Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\ CUMHURİYET/4 HABERLER 22NÎSAN1991
Imar planlan
• ANKARA (AA) —
ANAP fzmir Milletvekili
Işılay Saygın ve
arkadaşlannın, belediyelerin
imar planı düzenlemelerini
Bayındıruk ve Iskân
Bakanhğı'mn onayına
bırakan yasa önerisinin
TBMM'de görüşülmesine
bu hafta devam edilecek.
TBMM'de görüşülmesine
Şeker Bayramı'ndan önce
başlanan önerinin ilk dört
maddesi benimsenmişti.
Görüşülmesine çarşamba
günü devam edilecek öneri,
planlann hazırlanması ve
yürürlüğe konulması
esaslarmı yeniden belirliyor.
Çaglar'ın TV'si
• ANKARA (AA) — DYP
Bursa Milletvekili Cavit
Çağlar, özel TV kurma
girişimlerine hız verirken
î mayıs ayı içinde ABD'ye
! giderek özel TV
! stüdyolannı inceleyeceğini
j bUdirdi. TRT'nin
j tarafsızlığını yitirdiğini öne
süren ve halkın,
beklentilerine yanıt verecek
bir TV arayışında olduğunu
bildiren Cavit Çağlar, bu
amaçla Magic Box benzeri
bir yayın kuruluşu
oluşturma konusunda
çalışma yaptığını söyledi.
Çağlar muhtemelen 13
| mayıs tarihinde ABD'ye
[ gideceğini ve buradaki özel
TV şirketlerinin
stüdyolannda incelemelerde
bulunacağını ifade etti.
Çağlar, konuyu mali açıdari
da inceledi&ini belirtti-
\eni gazete
İ • ANKARA (AA) —
Ünlü gulmece yazan Aziz
Nesin, "sol çizgide
j demokratik, ilerici" günlük
| bir gazete için çalışmalann
ı tamamlanmak Uzere
j olduğunu söyledi. Nesin,
) çıkaracaklan günlük
' yayının büyük bir eksikhği
| -gidereceğini kaydederek
j gazetenin, Türkiye'de ilk
kez, ortaklarm kendi
katıhmlan ile çıkarılacağını
söyledi. Nesin, gazetenin
| "Türkiye solunun sesi,
| kulağı ohnası için bazı
Ukeler saptadıkJarını" da
belirtti.
j Karayalçın'ın
j temasları
• ANKARA (ANKA) —
, Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Murat
Karayalçın, "3'üncü
Uluslararası Esrar
Kullanımına Karşı Belediye
Başkanlan" toplantısma
katılmak uzere gittiği
Fransa'dan döndüi
Karayalçın yurda
döndükten sonra yaptığı
açıklamada Paris'te siyasi
ve ticari temaslarda
bulunduklarmı belirterek
dört günlük süre boyunca
• Fransız Sosyalist Partisi
Genel Sekreteri ile Dış
Üişkiler Sekreteri ve Paris
Belediye Başkanı ile
görüşmeler yaptıklannı
anlattı. Karayalçın, Fransız
Sosyalist Partisi Genel
; Sekreteri ve Dış tlişkiler
Sekreteri ile yaptığı
görüşmelerde SHP'nin
• Sosyalist Enternasyonel
• içinde önemli bir yere sahip
! olduğunun bildirildiğini
anlattı.
• Kutlu-Sargın
davası
• ANKARA (AA) —
Çıkarılan "Terörle
Mücadele Yasası"ndan
• büyük ölçüde etkilenecek
- Kutlu-Sargın davasına bu
< hafta devam edilecek.
t
Tutuksuz yargılanmakta
ı. olan TBKP yöneticileri
4
Haydar Kutlu ve Nihat
Sargın, 25 mayıs perşembe
- günü Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi'ne
- çıkarılacak. Dosyadaki
,. belge ve dokümanlarm
; okunduğu davada Haydar
Kutlu ve Nihat Sargın
- hakkındaki suçlamalann,
. TCK'nın yürürlükten
. kaldırılan 140, 141 ve 142.
maddeleri çerçevesindeki
bölümünün, "konusu
• kaknadığı için" düşmesi
ı bekleniyor. Yeni yasaya göre
. Kutlu ve Sargın hakkındaki
iddianamede yer alan öteki
; suçlamalar ise "şarth
tahliye" kapsamına giriyor.
- Kutlu ve Sargın, yargılama
- sonucu, bu maddelerden
hüküm giymeleri
durumunda, "şartlı
• tahliye"den beşte bir
oranında
yararlanabilecekler.
TCK'nın 141 ve 142. maddeleri tartışmaya yol açıyor
Salıvermede uygulama farkıTerörle Mücadele Yasası'nın yürürlüğe
girmesiyle TCK'dan kaldırıldığı
belirtilen 141 ve 142. maddelerdeki
'bölücülük' eyleminin aynen korunduğu
bildiriliyor. Mahkemelerin farklı
uygulamalanna yol açan bu durum
nedeniyle 141/4 ve 142/3'ten yargılanan
çoğu sol siyasi hükümlü ve tutuklu
halen cezaevinde bulunuyor.
TURAN YUMAZ
ALİ POĞAN
ANKARA — TCK'nın 141 ve
142. maddelerindeki "bölü-
cülük" eyleminin, Terörle Müca-
dele Yasası'na "şiddet unsorn"
aranmaksızın taşınması, mahke-
melerin bu suçlardan hüküm gi-
yenlerin tahliyesinde farklı uy-
gulamalara yönelmelerine yol
açtı. Bu suçlardan tutuklu bu-
lunanlann bazılan, haklann-
daki dava ortadan kaldırıla-
rak serbest bırakıhrken bazılan
şartla tahliye edildiler. Bir kısım
hükümlünün ise Terörle Mü-
cadele Yasası gerekçe göste-
rilerek süreleri dolmadığı için
tahliye edilmedikleri öğrenildi.
TCK'nın 141 ve 142. madde-
lerini yürürlükten kaldıran şart-
la tahliye yasasına göre bu suç-
lardan hüküm giyenlerin dava-
larının ortadan kalkarak serbest
bırakılmalan gerekiyor. Ancak
şartla tahliyeyi de içeren Terör-
le Mücadele Yasası'nın 8. mad-
desinde şiddet unsuru aranmak-
sızın, kaldırılan 141. maddenin
4. fıkrasındaki, 142. maddenin
de 3. fıkrasındaki hukümlere ay-
nen yer verilmesi bazı savaların
"141 ve 142 füten kaldınlmış
değil" yorumunu yapmalarına
yol açıyor. Bu yöndeki yorum-
lara Nazilli E Tipi Cezaevi'de
rastlandı. 141/4 ve 142/3. mad-
delerden hükümlü olan bazı tu-
tuklular, "yasanın ortadan kalk-
masına karşın" şartla tahliye
edilirlerken aynı maddelerin di-
ğer fıkralardan hüküm giymiş
tutukhılar "davalan ortadan
kaldınlarak" serbest bırakıldı-
lar. Kitle ve Ilke dergilerüıin ya-
zıişleri müdürü ve 142. madde-
den hükümlü Üker Demir de ce-
zaevi savcısma işlediği suçun
142/3 kapsamına girmediğine
"ikna ederek" serbest bırakılma
kararı alabildi.
Avukat Emin Değer, Terörle
Mücadele Yasası'nın "ancak
bundan sonraki durumu düzen-
leyebileceğini" vurgulayarak
şunları söyledi:
"Terörle Mücadele Yasası'nın
8. maddesinde 141 ve 142'nin
bazı hükümleri bulunsa da bun-
lar yasanın yüriirhiğe ginnesin-
den sonraki durumu düzenler.
141 ve 142 artık mütgadır. Bu
suçlardan hüküm giyenlerin he-
men serbest bıraküması şarrtır."
