Katalog

CUMHURİYET/18 SPOR 27 MART 1991 Futbol Federasyonu Başkanı ŞenesErzik söylentilereyanıt verdi 'Şike kararı bize ulaşmadı'Futbol Federasyonu yönetim kuruluna hukuken uygulanabilir, kesin bir karar gelmediği için bugüne kadar beklediklerini açıklayan Şenes Erzik, Tahkim Kurulu'nun yeniden yargılanma istemini kabul etmesi ile adı geçen davanın sürdüğünü, kasıtlı yayın ile kamuoyunun yanılgıya yöneltildiğini ve bu nedenle savunma hakkı istediklerini söyledi. TURGUT DARUGA Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik ve yönetim kurulu, düzenlediği basın toplantısın- da, Starl'den yapılan 'tek yanh' yayın ve suçla- malara yanıt verdi. 23 Mart 1991 tarihinde şıke konusunda Tah- kim Kurulu'nun verdiği karan uygulamadıklan şeklinde yanlış ve kasıtlı bir yayın yapıldığını vur- gulayan Şenes Erzik, gerçekleri çarpıtan, kamu- oyunu yanıltan ve haber niteliğinde olmayan bu duyuruya karşı Star 1 yöneticilerinden savunma hakkı istediklerini, ancak bugüne kadar olumlu bir yanıt alamadıklarını söyledi. Televizyonda hukuk profesörü olarak tanıtı- lan hukukçunun Malatyaspor avukathğım üst- lendiğini, aynca Avukat Erdoğan Tuncer'in de, Sanyer Kulüp Başkanı thsan Yalçın aleyhine açı- lan bir davada karşı tarafın avukatı olduğunu sözlerine ekleyen Şenes Erzik, Tahkiın Kurulu'n- dan kendilerine kesinleşmiş bir karar gelmedi- ğini, bu nedenle 'beklemede' olduklannı söyledi. 3 SAATLİK TOPLANTI— Futbol Federasyonu 3 saat siiren bir toplantı yaptı. (AsenaÖzkan) Basın toplantısma, Starl yayımna tepki gös- tererek başlayan Şenes Erzik'in konuşması şöy- le oldu: "Magic Box yayımnda halen görülen davada Malatyaspor Kuliibii'nün avukathğım üsttenmiş olan kişi kamuoyuna hukuk profesörü olarak ta- nıtünuş ve objektif bir değerlendirme yaptıgı iz- lenimi yaratümıştır. Oysa bu kişi avukatlık mes- lek kurallarını da çiğneyerek, görülmekte olan bir dava ile ilgili yönlendirici, kişileri baskı altı- na almaya yönelik, gercege aykın beyanlarda bu- lunmuştur. Aynı yayında düşüncelerine yer ve- rilen Avukat Erdoğan Tuncer ise Sanyer Kulii- bü Başkanı Ihsan Yalçın'a açtıgım manevi taz- tninat davasında taraf avukatı olarak Magic Box'ın bu yayınını fırsat bilip, devam eden bir dava ile ilgili tamamen kişisel gorüş ve diısün- celerinin ötesine gecemeyen haksız ve gerçeği tah- rif eden beyanlarda bulunmuştur. Yayına baş- ladığı andan itibaren Tiirk yasalanna saygılı ol- duğunu her fırsatta dile getiren Magic Box'tan cevap hakkı istenmiştir. Ancak bugüne kadar bu konuda bir yanıt alınamamıştır." Şike davasının henüz sonuçlanmadığını ve ke- sin kararın kendilerine ulaşmadığını yineleyen Şenes Erzik, bu konuda basında devamlı olarak yer alan eleştirilerin de bilgi yetersizliğinden kay- naklandığını belirtti. Şenes erzik, konuya açık- hk getirirken şunları söyledi: "Şike davası konusunda federasyonumuzun yönetim kuruluna hukuken uygulanabilir. kesin bir karar bugüne kadar gelmemiştir. Ve bu ne- denle de bir uygulama yapüamamıştır. Konunun yargı organı önünde halen devam etmesi ve Baş- bakanlık Teftiş Kurulu'nca incelemeye alınmış olması nedeni ile yönetim kurulumuz yasalara saygılı olarak bu konuda hicbir açıklama yap- mamış \e bugüne kadar bu tutumunu sürdiir- müştür. Ancak bazı peşin hukümlü ve yasalara aykın yollardan kamuoyunun yanlış yönlendi- rilmeye çalışılması nedeni ile bu gerçekleri açık- lamak geregini duyuyonım. Dava şu anda yü- rülmeyi durdurma ve iadei muhakemenin, yani yeniden yargılanma isteminin kabulü aşamasın- dadır. Ayrıca 14.3 1991 tarihinde yapılması ge- reken duruşma da Başbakanlık teftiş beyetinin açtığı tahkikat ve dosyayı aldırtma istemi nede- ni ile ertelenmiştir. Görüldügü üzere, devam eden bir dava hakkında bizden bir karar verme- miz istenmektedir. Bu, hukuksal olarak miim- kün değildir. Magic Box yayınındaki suçlama- lar sadece boş yakıştırmalardan ibarettir. Yöne- tim kunılumuzun iki yıllık icraatı ile ilgili vere- meyeceği hesap yoktur." Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik, da- ha sonra geçen iki yıl içinde yaptıklan çalışma- ları anlattı. Özel amaç ve yetkilerle göreve gel- diklerini anımsatan Erzik, Türk futbolunda ye- niden yapılanmayı başardıklarını sözlerine ek- ledi. 3530 sayılı kanunla 51 yıl yönetilen Futbol Federasyonu yerine 3461 sayılı kanun ile çağdaş bir federasyon oluşturduklannı belirten Erzik, ekonomik, idari, denetim ve seçim özerkliği ile gelecek iki yıl içinde de çok şeyler yapacaklarmı ve kamuoyundan destek beklediklerini söyledi. HAZIRLIK MAÇI Tımus'la oynuyoruzTUNUS (Cumhuriyet) — Milli takım Tunus smavında. 17 nisanda yapılacak olan Polon- ya maçına hazırlanan millileri- miz bugün saat 16.00'da Tu- nus'la karşılaşacak. önceki gün Tunus'un baş- kenti Tunus'a olaylı bir şekilde gelen millilerimiz burada kam- pa girip maç saatini bekleme- ye koyuldular. Tunus'a pazartesi gunü gelen milliler, yaptıklan uçak yolcu- luğunda oldukça heyecanlı an- lar yaşadılar. Milli takımı Tu- nus'a götüren uçak Italya'nın Roma Havaalanı'na yaklaşır- ri şöyle açıkladı: Engin, Gök- han, Bfilent, Yusuf, Rıza, Oguz, Mehmet, Uğur, Ülken, Tanju (Feyyaz), Ali Televizyonun bugün oynana- cak olan milli maçı ekrana ge- tirrneyeceği öğrenildi. TRT yet- kilileri maçın yalnızca radyo- dan yayımlanacağım açıkladı- lar. Bu arada grubumuzda oy- nanacak olan Ingiltere-lrlanda maçı bu gece saat 22.00'den iti- baren naklen yayımlanacak. Tunus-Türkiye maçının başla- ma saati ise 16.00. Bu arada 7. Avrupa Futbol (A) Milli Futbol Takımı bugün saat 16.00'da Tunus ile Tunus'ta özel maç için karşı karşıya gelecek. ken bulutlar arasında uçağın sol kanadına yıldınm isabet et- ti. Yıldırımın şiddetiyle uçak sarsılırken milliler büyük bir korkuyla koltuklarına gömül- düler. Bu olay milli takım oyunculan üzerinde büyük kor- ku yaratırken futbolcular an- cak Roma Havaalanı'nda ken- dilerine gelebildiler. A milli takımımız yorucu uçak yolculuğundan sonra otele yerleşerek bir saat dinlendi. Millilerimiz daha sonra maçın oynanacağı Mane Stadı'nda bir çalışma yaptı. Dün de hafif bir ter atma yapan milh takım kampa girdi. Bu arada Galata- saraylı futbolcuların ufak sa- katbkları dikkati çekti. Antrenör Fatih Terim bugün Tunus karşısına çıkacak on bi- Şampiyonası elemelerinde bu- gün 4 grupta toplam 5 maç ya- pılacak. 4. grupta lider Yugos- İavya ile Kuzey Irlanda arasın- da yapılacak maçta da FIFA kokartlı Türk hakemi Yusuf Namoğlu görev yapacak. 7. Avrupa Futbol Şampiyo- nası elemelerinde bugün yapı- lacak maçlann programı ve ha- kemleri şöyle: 2. grup: Iskocya-Bulgaristan (E. Fredriksson/lsveç), San Marino-Romanya (Philippi/ Lüksemburg). 4. grup: Yugoslavya-Kuzey Irlanda {Yusuf Namoğlu/Tür- kiye). 5. grup: Belçika-Galler (So- riano Aladren/lspanya). 7. grup: İngiltere-ırlanda Cumhuriyeti (K. Röthlisber- ger/tsviçre). POTADA 4 RAUND E Bahçe-Tofaş bir kez dahaIsparta Spor Salonu'nda saat 18.20'de başlayacak olan karşılaşma TVl'den naklen yayımlanacak. Spor Servisi — Basketbol moral kazandık. Ancak işi An- play-off final gnıbu maçlannm talya'ya bırakmak istemiyoruz. dördüncü ayağında F. Bahçe Sporcular yorgun duştü. Tüm ile Tofaş-Sas bu kez Isparta önlemkri aldık Adana'daki Spor Salonu'nda saat 18.20'de tempoyla kupayı kazanacağu". karşı karşıya gelecek. Maçy TVl'den naklen yayınlanacak. Bu arada Fenerbahçe eski başkanlanndan Ali Şen'in takı- bahçe koçu Çetin Yılmaz işi An- talya'ya bırakmayacaklannı be- lirterek şöyle konuştu: "Istanbul'daki maçta hayli üzülmüştük. Tofaş ciddiye alı- nacak bir takım. Adana'da oy- nadıgım maçta skordaki fark ldmseyi yanıltmasın, aslında her iki takım arasında o denli büyük fark yoktur. İyi oynadık. Özel- likle Hüsnü, Can ve Levent'in akılcı oyunlan bizi öne geçirdi. Kupayı elime almadan şampi- yon oldugumuzu söyleyemem. Yapay bir farkla Isparta için Lige ve kupaya havlu atan Trabzonspor'da herkes aynı görüşte Tutbolcıılar inançsız'Dikşüş Trabzonspor'un önce kupaya ardından da lige veda etmesi kentte büyük huzursuzluk yarattı. Taraftar ve yöneticiler, futbolcuların inançsız ve hırssız olduğunu söylediler. ÖMER GÜNER TRABZON — Trabzon- spor'a ne oldu? Ne Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Amerika gezisi ne Kör- fez savaşırun sonuçları ne paha- Iılık ne de geçim sıkıntısı... Trabzon'da güncel konu, Trab- CAMELTROPHY-91 zonspor'daki 'düşüş'. Son maç- lardaki başansızlık. Yitirilen 'kupa' ve 'lig' şampiyonlukla- n... Kahvelerde, sokaklarda, iş- yerlerinde 'teravi namazlan'nda Trabzonspor'daki bu beklenme- dik düşüş konuşuluyor, tartışı- hyor... Ve ister istemez, Trab- zonspor'un geçmişi, başanlan; antrenman yapacak sahası, te- sisleri yokken kazandığı şam- piyonluklar ve kupalar konuşu- luyor. Trabzonsporlu taraftarları Uzen, şimdi futbolcuların sahip olduğu olanaklar. Türkiye'nin en modern bir tesisi... Biri çim diğeri toprak iki sahası. Maddi sorunlan bulunmayan futbolcu- lar. Deplasmanlara, sırasında özel uçakla seyahatler. En iyi otellerde konaklamalar... VİNÇLEME — Camel-Trophy seçmelerinin son etabı olan vinçlemede bir hayli başanlı bir gra- fik çizen Türk ekibi, finişe ilk varan takım oldu. (Fotoğraf: Arif Kızılyalın) Utku-ÖzlerAfrikayolcusu ARÎF KIZILYALIN PARİS — Tanzanya-Burundi'deki Camel- Trophy 91*de Türkiye'yi Menderes Utku - Bü- lent Özler ikilisi temsil edecek. Istanbul'da yapılan ön elemeleri aştıktan son- ra Paris'teki uluslararası seçmelere katılan Men- deres Utku, Bülent Özler, Can Gumüşçüoglu ve Atillm Suyoku üç gün boyunca finale kalabil- mek için ter döktü. 17 ülkeden 68 sporcunun yanştığı seçmelerde mekanik, dayanıkhhk, sü- rücülük ve vinçleme testlerinden geçen Türk sporcular gösterdikleri üstün performans ile bü- yük sempati topladılar. Sürücülük becerisinin yanı sıra doğaya karşı büyük bir mücadele ve- ren sporcular özellikle yön bulma, ip üstünde yürüme, köprü kurma etaplannda zor anlar ya- şadılar. Yön bulmada birçok ülke sporcusu 21 kapıhk turu tamamlayamazken 4 Türk sporcu da kapı atlamadan finişe geldi. 2. gün Chateau de Jambville'in ormanlık bölgesinde Land- Rover'larla sürücülük testinden geçen yarışçı- lar son gün de vinçleme yaptılar. Yarısına ka- dar çamura gömülen araçları vinçlerle düz yo- la çıkarmak için uğraşan yanşmacılann çoğu bu etabı tamamlayamazken, Utku-Özler- Gümüşçüoğlu-Suyolcu, finişe ilk varan sporcu- lar olduiar. Vinçleme etabının sona ermesi ile birlikte ya- nşmacıların üç gunlük puanlarını toplayan ha- kemler her ülkeden Tanzanya'ya gidecek ilk iki sporcuyu belirlediler. Kapanış sonrası 'Tanzanya-Burundi' vizesi alan sporcular 3 gün- lük zorlu seçmelerin yorgunluğunu unuturlar- ken, kazanamayan sporcular da "Bir dahaki yıla" diyerek takım arkadaşlarına başarı dile- diler. İkisi de maceracı Camel-Trophy seçmelerinde Tanzanya vizesi alan Menderes Utku ve Bülent Özler, uzun bir süreden bu yana 4 çekerli araç kullaruyorlar. 28 yaşındaki Menderes Utku, şirket temsilciliği, 36 yaşındaki Özler de çiftçilik yapıyor. Her iki ya- nşmacı da Afrika'daki yanşta ilk sıralar için mü- cadele edeceklerini söylediler. Ve taraftar soruyor: "Trab- zonspor'a ne oldu?" Cumhuriyet olarak bu soru- yu, Trabzonspor'da görev yap- mış kulübün eski başkanlarına ve taraftarlanna sorduk. Rıfat Dedeoğlu (Trabzon- spor'un ilk başkanlanndan ve halen Trabzonspor Divan Kuru- lu Başkanı): "Bu beklenmeyen bir düşüş. Bir takım yenilebilir de. Ama bu yenilgiler art arda gelirse iyi değil. Trabzonspor'- un oyununda, sistemde eksiklik var. Oyunu genellikle kendi ala- nında kabul ediyor. Ataklan ye- tersiz. Futbolcular da başa- rıya inanmıyor. Ismet Özergin (Idmanocağı eski futbolcusu-taraftar): "Transferler yararlı olmadı. Ben zaten yabancı transferlere her zaman karşıyım. Trabzon- spor geçmişteki basarılannı, formalarının hakkını veren Trabzonlu futbolcuların başanlı oyunları ile elde etmiştir Lütfı Cinemre (Idmanocağı eski futbolcusu): "Transferler yararlı olmadı. Kaleci hariç iki Yugoslav oyuncu istenileni ve- remedi. Yesiç bırakılmamalıydı. Günün içinden • HİDDtNK'ten boşalan tek- nik direktörlük için arayışlannı sürdüren Fenerbahçe, dün Tınaz Tırpan ile görüştü. Başkan Me- tin Aşık ile görüşen Tırpan'ın karannı bugün bildireceği açık- landı. Bu arada sezon sonunda jübile yapacak olan Toni Schu- macher dün Sakıp Sabancı ile görüşerek yardım istedi. Saban- cı, Schumacher'e her türlü yar- dıma hazır olduğunu bildirdi. Sabancı, Alman kaleciye içinde fotoğrafı bulunan bir de kol sa- ati hediye etti. • ADANA'da yapılan Türkiye 1. Voleybol Ligi Final Grubu 2. devre maçında Sönmez Fila- mentspor'u 3-0 yenen Eczacıba- şı şampiyonluğu garantiledi. Öteki maçlarda ise Galatasaray, Emlak Bankası'nı, Fenerbahçe de Ziraat Bankası'nı aynı sonuç- la 3-0 yendiler. Ankara'da oyna- nan klasman grubu maçlann- dan ise Halk Bankası Mako- spor'u 3-1, Arçelik Paşabahçe- yi, Kolejliler de Petıolofisi'ni ay- nı sonuçla 3-2 yendiler. • TÜRKİYE Sakatlar Derneği Istanbul Şubesi ile Fatih Beledi- yesi'nin ortaklaşa yaptırdıkları Sakatlar Spor Kulübü dün tö- renle açıldı. Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, özürlüler için ne kadar hizmet yapılırsa yapılsın geç kaldıklannı, bu konuda be- lediyeler kadar kamu kurumla- n ve işadamlarına da görevler düştüğünü söyledi. F. Bahçe 11 yılda 11 antrenör yedi TV'de spor TVl 18J0 Tofaş SAS-Fenerbahçe (Basketbol karşılaşması nak- len). 20.40 Günün Spor Haberleri 22.00 Ingiltere-lrlanda (Avru- pa Şampiyonası eleme grubu karşılaşması naklen) HALİT DERİNGÖR Fenerbahçe, değil ülkemizde, belki de dünyada en fazla antrenör kıyan bir ku- lüp. 1980-91 tarihleri arasında Fener- bahçe'de antrenör kıyımı açısından çok değişik bir tablo çıkar karşımıza. Kıyı- lan antrenörlerin isimleri sırasıyla şöy- le: Ahnan Friedel Rausch, Yugoslav Branco SUnkoviç, yine Yugoslav Todor Veselinoviç, Macar Karlman Meszöly, tekrar Stankoviç, Yılmaz Yücetürk, Ma- car Csernai, tekrar Veselinoviç ve son olarak da Hollandalı Hiddink... Görüldügü üzere Fenerbahçe'de, 11 yılda 11 teknik adam kıyım makinesine sokuiuıu}. L>ıger on açıdan degcılendi- rirsek, iki kez Fenerbahçe'ye gelen ve 6 yıl antrenörlük yapan Branco Stankoviç ve Todor Veselinoviç dışında kalanlar 6 ayda kıyım makinesine verilmişler. Yi- ne bir devrede Necdet Niş'in 30 gün, sonra antrenör Tamer Güney'in ise 4 sa- at sonra kıyım makinesine gönderilme- si çok ilginçtir. Bu olay belki de dünyanın hiçbir ül- kesinde görülemeyecek derecede ilginç- tir. Ve de belki bir rekordur. Hiddink gittikten sonra Fenerbahçe'- de tarih bir kez daha tekerrür ediyor. Yi- ne yönetim kurulu üyeleri, Veysel Ka- rani misali, Arap diyarlannda yollara düşüp teknik direktör aramaya koyulu- yorlar. 15 kişilik yönetim kurulu, tek- nik direktör konusunda 15 parçaya ay- rılmış, hepsi de ayrı ayn ülkelere gidip onlann teknik direktörleriyle görüşmek üstiyorlar. Örneğin başkan Metin Aşık ille de Yugoslav ya da Rumen olsun di- yor. Asbaşkan Yusuf Duru ise lngiliz; Eral Pars, Alman Schulle; bir kısmı da Iviç ve Bilardo olsun diyorlar. Bütün bunlann dışında bir de basının pompa- ladığı Denizli giriyor gündeme. Bu yıl lngiliz Teknik Direktör Robson'dan ne- dense söz edilmiyor. Bu, onun için her- halde bir şans olmalı. Bize göre yönetim kurulunun bu gibi konularda tartışmayi girmesine hiç ge- rek yok. Kura çekmek suretiyle birisini seçsinler; nasıl olsa her birinin ömrü en fazla bir yıl olmuyor mu? Fenerbahçe'de yine bugünlerde baş- ka önemli bir konu daha tartışılıyor. Futbol sorumlusu kim olacak? Bunun da, 15 kişilik yönetim kurulunun için- den yine kurayla seçilmesini salık veri- riz. Nasıl olsa hangisi seçilirse seçilsin fark etmiyor. Hiç olmazsa yönetim ku- rulu üyeleri arasında hiç yoktan bir dar- gınlık çıkmaz. Bize göre bu işlerin gereği gibi yürü- tülmesi icin Şark kafasını bırakmak ge- rek. Teknik adam almak at pazarından at almaya benzemez. Bunda deneyim, bilgi ve görgü gerek. Düşüncemize göre antrenör seçimi öncelikle ülkemizin fut- bol karakterüıe uygun Ulke ekollerinden seçilmelidir. O kıyım makinesine gönde- rilse bile, gelecek olan yine aynı ülkenin teknik insanlarından seçilmelidir. Yabancı ülkelerin değişik futbol ekol- lerinden getirilen antrenörler, bize bir futbol kişiliği aşılamıyor. Çünkü Şarklı kafalanmızla onlara uyum sağlayamıyo- ruz. Yabancı antrenör özentimiz bugün- kü yapımızla, yamalı pabucun üzerine papyon takmak veya röleve şapka giy- meye benziyor. En iyisi mi, sık sık antrenör değişti- receğimize ya kafamızı değiştirmeliyiz ya d» kafamıza göre Şarklı bir antrenör bulmalıyız. H A F T A L J K ABDÜLKADİR YÜCELMAN Çok çok ayıp! Fenerbahçe'de Hiddink defteri kapandı. Diyorlardı ki "Hiddink daha ilk maçta Aydın'a6-1 yenilen takımın soyunma odasına gazeteci- leri soktu, çekin bunlann fotoğraflannı dedi. işte o maçtan sonra futbolcular bir araya geldiler ve Hid- dink'in ipini çektiler." Pek ınanılacak gibi değildi ama Hiddink Fenerbahçe'den ba- vulunu toplayıp gidinceye dek hep bu laf söylendi. Fut- bolcuların daha ilk günden ona inanmadıkları anlatıldı. Peki ama Hiddink gittikten sonra kavga neden bitmedi. Bursaspor'un kedinin fare ile oynaması gibi Fenerbahçe'- yi ufaladığı maçta bir tek pro- fesyonel vardı; Schumacher. Yediği ekmeğin parasını, al- dığı paranın hakkını veren, mesleğinin onurunu dü- şünen bir profesyonel. Onun cezaa- lanı dışında r a k i b i n i n ayağından top almaya çalıştığı sani- yelerde bile ötekilerin el- leri belinde onu seyret- melerini sey- retti milyon- larca futbol- sever ekran- dan. Nedir o futbolcuların hali öyle? O Fenerbahçeformasınıgiyme- ye hakları mı kaldı ki? Yoksa bunlar profesyonel değiller mi? Niçin oynamazlar? Hid- dink gitti, lig bitti, kupa hika- ye oldu, peki ama milyarder- lerin futbol fukaralığına kim izin veriyor? Yok mu bu kvı- lübün başında kimse? Yok mu bu takımın başında bir so- rumlu? Yok mu bunları bir kenara çekip kulaklarına na- sihat üfleyecek, Fenerbahçe forması giydiklerini hatırlata- cak bir Allah'ın kulu. Yoktur, çünkü beyter -eğer kalmışsa hâlâ- Fenerbahçe dilinde post kavgası ile meş- guldürler. Ayıptır, ayıp. İstanbut'da sakatlarm bir spor kulübü açılıyor. Açılış için kulûp yöneticileri, Toto Müdürü ve Güreş Federasyo- nu Başkanı Yücel Seçkiner'- den söz almışlar. Açılışa Ge- nel Müdür Tevfik Sarpkaya da gelmek istemiş. Ne kadar güzel bir olay. Ama işler ters mi gitmiş yok- sa işleri yokuşa sürenler mi otmuş bilemıyoruz, genel mü- dür, "Açılışı ben yapacak- tım, ben yapmazsam gtt- mem" demiş. Ya da bizim kulağımıza öyle geldi. Birile- ri "açıhş iptal edildi " diye gazetelere haber salmış du- rup dururken. Neyse uzatma- yalım, tatsızlıklar olmuş. Ama doğrusu ayıp olmuş. Kim yaptıysa, nasıl yaptıysa... Protokol ayıbı derken bir başka haber patladı Güreş Federasyonu'ndan. Federas- yon Kırkpınar güreşleri sı- rasırtda ma- dalyaların dağıtımını devlet proto- kolüne bağ- lamış. Varsa cumhurbaş- kanı, yoksa başbakan, o da yoksa di- ğer bakanlar ya da siyasi parti başkan- ları. Yani ev sahibi beledi- ye başkanı ödül vereme- yecek. Ola- cak şey mi? Geçen yıl Edirne Belediye- si "Madem ben ev sahibl- yim, ödülü de istediğim* verdiririm" deyip Deniz Bay- kal'ı kürsüye getirmişti. O ne- denle de Spor Bakanı isrnet Özarslan son gün Kırkpınar'ı terk etmişti. Önce Edirne Be- lediyesi'nin geçen yıl bu ko- nuda ayıp ettıgini söyleyelim. İkinci aytp ise misilleme ya- pan Güreş Federasyonu'n- dan geldi. Kırkptnar'ın ev sa- hibi Edirne Belediyesi'dir. Bu bir gelenektir. Ama bir proto- kol tartışması yüzünden ba- kın iş nerelere kadar gelmiş- tir. Ayıptır ayıp, her iki tarafa da ayıp. 6.5 asırdır süren Kırkpınar geleneğine politika karıştıran herkese ayıp. Kral Tanju nun yeniden doğuşu Tanju yine bastı gaza gidi- yor; yeni bir gol krallığına doğru. Gol krallığını 2 yıt ön- ce Aykut'a, sonra Feyyaz'a kaptıran Tanju fırtınalı yaşa- mı nedeniyle futbolu ikinci plana itince gerilerde kalmıs- tı. Oysa şimdi yeniden doğu- şun öyküsünü yazıyor. Tanju bu sezon Galatasa- ray'la yeniden masaya otura- cak. Belki bir Avrupalı mena- jer de yanında olacak. Ama bize söylediğine göre Tanju bu sezon çok iyi bir transfer bekliyor. Zaman zaman Galatasa- raylılar Tanju'yu eleştiriyor- lar, "Gidecekse grtsin, ona bonservis için 2.5 mllyan kimse vermez." Tanju da sert çıktı, "Fener'in bana verecek birkaç milyan var- dır umanm." İş kızışmak üzere iken Atletico Madrid girdi araya. Şimdi Galatasaraylılar Tanju'nun 20 golle gol krallh ğında öne geçmesi üzerine durum muhakemesi yapıyor- lar. "Tanju bizden iyi para isteyecek, olmazsa Fener'l araya sokacak. Biz en iyisi şu Atletico Madrid ile iş bi- tirelim." Ama Tanjucu çok kişi var Galatasaray'da. On- lar kralın bir başka kulübe git- mesini istemiyorlar. Tanju şimdi 20 golle Gala- tasaray'da yeni hesaplara neden olacak. Ama o diyor ki, "Ben gollerimi atayım, ne- sabı onlar yapsın." Bir fut- bolcu için en ideal düşünce de bu olmalı. Paşalı'dan Hiddink'e Fenerbahçe maçlarında sahanın kenarına dizdiği bay- rak, flama ve oövizlerle Paşa- lı Birol'u (asıi adı Vecdi) her Fenerbançeli yakından tanır. Paşalı geçenlerde Hollanda'- ya gitti. Tabii hemen Hid- dink'in eski takımı PSV'nin idmanma koştu. Orada Bobby Robson'u gördü, Rob- son onun başındaki "En Bü- yük Fenerbahçe" yazılı ku- kuletayı görünce yanına ça- ğırdı ve birlikte fotoğraf çek- tirdiler. Türk dostu olan İngi- liz Milli Takımı'nın eski patro- nu Bobby Robson, "Türki- ye'ye dönünce Hiddink'e selamlanmı götür. Bütün Türk sporseverlerine de öyle" dedi. Ve Paşalı dönüp geldiğinde Robson'un selamı yanında kaldı. Çünkü Hiddink artık Türkiye'de değildi. Çok üzüldü ve oturup bir şeyler karaladı. Neler karalamış okuyalım: "Geldin aramıza güler yüz- le / Unutmadık gidişini bir sözle / Bu taraftar seı M ölesı- ye seviyor / Sevilenler ne ya- \ zık ki aramızdan gidiyor. Seni sevenlerin her zaman anacak / İçimizde gülücüğün kalacak. Yüceliğin kıtaları aş- malı / Küsme bizlere, selam eder Paşalı."