13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 1991 * * *• HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/19 Son Aşama... (Baştarafi 1. Sayfada) mayı reddeden, böylece 17 ocakta savaşın patlamasında başrolü üsilenen, Saddam'dan başkası değildir. Kara savaşı için de durum öyle. Keşks Körfez'de çözüm barışçı yollardan olabilseydi; keş- ke askeri çözüme gerek kalmaksızın Kuveyt boşaltılsa, Sad- dam yola getirilebilseydi; keşke bunun için -tabii en başta ABD tarafından- daha çok sabır gösterilebilseydi; keşke... Bu bakış açısı bu köşede bırçok kez işlendi. Insanlığın ortak bilinci sayılması gereken barışın erdemi sürekli vur- gulandı. Ama ne yazık ki "keşke"\er\e yazılmıyor tarih; hesap so- ruluyor, ancak yazılmıyor... Aynı durum kara savaşı için de geçerli. Dün sabahtan beri kimbilir nası! bir cehennem yaşanı- yor savaş alanında. İki taraftaki toplam 1.5 milyona yakın asker kimbilir nasıl ölüm yağdırıyor birbirlerinin üstüne. 38 gün içinde 100 bin uçak saldırısı yapılmış Irak ve Ku- veyt'teki askeri hedeflere. Dakika başına iki saldırı düşüyor. Böylesine korkunç hava bombardımanına karşın, Irak or- dusunu Kuveyt'ten söküp atmak için kara savaşı yine de gereklı görüldü. Şimdi ne olacak? Sonuçtan kimsenin kuşkusu yok: Irak'ın askeri yenilgi- sine kesin gözüyle bakılıyor. Henüz bilinmeyenler arasında savaşın süresi var. llk gün, Amerikan askeri yetkililerinden kaynaklanan iyimser değer- lendirmelere bakılarak, kısa zamanda deniliyor. Ancak ne kadar kısa, tabii bilinmıyor. Bunun gibi hâlâ tartışılan konulann en başında Saddarrilı, Saddam'sız çözüm senaryoları geliyor. Başkan Bush'un, Bağdat'ta Saddam'ın koltuğunu koruyacağı bir sonucu duy- mak bile istemediği bir gerçek. Ama yine de şu soru ortaya atılıyor: Kara savaşında Ame- rikan tarafına kayıp verdirdikten sonra, "Durdurun dünyayı inecek var!" diyebilir mi Saddam? VVashington'un böyle bir fırsatı Saddam'a tanımamak için her yolu deneyeceği de bir sır değıl. ABD, yalnız Irak'ı Ku- veyt'ten çıkarmakla yetınmeyecek; Saddam'la birlikte onun savaş makinesini de yok etmekte kararlı olduğu biliniyor. Hele kara savaşında uğrayacağı kayıplardan sonra, "Sad- darrflı çözüm"e ABD'nin razı olabilecegini sanmak, gerçekçi bir yaklaşım gibi gözükmüyor. Kuşkusuz başka sorular da var havada uçuşan. Savaş sonrası Irak'ında büyük bir iktidar boşluğunun doğup doğ- mayacağı... Kuzey Irak'ta bir kaosun oluşup oluşmayaca- ğı.. Ortadoğu'ya yenibir düzen mi, yoksa yenibir düzensiz- lik mi geleceği... Ülkemizi de son derece yakından ilgilendiren bu sorula- ra bir başkası daha eklenebilir: Eğer ABD karada zorlanır- sa, kuzeyden ikinci bir kara cephesi açılması için Ankara 1 nın kapısı tıklatılabilir mi? 0 denli çok soru var ki, karşılıklarını şimdiden bulmanın falcılıkla eşanlam taşıdığı söylenebilir. Ama öyle sanıyoruz ki yanıtı en çok merak edilen soru şu olmalı: Savaş, kalıcı ve hakça bir barışı getirebilecek mi Ortadoğu'da... Fettullah Hoca vaazında savaşan ülkeleri eleştirdi 'Bir sürü vahşi sırtlan saldırıyor' "Fettullah Hoca" olarak bilinen Fettullah Gülen, İzmir'de verdiği vaazda Körfez'de savaşan tüm ülkeleri eleştirirken, "Bir insanı öldürmek tüm insanları öldürmektir, yüzde 5 savaşıyor, yüzde 95 yerin dibine batıyor" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bii- rosu)— Fettullah Gülen dün İz- mir'de verdiği vaazda Körfez sa- vaşında tüm savaşan ülkeleri eleştirdi, saldıranları sırtlanlara benzetti ve "Bir insanı öldürmek tüm msanlan öldürmektir. Yüz- de beş savaş yapıyor, yüzde 95 yerin dibine batıyor" dedi. "Fettullah Hoca" diye bilinen Fettullah Gülen'in Kemer- altı'ndaki Şadırvan Camisi'nde verdiği vaaz, Kemeraltı, Başdu- rak, Merkez ve Kestanepazan camilerinde de kapalı devre te- levizyon aracıüğı ile izlendi. Kes- tanepazan camisi kadınlara ay- nlırken camilerin dışında kalan- lar da sokaklara kurulan televiz- yonlardan Fettullah Hoca'yı dinlediler. Denizli Aydın, Mani- sa ıçibi yöre illerden ve ilçelerden çok sayıda otobüslerle Izmir'e gelenler de büyük kalabalıklar halinde vaazı dinlediler. Konuşmasının büyük kısmı- nı, insanlann birbirlerine hoşgö- riiyle yaklaşmasına ve kusurla- n affetmesine ayıran Fettullah Gülen, Körfez'de savaş çıkaran- ları ve halklan mağdur edenle- ri ağır dille eleştirdi. Körfez'de- ki son saldınyla ilgüi olarak Gü- len şunlan söyledi: "Avrupa'nın vahşi yamaçla- nndan, Amerika'nın vahşi ya- maçlanodan sırtlanlar, Allah'ın belası bir sürü vahşi sırtlan sal- dınyor. Vahşet bu defa namlu- larla gelmedi, süngülerle gelme- di, vahşet bu defa füzelerle gel- di, nükleer başlıklı füzelerle, uzun menzilli füzelerle geldi. Bu füzeler insanlıgını yitirmiş cana- varlann elinde." Aynı kıbleye dönen insanlann ayrılık sebebinin ne olacağını soran Fettullah Gülen, "Aynı kıbleye dönen insanlar birbirle- rini parçalayamazlar. Bu birbir- lerine karşı çarpışan Müsliıman- lann derdi ne olabilir ki? Aynı kıbleye dönen insanlar birbirle- rini parçalıyorlar" diye konuş- tu. Saldıran güçlerin "bizi"de aynı şekilde vurduğunu, aynı bi- çimde "bize"de saldırdıklannı belirten Gülen şoyle sürdürdü: "İngiliziyle, Fransızıyla, ttal- yanıyla bize de boyle saldırdılar. Bu hançerler bize de girdi. Bu kafayla gidersek, böyle hareket edersek, bu hançerierin biri kal- kıp biri inecek. Bir insanı öldür- mek tüm insanlan öldürmek gi- bidir. Ha bütün insanlan öldür- müşsün ha bir insanı öldürmüş- sün. Allah nazannda bu böyle- dir. Bakınız >üzde 5 savaş yapı- yor, yüzde 95 de yerin dibine ba- tıyor." Arasıra ağladığı gözlenen Fet- tullah Hoca konuşmasının so- nunda insanlan hoşgörüye çağı- rırken de şöyle konustu: "Su sızdırmamacasına biriik ve beraberlik istiyorsanız. Bir- birlerinizin knsurlannı görmez- den geleceksiniz, Kusurian affe- deceksiniz, birbirinize hoşgö- riiyle yaklaşacaksnuz. Kesin yar- güardan vazgeçeceksiniz, her müminin her şeyivie tam olma- smı beklemeveceksiniz. Su sızdı- ran müminler için, tannya affe- dilmeleri için dua edeceksiniz." öte yandan ANKA'nın habe- rine göre laiklik ve Atatürk kar- şıtı tavır ve demeçleriyle dikka- ti çeken Refah Partili Şanlıurfa Belediye Başkanı Halil Ibrahim Çelik, Körfez'deki gelişmeleri "Haçh-İslam savaşı" olarak ni- teledi. Irak'a bomba atılan 17 ocak tarihinin tslamın yeniden birleşim günü olacağını ileri sü- ren Çelik, Başbakan Yddırun Akbulut dahil, bütün milletve- killerinin NATO üslerini ABD- ye kullandınlmasına izin verdik- leri için Divan-ı Harbe verilme- si gerektiğini savundu. TURKIYE'DE HAYAT SİGORTASIYAPTIRANLARIN % 54.4'ü TEK SİGORTA ŞİRKETİNDE %23J EVET/HAYIR OKT4YAKBAL (Baştarafi 2. Sayfada) ri yaptıracağından da kuşkuluyum. Bu yüzden ben sizin ka- dar Özal'dan kurtulma konusunda sizin kadar iyimser deği- lim." Ankara'dan F. M.'de şöyle diyor: 'Aylardır Körfez krizi, Bush ve Saddam'dan başka şeyleri gözünüz görmüyor. Dilerseniz biraz olsun bir iki konuyu gözünüzün önüne se- reyim: Son zamanlarda vergi afları, TCK'da yapılan değişik- liklerle vergi afları ile kısmi ceza indirimleri, yani belli çevre- lere hizmet veren kısmi aflar, TCK'nın 11 ayrı maddesinden kaldırılan idam sözcüğü, uyuşturucu ve hırsızlık nedeniyle adam öldürmelerden kurtulan suçlular... Vatan dışında memleket aleyhine propaganda yapanlara getirilen dolaylı af. En son, Sayın Turgut Özal'ın geri çevirdiği hayali ihracat kanunu. Bundaki hapis cezalarını yersiz gören Cumhurbaş- kanımız, 'Ekonomik suçlar para ile cezalandırılmalı, hapis ce- zası yersızdir' gerekçesi ile reddederken bir de bakıyoruz Kürt dili ve yayını ile ilgili yasayı hazırlatıyor. Arkasından 141-142-163. maddelerin kaldırılması çalışmaları başlatılıyor Bu, büyük çapta bir kısmi af demektir. Ancak belli çevreleri kapsayacaktır. Bu arada olan, adli hatalar sonucu hüküm giyenler, hak- sız yere yargılanmakta olanlar, borcunu ödediği halde hileli iflastan yargılanan, hatta hüküm giyen bankerler ve diğer adi suçlulara oluyor. Kader kurbanları mağdur oluyor Tüm bunlar gözönünde tutulduğunda artık basının bir ge- nel af olayını işlemesi zamanı gelmiştir. Bu nedenle lütfen bir müddet Körfez kaosundan uzaklaşıp genel af olayını ış- leyin. Bir sürü mağduru kurtarma operasyonunu başlatın. Bu, basının görevlerinden biridir. Aflar sadece kapital gücü olanlara, devleti dolandıranla- ra, memleketin bütünlüğüne kastedenlere hitap etmemeli, kader kurbanlarını da kapsamalıdır" Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nden iki gazeteci, E. Sarı- kaya ve N. Çavuş'tan aldığım bir mektupta 'dört ayı geçen bir süreden ben' mahkemeye çıkarılmadıkları belirtilmekte- dir. Şöyle diyor iki basın sanığı: "Beş aydır tutuklu bulunmaktayız. Özal iktidarının toplum- sal muhalefete yönelik baskıları artmıştır. Sosyalist basının çalışanları olarak bizler de bu baskıdan payımıza düşeni al- mış bulunuyoruz. Siyasi Şube Dal Bölümü'nde gözaltında kaldığımız on beş gün içinde hazırlanan düzmece ifadeleri imzalamadığımız için yogun işkencelere maruz kaldık. Bize uygulanan insanlık dışı uygulamalar karşısında susma hak- kımızı kullandık." Basın sanıkları bana bir de bildiri yollamışlar. Bunda, An- kara Merkez Kapalı Cezaevi'nde bulunan 52 siyasi tutuklu- nun Körfez savaşıyla ilgili düşünceleri var. Bildiriyi şu satır- larla bıtirmişler: "Tüm devrimci, demokrat, ilerici, yurtsever- lere, aydınlara düşen görev, bu haksız savaşa karşın sesini daha fazla yüksetmektir. Aydın olmanın sorumluluğu bunu gerektiriyor. ANAP iktidarının savaş oyunu ancak böyle ön- lenebilir." Şair dostum Berin Taşan'ın dizelerinde şöyle bir değişik- lik yapsak mı? "Biraz daha doğrulsak yerımizden Evimizden çıkıp yürüsek Üstüne üstüne karanlığın." Bugün Türkiye'de 20 sigorta şirketi hayat sigortası alanında hizmet veriyor. Bu şirketler aracılığıyla hayat sigortası yaptıranlann %54.4'ü bir tek poliçeye güvendi, bir tek poliçeyi seçti. Geleceğin Sigortası...Neden ? Çünkü Geleceğin Sigortası'nı bir "Türkiye İş Bankası" kuruluşu sunuyor. Geleceğin Sigortası'na sahip olan 2 milyon kişi bugün aynı güveni.. aynı huzuru yaşıyor. Çünkü Geleceğin Sigortası'nı yine bir Türkiye İş Bankası kuruluşu sunuyor. Anadolu Hayat... Geleceğin Sigortası sahipleri artık, Türkiye îş Bankası'nın gücü, Anadolu Sigorta'nın birikimiyle zirvede kurulan Anadolu Hayat Sigorta'dan hizmet alıyor. Geleceğin Sigortası'yla yannlarını güvence altına alan 2 milyon kişi daha uzmanca, daha verimli hizmet almanın, daha çok kazanmanın sevincini de yaşıyor. Çünkü, Anadolu Hayat bir "Hayat Uzmanı" ve sadece hayat sigortası alanında hizmet veriyor. Anadolu Hayat'a gelin, Geleceğin Sigortası'na siz de sahip olun. Bugünü huzurla yaşayan, yarına güvenle bakan 2 milyon kişi arası- na siz de katıhn.Hem bugünün küçük tasar- ruflarını yarının büyük birikimlerine dönüştü- rün, hem de ölüm ve maluliyet gibi yaşamın doğal risklerine karşı güvenceniz olsun. * SİGORTA MURAKABE KVRVLUSVN 1989 YILIRAPORUSA GÖRE ** 10 SİGORTA ŞİRKETİSIS TOPLAM PAYLAR1 **• 31.12.1990 TARIHİITİBAR1 İLE GELECEĞİN SİGORTASI POLİÇE SAYISI ANADOLU HAYAT SİGORTA A.Ş. GenelMüdürlük. Ankara Cad Vo 221 Sırkecı 'Istanbul Tel 577 42 80 Fax 520 94 55 ANADOLU HAYAT "Hayat uzmanı" A N A D C H - U H A Y A T B« T U R K İ Y K İ » U N I U S I .•• A N A D O L U S l O O f t T A r ,,.,!,.5 .d.-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle