13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Ecevitler Londra'ya gidiyor • ANKARA (AA)— DSP Genel Başkanı Bülent Eccvit, cşi Rahşan Ecevit ile birlikte, Körfez bunalımı konusunda yapılacak bir toplantıya katılmak üzere 1 man cuma günü Londra'ya gidecek. DSP Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre eski Suudi Arabistan Petrol ve Enerji Bakanı Zeki Yamani, başkanı bulunduğu Dünya Enerji Incelemeleri Merkezi'nce düzenlenen yuvarlak masa toplantısına Türkiye'den DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i eşi ile birlikte davet etti. Londra'da 2-3 mart günleri yapılacak toplantıda, Körfez bunalımı ve bunalimın olası sonuçlan görüşülecek. Inönü davet edildi • MOSKOVA (AA)— Sovyet Komünist Partisi'nin konuğu olarak bir haftadır SSCB'de bulunan SHP Istanbul tl Orgütü Başkanı Ercan Karakaş ve il örgütünden Prof. Tolga Yarman, KP yetkilileriyle temasları sonunda, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün Moskova'ya davet edildiğini bildirdiler. Karakaş ve Yarman, temaslannı tamamlayarak Türkiye'ye dönmeden önce AA'ya yaptıklan açıklamada, Moskova ve Leningrad'daki tüm KP yetkilileriyle yaptıklan görüşmelerde, SBKP'nin demokratikleşme konusunda kararlı olduğu izlenimini edindiklerini bildirdiler. Sorumlu Kenan Evren • ANKARA (UBA)— DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, halkı ülkedeki hukuk dışı uygulamalara karşı tepki göstermeye çağırdı. Mehmet Dülger, Türkiye'nin bugünkü duruma düşmesinde, özal gibi birinin Türkiye'nin başında olmasında baş sorumlunun Kenan Evren olduğunu öne sürdü. Dülger, Semra özal'ın hak mücadelesi veren kadını temsil etmediğini söyledi. Mehmet Dülger, Cumhurbaşkam Turgut özal'ın son günlerde tutumu ve gelişen olaylarla ilgili olarak UBA muhabirine görüşleri açıklarken Türkiye"de yaşanan olaylann herkese "pannak ısırttığını" belirtti. DYP heyeti GAFta • DtYARBAKIR (Cnmhuriyet) — DYP Genel Idare Kunılu (GÎK) üyesi ve Adana Milletvekili Selahattin Kıbç, GAP'taki barajlann göl suları altında arazileri kalacak yurttaşların mağdur olmasına izin vermeyeceklerini bildirdi. Selahattin Kılıç başkanlığında Diyarbakır Milletvekili Ferit Bora, GlK Oyeleri lsmail Köse, Mahmut Nedim Bilgiç, Ertekin Dunrtürk ve Abdullah Uslutürk'ten oluşan DYP heyeti, Körfez savaşının bölgede yol açtığı ekonomik sıkıntılarla topraklan GAP'ta yapımı süren barajlann göl alanı altında kalacak yurttaşlann sorunlannı dinlemek üzere Diyarbakır'a geldi. Aslanbey seçimi ANAP'ın • İZMİR (Cumhuriyet) — Izmit'e bağlı Aslanbey kasabasında dün yapılan belediye başkanhğı seçimini ANAP adayı Hasan Yılmaz kazandı. Aslanbey Belediyesi'nin DYP'li başkanı Mustafa Yıldız'ın ölümü üzerine dün yapılan seçime 6 siyasi parti katıldı. SHP adayı Eyüp Mut'un partisinden istifa ederek adayhktan çekilmesi üzerine SHP seçimlere katılamadı. Aslanbey'de 7 sandıkta yapılan oylamada, geçerli 1918 oyun partilere göre dağılımı şöyle oldu: ANAP: 949, DYP: »32, DSP: 26, RP: 76, MÇP: 22, IDP: 13. Inönü, Ecevit'eyine çağrıyaptu Birleşme şahsi mesele değilAdıyaman'da konuşan SHP lideri İnönü, "Başbakan, Özal'ın her istediğini körü körüne yapıyor. Ben en çok Başbakan'a üzülüyorum" dedi. İnönü, böyle bir yönetimin padişahhk döneminde bile görülemeyeceğini vurguladı. ALtDOĞAN tBRAHtM KÜÇÜK ADIYA- MAN — SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, '"Başbakan Akbulut'un Cumhurbaşka- nı'nın her emrini körü körttne yerine getirdigini" belirterek "En çok Sayın Akbolut'on ha- line üzülüyonım" dedi. tnönii, DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit'e "birleşme" çağnsını yinele- yerek "Birbirimize numara yap- nuuıın faydas yok. Bn şahsi me- sdc degfl. Vatandaş istiyorsa bir- leşmek şart" diye konuştu. SHP lideri, Güneydoğu gezi- sinin ikinci gününde Adıyaman Belediyesi'ni ziyaret ederek Be- lediye Başkanı Şevket Giirsoy' dan bilgi aldı. Bu sırada SHP'nin seçim otobüsünden Cumhurbaşkam Turgut Özal'ı "ABD'nin sesi" olmakla suçla- yan Genel Sekreter Yardımcısı Mefamet Mof ultay'ın konuşma- sı, güvenlik güçlerince "sakıncalı" bulundu. Telsizden konuşmayı yapanın kim oldu- ğu ve gerekli işlemlerin yapılma- sı talimatı verildi. Ancak sivil görevliler, Moğultay'ın Istanbul Milletvekili oldugunu öğrenince müdahalede bulunamadılar. inönü, belediye binası önün- den coşkulu bir vatandaş toplu- luğuna hitaben yaptığı konuş- mada, halkın direnmesi sonucu özal'ın Türkiye'nin dış politika- sını değjştirme isteğine ulaşama- dığını vurgulayan İnönü, "Cnm- hurbaşkanı her saniye fikir de- giştiriyor. Tam bir kişisel yöne- tinı var. Özal tek başına her is- tedigini yapıyor. Başbakana emir veriyor, başbakan da körü körüne Özal'ın her sövlediğini yerine getiriyor" dedi. Tür- kiye'deki yönetimin "padişahhk olmadıgını" vurgulayarak ANAP'ın halk çoğunluğunu yı- tirdiğini, bu nedenle Cumhur- başkam özal'dan başka dayana- cak gücü kalmadığıru savundu. inönü, "Bu nedenle her gün sac- ma sapan işler yapıyorlar. Böy- le bir devlet yönetimi, hiçbir dö- nemde olmamıştır. Padişahhk dönemine gitseniz de göremezsiniz" dedi. Daha önce hükümetten iki dışişleri, iki sa- vunma bakanının ayrıldığını anımsatan İnönü, "Artık sapır sapır dökiilüyoriar" dedi. inö- nü, sözlerine şöyle devam etti: "Ben en çok Sayın Akbulut^ an hattne üzülüyorum. Ama keadisi bstedi. Hükümet olurken 'Başkasının hazırladığı kabine- yi ilan ederseniz, sizin başba- kamığmıza kimse itibar etmez' dedik. Savunma bakanına bir gün önce garanti wriyor, bir gün sonra 'azledildiniz' diyor. Sayın özal'ın eşi lstanbul'a il başkanı olacak, hükumetin yansı evet di- yor, >~ansı hayır diyor. Birbirie- rtyle kavga edryortar. Bunlar aile meselesidir. Herkesin eşine be- nim saygıra var. Ama herkesin ailesi kendi meselesidir. tnönii halay çekti Adıyaman'dan Malatya'ya geçen İnönü, yol üzerindeki aşa- ğı Burunçayır köyündeki bir ni- şan törenine katıldı. Burada gençlerle halay çeken tnönn'ye köy halkı büyük ilgi gösterdi. fnönü, Besni, Gölbaşı ve Do- ğantepe ilçelerinde halka hitap ederken de DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e "birteşme" çağ- nsını yineleyerek şöyle konuştu: "Sayın Ecevit, ben 'birieşelim' dedikce kızıyor, 'birleşmeyecefim' diyor. Birle- şemeyecegiz diye bJrbirimize nu- mara yapmaımzın faydası yok. Bu benim şahsi meselem degil." DAVULCUYA PARA — SHP lideri İnönü, kendisini karşılavan davnlcuya bahşiş verdL 'Gözaltında ölümlere protesto Tabipler Odası'ndaki toplantıda son birkaç ayda Idris Can, Haydar Arman, Kâsam Aras, Birtan Altunbaş ve Ali Rıza Ağdoğan'ın gözaltındayken öldükleri belirtildi. Toplantıya katılanlar gözlerine siyah, ağızlarına kırmızı bant takarak "gözaltında ölümleri" protesto ettiler. tstanbul Haber Servisi — Ağdoğan'ın yakınlanyla çeşitli "Gözaltında gördükleri işkence- örgütlerin temsilcileri dün dü- ler sonucu öldükleri" ilen süru- zenledikleri bir toplantıyla göz- len Birtan Altunbaş ve Ali Rıza lerine siyah bant, ağızlarına da kırmızı bantlar bağlayarak ^göz- altında ölümleri" protesto etti- ler. Istanbul Tabip Odası toplan- ü salonunda düzenlenen toplan- tıya Birtan Altunbaş'ın dedesi Mehmet Altunbaş, Ali Rıza Ağ- doğan'ın babaannesi Elif Ağdo- ğan, Devlet Malzeme Ofısi bas- kını sırasında ölen Ferit Eliuy- gun'un annesi Saniye Eliuygun ile aynı olayda ölen Hamdi Ay- gül'ün annesi Fatma Aygül ve çeşitli demokratik örgütlerin temsilcileri, üyeleri katıldı. Izle- yenlerin gözyaşlan arasında "temsili işkence" gösterisiyle başlayan toplantıda, kapatılan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) Başkanı Gülten Şeşen bir konuş- ma vaptı. Şeşen, son birkaç ay- da Idris Can, Haydar Arman, Kasam Aras, Birtan Altunbaş ve Ali Rıza Ağdoğan'ın gözaltın- dayken öldüklerini belirterek "Mahkemeye bile çıkamadılar. Türkiye'de insanlara yaşam hak- TEMSİLİ tŞKENCE — Tabibler Odası'da "gözaltında olüm"lere temsili protesto ve toplanü yapddı. (Fotoğraf: Esat Pala) kı fpnınmflz oldu. 12 Eylülie y«* şaaaya alıştıgımız bu sureç bu- gün tekrar gündeme geMi" de- di. Birlik olroak Bu araüa çeşitli demokratik kitle örgütü temsilcilerinin ortak olarak yaptıklan yazıh bir açık- lamada, işkenceye karşı gerekli önlemler alınarak birlik olun- ması gerektiği belirtildi. Bu ara- da Ercan Sanboga, Necla Şim- şek, tbrahim Kara, Metin Gün- gördü, Güler Aslan, Salih Ar- duç ve Ali Ekber, Fahretün, Ya- şar, Kemal adlı kişilerin halen gözaltında tutulduklan kayde- dildi. İnsanlık görevi Insan Haklan Demeği Başka- nı Nevzat Hdvacı da İHD Ma- riisa Şubesi Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "işkenceye ve savaşa karşı çıkmanın insan- lık görevi" oldugunu söyledi. Helvacı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Petrol paylaşımı için en ge- Hsmiş silahlaria sivi» halkın ve snçsaz insanlann öldürüldügü bir dnnyada yaşıyoruz. Haksız savaşa bir an önce son verilme- si tüm insan haklan savnnucu- Imrının baş görevidir. Bugün Türkiye'de karakollarda insanlar ölüyor. Ardudan intihar etti de- niyor. Bu ne biçim adli uygula- madır ki genç insanlar yaşamla- nnı sona erdirmeyi, karşdaştık- ları kötü muameleye tercih ede- biliyorlar? Bugün işkence ve sa- vaşa karşı çıkmak güncel insan- hk görevidir." Ceza l&sası'na yamalı çekidtizen TURAN YILMAZ ANKARA — Türk Ceza Yasası'nın tümunde değişiklık amaçlayan tasanyı, TBMM çahşmalarını "felç edecegi" ge- rekçesiyle gündeme getiremeyen hükü- met, bu değişiklikleri dar kapsamlı ta- sarılar yardımı ile gerçekleştiriyor. Bu yolla ulkücü eylemciler ile uyuştu- rucu madde kaçakçüan için "öol af" ni- teliğinde önemh" ceza indirimleri getiri- hyor. Yine bu çerçevede, özelükle yurt dı- şındaki "politik göçmenler"in yurttaşlık- tan çıkarılmalarına dayanak oluşturan 140. madde de yürurlükten kaldınhyor. TBMM Genel Kurulu'nun günderr.inde bulunan tasarı paketi, cumhurbaşkanı- na hakaret suçlan için öngörülen hapis cezasına ek olarak ağır para cezası ge- tiriyor. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, terör yasası taslağını hazırlamak uzere oluş- turulan komisyonun calışmalanru ta- mamladığını açıkladı. Sungurlu, taslak ile terör suçlannın aynlarak cezalannın arttınldığını bildirdi. TCK ve diğer ya- salardaki değişiklik çahşmalarını da anımsatan Sungurlu, "Biz hukukumuz- da bir iyileştirmeye gidiyonız. 'Gözaltı süreleri aşağı çekilsin, daha iyi bir sis- tem getirilsin' diyoruz. Ama, o söyledik- lerimizi yapamıyoruz. Çünku o sistem- leri teröristlere tatbik etme şansı yok. Bi- raz da böyle bir aynm yapmak amacı var. Yani terör dışındaki suçlar hakkın- da dtişünürken terörle işlenen suçlan ayn tutup onun için iyileştirme yaparken bi- ze engel çıkarmasın. Bütün çalışmalann amacının o oldugunu zannediyorum" dedi. Terör yasası konusundaki çalışmala- nn amacının teröristlere farklı tatbikat getirmeyi amaçladığım belirten Sungur- lu, terör suçları için bir tanım sıkıntı- sı bulunduğunu, bu konu üzerinde çalı- şıldığını, konunun zaman içinde mahke- me kararlarıyla şekilleneceğini bildirdi. Sungurlu, şu anda af konusunda her- hangı bir çahşmalarının da bulunmadı- ğını söyledi. Ulkücüye özel af Hükümet TCK'ya ilk önemli müdaha- leyi 13 maddede yer alan suçlardaki idam cezalarını ömür boyu hapse dönüştüre- rek gerçekleştirdi. Uyuşturucu madde kaçakçılığı suçlannın yanı sıra 141. mad- dedeki birden fazla yasadışı örgüt kunıp yönetmek eyleminin de arasında yer al- dığı bu değişiklikten, dosyalan TBMM Adalet Komisyonu'nda bekleyen 61 idam hükümlüsü yararlandı. Bu hükümlüle- re ait dosyalar, geçen günlerde TBMM'den çekildi. TCK'mn 70, 82, 132, 138, 141, 152, 217, 403, 406, 407,418, 439 ve 499. maddelerinden hükümlü olanlar bu değişiklikten yararlandı. Hükumetin bu konudaki en önemli girişimlerinden biri de MHP ve ülkücü kuruluşlar davalarında uygulanan 313, 314 ve 315. maddelere yönelik değişiklik çabası oldu. Adalet Komisyonu'nda be- nimsenen bu tasan ile "suç işlemek için örgüt kurulması"nı yaptırıma bağlayan 313. maddede önemli ölçüde ceza indi- rimi sağlanıyor. Bu eylemi gerçekleştiren- ler için öngörülen 2-5 yıl hapis cezası, ta- sarı ile 1-2 yıla indiriliyor. Bu örgütün, siyasal ve sosyal görüşlerden kaynakla- nan amaçlarla adam öldürmek için oluş- ması halinde öngörülen 5-8 yıllık hapis cezasının da 1-3 yıla indirilmesi hedef- leniyor. Kapatılan MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in de ceza aldığı bu maddedeki değişikliğin gerçekleşmesi halinde önemli sayıdaki ülkücü eylemci için "özel af" sağlanmış olacak. Bu örgüte bilerek ve isteyerek yardım edenlere verilen 1-5 yıUık hapis cezası da tasan ile 6 aydan 1 yıla kadar hapis ce- zası olarak belirleniyor. Tasan, 313. maddeden yargılananlann cezalannın belirli koşullarda üçte birden, yanya kadar arttınlmasını öngören 315. maddeyi de ortadan kaldırıyor. Adalet Komisyonu'nda bu maddeler ele alınırken ANAP Rize Milletvekili Mustafa Nazikoğlu, 7 arkadaşı ile bir- likte verdiği bir öneriyle 313, 314 ve 315. maddelerden mahkûm olanların cezala- nnın bütün sonuçlarıyla birlikte affedil- mesini istedi. Ancak bu öneri benim- senmedi. Tasan, cumhurbaşkanına hakaret su- çunu yapünma bağlayan 158. madde için de ceza arttınmı getiriyor. Bu değişiklik, hükümet ve devlet büyükleri ile askeri ve yargı erklerinde çalısanlara hakaret suç- larını yaptırıma bağlayan 159. madde için de ceza arttırımı getiriyor. Bu deği- şiklik, hükümet ve devlet büyükleri ile askeri ve yargı erklerinde çalısanlara ha- karet suçlanru yaptınma bağlayan 159 ve 268. maddelerle kişilere hakaret suçlannı yaptınma bağlayan 480. maddeyi de kapsıyor. ÜĞÜGUNLERÎN KÖPÜĞÜ AHMET1AN layıkOlduğumuz Hükümet Ankara'da Mevcutturi.. ANKARA — Olanlar Tay- land'ın yeni Ankara Büyükel- çisi'ne oldu. Dayı-yeğen kav- gası yüzünden, geçen hafta güven mektubunu Cumhur- başkam Özal'a sunup res- men göreve başlayamadı. Yeni büyükelçi elinde mektup beklerken Dışişleri Bakan Vekili Hüsnü Doğan görevden uzaklaştınldı. Dip- lomasi geleneklerine göre yeni sefirin güven mektubu teslim töreninde dışişleri ba- kanının da hazır bulunması gerek. Sefir, bu kez Dogan'm ye- rine Dışişleri Bakan Vekili oian Güneş Taner'i bekleme- ye başladı. Ta- ner, "Semra ûzal'ı Seçtirme Komitesi" aşil üyesi olarak is- tanbul'da kulis yapıyordu. Tayland Sefiri kulağı Taner'in dönüş haberin- de iken bir baş- ka haber dünya ajanslarından gekJi. "Tayland1 da darbe. Ordu hükümeti devi- rip yönetime el koydu..." Ne demeli? Beterin beterı var. Kaçan fırsatlara üzülme- meli, başa gelmeyen belala- ra sevinmeli. ANAP lideri ve Başbakan, Akbulut da oyie yapıyor. Deniyor ki Akbulut Bakan Hüsnü Doğan'ı, halaoğlu ve Cumhurbaşkam özal'a kar- şı komyamadı. Böylece lider olma fırsatım kaçırdı. Bu değerlendirme pek doğru değil. Birkaç nedenle: 1- Dayı-yeğen kavgasına bulaşıp taraf olarak lider ol- mak akıl kârı değildir. 2- Harcanan; Akbulut'un değil, özal'ın akrabasıdır. 3- Hüsnü Doğan, azledil- diği koltuğa, bizzat Özal ta- rafından getirtilmiştir. Onu oradan alma şerefi ve önce- liği, elbette yine Özal'ındır. 4- Muhafazakâr lider aday- lan arasında sayılan ve bu anlamda "rakip" olan Do- ğan'ın bizzat halaoğlu tara- fından safdışı edilmesine karşı bayrak açmak, sonun- da "Akbulut fıkrası" sayıla- bilirdi. 5- Akbulut lider olarak, "alttaki"lerle pazarlık yap- maktansa, üstteki cumhur- başkam ile uyuşmayı ANAP ötçülerine göre daha gerçek- çi görmüştür. Bu nedenler- le Başbakan'ın lideriik fırsatım kaçırdığı yorum- lan, ANAP'ın fır- satçı gelenekle- ri ile gerçekleri- ne pek uygun düşmüyor. Kaldı ki Başbakan'ın şöyle düşün- müş olmast bile mümkündür: "Meclis'teki m u h a l e f e t i n Cumhurbaşkam özal'a karşı ger- çekleştiremedi- ği direnmeyi, onlar adına nt- çin ben yerine getireyim?" Kaldı ki "birinci parti" id- diası taşıyan SHP'nin, 30 yıl- lık lider Demırel'in, halkın yüzde 25'inin destegine sa- hip Meclis dışı muhalefet partilerinin, yüksek yargı or- ganlannın, yüksek askeri ve sivil bürokrasinin, üniversite- lerin, iş ve sanayi dünyası- nın, çeşitli kitle örgütlerinin, sendikaların seyirci kaldığı "Turgut Özal olayı"na karşı çıkmak, ayrıca Türk milleti ile ters düşmek olacaktı. Oyle ya "Her millet layık oiduğu hükümeti (ve başba- kanı) bulur" sözünün yanlı- şım çıkarmak, herhalde Ak- bulut'un üstüne vazife değildi... Deniyor ki, Akbulut Bakan Hüsnü Doğan'ı, halaoğlu ve Cumhurbaşkam Özal'a karşı koruyamadı. Böylece lider olma fırsatım kaçırdı. ANAÜST PROORAMCI AUNACAKTIR Zeytinoğlu Holding Bilgi İşlem Merkezi Eskişehir Bürosu için • Cobol diline hakim • ingilızce bilen • En az 3 yıl deneyimli • Askerliğini yapmış (erkek adoylar için) • Yüksek okul mezunu eleman alınacaktır. Adaylann fotoğraflı özgeçmişlerini en son 10 Maıt 1991 tarihine kadar aşağıdaki adrese göndermeleri hca olunûr, Başvurular gizli tutulocaktır ZEYTİNOĞLU HaDİNG A.Ş. Bilgi İşlem Müdürlüğü Ankara Asfaltı, Eston Binası Eskişehir İLAN ELMALI SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN 1989/521 Esas, 1990/153 Karar Suç tarihi bulunan 18.10.1989 tarihinde Gıda Maddeleri Tuzügü'- ne muhalefet suçundan sanık Elmalı ilçesi Kocapınar köyu nufusun- da kayulı, Yusuf ve Saliha'dan olma, 1949 D.'lu sanık Hüseyin Ka- rakiş'm imal ettiği peynirlerin tu2 miktan yüksek olduğundan GMT 66/b maddesi gereğince taklit ve tağşış edilmiş sayildığından TCK'nın 398, 3506 sayılı yasa hukümleri, TCK'nın 19, 59/2, 647 sayılı yasa- nın 4, TCK'nın 72, 402. maddeleri gereğince 391.666 lira ağır para cezası ile cezalandırıldığı, 7 gün süre ile işyerinin kapatılmasına, 2 ay 15 gün sure ile cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın tatiline ka- rar verildiği ilan olunur. Basın: 20337 İLAN ÜSKÜDAR 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1987/848 Esas Davacı Maliye ve Gumrük Bakanlığı vekili tarafından davalı Gün- gör Ekinci aleyhine açılan tescil davasının yapılan duruşmasında: Mahkememız tarafından verilmiş bulunan 12.12.1988 tarih ve 1988/864 sayıb karan Yargıtay Hukuk Dairesi'nin 27.12.1990 tarih ve 1990/14316 esas 1990/15508 sayılı karan ile bozulmuş olup dos- ya mahkememize iade edilmiştir. Davahnın adresi bütun aramalara rağmen bulunamadığından da- va dilekçesi, mahkeme karan ve temyız dilekçesi davalıya ilanen tebliğ edilmiş olup bu kerre de Yargıtay karannın davalıya ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yargıtay karannın davalıya tebliği yerine kaım ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. 11.2.991 Basın: 20270 İLAN T.C ÜSKÜDAR ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1990/35 Davacı tstanbul, Muhakemat Müdürlüğü Vekili Avukat Billur Tıl- faloğlu tarafından davalı Mehpare Çeviren aleyhine açılan tescil da- vasının yapılan duruşmasında: Davalı Mehpare Çevıren'in adresi bütun aramalara rağmen tahkik ve tespit edilemedığınden da\a dilekçesinın davalıya ilanen tebliğ edil- miş olup bu kere de mahkeme karannın davalıya ilanen tebliğine karar verilmiştir. Üsküdar, A. Dudullu köyu, 1348 nolu parselin davalı Mehpare Çe- viren adına lapuda kayıtlı iken mahkememizin 1990/35 esas ve 1990/671 sayılı ilamı ile davacı Istanbul Muhakemat Müdürlüğü adına tesciline karar verilmiş olup, davahnın adresi lespit edılemediğinden mahkeme karan davalıya ilanen tebliğ olunur. 30.1.1991 Basın: 20284
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle