Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
NÎSAN1991 + KENTYAŞAM HURİYET/17
'UGÜN
• "Dünya Günü"
etkinlikleri programında
Belgrad Ormanları'nda
unutulan çöplerin
sergUenmesi ve balon
uçurtma şenliği saat
ll.OO'de Taksim Gezi
Alanı'nda, Sirkeci-Bakırköy
arası bisiklet gezisi
başlangıcı saat 14.00'te
Gülhane Parlu önünde.
Dünya Günü konser ve
gösterileri saat 15.OO'te
Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda, Nur atabay'ın
"Çevre" konulu konferansı
saat 15.30'da Taksim
Beymen Mağazası'nda,
Kent Orkestrası'nın konseri
saat 16.00'da Taksim
Alanı'nda ve izci ateşi ve
izci şenlikleri saat 19.30'da
Taksim Alanı'nda.
!fo MEKTUP
Taksiler
engelliyor
• Karaköy vapür
iskelesinin önünde bekleyen
taksiler, iskeleye giriş çıkışı
etkiliyor. özellikle sabah ve
akşam saatlerinde kalabalık
olan iskelenin önünde
taksilerin beklemesi yaya
hareketini kısıtUyor.
SABAHAT UZUNAGAÇ
VEZNECÎLER
Yine satıcılar
• Vezneciler minibüs
duraklarının yanında
bulunan kaldırımda seyyar
satıcılar nedeniyle
yürümenin mümkün
olmadığını belirten
yurttaşlar, zabıtanın bu
konuda kalıcı önlemler
almasını istiyor.
Çocuk Festivali
• İSTANBUL (AA) —
tstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nce düzenlenen
Gülhane etkinlikleri
kapsamında yer alan Çocuk
Festivali bugün başlıyor.
126 ilkokuldan yaklaşık 20
bin öğrencinin katılacağı
festivalin açılışı nedeniyle
Gülhane Parkı'nın
Sultanahmet kapısı önünde
bir tören yapılacak.
Çocuklann ücret ödemeden
izleyecekleri festivalde,
ilkokullararası bilgi, yetenek
ve beceri yanşmalan ile
ilkokul öğrencilerinin
hazırladığı dans, folklor,
tiyatro, ritmik jimnastik
gibi gösteriler yer alacak.
Uzmanlar: Metan gazı infîlak edebilir
Çöplük alanı,
13binkonutu
tehdit ediyorÇevre Koruma ve Sağhk Bakanlığı tarafından
hazırlanan raporda, 2 nolu Gecekondu Önleme
Bölgesi ilan edilen alanda inşaatı süren 13 bin
konutun Yakacık çöplüğünün tehdidi altında olduğu
belirtildi. Çöp dökümünün devam etmesi halinde
açığa çıkacak metan gazının patlaması ya da çöp
dağlannın kaymasıyla heyelan tehlikesinin
bulunduğuna dikkat çekildi.
İSTANBUL (AA) — Bü-
yükşehir Belediyesi'nce 2. No'-
İu Gecekondu Önleme Bölgesi
ilan edilen Kartal'da süren 13
bin konutun Yakacık Çöplüğü
dolayısıyla 'güçlü bir bomba'
tehdidi altında olduğu belirtil-
di.
Hazırlanan inceleme komis-
yonu raporunda, çöplükte olu-
şan gazlann her an infilak ede-
bileceğine dikkat çekilerek,
bölgeye çöp dökülmesinin der-
hal durdurulması ve iyileştirme
calışmalan tamamlanmadan is-
kân izni verilmemesi istendi.
Sağhk Bakanlığı, Başbakan-
lık Çevre Müsteşarhğı, Çağdaş
Kooperatifler Birliği ve Pendik
Sulh Hukuk Mahkemesi karar-
lan doğrultusunda 10 çevre ko-
rurna ve sağlık uzmanından
oluşan inceleme komisyonunca
hazırlanan raporda, bölgede
oluşan gazlann infilak etmesi
halinde, telafısi mümkün olma-
yan zararlar meydana gelebile-
ceği uyarısında bulunuldu.
Raporda ayrıca, tstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nce 2
No'lu gecekondu önleme böl-
gesi ilan edilerek, imara açılan
bölgeyle yan yana olan çöp
dağlarının kayması halinde,
meydana gelecek heyelan yü-
zünden 86 kooperatifçe yaptı-
nlan 13 bin konutun çökme
tehlikesiyle karşı karşıya bulun-
duğu kaydedildi.
Istanbul Universitesi Mü-
hendislik Fakültesi Çevre Bö-
lümü Başkanı Prof. Dr. Cuma
Bayat, Istanbul Sağhk Müdür
Yardımcısı Uzman Doktor
Fahri Aslantürk, tTÜ Çevre
Mühendisliği Bölümü öğretün
görevlisi Mehmet Borat, Bü-
yükşehir Belediye Başkanlığı
Çevre Kontrol Müdürlüğü'-
nden Özlem Özsinan, Tansel
Eray, Büyükşehir Belediye Baş-
kanlığı Çevre Koruma-
Geliştirme Daire Başkanı Jeo-
morfolog Ayla Demiriz, Mar-
mara Üniversitesi'nden Prof.
