Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/18 SPOR 13NÎSAN1991
Milli maçın 2. planda kalması teknik direktörü düşündürüyor
Piontekdert küpüMehmet, Uğur ve Yusuf' un sakatlıklannın
sürmesi Teknik Direktör Piontek'i
endişelendiriyor. Alman antrenör, milli
maçın futbolcular tarafından
önemsenmemesini de tepki ile karşıhyor.
lannm devam etmesi Sepp Piontek'i
hayli düşündürüyor. Milli Takımlar
Teknik Direktörü, "Mehmet'in dunı-
munda iyilişme var. Uğur'n takip edi-
yoruz. Onceki günkiı idmanda Gök-
han'la çarpıştı ve sakatlık gecirdi. Du-
rumu bugun varın belli olur. Uğur bu-
gunku çahşmada duz koşu yapacak. Yu-
suf un Gençlerbirliği maçındaki sakat-
lığı suru>or. Dururau ciddi gibi, topla
oynuyor, ancak depar durumlannda ka-
sığında ağn hissediyor. Önlemler almak
zomndayız " dedi.
Avrupa Şampiyonası grup elemelerin-
de ididasını yitiren milli takımımızın Po-
lonya ile yapacağı maç bir bakıma pres-
tij maçı. Bu nedenle karaptaki futbol-
cular arasında bu maç önemsenmiyor.
Önemsenen maç 20 nisandaki Beşiktaş
- Galatasaray maçı. Bu düşünce Pion-
tek'i kızdırıyor. Sepp Piontek, "Görü-
)orum ki Polonya maçını kimse önem-
semiyor. Oysa bu maç da 'derby' maç
kadar önemli. Beşiktaş ve Galatasaray-
lı futbolcular oncelikle bu maça kon-
santre olmak zorundadıriar. Eğer ol-
maziarsa benim yapacagım bir şey yok"
diye konuştu.
Değişiklikler var
Turkıye'de sekızinci ayını tamamla-
yan Milli Takımlar Teknik Direktöru Pi-
ontek, milli takımı yavaş yavas tanıma-
ya başladığını, birtakım gelişmeler kay-
dedildiğini, defans ve orta sahanın iyi
organize olduğunu vurguladı. Piontek,
aynca milli takım kadrosunu surekli de-
ğiştirmenin büyuk hata olacağını da be-
lirtti. Milli Takımlar Teknik Direktörü,
"Sabıriı olmayı ofrenmelisiniz" diyerek
"25 yıldır başannız yok, sabıriı olmak
en önemli unsurlardan biri. Söyleyin ba-
na bugiın Rıdvan da sakatlandı Tanju'-
dan başka formda bir forvet oyuncusu
var mı? Diyeceksiniz ki Gençlerbirligi'n-
den Remal Yıldınm. Kemal Yddınm'ı
kadroya alayım o zaman da '33 yaşın-
daki Kemal'i milli takıma aldı' diye ya-
zacaksınız. Türk futbolcusu kendine
bakmıyor. Milli takımı gençlerle takvi-
ye eddim dedik. tşte > ansından çoğu sa-
kat. Bu da bizim işitnizi zorlaşünyor. Bir
de futbolculannızın inançlan yok" hi
çiminde konuştu.
Sol kasığındaki ağnlar yüzünden dün-
kü antrenmanlara çıkamayan YusuFun
durumu bugün belli olacak. Yusuf, oy-
namasa bile kafıle ile birükte Polonya-
ya gidecek. YusuPun yerine çağnlacak
isim ise bugün açıklanacak.
(A) Milli Futbol Takımı, bugün Ordu
Milli Takımı ile saat lS.OO'te özel bir maç
yapacak.
HtLMİTÜRKAY
Avrupa Şampiyonası eleme grubun-
da 17 nisan günü Polonya'da Poionya
ile karşılaşacak olan A milli takımımız
hazırhklarıru sürdurüyor. Sepp Piontek
ve Fatih Terim yönetiminde sabah ve öğ-
lenden sonra olmak üzere dün iki çalış-
ma yapan ayyüdızh futbolculann moral-
lerinin hayli yüksek olduğu gözlendi.
