Katalog

CUMHURİYET/4 HABERLER 23NİSAN1991 DemirePden yalanlama ANKARA (ANKA) — ANAP Genel Başkan Yardıması Galip Demirel kardeşi Kenan Demirel'in yatınm teşviklerinden haksız biçimde yararlandırıldığı yolundaki iddiaları reddetti. Galip Demirel, Malatya'da 30 bin ton kuru kayısı işleme kapasitesi olmasına rağmen kardeşıne 150 bin ton işleme kapasiteli tesis için teşvik verildiği iddialannın doğnı olmadığını belirtti. Demirel, "Ne benim ne de kardeşimin böyle bir teşvikle ilgisi vardır. Hayatımda böyle bir olaya • karışmadım. Gerekli • girişimlerde bulundum. Tspat hakkı tanıyorum. Varsa ispat etsinler. Her . tfirlü iddiamdan . vazgeçerim. Her kuşun eti yenmez" dedi. Atatürk ödülü verilmiyor • ANKARA (UBA) — Atatûrk Uluslararası Banş ödülü'nün bu yıl vcrilmemesi kararlaştırüdı. Başbakanlık konuyla ilgili acıklamasında Atatürk Uluslararası Banş ödülü Kurulu'nun bu yöndeki kararının Cumhurbaşkanı Tlırgut özal tarafmdan da onaylandığını bildirdi. Atatürk Uluslararası Banş ödülü'nün ilkinin dönemin Federal Alman Cumhurbaşkaru'na, ikincisinin ise Türkiye'nin Yedinci Cumhurbaşkanı .Kenan Evren'e verilmesi kararlaştınlmıştı. Evren'e verilen ödül, gerek yurtiçinde gerek yurtdışında çeşitli eleştirüere neden olmuştu. Köy Enstitlileri • ANKARA (ANKA) — Egitimciler Derneği (Eğit- Der), köy enstitülerinin "51'inci yıldönümünü yann "iÖrcnle kutlayacak. Dernek genel merkezinden yapılan açıklamaya göre köy enstitüleri konulu bir panel düzenlenecek. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı'nın yöneteceği panelde, köy enstitülerinde demokratik eğitim üzerine Ali Dündar, köy enstitülerinde iş eğitimi üzerine Abdullah özkucur, •köy enstitülerinde yazın ve ekin etkinlikleri üzerine Emin Özdemir, Yüksek Köy Enstitüsü'nün özellikleri üzerine Hacı Küçükkara ve köy enstitülerinin kapatılma nedenleri üzerine ise Niyazi Altunya birer konuşma yapacaklar. \azıişleri müdürüne 1 yıl hapis • YALOVA — Yalova'da haftalık olarak yayınlanan "Gözlem Gazetesi" Yazı Isleri Müdürü Avukat Zeki Öcal, işçilerin 3 ocak günü ise gitmeme eylemini desteklemek amacıyla yayımladığı yazı nedeniyle bir yıl hapis cezasına çarptınldı. 2 ocak günü yayımlanan özel sayıda yer alan "Gün bekleme günü değil, direnme ve kavga günüdür" başlıkb yazı Inedeniyle "Gözlem Gazetesi" Yazı tşleri Müdürü Avukat Zeki öcal hakkında Yalova • Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma açılmıştı. öcal, "çıkarıldığı mahkemece '»kanunun suç saydığı fıili övdüğü ve halkı suça teşvik ettiği gerekçesiyle bir yıl 'hapis cezasına çarptınldı. Hapis cezası daha sonra "para cezasına çevrilerek 'serbest bırakılan Zeki öcal, ' 3 ocak eyleminin haklı ve yasal olduğunu söylemenin 'hukuka aykın olmadığını söyledi. JDışişleri: 'Mehter krizi • ANKARA (AA) — ABD'nin New York kentinde 25 mayısta yapılacak "Türk Günü" gösterilerine mehter takımınm katılıp katılmaması konusunda Dışişleri Bakanlığı ile öteki •makamlar arasında görüş ayrılığı bulunduğuna ilişkin -haberler yalanlandı. Dışişleri Bakanlığı'ndan bir •yetkili "mehter krizi" başhğıyla verilen haberlerin asılsız olduğunu bildirdi. Barış Derneği, DİSK ve TBKP davalarında dönüm noktası \asası kalkan davalarTerörle Mücadele Yasası'yla yürürlükten kaldırılanTCK'nın 140,141,142 ve 163. maddeleriyle ilgili olarak açılan davalarda da karar aşamasına gelindi. Hukukçular bu maddelerden açılan davaların' 'düşmesi" ya da "ortadan kalkması" gerektiği görüşünde birleşiyorlar. TURAN YILMAZ ANKARA — "Terörle Mii- cadeie Yasası" ile yurürlukten kaldınlan 140, 141, 142 ve 163. maddelerden açılan davaların "kaderi" bu ay sonuna kadar belli olacak. Sivil ve askeri yar- gı organlarının, bu davalan ya "düşürecekleri" ya da konusu kalmadığı için "ortadan kaldıracaklan" belirtiliyor. Bu konudaki ilk karann, Ankara DGM'de görülen TBKP dava- sında perşembe günü verilmesi bekleniyor. Askeri Yargıtay ise önümüzdeki salı günü yakiaşık 10 yıldır süren Banş Derneği için bu konuda karar verecek. DİSK davası için ise Mayıs ayın- da bir karara vanlacağı bildiril- di. Nihat Sargın ve Haydar Kut- lu'nun da aralarında bulundu- ğu TBKP yöneticilerinin duru- munun, Ankara DGM'de per- şembe günü yapılacak duruşma- da ele alınması bekleniyor. 140, 141 ve 142. maddelerin yürür- lükten kalkmasıyla birlikte, bu maddelerden haklannda dava açılan TBKP yöneticileri için öncelikle bir karar verilmesi ge- rektiği belirtiliyor. Hukukçular, TBKP yöneticileri için bu mad- delerden açılan davalann orta- dan kalkması, gerektiğini savu- nuyorlar. TBKP avukatlannın, perşembe günkü duruşmada bu- na ilişkin istemlerini mahkeme- ye sunacaklan öğrenildi. DGM çevrelerinden ahnan bilgiye göre mahkeme heyeti, son gelişmeler karşısmda, halen süren davanın durumunun ne olacağı konusunda DGM Sav- cılığı ile savunma avukatlannın göruşünü aldıktan sonra kara- nnı açıklayacak. Mahkeme he- yetinin, duruşmada dava dosya- sını, konuya ilişkin göruşünü bildirmesi için savcılığa iletebi- leceği, aynca savunma avukat- larından da göruşlerini aynntı- h bir biçimde iletlemelerini iste- yebileceği belirtildi. DGM Savcıhğı'nın 11 Mart 1988 tarihli iddianamesinde, Sargın için 140. maddenin 19 kez, 141/1. maddenin bir kez, 142/1-6. maddenin 7 kez, 142/3-6. maddenin 13 kez, Kut- lu için ise 140. maddenin 17 kez, 141/1. maddenin bir kez, 142/1-6. maddenin 6 kez, 142/3-6. maddenin de 15 kez uygulanması isteniyor. Ancak, Terörlü Mücadele Yasası'nda, 142. maddenin 3. fıkrasında belirtilen "bölücü- Iflk" eyleminin herhangi bir şid- det unsuru aranmaksızm yine suç olarak yer alması, hukukçu- lar arasında farklı değerlendir- melere de yol açıyor. Yasanın yürürlüğe gırdiği tarihten bu ya- na gerçekleştiren uygulamaları da göz önünde tutan hukukçu- lar, bu konuda iki ayn görüşün ortaya çıktığım belirtiyorlar. 142. maddenin bütünüyle yü- rürlükten kalktığını anımsata- rak bu nedenle bugüne kadar 142/3'ten açılmış davaJarın da otomatikman "konusu kalma- dığı" için ortadan kaldınlması gerektiğini belirten hukukçular, bazı mahkemelerin ise yeni ya- sanın da bu eylemi suç sayarak farklı bir tutum sergilediklerini ifade ediyorlar. Bu açıdan, Sar- gın ve Kutlu için 142/3'ten açı- lan davada verilecek karar da merakla bekleniyor. Sargın-Kutlu davalan öte yandan Sargın ve Kutlu için Cumhurbaşkanı'na ve TBMM'nin manevi şahsiyetine hakaret ve suç olan fiili övmek eylemlerinden ötürü açılan da- valann ise süreceği kaydedili- yor. Bu maddelerden verilecek cezalann ise çıkanlan şartlı tah- liye hükümlerinden yararlana- cağı ve mahkûmiyet kararı ve- rilmesi halinde verilecek cezanm beşte birinin yatılması, Sargın ve Kutlu'nun serbest kalmalan için yeterli olacak. Iddianame- de, Sargın için 158/2-3. madde- nin 5 kez, 159/1. maddenin 8 kez, 312/2-3. maddenin 4 kez, Kutlu için ise 158/2-3. madde- nin 5 kez, 159/1. maddenin 6 kez, 312/2-3. maddenin de 4 kez uyglanması isteniyor. Anayasamn 14, 24 ve 68. maddelerinde henüz herhangi bir değişiklik olmaması nede- niyle, TBKP'nin kapatılması is- temiyle Anayasa Mahkemesi'- nde açılan davanın ise son ge- lişmelerden etkilenmeyeceği ve süreceği belirtiliyor. Banş davası Yakiaşık 10 yıldır süren Ba- nş Derneği davası için de Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin 30 nisan salı günü karannı açıkayacağı bildirildi. Askeri Yargıtay 3. Daire'deki yargıçlann yarın bir araya gelecekleri ve son yasal düzenleme karşısmda süren da- valann durumuna ilişkin değer- lendirme yapacağı bildirildi. Bu çerçevede 141. madde uyarınca hakkında dava açılan ve kapa- tılması kararı verilen Banş Der- neği'nin durumunun da açıklı- ğa kavuşturuiacağı belirtildi. Vanlacak karann da 30 nisan günü açıklanacağı kaydedildi. Bu davada, Reha Isvan ve, Mah- mut Dikerdem dışında yargıla- nanlar için verilen mahkûmiyet Hastane açılışı Özal ve Başbakan Yıldınm Akbulut, dün Törkiye gazetesi tarafmdan Şişli'de yapbnlan hastanenin açılı- şını yaptılar. Türkiye gazetesi sahibi Enver Ören'in de hazır bu- lunduğu açılış löreninde bir konuşma yapan Özal, Türkiye'nin dünya siyasetindeki yer ve agıriıtmın her geçen gün biraz daha artUğını söyledi. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın da Türkiye'de yaşa- yan insanlardan 35 müyonunun sağhk güvencesine kavuştuğu- nu ifade etti. Hastane 9.5 milyara mal oldn. (Fotograf: AA) SHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmak için çalışmalara başladı Terörle mücadele,mahkemelikTerörle Mücadele Yasası'nın özellikle basınla ve TCK'nın 125 ile 146. maddeleriyle ilgili olarak SHP, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmak için hazırlıklara başladı. Anayasamn 'eşitlik' ilkesine aykın düşüldüğü görüşünden hareket eden SHP'liler, hukukçulardan rapor istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Terörle Mücadele Ya- sası'nın bazı maddelerinin de- ğişmesi için SHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya ha- arlandığı öğrenildi. Tahliyede çifte standart, basına getirilen cezalar ve terör suçlannda farklı yorumlara neden olabilecek maddelerin Anayasa Mahkeme- si'nde ıpıalı ısicneceK. Yürürlüğe girmesinden sonm yasanın maddelerini tek tek in- celeyen SHP'li hukukçular ha- zırlıklannı sürdürüyor. Edinilen bilgiye göre, önümüzdeki gun- lerde teknik hazırbklar tamam- lanacak ve Anayasa Mahkeme- si'ne başvuru yapılacak. Yasada antidemokratik bulu- nan hükümler ve buna ilişkin değerlendirmeler şöyle: • Terör yasasının tanımı son derece geniş ve farklı yorumla- ra açabilecek nitelikte. O neden- le tanımın daha net ve sınırarı- nın daha iyi çizilmesi gerekli. • Basına getirilen cezalar ba- sın özgürlüğüne darbe vuracak ölçülerde. Sorumlu yazı işleri müdürüne verilmesi öngörülen hapis cezasının da kaldınlması gerekli. • Terör suçlanndan yargıla- nanları savunacak avukat sayı4 sının üçle sınırlandınlması anti" demokratik bir uygulama. Sa- vunma hakkına kesinlikle smır- landırma getirilmemesi gerek- mektedir. Terör suçlanna veri- lecek cezalann üst smınmn açık tutulması ilerde son derece sa- kıncalı durumlara neden olabi- lir. Yasada yer alan hükümler- le 5 yıl hapise mahkum olan bir kişinin cezasını yargıçlann 36 yı- la çıkarması mümkün. • Cezaların tecili konusunda çifte standart uygulandı. Sağ görüşlü mahkumlar yasadan en geniş şekilde yararlamrken, sol görüşlülerden bu olanak esir- gendi. Devlete yönelik suç işle- yenlere de şartlı tahliyenin kısıth uygulanması eşitsizlik yarattı. ANAP'lılar Meclis'in mayıs ayında kapanması eğiliminde TBMM tatil hazırlığındaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, anayasa değişikliği dı- şında düşündüğü yasal düzenle- meleri, Terörle Mücadele Yasa- sı ile birlikte TBMM'den geçir- mesi ile Meclis gündemi boşal- dı. ANAP grubu, büyük kong- re öncesi mayıs ayı sonunda TBMM'nin tatile girmesi eğili- mini taşırken gündemde tmar Yasası değişikliği, belediyelerle ilgili düzenlemeİCT ve TCK de- ğişikliklerini içeren yasa tasarı- sı bulunuyor. Cumhurbaşkanı özal'ın istediği anayasa değişik- liklerinin ise partiler arası uzlaş- ma sağlanamaması halinde bu yasama yılında TBMM'den çı- kanlması mümkün görühnüyor. Cumhurbaşkanı Özal'ın iste- diği TCK'nın 141, 142 ve 163. maddeler ile Kürtçe yasağının kaldırılmasına ilişkin düzenle- meler, Terörle Mücadele Yasası kapsamında gerçekleştirildi. Özal'ın anayasa değişikliği pro- jesi ise henüz partiler arası di- yalog kurulamadığı için askıda kaldı. Anayasa değişikliği tanış- malarının mayıs ayı içerisinde yeniden gündeme getirilebileceği Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın anayasa değişikliği dışında düşündüğü yasal düzenlemeleri Terörle Mücadele Yasası ile birlikte TBMM'den geçirmesi sonucu Meclis gündemi de boşaldı. Meclis'te tmar Yasası, TCK değişiklikleri ve belediyelerle ilgili düzenlemeler görüşülecek. ANAP'blar anayasa değişikliğini de gündeme getirmeye çalışacaklar. mine getirileceğini açıklamışlar- dı. Henüz partiler arası uzlaşma girişimleri başlamadığmdan bu yasama yıh içerisinde anayasa değişikliklerinin TBMM'ye geti- rilmesi zayıf olasüık olarak de- ğerlendirih'yor. TBMM gündeminde ise 12 yasama dokunulmazhğının kal- dınlması dosyasının j.ını sıra çok sayıda uluslararası anlaşma ve büyük çoğunluğu komisyon- larca ret edilen 39 yasa tasarı ve önerisi bulunuyor. TBMM'nin carşamba gunkü toplanacak olan genel kurulun- da ANAP Izmir milletvekili Işı- lay Saygın'ın Imar Yasası'nda değişiklik önerisinin görüşülme- sine devam edilecek. Daha son- ra sırasıyla Malatya milletvekili belirtiürken ANAP grup baş- kanvekillerinin de bu konuda SHP ve DYP grubu başkanve- killeri ile diyalog arayışına gire- bilecekleri bildirildi. Cumhur- başkanı özal'ın isteği üzerine hazırlanan anayasa taslağı, mil- letvekili sayıamn 600'e çıkanl- masını, seçmen yaşmın İ8'e in- dirilmesini, cumhurbaşkamnın halk tarafmdan seçilmesini, anayasamn 14 ve 24'üncü mad- delerinde değişiklikler yapılma- sını öngörüyordu. Başta Başbakan Yıldınm Ak- bulut olmak üzere ANAP yöne- ticileri, anayasa değişikliklerinin ancak partiler arası referandu- nıa gitmeyecek bir uzlaşma sağ- lanması halinde TBMM günde- Bülent Çaparoğlu'nun yeni ku- rulan belediyelere mali yardım yapılmasına ilişkin önerisi ile TCK yasasında değişiklikler içe- ren yasa önerisi görüşülecek. Sermaye Piyasası Yasası'run bazı maddelerinin değiştirümesi hak- kındaki tasan ile orman köylü- lerinin kalkınmalannın destek- lenmesi hakkında tasarı da TBMM'nin bu yasama yıh içe- risinde çıkarılmaya çalışılacak. TBMM Genel Kurulu günde- minde bulunan dokunulmazlı- ğın kaldınlması dosyalarında 6'sı HEP Malatya milletvekili Ibrahim Aksoy, 3'ü HEP lstan- bul milletvekili Mehmet Ali Eren, l'i SHP Diyarbaku- millet- vekili Fuat Atalay, l'i SHP Içel milletvekili Fıkri Sağlar, l'i de SHP Ankara milletvekili Tevfik Koçak hakkında bulunuyor. TBMM Başkanı Kaya Er- dem'in çabalarına karşın Meclis iç tüzüğünün bu yasama yılın- da çıkarılması da mümkün gö- rulmüyor. TBMM'de grubu bu- lunan siyasi partilerin yönetici- leri, içtüzük taslağının bir kaç maddesi dışında bütünü üzerin- de anlaşma sağlamışiardı. ve beraat kararlan zaman aşımı nedeniyle ortadan kalkmıştı. Askeri Yargıtay'ın yürürlük- ten kaldınlan maddeler uyann- ca açılan ve halen süren dava- larda beraat karan vermek, da- vanın düşürühnesi ya da dava- mn ortadan kaldınlması seçe- neklerinden biri üzerinde karar kılındıktan sonra bu konudaki tüm davalara bu karann uygu- lanması üzerinde durduğu da öğrenildi. Askeri Yargıtay"m halen 3. Daire'de bulunan DİSK davası için karannı da mayıs ayında açıklayacağı bildirildi. DİSK'in de 141. madde uyarınca kapa- tılması isteniyor. Bunun gibi başlangıçta 300 sanıkh olarak açılan Ankara TKP davasının 30 sanığı için 142. maddeden ve- rilen mahkûmiyet kaarlan da halen Askeri Yargıtay 5. Daire- si'nde bulunuyor. Bu sanıklar için de önümüzdeki aylarda bir karara vanlacağı belirtildi. Aynı şekilde haklannda bu maddelerden açılan ancak veri- len kararlan kesinleşen davalar için de önümüzdeki aylarda bir karar verilmesi bekleniyor. Bu davalann da bütün sonuçlany- la birlikte ortadan kaldınlması gerektiği ifade edildi. Siyasi davalann görüldüğü Yargıtay 8 ve 9. Ceza Dairele- ri'nin de bu ay sonuna kadar, yürürlükten kalkan bu madde- lerden açılan davalan bir sonu- ca bağlayacaklan bildirildi. YENİ YASA Jandarma mülkiamir emrinde FARUK BtLDtRİÇİ ANKARA — Jandarma Ya- sası değiştirilerek jandarma ye- niden vali ve kaymakamlann emrine veriliyor. Silopi ve ldil 1 de meydana gelen son olaylar- da yoğunlaşan jandarma- kaymakam sürtuşmesinin gide- rilmesi için illerde jandarmamn mülki amirlerden bağımsız gö- rev yapmasım önleyici hüküm- ler getiriliyor. ANAP Bitlis Milletvekih" Fa- ik Tanmcıoglu, 1983 yıhnda yü- rürlüğe giren 2803 sayılı yasayı değişiirerek lller ldaresi Yasası 1 nın hükttmlerinin uygulanması- m öngören bir yasa önerisi ha- zırladı. Tanmaoğlu'nun önü- müzdki günlerde TBMM'ye sunması beklenen yasa önerisi, jandarmayı lçişleri Bakanlığı bünvesinden alarak genel komu- tanlığa bağlayan hükümleri yü- rürlükten kaldırüıyor. Tanmcıoğlu'nun yasa önerisi- nin kabul edilmesi halinde jan- darma, lller ldaresi Yasası'nm şu hükümlerine göre görev yapacak. "• Vali, il sınırian içinde bu- hınan genel ve özel bütün kol- luk teşkilatının amiridir. • Valiler, genel ve özel kolluk amirlerinin birinci derecede di- ğer memurlann ikinci derecede sicil amirleridir." Bu hükumlerin yürürlüğe gir- mesiyle jandarmalar illerde va- lilerden, ilçelerde kaymakamlar- dan emir alacaklar. Vali ve kay- makamlar jandarmamn sicil amirleri olacak. Böylece illerde- ki tüm zabıta kuvvetleri mülki amire bağlı olacak; jandarma- mn genel komutanlığa bağlı ola- rak görev yapacak mülki amir- den bağımsız çabşması önlenmiş olacak. tçişleri Bakanlığı'ndan üst dü- zey bir yetkili, "1983 yıhnda Jandarma Yasası'nda yapdan defişikliğin vali ve kaymakam- lann jandarma üzerindeki tasar- ruf yetkisini ortadan kaldırdıguu" belirtti. Yetkili, Cumhuriyet'e, "Özellikle Dogu- da son zamaularda jandarma ile halk arasındaki çatışmalarda kaymakamlar devreye giremedi. Bu degişildikle bu rahatsızuk gi- derilmiş olacak" diyerek şu de- ğerlendirmeyi yaptı: "• Tanmcıoglu'nun hazıriadı- p teklif, yeni Jandarma Yasası, D tdaresi Yasası'na aykın hü- kumlerini iptal eden tek madde- den ibaret. Ama bu teklifi, bir fırsat olarak değeriendirebiliriz. Jandarmamn da bazı rahatsız- lıklan olduğunu biliyoruz. tçiş- leri Bakanlığı ile jandarma ara- sında bir orta yol bulnnarak ba- zı değişiklikler yapılabilir. • Jandarma, idari açıdan za- ten bakanlığımıza bağlı. Mer- kezde bir problemimiz yok. Jan- darma askerlik bakımından Ge- nelkurmay'a, hizmet bakımın- dan bakanlığa bağlı, seferberük zamanında da hizmet bakımın- dan yine Genelkunnay'a bağlı olacak. Faik Tanmcıoglu da januar- manın tçişleri Bakanlığı bünye- sinden alınmasının otorite boş- hığu yarattıgını savundu. Tanm- aoğlu, "Otorite boşluğu jandar- manın daha yoğun görev iistlen- diği Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu'da açıkça hissediliyor. tçişleri Bakanlıgı'nın bir kolu emni>et, bir kolu jandarmadır. Tek kollu duruma diişen tçişle- ri Bakanlıgı'nı bundan kurtar- mak lanmdır". POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMETÇETİNKAYA Yalmzlığın Resmidir Duvarda Asılı Olan... Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı... Bize çocukluğumuzda şunu öğretmişlerdi: — Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan... Çocuklar bahar sevinciyle birlikte renk renk giysileriyle coşkuyla kutlardı bayramlarını. Anneler babalar o bahar gü- neşinin altında çocuklarını izlerdi. Yavru kurtlar, beyaz giy- sili kelebekler, taşra kasabalarının dayanılmaz yalnızhğını bir anda doyumsuz mutluluğa dönüştürürdü. Gazeteciliğe başlamadan önce bir yıl öğretmenliğim var bir Anadolu kasabasında, 27 Mayıs Devrimi'nin hemen ar- dından. O yıl okuttuğum öğrencilerim bugün 38-39 yaşın- da. Ben de onlardan on yaş kadar büyük... Yıllar ne çabuk geçiyor. Zamanı saate mi ayarlıyoruz, yoksa saati zamana mı? Oldukça zor bir soru... Masamın üzerinde cezaevi mektuplan yığıldı yine. Bu kez eskisinden daha çok geliyor. Bir 23 Nisan yazısı bir anda ister istemez cezaevlerinden çıkamayanların mektuplanna yenik düşüyor. İlkay Erhan Çınar'ın Bartın Cezaevi'nden gönderdiği mek- tup en ilginç olanı. İlkay'ın öyküsünü Cumhuriyet okurları bilirler. Kendi deyişiyle "kanıtsız, tanıksız darağacı yolunda" bulunan bir idam hükümlüsü İlkay. Başından geçen öykü- yü anlatıyor ve şöyle diyor: "...Hakkımdaki dava dosyası, 3 Aralık 1989 ve bunu izle- yen tarihlerde Güneş, Cumhuriyet ve bazı basın organlannca kamuoyuna sunulmuş olmasına rağmen yargılamaya konu olan davanın önemli bilgilerini yenileme gereksinimi duyu- yorum. 1980 şubatında Istanbul, Kartal-Rahmanlar tren is- tasyonunda meydana gelen ve basında 'tren cinayeti' ola- rak anılan üç kişinin öldürülmesi olayının faili olduğum id- diasıyla yargılandım. Yargılama sonucunda muhbir ve tanık- ların tutarsız, duruşma tutanaklarına da hal ve tarif edile- meyen bariz mübayenetler' şeklinde geçen açık yalan ve çelişkilere, olayın geçtiği tarihlerde Erzurum ve Ağrı bölge- lerinde olduğumu, gerek 20'den fazla savunma tanığım ge- rekse resmi bir kanalla gelen raporla kanıtlamama, üç kişi- lik mahkeme heyetinden hukukçu mahkeme üyesinin be- raatımi isteyen 'muha- Bugün 23 Nisan basma yaptığı ben Ulusal Egemenlik ve hukukçu değil pilo- fv,«,,Lr tum' açıklamasıyla V V O U A mahkeme başkanlığı Içimde bir yapan subayın oyu ile w a r uax/a hiçbir somut veriye v a r ; n ° Vd suçiu pırıl pırıl. Caddelerde [• renk renk giysileriyle ' çocuklar dolaşıyor. İlkay Erhan Çınar, Qen jQ yaS//77//7 "Suçsuz ceza olmaz" ..*.• « ± diyoV mektubunda. geçtiği o yalnız taşra Hakkmdaki hükmün kasabasını özlüyorum. Askeri Yargıtay'ca da Yalni7İıfiın rtmmi onandıktan sonra da- 'a»»Z//y/n rGSmi vanm esas tamğı duvarda asılı sanki. muhbirin noterliğe ve- kÂutlu deÖİHm rip basında açıkladığı M U U U uoyilim. i t i r a f ı n d a , kendisi hakkında ifadesinin baskı ve gözdağı sonucu zoria- • nıp yalancı tamklığının ürünü olduğuna da değiniyor. İlkay'ın mektubu şöyle sürüyor: "...Yargılandığım ve adı geçen olayı üstlenen TKP/ML- TİKKO-1 davasında yaptıkları açıklamalar itiraf kabul edile- rek 3216 sayılı yasadan yararlandırılan sanıklar Vecdi Tap- ştn ve Mehmet Altıntaş, olay ve hakkımda yapmış oldukları açıklamalannda, ne olay ne de örgütleriyie ilgim olmadığı- nı belgeliyoriar. Adı geçen eylemi üstlenen TKP/ML-TİKKO örgütü, kamuoyuna yaptığı açıklamada, ne örgütleri ne de örgütlerinin gerçekleştirdiği eylemle ilgim olmadığını belge- liyor. Davanın iddia makamında yer alan askeri savcı Bin- başı Erdoğan Savaşeri, noterliğe ve basına yaptığı açıkla- mada, hakkımdaki kararda 'yanıldıklarını' belgeliyor. Dava dosyasının basın organlannca kamuoyuna sunulduğu sü- recte, Askeri Yargıtay'ın idam hükmüne gerekçe olarak 'ke- sin teşhisleri var' diyerek açıkladığı olay tanıklarının 'İlkay Erhan Çınar hapiste yatıyor, suçlu serbest' ve 'kendilerini polisin ve savcılığın yanılttığı' şeklındeki basın açıklamala- rı, hem Askeri Yargıtay'a yanıt niteliği taşırken hem de ey- lemle ilgim olmadığının bir diğer açık kanıtı durumundaydı. Görüldüğü gibi yargılandığım davayı oluşturan iddia maka- mı, muhbir, olayın görgü tanıkları, olayı gerçekleştiren ör- güt ve örgütün itirafçı sanıklarının ne olay ne de olayı ger- çekleştiren örgütle ilgim olmadığını belgelerie açıklamala- rına karşın Askeri Yargıtay'a defalarca yaptığımız iade-i mah- keme taleplerimiz hukukun en temel ilkeleri çiğnenerek red- dedilmiş, dosyamın da TBMM'ye gönderilmesryie mevcut hu- kuksuzluk yeni bir boyut kazanmış / kazandırılmıştır." İlkay Erhan Çınar bir hukuk cinayetini gözler önüne seri- yor. O nedenle de Bartın Cezaevi'nden haykırıyor. — Suçsuz ceza olamaz! Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. İçimde bir burukluk var. Hava masmavi, pırıl pırıl. Cadde- lerde renk renk giysileriyle çocuklar dolaşıyor. Ben 18 yaşımın geçtiği o yalnız taşra kasabasını özlüyo- rum. Yalmzlığın resmi duvarda asılı sanki. Mutlu değilim. P A R T İ L E R D E N Çevre raporu ANKARA (ANKA) — SHP'nin iktidara geldiğinde çevre konusunda "kirleten öder" politikası uygulayacağı belirtildi. SHP iktinnda aynca çevre bakanlığı kuruhnası da öngörülüyor. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Güneş Gürseler, SHP iktidannda uygulanacak 'çevre politikası'nın ana hatlanm belirleyen bir rapor hazırladı. önce SHP MYK, daha sonra da parti meclisinde ele alınacak raporda, sanayileşmenin yarattığı kîrliliğin bedelinin sanayileşmenin ortaya çıkardığı refahtan yararlananlarla yararlanmayanlar arasında hakça dağıtılacağı belirtildi. Çevre kirliliğinin "Herkes kendi kapısuım önünü süpürür" anlamına gelmediği kaydedilen raporda, çevre bakanlığı kuruhnası, insan ve yük taşmmasında demiryolunun payımn arttınlması öngörüldü. Raporda aynca, SHP iktidannda "gelişmekte olan ülkeler çevre birliği" kumhnası ve bu birliğin merkezinin Türkiye'de olması isteniyor. Aykırt için gensoru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP'nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut hakkında, "Bağ- Kur'u iflasa sürüklediği ve aciz duruma düşürdüğü" gerekçesiyye hazırladiğı gensoru önergesi dün TBMM Başkanlığı'na sunuldu. DYP milletvekillerinin imzasıru taşıyan önergede, "Bağ-Kur'un bir sosyal güvenlik müessesesi ohnaktan çıkarak adeta bir güvensizhk müessesesi haJine geldiği" savunuldu. Imren Aykut'un, bir demecinde Bağ-Kur'un 'iflas ettiğini' belirttiği vurgulandı. SHP seçimleri tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Manisa ve Aydın'a bağh bazı ilçelerde kongreler yapılmaya başlandı. Manisa'ya bağlı Akhisar ve Sarıgöl'de geçen hafta sonu ilçe kongreleri yapıldı. Akhisar'da genel merkez yanhsı Ismail Şahin ilçe başkanı seçilirken Sarıgöl'de de yine genel merkez yanhsı olan Hasan Keskin ilçe başkanı seçildi. Aydın'a bağlı Nazilli ilçesinde de genel merkez yanhsı Dr. Hüseyin Güney ilçe başkanlığına seçildi.