Dr. Mahir Ankol, tSKÎ'den
Dr. Oktay Timur, Tanm Or-
man Köyişleri tl Müdürlüğü'-
nden mühendis Coşkun Ergen,
DSl'den Zafer Engin Kürüm'-
ün imzalannı taşıyan raporda,
özetle şöyle denildi:
"Söz konusu alan, Aydos
ormanlan altında, kaba inşaat-
lan tamamlanmış 11-12 katlı
binalarla çevrili, tahminen
500-600 dönümii kaplayan me-
yilli bir alandır. Yapılan bina-
larla çöplügün arası 8-10 rael-
redir.
Çöplükte organik maddele-
rin çüriimesiyle başta metan
gazı olmak üzere hidrojen, kar-
bonmonoksit. hidrojen siilfür
meydana gelir, bu durum yıl-
larca siirer. Metan gazının tıa-
vaya oranı yüzde 5-15 arasın-
da olduğundan infilak etme
özelliği vardır.
Çöplerin sızıntüannın yüzey
ve yeraltı sulanna kanşmasıy-
la, salgınlar olabilecegi gibi, ze-
hirienmeler de meydana gelebi-
lir."
Kartal, Pendik ve Sultanbey-
li belediyelerince günde ortala-
ma 900 ton çöpün döküldüğü
Yakacık çöplüğü konusunda,
görüşlerini açıklayan Kartal
Belediye Başkanı Mehmet Ali
Büklü şunlan söyledi:
"Yakacık çöplüğü bölge için
çok biiyük bir tehlike oluştur-
maktadır. Orada inşa edilen
binlerce konut, metan gazı pat-
laması halinde, bölgedeki diğer
konutlarla birlikte çökecektir.
Bunu düşünmek bile istemiyo-
rum. Biz belediye olarak, 3030
sayılı yasa gereğince tstanbul
Büyükşehir Belediyesi'ne çöp-
lügün iptal edilmesi için resmi
girişimlerimizi yaptık. Ne var
ki, olay büyükşehir belediyesi'-
ni de aşmış dunımda. "
Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'e yanıt
Belediye ve kitle turizmiATİLLÂ DORSAY
tstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Prof. Dr. Nnrettin Sö-
zen'e "Belediye Turist ve Turizme
Nasıl Bakıyor?" yazıma verdiği
yanıt için teşekkür ederim. Bu ya-
zı, belediyenin bu konulara nasıl
baktığı konusunda benzersiz bir
belge oluşturduğu için...
Belediye Başkanı, bu yanıtıyla,
aslında doğru ve genel bir tavn en
soyut biçimiyle yinelemekten öte
hiçbir şey yapmıyor. Yani, "Ashn-
da bu kent ve onun halkı için ya-
rarlı olan, rurizm için de varar-
lıdır" tavn. Bu, temelde bizim de
inandığımız bir ilkedir. Bir kentin
halkı ve o kentin öz yararlan doğ-
rultusunda yapılacak olanlar, so-
nuç olarak o kentin turistik amaç-
lan için de yararlıdır. Bu konuda
geçmişte kalan kimi uygulamalar
ciddi yanlışlar içeriyordu. Kentin
kendine öz doğa ve tarih güzellik-
leri, zenginlikleri elbette ki olası
turizm gelirlerine, fantezi turistik
yatınmlara feda edilemezdi, edil-
memeliydi. Bunu zamanında biz
de eleştirdik, hâlâ da eleştiriyoruz.
Ama bu genel doğrular ardına
sığmmak, bugünkü yerel yöneti-
mi, ne yank ki turizme gönül ver-
miş bir yazar olarak bizim ve şu
anda bir soruşturma yapılsa gö-
rülecektir; tüm turizm çevrelerinin
duyduğu ciddi kaygılardan kurtar-
mıyor. Nurettin Sözen'in yanıtı,
bu kaygüan gidermiyor, tersine
çok ciddi biçimde arttınyor. Çün-
kü Sözen, bizim kaygılanmıza,
uyanlanmıza ve de suçlamalan-
mıza hiçbir yanıt vermiyor. Tersi-
ne onlan doğruluyor.
Sözen, yarutında bizim onun iki
danışmamnın ağzından nakletti-
ğimiz tavra tümüyle sahip çıkıyor.
Yani, bir, "Bu kentin turistik özel-
liklerini ve turizmin kendine öz-
gü sorunlarını, ulaşım ve trafık
planlamalanmızda hiçbir biçimde
kaale almayız" diyor. Bunu açık-
ça söylüyor. Bizim, turizmin ve
kitle turizminin aynlmaz parçası
olan turist otobüslerinin yeni
planlarla Sultanahmet yöresinden
tümüyle dışlanacağı korkumuzu
doğrulamakla kalmıyor, Topkapı
Sarayı'nın 1. avlusuna turist oto-
büslerinin sokulması, çevredeki
ağaçlara zarar verdiği gibi bu
muhteşemraekânıngonintusiinii
ve algılanmasını da etkilemekte-
dir. Agaçlann egzoz gazlanndan
ne denli zarar gördügü bilinmek-
tedir" diyerek, bizim öngörmedi-
ğimız bir tasanyı, yani turist oto-
büslerinin Topkapı'ya da sokul-
maması girişimlerini haber veri-
yor. Belediyenin arkasında ek bi-
na yapacağız diye 7 koca ağacı bir
günde yerle bir eden, Cumhuriyet
Caddesi boyunca uzanan koca çı-
narların gövdesini "kent
mobüyasr adıyla yerleştirilen ko-
ca beton bloklann arasına sıkış-
tırtarak, yakın zamanda bunlann
çoğunun öllimüne yol açacağıru
görmeyen bir yönetimde, bu ne
ağaç sevgisi birden? Tuh tuh tna-
şallah.
Aynı Sözen, Topkapı'dan söz
ederken "Maalesef bugüne dek bu
arabalar için uygun bir park ala-
nı bulunamamışbr" diyor. Doğru,
bulunamamışur. Peki Sözen bul-
muş mu? Bulmuş da mı turist
araçlannı Topkapı'ya sokmamak-
tan söz ediyor? Yazıda bu konu-
da bilgi yok. Sadece araçlar Top-
kapı'ya, giderek Sultanahmet'e so-
kulmayacak anlaşılan!.. Peki ts-
tanbul'un bu turistik ana merke-
zine turistler nasıl gelecek? Yanıt
hazır: "Geıekirse turist yüriirne-
lidir ve hiç kuşkunuz olmasın bir-
çok ülkede de yüriir." Peki turist
nereden nereye, nasıl ve ne kadar
yürüyecek? Sözen'in yanıtmda
hiçbir somut bilgi olmadıgı gibi,
bu konuda da yok. "Turist
yürüsün" deyip geçiliyor.
Bir kez, Topkapı'nuı kendisi iki-
üç saat arası değişen (istenirse da-
ha fazla) yürümeye dayanan bir zi-
yaret. Sultanahmet yöresinin baş-
lıca arutlan (Sultanahmet, Ayasof-
ya, Topkapı Sarayı, Yerebatan, vs.)
arasmda ciddi yüriime maalesef
var.
Üstelik tstanbul, daha ileri-
de gerekirse vereceğimiz turistik
istatistik sayüannda görülebilece-
ği gibi, çokluk "organize tur" de-
nen ve kitle turizminin başlıca uy-
gulanması olan tarzda ziyaret edi-
len bir kent. Yani gruplar, otobüs-
lerle belli bir sürede ve belli bir
program dahilinde gezdiriliyor.
Burası henüz bir Paris veya Lond-
ra değil: Turizmin daha çok kişi-
sel, bireysel gezüerle oluştuğu, Ba-
tı standartlannda gezi ve toplu
ulaşım kolaylıklannın var olduğu
bir kent değil. Turist otobüslerini,
alternatif kolaylıklar sağlamadan
Sultanahmet'ten çıkanr, Topkapı
Sarayı birinci avlusuna sokmazsa-
nız, bu kentte turizm yapılamaz.
Bu kadar basiu Yapılamaz. Bu ya-
lın ve sade gerçegi görmemek için
eksantrik danışman ve onlarla
şartlanmış bir başkan mı olmak
gerekiyor?
Sözen'in yanıtındaki "költür
değerlerimizin turizmden zarar
görmemesi ve kültürümüzün tu-
rizme feda edilmemesi" gibi ifa-
deleri, ilk yazımda da belırtmiş-
tim, bir sosyal demokrat yönetim-
den çok turizmi öcü gibi gören bir
selametçi kafasma yakıştınyorum.
Turizm, yineleyeyim, insan sevgi-
si, diğer uluslan ve halklan sev-
me ve insan iletişimi yoluyla dün-
yaya acılma sanatıdır. Sözen'in ya-
mtında bizim bu konudaki kuşku-
lanmızı giderecek hiçbir şey yok.
Tek bir cümle bile. Ve bu tartısma-
dan (ki biz sürdürmeye hazınz) sa-
nırım turizm kadar, bence insan
sevgisine ve halklar arası dostlu-
ğa dayah ohnası gereken bir sos-
yal demokrat yönetim yara ala-
cak...
Sonuç olarak şunu söyleyeyim:
Sözen yönetiminin, kadrosuna tu-
rizm konulannda bir tek danış-
man almadan, genel-geçer fikir-
lerle yürütmeye calıştığı, konuya
yıUannı vermiş özel ve tüzel ku-
rumlarla (Turizm Bakanlığı,
TÜRSAB, Tercüman Rehberler
Derneği, vs.) hiçbir fikir ve ilke
alışverişine girmeden uygulamaya
soktuğu ve tstanbul'da turizm ha-
reketlerini ciddi biçimde zedeleye-
ceğine inandığınuz gırişimlerine
karşıyız. Ve imkânlar elverdiğin-
ce bu karşı çıkışımızı sürdürecegiz.
T T n ı ı t ı ı l a n n s t n l o r ^^^»^
H a b e r
Servisi— Havalann düzdmesiyle birliktepiknik
U u U l U l i t n y t i p i c r yapanlarla dolup tasan Belgrad Ormanlan'ndaki "unutulan
çöpler", küçük izciler tarafından toplandı. "22 Nisan Dünya Günü" etkinlikleri kapsamında dü-
zenlenen çöp toplama kampanyası, Istanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi Başka-
nı Nusret Avcı, Istanbul Universitesi Orman Fakültesi ögretün Uyesi Prof. Dogan Kantarcı ve
Istanbul tl İzci Kunılu Başkanı Şevket Aktalay yönetiminde gerçekleştirildi. tstanbul'un çeşitli
ilkokullanndaki izci ünitelerini oluşturan 200 kadar küçük izci, toplanan çöpleri torbalara dol-
durdular. Daha sonra tstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin araçlanyla Taksim Gezi Alanı'na geti-
rilen çöpler, bugün saat ll.OO'desergilenecek. (Fotograf: Sabahattin Bostancıoğlu)
EREKLÎ
TELEFONLAR
İHaiyt:000
055
056
• ZaMa MM«ftt«t: 527 57 00
• MtzarMte HUIritii:
172 13 73 -74-75 ve 088
• l&d anza: 068
NmrMbO77
511 89 18
* 5 8 8 48 00
Çapa İm 525 92 30
Mman T«: 340 01 00
ltaT**H** h M K 345 46 80
Pfi BM: 131 22 09
T*üa kk|M*K 152 43 00
» tMHrı: 588 44 00
S0l0ümi*m. 132 30 00
SSK Otottv*: 358 67 60
• TMffc:
Tn» pim m.: 176 24 14 (İst),
356 04 85-36 (Kadıtty)
Mt|* Trtflk: 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şehiriçi).
314 36 (B.Çetonece)
• DDT:
SMnd tmma: 527 00 50,
&Pa*a D M t M : 336 20 63
HJhç» Sartnl 348 80 20
• VAFM:
*Mı Hrtan: 526 40 20.
144 42 33
DMb Mhn (tetateC 145 53 66.
144 25 02, 149 18 96
DMb « w M : 149 15 58
• ME1EM0UJİ:
(Mava tahmını ACrenme) 573 89 80
H H k O
526 62 74,
FaUk-T*bfc* 526 62 74
ItTt».: 150 83 50.
Ka*Ur. 348 71 40
• TBÜ069
• BAZAMZA:
585 19 90 - 91.
152 10 15.
f. 339 46 48
HAIIIU:
522 97 03,
147 51 10,
p 333 02 20.
• İETTSM. m.: 145 07 20 (>7 hat)
• PTT:
111 (Biltnmeyen numaralar ve
Döbetçı eczane sorma).
•21 (anza),
R t (dartşrna)
•31 (şehirterarası), N 1 (sıra sorma).
•32 (mıltetierarasıı, W2 (sıra sorma),
•M (masaı anlatma).
172 (uyandırma),
•II (posta kodu danışma).
İSKTnınsu
raporu
• İSTANBUL (AA) —
İstanbul'a su sağlayan 7
barajdaki toplam su
rezervi, 561 bin 800 metre
küp azaldı. İSKt'den
yapılan açıklamaya göre
barajların dünkü toplam
rezervi 455 mityon 194 bin
700 metre küptü. Bu sabah
yapılan ölçümlerde toplam
rezervin 454 milyon 632 bin
900 metreküp olduğu
belirlendi. Kente son 24
saatte verilen su miktan da
1 milyon 206 bin 123
metreküp oldu.
HABERLERIN DEVAMI
Olumlu, Ama...
(Baftara/ı J. Sayfada)
bestçe yarışır. Kendisine karşıt olan fikirle-
re de serbesti tanıyan ve fazileti de bu öz-
güveninde odaklaşan bir düzendir de-
mokrasi.
Bu açıdan bakıldığında ülkemizdeki son
durum genel olarak şöyle özetlenebilir:
(1) Her türtü fikrin savunulması bugün için
yine olanaksızdır. Gerek Türk Ceza Yasa-
sı'nda, gerekse 12 nisan tarihli Terörle Mü-
cadele Yasası'nda yer alan kimi hükümler,
düşünce ve anlatım özgürlüğünü kısıtlayıcı,
cezalandırıcı özellikler taşımaktadır.
(2) Düşüncelerin savunulmasından ayrı
olarak, belirli düşüncelerin çevresinde örgüt-
lenip siyasal faaliyette bulunmak da henüz
yasak çemberini aşabilmiş değildir. Örneğin,
komünist ve Islamcı adını taşıyan partilerin
kurulabilmesi için hem 1982 Anayasası'nın
hem de Siyasal Partiler Yasası'nın değişti-
rilmesi gerekiyor. Nitekim, Adalet Bakanı Ol-
tan Sungurlu da bu gereksinmeye işaret et-
miştir.
(3) Demokrasi açısından bir başka sakın-
caiı boyut, Terörle Mücadele Yasası'ndan
kaynaklanıyor. Çünkü yasada yer yer öyle-
sine genel, belirsiz ve oraya buraya çekile-
bilecek tanımlamalar var ki, terör ve şiddet
eylemiyle ilgisi olmayan düşünce de siyasal
eylem de cezalandırılabilir.
(4) Ayrılıkçı fikir ve örgütlenmelere ilişkin
cezalar Anti-Terör Yasası'yla ağırlaştırılmış-
tır. Oysa demokrasilerde her şey fikir olarak
özgürce savunulur. Bunun gibi, şiddeti ilke
olarak reddeden siyasal örgütlenmeler de
Batı demokrasilerinde serbestiden yararla-
nırlar.
(5) Kürtçe konuşulmasını yasaklayan 12
Eyiül yasasının kaldınlması olumlu bir adım-
dır. Ancak pratikte zaten pek anlamı olma-
yan bu yasanın iptal edilmesinden daha çok,
insanların kendi kültürel kimliklerini, kendi
etnik kökenleriyle uyumlu biçimde geliştire-
bilmelerine yönelik yasaklann sürdürülme-
si ve bu konudaki cezaların ağıhaştırılması-
dır önemli olan. Örneğin Kürt dllinde yazıp
çizmek, yayın yapmak hâlâ yasaktır. Örne-
ğin Kürdün, Kürt dilinin varlığının ahtını çizen
bir parti, Siyasal Partiler Yasası uyannca
Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılabilir.
(6) Demokrasiler kendilerini şiddet ve te-
röre karşı korurtar. Bundan daha doğal bir
savunma olamaz. Onun için demokratik ül-
kelerde terörle mücadele için yasal düzen-
lemeler yapılması yadırganmaz. Ancak bu iş
yapılırken, insan hak ve özgüıiüklerinin ze-
delenmesinden özenle kaçınılır. Terörle, te-
rör örgütleriyie savaşayım derken, devleti te-
röre bulaştıracak adımlardan sakınılır. Bu ko-
nuda demokrasilerde ölçü her zaman turtu-
rulamasa da gerekli dikkatin gösterilmesine
çalışılır. İşte bu ölçü, ANAP iktidarının çıkar-
dığı 12 Nisan 1991 tarihli Terörle Mücadele
Yasası'nda kaçırılmıştır. "Kanunsuz suç ve
ceza olmaz" ilkesi yer yer çiğnenmiştir. Hu-
kuk devietine, hukuk tekniğine aykırı hüküm-
ler formüle edilmiştir. Her yana çekilebile-
cek, eski deyişle muğlak düzenlemeler so-
nucu, özellikle devlete demokrasi götûrmek
dekolay olmayacaktır.
Özetlersek:
140,141, 142 ve 163'ün kaldınlması, de-
mokratikleşme açısından olumlu, ancak ye-
tersiz bir adımdır. Türkiye'nin demokrasire-
formu niteliği taşıyacak kapsamlı bir değişi-
me ihtiyacı vardır. Siyasal rejime yönelik bu
düzenleme, bölük pörçük ve yangından mal
kaçınrcasına değil, anayasayla birlikte tüm
temel yasalan içeren, sistemli ve merkez sağ-
la merkez solun konsensüsüne dayalı biçim-
de yapılmak durumundadır.
Gerçek bir demokratik dönüşüme ancak
böyle ulaşılacağına inanıyoruz.
23 Nisan çocuk şenliği başlıyor
'Egemenlik' yann kutlanıyor
ANKARA (AA) — 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı yann yurtta, KKTC ve
dış temsilciliklerde törenlerle
kutlanacak. Bayram nedeniyle
bugünden baslayarak bir hafta
süreyle çeşith' toplantılar düzen-
lenecek, sergiler açılacak, film-
ler gösterilecek, çocuk oyunla-
n sahnelenecek ve folklor gös-
terileri yapılacak. TRT tarafın-
dan bu yıl 13.su düzenlenen ve
16 nisanda başlayan Uluslarara-
sı 23 Nisan Çocuk Şenliği de sü-
rüyor.
20 ülkenin çocuklannın katıl-
dığı bu yılki şenlik dolayısıyla
küçük konuklar dün Hacettepe
Universitesi Beytepe Kampu-
su'ndaki 'Dünya Çocuk Orma-
nı'na ağaç diktiler.
Şenlik programına göre ko-
nuk çocuklar bugün Cumhur-
başkanı Turgut Ozal, TBMM
Başkanı Kaya Erdem ve Başba-
kan Yıldınm Akbulut tarafın-
dan kabul edilecek. 19 Mayıs
Stadyumu'nda yapılacak 23 Ni-
san Ulusal Eemenlik ve Çocuk
Bayramı kutiama törenlerine de
Önleme rağmen yolda
En pahalıOsmanlı çinisi
LONDRA (Cumhuriyet) —
Londra'daki Sotheby's Açık-
arttmna Firması tarafından
satışa çıkanlacak Osmanh ve
tslam sanat eserlervnden en
pahahsı yaklaşık 1560 yıhnda
yapılmış olan tznik çinisi. Be-
yaz zemin üzerine Rodos kır-
mızısı laleler, kobalt mavisi
sümbüller, bunlann manga-
nez moru saplan, çok canh
bir yeşil tonundan yaprak mo-
tifleri ve aynı kırmızı ve rnavi
tonundan bordürii bulunan
bu çininin 50 bin ile 70 bin
sterlin (340 milyon ile 476 mil-
yon lira) arası bir fıyata alıcı
bulması bekleniyor. Bu değer-
li çini panel iki parçadan olu-
şuyor.
Uzmanlar bunun muh-
temelen bir saraydan söküldü-
ğünü ve sökülme sırasında da
kenarlannın kınldığını söylü-
yorlar. Bu değerli çini panel,
iki çini parçasından oluşuyor.
Üsttekinin böyüklüğü
29.3X20 cm., alttakinin ise
29.3X18 cm. Çinide kullanı-
lan renkler bunun geç tznik
dönemine ait olduğunun tipik
kanıtlan. Bunun benzeri baş-
ka üç tane çini daha var. Bun-
lardan biri tstanbul'daki Rüs-
tem Paşa Camisi, diğerleri de
Hürrem Sultan Türbesi ile
Topkapı Sarayı Sünnet Odası
girişinde bulunuyor. Bu çini-
lerin yapımuıdan hemen son-
ra, yani yaklaşık 1561 yıhnda
Iznik çinilerinde manganez
moru kullanılmasından vaz-
geçümişti. Mihrap havasında-
ki bu panel 1982'de Londra-
da Leighton House'di 1983'te
ABD'nin Chicago Universite-
si David and Alfred Smart
Galeresi'nde, daha sonra da
Tulsa'da The Philbrook Art
Center ve New York Üniver-
sitesi Gray Gallery'de sergilen-
mişti.
(Baflarafı I. Sayfada)
öldü. Ağır yaralanan anne M«-
kerrem Gürkan, Sakarya Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına ahn-
dı. Kamyon sürücüsünün kaza-
dan sonra kaçtığı bildirildi.
Antalya'dan Manavgat'a gi-
den Metamet Engan yönetırnin-
deki otomobil, Beşkonak kavşa-
ğında önce karşıya geçmek iste-
yen bir yayaya, daha sonra da
karşı yönden gelen Aydan Mun-
gan yönetimindeki otomobile
çarptı. Henüz kimliği belirlene-
meyen yaya olay yerinde öldü,
Aydan Mungan ise yaralandı.
Konya kent merkezinde Ha-
san Hüseyin Peköz'ün kullandı-
ğı otomobilin çarptığı Rahim
Kayalar da öldü.
Kayseri'de Ahmet Akbulut
yönetimindeki motosiklet, Tu-
ran Keleş'in kullandığı kamyon-
la Kıcıkapu semtinde çarpıştı.
Motosiklet sürücüsü Ahmet
Akbulut (19) olay yerinde, Adil
Dogan (19) ise ağır yaralı olarak
kaldınldığı Tıp Fakültesi Ge%'her
Nesibe Hastanesi'nde öldü.
Muğla'nın Marmaris ilçesin-
de Erol Askın (24) yönetiminde-
ki motosiklet, Hikmet Karagülle
(23) idaresindeki motosikletle
yarışırken çarpıştı. Ağır yarala-
nan Erol Aşkın hastaneye kal-
dınlırken öldü. Diğer motosik-
let sürücüsü, ağır yaralı olarak
Marmaris Devlet Hastanesi'nde
tedavi altına alındı.
Bursa'nın Keles ilçesine bağlı
Soğukpınar köyünde Eyüp Er-
tem yönetimindeki traktör aşırı
hız yüzünden Taşhk mevkiinde
şarampole yuvarlandı. Traktör
sürücüsü Eyüp Ertem ile aynı
araçta bulunan Ali Şirin olay ye-
rinde öldü.
Osmanlıya milyarlar yağacak
(Baftarafi 1. Sayfada)
TL) ödemişti. Geçen ekim ayın-
da yalnızca "Sotheby's"de top-
lam 1.5 milyon sterlinlik satış
yapıldı. Bu, nisan 1990 tarihin-
deki sansa oranla yüzde 35'lik bir
artıştı. Önümüzdeki satışta ise
1.5 milyon sınınnın da rahathkla
aşılması bekleniyor. Osmanh-
tslam saüşlan, özellikle Batı Av-
rupa ve Amerika'yı etkisine alan
"kötii ekonomik koşullar"dan
etkilenmeyen ender "uzmanhk
satışları!'
Kötü ekonomik koşullardan
amaç, ekonomik durguniuk.
"Sotheby's" ve rakibi
"Christie's" gibi yüzyıllık fırma-
lar hemen etkilendi. Örneğin
"Christie's" kazancının geçen yıl
yüzde 35 azaldığına tanık oldu.
Her on kişiden biri işten çıkar-
tıldı. Yöneticilerin maaşlan
donduruldu.
"Christiey'in daha fazla za-
rara girmesıni, faize yatınlan na-
kit parası önledi. Aynı şekilde
"Sotheby's"nin kazancında yuz-
de 20'lik azalma gözlendi.
Ekonomik durguniuk kadar
ağır bir darbe de "iyi alıcı" Ja-
ponlardan geldi. 1987-90 arasm-
da özellikle izlenimcilerin peşi-
ne düşen ve ne buldularsa top-
layan Japonlar aniden duruldu.
Büyük şirketlerin büyük para-
larla girdikleri sanat piyasası,
Batı'daki genel ekonomik koşul-
lardaki duraklamadan etkilenin-
ce ayrılacak para kalmadı. Hat-
ta satın ahnan tablolara ödeye-
cek para bulunmadı. Elindeki
tablolan taze paraya dönuştür-
meye kalkışan şirketler, sanat pi-
yasasında fiyatlar aniden düşe-
ceği için buna da girişemedi.
Hem sanat eseri hem iyi bir
yatınm hem de bölgesel nitelik-
te olduğu için tznikler alıcı bul-
du. Bir "Sotheby's" yetkilisi,
"En kaygı duymadığımız, en
zevk aldığnnız saüslar Osmanlı-
tslam satışlandır. Bunlann müş-
terisi hazırdır. Sayıca azdır bun-
lar, ama hem anlaıiar hem de
çevresel koşullardan etkilenmez-
ler" dedi.
"Sotheby's", üç gün boyunca
güzel dolmakalemlerle bol sıfırh
çekler yazılacağından emin. Bu
nedenle örneğin bir çini panele
50-70 bin sterlin isteniyor. Bu
kadar yüksek fiyat konmasının
nedeni, bunlardan sadece üç ta-
ne daha varmış. Biri îstanbul-
da Rüstem Paşa Camisi'nde, biri
Hürrem Sultan Türbesi'nde, bi-
ri de Topkapı Sarayı Sünnet
Odası'nda. Seceresi bu kadar
güçlü olduğu için Fıyatı da güç-
lü... Ve birbirinden zarif Beykoz
işlerinden, enfiye kutulanndan
gümüş kemerlere, kalem hokka-
lanndan gümüş at koşumlarına,
rahlelerden tombaklara, tekke
halılarından 18. yüzyıldan kal-
ma bir astroloji kitabına kadar
bini aşkın parça için eller kalka-
cak, cüzdanlar hafifleyecek.
katılacak konuk çocuklar, Ata-
türk Spor Sarayı'nda gerçekleş-
tirilecek ve televizyondan nak-
len yayınlanacak şenlik galasın-
da da hazırladıklan gösterileri
sunacaklar.
24 nisanda Kapadokya yöre-
sini gezecek konuk çocuklar 2İ
nisanda ülkelerine dönecekler.
Başkentte çocuk
karnavalı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı kapsamında
Ankara Büyükşehir ve ilçe bc-
lediyeleri de 10 gün sürecek bir
kutiama programı hazırladı.
23 ve 24 nisan günleri Büyük-
şehir Belediyesi Buz Pateni Sa-
rayı'ndan tüm çocuklar ücretsiz
olarak yararlanabilecekler.
BM'de kutlandı
Dünya Çocuk Günü, pazar
günü Birleşmiş Milletler Genel
Kurulu'nda, 100'den fazla ülke-
den gelen 1000'i aşkın çocuk ta-
rafından kutlandı. Türkiye'yi
temsilen Denizli'den katılan
Halil Bektaş llkokulu 4. sınıf
öğrencisi 10 yaşındaki Şükrü
Altıntaş, genel kurul kürsüsün-
den dünya çocuklanna Türkçe
olarak seslenip "Merhaba" de-
di.
Kürtler için
(Baftarafi 1. Sayfada)
sanatçıları da uydu ile New York
ve Paris'ten katılacaklar.
İnsan haklanna üişkin hayır
faaliyetleri ile tarunan Chris de
Burgh, "Yalm Gerçek" adü şarkı-
smı konsere adadı. Dublin'deki
evinde verdiği demeçte Chris de
Burgh, "Kürtlerin olağanüstü
durumlarından kaynaklanan
acılarını hepimiz paylaşıyornz.