Milli takım kampmda "mffli maç"tan
çok Beşiktaş-Galatasaray maçı konuşu-
luyor. Milli takıma altışar futbolcu bir-
den veren Beşiktaş ve Galatasaray'ın
futbolculan 20 nisan gününü iple çeki-
yorlar. Siyah-Beyazlı takımın kaptanı
Rıza Çalımbay, "Bu yıl şampiyonluğu
bizden başkası kazanamaz" derken Ga-
latasaray'm golcusu Tanju Çolak takı-
mını şansh göruyor. Futbolcular kamp-
taki vakitlerini odalannda müzik, çeşitli
gazete ve dergileri okuyarak geçiriyor-
lar. Futbolcularla görüşmek yasak. Da-
hası, yemek sonrasındaki yürüyüşleri sı-
rasında bile basm mensupları futbolcu-
lann resimlerini çekemiyorlar.
Mehmet, Uğur ve YusuFun sakatlık-
Notlar
Millflerin
moraliiyi
MUSTAFA ERSOY
• Milli Takımlar Teknik Direktörü
Sepp Piontek, dun iki değişik ruh hali
sergiledi. Öğleden sonrakı antrenman
öncesi gazetecilerle yaptığı basın toplan-
tısında oldukça sinirlenen Piontek, bir
gazetecinin "tddianuz olmadıgı bir maç-
ta niye takımda genç yetenekkre şans ve-
riluıi>or?" sorusu üzerine "Nerede genç
ve yetenekli futbolcular var? Söyle de gi-
dip bakayım" şeklinde yanıt verdi. Pion-
tek, antrenmanda ise futbolculara yap-
tığı şakalarla millilerin gülmelerine ne-
den oldu. Çalışmada millilerin moralle-
rinin oldukça yüksek olduğu gözlendi.
• Dün yenilen öğle yemeğinden sonra
Ataköy Marina'da gezimıye çıkan mil-
liler, fırsat buldukça yatlan inceleyip fı-
yatlarını öğrenmeye çalıştılar. Bu gezin-
ti sırasında Beşiktaşh futbolculann bir
arada olması Galatasarayhlann ise ayrı
ayn dolaşmalan yorumlara neden oldu. HAZIRLIKLAR SÜRÜYOR — Poionya ile karşdaşacak olan A Milli Takım adaylan hazırlıklannı sürdurüyor.
MtLLl MAÇ-DERBİ TARTISMASI
Denizli: Milli maçın havası yok
ARİF K1Z1LYALIN
"Polonya ile oynayacağımız milli ma-
çın, ligin kader karşüaşmasımn hemen
öncesine denk gelmesi büyük talihsizlik.
Ne kadar 'her şeyi unutup milli maçı
duşünün' desek de futbolcular cumartesi
günku derbiyi kafalanndan silemevecek-
ler."
Bu sözler Galatasaray Teknik Direk-
törü Mustafa Denizli'ye ait. Derimod ta-
rafından duzenlenen 'Ayın Golü' yanş-
masına Beşiktaş antrenoru Bahattin Bay-
dar ile birlikte 'konuk jüri' olarak katı-
lan San-Kırmızılı takımın teknik direk-
törü cumartesi günkü Beşiktaş-
Galatasaray maçının, Polonya ile oyna-
nacak milli maçı ikinci plana ittiğini söy-
ledi. Milli takıma çağrılan futbolculan
ile hafta başı yaptığı toplantıda, onlar-
dan derbi maçı unutup Polonya karşısı-
na milli duygularla çıkmalanm istediği-
ni beürten Denizli, "Önümuzde iki
önemli maç var. Biri 55 milyonun tek-
Deaizll (G.Saray Teknik Direktörü):
Futbolcularım&a 'Herşeyi unutup yalnızca milli maçı
düşünün' desek de derbiyi kafalanndan silemezler.