Bu arada jerbest bırakma ka-
rannı vermekle görevli bazı
mahkemelerin de şu anda ka-
panmış bulunan mahkemelerde
hüküm giymis tutukluların ser-
best bırakılması kararının, yine
bu mahkemelerde verilmesi ge-
rektiği görüşünü savunduklan
öğrenildi. Bazı tahliye istemleri-
nin de bu gerekçeyle geciktiril-
diği ya da reddedildiği kaydedil-
di.
Avukat Emin Değer, yasada,
kapatüan mahkemelerde hükum
giyenlerin, bulundukları ildeki
asliye ya da ağır ceza mahkeme-
since serbest bırakılması gerek-
tiğinin açıkça belirtildiğini kay-
dederek "Bu mahkemeler, yasa-
ya aykın davranmakta ve görev-
lerini bflerek kötüye kuUanmak-
tadıriar. Şu anda bu gerekcelerie
cezaevinde tutulanlardan birisi
ölse bu mahkemelerin yargıçla-
n doğnıdan sorumluluk altına
girerler" diye konuştu.
Öte yandan şartla tahliye kap-
samı dışında tutulan ve devlet
memurunu görevi esnasında ya
da görev yapması nedeniyle
öldünnek" hükmünü düzenle-
yen TCK'nın 450. maddesinin
II. fıkrasının gerekçe gösterile-
rek devlet memurlarını "kan
gütmek saikiyle ya da
taammüden" öldürmek suçun-
dan hüküm giyenlerin de serbest
bırakılmadıkları öğrenildi.
Adalet Bakanı OlUn Sungur-
lu, şartla tahliyeden yararlana-
mayan 141 ve.l42'den hükümlü
ve tutukluların, "cebir
nedeniyle" başka suçları olabi-
leceğini bildirdi. Sungurlu, 141
ve 142'nin kesin olarak kaldınl-
dığını ammsatarak cebir kullan-
ma suçu olmayan 141 ve 142 hü-
kümlü ve tutukluların tümünün
serbest bırakılması gerektiğini
belirtti.
Sungurlu uygulamadaki ak-
sakhklan ile ilgili bir soruyu ya-
nıtlarken "Bölücülük suçunn
kapsayan yasanın sekirinci mad-
desinin degerlendinnesi yapıla-
bilir. Şartla salıverme kanunun
uygulanması mahkemeler tara-
fından şekiUendirümelidir" di-
ye konuştu. 141 ve 142'deki suç-
lar cebir yoluyla işlenmişse bu
maddeler kalksa bile "cebir ne-
deniyle suç" olduğunu anlatarak
"Zannediyorum, şartla salıver-
meden yararlandırılmayanlar
başka suçlardan hüküm giymiş
ya da yargılaıuyordur. Ancak bir
aksakuk varsa bunlan bemen
gideririz" dedi.
Muhalefetten Cumhurbaşlçanı Turgut ÖzaVa sertyanıt:
Anavasadan eliııiSHP Genel Başkanı
Erdal Inönü ve DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Hüsamettin Cindoruk,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın 'muhalefetin
kaçtığı' sözlerini
eleştirerek 'erken seçim'
istediler.
ANKARA (Camhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal oğlu Efe'nin düğünü-
nü yaptıktan ve eşi Semra Özal'-
ın ANAP Istanbul ll Başkanlı-
ğı sorununu bu hafta sonunda
çözdükten sonra mayıs ayında
gündemi "anayasa degişikliği"
ne ıkaydırmayı amaçlıyor. An-
cak TBMM'nin haziran ayında
tatile girecek olması nedeniyle
bu degişikliği gerçekleştirebil-
mek için yaklaşık bir aylık za-
manı kaldı. Aynca özal'ın bu
önerisine SHP ve DYP'den
"Cumhurbaşkanı bu işten elini
çekmeli" yanıtı geldi.
Cumhurbaşanı özal'm önce-
kı gün Alanya'da yaptığı konuş-
mada anayasa degişikliği konu-
sunda ANAP'ın TBMM'ye
sunduğu öntriye muhalefetten
destek istemesi bu konudaki tar-
tışmalan hızlandırdı. özal'm
anayasa degişikliği konusunda
ANAP grup başkanvekillerine
SHP ve DYP'nin grup başkan-
vekilleriyle "görüşme" talima-
tı verdiğini anunsatan bazı
ANAP yöneticileri, "Araya te-
rörle mücadele yasası girdiği
için bu görüşmeler gerçekleşti-
rilemedi. Ama 23 Nisan sonra-
sında grup baskanvekilleri gö-
rüşmek için girişimde
bulunabilirler" dediler.
özal'ın sözlerini yamtlayan
SHP Genel Başkanı Inönü,
"Sayın Özal konuşmasında ye-
CtNDORUK — Salon Hberali olur tNÖNÜ — Bekienen sechn var.
ni bir saptırma, kandırma daba
yaptı" dedi. Inönü, özal'ın
"muhalefetin kaçûgı" sözlerine
özetle şu karşılığı verdi:
"Bir defa cumhurbaşkanının
muhalefet diye bir kurumu kar-
şısına almaya hakkı yok. Muha-
lefeti nasıl karşısma alır? Sayın
Özal hangi seçimden bahsedi-
yor? Bekienen bir seçim var.
Halkın beklediği bu. Meclis ka-
rar verecek. Sayın Özal'ın ba-
şından beri uyguladığı bir yol
var. Seçim yasasını kendi şart-
lanna göre değiştirmek. Şimdi
de anayasayı değiştirmek isti-
yor. Sayın Özal bıraksın bn fü-
kftyeieri. Mııhatabımız Özal da
degil. O kanşmasın. Bunu yap-
mıyor, bambaşka bir şeyi orta-
ya atıyor Sayın Özal. Ne oldu-
ğu belli olmayan bir yola gire-
ceksiniz. Bu yollar tamamen Sa-
yın Özal'ın istediği yollar.
Sayın Özal'ın çıkıp anayasa-
yı halka değistirecegiz ondan
sonra seçim yapacağız demesi,
bir knçük çevrenin bir kişisel
yönetim arzusunun devamı an-
lamına geliyor."
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Hüsamettin Cindoruk da
dün Izmir'de düzenlediği basın
toplantısmda "Cumhurbaşkanı
üzerine görev olraayan bu işten
dini çekmelidir" diyerek Özal'-
ın anayasa degişikliği önerisini
yamtladı. "Sayın Özal hem par-
tisine hem parlamentoya hem
hükümete ambargo koymuştur.
Türldye'yi yöntendiren gündemi
yapan kisi ouna özelligini koru-
mak istiyor" şeklinde konuşan
Cindoruk, özal'ın "Birlesmiş
Milletler'in komiseri" gibi dav-
randığını ve böylece içeride kay-
betüği itiban dış itibarla örtme-
ye çalıştığını öne sürdü. Cindo-
çekruk, "Sanki Buso'la kardeş gi-
biler, Karamazof kardesler. Be-
raber idare ediyorlar" dedi.
Cindoruk, anayasa degişikliği
konusunda özetle şu görüşü
savundu:
"Köklü bir anayasa için bu
Meclis yetersizdir. Türkiye, ta-
raflann anlaştıgı, kitle örgütle-
rinin ve partilerin uzlaştığı bir
'azlaşma anayasası' ortaya çı-
karmalıdır.
Cumhurbaşkanı bu işten eli-
ni çekmeli, teklifi ANAP gnıbu
ve partisi üstknmelidir. Partiler
arası müzakereieıie anayasa de-
ğisikligi gündeme gelebilir. An-
cak böyle bir anayasa değişikli
daha çok, Meclisin sayısı, seç-
men yaşı, seçilme yaşı gibi ko-
nolarda yapılacağına göre par-
tiler arasında maknl bir seçim
tarihi tespit edilmeli, hür de-
mokratik bir seçim yasası orta-
ya çıkanlmalıdır. Madem ki
Özal 'hodri meydan' diyor, biz-
de 'hodri meydan' diyoruz. Ma-
dem ki 'Türkiye demokrasiye
gidecektir' diyor, bunun ilk şartı
demokratik, eşit bir seçim yasa-
sadır. Gelsinler o seçim yasası-
nı yapalım. Bu şartlar içinde ya-
pılacak oylamaya omuz vere-
Um. Aksi halde Sayın Özal, ana-
yasa teklifiyle baş basa kalabi-
lir. DYP, Özal a şabsi presti)
kazandıracak, vatandaşı tuzağa
düşürecek, hiçbir teklife 'evet'
diyemez."
Gazetecilerin sorulanm da
yamtlayan Cindoruk, "Sayın
Özal samimiyse tekliflerimize
kabul eder, aksi takdirde bu
söyledikleriyle 'salon liberali'
olabilir."
Cindoruk, başka bir soruyu
da "Özal ve ANAP dönemi bit-
mistir. Ashnda ANAP öhnüştür
de cenazesini kaidıracak imama
ihtiyacı vardır" diye yamtladı.
Kültür dersleri eklenen kurslardanfark derslerini verenler ortaokul diploması alacak
Kuran kıırsları okullaşıyorHAKAN AYGÜN
ANKARA — Dinde "örgün
egitim atağı" başladı. ANAP
hükümetleri döneminde mevcut
imam hatiplere ek bina ve ders-
lik eklenerek 100 binlik konten-
jan artışı sağlanırken, bakanhk
"açılış onayı" bekleyen 175
imam hatip lisesinden 54'ünün
"açılmaya elverişli"*olduğuna
karar verdi. Yaygın dini eğitim
ve Kuran kursları da "Diyanet
Kuran Eğitim Merkezleri" adı
altında "örgün öğretim kurnm-
lan" haline getiriliyor. Bakan-
hk, 17 bin 937 Kuran kursu öğ-
rencisinın "örgün eğitim kapsa-
mı"na aJınacağını bildirdi.
ANAP'ın iktidara geldiği
1983 yıhndan bu yana "dini eği-
timde ataga kalkıldığı" gözle-
nirken yeni atılımlar da günde-
me geldi. 1983'te 341 olan imam
hatip üsesi sayısı 365'e 375 olan
imam hatip orta kısmı sayısı ise
383'e yükseldi. Aym dönemde
ek bina ve derslikfcr de açılarak
öğrenci sayısmın yüzde 50'ye
yakın artış göstererek 200 bin-
İerden 300 binlere sıçraması sağ-
landı.
Bakan Avni Akyol'un "yeni
im'am batip liseleri açılmayaca-
ğı" yolundaki demeçierine kar-
şın, mevcut okullara bina ve
derslik ekleme yoluyla gerçek-
leştirilen "kontenjan artışlan"
ise sürüyor. Bakanhk verilerine
göre geçen yıl 500 yeni derslik
ve 10 pansiyon daha açılarak bu
okullann bünyelerine eklendi.
1991 yılı için de bu faaliyetlerin
sürdürülmesi amacıyla 40 mil-
yar lira ödenek aynldı. Halen 35
ek bina yapımının da sürdüğü
saptandı.
Bakanhk, imam hatip lisele-
rine ek bina ve derslik yapımıy-
la ilgili bilgileri vermekten ka-
çınırken demekler ve özel kuru-
luşlar tarafından yaptınlan 175
imam hatip lisesinin bakanlık-
tan "açılış onayı" beklediğini
bildirdi. Bakanhk yetkilileri
Cumhuriyet'in sorulanna verdi-
ği yanıtta, "Bunlardan 54'ünün
bakanhk staodarHanna uygun
ve açılmaya elverişli olduğunu"
bildirdi.
