Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN
Devtet Meteorolop Işler Gene) Mü-
düriüğü nden alman bâgiye göre.
Marmara'mn doğusu, Karadenlz. iç
Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Do-
flu Anadolu. Ooğu Akdeniz ile Gü-
neydoğu Anadolu yağıslı geçecek.
Yağışlar Karadenizin iç kesimleri ile
Marmara'nın doğusunda yağmur. iç
Anadolu'nun kuzey ve doğusu ile
Dofiu Anadolu'da kar. öteki yerler-
d€ yafimur şeklinde olacak. HWA
SICAKLIĞI: Yurdun kuzey kesimle-
rinde biraz azalacak öteki yerterde
değişmeyecek. RÛZGÂR: Tüm bol-
gelerde orta kuvvette esecek. De-
nizterde: Akdeniz'de gûnbatısı ve
karayel. öteki denizler öe yıldız ve poyrazdan 5-6 kuvvetinde
saatte 21-27 deniz mHİ hızla esecek Dalga yüksekiiöi 05-1.5,
Ege'de 2-3 metre dolayında bulunacak. Van Gölü'nde hava:
Kar yağışlı geçecek. Rüzgâr güney yonlerden hafrf esecek,
göl küçûk dalgalı olacak
Mana
Adapaon
Ajıyaman
AVm
Ajn
A-kara
Anofcya
Analya
Atvin
Aydın
Balıkesir
Bılecik
BıngU
Brtfc
Boiu
Bu-sa
ÇanaHole
Çorum
D
Y 12°
Y 5°
Y 9°
B 5°
K 2°
K 3°
y 11°
B 12°
K 6°
B 10°
B 4°
Y 3°
K 6°
K 4°-
Y 3°
Y 4"
B 4°
K 3°
B 10°
8° Diyart>alar
3°Edime
3°Erancan
1°Enurum
-1° Esnşetnr
1°6aziaMep
5°Snsun
7°GümüştaneK
2°Hal*âri
5°lsparö
0° Istanbul
1°İzmir
K
1* Kastamonu Y
O°Kayüeri K
1° Kirtdareii B
2°Konya B
PKütahya B
3°Maiatya K
8° 2°Manisa
2° -2° K.Maraş
3° 0°Mersm
2°-1° Muflla
3° rMuş
10° 4°!*0de
7° 3°Onlu
4° 1°ffa
4°-1° Samsun
6° 2°Siirt
5° 3°Sinop
10° 3°Sıvas
2°-1° TetardaO
3° O°Trabzon
4° 0°1üncei
2° -2° üsak
4° 0°Van
5° 1°Yozgat
6° 1 ° Z r t
B 10° 3°
y 5" 4°
Y 13° 9°
B 10° 3°
K 2°-2°
4° r
5° 3°
7° 3°
8» 3°
5° 3°
3° 0°
4° 2°
7° 3°
1°
6° 2°
3° 1°
5° 3°
açık bulutkı yaflmuriu A-apk B-bulutlu G-gûneşi K-kart S-âslı Y-yaJmurtu
Kahire*
DÜNYA'DA BUGÜN!
5°Amsterdam B
Amman
Aona
Sajdat
Barcetona Y 14°
B 17°
Lenngrad
Londra
Madnd
Milano
Montreal
Y 5°
B 2"
B 2»
B 4°
Betgrad
Bflffn
Bonn
Brûksei
Budapeşffi B 2°
Cenem
Csayir
Cıdde
Dubai
Frankfurt
Gime
HeBmhı
KaKre
Kopenhag K 2°
Y 6°
Y 20
B 2"
B 18°
K -5°
p
Kâin
Le<toşa
B 2°
B 14°
MûniH
Ne* Yortı
Osto
Paris
Prag
Rıyao
Homa
Sofya
Şam
TelAm
İjnus
Varsova
Vfenafk
Viyana
Zûrih
K -7°
Y 6°
Y 5°
Y 13°
K -7°
B -f
K 0°
B 4°
B 2°
Y 15°
B 5°
K 2"
Y 13°
Y 5
Y 6°
BULMACA
sanır:'
SOLDAN SAĞA: 1 2 3
1/ Bilim kurumlan-
nın çalışmalan ile il-
gjli yazı ve haberle-
' rin yayunlandığı der-
' gi. 2/ Düz ve geniş
arazi... Belli bir böl-
gede yaşayan hay-
vanların tiimü. 3/
" Zirkonyum elemen-
tüıin simgesi... Halk
' edebiyatı şiir türle-
rinden biri. 4/ Kötü
bcslenmenin yol aç-
tığı hastahklan ve yi-
yeceklerin besin de-
ğerlerini inceleyen
1
sağlık bilgisi dalı. 5/ Omurgayı oluş-
turan kemiklerden her biri... "Cemal
Reşit " :ÜnIü bestecimiz. 6/
Kabul etmeyerek geri çevirme... Bey.
7/ Üç Sflakşörier'den biri... Bir no-
ta. 8/ Japon lirik dramı... Başka bir
•, bitkinin üzerinde biten, ama asalak
[olmayan bitki. 9/ Elli şiniklik tahıl
ölçegi.. Bir tiimü oluşturan parçalar-
dan her biri.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ "El yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu
(Atasözü). 2/ Ağır ağır kendiliğinden oluşan değişim... Sert bir
içki. 3/ Lantan elementinin simgesi... Dik yokuş. 4/ Üstünkö-
rû bir biçimde geçici olarak onanna. 5/ îlgeç... tlgi çekici ve
değisik kimse. 6/ Boyalann inceltilmesinde kuilanılan sıvı... Do-
gal ve tarihsel özelliklerinden dolayı koruma altına alınan aJan.
7/ Tlp dilinde derinin kanlarunasına verilen ad... Eski ve bilin-
meyen bir tarihi anlatmakta kuilanılan deyim sözü. 8/ Hangi
şey... Karşüık beklenmeden yapüan yardım. 9/ Tibet sığın... Tür-
10 nedenlerle başan gösteremeyen kimse.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
20 ŞUBAT 1931
Şeker Bayramı nedeniyle gazetemiz bugünyayımlanmamıştır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Onur yurda döndü
20 ŞUBAT 1961
Demokrat Parti iktidarının
devrilmesine yol açan Üniversiteli
gençlerin 28 Nisan harekâtı
sırasında sol bacağını kaybeden
Hukuk Fakültesi öğYencisi Hüseyin
Onur tedavi olmak için gittiği
Üondra'dan dijn şehrimize
dönmuştür. Onur, Yeşüköy hava
alanında ağabeysi, Kiüsli Hüseyin Onur
hernşehriJeri tedavi masraflannı ödiyen Verdi Limited
Şirketi sahiplerinden Muzaffer Canbolat ve gazetecüer
tarafından karşılanmıştır.
Öğrencilerin bildirisi
114 sayılı Kanun gereğince görevlerine son verilen
üniversite öğretim üyelerinin özlemini duyan Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri adına,
bugün, temsilcileri bir bildiri yayınlamışlardır. Bildiride
şöyle denilmektedir:
"27 Mayıs sonrası öğrenim hayatımızda bir sömestre
bitmiş ikincisi başlamak üzeredir. Hiçbir sebep
gösterilmeksizin ve üniversite dışı bir organ tarafından
bir kısım üniversite üyelerinin görevlerine son verilmiş
olmasından doğan üzüntümüz devam etmektedir.
Ne kadar iyi niyetlerle hazırlanmış olursa olsun, 114
sayılı Kanunun üniversite muhtariyetini geniş ölçüde
zedelediği ve bilim hayatımız bakımından bazı önemli
kayıtlara sebep olduğu ortadadır.
Bunu her şeyden evvel devrimin temelinde var olduğuna
inandıfımız prensiplerle bağdaştıramıyoruz. öyle
sanıyoruz ki, bu işlem gelecek için kötü bir örnek teşkil
etmekte ve ilim hürriyetini korumak yönünde yaratılan
hukuki garantileri şimdiden tehlikeye düşürmektedir.
