Katalog

3 ŞUBAT1991 HABERLER CUMHURÎYET/5 Anayasa degişmeli • ANKARA (UBA) — ANAP Kayseri Milletvekili, emekli Orgeneral Recep Ergun, "Fikir doğru olsun, yanlış olsun, bu ayn bir konu, ama insanlara fikırlerinj söyleme kısıtlaması getirmek yanlıştır. Dolayısıyla birisine fîkrini söyiediği için propaganda yapıyor diye ceza vennek de yanlıştır" dedi. Recep Ergun, yaptığı değerlendırmede, 141. 142. ve 163. maddelenn kaldırılması konusunun yaklaşık 2 yıldır konuşulan bir konu olduğunu belirterek "Anayasamız, faşizmi, komtinizmi, teokratik duzeni kabul etmiyor. Tabiı anayasa insanlar bunları kabul etmiyor diye kabul etmiyor, durduk yerde değil. Şimdi ne olacak bu durumda derseniz, herhalde anayasanın ilgili maddesinin değiştirilmesi Jazım." Grup Ibrtım'dan protesto • btubul Haber SerrM — Grup Yorunı elemanları ile Killtür ve Sanatta Tavır dergisi çalısanları, 25 ocakta "Kültür ve Sanatta Tavır" dergisinin Ankara tanıtun bürosunun emniyet ekiplerince basılarak içinde Grup Ekin'in elemanlarının da bulunduğu 15 kisinin gözaJtına aiınmasını protesto ettiler. Dün Grup Yorurn ile KultUr SanatU Tavır dergisinin ortaklaşa yaptıklan açıklamada, gözaitına almanlann iskence gördükleri ve gözaltına aünmalannı protesto etmek amacıyla açlık grevinde olduklan belirtildi. Iforgıtay'dan «laiklik* • ANKARA (ANKA)- Yargıtay, seçildiği gün makanunda Kuran okutan bclediye baskanına verilen cezayı onaylarken Iaikliği de tanımlayarak bunun da "devletin dınsel Lnançlara göre kurulmaması ve yönetilmemesi, kisilere de vicdan ve inanç hürriyetinin tanınması" olduğu görûşünü savundu. Yargıtay ayrıca dinin istismar edilerek kişisel çıkar sağlamak amacıyla propagandada kullamlnıasının suç oluşturduğuna karar verdi. Yargıtay, belediye başkanhğı seçiminj kazanıp görevine baslayacağı gün makanunda biri çocuk üç kışiye Kuran okutan ve konuşma yapan Burdur'un Kozluca kasabasının Refah Partılı belediye başkanma îzmir DGM tarafından verilen cezayı onayladı. Sav'dan eleştiri »ANKARA (Cumhnriyel Bürosu)— Türkiye Barolar Birliği Baskanı önder Sav, hükumetin uzerinde çalıstığı anadil yasağının kaldırılması, ceza yasasındaki 141, 141, 163. maddelerin değistinlmesi ve hükumete gemş yetkiler verilmesi girişimlerini eleştırdi. Sav, "Siyasi patilerimiz, ülkenin sorunlarının çözumünde çarenin 1982 Anayasası'nın yeniden tartışılıp yazılması gerçeğinde yattığını kavrayamamışlardır" dedi. Kürtçe ve yetkiyasasınaANAP grubu olumsuz bakıyor ÖÖANAP'ta Özal'a cepheCumhurbaşkanı ÖzaJ'ın uzerinde hassasiyetle durduğu Kürtçeyle ilgili yasal düzenlemeye karşı ANAP grubunun istekleri Özal'ı geri adım atmaya zorladı. Yasa dar kapsamb kaldı. Özal'ın getirmek istediği yeni yetki yasasına karşı ANAP grubu olumsuz tavır takındı. Bu tutum sonucu yasanın daraltılması veya geri çekilmesi gündemde. Özal Meclis'te milletvekillerini "ikna turlanm" sürdürecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın talima- tıyla yasal dü- zenlemelerin gundeme getiril- mesi ANAP içindeki rahatsızlık- lan arttırdı. Özal, Kürtçe konuşma yasa- ğının kaldırılması duzenlemesi- nin grupta tartışılmadan biçim- lendirilmesiyle ortaya çıkan ra- hatsızlığı, taslakta bakanlann is- teklen doğrultusunda duzenle- me yaptırarak aşabildi. özal'ın yetki yasasıyla ilgili son istekle- ri de ANAP MKYK, TBMM grubu ve bakanlar arasmda ka- bul görmeyince, Başbakan YU- dınm Akbulut, yetki yasasının boyutunu geniş bulanların ya- nmda tavır aldı. Cumhurbaşkanı özal'ın son dönemde gerçekleştirmeye çalış- tıgı dûzenlemelere ANAP için- deki muhalefet bir karşı "cepheye" dönuşme eğilimine gırdı. Başbakan Akbulut'un dahi "sahipienmekten kaçındığı" be- hrtilen yeni yetki tasarısı ANAP'Iı milletvekillerinın itira- zı uzerine geçen hafta Anayasa Komisyonu'nda ele alınamadı. Tasaruun geri çekilmesi olasılı- ğının yuksek bulundugu, ko- nuyla ilgili tartışmanın salı gu- nu ANAP TBMM grup yöneti- minde ve grubunda yapılacağı öğrenildi. Cumhurbaşkanı ÖzaTın ba- kanlar ve grup yoneticileri nez- dinde yurüttuğu "ikna çalışmalanna" karşın ANAP MKYK'smda yetki yasası sert biçimde eleştirildi. MKYK'da tasanya karşı çıkanlar arasında genel başkan adaylarından Me- sııt Yılmaz, Hasan Celal Güzel ve Grup Başkanvekili Onaml Şeref Bozkurt da yer aldı. Bu tartışmalar sırasında Başbakan Akbulut da bu görüşlere karşı çıkmadı. Mesut Yılmaz, MKYK'da gö- ruşlerini açıklarken yetki yasa- sını "amaç ve kapsam" açısın- dan eleştirdi.Yılmaz, çok geniş kapsamlı buldugu tasarının olumsuzluklannı sıraladıktan sonra "Böyle geniş bir yetki ta- sarısına gerek >ok. Biz her za- man ibtiyaç duyulan bir yasayı çıkartabiliriz" dedi. Hasan Celal Gnzel ise yetki yasalarının anayasaya aykınlık- larını aniatıp bu konuda daha duyarlı olunması gerektiğıni dile getirdi. Mesut Ydmaz'ın aksine Kürtçeyle tlgilı duzenlemeye de "zamanlama yanlış" gerekçesıy- le karşı çıkan Guzel, Turkiye'nin başına bir azınlıklar sorunu çı- kabileceğını söyledi. Yılmaz ve Güzel'in eleştirilerinde, konula- rın ANAP yetkılı organlarında görüşulmeden aceleye getirilme- sine özel ağırlık verildi. ANAP Grup Başkanvekille- rinden Onural Şeref Bozkurt da MKYK'da ANAP'lı milletvekil- leraıin onemli bölumünün yet- ki yasasına karşı olduğunu ve grupta benimsenmesinin zor olacağmı bildırdi. Bunun üzeri- ne Başbakan Akbulut'a yakın- Iıjpyla bilınen grup yöneticılerin- den Ülkü Gözalp Guney Adalet Bakanı OJIan Sungurlu ile göru- şerek yetki yasasının kapsamının daraitılmasıru istedı. MKYK'da söz aian milletvekilleri de bu doğrultuda konuştular. Akbulut'un da yetki yasasmın kapsamının genisliğmden rahat- sız olduğu ve sadece personel re- jımindekı değısıkhkler konusun- da KHK çıkarmaya olanak ta- nınmasını uygun görduğu ö | - renildi. Cumhurbaşkanı Özal'ın ısrar- lanna karşın Akbulut'un gru- bun da desteğiyle yetki yasasımn kapsamının sınırlandınlmasını sağlayacağı belırtilıyor. Cum- hurbaşkanı Özal'ın bu konuda direnmesmin panıde iki ayn cephenin doğmasına yol açaca- ğı da ifade ediliyor. Güzel'den tepki ANAP Genel Başkan adayla- rından Hasan Celal Guzel, Cumhuriyet muhabirinin sonı- su uzerine, yetki yasasının Mec- lis'in yetkilerini devretmesi anlamına geleceğini söyledi. Güzel, tasarının anayasaya ay- kın olduğunu da tekrarlayarak "Daba once de 126 sayılı karar ile savaş hali ilanı yetkisini ana- yasaya ajkın olarak sının, su- resi ve kapsamı belirsiz şelülde devretmiştik. Şimdi de bu yetki kanunu tasansı ile birkaç tane kapsam dışındaki yasama yetki- mizin devri isteniyor. Artık mfl- letvekjjlerinin iuyak maaşlannı tatlı laüı yemekteo başka bir iş- kri kalmayacak aniaşılan" di- ye konuştu. GLNEIDOGU'DAN NOTLAR Umumi arzu uzerine 'Ifek mume.!'Kürtçe yasağı kalkacak' havası iyiden iyiye yayıldıktan sonra Güneydoğu'daki bir otelin lobisindeki görevli teybe Kürtçe kaset koyup, "Şimdi nasılsa serbest artık" diyordu. "Önceden de dinlemiyor muydunuz" sorusuna ise verdiği yanıt netti: "Dinliyorduk, o zaman yasaktı." CELAL BAŞLANGIÇ OtYARBAKIR— "Savmş şo- k«"nu atlatıp, ölüm korkusuy- la, uçak gurultuleriyle, yanhşlık- la patlayan Patriotlar'la birlik- te yaşamaya alışan Güneydoğu insaranın ilgısi, "baskı", "gozal- to", *teror" gibi "gandeiik so- runlan"na yönelmeye başladı yeniden. Durmak bilmeven "askeri sev- luyat", bölgedeki yollarda uza- yıp gıden "haki renkti konvoy- iar", "Uan edihnemiş bir savaş kaü" yöre insanı için olağanlaştı artık. Savaşın ilk gunlerinde gözaltılar, baskılar "söztina bi- k etmeye dcfmez" konulann arasına girmisti bir anda. Yöre- de insan hakJan ihiallerine iliş- kin örnekler, yerini 'idnonual &- lafe korkusu"na bırakmıştı. Bugünlerde Güneydoğu ken- di "olaganöstu nonnaline" dö- nüyor artık. Insan Haklan Der- neği Diyarbakır Şube Başkanı Hatip Dide dün "Sınır bolgete- riade iaoaııiar keyfi sorgnlama- lardaa |cqriüyor. Buun örnek- İeri Bismil, Nnsaybin, Cizre, Batnum, Diyarbakır gibi bolge- ni» her köşesiode göraimektedir" diyordu. "Bas- b", "gozaltı" ve "terdr"ün ya- nı sıra. Güneydoğu insanının gündeminde yeni bir tartıjma konusu var: Kürtçe serbestisi... Bakanlar Kumlu'nun konuy- la ilgili çalışması ilk günlerde "MW»| giiriUtisiı'ne gitmişti. Bölgedeki insanlar yeni yeni bu gelişmeyi tartışmaya başladüar. Arük aralanndakı söyleşinin bir konusu da "Kürtçe ne luidar ser- best olacak". SHP Hakkâri MiUetvekili Cunfcmr Keakta "Körtee j«satı" getiren 2932 sayılı yasanın kal- dınlarak "Türkce'nin resmi dil olarak kullanım alanlmnnın be- İMeflinesi"ne ilişkin yeni yasa- nın çerçevesini "Fiili durumnn gerisiade" diye değerlendinyor. Keskin'e göre Bakanlar Kurulu- nun çalışması "2932 gibi insaa- fannevferİMİebileiuıadiBeriaia kaUandmasiMi saç saytn 'man- üksu yasağm' yerine bir )«sagnı 'çtrçemsimi çizmek yönöDde". Keskin "2932 öylesine işlemiyor- du ki bölgedeki parti propagan- Değerli ablamız, dostumuz, divan üyemiz ve eski başkanlarınuzdan ESEV KUYÜLU'yu kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Cenazesi bugün (3 Şubat 1991) Erenköy Galip Paşa Camii'nden kaldırılacaktır. Ailesine ve camiamıza başsağüğı dileriz. İ.