Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibı Cumhunyet Malbaacıbk vt Gazeıecılık Turk \nomm Şırketı adına
>•«! N»« 0 Genel Yayın Muduru Htsıı Cnul, Müessese Mudunı
Eminc I5
«klnil, Ya» Işlen Mttdunl Ofc»j Gonenıin. % Haber Merkezı
Mudliru Yaiçın Bayer, Sayfa Duzenı YOnclmenı AN ^car 0 Temsıkıler
ANKARA AtaK) T«n, IZMIR Hikmel Çctiakıyl. ADA.NA: Ç«in
Is FVİınka C«M hdupt. Dıj Haberkr Elftm BaJo, Elor.omı Co«u Tarkm, U SendıU. Şakna İ M t kul'-r Ceial L'an.
Istanbul Habeflen KciMf Kafvk. E£lıro Gno) Şaybm. Yurt Haberkm Ncc4rf Dafaa, S{X>r Duısmııu- AMaikadır YIIIWM.
Dızı >»zılar h n a Çgatfcla. *r»şlırma Ştau Mpa* Duzclıme AMailaa \UM 0 KoottiınaıO: Ahawt Konıbaa Q Mllı
ti*r Erol Ert« 0 Muhaıri* «alr«l teaer £ Bulvc PU.iUnu Srv Oaamatejeotla 9 Reklam *J* Tonıa 0 Et Yr.ınü-
Hal>» AhYDl 0 Idarc Hue?1a Carer 0 H^nrc Ûaricr Çcüfc 0 Bilgi [şl«n %ail laal Q Per^oncl s*
Baskan Nadir N»dl
OkUj \ k M , Yalpa lanr, Hüaa
Cmal. UıkBCI ÇMtekaya, Ofc«y
Goaouta. l t > Maara. htaa
Sctçak. U « a n , Aaaart Taı
«a«/ı ^ Yaran. Curoh^nyc. Mafbasolık \* GazeEccılık TA Ş. TOrk Oca£ı Cad. 39 41
M334 Isl PK 246 Istanbul Td 512 0? Oî (20 hatl. Te!ex 222*6 ¥sx (I) 526 60 T2 £
ButAır Aıkaı* Zı>a GOlalp Bh lokıbp S. No 19/4. Tö 133 11 4M7, Tefcx 42344, fu (4) 133
05 «5 # I n i r H Zıya Biv 1352 S. 2/3. Tet I] 12 X, Teln 52359. Fıx (51) 19 !3 60
0 - Inönu Cad 119 S No 1 Kat 1, Td- 19 31 52 (4 haO. Telor 62155, Fax- 171) 19 25 Tt
TAKVJM: 3 ŞUBAT 1991 Imsak: 5.38 Güneş: 7.06 öğle: 12.22 İkindi: 15.04 Akşam: 17.29 Yatsı: 18.50
Vakıflar
üniversite
yolıındaIstanbul Egitim ve Kültür Yakfı
Hazırlıklanmız tamam. En sağlam, en
çağdaş üniversiteyi en hızh ve kolay biçimde
biz kurarız.
Koç Vakfı Üniversitemiz İstanbul'da
kurulacak.
Sabancı Vakfı 5-6 sene önce
düşünmüştük, şu anda gündemimizde yok.
FİGEN ATALAY
YÖK Yasası'nda yapılan de-
ğişikliklerle vakıfların üniver-
site kurmasının kolaylaştınl-
ması ve Milli Eğitim Bakanı
Avni Akyol'un "Koç ve Sa-
bancı vakıf üniversitesi kunnak
için sırada" demesinin ardın-
dan, Sabancı Vakfı "Üniversi-
te kurmanın şu anda gıindem-
de olmadıgını", Koç Vakfı ise
"Koç Lniversitesi'ni kurmak
için çalışmalann surdürüldügü-
nü" açıkladı. tstanbul Eğitim
ve Kultür Vakfı Başkanı Bed-
rettin Dalan ise 'Yeditepe Üni-
versitesi'ni kurmak için tüm
hanrlıklannın tamamlandığını,
izin beklediklerini söyledi.
Üniversite kurmak için bir-
kaç yıl önce başvuruda bulun-
duklannı ve izin çıkmasını bek-
lediklerini belirten tstanbul
Eğitim ve Kultür Vakfı Başka-
nı Bedrettin Dalan, adı
'Yeditepe' olacak olan üniver-
sitenin tüm altyapısının ta-
mamlandığını kaydetti. Vak-
fın, 9'u lise olmak uzere top-
lam 11 okulu bulunduğunu ha-
tırlatan Dalan, neden üniversi-
te kurmak istediklerini şöyle
anlattı:
"10 bin öğrencimiz var. Ço-
cuklan 6 yaşında alıp yetiştiri-
yoruz. Üniversite kurmamız-
dan daha tabii bir ş€> olamaz.
Birinci neden bu. İkinci neden
de Türkiye'de maalesef Batı
standartlannda, yüksek kalite-
de üniversite var demek miim-
kiin degil. Gelişmi^ ülkelerde-
ki yüksek teknolojiyi takip ede-
bilmek, Tiirkive'nin bilim ve
kultür aianında ileriemesine,
kalkınmasına katkıda bulun-
mak istivonız. Bizim liseleri-
mizden mezun olanlar iiniver-
sitede aynı imkânlan, labora-
tuvarlan, araç-gereçleri bula-
mayınca bayal kınklıgına uğnı-
yoıiar. Kuruluş izni verirlerse
en saglam, en çağdaş üniversi-
teyi, en hızlı, en kola> biçimde
biz kuranz. Öğretim üyelerini
daha çok >urtdışındaki Türk
ögretim uyeleri ile yabancı öğ-
retim üyelerinden oluşturmak
istiyoruz."
Yeditepe Üniversitesi için
Kartal'da havaalanı inşaatının
kuzeyinde bin dönümlük arsa
aldıklannı da belirten Bedret-
tin Dalan, "Bu bölgede yüksek
teknoloji ensütüsü kurulacak.
TÜBtTAK da burada. Bizim
üniversitemiz de kurulunca
Türkiye'nin teknolojik gelişi-
mine büyük katkı sağlanacak"
dedi.
Koç Üniversitesi Direktörü
Tamer Şahinbaş üniversite kur-
mak için henuz başvuruda bu-
lunmadıklannı, ancak çalışma-
ların sürdürüldüğünü söyledi.
"Koç Lniversitesi'ni kurmaya
niyetliyiz, hevesliyiz ve o yön-
de çalışıyoruz" diyen Şahin-
baş, üniversitenin tstanbul'da
kumlacağını, ancak yerinin he-
nuz belli olmadığını belirtti.
Koç Vakfı'mn bir ortaokul ve
bir liseyi öğretime açtığını, bu
okullarda kazanılan başarının
kendilerine heves ve heyecan
verdiğini anlatan Tamer Şahin-
baş, "Üniversite kapılarında
bekleyen yüzbinlerce genç için
bir üniversite projesi geliştir-
mek istedik. Henüz kesinleş-
medi. ama başlangıçta fen-
edebiyat ve iş idaresi olmak
üzere iki fakülteden oluşan kü-
çük bir üniversite olacak, da-
ha sonra vakfın imkânlan öl-
çüsünde büyütmeyi düşünüyo-
nız" diye konuştu.
Sabancı Vakfı Başkan Yar-
dımcısı Vecdi Özgül. üniversi-
te kurmanın şu anda gündem-
de bulunmadığıru, daha ileride
koşulların uygun olması halin-
de gündeme gelebileceğini bil-
dirdi. Şu anda bu konuda hiç-
bir çalışmaları bulunmadığını,
ancak 5-6 yıl önce böyle bir
proje düşündüklerini kaydeden
Özgül, şunları söyledi:
"5-6 sene önce üniversite ku-
nılması düşünülmüştü. Ancak
YÖK'iin statüsü ve yer buluna-
maması, destek olunmaması
gibi nedenlerle gündemden çı-
kartıldı. O dönemde Üniversi-
te içinayırdıgımızkaynakJan da
başka yerlere yönelttik. Biz
üniversite ögrencilerine yılda
3.5 milyar lira tutannda burs
veriyoruz, 15-16 milyar liralık
yatınm yapıyonız. Üniversite
kunnak çok ciddi bir iş. Kur-
maya karar verirsek, yatınm-
lardan kısıntı yapmak zonında
kalınz. Biz çok kaliteli bir üni-
versite kurmak isteriz. Yurtdı-
şından hocalar getirtmek iste-
riz. Bu konuyu çok yönlü dü-
şünmek, arastırma yapmak ge-
rekir. Şu anda gündemimizde
yok, ileride koşullar musait
olursa gündeme gelebilir."
Türk adımlı
bale'de hıöbet
değişimi'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Ankara Devlet
Opera ve Balesi başkoregra-
fı Altan Tekin ve başöğreti-
ci Gülay Sargın'ın görevden
ahnmalarının huzursuzluğu
sürerken Genel Müdur Erol
Gömürgen, olayın bir 'nöbet
değişimi' olduğunu söyledi.
Gömürgen, 'Türk adımlı ba-
le' çaJışmasına karşı çıkan
yöneticileri görevden aiması-
na gerekçe olarak "Genel
müdürlüğün düşuncelerini,
isteklerini anlatamamalan-
m" gösterdi. Gömürgen,
'görevden alma' kararını
kendisinin verdiğini, maaş
kesme cezasımn ise disiplin
kurulu tarafından verildiği-
ni söyledi.
Genel Müdur Gömürgen,
sanatçılarla bir toplantı ya-
parak başkoregraflığa Bin-
naz Aydan, başoğreticiliğe
Rengin Taş'ın getirildiğini
açıkladı. Gömurgen, Anka-
ra, tzmir ve Istanbul, mü-
dürlükleri arasında koordi-
nasyon sağlanmak amacıyla
yeni kurulan bale koordina-
törlüğüne de Erinç ve Hüs-
nü Sunal'ın getirildiğini bil-
dirdi. Gömürgen, sanatçıla-
ra "kendi ayaklan üzerinde
durmayı ögrendiklerinde,
balenin ayn bir müdürlıik al-
tında toplanacağmı" söyledi.
Sanatçılar, bu 'vaadi', 'ina-
nıhriıktan uzak buldukJarun'
söylediler.
Öte yandan sanatçılar, ye-
ni atamalar konusunda nasıl
bir tavır alacakları konusun-
da kararsız kaldılar. Sanat-
çılar, getirilen kişilerin ken-
di içlerinden seçilmeleri ne-
deniyle, bir karşı çıkışın söz
konusu olmayacağını ifade
ettiler.
Savaş yüksek giyim'i (haute couture) sarstı,
(
küçük giyim'i (petite couture) ortaya çıkardı
ModaKörfez'de boğuldu
Guy Laroche'un 1991 ilkbahar-yaz koleksiyonundan bir 'haute couture.'
Dış Haberler Servisi — Körfez savaşı, dünyanın
moda merkezi Paris'te 'yüksek giyim'in uzerine
bomba gibi düştü. Aylar öncesinden ilkbahar-yaz
koleksiyonları için hazırlanan buyuk modaevleri
şimdi ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
Çünkü bunların özellikle ABD'deki müşterileri
siparişlerini iptal ediyor, defilelere
katılamayacaklannı bildiriyorlar; bu arada
özellikle Amerikalı moda yazarları savaşın bu
en sıcak günlerinde ülkelerini bırakıp defile
izlemeye Paris'e gidemeyeceklerini söylüyorlar.
Dolayısıyla Fransa'nın, dillere destan 'yüksek
giyim (haute couture) evleri çok ciddi bir krizle
yüz yüzeler.
Örnek olarak iflas etti edecek gözüyle bakılan
Amerikalı ünlü emlak komisyoncusu Donald
Trump'un, en az kendisi kadar unlu eski karısı
Ivana, Chanel modaevine telefon ederek yakın
dostu stilist Karl Lagerfeld'e '"Yeni
koleksiyonunu izlemeye ne yazık ki
gelemeyeceğini' bildiriyordu.
Liberation gazetesinde yer alan habere göre pek
çok Japon vatandaşı da Körfez savaşına
Japonya'nın parasal destek vermesi yüzünden
'misilleme hareketleriyle karşılaşacaklan'
korkusu içinde, ülkelerinden dışarı adım
atmaktan çekiniyorlardı.
Bu arada söylenen o ki özellikle Amerikalı
zenginler, askerleri Arabistan çöllerinde
Irakhlarla savaşır ve ölürlerken binlerce doları
bir elbiseye yatırmaya yanaşmıyorlar, özellikle
de toplumsal baskıdan çekiniyorlar. Tabii
bunun yanında Körfez'de savaşa giren ülkelerin
'yüksek giyim' meraklısı vatandaşlarını da
saymak gerek. Savaş öncesi Fransız 'yüksek
giyim' sektörünün müşterilerinin yüzde 8'ini
oluşturan Körfezli kadın ve erkekler, doğal
olarak bu yıl üst baş düşunecek haJde değiller.
Müşterilerinin yüzde 40'ını
Amerikahların oluşturduğu, merkezi
Paris'teki 'yüksek giyim' piyasası
ciddi bir krizle karşı karşıya. Yıllık
cirosu 4 milyar Fransız Frangı'na
ulaşan bu sektör şu an için yüzde
28'lik bir kayba uğramış durumda.
Boylece 4 milyar Fransız Frankük yıllık cirosu
olan yüksek giyim sektörü, müşterilerinin yüzde
20'sini oluşturan Amerikalılarla birlikte toplam
yuzde 28"in üzerinde bir kayba uğramış oluyor.
Durum o hale geldi ki Lacroix, Chanel, Dior
ve Saint Laurent modaevleri Paris'ten sonra bir
de Nevv York'ta defıleler düzenleme kararı
aldılar. Ümit dunyası; Nevv York'a giderlerse
satışlarında artış olabileceği beklentisi içindeler.
Sektörün karşı karşıya kaldığı bir tehlike de
atölyelerde çalışanlann işsiz kalmalan. Defıleler
oncesinde atölyeleri haftada bir gün kapatan
modaevleri, defilelere yakın günlerde yeniden
hızlı bir çalışma temposuna girdi. Ama bundan
sonra ne olur, kimse bilemez.
Kuşkusuz bu krizden etkilenmeyen birkaç
kuruluş var. Bunlardan biri 'yüksek giyim'den
bağımsız olarak çalışan, daha çok 'hazır giyim'e
yonelik, kendine 'küçük giyim' nitelemesini
yapan 'Azzedine Alaia' modaevi. Müşterilerinin
hemen hemen hepsi büyük modaevlerinin
kapısından içeri bile bakmıyorlar.
Bütün dünyada sadece 2 bin 500 müşterisi olan
'yüksek giyim' sektörü sadece Fransa'da 40 bin
kişiye iş olanağı sağhyor. Paris Yüksek Giyim
Birliği'ne uye 20 modaevinin yıllık cirosu sadece
giysilerden 375 milyon Fransız Frankı. Erkek ve
kadın aksesuarlarının satışıyla birlikte yıllık ciro
4 milyar frankı buluyor. Buna parfüm ve
kozmetik dahil degil. Bundan elde edilen
paralar ise çok yüksek. Sadece Christian Dior
parfüm ve kozmetikten yılda 730 milyon frank
ciro elde ediyor. Yves Saint Laurent'inki ise 510
milyon frankı buluyor.
Ünlü Türk ozanı, doğumunun 750. yıldönümünde tüm dünyada çeşitli etkinliklerle anılacak
Yunus Emre barış için kucaklayacakUNESCO tarafından 'sevgi yıh' ilan edilen
1991'de, Yunus Emre ile ilgili konserler,
söyleşiler, gösteriler düzenlenecek.
AYŞE SAYIN
ANKARA— Ünlü Türk oza-
nı Yunus Emre 750. doğum yıl-
dönümünde tüm dünyada anı-
lacak. UNESCO tarafından
"Yunus Emre Sevgi Yıü' ilan edi-
len 1991 içinde, dünyanın dört
bir yanına ulaşacak olan Yunus
Emre, "banş ve dostluk çagnsı"
yapacak. Kultür Bakanlığı'nın
organizasyonu ile gerçekleşecek
olan sevgi yılında, Yunus Emre
Avrupa'dan Asya'ya değin tüm
insanları kucaklayacak.
"Dünya benim nzkımdır
Halkı benim halkımdır"
"Barış ve sevgi üzerine
özlemler" gerçekleşmese de Yu-
nus Emre'nin evreni, konserler,
söyleşiler, gösterilerle dünya in-
sanlarına ulaşacak. Kultür Ba-
kanlığı'nın organize ettiği ve
UNESCO tarafından tüm dün-
yada ilan edilen "Yunus Emre
Sevgj YüV'nda kısa süre önce yi-
tirdiğimiz besteci A. Adnan Say-
gun'un "Yunus Emre" oratoryo-
su Asya ve Avrupa'yı dolaşacak.
Ayasofj'a'da 15 ocaktaki muhte-
şem konserin ardından 9 şubat-
ta Moskova'da başlayarak Sov-
yetler Birliği'ndeki birçok Türk
cumhuriyetini dolaşacak.
Şef Hikmet Şimşek yöneti-
mindeki Sovyet radyo koro ve
orkestrası 9 şubatta protokole
özel bir konser verdikten sonra
10 şubatta da 2 bin kişilik salon-
da seslendirilecek. Yunus Emre
Oratoryosu daha sonra Azer-
baycan Devlet Orkestra ve Ko-
rosu eşiiğinde, Azerbaycan, Ta-
cikistan, Türkistan, Kırgızistan-
da seslendirilecek. Oratoryo Oz-
bekistan ve Kazakistan'dan son-
ra doğu. gezisini tamamlayacak.
Oratoryonun Batı gezisi ise 4
Eylul 1991'de Vatikan ve Roma-
da verilecek konserlerle başlaya-
cak. Daha sonra Frankfurt,
Bonn ve Hollanda'da yine-
lenecek.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası da 17 martta "Berlin
Anadolu Medeniyetleri Festiva-
li"nin kapanışında Ulvi Cemal
Erkin ve Ferit Tüzün'ün yapıt-
larını seslendirecek. Aralık
1991'de ise Yunus Emre Parisli-
lerle birlikte olacak. Fransız ti-
yatro yazarlar ve oyııncuları ta-
rafından organize edilecek "Yu-
nus Emre Şiir Gecesi" düzenle-
necek. Ünlu Pompidou Salonu'n-
da düzenlenecek gecede Yunus
Emre'nin şiirleri Türkçe, İngiliz-
ce ve Fransızca olarak
okunacak.
Turk hafif müziği sanatçılan
Esin Afşar, Ayla Algan ve Le-
man Sam, Avrupa ve Ameri-
ka'nın çeşitli kentlerinde vere-
cekleri konserlerde Yunus'un el-
çileri olacaklar.
ABD ve Fransa'da bazı üni-
versitelerde Yunus Emre'nin fel-
sefesi ve san?t üzerine söyleşiler,
paneller düzenlenecek.
Yurtiçinde ise yaz aylarından
itibaren "sevgiye çağn" konser-
leri düzenlenecek. Bu çerçevede
temmuz ayı içinde Bodrum Ka-
lesi'nde 'Sevgiye Çağn' konseri
duzenlenirken Çeşme
Festivali'nde de ana tema Yunus
Emre olacak. Haziran ayı başın-
da İstanbul Topkapı Sarayı
Bahçesi'nde ozel bir konser du-
zenlenirken Izmir Kultür ve Sa-
nat Vakfı Efes'te konser gerçek-
leştirecek.
Sanatçıların Yunus'lu yılı"Devlet büyükleri" savaşta
"neier elde ederiz, neler kaybe-
deriz" hesabı yapadursunlar,
birçok sanatçı yıl içinde Yunus
Emre için üretip, Yunus Emre
söylecekler.
Yunus Emre'nin sesini As-
ya'dan Amerika'ya, Avrupa'-
ya taşıyacak olan Esin Afşar,
tam bir "Yunus tutkunu."
1969'dan bu yana onun dizele-
rini besteleyip söyleyen sanat-
çı kendi deyimiyle "sonradan
Yunusçu degil." Afşar, Emre'-
yi tutuculuğun, yobazlığın, sa-
vaşın, kinin karşısında bir in-
san olarak yorumluyor.
"Yunus Emre'de gerçek in-
san sevgisi, Tanrı sevgisi görü-
yoruz. Fanatizme, tutuculuga
karşı, keşke berkes Yunus Em-
re çizgisinde dindar olsa" diye
özlemini dile getiriyor Afşar.
Yunus Emre bugün Fransa'-
da Sorbonne Üniversitesi'nde
ders olarak okutuluyor. Uzun
yıllar Fransa'da kalan ve "Yu-
nus çalıp Yunus söyleyen"
Esin Afşar da bu çalışmaları
yakından izlemiş bir sanatçı.
Emre'nin Mevhtna, Hacıbektaş
Veli gibi ünlü düşunürlerin ay-
nı dönemde yetiştiğine dikkat
çeken sanatçı, onu bir yonuyle
ayınvor, "Türkçe kullanmış,
Türkçeyi yüceltmış" diyor.
Yazar Sabahattin Eyiiboğlu,
"Yunus Emre" adlı kitabında
ünlü ozanı, Fransız ozan Vil-
lon'a benzetiyor:
"Yunus'lan 150 yıl kadar
sonra onun gibi belalı, kanlı,
kargaşalı bir çağda yaşamış
Fransız şairi François Villon'-
un kendi edebiyat tarihindeki
yeri, Yunus'un bizimkindeki
yerini andınr. Yunus nasıl
Arapça ve Farsça'ya karşı
Türkçeyi yüceltmişse Villon da
Latince ve Yunanca'ya karşı
halkının dilini yücelt-
miş... Ne var ki ah ne yazık ki
biz Yunus'un ardından gitme-
mişiz."
Türkiye'de olduğu kadar
yurtdışında da felsefesi, eserleri
okutulan bu Yunus Emre kim,
lentiler masal olmuş, ama
onun "garip" yaşantısına kim-
se tam olarak girememiş. Şu
günlerde Kultür Bakanlığı tara-
fından sipariş edilen Yunus
Emre operasının librettosunu
hazırlayan Orhan Asena, bu
çalışması için, Yunus Emre
üzerine geniş bir araştırma yap-
mış. Asena, Yunus Emre'nin
Mevlana ve Hacıbektaş Veli'-
yle aynı dönemde yaşadığına
CEM KARACA— Yunusu
rock müzikle yorumlayacak
nerede yaşamış, kimlerle duşup
kalkmış? Tarih sayfalanna ba-
kıldığında Yunus Emre'nin
"özel yaşamı"na ilişkin kayıt-
lara rastlamak çok zor. Anado-
lu'da 7 yerde mezarı bulunan
ve son olarak Azerbaycan'da
bulunduğu belirtilen Yunus
Emre'nin yaşamı, Yazar Orhan
Asena'ya göre "şiirlerinin
gölgesinde" kalmış, Anadolu
insanmın böylesine sahiplendi-
ği Yunus Emre'ye ilişkin söy-
ESİN AFŞAR — Tam bir 'Yu-
nus Emre tutkunu'
dikkat çekerek, "üçü de aynı
şeyi söylemiş; banş" diyor.
Cem Karaca'nın müziklerini
yapacağı ve "rock opera" tü-
ründe bir eser ortaya çıkacağı-
nı anlatan Asena, Yunus Em-
re'nin yaşamına ilişkin kesin
bilgiler bulunmaması nedeniy-
le onu anlatmanın daha zor ol-
duğunu belirterek, "Çünkü şi-
irleri Yunus Emre'nin kendisi-
ni golgede bırakmış, ben bazı
kitaplardaki bazı menkıbe par-
çacıklannı yakalayarak esere
yön veriyorum" diyor. Asena
şöyle yorumluyor Emre'yi:
"Yunusta aşk tek temadır.
Hacıbektaş ve Mevlana'dan
farklı yonleri. topluma yönelik,
siyasal anlamda bir tavrı yok-
tur. Tanrıyı toplumun bir par-
çası olarak görmüş ve ona yak-
laşmış, bu, kaçış gibi gelmiştir
bana, aşkı, sevgiyi belki de top-
lumsal sonınlannçözümunun an-
titezi olarak görmüş. Yunus'-
ta tensel aşkın yerini tinsel aşk
almıştır. Bir insanı sevmek ye-
rine tüm insanlara kucak aç-
mış. Yunus'un tüm insanlara
yonelik mesajı şu: Sevgi, dost-
luk, barış..."
Yunus'u "rock müzik"le yo-
rumlamaya hazırlanan Cem
Karaca, "Yunus'u şimdiye de-
ğin yonımlanagelen biçiminden
ayırarak konuva yaklaştığım"
ifade ediyor. "Yunus Emre son
derece karamsar müzik form-
lan ile mistik yönü dile getiri-
lemeyecek kadar bir
sevdalıdır" dıyor Karaca.
AÜ Dil ve Tarih Coğrafya
Fakültesi Felsefe Bölümü Öğ-
retim Üyesi Prof. Dr. Şahin
Yenişehiriioğlu da gelmiş geç-
miş her kuşağın en az bir sava-
şa tanık olduğunu kaydederek,
"Gcriye ne kalıyor, insanca ya-
şamak. tnsanca yaşamak, öz-
gürlüge, hakka hukuka daya-
nır, insanı insan olarak görme-
ye dayanır. İşte Yunus Emre de
yeryuzundeki bütün filozoflar
gibi 'insanca bir yaşam'
istiyor" diyor.
Yigenoğlu ÇGC
Başkanı
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu) —
Çukurova Gazeteciler
Cemiyeıi'nin başkanhğına v
Çetin Yigenoğlu seçildi.
Cemiyetin dün yapılan 13.
olağan genel kuruluna
üyelerden 80'i katıldı. Eski
Başkan Kurtar Çakın'ın
aday olmadığı kongrede
başkanlığa Cumhuriyet
gazetesi Adana temsücisi
Yigenoğlu ile Bolge
Gazetesi Genel Yayın
Müduru Nevzat Uçak aday
oldular. Adayların ilk turda
seçilmek için gerekli uçte
iki oranındaki oy
çoğunluğun sağlayamaması
üzerine yapılan ikinci
oylamada Yigenoğlu 46
uyenin oyunu alırken,
Uçak'a 33 oy çıktı. ÇGC
Yönetim Kurulu
üyeliklerine Çetin Remzi
Yüreğir, Abdullah Bulca,
Bilal Tipi, Vahit Şahin,
Zekaı Durmuş, Ceyhan
Özgönül, lsmail Başkan ve
Cafer Esendemir seçildiler.
Roma'da kuşlar
anlatüacak
• İZMİR (AA) — Bir
İtalyan çevre kuruluşu
tarafından konferanslar
vermek uzere davet edilen
Ege Üniversitesi Fen
Fakültesi araştırma
görevlilerinden kuş uzmanı
Mehmet Sıkı, dün Roma'ya
gitti. Sıkı, Avrupa'da çevre
ile ilgili konulara çok önem
verildiğini söyledi.
Ladin, yardım
bekliyor
• TRABZON (AA) —
Sadece doğu Karadeniz
bölgesinde yetişen 'doğu
ladini' ağacının üretimini
arttırmak amacıyla
Danimarka'nın katkısıyla
bir proje uygulanıyor.
Trabzon Orman Bolge
Müduru Hamdi Ozer,
yaptığı açıklamada, Türkiye
ve dünyada sadece doğu
Karadeniz ormanlarında
yetişen doğu ladini ağacının
üretimini yaygınlaştırmak
için uygulamaya konulan
Danimarka destekli
projenin hedefine ulaşması
için çalışmalann
surduğunü bildirdi. Özer,
Doğu ladini üretimini
arttırmak için bolge
insanının da yardımını
beklediklerini belirtti.
ITU'desınavlar
ertelendi
• İSTANBUL (AA) —
ITÜ'de 4 şubat pazartesi
günü başlaması gereken kış
yanyılı butunleme
sınavları, kötu hava
koşulları nedeniyle bir
hafta sureyle ertelendi.
İTÜ Rektorlüğü'nden
yapılan açıklamaya göre
kış yanyılı bütünleme
sınavları erteleme
kararının, ara tatili
nedeniyle seyahate çıkan
öğrencilerin sınavlara
yetişememeleri kaygısıyla
alındığı bildirildi.
Açıklamada. kış yarıyıh
butunleme sınavlarının 11
şubat pazartesi gunü
başlayacağı da belirtildi.
Müzikavizyon
1991
• Istanbul Haber Servisi
— Teknolojinin en son
yeniliklerle uygulandığı
müzik aletlerinin
sergilendiği "Müzikavizyon
1991" 9. Müzik Video ve
Televizyon Fuarı, TÜYAP
Sergi Sarayı'nda acıldı. Ses
ve görüntü dünyasındaki en
son yenilikleri ve
gelişmeleri, konuyla ilgili
amatör ve profesyonel
olarak ilgilenenlere
tamtmak amacıyla
düzenlenen fuarda, 46 yerli,
81 yabancı olmak üzere
toplam 127 firmanın
ürünleri yer ahyor. 6 şubat
tarihine kadar açık kalacak
olan fuarda, televizyon ve
videolar, antenler, uydu
sistemleri, radyo ve teypler,
kompact disk çalarlar,
mikserler, anfiler, müzik
setleri, ses ve ışık sistemleri
görülebilir.
TV yayını
kesintisi
• İstanbul Haber Servisi
— Büyükada'da meydana
gelen elektrik kesintisi
nedeniyle Anadolu
yakasında bir süre
televizyon programları
izlenemedi. TRT'nin 1, 2, 3
ve 4'üncü kanalları, saat
22.00 sıralannda meydana
şelen kesintiden etkilendi.
Özellikle Anadolu
yakasında oturan ve
antenleri Buyukada yonune
çevrili vatandaşlar uzun
sure TV yayınlarını
izleyemediler.