Baydar (Beşiktaş Antrenörü): Futbolculann
derbiye bakış açısı milli maç için iyi bir hazırlıkteşkileder.
vücut olup yaşayacağı Polonya milli ma-
çı, digeri de şampiyonluk >otunda ligin
kaderini çizecek Beşiktaş-Galatasaray
maçı. Bu derbi maç, milli maçtan son-
raki bir tarihte oynanacak olmasına kar-
şın daha ön planda. Basın da kamuoyu
da milli maçtan çok, gelecek haftaki der-
biyi konuşuyor. Şimdi milli takımın 16
kişilik kadrosunda yer alan 12 futbolcu,
Galatasaray ve Beşiktaş'tan takıma çağ-
nlmış. Bu futbolcular cumartesi günkü
kader maçını ne kadar unutmak istese-
ler de akıllanndan silemezler. Bu, milli
takım için büyük talihsizlik. Bu derbi-
nin milli maça hiçbir olumlu yansıması
olmaz. Şimdi kampta bile milli maçtan
çok cumartesiyi düşünecekler ve tam
randıman veremeyecekler" dedi. Futbol-
culannın 3 gun önce çok zorlu bir maç
yapacak olmasının Beşiktaş karşısında
kendilerini pek etkilemeyeceğini de sa-
vunan Mustafa Denizli, "Biliniyor ki en
agır yorgunluk bile 48 saatte geciyor. Ya-
ni milli maç fizik jönünden 3 gün son-
raki derbi maçını etkilemez" diye sözle-
rini noktaladı.
Beşiktaş antrenörü Bahattin Baydar
ise derbi maçın milli maçı olumsuz yön-
de etkilemeyeceği görüşünü savundu.
Kulüp olarak G. Saray ile oynayacakla-
n maçın ertelenmesini arzu etmedikle-
rini belirten Baydar, "Sporculann derbi
maça bakış açısı, milli maç için de iyi bir
hazıriık teşkil eder" dedi.
20 nisan cumartesi gunü oynanacak
derbi maçın değerlendirmesini de yapan
iki teknik adam, bu karşılaşmadan ga-
lip çıkacak tarafın hem puan hem de
moral açısından büyük avantaj sağlaya-
cağını söylediler. Mustafa Denizli, "Bu
puan sisteminde son baftaya 4 puan ön-
de giren takım için 'şampiyon' deyimini
kuUanabiliriz, ama kazanan tarai bn
avantajı kolay kolay bırakmaz" derken,
Bahattin Baydar da "Futbolda her şey
olur, ama bu maçın önemi çok büyük"
diye konuştu.
Gol Nerihi'den
Ayın Golu Yanşmasrnda Zeytinbur-
nusporlu Nezihi'nin Ankaragücü'ne at-
tığı kafa golü 'ayın golü' seçildi. Nezi-
hi'nin ardından, Adanalı Bülent'in G.
Saray'a attığı gol ikinci, Bolulu Faruk-
un da Trabzon'a attığı gol 3. sırada yer
aldı.
Günün içinden
• Hanrük macında Zeytinbur-
nuspor ile Beşiktaş 1-1 berabe-
re kaldı. Zeytinbumu Stadı'-
nda oynanan karşılaşmada,
yedeklerden kurulu kadro ile
sahaya çıkan Beşiktaş'ın golu-
nü 66. dakikada Walsh, Zey-
tinburnuspor'un golünü ise 79.
dakikada Adnan kaydetti.
• Voleybolda Devlet Bakanlı-
ğı Kupası'ru Fenerbahçe'yi 3-2
yenen Sönmez Filament takı-
mı kazandı. Karşılaşmadan
sonra kupayı Spordan Sorum-
lu Devlet Bakanı Ismet Özars-
lan verdi.
• Helsinld'de duzenlenen Poh-
jola Turnuvası'na katılan bas-
ketbol milli takımı ilk macında
evsahibi Finlandiya'yı 78-70
yendi. Milliler, ilk yanyı da
36-32 galip kapadı.
Günün programı
Futbol
T. özel Maç: tstanbul
*\o (Fenerbahçe):
\ 15.00 (A) Milli -
Ordu Milli maçı.
£. Eltopu
!! Ankara (Cebeci):
M lOJOHalkBanka-1
sı - Vestel (B),
12.00 Gazi Tıp - Pertevniyal
(B), 13.30 TMO - THY (B),
Atletizm
11.00 (Florya Atatürk Orma-
oı Parkurunda): llkokullar
Valilik Kupası atletizm kros
müsabakalan, 14.00 (Bnrtaan
Felek Atletizm Sahasında):
14.00 Üniversiteler arası Pu-
anlı Atletizm Şampiyonası.
