13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN _ . . _ . MeieorolOfi Işlen GeneJ Müdûr- nglrnden ataıan bdgq« gore bûtûn b » jeierimc parçalı çok buhıtlu Marrrar* m dogusu Guney w Iç Ege, Akdenız, Iç Anadokı, Batı ve Orta KaraöenızfeOo ğu ve Gûntydogu Anadolu'nun batsı ya- fek gtcmk. ttfebr ajneHde yagmur. Bat «• Ortt KaradrtzTn iç kesırmen. Iç Anadokj'nuı taogyMn yOhscUen ile Oo- Jı Aaadokı'nut kuzeyboOusunda karb kn))k yaûmur ve ka/ şe«inde otacak HAM SKAKLIĞI: Oej^meyecek. RUZ- difl: Kuzeyve dogu yönterden orta kuv- vetk, bat bagefennGde kuvvvtice ese- Mk. DtnHeıde Dogu AMerizMe gûndo- gusu M leşışleme. d^er dtnizlenrrazde 1 yddn ve poyrazdan 3-5 yer yer 6, Ege ve Bat Karadenız'de 74 kuvvetınöe saatte 10-21 yer yer 27, Ege ve Batı Karadeniz'- de 3 M dene m* rela eserafc Oaiga yüteettgı 0 W 5 yer yer 2 metre, Ege ve Bat Karadenız'de 3-4 dolayında buluracak. Van GM'nde hava parçalı buluflu geçecek. Rûqâr gûney ve dogu yAnlerden hafif ara sıra orta kuvvetle esecek Görtş uaMıfr 10tan. «ayınûa bulunacak Adana Mapazar Adıyaman Atyon Ajn Ankara Antakya AntJtya Artvin BaMcsr aieok Bıngol BMs Bokı Bursa ÇanaMale Çonım DenoS Y 15° 8° Dıyarbakır Y 8° 4°Edıme Y 14° 3°Erancan Y 6° 1° Erzurum B -4° -UPEsioşehr K 8° 3°Gaaanlgp Y 19° 12° aresunY 19 Y 18° 9° Gûmûşhane 8 «ri B8 12° 3°Ha»ari Y 17" e°lsparla 9° 4° İstanbul 8° 2°tznw 6°-2° Kare 7°-3° Kastamonu 6° (PKayseti 9° 3°KırkJam 5"KDnya K 10° 3°Kuafıya Y 15° 5°Malatya 10° SFManısa 8° 3°KMaraş 7°-1° Mereın 0° -10°Mugla 1° 2°Muş 14° 5°Nıj<!e 13» e°Ordu 8° 2°RB8 4°-4 Samsurt 10° 3°S«rt 8° 4°S«wç 14° 5°Sıvas -2° -I6°lelonfa0 8° 1°lateon 10° 2°1unce» 7° 3°Uşak 8° 2°van 7° 2°¥0ZQat 8° 2° ZonguMak 13° 6° 14° 6° 14° 10° 14° 4° 0°-6° 10° 2° Y 14° 6° B 13° 4» Y »4° 8° 8 11° 2° Y 10° 6° K 6° 0° 6 7° 3° B 15° 5° 8° 0° 8° 2° 2°-4° 6° 1° 8° 3° )-. açık OuKilk. ^-yaftmurlu «JJ, ast A-aç* B-OukıDu GgûnRl! Kkaclı S-sıst Y>agmurlu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 1/ Bir iskambil oyu- nu. 2/ Jüpiter geze- .geninin 19O5'te keş- fedilen uydusu... Belli ve ortak özel- liklere sahip insanlar topluluğu. 3/ Ağrı- nın bir ilçesi. 4/ 'Gurbet elde — elle- rin derdini / Çeke- yim de eğleneyim bir zaman' (Pir Sultan Abdal)... Halı ya da kilim dokunan tez- gâh. 5/ Gelişimini her yıl yenileyen odunsu bitki... Cılız, zayıf. 6/ Açma- ya yarayan aygıt. 7/ Uzak... Kenar süsü. 8/ Sabanla açılan çizL.. Poker- de aynı cins iki kâğıda verilen ad. 9/ Lokantada, lısteden seçilip her biri- nin ederi ayrıca ödenerek yenilen ye- mek için kullanılan sözcük. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Gazete, dergı, televizyon, sinema gibi bir reklam mesajını ileten ileti- şim kanallarırun tümü... Yapma, et- me. 2/ tzmir'in bir ilçesi... Hile.3/ Elaağ yöresine özgii bir halk oyunu. 4/ Mesafe... Argoda para cüzdanına verilen ad. 5/ Şeri- at mahkemesi yargıa... Gösteriş, fiyaka. 6/Onat Kutlar'ın, 1960 Türk Dil Kurumu ödülünü kazanan öykü kitabı. 7/ Tanrı'ya ve ahrete inanmayan... Platinin simgesi. 8/ Şarkı, türkü... Hicap... Tavlada bir sayı. 9/ Anadolu'nun bazı yörelerinde, geceleri in- sanlann üzerine çökup korkuttuğuna inanılan düşsel yaratığa verilen ad. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Uyuşturucu satışı 25 ŞUBAT 1931 Uyuşturucu maddeler hakkındaki kararname Heyeti Vekilenin tasdikma iktiran etrniştir. Kararnameye nazaran uyuşturucu maddeler imal ve ihzar eden imalâthanelerin dahili ve harici satışlan tahdit edilmektedir. Buna göre afyon müştekkatının imali azaltılmakta ve bazı kayıtlara bağlanmaktadır. Beynelnıilel memnuiyet. mes'elesi. de nazari. itibata alınmıştır. 1369 numaralı kanundaki mezuniyet bilâkaydü şart istihsal serbestisini tazammun etmemesine rağmen bazı imalâthanelerin bu maddeleri memnuiyet hilâfına mttsaadesiz olarak ecnebi memleketlere ihraç etmekte oldukları anlaşılmaktadır. Bunun temadisi ecnebi memleketlerde ihracat eşyamıza şiddetli aksi tesirler yaptığından iktisadi zararlan mucip olmaktadır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyel Füze rampalan 25 ŞUBAT 1961 Dışişleri Bakanlığı tnformasyon Dairesi Umum Müdürü Hasan Istinyeli bugün öğleden sonra bir basın toplantısı yaparak Rusya'ya verilen cevabi notamızın metnini açıklamıştır. Bilindiği gibi Rusya, 3 şubat 1961 tarihinde orta menzilli füze rampalan ile ilgili basın haberlerine göre bir nota vermiş ve bu notada bizim NATO ile işbirliği yapmamızın Sovyetler Birliği için tehlikeli bir durum yarattığını bildirmişti. Sovyet Rusya'ya verilen cevabi nota ile ilgili olarak Hasan Istinyeli ezcümle şunlan söylemiştir: "— Dışişleri Bakanımız Selim Sarper bugün saat 10.00'da Sovyet Büyük Elçisini dâvetle 3 şubat 1961 tarihü notalanna cevabî muhtıramızı vermiştir. Bu muhtıranın ana hatlan şunlardır: 1 — Güvenliğini en müessir şekilde temin edecek tedbirleri almak bağımsız ve egemen bir devletin başlıca vazifesidir. 2 — Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Anayasasma uygun olarak kurulmuş müdafaa teşekkülleri içinde müttefıkleriyle sıkı iş birliği halinde hareket etmesi tabiidir. 3 — Türkiye'nin aldığı müdafaa tedbirleri, Sovyetlere karşı değildir. Bu husus, Devlet ve Hükümet Başkanımızın S.S.C.R Bakanlar Kurulu Başkaruna 8 temmuz 1960 daki mesajında da belirtilmişti. 4 — Aynı mesajda, umumi bir silâhsızlanma tahakkuk ettirilmedikçe hiç bir devletin güvenliğini temin edecek tedbirleri almaktan kendini beri kılamıyacağı belirtilmişti. 5 — Türkiyenin ittifaklan, htifak dışı devletlerle iyi münasebetlerin gelişmesine mâni değildir. 6 — S.S.C.B. nin karşıhklı münasebetlerimizi iyileştirmeğe matuf hareketlere ara vermediği hususundaki beyanı memnuniyetle kaydedilmiştir. Türkiye de, Sovyetler Birliği ile iyi komşuluk münasebetlerini geliştirmek arzusundadır. 7 — Türkiye Cumhuriyeti'nin mukadderatınm, her sahada tamamiyle Atatürk prensiplerinden ilham alan ve milletlerarası banş ve gflvenlik içinde, memleketin refah ve terakkisi gayesine kendilerini vakfetmiş olan idareciler elinde bulunduğundan Sovyet hükümeti emin olabilir:' GEÇEN YIL BUGÜN TÖB-DER davası 25 ŞUBAT 1990 Askeri Yargıtay, TÖB-DER davasında "adli skandal" yaşandığı gerekçesiyle yapılan "yargılamanın yenilenmesi" başvurusunu ciddi buldu. Askeri Yargıtay, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nden, TÖB-DER davasına ilişkin dosyaları incelemek üzere getirtti. TÖB-DER dosyaları, yargılamanın yenilenmesi istemi başvurusuna ilişkin göriişünü açıklaması için Askeri Yargıtay Başsavcılığı'na verildi. Asker Yargıtay, aynı savlarla yargılanan yöneticileri, askeri yargıda mahkûm olan, sivil yargıda ise beraat eden TÖB-DER'e ilişkin kararını, başsavcılığın görüşünün belli olmasından sonra açıklayacak. r^Q r\ Helsınkı Ü t A ^ ı ^ ^ Lenıngrad ğfift *!*. Moskova / Madrıd Kahıre « DÛNYADA BUGÜN Amstefdam Y 10° Aınman Mna Y 14° Bıftdat Bacekma A 15° B 7° Y 6° Y 8° Y 11° B 16° B 7» Y 18° Y 2° Y 6° Y 8° Y 17» Bonn Brülsel Budapeşte Cenevre Caw Odde Outoı FranMun Srne Hrtsmkı Kalwe Kopenhag K6m Lefkoşa Lemngrad K 2° Londra Y 12° Madnd A 14° Milano A 12° K 3° B 8° Y 4» B M° B 6° A 18° Y 5° B 5° A 14° B 4" ı B 9° MosttM MMh Neotork Osk) Pans Prag Rıyad Roma Sofya Sam Vkm Imus Vened* Vıyara Zûriı IART1SMA Bir Karikatür Ustasa Cemal Nadir'in geride bıraktıkları karikatürleri, resimleri ve dergileridir. Bir de kabri.. Bunlar bütünüyle korunması gereken eserlerdir. 27 Şubat 1947 Perşembe günü, Türk ba- sıru ve sanat âlemi değerli bir karikatür us- tasını kaybetmişti. Cemal Nadir Giiler'i 44 yıl önce, 45 yaşındayken ebedi âleme uğur- lamıştık, üzüntüler içinde... O, birçok ka- rikatür sanatçısının hocası, 22 yılhk izleyi- cilerinin sevgilisi idi... Zekâsı, esprisi, çiz- gisi ve bitmek tükenmek bilmeyen konula- nyla ün yapmıştı. Eserleri dış basında da izleniyor, seviliyordu. Belki bugünün kari- katüründen farklı bir yoldaydı, ama yine de zamanının eşsiz, yeri zor doldurulacak büyük bir sanatçısıydı. Belgesel nitelikli yağlıboya, suluboya resimler de yapıyordu. 1945 yılında amatör öğrencileri arasında ben de vardam. O zamanlar liseyi bitirip üniversiteye hazırlanıyordum. Benim gibi hevesli çocuklar, gençler, O'nun peşini bı- rakrruyorduk.. Her fırsatta O'nu bulup yaptığımız karikatürleri gosteriyor, teşvik edici sözlerini dikkatle izliyorduk. öğrencileri çoğalınca Halkevleri'nde konferanslar vermeye bajlamıştı. Kendisi- ni en son 1946 yılında Üsküdar'daki Do- ğanalar Halkevi'nde büyük bir dikkatle ve zevkle dinlemiştim. Hiç unutmam; "Kari- katür yapacak olan, önce kültürlü olmalıdır" derdi.. 