Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
_ . . _ . MeieorolOfi Işlen GeneJ Müdûr-
nglrnden ataıan bdgq« gore bûtûn b »
jeierimc parçalı çok buhıtlu Marrrar*
m dogusu Guney w Iç Ege, Akdenız, Iç
Anadokı, Batı ve Orta KaraöenızfeOo
ğu ve Gûntydogu Anadolu'nun batsı ya-
fek gtcmk. ttfebr ajneHde yagmur.
Bat «• Ortt KaradrtzTn iç kesırmen. Iç
Anadokj'nuı taogyMn yOhscUen ile Oo-
Jı Aaadokı'nut kuzeyboOusunda karb
kn))k yaûmur ve ka/ şe«inde otacak
HAM SKAKLIĞI: Oej^meyecek. RUZ-
difl: Kuzeyve dogu yönterden orta kuv-
vetk, bat bagefennGde kuvvvtice ese-
Mk. DtnHeıde Dogu AMerizMe gûndo-
gusu M leşışleme. d^er dtnizlenrrazde
1
yddn ve poyrazdan 3-5 yer yer 6, Ege ve
Bat Karadenız'de 74 kuvvetınöe saatte
10-21 yer yer 27, Ege ve Batı Karadeniz'-
de 3 M dene m* rela eserafc Oaiga yüteettgı 0 W 5 yer yer 2 metre,
Ege ve Bat Karadenız'de 3-4 dolayında buluracak. Van GM'nde hava
parçalı buluflu geçecek. Rûqâr gûney ve dogu yAnlerden hafif ara
sıra orta kuvvetle esecek Görtş uaMıfr 10tan. «ayınûa bulunacak
Adana
Mapazar
Adıyaman
Atyon
Ajn
Ankara
Antakya
AntJtya
Artvin
BaMcsr
aieok
Bıngol
BMs
Bokı
Bursa
ÇanaMale
Çonım
DenoS
Y 15° 8° Dıyarbakır
Y 8° 4°Edıme
Y 14° 3°Erancan
Y 6° 1° Erzurum
B -4° -UPEsioşehr
K 8° 3°Gaaanlgp
Y 19° 12° aresunY 19
Y 18° 9° Gûmûşhane 8
«ri B8 12° 3°Ha»ari
Y 17" e°lsparla
9° 4° İstanbul
8° 2°tznw
6°-2° Kare
7°-3° Kastamonu
6° (PKayseti
9° 3°KırkJam
5"KDnya
K 10° 3°Kuafıya
Y 15° 5°Malatya
10° SFManısa
8° 3°KMaraş
7°-1° Mereın
0° -10°Mugla
1° 2°Muş
14° 5°Nıj<!e
13» e°Ordu
8° 2°RB8
4°-4 Samsurt
10° 3°S«rt
8° 4°S«wç
14° 5°Sıvas
-2° -I6°lelonfa0
8° 1°lateon
10° 2°1unce»
7° 3°Uşak
8° 2°van
7° 2°¥0ZQat
8° 2° ZonguMak
13° 6°
14° 6°
14° 10°
14° 4°
0°-6°
10° 2°
Y 14° 6°
B 13° 4»
Y »4° 8°
8 11° 2°
Y 10° 6°
K 6° 0°
6 7° 3°
B 15° 5°
8° 0°
8° 2°
2°-4°
6° 1°
8° 3°
)-. açık OuKilk. ^-yaftmurlu «JJ, ast A-aç* B-OukıDu GgûnRl! Kkaclı S-sıst Y>agmurlu
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4
1/ Bir iskambil oyu-
nu. 2/ Jüpiter geze-
.geninin 19O5'te keş-
fedilen uydusu...
