Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 NÎSAN1991 + + * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
Tampon bölgeye sıcak bakış(Baştara/ı 1. Sayfada)
Kürtler için oluşturulması plan-
lanan 'güvenlik bölgesi" fikri-
nin babasının Özal olduğu ba-
sın yayın organlannda geniş yer
aliyor.
New York'tan Şebnem Ati-
yas'ın haberine göre Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri dün
Cenevre BM Genel Direktörü
Eric Suy'u, Irak'ta katliam teh-
didi altındaki Kürtlerin duru-
munu tespit edecek heyeti oluş-
turmak ve başkanlık etmekle
görevlendirdi. Suy, Cenevre'de
OLAYLAREN
ARDENDAKI
GERCEK
(Baştarafi 1. Sayfada)
lan, Türkiye'nin gelecekteki sı-
kıntılarımn bugünden yansıma-
ları gibidir. Gerçekten de ülke-
miz Ortadoğu'daki bunalımın
içine çekilmektedir. Geçmişte
Araplara karşı mesafeli, taraflar
arasmda yansız, bölgeye daha
yukarıdan bakan bir siyaseti
yeğliyorduk, Bu siyaset edilgen
görüldüğu için olaylann içine
hızla girdik; sonuçta yamtları
verilemeyecek bir dizi soru isa-
retinin ve belirsiz bir geleceğin
karşısmdayız.
DYP Genel Başkanı'nın sert
çıkışı kimilerince insafsız görü-
lebilir ve Türkiye'nin Ortado-
ğu'daki gelişmeleri kontrol ede-
meyecek bir konumda olduğu
söylenebilir. Ancak ANAP ikti-
darı bu alanda iki büyük hata
yapmıştır. Birincisi açıktır: Gü-
ney komşumuz Irak'm meşru
yönetimine karşı Kuzey Irak'ta-
ki Kürtleri kalkışmaya özendir-
rnek çok yanlış bir adnndu tkin-
ci hata da bağışlanır gibi değil-
dir: ANAP iktidannın yasal ol-
mayan lideri Sayın özal, savaş
sonrasında Ortadoğu topoğraf-
yasını çizecek güçlerin arasmda
Türkiye'nin ağırlıklı olarak yer
alacağı konusunda kamuoyunu
etkilemiş, kendi kendisini de al-
datmıştır. Acaba Sayın özal o
günlerde Ortadoğu haritasına
Türkiye'nin güneydoğusu'na bir
"tampon bölge" ekleneceğini ta-
sarhyor muydu?
Körfez krizinde, başmdan bu-
güne kadar ANAP iktidannın
tutumunu gözden geçiren her
sağduyu sahibi, DYP liderinin
eleştirisini sert değil, yumuşak
bile bulabilir. * • •*
derhal ekibini kurarak hafta so-
nundan önce bölgeye gidecek.
Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi Ingiltere'nin ortaya at-
tığı "güvenli bölge" fıkri üze-
rinde danışmalara devam edi-
yor. Aynca Suy'un genel sekre-
tere ileteceği bölgeyle ilgili rapor
da Güvenlik Konseyi'nin güven-
li bölge konusunda atacağı adı-
mı belirleyecek. Cuellar aynca
insani yardımı örgütlenmesi ve
bölgeye ütftilmesi, bu konuda
Birleşmiş Milletler organlannın
harekete geçirilm^si için Prens
Sadrettin Ağa Han'ı görevlen-
dirdi.
Yasa uzmanlanna göre
1948'de imzalanan "Katliam
Şuçunun Cezalandırılması ve
Önlenmesi" uyannca Irak sınır-
ları içinde böyle bir bölgenin
oluşturulması mümkün, Irak ve
ABD'nin de imzası olan beyan-
name "savaş ya da barış
koşuUannda" katliama teşeb-
büs eden üye ülkelerin cezalan-
dınlmasını öngörüyor. Ayru be-
yannamenin 8. maddesinde üye
ülkelerden herhangi birinin Bir-
leşmiş Milletler'in bir yetkili or-
ganına, suça tesebbüs eden uye-
nin cezalandınlması ve gerekli
tutumun alınması için çağrıda
bulunabileceğini belirtiyor. Be-
yanname katliamı, "Bir etnik,
milli, ırk ya da din grubunun
yok edilmesini hedefleyen bir
eğilim" olarak tanımlıyor.
Ingiltere daimi delegesi Sir
David Hannay dün Güvenlik
Konseyi toplantılannda ve bü-
tün gün sürdürdüğü ikili görüş-
melerde "güvenli bölge" fikri
üzerinde durulduğunu söyledi.
îngiltere önceki gün konuyu
Güvenlik Konseyi'ne sunmuştu.
Hannay'a göre halen Kürtlerin
bannabüecekleri bir ortamın ya-
ratılması için bir Güvenlik Kon-
seyi kararı gerekip gerekmeye-
ceği kesinlik kazanmış değil.
Hannay, "Îngiltere gerektiği
takdirde hiç vakit geçirmeden
böyle bir karan konseye sun-
maktan çekinmeyecektir" dedi.
Ingiltere'nin ortaya attığı "gü-
venli sıgınak" fıkri Cumhurbaş-
kanı Özal'ın banş gücü deneti-
minde "güvenlik bölgesi" çağrı-
sından oldukça farkh. Îngiltere,
"güvenli sığınağın" barış gücü
askerlerince değil, siviller tara-
fından denetim altında tutulma-
Cuellar aynca sonınun "Irak
toprak bütünlüğü ile ilgili
olduğunu" da kaydederek tem-
kinli bir dille "Irak'ı böyle özel
bir alanı yaratmaya zoriayabilir
miyiz bUmiyorum" şeklinde ko-
nuştu.
Amerika Birleşik Devletleri
Birleşmiş Milletler Daimi Tem-
silcisi Thomas Pickering ise Gü-
venlik Konseyi'nde Ingiltere'nin
fikrini destekleyen bir konuşma
yaptığını belirtti. Pickering, Dı-
şişleri Bakaru James Baker'ın
bölgeye gittığini ve dehşet veri-
ci duruma bizzat şahit olduğu-
nu vurguladı.
Çin ve Sovyet diplomatlar
önerinin henüz düşünce aşama-
sında olduğunu, Ingiltere'nin ge-
nel sekreterin ekibinin sonuçla-
nnı bekleyerek daha somut öne-
rilerde bulunacağını söylediler.
Washington da Cumhurbaş-
kanı Turgut özal tarafından
önerilen, AT tarafından destek-
lenen "sınırdaki Iraklılar için
Irak'ta BM gözetiminde bölge
oluşturulması" fikrinin "kayda
deger" olduğunu, ancak bu ko-
nuda henuz kesin bir tutum be-
lirlenmediğini açıkladı. Beyaz
Saray Sözcüsü Marlin Fitzwa-
ter, "Konuyu inceliyoruz. Irak'-
ta Kürtler için özel bir koruma
bölgesi oluşturulması önerisi,
soruna kısmi bir çözüm geüre-
bilir, ancak şu aşamada hiikü-
metin kesin bir karan yok" de-
di.
SSCB Başkanlık Sözcüsü Vi-
taly Ignatenko, dün Moskova'-
da yaptığı açıklamada "Kürtleri
destekliyoruz, ancak Irak'ın
içişlerine karışmak
istemiyoruz" dedi. Sözcü,
SSCB, Irak'ta olup bitenleri
kontrol edemez, Irak'ı hangi
hükümetin yönetecegine karar
veremez" şeklinde konuştu.
AA'nın haberine göre Irak,
komşu ülkelere sığmmak için sı-
nır kesiminde toplanan Kuzey
Irakhlar için bır "güvenlik böl-
gesi oluşturulması" fîkrine karşı
çıkarak böyle bir hareketi engel-
lemek için tüm olanaklannı kul-
lanacağını açıkladı.
Irak Başbakam Sadun Ham-
madi, Irak resmi haber ajansı
INA'ya verdiği demeçte, "Irak
içinde BM gözetiminde bir böl-
ge oluşturulması önerisi şüphe-
li bir öneridir. Irak bu öneriyi
reddetmektedir ve bütün ola-
naklannı kullanarak karşısını ıstıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sek- çıkacaktır" dedi.
reteri Perez de Cuellar bölgede Irak Enformasyon Bakanı
bir güvenlik sistemi geliştirilme- Hamid Yusuf Hammadi de
sinin olanaksız olmadığını, an- komşu ülkelere sığınmak isteyen
cak çok zor olduğunu söyledi. Kuzey Irakhlar için "BM göze-
timinde güvenlik bölgesi" oluş-
turulması planımn Amerikan
gizli servisi CIA'nın bir komp-
losu olduğunu iddia etti.
AP'nin haberine göre de Irak
Kürdistan Demokrat Partisi li-
deri Barzani, Londra kaynaklı
açıklamasında, Kürtler için
oluşturulması planlanan "gü-
venlik bölgesi" önerisini mem-
nunlukla karşıladıklanm belirt-
ti, Barzani, "Bu öneri ileriye
dognı atılmıs, son derece insa-
ni ve politik bir adımdır" dedi.
Edip Emil Oymen'in bildirdi-
ğine göre îngiltere Dışişleri Ba-
kan Yardımcısı Douglas Hogg,
dün BBC'ye verdiği demeçte,
oluşturulması planlanan güven-
lik bölgesine Irak birlikleri tara-
fından bir tehdit olması duru-
munda, güçle karşüık verilebile-
ceğini söyledi. Hogg, "Körtleri,
daglardan kendileri için kurula-
cak bölgeye getirmek istiyoruz.
Eğer Irak birlikleri saldırüarına
devam ederse, o zaman güç kul-
lanılması ya da Irak'ın tehdit
edilmesi gündeme gelebilir"
dedi.
Hogg, Kürtlerin Irak içinde
özerklik kazanmak ve haklan-
nın korunmasıru sağlamayı iste-
diklerini behitti ve "Biz de böyle
olmasını istiyoruz. Güvenlik
bölgesi kurulmasını istiyoruz,
ancak Kürdistan yaratmak
istemiyoruz" diye konuştu.
Bu arada Cumhurbaşkanı
Turgut özal'ın Irak'ın kuzeyin-
de Kürt sığınmacılar için BM
denetimde güvenlik bölgesi
oluşturulması önerisini Îngilte-
re, Avrupa Topluluğu liderler
doruğunda hızla geliştirerek so-
mut ve kapsamlı yeni eklerle
zenginleştirdi. Îngiltere Başba-
kam John Major, sadece Tiirki-
ye sınınnda değil, Irak Kürdis-
tam'nda kentleri de kapsayacak
böyle bir "tampon" bölgenin
"Irak'tan izin alınmaksızın"
oluşturulabileceğini savundu.
Cumhurbaşkanı Özal'ın orta-
ya attığı, Ingiltere'nin şekillen-
dirdiği, ATnin benimsediği "gü-
venlik bölgesi" önerisi, bir an-
da Ingiliz yazıh ve sözlü basının-
da bir numaralı haber oldu.
Kürt sığınmacılann durumu ga-
zeteler, TV ve radyoda son gün-
lerde sürekli birinci sırada yer al-
makla birlikte, "dış haber" ola-
rak değerlendiriliyordu. Şimdi
ise John Major'ın girişimi ile
aniden ayncahkh bir yer kazan-
dı. Haberlerde bugüne kadar
Türkiye'ye takınılan eleştirel ve
kuşkucu tutum, gündemden
düştü. Basında kuşku, öneriye
ilişkin çeşitli noktalar üzerinde
belirdi. Boylebirgirişim, "Irak'-
ın iç işlerine karışma ve egemen-
liğini sınırlama" anlarmna gele-
ceğinden, Sovyetler Birliği ve
Çin'in ilgi gösterseler dahi "be-
nimsemeyecekleri", Irak'ın Kurt
sığınmacılara havadan yardım
yapümasını dahi "egemenlik
iblali" olarak görürken bir gü-
venlik bölgesi yaratılmasına şid-
detle karşı duracağı kaydedildi.
Türkiye'nin görüşünü BBC-
TV'de açıklayan Devlet Bakanı
Kâmran İnan ise "Eğer gerekir-
se Irak'a bu Güvenlik Konseyi
tarafından zorla kabul
ettirilmeli" dedi.
Mine G. Saulnier'nin haberi-
ne göre Fransa Cumhurbaşkanı
Mitterrand'ın çağnsı ile Lüksem-
burg'da yapılan AT Konseyi'nin
aldığı kararlar, dün Fransa'yı bu
ülkeye resmi ziyarette bulunan
Polonya Devlet Başkanı Wale-
sa'dan daha çok meşgul etti.
Liberation gazetesi, "Londra,
Irak topraklannda BM deneti-
minde güvenlik bölgesi kunıl-
masını önerdi" başhğıyla verdi-
ği Avnıpa Konsey kararını, ma-
kalenin içerisinde bu Kürt böl-
gesi fikrinin babasının aslında
Cumhurbaşkanı Turgut özal ol-
duğunu belirterek genişletiyor.
Cumhurbaşkanı Mitterrand,
Lüksemburg Konseyi'nin aldığı
kararın sonunda yaptığı açıkla-
mada, Konsey sırasında takmdı-
ğı tavırdan bir adım ileri gide-
rek Irak'ın Kürtlere karşı tutu-
munu bir soykırım teşebbüsü
olarak niteledi ve alınan karann
Irak'ın egemenliğini değil o ege-
menliğin uygulanma biçimine
karşı olduğunu söyledi.
Öte yandan Irak Büyükelçisi
Dahan Mücvel El Tikriti'nin
dün Dışişleri BakanlığYna çağ-
nldığı öğrenildi. Ancak Dışişleri
Bakanhğı çevTeleri konu ile ilgili
bilgi vermekten çekindiler. Bü-
yükelçi Tikriti ile, Irak'm Istan-
bul Başkonsolosluğu'ndan açı-
lan ateşle iki göstericinin öldü-
rülmesi olayımn ele ahndığı sa-
nılıyor. Irak askeri birliklerinin
Kuzey ^raklıları halen Türk sı-
nınna doğru zorladıklan yolun-
daki haberler üzerine Ankara-
nın Tikriti'yi tekrar uyardığı da
tahmin ediüyor. Tikriti'nin ay-
m zamanda Kuzey Irak'a yöne-
lik olarak havadan yapılan in-
sancıl yardımlara müdahale
edümemesi konusunda uyanldı-
ğı da sanılıyor. Dışişleri Bakan-
hğı çevreleri, konu ile ilgili ay-
nntıh bilgilerin bugün Dışişleri
Bakanhğı Sözcüsü Murat Sun-
gar tarafından açıklanacağıru
belirttiler.
PuRteer
ödiMleri
NEW YORK (AA) — ABD'de
Kolombiya Üniversitesi tarfın-
dan, yayıncı Joseph Pulitzer onu-
runa her yıl başarılı gazetecilere
verilen Pulitzer ödülleri 75. kez
sahiplerini buldu. Ödüller, altın
bir madalyarun yanı sıra 3000 do-
larlık para ödulünü de kapsıyor.
Gazetecilik dalında Pulitzer
odüllerinin dağılımı ise şöyle:
Başyazı: Ron Casey, Harold
Jackson ve Joe>
r
Kennedy (The
Birmingham -Alabama- Nevvs
Gazetesi).
Eleştiri: David Shaw (Los An-
geles Times).
Köşe Yazısı: Jim Hoagland
(The Washington Post).
Özel Haber: Sheryl James (St.
Petersburg -Florida- Times).
Uluslararası Gazetecilik: Cary-
le Murphy (The Vv'ashington
Post) ve Serge Schmemann (The
New York Times).
Atlatma Haber: Natalie Angi-
er (The New York Times)
Yerel HaberciUk: Marjie Lund-
strom ve Rochelle Sharpe (Gan-
nett News Service).
Açıkla>ıcı Gazetecilik: Susan
C.Faludi (Wall Street Journal).
Araştırma Gazeteciliği: Joseph
T. Hallinan \e Susan M. Head-
den (The lndianapolis Star).
Olay yerinden verilen haber da-
lı: The Miami Herald çalışanları-
na verildi.
Kamusal gazelecilik: The Des
Moines Register Gazetesi'ne.
Fotoğraf dalında ise öduller
şöyle dağıldı:
Özel fotoğraf: William Snyder
(Dallas Morning).
Anında çekilen haber fotogra-
fı: (AP Ajansı).
Başyazı karikatorü: Jim Borg-
man (Cincinati Enquirer).
•Aynca, "kurgu" dalında John
Updike "Dinlenen Haham" ya-
pıtıyla Pulitzer'i kazanırken,
"drama" dalında Pulitzer odülü-
nü Neil Simon son yapıtı "Lost
In Yonkers" ile kazandı.
Kurgu dışı genel kategoride
ödülü "Kanncalar" yapıtıyla Bert
Holldobler ve Edward O. Vr ilson
alırken, "Biyografi" dalında ödü-
lu "Jackson Pollock: Bir Ameri-
kan Destanı" ile Sleven Niafeh ve
Gregory VVhite Sraith aldılar.
"Tarih" dalında ödülü "Bir
ebenin öykiisü: Martha Ballard'-
ın Yaşamı" yapıtıyla Laurel
Tbatcher Ulrich, "şiir" ödülünü
"Yakın Degişiklikler" kitabı ile
Mona Van Duyne, "müzik" Pu-
litzer'ini ise "Senfoni" yapıtı ile
Shulamit Ran aldı.
G O Z L E M UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Türkiye, Amerika'yla böyle bir anlaşma yaparsa
"Washington-Tel Aviv-Ankara" üçgeni kurulacaktır.
Bunlar diplomatik ilişkiler ya da gerçekleşip gerçekleş-
meyeceği henüz belli olmayan olasılıklardır.
Türkiye, "Stratejik işbirliği Anlaşması" imzalayacak mıdır?
imzalayacaksa bu anlaşma hangi konuları kapsayacaktır?
Böyle bir anlaşma sağlanırsa, Kürt sorunu nasıl çözümie-
neçektir?
Örneğin israil'in önereceği ya da onaylayacağı çözüm yo-
lu Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal çıkarları ile bağdaşacak
mıdır?
Bugün ABD ve İsrail, yaşanan bu insanlık dramını nasıl
düşünüyorlar?
Bu bir "jenosit suçu" mudur?
1949 tarihli sözleşmeye göre evet. Bu bir "jenosit suçu'
1
dur.
Olaya "askeri müdahale" ancak Birleşmiş Milletler kara-
rıyla olabilir. Birleşmiş Milletler'in bugün için böyle bir ka-
rarı yok.
Öyleyse ne yapmalı?
Bu bir 'insanlık dramı" mıdır?
Öyleyse başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere bü-
yük devletler Türkiye'ye sığınanlara kucak açmahdır. Bu yara
ancak bütün devletlerin el birliği ile sarılır; bu yük, ancak
bütün uluslann gösterecekleri özveri ve dayanışma ile ha-
fifler.
Bunu yapmayacaklar!..
Bunun yerine Türkiye ve Irak arasmda bır "tampon bölge"
oluşturup, bir milyon Kürt ve Türkmeni bu tampon bölgeye
yerleştirmeyı düşünüyorlar.
Böyle bır "tampon bölge" ilerisi için büyük sorunlar ya-
ratır.
Önemli olan kalıcı çözümleri bulmak ve bunları uygula-
maktır.
Ortadoğu'da bir taş oynarsa yerinden; oynatılacak bu taş,
Türkiye'ye bin bir türlü sorun yaratırdı... Böyle düşünenle-
rin ne kadar gerçekçi ve ne kadar haklı olduklan anlaşıldı.
"Aktif dış s/yasef" diye savunulan siyasetin Türkiye'ye da-
ha bu aşamada nelere mal olduğu da anlaşıldı.
Bulgaristan'daki soydaşlarımıza "hepiniz gelin" dendi,
soydaşlar yola koyulunca da kapılar kapanıverdı.
Bu bir yanlış sıyasetti.
Ortadoğu siyasetindeki "kraldan fazla kralcılık" da bugün-
kü drama yol açtı.
ABD savaş kazandı; bu savaşın yükü de Türkiye'nin sır-
tına yıkıldı.
Aktrf siyasetin sonucu da bu!
POIİTİKADA SORUNLAR
(Baştarafı 11. Sayfada)
Irak'ın kalacağı hesaplanıyordu.. Oysa Saddam kaldı, Irak yıkıldı
Irak'ın hava akınlarına en fazla bır hafta dayanacağı tahmin edüı-
yordu; 40 gün dayandı. Kara savaşının haftalar, hatta aylarca sure-
bileceği duşünüluyordu; 100 gun sürdü. Savaştan önce CIA. Irak'ın
kullanılmak üzere yüzlerce ton kimyasal madde stok ettiğını açıkla-
dı; Irak savaştatek kimyasal silah bile kullanmadı. Cumhuriyet Mu-
hafızlan'nın düayanın en iyi egitılmiş askeri birlikleri arasmda olduk-
lan söylendi; iki gün içinde dağıldılar Savaş sonrasında Türkiye^
nin Ortadoğu'nun lideri Batı dunyasının en saygın üyelennden biri
olacağı ileri sürüldü Şimdilik ABD'nin malzeme deposu olduk Krizde
bir koyup, beş alacağımız soylendı; şu anda görüntü, üc koyup bır
aldığımız şeklinde. Saddam'ın gıdıcı olduğu, Turkıye'nın bölgenin
en güclü ülkesı olarak Irak'takı gelışmeler konusunda söz hakkına
sahip olduğu öne sûrüklü Sayın Özal, Irak'a federasvon modeli öne-
rerek bu hakkını kullandı. Şimdı ise Batı, Saddam'dan kaçan yuz-
binlerce Kuzey Iraklı Kürde sığınma hakkı vermemız ıçın bize baskı
yapıyor. Tabii kendılerinin kaç Kuzey Iraklıyı kabul etmeye hazır ol-
duklarına ılişkın hiçbir açıklamada bulunmadan.
Körfez krizı birçok yanı ile birlikte tarıhe herhalde yanlışlıklar ko-
medisi olarak da geçecek.
AnadoluSgortabır T Ü R K İ Y E İŞ B A N K A S I kuruluşudur.
Türkiye'de her yıl binlerce ton ürün ve eşya toşımo sırasında
hasara uğruyor. Bunların bir bölümü Anadolu Sigorto güvencesi altında.
Uğradıkları zararlar karşılanıyor, en kıso sürede eksiksiz ödeniyor.
Anadolu Taşıma Sigortosı sayesinde, molınız nereye giderse gitsin,
dünyanın neresinde olursa olsun, gövencededir.
Anadolu Taşıma Sigortası poliçeleri, her sigortalının özel ihtiyacına
göre düzenlenir. Her türlü ticari malı, üretimden sotış noktalarına kadar,
taşınırken korur.
Anadolu Sigorta, yurdun dört bir yanına yayılmış 519 acentesi ve
922 iş Bonkası Şubesi aracılığıyla hizmetinizdedir.
ANADOLU SİGORTA
E k s i k s i z ö d e r . H e m e n ö d e r .