Bu, birçevre faciası degil. Etiyop-
ya'da açlık degil. Tamamen insan
eli De yaraülmış bir felaket. Savaş-
tan sonraki coşkunun ardından
şimdi hepimiz utanç duymalıyız.
Çünkü Kürtleri ayaklanmaya
ittik" dedi.
11 bin kişinin biletle katılacağı
açıkhava konserinden en az 25
milyon sterlin sağlanacağı ve bu-
nun Kızılhaç ile Kızılay'a verilece-
ği belirtiliyor. Konser ilk kez
1986'da aynı stadyumda Afrika-
daki açlar içinyapılan "Live Aid"
konserini düzenleyen pop müzik
emprezaryosu Harvey Gold-
smith ile çok satan kitaplanyla ta-
nınan romana Jeff rey Archer ta-
rafından gerçekleştirilecek. 1986
konserinde 50milyon sterlin, he-
diyelik eşya ve yan ürün satışın-
dan da 37 milyon sterlin toplan-
mışü.
GOZLEM
UĞURMUMCU
(Baftarafi 1. Sayfada)
Siyasal öpüşmeye var.
Siyasal amaçlı öpüşme yılışıklığın dışa vurmuş biçimidir.
Koskaca sakallı-bıyıklı adamlar, bayram günlerinde kuyru-
ğa girip başbakanlann; cumhurbaşkanlannın ve parti lider-
lerinin ellerini öpüyoıiar.
Hem de şapur-şupur!
Semra Hanımefendınin elini öpen "erkek paparya/ar" da
bu tablonun non-fıgüratif görüntüleri olarak siyasal yaşa-
mımızı zenginleştiriyortar.
Bu şapur-şupur olayına bazı gazeteciler de katılıyor.
Neyse efendim. Olacak bunlar... Olacak da bu öpüşme-
nin kurallarını saptayalım ki bu olay banker kargaşasına
dönmesin.
Bir 'öpme tüzüğü' hazırlayalım.
Madde 1:
—Siyasi parti üyeferi, liderterinin ellerini öpme hakkına sa-
hiptirler. Bu hak devredilemez.
Madde 2: .
—Parti üyeleri, dini bayramlar ile il ve ilçe kongrelerinde
cumhurbaşkanı, başbakan ile cumhurbaşkanı ve başbakan
eşleri ile liderlerin ellerini birer kere öperler. El öpme, öpe-
cek partilinin, eli öpülecek liderin önünde eğilerek yeterli mik-
tarda tükrüğün el üstüne konulması ve hızla elin alna götü-
rülerek başa hafifçe çarpılmast yoluyla yaptlır.
Madde 3:
—El öpme kuyruğunda devlet müteahhitlerine öncelik ta-
nınır. Devlet müteahhitleh, eşleri, çocuklan ve üçüncü dere-
ceye kadar hısım akrabalan ile el öperler.
Madde 4:
—Bir seçim döneminde bütün bayramlarda el öpen mü-
teahhit, o seçim dönemindeki devlet ihalelerinin yüzde onunu
alma hakkına sahip olur.
Madde 5:
—Bir müteahhit birden çok liderin elini öpemez. Bu mad~
deye aykırı davrananlara yeni ihaleler verilmez; verilen iha-
leler ile ilgili avans ödemesinde o yılın ödenmiş avanslan ile
yetinilir, Birden çok liderin elini öpen müteahhit ve isadam-
/an ile ilgili sicil tutulur.
Demokrasimizde el öpme dışında ayrıca ayak öpme alış-
kanlığı da gelişebilir
Ya da el ve ayak yalama!..
Parti liderleri ile devlet büyükleri, ellerini öptürdükleri gi-
bi ayaklarını da öptürebilirler.
Ayak öpecek parti arslanları yok mudur?
Olmaz olur mu hiç? Sürüyie.
Liderier, büyük bir koltuğa oturur gibi kaykjlırlar, parti ars-
lanları da öne uzatılan bu siyasal ayağı iki elleriyle tutup
kokladıktan sonra tıpkı el öper gibi öperler.
Parti liderlerinin ayaklarını yalamak da serbesttir...
Liderlerin ellerini, ayaklarını, milli birlik ve beraberlik ru-
hu içinde salya sümük öpüp koklayan parti arslanlarına dev-
let bankalarından kredi, Ege ve Antalya kıyılarında 'arsa
tahsisleri' verilir.
Bakarsınız parti arslanlan birer ticaret kaplanı ve borsa
sırtlanı olmuşlardır.
Siyaset sahnesinde her öpüşün bir maliyeti vardır
Öpün beyler öpün...
El öpün ayak öpün...
Öpün beyler öpün...
El öpün, etek öpün...
Öpün beyler; beyoğlu beyler, öpün... Şapur şapur öpün,
salya-sümük öpün.
Öpün, öpün, öpün...