Dini eğitimdeki son gelişme
ise yaygın eğitim kurumlan olan
Kuran kurslannın "örgün öğre-
tim kurumlan" haline getirilme-
lerine yönelik girişim oldu. Ba-
kanhğın, Diyanet lşleri Başkan-
lığı'yla ortaklaşa yürüttüğü ça-
lışmaya göre Kuran kurslannın
adı "Diyanet Kuran Eğitim
Merkezleri" olarak değiştirile-
cek. 3 yılhk Kuran kurslannda
verilen bu eğitim önümüzdeki
yıl geçilmesi düşünülen 8 yılhk
zorunlu eğitimin bir parçası sa-
yılacaklar. Bakanlıkla diyanetin
ortak çalışmaları sürerken deği-
Yıınııs
Y u n n s E m r e > n i n K u l t u r v
«
^ ^ Bakanlığı'mn "Yu-
nus Emre Sevgi Yılı" kampanyasında Sünni bir din adamı olarak
tanıtılmasının bazı gerçekleri gizlemeye yönelik bir çalışma ol-
duğu ileri surüldu. Karacaahmet Sultan Dernegi tarafından dün
Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Salonu'nda düzenlenen pa-
nelde Yunus Emre'nin Baüni duşüncesinden etkilenen bir kişi ol-
masına karşın, devlet organlan tarafından yürütülen
kampanyalarda Yunus Emre'nin Sünni olarak tanıtıldığı belirtil-
di. Yunus Emre Paneli'nde konuşan Rıza Zelynt, Yunus Emre ko-
nusunda çalışma yapmış herkesin Kültür Bakanlığı tarafından
yürütülen kampanyanın yanlış olduğunu bildigini belirterek
"Amaç, 1980'den sonra toplumun gericileştirilmesidir. Resrai ku-
ruluş ve vakıflann bu yoldaki çalışmaları süruyor. Yunus Emre
1
>i Sünniliğe ma) etme yolundaki çagdısı çalışmalara Yunus Emre") i
bilen herkesin karşı çıkması gerekmektedir" dedi.
şikliğin bir an önce gerçekleşme-
si için ANAP'ın muhafazakâr
kanadı da TBMM'ye bir yasa
önerisi sundu.
Bakanlıktan Cumhuriyet'e
yapılan yazıh açıklamada, kurs-
lara "okul statüsü" verilmesi-
nın söz konusu olmadığı savu-
nuldu. Açıklamada, halen 5197
Kuran kursunda 165 bin 281 öğ-
rencinin öğrenim görmesine
karşın, örgün öğretim kapsamı-
na sadece 17 bin 937 öğrencinin
alınacağı bildirildi. Sekiz ayhk
kısa süreli kursların ise uygula-
manın kapsamı dışında tutula-
cağı ifade edildi. Açıklamada,
Kuran kurslanm bitirenlere Di-
yanet İşleri Başkanhğı'nm "ha-
fızlık belgesi" vereceğine işaret
edilerek bakaniığın bu kurslann
müfredat programlannın belir-
lenmesinde etkin olmasının he-
deflendiği belirtildi. Buna göre
Kuran kurslannda mevcut prog-
rama kültür dersleri de eklene-
cek ve mezunlar önceden oldu-
ğu gibi fark derslerini vermele-
ri durumunda "ortaokul
diploması" alabilecekler.
Akyol'un görüşü
Milli Eğitim Bakanı Avni Ak-
yol ise konuyla ilgili olarak
Cumhuriyet'in sorulanna verdi-
ği yanıtta, uygulamanın amacı-
nın "Kuran kurslanm disipline
etmek" olduğunu söyledi. Bu
kurslardaki öğrencilerin dünya
görüşlerini de değiştirmeyi ve
geliştirmeyi hedeflediklerini be-
lirten Akyol, bu merkezlerdeki
öğrenci sayısının da ülke gerek-
sinimlerine göre saptanacağını
bildirdi. Akyol, uygulamaya yö-
nelik eleştirileri de "Bu uygula-
maya gitmezsek ne olacak. Za-
ten Kuran kursları faaliyetleri-
ni sürdürmüyorlar mı? Bi^int
yapmak istediğimiz tevhidi ted-
risata uygun olarak hepsini de-
netim altına almak" şeklinde
yamtladı.
Süah sevgisi
ağırbastı
Son bir yıl içinde 3 bin 960 ithal silah satışı
yapan MKEK, 9 bin 500 ithal silah için de
sipariş verdi.
MKEK, bu yıl 15 bin de yerli silah satacak.
Yönetmeliğin çıkması ve talebin aynı hızda
sürmesi halinde bu sayının daha da
arttırılması planlanıyor.
TURAN YILMAZ
ANKARA — Ruhsat alımın-
da getirilen kolayhklara, tınna-
nan terör olaylarının yol açtığı
"güvenlik sonınu" eklenince,
silaha hücum başladı. Polis, si-
lah talebinde önceki yıllara gö-
re önemli artış olduğunu açık-
larken Makine Kjmya Endüst-
risi Kurumu (MKEK) ise bu yıl
rekor silah üretimine hazırlanı-
yor. Son bir yıl içinde 4 bin it-
hal silah satan MKEK, bu yıl
rakamı 9 bin 500'e çıkarmaya
hazırlamyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü
yetkiülerinin verdiği bilgiye go-
/e Türkiye'de halen 500 bin ki-
şide ruhsatlı silah var. Bu sayı-
nın yanya yakın bölümünü gü-
venlik guçleri oluşturuyor. Yet-
kililer, ANAP tarafından bu
konuda getirilen yeni düzenle-
me ile ruhsat ahmında sağlanan
kolayhkların bu sayıyı daha da
arttıracağını kaydettiler. Yeni
düzenleme ile özellikle taşıma
ruhsatı ahmında kolayhk sağ-
landığı, aynca birden fazla si-
lah ajımına olanak tanındığı da
anımsatıldı. Bu düzenlemenin
silah talebinde patlama yarata-
cağını belirten yetküiler, son
yıllarda tırmanan terör olayla-
nnın yol açtığı "güvenlik soru-
nu"nun da bu talep artışında
etkili olduğunu söylediler. Yet-
kihler, silah ruhsatı almak için
yapılan başvurularda son iki yıl
içinde önemli artış olduğunu da
belirttiler.
MKEK de bu yıl rekor silah
üretimi için hazırhk yapıyor. Bu
yıl piyasada satışa sunuhnak
Uzere 15 bin adet Kınkkale
marka tabanca üretimi yapıla-
cağını belirten MKEK yetkilile-
ri, Içişleri Bakanhğı'nca hazır-
Işıklar:
lanan yeni ruhsat yönetmeliği-
nin çıkmasıyla birlikte bu sayı-
mn artacağıru, bu yönde gereklı
hazırlıklann da yapıldığını söy-
lediler.
MKEK Pazarlama ve thracat
Daire Başkanı Nihat Babacı'run
verdiği bilgiye göre kurumun
Kınkkale tabanca üreten fabri-
kalannın kapasitesi, piyasaya
her yıl 20-30 bin yeni tabanca
sürebilecek durumda. Kurum
olarak kendilerinin sadece ruh-
sat sahibi kişilere silah satışı
yaptıklannı da anımsatan Ba-
bacı, kendi belirlemelerine gö-
re Türkiye'de bugüne kadar or-
talama silah talebinin 10-20 bin
arasında değişiyor. Ancak ruh-
sat ahmında getirilen kolayhk-
ların bu talebi iki kat arttırabi-
leceğini kaydeden Babacı, ku-
rumun yıllara göre yurttaşfara
sattığı tabancalara ilişkin şu bil-
giyi verdi:
"1986'da 2 bin 224, 198Tde
1116, 1988'de 15 bin 500,
1989'da 8 bin 820, 1990'da 9
bin 173, 1991'de ise 15 bin ta-
banca üretimi hedefleniyor.
Ancak bu sayı çıkarılacak yeni
yönetmeliğe göre daha da arta-
bilir."
Babacı, geçen yıl başlanan it-
hal silah satışına ilişkin bilgi ve-
rirken de I990'da 960, bu yıl-
başında ise 3 bin olmak üzere
bugüne kadar toplam 3 bin 900
ithal silahın satışının yapıldığını
söyledi. Babaa, bu yıl için 9 bin
500 ithal silah için sipariş veril-
diğini de ammsatarak bunlar-
dan 2 bin 500'ünün bu ay için-
de, 4 bin 100'ünün de mayıs ayı
içinde geleceğini bildirdi. Baba-
cı, ithal silaha ilişkin bu sipa-
riş miktannın da yine yönetme-
liğin yürürlüğe ginnesinden
sonra artabileceğini söyledi.
devletterörü getîrîr
ŞANLIURFA (Cumhuriyet)
— HEP Genel Başkanı Fehmi
Işıkiar, "Terörle Mücadele Ya-
sası'nm Türkiye'deki demokrasi
mücadelesini boğazlamayı
amaçladığmı" öne sürerek "Ya-
sayla devlet terörü gelecektir"
dedi.
Partisinin 1. olağan il kong-
resine katılan HEP Genel Baş-
kan] Fehmi Işıkiar, toplantımn
yapıldığı salona girişinde "Biji
Başkan" sloganlanyla karşılan-
dı. Işıklar, Terörle Mücadele
Yasası'na ağırhk verdiği konuş-
masında, "Bu yasa Türkiye'de-
ki demokrasi mücadelesini saf
dışı bırakmayı amaçlıyor" gö-
rüşünü savundu. "Devlet, iş-
kenceyi kornyan, teşvik eden ve
ona prim veren bir yasa
çıkarmıstır" diyen HEP Genel
Başkam şunlan söyledi:
"Bn yasa işkenceciyi hapis-
naneye koymuyor. Üstelik pa-
rasız avukat tutmasmı sağlıyor.
Yani bu yasa diyor ki 'Ya ölün
ya öMüriin. Elime geçerseniz si-
zi öldürürüm, işkence yapar,
sakat bırakır, onurunuzu kıra-
nm. Ama şikâyet etmeye hak-
kınız yoktur' Bo>1e yasa olmaz.
Bn yasa devlet terörünü pekiş-
tirecektir. Halka zulüm, sömü-
rii ve daha fazla baskı getire-
cektir."
Konuşması sık sık Kürtçe
sloganlarla kesilen Işıklar, par-
tisinin giderek güçlendiği doğu-
ya atanan SHP ve DSP'li polis
memurlarınm da üyelere baskı
uyguladığını öne sürdü.
Fehmi Işıklar, konuşmasında
sığınmacılar için bölgeye gön-
derilen yardımların hükümet
tarafından engellendiğini de
öne sürdü. Sığınmacılann yaşa-
dığı sorunlar hakkında da şu
görüşleri dile getirdi:
"Amerika'ya, Kürtiere zulüm
yapan iktidaıiara güveoerek sa-
vaşılmaz. Savaşa halkın gücoyle
girilir. FJin desteğiyle güüen sa-
vaş işte bu kadar olur. Kürt li-
derleri kendi güçlerini birteştir-
meden mücadekye girerlerse iş-
te böyle sınırda yüzbinlerce
Kürt inim inim inler."
Helvacı:
Tavır
alınsın
Haber Merkezi — Insan
Haklan Derneği Genel Başka-
nı Nevzat Helvacı, Terörle Mü-
cadele Yasası'nı bir "aldatma-
ca" olarak değerlendirerek ya-
saya karşı tavır ahnmasını iste-
di.
Nevzat Helvacı dün yaptığı
yazıh açıklamada, Terörle Mü-
cadele Yasası 'yla insan hakla-
rı ve temel özgürlükleri paha-
sına devletin korunduğunu be-
lirtti. Devletin güvenliği ve
cumhuriyetin nitelikleri koru-
nurken demokrasi ve insan
haklanmn da en az onlar kadar
korunması gerektiğine de dik-
kat çeken Helvacı, "Yasada
yer alan tanımlar, terör suçu
sayılan eylemler için öngörülen
cezalar, yargılama usulleri ve
cezalann yerine getirilmesi ko-
nusundaki baskıcı hükümlerle
hukuk devletinin temel ilkeleri
hiçe sayılmıştır. Terörle müca-
dele adı altında devlet lerörü-
nün yasallaştınlması onaylana-
bilir bir durum değildir" dedi.