22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN Devtet Meteorolop Işler Gene) Mü- düriüğü nden alman bâgiye göre. Marmara'mn doğusu, Karadenlz. iç Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Do- flu Anadolu. Ooğu Akdeniz ile Gü- neydoğu Anadolu yağıslı geçecek. Yağışlar Karadenizin iç kesimleri ile Marmara'nın doğusunda yağmur. iç Anadolu'nun kuzey ve doğusu ile Dofiu Anadolu'da kar. öteki yerler- d€ yafimur şeklinde olacak. HWA SICAKLIĞI: Yurdun kuzey kesimle- rinde biraz azalacak öteki yerterde değişmeyecek. RÛZGÂR: Tüm bol- gelerde orta kuvvette esecek. De- nizterde: Akdeniz'de gûnbatısı ve karayel. öteki denizler öe yıldız ve poyrazdan 5-6 kuvvetinde saatte 21-27 deniz mHİ hızla esecek Dalga yüksekiiöi 05-1.5, Ege'de 2-3 metre dolayında bulunacak. Van Gölü'nde hava: Kar yağışlı geçecek. Rüzgâr güney yonlerden hafrf esecek, göl küçûk dalgalı olacak Mana Adapaon Ajıyaman AVm Ajn A-kara Anofcya Analya Atvin Aydın Balıkesir Bılecik BıngU Brtfc Boiu Bu-sa ÇanaHole Çorum D Y 12° Y 5° Y 9° B 5° K 2° K 3° y 11° B 12° K 6° B 10° B 4° Y 3° K 6° K 4°- Y 3° Y 4" B 4° K 3° B 10° 8° Diyart>alar 3°Edime 3°Erancan 1°Enurum -1° Esnşetnr 1°6aziaMep 5°Snsun 7°GümüştaneK 2°Hal*âri 5°lsparö 0° Istanbul 1°İzmir K 1* Kastamonu Y O°Kayüeri K 1° Kirtdareii B 2°Konya B PKütahya B 3°Maiatya K 8° 2°Manisa 2° -2° K.Maraş 3° 0°Mersm 2°-1° Muflla 3° rMuş 10° 4°!*0de 7° 3°Onlu 4° 1°ffa 4°-1° Samsun 6° 2°Siirt 5° 3°Sinop 10° 3°Sıvas 2°-1° TetardaO 3° O°Trabzon 4° 0°1üncei 2° -2° üsak 4° 0°Van 5° 1°Yozgat 6° 1 ° Z r t B 10° 3° y 5" 4° Y 13° 9° B 10° 3° K 2°-2° 4° r 5° 3° 7° 3° 8» 3° 5° 3° 3° 0° 4° 2° 7° 3° 1° 6° 2° 3° 1° 5° 3° açık bulutkı yaflmuriu A-apk B-bulutlu G-gûneşi K-kart S-âslı Y-yaJmurtu Kahire* DÜNYA'DA BUGÜN! 5°Amsterdam B Amman Aona Sajdat Barcetona Y 14° B 17° Lenngrad Londra Madnd Milano Montreal Y 5° B 2" B 2» B 4° Betgrad Bflffn Bonn Brûksei Budapeşffi B 2° Cenem Csayir Cıdde Dubai Frankfurt Gime HeBmhı KaKre Kopenhag K 2° Y 6° Y 20 B 2" B 18° K -5° p Kâin Le<toşa B 2° B 14° MûniH Ne* Yortı Osto Paris Prag Rıyao Homa Sofya Şam TelAm İjnus Varsova Vfenafk Viyana Zûrih K -7° Y 6° Y 5° Y 13° K -7° B -f K 0° B 4° B 2° Y 15° B 5° K 2" Y 13° Y 5 Y 6° BULMACA sanır:' SOLDAN SAĞA: 1 2 3 1/ Bilim kurumlan- nın çalışmalan ile il- gjli yazı ve haberle- ' rin yayunlandığı der- ' gi. 2/ Düz ve geniş arazi... Belli bir böl- gede yaşayan hay- vanların tiimü. 3/ " Zirkonyum elemen- tüıin simgesi... Halk ' edebiyatı şiir türle- rinden biri. 4/ Kötü bcslenmenin yol aç- tığı hastahklan ve yi- yeceklerin besin de- ğerlerini inceleyen 1 sağlık bilgisi dalı. 5/ Omurgayı oluş- turan kemiklerden her biri... "Cemal Reşit " :ÜnIü bestecimiz. 6/ Kabul etmeyerek geri çevirme... Bey. 7/ Üç Sflakşörier'den biri... Bir no- ta. 8/ Japon lirik dramı... Başka bir •, bitkinin üzerinde biten, ama asalak [olmayan bitki. 9/ Elli şiniklik tahıl ölçegi.. Bir tiimü oluşturan parçalar- dan her biri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "El yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu (Atasözü). 2/ Ağır ağır kendiliğinden oluşan değişim... Sert bir içki. 3/ Lantan elementinin simgesi... Dik yokuş. 4/ Üstünkö- rû bir biçimde geçici olarak onanna. 5/ îlgeç... tlgi çekici ve değisik kimse. 6/ Boyalann inceltilmesinde kuilanılan sıvı... Do- gal ve tarihsel özelliklerinden dolayı koruma altına alınan aJan. 7/ Tlp dilinde derinin kanlarunasına verilen ad... Eski ve bilin- meyen bir tarihi anlatmakta kuilanılan deyim sözü. 8/ Hangi şey... Karşüık beklenmeden yapüan yardım. 9/ Tibet sığın... Tür- 10 nedenlerle başan gösteremeyen kimse. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 20 ŞUBAT 1931 Şeker Bayramı nedeniyle gazetemiz bugünyayımlanmamıştır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Onur yurda döndü 20 ŞUBAT 1961 Demokrat Parti iktidarının devrilmesine yol açan Üniversiteli gençlerin 28 Nisan harekâtı sırasında sol bacağını kaybeden Hukuk Fakültesi öğYencisi Hüseyin Onur tedavi olmak için gittiği Üondra'dan dijn şehrimize dönmuştür. Onur, Yeşüköy hava alanında ağabeysi, Kiüsli Hüseyin Onur hernşehriJeri tedavi masraflannı ödiyen Verdi Limited Şirketi sahiplerinden Muzaffer Canbolat ve gazetecüer tarafından karşılanmıştır. Öğrencilerin bildirisi 114 sayılı Kanun gereğince görevlerine son verilen üniversite öğretim üyelerinin özlemini duyan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri adına, bugün, temsilcileri bir bildiri yayınlamışlardır. Bildiride şöyle denilmektedir: "27 Mayıs sonrası öğrenim hayatımızda bir sömestre bitmiş ikincisi başlamak üzeredir. Hiçbir sebep gösterilmeksizin ve üniversite dışı bir organ tarafından bir kısım üniversite üyelerinin görevlerine son verilmiş olmasından doğan üzüntümüz devam etmektedir. Ne kadar iyi niyetlerle hazırlanmış olursa olsun, 114 sayılı Kanunun üniversite muhtariyetini geniş ölçüde zedelediği ve bilim hayatımız bakımından bazı önemli kayıtlara sebep olduğu ortadadır. Bunu her şeyden evvel devrimin temelinde var olduğuna inandıfımız prensiplerle bağdaştıramıyoruz. öyle sanıyoruz ki, bu işlem gelecek için kötü bir örnek teşkil etmekte ve ilim hürriyetini korumak yönünde yaratılan hukuki garantileri şimdiden tehlikeye düşürmektedir. Hatalı olduğu herkesçe kabul edilen böyle bir durumun şimdiye kadar düzeltilmiş olmasını ve Silâhlı Kuvvetlerimizin şerefli temsilcilerini bu konuda da alkışlamayı çok isteriz. Demokratik bir düzen kurulması için çalışmalar yapıldığı şu günlerde bu duruma da bir son verileceğini ümit etmekteyiz." GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Kırşehir'e fatura 20 ŞUBAT 1990 ANAP tarafından "var olma" savaşımına dönüştürülen Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimini SHP'nin kazanmasının ardından başlatılan şeker fabrikası inşaatmın dün durduğu görüldü. PETLAS'a seçimin ertesi gün abnacağı açıklanan ve ANAP'lı milletvekillerince, "kartvizit üzerine yazılı başvuru numarası" dağıtılan işçi alımı ile ilgili olarak da seçimden sonra ANAP tl Başkanı Muzaffer Tekeli, "Örgüt olarak bizim böyle bir sözümüz olmadı" dedi. AÇIKLAMA ~ • 5.2.1991 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin sayfa 18 sütun 2'de "İstanbul Valiliği Konstantiniyye adına karşı Fatih'ten daha amansız-Urun Konstantin'e" başlıklı habere konu olan yazı, içişleri Bakanlığımızın 27.11.1989 tarih ve 314884 sayılı ve "Konstantiniyye isminin, milli birlik ve bütünlüğümüzü zamanla menfi olarak etkileyeceği" kanaatını bildiren ve Valiliğimizce gazete sahibine tebliğ edilen yazıdır. Durum bu safhada iken, gazete sahibi İbrahim Ayral, 26 Ekim 1990 günü Valiliğimize dilekçe ile müracaatla Itonstantiniyye gazetesinin "Proklus Reklam ve Yayıncılık Ltd. Şti" tarafından satın alındığını bildirmiştir. Ancak gazeteyi alan şirket kanuni süre içinde beyanname ile bildirimde bulunmadığından, 5680 sayılı kanunun 9/4 maddesi gereğince, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.12.1990 gün ve 1990/77 Müt. sayılı kararı ile yayını durdurulmuştur. ERDOĞAN İZCİ/Vali Yardımcısı TART1SMA Boğaziçi Nerede? Uygar bir ülkede böyle bir alana bu bina yapılamayacaktı!.. Çünkü, o ülkenin en büyük kentinin bir "düzenleyici plan"ı olacak ve bu planda da böyle "öcü"lere kesinlikle yer verilmemiş olacaktı. 9 Kasım 1990 tarihli Camhuriyet Gaze- tesi'nde Sayın Berat Günçıkan'ın "Boğa- ziçi Şarkdarda Kaldı" başlıklı değerli ve et- kileyici yazısında Beşiktaş Serencebey Yo- kuşu'nda yapılmakta olan, 62? odalı "Coo- rad OteH" için, yapısı yükselen, "Yedile- pe Otdcilik A.Ş." yetkiülerinden Nejat Tugcu, Boğaziçi'nin siluetini bozduğu eleş- tirilerine karşı, 18 katlı otelin sadece kral dairesi bulunan en üst katından Boğaziçi'- nin görülebildiğini beürtiyor ve şöyle diyor: "Isteyen istedigi yerden bakabilir. tsterierse Üsködar'dan baksınlar, siluetin neresinde oldujumuzu görecekler." Bu saürlan okuduğumda gözlerime ina- namadım! Geçtığimiz yaz, Yıldız Sarayı ve camisine komşu, Barbaros Bulvan'na ba- kan eski bostanlar üzerinde bir "Kent Öcii- sü"nün kat kat yükseldiğini dehşetle izJe- tniştik. Bu amansız tırmanıştaki hızı halka göstermek için de her kaun yüzüne, biti- rildiği ay ve günü gösteren birer pankart- bombasız-asmışlardı! Yapıyı yapanlar ina- nılmaz bir hızla 10 günde bir kat bitiriyor- lardı. Ne var ki bir şeyi unutmuşlardı: Aca- ba yapının bitimi hangi gün olacaktı? Söz geümi 2 kasım mı? Ben, birçok kentteşim- le birlikte bu günü önceden biliyorduk. Bu- gün: "Istanbal'un Kıyamet Günü" olacak- tı!.. Bir de, yapı yetkililerinden Nejat Tuğcu'- nun "Bojazlçi", "SUuet" ve "Yapı" üze- rine düşüncelerine bakalım: "Yapının sa- dece en üst katından Boğaziçi görülebilir" diyor. Ben, orta yaşın epey üzerinde, Beşiktaş doğumlu bir kentteşiniz olarak çok şaşın- yorum.Acaba ben mi yanıhyorum? Beşik- taş Boğaziçi'ne kıyısı olan bir ilçemiz değil mi? O kıyıda bizler, çocukken ayaklarımı- n suya sokmadık, yüzmedik, sandalla gez- medik, sahilsaraylannda okumadık mı? Nejat Tuğcu, "Isterlerse Üsküdar'dan baksınlar..." diyor. Demekki Üsküdann, Beşiktaş'ın karşisında olduğunu biliyor. Ya Beşiktaş? Nerede? Üsküdar'ın karşisında değil mi? Allahtan yapı tepemizde -pardon önümüzde- durup duruyor, gün boyu ge- reğinden çok algılayıp duruyoruz! Yapıya bakan parkın orta yerinde bir garip kişi, oturmuş Üsküdar'a bakıyor, tunçtan dö- külmüş bir yontu. "Yahya Kemal" bu! Bir yazısında, "Boğaziçi, iki sahil boyuncaköy köy Kavaklardan Mannara'ya kadar yalı mimarisiyle süslenmiş, yeryüziinde yalnız kendine benzer, başka bir şebir olmuştur" diyen Yahya Kemal, Istanbul'un büyük ozanı. Besbelü o da yanılıyor(!) "öcü"nün gölgesinde, İstanbul'a gönlünü ve kitapla- rım vermiş bu adam, soğuk, tunçtan beş tonluk koca gövdesine aldırmadan iki gözü yaşh, Üsküdar'a bakıyor! Doğal ki O Bo- ğaz'ı görüyor, Boğaz'da O'nu, ama Nejat Tuğcu'ya göre, yontudan en az 60 metre yüksekteki yapıdan Boğaz görülmüyor! Komşu binalara bakıyoruz: 5 katlı apart- manlar, Serencebey sırtlannda "Bogaz manzarah..." Bizim "öcü" ise en yakının- dakinden 12 kat daha yüksek, çirkin, sar- mal çağrışımlar yapan bir "beynla", bir "çin seddi" oluştururken-ne hikmetse-bir türlü Boğazı görmeyi başaramıyor! (Kral dairesi aynklı...) Nejat Tuğcu, çok kesin ve ciddi konuş- muş, "EJı, kendisi de o yapının yetkiiisi de- gil mi? Doğnıyu bilse bilse o bilir!.." de- yip; bildiklerüni, çöpe atıp, güncel ve çağ- daş bilgiler edinmek için, Kanlıca'da, ya da Beykoz'da; ya da Hisar'da yeni yapılacak bir gökdelen yapısı aramaya başhyomm! Oraya "yetkili" olup, "Boğaziçi'nin, o gökdetenkrin ancak en üst kadannidaki kral dairelerinden göniiebilecefini" savunmak için!.. MUSTAFA tZBERK İstanbul VEFAT Merhum Osman Nuri Bey ile merhume Muzaffer Hanım'm kızlan, Göztepe eski 5. Taş Mektep, Kartal Merkez ve Harun Reşit ilkokullarının emekli öğretmenlerinden, değerli aile büyüğümüz; bizim ve tüm dostlanmızın HALASI FERİHAGÖRMEZ ebediyete intikal etmiştir. Aziz naaşı 20 Şubat 1991 Çarşamba günü (bugün) öğle namazmı müteakip Erenköy Bağdat Cad. Galip Paşa Camii'nden alınarak Göztepe- Merdivenköy aile kabristanına defnedilecektir. OSMAN GÖRMEZ FATOŞ SARGINALP tngiltere'de AU-PAIR • 17-27 yaş araa GENÇ BAYANLAR • Seçkin bir ailenin yanında, anneye yardımcı olarak • En az 6 ay yaşayıp İNGlLlZCE'yi yerinde ögrenmek ve geKştirmek istiyorsamz. • REHBERlNtZ OLABlLİRlZ!.. • BtZl HEMEN ARAYIN!.. GB Lhan OkalUn ActnU» FEFA A.Ş. Hiisrevgertde Cad. 142/3 «0200 Teşvikivt'tSTANBLL Tel: 136 18 68 / 136 13 »0 F M . 160 37 10 FOTOĞRAF YARIŞMASI TOTOĞRAFLARLA AİLE" 'Aile, insan, kadın, erkek, anne, baba, çocuk, genç, ergenlik, yaş- lılık, nesil, ebeveyn, konut, evlilik, gelin, damat, sözkesme, nişan, düğün, nikâh, doğum:.ölüm, mutluîuk, vb. Aile'nin Sosyo-Kültürel ve Ekonomik yapısını yansıtan konularda; yanşma tüm amatör ve profesyonel fotoğraf sanatçılarına açıktır. Siyah-Beyaz ve renkli baskı dalında her bölüme en fazla 5 eserle katılabilinecek. Yanşmada, fotoğrafların uzun kenan 40 cm'den bü- yük, kısa kenan 18 cm'den küçük olmamahdır. ÖDÜLLER 1. lik ödülü (her iki bölümde) 2. Hk ödülü (her iki bölümde) 3. lük ödülü (her iki bölümde) Mansiyonlar (10 Adet her iki bölümde) 3.000.000r TL. 2.500.000r TL. 2.000.000r TL. 500.000, TL. Ödül alan ve scrgilemeyc de§er görülen escrlere 100.000 TL. telif ücreti ödenecek ve katılan tüm sanatçılara bir sergi kataloğu da gönderilecektir. YARIŞMAYA SON KATILIM TARİHİ: 12 Nisan 1991 YARIŞMA ŞARTNAMESİ VE FORMU İSTEME ADRESİ: T.C. Başbakanhk Aile Araşttrma Kurumu Başkanhğt Necatibey Caddesi No: 11 Kızılay-ANKARA ya da Fotoğraf Dernekleri Bikji için Telefon: 231 83 60 / 223 Tüm Yarışmacılara Başanlar Dileriz. T. C. BAŞBAKANLIK AİLE ARAŞTIRMA KURUMU TC KOCAELİ 2. SULH CEZA MAHKEMESt KARAR ÖZETİ Esas No: 1989/865 Karar No: 1990/1074 Hâkim: Murşit Yüdız 17893 Kâtip: Kasım Siverekli 586 Davacı: K.H. Sanık: Osman Eyüpoğlu, Mehmet ile Hanife"den olma 1963 doğumlu Rize Merkez Mal- tepecilt: 111/01 sahife68 kütük no: 35'te nüfusa kayıtlı olup, ha- len Izmit Çınarh Mahallesi Mar- mara Sokak No: 1 kat: 5 daire: 9'da oturur. Evli çocuksuz okur yazar esnaf TC Islam. Suç: Umumi Hıfzıssıhba Ka- nunu'na muhalefet Suç Tarihi: 27.6.1989 Karar Tarihi: 4.12.1990 GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ: Yukanda açık kimliği yazılı sa- nığın gıda maddeleri tüzüğtine uygun olmayan çay satısa arz ederek Hıfzıssıhha Kanununa muhalefet etmek suçu sabit ol- makla eylemine uyan TCK'nun 398 maddesi gereğince takdiren 3 ay hapis ve 20.000 lira ağır pa- ra cezası ile cezalandırümasına, 3 ay hapis cezasının 450.000 lira ağır para cezasına çevrilerek sonuçta 470.000 lira ağır para ce- zası ile cezalandırılmasına. Sanık hakkında TCK'nun 402/2. maddesi uygulanarak ka- rar kesinleştikten sonra kesinle- şen karar özetinin büyük harf- lerle yazılrnak sureti ile ve kapat- ma süresi kadar kalmak üzere kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine yapıştınlarak halka duyurulmasına, ayrıca karar özetinin, Ankara, İstanbul ve İz- mit'te yayımlanan ve tirajı yüz binin üzerinde bulunan bir ga- zetede yayımlanmasına, aynca karar özetinin Kocaeli'nde ya- yımlanan bir mahalli gazelede ilanen duyurulmasına karar ve- rildi. 4.12.1990 Basın: 19840 BEBEK SEVERLERE 2 yaşındaki kızıma bir can yoldaşı / oyun arkadaşı / eğitici / bakıcı anyorum. Tel.: 157 74 06 (ev) 158 08 10 (iş) Hodri Meydan mı? Sebze ve Meyvede ERAL Kırkpınar'a diyor... B,Bekleyiniz... POLTITKA VE OTESI MEHMED KEMAL Gidenler ve Kalanlar... Geçenlerde yitirdiğimiz Muhittin Abi'de meslek mi ararsın tümenle! Savcıhk, avukatlık, marangozluk, ayak işi, erkete işler... Ama karakola düşüp de aynasızlar mesleğini sordu- lar mı, "Horoz dövüşünde yan hakemim" derdi. Bunu neden derdi, niçin derdi, kendine de, yakınlarına da sormadım. Yıl- lardır aramızda bu yan hakemlik sözünü eder, gülerdik. So- nunda anlar gibi oldum. Boksör Siyami, Muhittin Abi'nin en has adamıydı. Birbir- lerini aramadan sormadan edemezlerdi. Muhittin Abi has- talanıp hastaneye düşünce en sık arayanı Siyami olmuştu. Siyami, Muhittin Abi'den bir iki gün önce öldü. Bunda da bir hikmet aransa yeridir. Aramızda adı Boksör Siyami'ydi. ölü- münü gazetede okuyan askerlik arkadaşı Beşiktaşlı Sürey- ya, 'Bizim Boksör Siyami' demişti. Demek her çevrede adı boksörmüş. Bizim solcu dernekcilik döneminden arkadaşımızdı. Bu ar- kadaşlığa bir kez bağlanmış bir daha dönmemiştı. Her bela- nın içinde yılmadan yürüdü. Dirsek temasını hiçbir zaman yitirmedi. Edebiyatı, şiiri severdi ama öykü yazdıgını bilmez- dim. Yazarmış, Abdullah Siyami imzası ile yayımlarrnış da... İnsancıl dergisini (4. sayı) karıştırıyordum. Baktım, kara çer- çeveli bir resim. Siyami'nin hem öykücülüğünü, hem de Ölü- münü haber veriyordu. Şair Ali Ersin Günce, bir akşamüstü dergiye geliyor, "Siz- leri kimle tanıştıracağım?" diyor. Abdullah Siyami.' Siyami1 yi dergicilere tanıtıyor". Dergı üstüne konuşuyorlar." Bu dönemde böyle heyecan- lı kişiler bbiunur" diyor. Ben yine gelirim. Bir hafta sonra geliyor, elinde de bir öykü var Onu veriyor. Dergiler yeni yazılar da istiyoriar 'getiririm' diyor. Yazı yerine bu kez ölüm haberi geliyor. Derginin yapraklarını çeviriyorum, Siyami'nin öyküsünü bu- luyorum: "Kanlı Pençe'nin Sonu." Kentin yoksul mahallele- rinden birinde geçen bir horoz dövüşünü anlatıyor. Becerikli bir anlatım, kavranmış bir konu. Niyazi Bey'in Demiryollan'ndan emekliye aynlmazdan önce sevgisi, evlattan çok horozları üzertndeydi. Horozun yağızı, dört kilo üç yü^ gram , bilemedin, dört buçuğu geçmemeliy- di. Fazlası tencerede iyi oynar. Mahallenin iki ünlü horozu var: Biri Ölümsüz, öteki Kanlıpençe. İki horozun günlerden bir gün kapışması şöyle: Kanlıpençe Ölümsüz'e hırçın bir tokat geçti... Ölümsüz has- mını sağdan yakaladı. Kan, Kanlıpençe'nin gagasından şıp şıp, damla damla akmaya başladı. Ölümsüz'ün gagasından üzüme benzeyen bir şeyin ışıldadığı görülünce, seyircilerin bir anda soluğu kesildi. Az sonra Ölümsüz'ün gırtlağının aşa- ğı yukan oynadığı görüldü. Şaşkınlıktan, hayretten sesler yük- şelirken yine de Kanlıpençe'ye şans tanıyanlar yok değildi. İki kişinin üstünden nutuk sallayan biri, elini kolunu oynata oynata: "Kanlıpençe be, Kanlıpençe'nin dölü." "Kanat altına düştü." Düşsün, gene de anasını ağlatacak." Haydi Kanlıpençe!..." Niyazi Bey sedirin ortasında ellerini dizlerine dayamış ho- rozlann dövüşünde eriyordu. Horozlar boyun boyuna sürte- rek meydanladılar. Kanlıpençe bastığı yere iyi basar. Ama du- ruşu götermelığe benziyordu. İşin tuhafı önünü görecek ha- li kalmamıştı. Hasmının yerini kokusuyla, değmesiyle saptı- yor, ne yapabiliyorsa o zaman yapıyordu. İçinden yavaş ya- vaş, süsünün püsünün, kör gözünün günleri geçti. Horoz bey- niyle bir zamanlar dünyayı yeneceğini, hiç bir horozun kert- diae yetişeceğini sanmıyordu. Yavaş yavaş dünya tersine dönüyordu. Ölümsüz'ün mahmuzu kursağını sardı. Kanlıpen- çe çevresine şöyle bir baktı, "gak" deyip çöktü. Siyami, Muhittin Abi'den iki gün önce gifti. Bir dönemin solcu gençleri yaşlı birer horoz gibi bir bir gidiyorlardı. Eski bir dünyadan yeni bir dünyaya gider gibi. Geride kalanlar için bu gidişler bir düşe benzemiyordu. ÇAUŞANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL Haddi ve Da^miye Farkı'' SORU: Emekli olanlara TC Emekli Sandığı'nca, emekli ol- duklan tarihte geçerli olan göstergelere göre iknuni- ye ödenmektedir. 243 sayılı kanun hükmünde kararname Ue yaş had- dinden emekliye sevk edilenlere, bir sonraki yıl ba- şında göstergelerdeki artışın, yeni katsayı ile çarpılmasından oluşan farkın aynca ödenmesi hük- mü getirilmiştir. Temmuz 1990'da yaş haddinden emekli olduğuma göre ve bu httkme dayanarak 1 Ocak 1991'de artan . . ek göstergeler için fark ödenmesi gerekmektedir. So- run şndnr Taban ve kıdem ayuk göstergelerindeki 1990 için, °7« 50 olan ikramiye payının. 1991'de % 75'e çıkanl- ması da bu ödenecek fark ikramiyede göz önüne alı- nacak mıdır? Bunlar da ikramiye göstergesindeki artış deffl mi- dir? YANITİ 243 sayılı yasa hükmünde kararname ile TC Emekli Sandığı Yasası'nm Ek 6. maddesine (bugünkü uygulamada Ek Madde 20) bir fikra eklenmiştir. "îştirakçilerden, kanunlarla belirlenen bekleme süreleri so- nunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edi- lenler ve vazife malullüğü hükümlerine göre vazife malullüğU aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklarında emeklilik iş- lemi uygulananlara; emekli edildikleri veya ayhklannın bağlan- dıgı tarihi takip eden ilk mali yılbaşında gösterge veya ek gösterge rakamlarında meydana gelecek artışa bu tarihte yü- rürlükte olan aylık katsayısı uygulanmak suretiyle ikramiye farklan, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre aynca öde- nir!' 30 Haziran 1989 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan, 375 sa- yılı yasa hükmünde kararnamenin 1. maddesinin yürürlüğe gir- diği 1 Temmuz 1989'dan önce emekJi aylıklan ile ikramiyeler aylık göstergeler ve ek göstergeler esas alınarak hesaplanmak- taydı. 375 sayılı kararname ile bu göstergelere aynca, kıdem ayhğı göstergesi ve memuriyet taban aylığı göstergesi de eklen- miştir. Böylece, 1 Temmuz 1989'dan sonra emekli aylıklan ile ikra- miyeler, dört ayn gösterge ve iki ayn katsayıya göre hesaplan- maktadır. Kararnamede, memuriyet taban ayhğı ve kıdem aylığı göstergelerin emekli aylıklanna koşulsuz, ikramiyelere ise ka- demeli olarak uygulanması öngörülmüştür. 1 Temmuz 1989'dan sonra emekli ayhklan, memuriyet taban aylığı ile kıdem aylığı göstergeleri de esas alınarak ödenmekte- dir. 375 sayılı kararnamenin geçici 1. maddesinde şöyle denilmek- tedir: "Bu kanun hükmünde kararnamenin 1. maddesiyle getiri- len memuriyet taban ayhğı Ue kıdem aylığı, 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 20. maddesine göre verilecek emekli ikramiyesinin hesaplanmasmda, 1.7.1989-31.12.1989 dö- nemi için <7o 25,1990 yılı için °7o 50, 1991 yıh için % 75 ve 1992 ve takip eden yıllar için % 100 oranında dikkate alınırf' Yaş sının nedeniyle emekliye sevk edilenlere, Ek Madde 20 uyannca, ayhklannın bağlandığı tarihi takip eden ilk mali yıl- başında gösterge veya ek gösterge rakamlannda meydana ge- lecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan aylık katsayısı uygulanmak suretiyle ikramiye farklan. emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre aynca ödenir" Kişisel görüşümüz, 1991 yılı için °7o 75 olarak belirlenen ik- ramiye payının, "Emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre" ve 375 sayıh kararnamenin 1. maddesi uyannca 'dikkate 1 alı- narak ödenmesi yönundedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle