Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıoı Cumhunyeî Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkeu adına
Nadir Nadl 0 Gcne! Yayın Mudurü Hasan Ccmal. Mucss«e Mudu'u
EniiK ijjaMıgU. >aii Işlerı M ıdüru Ok«> GOIKSMH. ( ) Haber Meıkezı
Muduru talçııı Bayer. Sa>fa Duzcnı Yönetmenı \lı Acar 0 Temsılcıkr
ANKARA \hmtl T«n. I2V1IR Hikmn Çtlmkaıa, ^ D \ S ^ Çttm \ığenoglu
k Potrıka Cetal B*>t«gK. Dıs, Habtrlcr t»xu« B»ki, Ek 'tiomı Oflgiı T*rfeaa, Iş Se-ıdıka 'şmknn KclnKi. k_Etılr O t a l l s t e r VBKW Kumtu Bashajı Sıdir Nadi
U anbui Haberlerı KnuJ KiHik Egu ~ G*IK*» Ş**1M, ^ur Habeflffi >ecdet Doftt, S-«t Dar >mjn AMtrikıdır tucHmaıt Okta« U t a L tılçift Bay*r H t a ü
Y>n Wt.ar fcem* ÇabtkM Arai, rmı Şatan Mpav Duı<t,mc \Muü»h \ U K < # koordınator Ahatt I t o n h M % M a
Ccmal. Hiknei Çrt,«k«vı O
k . »
Işer trot r^lut % Muhı^üc Bricnt VtMt 0 B J ^ ; Planlam- x * t i (Hmaabe>«otl« 0 Reklam \ J K Tontn 0 Ek >av rlar üowıtsta. Ljar Mmncn. İHua
Hol>« Ak.ol 0 Jart H I M M I Gurer # [>ı«mc Ondcr CHık | b ^ ı I ^ T I Saıl latal 0 Persunt *>*•>•gı B»siaiu<o«lu Sctçuk. Alı Sinnnı. \kmet T»n
Basom w Kr»flA Cumhun>ç! Maıbaaalık *e Gazcucılık T \ Ş Turkocagı Cad 39 41
34334 Is PK 2 « Imuıbnl Td 512 05 05 (20 tıaı) Tdtr I2146 F»x (II 526 60 "2 #
Burotar 4,akara. Zıva Gökalp Blv tnkılap S- No 19 4 Td 133 II 41-4" TelCT 42344 Fax (4) 133
V- 6< % ttmır H Zna Blı 1352 S İ . J . Td 13 12 30. Tcta S2359 Fa» (51) 19 53 60
# A4taM. Inonu Cad 119 S No 1 Ka[ I Trt 19 37 52 (4 hat), Telcx 62155 Fa* (71) 19 25 78
TAKVİM: 20 ŞUBAT 1991 Irasak 5.21 Guneş- 6.46 Oğle: 12.23 Ikındr 15.20 Akşam: 17.50 Yatsı: 19.09
Akyol, YOK'e
yenik düştüy şMilli Eğitim Bakam Akyol, geçen yıl karşı
çıktığı ve YÖK'le kapışmasına yol açan "özel
statülü üniversite"ye Cumhurbaşkanı Özal'
baskısı sonucu boyun eğdi.
ın
HAKAN AYGÜN
ANKARA — MüteveUi he-
yetli "özel statü"deki univer-
site modelinin TBMM genel
kurulunda benimsenmesi ke-
sinleşti. Milli Eğitim Bakanı
Avni Akyol da, geçen yıl
YÖK'le kapışmasına yol açan
modeli Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın desteği uzerine benim-
semek zorunda kaldı. Henüz
yasa değişikliği benimsenmedi-
ği halde YÖK ve bakanlık,
özal'ın adını alacak olan Ma-
latya'daki üp fakultesi hastane-
sine "özel statii" verilmesine
olumlu göruş bildirdi.
Akyol ile YÖK Başkanı
Prof. Ihsan Doğramacı arasın-
da geçen öğretim yüında patlak
veren "YOK yasası savaşı"nı
Doğramacı kazandı. Yeni yasa
tartışması ilk olarak, Doğra-
macı'nın, Milli Eğitim Komis-
yonu Başkanı Prof. Kemal
Karhan ile eski KTÜ Rektöru
Prof. Kemal Giirüz'le ortakla-
şa hazırladıkları ve Maliye Ba-
kanı Adnan Kahveci
tarafından desteklenen, unıver-
siteleTde universite dışından ta-
nınmış kişilerin yer alacağı
mütevelli heyetleri oluşturul-
masını öngören YÖK yasa tas-
lağı ile gundeme geldi. Öğretim
üyeleri ve rektörlerin buyuk ço-
ğunluğu, taslağa "iiniversitele-
re politika karışacağı"
gerekçesiyle karşı çıktılar. öğ-
retim uyelerinin yanında yer
alan Akyol da, bütun yönetici-
lerin öğretim üyeleri tarafından
seçileceği "özerk iıniversite"-
den yana olduğunu kaydetti.
Yeni YÖK yasası hazırlayaca-
ğraı belirten Akyol'a, Doğra-
maa'nın etkısiyle göruş istediği
üniversitelerden yanıt gelmedi
Bu durum Akyol ile YÖK ara-
sında "soğuk nugâriar" esme-
sine yol açtı.
Akyol, YÖK yasasını üniver-
sitelerden göruş gelmezse ba-
kanlık olarak hazırlayacak-
larını bildirdi. Son olarak
geçen yıl sonunda KKTC'de
gerçekleşen Üniversiteler-
aıası Kurul'da, üniversite-
lerden tekrar görüş isteyen
Akyol'a, aradan iki aya yakın
zaman geçmesine karşın yıne
göruş gelmedi. Bu sırada Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ı da
ikna eden YÖK Başkanı Prof.
Doğramacı, öğretim uyelerıne
mütevelli heyetine karşı çıkma
sözü veren Akyol'u zor durum-
da bıraktı. Akyol'da bunun
üzerine bazı üniversitelerde
mütevelli heyetin denenmesi
eğilimi ortaya çıktı. Akyol,
özal'ın ısran ve mütevelli he-
yetini benimseyen demeçleri
üzerine konuya "sıcak" bak-
mak zorunda kaldı.
Doğramacı, son olarak Plan
ve Bütçe Komisyonu Başkanı
Yusuf Bozkurt Ozal ile anlaşa-
rak mütevelli heyetlı ozel sta-
tude universite modelini
öngoren YÖK yasası değişikli
ğinin Plan ve Butçe Komısyo-
nu'nda benimsenmesini
sağladı. Değışiklik sırasında
ABD'de bulunan Akyol, donü-
şünde Başbakan Yddırun Ak-
bulut'un desteğini alarak,
değişikliğin genel kuruldan geri
alınmasını sağladı. Ancak Yu-
suf Bozkurt Özal'ın, Cumhur-
başkanı ÖzaFla temasları
sonucunda uzlaşmak zorunda
kalan Akyol, yasa değişikliği
tasarısına ban "rötuş"laria ra-
zı oldu.
Akyol, böylece yaklaşık bir
yüdır YÖK'le surdürdugu sava-
şı kaybetti. TBMM genel kuru-
lunda önümuzdeki gunlerde ele
alınacak yasa değişikliğinin be-
nimsenmesi için artık hiçbir en-
gel kalmadığı kaydedildi.
Bunun son göstergesi ise Ma-
latya'da İnönü Üniversitesı'ne
bağlı olarak kurulacak olan
Turgut Özal tıp fakultesi has-
tanesine "özel slatü" verilme-
sinin kararlastınlması oldu.
TBMM'dekı yasa değişikliği
benimsenmeden Özal'ın isteği
uzerine bakanlık ve YÖK,
cumhurbaşkanının adını taşı-
yacak fakülte hastanesihe
"özel statü" verümesıne olum-
lu goruş bildirdi. Akyol'un ya-
sa değışiklığıne TBMM'de
"evet oyu" kullanacağı oğ-
renildı.
Ote yandan Akyol, son ola-
rak Turk Demokrasi Vakfı'nda
yaptığı konuşmada, çıktığı ta-
rihten bu yana 50 kez değışti-
rilen YOK yasasını yeniden eie
almarun bır zorunluluk olduğu-
nu ifade ettı. Akyol, mütevelli
heyetli ozel statudeki universi-
te modelinin kendisi yurtdışın-
dayken Doğramacı'nın
girişimleriyle komisyonda be-
nimsenmesini de "YOK siırekli
slalomlar çizi\ or. Bir bana bag-
lı olduklarını söylu>orlar, bir
de ben >okken çeşitli yasal diı-
zenkmelerin peşinde koşuvor-
lar. Ama sonunda benim
dediğim olacak" diye değer-
lendirdi.
Uzun süre kullanılan sentetik kozmetikler, cildin işleyişini bozuyor
Yüzler doğaya döndü
RANSA
Güzel bir cüde sahip
olmak için şu
noktalara dikkat
etmeliyiz:
1- Sindirim sistemi iyi
çalışmah. Kabızlık,
cildi bozan en önemli
etkenlerden biri.
2- Cinsel yaşam
düzenli olmalı.
İlişkideki
doyumsuzluk da cilt
düşmam.
3- Günde 8 bardak su
içmeli.
4- Havasız ve sigara
dumanlı yerlerden
mümkün olduğunca
uzak durmalı.
SERPtL GÜNDÜZ
An balı murau, plasenta, ba-
lina yağı, kafurun, zambak, la-
vanta, bergamut, kaplumbağa
yağı, deniz kestanesi kabuğu,
havuç, limon, ıhlamur, at kesta-
nesi, dut yaprağı ve jojoba...
Kozmetik urunlerinde kulla-
nılan "dogal" maddelerden bir-
kaçı. Günumuzde beslenmeden,
ilaçlara uzanan "doğaya döniış"
kozmetik urunlerinde de yaşanı-
yor. Her canh, doğanın bir par-
çası olduğuna göre insana uygu-
lanacak kozmetiklerin de doğa-
dan olması gerektiğini soylüyor
"biyo-kozmetikçiler."
Kozmetiğin doğal olması için
petrol kökenli madde içermeme-
si gerekiyor. Biyo-kozmetikçiler,
kozmetiğin amacının cildin do-
ğal işleyişine yardıma olması ge-
rektiğini savunuyorlar. Sentetik
kozmetikler uzun süre kullanıl-
dığı zaman cildin doğal işleyişi-
ni engeller hale geliyor.
Atmosferdekı olumsuzluklar,
ozon tabakasının delik olması,
hava kirlıliği, ısı farkları, oksı-
jen azbğı ve buyuk kentlerde ya-
şam. Tum bunların ciltte yaptı-
ğı "tahribat" buyuk...
Pekı ne yapmalı?
"Kargalar niye uzun ^ a r ? "
diye bize soruyor kozmetik uz-
manı Bayram Kiıtukçü. Yanıtı
da şu:
"Yediklerinin posasını hemen
çıkardıkları için."
Yani iyi bir cilt için oncelikle
PÜRÜZSÜZ CtLT tÇtN MASKE — Özellikle bü>ük kentlerde yaşayan insanların cildi alkolsüz
ve kimyasal katıksız bir temizlik sutü ile temizliğe gereksinim duyuyor. Bunun yanı sıra haftada
bir kez maske de püriıısuz bir tene sahip olmak istevenlere önerilivor.
sindirim sisteminin iyi çalışma- bardak su içilmesi, havasız ve si-
sı gerekiyor. Düzenli ve zama- gara dumanlı yerlerden mümkun
nında beslenme. Kabızlık cildi olduğunca uzak durulması.
bozan baş etkenlerden birisi.
Cildi guzelleştiren bir başka
şey de düzenli cinsel yaşam...
"Ancak" diyor Bayram Kıitiik-
çu, "Cinsel Uişkide doyum ol-
malı. Doyumsuzluk strese neden
oluyor ve slres de cildin bozul-
masının baş nedeni. Doyum bü-
tun beynin, butun eklemlerin ve
sinir sisteminin rahatlamasına
yol açar. Rabatlamış viıcut ve
beyin daha fazla kalsiyum ure-
tir. Kalsiyum da cildin doğal
tansiyonudur."
tsviçre'de kozmetik kursu gö-
ren Bayram Kütükçu 7 yıldan
beri bu işle uğrasıyor.
Kütükçü'nun guzel bir cilt
için oteki onerılerı de gunde 8
Cilt bakımının bir "lüks" de-
ğil, insanın kendisine saygısının
bir ifadesi olduğunu söyleyen
Aygül Akdemir, 15 yıldan be-
ri estetisyen olarak çalışıyor. Al-
manya'da 1 yıl kozmetik okuyan
Akdemir'in 32 ayn kozmetik fir-
masından sertifikası var. Akde-
mir'e gore büluğ çağından son-
ra herkes cilt bakımına önem
vermeli.
Büyuk kentlerde yaşayan in-
sanların cıldinin temelde uç şe-
ye gereksinimi olduğunu anlau-
yor Akdemir. Alkolsüz ve kim-
yasal katkısız bir temizlik sutü
ve toniği ile yapılacak temizlik
ve haftada bır uygulanacak
maske. Korunmaya gereksinimi
olan cildin nemlendirilerek ko-
runması için ultraviyole ışmlan-
nı filtre eden bir krem. 1leri yaş-
larda besleyici krem. Bunlara ek
olarak, nemini ve elas-*ikiyetini
çok cabuk kaybeden göz altı için
de göz kremi. Ancak göz altla-
rındaki morlukların ve torba-
lanmaların dolaşım bozukluğu
ya da bobrek üstu bezlerinin ra-
hatsız olmasından kaynaklana-
bileceğıne dikkatı çeken Aygül
Akdemir, kozmetik kullanma-
dan once hekime gidilmesi ge-
rektiğını, temel rahatsızlık gide-
nldikten sonra göz kremi kulla-
nılabileceğini belirtiyor.
Peki doğaya dönen kozmetik-
çiler üninlerinde neler kullanı-
>or?
"Degişik bitkiler kullanıyor-
lar" dıyor Bayram Kütükçü.
Oncelikle arı balı mumu ve es-
kiden kullanılan balina yağı ye-
rine Afrika'da yetişen jojoba
bitkisinin yağı.
Balina yağı yerine, köpek ba-
lığı yağı kullanmaya başlamış
kozmetik ureticileri. Ancak ay-
nı performansı alamaymca Jo-
joba bitkisi saptanmış ve cildin
hücre içi sıvısını (sebum) denge-
lediği için bu bitkiden yararla-
mlmış.
Deniz kaplumbağalannın
katledilmeden kannlarından
belli oranlarda alman yağlar da
bıyo-kozmetikçilerin malzemele-
rinden birisi. Kutukçünün açık-
lamalarına göre, kaplumbağa
yağı cilde "aktivite" kazandırıp
hücre yenilenmesini hızlandırı-
yor. Aynca bitkilerden kafurun,
zambak, lav^nta, bergamut, de-
niz kestanesi kabuğu, at kesta-
nesi, havuç, limon, ıhlamur (en
iyi vücut nemlendiricisi) ve dut
yaprağı özu (yaşlanmayı gecik-
tirici) cildin doğal işleyişine yar-
dıma oluyor.
Baynun Kütukçü, özellikle
kozmetik ithalatçılan ve üretici-
lerinin satış politikalanrun insan
sağlığını ve güvenüıı hiçe saya-
cak biçimde olmaması gerekti-
ğini savunuyor ve kozmetikçile-
rin insan sağhğı ve güvenini sağ-
lamaya özen göstermesi gerek-
tiğini söylüyor. Aynca daha çok
satış yapmak kaygısıyla insanla-
rın gereksinimi olmayan ya da
kullanamayacakları urunlerin
verümemesi gerektiğini savunu-
yor.
Kütükçü ve Akdemir, Turki-
ye capında yaptıklan bir araştır-
mada, Anadolu'da yaylada ya-
şayan bir hanımla, kentte yaşa-
yan bir hanımın ciltleri arasın-
da fark olduğunu saptamışlar.
Kentte yaşayan hanım sanayi
toplumunun getirdiği sorunları
yaşadığı için daha çok cilt bakı-
mına gereksinme duyuyor.
Araştırmalannda şu sonuçlara
varmış Kütükçu ve Akdemir:
Turkiye genehnde kadınların
yüzde 30'unun cildi yağlı prob-
lemli ve akneli. Yaklaşık yuzde
30"tı karma cilde sahip. Yuzde
15'inin ise cildi hassas. Bu kap-
sama girenler daha çok Karade-
niz Bölgesi'nde yoğunlaşıyor.
Geriye kalanlar ise normal ve
kuru cilde sahipler.
Televîzyon
orduyu
dîzegetirdî
MİNE G. SAULNIER
PARİS — Körfez savaşmın
başından beri Fransız televiz-
yonculan ile Fransız ordusu ara-
sında süren çatışma, dun televîz-
yon kanallarının zaferiyle sona
erdi.
Savaşın mediatık yansımasını
denetim altında tutan Askeri
Basın Yaym Dairesi, son olarak
Fransız televizyon ekiplerinin
askeri kameraman ve kamera
asistam ile çekim yapmaları zo-
runluluğunu getirmişti. Fransa
1
nın en büyük 4 TV kanalı, "TF
1", "Antenne 2", "FR3", ve "La
Cinq" bu son kısıtlama uzerine
Fransız ordusunun hareketleri-
ni ekranlara yansıtmama kararı
aldılar.
Görsel medyalann boykot ka-
ran üzerine, Askeri Basın Yayın
Dairesi (SIRPA) dun sabah son
uygulamasını geri aldığını açık-
ladı. Fransız televizyonları iste-
dikleri ekip ve kendi kamera-
manlanyla çalışmayı sürdure-
cekler
Mitterrand'ın yıldızı
öte yandan şubat aymın 16.
ve 17. günlerinde 946 kişi üze-
rinde ömekleme yöntemiyle ger-
çekleştirilen son kamuoyu yok-
laması Fransızlarm Mitterrand'ı
rekor duzeyde desteklediklerini
ortaya koydu. Mitterrand, yurt-
taşlannın %77'si tarafından
destekleniyor ve bunlann arasm-
da V«42'si "yüzde yuz" destek-
liyor. Söz konusu oranlar, sava-
şın başından beri Mitterrand'ın
eriştiği en yüksek "yandaş" sko-
ru.
Fransızlar, ABD Başkanı Ge-
orge Bush'u da %38 oranında
"yüzde >üz" ve ^070 oranında
da "genelinde" destekliyorlar.
1875'te İstanbul sokaklarıKültür Servisi — O zamanlar sakatat
satıcıları sokaklarda gezerdi. Unlü Alman
fotoğrafçı Guillaume Berggren'in objektifıne
takılan da bunlardan biri. Yıl 1875, yer
İstanbul. Almış ciğerleri, işkembeleri
omzuna, duşmuş îstanbul sokaklarına.
Birazdan çekışe çekişe bır pazarlık
başlayacak. Hanımla satıcı elbet bir ortak
noktada buluşurlar. Bu fotoğraf bugun
Mimar Sınan Üniversitesi Resim Heykel
Müzesi'nde açılacak "Asya'nın fatlı
Kıvılarında" başlıkh fotoğraf sergisınde yer
alan fotoğraflardan biri. Alman Kultür
Merkezi'nın onculuğünde duzenlenen bu
sergi 19. yüzyılın ikinci yarısında çekilmiş,
izleyicilen Osmanlı İmparatorluğu sınırları
içindeki arkeolojik kalıntılar, çarşılar ve
kentlerde uzun bir yolculuğa çıkaracak
fotoğraflardan oluşuyor. Yalnız Istanbul'un
gunluk yaşamından değıl Mısır'dan da
çeşitli goruntulerin ver aldığı sergide
Maxime du Camp, August Lorent, J.
Pascal, Sebah, Berggren gıbi oncu
fotoğrafçılarla fotoğraf tarihinin de bir
kesiti sunuluyor boylece. -\dını J. W.
Wıttmer'ın 1837 yılında yaptığı bır tablodan
alan sergide 7 marta dek ılgınç ve gizemlı
bır yolculuğa çıkılabilir.
Özel çevreler için
sekiz yönlti araştırma
Göcek'te krom tesisinin yarattığı kirliliğin
önemli bo>oıtlara ulaştığı belirtildi. Kekova'da
altyapı eksikliğinin halk sağhğı açısından
ciddi bir sorun oluşturduğu anlatıldı.
HAKAN KARA
tZMİR — Ege'de ozel çevre
koruma kapsamına alınan dört
alanla ilgili olarak Ege Üniver-
sitesi Çevre Uygulama ve Araş-
tırma Merkezi tarafından Baş-
bakanlık Özel Çevre Koruma
Kurulu Başkanlığı'na sekiz araş-
tırma projesi gönderildi. Çevre
Uygulama ve Araştırma Merke-
zi Başkanı Prof. Munir Özturk,
saptanan bolgelerde gerçek bır
korumanın sağlanabilmesı için
alanların ekolojik ozellıklerinin
bilinmesinin onem taşıd\ğını
vurguladı.
Altı bilim adamından oluşan
bır ekip tarafından Ege*deki ozel
çevre koruma bölgelerınde yapı-
lan ön çahşmada, çeşitli sorun-
lar saptandı. Göcek'te krom te-
sisinin yarattığı kirliliğin önemli
boyutlara ulaştığı, Kekova'da ise
altyapı eksikliğinin halk sağhğı
açısından ciddi bir sorun oluş-
turduğu vurgulandı. Pamukka-
le'de doğa harikası travertenle-
rin uzerine yapılan oteller ve je-
otermal sulann kullamıru onem-
Burdur
golunun
umudu
dikkuynık
İZMİR (Camhurijet Ege BB-
rosu) — Dunyada türu tukenme
tehlikesiyle karşı karşı>a olan
dikkuyruğun son sığınağı Bur-
dur Golu. Dıkkuvruk ordekle-
rinin dunyadaki toplam popü-
lasyonu 12 ile 13 bin arasında
tahmin ediliyor. Burdur Gölu'-
nde 4 şubat tarihinde DHKD
uzmanları tarafından yapılan
sayımda ise gölde 10 bin 927
dikkuyruğun yaşadığı saptandı.
Ancak dıkkuyruk son sığınağın-
da da rahat değıl. Burdur Gö-
lu'nde yoğun kırlenme en bu-
yuk tehdidı oluşturuyor.
Burdur Belediye Başkanı Ar-
mağan İlci dıkkuyruklara
"kurtancı" gözuyle baktıklanm
belirterek. "Burdur Gölü gibi
doğal bir guzelliğin koruma al-
tına alınması, kirliliğin onlen-
mesi için çabalarımız sonuçsuz
kaldı" diyekonuştu.
li bır sorun olarak ortaya kon-
du. Gokova Korfezi'nde de sant-
ralın çalışmaya başlaması duru-
munda ortaya çıkacak kirülikten
endişe duyulduğu belirtildi.
lkı ay once kurulan Ege Unı-
versitesi Çevre Uygulama ve
Araştırma Merkezi tarafından
Özel Çevre Koruma Kurulu Baş-
kanlığYna iletilen iki yıllık sekiz
araştırma projesi, koruma böl-
gelerindeki bitki onusünu, hay-
van populasyonunu, halk sağlı-
ğını tehdit edecek faktörleri,
turizm-çevre ve tarım-çevre iliş-
kısini sergileyıp sorunlara ihşkin
çozüm onerısi getırmeye yöne-
lik. Merkez Başkanı Prof. Öz-
turk, bu çalışmalarla elde edile-
cek bulguların saptanan bolge-
lerde ne tur bir korumanın ger-
çekleştirilmesi gerektiği sorusu-
na yarut getıreceğıni belirtti. Ko-
ruma çalışmalarının başarıya
ulaşması açısından bölgelerin
ekolojik değerlerinin iyi bilin-
mesinin buyuk onem taşıdığını
vurgulayan Prof. Ozturk, ger-
çekleştirilen on çalışma sonucu
koruma bolgelerinde saptanan
sorunlar konusunda şu bilgileri
verdi:
"Kekova, doğal ve arkeolojik
SİT. Burada hiçbir inşaata nıh-
sat verilmemesine karşın birçok
yerde inşaat yapılmış. Şimdi de
altyapı sorunlan giderek artmış.
Bölgeye gelen turist sayısı gide-
rek artıyor. Ancak halk sağhğı
açısından ilkel yöntemler uygu-
lanıyor. Içme sulan sağlıksız, tu-
valetler de oyle. Burada halk
sağhğı açısından gerçekten
önemli sorunlar var. Pamukka-
le'de de sorunlar var. Bütiin
alandaki otellerin acilen kaldı-
nlması ve başka yeriere tasuuna-
sı gerekir. Ancak oradaki vatan-
daş ben 20 yıldır burada duru-
yorum, nereye gideceğim di>e
soruyor. Aynca burada beledi-
ye oteli de var. Halk ise jeoter-
mal suyun oteller tarafından tu-
tulduğundan şikâyetçi. Su bana
gelsin diyor. Bazılan bunu sula-
mada kullanmak istiyor. Aynca
bir yerde jeotermal suya insan
dışkısı kanşıyor."
Göcek'te bulunan krom fab-
rikasından çıkan sızmtılann çev-
re kirliüğine yol açtığını vurgu-
layan Prof. Öztürk, "Bölgede
>nşayanlar, aynı zamanda gö-
nintü de bozan bn fabrikanın
bir an once buradan kaldınlma-
sını istiyorlar" dedi.
TÜTAV'dan
ödül
• ANKARA (AA)— Türk
Tanıtma Vakfı'nın
(TÜTAV), Türkiye'nin
dunyaya tanıtımına katkılan
nedeniyle Italyan Türkolog
Ord. Prof. Dr. Anna
Masala'ya 1989 yıh ödülü,
dun duzenlenen törenle
verildi. TÜTAV Kultür
Evi'nde yapılan törende
konuşan TÜTAV Başkanı
Kemal Baytaş, Türkiye'nin
dış dunyaya tanıtımına
önemli katkılarda bulunan
kişi ve kuruluşlara, 1985
yıhndan bu yana tanıtma
ödülleri verildiğini
hatırlattı. Baytaş, Roma
Üniversitesi Türkiyat
Enstitusü Başkanı Ord.
Prof. Dr. Masala'nın
mazereti nedeniyle 1989 yıh
ödül törenine
katılamadığını hatırlatarak
törenin bu yuzden bugün
düzenlendiğini söyledi.
Borsa davası
• tstanbul Haber Servisi
— İTÜ Maçka bınasının 49
yılhğma Hazine"ce ÎMKB'ye
kiralanması üzerine, İTÜ
Rektörlüğü'nce İMKB ve
Maliye Bakanlığı aleyhine
açılan tapu kaydmın
düzeltilmesi davasının
görülmesine devam edildi.
İstanbul Idare Mahkemesi
ise 7 şubat 1991 tarihli
duruşmada 2. kez, 9
aylığma yürutmeyi
durdurma kararı verdi.
Hazıne ve tMKB avukatlan
mahkemeden bir an önce
bir karara vanlmasını
istediler. Mahkeme, tdare
Mahkemesi'ndeki davanın
sonucunun beklenmesi
kararını verirken, İMKB ve
Hazine avukatlannın
sunduğu belgeyi "davayla
ilgili olmadığı" gerekçesiyle
kabul etmedi.
Lambada
yasaklandı
• MANİLA (AA) —
Brezilyalılann unlu
lambada dansı, Filipinler'in
guneyindeki bazı okullarda
"fazla iç gıcıklayıcı" olduğu
gerekçesiyle yasaklandı. Bir
gazetenin bildirdiğine göre
geçen yıl Kaoma grubunun
video İclibiyle tüm dunyaya
salgın hastahk gibi yayılan
ve gençleri "esir eden"
kıvrak ve "seksi" Lambada
dansı, güneydekı
Zimboanga kenti belediye
başkanı tarafından
okullarda yasaklandı.
Belediye Başkanı Vitaliano
Agan, "Bu tur uçarı
danslar, eğitsel kol
etkinliklerinden çıkanlmah"
dedi.
033'e günde 20
bin mesaj
• ANKARA (AA)— Çağn
cihazlarına mesaj
gonderilmesine aracıhk
eden 033 servisi,
şehirlerarası üaet sistemine
gore çalışıyor. Çağn
cihazına mesaj göndermek
isteyenler, bu servisle
yapacakları bir dakikalık
görüşme için 1400 lira
odüyorlar. Mesajlar resmi
tatil ve bayram günleri ile
18.00-08.00 saatleri arasında
yazdınlırsa, göruşmenin
dakikası için ödenecek
ucret 800 liraya duşuyor.
Çağn cihazlanna mesaj
ucreti, mesajm uzunluğuna
gore değil, 033 servisinin
meşgul edildiği sure ile
belirleniyor. Turkiye
genelinde yaklaşık 27 bin
çağrı abonesi bulunuyor.
Bu abonelere günde
ortalama 20 bin mesaj
çekiüyor.
Noel Baba'nın
doğum yeri
• ANTALYA (AA)—
Akdeniz Üniversitesı Fen ve
Edebiyat Fakultesi
Arkeoloji Bölümü Başkanı
Prof. Fahrı Işık, Noel
Baba'nın yeri olan
Patara'da ortaya
çıkanlabilecek bir yazıtın
ileride buraya kutsal bir
içerik kazandıracağmı ve
Patara'yı Hıristıyanlann
uğrak yeri haline
getirebileceğini one sürdü.
Fahri Işık yaptığı
açıklamada, Noel Baba
adıyla bilinen Aziz
Nikolaus'un, l.ö. 12. yüzyıl
belgelerine göre büyük
olasılıkla İ.O. 4. yüzyılda
Patara'da doğduğunu
belirterek, "Ancak elimizde
kesin belgeler yok. Noel
Baba'nın Patara'da
doğmadığını iddia edenler
var. Eğer etkinliğini
sürdurdüğü kiliselerden
bınnde Azız Nikolaus'un
burada doğduğunu
kesinleştiren bir yazıt
bulunabilirse, Patara,
Hıristiyanlann, Nikolaus'la
ilgili uğrak yeri olabilir. Bu
Türk turizmi açısından da
çok yararlı olur" diye
konuştu.