Ü. ÎKTİSAT FAKÜITESİ MEZÜNLARI CEMtYETİ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU Oiyarbakır'da görevli Çevik Kuvvet askerleri ortama uymakta zoriuk cekmediler. (Fotoğraf: Zafer Aknar) daJarında, bazı dergilerde, der- nek kongrelerinde insanlar ana- dilleriyle konuşup yazmaya baş- lamışlardı. Amaçlardan biri bu delinen yasanın getirdiği afaki sınırlar yerine çerçevesi iyice çi- zilmiş yasaklan içeren bir yasa getirmek" diyor. SHP'nın eski Merkez Disip- lin Kurulu uyesi Avukat Hasip Kaptan Bakanlar Kurulu'nun konuya ilişkin çalışmalanmn Idil'de, Cizre'de, Şırnak'ta nasii değerlendirildiğıne ilişkin göz- lemlerini aktanyor: — Televizyondan duydukla- nyla insanlar anadiilennde oku- yup yazacaklarını, artık yaşa- mın hiçbir alamnda dil güçlüğu çekmeyeceklerini sanıyorlar. Oysa yasa bir yanıyla var olan durumu kabul etmenin ötesine geçmiyor. Hatta yaşanüan duru- mun gerisınde bıle kalıyor. Kah- velerde, evlerde herkes birbirine "Kürtçe yasağı" kalktıktan son- ra neler yapılabıleceğini soruyor. Ancak aldıkiarı yamtlar kendi- leri açısından biç de doyurucu değil. IHD Diyarbakır Şube Başka- nı Hatip Dide de "Biz zaten ev- de, tarlada, alışverişte, hatta Türkce bilmiyorsak resmi daire- de bile Kürtçe konuşuyorduk. Yasağa karşın msanJanmız ken- di dillerim verflecek cezalan gö- re alarak mahkemelerde, mjting- lerde, kongrelerde kullandılar. Zaten fiili olarak böyle bir ya- sak pek kalmamıştı. Asıl önem- lisi Kürtçenin yazth ve sözlu kitle Uetişim araçlannda toplantı ve gösterilerde kullanılması. Bu sağlamnadıkça, yeni duzenJeme, fiili durumlann yasalara uygun hale getirilmesinin ötesine geçmez" değerlendirmesini ya- pıyordu. ANAP MiUetvekili Nnrertio YûmMz'm gönişü ise "Kürtçe ya- sağının sadece sözde, şarkıda, türküde kaldırılması yazıb ve sözlü kitle iletişim araçlannda kullanılmaması yani sadece ya- şanan durumla sınırL kalması ancak 'kara mizah konusu' olur" yönünde. Güneydoğu'da "Kurlçe yasa- gı"na ilişkin ilginç görüntüler yaşanıyordu bugune dek. Bun- dan sonra bu göruntülerin yeni yasa çalışmalanyla daha da il- ginçleşeceği ortada. "Sansiir ve SürgBo Kararaa- ncsi"nin çıkanlmasının hemen ardmdan Inönü, Güneydoğu'ya bir gezi yapmıştı. SHP örgutü Inönü'ye bir otelin restoranında yemek verdi. Diyarbakırlı SHP'Iiler sanatçı Bedri Ayseb'- den ısrarla "Kiırtce tiırkü" isti- yorlardı. İki amaçlan vardı. Bi- rincisı lnönu'ye Kürtçe dinlete- rek tepkısıni ölçmek, ikincisi de Paris'tekı Kurt Konferansfna katıldığı için Kürt kökenü mil- letvekillerini ihraç eden bir par- tinin genel baskanına "bu tavra katümıyoruz" mesajını vermek- ti. Turkucu Ayseli de "umumi arzu üzeriDe" bir parçayı hem Türkçe hem de Kttrtçe okuma- ya başladı. Ancak salonda bu- lunanlar öylesine "duygusai tepki" veriyorlardı ki türkünun "Bir mamdur, iki mnmdur" bö- lümü neredeyse hiç alkışlarunı- yor, "Yek mume, dido mume" denilince salon neredeyse ayağa kalkıyordu. "Kİirtce yasağı kalkacak" ha- vası iyiden iyiye yayıldıktan son- ra Güneydoğu'daki bir otelin lo- bisindeki görevli teybe Kürtçe kaset koyup "Şimdi nasılsa ser- best artık" diyordu. "Önceden de dtakmiyor muyduouz" soru- suna ise verdiği yanıt netti: — Dinliyorduk ama o zaman yasaktı.. Çevik Kuvvet'in Belçikalı, Hoüandalı, Alman askerleri Di- yarbakır'daki otel lobilerinin, restoranlann değişmez görüntu- leri artık. Önceki gece Diyarba- kır'ın bir restoranında bir grup Alman asker yemek yiyordu. Sahnedeki sanatçının Kürtçe söyiediği oynak turküye dayana- mayan bazı Dıyarbaku-lılar ye- mek yedıklen