Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 SPOR 20ŞUBAT 1991.
Merkez Hakem Komitesi Başkanı MuvahhitAfır'den eleştirilere tepki
Hakemlere yüklenmeyinGazetelerde çıkan "Adaletin bu mu Sadık, Erman galip,
kara cüppeliler" gibi eleştirilerin hakemlik müessesesine zarar
verdiğini söyleyen MHK Başkanı Afır, "Eleştirinin de bir
dozu olmalı. Avrupa'da böyle eleştiri yok" diye konuştu.
Başarı ortalamasının yüzde 80 olduğunu ve hakemlerin maçın
kaderini etkileyecek hatalar yapmadıklannı belirten Afır,
"Hakem nadir bir çiçek gibidir, fazla koklarsanız solar,
koklamazsanız gücenir. Ortasını bulmak gerek" dedi.
ARİF K1Z3LYALIN
"Erman gsfip", "Adaletin bu mu Sadık?", "Ka-
ra cüppeiiler", "Ah şu hakcmkr", "Yeşü sahanın
Saddam'ı."
Evet, bu gazete başbkları, spor kamuoyunun
şu anki gündemini oluşturuyor. Lvg ve kupa he-
yecanının donığa çıkması üe birlikte başlayan ha-
kem hatalan ve beraberinde gelen "sert" eleşti-
riler, hem Merkez Hakem Kurulu'nu hem de ha-
kemleri zor durumda bıraktı.
Her maç sonrası gazetelerde hakemlere karşı
yapılan eleştirileri üzüntü ik okuduğunu ve bu
ttir yayınlarla hakeralik müessesesinin büyük za-
rar gördüğünu söyleyen MHK Başkanı Muvata-
fcit Afir, "Hakemlerin uzerine fazla gidiyorlar.
Eleştiriye açıgız. ama bu kadan da fazla" dedi.
Ligin ük yansının bitmesi üe birlikte duzenlenen
seminerde, 1. ligde maç yöneten tüm hakemlere
çeşitü uyanlarda bulunduklannı ve bu uyanla-
nn karşıhğını da 2. yarının başlaması ile birlikte
aldıklannı söyleyen MHK Başkanı, hakemlerin
% 80 başarılı olduğunu kaydetti ve şöyle konuş-
tu:.
"Hakemterimizk yapüğımız diyaloglarda ha-
talannı söyledik, uyardık ve 2. yan ile birlikte ay-
m hatalan yinelememeye çahstüar. Ancak 2. dev-
rede hedeflerin çogalması ve ligde sona gidildikce
şampiyon-düşme mücadelesinin kızısması, heye-
canı ve stresi arttırdı. Sonaç olarak da hakemle-
re eleştiriler başladı. Gazetelerden okuyoruz, eleş-
tiri alan hakemlerimiz çof unlukla takdir hakla-
n nedeniyle yıpraülıyorlar. Bir pozisyon hakeme
göre penalüdır, 9 kusurlu harekeıten biri vapıl-
nuştır, penaltıyı verir; ama tribüııdeki adam karşı
çıkar. Keza kartlarda da bir pozisyonda kart çı-
kanr, daha sonra çıkaraaz; bu, hakemin takdir
hakkMbr. Sezgisidir. BU eleştiriye açıgız, ama ya-
pua olmak kaydı ile. Şİmdi birtaakemidüşanün,
"Saddam, vicdansız' diyorlar. O hakem ertesi
hafta yine maça çıkacak. Elbette bu eleştiriler-
den etkilenir. Eleştirinin de bir dozu olmalı."
Yabancı basıru sürekli olarak Izlediklerini ve
hakemlere Türkiye'deki gibi hiçbir ülkede yük-
lenilmediğini de kaydeden MHK Başkanı Afır,
"Adamlar, iki satır, hakem kötü günündeydi di-
yorlar ve olay bitiyor. Bizde ise günlerce yazıyor-
lar da yazıyoriar. Bu işin bir orta nokUsı olma-
h. Bir hakem dostum, 'Hakem, nadir biı çiçek
gibidir, çok koklarsanız solar, ama koklamazsa-
nız da gücenir' dedi. tşte biz futbol camiasında
bu söztt benimsemeliyiz. Yoksa bu eieştirikrie bir
yere vanlmaz" diye konuştu.
Merkez Hakem Komitesi Başkanı Muvahhit
Afir, şu an için hakemierin eleştirilere hedef ola-
cak kadar kötü yönetim göstermediklerini, ak-
sine büyiik eleştiriler alan İhsan Türe'nin, (G.
Saray-Beşiktaş kupa maçını yönetmişti) 120 da-
kika boyunca oyuna hâkim olduğunu da vurgu-
layan Afir, "O maçta hakem Türe, bir futboku
kadar koştu, yonıldu; maçın kaderini etkileye-
cek bir haU da yapmadı. GalaUsaray'ın goiün-
de top dışandan ortalandı deniyor, bunu yazan-
lar herhalde kuralı bUmiyor. O pozisyonda haU
varsa bile bu suç Türe'nin degü, o çizgiye bak-
makla görrvli olan yan hakemindir" dedi. Afîr,
şu an hakemler açısmdan bir önleme gerek ol-
madvğım, ancak hata oranımn artması halinde
baa hakemleriH dinlendirüebUeceğim de belirtti.
Baa takım yöneticilerinin gazetelere verdikleri,
"Futbolcumuzu hakemler hiç kommuyor" şek-
lindeki demeçlere de bir anlam veremediğini kay-
deden Afir, sözlerini şöyle noktaladı: "Dünya-
nın her yerinde ayagında fazla top tutan oyunca
sertlige maruz kalır. Hakem, kaat varsa elbet ih-
tarda balnnur ve karünı kuUamr."
Ertelememaçları
bugünoynanıyor
F. Bahçe, Boluspor; G. Saray,
Zeytinburnuspor ve Sanyer de Bakırköyspor
önünde puan arayacak. Maçların başlama
saati 14.00.
Spor Servisi — Yoğun kar ve
kötü hava koşullan nedeniyie
ertelenen Galatasaray-
Zeytinburnu, Fenerbahçe-
Boluspor ve Bakırköyspor-
Sarıyer maçları bugün oynanı-
yor.
Lig fıkstürü geregi 2-3 şubat
tarihlerinde oynanması gere-
ken, ancak Futbol Federasyo-
nu tarafından bugüne alınan
17. hafta maçları saat 14.00'te
başlayacak. Magic-Box, G.
Saray-Z. Burnu ve F. Bahçe-
Bolu maçlannı dönüşümlü ola-
rak naklen yayımlayacak.
G. Saray - Zeytmburnu
Erteleme maçlarının en
Snemlisi, kuşkusuz şampiyon-
luk mücadeksi veren Galatasa-
ray ile ligin dibinden kurtul-
mak için çabalayan Zeytinbur-
nuspor arasındaki karşılaşma.
2. yanya çok kötü bir giriş. ya-
pan ve 5 puanhk farkı eritip
zirveyi Beşiktaş'a kaptıran Ga-
latasaray, bugünkü 90 dakika-
da şeytanın bacağını kırmak
için sahaya çıkacak. G. Antep
yenügisi sonrası kanşan ve tek-
nik direktör YılmazVücetürk'-
ün görevine son veren Zeytin-
bumuspor ise bu karşılaşmada
•var olma savaşımı' verecek.
Ali Sami Yen Stadı'nda oyna-
nacak karşılaşma saat 14.00'te
başlayacak. Maçı Yüksel Ok-
çnoğlu yönetecek.
F. Bahçe-Bolu
tkinci yanya iyi bir giriş ya-
pan ve 3 maçta 3 galibiyet elde
eden Fenerbahçe bugün Bolu-
spor'la karşı karşıya geliyor.
Tehükeli bölgeye girmemek
için mucadele veren Boluspor
ile Fenerbahçe arasındaki maç
saat 14.00'te başlayacak. F.
Bahçe Stadı'ndaki karşılaşma-
run hakemi Ethem Atasoy.
Bakirköy-Sanyer
Bugün bir başka erteleme
maçı ise Bakırköyspor ile San-
yer arasmda oynanacak. Kupa-
ya çeyrek fınalde veda eden iki
ekip arasındaki maç saat'
14.00'de Şenlikköy Stadı'nda
yapüacak. Karşüaşmayı Yusuf
Namoğlu yönetecek.
tki maç TVMe
Magic-Box, G. Saray-Z.
Burnu, F. Bahçe-Bolu maçla-
nnı dönüşümlü olarak yayım-
layacak. Aynca üç maç da rad-
yodan yayımlanacak.
KARMATOTO
7 «onyı-GJmd»
t^Bumu-Aydn
12.YWM-G0Plȉ
m
16ÇUbuk-SM5
1-0
1-0-2
1-0
1-0
2-0-1
2-0-1
1-0
0-1
1
2-0
7-0
1-0
i-«
1-0
1-fl
1-2-0
1
i-o-a
1-0
1
2-0
2*1
1-0
1-0
1
2-0
2
1
1-0-2
1-0-2
1-0
1
1
1-0
1-0
1
2-0
0-14
1-0
1
0-1-2
0-2
0-2
1
1
1-0-2
1
1
1
0-1
0-1
1
0-2-1
0-2-1
1
1
0
0-2
0
0-1
1
0-1-2
0-1
1
1
1*2
1-0
1-0
2-1-0
04
1-2-0
1-0
1
2-0
2
1
1-0
2-1
1
1
1
1-0
1-0
1
2-0
0-2-1
0
0
\
2-0
2-0
1
1
2*1
1
1
0-1-2
1-0
1
24
2-0
1-0
1-0
1-0
2-0
2
1
1
0-2-1
0-2-1
0
SPORUN YAŞI YOK — 42 yaşındaki Ata ve 35'lik DUnya, 20 yaşındaki Murat ve Nasip ile aym takımda mucadele ederken Yeşfl-
yurt Kulübü'nüH 35 yaşındaki aa Yasemin de 1976 dogumlu Çigdem ve Aylin ile aynı formayı giyiyor.
Takım arkadaşları çocuklanyaşında
Voleybolda iki nesilbir arada
F. Bahçeli Ata Onar ve Dünya Baltacıoğlu ile Yeşilyurt
kulübü voleybolculanndan Yasemin Ersöz voleybola
başladığında takım arkadaşlarından bazılan daha dünyaya
gözlerini açmamıştı.
ALEV ANAKÖK
Zaman kavramı çok değişik şekillerde
yorumlanır. Bazı kişiler geçmeyen
zamandan yakınırken bazılan da
zamanın hızla akıp gitmesinden şikâyet
ederler. Aslında iki gnıp da hakhdır.
Şartlara göre bu konudaki yonım
sürekli değışebilir. Ne var ki sporcular
için zamanın değeri ilginç bir seyir izler.
Yaşlan ilerledikçe belki fıziki yönden
zorlanırlar, ama teknik yönden daha
iyiye ulaşırken yıllann verdiği
deneyimleri en büyük kazançlandır.
Hatta öyle bir an gelir ki bazı
takımlarda yan yaşındaki gençlerle
mucadele eden sporculara rastlanır. lşte
bunlann başuıda da Fenerbahçe'den Ata
Onar ile Dünya Baltacıoğlu ve
Yeşilyurt'tan Yasemin Ersöz gelir.
Onlaıa sorarsanız söyleyecekleri şey
aymdır. "Zaman ve yaşın ne önemi var,
önemli olan insanın gönlünün genç
olmasıdır." Onlara hak vermemek elde
değil. Şu anda 42 yaşındaki Ata ile 35
yaşındaki Dünya, 20 yaşındaki Murat ve
Nasip ile aynı takımda yan yana
oynuyorlar. Bu iki genç oyuncunun yaş
toplamlan Ata'ya yetişmelerine
yetmiyor.
Bu konuda en güzel espriyi zaman
zaman Dünya yapıyor ve Murat ile
Nasip'e dönerek "Ben voleybola
başlsdıgımda sider daha dogmamıştınız
bile"diyor. Doğru söze ne denir.
Gerçekten de Dünya'nın spora 13
yaşında başladığını düşünürsek Murat
Dünya'ya "Merhaba" dediğinde Dünya
3, Ata ise 8 yıllık sporcuydu.
Yeşüyurt'un başanlı oyuncusu Yasemin
Ersöz 35 yaşında. Takım arkadaşlan
Çiğdem ve Aylin 1976 doğumlu. Yani
14 yaşındalar. Onlar doğduğunda
Yasemin 7-8 yılhk sporcuydu. Şimdi
onlar aynı forma ile takımlanrun
başansı için mucadele ediyorlar. Böyle
olunca gel de bu sporculan, bu
yaşlanna karşın spora devam etmeleri
nedeniyle alkışlamadan dur. Sanırım
sizler de benimle aynı fıkirdesinizdir.
Cumartesi iki
naklen yayın
• Spor Servisi—
Cumartesi günune alınan
Karşıyaka-Adanaspor ve
Beşiktaş-Bolu maçlan
TV'den naklen
yayımlanacak. TKT,
Karşıyaka-Adanaspor,
Magic Box da Beşiktaş-
Bolu maçlannı ekrana
getirecek. Aynca Futbol
Federasyonu dün aldığı
kararla daha önceden
cumartesi gününe alınan
Trabzon - G. Birliği maçını
yeniden pazar günune
kaydırdı.
Rövanş
TürkiyeVie
• ANKARA (AA) —
Devlet Bakanı Ismet
özarslan, Eti Bisküvileri
eltopu takımının
Almanya'nın TV
Grossawallstadt takımı ile
rövanşı Türkiye*de
oynayacağını bildirdi.
özarslan, yaptığı yazıh
açıklamada, girişimler
sonucunda, Almanya
Dışişleri Bakanlığı'nm
rövanş karşılaşması ile ilgili
olarak Uluslararası Hentbol
Federasyonu'na bilgi
verdiğini belirtti.
Yerüci ilk 30
9
da
• Spor Servisi— Castrol
Ralli ekibinin pilotu Emıe
Yerlici Uluslararası
Otomobil Sporlan
Federasyonu tarafından
verilen B sınıfı sürücü
unvanı ile dünyanın en iyi
ilk 30'u arasına girdi.
Loto devretti
• Spor Servisi— Spor-
Loto'nun 26. haftasında 8
bilen çıkmayınca 1 milyar
95 milyon lira bir sonraki
haftaya devretti. 7 bilen 35
kişi ise 26'şar milyon lira
kazandı.
G.SARAY UMUTLU
Denizli:
Kazanmak
zorundayız
Spor Servisi — Erteleme tnaçında bugun Zey-
tinburnuspor ile oynayacak Galatasaray, hazır-
hklarını tamamlayarak maç saatini beklemeye
başladı.
Sakat olan Muhammed, Zeytinburauspor ma-
çı kadrosunda yer almazken, grip olan Metin'in
durumu bugün kesinlik kazanacak. Aynca Zey-
tinbumuspor tnaçında Metin'in yerine sol kanat-
ta luga/uı, Muhammed'in yerine ise Erdal'm gö-
rev yapacağı bildirildi.
Teknik Direktör Mustafa Denizli, Zeytinbur-
nuspor maçında ahnacak bir galibiyetin Galata-
saray'ı yeniden eski günlerine döndüreceğini be-
lirterek "Rakibimizi yenerek bir an evvel içinde
bulunduğumuz kötü psikozdan kurtulmak ve iyi
günlere dognı yol almak amacındayız, kazanmak
zorundayız" dedi.
Galatasaray antrenmanını Futbol Şubesi So-
rumlusu Yurdaşen Karahasan ile birlikte izleyen
Kulüp Başkanı Alp Yalman, tesislerde takımın
son durumu hakkında gazetecilerin sorulannı ce-
vapladı.
Yalman, oynanan maçlarda Galatasaraylı fut
bolculann sert hareketlere maruz kaldıklannı bi
direrek "Hakemler çifte standart uyguluyor" de-
di.
Borç 17.5 miiyar
Galatasaray'ın 1991 yılı bütçesinin 51 milyar
lira, 1990 yüından kalan borç miktannın ise 17.5 DENİZLİ — CSaray Teknik Direktörii DenizU,
milyar lira olduğu bildirildi. 'Gol atamıyoruz' diyor. (Mustafa Ersoy)
Hiddink*in bugünkü maçta gönev vermesi bekleniyor
F.Bahçe'de gözler Semih'te
Spor Servisi — Fenerbahçe'-
de gözler Semih'e çevrildi.. Uzun
bir süre yedek bekleyen genç fut-
bolcu ile 3 günden bu yana özel
olarak ilgilenen teknik direktör
Guus Hiddink bugünkü Bolu-
spor maçında büyük olasıhkla
Semih'i ilk ll'de sahaya sürecek.
Yönetim Kurulu üyelerinin de
Semih'in oynaması için teknik
kadro ile görüştügü öğrenilir-
ken, Rıdvan'ın Boluspor'a kar-
şı forma giymeyeceği bildirildi.
Boluspor maçı ile ilgili olarak
görüşlerini açıklayan Fenerbah-
çe Teknik Direktöru Hiddink,
"Zor maç olacak. Boluspor li-
gin iyi futbol oynayan takımla-
nndan biri" dedi.
Bu arada Fenerbahçeü futbol-
culara 3'er milyonluk Sanyer
maçı primleri dağıtıldı.
Aliço sakat
Basketbol takımının oyun ku-
rucusu An Limoncuoğlu (Aliço)
bileğinden sakatlandı. Ayagı
bandaja alınan tecrübeli oyun-
cunun bu hafta oynayamayaca-
ğı belirtildi.
Yorumlara eleştiri
ÖMER O2AN (Miili Basketbol Hakemi)
Cumhuriyet gazetesinin ciddiyetini, 1 Şubat 1991 tarihinde
yolladığım yanyı yayınlamakla bir kere daha ispat ettiğiniz için
tesekkür ederim. Ancak "Basket Yorum" kösesinde Sn. Ahmet
Kurt'un yazılan beni ve gıyabımda hakem camiasını suçlaya-
cak şekilde çıktığı sürece galiba ben de içinizden biri olacağım.
Geçen yazımda belirttiğim ve kendisine telefonda söylediğim
gibi her zaman tartışmaya ve eleştirilere açığun. Fakat kendi yaz-
dığı ve olayı tam bUmediği için yanlış yorum yaptığı bir yazısı
tarafımdan eleştirildiği için kabullenememiş ve ikinci yazısını
tüm hakem camiasını suçlayan, itham eden bir şekilde yazmış-
tu-. Bir kişinin, yanlış şekilde eleştirildiği zaman cevap hakkını
kullanması; eleştiriye açık olamayan, dedığim dedik bir kişi ol-
duğunu mu gösterir? Bir spor yazan tabu mudur ki, haksız eleş-
tiriye ufradığma inanan bir hakem, olayı doğru bir şekilde an-
lattıgı için eleştiriliyor? Sn. Kurt'un yazdıgı gibi "Kurallar yo-
ruma açık ise, yorumlar da eleştiriye açık olmahdır:'
Hakemler tombaladan çıkmıyor, sporun içinden geliyor. Şah-
sım adına şunu söyleyebilirim ki 1959 yılında basketbola başla-
dım. Kendi çapımda bir sporculuk (Demirlibahçe, Yenişehir, Jan-
darmagücü, Mülkiye) ve iki yıl da antrenörluk yasamımdan son-
ra basketbol hakeraliğine başladım. Hakem arkadaşlanmın geç-
mişi de benzerdir, dolayısı ile hiçbirimiz spor camiasından ay-
n, yöneticiler ve sporcular üe birlikte olmaktan çekinen kişiler
değiliz. Deplasmanda çogu zaman yöneticiler, oyuncular ve ha-
kemler aynı uçakla seyahat etmekte, aynı otelde kalmakta, maç-
tan sonra maç kritiği birlikte yapılmakudır. Sn. Kurt'un çiz-
meye çalıştığı tabloda hakemler kimseyi yamna yaklaştırmayan,
tartışmayan kişiler gibi gösterihnektedir. Bunun hatalı bir dü-
şunce olduğunu, hakemlerin de sporun içinde kişiler olduğunu
bilmesi gerekir.
Basketbol hakemliği, kişilerin kendi özel yaşamlan ve mes-
lekleri dışmda boş vakitlerini değerlendirmek için yaptıkları
amatörce bir hobidir, gelir kaynağı ve kendisini tatmin yolu de-
ğildir. Sn. Kurt bazı hakemlerin basketbol dışındaki hayata na-
sd uyum sağladıklannı merak ettiğini yazıyor. Her insan gibi
bizlerin de bir sosyal ve özel yaşantınuz var ve çoğumuzun güç
gösterisine girmek gibi bir çabamız yok. Üstelik hakemlik, ya-
şantunızın çok az bir bölumünde yer alıyor. Dolayısıyla Sn.
Kurt'un tabiri ile 'tarüşılmaz sandıgunız gücümüz'ü bir ahşkan-
lık haline getirip günlük yaşantımıza uygulamaya çahşmamız
biraz gerçek dışı olur herhalde.
Sn. Kurt'a hakemlerin eğitimi için bir video kasetinin hazu"-
landığını telefon görüşmemizde ben söyledim. Ama "bunu ha-
kemlerden başka gören yok" diye yazması, konuyu araştırma-
dığını sadece duyduklan ile yetindiğini ve duygusal davranışlar
içinde olduğunu göstermektedir. Söz konusu kasetin hazır olup
olmadığmı bilmediğim gibi, gizlice değil, gazeteci yazar Sn. Te-
oman Güray'ın yardımı ile hazırlanmaktadır.
Sn. Kurt ile bu tür bir yazışma içine girmek istemezdim, ama
gerekçesini bUmeden yanlış yonımladığı bir karan eleştirmekle
kalmayıp şahsımı kullanarak saygınlığı olan bir camiayı bu şe-
kilde eleştirmesi hakikaten üzücüdür. Bu yazı eleştiriye taham-
mülsüzlükten değil, okurlann bu tür konularda tek taraflı yo-
rumlara kapılmamalan amacı ile yazıldı.
Sn. Kurt'un kafasında hakemlerle ilgili kanşık düşüncelerin
aydınlığa kavuşturulması için her türlü yardıma hazınm.
HAJbv
lALIK ABDÜLKADÎR YÜCELMAN
Çift mi, tek mi?
Çeyrek fınalde Beşıktaş KU-
padan elenince kupa maçla-
nnda yine eskiden olduğu gi-
bi "çift maça dönülsün" gö-
rüşü gündeme geldi.
Kupada maçlar yıllardır
hep çift maç olarak oynanır-
dı. Oysa son yıllarda birkac
A/rupa ülkesı, özellikle de Al-
man sistemi benimsenince
kupa maçları teke indi.
Gerçi kupada tek maç he-
yecan ve hırs getiriyor; ilk ma-
çın bir formalite olmasından
ötürü, "nasıl olsa ikinci maç
var" görüşü kupadaki heye-
canı düşürüyordu. Ama bir de
ortada heyecanı bastvnp, ku-
lüplerin mali bitikliğine tuz bi-
ber ekecek bir durum söz ko-
nusu. Çünkû kupada tek maç
kulüplere bazı sorunlar da
getirdi.
Bu sorunların en belirgini
tek maç nedeniyle naklen ya-
yın konusunda. Örnegin
Fenerbahçe-Sarıyer maçın-
da; karşılaşma Fenerbahçe
stadında oynandığı ve itk ku-
ra çekiminde Fenerbahçe'nin
adı çıktığı için naklen yayını
Magic Box gerçekleştirdi ve
parayı da Fenerbahçe aldı. Ya
Sanyer... O da hava aldı. Sa-
nyer'ın r&razının, Magic Box'a
karşı tutanaklar hazırlanması
gibi önlemlenn nasıl sonuçla-
nacağı belli değil.
Ama bu ülkede adalet ve
yargıçlar varsa Sanyer'in de
naklen yayında hakkı olduğu
kabul edılecektir. Eğer kura-
da Fenerbahçe'nin adı yerine
Sanyer'in adı önce çıksaydı,
o zaman maçı TRT mi vere-
cekti? Ve acaba o zaman Fe-
nerbahçe yayın hakkı istemi-
yecek miydi? O da yanlış
çünkü o durumda da Fener-
bahçe'nin yayın hakkı isteme-
si kadar doğal bir şey ola-
mazd». Sonuç olarak kurada
bir takımın adının önce veya
sonra çıkması bir kulübe mil-
yonlara mal olmamalıdır.
Aynı şekilde Trabzonspor -
Bakırköyspor maçını düşüne-
lim. Ve tabii Ankaragücü - Ay-
dınspor maçını da. Eğer TRT
isteseydi bu iki maçı da nak-
len yaymlayabiürdi. Ama on-
da da 3 büyükler tutkusu var.
3 büyükler olmazsa naklen
yayına itibar etmryor. Gelelim
konumuza, eğer TRT bu iki
maçı da yayınlasaydı naklen
Vayın için sadece Trabzon-
spor'a ve Ankaragücü'ne mi
para ödeyecekti? Tek maç ol-
duğuna, Bakırköyspor ile Ay-
dınspor elendiklerine göre bu
iki takımın maçı naklen yayın-
landığı halde tek kuruş para
alamamalan biraz insafsızlık
ve de adalet ölçüleri dışına çı-
kan bir değerlendirme olmu-
yor mu?
İşte kupada tek maçın or-
taya koyduğu sakıncalardan
birisi bu.
Gelelim ikinci soruna. Maç
tek olduğuna göre maçı kaza-
nan hasılatın yüzde 60'ını,
kaybeden yüzde 40'ını alıyor.
Yani bir maç oynanıyor ve ha-
sılat payiaşılıyor. Bir kupa ma-
çı bir takımın beklediği en bü-
yük gelir kaynağıdır. Ligdeki
sıradan maçlara pek itibar et-
meyen taraftar kupa maçlan-
nı kaçırmaz. Kupadaki tek
maçın ortaya çtkardığı ikinci
sorun işte bu parasal sorun-
dur. Tek maçın hasılatını iki-
ye bölmek yerine iki maçtaki
gelir düşünülürse kulüplerin
kaybının nice olduğu ve ku-
lüplerin neden bangır bangır
bağırdıkları anlasılır.
Kupa maçlarındaki çift kar-
şılaşma için eğer ligin arasın-
da "yorgunluk" öne sürülü-
yorsa bir yıl içinde 30 maç ya-
pan takımlarımızın Avrupa öl-
çülerine göre fazla istirahat
ettikleri gerçeğini gözardı et-
memek gerekiyor. Bir Avrupa
takımı olmak isteniliyorsa bir
sezonda 50'ye varan maç sa-
yısından şikâyetçi olmamak
ön koşuldur.
Kupa maçlan tek maç ola-
rak mı kalmalı, yoksa eskiye
dönüş yapıp yeniden çiftleş-
tirilmeli mi? İki uygulamanın
da iyi ve kötü yanları olabilir.
Ama biz görüşümüzü belirtir-
ken kararın kulüplerin teknik
yönetıcileri tarafından saptan-
ması gerekir ki Futbol Fede-
rasyonu'nun bu soruna bir
anket ya da bir paneile çö-
züm getirmesi en doğal yol-
dur. A
Doktor gözetiminde
Kupanın çeyrek final maçlarında görevli olanlar
tribünde, gazetede görevli olan spor servisi
elemanlarımız ise ekran başında heyecanlı dakikalar
yaşadılar. 120 dakika boyunca renkten renge giren spor
servisi elemanlannın yani sıra gazetemizin diğer
servıslerınden çalışanlar da ekran başına doluşunca
Erdal Ağabey (Dr. Erdal Atabek) heyecan dakikalarında
zaman zaman duruma el koymak zorunda kaldı.
Bundan böyle doktor gözetiminde maç izlenmesine
karar verilirken diyoruz ki, "Fenerbahçe'nin kaçırdığı gol
pozisyonlarında Erdal Ağabeyimizi kim gözetecek?"
Tanju ve Divan
Galatasaray Divanı, Tanju-
yu sorguya çekmiş. Bu haber
gelince önce inanamadık,
Galatasaray muhabiri Musta-
fa Ersoy, "Dogrudur, kelime-
si kelimesine" deyince de
şaşırıp kaldık. Galatasaray gi-
bi bir kulübün Tanju'yu sorgu-
ya çekmesi koskoca divanın
magazin basını gibi düşün-
mesi demektir. Oysa Tanju,
"Hülya için beni sorguya
çekeceklerini bilseydim grt-
mezdirn" diyordu. Gerçekten
de Tanju'yu sorguya çekmek
divanın işi değiidir. Diyelim ki
Tanju divanın çağrısına git-
medi, ne olacaktı? Tabii olay
büyuyecek, Tanju'nun belden
aşağısı ile ilgili bilgi alamadı-
ğı için tarihi Galatasaray Di-
vanı ne hallere düşecekti. Di-
van bilgi almak istıyorsa Mus-
tafa Denizli'yi bile davet ede-
msz, onun muhatabı ya yöne-
tim kurulu başkanı ya da yi-
ne yönetim kurulundan futbol
şube sorumlusu olmahdır.
Gerek futbolcular gerekse
teknik direktör veya diğer tek-
nik adamlar Galatasaray yö-
netimi ile sözleşme yapmış-
lardır ve onları sorguya çeke-
cek olan birim de yönetim ku-
ruludur Gerekirse futbolcuya
ya da teknik adamlara ceza
verebilir. En azından sözleş-
melerini uzatmaz. Ve bütün
bunlar divanın dışında geli-
şen olaylardır.
Doğrusu magazin basını
gibi düşünen Galatasaray Di-
van Heyeti'nin bir kez daha
böyiesine bir hataya düşrne-
yeceği inana içindeyiz.
Oğuz'a sarı kart
Oğuz, futbol yaşamı içinde
ilk sarı kartını Konyaspor ma-
çındajördü. Hakem bu efen-
di futbolcuya sarı kartı neden
gösterdi biliyor musunuz?
Düdüğünü duymadan ser-
best atış yaptığı için.
Oğuz'un sarı kart görmesi
önemli değil, ama bir hake-
min sarı kartı ne zaman ve ne
durumda göstermesi gerekti-
ği önemli. Oysa sahada bir-
birlerine kıyasıya vuran fut-
bolculara hakemler kart çıkar-
mak ne kelime "çıt" bile çı-
karmıyorlar. Sarı kart çtkar-
manın ne ifade ettiğini bilen
hakem de var, bilmeyen ha-
kem de.
Sarı kart bir futbolcuya uya-
rıdır, bir daha aynı hareketi
yapmaması içindir. Ama efen-
diliğin sembolü olan futbolcu-
lara "ben kimseyi tanımam"
deyip gövde gösterisine giri-
şen hakemler bula bula diş-
lerine göre adam buluyorlar
sahada. Ve gerçek kasapları
görmüyorlar. Hakemin görevi
90 dakikayı bitirmektir, ama
sağlıklı ve adil bir şekilde. Bu
unutulmasın.