğUimlerin nabzmı sım- sıkı tutan bir müzik serUveninin rampasıydı. Yine de adını du- yurması zaman aldı: İlk "hlt" 1978'de ikincisi ise "Yoo Are In My SystenTda 1979'da geldi. Patlama, 1980'lerintümmo- Esbank TA.Ş.'nin katkılarıyla YUNUS EMRE BALESİ Ankara Devlet Opera ve Balesİ Koreografi: Gülay Aruoba Müzik: Timur Selçuk Orkestra Şefi: Timur Selçuk 1 Mayıs - 2 Mayıs 1991, saat:20.00 Atatürk Kültür Merkezi / Büyük Salon 8 ESBANK "Tedbirli ve Kararlı" Bilet san$ yerlcri: Esbank T.A.Ş Balurköy Şubesi Dantelacı Sokak, 17/1 Bakırköy, 34720 Istanbul Tlf: 583 53 27 (6 Hat) Esbank TA.Ş. Atatürk Suadiye Şubesi . Kültür Merkezi Bağdat Caddesi, 404 Taksim, Istanbul Suadıye 81070 Istanbul Tlfi 385 08 21 (6 Hat) "beavy-meUd" titreşimli parça- sıyla yerini iyice pekiştirdi. Kuşkusuz, yaratuğı imaj da o yılların kitlesel beğenisine ko- şuttu: Moda ile sımsıkı bağlan- tılı, şık, bakunh, yenilik dışın- da hiçbir şeyi gözü görmeyen bir yuppie akımının da müzikteki temsilcisi olarak en ön saftaydı Robert Palmer. Bunu da sanatçının fırsat düşkünlüğüne bağlayanlann sa- yısı az değil. Ama pop bir vit- rin ve satış yönünü de içinde ta- şımakta. Muziksel başarıya ge- lince ise kimse Pahner'ın vokal- RÜTBEStNE YENt YILDIZLAR — "Don't Explain" kayıtsız kalınamayacak bir calısma. Bu yapıtla, popon keşif kolu üyesi olarak Palmer'ın rütbesine birkaç yıldız daha eklenmiş oluyor. deki ustalığını sorgulamıyor. "Don't Explain" albümü, bir saati aşkın süresi boyunca, tür- den türe sayfalar açan bir vokal atlası. Bellı ki Pahner ne heavy- metal'den vazgeçecek ne de kla- sik caz baladlanndan. Hemen her şey var bu albümde: Elek- trik akımları saçarak açılan heavy-metal parodisi "Yoor Mother Should Have Told You" dan, blues esintili "Dreams lar gönderen "You're Ama- ring"e, reggae rahathğındaki TU Be Yoor Baby Tonight"a, Holiday/Harzog'un caz klasiği "Don't Explain"e varıncaya kadar geniş bir ufukta, her tü- rün gerektirdiği düzenlemeleri göz ardı etmeden özenle gezini- yor Palmer. 1940'ları çağnştı- ran nefesli duzenlemesiyle "Ha- ppiness", pop içinde şimdiden bir Pahner klasiği olmaya aday. To Remember"a, rock'a selam- "Housework"la ise Karayıplere gidihyor. "Don't Explain" yorumun- dan başlayarak albümün son yedi parçasında kendisini eski- lerin ne denli etkilediğini anla- tıyor bize Palmer. Prince'in de düzenlemelerini üstlenmiş olan Clare Fiscker'in katkısı ile bir- den bire bir vokal gösterisinin ortasında buluyoruz kendimizi. Rogers/Hammerstein bestesi •People VVÎİI Say VVere In Lo- ve", "Top 40", "Yon're So Desirable" ve özelliklede "Yo- u're My Thrül", Pahner'ın us- taca yanaştığı limanlar. İki de bossa nova makammda yazümış nefıs Pahner bestesi var bu son bölümde: "Not a Word" ve "Aeroplane". Albümdeki en iyi parça ise hıç kuşkusuz, tarihe geçmeye aday bir Marvin Gaye yorumu: "Mercy Mercy Me". Pahner, çevre sorunlarına kötümser bir bakış içeren sözlü bu parçayı, Ross/Ware'in ünlü bestesi "I Want You" ile birleştirip yeni- den düzenleyince, ortaya karşı konulmaz güzellikte bir yorum çıkmış. Her şeyin dozu mükem- mel bu parçada; zorlatmasız, kı- mıl kımıl bir ritm, Gaye'in hüz- nünü ince ince "ören" bir gitar, boşluklan turuncu renklerle be- zeyen bir trompet, âdeta "ağıt yakan" trombonlar ve 25 yılhk vokal becerisini bu fıkır fıkır potada yoğunluğundan bir an bile bir şey yitinneden eriten bir Palmer. Soul'un gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden Marvin Gaye, yaşasaydı eğer, memnun, gülümserdi herhalde. "Don't Explain"i önermek için 1990/9l'in barometresi olan bu parça, tek başına yeter- li. Bu yapıtla, pop'un keşif ko- lu üyesi olarak Robert Palmer'- in rütbesine birkaç yıldız daha eklenmiş oluyor. Kayıtsız kah- namayacak bir çalışma. SON OYUNCAKÇI — Uzak geçmişin, boyalı tahta kıüçlar, kaynana nnltıları, ajnalı beşikler, pervaneler, renkli fınldaklar, haayatmaztarla cevrili oyuncak dünyasından kalan, bngön yainızca Hnseyin Pannak'ın dükkânı. (Fotoğraf: tbrahim Günel) "ÇocukDünyasından GeçmişteEyüp Oyuncakları" sergisi s&L yenik düşen oyuncaklar İstanbul Belediyesi Eyüp Oyuncaklan koleksiyonundan oluşan sergi bugün kaybolmuş bir sanat olan Eyüplü oyuncakçılann ürettiklerini günümüz çocuklarma tanıtmayı amaçlıyor. Yıldız Sarayı Şehir Müzesi'nde yarın açılacak olan sergi 24 mayısa dek sürecek. ASLI KAVABAL Hacıyatmaz, şimşir topac, tek tekerlekli çınçın, kamış tüfek, tahta araba ve kıhçlar... Bir dö- nem Istanbul'da Eyüp semtihde üretilen "Eyüp Oyuncaklan"n- dan yainızca birkaçı. Bugün Eyüp mezarhğmm yam başında- ki Camiikebir sokağında, bir devrin oyuncakçı dükkânlan ar- tık yok. Zaman içinde, ağırlasan ekonomik koşullar dükkân sa- hiplerini oyuncak üretiminden uzaklaştırmış ve Eyüp oyuncak- çılan, dini eşyalar satan dükkân- lara donuşmuş. Istanbul Büyükşehir Belediye- si Şehir Müzesi'nde 24 nisan gü- nü "Çocuk Dünyasından Geç- mişte Eyüp Oyuncaklan" adh bir sergi açılacak. Günümüz ço- cuklan ile geçmişte gizli, bugün ise yainızca "kaybohnnş" bir ge- leneksel sanat olan "Eyüp Oyuncakl»n"nı bir köprü üze- rinde buluşturmayı amaçlayan sergi Istanbul Belediyesi'nin ko- leksiyonunda yer alan 20 kadar oyuncaktan oluşuyor. Sergi dü- zenleyicilerinden, Şehir Müzesi yöneticisi Füsun Kılıç, "Eyüp Oyuncaklan, eğitici yönkrinden çok, oyalayıcı, ince işcilik gös- termeyen, tahtadan yapümış ve çoğunlukla yeşil, kınnızı, san ve mavi boyalı oyuncaklar" diyor. "Eyup OyuncakJan"nın geç- mişi 17. yüzyıla dek uzanıyoT. Evliya Çelebi 17. yüzyd ortala- rında Eyüp'te 100 oyuncakçı dükkânı ve bunlarda çahşan 105 ustadan söz etmiş. Eyüp Sultan Türbesi'nden Iskele caddesine giden yol üzerindeki "Oyancak- çılar Çarşısı"nda 19. yüzyıl ba- şında 25-30 dükkân yer ahnış. Bugün ise Eyüp'te tek bir oyun- cakçı dükkânı var. İstanbul Belediyesi'nin "Eynp Oyuncaklan" koleksiyonu en son 1939 yılında sergilenmiş. Kı- lıç, "1945 yılından beri bu oyun- caklar üzerine herhangi bir ser- gi açılmamıs. Şu an var olan tek tük ahşap oyuncaklar ise 'Eski Eyüp Oyuncakları'nın ilkel örnekleri" diyor. Uzak geçmişin, boyalı tahta kıhçlar, kaynana zınltılan, ayna- h beşikler, pervaneler, renkli fı- nldaklar, düdüklü testiler, kur- sak düdükler, tahta arabalar, tek tekerlekli çınçınlar, şimşir topaç- lar ve hacıyatmazlarla çevrili oyuncaklar dünyasından bugü- nün Eyüp'üne baktığınızda tek bir dükkân göreceksiniz: Hüse- yin Parmak'ın dükkânı. 40 >ıl- hk Eyüplü Parmak, 15 yıldır oyuncakçılık yapıyor. Güç eko- nomik koşullara karşın işini şündüik yürüten Parmak, tahta- nın yainızca zeminde kaldığı dükkânında "oyııncakçıbgı'' ço- ğunlukla "plastik" oyuncaklar satarak yiırütuyor. Parmak da, bitişik dükkâniarın sahipleri gibi yakın gelecekte artık geçmişten çok farklı olan oyuncakçılık işinden vazgeçeceğini behrtiyor. Parmak'ın dükkânında, toz- lu ve kanşık raflara sıkışıp kal- mış çoğu ucuz nitelikli, alacalı pek çok oyuncak içinde geçmi- şin Eyüp Oyuncaklan'm anım- satan tahta oyuncaklar, zilli def, davul, darbuka ve kuş biçimli diidük. Bir dönemin hacıyat- maz, topac, a>nah beşik, fınl- dak, tahta araba ve kılıçlan ise çoktan geçmişe karışmış. Plas- tik oyuncaklar tahta oyuncaklar dünyasına ilk kez 1970^1i ydlann başlarında sıznuş. "Eyüp Oyun- caklan"mn kötü kopyası plastik oyuncaklar, çiğ renkleri ile du- ran arabalar, bebekler, kıhçlar... Tahta oyuncak merakhlan da tümüyle ortadan kalktı mı? Sa- yılan çok az da olsa, tahta oyun- cağın sıcaklığını yakalamak is- teyen meraklılar geliyormuş. Ancak "Eyüp Oyuncaklan"nın bugün yalnız ismi kahnış. Dini kitap, seccade, başörtusü satan dükkânlar çoktan onların yeri- ni ahnış. Şehir Müzesi'nde 20 kadar "gerçek" Eyüp oyuncağı- nı görmek isteyenkr için sergi 24 mayısa dek sürecek. Alternatif tiyatro yasası hazırlanıyor ANKARA (AA) — Devlet Tiyatrosu ve özel tiyatrolann baa yC:etici, sanatçı ve yö- netmenleri SHP Içel Milletvekili Fikri Sağ- lar ile Türk tiyatrosunun yapılanmasını dü- zenleyecek "alternatif tiyatro yasası" hazır- lıyorlar. Türk tiyatrosunun yapılanması ve tiyat- ronun yaygınlaştınlmasına yönelik çahşma- lan kapsayan yasa önerisi, ortaöğretimde sahne sanatları dersinden, özel kamu ku- ruluşlanna salon kurma teşviki verilmesi- ne kadar idari, mali ve sanatsal konularda birçok yeni düzenleme içeriyor. Devletin tiyatroya bakışında yol gösteri- ci ve gerekli altyapıyı oluşturucu bir işlevi olacağı beürtilen yasa tasansında "özerk- Uk" ve "özgürlük" kavramlarmm tiyatro sa- natındaki önemine değinüiyor. Tiyatroda sponsörlük konusuna geniş yer veren çalış- ma, tiyatro salonlarımn kurulmasına vergi indirimleri, kültür ve sanat faahyetlerine özel kolayhklar getiriyor. Devlet Tiyatrosu'nun özelle;tirihnesine karşı "özerkleştirilme" ve "özgürleştirme"- ye ağırhk veren yasa tasansında en küçük birim olarak Devlet Tiyatrolan'mn "sahne1 lerinde oluşturulacak yeni yapılanma öne- rilerine yer veriliyor. Yasa önerisi Devlet Tiyatrolan için ida- ri, sanatsal ve mali özerkliğin nasıl gerçek- leştirileceğini, yaygınlaşma, estetik düzey, oyun seçimi ve repertuar kurulu konusun- da da düzenlemeler içeriyor. Yerel yönetimlerin tiyatroya katkısına özel bir önem veren yasa tasansında yerel yönetimlerin desteklediğı özerk "kent tiyatrolan" kurulması için yapılacak çalış- malar ve özel tiyatrolann içinde bulundu- ğu sorunlar da ele ahnıyor. Çocuklara beş oyun • Kültür Servisi — Şehir Tiyatrolan'mn düzenlediği 7. Çocuk Tiyatrolan Şenliği kapsamında bugün Banş Oyunculan 'Ali ile Tipitoş'u Harbiye Muhsin Ertuğrul'da saat ll.OO'de, Türk Ticaret Bankası topluluğu 'Dağ Denize Kavuştu' adh oyunu Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde saat 11.00 ve 15.00'te sahneleyecek. 11 Halk Kütüphanesi Oyunculan 'Pinokyo'yu Üsküdar M.Celal Sahnesi'nde saat 11.00 ve 15.00'te sunarken Arkadaş Çocuk Tiyatrosu Ayının Fendi Avcıyı Yendi'yi saat 11.00'de, Elele Çocuk Tiyatrosu ise 'Alaaddin'in Sihirli Lambası'nı saat 15.00'te Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde sunacak. \anneik Noah şarkı yazıyor • Kültür Servisi — Dünyaca ünlü tenisçi Yannick Noah, kendisine alternatif bir meslek buldu. International Herald Tribune gazetesinde yer alan habere göre 1983 yılında Fransa Açık Tenis Turnuvası'nın şampiyon sporcusu Noah'nın bu hafta içinde Fransa'da bir albümü piyasaya çıktı. 11 şarkıdan oluşan ve "Black and What" adım taşıyan albümde çoğunu Noah'mn kendisinin yazdığı lngilizce parçalar yer ahyor. Noah, "Ben kendi dilim olmasına rağmen, 'Je t'aime'i 'I love you'dan daha az söyledim" diyor. Türkresmi AzerbaycanVla • Ankara (UBA) — Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kültürel işbirliği çerçevesinde düzenlenen "Çağdaş Türk Resminden Bin Kesit Sergisi" Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de açıldı. Bakü'de 27 nisan tarihine kadar sürecek olan sergi sırasında, Türk ürflnleri fuan da düzenlenecek. Eserleri Bakü'de sergilenecek olan sanatçılar şunlar: Osman Altmtaş, ömer Faruk Atabek, Mehmet Başbuğ, Ismail Başar, Pınar Bingöl, Yüksel Bingöl, Ali Düzgün. Alaybey Karoğlu, Murat Kabukçuoğlu ve Elif Okur. Aynca, Osman Altmtaş, ^ Mehmet Başbuğ ve Yüksel Bingöl, "Türkiye'deki Güzel' Sanatlar Eğitimi" konulu bir konferans da verecekler. 'KanlıNigâr 9O'turne8İ • Kültür Servisi — Enis Fosforoğlu Tiyatrosu "Kanh Nigar 90" adh oyunla GAP turnesine çıktı. Sadık Şendil'in yazdığı, Enis Fosforoğlu'nun günümüze uyarlayıp yönettiği oyun mayıs ayı içinde de Adana, AJanya ve Mersin'de sahnelenecek. "Kanh Nigâr 90'da Enis Fosforoğlu, Suna Keskin, Belkıs Dilligil, Ayberk Atilla, özlem Üstüner, Gül Kurtaran, Adnan Tunalı, Doğan Dileroğlu, Altan Tezel ve Gencer Uğurlu rol alıyorlar. Mozart'la iki saat > Kültür Servisi — Brodsky String Quartet Yayh Çalgılar Döıtlüsü'nün Mozart konseri 29 nisan pazartesi günü saat 19.00'da gerçekleşecek. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki konsere ülkemizden Rusen Güneş (viyola) ve Hüseyin Coşkun (korno) katılacaklar. Konserde. Mozart'ın Viyola tkilisi, Kornolu Beşli, "Müzikli Şaka" ve Do majör Viyola Beşli'si seslendirilecek. Topluluk, 30 nisanda yine aynı saatte ve mekanda bestecinin Viyola tkilisi, , Klarinetü Beşli ve Viyolalı j ~ Beşli (sol majör) adlı * yapıtlanna yer verecek. Ikinci konsere ülkemizden Ruşen Güneş ile Bulent Civelek(klarinet) katılacaklar. Sanatta Tayır' • Kültür Servisi — İki ayda bir yayımlanan kültür ve sanat dergisi 'Tavır'ın nisan-mayıs sayısı çıktı. Derginin bu yeni sayısında, Kahraman Altun, özer Çetin, Soner Kaynar, Çetin Boğa, Ömer Civan ve Hazal Tunç'un şiirleri yer alıyor. Ayşe Sezgin'in ;' "Sanatta İçerik", Akif özkal'm "Sanat ve Slogan", Celhun Gülen'in "Taş Değil Yürekti Elimizdeki", Çiğdem Ateş'in "Requiem, , Zaman Dışı Sessizlik Saati" ve Ahmet Yüzüak'ın "Entellektüellik ve Bilimsellik" başlıklı yazılan da okunabilir. Dergide aynca öyküler, çeşitli desenier ve karikatürlere de yer veriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle