22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/13 lyiıııserhavadan temkinli bekleyişeDış Haberler Servisi — ABD öncüJüğündeki müttefik kuvvet- lerin dün sabah erken saatlerde Irak'a karşı kara savaşını başlat- ması, diinya başkentlerinde de- ğişik tepkilere yol açtı. Batı'da kara harekâtının ilk gününün beklenenden daha başanlı geç- tiği yorumlan yapılıyor. Ancak savaşın çok yakında sona ereceği yönündeki beklentilerden tedir- gin olan Washington, Londra ve Paris, erken zafer umudunun aşın iyimserlik olacağı konusun- da uyarıda bulunuyor. Sovyetler Birliği, müttefiklerce diplomatik çabalara yeterli zaman aynlma- dan kara savaşının başlatılma- sından üzgün olduğunu duyu- nırken, Irak karşıtı koalisyonun dışında kalan Arap ülkeleri de kara savaşına sert tepki göster- diler. , ABD ~ABD Başkanı George Bush, kara savaşının ilk gününde aske- ri danışmanları ile yaptığj top- lantı sonrasında savaşın gelişi- minden memnun olduğunu be- lirtti, ancak savaşın gidişatı ile ilgili temkinli davranmayı tercih ettiği gözlendi. Pentagon kay- nakları da şimdilik beklenilenin flzerinde başan kazandıklannı, ancak savaşın hep bu yönde iler- lemesinin beklenmemesi gerek- tiği yönünde konuştular. ABD Dışişleri Bakanı James Baker ise banş kapısını açık bırakan bir konuşma yaparak kara saldın- sının başlamasına karşılık Kör- fez savaşı için ABD banş planı- nm hâlâ geçerli olduğunu söy- ledi. İINGtLTERE Edip Emil öymen'in Lond- ra'dan bildirdiğuıe göre tngüte- re Kraliçesi Elizabeth, radyo- televizyonda yayımlanan mesa- jında, "SUahlı kuvvetterimizle tftikar ediyonız. Bu gurunımuz- da haklı oldugumazu, savaşta şimdiye kadarki davranışlanyla gosterdiler. Mütteflklerfmizle birt&te şimdi daha zoriv bir aşamayla karşı karşıyayken ba- şarüannın hıztı ve kesin olma- sı, az sayıda kayıp ve en az acı ile gerceUeftirilmesi için hep birtikte daa edebifiriz. Böylece, adil ve kalıcı bir banş saglandı- fjnda, onlar da cesareUerinin gerçek ödülünü kazanmış olurlar" dedi. Başbakan John Major ise ka- ra savaşının başlama nedenini açıklarken "Saddam Höseyin kaybedecek bem de fena kaybe- decektir. Ayiarca siiren hazıriı- | a ra|men çaUşma aşamasına geimemeye çalıştık. Ne yazık ki geklik. Başka çare yoktu. Bo karekftt haklıdır. Bunu getiktir- meye zanun katmadıgı gibi, bu- na neden de yoktu. Giiveııiik Konseyi karariaruun uygulana- mayacağı anlaşılmıştı. Kuveyt'- teki 200'den fazta petrol depo- su Irak yöoetiminiıı emri ile ya- lakbğl İÇİB T*mt *n da fcalmamij- ü. Irak, Kuveyt keotini sistemli bir şekiMe tahrip ediyor. Ku- veytİDerin canice öldürüldükle- rini ya da Irak'a götürülerek kalkao gibi kullanılacaklanıu ögreniyonu. Irak yönetimi, sö- züne güvenflebBecek ya da nor- mal Uişldde buhınulabilecek bir yönetim degüdir. Kara harekâ- ü by nedenle başlamışûr" dedi. FRAMSA Mine Saulnier'in Paris'ten bildirdiğine göre Framsız Cum- burbaşkanı François Mitter- rand, dün gece dört gazetecinin katıldığı bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Harekfit, öngördügiunüzden daha kolay ve başanh geçryor. Umuklııgun- dan daha az direnişJe karşdaşıl- dıgı açık. Miittefikkr Kuveyt City'e girselerdi sirin de babe- riniz olurdu. Demek ginnediler. Irak'iB seckin bMîkleriyle beniiz karşılaşmadılar." Mitterrand, başlatılan saldın- nın "bedefi" konusundaki so- ruyu şöyle yanıtladı: "Hedefimiz ve tek bedefimiz Kuveyt'in işgajden kurtanlma- a. Bunu gerçekleştirebüınek için elbette Irak topraklanndan ge- çilecek. Ama bu Irak'ın işgali anlamma gehnez. BUdigim ka- danyla Bagdat, Knveyt yolu özerinde bulunmuyor". Moskova'nın banş planına şans verilmediği düşüncesinde olmadığmı belirten Mitterrand, "Bu savaşı başlatmamak Sad- dam'ra eündeydi. Moskova'yı MNMma kadar desteUedik, fakat geri çekJlme konusnnda biz bir hafU dedik. Savas başlartıktan sonra geri cekilme söresini Sad- dam'ın keyfine btrakmak, bizûn askerierimizi teMikeye atmak olurdo. Irak, Kuveyt'i iki gün- de işgal etti. Bir haftada boşah- naaa mömkündü." Pans'te savaşın belki de en kanlı sahnesinin açılmasına kar- şın bölgede olup bitenlere ilişkin artık çaresiz bir kanıksama var. ALMAMYA Dflek Zaptçıoglu'nun Bonn'- dan bildirdiğine göre Almanya'- da muhafazakâr Kohl hükümeti Başkan George Bush'un başlat- tığı kara saldınsını destekliyor. Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscber dün Almanya'nın ABD ve müttefîkleriyle dayanış- ma içinde olduğunu söyledi ve kara savaşımn tek sonımlusu- nun Saddam Hüseyin olduğunu iddiaetti. Genscher demecinde, 'Dünya topluluga ve koalisyo- nun BM kararlannı uygulatmak için başka çaresi yoktu" dedi. Kamuoyu büyük ölçüde ses- sizlik içinde blaylan seyrediyor. Dün sabah Alman televizyo- nunda naklen yayımlanan gele- neksel pazar ayininde bir grup, kilisede "hemen ateşkes!" ya- zan bir pankart açarak savaşın durdurulması için çağrıda bulundu. _ _ _ SSCB Sovyetler Birliği, "müttefik- lerin Irak'a karşı kara savaşı başlatmasından ve diplomatik çabalara daha fazla zaman ta- nımamasından üzüntü duydu- ğunu" büdirdi. SSCB Dışişleri Bakanüğı Sözcüsü Vitaly Çur- kin, kara savaşınm başlamasıy- la, "Körfez savaşını siyasi yol- lardan sona erdirmek için yara- bimış gerçek bir şansın kaçınl-. mış oldugunu" da kaydetti. Iran Devlet Başkanı Haşimi Rafsancani de kara savaşının başlatümasından üzüntü duydu- ğunu bildirdi. Tahran Radyo- su'nun haberine göre Rafsanca- ni, ülkesinin, "Bölgedeki trajik gelişmekri önlemek amacıyla yaptığı diplomatik girişimlerini sürdürecegini" de kaydetti. öte yandan lran'daki radikal grup- ların, kara savaşını sert bir dil- le eleştirdikleri bildiriliyor. Kara saldınsının başlaması üzerine dün sabah toplanan tran meclisinde, çoğunluğu elin- de bulunduran radikal grup li- derlerinden Meclis Başkan Yar- dımcısı Muhammed Haşemi- yan, özellikle ABD ve Ingiltere'- yi çok sert bir şekilde elestirdi ve "Bu iki ihtiyar sırtlan, Islam'a karşı savaş açtılar" dedi. CEZAYİR Cezayir Parlamentosu, müt- tefıklerin kara harekâtına baş- lamalannı kınadı. Yapılan açık- lamada, "Cezayirli milletvekil- leri, bu saidırıyı şiddetle kınıyorlar" denilerek, mütteflk- ler, kara savaşının önlenmesin- den çok bu sürecin hızlandırıl- ması yönünde hareket etmekle suçlandı. Devlet Başkanı Şadli Bin Cedid de müttefikleri, Irak'ın banşçı girişimlerini red- detmekle suçladı. Israil Başbakanı tzak Şamir de radyodan yaptığı konuşma- da, "Irak ile girişüen kara sava- şına girecefmıizi sannuyonun" dedi. vaşta yer aküklannı, ancak Irak sınırlanndan içeri gecmeyecek- lerini vurguladı. Israil'in, müttefıkJerin Irak'a kara savaşına başlamasından memnun olduğu ve saldınyı des- teklediği bildinldi. Ajanslann haberine göre Is.rail Savunma Bakanı Moşe Arens, "Sakin davranmak ve memnun olmak için yeterli neden var" dedi. Ürdün hukumeti, Irak'a ya- pılan son saldınrun "umslarara- sı bukuk çerçevesini aşügı" gö- rüşünu savunarak, kara savaşı- nı "acı ve öfkeyle" karşıladığı- nı bildirdi. Ürdün hükümetince yayımlanan bildiride, "Tann 1 - dan, hnknk ve uluslarının gele- cegi uğrnna savaşan Irak ve kahraman çocukfavBiı bn önem- li aşamada konımasını ve saldı- nyı piiskürtMielerioe yardımcı olmasını düiyoruz" denildi. Çin Dışişleri Bakanlığı ise ka- ra saldınsının başlatılmasından derin üzüntü duyduğunu bildir- di. Açıklamada, kara savaşının banşçı çözüm umudu sürerken başladığı ve bunun UzücU oldu- ğu belirtüdi. M1SIR Mısır Devlet Başkanı Hiisnü Mübarek, Mısır birlikkrinin ka- ra savaşı sırasında Irak'a girme- diklerini ve ginneyeceklerini söyledi. Savaşa sadece Kuveyt'- in yeniden özgürleştirilmesi amacıyla katıldıklannı söyleyen Mübarek, Kuveyt içindeki sa- Yemen lideri AH Abdullah Saleh, ABD ve müttefıkierinin neo-emperyalist politikalannı ve Kuveyt'i kurtarmak yerine Irak'ı yok etme amaçlannı giz- lemek için BM kararlarmın ar- kasına gizlendiklerini söyledi ve tüm lslam dünyasını cihada ça- ğırdı. LtBYA Libya lideri Muammer Kad- dafi, Bağdat'ın kasıtlı bir aşa- ğılama operasyonu ile karşı karşıya bulunduğunu ve bu aşa- ğılamanın tüm Araplan kapsa- dığını öne sürdü. Kaddafi, kara savaşı başla- madan önce BM yetkililerine ve BağJantısız hareketinin liderle- rine gönderdiği mesajda, Ku- veyt'i terk etmeye hazır olan Irak'a birkaç gün süre tanınma- smı istemişti. AVUSTURYA Resmi ziyaret için Tahran'da bulunan Avusturya Dışişleri Ba- kanı Alois Mock da son diplo- matik olanaklann kullanılma- mış olmasuun "üzücü ve şaşkıo- lık verici" olduğunu bildirdi. Ankara Irak askeri fazla direnemez Kara savaşını dikkatle izleyen Türk Dışişleri, harekâtı 'sürpriz' olarak karşılamadı. Genelkurmay Başkanlığı çevreleri ise Türk sınırından bir kara harekâtının olanaksızhğını dile getiriyor. ANKARA (Cumburiyet Bü- rosa) — Körfez'de kara savaşı- nm başlamasıyla Türkiye'de ka- rada ikinci bir cephenin açılıp açılmayacağı konusu Ankara 1 nın gündemine yeniden geldi. Dışişieri ve Genelkurmay bûn- yelerinde savaşın başında oluş- turulan "dunım degeıiendirme masası" çalışmalarına gelişme- lerin ışığı altında yeniden hız verildiği öğrenildi. önceki gün erken saatlerde başlayan kara savaşının Anka- ra için "sörpriz ohnadıguu n be- lirten üst düzeyli bir bakanlık yetkilisi ise böylece Körfez bu- nakrrunda "son perde"nin açıl- dıgını söyledi. Son günlerde gö- rülen diplomatik hareketliliğin öze ilişkin olarak bir şey getir- mediğini savunan yetkili, Sov- yet lıder Mihail Gorbaçov'un girişimini "Geç kalan bir 11. saat çabasj" olarak nitelendir- di. Saddam Hiiseyin'in 8 mad- deli Sovyet önerisine "iyi niyetle" değil, tumüyle "taktik bir manevra" olarak olumlu ya- nıt verdiğine inanan Dışişleri çevreleri, ABD Başkanı Geor- ge Bush'un "ültimatonTu ile ı "bulandınhnaya yh;ı»«q kona-1 ya gerçek bir perspektif getinneyi" amaçiadığmı kay- dettiler. öte yandan Dışişleri çevrele- rindeki diğer bir kanı, "korku- fauun tersine" Irak güçlerinin müttefik saldınlan karşısında fazla direnç gösteremeyeceği şeklinde. Başından beri temel endisenin Irak'ın direnip dire- nemeyeceği sorusu üzerinde de- ğil, müttefiklerin bir kara sava- şınm getireceği zayiata katlan- maya hazır olup olmadıklan sorusu üzerinde odaklaştığını ifade eden bir yetkili, ""Vumurta irınhnaHnn omlet yapılamaya- cagı göröşü sonunda müttefik hükümetleriııde hâkim oldu" drye konuştu. öte yandan Türkiye'nin ka- ra savaşına herhangi bir şekil- de katılmasına "ihtimal venneyen" yetkililer, buna kar- şın Ankara'nın "bana saldjnbr- sa karşıhk veririm" uyansının halen geçerli olduğunu da vur- guladılar. Körfez bölgesinde kara sava- şının başlamasının ardmdan Türkiye'nin kara savaşında ikinci bir cephe olup olmayaca- ğı konusu Ankara'nın günde- mine geldi. Genelkurmay Başkanlığı'na yakın kaynaklar, Türk sınırından bir kara hare- kâtının coğrafi olarak olanak- sızlığına dikkat çekerken "Suur bölgesinden, özeMikle bu coğ- rafi koşullarda bir kara harekâ- Onda yüzde 80 zayiatı göze al- raak gerekir. Bu da kara hare- kftünı büyttk ölçüde olanaksız kümaktadır" dediler. Genelkurmay'a yakın askeri kaynaklar, özdÜkle komuta ka- demesinin Körfez savaşında Türkiye'nin "elinden geleni yapdgına" inandığını belirterek Irak sınırından bir kara harekâ- tına sıcak bakmadıklannı da bildirdiler. Muhalefette 2. cephe kaygısı tnönü Özal, söz vermesine rağmen bizi son dakikada oyuna getirebilir. Dikkatimizi devam ettirmek zorundayız. Demirel Türkiye yönetiminin, Türk halkına, şarta bağlı değil de kesin biçimde Türkiye'den ikinci cephe açılmayacağını duyurması lazımdır. CtZRE'DE BEKLEYİŞ — Türk SUahlı Knvvetleri'ne bağlı askeri birtikkr, Irak sınınna 45 km uzaklıktaki Cizre sokaklannda görölüyor. Üsten Irak'ayapılan sortilerin sayvsı en az üç katına çıktı Kara savaşına Incirlik desteğiKara harekâtının başladığı saatlerde uçakların bir bölümü saldırıdan sonra üsse geri dönerken bir bölümünün de Türkiye-Irak sınırında yakıt ikmali yapıp hemen ardmdan hava akınlarını sürdürdüğü bildirildi. UFUKTEKİN YUSUF TOPRAK ADANA/BATMAN— ABD ve müttefıkierinin kara harekâ- tını başlatmasıyla birlikte Incir- lik Üssü'nden Irak'a yapılan sor- tilerde olağanüstü artış oldu. Daha önce üsten günde üç kez yapılan operasyonlarda genellik- le 100 sorti gerçekleştirilirken dün bu sayuun en az üç katına çıktığı gözlendi. Bir süredir In- cirlik'te bekletilen ABD'li asker- lerin de kara harekâtından he- men sonra operasyon için hazır dunıma getirildiği öğrenildi. Uzun süredir yoğun cephane ve asker sevkinin yapıldığı Bat- man Üssü de ABD'ye ait heli- kopterler ile Türk savaş uçakla- nnın uçuş sayısını arttırmasıyia yoğun biçimde hareketlendi. Körfez savaşının ikinci gü- nünden itibaren aralıksız olarak kullanılan Incirlik Üssü, dün sa- bah 03.00'te başlayan kara ha- rekâtından hemen sonra olağa- nüstü biçimde hareketlendi. Üs- ten Irak'a yönelik ilk operasyon sabah 00.40*13 başladı. 30'un üzerinde savaş ucağımn gerçek- leştirdiği bu harekâta tanker uçaklan da eşlik etti. ABD ve müttefıkierinin kara harekâtını başlattığı saatlerde operasyona katılan uçaklann bir bölümü üs- se geri dönerken, bir bölümü- nün de Türkiye-Irak smınnda yakıt ikmali yaptıktan hemen sonra hava akınlannı sürdürdü- ğü bildirildi. ABD'lilere yakın bir kaynak, Incirlik'ten önceki haftalarda kalkan uçaklardan "birinin Irak'ta düşürüldüğünü. ve pilotunun öldüğünü duydu- ğunu söyledi. Aynı kaynağm verdiği bilgilere göre Irak uçak- savarlarından hedef alan iki ABD F-16 ucağımn kaportası tncirlik'te tamir edildi ve savaş renklerine boyandı. Üsten Irak'a yönelik ikinci hava akını kara harekâtından kı- sa bir süre sonra 04.40'ta başla- dı. ABD savaş uçaklanndan en az 30"unun kaüldığı bu operas- yondan sonra sabah 07.15'te üçüncü harekâta başlandı. 25'in üzerinde savaş uçağı ile erken uyan uçağı Avvacslann da eşlik ettiği bu operasyonun ardmdan 10.00 civannda dördüncü kalkış başladı. Adana'da ve Incirlik ka- sabasında oturanlar tarafından da çok rahat biçimde gözlenebi- len operasyonlann beşincisi 13.15'te, altınası da 14.45'te ye- dincisi 16.10'da başladı. Gözle- nebildiği kadanyla her kalkışa ortalama 35 savaş uçağı ve 5 de tanker uçağı eşlik etti. Akşam saatlerine kadar her iki üç saat- te bir Incirlik'ten kalkan ABD F-111'lerinden banlannın ope- rasyona Irak'ı bombalamak amacıyla değil "özel bir kame- rayla harekâtı görüntülemek ttzere katıldığı" bildirildi. Üste gorevli bir kaynağa göre Incir- lik'ten konuşlandınlan ABD uçaklanmn sayısında artış oldu. Resmi makamlann verdiği "In- cirtik'te 96 savaş uçagı var" bi- çimindeki bilginin son haftalar- da aşıldığını belirten kaynak, operasyonlann yapılış biçimiy- le ilgili olarak şunları söyledi: "Uçaklann bu denli sık ve çok sayıda kalkabümesinin iki nedeni var. Birincisi oçak sayı- sında artış oldu. Yani rakam 100'ü epeyce aştı. Daha da önemlisi Incirlik'ten kalkan ucaklar Irak'ı vurduktan sonra buraya dönmek zorunda değil. Dahran'a ya da başka uygun bir üsse de inebiür. Bir yakıt uçagı, kendi yakıtı hariç 8-9 uçagı fnl doldurabiliyor. Sınırda gerçek- teştirilen ikmalden sonra bazen Bagdat'a hatta daba da güneye dalan ucaklar Suudi Arabistan'a inmeyi tercih ediyorlar. Bu, Dahran'dan kalkan ABD savaş uçakbun için de geçerli. Dahran^ dan kalkıp Irak'ı vuran bazı ucaklar İnciriike de inebiliyor." Üsteki kaynaklardan sağla- nan bilgilere göre Körfez savaşı başlamadan önce Incirlik'e kay- dırılan ve sayısı son günlerde 12 bine ulaşan ABD'li askerler, sı- nır ötesi bir operasyon için ha- zır dunıma getirildi. Üste çalı- şan bir görevli, askerlerin üssün dışandan göriilmeyen ancak pis- te yakın bölgelerinde sürekli ko- şu eğitimi yaptıklarını bildirdi. Haber Merkezi— Başbakan Yıldınm Akbulut, Türkiye'nin Körfez krizinden "kimsenin burnu kanamadan" çıkacağını söyledi. SHP Genei Başkanı Erdal Inönii, Körfez'de kara sa- vaşının başlamasının ardmdan, özai'ı, "Türkiye'nin kara sava- şına ginneyecegi" yolundaki sözünde durmaya çağırdı. DYP Genel Başkanı Süleyman De- mirel ise, özal'ın kara savaşı konusundaki tutumunun net olmadığmı belirterek, savaşın çok çabuk. bitmemesi duru- munda müttefik güçleri rahat- latmak için gerekirse Turkiye 1 den ikinci cephe açılacağını öne sürdü. Dün, partisinin Manisa 1) Kongresi'ne bir mesaj gönderen ANAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yıldınm Akbulut, Kör- fez savaşından sonra Türkiye 1 nin, dünyada ve bölgede saygın yerini koruyacağıru belirtti. Ak- bulut mesajında, "Körfez kri- zi Türkiye'ji etkilemeye devam etmektedir. Ancak bu krizden kimsenin burnu kanamadan, daha giiçlü çıkacagımıza inanmabsınız" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, Adıyaman'da halka hi- taben yaptığı konuşmada, ka- ra savaşınm başlamasından do- layı büyük üzüntü duyduklan- nı, her iki taraftan da insanla- rın ölmesini istemediklerini söyledi. Türkiye'deki üslerin ülkenin savunmasına yönelik olduğu- nu, "maceraiar için kullanılma- ması gerektiğini iktadara defa- larca söylediklerini" belirten Inönü, şöyle konuştu: "Sayın Özal dün televizyon- da kara savaşuıa girmeyecefi- mizi söyledi. Buna çok mem- nuü oldum. İnşallah sözünü degiştinnez. Bu savaş bitene ka- dar dikkatimizi devam ettirmek zorundayız. Cumhurbaşkanı son dakikada bizi oyuna geti- rebilir." DYP Genel Başkaru Demirel, dün Ankara'da düzenlediği ba- sın toplantısında Dışişleri Ba- kanı Ahmet Kurtcebe Alplemo- çin'in önceki gün ABD'de "Gö- rev bekliyoruz" diye açıklama yapmasıru değerlendirirken de "Dışansı zannediyor ki, Tiirk- iye diye bir yer yok, özal diye birisi var. Türkiye'yi yönetnek- ten aciz insanlar, başka yerleri yönetmeye kalktılar. Türkiye dar geldi. Türkiye'nin kendine mahsus bir Körfez politikası yoktur. Dömen suyundadır. 'Otur' derier oturur, 'Kalk' der- ler kalkar. O hale gerirmişler- dir Türkiye'yi diye konuştu. Savaşın kısa zamaoda bitme- sini umduğunu, sivı] halkın caff kaybımn geride büyük tortu bı- rakacağmı belirten Demirel, "Bu hareketin hedefi sadece Kuveyt'i Irak'ın ettnden kurtar- mak degildir. Hedef bu olsay- dı, bu yapılabilirdi. Hareketia ana hedefi Irak'ı güç otmakUn çıkarmak, Saddam Hüseyin'- den kurtulmaktır. Şimdi kara savaşının ana hedefi, ba ola- caknr. Kuveyt'i kurtarmak, yan hedef haline gelmiştir." Demirel, Türkiye'de ikinci bir cephe açılıp açılmayacağı konu- sundaki düşüncelerini de şöyle açıkladı: "Sayın Özal, 'İkinci bir cep- he açılması söz konusu degüdir' demiyor. 'Gerek kai- mayacaktır, savaş çok çabuk bitecektir* diyor. Aıüaşdryor ki, savaş çok çabuk bitmezse ve koaüsyon güçkrini rahattatmak gerekirse, Türkiye'den de ikin- ci bir cephe »çılması söz konu- sudur. Bu benim tahminim. Türkiye yönetirainin, Türk hal- kına, şarta baglı defil de keshı biçimde Türkiye'den ikinci bir cephe acümayacagmı dıyınu- sı lazımdır." Refah Partisi Genel Başkam Necmettin Erbakan, dün An- talya'da düzenlediği basın top- lantısında, Cumhurbaşkanı Turgut özai'ı "Amerikan uşağı" olmakla suçladı. Erba- kan, ANAP iktidannm sadece Amerika'ya şirin görünmek için kara savaşına girebileceğini öne sürdü. MÇP Genel Başkanı Alpas- lan Türkeş ise, dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısın- da, Sovyet banş planını "ken- di menfaatine göre" bir girişim olarak niteledi. Cumhurbaşkanı Özal'dan kara savaşı değerlendirmesv soruııılıılıık Irak yönetimine aît9 Cumhurbaşkanı dün yaptığı açıklamada Irak'ın Kuveyt'i 2 ağustosta işgaliyle başlayan Körfez savaşının Irak yönetiminin uzlaşmaz tutumuyla kara savaşına döndüğünü belirterek "Temennimiz, Irak'ın halkının senelerdir süren ıstıraplarının dinmesi ve halkın sesine uyan demokratik bir sistemin tesisidir" dedi. AIN&AKA (Cumhunyet Bu- rosu) — Cumhurbaşkanı Tnr- gut Özal, kara savaşının, "tüm sorumlulugunun Irak yönetimi- ne ait oldugunu" söyledi ve "Temennimiz, Irak halkının se- nelerdir süren ısüraplannın din- mesi ve halkın sesine uyan de- mokratik bir sistemin tesisidir" dedi. Cumhurbaşkanı özal, dün saat 17.00 sıralarında Cumhur- başkanlığı Sözcülüğü aracılığıy- la kara savaşına ilişkin bir de- ğerlendirme yaptı. Irak'ın, Ku- veyt'i 2 ağustosta işgaliyle baş- layan Körfez savaşınm, Irak yö- netiminin uzlaşmaz tutumunu sürdürmesi nedeniyle bugünkü kara savaşına dönüştüğünü kay- deden özal, Irak yönetiminin Kuveyt'te sürdürdüğü yağma, tahrip ve her türlü zulmü bugü- ne kadar sürdürme yolunu ter- cih ettiğini belirtti. Türkiye'nin krizin başından beri BM Güvenlik Konseyi ka- rarlarına uyarak "Kan dökiil- meden ve kriz sıcak bir savaşa döuüşmeden Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi gerefini vurgu- ladığım" anımsatan özal, Türkiye'nin savaşın sona erdi- rilmesi için de çeşitli girişim ve çabaları olduğunu kaydetti. Türkiye'nin başta ambargo ka- rarı olmak üzere BM Güvenlik Konseyi'nin tüm kararlannı "en dddi" bir şekilde uygulayan ül- kelerin başında geldiğini belir- ten Özal, banş çabalarının ba- şansızlığa uğramasından sonra da BM kararlan doğrultusunda müttefıklere gerekli desteğin ve- rildiğini ammsattı. Özal "Sava- şın bir an önce bitmesini sagla- mak için de tncirlik Üssü'nün açıldıgını " ifade etti. özal, görüşlerini daha sonra söyle sürdürdü: "Öte yandan gerek BM Gü- venlik Konseyi, gerek uluslara- rası camia, krizin sıcak bir ça- tışmaya dönüşmeden banşçı çö- zümü için her türlü çabayı gös- termiştir. Bu çerçevede, ocak ayında Cenevre'de yapılan Ta- nk Aziz-James Baker göriişme- sinde Irak, ABD'nin önerileri- ni kabul etseydi, bugünkü du- nıma gelinmemiş olacaktı. A>- nca son anda dahi Saddam Hü- seyin'e son bir şans daha tanın- mış ve çok daha önce yapması gerekenleri yerine getirmesi ve BM Güvenlik Konseyi kararla- nna uyması talep edilmiştir. Ne yazık ki Irak yönelimi kendisine tanınan süre içinde Güvenlik Konseyi kararianna uymayı kabul etmemis, buna mukabfl Kuveyt'i tahrip etme ve petrol kuyulannı yakma faali- yetlerini daha da arttırmış ve kara savaşını kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu itibaria bugün içinde bulunduğumuz durumun tüm sorumluluğu Irak yönetimi- ne aittir. Saddam Hüseyin, 12 yıllık ik- lidan süresince memleketini maceradan maceraya sürükle- miş, 8 yıl İran'la savaştan son- ra bu defa da Kuveyt'i işgal ede- rek bütün dünyayı karşısına al- nuştır. Bu yönetimin gecen dö- nemde Irak'taki Kürt halkına karşı kimyasal silah kullanma- sı, unutulacak hadise degildir. Türkiye o zaman 60 bine yakın müİteciyi insani mülahazalarla kabul etmiştir. Bugün de her gün artan sayıda ülkemize sıgı- nan asker ve müİteciyi kabule devam etmekteyiz. Temenni- miz, Irak halkının senelerdir sü- ren ıstıraplannın dinmesi ve hal- kın sesine uyan demokratik bir sistemin tesisidir." Cumhurbaşkanı Turgut Özal, dün Washington'da düzenlenen bale ve ödül töreni ile sona eren Türkiye'nin Amerikalı Dostla- rı Derneği'nin (AFOT) yıllık toplantılan dolayısıyla gönder- diği mesajında da "Ortadogu'- da savaş yaralannı kapamak için çok şey yapılması gerekti- ğini, basannın öncelikle bölge halklan arasında gerçekleşecek işbirhğine baglı olduganu " söy- ledi. Filistin sorununun çözümü, bir ekonomik kalkınma fonu kurulması, banş suyu gibi alt- yapı projelerinin gerçekleştiril- mesinin bölge banşına katkı sağlayacağına işaret eden özal, "Serbest piyasa ekonomisine ve laik bir demokrasiye sahip olan Türkiye'nin, bölge istikran ve refahı için payına düşeni yap- maya haar oldugunu" vurgula- dı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle