Katalog

3 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/9 İELAMI TUR ANKARA HAVASI Cumhuriyet Ankara Bürosu Erbakan nerede?.. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, muhalefet görevini Türkiye yerine Körfez ülkelerinde, Almanya'da ve diğer Müslüman ülkelerde yapıyor. Bir ayın yarıdan fazlasını dış ülkelerde geçiren Erbakan bir süredir ne basın toplantısı düzenliyor ne de görüşmek isteyen gazetecileri kabul ediyor; basından sürekli kaçmayı yeğliyor. Libya lideri Kaddafi'nin davetine icabet eden Türk gazeteciler Trablus'tan ayrılırken havalimanında Necmettin hocayla karşılaştılar, Hoca, übya'dan sonra kimbilir neretere uçacaktı? 13 Müslüman ülkeden temsilcilerin oluşturduğu "Barış Kömitesi"nde yer alan Necmettin Erbakan, Körfez'de barışı sağlama çalışmalarını hâlâ sürdürüyor mu acaba? INSAN NAKLARI KOMISYONU Somırt işkence görmedim ANAP Gaziantep Milletvekili Mehmet Akdemir, TBMM'de bugünlerde otuşturulan "İnsan Hakları Komisyonu"nun bir üyesi. Akdemir'le "İnsan Haklan" konusunda söyleştik. — İnsan Haklan Komisyonu'nda görev almak için hangi nedenle başvuruda bulundunuz? Sizce insan haklan nedir? Türkiye'de bu konuya yaklaşımı nasıl buluyorsunuz? Akdemir — Ben aynı zamanda Türk Demokrasi Vakfı Genel Sekreteriyim. Dünya parlamentolannda İnsan Haklan Komisyonu vardır. Bu, bizim parlamentomuzda ciddi bir eksiklikti. Ülkemizde insan hakları konusunda ciddi çalışmalar var. Ancak, birtakım yetersizlikler görülüyor. Demokrasinin olduğu yerlerde demokrasi ile insan hakları birlikte yûrür. Bu nedenlerle basvurdum, beni seçtiler. — Komisyonun 13 ANAP üyeliği için partinizden 52 milletvekilinin başvurmasını nasıl karşılıyorsunuz? Bu büyük ilgi neden? Kulislerde iddia edildiği gibi yurtdışı gezileri çok olacağı için mi sizce? Akdemir — Başvurunun çokluğu bence komisyonun önemli görevler yapması inancından kaynaklanıyor, yurtdışı gezilerin çok SEYAHAT Özal usulü atlatmaca özal, kücük oğlu Efe özal'a kız istemek üzere "dünür" olarak İzmir'e giderken Ankara'dan gizlice aynlmayı uygun buldu. Ozal Ankara'dan ayrılırken yalnızca Köşk'ün etrafında bekleyen gazetecileri değil Ankara Emniyet Müdürlüğü'nü de atlattı. Özal, 9 kapısı bulunan Çankaya Köşkü'nden pazar günü saat 12.30'a doğru ön tarafta bekleyen gazetecileri atlatmak için 7. kapıdaki BMW marka arabasıyla çıkış yaptı. Bu sırada Köşk'ün ana nizamiyesınde bekleyen gazeteciler ve polisler bu çıkıştan haberdar olarnadılar. Çünkü Cumhurbaşkanı çıkış yaparken kendisine ait devlet kodu olan 10.10 yerine daha farklı bir kod kullandı. Telsizler bu yeni kodu duydu ama kimliğini tanımlayamadıklan için çıkıştan kimsenin haberi olmadı. özal'ın kullandığı yeni kod'un 64.24 olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanı özal yanında eşi Semra Özal, oğulları Ahmet ve Efe, kızları Zeynep ve gelini Elvan Özal ile birlikte Esenboğa Havaalanı'na doğru yol alırken Cumhurbaşkanlığı'nın kapısında bekleyen Ankara Emniyeti'ne ait koruma eskortları kendilerine Özal'rn Ankara'dan ayrıldığı bildirilene kadar kapıdan aynlmadılar. Bu sırada gazetecilerin sürekli olarak aradığı Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu yetkilileri ile özel kalem, Cumhurbaşkam'nın Ankara'da olduğunu söylediler. özal, Esenboga Havaalanı'na vardığında da ailesiyle birlikte vip salonlarını kullanmadan doğruca aprona gitti. Araçlarıyla apronda kendilerini bekleyen uçaklarına kadar giden özallar, buradan özel uçaklan TC-GAP ile Ankara Esenboga Havaalanı'ndan İzmir Çığli Askeri Havaalanı'na yola çıktılar. Özal ailesinin Ankara'dan İzmir'e vardıkları haberi daha sonra Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu tarafından, AA kanalıyla duyuruldu. özal, İzmir'e gidişinden sonraki bölümü gidiş sebebi malum olduğu için saklama gereği duymadı. Ancak Ankara'dan gizlice süratli bir biçimde ayrılışı, çeşitli yorumlara yol açtı. Kimileri herhangi bir durumda Ankara'dan nasıl çıkılacağı konusunda özal ailesinin tatbikat yaptığını bile ileri sürdü. GECIM Büyüklerimiz ne kazanıyor? Üikemizde kişi başına düşen milli gelir Maliye Bakanlığı'nın hazırladığı yıllık ekonomik rapora göre 1900 dolar dolayında. Bütçeye en yüksek desteği sağlayan ücretliler milli gelirden "düşük pay" alan kesim arasında. Asgari ücret ise dünya ülkeleri arasında son sıralarda. işçi ve memurlar maaşlara her zamdan sonra "tok açın halinden anlamaz" deyip devlet yöneticilerimize yüklenirler. Ucretlilerin kendi maaşlarıyla daha iyi karşılaştırma yapabilmeleri için hükümet üyelerinin, milletvekillerinin ve üst düzey yöneticilerinin maaş listesini sunuyoruz: Net Ücretl Başbakan (Emekli aylığı almayan) (1500x320=180.000) 11387.000 11.227.000 10.907.000 iai61.000 1840.000 Bakan (Emekli aylığı almayan) (100x320=320.000) Milletvekili (Emekli aylığı almayan) Milletvekili (Emekli aylığı alan) Genelkurmay Başkanı Kuvvet Komutanları (KKK, Dz. KK, Hv. KK) Orgeneral ve Oramiraller Başbakanhk Müsteşan '(Ikramiye dahil) (Derecesi 1/4) Hazine ve Oış Ticaret Müsteşan '(Derecesi 1/4) Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı '(Derecesi 1/4) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı "(Derecesi 1/4) Başbakanlık ve Başbakanlığa bağlı kuruluslarda — Genel Müdürler "(Derecisi 1/4) — Genel Müdür Yardımcısı (Derecesi 1A1) — Daire başkanları (Derecesi 1/1) — Şube Müdûrleri (Derecesi (Derecesi 1/1) NOT: (*) Ayrıca kamu iktisadi teşebbüslerinde yonetim veya denetim kurulu üyeliklerinde görevlendirilme nedeniyte ortalama 1.5 milyon TL aylık ilave ödenek almaktadırlar. olacağını da sanmıyorum. Bu iddiaya katılmıyorum. Ûnemli bir komisyon olduğu için başvuru sayısı çok sanıyorum. — Türkiye'deki insan haklan ihlalleri karşısında bu komisyonun vaıiığı bir ölçüde güvence sayılabilir mi? Akdemir — Türkiye'de büyük ölçüde insan hakları ihlalleri olduğunu somut örnekleriyle görmüş değilim. Avrupa İnsan - Hakları Komisyonu'na kişisel başvuruların azlığına dikkatinizi çekmek istiyorum. Çoğulcu demokrasinin yerleştiği yerterde düşüncenin önüne geçebilecek hiçbir set olmamalıdır. ,— İşkence hakkındaki ' düşüncelerinizi alabilir miyiz? Akdemir — Yıllardır işkence deniliyor, ama. somut örnek görmedim ben, yapanlar varsa şikâyet ediliyor. Türkiye'de işkencenin yaygın olduğu kanısında değilim. — Komisyonunuz işkence iddialarının üzerine de gıdecek mi? Akdemir — İnsan haklanna aykırı her hareketin kesin olarak karşısında olacağız. — İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak Körfez savaşı hakkında ne düşünüyorsunuz? Akdemir — Kıbrıs'a yapılan ilk çıkarmada askeri doktor olarak görevliydim, savaşı çok yakından yaşadım, ne kadar kötü olduğunu biliyorum, savaşı ben de, Cumhurbaşkanı da, ANAP da istemiyor, ancak Irak meselesinde savaşmamak savaşmaktan daha kötüdür. Saddam bir paranoid megalomanyaktır. FİKR 3383.000 6.254.732 4347.887 0823.750 332a177 3530333 3392.135 2310310 Siyah-beyaz çeken her fotoğrafçıya laboratuar. Siyah-beyaz gazeteden. Artık siyah-beyaz çeken her fotoğrafçı Cumhuriyet laboratuannın çok gelişmiş banyo makinesinden, agrandisörlerinden, plastik kartlanndan çok ekonomik koşullarla yararlanabilir. / 512 05 05/442'yiarayın. CumhuriyeC Ipin ucunu kaptırırsan Körfez savaşının uzamasıyta birlikte oluşan belirsizlik ANAP kulisine fıkralarla yansıyor. Bu fıkralann içinde ANAP'lılan en çok etkileyen ise şöyle: "Vaazda çok kuvvetli bir imam, zaman zaman kendini kaybedip cemaati bağırışlanyla ürkütür, konuşmasının içeriğiyle heyecanlandınrmış. Ancak gel zaman git zaman ürküten yönü ağır basmaya başlamış. Cemaatin sayısı azalmış. İmamı seven bir grup 'efendim vaazınız çok iyi ama kendinizi kaptınnca öyle bir Allah diye bağırıyorsunuz ki herkes ürküyor bu nedenle cemaat kaçıyor, gelin biz sizin bir yerinize bir ip bağiayalım, siz bu ip çekilince neyecanlanmayın güzel sözler soylemeye devam edin demişler. Bu uygulanmış.bir çocuk bulunup ip eline verilmiş. İşler yoluna girmiş. İmamın cemaati arttıkça artar olmuş. Ancak ipi elinde tutan çocuk hastalanınca işler kanşmış, yerine bir başkası bulunmuş. Ancak yeni bulunan kişi hocanın sözlerinden heyecanlandıkça ipi çekmeye başlamış. Bunun üstüne bir de hoca heyecanlandıkça ipi çeker olmuş. Hocanın avazından camide durulmuyormuş. Cemaat hocaya ne otdu diye sorunca imam içini çekip yanıtlamış "aahhhhhh, ah; ipin ucunu başta kaptırırsan ayazın böyie semadan gelir." LISKUR SÜRÜCÜ KURSU Devreler: HaftaSonu: 7ŞubaJ Hafta Içi: 4 Şubat KADIKÛY (Sögûtlüçeşme Carrâ yanı) 349 18 24-349 18 25 336 02 06-336 02 79 HAYVANLAR ÎSMAİL GİJLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK PÎKNtK PİYALE MADRA HIZIJ GAZETECİ ISECDET ŞEN IZZETTIN BARBUT C25) Oyie biri Öykünün başında arkadaslarta "Hızlı Umut'u tavlayabilecek mı' diye bahse v / tutuşmuştuk. ben "Kesın tavlayacak" // dedirn. Daha sonra Mete kalp krızi (/ geçırince, "Otecek mı, ölmeyecek mi" bahsinde 'ölmeyecek' dıyerek bire beş koydum. Ve kaybettirn... Hep kötü ihtımaller gerçekleşti. Ne ugursuz hikayeymiş bü; bana epey para kaybettirdi. ŞEVKİ KIRILGAN (36) Işadamı 7O'lı yıllarda Mete gibi Fılistın'e gidebilmeyi ben de çok istemıştim. Ama koşullar elvermemıştı. Hiç olmazsa bulunduğum semtte faşist baskılara dırenenlere omuz verelim r dedik, ama ben Istanbul'un en mutena ^ semtlerınden Nişantaşı'nda oturmaktaydım. Oyle şeyler yoktud oralarda. Demokrat mevzilerı terk (£ etmemek uğruna. her gun koltuğumMi ' altında Cumhurıyet, Poîıtıka ya da ' „ Demokrat gazetesıyle sokakta dolaştık, ama başıma hiçbir şey gelmedi Zengin çocuğu olmamâ rağmen, parka ve postaıla dolaştık, Bırinci cıgarası içtik. Bunlar da az şey değıldi o zaman'lar. Şimdi babamın oto gaterisini işletıyorum ÇtZGÎLtK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA* GVRSES GARFIELD JIM DAVIS TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Şubat SAD£7T/N f36f'PE 8U&ÜN, ÜNLÜ rÜGK MÜZ/İİ f£S7SC/S/ SAOETriM KAYMAK, 65 >*4ŞrfiJOA ÖLİOİÇ7V. 8ESTE- CİU&E HAFrZUkTHH GEÇSKI KArA/AK, ÖMCELE- Rİ D/AJ/' yAPtrTLARl V£ GAZELLC&İ PtASA OKUM. KAK SEStHİU CÜZ£LUĞİ İLE 7XA//HM/frt. KÖKUJ Bre MÜZJK BfCSt'Sİ OtAMAMSfNA ttytef/fi/, S£- NELLİKLE ŞA/SK/ FOJBMUMOA 8ES7-£LEPİĞ/ ft4&- PEN FtfZLA AAAKAM tClJLLAUAM, H4LK Tİİ/&CÜ- İ. SAZEN, 8r'/e gl/SKAÇ ŞA&t;/ &ES7£L£££>/ f/ŞTE +ÇİLE BÜCSÜLÛM ÇfLS", 'S&VfM g " "gWA& f Ü£ gt'TTİ ", /A/CEC/KTEM S'* K4K. BBN-