masadan kalkmış, da\Til zurna ve Kürtçe turkuyle, ellerinde mendıl haJay çekmeye başlamışlardı. Alman askerler de "yeroek muzigi uygun olma- yaa bu hava ile olsa olsa oynsmr" deyip yemeklerini bı- rakmış, halaya katılmışlardı. Ortadaki davullu-zurnalı, ha- layh, yemekli, Çevik Kuvvet'li göruntü bir süre sonra yenni, yi- ne Kürtçe tiirkü söyleyen on iki yaşlarında bir çocuğa bıraktı. Ancak restorantta yaşanan bu "Kiirtce serbestisi" Bakanlar Kurulu'nun yaptığı çalışma ile ilgili değildi. Davulundan zurna- sma, yemeğınden Kürtçe türkü- süne kadar hepsi yıllardır vardı. Yeni olan yalnız masadaki Al- man Çevik Kuvvet askerleriydi. Bir de Tıirkçe turkü oram genel program içinde biraz daha azal- mıstı. Uç beş Kürtçe türkü ara- smda bu- de Türkçe türkü sıkı- şıyordu: — Karanfîl eken bilir/ Bu aş- kı çeken biür. KIŞVES ABANT BÖUI ÜLUOAG TESfe ABANTPALACE TURBANABANT 410.000 560JM0 41P.BM 325.000 «0.000 300.000 226.000 266.000 »UIKOftÜOTEt GRANOYAZiaOTEL 400.000 $50.000 600.000 192JO0 GENÇYAZICtOTEL YALOVA TÜRBA*t£ftMAt 330.000 mm 440.000 440.009 160.000 mm m,mUavflere TAM PANSİYON (Yaiwa, Balu ve Abon/'db hafcı ıçi Y.P] konoklama. kcJdeyller ve rehbeHik hizmeHeri dahildir. VmştUOCfiETtttJtm HAFTAİÇMO.OOO SOM&STRCPE: • O^vaşÇo^fröta^OTOBÜS ÜCRETSİZ • ULUCMGgszienmizde%SOTELESKİ İNDIRİMf • Odaterda3.teaCoai<ve GBUPLARAÖZEL İNDİRİMLER KAMKÖY: 3454710 (6hat) HARBtYE- 131 90 00 (11 h«t) •EYOâUfc 15i5960(6ha1) MKIRKdV: 5701362 NnliTvian ANKABA: (4) 134 46 44-45 İZMİB: (51) 25 99 80 • 61 HAKLIYIZ KAZANACAC EMPERYALİZM HALKLARI TESLİM ALAMAZ Emperyalizm petrol çıkarlan iç*n Arap halklannı actmasızca bombalıyor ABO empcryalizmınin kımyasaJ bıyo(o)ik sılahlar- la yarattığı VMnam katliamı h«nuz belleklerden sflınmedı Ayrn ABO şimdi de "ınsan haklan savunucusu' kesılıyor Emperyalist vahşete ve emperyalızmin katliamlarına karşı savaşmak herkasin gorevidır Zonguldak maden işçılen yasaklara teslım olmarnafıdır EMPERYALİZME KARŞI MÜCADELE YÜKSELİYOR 13. SAYIMIZ ÇIKTI CÜNEYTARCAYUREK YAZIYOR BüyürkenKüçülen, Kesinlikle Bilınmeyen Rakamlar. y vermeuiğı saptanırken ht ÖÜI İ ANKARA — Bu iktidar hem zamları yapıyor hem de kıs kıs gülüyor. Zamlar ardı ardına sıralandıkça bir ıkı gün man- şetlerde. Kıyaslarnalı rakamlarla bir ıkı gün şıddetli eleştiri- ler. Halkın duygularını yansıtan acıklı öyküler Ya sonra? İktidar bıl/yor ki bir iki gûn sonra zamlar sındirilmış, man- şellere başka konular tırmanmış, kısacası devran o devran. Daha kısası: Ar damarı çatladı mı ne söylesen, ne yap- san nafile! Bir tarihte -1973- Köprü'den geçış ücreti on lirayken bu- gün 10.000. Mektup 2,5 liraya gıderken bugün 500'e. Bir tırmanış ki maşallahı var. Eeee, kolay mı rakamlar büyü- yor, Türkiye de büyüyor. Ya da buyük rakamlar ya kendiliğınden veya marifetli par- maklar aracılığıyla kuçulebılıyor. Örneğın TÖ, biz dıyelım kı günde on, kel yağdanlık söy- lesin ki yirmı yabancı gazeteciyle konuşuyor. Belki biz ger- çegin farkında değiliz Belkı de resmi yağdanlıklar akla ge- len, telefonla başvuran her yabancı gazetecıyt derhal çağı- rara_k rakamı büyütüyorlar Nereden bılelim? TÖ'nün Körfez polıtıkasına halkm yüzde 65'ınin destek vermedığı saptanırken hatır gönül işe karışınca oranın aşa- ğıya çekıldığinı nasıl bilebılir ya da kanıtlayabılıriz? Halkımızın yüzde 88'ınin savaşa karşı olduğu dün bir kez daha açıklandı. Sonuç tablosunda TÖ'nün Körfez polıtika- sına halkın ancak •/;» •• ıs--e yüzde 43 r ünün destek TO pUH KûrfeZ verdiği yer alıyordu. pOİİtikaSina Yuzde88 ın savaşı l / / ; 7 r / p RR'inin reddettığı bir ülkede yUZae OOinin yüzde43unün y vermeuiğı sap tülen polıtıkayı des- hatir OÖnÜI tekledığının belırlen- karı<zınra nranın mesı herhalde halkı- Kan ^' n Ca Oranm ozgü önemit bir aşağıya çeKilaıgını oimaiı. nas/ı bilebilir ya da balPna^gfT kan'tlayabHiriz? meçler, dün yıne süz- HalkimiZin yUZÖe geçten geç.riidı. söy- 88'inin savasa karşı ledikleri arasında, (a> n lcincm rii'ın 'hir U<*7 Irak'ta Türk azınlığa ^j O ^ ,, 1 X yerel haklar verilmesi Öaha aÇlklanCf/. SOMJÇ koşuiuyia savaş son- tablosunda TÖ'nün rası kumlması olası / ^ * / p 7 nnlitikfi<zınfi federatıfdevletıonay- \TV, GZ pOllUKaSina layacağ.m.z. (b)- halkın ancak yuzde Turkıyenm Ortado-43'ünün destek verdiği ğu ya demokrasiyle y^r ahvnrciu serbest pıyasayı tanı- 3 ^ r aliyorau. tacağı ozellıkle göze çarpryordu. Federe devletten pay çıkarırken bugün Irak'ta kaç Türk yaşadığını acaba devletımız kesın rakamıyla biliyor mu? Yoksa kımılennın soyledığı gıbı 300 bın ya da bir mıryon Türk mü yaşıyor Irak'ta. Ortadoğu'ya demokrasiyı tanıtmaya gelınce; kendi him- mete muhtaç iken nerede kaldı başkalarına yardım eyteye. Ortadoğu Kürtlennın "buyuk hâmısı" olmaya yönelirken bu arada iktidar içinde Kurtçe'nın özgürce kullanılmasını is- teyenlerle ıstemeyenler bırbırıni yıyor Soruna değışıK, bir başka yaklaşımı geçenlerde Adalet Ba- kanı Sungurlu'dan oğrendığımızde, ıster ıstemez önümüz- dekı günlerde bu konulann daha çok su kaldıracağına inandık. Önümüzdeki temmuzda Cenevre'de "Ulusal azınlıklar uzmanları" toplanıyor. Orada alınacak kararlar pek çok şeyi etkıleyecek, daha şımdıden özenle beklenıyor başkentte. Sungurlu geçenlerde bıze, o toplantıdan çıkacak "azınlığın ta- rıfine bakacağımızı" soylüyordu Işımıze gelmezse murja- lefet şerhını patlatacağız. Çunku biz de Turklerle Kürtler kaynaşmış. Azınlık kabul etsen bir de eğıtım özgürlüğü çı- kacak başına. O nedenle Kürt azınlığı yok! Olsa olsa "bolgesel kultüre" dönük adımlar atılabilir, atılıyor. Tatlı düşlerle gelsın yeni bir yedi gün! ECEde TANGOLAR HER PA2AR ENGİN EGE ORKESTRASI ŞECAATTİN TANYERLİ Rezervasyon: 168 66 60-61 Kavıtianmız sürihor. ENGUSH CENTRES KADIKÖT Es)a Iskele Karşısı Sular Idaresı Yoiu No 3 8I3OO Istanbul Tet 338 83 10 338 58 47 ŞIŞÜ Koca Mansuı Sok No 58 80260 tstanbul Tel 130 8I 9I 132 72 52 BAJtnucÖT Hatboyu Cad No 16 34720 Isunbul Tel 570 12 70 572 21 44 emegın bayrağı • Halklar yağma savasna karşı Emperyalizm VB bölgedeki işbırlıkçı rejımlenn savaş oyununu bozalım _ • Savaşa karşı eylemler jejişryor. • Paylaşım savaşından paylaşım "Masası"na Türkiye • £mperyalıst savaş ve ılhaklar: Mûcadele ve Perınçek. • Hedeftekı Kurdistan • Savaş terönj' Grevler yasakJandı Işçı sınıfı görev başına R3İ S A Y I Ç I K T I Y^i«pt