Hatalı olduğu herkesçe kabul edilen böyle bir durumun
şimdiye kadar düzeltilmiş olmasını ve Silâhlı
Kuvvetlerimizin şerefli temsilcilerini bu konuda da
alkışlamayı çok isteriz. Demokratik bir düzen kurulması
için çalışmalar yapıldığı şu günlerde bu duruma da bir
son verileceğini ümit etmekteyiz."
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Kırşehir'e fatura
20 ŞUBAT 1990
ANAP tarafından "var olma" savaşımına dönüştürülen
Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimini SHP'nin
kazanmasının ardından başlatılan şeker fabrikası
inşaatmın dün durduğu görüldü. PETLAS'a seçimin
ertesi gün abnacağı açıklanan ve ANAP'lı
milletvekillerince, "kartvizit üzerine yazılı başvuru
numarası" dağıtılan işçi alımı ile ilgili olarak da
seçimden sonra ANAP tl Başkanı Muzaffer Tekeli,
"Örgüt olarak bizim böyle bir sözümüz olmadı" dedi.
AÇIKLAMA ~
• 5.2.1991 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin sayfa 18
sütun 2'de "İstanbul Valiliği Konstantiniyye adına karşı
Fatih'ten daha amansız-Urun Konstantin'e" başlıklı
habere konu olan yazı, içişleri Bakanlığımızın
27.11.1989 tarih ve 314884 sayılı ve "Konstantiniyye
isminin, milli birlik ve bütünlüğümüzü zamanla menfi
olarak etkileyeceği" kanaatını bildiren ve Valiliğimizce
gazete sahibine tebliğ edilen yazıdır. Durum bu
safhada iken, gazete sahibi İbrahim Ayral, 26 Ekim
1990 günü Valiliğimize dilekçe ile müracaatla
Itonstantiniyye gazetesinin "Proklus Reklam ve
Yayıncılık Ltd. Şti" tarafından satın alındığını
bildirmiştir. Ancak gazeteyi alan şirket kanuni süre
içinde beyanname ile bildirimde bulunmadığından,
5680 sayılı kanunun 9/4 maddesi gereğince, İstanbul
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.12.1990 gün ve 1990/77
Müt. sayılı kararı ile yayını durdurulmuştur.
ERDOĞAN İZCİ/Vali Yardımcısı
TART1SMA
Boğaziçi Nerede?
Uygar bir ülkede böyle bir alana bu bina yapılamayacaktı!..
Çünkü, o ülkenin en büyük kentinin bir "düzenleyici plan"ı
olacak ve bu planda da böyle "öcü"lere kesinlikle yer
verilmemiş olacaktı.
9 Kasım 1990 tarihli Camhuriyet Gaze-
tesi'nde Sayın Berat Günçıkan'ın "Boğa-
ziçi Şarkdarda Kaldı" başlıklı değerli ve et-
kileyici yazısında Beşiktaş Serencebey Yo-
kuşu'nda yapılmakta olan, 62? odalı "Coo-
rad OteH" için, yapısı yükselen, "Yedile-
pe Otdcilik A.Ş." yetkiülerinden Nejat
Tugcu, Boğaziçi'nin siluetini bozduğu eleş-
tirilerine karşı, 18 katlı otelin sadece kral
dairesi bulunan en üst katından Boğaziçi'-
nin görülebildiğini beürtiyor ve şöyle diyor:
"Isteyen istedigi yerden bakabilir. tsterierse
Üsködar'dan baksınlar, siluetin neresinde
oldujumuzu görecekler."
Bu saürlan okuduğumda gözlerime ina-
namadım! Geçtığimiz yaz, Yıldız Sarayı ve
camisine komşu, Barbaros Bulvan'na ba-
kan eski bostanlar üzerinde bir "Kent Öcii-
sü"nün kat kat yükseldiğini dehşetle izJe-
tniştik. Bu amansız tırmanıştaki hızı halka
göstermek için de her kaun yüzüne, biti-
rildiği ay ve günü gösteren birer pankart-
bombasız-asmışlardı! Yapıyı yapanlar ina-
nılmaz bir hızla 10 günde bir kat bitiriyor-
lardı. Ne var ki bir şeyi unutmuşlardı: Aca-
ba yapının bitimi hangi gün olacaktı? Söz
geümi 2 kasım mı? Ben, birçok kentteşim-
le birlikte bu günü önceden biliyorduk. Bu-
gün: "Istanbal'un Kıyamet Günü" olacak-
tı!..
Bir de, yapı yetkililerinden Nejat Tuğcu'-
nun "Bojazlçi", "SUuet" ve "Yapı" üze-
rine düşüncelerine bakalım: "Yapının sa-
dece en üst katından Boğaziçi görülebilir"
diyor.
Ben, orta yaşın epey üzerinde, Beşiktaş
doğumlu bir kentteşiniz olarak çok şaşın-
yorum.Acaba ben mi yanıhyorum? Beşik-
taş Boğaziçi'ne kıyısı olan bir ilçemiz değil
mi? O kıyıda bizler, çocukken ayaklarımı-
n suya sokmadık, yüzmedik, sandalla gez-
medik, sahilsaraylannda okumadık mı?
Nejat Tuğcu, "Isterlerse Üsküdar'dan
baksınlar..." diyor. Demekki Üsküdann,
Beşiktaş'ın karşisında olduğunu biliyor. Ya
Beşiktaş? Nerede? Üsküdar'ın karşisında
değil mi?
Allahtan yapı tepemizde -pardon
önümüzde- durup duruyor, gün boyu ge-
reğinden çok algılayıp duruyoruz! Yapıya
bakan parkın orta yerinde bir garip kişi,
oturmuş Üsküdar'a bakıyor, tunçtan dö-
külmüş bir yontu. "Yahya Kemal" bu! Bir
yazısında, "Boğaziçi, iki sahil boyuncaköy
köy Kavaklardan Mannara'ya kadar yalı
mimarisiyle süslenmiş, yeryüziinde yalnız
kendine benzer, başka bir şebir olmuştur"
diyen Yahya Kemal, Istanbul'un büyük
ozanı. Besbelü o da yanılıyor(!) "öcü"nün
gölgesinde, İstanbul'a gönlünü ve kitapla-
rım vermiş bu adam, soğuk, tunçtan beş
tonluk koca gövdesine aldırmadan iki gözü
yaşh, Üsküdar'a bakıyor! Doğal ki O Bo-
ğaz'ı görüyor, Boğaz'da O'nu, ama Nejat
Tuğcu'ya göre, yontudan en az 60 metre
yüksekteki yapıdan Boğaz görülmüyor!
Komşu binalara bakıyoruz: 5 katlı apart-
manlar, Serencebey sırtlannda "Bogaz
manzarah..." Bizim "öcü" ise en yakının-
dakinden 12 kat daha yüksek, çirkin, sar-
mal çağrışımlar yapan bir "beynla", bir
"çin seddi" oluştururken-ne hikmetse-bir
türlü Boğazı görmeyi başaramıyor! (Kral
dairesi aynklı...)
Nejat Tuğcu, çok kesin ve ciddi konuş-
muş, "EJı, kendisi de o yapının yetkiiisi de-
gil mi? Doğnıyu bilse bilse o bilir!.." de-
yip; bildiklerüni, çöpe atıp, güncel ve çağ-
daş bilgiler edinmek için, Kanlıca'da, ya da
Beykoz'da; ya da Hisar'da yeni yapılacak
bir gökdelen yapısı aramaya başhyomm!
Oraya "yetkili" olup, "Boğaziçi'nin, o
gökdetenkrin ancak en üst kadannidaki kral
dairelerinden göniiebilecefini" savunmak
için!..
MUSTAFA tZBERK
İstanbul
VEFAT
Merhum Osman Nuri Bey ile merhume Muzaffer Hanım'm
kızlan, Göztepe eski 5. Taş Mektep, Kartal Merkez ve
Harun Reşit ilkokullarının emekli öğretmenlerinden, değerli
aile büyüğümüz; bizim ve tüm dostlanmızın HALASI
FERİHAGÖRMEZ
ebediyete intikal etmiştir. Aziz naaşı 20 Şubat 1991
Çarşamba günü (bugün) öğle namazmı müteakip Erenköy
Bağdat Cad. Galip Paşa Camii'nden alınarak Göztepe-
Merdivenköy aile kabristanına defnedilecektir.
OSMAN GÖRMEZ
FATOŞ SARGINALP
tngiltere'de
AU-PAIR
• 17-27 yaş araa GENÇ
BAYANLAR
• Seçkin bir ailenin yanında,
anneye yardımcı olarak
• En az 6 ay yaşayıp
İNGlLlZCE'yi yerinde ögrenmek
ve geKştirmek istiyorsamz.
• REHBERlNtZ OLABlLİRlZ!..
• BtZl HEMEN ARAYIN!..
GB Lhan OkalUn ActnU»
FEFA A.Ş.
Hiisrevgertde Cad. 142/3
«0200 Teşvikivt'tSTANBLL
Tel: 136 18 68 / 136 13 »0
F M . 160 37 10
FOTOĞRAF YARIŞMASI
TOTOĞRAFLARLA AİLE"
'Aile, insan, kadın, erkek, anne, baba, çocuk, genç, ergenlik, yaş-
lılık, nesil, ebeveyn, konut, evlilik, gelin, damat, sözkesme, nişan,
düğün, nikâh, doğum:.ölüm, mutluîuk, vb. Aile'nin Sosyo-Kültürel
ve Ekonomik yapısını yansıtan konularda; yanşma tüm amatör ve
profesyonel fotoğraf sanatçılarına açıktır.
Siyah-Beyaz ve renkli baskı dalında her bölüme en fazla 5 eserle
katılabilinecek. Yanşmada, fotoğrafların uzun kenan 40 cm'den bü-
yük, kısa kenan 18 cm'den küçük olmamahdır.
ÖDÜLLER
1. lik ödülü (her iki bölümde)
2. Hk ödülü (her iki bölümde)
3. lük ödülü (her iki bölümde)
Mansiyonlar (10 Adet her iki bölümde)
3.000.000r TL.
2.500.000r TL.
2.000.000r TL.
500.000, TL.
Ödül alan ve scrgilemeyc de§er görülen escrlere 100.000 TL. telif ücreti ödenecek
ve katılan tüm sanatçılara bir sergi kataloğu da gönderilecektir.
YARIŞMAYA SON KATILIM TARİHİ: 12 Nisan 1991
YARIŞMA ŞARTNAMESİ VE FORMU İSTEME ADRESİ:
T.C. Başbakanhk Aile Araşttrma Kurumu Başkanhğt
Necatibey Caddesi No: 11 Kızılay-ANKARA
ya da
Fotoğraf Dernekleri
Bikji için Telefon: 231 83 60 / 223
Tüm Yarışmacılara Başanlar Dileriz.
T. C. BAŞBAKANLIK
AİLE ARAŞTIRMA KURUMU
TC
KOCAELİ 2.
SULH CEZA
MAHKEMESt
KARAR ÖZETİ
Esas No: 1989/865
Karar No: 1990/1074
Hâkim: Murşit Yüdız 17893
Kâtip: Kasım Siverekli 586
Davacı: K.H.
Sanık: Osman Eyüpoğlu,
Mehmet ile Hanife"den olma
1963 doğumlu Rize Merkez Mal-
tepecilt: 111/01 sahife68 kütük
no: 35'te nüfusa kayıtlı olup, ha-
len Izmit Çınarh Mahallesi Mar-
mara Sokak No: 1 kat: 5 daire:
9'da oturur. Evli çocuksuz okur
yazar esnaf TC Islam.
Suç: Umumi Hıfzıssıhba Ka-
nunu'na muhalefet
Suç Tarihi: 27.6.1989
Karar Tarihi: 4.12.1990
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yukanda açık kimliği yazılı sa-
nığın gıda maddeleri tüzüğtine
uygun olmayan çay satısa arz
ederek Hıfzıssıhha Kanununa
muhalefet etmek suçu sabit ol-
makla eylemine uyan TCK'nun
398 maddesi gereğince takdiren
3 ay hapis ve 20.000 lira ağır pa-
ra cezası ile cezalandırümasına,
3 ay hapis cezasının 450.000
lira ağır para cezasına çevrilerek
sonuçta 470.000 lira ağır para ce-
zası ile cezalandırılmasına.
Sanık hakkında TCK'nun
402/2. maddesi uygulanarak ka-
rar kesinleştikten sonra kesinle-
şen karar özetinin büyük harf-
lerle yazılrnak sureti ile ve kapat-
ma süresi kadar kalmak üzere
kapatılan işyerinin göze çarpan
bir yerine yapıştınlarak halka
duyurulmasına, ayrıca karar
özetinin, Ankara, İstanbul ve İz-
mit'te yayımlanan ve tirajı yüz
binin üzerinde bulunan bir ga-
zetede yayımlanmasına, aynca
karar özetinin Kocaeli'nde ya-
yımlanan bir mahalli gazelede
ilanen duyurulmasına karar ve-
rildi. 4.12.1990
Basın: 19840
BEBEK SEVERLERE
2 yaşındaki kızıma bir can
yoldaşı / oyun arkadaşı /
eğitici / bakıcı anyorum.
Tel.: 157 74 06 (ev)
158 08 10 (iş)
Hodri Meydan mı? Sebze ve Meyvede
ERAL Kırkpınar'a diyor... B,Bekleyiniz...
POLTITKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Gidenler ve Kalanlar...
Geçenlerde yitirdiğimiz Muhittin Abi'de meslek mi ararsın
tümenle! Savcıhk, avukatlık, marangozluk, ayak işi, erkete
işler... Ama karakola düşüp de aynasızlar mesleğini sordu-
lar mı, "Horoz dövüşünde yan hakemim" derdi. Bunu neden
derdi, niçin derdi, kendine de, yakınlarına da sormadım. Yıl-
lardır aramızda bu yan hakemlik sözünü eder, gülerdik. So-
nunda anlar gibi oldum.
Boksör Siyami, Muhittin Abi'nin en has adamıydı. Birbir-
lerini aramadan sormadan edemezlerdi. Muhittin Abi has-
talanıp hastaneye düşünce en sık arayanı Siyami olmuştu.
Siyami, Muhittin Abi'den bir iki gün önce öldü. Bunda da bir
hikmet aransa yeridir. Aramızda adı Boksör Siyami'ydi. ölü-
münü gazetede okuyan askerlik arkadaşı Beşiktaşlı Sürey-
ya, 'Bizim Boksör Siyami' demişti. Demek her çevrede adı
boksörmüş.
Bizim solcu dernekcilik döneminden arkadaşımızdı. Bu ar-
kadaşlığa bir kez bağlanmış bir daha dönmemiştı. Her bela-
nın içinde yılmadan yürüdü. Dirsek temasını hiçbir zaman
yitirmedi. Edebiyatı, şiiri severdi ama öykü yazdıgını bilmez-
dim. Yazarmış, Abdullah Siyami imzası ile yayımlarrnış da...
İnsancıl dergisini (4. sayı) karıştırıyordum. Baktım, kara çer-
çeveli bir resim. Siyami'nin hem öykücülüğünü, hem de Ölü-
münü haber veriyordu.
Şair Ali Ersin Günce, bir akşamüstü dergiye geliyor, "Siz-
leri kimle tanıştıracağım?" diyor. Abdullah Siyami.' Siyami1
yi dergicilere tanıtıyor".
Dergı üstüne konuşuyorlar." Bu dönemde böyle heyecan-
lı kişiler bbiunur" diyor. Ben yine gelirim.
Bir hafta sonra geliyor, elinde de bir öykü var Onu veriyor.
Dergiler yeni yazılar da istiyoriar 'getiririm' diyor. Yazı yerine
bu kez ölüm haberi geliyor.
Derginin yapraklarını çeviriyorum, Siyami'nin öyküsünü bu-
luyorum: "Kanlı Pençe'nin Sonu." Kentin yoksul mahallele-
rinden birinde geçen bir horoz dövüşünü anlatıyor. Becerikli
bir anlatım, kavranmış bir konu.
Niyazi Bey'in Demiryollan'ndan emekliye aynlmazdan önce
sevgisi, evlattan çok horozları üzertndeydi. Horozun yağızı,
dört kilo üç yü^ gram , bilemedin, dört buçuğu geçmemeliy-
di. Fazlası tencerede iyi oynar. Mahallenin iki ünlü horozu
var: Biri Ölümsüz, öteki Kanlıpençe.
İki horozun günlerden bir gün kapışması şöyle:
Kanlıpençe Ölümsüz'e hırçın bir tokat geçti... Ölümsüz has-
mını sağdan yakaladı. Kan, Kanlıpençe'nin gagasından şıp
şıp, damla damla akmaya başladı. Ölümsüz'ün gagasından
üzüme benzeyen bir şeyin ışıldadığı görülünce, seyircilerin
bir anda soluğu kesildi. Az sonra Ölümsüz'ün gırtlağının aşa-
ğı yukan oynadığı görüldü. Şaşkınlıktan, hayretten sesler yük-
şelirken yine de Kanlıpençe'ye şans tanıyanlar yok değildi.
İki kişinin üstünden nutuk sallayan biri, elini kolunu oynata
oynata:
"Kanlıpençe be, Kanlıpençe'nin dölü."
"Kanat altına düştü."
Düşsün, gene de anasını ağlatacak."
Haydi Kanlıpençe!..."
Niyazi Bey sedirin ortasında ellerini dizlerine dayamış ho-
rozlann dövüşünde eriyordu. Horozlar boyun boyuna sürte-
rek meydanladılar. Kanlıpençe bastığı yere iyi basar. Ama du-
ruşu götermelığe benziyordu. İşin tuhafı önünü görecek ha-
li kalmamıştı. Hasmının yerini kokusuyla, değmesiyle saptı-
yor, ne yapabiliyorsa o zaman yapıyordu. İçinden yavaş ya-
vaş, süsünün püsünün, kör gözünün günleri geçti. Horoz bey-
niyle bir zamanlar dünyayı yeneceğini, hiç bir horozun kert-
diae yetişeceğini sanmıyordu. Yavaş yavaş dünya tersine
dönüyordu. Ölümsüz'ün mahmuzu kursağını sardı. Kanlıpen-
çe çevresine şöyle bir baktı, "gak" deyip çöktü.
Siyami, Muhittin Abi'den iki gün önce gifti. Bir dönemin
solcu gençleri yaşlı birer horoz gibi bir bir gidiyorlardı. Eski
bir dünyadan yeni bir dünyaya gider gibi. Geride kalanlar için
bu gidişler bir düşe benzemiyordu.
ÇAUŞANLARIN
SORULAR1/SORUNLARI
YILMAZ ŞtPAL
Haddi ve Da^miye Farkı''
SORU: Emekli olanlara TC Emekli Sandığı'nca, emekli ol-
duklan tarihte geçerli olan göstergelere göre iknuni-
ye ödenmektedir.
243 sayılı kanun hükmünde kararname Ue yaş had-
dinden emekliye sevk edilenlere, bir sonraki yıl ba-
şında göstergelerdeki artışın, yeni katsayı ile
çarpılmasından oluşan farkın aynca ödenmesi hük-
mü getirilmiştir.
Temmuz 1990'da yaş haddinden emekli olduğuma
göre ve bu httkme dayanarak 1 Ocak 1991'de artan
. . ek göstergeler için fark ödenmesi gerekmektedir. So-
run şndnr
Taban ve kıdem ayuk göstergelerindeki 1990 için,
°7« 50 olan ikramiye payının. 1991'de % 75'e çıkanl-
ması da bu ödenecek fark ikramiyede göz önüne alı-
nacak mıdır?
Bunlar da ikramiye göstergesindeki artış deffl mi-
dir?
YANITİ 243 sayılı yasa hükmünde kararname ile TC Emekli
Sandığı Yasası'nm Ek 6. maddesine (bugünkü uygulamada Ek
Madde 20) bir fikra eklenmiştir.
"îştirakçilerden, kanunlarla belirlenen bekleme süreleri so-
nunda kadrosuzluk veya yaş haddi sebebiyle emekliye sevk edi-
lenler ve vazife malullüğü hükümlerine göre vazife malullüğU
aylığı bağlananlar ile ölüm sebebiyle haklarında emeklilik iş-
lemi uygulananlara; emekli edildikleri veya ayhklannın bağlan-
dıgı tarihi takip eden ilk mali yılbaşında gösterge veya ek
gösterge rakamlarında meydana gelecek artışa bu tarihte yü-
rürlükte olan aylık katsayısı uygulanmak suretiyle ikramiye
farklan, emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre aynca öde-
nir!'
30 Haziran 1989 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan, 375 sa-
yılı yasa hükmünde kararnamenin 1. maddesinin yürürlüğe gir-
diği 1 Temmuz 1989'dan önce emekJi aylıklan ile ikramiyeler
aylık göstergeler ve ek göstergeler esas alınarak hesaplanmak-
taydı. 375 sayılı kararname ile bu göstergelere aynca, kıdem
ayhğı göstergesi ve memuriyet taban aylığı göstergesi de eklen-
miştir.
Böylece, 1 Temmuz 1989'dan sonra emekli aylıklan ile ikra-
miyeler, dört ayn gösterge ve iki ayn katsayıya göre hesaplan-
maktadır. Kararnamede, memuriyet taban ayhğı ve kıdem aylığı
göstergelerin emekli aylıklanna koşulsuz, ikramiyelere ise ka-
demeli olarak uygulanması öngörülmüştür.
1 Temmuz 1989'dan sonra emekli ayhklan, memuriyet taban
aylığı ile kıdem aylığı göstergeleri de esas alınarak ödenmekte-
dir.
375 sayılı kararnamenin geçici 1. maddesinde şöyle denilmek-
tedir:
"Bu kanun hükmünde kararnamenin 1. maddesiyle getiri-
len memuriyet taban ayhğı Ue kıdem aylığı, 5434 sayılı TC
Emekli Sandığı Kanunu'nun Ek 20. maddesine göre verilecek
emekli ikramiyesinin hesaplanmasmda, 1.7.1989-31.12.1989 dö-
nemi için <7o 25,1990 yılı için °7o 50, 1991 yıh için % 75 ve 1992
ve takip eden yıllar için % 100 oranında dikkate alınırf'
Yaş sının nedeniyle emekliye sevk edilenlere, Ek Madde 20
uyannca, ayhklannın bağlandığı tarihi takip eden ilk mali yıl-
başında gösterge veya ek gösterge rakamlannda meydana ge-
lecek artışa, bu tarihte yürürlükte olan aylık katsayısı
uygulanmak suretiyle ikramiye farklan. emekli ikramiyesi ile
ilgili hükümlere göre aynca ödenir"
Kişisel görüşümüz, 1991 yılı için °7o 75 olarak belirlenen ik-
ramiye payının, "Emekli ikramiyesi ile ilgili hükümlere göre"
ve 375 sayıh kararnamenin 1. maddesi uyannca 'dikkate
1
alı-
narak ödenmesi yönundedir.