Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ARALIK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/9
Maastricht zirvesiyarın pek çok görüş aynlığı ile açılıyor
Avrupa'nın kaderî ıııasaya yatıyor
SABETAY VAROL
Ortaçağ'dan beri hayal edilen, Avrupa'da tek para birimiyle dolaşım
gerçekleşecek. Bu, federatif yapıya sahip siyasi birlik düşüncesini
beraberinde getirecek. Ortak dış politikanın ortak bir savunma
politikasından ayn düşünülemeyeceğinde üye ülkeler anlaşmış
durumdalar.
konusu özlem 1996 veya 1998 yülanndan iti-
baren en a7inHan AT'nin dar çekirdeğini
oluşturan bazı ülkeler için gerçekleşmeye baş-
layacaktır.
2-Son kertede Ingiltere buna dahil olsun
veya olmasın, gerçekleşecek olan parasal bir-
lik, büyük ölçüde federatif yapıya sahip bir
siyasi birlik fikrini ister istemez beraberinde
getirecektir. Bunun adının 'federasyon' ola-
rak konulması o kadar önemli değildir.
3-Topluluk ülkeleri bünyesinde 'siyasi
hHk' hedefli 'hükümet araa konferans' top-
Lanması, 1989 yüı sonunda Strasbourg'dakı-
AT doruğunda, 'ekonomik ve parasal birlik'
amaçh konferansın yan çalışması olarak ve
son dakikada ortaya atılan bir öneriyle so-
mutluk kazanmıştı. Bugün gelinen nokta,
BRÜKSEL — Pazartesi günü başlayacak
ve 2 gün sürecek Avnıpa Topluluğu donı-
ğu, birçok konuda, ülkeler arasındaki görüş
ayrüıklan giderilememiş olarak açılıyor.
12'ler arasında özellikle 'siyasal birtik' söz-
leşmesine ilişkin konularda tam bir uyuşma
sağlanıp sağlanmayacağını, toplantıya katı-
lan ülke liderleri de dahil olmak üzere, kim-
se şimdiden kestinne olanağına sahip değil.
Ancak donık öncesinde şu noktalar büyük
ölçüde açıklığa kavuşmuş sayılabilir.
1-Ortaçağdan beri hayal edilen ve tüm Av-
rupa kıtasında tek para birimiyle dolaşım
sağlama özlemi, Maastricht Doruğu'nda va-
nlacak 'ekonomik vc parasal birlik' sözleş-
mçsiyle gerçekleşme yoluna girecektir. Söz
ITALYA
Avnıpa bütünleşme sürecinin ne kadar hız-
landığını ortaya koyması açısından ilginçtir.
4-Merkezi ve Doğu Avrupa ülkeîerinde
başlayan ve daha sonra SSCB'ye yayüan,
'gerçek' sosyalizmin çözülme süreci sonun-
da, 'siyasi birlik' ihtiyacı kendisini daha da
yoğun şekilde hissettirmiştir. 1990 yılının
başlannda sarsıntı geciren Almanya-Fransa
çifti, 1991 ortalanndan itibaren daha sıkı bir
kenetlenme eğUimine suniklenmiştir. Her iki
başkentin, siyasal sorumlulan, ülkelerini, Bi-
rinci Dunya Savaşı öncesi olduğu gibi '•ft-
fuz mücadeleleri' tuzağına duşmekten Avnı-
pa Topluluğu'nun kmtardığını açıkça ifade
etmektedirler.
5-NATO ittifakı bugün için Avrupa gü-
venliğini sağlayacak tek askeri örgüt olarak
var olmaya devam etmektedir. Hiçbir Avru-
palı güç Amerikan askerlerinin eski kıtayı
terk etmesini arzulamamaktadır. NATO'nun
askeri kanadından 1%6'da kopan Fransa de-
ğişen dünya koşullarında hızla ittifaka geri
dönüş yapmaktadır.
6-Şimdiden ABD'ye oranla çok daha et-
kin bir ekonomik güç olan birleşik Avrupa,
tek para birimıne gecişin sağlayacağı ekono-
mik ve psikolojik avantajların da katkısıyla
ekonomik bir deve dönüşme istidadı taşı-
maktadır.
V-Ortak dış politika gereksinimi, 'ekono-
mik dev ama siyasi cüce' denkleminin sonu-
cudur. Bu yüzden de ortak bir dış politika-
nın ortak bir savunma politikasından ayn
düşünükmeyeceği herkesin üzerinde fıkir bir-
liği ettiği bir konudur. Avrupa'daki askeri
varlığı ile süper güç olma özeUigmi konıyan
Amerikalılar, NATO'nun önceliğıni tanıma
koşuluyla Avrupalıların bir 'savunma
kimligi' geliştirmelerine karşı olmadıklannı
açıkça ifade etmiştir. Nitekim Maastncht do-
ruğuna paralel olarak Batı Avrupa Birliği
(BAB) üyesi 9 ülke, bir 'ortak protokol' imza-
layacaktır. Bu protokol, BAB'ın Avrupa
Topluluğu ve NATO ile ilişki düzeyini tarif
edecektir.
8-'Çifte' birlik sözleşmesi imzalamr imza-
lanmaz, 12'Ier, yeni genişleme isteklerine ya-
nıt aramak üzere Maastricht doruğunda Av-
rupa Komisyonu'nu görevli kılacaklardır.
Ddncilig
korkusuttalyanları, ülkelerinin Kuzey Avrupa
ülkelerinin hızında koşup koşamayacağı
ilgilendiriyor. Avrupa'nın en 'Avrupai' ülkesi
bu kez "ya 2. lige düşersek" korkusu yaşıyor.
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — "Maastricht hak-
kında ne düşunüyorsunuz?"
Tanımıyorum. Kim? Yeni bir
fntbolcu mu?
"Hayır Avrupa'nın kaderini
beliıleyecek olan toplanU. Do-
rnk."
"Aah evet galiba televizyonda
böyle bir şeyler du>dum. Bizim
ttalya'da Avrupa'ya çok ihtiya-
camız var. Şoyle ülkeye çeki dü-
zen verecek, örgutieyecek Avru-
pa şart bize. Yaşadıgımız bu
yozUk batagından bizi ancak
Avnıpa kurtanr..."
Masalara kendi servis yapan,
'Armando AJ Pantheon' restora-
nın aşçısı Claudio Triulzi'nin
Maastricht hakkmda söyleyebil-
dikleri bu kadar.
Uluslararası lüşkiler Enstitü-
sünü yöneten Profesör Stefano
Silvcstri'ye göre ise Maastricht,
Avrupa'nın güvenlik ve dış po-
litika alanında ileriye doğnı
hamle yapmasını sağlayacak.
Bütün mesele Baü Avrupa Bir-
liği'nin yeni Avrupa politikası-
mn içine ne derece entegre edil-
diğine bakacak. Bu da Avrupa-
nın neticede ortak bir dış poli-
tika oluşturup oluşturmamasına
bağlı olacak. Her halükârda or-
tak güvenlik alanında sağlana-
cak başarının düzeye ancak uy-
gulamada ortaya çıkacak.
Banka memuru Romano
Buccotini've göre ise Maastricht
doruğu. "ftarya açısından olum-
hı bir gelişme olraakla beraber
büyük riskleri de beraberinde
getiriyor. Avrupa'nın yeni eko-
nomik düzeninde geçerii olan
kuraUar" diyor. 52 yaşındaki
Buccolini, "Bizi Avrupa'nın
ikinci lig ülkderiyle aynı kume-
FRANSA
ye itebilir. Çunkii bu kamu açık-
faın ve enflasyonla birinci lig ul-
keteriyle ortak bir ekonomi >e
para politikası uygulamamıza
imkân yok. Ama işte belki de bu
korku nukumeti zorlayan bir
itiş rolu oynar™"
Sosyal demokrat bir milletve-
kilinin yardımahğnn yapan Ma-
rio Procopio ise siyasete daha
yakın olmanın verdiği emniyet
ile konuşuyor: "Ekonomik ve
mali birliğin katı kurallan" di-
yor 43 yaşındaki Procopio,
"ttalya'yı disipline sokacaktır.
Diğer Avrupa ülkelerinden yük-
sek olan enflasyon ve astrono-
mik kamu açıklannın düşmesi
için tek çıkış yolu bizim için bu
birliğin yarattığı boy ölçiişme
fırsatıdır. Ülkenin siyasi sınıfı
için Maastricht dorufnnnn so-
nuçlan çok önemlidir."
Hangi sosyal sınıftan ve mes-
lek grubundan geürse gelsin, ge-
nelikle ortalama Italyanı, ttal-
ya'nın kuzey Avnıpa ülkelerinin
hızında koşup koşamayacağı il-
gilendiriyor. öteden beri Avru-
pa'nın en 'Avrupacr ülkesi olan
Italya, bu kez 'Ya 2. lige
düşersek' korkusu yaşıyor. Ital-
ya'nın sıkı bir ekonomik ve pa-
rasal birlik içinde Kuzey Avru-
pa ülkeleriyle aynı performansı
gösterememesi ve dolayısıyla bu
cekirdekten dışlanması ihtima-
li, sokaktaki adamın ortak kuş-
kusu ve korkulu rüyasını oluşu-
ruyor. Bunun ötesinde 'siyasi
birlik' ise çok soyut bir anlam
ifade ediyor. Zaten ülke olarak
güçlu yerelci külturlere ve eğim-
lere sahip olan ulusal kimlik ve
birliğe ilişkin duygulan zayıf
olan Italyanlar için büyük Av-
rupa potasında erimek bir teh-
dit oluşturmuyor.
Aynı şekilde dönem başkanlığını devralacak
Ponekiz, haziran ayında Lizbon'da yapıla-
cak AT doruğunda yeni genişleme strateji-
sine ilişkin kapsamh bir tartışma açma hu-
susunda kararlı olduğunu dile getirmiştir.
9-Portekiz'den 1992 haziranında dönem
başkanlığını devralacak lngiltere, topluluk
içinde yeni üyelere açılma fikrinin şampiyo-
nu sayılmaktadır. 1992 yıhnın haziran-arahk
aylan arası dönem, büyük bir olasıhkla
'genişleme' konusunun en canh olacağı gün-
ler olacaktır.
10- O tarihlere kadar mevcut engellerin (in-
san haklan ihlalleri, Kürt sorunu, Kıbns
uyuşmazhğı, ekonomik istikrarsızhk ve geri
kalmışhk, hızlı nüfus artışı) bir bölümünü
çözmüş, diğerlerini kontrol altına ahna yo-
luna girmiş bir Türkiye, aduıı yeniden ger-
çek anlamda tam üyelik adayları arasında
yazdırma şansına sahip olacakur. Avnıpa sa-
vunma birliği süresinden dışlanmış, sorun-
lanyla uğraşmaktan yorgun düşmüş bir
Türkiye ise, Avrupa bütünleşme sürecinin dı-
şında kalmaya mahkûrn olacaktır.
ALMANYA
Avnıpa Birliği, Hollanda'nın güneyinde, Belçika ve Almanya sınırlannda Vlaas nehri kıyısına kurulmuş bu küçiik kasaba-
da, gönişülecek. (Fotograf: LE MONDE)
INGİLTERE
Iş dünyası APden yana
EDİP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Ülkenin en büyük 100
şirketinin yöneticileri, AT'de ortak pa-
ra birimi ECU'dan yana. Bunun anla-
mı şu: Ingiliz Parlamentosu'nun yasa-
ma yetkisini, AT hukuku sultasına gir-
mesine itirazlan yok.
Ciddi gazeteler arasında en yüksek sa-
üşh 'Tetegraph'in sorulannı yanıtlayan
her 4 yöneticiden 3'ü, ECU dedi. Bu tek
satırhk yanıt, para basma ve vergi top-
lamada sekiüenen egemenük kavramımn
mihenk taşı oysa.
11. yüzyıldan beri bir ada egemenliği
yaşayan lngiltere, böylece temel ekono-
mik karar ve uygulamalan, Birleşik Av-
rupa'nm başkenti Bruksel'e mi bırakma-
ya hazırlanıyor? tşadamlanmn yanıtı
'Evet'. Ama halk şaşkın.
Eski Başbakan Margaret Thatcher'-
ın, "Parmsal birlik konmsonda halkoyu-
ı başvuralım, halk karar versin" öne-
risini, önce Başbakan, "Gerçek demok-
rasüerde halkoylaması anlamsızdır. Hal-
kın temsilcileri vardır" diyerek reddet-
ti. Bundan da önemlisi, 'Tetegraph'in
anketinde, işadamlan daha da büyük bir
çoğunlukla reddetti.
Milyarlann her gün el değiştirdiği,
banka, sigorta şirketi, mali kuruluş, çeşit
çeşit borsalann yan yana olduğu 1 kilo-
metrekarelik 'Oty', AT'nin sadece ticari
işbirliği pazan değil, siyasi ve ekonomik
bir ortak pazar olmasmdan da yana. tş-
verenler Sendikası, Sanayici ve işadam-
lan Birliği gibi her gönişu, her hükümet
tarafından 'hünnetle' dinlenen lobiler,
Thatcher'ın bağnaz miUiyetçiliğine sırt
çevireli çok oldu. Zaten Thatcher, bu ne-
denle liderliği ve başbakanlığı kaybetti.
lş dünyası, bir ada devleti olan Ingilte-
re'nin, AT örgutlenmesinde de siyasi, ti-
cari, ekonomik bir ada olarak kalması-
na karşı.
Sıradan halk için ise önemli olan, ile-
ride ECU uygulamasına geçih'nce "pa-
numzm üzerinden haşmetmeab kraliçe-
mizin resmi kalkacak mı" sorusu. Bu-
nun yanıtı: Hayır. AvnıpaMerkez Ban-
kası kunılup da AT üyeleri ECU kullan-
maya başladıklannda, yani şöyle bir 10
yıl içinde, lngüiz paralannın bir yüzün-
de ECU yazacak, öbür yüzünde artık o
tarihte her halde kral olacak olan Char-
les III resmi yer alacak
Halkjn kafası kanşık. Başhca neden,
AT ile ilgih çok teknik konulann, her
gün, her saat başı yayına olanca teknik-
liği ile yansıması. AT hakkında iktidar
partisi içinde de her gün tartışma ve atış-
ma. Ana muhalefet tşçi Partisi, iktida-
ra gelmek için her taklayı atmaya, her
fıkri bir öyle bir böyle savunmaya ha-
zır.
Büyük
değişiklik
beklenmiyor
DÎLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Avrupa'da herkes Maast-
richt'ten bahsediyor. Ancak Hollanda'-
nın bu sınır kentinde ne olup biteceğini
ashnda henüz hiç kimse bilmiyor.
AJman siyasi gözlemcilerinin Maast-
richt'e bakışına göre Avrupa birleşmek-
ten çok uzak. Kapısının önündeki iç sa-
vaşı bile durdurmaya yeteneği olmayan
bir Avnıpa, siyasi gözlemcilerin değerlen-
dirmesine göre dış politikada ortak tavir
geliştirme imkânından yoksun. tç politi-
kada ise milliyetçi tutumlar birh'k yolun-
daki en önemli engeli oluşturuyor. Avru-
pa'nın ilerleyeceğı yegane alan, ekonomi
olarak görülüyor.
Son zamanlarda AT içindeki gelişme-
leri izleyen herkes Almanya'nın 'birlik'
için çırpuımasuıa ve 'birüfin motoru' ola-
rak ön plana çıkmasına şaşırdı. Alman-
ya birleşirken bütün Avrupalı komşulan
korkulannı dile getirmis, "Almanya tek-
rar tek başına hareket etmeye caasabilir"
demişlerdi. Başbakan Helmut Kohl, iz-
lediği çok akıllı politika ile Avrupa'nın
birleşmesini zorlayan ulkesini bu birliğin
içinde eritmek istedigi imajını yarattı.
Maastricht'ten hiç kimse sansasyonel
sonuçlar beklemiyor. AT'nin "Küçiik
adımlar politikası"na devam edeceğin-
den, birkaç düzeltmeyle yetineceğinden
yola çıkıhyor. Avrupa'da ortak iç ve dış
politikalar bundan sonra da devlet ve hü-
kümet başkanlanndan oiuşan 'Avrupa
Konseyi' ve Dışişleri Bakanlan Konseyi
tarafından saptanmaya çalışılacak. Eko-
nomik birliğin politik birlikten daha ön-
ce gerçekleşmesi bekleniyor. Bu da Av-
rupa Topluluğu'nun özünde hâlâ ekono-
mik çıkarlar uzerine inşa edilmiş bir bir-
lik olduğunu göstermekte.
Ve Başbakan Kohl ile Dışişleri Bakaru
Hans-Dietrich Genscber'ın de ashnda bu-
nu çok iyi bildiğini söyleyen gözlemcile-
re göre politikacıların ne dediğine değil
ne yaptığına bakmak lazım. Usta bir po-
litikacı olduğunu kanıtlayan Kohl'ün en
büyük başanlanndan biri şu oldu:
Artık dünyada ve Avrupa'da hiç kim-
se Almanya'nın yeniden devleşip başına
buynık hareket edeceğinden bahsetmi-
yor; bilakis Kohl'ün Avrupa Birliği'ni ya-
ratma ataklanna nasıl karşı konulacağı
tartışıhyor.
Paris Şarü'na
imza
• PARİS (AA) —
SSCB'den aynlan 3 Baltık
ülkesinin devlet başkanlan
Paris Şartı'nı imzaladüar.
Paris'te Fransa
Cumhurbaşkanı
Mitterrand'ın da katıldığı
törenle Litvanya, Letonya
ve Estonya devlet
başkanlan Vitautas
Landsbergis, Anatoli
Gorbunov ve Arnold
Ruutel Paris Şartı'm
imzaladılar.
Gürcistan'ın
• MOSKOVA (AA) —
Gürcistan Parlamentosu,
Türkiye'ye bu cumhuriyetin
bağunsızlığım tanıması ve
ikili diplomatik ilişki
kurması çağrısında
bulundu. TASS'ın haberine
göre Gürcistan
Parlamentosu'nun
TBMM'ye hitaben önceki
gün kabul ettiği yazüı
l l H Türkiye'nin
GüTCİStan'in
tanıması durumunda,
dostluğa ve banşa dayah
ilüli Uişkilerin gelişeceği
beurtildi.
Ortadoğu barış
görüşmeleri
• WASHINGTON (AA)
— Ortadoğu barış
görüşmeleri dolayısıyla
ABD'de bulunan Arap
delegelerin göruşmelere 10
aralık tarihinde başlamaya
karar verdikleri bildirildi.
Urdun-Filistin Delegesyonu
Başkanı Abdül Selim
Majali, başkent
VVashington'da duzenlediği
basın konferansında Arap
delegelerinin Ortadoğu
Barış Konferansı'nın ikili
göruşmeler bolümu için 10
aralık tarihinde ABD
Dışişleri Bakanlığı'nda
hazır bulunacaklarını ifade
etti.
Vasiliu'nun
beklentJsi
• ATtNA (AA) — Kıbrıs
Rum yönetimi lideri Yorgo
Vasiliu, 1992 yılı başlannda
Kıbns sorununun çözümü
için Birleşmiş Milletler'in
ABD tarafından da
desteklenecek şekilde 716
numaralı karann
uygulanabilmesi amacına
yönelik bir "harekette"
bulunmasını beklediğini
söyledi.
Arnavutluk'ta
gıda sıkıntısı
• TtRAN (AA) —
Arnavutluk Devlet Başkanı
Ramiz Alia, Kruje
bölgesinde gıda sıkıntısı
yuzunden uç gündür süren
karışıklıklann durdurulması
için orduya tepki verdi.
Alia, dün yayımladığı
bildiride polisin, gıda satan
dükkânları, ilgili fabrikalan
ve diğer tesisleri korumakta
yetersiz kalması durumunda
ordunun müdahale etmesi
ve düzeni sağlaması yetkisi
tanıdı. Bu arada istikrar
hükümetınin Başbakanı YUı
Bufi görevinden istifa ettL
Devlet kararb,
halkilgisiz
MİNE G. SAULNIER
PARİS — 350 milyonluk
iılasiarüstü' bir Avrupa federas-
yonunun kuruluşu konusunda
geriye dönüşü olmayan kararla-
nn alınması söz konusu olan
Avrupa Topluluğu Maastricht
zirvesine doğru, Fransa'nın göv-
desi ayn, kafası ayn tellerden ca-
lıyor. Bu sözlerden, Fransa'nın
Maastricht öncesi fıkir birliği
içinde olduğu anlaşılmamalı.
Sorun, eğer ülkenin başı olarak
devlet yönetimini kabul etmek
gerekirse, ATnin siyasal ve eko-
nomik birliğine yönelik en
önemli kilometre taşlanndan bi-
ri olacak Maastrich zirvesi gün-
deminde bulunan kararlar hak-
kında, ülkenin tabamnı oluştu-
ran halkıo hiçbir fıkri bulunma-
dığı ve daha da kötüsü, 'aldır-
madığı' gerçeği.
Maastricht toplantısına,
Fransa'mn beyni, yani devlet yö-
netimi kesin bir Avrupa Federas-
yonu yandaşı olarak ginyor. Dı-
şişleri Bakanı Roland Dumas,
bu kararlıhğı şöyle ifade etti:
"Fransa, Maastricht'te on iki
devleti 340 mflyon yurttaşa da-
yanan federal bir birliğe doğru
göfurecek temelleri savunmaya
re Avrupa'yı dünyanın birinci
gücü yapacak bu birliği sağla-
maya gidiyor."
Bu sözlerin altında yatan he-
sap ise Avrupa Konseyi Başka-
nı Jacoues Delors tarafından
açıklığa kavuşturulmakta:
"Fransa, tarih içinde orta çap-
ta bir ulus boyutlanna indi. An-
cak bir Avrupa birügi içinde ye-
niden büyük bir güç haline dö-
nüsebilir."
Kısacası Fransa, Avnıpa Top-
luluğu'nun geleceğini yönlendi-
recek Maastricht zirvesi öncesin-
de resmi politika olarak, küçük
bir salonda mikrofonsuz konu-
şan orta çaph bağımsız bir dev-
let profüi yerine, büyük bir bü-
tünün bünyesinde sesini hopar-
lörle duyurmayı yeğlemiş bulu-
nuyor. Eğer Avrupa para ve si-
yasal birliği gerçekleştiği takdir-
de, Almanya ile birlikte Avru-
pa'nın en önemli iki ayağından
biri olacağının bilincinde. Bu
kapsamda sorun, Avnıpa'nrn iki
değil üçlü bir sacayağı olma zo-
nmluluğu ve Ingiltere'nin ATî-
nin kurucusu sayılan Almanya
ile Fransa'ya nereye kadar des-
tek vereceği, nerede köstek
olacagı.
Gerek siyasal gerek parasal,
birlik konulannda, Almanya ile
(önemsiz aynntılar hariç) hemen
tam bir fıkir birliği içinde bulu-
nan Fransa, tngiltere'ye sonuna
değin baskı yapmaya kararlı.
Avrupa Komisyonu'na katılan
Fransız yetkililer, bu durumu:
"Önemli olan pratikte gecerti bir
uyum sağlayabihnek. tngiliz
Başbakanı John Major'ın işini
kotaylaşnnnaya yaiıyıragiT An-
cak beüi bir smınn ötesine inme-
miz, belli bir sınırdan öteye ta-
viz vermemiz soz konusu değil"
sözleriyle açıklıyorlar. Geçen
hafta Ingiltere'ye kısa bir ziya-
ret yaparak John Major'la gö-
rüşen Fransız Cumhurbaşkam
Mitterrand ise "İngiltere'nin sii-
rüden aynlan koyun olmaması-
na özen göstereceğiz" dedi.
İS İŞTEN GEÇMEDEN...
Hlayatta karşılaşılabilecek her türlü ihtimali düjünmek. Her türlü nske karsı hazırlıklı olmak... Ve
yarınlara güvenle bakabilmek gerek. lş işten geçmeden Oyak Sıgortalı olmak gerek. Oyak Sigorta
hayafta karşılaşabıleceğınız her türlü olumsuzluğa karşı güçlu bir destek, güvenlı bir dayanaktır. Oyak
Sigorta, yarınlara guvenle bakmanızı sağlar. İş işten geçmeden gelın Oyak Sigorta"ya... Oyak Sıgorta'nın
tum sıgortacılık branşlannda sunduğu güvenceyı yaşayın .
• Tüm Konut Sıgortası •Tüm Işyen Sıgortası
• Tüm Otel Sıgortası > K3r Kaybı Sıgortası • Kıra
Kaybı Sıgortası • Kasko Sıgortası • Trafık Sıgortası
• Yurtdışı Kasko Sıgortası •Yesıl Kart Sgortası
• Otobüs Koltuk Sıgortası •Taşınan Yuk Sıgortası
• Bagaj Sıgortası • Mali Sorumluluk Sıgortası
• Ferdı Kaza Sıgortası •Hırsi2İık Sıgortası
• Tasınan Para Sıgortası •Emnıyetı Suııstımal
Sıgortası • Cam Kınlması Sıgortası •Uçak Sgortası
• Helıkopter Sıgortası •Tekne Sıgortası •Yat
Sıgortası •Tekne ve Yat Inşaat Sıgortası •Manna
Sıgortası • Nakhyat Sıgortası •Harp Sıgortası
• Lısans Kaytn Sıgortası • CMR Sıgortası • Inşaat
Sıgortası •Montaı Sıgortası •Makıne Kınlması
Sıgortası •Elektromk Cıhaz Sıgortası *Sağlık
Sıgortası • Hayat Sıgortası •Yarmlarınızın Sıgortası
• Kredı Hayat Sıgortası •Zıraı Ürun Sıgortası
• Sera Sıgortası •Kumes Hayvanları Sıgortası
• B Baş Hayvan Sıgortası •Kültur Balıkçılığı
Sıgortası
OYAKSİGORTAMedeıMebusanCad OyaklsHara,No81 Kat2-&7 80040SakpaarMSTANSUL'el 15l98M(6Hai)
Ankara: 11803 35-11803 36lzmir 63 39 9622 67 86 Adana: 171965-1722 62
Oyak Sıgofta b» Oniu Yardunlasnu Kunmu w Emlak Bankası kurUusudur