Belli ve ortak özel-
liklere sahip insanlar
topluluğu. 3/ Ağrı-
nın bir ilçesi. 4/
'Gurbet elde — elle-
rin derdini / Çeke-
yim de eğleneyim bir
zaman' (Pir Sultan
Abdal)... Halı ya da
kilim dokunan tez-
gâh. 5/ Gelişimini
her yıl yenileyen
odunsu bitki... Cılız, zayıf. 6/ Açma-
ya yarayan aygıt. 7/ Uzak... Kenar
süsü. 8/ Sabanla açılan çizL.. Poker-
de aynı cins iki kâğıda verilen ad. 9/
Lokantada, lısteden seçilip her biri-
nin ederi ayrıca ödenerek yenilen ye-
mek için kullanılan sözcük.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Gazete, dergı, televizyon, sinema
gibi bir reklam mesajını ileten ileti-
şim kanallarırun tümü... Yapma, et-
me. 2/ tzmir'in bir ilçesi... Hile.3/ Elaağ yöresine özgii bir halk
oyunu. 4/ Mesafe... Argoda para cüzdanına verilen ad. 5/ Şeri-
at mahkemesi yargıa... Gösteriş, fiyaka. 6/Onat Kutlar'ın, 1960
Türk Dil Kurumu ödülünü kazanan öykü kitabı. 7/ Tanrı'ya ve
ahrete inanmayan... Platinin simgesi. 8/ Şarkı, türkü... Hicap...
Tavlada bir sayı. 9/ Anadolu'nun bazı yörelerinde, geceleri in-
sanlann üzerine çökup korkuttuğuna inanılan düşsel yaratığa
verilen ad.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Uyuşturucu satışı
25 ŞUBAT 1931
Uyuşturucu maddeler
hakkındaki kararname
Heyeti Vekilenin tasdikma
iktiran etrniştir. Kararnameye
nazaran uyuşturucu
maddeler imal ve ihzar eden
imalâthanelerin dahili ve
harici satışlan tahdit
edilmektedir. Buna göre
afyon müştekkatının imali
azaltılmakta ve bazı
kayıtlara bağlanmaktadır.
Beynelnıilel memnuiyet.
mes'elesi. de nazari. itibata
alınmıştır.
1369 numaralı kanundaki mezuniyet bilâkaydü şart
istihsal serbestisini tazammun etmemesine rağmen bazı
imalâthanelerin bu maddeleri memnuiyet hilâfına
mttsaadesiz olarak ecnebi memleketlere ihraç etmekte
oldukları anlaşılmaktadır. Bunun temadisi ecnebi
memleketlerde ihracat eşyamıza şiddetli aksi tesirler
yaptığından iktisadi zararlan mucip olmaktadır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyel
Füze rampalan
25 ŞUBAT 1961
Dışişleri Bakanlığı tnformasyon
Dairesi Umum Müdürü Hasan
Istinyeli bugün öğleden sonra bir
basın toplantısı yaparak Rusya'ya
verilen cevabi notamızın metnini
açıklamıştır.
Bilindiği gibi Rusya, 3 şubat 1961
tarihinde orta menzilli füze
rampalan ile ilgili basın haberlerine
göre bir nota vermiş ve bu notada bizim NATO ile
işbirliği yapmamızın Sovyetler Birliği için tehlikeli bir
durum yarattığını bildirmişti.
Sovyet Rusya'ya verilen cevabi nota ile ilgili olarak
Hasan Istinyeli ezcümle şunlan söylemiştir:
"— Dışişleri Bakanımız Selim Sarper bugün saat 10.00'da
Sovyet Büyük Elçisini dâvetle 3 şubat 1961 tarihü
notalanna cevabî muhtıramızı vermiştir.
Bu muhtıranın ana hatlan şunlardır:
1 — Güvenliğini en müessir şekilde temin edecek
tedbirleri almak bağımsız ve egemen bir devletin başlıca
vazifesidir.
2 — Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Anayasasma uygun
olarak kurulmuş müdafaa teşekkülleri içinde
müttefıkleriyle sıkı iş birliği halinde hareket etmesi
tabiidir.
3 — Türkiye'nin aldığı müdafaa tedbirleri, Sovyetlere
karşı değildir. Bu husus, Devlet ve Hükümet
Başkanımızın S.S.C.R Bakanlar Kurulu Başkaruna 8
temmuz 1960 daki mesajında da belirtilmişti.
4 — Aynı mesajda, umumi bir silâhsızlanma tahakkuk
ettirilmedikçe hiç bir devletin güvenliğini temin edecek
tedbirleri almaktan kendini beri kılamıyacağı
belirtilmişti.
5 — Türkiyenin ittifaklan, htifak dışı devletlerle iyi
münasebetlerin gelişmesine mâni değildir.
6 — S.S.C.B. nin karşıhklı münasebetlerimizi
iyileştirmeğe matuf hareketlere ara vermediği
hususundaki beyanı memnuniyetle kaydedilmiştir.
Türkiye de, Sovyetler Birliği ile iyi komşuluk
münasebetlerini geliştirmek arzusundadır.
7 — Türkiye Cumhuriyeti'nin mukadderatınm, her
sahada tamamiyle Atatürk prensiplerinden ilham alan ve
milletlerarası banş ve gflvenlik içinde, memleketin refah
ve terakkisi gayesine kendilerini vakfetmiş olan idareciler
elinde bulunduğundan Sovyet hükümeti emin olabilir:'
GEÇEN YIL BUGÜN
TÖB-DER davası
25 ŞUBAT 1990
Askeri Yargıtay, TÖB-DER davasında "adli skandal"
yaşandığı gerekçesiyle yapılan "yargılamanın
yenilenmesi" başvurusunu ciddi buldu. Askeri Yargıtay,
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No'lu Askeri
Mahkemesi'nden, TÖB-DER davasına ilişkin dosyaları
incelemek üzere getirtti. TÖB-DER dosyaları,
yargılamanın yenilenmesi istemi başvurusuna ilişkin
göriişünü açıklaması için Askeri Yargıtay Başsavcılığı'na
verildi. Asker Yargıtay, aynı savlarla yargılanan
yöneticileri, askeri yargıda mahkûm olan, sivil yargıda
ise beraat eden TÖB-DER'e ilişkin kararını, başsavcılığın
görüşünün belli olmasından sonra açıklayacak.
r^Q r\ Helsınkı Ü
t A ^ ı ^ ^ Lenıngrad
ğfift *!*. Moskova
/ Madrıd
Kahıre «
DÛNYADA BUGÜN
Amstefdam Y 10°
Aınman
Mna Y 14°
Bıftdat
Bacekma A 15°
B 7°
Y 6°
Y 8°
Y 11°
B 16°
B 7»
Y 18°
Y 2°
Y 6°
Y 8°
Y 17»
Bonn
Brülsel
Budapeşte
Cenevre
Caw
Odde
Outoı
FranMun
Srne
Hrtsmkı
Kalwe
Kopenhag
K6m
Lefkoşa
Lemngrad K 2°
Londra Y 12°
Madnd A 14°
Milano A 12°
K 3°
B 8°
Y 4»
B M°
B 6°
A 18°
Y 5°
B 5°
A 14°
B 4"
ı
B 9°
MosttM
MMh
Neotork
Osk)
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sofya
Sam
Vkm
Imus
Vened*
Vıyara
Zûriı
IART1SMA
Bir Karikatür Ustasa
Cemal Nadir'in geride bıraktıkları karikatürleri, resimleri ve
dergileridir. Bir de kabri.. Bunlar bütünüyle korunması
gereken eserlerdir.
27 Şubat 1947 Perşembe günü, Türk ba-
sıru ve sanat âlemi değerli bir karikatür us-
tasını kaybetmişti. Cemal Nadir Giiler'i 44
yıl önce, 45 yaşındayken ebedi âleme uğur-
lamıştık, üzüntüler içinde... O, birçok ka-
rikatür sanatçısının hocası, 22 yılhk izleyi-
cilerinin sevgilisi idi... Zekâsı, esprisi, çiz-
gisi ve bitmek tükenmek bilmeyen konula-
nyla ün yapmıştı. Eserleri dış basında da
izleniyor, seviliyordu. Belki bugünün kari-
katüründen farklı bir yoldaydı, ama yine
de zamanının eşsiz, yeri zor doldurulacak
büyük bir sanatçısıydı. Belgesel nitelikli
yağlıboya, suluboya resimler de yapıyordu.
1945 yılında amatör öğrencileri arasında
ben de vardam. O zamanlar liseyi bitirip
üniversiteye hazırlanıyordum. Benim gibi
hevesli çocuklar, gençler, O'nun peşini bı-
rakrruyorduk.. Her fırsatta O'nu bulup
yaptığımız karikatürleri gosteriyor, teşvik
edici sözlerini dikkatle izliyorduk.
öğrencileri çoğalınca Halkevleri'nde
konferanslar vermeye bajlamıştı. Kendisi-
ni en son 1946 yılında Üsküdar'daki Do-
ğanalar Halkevi'nde büyük bir dikkatle ve
zevkle dinlemiştim. Hiç unutmam; "Kari-
katür yapacak olan, önce kültürlü
olmalıdır" derdi..
1951 yılında Türk Yüksek Mimarlar Bir-
liği İstanbul Şubesi aracılışıyla Gazeteciler
Cemiyeti, "CEMAL NADIR GÜLER ME-
ZARI PROJE MÜSABAKASI" düzenle-
mişti. Çok sevdiğim ve ha>Tan olduğum us-
tama hizmet etmek istiyordum. Müsabaka-
ya girdim, henüz mimar olmadığım için dü-
zenlediğim müsabaka projelerini, o zaman-
ki bir mimar yakınıma imzalattım.
Müsabakaya sunulan 13 proje içinde be-
nim projem birinciliğe değer görüldü ve in-
şaatın yapılması için projeler, Gazeteciler
Cemiyeti'ne jüri zaptı ile birlikte teslim edil-
di.
Zinciıiikuyu Mezariıgı'nda, Cemal Na-
dir'in yakın arkadaşı Hazım KÖRMÜK-
ÇÜ'nün yanmda bir yer aynlmıştı. Bursah
hemşerileri de yeşil Bursa taşını göndermiş-
lerdi. Projelerine uyularak mezan tamam-
ladık. İki büyük bronz fırça da Güzel Sa-
natlar Akademisi'nde yapılıp çirnlerin üze-
rine yerleştirildi.
Ünlü Türk karikatüristi Cemal Nadir
GÜLER her yıl mezarı başında anılır. Ilk
yıllar kalabalık bir yazar-çizer grubu ile
hayranları ve onu sevenleri mezan başın-
da buluşup güzel sözler söyleyerek onu
anarken, gazete sayfalarında boy boy fo-
toğraflar ve anılar yayımlanırken, ben de
hep aralannda olma fırsatını bulurdum. Şu-
bat ayı ne kadar soğuk olursa olsun ilk yıl-
lar bu grtıp hiç eksilmedi. Her ölüm yıldö-
nümünde gazete ve dergilerde Cemal Na-
dir'e geniş yer verildi ve anılan tazelendi.
Sonraları ziyaretçileri azaldı, şımdı ıse
pek kalmadı... Kırk yıl geçmiş... Geçen yıl
yine gittim. Karikatürcüler Derneği'nden üç
genç gelmiş, bir çiçek bırakmışlar seyrelmiş
küçük kaktüslerin üstüne.. O kadar. Hiç-
bir anma yazısı da gönnedim basında.
Mezar bittikten iki yıl sonra çimlerin üs-
tündeki bronz fırçalar çalınmış... Onun ye-
rine, baş tarafına kim yaptırdı bilmiyonım,
kalın, mezar taşı gibi mermerden yanm bir
fırça dikilmiş yanm adam boyu. Şimdi onu
da kaldırmışlar. Anlamsız bir mermer pla-
ka koymuşlar dikine. Alüna da açık bir ki-
tap biçiminde yine mermerden bir şey koy-
muşlar... Bu kitap da şimdi ordan kaldınl-
mış!
Aynı sıradaki Neyyire ve Muhsin ER-
TUGRUL'un ve Hazım KÖRMÜKÇÜ'nün
kabirleri de öyle. Hayatta iken toplumun
baş tacı olan sanatçıların, gittikten sonra,
hele uzun yıllar geçince nasıl unutulduğu-
nu kabristanlarda görebilirsiniz.
Geçenlerde Cumhuriyet gazetesinde oku-
dum. Cemal Nadir'in Bursa'da Kültür-
park'taki büstünün gözlüğünü de çalmış-
lar... Bu saydığım olaylan acaba kendisi
görebilseydi ne yapardı?
40 yılhk yapılar, korunması gereken es-
ki eser sayılır. Hele Türk toplumuna ve kül-
türüne hizmet etmiş bir sanatçıyı ilgilendi-
ren bir yapı ise. Bu, evi de olur, kabri de...
Cemal NADlR'in geride bıraktıklan kari-
katürleri, resimleri ve dergileridir. Bir de
kabri... Bunlar bütünüyle korunması gere-
ken eserlerdir. Küçük de olsa, projesi, kon-
kurla kazanılıp yapılaştırılan bir eski yapı-
yı hiç kimse kendi zevkine ve keyfine göre
değiştiremez. Durum bir belirsizliğe girmiş;
değişiklikler, karışanlann zevkine ve aklı-
na estiği zamana kalmıştır. Belki toptan
kaldınhp başka şeyler de yapüacaktır. Üzü-
lerek söylemek gerekirse, en küçük birim-
lerden kentlerimize kadar sağlıksız yapılaş-
malar bu tip hastalıkların Urünleridir.
Ünü bütün dünyaya yayılmış .karikatür
sanatçımız Cemal Nadir GÜLER'i andığı-
mız bugünlerde Gazeteciler Cemiyeti ve Ba-
sın Müzesi'nin arşivleri bir aranmalıdır.
Mutlaka kabrin projeleri ve ilgili evrakı bu-
lunacaktır. Kendisine yaraşacak biçimde
kabir yeniden elden geçirilip bakımlı bir ha-
le getirilmelidir.
BÜLENT ÇETtNOR
Y.Mimar/İstanbul
M
Experience Speaks...
İNGİLİZCE
GÖKDİL'DE ÖĞRENİLİR
Dil öğretiminde en son uygulanan EAST-WEST serısı ile Amerikadan,
Ingiltereden getırılen video programları, slayt, bant vb. ders araçlarıyla,
Tümü laboratuar duzenine getınlmış derslıklerle uzman öğretmen kadrosuyla
hızmetınızdeyız.
Elemantary, intermedıate. advanced seviyelerde GENEL INGILIZCE KURSLARI
GeJıştirmek ısteyenlere PRATIK KONUŞMA SINIFLARI
Öğrencılere Cumartesı-Pazar Çalışanlara Akşam-Gece
Gündüz zamanı olanlara Yoğun ve yarı yoğun kurslar
KIŞ DÖNEMÎ KAYITLARI SÜRÜYOR
En yakın Şubemıze gelerek. sıze uygun gun ve saatlen belırleyip kaydınızı yaptırın.
Almanca Kurslarımız ıçın şubelerımızder, ayrıntılı bılgı alınız.
* "Deneyım konuşur...'
FOREIGN LANGUAGE CENTRE
TAKSİM ŞUBESİ: Taksım Caa No 71 Tel 150 47 47-150 34 49
LALELİ ŞUBESİ: Kurultay Sok No 10 BEYAZIT Tel 520 11 41 - 520 11 42-527 62 14 - 511 4 8 83
BAKIRKÖY ŞUBESİ: İstanbul Cad Dantelacı Sok No 7 Tel 571 27 83-583 68 40
KAOIKÖY ŞUBESİ: Kuşdılı Cad Dılek Han No 67 Tel 338 03 47-345 1896
T.C BAKIRKÖY
1. SULH CEZA
MAHKEMESİ
KARAR ÖZETİ
Esas No: 1989/1672
Karar No : 1990/1663
CSav.Es.No : 1989/10672
Hâkim : Sabit Erol 16601
Kâtip : Hayrullah Kurt
Davacı : K.H.
Sanık: Ersun Öcal; Ertur oglu,
Nurten'den olma. 1966 DJu İs-
tanbul - Fatih Neslişah C.057 /
23.&28.K. 1299'da nüfusa kayıth
olup halen Kartaltepe Mah. Ge-
neral Şukriı Kanatlı Cad. 32/11
Bakırkö)' adresinde ikamet eder.
Öğrenci, bekar.
Suç: Gıda maddeleri nizamna-
mesine aykın davranış.