Masatenisi
09.00 (Tozkoparan Spor Sa-
lonunda): Federasyon Ferdi
Türkiye Birinciliği (fuıal) Ma-
sa Tenisi müsabakalan.
PUNYADA SPOR... DUNYADA SPOR... DUNYADA SPOR... DUNYADA SPOR... DI
Asyahlar futbol aSpor Servisi — Almanya'nın Arjantin'i 1-0 ye-
nerek kazandığı 1990 ttalya Dünya Kupası'nın fı-
nal maçını hatırlıyor musunuz? Hani kimsenin
fınale çıkacağım tahmin etmediği 'dopingli çıkan
Maradonalı' Arjantin, ilk maçtan beri 'kupanın
en iyi futbol oynayan ekibi' olarak gösterilen Al-
manya'yı 82 dakika durdurmuş, 82. dakikada
Brehme'nin kullandığı penaltı atışıyla Italya 90
ikincisi olmuş, Almanya da 3. kez Dün^ Kupa-
sı'nı kazandığım ilan etmişti. tşte o maç dünya-
da 1 milyann üzerinde bir seyirci kitlesi tarafın-
dan seyredildi. FlFA'nın yaptığı açıklamaya gö-
re fınal maçı sadece Almanya'da 28 milyon tele-
vizyon seyircisi tarafından seyredilmiş.
FIFA, İtalya 90'ın seyirci verilerini geçen gün-
lerde açıkladı. Buna göre ttalya 90"^ 52 maçı 167
ulkede toplam 26.7 milyar televizyon seyircisi ta-
rafından izlenmiş. Maç başına duşen ortalama
seyirci sayısı ise 513 milyon. Bu rakam 1986 Mek-
sika Dünya Kupası'nın toplam seyirci sayısuun
iki katına eşit. FIFA, yaptığı açıklamada Afrika
kıtası ve Çin'de futbola gösterilen büyük artışın
seyirci sayısmı böylesine arttırdığını belirtiyor.
Dünya nüfusunun 5 katından daha fazla olan
toplam seyirci sayısı bu yıl Italya'da yapılan 52
maçı izleyenleT toplanarak bulunmuş.
Afrika ve Çin'de büyük ilgi
FlFA'nın 2002 Dünya Kupası evsahipliği için
önerdiği Çin'de futbola ilginin artış gösterdiği be-
lirtiliyor. Yapüan araştırmaya göre İtalya 90, Çirf
de 140 milyon aileye ulaşmış. Bu sayı Çin'de te-
levizyonu olan evlerin Wt 63'ünü oluşturuyor. Di-
ğer beklenmedik artış ise Afrika kıtasında görül-
müş. FlFA'nın açıklaması "Kamerun'un çeyrek
fınale yfikselmesi ve 'Afrika Aslanlarf olarak
anılması futbolun bu kıtada benimsenmesine ya-
ntrlı oldu" şeklinde. Araştırmanın ilginç sonuç-
lanndan biri; Dünya Kupası finallerine katılan
ABD'de Dünya Kupası'mn sadece 390 milyon
toplam seyirciye ulaşmıs olması.
Kıtalara göre seyirci dağılımı ise şöyle: Asya
12.3 milyar (1986 Meksika'yı izleyenlerin yakla-
şık 6 katı), Doğu Avrupa 4.4 milyar, Batı Avru-
pa 3.2 milyar, Merkez ve Güney Amerika 3.3 mil-
yar, Afrika 2.5 milyaı, K-Amerika 390 milyon.
KISA KISA.... KISA KISA... KISA KISA...
Björn Börg taşınıyor
« Eski tenis dünya sıralaması
birincisi tsveçli tenisçi Björn Börg,
tsveç'ten Monte Carlo'ya taşınıyor.
1974 yılında kariyerine başladığında
Monte Carlo'ya taşınan İsveçli tenisçi
11 yıl sonra "Kalbim Isveç'te"
diyerek ülkesine geri dönmüştü.
Börg, Monte Carlo'da aynı zamanda
8 yıl sonra ATP tumuvası ile tenise
dönuşünu kutlayacak.
Spor prensi Bubka
• Sırıkla yüksek atlamada dünya
rekortmeni Sergei Bubka'ya
gösterdiği üstün basan ve
centilmenlikten dolayı "Spor Prensi"
ödülü veriliyor.
tspanya'nın Oviedo kentinde
verilecek olan ödülün yanı sıra
Bubka'ya yaklaşık 200 milyon Türk
Lirası (50 bin dolar) para verilecek.
Holmes, eski
günlerini arıyor
• Larry Holmes eski günlerini anyor.
3 yıllık bir aradan sonra tekrar
profesyonel boksa dönen eski dünya
şampiyonlanndan Holmes, maçtan
sonra hızını alamamış olacak ki 1981
yılında ringte karşılaştığı Trevor
Berbick'in sözlerine kızarak eski
rakibinı kaldığı otelin önünde
yumrukladı.
SPORDA DİYALOG ABDÜLKADÎRYÜCELMAN
ÇOK EKSİĞİM VAR -JLarry, oyuncu olarak kendi oyunundan memnun değil. " Bir buket-
bolcn için en kötü taraf, 'ben iyi bir basketçiyim' inancına kapılmaktır. Bn çok yanhş" diyoc,
Larry:4 yılda 3 şampiyonluk ;
3 Cumhurbaşkanlığı Kupası
1%5'te Los Angeles'ta doğdu. Çocuk yaşta evlerinin hemen
arkasındaki basketbol sahasında her Amerikah çocuk giH basketbola
başladı. Kendisinden 8 yaş büyük ağabeyi gibi o da Teksas Christian
Üniversitesi'nden burs alarak hem eğitimıni hem de basketbolunu
sürdürdü. Ancak son sömestrde, "pazarlama" bölümünde okuduğu
Teksas Christian Üniversitesi'nden aynldı. Türkiye'ye 4 yıl önce gelen
Larry Richard 2 yü Eczacıbaşı, 2 yıl Fenerbahçe'de basketbol oyna3ı.
Kimi ayak vardır uğursuzdur, kimi ayak
vardır uğurludur. Larry Richard'mki-
si ise 51.5 numaradır ve galiba da uğur-
lu ayaklar arasındadır. Eğer öyle olmasaydı
2 yıl oynadığı Eczacıbaşı'nda, 2 yıl oynadığı
Fenerbahçe'de tam 3 kez Türkiye şampiyon-
luğu, tam 3 kez de Cumhurbaşkanlığı Kupa-
sı görmezdi.
' Her Amerikah çocuk gibi o da basketbola
çok küçük yaşta baslamıştı ve de yine her
Amerikalı basketbolcu gibi Universiteden al-
dığı bursla kendi kendini yetiştirmiş, bugün-
lere gelmişti.
— Ayagın uğunına inananlardan mnjnm di-
ye söze başlıyoruz.
— Uğur değil gayret; kazanmak için gay-
ret göstermek yeter. Bir de kıskanç olmaya-
caksınız. Kıskançlık, sporda amaca giden yol-
da bir engeldir.
— Yani başannın sırn bunlar mı?
— Bir takım içinde uyum çok önemli bir
unsurdur. Buna ben bir de basketbola olan
sevgimi eklemek isterim. Zayıf noktalanmı sü-
rekli idmanlarla gidermeye çalışıyonım. Dur-
madan dinlenmeden çalışmak ve daha
iyi olmak için. Rakip
kim olursa olsun her
maç benim için yepye-
ni bir olaydiT. Her
maçta mutlaka bir ek-
sik vardır. Onu bulmak
ve gidennek... Işin püf
noktası bu.
— Eksiklerimi ta-
mamlamaya çalışıyo-
nım dediniz. Eksik
yanlannız çok mu?
— Oyuncu olarak
kendi oyunumdan
memnun değilim. O
kadar çok eksiğim var
ki. Bir basketbolcu için
en kötü taraf 'ben iyi
bir oyuncuyum' inan-
cına kapılmaktır. Bu
çok yanlıştır. O zaman
gayret diye bir olay
kalmaz. Ve her geçen
gün geriye gidersiniz.
— En büyuk eksigi-
niz hficumda mı, sa-
vnnmada mı?
— Rakibe göre deği-
şiyor. Bazen iyi savun-
ma yapmam gerekiyor,
bazen hücum ribaun-
duna ağırlık vermem
gerekiyor. Bu arada en
güçlü yönümü söyleye-
yim; ribaund.
— Sizin scoutunuzu
gördüm. 3'lük tek aü- -
şmız yok. Hatta teşebbüsünüz bile yok. Ne-
den 3'lük atısı hiç denemiyorsunuz?
— Fenerbahçe'de 3'lük atan o kadar çok
oyuncu var ki, bana gerek yok. Ben pota al-
tında avlanıyorum.
— Fenerbahçe'nin attığı toplam sayuann
yüzde 25'ini yapmışsınız. Fenerbahçe'nin oyu-
nuna da katkımz vüzde 25 mi?
— öyle düşunmüyorum. Biz takım oyunu
oynuyoruz. Ben eğer güçlü rakiplere karşı pota
altında iyi savunma yapıyorsam sayı peşinde
koşmuyorum, ama görevimi çok daha iyi ya-
pıyorum demektir. Yani sayı yapmak takıma
katkıda bulunmak demek değjldir.
— Bn sezon en zorlandığınız maç han-
gisiydi?
— Doğrusu hepsiydi. Her maçı final maçı
gibi oynadık. Ancak tsparta'da oynadığımız
maç gerçekten çok zordu. Korkuluydu.
— Stresten dolayı mı?
— Stres vardı muhakkak. Ama ben o maçta
çok yorgundum. Bir de şut atarken hep kor-
ku içindeydim. Eün titrememesi gerekir. Bas-
ketbolda korkunun yeri olmamalı. Bir de ka-
famza taktınız mı yandınız. Ben o maçta kor-
kuyu yaşadım. Antalya'da ise öyle değildi. Se-
rum yaptılar, maça öyle çıktım. Zaten Hüs-
nü o gün bana pek iş bırakmadı.
— Biraz da eski yülara dönelim. Türkiye^
ye gelişiniz nasıl oldu?
— Ben, Pete Williams (F.Bahçe'de ve son-
ra G.Saray'da, son olarak da Tofaş'ta oyna-
yan ABD'li basketbolcu) ile mahalle arkada-
şıyız. Çocukluğumuz birlikte geçti. Hatta ben
18,19 yaşıma kadar hep Pete kadar iyi bir bas-
ketçi olmayı amaçlamıştım. 4 yıl önce Türki-
ye*den birileri gelmiş, Pete'i Türkiye'ye çağır-
mışlar, Pete bana dedi ki: "Sen de gelir mi-
sin". "Neden olmasın" dedim. Pete, Fenerbah-
çe"ye geldı, ben de Eczacıbaşı'na gittim.
— Desenize düşleriniz gerçek oldu. Peki da-
ha önce Türkiye hakkında bir bilginiz var mıy-
dı? Türkiye'nin haritada yerini biliyor
muydunuz?
— Biz Amerika tarihinden baskasım bilme-
yiz. Türkiye'yi de Fransa'yı da Ispanya'yı da
nerededir, kimse bilmez Amerika'da. Sonra ta-
bii öğrendik. Şimdi Osmanlı tarihini de biraz
olsun biliyonım ve tabii Ataturk'ü de...
— Pete VV illiams'a karşı bu sezon 7 kez oy-
nadın. Bu sizin için nasıl bir şey?
— Aileme yazıyorum, onlar da şaşınyor-
lar. Şimdi bir tek isteğim var, o da Pete ile aynı
takımda birlikte oynamak. Bu benim belki de
isteyebileceğim son şey olacak.
— Amerika'nın Los Angeles'ı neresi Tür-
kiye neresi?.. Üstelik çocukluk arkadaşınla
karşı karşıya oynaman olağanüstu bir olay.
Çocukken söyleseler inanmazdınız mutlaka.
Pete W Uliams biraz içine donük, kendi halinde
bir yapıda. Siz onun gibi değilsiniz. Nasıl ge-
çiyor Istanbul'daki yaşanUnız?
— Sosyal yaşantım gayet iyi. Ama ortalık-
ta fazla görünmek de istemiyorum. Burada .
herkes her şeyi başka şekilde yonımluyor. Üs-
telik özel yaşantımın basketbolla kanştmlma-
sını da istemiyorum.
— Peki Türkiye'deki hanımlar için ne dü-
şünüyorsunuz?
— Sadece "nefis" diyebileceğim.
— Peki tstanbul'da bayan arkadaşınız yok
mn?
— Yorum yok. Bu konuşma burada biter.
— — — — — lehliketi soralan
bıralup başka konula-
ra geçelim. Türkiye'de
en beğendiginiz bas-
ketbolcu kim?
— Bu sezon için Le-
vent Topsakal. Aslında
ben Fenerbahçe'nin ya-
pısıaı (tabii basketbol-
dan söz ediyor) beğeni-
yorum. Herkes bir ek-
sik dolduruyor.
— Ya antrenör için
ne diyorsunuz?
— Benim hiç bir
problemim yok,
memnunum.
— Biraz ABDyedo-
nelim. DUnyada en be-
ğendiginiz basketbolcu
kimdir?
— Michael Jordan.
Ama Magic Johnson'-
ın kazanma hırsına
hayramm. Ben de Fe-
nerbahçe'ye gelirken
amacım, 25 yıl şampi-
yonluk kazanamayan
Fenerbahçe'de onlarla
birlikte bir şampiyon-
luk vaşamaktı. Kazan-
ma hırsı müthiş bir şey.
Onun için Magic
Johnson diyonım.
— tdeal bir basket-
bolcu tipini söyleyebi-
— ^ — _ _ _ ^ _ _ ür misiniz?
— Yine Magic Johnson diyeceğim. Asist
yapıyor, ribaund alıyor, hücumda ve savun-
mada fevkalade. Uzun gibi oynuyor, kısa gi-
bi oynuyor. Yani her şeyi ile dört dörtlük. Bir
de kafası ile oynaması, buna kazanma hırsı-
nı eklemesi. İdeal bir basketbolcu yani.
— Türkiye'deki genel eksiklik konusunda
gözleminiz?
— Fundamental. Çok küçük yaşta antre-
nörlerin bu konuda hassas davranmalan ge-
rekiyor.
— Amerika'da da çocuk yaştan başlanıyor.
Bir de şu var, neden NBA liginde çoğnnlak
siyah. Siyahlar basketbolda neden daha ba-
şarılı oluyor?
— Basketbol Amerika'da en ucuz spor. Her
mahallede saha var. Malzemesi ucuz. Bir te-
nis oynamaktan çok daha ucuz. Onun için ge-
neüikle fakir ailelerin çocuklan basketbola gi-
diyor. Bu bir sosyal olay. Bir neden de şu.
Amerika'da her zenci çocuğun hayalinde bir
Abdülcabbar yatar. Onun gibi olmak bir düş-
tür. Basketbola hücumun nedeni budur.
— Türkiye'yi beğeniyor musunuz desem,
evet diyeceksiniz, ona hemen şunu ekleyeyim.
Nesini beğeniyorsunuz?
— tnsanlann her konuda yardım etme is-
tekleri hoşuma gidiyor. Nedenini ben de bil-
miyorum, ama her yıl yeniden Türkiye'ye dön-
mek istiyorum.
— Ya Türkiye'de begenmedikleriniz?
— Önce trafık. Trafik bir felaket.
— Fenerbahçe ile gelecek sezon için 190 bin
dolara anlaştımz. Başka kulupler size 300 bin
dolar önerdiler. Neden yeniden Fenerbahçe
2
'
yi seçtiniz?
— Arkadaşhğunız çok iyi. Birlikte olmak-
tan mutluluk duyduğum bir ortam. 30,40 bin
dolar için bir başka kulübe gitmem. Çunkü
Fenerbahçe Türkiye'nin en büyük takımı ve
en fazla taraftan olan kulübü. Bu 30, 40 bin
dolara değmez mi yoksa. Para hayatta her şey
değildir. Ama sırası gehnişken şunu da söyle-
yeyim. Fenerbahçe'nin seyircisi müthiş sabır-
sız. Bu sabırsız oluş da takımı her zaman et-
kiliyor. Fenerbahçe'de oynamak herkesin san-
dığı kadar kolay bir iş değil. Ben daima zor
işleri severim.
Başka kulübe ghmenı
30-40 bin dolar için başka
kulübe gitmem. Çünkü
Fenerbahçe, Türkiye'nin en
büyük kulübü.
Arkadaşlığımız çok iyi.
Birlikte olmaktan mutluluk
duyduğum bir ortam.