1951 yılında Türk Yüksek Mimarlar Bir- liği İstanbul Şubesi aracılışıyla Gazeteciler Cemiyeti, "CEMAL NADIR GÜLER ME- ZARI PROJE MÜSABAKASI" düzenle- mişti. Çok sevdiğim ve ha>Tan olduğum us- tama hizmet etmek istiyordum. Müsabaka- ya girdim, henüz mimar olmadığım için dü- zenlediğim müsabaka projelerini, o zaman- ki bir mimar yakınıma imzalattım. Müsabakaya sunulan 13 proje içinde be- nim projem birinciliğe değer görüldü ve in- şaatın yapılması için projeler, Gazeteciler Cemiyeti'ne jüri zaptı ile birlikte teslim edil- di. Zinciıiikuyu Mezariıgı'nda, Cemal Na- dir'in yakın arkadaşı Hazım KÖRMÜK- ÇÜ'nün yanmda bir yer aynlmıştı. Bursah hemşerileri de yeşil Bursa taşını göndermiş- lerdi. Projelerine uyularak mezan tamam- ladık. İki büyük bronz fırça da Güzel Sa- natlar Akademisi'nde yapılıp çirnlerin üze- rine yerleştirildi. Ünlü Türk karikatüristi Cemal Nadir GÜLER her yıl mezarı başında anılır. Ilk yıllar kalabalık bir yazar-çizer grubu ile hayranları ve onu sevenleri mezan başın- da buluşup güzel sözler söyleyerek onu anarken, gazete sayfalarında boy boy fo- toğraflar ve anılar yayımlanırken, ben de hep aralannda olma fırsatını bulurdum. Şu- bat ayı ne kadar soğuk olursa olsun ilk yıl- lar bu grtıp hiç eksilmedi. Her ölüm yıldö- nümünde gazete ve dergilerde Cemal Na- dir'e geniş yer verildi ve anılan tazelendi. Sonraları ziyaretçileri azaldı, şımdı ıse pek kalmadı... Kırk yıl geçmiş... Geçen yıl yine gittim. Karikatürcüler Derneği'nden üç genç gelmiş, bir çiçek bırakmışlar seyrelmiş küçük kaktüslerin üstüne.. O kadar. Hiç- bir anma yazısı da gönnedim basında. Mezar bittikten iki yıl sonra çimlerin üs- tündeki bronz fırçalar çalınmış... Onun ye- rine, baş tarafına kim yaptırdı bilmiyonım, kalın, mezar taşı gibi mermerden yanm bir fırça dikilmiş yanm adam boyu. Şimdi onu da kaldırmışlar. Anlamsız bir mermer pla- ka koymuşlar dikine. Alüna da açık bir ki- tap biçiminde yine mermerden bir şey koy- muşlar... Bu kitap da şimdi ordan kaldınl- mış! Aynı sıradaki Neyyire ve Muhsin ER- TUGRUL'un ve Hazım KÖRMÜKÇÜ'nün kabirleri de öyle. Hayatta iken toplumun baş tacı olan sanatçıların, gittikten sonra, hele uzun yıllar geçince nasıl unutulduğu- nu kabristanlarda görebilirsiniz. Geçenlerde Cumhuriyet gazetesinde oku- dum. Cemal Nadir'in Bursa'da Kültür- park'taki büstünün gözlüğünü de çalmış- lar... Bu saydığım olaylan acaba kendisi görebilseydi ne yapardı? 40 yılhk yapılar, korunması gereken es- ki eser sayılır. Hele Türk toplumuna ve kül- türüne hizmet etmiş bir sanatçıyı ilgilendi- ren bir yapı ise. Bu, evi de olur, kabri de... Cemal NADlR'in geride bıraktıklan kari- katürleri, resimleri ve dergileridir. Bir de kabri... Bunlar bütünüyle korunması gere- ken eserlerdir. Küçük de olsa, projesi, kon- kurla kazanılıp yapılaştırılan bir eski yapı- yı hiç kimse kendi zevkine ve keyfine göre değiştiremez. Durum bir belirsizliğe girmiş; değişiklikler, karışanlann zevkine ve aklı- na estiği zamana kalmıştır. Belki toptan kaldınhp başka şeyler de yapüacaktır. Üzü- lerek söylemek gerekirse, en küçük birim- lerden kentlerimize kadar sağlıksız yapılaş- malar bu tip hastalıkların Urünleridir. Ünü bütün dünyaya yayılmış .karikatür sanatçımız Cemal Nadir GÜLER'i andığı- mız bugünlerde Gazeteciler Cemiyeti ve Ba- sın Müzesi'nin arşivleri bir aranmalıdır. Mutlaka kabrin projeleri ve ilgili evrakı bu- lunacaktır. Kendisine yaraşacak biçimde kabir yeniden elden geçirilip bakımlı bir ha- le getirilmelidir. BÜLENT ÇETtNOR Y.Mimar/İstanbul M Experience Speaks... İNGİLİZCE GÖKDİL'DE ÖĞRENİLİR Dil öğretiminde en son uygulanan EAST-WEST serısı ile Amerikadan, Ingiltereden getırılen video programları, slayt, bant vb. ders araçlarıyla, Tümü laboratuar duzenine getınlmış derslıklerle uzman öğretmen kadrosuyla hızmetınızdeyız. Elemantary, intermedıate. advanced seviyelerde GENEL INGILIZCE KURSLARI GeJıştirmek ısteyenlere PRATIK KONUŞMA SINIFLARI Öğrencılere Cumartesı-Pazar Çalışanlara Akşam-Gece Gündüz zamanı olanlara Yoğun ve yarı yoğun kurslar KIŞ DÖNEMÎ KAYITLARI SÜRÜYOR En yakın Şubemıze gelerek. sıze uygun gun ve saatlen belırleyip kaydınızı yaptırın. Almanca Kurslarımız ıçın şubelerımızder, ayrıntılı bılgı alınız. * "Deneyım konuşur...' FOREIGN LANGUAGE CENTRE TAKSİM ŞUBESİ: Taksım Caa No 71 Tel 150 47 47-150 34 49 LALELİ ŞUBESİ: Kurultay Sok No 10 BEYAZIT Tel 520 11 41 - 520 11 42-527 62 14 - 511 4 8 83 BAKIRKÖY ŞUBESİ: İstanbul Cad Dantelacı Sok No 7 Tel 571 27 83-583 68 40 KAOIKÖY ŞUBESİ: Kuşdılı Cad Dılek Han No 67 Tel 338 03 47-345 1896 T.C BAKIRKÖY 1. SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Esas No: 1989/1672 Karar No : 1990/1663 CSav.Es.No : 1989/10672 Hâkim : Sabit Erol 16601 Kâtip : Hayrullah Kurt Davacı : K.H. Sanık: Ersun Öcal; Ertur oglu, Nurten'den olma. 1966 DJu İs- tanbul - Fatih Neslişah C.057 / 23.&28.K. 1299'da nüfusa kayıth olup halen Kartaltepe Mah. Ge- neral Şukriı Kanatlı Cad. 32/11 Bakırkö)' adresinde ikamet eder. Öğrenci, bekar. Suç: Gıda maddeleri nizamna- mesine aykın davranış. Suç Tarihi : 13.10.1989 Karar Tarihi : 19.1İ1990 Gıda maddeleri nizanmanesi- ne aykın davranıştan sanık hak- kında Bakırköy, C. Başsavalığı'- nın iddianamesi mahkememize tevdi olunmakla yapılan dunış- ma sonunda: GEREĞt DÜŞÜNÜLDÜ: Sanıgm gıda tüzüğüne aykın imal edip ambalajladıjı öğutül- müş kırmızı toz bıberi, ambala- jı uzenne imal edenin isim ve ad- resimn, cins ve nevileri ile net miktarı ve baharatın ismini yaz- madan piyasaya surduğü bu su- retle müsnet suçu işlediği, mev- cut delillerle anlaşıldığından TCK'nun 398. 647/4-6, 402 maddeleri geregince 470.000 li- ra ağır para cezası, 3 ay meslek- ten men, 7 gün işyerinin kapa- ulmasına ve cezasmın enelenme- süıe karar verilmiştir. 19.12.1990 Basm: 20329 ACI KAYBIMIZ Merhume Saide Hanım ve merhum Mehmet Bey'in kızları, Necip Atay ve merhum Rüştü Alay'ın kardeşleri, Göksel Önder, Gönül Dinçer ve Uğur Dinçer'in sevgili anneleri, Uğur Önder ve Zeynep Dinçer'in kayınvalideleri, Uğursel Önder'in biricik anneannesi, Sinan Dinçer'in torton babaannesi merhum Em. Alb. M. Kemal Dinçer'in sevgili eşi, Em. Öğretmen AYŞE NECİBE DİNCER 23.2.1991 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 26.2.1991 salı günü öğle namazına müteakip Teşvikiye Camii'nden kaldırılarak Karacaahmet Kabristanı'na defnedilecektir. Ruhu şad olsun. Not: Çıçek göndermek isteyenlenn T.E V'ye bağış yapmaları rica olunur. AİLESİ İLAN ELMALI SULH CEZA MAHKEMESİ 1990/7 Esas, 1990/152 karar Suç tarihi bulunan 13.11.1990 ta- rihinde Gıda Maddeleri Tüzü- ğü'ne muhalefet suçundan sanık Elmalı ilçesi Kocapınar köyü nü- fusunda kayıth, Yusuf ve Sali- ha'dan olma, 1949 DÎIu Hüseyin Kaıakaş'ın imal ettiği peynirle- rin tuz miktarı yuksek, yağ ora- nı daşuk olduğundan GMTnün 66/b maddesi geregince taklit ve tağşiş edilmiş sayıldığından TCK'mn 398, 3506 sayılı yasa hükümleri, TCK'nın 19, 59/2, 647 sayılı yasanın 4, TCK'nın 72, 402. maddeleri geregince 391.666 lira ağır para cezası ile cezalan- dınlmasına, 7 gün sure ile işye- rinin kapatılmasına, 2 ay 15 gün süre ile cürme vasıta kıldığı mes- lek ve sanatın tatiline karar ve- rildiği ilan olunur. Basın: 20336 Alman Filolojisi [ Mezunu'ndan | YETİŞKİNLERE ALMANCA I uoıa veııiır. ; Ortaköy Tel: 136 08 86 Bursa Askerlik Şubesinden aldığım Askeri Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. MÜLKtYE AKYILDIZ POLİTIKA VE OTESI MF.HMF,r> KFMAI Bir Özgürtük Kavgacısı Her dönemin "özgürlük savaşçılan" olur. Gelırter, savaşııiar, sonra da unutulurlar. Sadık Aldogan da bunlardan biri. Bi- zim Ekmekçi de Ahmet Tahtakılıç'tan duymuş, paşaya bu adı koymuş. Kızı Gönül Ozansü, "Bu yazıyı okuduktan sonra içimde bir yerin sızladığını hissettim" diyor "Çünkü genç ku- şaklar babamı tanımıyordu. Tanıyanlar da bu dünyadan ay- rılınca unutulup gidecekti." Unutulmasınistiyor. Eldekibelgevebilgileridemokrasiiçin savaşmış olan baba dostu, Anayasa Mahkemesi Emekli Üye- si, asker kökenli yargıç Nahit Saçloğlu'na veriyor. Emekli yar- gıç da "Bir Özgürlük Savaşçısı' başlığı ile yazıyor. Sadık Aldoğan Paşa, 46 demokraşisine girdiğimizde de Afyon'da Yurtiçi Bölge Komutanı'dır. İstifa ediyor ve Afyoni dan milletvekMİ çıkıyor. Siyaset alanına yeni girmiş bir paşa, durmadan İsmet Paşa'ya çatıyor. O dönemde Milli Şef Ismet Pasa'ya bövlesi çatmak kolay değildir. Demokrat Parti'nin ilk büyük kongresinde Sadık Aldoğan bir konuşma yapıyor, CHP ve onun başı için şöyle diyor: "Eski hamam eski tas, yalnız tellaklar değişti." Hamam, tellak gibi sözter politika konuşmalarında yeni- dir, kimse ağza alamaz. Ama bir paşa çıkıyor, korkmadan çe- kinmeden söylüyor. Karşıtlanna göre Aldoğan Paşa "ölçüsüz, dengesiz, küfürbaz, şirret, suikastçı" biridir. Dahası var, adı- nın Sadık olmasından ötürü onu Miralay Sadık Bey'e ben- zetiyorlar. Kimdir Miralay Sadık? Miralay Sadık Bey (1860-1940) İttihat ve Terakki Fırkası'nın kurucusu ve önde gelenlerindendir. İstanbul'da doğmuş, Fılibeli Abdullah'ın oğ- ludur. Harbiye'yi bttirdikten sonra Rumeli'ye atanmış. İhtilal şırasında cemiyetin önemli asker üyelerinden biridir. Sonra İttihatçılarla arası açılmış, 1913 temmuzunda Hürriyet ve İti- laf Fırkası'nı kurmuş. Öylesine gözünü budaktan esirgeme- yen silahşörierdendir. Rus Çarına bir telgraf çekerek İttihat ve Teraki'nin çalışmasına son verilmesini istemiştir. Bulga- ristan'a kaçttğı için Bulgar Sadık da derler. Bugünkü anlamda bir terörist, o günkü anlamda bir anar- şisttir. Müttefik donanması Çanakkale'yi bombardıman eder- ken (1915) ülke içinde bir hükümet darbesine girişir. Hükü- met adamları ile onlara akıl veren Almanların öldürülmesini planlar. Bu arada Yavuz zırhlısını torpillemek ister. Emekli General Sadık Aldoğan'ı böyle birine benzetmek isterler. Oysa yakınları için Aldoğan Paşa, "mert, cesur, açık- sözlü, yüreği şefkat ve merhamet dolu" bir kişi olarak bilinir. Gerçek bir demokrat olduğu için partisinde de barınamaz. Bir süre sonra DP'den ayrılır. Arkadaşları ile Millet Parti'sini kurar. DP ile CHP arasındaki yakınlaşmayı "muvazaa" ola- rak niteler. Daha açık bir dille söylemek gerekirse iki parti arasındaki anlaşmazlık "yalancı" bir dövüstür. Aradan yıllar geçer. CHP iktidardan düşer, yerine DP ikti- dar olur. Aldoğan Paşa'nın başı beladan yine kurtulmaz. Bir- kaç kez tutuklanır, hapse girer. 1950'den önce Demokratlar- la hapis yatarken, 1950'den sonra da CHP'lilerle hapis ya- tar. Hüseyin Cahit Yalçın'la aynı koğuşu paylaşırtar. Aldoğan'ı Miralay Sadık Bey'e benzeten Yakpın, hapiste tanıdıktan sonra böyle dediğine pişman olur. Bugün televizyonda olduğu gibi o yıllarda da radyoda se- çim konuşmaları yapılırdı. Sıra MP adına Aldogan'daydı. Al- doğan Paşa'nın konuşmaları çok ilgi çekerdi. Herkes konuş- mayı merakla beklerken Paşa'yı tutuklamışlardı. Kızı, Saçlı- oğlu'na durumu anlattı: "Akşam radyoda secim konuşması yapacaktı. Anlaşılan ko- nuşma yapmasını istemediler, tutuklattılar. Onun yerine ben konuşacağım. Hazırlanan konuşma metni bende." Aldoğan'ın tutuklandığı, radyo konuşmasını Paşa yerine kı- zının yapacağı haberi dalga dalga yayılmaya başlamıştı. Me- taklılar hemen radyonun başına koşuyordu. Saati gelince rad- yodan Paşa yerine kızı Gönül'ün sesi duyuldu. "Babamı tutukfadılar, yerine ben konuşuyorum." Bu da bir gü^ü^sj^pçjsınf^glgjgüydü ÇAUCŞANLARIN SORULAR1/SORUNLAR1 YlLMAZŞtPAL "Kimler, Dul ve Yetimdir?" SORU: 20 yıldır devlet memura olarak görev vapao bir yakı- nım vef *t etti. Yakuumın evli bir kızı, bir de yaşlı »•- nesi var. 1) Kızma ve annesiııe ayhk batbuıır mı? Bt^amrsa ne oranda bağUnır? 2) Her iktane birden ikramiye ödenir mi? Ödenirse ne oranda ödenir? O.Y. YANTE TC Emekli Sandığı Yasaa uyannca "Iştirakçilerden fıiü hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla olanlardan ölenlerin" ayhga hak kazanmış durumda olan dul ve yetimlerine ayhk bağ- laıur (madde 66). Kimler, dul ve yetimdir? Bu sorunun yanıtı, yasanın 67. mad- desinde verilmektedir. "Madde 67-66. maddede sözü geçen dul ve yetimler şunlar- dır: a)Karı, b)Koca, c) Çocuklar, ç) Ana, d) Baba " Göruldüğü gibi, yasada ana ve baba, çocuklarla birlikte ye- tim olarak tanımlanmıştır. "Kendisinden ayhk bağlanacak olanlann ölümü tarihinde evli bulunmayan kız çocuklarma ayhk bağlanır (madde 75). Ölen iştirakçilerin, iştirakçi bulunmayan dul ve muhtaç ana- lan ile ölüm tarihinde muhtaç ve (65) yaşını doldurmuş bulu- nan babalarına" yetim aylığı bağlanmaktadır. Muhtaç babalardan çahşarak geçimini saglayamayacak derecede ma- lul olanlar için yaş kaydı aranmaz. Evli kız çocuklara yetim ayhğı bağlanmasına yasa engeldir. Yasaca yetim olarak tanımlanan analara, dul ve muhtaç ol- mak koşulu ile ayhk bağlanmaktadır. ölen, dul kan veya koca bırakmazsa veya bıraktıgı koca ay- lığa mtlstehak değilse, bunlann payı çocuklarla ana babanın ayhklanna eşitlikle eklenir. Şu kadar ki bu ayhklann toplamı yapılan eklemelerden sonra bağlamaya esas tutulan ayhg^n ye- tim bir kişi ise % 50'sini, 2 kişi ise % 80'ini, 3 kişi ise Vo 100'ûnÜ geçemez. (madde 68) Bu olayda kız çocuk evli olduğu için ayhğa hak kazanama- roakta ve böylece ana yetim kabul edildiği için yetim sayısı bi- re inmektedir. Yetim bir kişi ise ayhk oranı da % 50 olarak belirlenir ve anaya % 50 oranmda ayhk bağlanır. 2) Emekli, adi malullük veya vazife malulluğü ayhğı bağ- lanmadan veyahut toptan ödeme yapılmadan ölen iştirakçile- rin "hak kazandığı ikramiyenin tümü ayhğa hak kazanan dul ve yetımlere yasanın 68. maddesinde öngörülen paylanyla oran- ülı" ödenir. Yakınınızın kızı evli bulunması nedeniyle ayhğa hak kaza- namadığı için ikramiyeye de hak kazanamaz. Böylece yetim ka- bul edilen anaya, ikramiyenin % 50'si ödenir. İLAN KİLİS ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1990/66 Karar No: 1990/544 Davacı Hayriye Hüner vekili Av. Reşit Bilecen ile davalı Mahir Hüner aralarında mahkçmemizde görülmekte olan boşanma davasınm ya- pılan yargılaması sonunda: Davah Mahir Hüner'in adresi tüm araştırmalara rağmen buluna- mamış ve adına tebligat ilanen yapılmış olup, mahkememizce 25.12.1990 tarih, 1990/66 es. 1990/544 karar sayılı ilamla taraflann boşanmalanna, karar verilmekle, is bu ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde davalı Hatay ili Reyhanlı ilçesi, Kütuk: 156'da nüfusa kayıth Fatih ve Kadriye'den olma, 1948 doğumlu Mahir Hü- ner'in kararı tcıtıvı? etmediği takdirde karann kesinleşeceği hususu, kararın dasalijj ıcbüği yenne kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın 45686
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle