Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23NÎSAN1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
Feriha Tevfik, 1929 yılında gazetemiz tarafındandüzenlenen ilk güzellikyarışmasında birinci olmuştu
Cumhıniyet güzeli öldüBir süredir tedavi
gördüğü
Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'nde ölen
Feriha Tevfik,
Türkiye'ninilk
'güzellik
kraliçesi'ydi.
Kiiltur Servisi — Türlciye'nin
ilk güzellik kraliçesi Feriha Tev-
fik (74) dün sabaha karşı lstan-
bul'da Öldü. Feriha Tevfık bir
süredir Cerrahpaşa Tıp Fakül-
tesi Hastanesi'nde astun tedavisi
görüyordu.
1929 yıhnda Cumhuriyet ga-
zetesi tarafından düzenlenen
Türkiye'nin ilk güzellik yanş-
masında birincüik kazanan Fe-
riha Tevfik uzun zamandır Bos-
tancı'daki evinde yalnız yaşıyor-
du.
Feriha Tevfik iki yıl kadar
önce gazetemiz muhabirlerin-
den Nilay Karman'ın kendisiy-
le yaptı|ı söyleşide 60 yü önce-
sini şöyle anlatıyordu: "Organi-
zasyon bozuklugu nedeniyie be-
ni o yıl Avmpa ve Amerika'da-
ki güzellik yanşmalanna yetiş-
tiremedUer. Bir sonrmki yü,
1930'da ABD beni resmen iste-
di. Süksem çok büyüktü; çün-
kii bir ülkede ilk kez yapılan ya-
nşmada birinci seçilmiştim.
ABD'ye giderken transatlantik-
le okyanusu geçtik, sanıyonım
3 hafta sürdü. tnanır mısınu,
hiç keyfini çıkaramadım; çnnkii
yolda hastalandım.
Aynca yaşım da çok küçük-
tü. 14 yaşındaydım. Hiç olmaz-
sa 18 olsaydım sanıyonım baş-
ka tiiriü tat alırdım. Amerika'-
ya hasta hasta indim. Buna rafc-
meo çok sıikse yapUm."
1917 yıhnda tstanbul Üskü-
dar'da doğan ve ilk egitimini ya-
tılı olarak Erenköy llkokulu'n-
da tamamlayan Feriha Tevfik,
ilk evliliğini 16 yaşındayken
yapmış, bundan sonra sinema
ve tiyatrolarda rol almaya baş-
lamış. 1940 yılına kadar süren
sanat yaşamında oynadığı
önemli filmler arasında 'Leble-
bici Horhor", 'Tosun Paşa' ve
'Bir Kavuk Devrildi' de yer ah-
yor.
Ikinci evliliği de kendi ifade-
siyie 'şanssuJık yüzünden' iki yıl
süren Feriha Tevfık, üçüncü kez
bir ceza avukatıyla evleniyor.
Ancak kendisinden 30 yaş bü-
yük olan kocası evlendikten 14
yıl sonra 1955 yıhnda ölüyor.
Feriha Tevfik bundan sonra
hiç evlenmiyor. 'Çttnkü çocu-
ğum vardı, sevgfani ona adadım'
diyor.
*Ay, şimdi ben
Türk güzeli miyim?'
Tarih 3 Eylül 1929. Türkiye güzeli seçilen
Feriha Tevfik, şaşkınlığını Cumhuriyet
muhabirine bu kelimelerle ifade eder. San ile
kumral arasında dalgalanan ince bukleli
saçları, ela gözleriyle Feriha Tevfik, diğer
güzeller gibi sandalye üzerine çıkarak
'endamını' göstermişti.
FERİHA TEVFİK — 13 yaştnda Türkiye güzeli seçildi, 74 yaşında öldü.
Kiiltur Servisi — Gazetemiz
tarafından düzenlenen Türki-
ye'nin ilk güzellik yarışmasında
güzelleri beürleyen jüri, yazar,
ressam, mimar, tiyatrocu, Türk
ve yabancı gazetecilerden oluşu-
yordu. Jüride yer alan isimler
arasında Abdülhak Hamit, Ha-
lit Ziya Uşaklıgil, Cenap Şaha-
beddin. Hüseyin Rahmi, Peya-
mi Safa, tbrahim Çallı, Namık
tsmail, Nazmi Ziya, Mesut Ce-
mU, Muhittin Sadak, Vasfi Rı-
za Zobu, Bedia Muvabhit de
vardı.
Gazeie binasında düzenlenen
ve güzellerin birer birer sandal-
yenin üzerine çıkarak 'endam-
lannı' gösterdikleri bu ilk yarış-
mada Feriha Tevfik' in ardından
Seniye Hanım ikinci, Araksi
Hanım ise üçüncü oldular.
3 Eylül 1929 tarihli Cumhu-
riyet gazetesinde birinci sayfa-
dan verilen güzellik yarışması
haberinde Feriha Tevfik'le ya-
pılan bir söyleşi de yer alıyor.
Söyleşinin bazı bölümlerini su-
nuyoruz:
"San ile kumral arasında dal-
galanan ince bukleli saçları, ela
gözleri, uzun kirpikleri, düz ve
muntazam bir burnu ve tabii
kırmızılıktaki dudaklan ile gü-
lerek dedi ki: 'Ay inanamayaca-
ğım geliyor, doğru söyleyiniz,
şimdi ben Türk güzeli, Türk gü-
zellik kraliçesi miyim?'
Feriha Hanım beyaz krepsa-
tenden beyaz çiçeklerle süslen-
miş güzel bir tuvalet giymişti.
Saçlannın bukleleri omuzlarına
kadar sarkıyordu. Vücudu da
muntazam ve mUtenasip oldu-
ğu içindir ki hakemler tereddüt-
süz kraliçeliği ona verdiler.
Günün kraliçesinden bir mü-
lakat rica ettim. Memnuniyetle
kabul etti ve şöyle cevap verdi:
—Eski balıkhane nazırlann-
dan Mehmet Tevfık Bey'in to-
runuyum. Babam Mehmet Ibra-
himzade Bey'dir. Müsabakaya
ailemin teşviki ve biraz da ken-
di isteğimle girdim. Doğrusunu
isterseniz hiç de bu neticeyi ala-
cagımı bilmiyordum.
Sinema artistliğine çok mera-
kım var.Sesim de iyi ve yüksek-
tir. Bunun için yeni yapılan
'Kaçakçüar' sesli filminde bana
birinci rolü verdiler. Muvaffak
olmaya çalışıyorum. Yakında
konserlere başlayacağım. Sine-
ma için hariç memleketlere git-
mek bana güç gelir, çünkü çok
vatanperverim. Buradan ayrıl-
mak istemem.
—Düşününüz ki hariçte bi-
zim için daha iyi ve canlı bir
propaganda olabilirsiniz.
—O halde iyi bir teklif olur-
sa giderim.
—Sporu sever misıniz? Sizi
böyle kraliçe yapan bu güzelli-
ği nasıl kazandınız ve nasıl ida-
me ediyorsunuz?
—Sporu severim, fakat pek
az meşgul olabildim. Söylediği-
niz gibi güzel olduğuma kani de-
ğilim. Fazla tuvalet yapmam,
boya pek az kullanınm. Saçla-
nmı bir defa kestirmiştim, son-
ra gene uzattım, çünkü böyle
daha çok yaraşıyor.
San ile kumral arasında dal-
galanan ince bukleli güzel kıza
son sualimi sordum: Güzellik
kraliçeliginı neye nvedyunsu-
nuz?
San saçlı, ela gözlü, uzun kir-
pikli, kırmızı dudaklı güzel kız
güldü ve dedi ki:
—Kimbilir... Güzeüiğime
medyunum ihtimal..."
Silahlı beş kişi 220 milyon nakit, 5 milyarlık çek ve senetle 2 bin dolar ve 2 bin markı aldılar
Halıcıoğlu'nda soygun: 230 milyonÇıksalın Mahallesi'ndeki
Kule Kardeşler Et
Kombinası'na gelen silahlı
soyguncular, işyerindeki
çalışanları bomba
tehdidiyle etkisiz hale
getirdiler. Siyasi polis
içeriden yardım olasılığı
üzerinde duruyor.
Soyguncuların eşkâllerinin
belirlendiği bildirildi.
tstanbal Haber Servisi — Halıcıoğ-
lu'nda özel sektöre ait bir et kombina-
sı, silahlı 5 kişi tarafından soyuldu.
Soyguncular 230 milyon lira para ile
toplam 5 milyar lira değerinde çeki
gaspederek kaçtılar. Dün saat 13.00 sı-
ralannda meydana gelen olay çevrede
heyecana yol açtı.
Çıksalın Mahallesi Unvan Sokak 16
numarada bulunan Kadir Kule'ye ait
"Kule Kardeşler Et Kombinas"na ge-
len silahlı 5 kişiden bin kapıda bekler-
ken 4'ü içeri girdi. Ellerindeki pakette
bomba olduğunu bildiren soyguncular
isyeri sahibi Kadir Kule ve çausan 5 ki-
şiyi yere yatırdılar.
Kasiyer Deniz Barias ve işçi Durmus
Sivri'nin başına silah dayayan kimliği
henüz belirsiz soyguncular, Kule'ye ka-
sayı actırarak ilk belirlemelere göre
içindeki 220 milyon lira nakit para, 5
milyar lira değerinde çek ve senetle 2
bin dolar ve 2 bin markı alarak 34 E
9025 plakah lacivert Toros marka bir
çalıntı otomobille hızla olay yerinden
uzaklaştılar.
Dün sabah Kocasinan'dan gaspedil-
diği belirlenen otomobil, olayın ardın-
dan örnektepe'de terk edilmiş ölarak
bulundu. Görgü taruklan elinde siyah
bond tipi çanta bulunan bir kişinin Ali-
beyköy yönüne doğru yaya kaçtığıru
ifade ettiler. Kule Kardeşler Et Kom-
binası'nın sahibi Kadir Kule, olayı şöy-
le anlattı:
"Bir süredir müşterilerden topladı-
ğımız çeklerle nakit parayı kasada sak-
hyorduk. Bugiin de (dün) bankaya gö-
tiiriip yatıracaktık. Odamda çahşırken
silahlı beş kişi içeriye girdi. Bizi tartak-
ladılar ve yere yatırdılar. Kasayı açtı-
np para ve çekleri aldılar. Telefonlan
bile kırdılar. Soygunculan görsem ta-
nınm."
Siyasi polis, olayı soruştururken soy-
gunculara içeriden birinin yardun et-
miş olabileceği olasılığı üzerinde de
durduklannı söyledi. Soygunculann
yakalanması için bölgede geniş operas-
yonlara başlandı.
Et kombinasındaki işciler de soy-
gunculann eşkâllerinin belirlenmesi ve
îfadelerinin alınması için Emniyet Mü-
dürlüğü'ne götürüldüler.
Türk sineması
Inanoğlu'nu kaybetti
ABD'de tedavi görmekte olduğu
hastanede ölen Berker İnanoğlu 49
yaşındaydı.
TURHAN GÜRKAN
Sinemamıza 27 yıldır emek
veren Berker tnanoğlu, çağımı-
zın ölumcul hastalığının kurbanı
oldu. Tedavi gördüğü ABD'de-
ki New York Hastanesi'nde 49
yaşında yaşama veda etti. 1942
yıhnda Safranbolu'da doğan
Berker tnanoğlu, yapımcı-
yönetmen ağabeyi Türker tna-
noğlu gibi kendisine uğraş ola-
rak sinemayı seçtikten sonra en
çok fihn üreten yapımcılardan
biri olmuştu. Son yülarda TVde
gösterilen Türk fıhnlerinin bü-
yük bölümü de Berker İnanoğ-
lu firmasının Urünüydü.
Nişan Hançer, Osman F. Se-
den, Lütfi Ö. Akad gibi yönet-
menlere asistanlık yaptıktan
sonra 1960'ta yönetmenliğe baş-
layan, 1%2'de de kendi fırması
Erler Film'i kuran altı yaş büyük
ağabeyi Türker Inanoğlu'ndan
iki yıl sonra Berker İnanoğlu, 22
yaşındayken Er Fim'i kurarak
yapımcılığa atıldı. On yıl sonra
da 1974'te oğlunun adını taşıyan
Sezer Film'i kurarak yapımcıh-
ğı aralıksız sürdüren Berker İna-
noğlu, 150 dolayında filtne im-
zasını atarak bu alanda bir re-
kor kırdı. Bunların çoğu tecim-
sel nitelikli piyasa filmleriydi ve
büyük gişe hasılatı elde ediyor-
du. Ancak sinema alanından ya-
samını kazanan çok sayıdaki
oyuncu ve figürana, işçiye, tek-
nik adama iş sağlaması yönün-
den belli bir işlev yüklenmiş ve
yülar boyunca da bunlan aksat-
madan yerine getirerek büyük
yarar sağlamıştı. Berker İnanoğ-
lu, 12 Eylül sonrasında siyasal
bir partiye yardım ettiği gerek-
çesiyle tutuklanmış, MHP dava-
sında yargılanmış, sonra serbest
bırakılmıştı.
1970'li yıllarda sînemamızda
bir "çocuk yüdızlar" dönemi ya-
şanmış, tamnmış yapımcıların
çocukları üzerine özel senaryo-
lar ısmarlanmış, bu çocuklann
başrolünü oynadığı birçok ço-
cuk serüven filmi yapılmıştı.
Yapımcı-yönetmenlerden Ümit
Ulku'nun oğlu Menderes Utku
"Afacan", Türker lnanoğlu'nun
ilk eşi sinema oyuncusu Filiz
Akın'dan olan oğlu llker İna-
noğlu "Yumurcak", Berker lna-
noğlu'nun oğlu Sezer tnanoğlu
da "Sezercik" adını taşıyan seri
fîlmlerde oynayi'rak "Ayçecik
1
'ten sonra oluşan yeni bir çocuk
fılmleri çağmı açmışlardı.
Berker lnanoğlu'nun yapım-
cı olarak imza attığı başhca
filmleri şöyle: Refık Halit Karay
uyarlaması "Karlı Dagdaki
Ateş", Esat Mahmut Karakort
uyarlaması "Erikler Çiçek Açtı",
"Ölünceye Kadar", "Kaldınm
Çiçegi", "Şehir Eşkiyası", "Ça-
hnmıs Hayat", "Seni Sevmek
Kaderim", "Anadolu Ekspresi",
"Hayat mı Bn?" "Anneler Gü-
nü", "Sahipsider", "Sayılı Kaba-
dayılar", "Seıercik-Küçük Mü-
cahit", "Sıgıntı", "Bitirimler Sı-
nıfı", "Çapkın Kızlar", "Kader
Yolculan", "İki Kızgın Adam",
"Küvük Ev", "Öksüzler", "Tat-
lıra". "Alınyazım", "Yasak tiiş-
ki", "Kadın Bir Defa Sever."
TDICnıneskiü>derince kurulandenıek, dilinözleşmesinden yana
Dil Derneği 4 yaşında
Dil Derneği yazmanı Sevgi Özel, derneğin
kuruluşunun 4. yılı nedeniyie yaptığı
açıklamada, "Ülkemizdeçağdaşbilimi, sanatı
algılatmaktan uzak bir anadili öğretiminin yanı
sıra dilimizi yeniden yabancı dillerin
boyunduruğuna itme çabaları olduğunu"
söyledi. Özel, 12 Eylül rejimiyle birlikte
Atatürk'ün mirası olan Türk Dil ve Tarih
Kurumu'na el konulduğunu vurguladı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü- uzak bir anadili ögreniminin ya-
rosu) — Atatürk'ün kurduğu nı sıra dilimizin, yeniden yaban-
Dil ve Tarih Kurumu'nun kapa- cı dillerin boyunduruğuna itildi-
tılmasından sonra kunılan Dil gine" dikkat çekti. özel, 12 Ey-
Derneği 5. yaşma bastı. Amacı lül rejimiyle birlikte Atatürk'ün
"Türkçenin özleşerek bütün bi- kalıtı olan Türk Dil ve Tarih Ku-
lim, sanat, teknik kavramlan rumu'na "el konulduğu"nu vur-
karşüayacak biçimde gelişmesi" gulayarak şu görüşlere yer ver-
olan Dil Derneği'nin yayın orga- di:
nı "Çagdaş Türk DUi"nin de 39.
sayısı yayımlandı. "Atatürk, kalıünın bir bölü-
22 Nisan I987'de Türk Dil «nünden kurumlar yoluyla tüm
Kurumu'nun eski üyelerinden ulusun yararlanmasını istemişü.
34 kişinin önderliğinde kurulan Kalıt "« durumda, bunu bilmek
Dil Derneği'nin geliri, üye öden- berkesin hakkıdır. Çünkü söz
tileri ve bağışlardan sağlanıyor. konusu kalıt Sayın Evren'in de-
Derneğin ayhk dil ve yazm der- &, Atatürk'ündür.
gisi Çağdaş Türk Dili'nin yanı
sıra "Yazım Kılavuzu" "Bilim
Dili Türkçe / Yaan Dili Türkçe"
adlı yayınlan sunuluyor. öğren-
Dilde devlet eliyle başlatılan
kargaşa başta ögretmen ve öf-
renciler olmak iizere herkesi güç
durumda bırakmaktadır. 12 Ey-
lül'le yerleşen 'Atatürk üke ve
inkılaplan' kalıbının arkasında
dil devrimi işlevsiz kılınmakta-
dır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk BayTamı nedeniyie yi-
ne aynı kalıp sözler dillerden
düşmevecektir. Her insan anadi-
liyle özgür düşünceye ulaşır. 8
yıldır Tiırkçenin gelişmesine en-
gel olan yasalar, uygulamalar,
gerçekte düşünce özgürlüğüne
ozanan yolu da kapamaktadır."
"Düşünce özgürlügünden,
anayasa değişikliğinden sık sık
söz edildiği şu günlerde Ata-
türk'e ve Türkçeye tüm uhısa ya-
pılan haksızlıgın düzeltilmesini"
isteyen Özel, "Atatürk'ün vasi-
yetini yok sayan, devrimleri kı-
sıtlayan bu yasalar Türk-İslam
sentezci uygulamalar sürdükçe,
bugün coşkuyla bayram kutla-
yacak çocuklarımıza, gelecekte
altından kalkamayacaklan bir
yük bırakmış oluruz" dedi.
ciler için "Türkçe Sözlük" ile
"Dilbilim" ve "Türkçe" adlı ya-
pıtlann da basımı önümüzdeki
günlerde tamamlanacak.
Dil Derne'ği Genel Yazmanı
Sevgi Özel, derneğin kuruluşu-
nun 4. yılı nedeniyie yaptığı
açıklamada, "Ülkemizde çağdaş
bilimi, sanatı algılatmaktan
PC esaslı CAD/CAM sistemlerinde
HARDVVARE sorumluluğu alacak;
INGİLİZCE BİLEN ve ELEKTRONİK
(bilgisayar) konusunda yüksek eğitimli
eleman alınacaktır.
İlgilenenlerin, 174 18 25 Nolu telefondan
randevu almalan rica olunur.
DUNYADA BUGUN
ALİStRMEN
Ya Hiç Anlamamış...
Kimileri TCK'nın 163. maddesinin kaldınlmış olmasından
kaygı duyuyorlar. Oysa ne 163. madde ne de 141-142. mad-
deter kalkmış durumdadtrlar. Terör ile Mücadele Yasası ile
durum daha da ağırlaştırılmıştır. Önümüzdeki günlerde ta-
nık olacağımız gelişmeler, demokrasiye doğru yöneldiğimi-
zi sananların ne denli aymazlık içinde olduklarını herkese
gösterecektir.
Olayın bu yönünü bir yana bırakalım ve şu soruya yanıt
arayalım:
"Terör ile Mücadele Yasası, laikliği koruma açısından ye-
terli bir güvence oluşturuyor mu?"
Ne gezer,
16a madde gibi ondan daha baskıcı olan yeni yasanın hü-
kümleri de bugünkü Türkiye'nin içinde bulunduğu gerçek du-
ruma uymayan bir varsayıma dayanmaktadır.
Bu varsayım temelden gelen laiklik karşıtı akımlara karşı-
lık tavanda onu korumaya karariı bir devlet örgütünün otdu-
ğudur.
Bugün ise durum tam tersinedir.
Tavanda devletin çeşitli örgütlerine sızmış tarikatçı, şeri-
atçı, Türk-İslam sentezci güçler devlet erkini kullanarak dini
politikaya alet etmeye, devlet düzeni haline getirmeye çalışı-
yorlar. Tabanda ise inanmış Müslüman çoğunluk, laikliğin yeh
rarlannı yaşayarak gördüğünden ona sahip çıkıyor.
Durum böyle olunca laikliği ceza yasalarıyla korumaya kat-,
kışmak demokratik olmadığı gibi etkili de olmuyor.
Devletin içine cöreklenmiş olanlar laiklik karşıtı girişimle-
rini devlet örgütleri aracılığıyla sürdürüyorlar. Dünkü Cum-
huriyet'in 4. sayfasında yayımlanan Hakan Aygün'ün haben
bu gelişmenin somut bir ömeği. Milli Eğıtim Bakanlığı bir yan-
dan açılış onayı bekleyen 175 imam hatip lisesinden 54'ünün
açılmaya elverişli olduğu yolunda rapor verirkeıi öte yandart
da egitimini sürdürmekte olan okullara da ek bina ve derslik;
ekleyerek 100 bin kişilik yeni bir kontenjan yaratmış bulunu-
yor.
Bu gelişmelere koşut olarak Bakanlık, zorunlu ilköğretim
sekiz yıla çıkarken Kuran kurslannı da "örgün eğitim kurumu"
adı altında uygulamada ortaokul düzeyine getirecek bir dü-,
zenlemeyi gerçekleştırmiş bulunuyor. ;
Yeni uygulamayla üç yıllık Kuran kursunu bitiren bir öğ-
renci kolayca lıseye girebilecek. Bu, ya laik eğitim yapılan
bir lise olabilir ya da imam hatip okulu. İmam hatip çıkışlıla-
rın genellikle vali, kaymakam, polis müdürü gibi kamusal gö-
revlere ya da savcılık ve yargıçhk gibi işlere eğilim duyduk-'
ları ve buralara ulaşmaya çalıştıkları, doruktaki "laik" kişile-'
rin tarikatlan en yüksek yargı organlarına kadar ulaştırdıkla-.
rı da düşünülürse, Türkiye'de nelerin planlanmakta olduğu.
kolaylıkla anlaşılabilir.
Bu gelişmeler karşısında en acınacak tepkiyi gosteren ki-
şi ise Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol.
Hemen belirtmek gerek, Avni Akyol'un zaman zaman kendi
örgütü içinde yürüttüğü mücadeleyı biliyoruz. Sayın Bakan
"liberal gösterip baskıcı vuran" bazı kabine arkadaşlarının,
tersine. içtenlikli ve dürüst bir kişi olabilir.
Ne var ki Avni Akyol'un kişiliği ne olursa olsun, Milli Eği-
tim Bakanı olarak performansı gerçekten ıçler acısıdır.
Nitekim Sayın Bakan, Kuran kursları konusundaki yeni uy-
gulama için insanın yüreğini burkan bir açıklama yapmıştır..
Bakın Akyol açıklamasında ne diyor:
"Bu uygulamaya gitmesek ne olacak? Zaten Kuran kurs-
ları faaliyetlerini sürdürmüyorlar mı? Bizim yapmak istediğK
miz tevhtdi tedrisata uygun olarak hepsini denetim altına al-
mak."
A Bir Milli Eğitim Bakanı böyle bir açıklama yapabiliyorsa tev-
hidi tedrisatı, laik eğitimi ya hiç anlamamış ya da bakanltğı.
içindeki ser güçlerine iyiden iyiye teslim olmuş ve artık ken-
di makamını korumaktan başka bir şey düşünmüyor demektit:
Her iki halde de ülke açısından çok ciddi bir tehlikeyie karşC
karşıya bulunduğumuz açıktır. ,.-,
IsTANBUL
Borsa yîne
bombalandıKaraköy'deki İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası'ndaki patlama hasara neden oldu.
tzmir'de Küçükyalı polis karakolu önünde ses
bombasıpatladı.
Haber Merkezi — tstanbul'- Olayla ilgili olarak şüpheli
da borsaya, İzmir'de ise bir ka- iki kişinin gozaltına alındığı öğ-
rakola bombalı saldında bulu- renildi.
nuldu. Her iki patlama hasara İzmir'deki patlama ise saat
yol açtı. 21.30 sıralannda meydanageldi. '
Tophane'de bulunan Istan- Mithatpaşacaddesinde, Konak
bul Menkul Kıymetler Borsası'- Emniyet Amirliği ile Küçükyalı •
na dün akşam atılan bomba polis karakolunun bulunduğu 5
üçüncü saldırı oluyor. Borsa- katlı binanın, 180sokağabakan
nın kapısına bir kişi tarafından pencerelerinden birinin önünde
bırakılan paket saat 20.30 sıra- şiddetli bir patlama oldu.
larında büyük bir gürültü ile Patlama sonucu Konak Em-'
patladı. Olayda borsa ile çev- niyet Amirliği binasıile 180so-'-
kak içindeki çok sayıda binanın -
camları kırıldı. "~
:
redeki binaların camları kırıl
dı.
KlSA KISA
• Tunceli'nin Hozat ilçesi Dajören köyü muhtarı
teTÖristlerin saldmsına uğradı. Önceki gece Dalören
köyüne gelen bir grup terörist, köy muhtarı Mehmet
Zengin'in evine silah zonıyla girdi. Teröristler, muhtan
evden dışan çıkararak kurşunladılar. Ağır yaralanan
Mehmet 2^engin, Elazığ Devlet Hastanesi'nde tedavi altına
alındı. Teröristlerin yakalanmasına çalışıldığı bildirildi.
• Terörte Mücadele Yasası'ndan yararlanarak tahliye
olan bir kişi, Konya'da bıçaklanarak öldürüldü. Isparta
Askeri Cezaevi'nden tahliye olduktan sonra Konya'ya
gelen Ali Yakut (36), arkadaşı Ramazan Avcı gittikleri
meyhanede tartışmaya başladılar. Alkol alan iki arkadaşın
içki sonrası başlayan tartışması kavgaya dönüştü.
Ramazan Avcı, arkadaşı Ali Yakut'u bıçaklayarak
öldürdü. Aykut'un yakalanarak soruşturmanm başlatıldığı
bildirildi.
• TRT eski İstanbul Haber Müdürü ve Spor Spikeri
Doğan Yıldız, Fotospor Gazeiesi Yönetmenliği'ne
getirildi. Gazetenin Genel Yayın Müdürü Ersan Çelik ve
Genel Müdür Mehmet Tezcanlar'm görevden alınması
üzerine bu göreve getirilen Yıldız, Fotospor'da köşe
yazarlığı yapıyordu.
• ULUDAĞ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Balkır,
rahatsızlanarak Bursa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne
kaldırıldı. Genel Cerrahi Kliniği'nde tedavi altına alınan
Prof. Dr. Balkır'ın, safra kesesi yollannda enfeksiyon
olduğu bildirildi. Klinik yetkilileri, Rektör Balkır'ın,
yüksek ateşinin olduğunu ve bunun düşürülmesine
çahşıldığını söylediler.
• Ramazan Bayramı nedeniyie 9 gün tatil yapan
öğrencileri sevindirecek yeni düzenlemeler yapılıyor. Milli
Eğitim Bakanhğı, öğrencilerin ders yükünü hafıfletecek.
Haftalık ders saatleri azaltılacak, ders sayısı da
düşürülecek. Çalışmanın ağırhğı seçraeli ders sistemi
üzerinde sürdürülüyor.
• Adana'da Terörle Mücadele Yasası'ndan yararlanarak
cezaevinden çıkan ve dün ziyaretine gittiği eniştesini
tabanca ile öldüren Hacı Aycan yakalandı. Emniyet
müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre önceki gün
23.05'te meydana gelen olaydan sonra kaçan Haa Aycan
(26), sürdürülen takibat sonucu Adana'da yakalandı.