Suç Tarihi : 13.10.1989
Karar Tarihi : 19.1İ1990
Gıda maddeleri nizanmanesi-
ne aykın davranıştan sanık hak-
kında Bakırköy, C. Başsavalığı'-
nın iddianamesi mahkememize
tevdi olunmakla yapılan dunış-
ma sonunda:
GEREĞt DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıgm gıda tüzüğüne aykın
imal edip ambalajladıjı öğutül-
müş kırmızı toz bıberi, ambala-
jı uzenne imal edenin isim ve ad-
resimn, cins ve nevileri ile net
miktarı ve baharatın ismini yaz-
madan piyasaya surduğü bu su-
retle müsnet suçu işlediği, mev-
cut delillerle anlaşıldığından
TCK'nun 398. 647/4-6, 402
maddeleri geregince 470.000 li-
ra ağır para cezası, 3 ay meslek-
ten men, 7 gün işyerinin kapa-
ulmasına ve cezasmın enelenme-
süıe karar verilmiştir. 19.12.1990
Basm: 20329
ACI KAYBIMIZ
Merhume Saide Hanım ve merhum Mehmet Bey'in kızları, Necip Atay ve
merhum Rüştü Alay'ın kardeşleri, Göksel Önder, Gönül Dinçer ve Uğur
Dinçer'in sevgili anneleri, Uğur Önder ve Zeynep Dinçer'in kayınvalideleri,
Uğursel Önder'in biricik anneannesi, Sinan Dinçer'in torton babaannesi
merhum Em. Alb. M. Kemal Dinçer'in sevgili eşi,
Em. Öğretmen
AYŞE NECİBE
DİNCER
23.2.1991 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 26.2.1991 salı günü
öğle namazına müteakip Teşvikiye Camii'nden kaldırılarak Karacaahmet
Kabristanı'na defnedilecektir.
Ruhu şad olsun.
Not: Çıçek göndermek isteyenlenn T.E V'ye bağış yapmaları rica olunur.
AİLESİ
İLAN
ELMALI SULH
CEZA
MAHKEMESİ
1990/7 Esas, 1990/152 karar
Suç tarihi bulunan 13.11.1990 ta-
rihinde Gıda Maddeleri Tüzü-
ğü'ne muhalefet suçundan sanık
Elmalı ilçesi Kocapınar köyü nü-
fusunda kayıth, Yusuf ve Sali-
ha'dan olma, 1949 DÎIu Hüseyin
Kaıakaş'ın imal ettiği peynirle-
rin tuz miktarı yuksek, yağ ora-
nı daşuk olduğundan GMTnün
66/b maddesi geregince taklit ve
tağşiş edilmiş sayıldığından
TCK'mn 398, 3506 sayılı yasa
hükümleri, TCK'nın 19, 59/2,
647 sayılı yasanın 4, TCK'nın 72,
402. maddeleri geregince 391.666
lira ağır para cezası ile cezalan-
dınlmasına, 7 gün sure ile işye-
rinin kapatılmasına, 2 ay 15 gün
süre ile cürme vasıta kıldığı mes-
lek ve sanatın tatiline karar ve-
rildiği ilan olunur.
Basın: 20336
Alman Filolojisi [
Mezunu'ndan |
YETİŞKİNLERE ALMANCA I
uoıa veııiır. ;
Ortaköy Tel: 136 08 86
Bursa Askerlik Şubesinden
aldığım Askeri Kimliğimi
kaybettim. Hükümsüzdür.
MÜLKtYE AKYILDIZ
POLİTIKA VE OTESI
MF.HMF,r> KFMAI
Bir Özgürtük Kavgacısı
Her dönemin "özgürlük savaşçılan" olur. Gelırter, savaşııiar,
sonra da unutulurlar. Sadık Aldogan da bunlardan biri. Bi-
zim Ekmekçi de Ahmet Tahtakılıç'tan duymuş, paşaya bu adı
koymuş. Kızı Gönül Ozansü, "Bu yazıyı okuduktan sonra
içimde bir yerin sızladığını hissettim" diyor "Çünkü genç ku-
şaklar babamı tanımıyordu. Tanıyanlar da bu dünyadan ay-
rılınca unutulup gidecekti."
Unutulmasınistiyor. Eldekibelgevebilgileridemokrasiiçin
savaşmış olan baba dostu, Anayasa Mahkemesi Emekli Üye-
si, asker kökenli yargıç Nahit Saçloğlu'na veriyor. Emekli yar-
gıç da "Bir Özgürlük Savaşçısı' başlığı ile yazıyor.
Sadık Aldoğan Paşa, 46 demokraşisine girdiğimizde de
Afyon'da Yurtiçi Bölge Komutanı'dır. İstifa ediyor ve Afyoni
dan milletvekMİ çıkıyor. Siyaset alanına yeni girmiş bir paşa,
durmadan İsmet Paşa'ya çatıyor. O dönemde Milli Şef Ismet
Pasa'ya bövlesi çatmak kolay değildir. Demokrat Parti'nin ilk
büyük kongresinde Sadık Aldoğan bir konuşma yapıyor, CHP
ve onun başı için şöyle diyor:
"Eski hamam eski tas, yalnız tellaklar değişti."
Hamam, tellak gibi sözter politika konuşmalarında yeni-
dir, kimse ağza alamaz. Ama bir paşa çıkıyor, korkmadan çe-
kinmeden söylüyor. Karşıtlanna göre Aldoğan Paşa "ölçüsüz,
dengesiz, küfürbaz, şirret, suikastçı" biridir. Dahası var, adı-
nın Sadık olmasından ötürü onu Miralay Sadık Bey'e ben-
zetiyorlar. Kimdir Miralay Sadık? Miralay Sadık Bey
(1860-1940) İttihat ve Terakki Fırkası'nın kurucusu ve önde
gelenlerindendir. İstanbul'da doğmuş, Fılibeli Abdullah'ın oğ-
ludur. Harbiye'yi bttirdikten sonra Rumeli'ye atanmış. İhtilal
şırasında cemiyetin önemli asker üyelerinden biridir. Sonra
İttihatçılarla arası açılmış, 1913 temmuzunda Hürriyet ve İti-
laf Fırkası'nı kurmuş. Öylesine gözünü budaktan esirgeme-
yen silahşörierdendir. Rus Çarına bir telgraf çekerek İttihat
ve Teraki'nin çalışmasına son verilmesini istemiştir. Bulga-
ristan'a kaçttğı için Bulgar Sadık da derler.
Bugünkü anlamda bir terörist, o günkü anlamda bir anar-
şisttir. Müttefik donanması Çanakkale'yi bombardıman eder-
ken (1915) ülke içinde bir hükümet darbesine girişir. Hükü-
met adamları ile onlara akıl veren Almanların öldürülmesini
planlar. Bu arada Yavuz zırhlısını torpillemek ister.
Emekli General Sadık Aldoğan'ı böyle birine benzetmek
isterler. Oysa yakınları için Aldoğan Paşa, "mert, cesur, açık-
sözlü, yüreği şefkat ve merhamet dolu" bir kişi olarak bilinir.
Gerçek bir demokrat olduğu için partisinde de barınamaz.
Bir süre sonra DP'den ayrılır. Arkadaşları ile Millet Parti'sini
kurar. DP ile CHP arasındaki yakınlaşmayı "muvazaa" ola-
rak niteler. Daha açık bir dille söylemek gerekirse iki parti
arasındaki anlaşmazlık "yalancı" bir dövüstür.
Aradan yıllar geçer. CHP iktidardan düşer, yerine DP ikti-
dar olur. Aldoğan Paşa'nın başı beladan yine kurtulmaz. Bir-
kaç kez tutuklanır, hapse girer. 1950'den önce Demokratlar-
la hapis yatarken, 1950'den sonra da CHP'lilerle hapis ya-
tar. Hüseyin Cahit Yalçın'la aynı koğuşu paylaşırtar. Aldoğan'ı
Miralay Sadık Bey'e benzeten Yakpın, hapiste tanıdıktan sonra
böyle dediğine pişman olur.
Bugün televizyonda olduğu gibi o yıllarda da radyoda se-
çim konuşmaları yapılırdı. Sıra MP adına Aldogan'daydı. Al-
doğan Paşa'nın konuşmaları çok ilgi çekerdi. Herkes konuş-
mayı merakla beklerken Paşa'yı tutuklamışlardı. Kızı, Saçlı-
oğlu'na durumu anlattı:
"Akşam radyoda secim konuşması yapacaktı. Anlaşılan ko-
nuşma yapmasını istemediler, tutuklattılar. Onun yerine ben
konuşacağım. Hazırlanan konuşma metni bende."
Aldoğan'ın tutuklandığı, radyo konuşmasını Paşa yerine kı-
zının yapacağı haberi dalga dalga yayılmaya başlamıştı. Me-
taklılar hemen radyonun başına koşuyordu. Saati gelince rad-
yodan Paşa yerine kızı Gönül'ün sesi duyuldu.
"Babamı tutukfadılar, yerine ben konuşuyorum." Bu da bir
gü^ü^sj^pçjsınf^glgjgüydü
ÇAUCŞANLARIN
SORULAR1/SORUNLAR1
YlLMAZŞtPAL
"Kimler, Dul ve Yetimdir?"
SORU: 20 yıldır devlet memura olarak görev vapao bir yakı-
nım vef *t etti. Yakuumın evli bir kızı, bir de yaşlı »•-
nesi var.
1) Kızma ve annesiııe ayhk batbuıır mı? Bt^amrsa
ne oranda bağUnır?
2) Her iktane birden ikramiye ödenir mi? Ödenirse
ne oranda ödenir?
O.Y.
YANTE TC Emekli Sandığı Yasaa uyannca "Iştirakçilerden fıiü
hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla olanlardan ölenlerin"
ayhga hak kazanmış durumda olan dul ve yetimlerine ayhk bağ-
laıur (madde 66).
Kimler, dul ve yetimdir? Bu sorunun yanıtı, yasanın 67. mad-
desinde verilmektedir.
"Madde 67-66. maddede sözü geçen dul ve yetimler şunlar-
dır:
a)Karı,
b)Koca,
c) Çocuklar,
ç) Ana,
d) Baba "
Göruldüğü gibi, yasada ana ve baba, çocuklarla birlikte ye-
tim olarak tanımlanmıştır.
"Kendisinden ayhk bağlanacak olanlann ölümü tarihinde evli
bulunmayan kız çocuklarma ayhk bağlanır (madde 75).
Ölen iştirakçilerin, iştirakçi bulunmayan dul ve muhtaç ana-
lan ile ölüm tarihinde muhtaç ve (65) yaşını doldurmuş bulu-
nan babalarına" yetim aylığı bağlanmaktadır. Muhtaç
babalardan çahşarak geçimini saglayamayacak derecede ma-
lul olanlar için yaş kaydı aranmaz.
Evli kız çocuklara yetim ayhğı bağlanmasına yasa engeldir.
Yasaca yetim olarak tanımlanan analara, dul ve muhtaç ol-
mak koşulu ile ayhk bağlanmaktadır.
ölen, dul kan veya koca bırakmazsa veya bıraktıgı koca ay-
lığa mtlstehak değilse, bunlann payı çocuklarla ana babanın
ayhklanna eşitlikle eklenir. Şu kadar ki bu ayhklann toplamı
yapılan eklemelerden sonra bağlamaya esas tutulan ayhg^n ye-
tim bir kişi ise % 50'sini, 2 kişi ise % 80'ini, 3 kişi ise Vo 100'ûnÜ
geçemez. (madde 68)
Bu olayda kız çocuk evli olduğu için ayhğa hak kazanama-
roakta ve böylece ana yetim kabul edildiği için yetim sayısı bi-
re inmektedir. Yetim bir kişi ise ayhk oranı da % 50 olarak
belirlenir ve anaya % 50 oranmda ayhk bağlanır.
2) Emekli, adi malullük veya vazife malulluğü ayhğı bağ-
lanmadan veyahut toptan ödeme yapılmadan ölen iştirakçile-
rin "hak kazandığı ikramiyenin tümü ayhğa hak kazanan dul
ve yetımlere yasanın 68. maddesinde öngörülen paylanyla oran-
ülı" ödenir.
Yakınınızın kızı evli bulunması nedeniyle ayhğa hak kaza-
namadığı için ikramiyeye de hak kazanamaz. Böylece yetim ka-
bul edilen anaya, ikramiyenin % 50'si ödenir.
İLAN
KİLİS ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas No: 1990/66
Karar No: 1990/544
Davacı Hayriye Hüner vekili Av. Reşit Bilecen ile davalı Mahir Hüner
aralarında mahkçmemizde görülmekte olan boşanma davasınm ya-
pılan yargılaması sonunda:
Davah Mahir Hüner'in adresi tüm araştırmalara rağmen buluna-
mamış ve adına tebligat ilanen yapılmış olup, mahkememizce
25.12.1990 tarih, 1990/66 es. 1990/544 karar sayılı ilamla taraflann
boşanmalanna, karar verilmekle, is bu ilanın yayımlandığı tarihten
itibaren 15 gün içinde davalı Hatay ili Reyhanlı ilçesi, Kütuk: 156'da
nüfusa kayıth Fatih ve Kadriye'den olma, 1948 doğumlu Mahir Hü-
ner'in kararı tcıtıvı? etmediği takdirde karann kesinleşeceği hususu,
kararın dasalijj ıcbüği yenne kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur.
Basın 45686